TT.1_Layout 1 4.11.2016 20:12 Page 1 Ankara YHT Garı açıldı Temsa Balıkesir’de farkını ortaya koydu Temsa, Balikesir Büyükşehir Belediyesi’ne 3 farkli ürün grubundan olmak uzere toplam 22 araçlik toplu teslimat gerçekleştirdi... 7’DE Başkent, yeni bir proje ile bir kez daha taçlandı... 2’DE İstanbul Av. Pim. P.K. 11 (P.P 2) 7 KASIM 2016 ● YIL: 10 ● SAYI: 535 Ücretsiz yolculuklar karşılığı özel halk otobüsü taşımacılarına verilen aylık gelir desteğinin Temmuz-Ağustos aylarına ilişkin iki aylık ödemesi icmal listelerinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca il müdürlüklerine gönderildiği bildirildi. Bazı belediyelerce dağıtılmaya başlanan gelir desteğinde normale dönüşün sonucunda Eylül ve Ekim ayı ödemelerinin de bu ay içinde yapılmasının beklendiğini kaydeden yetkililer, bundan böyle iki ayda bir düzenli olarak ödeme yapılacağını açıkladı. TÖHOB Sektör Meclisi’nde esnafını temsil etmektedir 2’DE www.kenticitoplutasima.com.tr Değişimin ayak sesleri Antalya Ulaşım A.Ş., Burulaş, Denizli Ulaşım A.Ş., Gaziulaş, İETT, Kayseri Ulaşım A.Ş., Motaş, Samulaş A.Ş., Şanluurfa B.B. ve Ulaşımpark’ın “Kamu otobüs işletmecileri” olarak yer aldığı ortak platform oluşturmak için kurulan Otobüs İşletmecileri Derneği OİDER’in 28 Ekim 2016 tarihli ilk Genel Kurulu’nda dernek başkanlığa Burulaş Genel Müdürü Levent Fidansoy getirildi. Belediyeler toplu taşıma derneği OİDER’i kurdu Toplu taşımada işletmecilik yapan belediyeler, ortak bir platformda hizmet adına dernek kurup, ilk toplantısını yaptı... Yönetim Kurulu Üyelikleri’ne Antalya Ulaşım A.Ş. Mali ve İdari İşler Direktörü Mesut Değer, Gaziulaş Genel Müdür Recep Tokat, Samulaş A.Ş. Yönetim Kurul Üyesi Kadir Gürkan ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Planlama Müdürü Abdullah Keskin seçildi. Dernekten yapılan ilk açıklamada; “Ülke ekonomisine katkı, insana istihdam ve daha güvenli bir ulaşım” denildi. Kurucuları; Antalya Ulaşım A.Ş., BURULAŞ, Denizli Ulaşım A.Ş., Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, İETT, Kayseri Ulaşım A.Ş., MOTAŞ, SAMULAŞ A.Ş., Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve ULAŞIMPARK olan Otobüs İşletmecileri Derneği OİDER, toplu taşıma sektörünün sesi olmayı ve tüm illeri kısa sürede kapsamayı hedefleyen ilk genel kurul toplantısını 28 Ekim 2016 tarihinde Bursa’da yaptı. Genel başkanlığına da Burulaş Genel Müdürü Levent Fidansoy getirildi. Global değişim yerel yönetimlerin ekonomisini güçlendirirken, yöneticilerin algı ve ortak akılla karar vermelerinin de değişmesi gerektiğini gösteriyor, bölgesel ekonominin ek istihdamla bütüne katılmasında rol almasına yönlendiriyor. Yerel yönetimler, bu değişimle kentleşmede ulaşımla bütünleşik yapılanma gerekliliğine yönelirken işletmeleriyle de gelişimi kavradığını gösteriyor. Kentler gelecekte sorunlu büyüyecek 4’DE Petrolün yerine teknoloji! Akıllı telefondan sosyal medyaya, sanal gerçeklikten yapay zekaya kadar yeni nesil teknolojiler, dünyayı 10 yıl öncekinden çok daha farklı bir duruma taşıdı. Otomotiv sektörü de bundan nasibini alarak, daha şimdiden ayrı bir üretim modeli oluşturdu... 8’DE İsmail YÜKSEL Onur ORHON M.Şevket ERTURAN BAŞYAZI ARA DURAK GÖZLEM ÇÖZÜMDE GÜVEN... TRAFİK YÖNETİMİ... NEDEN OLMASIN? 2 OİDER’in hedefi; İnsana, çevreye, ekonomiye katkı sağlayacak sürdürülebilir verimli toplu taşıma hizmeti sunup, yolcu memnuniyetini en üst düzeyde arttırmak ve öncelikli olarak üyelerini temsil etmek. Ayrıca, sektör mevzuatında vizyoner olmak, otobüs işletmelerinin aralarındaki işbirliğini sürdürmek. İş süreçleri yönetiminde katkı sunarken de, ortak platform oluşturup, gelişmesi ve sürdürülebilirliğini sağlayan bir anlayışla hizmet kalitesini daha da yüksek tutmak. Otokar ilkelerinden asla taviz vermez İzmir Metrosu İsrail’e açılıyor İsrailli’ler, 34 istasyonlu yeni Tel Aviv Metro Hattı’nın işletimini, İzmir Büyükşehir Belediyesi Metro A.Ş.’ye önerdiler... 6’DA 9 ayda 2.712 kişi hayatını kaybetti Türkiye genelinde 2016’nın ilk 9 ayında 307 Bin 608 trafik kazasında, 2 bin 712 kişi hayatını kaybederken, 234 bin 458 kişi de yaralandı... 6’DA Teknolojinin sağladığı değişimle kentiçi toplu taşıma işletmeciliğinde dernekleşen belediyeler, ulaşımda lokomotif olma sinyali veriyor... 2 3 Serdar Görgüç Temmuz ve Ağustos gelir desteği ödemesi illere gönderildi Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil) Otokar, kurumsal sürdürülebilirlik performansı ile 43 şirketten oluşan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde 21. sıradaki yerini bu yıl da korudu. Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç; “Etik kurallarımız, çevre, insan ve topluma verdiğimiz önem ve kurumsal yönetim ilkelerimiz ile değerlerimizden asla ödün vermeden çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyor... 5’DE TÜBİTAK MAM yoğun çalışıyor 3’DE Geleceğin meslekleri “ABD İşgücü İstatistikleri Bürosu”nun raporuna göre, teknolojik üretimler ve parekendecilik sektörlerinin makineleşmede en yüksek potansiyele sahip meslekler olduğu açıklandı... 4’DE TT.2_Layout 1 4.11.2016 20:14 Page 1 2 SEKTÖRÜN NABZI 7 KASIM 2016 İSMAİL YÜKSEL BAŞYAZI Çözümde güven... G Ankara YHT Garı açıldı Başkent, yeni bir proje ile bir kez daha taçlandı. Toplam 8 kattan oluşan Ankara YHT Garı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışını yaptıktan sonra hizmete başladı... ANKARA-Ankara Yüksek Hızlı Tren (YHT) Garı açılış töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın katılımıyla yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında özetle şu ifadelere yer verdi; “İnşallah 2018 yılında bunlara Bursa’yı, Konya’yı, İzmir’i de bu hatta ekliyoruz. Ayrıca, Avrasya Tüneli ile de açılışlara devam edeceğiz. İstanbul Marmaray’ı yaşadı. Dünya, Süveyş Kanalı ve Panama Kanalı’nı konuşurken, yakın bir gelecekte de Kanal İstanbul’u konuşacak” dedi. Başbakan Binali Yıldırım da açılış töreninde; “20 Aralık’ta da Avrasya Tüneli’ni açacağız. Burası sadece bir gar değil, 7/24 insanların buluştuğu bir mekan haline geldi. Türkiye’nin nüfusunun yüzde 55’ini oluşturan 14 vilayetimize Yüksek Hızlı Tren ağlarını dantel gibi dokuya dokuya geliyoruz. Bu millete hizmet ibadettir” dedi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da, Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı’nda günde 50 Bin, yılda 15 Milyon kişiye hizmet verileceğini belirterek, “Her türlü yaşam alanını barındırıyor. Türkiye’nin neresinden olursa olsun, Ankara YHT Garı’na gelenler, burada rahatlıkla zaman geçirebilecek, seyahat edebilecek, yolcularını karşılayabilecek ve uğurlayabilecekler” dedi. Arslan, demiryollarının devlet politikası haline gelmesiyle AnkaraKonya, Ankara-Eskişehir, Ankara-İzmir ve Ankara-Sivas hatlarının açıldığını ve önümüzdeki günlerde diğerlerinin de açılacağını kaydetti. ANKARA YHT GARI ANKARA YHT Garı, Ankaray, Başkentray ve Keçiören metro ları ile entegre olacak. TCDD tarafından ilk defa Yap-İşletDevret (YİD) modeli ile inşa edilen ve 2 yılda tamamlanan gar, 19 yıl 7 ay süreyle Ankara Tren Garı İşletmesi (ATG) tarafından işletilecek ve 2036 yılında TCDD’ye devredilecek. Günlük 50 Bin yolcuya kadar hizmet verebilecek kapasiteye sahip projede, aynı anda 12 YHT setinin yanaşabileceği 3 peron ve 6 demiryolu hattı bulunuyor. Ankara YHT Garı, 194 Bin 460 m2 kapalı alan ile bodrum ve zemin katlar dahil toplam 8 kattan oluşuyor. 235 Milyon Dolar yatırım bedeline sahip garda 134 otel odası, 12 kiralanabilir ofisi ve 217 kiralanabilir ticari alanı bulunuyor. 850’si kapalı, 60’ı açık olmak üzere toplam 1.910 araçlık otopark hizmetinin verileceği garda ticari alanlar, kafe-restoran, iş ofisleri, çok maksatlı salonlar, mescit, ilk yardım ve güvenlik birimleri bulunuyor. ENELİ ilgilendiren sorunlar konusunda her platformda, her yetkiliye fırsat buldukça olabildiğince bilgilendirme yapılmakta, siyasi iktidardan çözüm talepleri ısrarla istenmektedir. Ancak, içinde bulunulan siyasi tablo bazı sorunlara tam eğilmeye, gerçek yaklaşıma engel oluyor. Terör olayları, kalkışma denemesi sonucu dengesi kayan devlet mekanizmasının yeniden eski konumuna gelmesinde çeşitli güçlükler yaratıyor. Bir de buna bürokrasi ağırlığı ve rehaveti eklendiğinde sorunlar ister istemez beklemede kalıyor. Özel halk otobüsü sektörü sorunlarını ilgili makamlara çeşitli yollardan iletebilmektedir. İllerde taşımacı temsilcisi tüzel kişili-k ler milletvekillerine, siyasi parti örgütlerine gerekli başvuruları yapmakta, sözlü ve yazılı dokümanlar sunmaktadır. Esnaf Odaları üzerinden birlikler, TŞOF ve TESK sorunları merkezi yönetime aktarmaktadır. Diğer taraftan da genel sorunlarla ilgili TÖHOB olarak yukarıda sayılanların tümüne ilaveten TOBB sektör meclisi kanalıyla da girişimlerde bulunulmaktadır. Bütün bu çabalara karşın öncelikli sorunlarımızdan sadece ücretsiz yolculuklarla ilgili konuda sonuç alınmış, vergi yükümlülüklerinin azaltılması ve özel halk otobüsü tanımının sağlanması konularında arzulanan hedef yakalanamamıştır. Bir de engelli erişimine uyum yasasında geçmişte sağlanan süre kazanımları var. Bu süre yasal olmasa da fiilen 2018’e kadar taşımacılara araç değiştirme imkanı getiriyor. Çünkü, bu konuda yasanın öngördüğü denetimler yapılmıyor, yapılamıyor. Gelecek hafta bir kez daha bu konuları görüşmek üzere Ankara’da olacağız. Sorunlarımızın çözümüne dair ilgili ve yetkili kişilere ulaşma çabası göstereceğiz. Bazen Esnaf Odası, bazen TÖHOB kimliği altında sorunlarla uğraşmayı sürdüreceğiz. Burada ortaya konulan sorunlarla 2006 yılından bugüne ağırlıklı mücadele veriliyor. Bir “Ücretsiz” yolculuk konusu 3-4 yılı aldı. Bürokraside ve siyasette çözüm sadece söylemle gerçekleşmiyor. İnandırıcı ve güvenilir olmak da büyük önem taşıyor. TÖHOB olarak bu konuda tüm alternatifleri zorlayıp, özel halk otobüsçüsünü refaha çıkarmak için mücadelemiz sürüyor. Şimdiye kadar attığımız her adımdan bilginiz olması için de elimizden geleni yapıyoruz. Gazetemiz Kentiçi Toplu Taşıma bu konuda, arşivinde, bizlerin bugüne kadar yaptıklarına ayna tutuyor. Bezirganların dikkatine!.. ONUR ORHON [email protected] TÖHOB Sektör Meclisi’nde esnafını temsil etmektedir ÖHOB Genel Sekreteri Onur T Orhon, özel halk otobüslerinin kurumsal bir yapıya dönüşmesi için sektör paydaşlarına önemli görevler düştüğünü söyledi. Özel halk otobüslerinin yaygınlaşmaya başladığı 1980’li yıllardan bu yana sektörün hem kamu hem de özel tarafında olan Orhon’un konuyla ilgili görüşleri şöyle sıralanıyor; “Otuz yılı aşkın bir süredir yaygınlaş ma sürecine giren özel halk oto büsü işletmeciliği değişen ve gelişen koşullarda, çağında gereği olarak artık bireysel yapıdan kurumsal bir yapıya geçmek zorunluluğundadır. Bu konuda öncelikle yapılması gerekenler kuruluş yönetimlerinin bu düşünceye hazırlanması, ardından taşımacıların hak ve hukuku korunarak değişim ve dönüşüm yönünde donatılmasıdır. Çünkü mevcut düzende oluşan sorunların çözümü eldeki olanaklarla mümkün olamamaktadır. Özel halk otobüsü sektörü mutlaka kendini yenilemek ve geliştirmek yükümlülüğündedir. Otobüslerin yenilenmesinin yanı sıra ortak gelir gider havuzlarını oluşturacak düzenin oluşumunu sağlamak tüm yönetimlerin ortak sorumluluğundadır. Bu çerçevede, TÖHOB, ilgili kamu otoriteleri ile esnaf temsilcisi kuruluşlar arasında bir koordinasyon görevi üstlenmeye hazırdır. Belediye kanunları, özel sektör işletmeciliği, kamu hizmeti vb. haklar açısından yapılacak yeni değerlendirmelere yeni bir bakış ve düzen sağlanmalıdır. Bu bir toplu taşıma kanunu tasarısına dayandırılabilir. Bu aşamada danışma meclisi olarak faaliyet gösteren TOBB bünyesindeki Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi tarafından oluşturulacak bir alt komisyonda da konunun irdelenmesi ve şekillenmesi mümkün olabilir. Daha sonra buradan çıkacak sonuç TOBB üzerinden yürütmeye aktarımı gerçekleştirilebilir. Böyle bir çalışma ile üzerinde zaman zaman eleştiri yapılan sektör meclisi aktif rol üstlenerek çözüme katkı sunmuş olacaktır. Otomotiv sanayi paydaşlarına da bu alanda görev düşmektedir. Özel halk otobüsü pazar piyasasını elde tutmak yerine geleceğe dönük, bu sektörün gelişimi yolunda ellerini taşın altına koymalı ve işbirliği olanaklarını zorlamalıdırlar. TÖHOB, 2010 yılından bugüne üyeliğini üstlendiğimiz sektör meclisi çalışmalarında, farklı sektörler arasında işbirliği ve uzlaşmacı bir yaklaşım sergilemeye çalıştık. Bunu sağlarken de engelli erişim kanununun aksaklıkları, ücretsiz yolculuklar, özel halk otobüsü kimliği, ÖTV, KDV gibi mali yükümlülüklerin azaltılmasına yönelik düşünce, görüş ve önerilerimizi Akademik Danışman yardımı ile TOBB’ne aktardık. Ancak, ülke bürokrasisinin ve siyasi ortamın sağlayabildiği ölçüde bu girişimlerden verim almaya çabalıyoruz. Hiçbir çevrenin özel halk otobüslerinin çeşitli sorunlarının ilk defa dillendirildiği gibi bir izlenim yaratma duygusuna kapılmaması gerekir. Sonuçta, kentlerde yaşayan bizleriz, özel halk otobüsü işletmecileri bizlerden biridir, otobüs üreticileri bizimdir. TÖHOB bu düşünceleri sektör meclisi gündemlerinde de bundan önce olduğu gibi bundan sonrada sürdürmeye kararlıdır.” ARA DURAK Trafik yönetimi!.. B 3 Büyükşehir 10 saatte rahatlıkla gezilebilecek Türkiye’nin Yüksek Hızlı tren hatlarının inşaası ile birlikte ortaya çıkan sonuç, şehirlerin arasındaki mesafelerinin kısaldığını ortaya koyuyor... Çerkezköy-Halkalı Hattı’na ek sefer ÇERKEZKÖY-Yapılan yoğun çalışmalar sonucu 25 Temmuz tarihinde tren seferleri başlatılan Çerkezköy-Halkalı Hattı, vatandaşların istekleri doğrultusunda, Çerkezköy Kaymakamı Metin Kubilay’ın da girişimleri ile ek tren seferi başlatıldı. Başlayan ek seferin ilk yolcusu da Kaymakam Kubilay oldu. İstanbul Halkalı’dan 06:30’da hareket eden tren saat 08:07’de Çerkezköy’e geldi. Kubilay’a, yolculuk boyunca İstanbul Yolcu Taşımacılığı Servis Müdürü Veysi Alçınsu ve Servis Müdür Yardımcısı Yılmaz Ocak eşlik etti. Yeni tren seferinin başlamasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Kubilay “İlçemizin nüfus artış hızı çok yüksek ve her yıl yaklaşık 10 Bin kişi artıyor. Özellikle, İstanbul’dan her gün işe gelip gidiliyor. İlçemizde yakın zaman önce tren seferleri başladı. Vatandaşlarımız başlayan tren seferlerine sahip çıkarak tren ile yolculuğu tercih eden vatandaşlarımız her geçen gün arttı ve ek sefer koyuldu” dedi. İZMİR-Başbakan Binali Yıldırım, yapımı devam eden YHT projesi ile ilgili İzmir ile İstanbul’u birbirine bağlayacak projenin yapımının 2018 yılında sona ereceğini müjdelerken, birgün içerisinde 3 büyükşehir arasındaki mesafelerin en düşük seviyelere çekileceğinin altını çizdi. Başbakan Yıldırım: “Bayraklı ve konak tünelleri ile 70 tane köprünün yapımını tamamlayıp, hizmete aldık. Adnan Menderes Havalimanı’nı Türkiye’nin en modern havalimanlarından biri haline getirdik. Bölgenin yıldızı olacak Kuzey Ege, Çandarlı Limanı’nın yapımı devam ediyor. Bergama’nın çevreyolu önümüzdeki yıl bitiyor ve Kuzey Otoyolu, Menemen’den Çandarlı’ya doğru devam ediyor. İstanbul, İzmir Arası 3 Saate iniyor. Osmangazi Köprüsü’nü açtık, Kemalpaşa’dan Manisa’ya doğru gidiyoruz. 2018’de İstanbul İzmir ver elini 3 saat, yani; komşu kapısı. 2019’da YHT’nin sesini İzmir’de duyayacaksınız. Afyon’dan Uşak’a doğru yapımı sürüyor. Bir günde İzmir’den İstanbul, İstanbul’dan Ankara, Ankara’dan tekrar YHT’ye binip İzmir’e geleceksiniz. 3 Büyük şehir 10 saatte gezilebilecek. Mesafeler azaldı” diye konuştu. İR şehrin trafik yönetimi nasıl yürütülüyor diye, kimi zaman düşünüyorum. Normal süreçte veya olağanüstü günlerde nasıl olmalıdır? Bu konularda net bir tablo belleğimde canlanmıyor. Örneğin önemli maç günlerinde trafik nasıl yönetiliyor? Dolmabahçe’de, Aslantepe’de neler oluyor? Son zamanlarda bunu izleme fırsatım olmadı. Ancak, Kadıköy’de neler yaşanıyor, gözlüyorum ve biliyorum. Şükrü Saraçoğlu Stadı Kadıköy merkezden hem sahil yolu, hem de minibüs yolu ile doğuya ve boğaz geçişine gidişin kilit noktasında yer alıyor. Burada bir derbi veya Avrupa maçı oynandığında Kadıköy trafiği felç yaşıyor. Geçtiğimiz hafta Manchester United maçı vardı. Öğleden sonra yoğunlaşan hareketlilik akşamüstü 17 dolaylarında içinden çıkılmaz bir görünüm sergiliyordu. Altıyol’dan Yoğurtçupark yönüne giden cadde Çukurbostan (eski Salı Pazarı) sapağında trafik akımına kapatılmıştı. Dolayısıyla buradan gelen araçlar sola dönerek çevreyolu bağlantı kavşağından Bağdat Caddesi’ne gitmek zorundaydı. Zorlukla gelen araçları o noktada başka bir sürpriz bekliyordu. Görevli trafik polisleri Bağdat Caddesi’ne gidişi kapatmış, U dönüşten araçların ya minibüs yoluna ya da çevreyoluna çıkmasına izin veriyordu. Bu işi yolun ortasına konulan bir çekici yapıyor, bir iki görevlide durumu izliyordu. Diğer taraflarda ise çok sayıda yaya veya motorize trafik görevlisi bekliyordu. Ne üzücüdür ki, trafik akımını rahatlatmak veya kolaylaştırmak yolunda bir çaba görülmüyordu. Emniyet teşkilatının asayiş ve güvenlik dışındaki pek çok yetkileri diğer sivil yönetim kuruluşlarına devredilmektedir. Acaba kentlerdeki trafik yönetiminin de artık belediyelere bırakılmasının zamanı gelmedi mi diye sormak istiyorum. Çünkü, statlardan caddelere kadar trafik akımını etkileyen her türlü düzenleme belediyeler tarafından gerçekleştiriliyor. Trafik yönetimini niçin belediyeler yapmasın? Çünkü, protokol eskort görevleri dışında olağanüstü günlerde bir trafik yönetimi hissedemiyoruz!.. TT.3_Layout 1 4.11.2016 20:15 Page 1 GÜNDEMİN İÇİNDEN 7 KASIM 2016 M.ŞEVKET ERTURAN GÖZLEM Neden olmasın? İ İhracat %11 arttı OSD’nin “2016 yılı 3. çeyrek otomotiv sanayii dış ticaret raporu”na göre; 2016’nın 9 ayında otomotiv endüstrisi ihracatı artış gösterdi... İSTANBUL-Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) tarafından hazırlanan “2016 3. çeyrek otomotiv sanayii dış ticaret raporu”na göre; 2016’nın 9 ayında Türkiye’nin toplam ihracatı %3 azalırken, otomotiv endüstrisinin ihracatı yüzde 11 artış gösterdi. Böylece otomotiv, toplam ihracat içerisinde yüzde 16.5’lik pay ile ilk sırada kaldı. Aynı dönemde Türkiye’nin toplam ihracatı %3, ithalatı ise %6 azaldı. Bu dönemde dış ticaret açığı 49 Milyar Dolar’dan 42 Milyar Dolar’a geriledi. GTİP 87 kapsamında belirlenen otomotiv dış tica ret verilerine göre ise ihracat geçen seneye göre %12 artarken, ithalat %2 azaldı. Bu dönemde dış ticaret açığı %533 oranında azalarak, 1.4 Milyar Dolar fazla verdi. Otomobil ihracatı 2016’da, 2015 yılı Ocak-Eylül’e göre %8, ithalat ise %3 art- “Sahte Plaka”ya 8 yıla kadar hapis Hükümet, KHK kapsamında aldığı kararlar ile “Sahte Plaka” ile yakalanan sürücüleri 8 yıla kadar da hapis cezasıyla cezalandırılacak... ANKARA-Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmümde Kararname 29 Ekim 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımladı. Yayımlanan kararların arasında araç sahiplerini ilgilendiren önemli maddeler yer alıyor. Çıkarılan kararname ile bundan sonra sürücüler araç plakalarında oynama yapamayacak. Araç ruhsatlarını ibraz edemeyen ve plakaları belirlenen alan dışına takan sürücülere 92 TL. para cezası uygula- nacak. Ayrıca, yönetmeliğe aykırı ölçülerde plaka takan, ön görülen sayıda plaka takmayan, plaka üzerinde oynama yaparak okunması na engel olacak şekilde değişiklik yapan sürücülere ise 412 TL. para cezası verilecek. Bu sürücülerin 7 gün içinde plakasını düzeltmesi istenecek. Bu süre içinde düzeltmeyenlere 844 TL. para cezası uygulanacak ve araçları plaka düzeltilene kadar trafikten men edilecek. Aracını plakasız kullanan sürülere ise bin 698 TL. ceza ya- zılacak. Plakalar takılıncaya kadar ise araç trafikten men edilecek. Araçları sahte plaka ile kullandıkları tespit edilen sürücülere ise 5 Bin TL. para cezası yazılacak. Sahta plaka kullanan sürücüler ayrıca, “Resmi Belgede Sahtecilik” suçunu işlediklerinden dolayı 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla da cezalandırılacak. Sahta plakayı kullanan kamu görevlileri ise 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası alacak ve indirim uygulanmayacak. TÜBİTAK MAM yoğun çalışıyor Akıllı Hareketlilik Kümelenmesi’nin Kısa Vadeli Eylem Planları’nın belirlenmesi amacıyla düzenlenen “Akıllı Hareketlilik Kümelenmesi 2. Toplantısı” yapıldı... İSTANBUL-Akıllı Hareketlilik Kümelenmesi’nin 2. toplantısı İstanbul Kozyatağı Hilton Hotel’de gerçekleştirildi. Toplantıda; Rinspeed firmasının kurucusu ve CEO’su Frank Rinderknecht tarafından “Mobility of Tomorrow” ve İSBAK A.Ş. Akıllı Şehirler Koordinatörü Mustafa Eruyar tarafından “Akıllı Şehirlerde Akıl lı Hareketlilik” konularında sunum yapıldı. TÜBİTAK Akıllı Hareketlilik Kümelenmesi Koordinatörü Doç. Dr. Nevin Taşaltın tarafından “Akıllı Hareketlilik Kümelenmesi’nin Kısa Vadeli Eylem Planları” paylaşıldı. Toplantıya, konuyla ilgili 44 kuruluşun (firma, üniversite, araştırma merkezi, dernek, teknokent, teknopark, ticaret ve sanayi odası) temsilcileri ile TÜBİTAK-MAM ve TÜBİTAK BİLGEM’in temsilcileri katıldı. tı. Bu dönemde otomobil dış ticaret açığı %12 azalarak 1.4 Milyar Dolar’a indi. Rapor, 2016 yılı ocakeylül döneminde GTİP bazında dış ticaret dengesi verileri içerisinde; dış ticaret fazlası yaratan ilk 10 sektörün analizine bakıldığında, 87 GTİP’li “motorlu kara ta şıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler ve diğer kara taşıtları aksam, parça, aksesuarı” dış ticareti, dış ticaret fazlası oluşturan altıncı sektör konumunda bulunuyor. Türkiye toplam dış ticaretinde dış ticaret fazlası oluşturan ilk 10 sektör, dış ticaret fazlası yaratan tüm sektörler içerisinde %75 paya sahip. Son 10 yıllık dış ticaret verilerine göre; otomotiv sektörü 2011-15 yılları haricinde dış ticaret fazlası verdi ve dış ticaret dengesi ortalaması 1.5 Milyar Dolar gerçekleşti. İhracat ithalat karşılaması 1.18’e yükseldi. LERİ teknolojinin üretim ilişkilerini yenilenmesini getirmesi ile küresel oyuncular arasında bu gerekliliğe uygun, yeni bir parselasyonun olup olmayacağı tartışılır olmuştu. Özellikle, ABD ile Almanya arasında baş gösteren emisyon yanıltması şeklinde dünya kamuoyuna yansıyan bu sorun hala sürüyor. Aslında, yeni bin yıl küresel ısınmaya daha duyarlı ortaya çıkarılan yeni teknolojilerle, fiili yapının ara çıkışlar sunarak mı, yoksa eskinin kontrollü revizyonlu devamı şeklinde mi sürdürüleceği sorusunu akıllara nakşettirmişti. Bu konuda oluşan gel-gitler hissedilmişti. Biz de bunu görenlerden olarak gelişmeleri sadece izlemeyle yetindik. Gidişattan, değişimin küresel revizyonlarla eskilerce asağlanacağı emaresini kuv vetli olasılık olarak gördük. Nitekim böyle de oldu. Global yapılanmaya dayalı eskinin yeniyle entegre yenilemelerini izledik. Gelişmeler beklediğimiz gibi sadece küresel reviyzonla nihayetlenmeye başladı. Buna dönük şekillendirilen yeni gelişen teknolojinin nimetlerini doğrudan günlük yaşamımıza “İnsan yaşamını kolaylaştırıcı olarak” sunulmasından da herkes gibi biz de memnun kaldık. Zaten tek seçeneğimizde buydu!.. Bunlar olurken; sistem değişimi gibi görülen revizyonlar, yeni üretim ilişkileri, yeni parselasyonları gözler önüne serdi. Bütün bu gelişmeler, gi dişatın ve çağın, ulaşılan teknolojik gelişimin getirdiği zorunlu dönüşümlerin bir gereği olduğu açık. Bu ara dünya değişen teknoloji ile, küresel sorun olan ısınmayı da elbette revizyon mantığı içerisinde ele aldı. Çünkü, küresel ısınma sermayenin birbirileriyle uyumunun da bir rol-modeliydi. Bu amaçla kamuoyuna sadece istenen duyuruldu. İşte tam bu sırada, yani, teknolojilerin yarıştığı ortamda ulaşım konusu öne çıktı. Çünkü, toplu taşıma ile karbon salınımının önleneceği, bu yüzden de anlayışın bu noktaya kaydırılması gerektiği belirttiğim anlayışla da olsa ortaya konmuştu. Bu beraberinde, yeni nesil üretimler ve alternatif yakıt kullanımlı sistemlerin kurulmasını, ama daha çok da tartışılır olmasını gerektirmişti. Bugün, yeni nesil adı verilen ülkemizde gerçekleştirilen üretimler ve ciddi üretim potansiyelimiz ile sahaya sunduğumuz üretimlerle giderek iç piyasayı, ardından da dünya piyasalarında söz sahibi olmayı sessiz sedasız başarıyoruz. Yıllar önce otomotiv endüstrimizin uluslararası yapıya entegre olmasının avantajıyla da bu yolda şansımız var. Tepede iki unsurun birisi olan Almanya, tekrar AB ile Avrupa Birleşik Devletler (ABD) çatısında güç olmayı kurarak sisteme dahil olmaya hazırlanıp buna çalışırken, eski sistemin belirleyicilerinden ve saha düzenleyicisi ABD, bunu kendi usul ve yöntemleriyle, Almanya’yı etkisiz kılmayı da içinde barındıran ataklarla sahne alıyor. Almanyanın başını çektiği yenilenmecilikte iş, istihdamda daralmayı da bereberinde getirir oldu. Çünkü, iki ABD’nin “ŞirketDevlet Savaşı” dünyayı ve de istihdamı etkiler hale geldi. Kulağa hoş gelen kaynakların verimli kullanılırken kontrollu yapılanmayla sisteme entegre bir verimliliğin ihdası anlayışı, çevre insan ilişkisi ile küresel ısınmayı önleyicilik taşıyıcısına da yüklenerek alınan yol ve oluşan ve oluşmakta olan algı, şimdi tartışmaya açıldı. Özellikle, ulaşım odaklı bir alternatif arayışları da bu yüzden, revaçta. Bu yüzden, teknoloji değişimi, personel istihdam sorunu olarak ortaya çıkarılıyor. Şimdilik bizi rahatsız etmeyen bir gelişme için ciddi önlem almak büyük devlet olama hedefimizin gerektirdiği bir durum elbette ama bu hengamede, özellikle otomotiv sanayimiz ciddi biçimde gelişiyor. Bu da yerimizi sağlamlaştıracak bir güç olabiliriz demektir. Bunu, bu geçişlerde doğru değerlendirmek işin en temel şartı elbette. Bunu da izlenen politikalar sonucunda göreceğiz. TT.4_Layout 1 4.11.2016 20:15 Page 1 4 KENT VE YAŞAM 7 KASIM 2016 Hangi işlerde gelecek var? “ABD İşgücü İstatistikleri Bürosu”nun raporuna göre, teknolojik üretimler ve parekendecilik sektörlerinin makineleşmede en yüksek potansiyele sahip meslekler olduğu açıklandı... Kentler gelecekte sorunlu büyüyecek 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 9 Milyar’a çıkması, her üç kişiden ikisinin mega kentlerde ciddi sorunlarla berabere yaşaması bekleniyor... ’nin tahminlerine göre BM dünya nüfusu 2050’ye kadar 9 Milyar’a ulaşırken, üçte ikisi mega kentlerde yaşayacak. Bu nedenle mega kentler altyapı, uygun fiyatlı konut, su, sanitasyon, istihdam, sağlık hizmetleri ve ulaşım gibi talebin artacağı sorunlarla başa çıkmak zorunda kalacak. Şu anda bile bazı ülkelerdeki hızlı kentleşme gecekondu bölgelerinin artmasına yol açıyor. Bu durum daha şimdiden Afrika, Asya ve Güney Amerika’da milyonlarca insanın çoğunlukla içme suyu, sanitasyon ve iş imkanlarının olmadığı kenar mahallelerde yaşamasını getiriyor. Şu anda, sıfır enerjili binalar yaşamımıza katılıyor ancak, yakın gelecekte nüfus yoğunluğu arttıkça yaşam alanları ebatlarının küçülmek zorunda kalacağı da biliniyor!.. İçme suyu ihtiyacını güvence altına almak için mega kentlerin genellikle, nehirler ve yeraltı su kaynaklarına yakın kurulması sağlanıyor. Hindistan’daki birçok şehir genellikle su sıkıntısından muzdarip ve başka bölgelerden su getirmek zorunda. Hızla artan mega kentlerin nüfus ihtiyacını hesaplı, güvenilir ve sürdürülebilir şekilde karşılayabilmek geleceğin ödevlerinden biri olacağı görülüyor. Mega kentleşme, özellikle, gelişmekte olan ülkelerde sınırlı olan doğal kaynaklar üzerinde baskı yaratırken, yoksulluk çoğunlukla sağlıklı gıdaya erişimin önündeki en büyük engeli oluşturacağı hesaplanıyor. Mesela, günümüzde, Uganda’nın başkenti Kampala’daki kentsel tarım projesiyle aileler küçük arazilerinde kendi gıdalarını yetiştiriyor ve fazlasını satıyor ama her ülkede bu gerçekleşmiyor. Okul ve işe gitmek için iyi bir ulaşım sistemine sahip olmak vazgeçilmez bir ihtiyaç olarak karşımızda duruyor. Fakat, öte yandan, artan nüfus kent sakinleri ve şehir planlamacıları için daha fazla trafik ve stres anlamına geliyor. Mesela, Kopenhag 2025’e kadar sıfır karbon şehir olmak istiyor. Kentteki geniş bisiklet ağı, kent sakinlerini otomobil yerine bisiklet kullanmaya teşvik ediyor. Kolombiya’nın başkenti Bogota trafik sorunu ile 2000 yılından beri TransMilenio Metrobüs sistemiyle başa çıkmaya çalışıyor. Çok kalabalık olduğundan şikayet edilse de günde 2 Milyon kişi Metrobüs ile yolculuk ediyor. Bogota’nın bir sonraki planı daha çevreci bir ulaşım sağlamak. bunun için de hibrit ve elektrikli otobüsleri hayata geçirmeye duruyor. Çöp ve atıklara çözüm üretmek bir şehrin temel görevlerinden biri. İsveç’te çöpler yakılarak enerji elde ediliyor ve evsel atıkların sadece yüzde 1’i depolanıyor. San Francisco plastik torbaları yasakladı, 2020’de de atık oluşumunu sıfırlamak istiyor. Öte yandan, başka bir örnekte İngiltere’de çöpten üretilen enerji toplu taşıma araçları için dönüştürülüyor. Hava kirliliği mega kentler için önemli bir sorun ve sağlığı tehdit eder boyutlarda. Pekin, Mexico City, Yeni Delhi yüksek hava kirliliği ile bilinenlerden bazıları. Bu üç mega kentte de hava kirliliği ürkütücü boyutlara ulaştı ve yetkililer otomobillerin trafiğe çıkmasını yasaklayarak, MAKİNELER yüzyıllardır insanların istihdam ve iş geleceği konusunda belirleyici bir rol oynuyor. Geçen on yılda insanların yaptığı yüzlerce iş, çok daha az maliyet ve hata ile onlar tarafından yapılabiliyor. Üstelik makineler bırakın sahneden çekilmeyi, her geçen gün sektörlerdeki payını arttırıyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar insan açısından pek de olumlu bir tablo ortaya koymuyor. Raporlar, çeşitli sektörlerde hangi faaliyetlerin ne oranda makineleşebileceğini ortaya koymaktan hiç çekinmiyor. Mesela, 19 sektörde 7 iş faaliyetinin ne oranda teknik olarak makineleşme potansiyeline sahip olduğu “ABD İşgücü İstatistikleri Bürosu”nun verilerinden yola çıkılarak derlendi. Raporda, üretim ve parekendecilik sektörlerinin makineleşmede en yüksek potansiyele sahip olduğu da vurgulandı. Sağlık ile eğitim ise otomasyon açısından en zayıf sektörler olarak gözüküyor. Yani, her iki alanda çalışanların gelecekte önleri açık. Finans ve inşaat ise orta düzeyde potansiyel barındıran sektörler arasında yer aldı. Raporda 19 sektörde; yönetim, uzmanlık, insanlarla etkileşim, öngörülemez fiziksel işler, veri toplama, bilgi işlem, öngörülebilir fiziksel işler gibi 7 iş faaliyeti belirlendi. halkın evde kalmaları çağrısı yaparak uyarıyor. Meksico City'de sene başında otomobil yasağı uygulaması konuldu ve kent sakinleri hafta içi otomobillerini kullanamadı. Ayrıca, karbon emisyonu azaltımına destek için ağaçlandırma ve kentsel ulaşımın yeşillendirilmesi gibi tedbirler alındı. Sera gazı emisyonlarının yüzde 70'i şehirlerden kaynaklanıyor. Kopenhag, Vancouver, Malmö ve daha birçok şehir emisyonu azaltma konusunda öncü. Almanya'nın Freiburg Kenti’nde de çeşitli önlemler alındı. Kent güneş enerjisi, temiz ulaşım ve geri dönüşüme önemli yatırım yapıyor. Freiburg 2050'ye kadar sıfır karbon şehir olmak istiyor. Yeşil alanlar şehirler için hayati önem taşıyor. Dinlence imkanı sunmasının yanında ısıyı da düşürüyor. İşte, mega kent olmanın getirdikleri ve götürdüklerine örnekler daha şimdiden göz korku tuyor. Peki, ya yarın dünya nüfusunun üçte ikisi mega kentlerde yaşamaya başlayınca nasıl bir görüntü ortaya çıkacak işte, o henüz bilinmiyor. O yüzden de, WRI Türkiye gibi kurumlar geleceği şimdiden planlamanın peşinde ciddi bir mücadele veriyor. Çünkü, birlikte yaşayıp, birlikte hareket etmenin sorumluluğunu da birlikte almamız gerektiğini bilerek. İNSANLA ETKİLEŞİM Sektörler bazında yapılan bu iş faaliyetlerinin ne oranda makineleşme potansiyeli taşıdığı araştırıldı. İşte sektörler ve otomasyon ile ilgili öne çıkan dikkat çekici veriler: Çevresel koşullardan bağımsız olan “Öngörülebilir fiziksel iş faaliyetleri”nde tüm sektörlerde yüzde 78 oranında otomasyona geçilebileceği öngörülüyor. Ele alınan 19 sektörün ortalamalarına göre veri toplamada yüzde 69, bilgi işlemde ise 69 oranında makineleşme potansiyeli mevcut. En az makineleşme şansı olan iş faaliyeti, yüzde 9 ile “Yönetim”. Çünkü, yönetim, insanlarla etkileşim gerektiriyor ve makineler bu konuda hâlâ insanlar kadar gelişmiş değil. Rapora göre; sağlıkta ve eğitim de otomasyon potansiyeli çok düşük. Konaklama ve gıda sektörlerinde ise öngörülebilir fiziksel işlerde otomasyonlaşma oranı yüzde 48; inşaatta ise yüzde 41. 19 sektör içinde en yüksek otomasyon potansiyele sahip kriter, yüzde 51 ile tarım sektöründe. SADECE TEKNOLOJİ MEGA KENT SORUNLARI YIL (%) 2000 2050 Yeşil alanlar Eğitim İstihdam Su kirliliği Hava kirliliği Alt yapı sorunları Göç sorunu İşsizlik Kent temizliği Asayiş ve can güvenliği Trafik ve ulaşım Çevre kirliliği Sağlık hizmetleri Plansız yapılaşma Hayat pahalılığı Kanalizasyon Nüfus artışı 4.3 4.9 8.2 8.2 5.8 6.3 5.1 8.9 6.5 7.1 9.5 5.3 3.9 6.4 7.1 2.1 3.8 150 125 118 110 100 98 95 90 88 88 78 72 70 70 65 65 45 ■ OLUMSUZLAR... ■ OLUMLULAR... 1. Mega kentlerde nüfus artacak. 2. Kirlilik ile birlikte hava tabakası kalınlaşacak, akciğer rahatsızlığı ve solunum sıkıntıları çoğalacak. 3. Su kaynaklarına ulaşmak her zamankinden zor olacak. 4. Birçok hayvan türü yok olacak. 6. Yağmur ormanları azalıp, hava kirliliği artacak. 7. Süper mikroplar, her yıl 10 Milyon insanı öldürebilecek. 8. Hastalıklar çok kolay yayılacak. 9. Bunama oranı üç katına çıkacak. 10. Kasırgalar daha şiddetli olacak. 11. Dünya genelinde seller artacak. 12. Büyük ölçekli elektrik kesilecek. 13. Özel hayatın gizliliği olmayacak. 14. Siber saldırılar hasar verecek. 15. Fosil Yakıt’lar oldukça pahalıya satın alınacak. 1. Bebek ölüm oranları düşecek. 2. Birçok hastalığın çaresi bulunacak ve tedavi edilecek. 3. Beyinlerimiz bilgisayarlaşacak. 4. Fakir ülke kalmayacak. 5. Yapay zeka ve robotlar insan yaşamını kolaylaştıracak. 6. Yenilenebilir enerji kullanımı çok daha fazla artacak. 7. Daha konforlu ve güvenli toplu ulaşım imkanı olacak. 8. Daha eşit toplum. 9. Okuma-Yazma oranı artacak. 10. Daha az savaş çıkacak. 11. Her yerde teknoloji olacak. 12. Yapay organlar üretilecek, 3D uzuvlar takılabilecek. 13. Çocuk yapmak kolaylaşacak. 14. Süper insanlar oluşturulacak. 15. Her dil konuşulabilecek. Uzmanlar iş ve yaşam koşullarımızdaki tüm değişimi şekillendirecek teknolojik belirleyiciler arasında büyük veri, bulut bilişimi, nesnelerin interneti (IoT) 3 boyutlu baskı, sanal ger çeklik, arttırılmış gerçeklik, giyilebilir teknoloji, hologram teknolojisi, insansız araçlar, kısa kod uygulamalarını sayıyor. Geleceğin mesleklerinin bu teknolojilere göre şekilleneceği belirterek şunları söylüyorlar: Şu an mobilizasyon ve dijitalleşme çağı içindeyiz. 5-10 yıl içinde robot, yapay zeka ve yenilenebilir enerji çağlarına geçmiş olacağız. Bugün var olan mesleklerin bazıları tamamen yok olacak, kalanların hepsi çok önemli değişiklikler geçirecek. Örneğin muhasebecilık, çağrı merkezi elemanı, peraken de satış asistanı, emlakçılık, sekreterlik bunlar arasında sayılabilir. 201718'de tüm internet trafiğinin yüzde 90'ı video olacağı için videolaştırma alanıyla ilgili tüm işler çok önem kazanacak. Bu da, bu iş alanını büyütecek. Sosyal medya, dijital pazarlama, dijital reklamcılık, dijital iletişim kısacası dijital her şey kazandıracak. VERİ ANALİSTLERİ Yapay zeka analiz görevini tama- men üstlenene kadar her sektörde büyük veri analistleri vazgeçilmez olacak. Büyük veri yığınları içerisinden gelecekle ilgili tahminde bulunabilmemizi sağlayabilecek bağıntıların bilgisayar programı kullanarak aranması anlamına gelen veri madenciliği içinse gelecek parlak. STEAM alanları (Fen bilimleri, teknoloji, mühendislik, sanat ve matematik) temel bilimler arasına girecek. Her meslek uzmanı bunları iyi derecede anlar hale gelecek. Yani; mühendis sanatçılar, teknolojist matematikçiler, sanatçı bilim insanları gibi yeni karma meslekler ortaya çıkacak. Mühendislik gelecekte de önemini koruyacak. Özellik le uçak, uzay, genetik, biyokimya, na no teknoloji, robot, çevre, doğa, iklim, materyal, hologram ile ilgili mühendislikler ön plana çıkacak. Teknoloji ile iç içe geçmiş yeni nesil hukukçular, regülatörler, denetçiler olacak. Ya kın gelecekte, analistlik, görsel-metinsel editörlük, kurguculuk, küratörlük de yıldızı parlayacak işler arasında. ROBOT PATRONLAR RoboBoss'lar (Robot Patronlar) oluşacak. İnsanlar robotlarla çalışmaya, yaşamaya alışacak. Robot-insan karmasının yapacağı iş süreç ve modellerinin tasarımcıları, koordinatörleri epey revaçta olacak. Giyilebilir teknolojiler nedeniyle tekstil, moda, deterjan, perakende, pazarlama, satış ve kimyasallarla ilgili sektörlerde çalışanlar, nano, genetik, kimya, biyoloji gibi teknolojilerden anlayan tasarımcılara, mühendislere dönüşecek. YARATICILIK ÖNDE Albright Stonebridge Group Baş Danışmanı Hakan Akbaş: “Gelecekte yönetimsel, düşünsel ve uzmanlık gerektiren meslekler revaçta olacak. Yaratıcılık, organizasyon becerisi, diploması gibi yetkinlikler önem kazanacak. Sağlık, eğitim, hukuk gibi sektörler öne çıkacak” diyor. GELECEK YAZILIMDA Bosch Türkiye ve Orta Doğu Başkanı Steven Young: Bana göre, geleceğin trend mesleklerinden biri; Yazı lım Mühendisliği. Yaşamın her alanında otomasyonu görüyoruz. Kas gü cü kullanımı azalacak, insanın karar verme yetisi daha fazla kullanılacak. Her an değişime, öğrenmeye açık, ken di kendine organize olan takımlar ve takım arkadaşlarına ihtiyaç artacak ANA DİSİPLİNLER Toyota Otomotiv Türkiye G.M. ve CEO'su Hiroshi Kato: “Ana disiplinler ve temel mühendislik bilimleri her zaman revaçta olacak. Mekatronik, otomotiv, biyomedikal alanlarından türetilecek uzmanlık alanları gele cekte önem kazanacak. Mobilite ve insan hayatını kolaylaştırıcı unsurlara odaklı alanlar yükselişe geçme potansiyeline sahip. Örneğin, insansız araçları veya enerji verimliliğini öne çıka ran ulaşım teknolojileri gibi” diyor. ENERJİ YÖNETİMİ Schneider Elektrik Türkiye İK Müdür Yardımcısı Ayşe Özdemir: “Geleceğin meslekleri dendiğinde yazılım, teknoloji, enerji yönetimi ve çözümleri gibi alanlar ön plana çıkıyor. Daha çok akıl gücü, yaratıcılık gerektiren, görsel ve tasarım yetkinlikleri olan bireylerin bunları kullanabileceği alanlar yükselişe geçecek” diyor. Yani, uzun lafın kısası; gelecekteki neredeyse tüm meslekler teknoloji tabanlı ve insanın ikinci el yaşayacağı bir ortamda gerçekleşecek. Nasıl kabulleneceğiz bakalım!.. TT.5_Layout 1 4.11.2016 20:16 Page 1 5 KENT VE ULAŞIM 7 KASIM 2016 Serdar Görgüç OKTAY KIRLANGIÇ KIRIKKALE Kış lastiği zamanı Y Otokar ilkelerinden asla taviz vermez Otokar, kurumsal sürdürülebilirlik performansı ile 43 şirketten oluşan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde 21. sıradaki yerini bu yıl da korudu... İSTANBUL-Otokar, 2. kez Borsa İstanbul (BIST) Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer almaya hak kazandı ve 43 şirketten oluşan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’n de yer alan tek otobüs üreticisi de oldu. Kasım 2016-Ekim 2017 döneminde endekste yer alacak şirketin sürdürülebilirlik konusunda yürüttüğü çalışmalar, Borsa İstanbul’un belirlediği “Endeks Seçim Kriterleri” kapsamında değerlendirilmeye tabi tutuldu. Ekonomik, çevresel ve sosyal faktörleri kurumsal yönetim ilkeleriyle birleştirerek uzun vadeli değer yaratmayı amaçlayan Otokar, yaptığı çalışmalarla BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde 21. sırada yer aldı. Otokar’ın Sürdürülebilirlik Ra poru, kapsam ve bağlayıcılık unsurlarının belirlenmesi, içerik yapısının oluşturulması, performans verilerinin hesaplanması açısından, dün- yanın en saygın raporlama girişimlerinden olan Küresel Raporlama Girişimi’nin (GRI) Sürdürülebilirlik Raporlama İlkeleri doğrultusunda hazırlandı ve düzenli olarak güncellenen GRI İlkeleri'nin son versiyonu olan G4 onayı aldı. Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, Otokar’ın Koç Holding’in 2006 yılında tüm Topluluk şirketleri adına imzaladığı BM Küresel İlkeler Sözleşmesi prensiplerini benimsediğini ve aktif destek verdiğini belirterek, “Otokar olarak, bir yandan istikrarlı büyümeyi sürdürürken bir yandan da gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak üzere çalışıyoruz. Tüm süreçlerimizi hesap verebilirlik, şeffaflık ve sorumluluk kavramlarıyla yönetiyoruz. Faaliyetlerimizi gerçekleştirirken insana ve topluma yakın, çevreyle Konyalı sanayiciler Otokar ile buluştu Otokar, 31 Ekim-1 Kasım tarihlerinde, Konya Sanayi Odası’nda düzenlenen çalıştayda Konya’daki sanayicilerle bir araya geldi... Ali Rıza Alptekin KONYA-31 Ekim Pazartesi günü Konya Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Şen ile görüşen Otokar Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Alptekin liderliğindeki Otokar yetkilileri daha sonra Konyalı sanayicilerle bir araya geldi. Otokar’ı anlatan bir sunum yaparak firmanın faaliyetleri, satınalma süreçleri ve tedarikçi olma koşulları hakkında bilgiler veren Otokar yetkilileri, toplantıyı takiben Konya’daki 27 sanayi firmasıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Potansiyel işbirliklerinin konuşulduğu görüşmeler oldukça verimli geçti. Otokar yetkilileri aynı günün akşamı Konya Sanayi Odası aylık olağan meclis toplantısına da katıldı. Konya Sanayi Odası Meclis Başkanvekili Sevda Kayhan Yılmaz başkanlığında gerçekleştirilen top- lantıya AK Parti Konya Milletvekili, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, Konya Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başka nı Memiş Kütükçü’nün yanısıra Konya’nın önemli sanayiicileri katıldı. Meclis toplantısında söz alarak çalıştayla ilgili konuşan Otokar Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Alptekin şunları söyledi, “Türkiye’nin öncü otomotiv firmalarından olan Otokar, oldukça geniş bir tedarik havuzuna sahip. 2015 yılında toplam 1.124 tedarikçiden 950 Milyon TL.’nin üzerinde tedarik harcaması gerçekleştirdik. Yerli tedarik konusu ise bizim için çok önemli; geçtiğimiz yıl tedarik harcamamızın yüzde 60’a yakınını yerli yan sanayiciler oluşturdu. Konya Sanayi Odası’na bize böyle bir imkan verip toplantılarına davet ettikleri için öncelikle teşekkür ediyorum. Konya Sanayi Odası’nın, ne kadar faal olduğunu ve başarılı faaliyetler gerçekleştirdiğini gördük. Ortak düzenlediğimiz çalıştayda Konya’daki yan sanayi firmaları ile buluşup görüşmeler yapma fırsatımız oldu. Otokar olarak, teknolojik gelişime, insan kaynaklarına yatırım yapan, çevre ve insan sağlığına saygılı tedarikçileri daha çok tercih edip mevcut tedarikçilerimizin bu konulardaki gelişimini destekliyoruz. Kaliteli ürünü, zamanında, rekabetçi şartlarda sağlayan tedarikçilerle çalışıyoruz. Kendi konusunda uzmanlaşmak için araştırma ve geliştirmeye önem veren, çevre ve iş güvenliği konusunda ulusal ve uluslararası standartlara uygun, çağdaş yönetim anlayışına sahip firmalar ile ilişkiler kuruyoruz. Konya'da çalıştığımız yan sanayi firmaları var; ama bu sayıyı artırmak istiyoruz. Konya’da işbirliği için büyük potansiyel olduğuna inanıyorum. Önümüzdeki dönemlerde Konyalı firmalarla daha fazla çalışmayı arzuluyoruz.” Görüşmelerin ardından, 1 Kasım Salı günü 7 firmanın tesislerini gezen Otokar yetkilileri, önümüzdeki dönemde çalışılabilecek firmalar ile görüşmelere başladı. dost, evrensel iş etiği ilkelerine sıkı sıkıya bağlı olarak hareket ediyoruz” dedi. ENERJİ TÜKETİMİ Otokar’ın geçen yıl BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dahil olduğuna işaret eden Serdar Görgüç, sürdürülebilirlik programının ana paydaşlarından biri olan çevreyle dost ürün ve üretim süreçleri geliştirme çalışmaları bakımından birçok çalışmaya imza attıklarını belirtti. Görgüç, “Etik kurallarımız, çevre, insan ve topluma verdiğimiz önem ve kurumsal yönetim ilkelerimiz ile değerlerimizden ödün vermeden, kaynaklarımızı daha verimli kullanmak üzere çalışmalar yürüttük. Gerçekleştirdiğimiz verimlilik ve optimizasyon sayesinde, toplam 5.550 GJ enerji ve 492 Ton CO2e sera gazı emisyonu tasarrufu sağlarken, geri kazanım çalışmalarımız la 149 bin 735 metrekeküp suyu üretim süreçlerinde yeniden kullandık. Böylelikle tasarruf değerlerimizi geçmiş yılın üzerine çıkarmayı başardık” açıklamasını yaptı. Otokar, üretim süreçlerinden doğan sera gazı emisyonlarının azaltılması ve ürettiği araçların tüketiminden kaynaklanan çevresel etkilerin düşürülmesi adına Ar-Ge çalışmalarını geliştirmeye devam etti. 2015 yılında 46.5 Milyon TL.’nin üzerinde Ar-Ge harcaması gerçekleştiren Otokar’ın son 10 yıldaki Ar-Ge harcamaları 310 Milyon TL.’ye ulaştı. Çalışanların mesleki ve kişisel gelişimlerini desteklerken de iş sağlığı ve güvenliği alanında sıfır iş kazası hedefine ulaşmak için iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini gerçekleştirip, personeli bilgilendirdi. AKLAŞIK yılın yarısı “KIŞ” şartlarında geçen yurdumuzda, Karayolunda seyreden sürücülerimiz için, “KIŞ LASTİKLERİ”nin önemi tartışılmaz. Mevsim değişimine göre lastiklerin kış ve yaz olarak yılda iki defa değiştirilerek kullanılması kanun gereği zorunludur. Dolayısıyla (01 Kasım-31 Nisan) tarihleri arasında ilgili trafik birimlerince tüm araçların “KIŞ LASTİĞİ” kullanımı denetlenmektedir. Bu tarihlerin başlama ve bitiş aralığını tespit yetkisi, her ilin Valiliğince belirlenmektedir. Yurdumuzun genel kış şart larına yönelik, karayoluyla seyahat edecek sürücülerimizin bulundukları il hudutları dışına seyahatleri söz konusu olduğunda, ge rek güzergâh üzerindeki il / iller, gerekse gidilen o ilgili il hudutlarında uygulanan karar geçerli olacağından dolayı, kendi bulundukları ile göre hareketleri halinde, kanunen suçlu duruma düşmeleri söz konusudur. “KIŞ LASTİĞİ” özelliği itibariyle, “7° C”nin altında sertleşmez, yumuşak kalır ve -30° C soğuğa dayanıklıdır. Bundan dolayı kuru ya da karlı-buzlu zeminlerde tutunmayı artırır. Aynı zamanda, diş profili de farklıdır. Dolayısıyla fren ve tutunma kabiliyeti yüksek, çekiş özelliği fazladır. “KIŞ LASTİĞİ”nin diş derinliği, standart lastiklere göre daha fazla olup, 4 mm’nin altına indiğinde ise, lastiğin değiştirilmesi icap eder. Halk arasında “Kar Lastiği” olarak ta yanlış şekilde isimlendirilen “KIŞ LASTİĞİ”nin yalnız karlı zeminde kullanılıp, zincire gerek duyulmayacağı düşüncesi de yanlıştır! “KIŞ LASTİĞİ”nin yan tarafında, kırık üçgenin içindeki (kar tanesi) gibi sembolü olup, tekerleklerin dördüne birden takılıp, hava ve yol şartlarına göre gerekirse zincir de takılabilir. Bu durumda ise, 4 lastiğe de zincir takılmalıdır. Dört mevsim ismiyle anılan (M + S) lastikleri; (M = Mud = Çamur + S = Snow = Kar), “KIŞ LASTİĞİ”ndeki kar tanesi sembolü yoksa kış lastiği değildir ve kullanılamaz. Sadece (M + S) ibareli lastiklerin, kış lastiği kadar güvenli sürüş ve yeterli tutunmayı sağlaması söz konusu değildir. Laboratuar test değerleri: Kar üzerinde 50 km/h hızda fren testi durma mesafesi; kış lastiği ile 35 m., yaz lastiği ile 43 m. ölçülmüştür. Buz üzerinde 30 km/h hızda fren testi durma mesafesi; kış lastiği ile 57 m., yaz lastiği ile 68 m. ölçülmüş bulunuyor. Hayat ile ölüm arasındaki mesafede, yaz lastiğiyle kış lastiğinin farkı kendini göstermektedir. TT.6_Layout 1 4.11.2016 21:39 Page 1 6 SEKTÖRDEN YANSIMALAR 7 KASIM 2016 TRAFİK KAZALARININ ACI BİLANÇOSU 9 ayda 2.712 insan hayatını kaybetti Türkiye genelinde 2016’nın ilk 9 ayında meydana gelen 307 Bin 608 trafik kazasında, 2 bin 712 kişi hayatını kaybederken, 234 bin 458 kişi de yaralandı... ANKARA-Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2016 yılının 9 aylık döneminde 241 bin 661’i yerleşim alanında, 65 bin 947’si yerleşim alanı dışında olmak üzere 307 Bin 608 trafik kazası meydana geldi. Bu kazaların 2 bin 222’si ölüm, 137 bin 554’ü yaralanma, 167 bin 832’si ise maddi hasarla sonuçlandı. Kazalarda, toplamda 2 bin 712 kişi hayatını kaybetti ve 234 bin 458 kişi de yaralandığı belirlendi. Kazalarda en çok 41 bin 143’ü yandan çarpma, 24 bin 261 yayaya çarpma, 20 bin 624’ü yoldan çıkma, 14 bin 721’i arkadan çarpma ve 14 bin 556’sı takla atma şeklinde gerçekleşti. Ölümlü veya yaralanmalı kazaların 67 bin 93’üne tek, 64 bin 925’ine iki ve 7 bin 758’ine ise çok fazla sayıda araç karıştı. Ölümle ya da yaralanmayla sonuçlanan kazalar, en fazla sürücü, yaya, yol ve yolcu kusuru nedeniyle meydana geldi. Sürücü kusurları arasında, araç hızını yol, hava ve trafiğin gerektirdiği şartlara uydurmama, kavşak, geçiş önceliğine uymamak ve manevraları düzenleyen genel şartlara uymamak yer aldı. İSTANBUL KAZA LİDERİ İlk 9 aylık dönemde en çok ölümlü ya da yaralanmalı kaza İstanbul’da yaşandı. İstanbul- ’da 11 bin 545 ölümlü ya da yaralanmalı kaza meydana geldi. Sıralamada İstanbul’u 9 bin 9 ile Ankara, 8 bin 333 kaza ile İzmir takip etti. 59 kişinin öldüğü İstanbul’daki kazalardan 16 bin 639 kişi de yaralı olarak kurtuldu. Ankara’da, 82 kişi hayatını kaybetti, 14 bin 747 kişi yaralandı. İzmir’de ise 87 kişi öldü, 11 bin 791 kişi yaralandı. 2016’nın ilk 9 ayın en az trafik kazası yaşanandı. Tunceli’de bu dönemde 75 kaza mey- dana geldi. Kazalarda, 3 kişi ölürken, 148 kişi de yaralandı. BOL CEZALI TRAFİK Sürücü, yolcu ve yaya ile araç plakalarına trafik kurallarına uymadığı gerekçesiyle 10 milyon 462 bin 473 ceza kesildi. Kesilen cezaların 5 bin 442’si yayalara, 4 bin 397’si yolculara, 2 milyon 92 bin 409’u sürücülere, 8 milyon 360 bin 225’i araç plakalarına uygulandı. Trafik kurallarına uymayan yaya, yolcu, sürücü ve araç plakalarına kesilen ceza tutarı, 2 milyar 515 milyon 634 bin 874 lira oldu. Polis ekiplerince yapılan uygulamalarda, 75 bin 304 sürücünün alkollü araç kullandığı tespit edildi. 100 ceza puanını dolduran sürücü sayısı 5 bin 273 olurken, 241 sürücü de 5 kez hız limitini aştı. Ayrıca, 663 bin 382 araç çeşitli nedenlerle trafikten men edildi. İzmir Metrosu İsrail’e açılıyor Manisa e-Otobüste sona doğru geldi MANİSA-Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, ihale aşamasına gelen elektrikli otobüslerle ilgili toplantı yaptı. Manisa’nın ulaşımında büyük dönüşüme başlayan Manisa Büyükşehir Belediyesi, elektrikli otobüs projesiyle de dönüşüme devam ediyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşımdan sorumlu bürokratları Ma- nisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’e gelinen aşamalar hakkında bilgi verdi. Başkan Cengiz Ergün başkanlığında başlayan toplantıda Genel Sekreter Yardımcısı Yılmaz Gençoğlu, Ulaşım Daire Başkanı Fevzi Demir, Manulaş A.Ş Genel Müdürü Mehmet Oluk lu, şube müdürleri, görevli personel ve firma yetkilileri katıldı. Konsey talip etti Samulaş uyguladı SAMSUN-Samsun Büyükşehir Be lediyesi Samulaş A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Gürkan, Samulaş A.Ş. Operasyon Müdürü Sevilay Germi Telci, Samulaş A.Ş. Mali İş ler Müdürü Ela Alok, Samulaş A.Ş. Arge ve İnovasyon biriminden Ci han Pehlevan, OMÜ Öğrenci Konsey Başkanı Ali Sarıalioğlu ve Fakültelerin Öğrenci Temsilcileri ve Topluluk Başkanlarından 3 öğrenci katıldı. Toplantı ile ilgili basına bilgi veren Samsun Büyükşehir Belediyesi Samulaş A.Ş. Yönetim Kurulu Kadir Gürkan “Ekibimiz ile 19 Ma yıs Üniversitesi Öğrenci Konseyi arasında sürdürülen çalışmalar so nuç veriyor ve alınan kararlar birer birer uygulanıyor. Konsey üyelerimizin taleplerini bir bir değerlendirdik ve ilk etapta 19 Mayıs Üniversitesi kampüs içerisinde Yaşam Merkezinde Samkart Yükleme ve Satış Cihazını hizmete aldık. Ayrıca yine öğrencilerin ihtiyaç duyduğu R11 ve E1 Otobüsleri durakla rının montajını tamamlayarak kapalı duraklarımızı hizmete sunduk. Yine öğrenci konseyinden gelen talep doğrultusunda Üniversite İstasyonunda 1 adet olan Ücret İade Cihazının sayısını 6’ya Samkart Yükleme ve Satış Cihazı sayısını 3’den 5’e çıkardık. Samulaş’ın öğrenciler ile diyaloğunun daima devam edecek” dedi. DÖNÜM NOKTASI İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Dr.Sırrı Aydoğan, yabancı işadamlarını ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirtti. Aydoğan, İsrail Başkonsolosu Shai Cohen’in geçtiğimiz Ağustos ayında Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz nı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir’ der. Bizler de aynı duyguları paylaşıyoruz. Umarım birlikte dostça ve barışça iş yapma imkanımız olur” dedi. CİDDİ İŞBİRLİĞİ İzmir’in raylı toplu ulaşım sistemlerindeki hızlı gelişmenin etkileyici olduğunu belirten Kavim Yönetim Kurulu Başkanı Zeev Horen, İzmir ile Tel Aviv ‘in kardeş kent olduğunu hatırlatarak, “Şimdi ise kız kardeşliğin yanında, bu kentin erkek kardeşi de olmak istiyoruz. İzmir Metro A.Ş. ile görüşmelerimiz sürüyor. Misafirperverliklerinin yanısıra, çok pro fosyonel bir ekip. Sizin de ona yınız olursa, İzmir ile işbirliği yapmayı çok isteriz. Bu her ikimiz için de iyi olur” dedi. Can Cansu Kocaoğlu’nu ziyaret ettiğini hatırlatarak, “Sayın Başkonsolos, Tel Aviv’de metro çalışması yapıldığı bilgisini vererek bu konuda İzmir’in deneyimlerinden yararlanmak istediklerini belirtmişti. Başkan Koca oğlu da, Başkonsolos’a İzmir ‘deki raylı sistem yatırımları hakkında bilgi vermiş ve met ro işletmesi konusundaki deneyimlerini Tel Aviv’deki pro je için işbirliği ile aktarabileceklerini ifade etmişti” dedi. İzmir’in dünyanın en güzel ve hoşgörülü kentlerinden biri olduğunun altını çizen Aydoğan, “Bu kentte, birı sokakta cami, kiliseye ve havraya rastlamak mümkündür. İzmir’de geniş bir Musevi cemaati var. Biz Türkler ile İsrailliler birbirimize oldukça benzeriz. Ünlü düşünce adamı Mevlana, ‘Ay- Şinasi Ekincioğlu Zeev Horen ile Lesico şirketinin yetkilileri Leshman Reuvem Ya riv ve Gabriel Levy, kente gelerek İzmir Metro A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Gül Şener, Ge nel Müdür Sönmez Alev ve di ğer yöneticilerle yaptıkları toplantılar sonrasında, İzmir Metrosu ile İZBAN’a ait işletme ve tesislerde incelemelerde bulundu. Heyet, daha sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Dr. Sırrı Aydoğan’ı makamında ziyaret etti. Aydın Yumrukçal İZMİR-Raylı sistem toplu ulaşım hizmetinde, kalite ve memnuniyet standartlarını en üst seviyelerde sağlayan İzmir Metrosu, uluslararası arenada boy göstermeye hazırlanıyor. İsrail‘den gelen talep üzerine, TelAviv kentinde aşamalı olarak hizmete girecek olan 34 istasyonlu, toplam 24 km.’lik metro hattının işletimi için kolları sıvayan İzmir Metro A.Ş., konuyla ilgili ziyarette bulunan İsrail heyetiyle yoğun bir temas trafiği başlattı. İsrail’in önde gelen toplu ulaşım şirketi Kavim ve Lesico, Tel Aviv’de açılacak yeni metro hattının işletme hizmetini birlikte yürütmek için İzmir Metro A.Ş.’ye teklifte bulundu. İlk kez Berlin’de başlayan görüşmeler, geçtiğimiz günlerde İzmir’de devam etti. Kavim şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Eren Gündüz İsrailli’ler, 34 istasyonlu yeni Tel Aviv Metro Hattı’nın işletimini, İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden Metro A.Ş.’ye önerdi... MAN’da yeni atamalar MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş.’de gerçekleşen şirket içi atamalar kapsamında Otobüs ve İkinci El Satış Grup Müdürlüğü görevini yürüten D. Eren Gündüz, MAN Truck & Bus Güney Afrika Cumhuriyeti Kamyon Satış Grup Müdürlüğü’ne, Otobüs Satış Grup Müdürlüğü’ne Satış Sonrası Hiz metler Grup Müdürlüğü görevini yürüten Can Cansu, İstanbul ve Konya Şubeler Grup Müdürü Hüseyin Aydın Yumrukçal da, İkinci El Satış Grup Müdürlüğü’ne, Satış Sonrası Hizmetler Grup Müdürlüğü gö revini ise Marmara Bölgesi Sa tış Sonrası Hizmetler Müdürü Şinasi Ekincioğlu üstlendi. Atamaları yapılan Gündüz, Cansu, Yumrukçal ve Ekincioğlu 1 Kasım’da göreve başladı. Çin’de milyonlarca kişiye ulaşım yasağı! Parkometreler kiraya çıkarıldı ÇİN-Çin Komünist Partisi’nin resmi yayın organlarından Global Times Gazetesi, Ulusal Kalkınma ve Reform Kurulu’nun kredi notu düşük olduğu için 4.9 Milyon kişinin uçağa, 1.6 milyon kişinin de trene binmesini yasakladığını yazdı. Kurulun Başkan Yardımcısı Lien Veyliang, Çin'in her gerçek ve tüzel kişiye kredi kodu vererek ülkenin sosyal kredi sistemini iyileştirdiğini belirtti. Lien, uygulanan katı ceza sistemi sayesinde kredisini ödemeyen 400 Bin’den fazla kişinin borçlarını ödediğini açıkladı. MALATYA-Malatya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım ve Toplu Taşıma A.Ş. (MOTAŞ) tarafından il merkezindeki Parkometre Uygulaması kiraya çıkartıldı. MOTAŞ tarafından verilen ilana göre; Malatya merkez sınırları içerisinde çeşitli cadde ve sokaklarda parkmetre uygulaması yapılması işletmesinin belirli süreli olarak kiralanacağı kaydedildi. Konuya ilişkin açıklama da, Parkometre Uygulaması’nın 3 yıl süreyle kiraya verileceği ve 3 yıllık muhammen bedelin ise toplamda 500 Bin TL. olduğu aktarıldı. Sürücü cezaları göz korkutuyor ÇERKEZKÖY-Çerkezköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Trafik Denetleme Büro Amirliği tarafından 1 Ocak-26 Ekim tarihleri arasındaki denetimlerde 11 bin 589 araç ve sürücü kontrol edilirken, toplamda 1 milyon 32 bin 802 TL. para cezası uygulandı. Yapılan trafik kontrollerinde 449 araç çeşitli nedenler den dolayı trafikten men edildi. 1 Ocak-26 Ekim tarihleri arasında abart egzoz kullanmaktan 124 sürücüye 24 bin 676 TL, çevreyi rahatsız edici, yüksek sesle müzik dinleme maddelerinden 221 sürü- cüye 20 bin 332 TL, muayenesiz araç kullanmaktan 553 sürücüye 50 bin 876 TL, sigortasız olan kullanılan 187 araca 17 bin 204 TL, sürücü belgesiz araç kullanmaktan 246 sürücüye 417 bin 708 TL, yetersiz belge ile araç kullanmaktan 53 sürücüye 37 bin 100 TL, sürücü belgesi almaya hak kazanan fakat sürücü belgesini almadan araç kullanan 24 sürücüye 20 bin 256 TL ve kırmızı ışık kuralına uymayan 135 sürücüye 26 bin 686 TL para cezası kesildi. Emniyetten denetimlerin sürdürüleceği açıklandı. Elazığ’da yol haritası yeniden belirlendi ELAZIĞ-Elazığ Belediyesi’nin hazırladığı Şehir İçi Ulaşım Ana Planı kapsamında ele alınan Toplu Taşıma Sistemi Rehabilitasyon Projesi’ne ilişkin yol haritası belirlendi. Bununla ilgili Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Şoförler Odası Başkanı Şevket Toraman, Halk Otobüsleri Derneği Başkanı Mehmet Tosun, minibüs durak başkanları ve şehir içi minibüs hat sahip leriyle bir araya geldi. Vatandaşların şehir içi ulaşım hizmetlerinden daha konforlu, güvenilir ve rahat yararlanmalarını sağlamaya yönelik hazırlanan Toplu Taşıma Sistemi Rehabilitasyon Projesine ilişkin uzun süreçli bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Yanılmaz, "Bu doğrultuda yaptığımız çalışmalarla nerelere yeni hatların eklenmesi gerektiği, hangi hatlarda ne kadar yolcu taşındığına dair saha çalışmaları gerçekleştirdik. Hedefimiz huzurlu, konforlu ve güvenli ulaşım hizmetini temin etmektir. Herşey daha huzurlu ve güvenli bir ulaşım için” diye konuştu. TT.7_Layout 1 4.11.2016 20:18 Page 1 İmtiyaz Sahibi-Sorumlu Yaziişleri Müdürü: M. Şevket ERTURAN Mali Müşavir Teknoloji Editörü : Ali PULUR : Yücel TÜRKÖZMEN YAYIN TÜRÜ : HAFTALIK Genel Yayın Yönetmeni: M.Şevket ERTURAN Yayın Koordinatörü: Özlem GÜNEŞ BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No.: 23 İhlas Plaza No.:11 A / 41 Yenibosna - Bahçelievler İSTANBUL Tel.: (0212) 454 30 00 YAYINCI KURULUŞ: ERTURAN YAYINCILIK LTD. ŞTİ. İDARE MERKEZİ Hürriyet Bulvarı - Yakuplu Plaza No.: 131 Kat: 3 D: 27 Yakuplu - Beylikdüzü / İSTANBUL Tel.: (0212) 875 46 49 ● Fax.: (0212) 875 78 64 www.kenticitoplutasima.com.tr ● [email protected] GAZETEMİZ BASIN MESLEK İLKELERİNE UYMAYA SÖZ VERMİŞTİR HALİL KADİFE ANTAKYA Siz kimden yanasınız? B İZİM işimiz zor diyor kazanamıyoruz diye feryat ediyoruz ya. Bize, “neden ayrılmıyor, bırakmıyorsun o zaman” diyenler de çıkıyor. Onlar işin aslını bilmediklerinden bunu diyorlar. Aslında biz bırakıyoruz ama onca masrafı göğüsleyemediğimizden yerimize birileri gelmesini beklediğimizden bıraktığımızı bir türlü gösteremiyoruz!.. Olan aslında düşünülenden farklıdır. Birileri gelir bu zorlu yaşadığımız safhayı yaşamayı görmek istemeden işi devralır. Böylece de iş kendiliğinden baştan aynı şeymiş gibi başlatılıp yürür. Sonun da işin başı sonu belirsiz ama kazanıp kazanamama arasında gidip gelen, değiştikleri görülmeyen iş yapan esnaf oluveriyoruz!.. Bizdeki sır bu. Biz işin devamını sağlıyoruz. Bu sırda o işe yarıyor belki de... Devam eden oğullarımız kardeşlerimiz torunlar, yakınlar ve komşu, esnaf olmayı düşünenler yani insanlar olup, dediğim süreklilik zinciri oluşuyor. Bu ara bir yolu buldurularak araç da alıyoruz. Kazanmaktan çok öyle sanıyoruz. Ama Allah-ü Teala herkesin rızkını verdiği için bir şekilde iş de yürümüyor değil. Peki bundan sonra nasıl yürüyecek? Daha mı bizi zora sokarak? Yoksa, aynı şekilde mi? Sanırım dostlar, bu bize bağlı. Aklımızı kullanırsak tarih te- 13 AVENUE, 5 SAFIR, 4 PRESTIJ SX BALIKESİR’DE HİZMET VERECEK Temsa Balıkesir’de farkını ortaya koydu Temsa, Balikesir Büyükşehir Belediyesi’ne 3 farkli ürün grubundan olmak uzere toplam 22 araçlik bir toplu teslimat gerçeklestirdi... BALIKESİR-Balıkesir Büyükşehir Belediyesi 2015 yılında başlattığı toplu taşımada yenileme ve dönüşüm çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda belediye filosuna Temsa marka ürün gruplarından 13 adet Avenue, 5 adet Safir ve 4 adet Prestij SX aldı. Büyükşehir Belediyesi Fen Depo Amirliği’nde düzenlenen törene Vali Ersin Yazıcı, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, Şoförler Odası Başkanı Fehmi Erdem, Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri, Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik, Temsa Satış Direktürü Murat Anıl, Satış Müdürü Baybars Dağ, Kamu Satış Müdürü Ayşegül Gökçe, Kamu Satış Yöneticisi Mahir Akkuş, Ege Bölge Satış Yöneticisi İrfan Özsevim ve Kurumsal Iletişim Müdürü Ebru Ersan katıldı. Törenin açılış konuşmasını Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik yaptı. Temsa’nın geçmiş yıllarda olduğu gibi otobüs markalarının lideri konumunda olduğunu ifade eden Çelik, “Bu yıl da yüzde 32 pazar payı ile Temsa Türkiye’nin otobüs pazarı lideri. Başarının kaynağında müşterisinin her zaman yanında olması, onu çok iyi dinlemesi, satış ve satış sonrası sürecinde iyi bir ekibe sahip olması yatıyor. Temsa sadece Türkiye’de devrin başbakanı ‘Türkiye bugün kalemden kağıda, iğneden ipliğe üretim yapıyorsa bu memlekette bir şeyler var demektir’ demişti. Eğer bugün Türkiye 66 ülkeye bu otobüsleri ihraç ediyorsa, insansız hava aracını yapıyorsa, uydusunu atıyorsa, gemisini, tankını, topunu yapabiliyor, uçağını yapma noktasına gelmişse, yüzde 100 aracını da yapıyorsa bu ülke take-off noktasını yakalamıştır. Artık Türkiye’yi, take-off noktasını, uçağın kalkışını kimse durduramayacak. Gerek esnafımız, gerek Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi, gerek Ulaşım Dairemiz araçları ile çığ gibi büyümekte. Bugün itibarı ile 224 adedi Büyükşehir Belediyesi, 25 adedi BTT A.Ş. öz malı ve 609 adet BTT A.Ş. bünyesinde çalışan esnafımıza ait olmak üzere toplam 858 taşıtlık dev bir filo ile Balıkesirli hemşehrilerimize hizmet veriyoruz. Bu araçlar günde 150 Bin yolcu taşıyor. Aylık 4 Milyon üzerinde yolcu taşıma kapasitemiz var. Büyükşehir Belediyesi olarak 20 Milyon TL., şirketimiz 5 Milyon TL., esnafımız da 80 Milyon TL.’lik yatırım yaptı. Toplam 105 Milyon TL.’lik yatırım var. Bu 858 aracımıza 24 araç daha ilave ediyoruz. değil, dünyanın 66 ülkesine ihracat yapan şirket. Temsa hem midibüs, hem şehir içi otobüs, hem de şehirlerarası otobüs üreten tek şirket. Avrupa’dan ABD’ye satış yapabilen, iki dünya şirketinden de bir tanesi. Önümüzdeki aylarda kısmetse, Türkiye’nin yüzde 100 yerli otobüsünün lansmanını yapacağız. Bugün de Balıkesir Belediyesi ile yaptığımız işbirliği neticesinde 13 Avenue, 5 Safir Plus ve 4 Prestij SX aracımızın teslimat mutlulugunu yaşıyoruz” dedi. Çelik’in ardından Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı. Başkan Uğur, Temsa Genel Müdürü’nün sözlerini hatırlattı. Temsa’nın 66 ülkeye ihracat yapmasının Türkiye’nin ekonomi ve sanayide geldiği noktayı ve ilerlemeyi gösterdiğini söyleyen Uğur; “1969 yılında ilk kurşun kalem fabrikasının açılışında Gaziosmanpaşa ve 52 Evler hatlarındaki 24 minibüs kapsamında klimalı, engelli uyumlu, güvenlik kameralı ve validatörlü araç almak için kararını aldı. Balıkesir’e hayırlı uğurlu olsun. Kampüs araçlarını yeniledik, taksi dolmuşları yeniledik. Yalnızca Balıkesir merkezdeki değil, Ayvalık’ta, Burhaniye’de, Gönen’de, Manyas’ta, Edremit’te bütün ilçelerimizde bu modern araçlarımızı hızlı bir şekilde hemşehrilerimizin hizmetine sunuyoruz” diye konuştu. Başkan Uğur, sözlerini otobüsleri yenileme konusunda şoför esnafının Büyükşehir Belediyesine örnek olduğunu söyleyerek tamamladı. Konuşmaların ardından dualar okunarak, kesilen kurdele ile araçlar hizmete alındı. Otobüslerde incelemelerde bulunan Vali Yazıcı, Başkan Uğur ve davetliler daha sonra yeni otobüsler ile şehir turu attılar. Temsa IBE 2016 Fuarı’nda İTALYA-Temsa, Avrupa otobüs pazarında hedeflerini büyütmeye devam ediyor. 2016 yılında birçok fuar ve etkinliklerle Avrupalı müşterileriyle buluşan Temsa, tanıtım etkinliklerini yılın son 3 ayında da hız kesmeden sürdü- kerrür gibi görünmez. Dolayısıyla da iş eskisi gibi yürümez. Birilerine göre değil, yapılması gerekenleri anlayıp yol alırsak, mesela, mesela kendimizi ifade edip ortak çıkarlarla yol alırsak, sorun kalmaz. Herkes bizi sadece bir şey istiyoruz sanıyor. Bizde öyle. Ancak, biz, eğer işimizi güzel yapmamız gereken şartların ne olması gerektiğini anlatırsak bize bu kadar muhalefet olmaz herhalde. Olursa o zaman bizim payımızda gözleri var demektir. Önce kendimizi doğru anlatmamız şart ve ortak akılda birleşmek de lazım. TÖHOB bu yüzden kuruldu. Kendilerini herkesten daha çok akıllı zanneden aklı evveller ona çamur atmayı sürdüremese de desteği engellemekle meşgul. Derneği ferdi beklenti duvarıymış gibi göstermekte adeta birbirleri ile yarışıyorlar. Bunu diyenlere soralım bakalım, kendileri ne yapmış bu birliktelik için, bir söylesinler? Altınızdaki zemin kayarken hala firavun gibi inat etmenin alemi var mı? Nedir bu kin? Birleşsek olmaz mı? Bak bir ağ altında birleşenler nasıl sistem kurarak bizi daha çok zorluyor? Peki, ya siz? Siz kimden yanasınız Allah aşkına, bir bilelim? rüyor. İtalya’nın Rimini Kenti’nde 26-28 Ekim tarihlerinde düzenlenen ve Avrupa’nın önde gelen otobüs fuarlarından biri olan IBE 2016 Fuarı’nda Temsa, 5 adet MD9LE, HD, Maraton, MD9 ve MD7 modellerini tanıttı. TT.8_Layout 1 4.11.2016 21:40 Page 1 Petrolün yerini teknoloji aldı! Akıllı telefondan sosyal medyaya, sanal gerçeklikten yapay zekaya kadar yeni nesil teknolojiler, dünyayı 10 yıl öncekinden farklı bir duruma getirdi. Otomotiv sektörü de bundan nasibini aldı... 2006’da petrol devi Exxon Mobil dünyanın en değerli şirketi olarak zirvenin tepesinde yer alırken, zirveye oynayan tek teknoloji kurumu Microsoft'tu. Ancak, Ağustos 2016'da Apple, Google Alphabet, Amazon ve Facebook listeyi domine etti ve Exxon Mobil, liderlikten düşerek ilk 5'te yer alan tek petrol şirketi olma konumuna geldi. Exxon Mobil'in karlılığı düşünce Amazon ve Facebook'un gerisinde kalarak, 6. sıraya kadar gerilediği. Bugün, dünyadaki en değerli 5 şirketi ilk kez teknoloji devlerinden oluştu. Kısacası, “Teknoloji Çağı” geldi ve yatırımcılar bunun farkında, kendilerini yeni nesil yaşama uydurmak zorunda olduklarını görüyorlar. Önümüzdeki kısa dönemde, aradaki farkın daha açılmaması için de herkes biran önce kendini “Teknoloji Çağı”na uydurmak zorunda olduğunu görmeli. Çünkü, gelecekte yol almak isteyenler için teknoloji kaçınılmaz olacak. Geleceğin Pick-Up’ı Mercedes’ten Küresel ve sürdürülebilir büyüme hedefi doğrultusunda Hafif Ticari Araçlar ürün portföyünü degenişleten Mercedes-Benz, yeni Concept Pickup modellerini tanıttı... Daimler AG Yönetim Kurulu Başkanı ve Mercedes-Benz Otomobil Başkanı Dr. Dieter Zetsche “Yeni pick-up modelleriyle portföyümüzdeki son boşluklardan birini dolduruyoruz. Hedefimiz, her müşterimize kendi kullanım amacına tam olarak uyan aracı sunmak. Mercedes-Benz Pick-up, büyümekte olan segment içinde standartları yeniden tanımlayacak” dedi. Mercedes-Benz, pick-up araçların geleceğini yeniden biçimlendiren Concept’ini Stockholm’de tanıttı. Premium segmentindeki ilk pick-up aracı olan Mercedes-Benz Powerful Adventurer sağlamlık, işlevsellik, dayanıklılık ve arazi kabiliyeti gibi klasik bir pickup aracın tüm niteliklerine sahip bu özellikleri ile kentsel yaşam tarzına uyum getirerek bir adım daha ileri gidiyor. Mercedes-Benz, yeni pickup modelleri ile Hafif Ticari Araçlar ürün portföyüne 4. bir yapı serisi eklerken, aynı zamanda dünyadaki orta büyüklükteki pickup pazarını da köklü bir değişikliğe uğratıyor. Concept Pickup modelleri 2017 sonu itibarıyla piyasaya çıkacak. Daimler AG, araçları ilk aşamada Arjantin, Brezilya, G.Afrika, Avustralya ve Avrupa’da satışa sunacak. CEVA’ya “En iyi tedarikçi” ödülü Ford tarafından Sau Paulo’da düzenlenen toplantıda CEVA, lojistik ve taşımacılık dalında 2016’nın “En İyi Tedarikçisi Ödülü”ne layık görüldü. Değerlendirmede, servis performansı, maliyet azaltması, kurumsal ilişkiler gibi kriterler etkili oldu. Etkinlikte, CEVA’yı Güney Amerika Bölgesi Genel Müdür Yardımcısı Nádia Ribeiro ve Muhasebe Direktörü Osmar Felix temsil etti. Güney Amerika’da CEVA’nın Ford ile olan işbirliği yedi yıl önce Brezilya ve Arjantin’de hava ve deniz yolu ile ulaşım hizmeti vermesiyle başladı. 7 KASIM 2016 ● YIL: 10 ● SAYI: 535 Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil) Uber “Uçan Taksi”ler geliyor Gelece€in yolculuk standartlar›n› bugünden belirlemek konusunda en iddial› flirketlerden Uber de çal›flmalara bafll›yor. Uber’in web sitesinde paylaflt›€› 99 sayfal›k sunufl belgesine göre, Uber, gelifltirilmeye devam eden uçan taksi, daha do€rusu talebe göre havac›l›k servisleri alan›na girifl yap›yor. Uber’in tamamen elektrikli araçlardan oluflan talebe göre havac›l›k a€›n› (VTOL-Vertical Take-off and Landing) tan›mlayan vizyonu: Uber Elevate. Servis, teoride, yolcular›n› bugün karayollar›n› kullanan herhangi bir Uber arac›yla ayn› hatta daha ucuz fiyatlara yolcu tafl›yor. www.kenticitoplutasima.com.tr Beyin dalgalarıyla daha güvenli sürüş Otomasyon teknolojileri sürücü ve araç arasındaki etkileşimi daha fazla önemsiyor. Scania bu konuda yeni bir çalışma başlatarak, sürücü güvenliğini bir kademe artırdı... Renault’a “‹klim Liderli€i Ödülü” Renault Grubu, CDP (Carbon Disclosure Project) taraf›ndan Frans›z Çevre Bakan› Ségolène Royal’in kat›l›m›yla gerçekleflen törenle ‹klim Liderli€i Ödülü’ne lay›k görüldü. Renault, karbon ayak izini düflürmeye yönelik çal›flmalar› sayesinde, dünya çap›ndaki binlerce flirket aras›nda öne ç›kt›. Renault Grubu da seçkin “A-Listesi” flirketlerine dahil edildi. Mal varl›klar› yaklafl›k 100 Milyar Dolar’a denk gelen 827 yat›r›mc› ad›na CDP, dünya çap›nda her ifl alan›na mensup 2 Bin’den fazla flirketi karbon ayak izi azaltma çabalar› konusunda detayl› analize tabi tuttu. Scania Ar&Ge Departmanı, Almanya Biyolojik Sibernetik Max Planck Enstitüsü işbirliği ile beyin dalgalarının sürücü performansına etkilerini araştırdı. Araştırmalarda sürücülerin yol engeli, yük kayması, olumsuz hava şartları gibi durumlarda sesli ikazlara nasıl tepkiler verdiği takip edildi. Elde edilen sonuçlara göre sürücülerin bazı seslere diğerlerine kıyasla daha fazla ve daha çabuk tepki gösterdikleri ortaya çıktı. Ayrıca, sürücünün her gün seyir halinde verdiği tepkiler takip edildi. “Sıfır Emisyon”lu ilk tren raylarda Proje yöneticileri uyarı sesinin sürücüleri önlem almaları gereken eyleme hazırladığını belirterek; “İyi bir uyarı sesi hızlıca anlaşılmalıdır. Sözlü komutlar açıkça anlaşılabilir, ama araştırmalar sonucu anlıyoruz ki sesli uyarıların sürücüye etkisi oldukça fazladır. Örneğin, bir ambulans sireni, acil hareket yönünün bir göstergesi olarak kabul edilir” açıklamasında bulundu. Scania yapmış olduğu bu AR&GE çalışmalarına durmaksızın devam ederek teknoloji alanında liderliğini koruyor. Günümüzde enerji verimliliği ve temiz enerjinin hayatımıza olan etkileri tartışılırken, üretimler kullanıma sunuluyor... Ulaşım, emisyonu yüksek fosil yakıt ile çalışan üretimlerin yerini emisyonu düşük temiz enerjili araçların alacağı önemli bir sektör halen geldi. Bunun ilk örneğini Fransız Alstom tarafından üretilen “Sıfır Emisyon”lu tren verecek. Almanya’da testlerine başlanan “Sıfır Emisyon”lu Coradia iLint bir başlangıç noktası olarak görülüyor. Coradia iLint saatte 140 km. hıza ulaşabiliyor. Bu hız ile günde 800 km.’lik bir sefer yoğunluğunda çalışıyor. Coradia iLint'in enerjisi lityum iyon pillerden geliyor. Trenin üst kısmında bulunan hidrojen tanklarını enerji ile dolduruyor vehareketi sağlıyor. Alstom’un CEO'su Henri Poupart-Lafarge; “Alstom temiz ulaşım alanında çığır açan bu inovasyonu ile gurur duyuyor” diyor. Coradia iLint Aralık 2017 yılında ilk yolcularını kabul edecek. Pirelli Corimav ortakl›€› yenilendi 2001 y›l›nda Pirelli ile Biocca Üniversitesi aras›nda kurulan Corimav ortakl›€› yenilendi. Her y›l bir patent tescili gerçeklefltiren, 44 ö€renci ve 36 doktora bursu sa€layan Corimav’›n imza töreninde Pirelli CEO’su Marco Tronchetti Provera ve Biocca Üniversitesi Rektörü Cristina Messa da yer ald›.