sivas- 2002

advertisement
CUMHURiYET ÜNiVERSiTESi
.
iLAHiYAT FAKÜLTESi DERGiSi
VI/ll
sivas- 2002
ARAPÇA'DA FiiLLERiNiN YERiNE MANSUS OLARAK
KULLANILAN MASTAR LAR
Selahattin YILMAZ
Anahtar Kelimeler:Mastar, mefulü mutlak, tekil
ÖZET
Arapça'da fillerinin yerine kullanılan mastarlar önemli bir yer tutar. Fiilierinin yerine
kullanılmadıkları zaman, bazıları fiilieriyle beraber kullanılabilir, bazılarında ise hiç ]il
kullanılmaz, sadece mastar kullanılır. Eğer fiilieriyle beraber mastarlar kullanılırlarsa Arapça'da
Te'kid ifade ederler. Fiilsiz kullanılırlarsa te'kid ifade etmezler. Her iki kullanım da yaygındır.
SUMMARY
The gerunds which are used irıstead of their verbs are importarıt in the Arabic
Language. The gerunds can be .used alone without !heir verbs and with !heir verbs too. If tey
are used with !heir verbs, they ExpressTe'kid, if not they don!. These two kinds of usage of the
gerunds are widespread.
Bilindiği üzere mastarlar, kendilerinden türeyen fiiller tarafından mefulü
mutlak olarak nasbedilirler. Bazen bu mastarların fiilieri hazfedilir ve kendileri mansub
olarak kullanılır. Ama o fiiillerin manasını anlamaya (siyak-sibak) yardımcı olur.
1
Arnilieri hazfolunan mansub mastarlar üç türlüdür :
1. Arnilieri yani kendilerini nasbeden fiilieri cevazen hazfolunanlar.
2. Arnilieri vücuben hazfolunanlar.
3. Arnili olmayanlar.
Bu maddeleri şöyle açıklayabiliriz:
A. Bazı mastarlar vardır ki, onları nasbeden arniller cevazen
hazfolunmuştur. Bu arnillerin zikredilmeleri de caizdir. Mesela yolculuktan dönen
kişiye, r:u;, Ji=,. denir, bu ise r:;s_. Ji=,. l::!.d anlamındadır. Bu ifadelerden her ikisi de
kullanılabilir. ~ kelimesi tahfif için başından hemzesi hazfedilmiş ism-i tafdildir,
mastar değildir. Ancak mastara muzaf olmuştur. Ism-i tatdiller mastara muzaf
olurlarsa, mastar manası kazanırlar
Söz verip de sözünde durmayan kişi için söylenen ;.,.ı)'J;. ~ı:,:. atasözü de
böyledir. Yani masların arnili cevazen hazfolunmuştur. Arnili söylenerek ~ı:;. .;fJ'iı;..,
· Yrd. Doç. Dr. C.Ü. Ilahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belağatı Öğretim Üyesi
1
lbn·i Ya'[ş, Şerhu'l· Mufassal, 1, 113; el- Hemedani, Bahauddin Abdullah, Şerhu lbn-i Akil, 1, 564; eiHarzimi, Kasım b. Hüseyin, Şerhu'l- Mufassal,l, 299.
224
arapça'da fiilierinin yerine mansub...
~~')=. şeklinde kullanılabilir.
Cümlede geçen ~J'Y, verdiği sözden dönmesiyle
meşhur olan bir adamın ismidir. Onun bu hali şiiriere konu olmuştu~:
(Sözden dönmek
özelliğin olduğu
halde, Yesrib'deki
kardeşine
Urkub'un
vadettiği gibi vadetıin.) Araplar'da atasözü haline gelmiş ~~ .)':. J.ı:;..ll ~sözünde
mastar olan ~ kelimesinin mansub olarak kullanılmasının sebebi de aynıdır.
"Gemlenmiş at gibi kızgın" manasındaki bu atasözü, her şeye kızmayı alışkanlık
haline getirmiş insan için kullanılır. Burada da masların amili zikredilerek ~ ;-.·:.;,i:
~~ .)':. J.ı:;..ll şeklinde kullanılabilir.
Arnillerinin hazfi caiz olan bu mastarlar amilsiz kullanılırsa cümlede tekid
olmaz. Eğer arnilleriyle beraber kullanılırlarsa, mastarlar kendilerinden önce ifade
3
edilen fiilierin manalarını mefulü mutlak olarak tekid ederler .
Yukarıdaki misallerde, mefulü mutlak olarak mansub okunan bu tür
mastarların, mahzuf müptedanın haberi olarak da okundukları işitilmiştir. Mesela:
·;:;;:.. 'Ji:.. .~~')=. Y. .~1 .)':. J.ı:;..ll ~ cümlelerinin takdiri ~j\C .~ı .)':. J.ı:;..ll ~ '''i. 't
4
r".ll... 'Ji:.. :ıf..J:U .~~')=. *1;. şeklinde olup mahzuf müptedanın haberleridir .
B. Bazı mastarlar da yine mansub olarak kullanılırlar ama kendilerini
nasbeden fiiller tekid amacının dışında hiç zikredilmezler. Bu mastarlar o fiilierin
manasında kullanılırlar. Kendi aralarında iki kısma ayrılırlar:
a. Lehte veya alehte dua olarak kullanılanlar. Bunlar: ,ı;ı;:.:..ı .~ ,ıc:ı,.. .ı:;;c. ,t:...Y,
,ı~.~ ,t;ıi.. gibi mastarlardır. Bu mastarlardan t;ıi.. ve ı;ıi:.j dua için, diğerleri beddua
için kullanılmaktadır. Fiilieri yerine kullanıldıkları için de tekid ifade etmezler. Nadiren
fiilieriyle beraber kullanıldıkları görülmüştür. Bu durumda. ise mastarlar yine mefulü
mutlak olarak o fiilieri tekid ederler. Mesela: Y.:.. (Allah seni susuz bırakmasın.), ı;ıi:.j
(Allah seni korusun.) manalarındaki mastarların aslı ç:;...:iıı ~IL.ı;ıi:.j.:iıl ~ıc:..ı şeklindedir.
Bu şekilde fiilieriyle birlikte kullanılırlarsa- ki çok kere bu şekilde kullanılmazlar- tekid
ifade ederler. Aksi halde tekid ifade etmezler.
~ (Allah seni başarısız kılsın.), te:ı,.. (Allah seni paramparça etsin.), ıyc.
(Allah nesiini devam ettirmesin.), t:...Y, (Allah seni muhtaç etsin.), ı~ (Allah seni
uzaklaştırsın.), ~ (Allah seni uzak kılsın.) manalarında beddua olarak kullanılan
mastarlarda da durum biraz öncekiler gibidir. Çoğu kez fiilsiz kullanılırlar ve tekid
ifade etmezler. Bu mastarların asılları; ~.:i> ı 4, te :ı,. .:i> ı &ı;., ı:;;c. .:iıı ~fo. t:...Y, .:iıı ;:&.\:ıl
.~ .:iıı ~~ şeklindedir. Bu şekilde fiileriyle kullanımları nadir olmakla beraber, bu
mastarlar onlarla beraber tekid ifade ederler.
b. ı:,:.;;,. (AIIah'a hamdederim.), ıp::; (AIIah'a şükrederim.), ~ (şaşarım)
manalarındaki mastarlar da, duada kullanılmamakla beraber, fiilierinin yerine
*'
lbn Hişam Cemaleddin b. Yusuf, Şerhu Katri'n- Neda ve Be\li's- Seda, s. 285; Radiyyuddin
Muhammed b. el- Hasan, Şerhu'r- Radi 'ale'l- Kafiye, 1, 315-331.
ez- Zemahşeri, Mahmud b. Ömer, el- Müsteksa fi Emsali'l- 'Arab, ll, 177; lbn-i Ya'[ş, Şerhu'l- Mufassal, 1,
113; el- Ehdab lbrahim b. Ali, Feraidu'l- Le'al fi Mecmei'l- Emsal, ll, 49; el- Harzimi, Kasım b. Hüseyin,
Şerhu'l- Mufassal, 1, 299; .
'
4
lbn-i Ya'[ş, Şerhu'l- Mufassal, 1, 113; ei-Kurtubi, Muhammed b. Ahmed, el- Cami' li Ahkami'l- Kura'n, XVIII,
213; el- Harzimi, Kasım b .. Hüseyin, Şerhu'l- Mufassal, 1, 299- 300; ed- Derviş Muhyiddin, l'rabu'l- Kur'an'iiKerim, X, 150; Behcet Abdulvahit Salih, el-l'rabu'l- Mufassal, XII, 94.
2
3
selahattin ytlmaz
225
kullanıldıkları
için tekid ifade etmezler. Ancak ı~ :.iıl :,:.:,.ı, ıp;;; :.iıl ~ı. ~ ~ı
5
şeklinde- nadir de olsa- kullanılırsa mastarlar tekidifade ederler .
c. Bir işi alışkanlık haline getiren insan için Arablar'ın söylediği ı:;;;... l:J}\ W)
~~'.i) l:J}\ G. ,ı:;;;... ifadelerindeki ikinci ı:;;;..., birinci ı:;;;... 'i; ikinci ~. birinci ~'i lafız
tekran olduğu için tetekid etmektedir. Ancak bu mastarlar fiilierinin yerine
kullanıldıkları ve fiilieri de bir önceki maddedeki gibi çok kere zikredilmediği için,
mahzuf olan fiilierini tekid etmezler. Yine mesela; l:li.;. .ı~ ı~ j:\:lll d ,ıJ.ı,u ı.J:!'-" ~j
ı~ ı~ ;.:;ııı cümlelerinde de durum aynıdır. Bunların asılları j:\:Uı d ,ıJ.ı... ı.J:!'-" ~ ~j
ı~ ı~~ ~:;ıııı:li.;. .ı~ ı~~ şeklindedir6 .
d. ~ı~ t:.)j li. t:.ı.s 7 (Karşılıklı veya fidye karşılığı salıverin) ayetinde de durum·
aynıdır. Yani ~~~ve li. mastarları fiilierinin yerine kullanılmıştır. Cümlenin aslı ;;;_;;.,:, t:.)-9
~ı~ 0J~ [.):,li. şeklindedir. Yine aynı ayette bulunan ;,.ıtr)ı c,.,·~ 8 (Boyunlarını vurun.)
cümlesinde C,.,Y.:., kelimesi mafzuf fiilin mefulü mutlakıdır. Fiil haziedilerek mastar,
onun yerinde kullanılmıştır. Cümlenin aslı Cı~ C,.,tr)ı ı_,ı_;...:,ı•dir. Fiil hazfedilmiş, mastar
onun yerine getirilerek, mefulüne muzaf edilmiştir. Bu misallerde de mastarlar
fiilerinin yerinde kullanıldığı için tekid ifade etmemektedirler. Eğer fiilieri de
9
kullanılsaydı, bu mastarlar tekidifade etmiş olacaklardı .
e. Bu türden sayılan bazı mastarlar da vardır ki, yine mahzuf olan fiilierinin
yerinde kullanıldıkları için, mahzuf olan o fiili tekid etmezler. Ancak kendilerinden
önce geçen cümlenin manasını tekid ederler. Mesela: th. ,ıiıl ~ ı~ cümlesinde, th.
mahzuf ~1 fiilinin mefulü mutlakı olarak kullanılmıştır. Cümlenin aslı, th. ~~ ,ıiıı ~ ı~
şeklindedir.
Mastar bu mahzuf fiilin yerinde kullanıldığından, onu tekid
edememektedir. Ancak makablindeki cümlede varsayılan şüpheyi giderdiği için, onu
tekid etmektedir. Jb4Jı':/ ;:;;,Jı ,ıiıı ~ ı~ cümlesinde marile olarak kullanılan ;:;;,Jı de, önce
geçen cümleyi tekid etmektedir. Yine ~~ J_;ilı ı~ cümlesinde de durum aynıdır.
':/'dan sonra gelen mastar, önceki cümleyi tekit etmektedir. Cümlenin aslı Ll)ı':i (J_,ijı ı:li.
~:,! şeklinde
olup, Benim sözüm gerçektir, senin gibi battl
konuşmuyorum,
manasındadır. Dolayısıyla bu cümledeki mastar, mefulü mutlak olarak makablindeki
10
cümleden şüpheyi bertaraf ettiği içi, tekid ifade etmektedir .
f. Kur'an-ı Kerim'in muhtelif surelerinde mensub olarak geçen ve fiilierinin
yerini tutan şu mastarlar da kendilerinden önce geçmiş olan cümlelerin manalarını
tekid etmektedirler: ,ıiıı ~} 1 ,ıiıı ~ 12 , ,ıiıı C,.,~13 ,,ıiıl ~ 14 , ,ıiıı ~~15 gibi. Mesela; ,ıiıı ~j
lbn-i Ya'[ş, Şerhu'l· Mufassal, 1/ 114; el- Ehdel, Muhammed b. 'Ahmed, el- Kevakibu'd· Dürriyye, 1, 14, elHarzimi, Kasım b. Hüseyin, Şerhu'l· Mufassal, ı. 301· 302; el- Endelüsi Cemaleddin Muhammed, Şerhu't·
Teshil, 11,187.
6
Radiyyudin Muhammed b. el- Hasan, Şerhu'r- Radi ·aıe·ı- Kaliye, 1, 315- 331; el- Harzimi, Kasım
b. Hüseyin, Şerhu'l· Mufassal, 1, 301· 302; el- Hemedani, Bahauddin Abdullah, Şerhu lbn-i Akil, 1,
569; lbn-i Ya'[ş, Şerhu'l· Mufassal, 1, 115; lbn Hişam, Cemaleddin b. Yusuf, Evdahu'l· Mesalik, ll,
222.
7
Muhammed, 47/4.
8
Muhammed, 47/4.
9
lbn·i Ya'[ş, Şerhu'l- Mufassal, 1, 115; el- Hemedani, Bahauddin Abdullah, Şerhu lbn-i Akil, 1, 568; lbn Hişam,
Cemaleddin b. Yusuf, Evdahu'l· Mesalik, ll, 222; el- Harzimi, Kasım b. Hüseyin, Şerhu'l· Mufassal, 1, 304;
el- Endelüsi, Şerhu't· Teshil, ll, 188, Said Hawa, el- Esas fi't- Tefsir; IX, 5601; ed- Derviş Muhyiddin,
l'rabu'l- Kuran'il- Kerim, IX, 199.
10
lbn-i Ya'i[ş, Şerhu'l- Mufassal, 1, 116; el- Harzimi, Kasım b. Hüseyin, Şerhu'l- Mufassal, 1, 305.
11
Rum 30/6. ·
12
Neml27/88.
5
226
arapça'da fiilierinin yerine mansub...
ifadesinden önce Allah, ahirette mürninleri sevindireceğini bildirmiştir. Bu ise bir
, bu cümleyi tekid etmektedir. ~ı ~ 'dan önce geçen
va'ddır. Dolayısıyla ~ı :ır.:,
ayette ise, Allah'ın dağları bulutlar gibi yürüttüğü açıklanmakta ve t:iu hareketliliğin
kendisi tarafından verildiği beyan edilmektedir. Böylece ~ı ~ ise, makablindeki bu
manayı tekid etmektedir. ~ı <.,.ı~ 'dan önce ise Genab-ı Hak, nikahı haram olan
kadınları saymıştır. Bu yasaklamanın ardından ~ı '-:-ı~ derken sanki şöyle demektedir:
Bu iıikah1 haram olanlan Allah böylece size yazm1şt1r. Dolayısıyla bu mastar da
16
makabiini tekid etmektedir. Diğer mastarlarda da durum aynıdır •
g. Yine bu mastarlardan kabul edilen yani fiilieri mahzuf ama tesniye olarak
kullanılan mastarlar da vardır. Bu mastarların tesniye olarak kullanılması, bildirdiği
işin iki defa meydana geldiğini belirtmek için değildir. Aksine bu mastarlar teksir yani
işin çok vuku bulduğunu ifade ederler. ~~ .~ı:ı:.. .~ı:,:ı ,:ıl;ık .~ ,~t.:f.. bu tür
mastarlardandır. Bu mastarlar da mahzuf fiilierin mefulü mutlaklarıdır. Fiilierinin
manasında ve onların yerinde kullanıldıkları için, tekid ifade etmezler. Ancak biraz
önce de belirtildiği gibi çokluk ve mübalağa ifade ettikleri için, bunları tekid sayanlar
da vardır. Mesela; ~. emret, sana karş1 boynum kildan ince, ne istersen devam/i
yapay1m, demektir. :•ıj·,·; •, sana itaat halindeyim, ~t.:f... , şefkatine devamil inuhtac1m,
~ı:,:ı, tekrar tekrar araliksiz yapay1m, ~ı:ı:.., neyi istersen senin için terkedeyim, ~~
de bu manada kullanılmaktadır. Bu son iki kelime isim fiil emir olarak terket, b1rak
manasında da kullanılmaktadır 17 •
h. !'-Ut::ıG:. .~ı 0~ terkiplerinin başında bulunan ::ıG:. ve 0~ mastarlarının
arnilieri hazfolunmuş ve bu mastarlar onun yerine getirilmiştir. Bunlar da fiilierin
yerinde kullanıldıklarından tekid ifade etmezler. Asılları ı~G:. ~l,ı ::ı;:.ı .u~ :iili ~1
şeklindedir. Fiiller hazfedilmiş ve bu mastarlar o fiilierin mefulüne muzaf edilmiştir. Bu
son iki masların bir özelliği de gayr-ı mutasarrıf mastar olmalarıdır. Yani bunların
başına lam-ı tarif getirilemez, mensub irabın dışında merfu veya mecrur halde
18
kullanılamazlar •
C. Arnili olmayan ama mensub olarak kullanılan mastarlar da vardır. Mesela:
~-' .~:, ,~_, .~:, .~ ,4.!1 ,:...ı ı~ ,:...ı ı:_ıs::ı bu türdendir. :...ı o:ı ve :...ı ı~. :...ı~ gibi beddua
olarak, geberesice manasındadır. :U ı~ 'ya :...ı~ gibi yaz1klar olsun manasını verenler
de vardır. 4.!1 ve ~ise öf manasma olup, bir şeye karşı kızgınlık ifade eder. ~:,ile
~-' acıma ifade eden ve yaz1k, nedir bu başa gelenler, manalarma gelen, birincisi
büyükler için, ikincisi de çocuklar için kullanılan mastarlardır. ~-' ve.~:, yazıklar
olsun anlamındadırlar.
Bu mastarların tekid etme özellikleri yoktur. Çünkü bunların lafızlarından
fiilieri yoktur ki, onlarla beraber kullanıldıklarında tekid ifade edebilsinler. Yani Araplar
13
14
15
16
17
18
Nisa 4/24.
Bakara 21138.
Rüm 30/30.
lbn-i Ya'[ş, Şerhu'l- Mufassal, 1, 117; el- Harzimi, Kasım b. Hüseyin, Şerhu'l- Mufassal, 1, 308; el- Halebi,
Ahmet b. Yusuf, ed-Durru'l- Mesün, IX, 33; et- Tabatabi, Muhammed Hüseyin, el- Mizan li Tefsiri'l- Kur'an,
XV, 403.
lbn-i Ya'[ş, Şerhu'l- Mufassal, ı, 119; el- Harzimi, Kasım b. Hüseyin, Şerhu'l- Mufassal, 1, 309- 31 O; eiEndelüsi, Şerhu't- Teshil, 11. 186; Muhammed b. 'Ahmed, el- Kevakibu'd- Dürriyye, ll, 114; lbn-i Maiızur,
Cemaleddin Muhammed, Lisanu'l- 'Arab, bkz. ligili maddeler.
lbn-i Ya'[ş, Şerhu'l- Mufassal, ı, 120; el- Harzimi, Kasım b. Hüseyin, Şerhu'l- Mufassal, 1, 311- 312; el- Ehdel,
el- Kevakibu'd- Dürriyye, ll, 114., lbn-i Manzur, Lisanu'l- 'Arab, bkz. ilgili maddeler.
selahattin yt/maz
227
bu mastarlardan !iii türetip kullanmamışlardır. (.;ı:,.~:, ve 0:1:, mastarları izafet halinde
kullanıldıklarında mensub olurlar. Fakat :U tJ.iJ ,:U f::;ı:, ,:u~:, şeklinde izafetten kesilip
lam ile kullanıldıklarında, müpteda olarak merfu olurlar19 •
BiBLiYOGRAFYA
lbn Ya'iş b. Ali, Şerhu'l- Mufassal, 1975, Beyrut.
el- Harzimi, Kasım b. Hüseyin, Şerhu'l- Mufassal, 1990, Mekke.
lbn Hişam, Cemaleddin b. Yusuf el- Ensari, Şerhu Katri'n- neda ve Belli's- Seda,
1994, Beyrut.
Radiyyüddin Muhammed b. el- Hasan, Şerhu'r- Radi ale'l- Kafiye, 1996, Bingazi.
ez- Zemahşeri, Mahmud b. Ömer, el- Müsteksa li Emsali'l- A'rab, 1987, Beyrut.
el- Ahdab, lbrahim b. Ali, Feraidu'l- Le'al li Mecmei'l- Emsal, 1312, Beyrut.
el- Kurtubi, Muhammed b. Ahmed, el- Cami' li 'Ahkami'l- Kur'an, 1985, Beyrut.
ed- Derviş, Muhyiddin, l'rabul- Kur'an'il- Kerim, 1994, Şam.
Behcet Abdulvahit Salih, l'rabu'l- Mufassal, 1993, Umman.
el- Ehdel, Muhammed b. Ahmed, el- Kevakibü'd-Dürriyye, 1995, Beyrut.
el- Endelüsi, Cemaleddin Muhammed, Şerhü't- Teshil, 1990, Kahire.
Sa'id Havva, .el- Esas fi't- Tefsir, 1991, Kahire.
el- Halebi, Ahmed b. Yusuf, ed- Dürrü'l- Mesün, 1986, Şam.
et- Tabatabi, Muhammed Hüseyin, el- mizan fiTefsiri'l- Kur'an, 1991, Beyrut.
lbn Manzur, Cemaleddin Muhammed, Lisanu'l- 'Arab, 1994, Beyrut.
lbn Hişam, Cemaleddin b. Yusuf el- Ensari, Evdahu'l- Mesalik, 1967, Mısır.
el- Hemedani, Bahaüddin Abdullah, Şerhu lbn Akil, 1964, Mısır.
19
lbn-i Ya'iş, Şerhu'ı- Mufassaı, ı, 120- 121; Kasım b. Hüseyin el- Harzimi, Şerhu'l- Mufassal, 1, 313- 314;
lbn-i Malik, Şerhu't- Teshil, ll, 179- 183; lbn-i Manzur, Lisanu'l- 'Arab, bkz. ilgili maddeler.
Download