mucizevi içecek maden suyunun faydaları

advertisement
İşiniz İçin Doğuş Reklâmı Seçin
MUCİZEVİ İÇECEK
MADEN SUYUNUN
FAYDALARI
Ferahlatıcı özelliğiyle maden suyu birçoğumuzun
vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Ancak maden
suyu bu ferahlatma özelliğinin yanı sıra içeriğindeki
zengin mineraller sayesinde sağlığınız açısından da
çok faydalı.
1. Bedeninize su kaynağı sağlar
İnsanlar bazen maden suyunun tadını pek sevmeyebiliyor ve bu yüzden
yeterince maden suyu tüketmiyor. Oysa hidrasyon özelliği sayesinde maden
suyu vücudunuz açısından çok sağlıklı bir su kaynağı.
Yeterince su içmek; bedeninizin kendi kendisini soğutmasına yardımcı
olur, ağız, burun ve gözlerinizin nemli kalmasını sağlar, kaslarınızın ve
eklemlerinizin optimum düzeyde çalışmasını sağlar, sağlıklı bir cilt sunar,
bedeninizin toksinlerden arındırılmasına yardımcı olur ve daha iyi bir
kardiyovasküler sistem için kan basıncınızı düşürür.
2. Kemikleri güçlendiren kalsiyum kaynağıdır
Maden suyuna “mineral su” denmesinin bir nedeni var; çünkü kalsiyum
ve benzeri mineraller açısından zengin bir su. İçeriğindeki kalsiyum miktarı
markasına göre değişmekle birlikte bazı maden sularının 1 litresinde 348 gram
kalsiyum bile olabiliyor.
Bu, günlük kalsiyum ihtiyacınızın yüzde 44'ü anlamına geliyor. Kalsiyum
en çok kemikleri güçlendirme özelliğiyle bilinse de aynı zamanda kaslarınızın
düzenli çalışması için de gereklidir. Buna kalp kasının çalışması, hücre içindeki
sinyallerin taşınması, sinir hücreleri arasındaki iletişim ve hormon sekresyonunu
da eklemek lazım. Dengeli bir beslenmeyle, maden suyu içmek sağlığınız için
ihtiyacınız olan kalsiyumu almanızı sağlar.
3. Magnezyum kaynağıdır
Magnezyum; protein sentezi, kas ve sinir fonksiyonları, kan şekeri ve
tansiyonun düzenlenmesi gibi vücuttaki birçok biyolojik fonksiyon açısından kilit
öneme sahiptir. Aynı zamanda enerji üretimi için de gereklidir. Ancak maalesef
yapılan birçok çalışma günümüzde insanların yeterince magnezyum almadığını
gösteriyor. Oysa doğal maden suyu, hem kalorisiz hem de zengin bir
magnezyum kaynağıdır. 1 litre maden suyunda ortalama 108 miligram
magnezyum bulunur. Bu da günlük magnezyum ihtiyacınızın ortalama yüzde
29'una denk geliyor.
4. Kabızlığa iyi gelir
Eğer haftada 3 kereden daha az bağırsak hareketliliği yaşıyorsanız
kabızlık sorununuz var demektir. Kabızlık beraberinde gaz, şişkinlik ve ağrı gibi
şikayetleri de getirir. Maden suyu ise kabızlığın azaltılmasına yardımcı olur.
Araştırmalar da daha az maden suyu içen insanların, daha fazla kabızlık sorunu
yaşadığını gösteriyor.
5-Vücutta Yağları Düzenlemeye yardımcı Olur
Maden suyunun en önemli özelliğinden birisi vücutta yağ oranını
düzenleyebilmesidir. Zayıf insanların kilo almasını sağlayabilir ve bunun tam
aksine kilolu insanların da kilo vermesini teşvik edebilir. Ayrıca diğer şekerli ve
gazlı içeceklerinaksine maden suyu hem mide için zararlı değildir hem de kilo
almaya neden olabilecek kimyasal katkılar içermemektedir. Bu yüzden,
tamamen doğal olan maden suyu tüketimi sağlık açısından bir risk taşımaz.
6-Kardiyak Hastalıklarını Giderebilir
Maden suyu vücutta yapı eritme gücüne sahiptir, bu durumda vücutta
kötü kolesterolün meydana gelesini engelleyebilir.Kılcal damarlarda ve
dokularda biriken yağların kötü kolesterolün yükselmesine neden olur, mineral
bu noktada devereye girer ve kötü kolesterolün yükselmesine neden olan
unsurları ortadan kaldırır. Bu özelliğinden dolayı ayrıca dolaylı olarak kalp
sağlığına katkıda bulunur, kalbin aşırı çalışmasını önler ve kalp krizi riskini
azaltır. Maden suyu genel anlamada kılcal damarların sağlığının korunmasına
yardımcı olur, kılcal damarların tıkanmasına engel olarak bir çok açıdan şnsan
sağlığına hizmet eder.
Haber Merkezi
24 Ağustos 2017 Perşembe Sayı 8028
7
SAĞLIKSIZ BESLENMENİN
VÜCUDUMUZA ETKİLERİ
Vücudumuza
aldığımız gıdalar hem
zihinsel hem de
fiziksel sağlığımızı
etkiler. Sağlıksız bir
beslenme, aşırı yeme,
her gün ihtiyacımız
olan sağlıklı gıdaları
yeterince tüketmeme,
tuz ve şeker bakımından fazla miktarda yiyecek ve
içecek tüketme gibi şeyleri içermektedir. Ne kadar
çok sağlıksız yiyecekler tüketirsek, vücudumuzun
ihtiyaç duyduğu besleyici ögeleri tüketme
olasılığımız o kadar düşük olur.
Brokoli ve çikolatalı kek arasında bir seçim yapmak zorunda kalsaydık,
çoğumuzun tercihi kekten yana olurdu. Peki, sağlıklı besinlere kıyasla, işlenmiş
gıdaları veya şekerli atıştırmalıkları daha fazla tükettiğimiz zaman vücudumuz
nasıl etkileniyor ?
Depresyon riskini arttırır
Sağlıksız beslenme alışkanlıkları, beyin fonksiyonlarında ve kan şekeri
kontrolünde dolaysıyla da ruh halimizde önemli bir rol oynamaktadır. 2010
yılında American Journal of Psychiatry' de yayınlanan bir çalışmada, sebze,
meyve, balık, et ve tam tahılları içeren ”geleneksel” bir diyet uygulayan
katılımcıların; rafine edilmiş tahıllar, şeker ve işlenmiş gıdalar açısından zengin
olan ”batı” bir diyet uygulayan katılımcılara göre daha az depresif rahatsızlıklar
yaşadıkları ortaya çıktı.
Beyin işlevselliğini azaltır
Şeker ve yağ oranı yüksek olan bir beslenme, öğrenme ve hafıza
oluşumuna yardımcı olan beyin peptitlerinin aktivitesini baskılar. 2011 yılında
American Journal of Clinical Nutrition'da yayınlanan bir çalışmada, sadece beş
gün boyunca fazla miktarda kalori, tuz ve yağ içeren gıdalar tüketen sağlıklı
kişilerin bilişsel testlerde kötü performans gösterdikleri bulundu.
Kalp hastalıklarına neden olur
Yağ, kolesterol ve şeker içeriği yüksek, meyve, sebze ve tam tahıl
tüketimi düşük bir beslenme, yalnızca yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol
riskini değil aynı zamanda koroner kalp hastalığı ve damarların daralmasıyla
oluşan ateroskleroz riskini arttırır. Bu hem kalp krizine hem de inmeye sebep
olabilir.
Kilo almaya yol açar
Beslenme alışkanlıklarımız ve vücut ağırlığımız arasında güçlü bir bağ
vardır. Araştırmalar, yağ ve şeker bakımından yüksek enerjili bir diyet tüketen
bireylerin vücut ağırlığı ve vücut yağ yüzdelerinin daha fazla olduğunu
göstermektedir. Vücudumuzdaki yağ miktarının artmasıyla birlikte tip 2 diyabete
yakalanma olasılığımız artar. Ayrıca fazla miktarda rafine edilmiş gıdaların
tüketimi kan şekeri seviyelerinin hızlı dalgalanmalarına sebep olur.
Demans riskini arttırır
İnsülinin pankreasta üretildiğini ve vücuda yakıt kazandırmak için
glikozun taşınmasında yardımcı olduğunu biliyoruz. İnsülin beyinde de üretilir,
burada sinir hücreleri arasındaki sinyaller taşımaya ve anıları şekillendirmeye
yardımcı olur. Brown Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, çok fazla yağlı ve
şekerli yiyecek tüketimi vücudumuzdaki insülin düzeylerini önemli ölçüde
arttıracağını göstermektedir. Tip 2 Diyabet durumunda olduğu gibi insülin
düzeyleri yükseldiğinde beyin bu hormona tepki vermeyi durdurur ve buna
direnir. Bu hızlı düşünme, hatırlama veya yaratma yeteneğimizi kısıtlayabilir,
böylece alzheimer riskini arttırır.
Osteoporoz riskini arttırır
Şekerli ve işlenmiş gıdalarla yüksek bir beslenme daha az kalsiyum,
fosfat alımına sebep olur. Bu da daha az kemik yoğunluğu ve daha zayıf kemik
anlamına gelmektedir.
Kan basıncının yükselmesine neden olur
Beslenmemizde yeteri kadar su tüketiminin olmaması, sodyum ve
doymuş yağların yüksek olması yüksek tansiyona neden olabilir. Dünya Sağlık
Örgütü, yüksek kan basıncının ve kardiyovasküler hastalıkların önlenmesi için
günde kişi başına en fazla 5 gram tuz alımını önermektedir.
Sağlıklı beslenme bizi sadece iyi hissettirmekle kalmaz aynı zamanda birçok
hastalığa yakalanma riskimizi azaltır. Yeterli ve dengeli beslenme sağlıklı
yaşamın önemli bir parçasıdır. Sağlıksız bir beslenmenin sonuçlarını önlemenin
yolu sağlıklı beslenme kalıpları oluşturmaktır. Değiştirmek istediğiniz beslenme
alışkanlıklarını tanımlayın ve
bunu yavaş yavaş yapın.
Kendi kendinize uygulamaya
çalıştığınız sağlıklı bir
beslenmede vücudunuzun
ihtiyaç duyduğu enerji ve besin
ögelerini
sağlayamayabilirsiniz. Bu
nedenle dengeli beslenme için
bir diyetisyenden yardım
almayı unutmayın.
Haber Merkezi
Download