teknolojđk - Teknolojik Araştırmalar

advertisement
www.teknolojikarastirmalar.com
ISSN:XXX-XXX
Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi
2008 (3) 1 -12
TEKNOLOJĐK
ARAŞTIRMALAR
Makale
Tekstil ve Demir Çelik Sektörü Đhracatına Döviz Kurları, Enflasyon
ve Faiz Oranlarının Etkilerinin Karşılaştırılması
Hasan BAKIR
Anadolu Üniversitesi, Eskişehir Meslek Yüksekokulu, Eskişehir
ÖZET
Dış ticaret ülkelerin temel dinamiğidir. Ekonominin diğer dinamikleri olan enflasyon, faiz oranları ve döviz
kurları ile dış ticaret arasında ilişkinin ortaya konulması tüm sektörler için benzer genel yargıların bulunup
bulunmadığının test edilmesi son derece önemlidir. Bu amaçla çalışmada ülkemizin ihracatında iki önemli
payı alan tekstil ve demir çelik sektörünün ihracatında döviz kuru, enflasyon ve faiz oranlarının etkisi test
edilmiştir.
Elde edilen sonuçlar faiz oranları, enflasyon ve döviz kurlarındaki değişimin doğrudan ihracatı etkilediği
şeklindedir. Bununla birlikte elde edilen sonuçlar Türk dış ticaretinin sadece dış ticarete ilişkin
politikalardan etkilenmediğini de göstermektedir. Enflasyon, faiz oranları, döviz kurlarındaki değişimler
doğrudan ihracat düzeylerini etkilerken, bu dinamiklerin dolaylı olarak da dış ticaretin etkisi altında
olduğunu söylemek mümkündür.
Anahtar Kelimeler: Tekstil, Döviz kuru, Enflasyon, Faiz oranları
1. GĐRĐŞ
Ekonomiler açısından dış ticaretin amacı, iç piyasada bulunmayan veya bulunduğu halde yüksek maliyetli
olan, mal ve hizmetlerin dış piyasalardan sağlanması ve iç piyasada fazla olan mal ve hizmetlerin dış
piyasaya transferi ile refah seviyesinin yükseltilmesidir. Nihai hedef, refah seviyesinin yükseltilmesidir,
çünkü dışarıya transferle gelir elde edilmesi ve sonuçta hayat standardının yükseltilmesi; dışarıdan
transferle de içeride olmayan veya olduğu halde ihtiyaçların daha uygun şartlarda karşılanması mümkün
olmaktadır. Yani dış ticaret işlemleri, tamamen menfaate dayalı olarak gerçekleştirilen faaliyetlerden
oluşmaktadır.
Günümüzde de dış ticaret, Türkiye’de sürdürülebilir kalkınmanın en önemli unsurlarından biri olarak
görülmektedir. Bu amaçla, özellikle ihracatın arttırılmasına yönelik çalışmalar yapılmakta, yeni ihraç
ürünleri ve yeni pazarlar bulunmaya çalışılmaktadır. Ayrıca dış ticaretin dünya ülkeleriyle entegrasyonu
sağlayıcı bir unsur olduğu düşüncesiyle hareket edilmektedir. Dış ticareti sadece ihracat ve ithalat
kalemleri arasındaki fark olarak incelemek günümüz dünyasında imkansız olmuştur. Dış ticareti etkileyen
faktörlerin ayrı ayrı incelenmesi, bu faktörlerin yıllar itibariyle analiz edilmesi ve bu faktörlerin dış ticaret
ile ilişkilerinin ortaya çıkarılması için çeşitli araştırmalar yapılmıştır.
Çalışma da 1990–2006 mevduat faiz oranları, döviz kuru, enflasyon (tüfe) ve ihracat (tekstil–demir çelik
sektörleri) verileri kullanılarak modeller kurulmuştur. Faiz, döviz kuru ve enflasyonun tekstil ve demir
çelik sektörleri ihracatına etkileri ayrı ayrı ve bu değişkenler ile bir arada kurulmuş modellerinin sonuçları
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2008 (3) 1-12
Tekstil ve Demir Çelik Sektörü Đhracatına Döviz Kurları, Enflasyon ve Faiz Oran…
karşılaştırılmıştır. Son 16 yıllık dönemde Türkiye’de bu anlamdaki gelişmelerin hangi sektöre daha çok
etkisi olduğu araştırılmıştır. Karşılaştırılacak sektörler belirlenirken Türkiye’nin sektörel ihracat
rakamlarına bakıldığında en yüksek paya sahip olanlar seçilmiştir. Türkiye’nin ihracatının sektörel
gelişiminin ekonomik göstergeler tarafından ne şekilde etkilendiğini analiz edebilmek için 1990-2006
dönemi ele alınarak incelenmiştir
2. FAĐZ ORANLARI, DÖVĐZ KURU ve ENFLASYON ORANLARI ĐLE ĐHRACAT
ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐ
Çalışmada faiz oranları, döviz kuru ve enflasyon ile ihracat arasındaki ilişki tek tek ele alınarak
incelenmiştir.
2.1. DÖVĐZ KURU ĐLE ĐHRACAT ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐ
Döviz kurları ve dış ticaret arasındaki ilişkinin boyutu literatürde hala tartışma konusudur. Bu konuyu
açıklayan iki alternatif yaklaşım vardır. Birinci yaklaşım olan Standart teori, nedenselliğin dış ticaretteki
değişimlerden reel döviz kurlarına doğru olduğunu ileri sürer. Bu yaklaşıma göre, dış ticaretteki bir
iyileşme dışarıdan içeriye doğru bir gelir transferine neden olacağından yurtdışı fiyat düzeyine nispeten
yurtiçi fiyat düzeyinde bir yükselmeye yol açacaktır. Yansıma olarak isimlendirilen diğer yaklaşım, döviz
kurlarındaki değişimlerden dış ticarete doğru ters yönlü nedensel bir ilişkinin varlığına işaret eder [1].
Kur ayarlamaları sonucu ihracat veya ithalat sektörleri lehine gelişen fiyat avantajından kimlerin ne
ölçüde yararlandığı, kur politikasının dış ticaret dengesi üzerinde beklenen olumlu etkisini gösterebilmesi
açısından üzerinde önemle durulması gereken bir konudur.
Dış ticaret dengesini iyileştirmek amacıyla düşük değerlenmiş kur politikası izlenen dönemlerde yabancı
para birimi ile ifade edilen ithalat fiyatlarının düşmesi bu politikanın ithalat üzerindeki olumsuz etkilerini
ihracat fiyatlarının düşmesi de ihracat üzerindeki olumlu etkilerini azaltacaktır. Böylece, düşük
değerlenme ile ihracat açısından sağlanan fiyat avantajının bir kısmı ya da tamamı tekrar kaybedilirken,
ithalat açısından ise dış piyasalar tarafından kaybedilen fiyat avantajının bir kısmı ya da tamamı tekrar
kazanılacaktır.
Aşırı değerlenmiş kur politikası izlenen dönemlerde yabancı para birimi ile ifade edilen ithalat fiyatlarının
yükselmesi bu politikanın ithalat üzerindeki olumlu etkilerini ihracat fiyatlarının yükselmesi de ihracat
üzerindeki olumsuz etkilerini azaltacaktır. Böylece, aşırı değerlenme ile ihracat açısından kaybedilen fiyat
avantajının bir kısmı ya da tamamı tekrar kazanılırken, ithalat açısından ise sağlanan fiyat avantajının bir
kısmı ya da tamamı tekrar kaybedilecektir [2]. Düşük değerlenmenin olduğu dönemde ihracat ve/veya
ithalat fiyatlarının düşmesi, aşırı değerlenmenin olduğu dönemde ise, ithalat ve/veya ihracat fiyatlarının
yükselmesi, kısaca reel döviz kurları ve dış ticaret arasında ters yönlü nedensel bir ilişkinin olup
olmaması durumu, kur politikasının dış ticaretin karlılığı (Nispi karlılığın ihracat lehine dönmesi, böylece
dış ticaretin ülke lehine işlemesi) üzerinde beklenen net etkisini gösterebilmesi bakımından oldukça
önemlidir [3].
Literatürde reel döviz kurları ve dış ticaret fiyatları arasındaki ilişkiyi araştıran çok sayıda ampirik
çalışma olmasına rağmen ilişkinin yönü konusunda henüz genel kabul gören bir konsensüs
oluşturulamamıştır. Literatürdeki bu karışık sonuçlar, veri ölçümleri ve incelenen dönem farklılıklarından
kaynaklanmaktadır.
Türkiye ekonomisi verileri kullanılarak yapılan “Reel Döviz Kurları, Reel Faiz Farklılığı ve Ticaret
Hadleri” adlı ampirik bir çalışmadan, faiz farklılığı ve ticaret hadlerinin Türkiye lehine döndüğünde reel
döviz kurlarının değer kazandığı şeklinde bulgular elde edilmiştir [4].Dornbusch (1976) ABD ekonomisi
için yaptığı çalışmasında, ABD faiz oranları ile ticari faaliyette bulunduğu ülkelerin faiz oranları
2
Bakır , H.
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2008 (3) 1-12
arasındaki farkın artmasının daha yüksek getiriyi düşünen yabancı sermayeyi ABD’ye çekeceğini ve bu
durumun da ABD dolarının değerini artırarak ABD’nin dış ticaret dengesini olumsuz etkileyeceğini
vurgulamıştır. Avusturya ekonomisi için, döviz kuru hareketleri ile ihracat fiyatları arasındaki ilişkiyi
inceleyen Menon (1994), Döviz kuru hareketlerinin ihracat fiyatları üzerindeki etkilerinin sanayi dallarına
göre farklı olabileceğin görüşündedir. Benzer şekilde Melick (1994), bu tür bir analizin daha alt bazda
piyasa seviyesine indirgenerek yapılmasının daha sağlıklı sonuçlar vereceğini düşünmektedir. Arize
(1995), reel ihracat, reel dış gelir ve döviz kuru değişkenliği serilerinin oluşturduğu üç değişkenli bir
model kurarak, döviz kuru değişkenliğinin Amerikan ihracatı üzerindeki etkilerini hata düzeltme modeli
ile incelemiştir. Bu analizden döviz kuru değişkenliğinin artmasının ticareti engelleyici olduğu sonucuna
varılmıştır. Diğer değişkenlerden elde edilen bulgular da teoriden beklenildiği şekilde çıkmıştır [5]. ABD
ekonomisi üzerine yapılan bir başka çalışmada da yine doların değer kaybının ihracat ve ithalat
fiyatlarının yükselmesinde önemli bir rol oynadığı sonucuna varılmıştır. 1973 – 1978 dönemi aylık
verilerini kullanarak 10 ülke için (Belçika, Kanada, Fransa, Federal Almanya, Đtalya, Japonya, Hollanda,
Đsveç, Đngiltere ve ABD) kısa dönemli kur değişimlerinin dış ticaret dengesi ve dış ticaret hadleri
üzerindeki etkilerini inceleyen Spitaller (1980), Almanya hariç diğer tüm ülkeler için tam yansıma (Pass –
through) şeklinde bulgular elde etmiştir. Bu konuda yapılan bir başka çalışma da OECD ülkeleri ile
ilgilidir. In ve Menon (1996) OECD reel döviz kuru ve ticaret hadleri arasındaki ilişkiyi “Eş Bütünleşme”
ve “Nedensellik” analizleri yardımıyla belirlemeye çalışmıştır. 7 OECD ülkesinde (Kanada, Fransa,
Almanya, Đtalya, Japonya, Đngiltere, ABD) ticaret hadleri ve reel döviz kurunun eş bütünleşik oldukları
sonucuna varmıştır. Bulgular, beş ülkede(Kanada, Fransa, Japonya, Đngiltere, ABD) reel döviz kurundan
ticaret hadlerine doğru, diğer iki ülkede (Almanya, Đtalya) de ticaret hadlerinden reel döviz kuruna doğru
bir nedenselliğe işaret etmiştir. Ekonomik yaşamda gelecek belirsizliklerle doludur. Yapılan öngörülerle
bu belirsizlikler, bütünüyle ortadan kaldırılamasa da azaltılabilir. Đktisat politikalarının etkilerini
saptayabilmek için bu incelemeler zorunludur. Çünkü hangi iktisat politikasının hangi içsel değişkeni ne
ölçüde etkileyeceği önceden bilinememektedir [6]. Dış ticaretteki nispi karlılığı değiştirmede kur
hareketlerinin etkin olup olmadığını analiz etmek, izlenecek döviz kuru politikasının başarısı için
önemlidir. Kapsamlı ve tutarlı analizlere dayanmayan ekonomi politikalarının başarı şansı, öngörünün
tesadüfen de olsa doğru çıkmasına bağlıdır. Oysa bir ülke için oluşturulacak ekonomi politikalarının
böyle tesadüfiliğe terk edilmesi rasyonel bir politika anlayışı ile bağdaşmaz [7].
Türkiye’de 1982-1996 döneminde reel döviz kurları, gümrük vergileri ve dış ticaret hadleri
ilişkilendirilmiştir. Ekonometrik modelde bağımlı (açıklanan) değişken dış ticaret hadleri; bağımsız
(açıklayıcı) değişken olarak ta döviz kurları ve gümrük vergilerine yer verilmiştir. Bu değişkenler
arasındaki ilişki 15 yıllık bir dönem için tahmin edilmiştir. En Küçük Kareler Yöntemi ve Đki Aşamalı En
Küçük Kareler Yönteminin kullanıldığı çalışmada tespit edilen doğrusal denklemlerle ilgili çeşitli
istatistiksel testler sonucunda seçilen bağımsız değişkenlerin bir bütün olarak dış ticaret hadlerinde
görülen değişmeleri açıklamakta anlamlı oldukları sonucuna varılmıştır. Yapılan başka bir araştırmada
1987:1-2003:3 dönemine ait üçer aylık verilerin kullanıldığı çalışmada, Türk ekonomisine ait ihracat arzı
ve ithalat talebi fonksiyonları ko-entegrasyon formunda tahmin edilmiş, ayrıca VAR yöntemine de
başvurulmuştur. Denklemlere, 2001 krizinin neden olduğu yapısal kırılmanın etkilerini azaltmak amacıyla
Perron tarafından önerilen kukla değişkenler de dahil edilmiştir. Reel döviz kurunun ithalatın önemli bir
belirleyicisi olduğunu ancak ihracatı etkileyemediği sonucuna varılmıştır. VAR modelinin de reel döviz
kurunun cari işlemler üzerindeki etkisinin ithalat yoluyla olduğu vurgulanmıştır [8].
2.2. FAĐZ ORANLARI ĐLE DIŞ TĐCARET ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐ
Faiz oranları ile dış ticaret arasındaki ilişki ters yönlüdür. Faiz oranları ne kadar düşerse sıcak paranın
yurt dışından gelişi yavaşlayacaktır. Döviz arzında meydana gelen azalışlar sonucu döviz fiyatlarında
artışlar yaşanacaktır [9]. Artan döviz fiyatları ihracatın artmasına neden olacaktır ve bu şekilde dış
3
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2008 (3) 1-12
Tekstil ve Demir Çelik Sektörü Đhracatına Döviz Kurları, Enflasyon ve Faiz Oran…
ticarette artış yaşanacaktır. Faiz oranları ile ilgili teorik konular incelendiğinde, faiz oranlarının nominal
faiz oranları ve reel faiz oranları diye ikiye ayrıldığı görülmektedir. Nominal faiz oranı piyasada görünen
faiz oranıdır. Reel faiz ise nominal faizden enflasyon oranı çıkarıldıktan sonra kalan orandır ve parasal
fonların sağladığı gerçek getiriyi ifade eder. Parasını ödünç veren kimsenin gerçek bir gelir
sağlayabilmesi için ona ödenen nominal faizin enflasyondan daha yüksek oranda olması gerekir. Tersine,
diyelim ki ödünç verilen fonlara ödenen faiz % 20 iken enflasyon, % 30 ise bu kimsenin sahip olduğu
fonların gerçek satın alma gücü azalmış olur. Bu demektir ki parasal fonlarını ödünç verenlere, bu fonları
kullanma karşılığında reel bir getiri sağlamış olabilmek için nominal faiz oranının beklenen enflasyon
oranından daha yüksek olması gerekir. Beklenen enflasyonun nominal faiz üzerindeki etkisi Fisher etkisi
diye adlandırılır [10]. Enflasyon ile faiz oranları arasındaki ilişkide Fisher denklemi diye bilinen
aşağıdaki formül ile ifade edilir.
i=r+p
burada i nominal faiz oranını, r reel faiz oranını ve p de beklenen enflasyon oranını gösterir. Dolayısıyla,
beklenen enflasyon oranı olan p’deki bu yükselme, i nominal faiz oranının da yükselmesine yol açar.
Nitekim, 1970’lerde ve 1980’lerde dünyada faiz oranlarında görülen genel artışlar, bu dönemde yaşanan
yüksek enflasyonun bir sonucudur [11]. Ülkeler arasında bir karşılaştırma yapılırsa, genellikle enflasyon
oranı yüksek ülkelerde, faiz oranın da yüksek olduğu görülür.
Şimdi Fisher denklemini faiz paritesi eşitliğiyle faiz oranları, enflasyon ve döviz kurlarının birbirleriyle
nasıl bir ilişki içinde olduğu belirlenebilir. Ancak önce Türkiye ve A.B.D’ nin Fisher denklemini
gösterelim.
iTR = rTr + pTR ve ius = rus + pus
Eğer reel faiz oranlarının uluslar arası alanda aynı olduğu varsayımı yapılırsa rTR = rUS olur. Bu
durumda nominal faiz oranları arasındaki fark beklenen enflasyon oranları arasındaki farka eşit çıkar,
yani:
iTR – iUS = pTR – Pus
Faiz paritesi koşulu, faiz oranları farkının aynı zamanda, vadeli prim oranına eşit olmasını ifade eder:
iTR – iUS = pTR – pUS = (F-E) / E
Bu son eşitlik, faiz oranları, enflasyon ve döviz kurları arasındaki ilişkiyi göstermektedir. Buna göre
Fisher denklemi, faiz paritesi ve göreceli satınalma gücü paritesinin geçerli olması koşulları altında,
ülkeler arasında reel faiz oranları da birbirine eşitlenir. Yukarıdaki ilişki zincirinden çıkartılabilecek başka
önemli sonuçlar da vardır. Buna göre, enflasyon oranı yüksek olan ülkede faiz oranları da yüksek olmalı
ve vadeli kur bu fark ölçüsünde prim yapmalıdır [12]. Eğer vadeli kurun, gelecekteki anında teslim
kurunun sapmasız bir göstergesi olduğu kabul edilirse enflasyon farkı, anında teslim kurlarında beklenen
değişmeye eşitlenir.
Yukarıdaki eşitlikler, ekonomik politikadaki değişikliklerin etkilerini tahmin etmeye de yarayabilir.
Diyelim ki Türkiye’de hükümetin izlediği açık bütçe politikası sonucunda, enflasyonun daha da
yükseleceği beklenmektedir. Beklenen enflasyondaki artış, TL üzerindeki faiz oranlarını yükseltici etki
doğurur. Diğer yandan, döviz kurları da faiz paritesini sürdürecek biçimde değişecektir. Şöyle ki eğer
gelecekteki anında teslim kuru değişmişse F’nin de buna uyum sağlamasını bekleyebiliriz. Tersine, eğer
gelecekte beklenen anında teslim kuru değişmemişse o takdirde asıl uyumun bugünkü anında teslim
kurunda olması gerektiği söylenebilir. Bazı ülkelerde, yüksek enflasyon oranlarına karşın, merkez
4
Bakır , H.
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2008 (3) 1-12
bankasının piyasaya müdahaleleriyle döviz kurlarının yeterince yükselmesine izin verilmeyebilir. Buna,
ulusal paranın aşırı değerlendirilmesi denildiğini biliyoruz [13]. Böyle bir durumda yukarıdaki formüle
göre dövizin vadeli primi, enflasyon oranları ve dolayısıyla faiz oranları farkından daha küçük olur. Bu da
kısa süreli fonların ülkeye girişini özendirici etki yapar.
2.3. DÖVĐZ KURLARI ĐLE ENFLASYON ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐ
Döviz kurundaki yükselmenin enflasyonu nasıl etkilediğine ilişkin başlıca dört aktarım mekanizmasından
bahsedilebilir. Birincisi, küçük bir açık ekonomide yerli paranın yabancı paralar karşısında değer
kaybetmesi ithalata ikame mallar ile ihracata konu malların fiyatlarını doğrudan etkiler.
Đkincisi, yerli para değer kaybederken, ithal edilen tüketici mallarının fiyatları ve buna bağlı olarak
tüketici fiyatları endeksi artar. Aynı zamanda ithal edilen ara mallarının fiyatları da artacağından bu
durum firmaların üretim maliyetlerini artıracaktır. Artan üretim maliyetlerinin firmalarca tüketicilere
yansıtılması tüketim mallarının fiyatlarının pahalanmasına neden olur.
Üçüncüsü, eğer yerli fiyat koyucular döviz kurunun seyrini hesaba katıyorlarsa, döviz kurundaki
dalgalanmalar enflasyon oranını etkileyebilir. Döviz kurundaki, dolayısıyla yabancı para cinsinden
fiyatlardaki belirsizlikler, iç fiyatları yükseltebilir.
Son olarak, yabancı paralara ücretlerin endekslenmesi de paranın değerindeki düşmenin enflasyona yol
açtığı bir başka mekanizmadır. Bu durumda, döviz kurlarındaki yükselme muhtemelen nominal ücretleri,
dolayısıyla üretim maliyetlerini ve enflasyonu yükseltecektir.
Nominal döviz kurunda gözlenen değişimlerin fiyatlara ve enflasyona geçiş etkisi bazı kanallardan
çalışmaktadır. Her şeyden önce, döviz kurunda gözlenen artış ithal mal fiyatlarını artırdığı için ithal
hammadde veya ara malı kullanılan ürünlerin ve ithal tüketim mallarının fiyatlarını artıracaktır [14].
Bununla birlikte, ekonomide dövizle yapılan işlemler, yani dolarizasyon önemli bir seviyede ise üreticiler
dövizde gözlenen artışı kendi ürettikleri ve sattıkları mal ve hizmetlere, tüketicilerin talebini de göz
önünde bulundurarak aynı oranlı zam yapmak isteyecekler ve son olarak nominal döviz kurundaki artış
yurt dışından gelen malları daha pahalı yaptığı gibi yurt içinde üretilen malları ihracat için daha cazip hale
getirmektedir. Bu ise ithalatı azalttığı gibi yurt dışına yapılan ihracatı arttırmaktadır [15].
3. FAĐZ ORANLARI, DÖVĐZ KURU ve ENFLASYON ORANLARI ĐLE ĐHRACAT
ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN ANALĐZĐ
Türkiye’nin dış ticaretinin gelişiminin Faiz oranları, döviz kurları ve enflasyon oranları tarafından ne
şekilde etkilendiğini analiz edebilmek için 1990- 2006 dönemi ele alınmıştır. Bu bölümde faiz oranları,
enflasyon ve döviz kurunun tekstil ve demir çelik sektörü ihracatları ile ilişkileri Eviews programı
kullanılarak regresyon analizi ile belirlenmiş ve karşılaştırılmıştır. Demir çelik ihracat rakamları 72 ve 73.
fasıllar, tekstil ihracat rakamlar ise 50, 52, 54, 56, 57, 60, 61, 63. fasıllar toplanarak hesaplanmıştır. Tüfe,
kur ve faiz oranları ise TÜĐK’ ten elde edilmiştir. Analizler sonucunda ortaya çıkan değerler ekonometrik
ve iktisadi açıdan yorumlanmış ve Türkiye’nin ihracatına etki eden faktörler ortaya konmaya çalışılmıştır.
3.1. FAĐZ ORANLARININ TEKSTĐL ve DEMĐR ÇELĐK SEKTÖRÜ ĐHRACATINA
ETKĐLERĐNĐN KARŞILAŞTIRILMASI
Logaritması alınarak oluşturulmuş faiz oranları serisi ile tekstil ihracat rakamları serisi arasındaki ilişkiyi
belirlemek için yapılan regresyon analizi bize bu seriler arasında bir ilişkinin olduğunu göstermektedir.
Modelde bağımlı değişken tekstil sektörü ihracatı, bağımsız değişken faiz oranlarıdır. Modelde katsayılar
% 5 anlam düzeyinde anlamlı çıkmıştır. Đlişkinin yönü negatiftir. Yani sonuçlara göre faiz oranlarındaki
% 1’lik artış tekstil sektörü ihracatında 4.7 milyon dolarlık azalışa sebep olmaktadır. Ayrıca bu modelde
faiz oranları tekstil sektörü ihracatındaki azalışın %69’unu açıklayabilmektedir.
5
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2008 (3) 1-12
Tekstil ve Demir Çelik Sektörü Đhracatına Döviz Kurları, Enflasyon ve Faiz Oran…
Dependent Variable: TEKSTIL_IHR
Method: Least Squares
Date: 05/04/08 Time: 14:45
Sample: 1990 2006
Included observations: 17
Variable
Coefficient
Std. Error
t-Statistic
Prob.
C
LOG(FAIZ_ORANI)
25.71900
-4.739405
3.297351
0.816727
7.799898
-5.802926
0.0000
0.0000
R-squared
Adjusted R-squared
S.E. of regression
Sum squared resid
Log likelihood
Durbin-Watson stat
0.691827
0.671282
1.786877
47.89396
-32.92605
0.563453
Mean dependent var
S.D. dependent var
Akaike info criterion
Schwarz criterion
F-statistic
Prob(F-statistic)
6.750706
3.116614
4.108947
4.206972
33.67395
0.000035
Estimation Command:
=====================
LS TEKSTIL_IHR C LOG(FAIZ_ORANI)
Estimation Equation:
=====================
TEKSTIL_IHR = C(1) + C(2)*LOG(FAIZ_ORANI)
Substituted Coefficients:
=====================
TEKSTIL_IHR = 25.7190021 - 4.739404927*LOG(FAIZ_ORANI)
Logaritması alınarak oluşturulmuş faiz oranları serisi ile demir çelik ihracat rakamları serisi arasındaki
ilişkiyi belirlemek için yapılan regresyon analizi bize bu seriler arasında bir ilişkinin olduğunu
göstermektedir. Modelde bağımlı değişken demir çelik sektörü ihracatı, bağımsız değişken faiz
oranlarıdır. Modelde katsayılar % 5 anlam düzeyinde anlamlı çıkmıştır. Đlişkinin yönü negatiftir. Yani
sonuçlara göre faiz oranlarındaki % 1’lik artış demir çelik sektörü ihracatında 3.7 milyon dolarlık azalışa
sebep olmaktadır. Ayrıca bu modelde faiz oranları tekstil sektörü ihracatındaki azalışın %71’ini
açıklayabilmektedir.
Dependent Variable: DEMIR_CELIK_IHR
Method: Least Squares
Date: 05/04/08 Time: 14:46
Sample: 1990 2006
Included observations: 17
Variable
Coefficient
Std. Error
t-Statistic
Prob.
C
18.60117
2.519596
7.382599
0.0000
6
Bakır , H.
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2008 (3) 1-12
LOG(FAIZ_ORANI)
R-squared
Adjusted R-squared
S.E. of regression
Sum squared resid
Log likelihood
Durbin-Watson stat
-3.786895
0.624083
0.710535
0.691238
1.365402
27.96483
-28.35270
0.970197
-6.067932
Mean dependent var
S.D. dependent var
Akaike info criterion
Schwarz criterion
F-statistic
Prob(F-statistic)
0.0000
3.445059
2.457244
3.570905
3.668931
36.81980
0.000022
Estimation Command:
=====================
LS DEMIR_CELIK_IHR C LOG(FAIZ_ORANI)
Estimation Equation:
=====================
DEMIR_CELIK_IHR = C(1) + C(2)*LOG(FAIZ_ORANI)
Substituted Coefficients:
=====================
DEMIR_CELIK_IHR = 18.60116844 - 3.786894708*LOG(FAIZ_ORANI)
Tekstil sektörü ihracatı faiz oranındaki değişime demir çelik sektöründen daha duyarlıdır. %1’lik değişim
demir çelik sektörü ihracatında 3.7 milyon dolar, tekstil sektörü ihracatında 4.7 milyon dolarlık değişime
yol açmaktadır.
Faiz oranları ile ihracat arasındaki ilişki ters yönlüdür. Faiz oranları ne kadar düşerse sıcak paranın yurt
dışından gelişi o kadar yavaşlayacaktır. Döviz arzında meydana gelen azalışlar sonucu döviz fiyatlarında
artışlar yaşanacaktır. Artan döviz fiyatları ihracatın artmasına neden olacaktır ve bu şekilde dış ticarette
artış yaşanacaktır.
3.2. ENFLASYONUN TEKSTĐL ve DEMĐR ÇELĐK SEKTÖRÜ ĐHRACATINA ETKĐSĐNĐN
KARŞILAŞTIRILMASI
TÜFE serisinin logaritması alınarak oluşturulmuş seri ile demir çelik sektörü ihracat serisi aralarındaki
ilişkiyi belirlemek için yapılan regresyon analizi bu seriler arasında bir ilişkinin olduğunu göstermektedir.
Modelde bağımlı değişken demir çelik sektörü ihracatı, bağımsız değişken enflasyon oranlarıdır. Modelde
katsayılar % 5 anlam düzeyinde anlamlı çıkmıştır. Đlişkinin yönü negatiftir. Yani sonuçlara göre tüfe
deki % 1’lik artış demir çelik sektörü ihracatında 2.8 milyon dolarlık azalışa sebep olmaktadır. Ayrıca bu
modelde enflasyon oranları demir çelik sektörü ihracatındaki azalışın %88’ini açıklayabilmektedir.
Dependent Variable: DEMIR_CELIK_IHR
Method: Least Squares
Date: 05/04/08 Time: 14:47
Sample: 1990 2006
Included observations: 17
Variable
Coefficient
Std. Error
t-Statistic
Prob.
C
LOG(ENFLASYON)
14.20116
-2.809306
1.002225
0.256229
14.16963
-10.96406
0.0000
0.0000
7
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2008 (3) 1-12
R-squared
Adjusted R-squared
S.E. of regression
Sum squared resid
Log likelihood
Durbin-Watson stat
Tekstil ve Demir Çelik Sektörü Đhracatına Döviz Kurları, Enflasyon ve Faiz Oran…
0.889062
0.881666
0.845285
10.71760
-20.20068
1.166328
Mean dependent var
S.D. dependent var
Akaike info criterion
Schwarz criterion
F-statistic
Prob(F-statistic)
3.445059
2.457244
2.611845
2.709870
120.2105
0.000000
Estimation Command:
=====================
LS DEMIR_CELIK_IHR C LOG(ENFLASYON)
Estimation Equation:
=====================
DEMIR_CELIK_IHR = C(1) + C(2)*LOG(ENFLASYON)
Substituted Coefficients:
=====================
DEMIR_CELIK_IHR = 14.20115946 - 2.809305687*LOG(ENFLASYON)
TÜFE serisinin logaritması alınarak oluşturulmuş seri ile tekstil sektörü ihracat serisi aralarındaki ilişkiyi
belirlemek için yapılan regresyon analizi bu seriler arasında bir ilişkinin olduğunu göstermektedir.
Modelde bağımlı değişken tekstil sektörü ihracatı, bağımsız değişken enflasyon oranlarıdır. Modelde
katsayılar % 5 anlam düzeyinde anlamlı çıkmıştır. Đlişkinin yönü negatiftir. Yani sonuçlara göre tüfe
deki % 1’lik artış tekstil sektörü ihracatında 3.3 milyon dolarlık azalışa sebep olmaktadır. Ayrıca bu
modelde enflasyon oranları tekstil sektörü ihracatındaki azalışın %77’sini açıklayabilmektedir.
Dependent Variable: TEKSTIL_IHR
Method: Least Squares
Date: 05/04/08 Time: 14:48
Sample: 1990 2006
Included observations: 17
Variable
Coefficient
Std. Error
t-Statistic
Prob.
C
LOG(ENFLASYON)
19.49190
-3.327778
1.808351
0.462323
10.77883
-7.197956
0.0000
0.0000
R-squared
Adjusted R-squared
S.E. of regression
Sum squared resid
Log likelihood
Durbin-Watson stat
0.775485
0.760517
1.525178
34.89251
-30.23395
0.375963
Mean dependent var
S.D. dependent var
Akaike info criterion
Schwarz criterion
F-statistic
Prob(F-statistic)
Estimation Command:
=====================
LS TEKSTIL_IHR C LOG(ENFLASYON)
Estimation Equation:
=====================
TEKSTIL_IHR = C(1) + C(2)*LOG(ENFLASYON)
Substituted Coefficients:
=====================
TEKSTIL_IHR = 19.49190045 - 3.327777564*LOG(ENFLASYON)
8
6.750706
3.116614
3.792230
3.890255
51.81057
0.000003
Bakır , H.
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2008 (3) 1-12
Tekstil sektörü ihracatı enflasyondaki değişime demir çelik sektöründen daha duyarlıdır. %1’lik değişim
demir çelik sektörü ihracatında 2.8 milyon dolar, tekstil sektörü ihracatında 3.2 milyon dolarlık değişime
yol açmaktadır.
Yapılan analizde tüfenin dış ticareti etkilediği görülmektedir. Enflasyon oranlarının arttığı dönemlerde
yurt içi malların fiyatlarında artış yaşanacağından dolayı yurt dışı talepte azalmalar görülecektir ve ihracat
azalacaktır. Bu durum dış ticareti olumsuz etkileyecektir.
3.3. DÖVĐZ KURUNUN TEKSTĐL ve DEMĐR ÇELĐK SEKTÖRÜ ĐHRACATINA ETKĐLERĐNĐN
KARŞILAŞTIRILMASI
Döviz kuru serisinin logaritması alınarak oluşturulmuş seri ile tekstil sektörü ihracat serisi aralarındaki
ilişkiyi belirlemek için yapılan regresyon analizi, bu seriler arasında bir ilişkinin olduğunu
göstermektedir. Modelde bağımlı değişken tekstil sektörü ihracatı, bağımsız değişken döviz kurudur.
Modelde katsayılar ancak %20 anlam düzeyinde anlamlı kabul edilebilir. Sonuca göre ilişkinin yönü
negatiftir. Yani sonuçlara göre kurdaki % 1’lik artış tekstil sektörü ihracatında 0.44 milyon dolarlık
azalışa sebep olmaktadır. Ayrıca bu modelde kur tekstil sektörü ihracatındaki azalışın %10’unu
açıklayabilmektedir.
Dependent Variable: TEKSTIL_IHR
Method: Least Squares
Date: 05/04/08 Time: 14:58
Sample: 1990 2006
Included observations: 17
Variable
Coefficient
Std. Error
t-Statistic
Prob.
C
LOG(DOVIZ)
7.879698
-0.448477
1.118445
0.333977
7.045228
-1.342839
0.0000
0.1993
R-squared
Adjusted R-squared
S.E. of regression
Sum squared resid
Log likelihood
Durbin-Watson stat
0.107314
0.047801
3.041213
138.7346
-41.96643
0.163011
Mean dependent var
S.D. dependent var
Akaike info criterion
Schwarz criterion
F-statistic
Prob(F-statistic)
Estimation Command:
=====================
LS TEKSTIL_IHR C LOG(DOVIZ)
Estimation Equation:
=====================
TEKSTIL_IHR = C(1) + C(2)*LOG(DOVIZ)
Substituted Coefficients:
=====================
TEKSTIL_IHR = 7.879698334 - 0.4484769159*LOG(DOVIZ)
9
6.750706
3.116614
5.172521
5.270546
1.803217
0.199292
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2008 (3) 1-12
Tekstil ve Demir Çelik Sektörü Đhracatına Döviz Kurları, Enflasyon ve Faiz Oran…
Döviz kuru serisinin logaritması alınarak oluşturulmuş seri ile demir çelik sektörü ihracat serisi
aralarındaki ilişkiyi belirlemek için yapılan regresyon analizi, bu seriler arasında bir ilişkinin olduğunu
göstermektedir. Modelde bağımlı değişken demir çelik sektörü ihracatı, bağımsız değişken döviz kurudur.
Modelde katsayılar %5 anlam düzeyinde anlamlı kabul edilebilir. Sonuca göre ilişkinin yönü negatiftir.
Yani sonuçlara göre kurdaki % 1’lik artış demir çelik sektörü ihracatında 0.54 milyon dolarlık azalışa
sebep olmaktadır. Ayrıca bu modelde kur demir çelik sektörü ihracatındaki azalışın %25’ini
açıklayabilmektedir.
Dependent Variable: DEMIR_CELIK_IHR
Method: Least Squares
Date: 05/04/08 Time: 14:59
Sample: 1990 2006
Included observations: 17
Variable
Coefficient
Std. Error
t-Statistic
Prob.
C
LOG(DOVIZ)
4.811731
-0.542892
0.806676
0.240880
5.964887
-2.253786
0.0000
0.0396
R-squared
Adjusted R-squared
S.E. of regression
Sum squared resid
Log likelihood
Durbin-Watson stat
0.252971
0.203169
2.193468
72.16954
-36.41130
0.338890
Mean dependent var
S.D. dependent var
Akaike info criterion
Schwarz criterion
F-statistic
Prob(F-statistic)
3.445059
2.457244
4.518976
4.617001
5.079550
0.039599
Estimation Command:
=====================
LS DEMIR_CELIK_IHR C LOG(DOVIZ)
Estimation Equation:
=====================
DEMIR_CELIK_IHR = C(1) + C(2)*LOG(DOVIZ)
Substituted Coefficients:
=====================
DEMIR_CELIK_IHR = 4.811730632 - 0.5428918118*LOG(DOVIZ)
Demir çelik sektörü ihracatı dövizdeki değişime tekstil sektöründen daha duyarlıdır.%1’lik değişim demir
çelik sektörü ihracatında 0,54, tekstil sektörü ihracatında 0,44’lük değişime yol açmaktadır.
Bu çalışmada yansımanın etkisi görülmektedir. Yansıma olarak isimlendirilen diğer yaklaşım, döviz
kurlarındaki değişimlerden dış ticarete doğru ters yönlü nedensel bir ilişkinin varlığına işaret etmektedir.
Literatürdeki bazı çalışmalarda döviz kurlarındaki artışlar ihracatın artmasına, döviz kurlarının düşmesi
ise ithalatın artmasına neden olduğunu belirtilmektedir. Türkiye’de döviz kurlarının arttığı dönemler
ihracatta büyük artışlar yaşandığı aslında doğrudur. Yine de literatürde reel döviz kurları ve dış ticaret
fiyatları arasındaki ilişkiyi araştıran çok sayıda ampirik çalışma olmasına rağmen ilişkinin yönü
konusunda henüz genel kabul gören bir konsensüs oluşturulamamıştır. Literatürdeki bu karışık sonuçlar,
veri ölçümleri ve incelenen dönem farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Bu durumda yukarıdaki ifadenin
genellenerek yapılması çok doğru olmayıp sektörel bazda ifade edilmesi daha doğru olacaktır. Bu
çalışmada ele aldığımız kurun 1990–2006 veri setine göre bu yılarda tekstil ve demir çelik sektörü
ihracatında azaltıcı etkisi olmuştur. Çalışmanın güvenilirlik seviyesi ise % 20 olarak belirlenmiştir. Farklı
çalışmalarda veriler çoğaltılarak daha hassas sonuçlar elde etmek mümkündür.
10
Bakır , H.
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2008 (3) 1-12
4. SONUÇ
Faiz oranları, TÜFE ve döviz kurlarındaki değişimler, doğrudan ihracatı etkilemektedir. Nitekim
Türkiye’de de uygulanan politikalarda da aynı sonuçlar görülmüştür. Faiz oranlarının arttırıldığı
dönemlerde dış ticarette açıklar oluşmuş, enflasyonun düşük ve döviz kurlarının yüksek olduğu
dönemlerde ihracat artmıştır.
Türkiye’de dış ticaretin sadece birkaç politika ile iyileştirilemeyeceği uygulama sonucunda ortaya çıkan
sonucu göstermektedir. Enflasyon, faiz oranları ve döviz kurları birbirleriyle etkileşim içindedir. Bu da
hedeflenen sonuçlara ulaşmayı zorlaştırmaktadır. Sonuçlar faiz oranlarının yüksek olduğu dönemlerde
ülkeye sıcak para girişi olduğundan dolayı döviz arzı artmış ve döviz kurlarında düşüşler yaşanmıştır. Bu
düşüşler ihracatın azalmasına neden olmuştur. Enflasyon oranlarının arttığı dönemlerde ithalat hacminde
artışlar görülmüştür. Enflasyon arttığında ihracatta azalışlar gözlenmiştir. Ayrıca bunlar enflasyon
oranlarının ve faiz oranlarının, dış ticareti döviz kuru ile olan ilişkilerinin sonucuna bağlı olarak
etkileridir. Döviz kurundaki artışlar ve azalışlar dış ticareti doğrudan etkilemektedir. Teoriye göre döviz
kurlarının yüksek olduğu dönemlerde ihracat atmış, düştüğü dönemlerde ise ithalat artış göstermiştir.
Çalışmada, 1990-2006 dönemini kapsayan ve yıllık verilerden oluşan bir veri seti kullanılarak, tekstil ve
demir çelik sektörü ihracatındaki değişimin temel ekonomik faktörler (TÜFE, faiz oranları, döviz kurları)
tarafından nasıl etkilendiği incelenmiştir. Sonuçta; bağımsız değişkenlerdeki (TÜFE, faiz oranları, döviz
kurları) değişimler, doğrudan ihracat düzeylerini etkilerken, dolaylı olarak da dış ticaretin etkisi altında
olduğu söylenebilmektedir.
KAYNAKLAR
1. Sivri, U., Usta, C., 2001, Reel Döviz Kuru Đhracat ve Đthalat Arasındaki Đlişki, Uludağ Üniversitesi
Đktisadi ve Đdari Bilimler Fakültesi Dergisi, s.35
2. Şimşek, M., 2003, Đhracata Dayalı Büyüme Hipotezinin Türkiye Ekonomisi Verileri Đle Analizi
1960-2002, Dokuz Eylül Üniversitesi Đktisadi ve Đdari Bilimler Fakültesi Dergisi, s.54
3. Alsu, E., 2006, Döviz Kurları, Enflasyon ve Faiz Oranlarının Dış Ticaret Üzerine Etkileri, Türkiye
Örneği (1985-2005) Gaziantep Üniversitesi Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gaziantep, s.14
4. Erlat, G., 1999, Türk Dış Ticaretinde Çeşitlenme, ODTÜ Gelişme Dergisi, s.29
5. Arize, A. C., 1994, Cointegration Test Of A Long-Run Relation Between The Real Effective
E,Change Rate And The Trade Balance, Unternational Economic Journal, s.7.
6. Uygur, E., 1983, Neoklasik Makro Đktisat ve Fiyat Bekleyişleri, Ankara Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi Yayını, Ankara, s.165
7. http:/www. cumhuriyet.edu.tr/edergi/ makale/
8. Alsu, a.g.e., s.16
9. Karluk, R., 2005, Türkiye Ekonomisi, Tarihsel Gelişim, Yapısal Gelişim, Beta yayınları, Đstanbul,
s.237
10. Seyidoğlu, H., 2005, Uluslar Arası Đktisat, 14.baskı, Birsen yayınevi, Đstanbul, s. 134
11
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2008 (3) 1-12
Tekstil ve Demir Çelik Sektörü Đhracatına Döviz Kurları, Enflasyon ve Faiz Oran…
11. Şimşek, a.g.e., s.47
12. Seyidoğlu, a.g.e., s.362
13. Karluk, a.g.e., s.367
14. Yamak, R., Korkmaz, A., 2005, Reel Döviz Kuru ve Dış Ticaret Đlişkisi, Đstanbul Üniversitesi
Đktisat Fakültesi, Ekonomi ve Đstatistik Dergisi, s.11
15. Alsu, a.g.e., s.7
12
Download