TÜRK-İSLAM KÜL TUR VE MEDENiYETiNDE TARSUS T.C. BAŞBAKANLIK TANITIM FONU KATKILARIYLA 28-30 MAYIS 2010 - BİLDİRİ ve MÜZAKERELER- Editörler Prof. Dr. A6dulkadir EVGİN Doç. Dr. Mulı:ammet YILMAZ _poç. Dr. Fatih Yahya AYAZ Doç. Dr. Asım YAPlCI ~ TÜRKİYE DİYANET VAKFI TARSUS ŞUBESİ TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARSUS DÜZENLEME KURULU Dr. Mehmet GÖDEK.MERDAN (Tarsus Kaymakamı) Niyazi ERSOY (Mersin İl Müftüsü) Abdülkerim AKBABA (Tarsus Müftiİ;Ü) Prof. Dr. Ali Osman ATEŞ (Çukurova ü. ilahiyat F;ooutesi Dekanı) Prof. Dr. Bünyamin ERUL (Ankara ü. ilahiyat Fakültesi) Prof. Dr. Hüsnü Ezber BODUR (K. S. Ü. İlahiyat Fakültesi) Prof. Dr. Abdulkadir EVGİN (K. S. Ü. ilahiyat Fakültesi, Baş~n) Doç. Dr. Muhammet Yll..MAZ (Çukurova Ü. ilahiyat Fakültesi) Doç. Dr. Fatih YnhyaAYAZ (Çukurova Ü. ilahiyat Fakültesi) Yrd. Doç. Dr. Gözde RAMAZANOGLU (Çukurova Ü. ilahiyat Fakültesi) Yrd. Doç. Dr. Hayri KAPLAN (Çukurova Ü. ilahiyat Fakültesi) Yrd. Doç. Dr. İzzet SARGIN (K. S. Ü. ilahiyat Fakültesi) Dr. Yasin Yll..MAZ (Araştırmacı-Yazar) Sekreterya: . Doç. Dr. Abdulkadir EVGİN (K. S. Ü.İlahiyat Fakültesi, Kahramanmaraş. Tel: O 537 644 78 21) Doç. Dr.1:fuhammet Yll..MAZ (Ç. Ü. ilahiyat Fakültesi, Balcalı!Adana. Tel: O 530 886 60 39 ) İrfan ATIM (Tarsus Vaizi, Tarsus. Tel: 0505 726 69 91) Sempozyum Yazışma Adresi: Tarsus Müftülüğü, Ulu Cami Yanı, TARSUS Tel: O 324 614 04 79-81 Elektronik posta adresi: ' tarsussempozyuı[email protected] SMS: AbdülkerimAKBABA, Tarsus Müftüsü: tel: O 534.960 75 76 ISBN: 978-975-95480-3-2 ... ·~ : Baskı: Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Matbaacılı.k Ticaret İşletmesi-ANKARA Tel: 0312 354 91 31 . . . . .....· ~ - TÜRK-İSLAMKÜLTÜR VE MEDENiYETiNDE TARSUS TARSUSLU HADiS ALİMLERİNİN RİVAVETLERİNDE AHLAKİ MOTiFLER Doç. Dr. Abdulkadir EVGİN• Giriş Tebliğimin asıl konusuna geçmeden önce, tarihin kaydettiği en eski medeniyetlere şahit olmuş, peygamberler, imparatorlar, meşhur komutanlar ve İslam alimleri yetiştirmiş olan Tarsus ve Tarsuslu hadis alimleri hakkındaki bazı hususlara kısaca dikkat çekmek istiyorum. Zira Tarsus gerek İslam tarihi, gerekse Anadolu'nun Türkleşmesi ve Müslümanlaşması açısından, üzerinde önemle durulması gereken tarihi bir şehrimizdir. Bilindiği gibi Hz. Peygamber (sav)'in peygamberlik sürecinde insanlara yol göstermek için söylediği sözleri ve yaptığı davran~şlarmın bütününü oluşturan hadisler, İslam dininin Kur'an-ı Kerim'den sonraki ikinci kaynağı olarak kabul edilmiştir. Peygamberimiz, 23 yıllık peygamberlik sürecinde bir taraftan İslam dinini tebliğ ederken bir taraftan da sababileri, adeta bir öğretmenin öğrencisini eğittiği gibi eğitmiş, onların da birer eğitimci olarak yetişmelerine gayret göstermiştir. Bu bağlamda sahabilere telkin ettiği teşvik dolu bazı prensipler, onların İslam dinini anlatmak ıçın değişik bölgelere gitmelerine vesile olmuştur. Özellikle muhaddislerin hadis öğrenmek ve öğretmek arasında, bir için, değişik bölgelere yoğun bir şekilde seyahat (rıhle) etmelerinin başlıca sebepleri Hz. Peygamberin: "Bizden bir hadis duyup onu güzelce öğrenen, muhafaza eden ve herhangi değişiklik yapmadan başkalarına öyle fakihler (bilenler/anlayanlar) aktaran vardır kişinin, kıyamet gününde Allah yüzünü ak etsin. Zira ki, o hadisleri kendilerinden daha iyi aniayacak ve yorumlayacak olanlara aktarmış olabilirler. Öyle fakihler de vardır ki, gerçekte fakih değildirler"1 şeklindeki buyruğunun geldiğini söylemek mümkündür. İşte hadis alimleri, gerek fetihler gerekse Hz. Peygamberin İslam dininin yayılmasına yönelik teşviklerinin etkisiyle, Hicri ilk asırlardan itibaren Tarsus'a da gelmeye başlamışlardır. Bu vesileyle Tarsus'a gelen-hadis alimleri ve ravileri, Hz. Peygamberin hadislerini naklederek bu topraklarda İslam ahlakının yayılmasına gayret göstermişler, Tarsus halkını Peygamberimizin öğüt ve öğretileriyle buluşturarak önemli bir sorumluluğu yerine getirmeye bu sorumluluk sahiplerine kucak açması çalışmışlardır. Tarsuslularm da neticesinde Tarsus, tarih boyunca Müslümanlığın önemli bir temsilcisi olmuştur. K,S.Ü. İlabi~at Fakültesi Hadis AnabilimDalı Öğretim "Q"yesi. . EbU Davud, ilim 10, 4/68-69; Tirmizi, ilim 7, 5/33-34; İbn Mace, mukaddime 18, 1184; 257 TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENiYETiNDE TARSUS Özellikle tarih, tabakat ve rical kitapları incelendiğİI!de, Hicri ilk asırlarda Tarsus'ta yaklaşık 150 civarında görülecektir. hadis alimi veya ravisinin yetiştiği veya başka yerlerden gelerek buraya yerleştiği Aynı kaynaklar çerçevesinde Tarsus'un esasen Müslümanlar tarafından fethinden 2 itibaren, birçok İslam alimine ev sahipliği yaptığı, gelen alimierin uzun yıllar bu topraklarda kalarak şehri bir "İslam Kültür Merkezi" haline dönüştürmeye çalıştıkları sonucuna varmak da mümkündür. • Dolayısıyla Tarsus'ta sadece Haqis alimleri değil, tefsir, fikıh, taSavvuf gibi diğer İslam ilimlerinde de birçok alim yetişmiştir. Mesela sadece Hadis İlmi açısından baktığımızda aralarında Abdullah b. Mübarek (v. 181), Ahmed b. Hanbel (v. 241), Ebu Davud (v. 275), Abdullah b. Ahmed b. Hanbel (v. 290), Nesai (v. 303), Ebu Üsame Hammad b. Üsame (v. 201), Ebu Hatim er-Razi (v. 277) gibi Tarsus'a gelen ve orada bir müddet yaşayan; Ebu Ümeyye et-Tarsı1si (v. 273), Ebu Abdullah et-Tarsı1si (v. 217), Ebu Tevbe et-Tarsfisi (v. 241), Süneyd b. Davud et-Tarsusi (v. 226), Ebu'I-Kasım et-Tarsı1si (v. 231), Ebu Muhammed et-Tarsı1si (v. 224), Hüseyn b. Ziyad et-Tarsus! (v. 220), Musa b. Davud edDabbi et-Tarsusi (v. 217) gibi de Tarsus'ta yetişen erken dönem muhaddislerinin3 yer aldığı yaklaşık 150 hadis alimi veya ravisi Tar.sus'ta hadis hvayet etmiştir. Bu hadis alimleri arasmda özellikle Horasan tarafından gelen Abdullah b. Mübarek gibi güzel ahlaklı Türke erenleri ile onların çocukları, Tarsus hal.kın.ın, dolayısıyla Anadolu'nun İslam ahlakıyla ahiaklanmasında etkili olmuşlardır. 4 İşte, Tarsus'ta yaşamış, Tarsus'a gelmiş ve burada ikamet etmiş olan ISO'ye yakın hadis alimi ve ravisi de peygamberi ahlakı bu topraklara yerleştirebilmek için rivayet ettikleri hadislerde ahlaki motif içerenlere de sıklıkla yer vermişler, toplumu İslam ahlakı konusunda da bilinçlendirmeye çalışmışlardır. Çünkü !)nlara göre bu konuda örnek alınması gereken ilk kişi, Yüce Allah'ın da buyurduğu gibi, Hz. Peygamb~rdir. 5 Ahlak Tarsuslu hadis alimlerinin rivayet ettikleri hadislerdeki ahiakl motiflere geçmeden önce, "Ahlak" kavramı üzerinde de kısaca durmamız gerekmektedir. Ahlak kavramı, gerek İslam alimleri gerekse batılı filozoflar tarafından özellikle tarifi ve kapsamı hakkında farklı görüşler6 ileri sürülen kavramlardan biridir. Biz burada önce ahiakın İslam alimlerine göre· tanımı ve İslam kaynaklarındaki 2 Bkz. Evgin, Abdulkadir, İlk Dönem Tarsuslu Hadis Alim/eri, Tarsus Mü.ftülüğü Yay., Tarsus 2011. Tarsus'ta yaşayan ilk dönem muhaddisleri hakkında ayrica bkz. Ateş, Ali Osman, "İlk Dört Asırda Adana ve Çevresinde Yaşayan Hadis Aıimleri", Çukurova Oniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, Ocak-Haziran 2002, s. 33-40. 4 s 6 Yıldırım, Mahmut, Ernevf/er ve Birinci Abbasiler Döneminde Tarsus (Basılmamış Diploma Çalışması), Erzurum 1997, s. 15. 33. Ah.zab, 21. Bu görüşler hakkında bilgi için mesela bkz. İbn Miskeveyh, Tehzibu'l-Ahlôk, s. 10-11 (mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.32). 258 t 1 TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENiYETiNDE TARSUS algılanış 11 biçimlerine, sonra da felsefecil er nezdindeki Türkçemizde 11 kavramının 11 ahlak 11 tanımına kısaca Bir toplum içinde kişilerin yer vereceğiz .. Ama daha önce, benimsedi.kleri, uymak zorunda bulundukları davramş biçimleri ve kuralları anlammda kullanılelığına işaret etmemiz gerekmektedir.' 11 Bunun yanında Yunanca'da 11 ethos11 , 8 İngilizce'de 11morality11 ve Fransızca'da 11moralite11 sözleriyle ifade edilen ahlak, Türkçe'de Arapça 11 huy 11 , 11 m.izaç", karakter" türeyen bir kelime olup, insanın başka varlıklarla anlamına gelen 11 hulk11 sözcüğünden gerçekleşen ilişkiler toplamını belirli kurallara göre ifade eder. Batılı araştırmacı De Vaux'a göre ise ahlak, insanın manevi seeiyesini temyiz eden (ortaya 9 koyan) hususiyetlerinin bütünüdür. 10 İslam alimlerine göre "ahlak" kelimesi, Arapça'da yaratılış anlamlarına gelen "el-hulku(~l)" kelimesinin çağulu olarak kullamlmakta11 ve genel olarak şu şekilde tarif edilmektedir: 11 Ahlak, davranışların, düşünme ve zorlanma nitelik, meleke, hal ve huydur" . melekedir ki, insanın 12 olmaksızın, Gazali de ahlakı: 13 çıktığı kalıcı bir yatkınlık, Ahlak, insanın nefsinde yerleşen öyle bir düşünüp taşınmadan bu meleke sayesinde Bu durumda İslam alimlerine göre ahlak, tutum ve mahiyetindeki ruhi ve manevi melekeleri, yönelik bilgi ve düşünce alanını ifade etmektedir. insandaki 11 fiilleri, hiçbir zorlama olmadan, kolaylıkla ortaya çıkarıo şeklinde tanımlamıştır. davranışların kaynağı kendinden insanın ruhi kemalini sağlamaya 14 Başta hadisler olmak üzere İslam kaynaklarında da "hulk" ve "ahlak" terimleri genellikle iyi ve kötü huyları, fazilet ve reziletieri ifade etmek üzere kullanılmıştır. yolculuk gibi günlük hayatın çeşitli alanlarıyla ilgili davranış Ayrıca yeme, ve görgü kurallarına, içme, sohbet etme, terbiyeli, kibar ve takdire değer davranış biçimlerine, bunlara dair öğüt verici kısa ve hikmetli sözlere ve bu sözlerin derlendiği eseriere de ahlak ile benzer anlamları çağrıştıran "edep" veya "adab" adı verilmiştir. 15 İslam dininin temel kaynağı olan Kur'an-ı Kerim'e baktığ1ID1Zda 11ahlak", kelime olarak yer alınamakla birlikte, 11 h-l-k (~) kökünün türevleri Yüce Allah tarafından yaklaşık 260 yerde kullanılmıştır. Öte ·yandan ahlak, Kur'an-ı Kerim'de Yüce Allah'ın sonsuz güç ve kudret sahibi 7 Türkçe Sözlük, TDK Yay., Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1988, 1130. Hi.lmi Ziya Ülken ise, etik (ethlque) anlamında ahlakın, "insan davranışının teorisi" olarak felsefenin bir branşı olduğUnu belirtir (Bkz. Ülken, Hi.lmi Ziya, Sosyo/oji Sözlüğü, l\IIEB. Basımevi, İstanbul 1969, s. 5). 9 Cevizci, Ahmet, Etiğe Giriş, Paradigma Yay., İstanbul2008, s. 3. 10 De Vaux, Cara, "Ahlak" md. İA. , l\IIEB. Yay., Eskişehir, 1991, 11157 (157-160). 11 İbn Manzfu, Ebu'l-Fadl Cemaleddin Muhammed b. Mükerrem, Lisanu'l-Arab, Daru'l-Fikr, Beyrut 1994, 10/86. 12 . Güler, İlhami, Allah'ın Ahlakfliği So~ nu, Ankara Okulu, Ankara 2000, s. 30. 13 Gazali, Muhammed b. Muhammed Ebıl Hfunid, ihyau Ulümiddin, İstanbull321, s. 3, 49, 53. 14 Çağrıcı, Mustafa, . "Ahlak" md., DİA, İstanbul 1989, 2/1. . Çağncı, "Ahlak", 2/1. ıs 259 TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENiYETiNDE TARSUS olduğuna işaret eden sıfatlarından olan ve "h-1-k (~)'' 16 kökünden gelen "balik ( cjlWl)'" 7 vasfının anlamında kullanılmıştır insandaki tecellisi diyebiliriz. Yani insandaki yaratılış ve kişilik ilişkisini net bjr biçimde ortaya koyan en önemli şeyin ahlak mefhumu olduğunu söylemek mümkündür. Hadislerde ise bu terimler yanında ahlak ve hulk kelimeleri de kullanılmıştır". 18 baktığımızda Hadisiere 19 getirmek için gönderildim" ise, bizzat Hz. Peygamberin ''Ben, ahiala en mükemmel seviyeye buyurarak, kendisinin bir ahlak peygamberi olduğuna dikkat çektiğini görmekteyiz. Nitekim Hz. Aişe'ye ~- Peygamberin ahlakının nasıl olduğu sorulduğunda: "O'nun ahlakı, Kur'an ahlakıydz" diyerek net yaratık/arına karşı merhametli olmak, bir cevap vermiştir. 20 Hz. Aişe'nin bu cevabını, "Allah'zn bütün beşerf ilişkilerde karşılzksız dürüstlük ve güvenilirlik, sevgi ve fedakiirlzk, samirniyet ve iyi niyet, kötü eğilimlerden uzak durmak" şeklinde açmak mümkündür. Hz. Peygamber, davranışlardan şu sözleriyle de insanlara her fırsatta güzel ahlak sahibi olmalarını, kötü da uzak durmalarını önermiştir: "Kıyamet gününde, mizanda güzel qhlaktan daha ağır gelecek bir şey yoktur"21 • ''Kıyamet şey, gününde insanlarm cennete girmesine en çok vesile olacak iki takva ve güzel 22 ahlaktır". "Mü'minlerin iman balamından en mükemmeli, ahiala en güzel olanıdır". 23 "Kişi güzel ahiala sayesinde, Allah katmda her günü oruçla, her geceyi de ibadet/e geçiren 24 kişi konumıma yükselir". Ahlak'a vurgu yapan Peygamber sözleri konularına 16 göre tasnif edildiği (ale'l-ebvab) bWılarla sınırlı olmayıp, kaynaklarımızda ahlak'a ve ahlaki özellikle hadislerin davranışlara açıkça Geniş bilgi için bkz. İbn ManzG.r, Lisônu'l-Arab, 10/85-91; Ürlanez, Ahmed, Ahlôk Hadislerinin Düşünce ve Rivayet Değeri, (Basılınamış Doktora Tezi), Konya 2007, s: XIII-XIV. Mesela bkz. 6. En'fun, 102. Davranış Eğitimindeki Yeri ve 17 18 Çağncı, "Ahlak", 2/3. 19 İmam Malik, husnu'l-huluk, hadis no: 8, 2/904; Nisabfıri, Ebı1 Abctillah Muhammed b. Abdiilah Hakim, elMiistedrek ale's-Sahfhayn, nşr: Daru'l-Haremeyn, Kahire 1997, 2/720. 20 Müslim, müsafirin, hadis no: 139, 1/513. 21 Buhan, Muhammed b. İsmail, el-Edebii'l-Miifred, Daru'l-Ma'rife, Beyrut 1986, s. 91; Tinnizl, birr ve sıla 62, 4/362. 22 Ahmed b. Hanbel, el-Miisned, Çağrı yay., İstanbul 1992, 2/392; Buhan, Edebü'l-Müfred, s: 94, 95; İbn Mace, zühd 29, 2/1418; Tirmizi, birr ve sıla 62,4/363. 23 Ebı1 Davud, sünnet 15, 5/60; Tirmizi, iman 6, 5/9. 24 Ebı1Davud, edeb 7, 5/149. 260 TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENiYETiNDE TARSUS işaret eden hadisler, belli ana başlıklar altında sıralanmıştır. Bu başlıklar daha ziyade "edeb/adab",25 "birr ve sıla",26 "zühd-rikiik(rekaik)"/7 "isti'zan"28 gibi isimleri taşıyan başlıklardır. Diğer taraftan bazı muhaddisler de bizzat "Ahlak" ve "Edeb" adıyla "Mektirimü'/-Ahlak"/9 "Kitabu'l-Edeb'iJ 0 gibi müstakil kitaplar telif etmişlerdir. vazgeçilmez prensiplerinin yekı1nu Bu çalışmalardan açıkça anlaşılmaktadır olarak değerlendirebileceğimiz ki, toplumsal bayatın ahlaki motifler ve bunlan daima gÜncellemek, hadis alimlerimiz nezdinde öncelikli görevler arasmda kabul edilmiştir. Öte yandan "ahlak", felsefeciler tarafından da üzerinde en çok durulan kavramlardan biri olmuştur. Felsefeciler ahlakı genel olarak: "Belli bir toplumun, belli bir dönemde bireysel ve toplumsal davranış kurallarını tespit eden ve inceleyen bilim" şeklinde tanımlamışlardır. 31 Bu bakımdan ahlak her tarafta hayatımızın içindedir. Diğer taraftan ahlak kuralları bir nevi "mutlu yaşama" kuralları olarak da değerlendirilebilir. Örneğin ticaret ahlakı, iş ahlakı, hem öğrenen hem de öğreten için ilim ahlakı, özetle her bireyin meşguliyet alanıyla ilgili bir takım kurallar vardır ve bunların hepsi de genel bir isimle "ahlak kurallan" olarak adlandınlabilir. Tarsuslu Hadis Aliınıerinin Rivayet Ettiği Hadislerde Ahlaki Motifler Esasen Hz. Peygamberin ahlaki boyutun veya motifin var insanın davranışlarıyla olduğunu ilgili her sözünde doğrudan ya da dolaylı bir söylemek mümkündür. Ancak ahiald motif içeren hadisler, 25 Mesela Bkz. Buhan, kit:abu'l-edeb, 7/68-125; Müsliın, kitabu'l-adab, 2/1682-1700; Ebu Davud, 5/132-424; Ti.rınizl, 5/80-154; İbn Mace, 2/1206-1257. Bu konuda yazılıruş müstakil hadis kitaplan da bulunmaktadır (Mesela bkz. Buhari, Edebii'l-Miifi·ed, Beyrut 1986). Bunun yanında Tarsus'ta yaşmış olan hadis alimlerinden Abdullah b. Mübarek gibi bazı muhaddisler de "birr ve sı.la" adı altmda hadis kitaplan bazırlamışlardır. (Bkz. Abdullah b. Mübarek, Ebu Abdullah el-Mervezi, Kitôbu'l-Bin· ve's-Szla, tbk. Mustafa Osman Muhammed, Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut 1991). 26 Mesela bkz. Müslim, kitabu'l-birr ve's-sı.la ve'l-adab, 2/1974-2035; Ti.rınizl, kitabu'l-birr ve's-sı.la, 4/309-380. 27 "Zübd ve rikftk/fekaik" bölümü/bölümleri hadis kitaplannda bir ana başlık olarak ele alınabildiği gibi, bazı muhaddisler de ziihd ve rikak hadislerini müstakil bir kitapta toplamışlardır. Mesela, Tarsus'a gelen ilk muhaddislerden olan Abdullah b. Mübarek'in zübd hadislerini topladığı müstakil bir eseri bulunmaktadır. (Bkz. Abdullah b. Mübarek, ez-Zühd ve'r-Rikiik, thk. Ahmed Ferid, Daru'l-Mi'rac, Riyad 1995). Aynı şekilde Tarsus'ta 20 yıl kalıruş olan Ebu Davud'un da zübd hadislerini topladığı müstakil bir eseri bulunmaktadır (Bkz. Ebu Davud, Süleyman b. Eş'as es-Sicistaru, Kitôbu'z-Ziihd, thk. Komisyon, Daru'lMişkat, Kahire 1993). 28 Mesela bkz. Buhan, kitabu'l-isti'zan, 7/125-144. 29 İbn Ebi'd-Dünya, Ebu Bekr Abdullah b. Muhammed el-Bağdadi, Mekiirimii'l-Aiılôk, thk. James A. Bellamy, Beyrut 1973; Taberabni, Süleyman b. Ahmed b. Eyyub Ebu'l-Kasım, Mekarimü'L-Ah/ak, thk. Muhammed Abdulkadir Ata, Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut 1989. 30 Mesela bkz. İbn Ebi Şeybe, Abdullah b. Muhammed el-Kılfi, Kitabu'l-Edeb, tbk. Muhammed Rız~ elKahveci, D~'l-Beşairi'l-İslamiyye, Beyrut 1999. . 31 Özlem, Doğan, Etik-AhlôkFelsefesi-, İnkılap, İstanbul2004, s. 15-17. 261 TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARSUS hadis kaynak.lanmızda dağınık ahlak kurallarını saydığı bir şekilde yer almıştır. tek bir hadis metninin Bir başka deyişle, bulunduğunu Hz. Peygamberin, bütün söylemek mümkün değildir. Zira Peygamberimiz 23 yıllık peygamberlik süresi içerisinde çok farklı kişiler ve durumlarla karşılaşmış ve ona göre ahlaki tavsiyelerde tarafından bulunmuştur. sonraki nesillere ulaştırılmıştır. Bu tavsiyelerin yer Dolayısıyla;ayn aldığı hadisler de yine farklı kişiler ayn hadis metinleri içerisinde serpiştirilmiş bir şekilde bulunan ahlak kurallan bir araya getirildiğinde İslam Ahlak'ı diyebileceğimiz davranış ilkeleri ortaya çıkmaktadır. Şimdi Hicrl ilk asırlarda Tarsus'ta yaşamış bazı hadis alimlerinin rivayet ettiği ahiakl motif içerikli hadislerden örnekler vererek tebliğime devam etmek istiyorum. Önceli.kle belirtmeliyim ki bu örnekleri, Hicrl ilk yaptığım tebliğ bir asırlarda Tarsus'ta yaşamış çalışma esnasında karşılaştığım süresini aşacağı endişesiyle, isminin sonunda "Tarsftsi" rusbesi hadisler aldığım buraya buluna~ olan hadis alimleri ve ravilerini tespit arasından amacıyla seçtim. Yine belirtmeliyim ki, bir örnekleri, sadece Tarsı1s'a nispet edilen, yani hadis alimi veya ravilerinin rivayetleri arasından seçtim. Eğer, bir müddet Tarsus'ta yaşamış olan ·ancak Tarsus'a nispet edilmeyen ravilerin rivayetlerini de dikkate almış olsaydım, sadece Abdullah b. Mübarek'in "Kitabu'l-Birr ve's-Sıla" adlı eserinin bir bölümünden istifade etmem bile yeterli olabilirdi. Aynı şekilde Ebft Davud, Nesa!, Ahmed b. Hanbel, Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Ebft Üsame Hammad b. Üsame, Ebu Selerne el-Huzai, İshak b. İbrahim el-Huneyni, Ebft Ubeyd Kasım b. Sellam, Ebu Hatim er-Razi gibi Tarsus'a gelmiş olan muhaddislerin rivayetlerine de maalesef burada yer veremedim. Bundan sonra yapılabilecek bu tür sempozyunilar çerçevesinde, ümidederim ki adı geçen muhaddislerimi~;_ de ayn ayn ele alınır ve Tarsus'taki toplumsal bayata olan katkılan irdelenerek onlar da şükran verabmetle yad edilmiş olurlar. işaret edeceğim hadis örneklerini kendi aralarında konularına göre şu şekilde tasnif etmeye çalıştım. İlimAblakı Tarsus'lu muhaddislerin ilim . öğrenilen ablakı ilmin/bilgininfbilimin mutlaka hususunda rivayet ettj.kleri hadislerin ortak vurgusu, diğer insanlarla paylaşılması gereğidir. Mesela ravileri arasında Ebu Ali Hüseyn b. Ziyad et-Tarsftsi (v. 220)'nin de yer aİdığı bir badise göre Hz. Peygaın.!J~r: ''.!!im. öğrenme k~nusunda samimi ve iyi niyetli olunuz. Öğrendiğiniz bilgiyi birbirinizden gizlerneyiniz (paylaşznzz). Zira ilim konusundaki aldatma, mal konusundaki aldatmadan daha şiddetli azabz gerektirir" buyurmuştur. 32 Bir başka Tarsuslu hadis alimi Abdulcebbar b. Ahmed et-Tarsiisi (v. ?) de aynı bağlamdaki şu 32 badisi nakleder: "Kıyamet gününde en çok azab görecek olan kişi, ilminden hiç Esbahani, EbU Nuaym, Hılyetü'l-Evliyd ve Tabakdtü'l-Asfiyd, Beyrut 1988, 9/20. Hadis için aynca bkz. Suyıltl, Cel§ledd.in, el-Cdmiu's-Sağfr min Hadfsi'l-Beşfri'n-Nezfr, Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut 2002. 11202. 262 ı TÜRK-İSLAMiillLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARSUS kimseninfayda/anmadığı alimdir". 33 Yine Tarsuslu hadis alimlerinden Ömer b. Ali b. Ca'fer et-Tarsılsi (v. ?), Hz. Peygamberin: "Başkalarına aktarılmayan şeklindeki hadisinin ravileri arasmda yer almaktadır. ilim, zekiih!sadakasz verilmeyen hazine gibidir" 34 Öte yandan Hz. Peygamber, ashiibmdan, kendi hadislerinin de sonraki nesillere aktarılmasını istemiş ve bu konuda onlan teşvik etmiştir. Hz. Peygamberin bu isteğini dile getirdiği hadisi rivayet edenler arasında, Hicri 237 yılmda Tarsus'ta vefat eden meşhur muhaddis Ebu Ümeyye et-Tarsüsi de bulunmaktadır. Söz konusu hadisinde Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Benden bir hadis duyup ta onu başkalarına rivayet eden kişinin kıyamet gününde Allah yüzünü ak etsin. Nice fikh sahipleri vardır ki, o hadisi kendilerinden daha fakih birine aktarmış olabilirler. Ve nice fikh sahipleri vardır ki, onlar gerçekte fakih değildirler". 35 Ebu Ümeyye, muhtemelen, Hz. Peygamberin duasını da içeren bu buyruğun etkisinde kalarak, hadis öğrenmek ve öğretmek için seyahatlere yönelmiş ve bu çerçevede Tarsus'a da gelmiş ve yerleşmiştir. Ticaret Ahlakı Tarsuslu hadis alimlerinin ticaret "doğruluk", "malı Mesela Ari.m ahlakı ile ilgili olarak satmak için yalan yere yemin etmemek" ve naklettiği hadislerin ortak "kanaatkiir"lığı ön plana teması da çıkarmaktır. Ebu'n-Nu'miin Muhammed b. Fadl es-Sedüsi: Ebu Muhammed et-Tarsüsi (v. 224), "malı satmak için çok yemin eden sahcznzn Allah'ın hoşuna gitmeyeceği" şeklindeki hadisi,36 Ebu'lFeth Mansür b. Ali b. Abdullah et-Tarsus! (v.?) de: "Yalan yere yemin (belki) malı iyi sathrır, ancak kazanem bereketini yok eder", 31 Safiy b. Abdullah et-Tarsusi (v.?) ise "Mü'minlerin en hayır/ısı kanaatkiir o/anıdır. En şer/isi ise tamahkiir olamdır''38 şeklindeki hadisleri nakleden Tarsuslu hadis alimleridir. Sorumluluk Ahlakı Ebu Muhammed et-Tarsüsi, sorumluluk öğrencisi Bubiiri ahlakının yerleşmesine katkı sağlayan şu güttüğünüz şeylerden tarafından hadisi da tahriç edilen ve insandaki nakletmiştir. "Hepiniz çobansznzz ve sorumlusunuz. Mesela bir yönetici, yönetimi alhnda bulunan kişilerden 33 Kudai, Muhammed b. Selame b. Ca'fer Ebu Abdullah, Müsnedü'ş-Şihiib, Beyrut 1986,2/171. 34 Saydavi, İbn Cemi', Mu'cemü'ş-Şüyüh, yy., ty., 2/169 (mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1). Hadis için ayrıca bkz. Dfuiml, mukaddime, 11113. 35 Hadis için bkz. Dariı:ni, mukaddime 24, 1165; İbn Mace, menasik 76, 2/1015-1016. Bu hadisin farklı varyantlan, EbU Ümeyye'nin öğrencileri arasmda yer alan İbn Hakim el-Medinl (v. 333) tarafından bir "Cüz"de toplanmıştır. Bkz. Medini, Ahmed b. Muhammed b. İbrahim b. Haklm, Hadfsü Naddarallahü İmra'en, Beyrut 1415, s. 11. 36 Nesaı, zekat 77, 5/89. 37 Kudai, Müsnet!ü'ş-Şihôb, 11178. 38 Kudai, Müsnedü'ş-Şihtib, 2/240. 263 TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENiYETiNDE TARsUS sorumludur; bir aile reisi, ailesinin fertlerinden sorumludur; bir anne, ailesinin bekçisidir ve sorumludur; bir köle, efendisinin hepiniz işte böyle çoban gibisiniz ve hepiniz sorumlusunuz''. Kişisel eşinin olmadığı malının çobanıdır zamanda ve sorumludur. Evet! 39 ı Ahlak Tarsuslu hadis alimleri, naklettikleri hadisler • arasında, kişisel ahiakın gelişmesine katkı sağlayacak olan rivayetlere de yer vermişlerdir. Mesela Abbad h. Musa Ebil Muhammed el-Enban el- Hutteli et-Tarsus! (v. 229/230)'nin naklettiği 1 bir hadis, ana babaya lanet etmemeyi emretmektedir. Abdullah b. Ömer'in rivayet ettiğirie göre bu konuda Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Anne- babaya lanet etmek, en büyük günahlardandır. Orada bulunanlar, anne-babaya lanet etmenin olacağım sorunca Allah RasU!ü: ''Kişi, bir başkasının babasına nasıl lanet okur, o da onun babasma lanet okur. Yine aynı şekilde birinin ·annesine lanet okur, o da onun annesine lanet okur" cevabını vermiştir. 40 Şu halde eğer birinin anne babasına lanet edersek, onun da bizim anne babaımza lanet etmesinin yolunu açmış ve bu şekilde kendi anne babamıza lanet etmiş oluruz. Abdülmelik b. Debsem et-Tarsus! (v. 384) ise, Hz. Peygamberin Allab'a ahlaki durumlan naklettiği bir' hadisin senedinde yer tembellikten, aciz/ikten, cimri/ikten, katı almaktadır. sığındığı bazı gayri Bu badiste Peygamberimiz kalp/i olmaktan, gajletten, zelil olmaktan, kü.fre düşmekten, fasık olmaktan, hakka rıza göstermemekten, nifaktan, gösteriş ve riyadan ... "Allah'a sığınmaktadır. 41 İşte Abdülmelik b. Dehsem et-Tarst1si rivayet ettiği bu badisle toplumdaki fertterin ahlak zedeleyic~ bu vasillardan kaçınmalarını Peygamber örneldiğinde tavsiye etmektedir. İçinde yaşadığımız hayat şartlan bizi baien öylesine girdapların ıçme çeker ki, ne yapacağımızı, nasıl davranacağımızı tiplerinin çoğalmasına yol bilemez oluruz. Bu açmaktadır. Hoşumuza şartlar maalesef toplumumuzda asabi insan gitmeyen bir durumla karşılaştığımızda, kızgınlığı başvurulacak ilk yol olarak ~eçmek neredeyse alışkanlık haline gelmiştir. İşte böyle bir durumla karşılaştığımızda nasıl davranınamız gerektiği hususunu yine Tarsuslu hadis alimlerinden Sebl b. İsmail (Ebu Salih el-Cevberi) et-Tarsus! (v. ?)'nin naklettiği şu Peygamber tavsiyesiyle öğrenmemiz mümkündür: "Kzzdığı kızgınlığını halde, giderip yumuşak davranış sergileyen kişiye, Allah 'ın 42 muhabbeti (sevgisi) vactp_ olur". 39 Buhfui, ni.kah 81, 6/146; Buhfui, el-Edebü'l-Müfred, s. 83. 40 Ebı1 Davud, edeb 119-120, 5/352. 41 Makdis!, Dıya Ebu Abdullah Muhammed b. Abdülvahid b. Ahmed, el-Ehtidfsü'l-Muhtara, Mekke 1410, 3/42 (mektebetü'ş-şfunile, versiyon: 3.1). 42 Bağdadi, Ebı1 Belcr Hatib, el-Cami · li-Ahlala'r-Rtivi ve Adabı's-Samf, thk. Muhammed Accac el-Hatib, Beyrut 1996, 11559. 264 i TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARSUS Tarsuslu bazı gerektiğinin kişisel hadis alimleri de, insanda merhamet duygusunun mutlaka ahlak açısından ne kadar önemli olduğunu vurgulamak için şu yerleşmesi hadisleri rivayet etmişlerdir. Bu hadislerden birini Harun b. Davud en-Neccar et-Tarsfisi, diğerini de Sehl b. İsmail et- Tarsusi nakletmektedir. Harun b. Davud en-Neccar et-Tarsusi'nin naklettiği kutsr' 3 bir hadiste Hz. Peygamber Yüce Allah'm: "Kim, benim kendisine merhametli olmarnı istiyorsa, yarattzklamna merhametli olsun'M buyurd~ğunu haber vermiştir. Sehl b. İsmail et-Tarsusi ise: "İnsanlara merhamet etmeyen kişiye, Allah da merhamet etmez"45 hadisini nakletmiştir. Bu hadisiere göre sosyal bir varlık olan insan, gerek davranmalıdır. diğer insanlara gerekse Aksi takdirde ahiret karşılığını aynı şekliyle diğer canlılara karşı hayatında, son derece merhametli, kibar ve nazik yaptığı dünyada merhametten uzak davranışların Yüce Yaratıcı'dan bulacaktır. İslam Ahlaki Tarsuslu bazı hadis alimlerinin rivayetleri arasında, önemli İslam ahlak prensiplerine vurgu yapan hadisler de bulunmaktadır. Mesela Hicri 23 1 yılında Tarsus'ta vefat eden Abdurrahman b. Muhammed b. Sellam eL-Cümahi Ebu'I-Kasım et-Tarstısi samirniyet ve iyi niyet beslerler. Ayrı ayrı (v. 231) "Mü'minler birbirleri hakkında memleketlerden olsalar da hep birbirlerini sever/er. Münafiklar ise, aynı memleketten olsalar bile, hep birbirlerini aldatzrlar'.46 hadisini naklederek, birbirleri hakkında iyi niyet beslemenin, Müslümanlığın bir gereği olduğuna işaret etmek istemiştir. Ebu Ümeyye et-Tarsfrsi de: "İnsanlar arasında laf götürüp-getiren, iftira eden ve şiddete başvuranların yeri cehennemdir. Bu vaszjlar, bir mü'minde asla bulunmaz'141 hadisini naklederek adeta Ebu'I-Kasım et-Tarsusi'ye destek vermektedir. Ebu değerlendirilmesine vesile olan özelliklerin sayıldığı hadisi 48 insanın Ümeyye, kişinin münafık olarak de naklederek, İslam ahlakına sahip bir bu davranışlardan uzak durması gerektiğine vurgu yapmıştır. 43 Kutsi Hadis: Manası Yüce Allah'~,. lafzı Hz. Peygambere. ait olduğu söylenen söz (hadis). Bkz. Aydınlı, Abdullah, Hadis Istzlahları Sözlüğü, Hadisevi, İstanbul 2006, s. 116. 44 Taberam, Mekôrimü'l-Ahlôk, s. 326. 45 İbn Manzfir, Muhtasaru Tôrfhi Dımaşk, Daru'l-Fikr, Beyrut 1998 (mektebetü'ş-ş8mile, versiyon: 3.1), 3/420. 46 Taberaru, Mekarimü'l-Ahlôk, s. 335. 47 Tarsılsi, Ebu Ümeyye, Muhammed b. İbrahim, Müsnedü Abdiilah İbn Ömer, thk. Ahmed Ratib Armüş, Daru'n-Neiais, Beyrut 1981, s. 26. 48 Hadisin Ebu Ümeyye tarafından nakledilen varyantı şu şekildedir: "Dört şey vardır lci, bunlar kimde bulunursa o kişi gerçek anlamda münafıktır. Bu dört şeyden biri her kimde var ise, onlan terk edinceye kadar, o kişide münafıklık alameti var olmaya devam eder. Bunlar: konuştuğu zaman yalan söylemek, yaptığı yeminden vazgeçmek, tartışmaya girdiği zaman konuşmasını kontrol etmeyip kötü sözler söylemek, verdiği sözde.durmamak'tır" (Bkz. Ebü Avane, Yakub b. İshak el-İsferayini, Müsiı7!dü Ebf Avône, Daru'lMa'rife, thk. Eymen b. Afif ed-Dımaşki, Beyrut 1998, 1/30). 265 TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARsUS Öte yandan Ebu Bekr el-Müsteınli Muhammed b. Yezid et-Tarsfisi (v. ?) "Kim İsiama uygun bir gençlik yaşarsa, kıyamet gününde onun için, sadece kendisinin söndürebileceği bir nur vardır'.49 şeklindeki hadisi naklederek, gençlik yıllarını İslam dinin öngördüğü ahlak ilkelerine uygun yaşamanın önemine işaret ederken, Muhammed b. Abdullah el-Kattan et-Tarsfısi (v.?) de "İslam'da insanlarm karşılıklı birbirlerine zarar vermeleri yasaktır'' 50 şeklindeki hadisi rivayet ederek, haksız yere hiç kimsenin başka bir kimseye zarar vermenie~i gerektiğinin altını çizmiştir. Günlük Hayat Hz. Peygamber, asbabını sadece belli dinl konularda değil, günlUk hayatta karşılaştıkları ya da karşılaşabilecekleri her konuda bilinçlendiriyor ve nasıl davranmaları gerektiğini öğretiyordu. Adab-ı ı muaşeret j olarak da isimlendirilen bu karşılaştıkları davramş türlerinden bazılarını Tarsuslu hadis alimleri de insanlara nakletriıişler ve onları bu Peygamber öğütlerinden haberdar etmeye çalışmışlardır. Şimdi j Ilasen b. Ahmed b. Habib et-Tarsusi (v. 291), Hz. Peygamberin yeni bir elbise yaptığı duayı içeren: "Ey Allah 'ımf Bu ·elbisenin ve bu elbise içinde giydiğinde yapılan işin hayırlı olmasını senden dilerim. Bu elbisenin ve bu elbise içinde yapılacak işin şerrinden sana sığımrım" 51 şeklindeki hadisi rivayet edenlerdendir. Ebu'I-Kasım Alıdulbaki kardeşiyle konuşurken b. Ahmed b. Muhammed et-Tarsusi (v. 448), "Bir kimsenin din ona değer vermesi, iltifat etmesi (yüzünü ona dönerek konuşması), insanlığının 52 gereğidir'' şeklindeki hadis nakledenlerdendir. Ahmed b. Ca'fer b. Hamdan: Ebu'l-Hasen selam veriniz. Kalkacağınız kalkacağımzda vereceğiniz et-Tarsfısi zaman da, selam vererek selamdan daha önemli değildir girdiğiniz zaman, kalkınız. Geldiğinizde verdiğiniz selam, (v.?), uBir meclise (Yani her iki halde verilen selam da ayın derecede önemlidir)" şeklindeki hadisi nakletmiştir. 53 49 Taberi, Ebu Ca'fer M\lhaınmed b. Cerir, Tehzfbu'l-Asar (el-Cüz'ü'l-MejkUd), Dımaşk 1995, s. 458 (mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1). 50 EbU Davud, Süleyman b. Eş'as es-Sicistfuı1, Kitabu'l-Medisil, yy., ty., s. 45l. 51 Nesai, A.hıp.ed b. Ali b. Şuayb, es-Sünenü'l-Kübra, Beyrut 1991, 6/85 (mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1). Hadisin farklı vıuyant ve metinleri için ayrıca bkz. Ebu Davud, libas ı, 4/309; Tirmizi, libas, 29,41239. 52 İbn Kudame el-Makdisi, el-Mütehôb~fneFillahi, Dımaşk 1991, s. 54 (mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1). 53 Bağdadi, el-Cami li-Ahlôla'r-Ravf, 11269. 266 ı .J de bu alimler ve rivayet ettikleri badisiere bazı örnekler verelim: ·, ı TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARSUS Ahmed b. Muhammed b. Ubeydullah Ebu Ca'fer et-Tarsfist (v. ?), Hz. Peygamberin tuvalet ihtiyacını gidermek için tenha bir yere gittiğini ve elbisesini yere yakın mesafeye kadar uzattığını haber veren rivayeti nakledenler arasında yer almaktadır. 54 Ebu Bekr Muhammed b. Abdullah b. Cebele et-Tarsust (v.?), Peygamberimizin insanlara karşı sevgi ve nefret gösterınede iktisatlı olmayı önerdiği: "Sevdiğin gün gelir ona buğzedebilirsin. dostunu sevrnede Aynı şekilde buğzettiğin kişiye buğzetmede aşırı aşırı olma, zira bir gitme, zira birgün gelir 55 onu sevmek durumunda kalabilirsin" şeklindeki hadisi rivayet edenlerdendir. Ebu Bekr Muhammed b. Harun b. el-Heysem b. Yahya el-Cevheri et-Tarsusi (v.?), "Size, sevap ve ecir getirisi balamından, paranın en efdalini ve en güzelini söyleyeyim mi? Ecir balamından en üstün para annene verdiğin harcadığın, akrabaların için (infak ettiğin} paradır. harcadığın Bunu babana para takip eder. Ecir verdiğin, balamından kendin ve ai/en için en güzel getiri sağlayan 56 para ise, Allah yolunda infak ettiğin paradır" hadisini rivayet edenlerdendir. Ebu Bekr Muhammed b. Yezid el-Eslemt et-Tarsı1si (v.?), "Kim bir işi, (Allah de) başkalarına duyurmak için yaparsa, kıyamet gününde Allah, o kişinin o işi rızası için değil ne maksatla yaptığını 51 herkese duyurur" hadisini nakledenlerdendir. Ebu Hafs Ömer b. Zürara el-Hadsi et-Tarsusi (v.?), "Kim, din kardeşine 'Allah seni hayırla cezalandırsın (cezakallahu hayran)' derse, onu en yüksek derecedeki bir övgü sözüyle övmüş olur''58 hadisini nakledenler arasında yer almaktadır. Muhammed b. İbrahim b. Ebu Ümeyye et-Tarsusi (v.?), dedesi EbU Ümeyye et-Tarsust vasıtasıyla: "İnsanların arasındaki Jargznlzğılküslüğü gidermek için söylenen yalan, yalan yerine geçmez',s 9 hadisini nakledenlerdendir. Muhammed b. İbrahim er-Razi et-Tarsusi (v.?), "Kim ömrilnün uzatılmaszm ve · ecelinin ertelenmesini isterse, müttakf bir kul olsun ve akrabalarını ziyaret etsin"60 şeklindeki hadisi nakledenlerden biridir. 54 Beyhaki, Ahmed b. Hüseyn b. Ali, Sünenü'l-Beyhaki'l-Kübrô, thk. Muhammed Abdulkadir Ata, Mektebetü Dan'l-Baz, Mekke 1994, 1/90. ss Razi, Temmam b. Muhammed Ebu'l-Kasım, el-Fevaid, Riyad 1402, 2/209. Hadisin başka kaynaklan için bkz. Tirmizi, birr ve sıla, 60, 4/360. s6 Bkz. Ebu'1-Fadl ez-Zühıi, Ubeydullah b. Abdurrahman b. Muhammed b. Ubeydullah b. Sa'd b. İbrahim, Hadfsu Ebi'l-Fadl ez-Zühri, Riyad 1418,2/57 (mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1). 51 R.a.zl, İbn Ebi Hatim, Kitabu'l-Cerh ve't-Ta'dfl, thk. Muhammed İbrahim e1-Mavsıll, Daru'l-Beşiiiri'l­ İslamiyye, Beyrut 1952, 8/129; Hadisin benzer birrivayetiiçin bkz. Buhan, ri.kak 336, 7/189; Müslim, :zühd ve rikak, hadis no: 47, 3/1189. ss 59 Bağdadl, Ebil.Bekr el-Hatib, Tarfhu Bağdôd, Beyrut, ty., ll/202. Saydavi, İbn Cemi', Mu'cemü'ş-Şüyfih, yy., ty., 1/55 (mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1). 267 TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARSUS taDlD.IDlş hacası Ebu Davud'un Tarsus'taki en şeyler yapmalarını, kötü şeyleri Ebu Tevbe Rebi' b. Nati (v. 241), insanlara güzel yapmaktan da uzak durmalarını emredenlerin ve yoldan, insanlara zarar veren taş, çalı veya benzeri şeyleri kaldıran kişilerin, cehennem ateşinden korunacağını6 1 müjdeleyen hadisi nakledenlerdendir. Musa b. Said et-Tarsftsi (v.?) ise, Hz. Peygamberin ayakta bir şey yemeyi yasakladığını haber veren hadsi nakledenler arasında yer almaktadır. 62 Sonuç Normal şartlarda bir insanın ibadet ve ibadete dayalı arnellerle geçireceği zaman ile dünya işleriyle geçireceği ibadet ve arnelleri ölçü anlaşılmaktadır. arasında eşitlik olmadığı ortadadır. Dolayısıyla dindarlık zaman almanın yetersiz Ahlak normlanndan olacağı, ahiakın soyutlanıp, düzeyinde sadece da en az bunlar kadar etkili olduğu sadece ibadet ve amel miktanna göre dikkate alınan bir dindarlık düzeyi değerlendirmesi, eksik bir değerlendirme olacaktır. Öyle ise kişinin iyi veya kötü olarak değerlendirilmesinde ahlaki dav,ranışlarının rolü· büyük bir etkiye sahiptir. İşte Tarsus'ta yaşamış olan hadis alimleri, toplumu bu yönde de bilinçlendirmek için, rivayet ettikleri hadisler arasında, ahlak içerikli olanlara da yer vermişlerdir. Tarsuslu hadis alimlerinin rivayet ettiği örneklerde de görüleceği üzere İslam dininin insandan yapmasını istediği ahlaki davranışlar, onun zorlanmadan yapabileceği davranışlardır. Verdiğimiz bu hadis örnekleri de esasen toplum olarak yabancısı almadığımız ve gereklerini hayatımıza indirgerneye çalıştığımız davranışlardır. Bugün toplum olarak bu hadislerin yabancısı olmayışımız, yönüyle güzide bir toplum meydana getirebilmek' için gayret göstermiş Tarsus'ta her olan Tarsuslu hadis alimlerinin, bu gayretlerinin başanya ulaştığının önemli bir göstergesidir diyebiliriz. Çünkü Tarsuslu hadis alimleri bir taraftan yaşantılanyla topluma örnek olmaya çalışırken, bir taraftan da İslam dininin öngördüğü ahlaki değerleri irisanlığa sunma gayreti içinde olmuşlardır. Sonuç olarak Tarsus fiziki konumu itibariyle verimli topraklara, loskanılacak yaşanılacak bir iklime ve derecede stratejik bir konuma sahiptir denilebilir. Bu.yüzden olsa gerek, tarih boyunca sık sık diğer din salikierinin istilasına maruz kalmıştır. Fakat Tarsuslular İslam dinini tanır tanımaz hemen benimseyip özümsemişler ve bir daha da ondan ayrılmamışlardır. Tüm Anadolu'da olduğu gibi, Tarsus insanının yüzünd~n de, Peygamberi öğütleri alıp ona sahip çıkmış olmanın verdiği huzuru okumak mümkündür. Yani Tarsus, sünneti yaşayışı.n"a yansıtmış, özümsemiş ve benimsemiş kişilerin şehri olarak görünmektedir. Bunda da Hz. Peygamber ile bu topraklar .arasında köprü kurmaya 60 Taberaru, Süleyman b. Ahme~ b. Eyyub Ebu'J-Kasım, el-Mu'cemü'l-Evsat, Kahire 1415,7/70. 61 Müsliın. zekat, hadis no: 54, 11698: 62 Ebı1 Avaoe, Müsned, 5/150. 268 çalışan TÜRK-İSLAMKÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE TARSUS çok sayıdaki muhaddisin ve İslam aliminin emeğinin varlığı göz ardı edilmeyecek bir gerçektir. Hepinize saygılar sunuyorum. Kaynakça ABDULLAH B. MÜBAREK, Ebu Abdullah el-Mervezi, Kitiibu'l-Birr ve's-Sıla, thk: Mustafa Osman Muhammed, Dfuu'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut 1991. _ __, ez-Ziihd ve'r-Rikôk, thk: Ahmed Ferid, Daru'l-Mi'rac, Riyad ı995. AHMED B. HANBEL, el-Miisned, Çağrı Yay., İstanbul, 1992. ATEŞ, Ali Osman, "İlk Dört AsırdaAdana ve Çevresinde Yaşayan Hadis alimleri", Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 2, Sayı ı, Ocak-Haziran 2002, s. ı-48. AYDINLI, Andullah, Hadis lstılahları Sözlüğü, Hadisevi, İstanbu12006, s. 116. BAGDAni, Ebu Bekr el-Hatib, Tiirfhu Bağdiid, Beyrut, trs. _ __ ,el-Cami li-Ahliikı'r-Riivi ve Adabz's-Siimf, thk: Muhammed Accac el-Hatib, Beyrut 1996. BEYHAKl, Ahmed b. Hüseyn b. Ali, Sünenii '1-Beyhaki'l-Kiibrii, thk: Muhammed Abdulkadir Ata, Mektebetü Dan'l-Baz, Mekke 1994. BUHAR.t, Muhammed b. İsmail, el-Edebii'l-Miifred, Daru'l-Ma'rife, Beyrut 1986. _ _ _, es-Sahfh, Çağrı Yay., İstanbul 1992. CEVIZCI, Ahmet, Etiğe Giriş, Paradigma Yay., İstanbul2008. ÇAGRICI, Mustafa, "Ahlak" md. DİA, İstanbull989, 2/1-3. DARiMi, Ebu AbdiHalı b. Muhammed, es-Siinen, Çağrı yay., İstanbul1992. DE VAUX, Cara, "Ahlak" md. İA., MEB. Yay., Eskişehir, ı997, 11157 (157-160). EBÜ AVANE, Yakub b. İshak el-İsferayinl, Miisnedii Ebf Aviine, Daru'l-Ma'rife, tbk: Eymen b. Afif edDımaşki, Beyrut ı998. EBU DAVUD, Süleyman b. Eş'as es-Sicistaru, es-Siinen, Çağrı Yay., İstanbul 1992. -----J Kitiibu'l-Meriisfl, yy., ty. -----J Kitiibu'z-Ziihd, thk: Komisyon, Daru'l-Mişkat, Kahire ı993. EBU'L-FADL EZ-ZÜHRi, Ubeydullah b. Abdurrahman b. Muhammed b. Ubeydullah b. Sa'd b. İbrahim, Hadfsu Ebi'l-Fadl ez-Ziihrf, Riyad 1418 (mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1). ESBAHANI, Ebu Nuaym, Hılyetii'l-Evliyii ve Tabakôtii'l-Asfiyii, Beyrut 1988. EVGIN, Abdulkadir, İlk Dönem Tarsuslu Hadis Alimleri, Tarsus Müftülüğü Yay., Tarsus 201 ı. 269 J 1 TÜRK-İSLAMKÜLTÜR VE MEDENiYETiNDE TARSUS GAZALi, Muhammed b. Muhammed Ebı1 Hamid, İhyau Ulumiddin, İstanbul1321. GÜLER, İlhami, Allah'ın Ahlakfliği Sorunu, Ankara Okulu, Ankara 2000. İBN EBİ ŞEYBE, Abdullah b. Muhammed el-Kı1fi, Kitabu'l-Edeb, thk: Muhammed Rıza el-Kahveci, Daru'l-Beşairi'l-İslamiyye, Beyrut 1999. İBN EBİ'D-DÜNYA, Ebı1 Belcr Abdullah b. MuhcÜi:ımed el-Bağdadi, Mekôrimü'l-Ahlak, tbk: James A. Bellamy, Beyrut 1973. İBN KUDAME el-Makdisi, el-Mütehôbbfne Fillahi, Dımaşk 1991 (mektebetü'ş-şiimile, versiyon: 3.1). İBN MACE, Ebu Abdilialı Muhammed b. Yezid el-Kazvl.nl, es-Sünen, Çağrı Yay., İstanbul1992. İBN MANZÜR, Ebu'l-Fadl Cemaleddin Muhammed b. Mükerrem, Lisônu'I-Arab, Daru'l-Filcr, Beyrut 1994. İBN MANZÜR, Muhtasaru Tarihi Dzmaşk, Daru'l-Fikr, Beyrut 1998 (mektebetü'ş-şiimile, versiyon: 3.1). İBN JvfİSKEVEYH, Tehzfbu'l-Ahlak, (melqebetü'ş-şamile, versiyon: 3.32). İMAM MALiK, el-Muvatta', Ça~ Yay. İstanbull992. KUDAİ, Muhammed b. Selame b. Ca'fer Ebı1 Abdullah, Müsnedii 'ş-Şihôb, Beyrut 1986. MAKDİSİ, Dıya Ebı1 Abdullah Muhammed.b. Abdülvahid b. Ahmed, el-Ehôdfsü'l-Muhtara, Mekke 141 O. MEDİNİ, Ahmed b. Muhammed b. İbrahim b. Hakim, Hadfsii Naddarallahü İmra'en, Beyrut 1415, s. 11. MÜSLİM, Ebu'l-Huseyn Müslim b. Haccac el-Kuşeyri, es-Sahfh, Çağrı Yay., İstanbull992. NESAİ, Ahmed b. Ali b. Şuayb, es-Sünenü'l-Kübra, Beyrut 199l(mektebetü'ş-şamile, versiyon: 3.1). _ __ , Sünen, Çağrı Yay., İstanbul 1992. NİSABÜRİ, Ebı1 Abdillah Muhammed b. Abdiilah Hakim, el-Müstedrek ale's-Sahihayn, nşr: Daru'lHaremeyn, Kahire 1997. ÖZLEM, Doğan, Etik-Ahlak Felsefesi-, İnkılap, İstanbul2004. ÖZSOY, Ömer-Güler, İlhami, Konularına Göre Kur'an (Sistematik kur'iin Fihristi), Fecr Yay., Ankara 2003. RAzİ, Temmam b. Muhammed Ebu'l-Kasım, el-Feviiid, Riyad 1402. RAzi, İbn Ebi Hatim, Kitabu'l-Cerh ve't-Ta'dfl, tbk: .. Muhammed İbrahim .el-Mavsıli, Daru'l-Beşairi'l­ İslamiyye, Beyrut 1952. SAYDAvi, İbn Cemi', Mu'cemü'ş-Şüyuh, yy., ty., (mektebetü'ş-şiimile, versiyon: 3.1). SUYÜTİ, Celaleddin, el-Ciimiu's-Sağfr min Hadfsi'l-Beşfri'n-Nezfr, Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut 2002. 270 ı TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENiYETiNDE TARSUS TABERANİ, Süleyman b. Ahmed b. Eyyub Ebu'l-Kasım., Mekôrimü'l-Ahlak, thk: Muhammed Abdulkadir __ Ata, Daru'l-Kütübi'l-İlıniyye, Beyrut 1989. ___, el-Mu'cemü'l-Evsat, Kahire 1415. TABERİ, Ebu Ca'fer Muhammed b. Cerir, Tehzibu'l-Asar (el-Cüz'ü'l-MejkUd), Dımaşk 1995 (mektebetü'ş­ şamile, versiyon: 3.1). TARSÜSI, Ebu Ümeyye, Muhammed b. İbrahim, Müsnedü Abdiilah İbn Ömer, thk: Ahmed R.atib Armuş, Dfuu'n-Netais, Beyrut 1981. TiRMiZI, Ebu İsa Muhammed b. İsa, es-Sünen, Çağrı Yay., İstamnul 1992. TÜRKÇE SÖZLÜK, TDK. Yay., Türk Tarih Kurumu Bası.ınevi, Ankara 1988. ÜLKEN, Hilmi Ziya, Sosyoloji Sözlüğü, MEB. Basımevi, İstanbull969. ÜRKMEZ, Ahmed, Ahlak Hadislerinin (Basılmanuş Düşünce ve Davranış Eğitimindeki Yeri ve Rivayet Değeri, Doktora Tezi), Konya 2007. YILDIRIM, Mahmut, Ernevi/er ve Birinci Abbasiler Döneminde Tarsus (Basılmanuş Diploma Çalışması), Erzurum 1997. *** Oturum Başkanı Prof. Dr. H üsnü Ezber Bodur: Çok teşekkür ediyoruz. Burada bir hususun altını çizmek istiyorum. Tabii ki arkadaşlarımız, hocalanmız sının vardır. büyük emek mahsulü olarak bir O yüzden sunumlar on hazırlık yapmışlar. beş dakikayı Ama buranın da bir zaman ve süre geçmesin diyorum, yani işin doğrusu bu. Benim, sempozyumlarda en hoşlanmadığım sözler: "son beş dakikan kaldı, hadi bitir, toparla" sözleridir. Bunları çok sevmiyorum ama iş başa düşünce de bunu belli bir zaman içinde bitirmek durumundayız. O yüzden hocalarımızdan buna dikkat etmelerini özellikle rica ediyoruz. Şimdi, Hocaının bu tebliğinden çok önemli sonuçlar çıkarabiliriz. Bunlardan bir tanesi şudur: Bir kere Tarsus, kendine özgü bir hadis ilim merkezidir. Yani "Tarsus hadis ekolü" diyebileceğimiz bir ilim merkezidir. Bu yunik bir karakterdedir. Başka bir yerde eşine rastlanmayan bir karakterdedir. Bu da toplumsaliaşma ve milletleşme sürecinde çok önemli bir rol oynamıştır. Şu hususu belirtıneden edemiyorum: Bir kere bugün dünyada toplumların en ciddi problemi, birlik halinde sosyal birliği ve düzeni nasıl sürdürecekleri problemidir. Bu, herkesin üzerinde durduğu, bilhassa sanayileşmiş ülkelerin üzerinde durduğu bir problemdir. Şimdi biz kendi kültürüroüze baktığımızda sahip çı.kmamız 271 TÜRK-İSLAMKÜLTÜR VE :MEDENİYETİNDE TARSUS gereken, toplumumuzda sosyal birliği değerlerimiz vardır. temin etmede çok önemli bulunmuşlardır. alimleri, bizlere toplumsal ahiakla ilgili çok önemli tavsiyelerde birliğini sağlamada değerler o halde toplumların üzerinde veyahut ta ahlaki ilkeler üzerinde o toplumun onlan kabul etmesi, o toplumun varlığı Bu büyük hadis bütünleşmesi için vazgeçilmez bir şarttır. Yani, toplumun var ve olması aynı insanın var olması gibidir. İnsan nasıl varlığını sürdürüyorsa, toplum da varlığını sürdürecekse, ahlaki ilkeler üzerinde bir fikir Bizim elimizde böyle birliğine • varmak zorundadır. kıymetli değerlerimiz vardır. bunların etrafında oluşturduğumuz Bu, bugün O halde bu dünyanın değerlere en büyük problemidir. dört elle sanlmalıyız. birliktelik, bizim ebediyete kadar gidecek olan bu Ve yapımızm sorunsuz devam etmesinde çok önemli girdiler sağlayacaktır diye düşünüyorum. Bu bakımdan Hocaını bir kez daha kutluyorum. Şimdi ikinci olarak Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden ve çok sık bir araya geldiğipıiz, her zaman görüşlerine saygı duyduğum Hocam Doç. Dr. Asım Yapıcı Bey, "Tarsus'a Ait Edebf- Folklorik Ürünler~e lslamf Motifler" isimli güzel bir tebliğ sunacak, buyurun. 272