Astımla Yaşam

advertisement
Ekim 2011 tarihinde hazırlanmış, THSK tarafından güncellenerek basılmıştır.
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
TÜRK TORAKS DERNEĞİ
Astımla Yaşam
Hazırlayanlar
(Soyadı alfabetiğine göre)
Berna Dursun
Bilun Gemicioğlu
Dilşad Mungan
Kıvılcım Oğuzülgen
Haluk Türktaş
Füsun Yıldız
Arzu Yorgancıoğlu
iÇiNDEKiLER
I. ASTIM NEDİR?
II. ASTIM BELİRTİLERİ NELERDİR?
III. ASTIM KİMLERDE ORTAYA ÇIKAR? RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
IV. ASTIM BELİRTİLERİNİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER NELERDİR?
V. ASTIM TANISI NASIL KONUR?
VI. ASTIM NASIL TEDAVİ EDİLİR?
a. Tedaviden beklentiler nelerdir?
b. Tetikleyicilerden nasıl korunmalı?
c. Tedavide kullanılan ilaçlar nelerdir?
d. İlaçlar nasıl uygulanır?
e. Tedavi nasıl takip edilir?
VII.ÖZEL DURUMLARDA ASTIM
Egzersiz ve astım
Gebelik ve astım
Ameliyatlar ve astım
VIII. ASTIM HASTALARININ SIK SORDUKLARI SORULAR NELERDİR?
EK-1 ASTIM KONTROL TESTİ
EK-2 TEDAVİ PLANI
EK-3 GÜNLÜK KAYIT KARTI
2
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
I. ASTIM NEDiR?
Astım, tüm dünyada yaklaşık 300 milyon kişiyi etkilediği tahmin edilen
ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Ülkemizde yaklaşık her 100 erişkinden
5-7’sinde, her 100 çocuktan 13-15’inde görülmektedir. Her yaştan bireyi
etkileyebilen, doğru tedavi ile kontrol altına alınabilen, kontrol altına
alınamadığında ise günlük aktiviteleri ciddi olarak kısıtlayabilen kronik
(müzmin) bir hastalıktır.
Hava yolları, ağız ve burundan başlar, nefes borusu ile devam eder.
Nefes borusu akciğerlerde sağ ve sol olmak üzere iki ana dala (bronşa)
ayrıldıktan sonra bir ağacın dalları gibi gittikçe incelen dalcıklara bölünür.
Bu dalcıkların sonunda da havadan gelen oksijenin kana, kirli kandaki
karbondioksitin de havaya geçtiği hava kesecikleri vardır.
Astım, hava yollarının daralması ile kendini gösteren ve ataklar (krizler)
halinde gelen bir hastalıktır. Hastalar ataklar arasında kendilerini iyi
hissederler. Astımda hava yollarında mikrobik olmayan bir iltihap vardır.
Bu nedenle hava yolu duvarı şiş ve ödemlidir. Bu durum akciğerlerin
uyaranlara aşırı duyarlı olmasına neden olur. Toz, duman, koku gibi uyaranlar
ile hemen öksürük, nefes darlığı ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar
ortaya çıkar. Krizde hava yollarını saran kaslar kasılır, ödem ve şişlik artar,
ilerleyen iltihapla birlikte hava yolu duvarı kalınlaşır. Hava yollarındaki
salgı bezlerinden kıvamlı bir mukus (ifrazat-balgam) salınır. Tüm bunlar
hava yollarını önemli ölçüde daraltır ve havanın akciğerlere girip çıkması
engellenir. Bu durum, artan öksürük, nefes darlığı, hırıltı, hışıltı ile kendini
göstermektedir.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
3
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
II. ASTIM BELiRTiLERi NELERDiR?
Hava yollarında daralma olduğunda;
• Öksürük (genellikle kuru),
• Nefes darlığı,
• Göğüste baskı hissi ve
• Hırıltılı - hışıltılı solunum gibi belirtiler meydana gelir.
Bu belirtilerden herhangi biri veya birkaçı bir arada bulunabilir. Bu
belirtiler sadece astıma özgü değildir, başka hastalıklarda da olabilir. Ancak
aşağıda sayılan özelliklerle birlikte olduklarında astım açısından önem
taşımaktadırlar. Belirtiler;
• Tekrarlayıcı olup nöbetler halinde gelirler,
• Genellikle gece veya sabaha karşı ortaya çıkarlar,
• Kendiliğinden veya ilaçlar ile düzelirler,
• Mevsimsel değişiklik gösterebilirler.
Kişiye ve duruma göre değişik etkenler belirtilerin ortaya çıkmasına
neden olabilir.
III. ASTIM KiMLERDE ORTAYA ÇIKAR?
RiSK FAKTÖRLERi NELERDiR?
Astım hastalığının ortaya çıkmasında rol oynayan etkenlere risk faktörleri
denir. Toplumda, astımın niçin bazı kişilerde ortaya çıktığı, bazılarında
ise görülmediği bu risk faktörleri İle açıklanabilmektedir. Aşağıdaki risk
faktörlerine sahip olunması, kişide astım görülme olasılığını arttırır. Bu
faktörler, kişisel ve çevresel olabilirler:
a) Kişisel risk faktörleri: Kalıtım (genetik yapı, irsiyet), cinsiyet ve
şişmanlık gibi bireyin kendisine ve ailesine ait faktörlerdir.
• Anne ya da babadan birisinde astım varsa çocukta astım olma olasılığı
1/3 iken, her iki ebeveynin astımlı olması durumunda çocuğun astım
olma olasılığı 2/3’lere çıkar.
• Şişman kişilerde var olan bazı hormon benzeri maddelerin hava
yolu fonksiyonunu etkileyebileceği ve astım gelişme olasılığını
arttırabileceği gösterilmiştir.
4
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
• Erkek cinsiyet, çocuklarda astım için bir risk faktörüdür. Astım
puberteden önce erkek çocuklarda kızlara göre 2 kat daha fazla
görülmektedir. Ancak çocuklar büyüdükçe cinsiyetler arasındaki fark
azalır, hatta erişkin yaş grubunda kadınlarda astım daha sıktır.
b) Çevresel risk faktörleri: Çevremizde bulunan ve sık karşılaştığımız
bazı etkenler, genetik olarak yatkın olan kişilerde astımın ortaya
çıkmasında ve hastalığın ağırlığı üzerinde önemli rol oynarlar.
• Bunlar arasında ev tozları, polenler, küf mantarları gibi hava yoluyla
gelen allerjenler yanı sıra, tekrarlayan akciğer enfeksiyonları,
mesleksel uyaranlar, sigara dumanı, ilaçlar, ev içi/ dışı hava kirliliği ve
beslenme sayılabilir.
• Çiftçilik ve ziraat işleri, boyacılık (sprey kullanılarak yapılan boyacılık
dahil), temizleme işleri ve plastik üretimi gibi iş kollarında astım sık
görülür. Mesleksel astım, maruziyet başladıktan aylar ya da yıllar
sonra ortaya çıkar. Özellikle allerjik bireylerde ve sigara içenlerde
ortaya çıkma riski daha fazladır.
• Gebelikte sigara içen annelerin çocuklarında ilk bir yıl içinde hışıltılı
solunum ile seyreden hastalık gelişme riski 4 kat fazladır.
• Hava kirliliği olan bölgelerde büyüyen çocukların akciğer
fonksiyonlarının azaldığı bilinmektedir. Ancak hava kirliliğinin direkt
olarak çocuk ve erişkinde astım gelişimini arttırdığına dair kesin
kanıtlar yoktur.
• Beslenmenin ve özellikle anne sütünün astımla bağlantısı çok
araştırılmıştır. Anne sütü alan çocukların inek sütü veya soya proteini
alan çocuklara göre daha az hışıltılı solunum yolu hastalığına
yakalandığı ortaya konmuştur.
IV. ASTIM BELiRTiLERiNi TETiKLEYEN FAKTÖRLER NELERDiR?
Doğru tedavi ile astımlı hastaların hemen hiç yakınması olmaz, ancak
zaman zaman, karşılaştıkları bazı çevresel etkenler; nefes darlığı, öksürük,
hışıltılı solunum gibi belirtilerin tekrar ortaya çıkmasına neden olur. Bazen
bu yakınmaların şiddeti o kadar çok olur ki hasta acil servise başvurmak
zorunda kalabilir. İşte belirtileri ortaya çıkaran bu etkenlere tetikleyiciler
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
5
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
denir. Astım belirtilerini tetikleyen faktörler her hasta için farklı olabilir.
Bu nedenle hastalar kendilerini rahatsız eden bu etkenleri iyi bilmeli
ve mümkün olduğunca onlardan uzak durmalıdır. Astımda sık görülen
tetikleyiciler şunlardır:
• Allerjenler; çevremizde bol miktarda bulunan, genellikle
zararsız olan, ancak duyarlı kişilerde sorunlara neden olabilen
maddelerdir. Astımı olan herkesin allerjik, allerjisi olan
herkesin de astımlı olması gerekmez. Çocuklarda astımın
%80’i allerjik iken, erişkinlerde bu oran %50 civarındadır.
Evde ya da dışarıda birçok allerjen astım atağını başlatabilir.
Bunlardan önemli olanları:
• Polenler
• Ev tozu akarları
• Küf mantarı sporları
• Hamamböceği
• Hayvan tüyleri
• Bazı besinler: süt, yumurta, fıstık, balık, buğday soya gibi...
•
•
•
6
Astımlı kişilerde ise solunum yolu enfeksiyonlarının astım ataklarını
tetiklediği bilinmektedir. Astımlı bireylerde basit bir grip, nefes
darlığına yol açabilmektedir.
Gerek çocukluk çağında gerekse erişkin dönemde sigara
dumanına maruziyetin astım belirtilerinin ortaya çıkmasını
tetiklediği bilinmekledir. Astımlıların %20 kadarının sigara içtiği
gözlenmiştir. Bu hastalarda sigara içimi tedavinin etkisini azaltır;
kalıcı değişikliklere neden olur.
Astımlıların yaklaşık %10’unda bazı ilaçlar önemli rol oynamaktadır.
Bu ilaçlar sadece öksürüğe neden olabileceği gibi astım krizine de
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
•
•
•
yol açabilmektedirler. Yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları, kalp
ritm bozuklukları, migren, göz tansiyonu (glokom) için kullanılan
bazı ilaçlar en bilinenleridir. Bazı duyarlı bireylerde de ameliyatlarda
kullanılan anestezik maddeler, aspirin ve benzeri ağrı kesici ve
romatizma ilaçları, röntgen incelemeleri sırasında kullanılan bazı
ilaçlar astım belirtilerinin ortaya çıkmasına veya ağırlaşmasına neden
olmaktadır.
Astım atakları, hava kirliliği artışı ile birlikte artmaktadır. Sadece dış
ortam hava kirliliği değil, ev içi hava kirliliğine yol açan maddeler
(sigara dumanı, ısıtma veya soğutma için kullanılan yakıtların dumanı,
küf, hamamböceği) için de aynı durum söz konusudur.
Allerjik bireylerde allerjen özellikteki bazı besin maddeleri (balık,
kabuklu deniz ürünleri, kuruyemiş, yumurta, süt, muz vb.), diğer
allerjik belirtiler yanı sıra astım ataklarını da tetikleyebilmektedirler.
Aşırı hassas bireylerde besin maddesinin kokusu bile astım atağını
uyarabilir. Erişkinlerde besin maddelerinin astımı tetiklemesi daha
nadirdir.
Gastroözofagiyal reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri
kaçışıdır. Genellikle gazla beraber, ağıza ekşi-acı mide sularının
gelmesi şeklinde belirti verir. Geri kaçan asitli mide sıvısı refleks olarak
hava yollarında daralmaya, öksürüğe, astım belirtilerinin artışına,
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
7
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
göğüs kemiği altında ağrı, yanma ve baskı hissine neden olur. Bazen
belirtiler çok sessiz olup hasta tarafından hissedilmeyebilir. Bazen de
yanlışlıkla astım zannedilebilir.
• Stres ve duygusal değişiklikler de astım belirtilerinin ortaya
çıkmasına neden olabilir. Aşırı gülmek, ağlamak, o anda sık ve derin
nefes almalara neden olarak hava yollarını uyarabilir. Huzursuzluk ve
sinirlenme de astım belirtilerini tetikleyebilir.
• Egzersiz yani fiziksel aktivite, tedavi altında olmayan astımlılarda
diğer tetikieyicilerle birlikte olabileceği gibi, bazen de tek başına
astım belirtilerini tetikleyebilmektedir,
• Allerjik nezle, sinüzit, nazal polip gibi kronik üst solunum yolu
hastalıkları uygun tedavi edilmediğinde astım belirtilerini
tetikleyebilir.
V. ASTIM TANISI NASIL KONUR?
Uygun tedavinin yapılabilmesi için öncelikle doğru tanı konması gerekir.
Her hastalıkta olduğu gibi kişiyi hekime götüren belirtiler ve kişiye ait
tıbbi öykü, tanı aşamasının ilk basamağını oluşturmaktadır. Öyküde neler
önemlidir?
• Belirtilerin (öksürük, nefes darlığı, göğüste baskı hissi, hışıltılı
solunum) tekrarlayıcı olması,
• Ataklar dışında bireyin kendini iyi hissetmesi,
• Belirtilerin özellikle gece veya sabaha karşı ortaya çıkması,
• Kişiye özgü allerjen ya da irritanlar ile belirtilerin ortaya çıkması,
• Egzersiz sonrası öksürük ya da hışıltılı solunum olması,
• Soğuk algınlığının “göğsüne iniyor” olması, belirtileri artırıyor
olması,
8
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
• Belirtilerin kendiliğinden ya da uygun astım tedavisi ile düzelmesi,
• Ailesinde astım veya allerjik hastalık öyküsünün bulunması.
Bu yakınmalar ile gelen hastada muayene bulguları tamamen normal
olabilir. Çünkü astım, hastalık özelliği nedeni ile ataklar halinde seyreder ve
bireyin aktif yakınmalarının olmadığı dönemlerde bulgu vermeyebilir.
Astım tanısının kesin konmasını sağlayacak herhangi bir kan tahlili
yoktur.
Röntgen bulguları genellikle normaldir. Ancak, ataklar sırasında ya da
astımı ilerlemiş olgularda hava hapsine ait bulgular olabilir. Yine de benzer
belirti verebilecek başka hastalıklardan ayrımı için başlangıçta akciğer
röntgeninin çekilmesi şarttır.
Günümüzde astım tanısı için kullanılan en önemli tetkik solunum
fonksiyon testleridir. Solunum fonksiyonu ölçüm cihazları ile nefes
ölçümleri (ilaçlı-ilaçsız) yapılarak tanı kesinleşebilir ve hastalığın ağırlığı
belirlenebilir.
Soluk verme hızını ölçen basit taşınabilir cihazlarla (PEF metre) yapılan
günlük ölçümlerin uzun süreli takibi ve değerlendirilmesi de tanıyı koymada
yardımcıdır.
Meslek ile ilişkili astım tanısında PEF metre kullanılabilir. PEF metre
ile soluk hızı takibi, ilaç tedavisinin yeterli olup olmadığının takibinde ve
astımın seyrinin izlenmesinde (hastalık kontrol altında mı, kötüye gidiş var
mı) kullanılabilmektedir.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
9
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
PEF metre kullanımı:
1. Kişiye özel aletin üzerindeki ibre sıfıra getirilir. Oturur pozisyonda
cihaz üzerinde parmaklar ibrenin ilerlemesine engel olmayacak
şekilde tutulur.
2. Mümkün olduğunca derin alınan nefes, aletin ağızlık bölümü
dudaklar arasına yerleştirilerek, dışarı hava kaçmamasına dikkat
edilerek hızla ve güçlü bir şekilde içine üflenir.
3. İbrenin gösterdiği değer akılda tutulur.
4. İbre tekrar sıfıra getirilerek aynı işlem arka arkaya toplam üç kez
tekrarlanır. Yapılan üç ölçümden en yüksek olan değer kaydedilir. Bu
işlemin günde kaç kez ve ne kadar süre ile yapılacağı hastaya hekimi
tarafından anlatılır.
Gerekli görüldüğü durumlarda, astım belirtilerine yol açan allerjen
kaynaklı tetikleyici faktörlerin belirlenmesine yardım etmek amacıyla
allerjik deri testleri yapılabilir. Basit ve hızla uygulanabilen deri testlerinin
usulüne uygun yapılması ve değerlendirilmesi çok önemlidir; aksi takdirde
yanlış yönlendirmelere neden olabilir.
10
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
VI. ASTIM NASIL TEDAVi EDiLiR?
Astım
tedavisinin amacı, hava yollarındaki mikrobik olmayan
iltihaba bağlı daralmanın giderilmesi ve hastanın rahat nefes almasının
sağlanmasıdır. Hekim ve hasta/aile arasındaki işbirliği ile belirtilerin
tamamen kontrol altına alınması çoğunlukla sağlanmaktadır (klinik
kontrol).
a. Tedaviden Beklentiler Nelerdir?
Başarılı bir astım tedavisinin hedefleri şunlar olmalıdır:
• Belirtileri kontrol altına almak ve bunu sürdürmek,
• Egzersiz dâhil normal aktivite düzeyini sürdürmek,
• Akciğer fonksiyonlarını olabildiğince normale yakın düzeylerde
tutmak,
• Astım ataklarını önlemek,
• Astım ilaçlarının istenmeyen etkilerini önlemek.
Bu hedeflere ulaşabilmek için;
• Hasta/hekim işbirliğinin geliştirilmesi,
• Tetikleyici faktörlere maruziyetin tanımlanması ve azaltılması,
• Astımıniyideğerlendirilmesivetedavisi,eşlikedenhastalıklarınortaya
konması ve tedavisi, tıbbi tedavinin iyi izlenmesi gerekmektedir.
Hasta/hekimişbirliğiningeliştirilmesi: Hastavehekiminbirliktetedavi
hedeflerini tartışması ve bu konuda anlaşmaya varması, hastanın kendi
kendini izlemesine yönelik yazılı bir eylem planının birlikte geliştirilmesi,
düzenli aralıklarla tedavinin ve astım kontrol düzeyinin gözden geçirilmesi,
tedavide ön plana çıkan unsurlardır.
Tetikleyici faktörlere maruziyetin tanımlanması ve azaltılması;
Astım belirtilerini tetikleyen faktörler, kişiye özgü şekilde tanımlanmalı
ve bu faktörlere maruz kalmaktan kaçınması önerilmeli ya da en azından
maruziyeti azaltarak astım belirtileri ve ataklarının gelişmesini önlemeye
yönelik önlemler mümkün olduğunca her yerde yaşama geçirilmelidir.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
11
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
b. Tetikleyicilerden Nasıl Korunmalı?
1) Allerjenler:
Ev tozu akarları 
Akarlar ev tozunda yaşayan, gözle görülemeyen
küçük böcekçiklerdir. Nemli, karanlık ve sıcak ortamlarda yaşarlar; insanların
deri döküntüleri ile beslenirler. Esas olarak dışkıları allerjen niteliği taşır.
Bu yapışkan dışkı parçacıkları çeşitli eşyalara yapışır ve sürekli havaya
yayılır. En fazla yatak, yorgan, yastık, halı, kumaş kaplı mobilyalar ve tüylü
oyuncaklarda bulunurlar.
Nasıl Korunmalı?
- Havalandırma arttırılmalı, rutubet önlenmeli (nem oranı %40’ın
altına düşmeli),
- Kumaş döşeli eşyalar yerine deri, ahşap veya plastikten yapılmış
olanlar tercih edilmeli,
- Ev işi yaparken maske kullanılabilir,
- Haftada en az bir kez güçlü bir elektrik süpürgesi ile temizlik
yapılmalı,
- Özellikle yatak odasında halı kullanılmamalı,
- Tüylü ve içi dolu oyuncaklar kaldırılmalı,
- Yatak takımları en az haftada bir ve 600C’nin üzerinde yıkanmalı,
- Yatak, yorgan ve yastıklar özel kılıflarla kaplanabilir.
12
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
Polenler 
Her bitki için polen yayma dönemi değişiktir, iklime göre de
farklılıklar gösterebilir. Ağaç polenleri genellikle Şubat - Mart, çim polenleri
Nisan’dan Temmuz ortasına kadar, yabani ot polenleri ise yaz sonu ve
genellikle sonbaharda ortaya çıkar. Polenlerden tam olarak sakınmak olası
değildir, ancak maruziyet azaltılabilir.
Nasıl Korunmalı?
- Kişi, allerjik olduğu polenin yayılma döneminde mümkün olduğunca
dış ortam aktivitelerinden kaçınmalıdır.
- Arabalar için polen filtreli klimalar kullanılmalıdır.
- Polen yayılımının yoğun olduğu dönemlerde dış ortamda maske ve
gözlük takılabilir.
- Polen yayılımının yoğun olduğu dönemlerde kapı ve pencereler
kapalı tutulmalıdır.
- Dış ortamdan eve gelince duş yapılıp, elbiseler değiştirilmelidir.
Mantar sporları 
İdeal olarak 20°C sıcaklık ve %60 nem ortamında
yaşarlar. Bir yerde mantar üremesi küflenme olarak adlandırılır. En çok
üredikleri yerler bodrum katları, karanlık ve az havalanan yerler, pencere
pervazları, banyo perdeleri, kiler, çöplük, ahır, tarla, bahçeler, sızıntılı duvar
köşeleri, duvar kâğıtları, ev bitkilerinin saksılarıdır. Sobalı evlerde küf
yoğunluğu daha fazladır.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
13
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
Nasıl Korunmalı?
- Evin rutubeti azaltılmalı,
- Kışın mümkünse evin tüm odaları ısıtılmalı ve evin içinde çamaşır
kurutulmamalı,
- Eski halı, yatak, mobilya ve küf kokan malzeme atılmalı,
- Fazla miktarda saksı bitkisi bulundurulmamalı,
- Akvaryum ve kuş kafesleri çevresinde küf kolay gelişebileceğinden
evde bulundurulmamalı,
- Su sızıntısı olan yerler tamir edilmeli,
- Küflenen yüzeyler çamaşır suyu ile temizlenmeli, ancak bu işlem
hasta tarafından yapılmamalıdır.
Hayvan tüy ve döküntüleri 
Tüm tüylü hayvanlar allerjiye neden
olabilir. Allerjenler, hayvanların idrar ve salyalarında bulunur ve tüylerine
yapışır. Tüy miktarı ve uzunluğu ile allerji yaratma düzeyi arasında ilişki
yoktur. Aynı hayvan cinsi içinde farklı türler arasında önemli farklar yoktur.
Örneğin; bir tür kedi allerjisi var ise başka bir tür için de olması beklenir.
Hassas kişilerde allerji gelişimi 6-12 ayı bulur ve hayvan uzaklaştırıldıktan
sonra da aylar hatta yıllar boyu devam edebilir.
Nasıl Korunmalı?
Evde allerjik kişi varsa, eve o hayvanı almamak en doğru uygulamadır.
- Hayvanın evden gönderilemediği durumlarda sık yıkanması,
yatak odasına sokulmaması, evde halı ve kumaş kaplı mobilyaların
azaltılması önerilir,
- Kedi ve köpek allerjenleri giysiler ile taşınabildiğinden temas sonrası
kıyafetler değiştirilmeli,
- Hiçbir yöntem hayvanın uzaklaştırılması kadar etkili değildir.
14
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
Hamamböcekleri 
Özellikle şehirlerde toplu konutlarda önemli bir
sorundur.
Nasıl Korunmalı?
- Giriş yeri olabilecek kapı altı boşlukları, çatlaklar ve boru çevreleri
gözden geçirilmeli ve onarılmalıdır. Bu işlem yapılmadan diğer
önlemlerin etkili olması söz konusu değildir.
- Özel kimyasal maddeler ile yok edilebilirler. Bu sırada astımlı hasta
aynı ortamda bulunmamalıdır.
- Ev ve apartman içinde azaltıcı tüm önlemler (açıkta besin maddesi
bırakılmaması, çöplerin kapalı tutulması vb.) alınmalıdır.
2) Sigara: Yapılan bilimsel çalışmalar sigara içen astımlı hastaların
daha sık atak geçirdiğini, daha çok hastaneye yattığını ve nefes darlığının
bu hastalarda kalıcı olduğunu göstermektedir. Ayrıca sigara içen astımlı
hastaların sigara içmeyenlere göre ilaç tedavisinden daha az yarar
gördüğü bilinmektedir. Yani astımın kontrol altına alınmasındaki en
önemli engellerden birisi sigara içimidir. Aynı şeyler ebeveynleri sigara
içen çocuklar için de geçerlidir. Bu nedenle astımlı hastalar ve astımlı
çocuğu olan anne babalar kesinlikle sigara içmemeli, astımlı hastalar sigara
dumanından uzak durmalıdır.
3) Hava kirliliği: Ev içinde havada bulunan tahriş edici maddeler
astımlı hastaları normal bireylerden daha fazla rahatsız eder ve astım
belirtilerinin ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Bu tahriş edici maddelerin
bazıları kokularından tanınabileceği gibi bazılarının ise varlığı bile fark
edilmeyebilir. Sigara, gaz ocağı ve gazlı ısıtıcılar, arızalı kalorifer kazanları,
kapalı garajda çalışan araba, odun sobası ve şömine, formaldehit madde
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
15
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
salınımı yapan mobilya yalıtım malzemeleri, bina temellerinden mekânlara
sızan radon gazı bu tahriş edici maddeler arasında sayılabilir. Ayrıca temizlik
maddesi olarak kullanılan çamaşır suyu, kozmetik malzemelerden parfüm
ve deodorant gibi ürünler de hava yollarını uyarabilir.
Ev içi ortamda hava kirliliğini önlemek için,
- Evlerde kesinlikle sigara içilmemeli,
- Boya-cila-temizlik malzemeleri dikkatle uygulanmalı ve ardından
ortam iyice havalandırılmalı,
- Sobaların baca temizliğine dikkat edilmeli ve bacasız sobalar (gaz
yağlı, bütan böcek ilacı ve gazlı vb.) kullanılmamalıdır.
Dış ortamlarda da ani nem ve ısı değişiklikleri, hatta rüzgar bile astım
belirtilerini başlatabilir. Genellikle serin ve yağışlı havalarda yakınmalar
artar. Motorlu taşıtlardan, sanayi ya da konutlarda kullanılan yakıtlardan
kaynaklanan gaz ve tanecikler solunum yollarını tahriş eder.
Dış ortamda hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde gereksiz
aktivitelerden kaçınılmalı, evin pencereleri kapalı tutulmalı ve mutlaka
gerekmiyorsa dışarı çıkılmamalıdır.
4) Enfeksiyonlar: Astımlı hastalarda üst solunum yolu enfeksiyonları
sıklıkla astım belirtilerinin artmasına neden olur.
Enfeksiyonların ardından 2-6 hafta kadar hava yollarında duyarlılık artar;
bu dönemde astım belirtileri ortaya çıkabilir ya da artabilir. Bu nedenle kışın
enfeksiyon hastalıklarının bulaşma riskinin artması nedeniyle kalabalık
yerlerden kaçınılmalıdır. Her yıl Eylül ya da Ekim ayında olmak üzere bir kez
grip aşısı yaptırılmalıdır.
16
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
Bu durum, özellikle orta ve ağır astımlı olgular için daha önem
taşımaktadır. Doktor tarafından gerekli görülmedikçe antibiyotik
kullanılmamalıdır.
5) Mesleksel etkenler: İş yerlerinde maruz kalınan metal ve odun tozları,
bitkisel-hayvansal ve kimyasal maddeler ve tahriş edici maddeler astıma
yol açabilir. Mesleksel etkenlere bağlı astımda hafta sonu ve tatillerde
yakınmalarda azalma, işe tekrar başladığında ise belirtilerde yeniden artma
görülür. Özellikle sigara içen bireylerde bu durum daha kolaylıkla gelişir
ve daha ağır seyreder. Mesleksel astımı olanlarda işyerinden uzaklaşma
gerekebilir; bu sağlanamıyorsa mutlaka işyerinde etkili bir havalandırma
sistemi olmalı, uygun maske kullanılmalı ve önceden astımı olduğu bilinen
kişilerin riskli işlerde (marangozluk, boyacılık, kuaförlük, fırıncılık vb.)
çalışmaması önerilmelidir.
6) ilaçlar: Astımlıların yaklaşık %1O’unda ilaçlar önemli rol
oynar. Çeşitli ilaçlar sadece öksürüğe neden olabileceği gibi, astım
krizine de neden olabilirler. Bu nedenle herhangi bir nedenle hekime
başvurulduğunda kişi mutlaka astım hastası olduğunu bildirmelidir. Başka
bir hekim tarafından verilen ilaçlarda astım tedavisini düzenleyen ve takip
eden hekime mutlaka gösterilmelidir. Hekime danışılmadan rastgele ilaç
alınmamalıdır. Astımlı hastaların kullanımında risk oluşturan başlıca ilaç
grupları şunlardır: Yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları, kalp ritm
bozuklukları, migren, göz tansiyonu (glokom) için kullanılan bazı ilaçlar;
ameliyatlarda kullanılan anestezik maddeler, aspirin ve benzeri ağrı kesici
ve romatizma ilaçları, röntgen incelemeleri esnasında kullanılan ilaçlar.
7) Besin ve besin katkı maddeleri: Erişkinlerde besin maddelerinin
astımı tetiklemesi daha nadirdir. Allerjik bireylerde allerjen
özellikteki besin maddeleri (balık, kabuklu deniz ürünleri, kuruyemiş,
yumurta, süt, muz vb.) diğer allerjik belirtilere yol açmanın yanı sıra astım
ataklarını da tetikleyebilir. Aşırı hassas bireylerde besin maddesinin kokusu
bile astım atağını uyarabilir. Bunun yanısıra besinlere lezzet, renk vermek
ya da bozulmalarını önlemek için içlerine katılmasına izin verilen katkı
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
17
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
maddeleri, normal kişilere yüksek dozlarda bile zarar vermediği halde
astımlı bireylerde atağa yol açabilir. Kurutulmuş ve paketlenmiş meyve,
meyve suları, bira, şarap gibi fermantasyon yoluyla hazırlanan içkiler, turşu,
salamura, sucuk, sosis, hazır salatalar, cips, işlenmiş hazır yiyecekler bu
konuda en dikkatli olunması gerekenlerdir. Çin mutfağında sık kullanılan
soya ürünleri de astım yakınmalarını arttırabilir. Eğer birey herhangi bir
besin maddesine duyarlı ise bu besinleri tüketmemelidir.
8) Ek hastalıklar: Astımlı hastalarda sık olarak üst hava yolu
hastalıkları (rinit, sinüzit, nazal polip) ve gastroözofagiyal reflü hastalığı
bulunur. Bu durumların varlığı astım belirtilerinin artmasına ve tedaviye
verilen yanıtın azalmasına neden olabilir. Kronik rinitli (müzmin nezle)
hastaların üçte birinde astım bulunur ya da gelişir. Müzmin nezle ve
astıma bazen aspirin/romatizma ilaçları allerjisiyle ilişkili nazal polipler
eşlik edebilir. Üst solunum yolu hastalıklarının etkin tedavisi ile astım
belirtilerinde düzelmeler gözlenir. Reflü hastalığında ise mide içeriğinin
yemek borusuna geri kaçması ile hava yollarında refleks mekanizmalarla
daralma ve öksürüğe neden olur. Reflü hastalarında tipik olarak göğüs
kemiği arkasında ağrı, yanma ve baskı hissi oluşur; ancak bazı hastalarda
özellikle gece şiddetlenen astım hastalarında bu tipik belirtiler olmadan
da reflüye rastlanabilir (sessiz reflü). Reflü hastalarının ağır, yağlı, baharatlı
yiyecek, alkol ve kafein alımlarını azaltmaları gerekir. Az ve sık aralıklarla
yemek yemeleri önerilir. Yatarken yüksek yastık kullanmaları ve yatağın baş
kısmını yükseltmeleri faydalı olur. Gerektiğinde doktor tarafından verilen
reflü ilaçları belli bir süre (en azından 2-3 ay) düzenli olarak devam etmek
gerekebilir. Bazı astım ilaçlarının (teofilin içeren ilaçlar) ve sigaranın da
reflüyü arttırabileceği bilinmelidir.
18
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
c. Tedavide Kullanılan ilaçlar Nelerdir?
Astımın temelde bir hava yolu hastalığı olması nedeniyle, kullanılan
ilaçların birçoğu inhalasyon ile verilir. İlaç, doğrudan hasta olan bölgeye yani
hava yollarına gider. Böylece çok küçük dozlarda bile yarar elde edilirken
yan etkiler de en aza indirilmiş olur. Astımda ilaç tedavisinin mantığı;
hastaların kontrol edici ilaçları yakınmaları olmasa bile düzenli ve sürekli
kullanmaları, rahatlatıcı ilaçları ise sadece yakınmaları (öksürük, nefes
darlığı, hışıltılı solunum) olduğu durumlarda kullanıp, olmadığı zamanlarda
kullanmaması temeline oturmaktadır.
Astımda hastalığın şiddetine göre hangi ilaçların hangi dozda ve
ne sıklıkta kullanılacağı takip eden hekim tarafından ayarlanmalı, her
kontrolde hastanın yakınmalarına göre tedavi planı gözden geçirilerek
gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Astım tedavisinde kullanılan ilaçlar kontrol edici ve rahatlatıcı ilaçlar
olmak üzere iki gruptur;
- Kontrol edici ilaçlar: Astım tedavisinin asıl ilaçlarıdır. Bunlar
hava yollarındaki mikrobik olmayan iltihabı kontrol altına alırlar.
Bu ilaçlar hemen hastayı rahatlatmaz, dolayısıyla kısa dönemde
hastalar bunların etkilerini fark etmezler, ancak uzun dönem düzenli
kullanıldığında yararını görürler. Bu nedenle hastalar yakınmaları
olmasa da bu grup ilaçları düzenli kullanmalıdırlar. Bu grup ilaçlar;
kortizon içeren ilaçlar, lökotrien sistemini etkileyen ilaçlar, uzun etkili
beta agonistler, teofilin ve anti-lgE ‘dir.
- Nefes açıcı ilaçlar: Kullanıldığında hızla etki ederek hava yolundaki
kasları gevşeten ve buna bağlı belirtileri (nefes darlığı, hırıltılı
solunum, göğüste baskı hissi) gideren ve hastalığın ağırlığına göre
düzenli ya da sadece gereğinde kullanılan ilaçlardır.
Bu grup ilaçlar; beta agonistler, antikolinerjik ilaçlar ve teofilindir.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
19
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
- Kortizon içeren ilaçlar
• Kortizon içeren ilaçlar erişkin ve çocukta en sık kullanılan kontrol
edici ilaçlardır. Esas alarak ağızdan sprey veya benzeri cihazlar ile
kullanılırlar (inhaler tedavi).
• Piyasada çeşitli isimlerde ve değişik cihazlarda beklametazon,
budesonid, flutikazon adlı etken maddeyi (kortizon) içeren ilaçlar
bulunmaktadır.
• Inhalasyonla kullanılan kortizon ilaçları çok düşük dozlarda olduğu
için vücut üzerinde önemli yan etkileri yoktur.
o
Bazen ses kısıklığı ve ağızda pamukçuk oluşumuna yol açabilir.
Bunu önlemek için ilacın her kullanımından sonra ağız-boğaz
bol suyla çalkalanıp gargara yapılmalı ve bu su ağızdan geri
çıkarılmalıdır.
• İnhaler yolla kullanılan gerek kortizon gerekse diğer grup ilaçların
alışkanlık yapıcı etkisi yoktur.
• Kişi için en uygun inhaler cihazın seçimi, takip eden hekim tarafından,
hasta ile birlikte yapılmalıdır. Hekim tarafından cihazın kullanımı çok
iyi anlatılmalı, uygulanmalı ve her kontrolde cihaz kullanımı birlikte
gözden geçirilmelidir.
- Lökotrien sistemini etkileyen ilaçlar
• Tablet şeklinde ilaçlardır.
• Piyasada montelukast, zafirlukast adlı etken maddeyi içeren ilaçlar
bulunmaktadır.
• Kortizon ilaçları gibi ancak farklı bir mekanizma ile hava yollarındaki
mikrobik olmayan iltihabı azaltır. Ancak bu iltihap giderici etkisi
kortizon ilaçlarından daha zayıftır.
Nefes açıcı ilaçlar grubunda; kurtarıcı amaçla kullanılan kısa etkili beta
agonistler; uzun etkili beta agonistler, teofilin ve antikolinerjik ilaçlar
bulunmaktadır.
•
•
20
Kısa etkili beta agonistler
Nefes açıcı ve rahatlatıcı olarak en sık kullanılan ilaçlardır.
Genellikle hava yolu ile alınan formları (inhaler) tercih edilir.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
• Piyasada salbutamol ve terbutalin ana maddesi içeren çok sayıda
preparatı bulunmaktadır. İnhaler yolla kullanıldığında etkileri hemen
birkaç dakika içinde başlar ve 4-6 saat sürer.
• Genellikle güvenli ilaçlardır; ancak bazen ellerde titreme,
sinirlilik, kramplar ve çarpıntıya neden olabilir. Bu yan etkiler
tedavi ilk başladığında görülür ve sıklıkla tedaviye devam
edildikçe kaybolur. Ancak yan etkilerin kaybolmayıp devam
etmesi durumunda doktora danışmak gereklidir.
- Uzun etkili beta agonistler
• Piyasada formoterol ve salmeterol adlı etken maddeyi içeren ilaçlar
bulunmaktadır. Formoterolün etkisi dakikalar içinde başlar, 12 saat
sürer. Bu nedenle hızlı etkili olarak da tanımlanmaktadır. Salmeterolün
etkisi ise 20-30 dakika sonra başlar, 12 saat sürer.
• Tek başlarına kullanımları halinde, yakınmaların giderildiği ancak altta
yatan iltihabın maskelenmesine neden oldukları ileri sürülmektedir.
Bu nedenle de astımda mutlaka kontrol edici ilaçlarla (kortizon)
birlikle kullanılmalıdırlar.
• Doz aşımında çarpıntı, titreme, kanda potasyum azalması gibi yan
etkiler sık görülür.
- Teofilin
• Tablet şeklinde ilaçlardır.
• Düşük dozlarda nefes açıcı etkisi daha az olup hava yollarındaki
iltihabı giderici etkisi vardır. İltihap giderici etkisi kortizondan daha
zayıftır.
• Genellikle diğer tedaviler ile kontrol altına alınamayan hastalarda ya
da kortizona yardımcı tedavi seçeneği olarak kullanılmaktadır.
• Sadece reçetede verildiği dozlarda kullanılması önemlidir, çünkü
fazla dozlarda kullanıldığında ciddi yan etkiler (mide barsak sistemi
etkileri, kalpte ritm bozuklukları, bulantı, kasılmalar vb.) ortaya çıkar.
• Bugrupilaçlarınkullanımındadikkatedilecekdiğerbirnoktadabirlikte
kullanılan diğer bazı ilaçlarla olan etkileşimleridir. Mutlaka kullanılan
diğer ilaçlar hakkında takip eden doktor bilgilendirilmelidir.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
21
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
• Astım ataklarında kısa etkili nefes açıcılara ek olarak damardan (en az
20 dakikada) verilebilir. Hastanın önceden teofilin alıp almadığı iyice
sorgulanmalıdır. Doz aşımı hallerinde ciddi yan etkiler görülebilir.
- Antikolinerjik ilaçlar
• Sadece inhaler yolla (hava yoluyla) kullanılan ilaçlardır.
• Acil durumlarda hava yolarındaki kas kasılmalarını gevşetmek için
kullanılan yardımcı ilaçlardır. Ağır astım tedavisinde diğer nefes
açıcılara ek olarak kullanılabilirler.
• Ağızda kuruluk ve acı bir tat yaratabilir.
- Kombine (birleşik) tedavi:
Tek ilaç ile kontrol altına alınamayan hastalarda hem iltihabı tedavi eden,
hem de hava yollarını genişleten ilaçlar bir arada kullanılabilirler. Böylece
etkileri daha da artmaktadır. Hastalar tek bir cihaz içinde verilen ilaçları
daha iyi kullanabilmektedir. Örneğin; turbuhaler cihazı içinde budesonid
ve formeterol, diskus cihazı içinde flutikazon ve salmeterol; sprey tipinde
beklametazon ve formoterol’un birleşik olduğu ilaç formları mevcuttur.
- Anti lgE:
• Gerekli tüm önlemler alınmasına, uygun dozlarda ilaçların
verilmesine ve hastaların ilaç tedavisini çok doğru kullanmasına
rağmen şikâyetleri halen devam eden allerjik astımlılar
için önerilen bir tedavi şeklidir.
• İlaç, cilt altına belli aralıklarla uygulanır. Ancak bu tedavi
için tam teşekküllü merkezlerde gerekli tetkikler yapıldıktan
sonra düzenlenen sağlık kurulu raporu gereklidir.
Allerjene özgü immünoterapi (Aşı tedavisi):
• Aşı tedavisi, astımda ilk tercih edilen tedavi yöntemi değildir.
Astımlı hastaların çok küçük bir grubunda aşı uygulanabilir
ve her hasta aşı tedavisinden yarar görmez. Astımı, bilinen
ve saptanan bir allerjen ile ortaya çıkan, tüm önlemlere ve uygun
tedaviye rağmen düzelmeyen hastalarda aşı tedavisi alternatif bir
22
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
seçenek olarak düşünülebilir.
• Tedavi esnasında ciddi yan etkilerin gelişme riski olduğundan,
sadece allerji uzmanları tarafından hasta değerlendirildikten sonra
bu konuda deneyimli merkezlerde eğitimli personel tarafından
uygulanmalıdır.
Alternatif tedavi yöntemleri
Günümüzde astım tedavisinde akupunktur, mağara, homeopati, bitkisel
ilaçlar, diyetr ayurveda gibi alternatif tıp uygulamalarının yeri yoktur. Bu
tedavilerin bazı hastalarda astımı kötüleştirebileceği de unutulmamalıdır.
d. ilaçlar nasıl uygulanır?
Astım hastalarının ilaçlarını düzenli ve uygun şekilde kullanmaları ilaç
tedavisinin en önemli basamağıdır. Kullanılan cihazın özelliğine göre
solunum yoluyla alınan ilacın ancak %10-30’u akciğere gitmektedir.
İlacın geriye kalanı ağız ve midede emilmekte ve havada kaybolmaktadır.
Bu nedenle cihazı doğru kullanarak, ilacın en yüksek düzeyde alınması
amaçlanmalıdır. Hastalar zamanla yanlış kullanım teknikleri geliştirebilirler.
Bu nedenle, her kontrolde ilacı nasıl kullandıkları kontrol edilmelidir.
Solunum yoluyla ilaç verilmesinin amacı; doğrudan hasta olan bölgeye
(hava yollarına) ilacın verilebilmesi, ilaç etkisinin kısa sürede başlaması,
ağızdan veya enjeksiyon yoluyla verilen ilaçlara göre daha az dozda ilaç
kullanılabilmesi, yan etkilerinin daha az olmasıdır. Günümüzde astım
tedavisinde kullanılan pek çok ilacın solunum yoluyla kullanılabilen şekilleri
mevcuttur. Bu cihazların kullanımları birbirinden farklıdır. Ne kadar doğru
kullanılırlarsa, akciğere o kadar çok ilaç ulaşacaktır. Mevcut cihaz tipleri
şunlardır:
- Ölçülü Doz İnhaler (ÖDİ-sprey ilaçlar)
- Kuru Toz İnhaler (KTİ)
a. Tek dozlu olanlar : Handihaler, Aerolizer
b. Çok dozlu olanlar : Turbuhaler, Diskus, Easyhaler
- Nebülizatör
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
23
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
Kortizonlu ilaç kullanan hastaların, kullandıkları cihaz hangisi olursa
olsun kullanımından hemen sonra ağızlarını bir bardak suyla iyice
çalkalayıp, gargara yapmaları ve tükürmeleri gereklidir. Suyla temizlik
yapmayan hastalarda, ağızda ve boğazda mantar enfeksiyonu (pamukçuk)
ve ses kısıklığı ortaya çıkabilir.
Ölçülü Doz inhalerler (ÖDi-Sprey ilaçlar)
Bu cihazlarda plastik bir kap içine ilacı ve basınçlı itici gazı içeren
metal tüp yerleştirilmiştir. Tüp içindeki ilaç suda çözünmüş haldedir. Tüpe
basılarak çalıştırılması, ilacın zerreler halinde dışarı püskürtülmesine
neden olur. Tüpe her basılışta aynı miktarda ilacı püskürttüklerinden,
ölçülü doz inhaler olarak adlandırılmışlardır. Nefes almayla birlikte ilaç bu
zerrecikler aracılığı ile solunum yollarına ulaşır. Kolay taşınmaları ve ucuz
olmaları nedeni ile en çok tercih edilen grup olmalarına rağmen, kullanım
zorlukları (nefes alma ve tüpe basma arasındaki uyum güçlüğü) göz ardı
edilmemelidir. Daha önce de belirtildiği gibi cihaz doğru kullanıldığında
bile ilacın çok az kısmı akciğerlere ulaşmakta, büyük kısmı mide, ağız ve
atmosferde kaybolmaktadır.
Kullanımı:
1. Spreyin ağzındaki kapak çıkarılır ve sprey çalkalanır.
24
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
2. Akciğerler boşalıncaya kadar nefes dışarıya üflenir ve ilaç dik
pozisyonda hemen ağıza yerleştirilip, dudaklar sıkıca kapatılır. Ne
kadar derin nefes verilirse, alınacak nefes de o kadar olacaktır. Böylece
solunum yollarına ulaşan ilaç miktarı artacaktır.
3. Derin bir nefes alırken, aynı zamanda madeni tüp aşağıya bastırılır
(bir defa) ve ilaç yavaş ve derin bir solukla içe çekilir. Böylece bir puf
ilaç kullanılmış olur.
4. Cihaz ağızdan çıkarılıp nefes mümkün olduğu kadar uzun tutulur (en
az 10 saniye veya 1’den 10’a sayana kadar). Böylece ilaç zerrelerinin
hava yollarına çökmeleri için zaman tanınmış olur.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
25
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
5. Bu süre sonunda nefes yavaşça ağızdan ya da burundan solunarak
verilir. İlacı ikinci kez kullanmak gerekiyor ise, 1dakika sonra aynı
manevralar tekrarlanır.
DİKKAT!!! İlacın bir seferinde iki puf kullanılması, cihazın üst üste iki kez
basılması demek değildir. Her bir puf için yukarıdaki işlemler baştan
sona tekrarlanmalıdır.
Hava Haznesi= Ara odacık (Spacer)
Sprey tipi ilaç yanlış veya zor kullanılıyorsa, hekim hava haznesi isimli
ilaç çekme adaptörünü önerebilir. Cihazın bir ucu inhaler cihaza uyumlu
olup diğer ucu nefes alınca açılan, verince kapanan çift taraflı bir valf
içermektedir. İlaç bu haznenin içine sıkıldıktan sonra, 3-5 saniye havada
asılı kalır; bu süre içerisinde hastanın hazneden yavaş ve derin bir nefes
alması, sonra nefesini 10 saniye kadar tutması gerekir. İlacın önemli kısmı
cihazda kalacağı için ağız ve boğazda oluşabilecek mantar enfeksiyonu da
önlenmiş olur.
Kullanımı:
1. Sprey ilaç çalkalandıktan sonra ağızlık kısmı cihaz üzerine yerleştirilir.
2. Nefes dışarı üflenir, cihazın ağıza girecek diğer kısmı dudakların
arasında sıkıca tutulur.
26
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
3. Sprey püskürtülür ve yavaş ve derin bir nefes alınarak ilaç hazneden
içeri çekilir.
4. Cihaz ağızdan çıkarılıp, nefes en az 10 saniye kadar tutulur. Sonunda
soluk yavaşça burundan dışarı verilir.
5. Hazne içindeki ilacı iyice çekebilmek için cihazı tekrar sıkmadan üst
üste 3-4 kez derin nefes alınıp verilebilir.
6. İlacı ikinci kez kullanmak gerekir ise 1 dakika sonra aynı manevralar
tekrarlanır.
Acil durumlarda hava haznesi yardımı ile üst üste 8-10 puf rahatlatıcı ilaç
kullanımı, hava yollarına nebulizatöre eş ilaç gönderilmesini sağlar.
Cihaz kullanım sıklığına göre 7 veya 14 günde bir yıkanmalıdır. Çukur
bir kapta hazırlanan sabunlu su içerisine konularak yıkanmalı, bol suyla
durulanmalıdır.Havadakurumayabırakılmalıveyaacildurumdasaçkurutma
makinesi ile kurutulmalıdır. Hiçbir zaman bezle kurulanmamalıdır. Yıkama
sonrası ilk kullanılacağı zaman veya eczaneden ilk alınıp kullanıldığında,
içine 4-5 puf rahatlatıcı sprey sıkılmalı, fakat kullanılmamalıdır. Böylece
cihazın iç yüzü sıkılan ilaçla kaplanacak ve daha sonra kullanılacak ilaçların
cihaz duvarına yapışması önlenecektir. Hazneler erişkinlerde ağızlıkla,
çocuklarda ise maskeyle kullanılır. Bunların bulunmadığı acil durumlarda
evde bulunan litrelik pet su şişelerinin dip kısımları sprey ilacın ağzı
girecek şekilde kesilip, sprey ilaç buraya takılarak kullanılabilir. Aynı işlem
bebeklerde plastik veya karton su bardağı ile yapılabilmektedir.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
27
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
Kuru Toz inhalerler (KTi)
Bu tür cihazları kullanmak, sprey (ÖDİ) tipi cihazlara göre daha basittir.
Kuru toz cihazlar sadece nefes alma ile çalışır; bu nedenle, sprey kullanılırken
ortaya çıkan, nefes alma ile tüpe basma arasındaki zamanlama sorunu, bu
cihazların kullanımı sırasında söz konusu değildir. Bu cihazların içinde ilaç
kuru toz halindedir. Hasta hızlı ve derin bir nefeste toz ilacı içine çeker.
Kuru toz cihazların kullanımındaki diğer bir önemli nokta da kullanım
öncesi nefes verme işlemidir. Hasta yanlışlıkla ilaç kutusu içine nefesini
verirse, içindeki kuru toz halindeki ilaç nemlenir ve cihazın çalışması aksar.
Bu nedenle, cihaz kullanılmadığı zamanlarda daima kapalı tutulmalı,
kullanırken asla cihazın içine nefes verilmemelidir.
Hâlen ülkemizde bulunan toz cihazların kullanımını aşağıda
bulabilirsiniz.
Aerolizer
Kapsül şeklindeki ilaçların kullanıldığı tek dozluk kuru toz inhalerlerdir.
Tek dozluk olduğu için her kullanımda içine ilaç yerleştirilmesi gerekir.
Ülkemizde farklı görünümde aerolizer cihazları mevcuttur. Ancak hepsinin
çalışma prensipleri ve uygulama yöntemi aynıdır.
Aerolizer kullanırken şu sıra izlenmelidir:
1. Cihazın ağızlığı açılır.
28
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
2. Kapsül, kapsül şeklindeki boşluğa yerleştirilir.
3. Ağızlık kapalı duruma döndürülür.
4. Cihaz dik tutulup sadece bir kez sıkıca yan düğmelere basılır ve
bırakılır. Bu işlem ile cihazın içindeki kapsülün iki yanında delikler
açılacaktır.
5. Akciğerler boşalıncaya kadar nefes dışarı üflenir (asla cihazın içine
değil).
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
29
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
7. Ağızlık dudaklar arasına alınarak cihazın içinden hızlı ve derin bir
nefes alınır. Bu esnada kapsülün aerolizer içinde dönme sesi duyulur
ve ağza şeker tadı (laktoz) gelir. Kapsüldeki ilacın tamamını bir
nefeste çekemiyorsanız, kısa bir dinlenmeden sonra tekrar uygulama
yaparak ilacın kalan kısmını çekebilirsiniz.
8. Cihaz ağızdan uzaklaştırılır ve 10 saniye nefes tutulur.
9. Daha sonra nefes yavaşça burundan verilir.
10. Ağızlık parçası açılarak içindeki boşalmış kapsül çıkartılır.
Kutu içindeki ilaç kapsülleri YUTMAK için değildir, sadece cihaz içinde
kullanılır.
Bu cihazı kullanırken kapsülü delmek için düğmelere sadece bir
kez basılacağı unutulmamalıdır. Fazla basılırsa, kapsül bu aşamada
parçalanabilir ve küçük jelatin parçacıkları ağza ve boğaza gelebilir.
Jelatinin yutulmasında sakınca yoktur. Kapsülün parçalanmasına karşı
kapsül kullanılmadan hemen önce ambalajından çıkarılarak cihaza
yerleştirilmelidir.
Cihazı temizlemek için ağızlık ve kapsül yuvasının kuru bir bezle silinmesi
yeterlidir.
Turbuhaler
Cihazın içinde uygulanacak olan ilaç toz halinde ve herhangi bir katkı
maddesi (taşıyıcı madde) içermeksizin bulunmaktadır.
İçinde bulunan ilaca ve dozuna göre alt kısmında döner disk (renkli
bilezik) bulunan cihazlardır. Bu cihazda toz parçacıkları çok küçük
olduğundan ilaç ve tadı hissedilmez. Turbuhaler kullanımında şu sıra
izlenmelidir:
30
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
1. Üzerindeki kapak döndürülerek çıkarılır ve ağız kısmı yukarı gelecek
şekilde tutulur.
2. Alttaki kısım (dönen renkli bilezik) kendi ekseni etrafında ileri-geri
döndürülerek “klik” sesi duyulması beklenir ”klik” sesi ilacın açılma
sesidir.
3. Akciğerler boşalıncaya kadar nefes dışarı verilir (asla cihazın içine
değil).
4. Cihazın ağız kısmı dudaklar arasına yerleştirilir, hızlı ve derin bir nefes
alınır.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
31
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
5. Cihaz ağızdan uzaklaştırılır.
6. Nefes 10 saniye tutulur ve sonra burundan dışarı verilir.
İkinci kez kullanılması gerekiyor ise cihazın tekrar hazırlanması gerekir.
Bir dakika sonra ikinci doz için yukarıdaki basamaklar tekrar edilir.
Cihazın kullanımı tamamlanınca, renkli bilezik (cihazı kapatmak
düşüncesi ile) tekrar çevrilmemelidir.
Turbuhalerde ilacın bittiğini gösteren iki tip özel doz göstergesi
bulunmaktadır. Ağız parçasının altındaki küçük doz gösterge penceresinin
üst bölümünde kırmızı renk görülmeye başladığında, yaklaşık 20 doz kalmış
demektir. Kırmızı renk, doz penceresinin altına ulaştığında, turbuhalerdaki
ilacın bittiğini gösterir. Diğer bir tipinde ise doz göstergesi rakamlardan
oluşur. Gösterge içini “0” yazılı kırmızı bölge doldurduğunda ilaç bitmiş
demektir.
DİKKAT!!! Turbuhaler sallandığında çıkan ses, “nem emici” kimyasal
maddeye bağlıdır, ilaç maddesi ile ilişkili değildir. Yani cihazda kalan ilaç
miktarı sallanınca gelen bu ses ile belirlenemez.
32
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
Cihazı temizlemek için ağız parçası haftada bir defa kuru bezle silinir.
Diskus
Uygulanacak olan ilaç, cihazın içinde şerit şeklinde bir blister yapı
içindedir. İlaç ile birlikle taşıyıcı madde olarak laktoz (bir çeşit şeker)
bulunmaktadır.
Diskus kullanımında şu sıra izlenmelidir:
1. Cihazı açmak için bir el ile dış kapak tutulurken diğer elin başparmağı
ile “başparmak” yeri sonuna kadar itilir.
2. Diskus ağız kısmı kişiye dönük ve yere paralel tutulur. Hareket
kolu “klik” sesi duyulana kadar aşağı doğru itilir. Cihaz bir dozluk
kullanıma hazırdır. Diskusun doz göstergesi bir sayı azalırken
ağızlık bölgesindeki hazneye bir doz ilaç boşalacaktır.
3. Akciğerler boşalıncaya kadar nefes dışarı üflenir (asla cihazın içine
değil).
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
33
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
4. Ağızlık dudakların arasına alınarak cihazın içinden çok hızlı olmayan
ve derin bir nefes alınır.
5. Cihaz ağızdan uzaklaştırılır.
6. Nefes 10 saniye tutulur ve sonra yavaşça burundan verilir.
7. Başparmak cihazdaki yerine konulup geriye sonuna kadar çekilir ve
tekrar “klik” sesi duyulur. Artık cihaz kapalı demektir.
İkinci kez kullanılması önerilmişse bir dakika beklenir ve ikinci defa aynı
basamaklar tekrarlanır.
34
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
Easyhaler
1. Kullanımdan önce kapağı çıkarılır.
2. Easyhaler’i işaret ve baş parmağı arasında kavranarak dik konumda
tutulur.
3. Doz yüklemeden önce easyhaler aşağı yukarı sallanır.
4. Doz yükleme haznesi aşağı doğru klik sesi duyulana kadar 1 defa
bastırıp, bırakılır, bırakırken bir klik sesi daha duyulur. Bu işlem
easyhaler’i kullanıma hazır hale getirir.
5. Easyhaler’in ağız parçası ağıza yerleştirilir ve dudaklar ağızlığın
etrafına iyice kapatılır. Güçlü ve derin bir nefes alınır.
6. Easyhaler ağızdan çıkarılır ve nefes 5 saniye tutulur, ardından normal
nefes alıp vermeye devam edilir.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
35
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
Yanlışlıkla dozyüklendiyse, birdençokkezdozyükleme işlemiyapıldıysa,
inhalerin içine soluk verildiyse tozu boşaltmak için ağız parçası masanın
üzerine veya avuç içine vurulur, bu doğru dozlamayı sağlayacaktır.
Nebülizatör
Bu cihazlar, ilacı yüksek basınçla (jet nebülizatörler) veya ultrasonik
olarak (ultrasonik nebülizatörler) küçük parçacıklara ayrıştırarak solunum
yoluyla (buhar halinde) hastaya veren elektrikli cihazlardır. İlaç ağızlık veya
yüz maskesi ile uygulanır. Bu şekilde yüksek dozda ilaç verilebildiği için,
bu cihazlar astım krizinde tercih edilmektedir. Diğer ilaçlarla etkin cevap
alınamayan ve diğer tip ilaçları kullanamayan, 4-5 yaş altı çocuklarda da
kullanılabilirler.
Nebülizatör, hasta rahat oturma pozisyonundayken uygulanmalıdır.
Nebülizatör uygulanırken şu sıra izlenmelidir:
1. Nebülizatör içine ilaç konur (en fazla 5 ml solüsyon konulmalıdır).
2. Ağızlık veya maske nebülizatöre takılır.
3. Nebülizatör bağlantı kablosu ile elektrik pompasına bağlanır.
4. Hasta cihazın karşısına rahat bir şekilde oturur.
5. Cihazın düğmesi açıldıktan sonra, hasta rahat bir şekilde nefes alıp
verir.
6. Cihazın içindeki solüsyon bitinceye kadar 10 dakika içerisinde ilaç
aralıklarla yavaş yavaş kullanılır.
36
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
Nebülizatörlerin elektrikli çalışması dışında, diğer kötü yanı temizleme
kurallarına dikkat edilmediğinde hastaya mikrop bulaştırılabilmesidir. Bu
nedenle nebülizatör, kullanımdan sonra sabunlu suyla yıkanmalı ve iyice
durulanmalıdır. Haftada bir iki defa da yıkandıktan sonra 1:10 ölçüsünde
seyreltilmiş az miktar çamaşır suyunda 10 dakika bekletilip bol suyla
durulanmalıdır. Nebülizatörün içine asla bez sürülmez.
İNHALER (HAVA YOLU İLE KULLANILAN) İLAÇLARIN KULLANIM
ÖZELLİKLERİ İÇİN LÜTFEN ASTIMINIZI TAKİP EDEN MERKEZDEN DESTEK
ALINIZ.
Her kontrole ilacınızı kullanmadan gelip doktor’un yanında nasıl
kullandığınızı gösterip onay alınız.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
37
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
e. Astım tedavisi nasıl takip edilir?
Hipertansiyon, şeker hastalığı gibi astımlı hastalar da düzenli olarak
hekim tarafından izlenmelidirler. Her hasta; güncel tedavi planı, bu tedaviye
uyum ve astım kontrol düzeyinin belirlenmesi açısından düzenli olarak
değerlendirilmelidir.
Ne sıklıkta doktora başvurulmalıdır?
Muayene ve değerlendirmelerin sıklığı astımın başlangıçtaki şiddetine
göre değişir. Tipik olarak hastalar ilk tedaviye başlandıktan sonra 1-3
ay arasında ve daha sonra her 3-4 ayda bir değerlendirilmelidir. Ancak
astım atağı geçiren hastalarda bu takip değerlendirmeleri yine hastanın
durumuna göre ve daha sık olmalıdır.
Astım kontrolü nasıl değerlendirilir?
Astımın kontrol altında olması demek hastanın hiç şikâyetinin
olmaması, solunum fonksiyonlarının normal olması ve günlük yaşamını
normal sürdürmesi, yani sağlıklı bir birey gibi yaşaması demektir. Bu da
ancak doğru tedavi ile sağlanabilir. Klinik bulgulara göre hastalar “kontrol
altında”, “kısmen kontrol altında” veya “kontrol altında değil” şeklinde
sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflandırma tedavinin yeterli olup olmadığını
gösterir. Hekim ve hastalara astım tedavisinin daha etkin yapılmasını,
uzun vadede astım atak gelişim riskini ve akciğer fonksiyonlarındaki kaybı
önlemede yol göstericidir.
Astım kontrol düzeyini belirleyen çeşitli yöntemler (anketler, solunum
fonksiyon testleri) vardır Anketlerde gündüz belirtileri, aktivite kısıtlanması,
gece belirtileri/uyanma, rahatlatıcı ilaç kullanım sıklığı, atak sıklığı
sorgulanmaktadır.
Ekolarak; her kontrolde hastalar, mutlakatetikleyicifaktörleremaruziyeti,
ilaçları doğru kullanıp kullanmadıkları ve astım belirtilerini arttıran ek
hastalıklar açısından da sorgulanmalıdır.
38
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
VII. ÖZEL DURUMLARDA ASTIM
Egzersiz ve Astım
• Tedavi edilemeyen astımlıların %90’ında egzersiz ile astım belirtileri
oluşur. Bazen de astım atağının tek nedeni egzersiz olabilir.
• Astım kontrol altında tutulduğu sürece, yani astım tedavisi uygun ve
yeterli ise, aktif bir yaşantı, egzersiz ve spor yapılabilir.
• Olimpiyat madalyası kazanan çok sayıda astımlı sporcu vardır.
• Özellikle kısa sürede yoğun egzersiz ile belirtiler oluşurken, yavaş ve
uzun sürede yapılan egzersizlerde belirtiler daha hafif olmaktadır.
Örneğin; yürüyüş, koşmaya göre daha güvenlidir.
• Soğuk ve kuru havada yapılan egzersizler daha fazla belirtiye neden
olur.
• Hastanın duyarlı olduğu allerjenlerle yoğun karşılaştığı dönemlerde
veya hava kirliliğinin fazla olduğu aylarda egzersiz daha çok belirtilere
yol açmaktadır.
• Yüzme, bisiklet, jimnastik ve aerobik astımlılar için en çok önerilen
sporlardır. Havuzda solunan havanın nemli olması ve havuz suyunun
kloru belirtileri tetikleyebilmesi nedeniyle yüzme için deniz tercih
edilmelidir.
• Su altına dalma astımlı hastalara önerilmez, ABD’de astımı olanlara
dalgıçlık izni verilmemektedir.
• Egzersiz öncesi ısınma hareketlerinin yapılması, egzersiz yaparken
burundan nefes alınıp verilmesi, soğuk havalarda egzersiz yapılırken
maske takılması, egzersizden 15 dakika önce hızlı etkili nefes
açıcıların inhaler yolla alınmaları astımlı hastaların daha rahat egzersiz
yapmalarına olanak sağlar.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
39
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
Gebelik ve Astım
• Gebelikte astımın seyri değişkendir; astım bu sürede düzelebilir,
kötüleşebilir veya değişmeyebilir. Bunu önceden tahmin etmek
mümkün değildir.
• Normal bir gebelik, sorunsuz bir doğum ve sağlıklı bir bebek için
uygun ve yeterli astım tedavisi şarttır. Bu nedenle kadın doğum
uzmanı ile astım tedavisini yapan hekim ve hasta işbirliği içinde
olmalıdır.
• Gebelik süresince 4-6 haftada bir yapılan kontroller doğum sonrası
3 aya kadar devam ettirilmelidir.
• Gebe astımlılar için en yanlış düşünce hamilelikte tüm ilaçların
bebeklere zararlı olabileceğidir. Bazı ilaçların anne karnında bebeğe
zararlı olabileceği bilinmektedir; bu ilaçların gebe astımlılarda
kullanılması önerilmez. Ancak gebelik süresince astımın kontrol
altında olabilmesi için astım ilaçlarının tümü kesilmemeli, mutlaka
ilaç kullanması gereken hastalarda güvenle kullanılabilecek ilaçlar
(nefeslealınankortizonlarvenefesaçıcılar)belirlenmelidir.Bunedenle
gebe veya gebelik şüphesi olan astımlı hastaların en kısa sürede
astımlarını takip eden hekim ile iletişime geçmesi gerekmektedir.
Ameliyatlar ve Astım
• Astımlı hastalar planlı ameliyatlardan 2-4 hafta önce hekimlerine
başvurmalı ve ilaç dozlarında duruma göre ayarlama yapmalıdırlar.
• Doktor gerekli gördüğü takdirde ameliyat öncesi ve sonrasında kısa
süreli ek kortizon tedavisi verebilir.
• Özellikle ilaç allerjisi olan astımlı hastaların bu konuda ameliyat
yapacak ekibe (anestezi ekibi dahil) ayrıntılı bilgi vermesi gereklidir.
• İlaç
allerjisi olan astımlı hastaların gerekli durumlarda
kullanabilecekleri diğer ilaçların güvenle belirlenmesi için
gerektiğinde allerji kliniklerine başvurmaları önerilmektedir.
40
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
VIII. ASTIMLI HASTALARIN SIK SORDUKLARI SORULAR NELERDiR?
Astım ilaçları bağımlılık yapar mı? Hayır, astım ilaçları bağımlılık
yapmaz.
Astım ilaçları şişmanlatır mı, iştah açar mı? Hayır, sayfa 17’de belirtilen
astım ilaçlarının hiç birisinin bu etkileri yoktur. Ancak kullandıktan
hemen sonra ağzın iyice çalkalanıp tükürülmemesi halinde uzun
süre kullanımda kortizonlu ilaçların bu tür etkilerinin olabileceği ileri
sürülmektedir.
Astımlı hasta kaplıcalara gidebilir mi? Genel olarak kaplıcalara
gidilmesinde bir sakınca yoktur. Ancak kaplıca ortamındaki sıcak ve
buharlı hava astımlıları rahatsız edebilir. Duyarlı kişilerde aşırı nem
ortamında çoğalan küfler astım belirtilerini arttırabilir.
Mağara tedavisi yararlı mıdır? Bilimsel olarak yararlı olduğuna dair
kanıt yoktur. Mağara içindeki havanın özellikleri tersine bazı astımlıları
sıkıntıya sokabilir.
Akupunkturun tedavide yeri var mıdır? Bilimsel olarak yararlı
olduğuna dair kanıt yoktur.
Hangi yiyecekleri yememeliyim? Astımlı hastalar için özel bir diyet
yoktur. Besin allerjisi tanınız yoksa yiyeceklerde seçici davranmanıza
gerek yoktur.
Astım ilaçları başka ilaçlarla etkileşir mi? Nefesle alınan astım ilaçları
başka ilaçlarla etkileşmez.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
41
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
Her yılgripaşısıolmalımıyım? 65yaşüzerindeher yılgrip aşısıolunması
kılavuzlarda yer almaktadır. Daha genç hastalarda grip olma olasılığını
azalttığı ancak, astım atak sıklığına etkili olmadığı gösterilmiştir. Hâlen
ağır astımlılara önerilmektedir.
Evde hayvan besleyebilir miyim? Astımlı hastaların bir kısmında evcil
hayvanlara karşı allerji vardır. Bu hastalarda tedavinin en önemli kısmı
evcil hayvanı evden tamamen uzaklaştırmak ve evcil hayvanı olanlarla
da temas etmemelidir.
Deniz kenarına tatile gitmem sakıncalı mıdır? Tatile gitmenizde
sakınca yoktur. Aşırı sıcak ve nemli hava herkes gibi sizi de rahatsız
edebilir.
Hamile kalırsam ilaçları bırakmalı mıyım? Hamile kalırsanız astım
ilaçlarını bırakmamalısınız. Hekiminiz ile birlikte hastalığınızın ağırlığına
göre tedaviniz yeniden düzenlenmelidir.
Bu hastalıkta aşı tedavisinin yeri nedir? Aşı tedavisi ancak seçilmiş
bazı hastalarda düşünülmelidir. Aşı uzun süreli bir tedavi şeklidir.
Uygun kişiler tarafından yapılmaz ise yeterince etkili olmadığı gibi
bazı yan etkileri de görülebilir. Bu nedenlerle aşı tedavisine yalnızca
Allerji Uzmanları tarafından karar verilmeli, aşı tedavisi yalnızca Allerji
Uzmanları tarafından başlatılmalıdır.
Yıllardır aynı ilacı alıyorum, bünyem bağışıklık kazanmış mıdır?
Astım ilaçlarına bağışıklık kazanılmaz.
Tüm ağrı kesiciler tüm astımlılara dokunur mu? Ağrı kesiciler tüm
astımlılara dokunmaz. Ancak bir ağrı kesici ile astım belirtileriniz arttıysa
diğerleriyle de aynı şey olabilir. Bu konuda doktorunuzdan görüş
almalısınız.
42
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
Astım ilaçları çocuğumun büyümesini engeller mi? Hekim
kontrolünde kullanılan astım ilaçlarının büyümeye etkisi yoktur.
Astım tedavisinde bitkiler ve doğal ürünlerden yardım alabilir
miyim? Bitkilerin ve doğal ürünlerin astım tedavisinde bilimsel olarak
kanıtlanmış etkisi yoktur. Astım ilaçlarınızı düzenli kullanırken, size zarar
vermeyeceği kanıtlanmış doğal ürünleri almanızın tedaviye olumlu veya
olumsuz bir etkisi olmaz.
Yurt dışında olup da ülkemize henüz gelmemiş astım ilacı var
mı? Hayır, yurt dışında kullanılan astım ilaçlarının tümü ülkemizde
mevcuttur.
Bu hastalığın kesin tedavisi var mıdır? Astım uygun tedaviyle
tam kontrol altına alınabilir, olgular hiç astım hastası değilmiş gibi
yaşamlarına devam edebilirler. Ancak müzmin bir hastalık olması
nedeniyle hayatlarının herhangi bir döneminde bir tetikleyici ile astım
belirtileri ortaya çıkabilir.
Astım kronik bronşite, KOAH’a çevirir mi? Hayır, kronik bronşit ve
KOAH farklı hastalıklardır; astımın ilerlemesiyle oluşmazlar.
Ne sıklıkta doktora gitmeliyim? Astım belirtilerindeki artış, birbirini
takip eden iki gün devam ediyorsa hemen gidilmelidir. Eğer hiç astım
belirtisi hissedilmiyorsa yani astım tam kontrol altındaysa 3-4 ayda bir
kontrole gitmek yeterlidir.
Sık solunum fonksiyon testi yapmanın bana bir zararı var mıdır?
Hayır, bu testleri yapmanın hiçbir zararı yoktur.
Astımda tanı koyduracak bir kan incelemesi var mıdır? Hayır,
yoktur.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
43
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
Akciğer filminden astım olup olmadığı anlaşılır mı? Hayır, akciğer
filmi astım tanısı koydurmaz. Belirtilere neden olacak diğer akciğer
hastalıklarını ayırt etmek için istenir.
Diş çektirmemde bir sakınca var mıdır? Diş çektirmenin astımlı
hastalarda bir sakıncası yoktur. Ancak ilaç allerjisi olan kişiler, kullanılan
lokal anestezik (uyuşturma amaçlı kullanılan ilaç) ve sonrasında ağrı
kesicilere karşı allerjileri varsa diş hekimlerine bildirmelidirler.
Evde nemlendirici veya buhar aleti kullanmalı mıyım? Nemlendirici
ve buhar aletlerinin astımınıza bir faydası yoktur. Tam tersine evde aşırı
nem küf gelişimini arttırıp astımınızı olumsuz etkileyebilir.
Evde nebülizatör bulundurmalı mıyım? Inhalerlerini uygun
kullanabilen astımlıların evde nebülizatör bulundurmasına gerek
yoktur.
Eve hava temizleme cihazı almam yararlı olur mu? Evde hava
temizleme cihazı varlığının astım tedavisine ek katkısı alduğuna dair
bilimsel kanıt yoktur.
Nem alma cihazları yararlı mıdır? Evde nem alma cihazı varlığının
astım tedavisine ek katkısı olduğuna dair bilimsel kanıt yoktur.
Toz geçirmeyen yastık yorgan kılıfları her astımlı kullanmalı mı?
Hayır, her astımlının kullanmasına gerek yoktur. Ev tozu akarı allerjisi
olan hastalar, diğer korunma yöntemleri (sayfa 13) ile birlikte özel
koruma kılıflarını kullanabilirler.
44
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
Ev tozu akarlarına karşı olan temizlik maddelerini düzenli
kullanmamın faydası olur mu? Ev tozu akarı allerjisi olan hastalar uygun
tedaviye rağmen yakınmaları gerilemiyorsa bu temizlik ürünlerinden
faydalanabilirler. Ancak unutulmamalıdır ki bu ürünlerin kendileri de
kimyasal yapıları nedeniyle astım belirtilerini arttırabilir.
Çocuğum astımlı, büyüyünce geçer mi? Çocukluk çağında başlayan
astım belirtileri bazı hastalarda erişkinliğe geçişle birlikle azalabilir,
kaybolabilir. Ancak hayatın ilerleyen dönemlerinde belirtiler tekrar
ortaya çıkabilir.
Astım iş/okul başarımı engeller mi? Uygun tedavi edilen, kontrol
altında olan astım iş ve okul başarısını engellemez. Astımı olan pek çok
iş adamı, siyasetçi, bilim insanı vardır.
Astım cinsel yaşamı etkiler mi? Uygun tedavi edilen, kontrol altında
olan astım cinsel yaşamı etkilemez.
Sık idrar kaçırmam astım nedeniyle mi oluyor?
İdrar kaçırma ile astım arasında doğrudan ilişki yoktur; ancak astımda
çok öksürük olması ve öksürük sırasında karın içi basmanın artması
nedeniyle özellikle kadın hastalarda idrar çıkarma şikâyeti görülebilir.
Uygun tedavi ile astımınız düzelmesine rağmen aynı şikâyetleriniz
devam ediyorsa bir kadın doğum veya üroloji uzmanına başvurmanız
gerekebilir.
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
45
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
ASTIM KONTROL TESTi (AKT)
1) Son 4 hafta içerisinde astımınız sizin işte, okulda veya evde yeterince
çalışmanızı ne sıklıkla engelledi?
1. Her zaman
2. Çoğu zaman
3. Bazen
4. Çok az
5. Hiçbir zaman
2) Son 4 hafta içerisinde ne sıklıkla nefes darlığı hissettiniz?
1. Günde bîrden fazla
2. Günde 1 kez
3. Haftada 3-6 kez
4. Haftada 1 veya 2 kez
5. Hiçbir zaman
3) Son 4 hafta içerisinde astım şikâyetleriniz (hırıltı, öksürük,
nefes darlığı, göğüs sıkışması veya ağrısı) kaç kez gece veya
sabah normal kalkış saatinizden önce sizi uyandırdı?
1. Haftada 4 veya daha fazla gece
2. Haftada 2 veya 3 gece
3. Haftada 1 kez
4. 1 veya 2 kez
5. Hiçbir zaman
4) Son 4 hafta içerisinde rahatlatıcı inhaler cihazınızı
salbutamol türü nebülizer ilacınızı kaç kez kullandınız?
1. Günde 3 kez veya daha fazla
2. Günde 1 veya 2 kez
3. Haftada 2 veya 3 kez
4. Haftada 1 kez veya daha az
5. Hiçbir zaman
veya
5) Son 4 haftadaki astım kontrolünüzü nasıl değerlendirirsiniz?
1. Kontrol dışı
2. Çok az kontrol altında
3. Biraz kontrol altında
4. Epey kontrol altında
5. Tamamen kontrol altında
Toplam Puan:
Değerlendirme: Her sorunun cevobıyla ilişkili puanlar yazılır. Beş puanın
toplamı toplam puanı oluşturur (Toplam puan 25: Tam kontrol, 24-20: kısmi kontrol
< 19 kontrol altında değil).
46
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
ASTIM’LA YAŞAM
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
47
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
48
TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ
Download