TT.1_Layout 1 - Kentiçi Toplu Taşıma

advertisement
TT.1_Layout 1 4.11.2016 20:12 Page 1
Ankara
YHT Garı
açıldı
Temsa Balıkesir’de
farkını ortaya koydu
Temsa, Balikesir Büyükşehir Belediyesi’ne 3 farkli ürün grubundan
olmak uzere toplam 22 araçlik toplu teslimat gerçekleştirdi... 7’DE
Başkent, yeni bir proje ile bir
kez daha taçlandı...
2’DE
İstanbul Av. Pim. P.K. 11 (P.P 2)
7 KASIM 2016 ● YIL: 10 ● SAYI: 535
Ücretsiz yolculuklar karşılığı özel halk otobüsü
taşımacılarına verilen aylık gelir desteğinin Temmuz-Ağustos aylarına
ilişkin iki aylık ödemesi
icmal listelerinin Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca il müdürlüklerine
gönderildiği bildirildi.
Bazı belediyelerce dağıtılmaya başlanan gelir
desteğinde normale dönüşün sonucunda Eylül
ve Ekim ayı ödemelerinin de bu ay içinde yapılmasının beklendiğini
kaydeden yetkililer, bundan böyle iki ayda bir düzenli olarak ödeme yapılacağını açıkladı.
TÖHOB
Sektör
Meclisi’nde
esnafını
temsil
etmektedir
2’DE
www.kenticitoplutasima.com.tr
Değişimin
ayak sesleri
Antalya Ulaşım A.Ş., Burulaş, Denizli Ulaşım A.Ş., Gaziulaş, İETT, Kayseri Ulaşım
A.Ş., Motaş, Samulaş A.Ş., Şanluurfa B.B.
ve Ulaşımpark’ın “Kamu otobüs işletmecileri” olarak yer aldığı ortak platform oluşturmak için kurulan Otobüs İşletmecileri Derneği OİDER’in 28 Ekim 2016 tarihli ilk Genel Kurulu’nda dernek başkanlığa Burulaş
Genel Müdürü Levent Fidansoy getirildi.
Belediyeler toplu taşıma
derneği OİDER’i kurdu
Toplu taşımada işletmecilik yapan belediyeler, ortak bir platformda hizmet adına dernek kurup, ilk toplantısını yaptı...
Yönetim Kurulu Üyelikleri’ne Antalya Ulaşım A.Ş. Mali ve İdari İşler Direktörü Mesut
Değer, Gaziulaş Genel Müdür Recep Tokat, Samulaş A.Ş. Yönetim Kurul Üyesi
Kadir Gürkan ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Planlama Müdürü Abdullah
Keskin seçildi. Dernekten yapılan ilk açıklamada; “Ülke ekonomisine katkı, insana istihdam ve daha güvenli bir ulaşım” denildi.
Kurucuları; Antalya Ulaşım A.Ş.,
BURULAŞ, Denizli Ulaşım A.Ş.,
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, İETT, Kayseri Ulaşım A.Ş.,
MOTAŞ, SAMULAŞ A.Ş., Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve
ULAŞIMPARK olan Otobüs İşletmecileri Derneği OİDER, toplu
taşıma sektörünün sesi olmayı
ve tüm illeri kısa sürede kapsamayı hedefleyen ilk genel kurul
toplantısını 28 Ekim 2016 tarihinde Bursa’da yaptı. Genel başkanlığına da Burulaş Genel Müdürü Levent Fidansoy getirildi.
Global değişim yerel yönetimlerin ekonomisini güçlendirirken, yöneticilerin algı ve ortak akılla karar vermelerinin de değişmesi
gerektiğini gösteriyor, bölgesel ekonominin
ek istihdamla bütüne katılmasında rol almasına yönlendiriyor. Yerel yönetimler, bu
değişimle kentleşmede ulaşımla bütünleşik
yapılanma gerekliliğine yönelirken işletmeleriyle de gelişimi kavradığını gösteriyor.
Kentler gelecekte
sorunlu büyüyecek
4’DE
Petrolün yerine teknoloji!
Akıllı telefondan sosyal medyaya, sanal gerçeklikten yapay zekaya kadar yeni nesil
teknolojiler, dünyayı 10 yıl öncekinden çok daha farklı bir duruma taşıdı. Otomotiv sektörü de bundan nasibini alarak, daha şimdiden ayrı bir üretim modeli oluşturdu... 8’DE
İsmail
YÜKSEL
Onur
ORHON
M.Şevket
ERTURAN
BAŞYAZI
ARA DURAK
GÖZLEM
ÇÖZÜMDE
GÜVEN...
TRAFİK
YÖNETİMİ...
NEDEN
OLMASIN?
2
OİDER’in hedefi; İnsana, çevreye, ekonomiye katkı sağlayacak
sürdürülebilir verimli toplu taşıma hizmeti sunup, yolcu memnuniyetini en üst düzeyde arttırmak ve öncelikli olarak üyelerini
temsil etmek. Ayrıca, sektör mevzuatında vizyoner olmak, otobüs
işletmelerinin aralarındaki işbirliğini sürdürmek. İş süreçleri yönetiminde katkı sunarken de, ortak platform oluşturup, gelişmesi ve sürdürülebilirliğini sağlayan bir anlayışla hizmet kalitesini daha da yüksek tutmak.
Otokar ilkelerinden
asla taviz vermez
İzmir
Metrosu
İsrail’e
açılıyor
İsrailli’ler, 34 istasyonlu yeni Tel Aviv Metro
Hattı’nın işletimini, İzmir Büyükşehir Belediyesi Metro A.Ş.’ye
önerdiler...
6’DA
9 ayda
2.712 kişi
hayatını
kaybetti
Türkiye genelinde 2016’nın ilk 9 ayında 307 Bin 608 trafik kazasında, 2
bin 712 kişi hayatını kaybederken,
234 bin 458 kişi de yaralandı... 6’DA
Teknolojinin sağladığı değişimle kentiçi toplu taşıma işletmeciliğinde
dernekleşen belediyeler, ulaşımda lokomotif olma sinyali veriyor...
2
3
Serdar Görgüç
Temmuz ve
Ağustos
gelir desteği
ödemesi
illere
gönderildi
Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil)
Otokar, kurumsal sürdürülebilirlik
performansı ile 43 şirketten oluşan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde 21. sıradaki yerini bu yıl da
korudu. Otokar Genel Müdürü
Serdar Görgüç; “Etik kurallarımız,
çevre, insan ve topluma verdiğimiz önem ve kurumsal yönetim ilkelerimiz ile değerlerimizden asla
ödün vermeden çalışmalarımızı
sürdürüyoruz” diyor...
5’DE
TÜBİTAK
MAM
yoğun
çalışıyor
3’DE
Geleceğin
meslekleri
“ABD İşgücü İstatistikleri Bürosu”nun raporuna göre, teknolojik üretimler ve parekendecilik sektörlerinin makineleşmede en yüksek potansiyele sahip meslekler olduğu açıklandı...
4’DE
TT.2_Layout 1 4.11.2016 20:14 Page 1
2
SEKTÖRÜN NABZI
7 KASIM 2016
İSMAİL
YÜKSEL
BAŞYAZI
Çözümde güven...
G
Ankara YHT Garı açıldı
Başkent, yeni bir proje ile bir kez daha taçlandı. Toplam 8 kattan oluşan Ankara
YHT Garı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışını yaptıktan sonra hizmete başladı...
ANKARA-Ankara Yüksek Hızlı
Tren (YHT) Garı açılış töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
TBMM Başkanı İsmail Kahraman,
Başbakan Binali Yıldırım ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Ahmet Arslan’ın katılımıyla yapıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında özetle şu ifadelere
yer verdi; “İnşallah 2018 yılında bunlara Bursa’yı, Konya’yı, İzmir’i de
bu hatta ekliyoruz. Ayrıca, Avrasya
Tüneli ile de açılışlara devam edeceğiz. İstanbul Marmaray’ı yaşadı.
Dünya, Süveyş Kanalı ve Panama
Kanalı’nı konuşurken, yakın bir gelecekte de Kanal İstanbul’u konuşacak” dedi. Başbakan Binali Yıldırım da açılış töreninde; “20 Aralık’ta
da Avrasya Tüneli’ni açacağız. Burası sadece bir gar değil, 7/24 insanların buluştuğu bir mekan haline
geldi. Türkiye’nin nüfusunun yüzde 55’ini oluşturan 14 vilayetimize
Yüksek Hızlı Tren ağlarını dantel
gibi dokuya dokuya geliyoruz. Bu
millete hizmet ibadettir” dedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da, Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı’nda günde
50 Bin, yılda 15 Milyon kişiye hizmet
verileceğini belirterek, “Her türlü yaşam alanını barındırıyor. Türkiye’nin neresinden olursa olsun, Ankara YHT Garı’na gelenler, burada
rahatlıkla zaman geçirebilecek, seyahat edebilecek, yolcularını karşılayabilecek ve uğurlayabilecekler”
dedi. Arslan, demiryollarının devlet
politikası haline gelmesiyle AnkaraKonya, Ankara-Eskişehir, Ankara-İzmir ve Ankara-Sivas hatlarının açıldığını ve önümüzdeki günlerde diğerlerinin de açılacağını kaydetti.
ANKARA YHT GARI
ANKARA YHT Garı, Ankaray,
Başkentray ve Keçiören metro
ları ile entegre olacak. TCDD
tarafından ilk defa Yap-İşletDevret (YİD) modeli ile inşa
edilen ve 2 yılda tamamlanan
gar, 19 yıl 7 ay süreyle Ankara
Tren Garı İşletmesi (ATG) tarafından işletilecek ve 2036 yılında TCDD’ye devredilecek.
Günlük 50 Bin yolcuya kadar hizmet verebilecek kapasiteye sahip projede, aynı anda
12 YHT setinin yanaşabileceği
3 peron ve 6 demiryolu hattı
bulunuyor. Ankara YHT Garı,
194 Bin 460 m2 kapalı alan ile
bodrum ve zemin katlar dahil
toplam 8 kattan oluşuyor. 235
Milyon Dolar yatırım bedeline
sahip garda 134 otel odası, 12
kiralanabilir ofisi ve 217 kiralanabilir ticari alanı bulunuyor.
850’si kapalı, 60’ı açık olmak üzere toplam 1.910 araçlık otopark hizmetinin verileceği garda ticari alanlar, kafe-restoran, iş ofisleri, çok maksatlı
salonlar, mescit, ilk yardım ve
güvenlik birimleri bulunuyor.
ENELİ ilgilendiren sorunlar konusunda her platformda, her yetkiliye fırsat
buldukça olabildiğince bilgilendirme yapılmakta, siyasi iktidardan çözüm talepleri ısrarla istenmektedir. Ancak, içinde bulunulan
siyasi tablo bazı sorunlara tam eğilmeye, gerçek yaklaşıma engel oluyor.
Terör olayları, kalkışma denemesi sonucu dengesi kayan devlet mekanizmasının yeniden eski konumuna gelmesinde çeşitli güçlükler yaratıyor. Bir de buna bürokrasi ağırlığı ve rehaveti eklendiğinde sorunlar ister istemez beklemede kalıyor.
Özel halk otobüsü sektörü sorunlarını ilgili makamlara çeşitli yollardan iletebilmektedir. İllerde taşımacı temsilcisi tüzel kişili-k
ler milletvekillerine, siyasi parti örgütlerine
gerekli başvuruları yapmakta, sözlü ve yazılı
dokümanlar sunmaktadır.
Esnaf Odaları üzerinden birlikler, TŞOF
ve TESK sorunları merkezi yönetime aktarmaktadır.
Diğer taraftan da genel sorunlarla ilgili
TÖHOB olarak yukarıda sayılanların tümüne ilaveten TOBB sektör meclisi kanalıyla da
girişimlerde bulunulmaktadır.
Bütün bu çabalara karşın öncelikli sorunlarımızdan sadece ücretsiz yolculuklarla ilgili
konuda sonuç alınmış, vergi yükümlülüklerinin azaltılması ve özel halk otobüsü tanımının sağlanması konularında arzulanan
hedef yakalanamamıştır.
Bir de engelli erişimine uyum yasasında
geçmişte sağlanan süre kazanımları var.
Bu süre yasal olmasa da fiilen 2018’e kadar taşımacılara araç değiştirme imkanı getiriyor. Çünkü, bu konuda yasanın öngördüğü denetimler yapılmıyor, yapılamıyor.
Gelecek hafta bir kez daha bu konuları
görüşmek üzere Ankara’da olacağız.
Sorunlarımızın çözümüne dair ilgili ve
yetkili kişilere ulaşma çabası göstereceğiz.
Bazen Esnaf Odası, bazen TÖHOB kimliği
altında sorunlarla uğraşmayı sürdüreceğiz.
Burada ortaya konulan sorunlarla 2006
yılından bugüne ağırlıklı mücadele veriliyor.
Bir “Ücretsiz” yolculuk konusu 3-4 yılı
aldı. Bürokraside ve siyasette çözüm sadece
söylemle gerçekleşmiyor. İnandırıcı ve güvenilir olmak da büyük önem taşıyor.
TÖHOB olarak bu konuda tüm alternatifleri zorlayıp, özel halk otobüsçüsünü refaha çıkarmak için mücadelemiz sürüyor.
Şimdiye kadar attığımız her adımdan bilginiz olması için de elimizden geleni yapıyoruz. Gazetemiz Kentiçi Toplu Taşıma bu konuda, arşivinde, bizlerin bugüne kadar yaptıklarına ayna tutuyor.
Bezirganların dikkatine!..
ONUR
ORHON
[email protected]
TÖHOB Sektör
Meclisi’nde esnafını
temsil etmektedir
ÖHOB Genel Sekreteri Onur
T
Orhon, özel halk otobüslerinin kurumsal bir yapıya dönüşmesi için sektör paydaşlarına
önemli görevler düştüğünü söyledi. Özel halk otobüslerinin yaygınlaşmaya başladığı 1980’li yıllardan bu yana sektörün hem
kamu hem de özel tarafında
olan Orhon’un konuyla ilgili görüşleri şöyle sıralanıyor; “Otuz
yılı aşkın bir süredir yaygınlaş
ma sürecine giren özel halk oto
büsü işletmeciliği değişen ve
gelişen koşullarda, çağında gereği olarak artık bireysel yapıdan kurumsal bir yapıya geçmek zorunluluğundadır.
Bu konuda öncelikle yapılması gerekenler kuruluş yönetimlerinin bu düşünceye hazırlanması, ardından taşımacıların
hak ve hukuku korunarak değişim ve dönüşüm yönünde donatılmasıdır. Çünkü mevcut düzende oluşan sorunların çözümü eldeki olanaklarla mümkün
olamamaktadır. Özel halk otobüsü sektörü mutlaka kendini
yenilemek ve geliştirmek yükümlülüğündedir.
Otobüslerin yenilenmesinin
yanı sıra ortak gelir gider havuzlarını oluşturacak düzenin oluşumunu sağlamak tüm yönetimlerin ortak sorumluluğundadır. Bu çerçevede, TÖHOB, ilgili
kamu otoriteleri ile esnaf temsilcisi kuruluşlar arasında bir
koordinasyon görevi üstlenmeye hazırdır.
Belediye kanunları, özel sektör işletmeciliği, kamu hizmeti
vb. haklar açısından yapılacak
yeni değerlendirmelere yeni bir
bakış ve düzen sağlanmalıdır.
Bu bir toplu taşıma kanunu tasarısına dayandırılabilir.
Bu aşamada danışma meclisi olarak faaliyet gösteren
TOBB bünyesindeki Karayolu
Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi tarafından oluşturulacak bir
alt komisyonda da konunun irdelenmesi ve şekillenmesi
mümkün olabilir. Daha sonra
buradan çıkacak sonuç TOBB
üzerinden yürütmeye aktarımı
gerçekleştirilebilir. Böyle bir çalışma ile üzerinde zaman zaman
eleştiri yapılan sektör meclisi
aktif rol üstlenerek çözüme katkı sunmuş olacaktır.
Otomotiv sanayi paydaşlarına da bu alanda görev düşmektedir. Özel halk otobüsü pazar piyasasını elde tutmak yerine geleceğe dönük, bu sektörün gelişimi yolunda ellerini taşın altına koymalı ve işbirliği
olanaklarını zorlamalıdırlar.
TÖHOB, 2010 yılından bugüne üyeliğini üstlendiğimiz
sektör meclisi çalışmalarında,
farklı sektörler arasında işbirliği
ve uzlaşmacı bir yaklaşım sergilemeye çalıştık. Bunu sağlarken de engelli erişim kanununun aksaklıkları, ücretsiz yolculuklar, özel halk otobüsü kimliği, ÖTV, KDV gibi mali yükümlülüklerin azaltılmasına yönelik
düşünce, görüş ve önerilerimizi
Akademik Danışman yardımı ile
TOBB’ne aktardık.
Ancak, ülke bürokrasisinin
ve siyasi ortamın sağlayabildiği
ölçüde bu girişimlerden verim
almaya çabalıyoruz.
Hiçbir çevrenin özel halk otobüslerinin çeşitli sorunlarının ilk
defa dillendirildiği gibi bir izlenim yaratma duygusuna kapılmaması gerekir.
Sonuçta, kentlerde yaşayan
bizleriz, özel halk otobüsü işletmecileri bizlerden biridir, otobüs üreticileri bizimdir. TÖHOB
bu düşünceleri sektör meclisi
gündemlerinde de bundan önce olduğu gibi bundan sonrada
sürdürmeye kararlıdır.”
ARA DURAK
Trafik yönetimi!..
B
3 Büyükşehir 10 saatte
rahatlıkla gezilebilecek
Türkiye’nin Yüksek Hızlı tren hatlarının inşaası ile birlikte ortaya çıkan
sonuç, şehirlerin arasındaki mesafelerinin kısaldığını ortaya koyuyor...
Çerkezköy-Halkalı
Hattı’na ek sefer
ÇERKEZKÖY-Yapılan yoğun
çalışmalar sonucu 25 Temmuz tarihinde tren seferleri başlatılan
Çerkezköy-Halkalı Hattı, vatandaşların istekleri doğrultusunda,
Çerkezköy Kaymakamı Metin
Kubilay’ın da girişimleri ile ek
tren seferi başlatıldı. Başlayan ek
seferin ilk yolcusu da Kaymakam Kubilay oldu. İstanbul Halkalı’dan 06:30’da hareket eden
tren saat 08:07’de Çerkezköy’e
geldi. Kubilay’a, yolculuk boyunca İstanbul Yolcu Taşımacılığı
Servis Müdürü Veysi Alçınsu ve
Servis Müdür Yardımcısı Yılmaz Ocak eşlik etti. Yeni tren seferinin başlamasından duyduğu
memnuniyeti dile getiren Kubilay “İlçemizin nüfus artış hızı
çok yüksek ve her yıl yaklaşık
10 Bin kişi artıyor. Özellikle,
İstanbul’dan her gün işe gelip
gidiliyor. İlçemizde yakın zaman önce tren seferleri başladı. Vatandaşlarımız başlayan
tren seferlerine sahip çıkarak
tren ile yolculuğu tercih eden
vatandaşlarımız her geçen gün
arttı ve ek sefer koyuldu” dedi.
İZMİR-Başbakan Binali Yıldırım,
yapımı devam eden YHT projesi
ile ilgili İzmir ile İstanbul’u birbirine bağlayacak projenin yapımının 2018 yılında sona ereceğini
müjdelerken, birgün içerisinde 3
büyükşehir arasındaki mesafelerin
en düşük seviyelere çekileceğinin
altını çizdi. Başbakan Yıldırım:
“Bayraklı ve konak tünelleri ile
70 tane köprünün yapımını tamamlayıp, hizmete aldık. Adnan Menderes Havalimanı’nı
Türkiye’nin en modern havalimanlarından biri haline getirdik. Bölgenin yıldızı olacak Kuzey Ege, Çandarlı Limanı’nın
yapımı devam ediyor. Bergama’nın çevreyolu önümüzdeki yıl
bitiyor ve Kuzey Otoyolu, Menemen’den Çandarlı’ya doğru
devam ediyor. İstanbul, İzmir
Arası 3 Saate iniyor. Osmangazi
Köprüsü’nü açtık, Kemalpaşa’dan Manisa’ya doğru gidiyoruz. 2018’de İstanbul İzmir ver
elini 3 saat, yani; komşu kapısı.
2019’da YHT’nin sesini İzmir’de duyayacaksınız. Afyon’dan
Uşak’a doğru yapımı sürüyor.
Bir günde İzmir’den İstanbul,
İstanbul’dan Ankara, Ankara’dan tekrar YHT’ye binip İzmir’e geleceksiniz. 3 Büyük şehir 10 saatte gezilebilecek. Mesafeler azaldı” diye konuştu.
İR şehrin trafik yönetimi nasıl yürütülüyor diye, kimi zaman düşünüyorum.
Normal süreçte veya olağanüstü günlerde
nasıl olmalıdır? Bu konularda net bir tablo
belleğimde canlanmıyor.
Örneğin önemli maç günlerinde trafik
nasıl yönetiliyor? Dolmabahçe’de, Aslantepe’de neler oluyor? Son zamanlarda bunu izleme fırsatım olmadı. Ancak, Kadıköy’de neler
yaşanıyor, gözlüyorum ve biliyorum.
Şükrü Saraçoğlu Stadı Kadıköy merkezden hem sahil yolu, hem de minibüs yolu ile
doğuya ve boğaz geçişine gidişin kilit noktasında yer alıyor.
Burada bir derbi veya Avrupa maçı oynandığında Kadıköy trafiği felç yaşıyor.
Geçtiğimiz hafta Manchester United maçı vardı. Öğleden sonra yoğunlaşan hareketlilik akşamüstü 17 dolaylarında içinden çıkılmaz bir görünüm sergiliyordu.
Altıyol’dan Yoğurtçupark yönüne giden
cadde Çukurbostan (eski Salı Pazarı) sapağında trafik akımına kapatılmıştı. Dolayısıyla buradan gelen araçlar sola dönerek çevreyolu bağlantı kavşağından Bağdat Caddesi’ne gitmek zorundaydı.
Zorlukla gelen araçları o noktada başka
bir sürpriz bekliyordu. Görevli trafik polisleri Bağdat Caddesi’ne gidişi kapatmış, U dönüşten araçların ya minibüs yoluna ya da
çevreyoluna çıkmasına izin veriyordu.
Bu işi yolun ortasına konulan bir çekici
yapıyor, bir iki görevlide durumu izliyordu.
Diğer taraflarda ise çok sayıda yaya veya motorize trafik görevlisi bekliyordu.
Ne üzücüdür ki, trafik akımını rahatlatmak veya kolaylaştırmak yolunda bir çaba
görülmüyordu. Emniyet teşkilatının asayiş
ve güvenlik dışındaki pek çok yetkileri diğer
sivil yönetim kuruluşlarına devredilmektedir. Acaba kentlerdeki trafik yönetiminin de
artık belediyelere bırakılmasının zamanı gelmedi mi diye sormak istiyorum.
Çünkü, statlardan caddelere kadar trafik
akımını etkileyen her türlü düzenleme belediyeler tarafından gerçekleştiriliyor.
Trafik yönetimini niçin belediyeler yapmasın? Çünkü, protokol eskort görevleri dışında olağanüstü günlerde bir trafik yönetimi hissedemiyoruz!..
TT.3_Layout 1 4.11.2016 20:15 Page 1
GÜNDEMİN İÇİNDEN
7 KASIM 2016
M.ŞEVKET
ERTURAN
GÖZLEM
Neden olmasın?
İ
İhracat %11 arttı
OSD’nin “2016 yılı 3. çeyrek otomotiv sanayii dış ticaret raporu”na
göre; 2016’nın 9 ayında otomotiv endüstrisi ihracatı artış gösterdi...
İSTANBUL-Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) tarafından hazırlanan “2016 3.
çeyrek otomotiv sanayii
dış ticaret raporu”na göre; 2016’nın 9 ayında Türkiye’nin toplam ihracatı %3
azalırken, otomotiv endüstrisinin ihracatı yüzde 11
artış gösterdi. Böylece otomotiv, toplam ihracat içerisinde yüzde 16.5’lik pay ile
ilk sırada kaldı. Aynı dönemde Türkiye’nin toplam
ihracatı %3, ithalatı ise %6
azaldı. Bu dönemde dış ticaret açığı 49 Milyar Dolar’dan 42 Milyar Dolar’a geriledi. GTİP 87 kapsamında
belirlenen otomotiv dış tica
ret verilerine göre ise ihracat geçen seneye göre %12
artarken, ithalat %2 azaldı.
Bu dönemde dış ticaret açığı %533 oranında azalarak,
1.4 Milyar Dolar fazla verdi. Otomobil ihracatı 2016’da, 2015 yılı Ocak-Eylül’e
göre %8, ithalat ise %3 art-
“Sahte Plaka”ya
8 yıla kadar hapis
Hükümet, KHK kapsamında aldığı kararlar ile “Sahte Plaka” ile yakalanan sürücüleri 8 yıla kadar da hapis cezasıyla cezalandırılacak...
ANKARA-Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmümde Kararname 29 Ekim 2016
tarihinde Resmi Gazete’de yayımladı. Yayımlanan kararların arasında araç sahiplerini ilgilendiren
önemli maddeler yer alıyor. Çıkarılan kararname ile bundan sonra
sürücüler araç plakalarında oynama yapamayacak. Araç ruhsatlarını ibraz edemeyen ve plakaları
belirlenen alan dışına takan sürücülere 92 TL. para cezası uygula-
nacak. Ayrıca, yönetmeliğe aykırı
ölçülerde plaka takan, ön görülen
sayıda plaka takmayan, plaka üzerinde oynama yaparak okunması
na engel olacak şekilde değişiklik
yapan sürücülere ise 412 TL. para
cezası verilecek. Bu sürücülerin 7
gün içinde plakasını düzeltmesi
istenecek. Bu süre içinde düzeltmeyenlere 844 TL. para cezası
uygulanacak ve araçları plaka düzeltilene kadar trafikten men edilecek. Aracını plakasız kullanan
sürülere ise bin 698 TL. ceza ya-
zılacak. Plakalar takılıncaya kadar
ise araç trafikten men edilecek.
Araçları sahte plaka ile kullandıkları tespit edilen sürücülere
ise 5 Bin TL. para cezası yazılacak. Sahta plaka kullanan sürücüler ayrıca, “Resmi Belgede Sahtecilik” suçunu işlediklerinden
dolayı 2 yıldan 5 yıla kadar hapis
cezasıyla da cezalandırılacak.
Sahta plakayı kullanan kamu
görevlileri ise 3 yıldan 8 yıla kadar
hapis cezası alacak ve indirim uygulanmayacak.
TÜBİTAK MAM
yoğun çalışıyor
Akıllı Hareketlilik Kümelenmesi’nin Kısa Vadeli Eylem Planları’nın belirlenmesi
amacıyla düzenlenen “Akıllı Hareketlilik Kümelenmesi 2. Toplantısı” yapıldı...
İSTANBUL-Akıllı Hareketlilik Kümelenmesi’nin 2. toplantısı İstanbul
Kozyatağı Hilton Hotel’de gerçekleştirildi. Toplantıda; Rinspeed firmasının kurucusu ve CEO’su Frank
Rinderknecht tarafından “Mobility of
Tomorrow” ve İSBAK A.Ş. Akıllı
Şehirler Koordinatörü Mustafa Eruyar tarafından “Akıllı Şehirlerde Akıl
lı Hareketlilik” konularında sunum
yapıldı. TÜBİTAK Akıllı Hareketlilik Kümelenmesi Koordinatörü Doç.
Dr. Nevin Taşaltın tarafından “Akıllı
Hareketlilik Kümelenmesi’nin Kısa
Vadeli Eylem Planları” paylaşıldı.
Toplantıya, konuyla ilgili 44 kuruluşun (firma, üniversite, araştırma merkezi, dernek, teknokent, teknopark, ticaret ve sanayi odası) temsilcileri ile
TÜBİTAK-MAM ve TÜBİTAK
BİLGEM’in temsilcileri katıldı.
tı. Bu dönemde otomobil
dış ticaret açığı %12 azalarak 1.4 Milyar Dolar’a indi.
Rapor, 2016 yılı ocakeylül döneminde GTİP bazında dış ticaret dengesi verileri içerisinde; dış ticaret
fazlası yaratan ilk 10 sektörün analizine bakıldığında,
87 GTİP’li “motorlu kara ta
şıtları, traktörler, bisikletler,
motosikletler ve diğer kara
taşıtları aksam, parça, aksesuarı” dış ticareti, dış ticaret
fazlası oluşturan altıncı sektör konumunda bulunuyor.
Türkiye toplam dış ticaretinde dış ticaret fazlası oluşturan ilk 10 sektör, dış ticaret fazlası yaratan tüm sektörler içerisinde %75 paya
sahip. Son 10 yıllık dış ticaret verilerine göre; otomotiv sektörü 2011-15 yılları
haricinde dış ticaret fazlası
verdi ve dış ticaret dengesi
ortalaması 1.5 Milyar Dolar
gerçekleşti. İhracat ithalat
karşılaması 1.18’e yükseldi.
LERİ teknolojinin üretim ilişkilerini yenilenmesini getirmesi ile
küresel oyuncular arasında bu gerekliliğe uygun, yeni bir parselasyonun
olup olmayacağı tartışılır olmuştu.
Özellikle, ABD ile Almanya arasında baş gösteren emisyon yanıltması
şeklinde dünya kamuoyuna yansıyan bu sorun hala sürüyor.
Aslında, yeni bin yıl küresel ısınmaya daha duyarlı ortaya çıkarılan
yeni teknolojilerle, fiili yapının ara
çıkışlar sunarak mı, yoksa eskinin
kontrollü revizyonlu devamı şeklinde mi sürdürüleceği sorusunu akıllara nakşettirmişti. Bu konuda oluşan gel-gitler hissedilmişti. Biz de
bunu görenlerden olarak gelişmeleri
sadece izlemeyle yetindik. Gidişattan, değişimin küresel revizyonlarla
eskilerce asağlanacağı emaresini kuv
vetli olasılık olarak gördük.
Nitekim böyle de oldu.
Global yapılanmaya dayalı eskinin yeniyle entegre yenilemelerini
izledik. Gelişmeler beklediğimiz gibi
sadece küresel reviyzonla nihayetlenmeye başladı. Buna dönük şekillendirilen yeni gelişen teknolojinin
nimetlerini doğrudan günlük yaşamımıza “İnsan yaşamını kolaylaştırıcı olarak” sunulmasından da herkes gibi biz de memnun kaldık. Zaten tek seçeneğimizde buydu!..
Bunlar olurken; sistem değişimi
gibi görülen revizyonlar, yeni üretim
ilişkileri, yeni parselasyonları gözler
önüne serdi. Bütün bu gelişmeler, gi
dişatın ve çağın, ulaşılan teknolojik
gelişimin getirdiği zorunlu dönüşümlerin bir gereği olduğu açık. Bu ara
dünya değişen teknoloji ile, küresel
sorun olan ısınmayı da elbette revizyon mantığı içerisinde ele aldı. Çünkü, küresel ısınma sermayenin birbirileriyle uyumunun da bir rol-modeliydi. Bu amaçla kamuoyuna sadece istenen duyuruldu.
İşte tam bu sırada, yani, teknolojilerin yarıştığı ortamda ulaşım konusu öne çıktı. Çünkü, toplu taşıma
ile karbon salınımının önleneceği,
bu yüzden de anlayışın bu noktaya
kaydırılması gerektiği belirttiğim
anlayışla da olsa ortaya konmuştu.
Bu beraberinde, yeni nesil üretimler
ve alternatif yakıt kullanımlı sistemlerin kurulmasını, ama daha çok da
tartışılır olmasını gerektirmişti.
Bugün, yeni nesil adı verilen ülkemizde gerçekleştirilen üretimler
ve ciddi üretim potansiyelimiz ile
sahaya sunduğumuz üretimlerle giderek iç piyasayı, ardından da dünya piyasalarında söz sahibi olmayı
sessiz sedasız başarıyoruz. Yıllar önce otomotiv endüstrimizin uluslararası yapıya entegre olmasının avantajıyla da bu yolda şansımız var.
Tepede iki unsurun birisi olan
Almanya, tekrar AB ile Avrupa Birleşik Devletler (ABD) çatısında güç
olmayı kurarak sisteme dahil olmaya hazırlanıp buna çalışırken, eski
sistemin belirleyicilerinden ve saha
düzenleyicisi ABD, bunu kendi usul
ve yöntemleriyle, Almanya’yı etkisiz
kılmayı da içinde barındıran ataklarla sahne alıyor.
Almanyanın başını çektiği yenilenmecilikte iş, istihdamda daralmayı da bereberinde getirir oldu.
Çünkü, iki ABD’nin “ŞirketDevlet Savaşı” dünyayı ve de istihdamı etkiler hale geldi.
Kulağa hoş gelen kaynakların verimli kullanılırken kontrollu yapılanmayla sisteme entegre bir verimliliğin ihdası anlayışı, çevre insan
ilişkisi ile küresel ısınmayı önleyicilik taşıyıcısına da yüklenerek alınan
yol ve oluşan ve oluşmakta olan algı,
şimdi tartışmaya açıldı.
Özellikle, ulaşım odaklı bir alternatif arayışları da bu yüzden, revaçta. Bu yüzden, teknoloji değişimi, personel istihdam sorunu olarak
ortaya çıkarılıyor.
Şimdilik bizi rahatsız etmeyen
bir gelişme için ciddi önlem almak
büyük devlet olama hedefimizin gerektirdiği bir durum elbette ama bu
hengamede, özellikle otomotiv sanayimiz ciddi biçimde gelişiyor.
Bu da yerimizi sağlamlaştıracak
bir güç olabiliriz demektir. Bunu, bu
geçişlerde doğru değerlendirmek
işin en temel şartı elbette.
Bunu da izlenen politikalar sonucunda göreceğiz.
TT.4_Layout 1 4.11.2016 20:15 Page 1
4
KENT VE YAŞAM
7 KASIM 2016
Hangi işlerde
gelecek var?
“ABD İşgücü İstatistikleri Bürosu”nun raporuna göre, teknolojik üretimler ve parekendecilik sektörlerinin makineleşmede
en yüksek potansiyele sahip meslekler olduğu açıklandı...
Kentler gelecekte
sorunlu büyüyecek
2050 yılına kadar dünya nüfusunun 9 Milyar’a çıkması, her üç kişiden
ikisinin mega kentlerde ciddi sorunlarla berabere yaşaması bekleniyor...
’nin tahminlerine göre
BM
dünya nüfusu 2050’ye
kadar 9 Milyar’a ulaşırken, üçte
ikisi mega kentlerde yaşayacak.
Bu nedenle mega kentler altyapı, uygun fiyatlı konut, su, sanitasyon, istihdam, sağlık hizmetleri ve ulaşım gibi talebin artacağı sorunlarla başa çıkmak zorunda kalacak. Şu anda bile bazı
ülkelerdeki hızlı kentleşme gecekondu bölgelerinin artmasına
yol açıyor. Bu durum daha şimdiden Afrika, Asya ve Güney
Amerika’da milyonlarca insanın
çoğunlukla içme suyu, sanitasyon ve iş imkanlarının olmadığı
kenar mahallelerde yaşamasını
getiriyor. Şu anda, sıfır enerjili
binalar yaşamımıza katılıyor ancak, yakın gelecekte nüfus yoğunluğu arttıkça yaşam alanları
ebatlarının küçülmek zorunda
kalacağı da biliniyor!..
İçme suyu ihtiyacını güvence altına almak için mega kentlerin genellikle, nehirler ve yeraltı su kaynaklarına yakın kurulması sağlanıyor. Hindistan’daki
birçok şehir genellikle su sıkıntısından muzdarip ve başka bölgelerden su getirmek zorunda.
Hızla artan mega kentlerin nüfus ihtiyacını hesaplı, güvenilir
ve sürdürülebilir şekilde karşılayabilmek geleceğin ödevlerinden biri olacağı görülüyor.
Mega kentleşme, özellikle,
gelişmekte olan ülkelerde sınırlı
olan doğal kaynaklar üzerinde
baskı yaratırken, yoksulluk çoğunlukla sağlıklı gıdaya erişimin
önündeki en büyük engeli oluşturacağı hesaplanıyor. Mesela,
günümüzde, Uganda’nın başkenti Kampala’daki kentsel tarım projesiyle aileler küçük arazilerinde kendi gıdalarını yetiştiriyor ve fazlasını satıyor ama
her ülkede bu gerçekleşmiyor.
Okul ve işe gitmek için iyi bir
ulaşım sistemine sahip olmak
vazgeçilmez bir ihtiyaç olarak
karşımızda duruyor. Fakat, öte
yandan, artan nüfus kent sakinleri ve şehir planlamacıları için
daha fazla trafik ve stres anlamına geliyor. Mesela, Kopenhag
2025’e kadar sıfır karbon şehir
olmak istiyor. Kentteki geniş bisiklet ağı, kent sakinlerini otomobil yerine bisiklet kullanmaya teşvik ediyor. Kolombiya’nın
başkenti Bogota trafik sorunu
ile 2000 yılından beri TransMilenio Metrobüs sistemiyle başa
çıkmaya çalışıyor. Çok kalabalık
olduğundan şikayet edilse de
günde 2 Milyon kişi Metrobüs
ile yolculuk ediyor. Bogota’nın
bir sonraki planı daha çevreci
bir ulaşım sağlamak. bunun için
de hibrit ve elektrikli otobüsleri
hayata geçirmeye duruyor.
Çöp ve atıklara çözüm üretmek bir şehrin temel görevlerinden biri. İsveç’te çöpler yakılarak enerji elde ediliyor ve evsel
atıkların sadece yüzde 1’i depolanıyor. San Francisco plastik
torbaları yasakladı, 2020’de de
atık oluşumunu sıfırlamak istiyor. Öte yandan, başka bir örnekte İngiltere’de çöpten üretilen enerji toplu taşıma araçları
için dönüştürülüyor.
Hava kirliliği mega kentler
için önemli bir sorun ve sağlığı
tehdit eder boyutlarda. Pekin,
Mexico City, Yeni Delhi yüksek
hava kirliliği ile bilinenlerden bazıları. Bu üç mega kentte de hava kirliliği ürkütücü boyutlara
ulaştı ve yetkililer otomobillerin
trafiğe çıkmasını yasaklayarak,
MAKİNELER yüzyıllardır insanların
istihdam ve iş geleceği konusunda belirleyici bir rol oynuyor. Geçen on yılda insanların yaptığı yüzlerce iş, çok
daha az maliyet ve hata ile onlar tarafından yapılabiliyor. Üstelik makineler bırakın sahneden çekilmeyi, her
geçen gün sektörlerdeki payını arttırıyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar
insan açısından pek de olumlu bir tablo ortaya koymuyor. Raporlar, çeşitli
sektörlerde hangi faaliyetlerin ne oranda makineleşebileceğini ortaya koymaktan hiç çekinmiyor. Mesela, 19
sektörde 7 iş faaliyetinin ne oranda teknik olarak makineleşme potansiyeline
sahip olduğu “ABD İşgücü İstatistikleri Bürosu”nun verilerinden yola
çıkılarak derlendi. Raporda, üretim ve
parekendecilik sektörlerinin makineleşmede en yüksek potansiyele sahip
olduğu da vurgulandı. Sağlık ile eğitim ise otomasyon açısından en zayıf
sektörler olarak gözüküyor. Yani, her
iki alanda çalışanların gelecekte önleri
açık. Finans ve inşaat ise orta düzeyde
potansiyel barındıran sektörler arasında yer aldı. Raporda 19 sektörde;
yönetim, uzmanlık, insanlarla etkileşim, öngörülemez fiziksel işler, veri
toplama, bilgi işlem, öngörülebilir fiziksel işler gibi 7 iş faaliyeti belirlendi.
halkın evde kalmaları çağrısı yaparak uyarıyor.
Meksico City'de sene başında otomobil yasağı uygulaması
konuldu ve kent sakinleri hafta
içi otomobillerini kullanamadı.
Ayrıca, karbon emisyonu azaltımına destek için ağaçlandırma
ve kentsel ulaşımın yeşillendirilmesi gibi tedbirler alındı.
Sera gazı emisyonlarının yüzde 70'i şehirlerden kaynaklanıyor. Kopenhag, Vancouver, Malmö ve daha birçok şehir emisyonu azaltma konusunda öncü.
Almanya'nın Freiburg Kenti’nde
de çeşitli önlemler alındı. Kent
güneş enerjisi, temiz ulaşım ve
geri dönüşüme önemli yatırım
yapıyor. Freiburg 2050'ye kadar
sıfır karbon şehir olmak istiyor.
Yeşil alanlar şehirler için hayati önem taşıyor. Dinlence imkanı sunmasının yanında ısıyı
da düşürüyor.
İşte, mega kent olmanın getirdikleri ve götürdüklerine örnekler daha şimdiden göz korku
tuyor. Peki, ya yarın dünya nüfusunun üçte ikisi mega kentlerde yaşamaya başlayınca nasıl bir görüntü ortaya çıkacak
işte, o henüz bilinmiyor. O yüzden de, WRI Türkiye gibi kurumlar geleceği şimdiden planlamanın peşinde ciddi bir mücadele
veriyor. Çünkü, birlikte yaşayıp,
birlikte hareket etmenin sorumluluğunu da birlikte almamız gerektiğini bilerek.
İNSANLA ETKİLEŞİM
Sektörler bazında yapılan bu iş
faaliyetlerinin ne oranda makineleşme
potansiyeli taşıdığı araştırıldı. İşte sektörler ve otomasyon ile ilgili öne çıkan
dikkat çekici veriler: Çevresel koşullardan bağımsız olan “Öngörülebilir
fiziksel iş faaliyetleri”nde tüm sektörlerde yüzde 78 oranında otomasyona geçilebileceği öngörülüyor. Ele
alınan 19 sektörün ortalamalarına göre
veri toplamada yüzde 69, bilgi işlemde ise 69 oranında makineleşme potansiyeli mevcut. En az makineleşme
şansı olan iş faaliyeti, yüzde 9 ile “Yönetim”. Çünkü, yönetim, insanlarla
etkileşim gerektiriyor ve makineler bu
konuda hâlâ insanlar kadar gelişmiş
değil. Rapora göre; sağlıkta ve eğitim
de otomasyon potansiyeli çok düşük.
Konaklama ve gıda sektörlerinde ise
öngörülebilir fiziksel işlerde otomasyonlaşma oranı yüzde 48; inşaatta ise
yüzde 41. 19 sektör içinde en yüksek
otomasyon potansiyele sahip kriter,
yüzde 51 ile tarım sektöründe.
SADECE TEKNOLOJİ
MEGA KENT SORUNLARI
YIL (%)
2000
2050
Yeşil alanlar
Eğitim
İstihdam
Su kirliliği
Hava kirliliği
Alt yapı sorunları
Göç sorunu
İşsizlik
Kent temizliği
Asayiş ve can güvenliği
Trafik ve ulaşım
Çevre kirliliği
Sağlık hizmetleri
Plansız yapılaşma
Hayat pahalılığı
Kanalizasyon
Nüfus artışı
4.3
4.9
8.2
8.2
5.8
6.3
5.1
8.9
6.5
7.1
9.5
5.3
3.9
6.4
7.1
2.1
3.8
150
125
118
110
100
98
95
90
88
88
78
72
70
70
65
65
45
■ OLUMSUZLAR...
■ OLUMLULAR...
1. Mega kentlerde nüfus artacak.
2. Kirlilik ile birlikte hava tabakası
kalınlaşacak, akciğer rahatsızlığı ve
solunum sıkıntıları çoğalacak.
3. Su kaynaklarına ulaşmak her zamankinden zor olacak.
4. Birçok hayvan türü yok olacak.
6. Yağmur ormanları azalıp, hava
kirliliği artacak.
7. Süper mikroplar, her yıl 10 Milyon insanı öldürebilecek.
8. Hastalıklar çok kolay yayılacak.
9. Bunama oranı üç katına çıkacak.
10. Kasırgalar daha şiddetli olacak.
11. Dünya genelinde seller artacak.
12. Büyük ölçekli elektrik kesilecek.
13. Özel hayatın gizliliği olmayacak.
14. Siber saldırılar hasar verecek.
15. Fosil Yakıt’lar oldukça pahalıya
satın alınacak.
1. Bebek ölüm oranları düşecek.
2. Birçok hastalığın çaresi bulunacak ve tedavi edilecek.
3. Beyinlerimiz bilgisayarlaşacak.
4. Fakir ülke kalmayacak.
5. Yapay zeka ve robotlar insan yaşamını kolaylaştıracak.
6. Yenilenebilir enerji kullanımı çok
daha fazla artacak.
7. Daha konforlu ve güvenli toplu
ulaşım imkanı olacak.
8. Daha eşit toplum.
9. Okuma-Yazma oranı artacak.
10. Daha az savaş çıkacak.
11. Her yerde teknoloji olacak.
12. Yapay organlar üretilecek, 3D
uzuvlar takılabilecek.
13. Çocuk yapmak kolaylaşacak.
14. Süper insanlar oluşturulacak.
15. Her dil konuşulabilecek.
Uzmanlar iş ve yaşam koşullarımızdaki tüm değişimi şekillendirecek
teknolojik belirleyiciler arasında büyük veri, bulut bilişimi, nesnelerin interneti (IoT) 3 boyutlu baskı, sanal ger
çeklik, arttırılmış gerçeklik, giyilebilir
teknoloji, hologram teknolojisi, insansız araçlar, kısa kod uygulamalarını
sayıyor. Geleceğin mesleklerinin bu
teknolojilere göre şekilleneceği belirterek şunları söylüyorlar: Şu an mobilizasyon ve dijitalleşme çağı içindeyiz. 5-10 yıl içinde robot, yapay zeka
ve yenilenebilir enerji çağlarına geçmiş olacağız. Bugün var olan mesleklerin bazıları tamamen yok olacak,
kalanların hepsi çok önemli değişiklikler geçirecek. Örneğin muhasebecilık, çağrı merkezi elemanı, peraken
de satış asistanı, emlakçılık, sekreterlik bunlar arasında sayılabilir. 201718'de tüm internet trafiğinin yüzde
90'ı video olacağı için videolaştırma
alanıyla ilgili tüm işler çok önem kazanacak. Bu da, bu iş alanını büyütecek. Sosyal medya, dijital pazarlama,
dijital reklamcılık, dijital iletişim kısacası dijital her şey kazandıracak.
VERİ ANALİSTLERİ
Yapay zeka analiz görevini tama-
men üstlenene kadar her sektörde büyük veri analistleri vazgeçilmez olacak. Büyük veri yığınları içerisinden
gelecekle ilgili tahminde bulunabilmemizi sağlayabilecek bağıntıların
bilgisayar programı kullanarak aranması anlamına gelen veri madenciliği
içinse gelecek parlak. STEAM alanları (Fen bilimleri, teknoloji, mühendislik, sanat ve matematik) temel bilimler arasına girecek. Her meslek uzmanı bunları iyi derecede anlar hale
gelecek. Yani; mühendis sanatçılar,
teknolojist matematikçiler, sanatçı
bilim insanları gibi yeni karma meslekler ortaya çıkacak. Mühendislik gelecekte de önemini koruyacak. Özellik
le uçak, uzay, genetik, biyokimya, na
no teknoloji, robot, çevre, doğa, iklim,
materyal, hologram ile ilgili mühendislikler ön plana çıkacak. Teknoloji
ile iç içe geçmiş yeni nesil hukukçular, regülatörler, denetçiler olacak. Ya
kın gelecekte, analistlik, görsel-metinsel editörlük, kurguculuk, küratörlük
de yıldızı parlayacak işler arasında.
ROBOT PATRONLAR
RoboBoss'lar (Robot Patronlar)
oluşacak. İnsanlar robotlarla çalışmaya, yaşamaya alışacak. Robot-insan
karmasının yapacağı iş süreç ve modellerinin tasarımcıları, koordinatörleri epey revaçta olacak. Giyilebilir
teknolojiler nedeniyle tekstil, moda,
deterjan, perakende, pazarlama, satış
ve kimyasallarla ilgili sektörlerde çalışanlar, nano, genetik, kimya, biyoloji
gibi teknolojilerden anlayan tasarımcılara, mühendislere dönüşecek.
YARATICILIK ÖNDE
Albright Stonebridge Group Baş
Danışmanı Hakan Akbaş: “Gelecekte
yönetimsel, düşünsel ve uzmanlık gerektiren meslekler revaçta olacak. Yaratıcılık, organizasyon becerisi, diploması gibi yetkinlikler önem kazanacak. Sağlık, eğitim, hukuk gibi sektörler öne çıkacak” diyor.
GELECEK YAZILIMDA
Bosch Türkiye ve Orta Doğu Başkanı Steven Young: Bana göre, geleceğin trend mesleklerinden biri; Yazı
lım Mühendisliği. Yaşamın her alanında otomasyonu görüyoruz. Kas gü
cü kullanımı azalacak, insanın karar
verme yetisi daha fazla kullanılacak.
Her an değişime, öğrenmeye açık, ken
di kendine organize olan takımlar ve
takım arkadaşlarına ihtiyaç artacak
ANA DİSİPLİNLER
Toyota Otomotiv Türkiye G.M.
ve CEO'su Hiroshi Kato: “Ana disiplinler ve temel mühendislik bilimleri
her zaman revaçta olacak. Mekatronik, otomotiv, biyomedikal alanlarından türetilecek uzmanlık alanları gele
cekte önem kazanacak. Mobilite ve
insan hayatını kolaylaştırıcı unsurlara
odaklı alanlar yükselişe geçme potansiyeline sahip. Örneğin, insansız araçları veya enerji verimliliğini öne çıka
ran ulaşım teknolojileri gibi” diyor.
ENERJİ YÖNETİMİ
Schneider Elektrik Türkiye İK
Müdür Yardımcısı Ayşe Özdemir:
“Geleceğin meslekleri dendiğinde yazılım, teknoloji, enerji yönetimi ve çözümleri gibi alanlar ön plana çıkıyor.
Daha çok akıl gücü, yaratıcılık gerektiren, görsel ve tasarım yetkinlikleri
olan bireylerin bunları kullanabileceği
alanlar yükselişe geçecek” diyor.
Yani, uzun lafın kısası; gelecekteki neredeyse tüm meslekler teknoloji tabanlı ve insanın ikinci el yaşayacağı bir ortamda gerçekleşecek.
Nasıl kabulleneceğiz bakalım!..
TT.5_Layout 1 4.11.2016 20:16 Page 1
5
KENT VE ULAŞIM
7 KASIM 2016
Serdar Görgüç
OKTAY
KIRLANGIÇ
KIRIKKALE
Kış lastiği zamanı
Y
Otokar ilkelerinden
asla taviz vermez
Otokar, kurumsal sürdürülebilirlik performansı ile 43 şirketten oluşan
BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde 21. sıradaki yerini bu yıl da korudu...
İSTANBUL-Otokar, 2. kez Borsa
İstanbul (BIST) Sürdürülebilirlik
Endeksi’nde yer almaya hak kazandı ve 43 şirketten oluşan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’n de yer alan
tek otobüs üreticisi de oldu. Kasım
2016-Ekim 2017 döneminde endekste yer alacak şirketin sürdürülebilirlik konusunda yürüttüğü çalışmalar, Borsa İstanbul’un belirlediği
“Endeks Seçim Kriterleri” kapsamında değerlendirilmeye tabi tutuldu. Ekonomik, çevresel ve sosyal faktörleri kurumsal yönetim ilkeleriyle birleştirerek uzun vadeli
değer yaratmayı amaçlayan Otokar,
yaptığı çalışmalarla BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde 21. sırada yer
aldı. Otokar’ın Sürdürülebilirlik Ra
poru, kapsam ve bağlayıcılık unsurlarının belirlenmesi, içerik yapısının oluşturulması, performans verilerinin hesaplanması açısından, dün-
yanın en saygın raporlama girişimlerinden olan Küresel Raporlama
Girişimi’nin (GRI) Sürdürülebilirlik Raporlama İlkeleri doğrultusunda hazırlandı ve düzenli olarak
güncellenen GRI İlkeleri'nin son
versiyonu olan G4 onayı aldı.
Otokar Genel Müdürü Serdar
Görgüç, Otokar’ın Koç Holding’in
2006 yılında tüm Topluluk şirketleri adına imzaladığı BM Küresel
İlkeler Sözleşmesi prensiplerini benimsediğini ve aktif destek verdiğini belirterek, “Otokar olarak,
bir yandan istikrarlı büyümeyi
sürdürürken bir yandan da gelecek nesillere daha yaşanabilir bir
dünya bırakmak üzere çalışıyoruz. Tüm süreçlerimizi hesap verebilirlik, şeffaflık ve sorumluluk
kavramlarıyla yönetiyoruz. Faaliyetlerimizi gerçekleştirirken insana ve topluma yakın, çevreyle
Konyalı sanayiciler
Otokar ile buluştu
Otokar, 31 Ekim-1 Kasım tarihlerinde, Konya Sanayi Odası’nda
düzenlenen çalıştayda Konya’daki sanayicilerle bir araya geldi...
Ali Rıza Alptekin
KONYA-31 Ekim Pazartesi günü
Konya Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Şen ile
görüşen Otokar Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Alptekin liderliğindeki Otokar yetkilileri daha sonra
Konyalı sanayicilerle bir araya geldi.
Otokar’ı anlatan bir sunum yaparak firmanın faaliyetleri, satınalma
süreçleri ve tedarikçi olma koşulları
hakkında bilgiler veren Otokar yetkilileri, toplantıyı takiben Konya’daki
27 sanayi firmasıyla ikili görüşmeler
gerçekleştirdi. Potansiyel işbirliklerinin konuşulduğu görüşmeler oldukça
verimli geçti. Otokar yetkilileri aynı
günün akşamı Konya Sanayi Odası
aylık olağan meclis toplantısına da
katıldı. Konya Sanayi Odası Meclis
Başkanvekili Sevda Kayhan Yılmaz
başkanlığında gerçekleştirilen top-
lantıya AK Parti Konya Milletvekili,
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, Konya
Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başka
nı Memiş Kütükçü’nün yanısıra Konya’nın önemli sanayiicileri katıldı.
Meclis toplantısında söz alarak
çalıştayla ilgili konuşan Otokar Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Alptekin şunları söyledi, “Türkiye’nin
öncü otomotiv firmalarından olan
Otokar, oldukça geniş bir tedarik
havuzuna sahip. 2015 yılında toplam 1.124 tedarikçiden 950 Milyon
TL.’nin üzerinde tedarik harcaması gerçekleştirdik. Yerli tedarik
konusu ise bizim için çok önemli;
geçtiğimiz yıl tedarik harcamamızın yüzde 60’a yakınını yerli yan
sanayiciler oluşturdu. Konya Sanayi Odası’na bize böyle bir imkan
verip toplantılarına davet ettikleri
için öncelikle teşekkür ediyorum.
Konya Sanayi Odası’nın, ne kadar
faal olduğunu ve başarılı faaliyetler gerçekleştirdiğini gördük. Ortak düzenlediğimiz çalıştayda Konya’daki yan sanayi firmaları ile
buluşup görüşmeler yapma fırsatımız oldu. Otokar olarak, teknolojik gelişime, insan kaynaklarına
yatırım yapan, çevre ve insan sağlığına saygılı tedarikçileri daha çok
tercih edip mevcut tedarikçilerimizin bu konulardaki gelişimini destekliyoruz. Kaliteli ürünü, zamanında, rekabetçi şartlarda sağlayan tedarikçilerle çalışıyoruz. Kendi konusunda uzmanlaşmak için
araştırma ve geliştirmeye önem veren, çevre ve iş güvenliği konusunda ulusal ve uluslararası standartlara uygun, çağdaş yönetim
anlayışına sahip firmalar ile ilişkiler kuruyoruz. Konya'da çalıştığımız yan sanayi firmaları var; ama
bu sayıyı artırmak istiyoruz. Konya’da işbirliği için büyük potansiyel olduğuna inanıyorum. Önümüzdeki dönemlerde Konyalı firmalarla daha fazla çalışmayı arzuluyoruz.”
Görüşmelerin ardından, 1 Kasım
Salı günü 7 firmanın tesislerini gezen
Otokar yetkilileri, önümüzdeki dönemde çalışılabilecek firmalar ile görüşmelere başladı.
dost, evrensel iş etiği ilkelerine
sıkı sıkıya bağlı olarak hareket
ediyoruz” dedi.
ENERJİ TÜKETİMİ
Otokar’ın geçen yıl BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dahil olduğuna işaret eden Serdar Görgüç,
sürdürülebilirlik programının ana
paydaşlarından biri olan çevreyle
dost ürün ve üretim süreçleri geliştirme çalışmaları bakımından birçok çalışmaya imza attıklarını belirtti. Görgüç, “Etik kurallarımız,
çevre, insan ve topluma verdiğimiz önem ve kurumsal yönetim
ilkelerimiz ile değerlerimizden
ödün vermeden, kaynaklarımızı
daha verimli kullanmak üzere
çalışmalar yürüttük. Gerçekleştirdiğimiz verimlilik ve optimizasyon sayesinde, toplam 5.550
GJ enerji ve 492 Ton CO2e sera
gazı emisyonu tasarrufu sağlarken, geri kazanım çalışmalarımız
la 149 bin 735 metrekeküp suyu
üretim süreçlerinde yeniden kullandık. Böylelikle tasarruf değerlerimizi geçmiş yılın üzerine çıkarmayı başardık” açıklamasını
yaptı. Otokar, üretim süreçlerinden
doğan sera gazı emisyonlarının azaltılması ve ürettiği araçların tüketiminden kaynaklanan çevresel etkilerin düşürülmesi adına Ar-Ge çalışmalarını geliştirmeye devam etti.
2015 yılında 46.5 Milyon TL.’nin üzerinde Ar-Ge harcaması gerçekleştiren Otokar’ın son 10 yıldaki
Ar-Ge harcamaları 310 Milyon TL.’ye ulaştı. Çalışanların mesleki ve
kişisel gelişimlerini desteklerken de
iş sağlığı ve güvenliği alanında sıfır
iş kazası hedefine ulaşmak için iş
sağlığı ve güvenliği eğitimlerini gerçekleştirip, personeli bilgilendirdi.
AKLAŞIK yılın yarısı “KIŞ” şartlarında
geçen yurdumuzda, Karayolunda seyreden sürücülerimiz için, “KIŞ LASTİKLERİ”nin önemi tartışılmaz. Mevsim değişimine
göre lastiklerin kış ve yaz olarak yılda iki defa
değiştirilerek kullanılması kanun gereği zorunludur. Dolayısıyla (01 Kasım-31 Nisan)
tarihleri arasında ilgili trafik birimlerince
tüm araçların “KIŞ LASTİĞİ” kullanımı denetlenmektedir. Bu tarihlerin başlama ve bitiş aralığını tespit yetkisi, her ilin Valiliğince
belirlenmektedir. Yurdumuzun genel kış şart
larına yönelik, karayoluyla seyahat edecek
sürücülerimizin bulundukları il hudutları
dışına seyahatleri söz konusu olduğunda, ge
rek güzergâh üzerindeki il / iller, gerekse gidilen o ilgili il hudutlarında uygulanan karar
geçerli olacağından dolayı, kendi bulundukları ile göre hareketleri halinde, kanunen
suçlu duruma düşmeleri söz konusudur.
“KIŞ LASTİĞİ” özelliği itibariyle, “7°
C”nin altında sertleşmez, yumuşak kalır ve
-30° C soğuğa dayanıklıdır. Bundan dolayı
kuru ya da karlı-buzlu zeminlerde tutunmayı artırır. Aynı zamanda, diş profili de
farklıdır. Dolayısıyla fren ve tutunma kabiliyeti yüksek, çekiş özelliği fazladır. “KIŞ LASTİĞİ”nin diş derinliği, standart lastiklere
göre daha fazla olup, 4 mm’nin altına indiğinde ise, lastiğin değiştirilmesi icap eder.
Halk arasında “Kar Lastiği” olarak ta yanlış
şekilde isimlendirilen “KIŞ LASTİĞİ”nin
yalnız karlı zeminde kullanılıp, zincire gerek
duyulmayacağı düşüncesi de yanlıştır!
“KIŞ LASTİĞİ”nin yan tarafında, kırık
üçgenin içindeki (kar tanesi) gibi sembolü
olup, tekerleklerin dördüne birden takılıp,
hava ve yol şartlarına göre gerekirse zincir de
takılabilir. Bu durumda ise, 4 lastiğe de zincir
takılmalıdır. Dört mevsim ismiyle anılan (M
+ S) lastikleri; (M = Mud = Çamur + S =
Snow = Kar), “KIŞ LASTİĞİ”ndeki kar tanesi sembolü yoksa kış lastiği değildir ve kullanılamaz. Sadece (M + S) ibareli lastiklerin,
kış lastiği kadar güvenli sürüş ve yeterli tutunmayı sağlaması söz konusu değildir.
Laboratuar test değerleri: Kar üzerinde
50 km/h hızda fren testi durma mesafesi; kış
lastiği ile 35 m., yaz lastiği ile 43 m. ölçülmüştür. Buz üzerinde 30 km/h hızda fren testi
durma mesafesi; kış lastiği ile 57 m., yaz lastiği ile 68 m. ölçülmüş bulunuyor. Hayat ile
ölüm arasındaki mesafede, yaz lastiğiyle kış
lastiğinin farkı kendini göstermektedir.
TT.6_Layout 1 4.11.2016 21:39 Page 1
6
SEKTÖRDEN YANSIMALAR
7 KASIM 2016
TRAFİK KAZALARININ ACI BİLANÇOSU
9 ayda 2.712 insan
hayatını kaybetti
Türkiye genelinde 2016’nın ilk 9 ayında meydana gelen 307 Bin 608 trafik kazasında, 2 bin 712 kişi hayatını kaybederken, 234 bin 458 kişi de yaralandı...
ANKARA-Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2016
yılının 9 aylık döneminde 241
bin 661’i yerleşim alanında, 65
bin 947’si yerleşim alanı dışında olmak üzere 307 Bin 608
trafik kazası meydana geldi.
Bu kazaların 2 bin 222’si ölüm,
137 bin 554’ü yaralanma, 167
bin 832’si ise maddi hasarla
sonuçlandı. Kazalarda, toplamda 2 bin 712 kişi hayatını
kaybetti ve 234 bin 458 kişi de
yaralandığı belirlendi.
Kazalarda en çok 41 bin
143’ü yandan çarpma, 24 bin
261 yayaya çarpma, 20 bin
624’ü yoldan çıkma, 14 bin
721’i arkadan çarpma ve 14
bin 556’sı takla atma şeklinde
gerçekleşti. Ölümlü veya yaralanmalı kazaların 67 bin 93’üne tek, 64 bin 925’ine iki ve 7
bin 758’ine ise çok fazla sayıda araç karıştı. Ölümle ya da
yaralanmayla sonuçlanan kazalar, en fazla sürücü, yaya,
yol ve yolcu kusuru nedeniyle
meydana geldi.
Sürücü kusurları arasında,
araç hızını yol, hava ve trafiğin
gerektirdiği şartlara uydurmama, kavşak, geçiş önceliğine
uymamak ve manevraları düzenleyen genel şartlara uymamak yer aldı.
İSTANBUL KAZA LİDERİ
İlk 9 aylık dönemde en çok
ölümlü ya da yaralanmalı kaza
İstanbul’da yaşandı. İstanbul-
’da 11 bin 545 ölümlü ya da yaralanmalı kaza meydana geldi.
Sıralamada İstanbul’u 9 bin 9
ile Ankara, 8 bin 333 kaza ile
İzmir takip etti. 59 kişinin öldüğü İstanbul’daki kazalardan
16 bin 639 kişi de yaralı olarak
kurtuldu. Ankara’da, 82 kişi hayatını kaybetti, 14 bin 747 kişi
yaralandı. İzmir’de ise 87 kişi
öldü, 11 bin 791 kişi yaralandı.
2016’nın ilk 9 ayın en az trafik
kazası yaşanandı. Tunceli’de
bu dönemde 75 kaza mey-
dana geldi. Kazalarda, 3 kişi
ölürken, 148 kişi de yaralandı.
BOL CEZALI TRAFİK
Sürücü, yolcu ve yaya ile
araç plakalarına trafik kurallarına uymadığı gerekçesiyle 10
milyon 462 bin 473 ceza kesildi. Kesilen cezaların 5 bin
442’si yayalara, 4 bin 397’si
yolculara, 2 milyon 92 bin
409’u sürücülere, 8 milyon
360 bin 225’i araç plakalarına
uygulandı. Trafik kurallarına
uymayan yaya, yolcu, sürücü
ve araç plakalarına kesilen ceza tutarı, 2 milyar 515 milyon
634 bin 874 lira oldu.
Polis ekiplerince yapılan
uygulamalarda, 75 bin 304 sürücünün alkollü araç kullandığı tespit edildi. 100 ceza puanını dolduran sürücü sayısı 5
bin 273 olurken, 241 sürücü
de 5 kez hız limitini aştı. Ayrıca, 663 bin 382 araç çeşitli nedenlerle trafikten men edildi.
İzmir Metrosu
İsrail’e açılıyor
Manisa e-Otobüste
sona doğru geldi
MANİSA-Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, ihale
aşamasına gelen elektrikli otobüslerle ilgili toplantı yaptı. Manisa’nın
ulaşımında büyük dönüşüme başlayan Manisa Büyükşehir Belediyesi, elektrikli otobüs projesiyle de
dönüşüme devam ediyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi’nin
ulaşımdan sorumlu bürokratları Ma-
nisa Büyükşehir Belediye Başkanı
Cengiz Ergün’e gelinen aşamalar
hakkında bilgi verdi. Başkan Cengiz Ergün başkanlığında başlayan
toplantıda Genel Sekreter Yardımcısı Yılmaz Gençoğlu, Ulaşım Daire Başkanı Fevzi Demir, Manulaş
A.Ş Genel Müdürü Mehmet Oluk
lu, şube müdürleri, görevli personel
ve firma yetkilileri katıldı.
Konsey talip etti
Samulaş uyguladı
SAMSUN-Samsun Büyükşehir Be
lediyesi Samulaş A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Gürkan, Samulaş
A.Ş. Operasyon Müdürü Sevilay
Germi Telci, Samulaş A.Ş. Mali İş
ler Müdürü Ela Alok, Samulaş A.Ş.
Arge ve İnovasyon biriminden Ci
han Pehlevan, OMÜ Öğrenci Konsey Başkanı Ali Sarıalioğlu ve Fakültelerin Öğrenci Temsilcileri ve
Topluluk Başkanlarından 3 öğrenci
katıldı. Toplantı ile ilgili basına bilgi
veren Samsun Büyükşehir Belediyesi Samulaş A.Ş. Yönetim Kurulu
Kadir Gürkan “Ekibimiz ile 19 Ma
yıs Üniversitesi Öğrenci Konseyi
arasında sürdürülen çalışmalar so
nuç veriyor ve alınan kararlar birer
birer uygulanıyor. Konsey üyelerimizin taleplerini bir bir değerlendirdik ve ilk etapta 19 Mayıs
Üniversitesi kampüs içerisinde
Yaşam Merkezinde Samkart Yükleme ve Satış Cihazını hizmete
aldık. Ayrıca yine öğrencilerin ihtiyaç duyduğu R11 ve E1 Otobüsleri
durakla rının montajını tamamlayarak kapalı duraklarımızı hizmete
sunduk. Yine öğrenci konseyinden
gelen talep doğrultusunda Üniversite İstasyonunda 1 adet olan Ücret İade Cihazının sayısını 6’ya
Samkart Yükleme ve Satış Cihazı
sayısını 3’den 5’e çıkardık. Samulaş’ın öğrenciler ile diyaloğunun
daima devam edecek” dedi.
DÖNÜM NOKTASI
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Dr.Sırrı Aydoğan, yabancı işadamlarını
ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirtti. Aydoğan, İsrail
Başkonsolosu Shai Cohen’in
geçtiğimiz Ağustos ayında Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
nı dili konuşanlar değil, aynı
duyguları paylaşanlar anlaşabilir’ der. Bizler de aynı duyguları paylaşıyoruz. Umarım
birlikte dostça ve barışça iş
yapma imkanımız olur” dedi.
CİDDİ İŞBİRLİĞİ
İzmir’in raylı toplu ulaşım
sistemlerindeki hızlı gelişmenin
etkileyici olduğunu belirten Kavim Yönetim Kurulu Başkanı
Zeev Horen, İzmir ile Tel Aviv
‘in kardeş kent olduğunu hatırlatarak, “Şimdi ise kız kardeşliğin yanında, bu kentin erkek
kardeşi de olmak istiyoruz.
İzmir Metro A.Ş. ile görüşmelerimiz sürüyor. Misafirperverliklerinin yanısıra, çok pro
fosyonel bir ekip. Sizin de ona
yınız olursa, İzmir ile işbirliği
yapmayı çok isteriz. Bu her
ikimiz için de iyi olur” dedi.
Can Cansu
Kocaoğlu’nu ziyaret ettiğini hatırlatarak, “Sayın Başkonsolos,
Tel Aviv’de metro çalışması
yapıldığı bilgisini vererek bu
konuda İzmir’in deneyimlerinden yararlanmak istediklerini belirtmişti. Başkan Koca
oğlu da, Başkonsolos’a İzmir
‘deki raylı sistem yatırımları
hakkında bilgi vermiş ve met
ro işletmesi konusundaki deneyimlerini Tel Aviv’deki pro
je için işbirliği ile aktarabileceklerini ifade etmişti” dedi.
İzmir’in dünyanın en güzel ve
hoşgörülü kentlerinden biri olduğunun altını çizen Aydoğan,
“Bu kentte, birı sokakta cami,
kiliseye ve havraya rastlamak
mümkündür. İzmir’de geniş
bir Musevi cemaati var. Biz
Türkler ile İsrailliler birbirimize oldukça benzeriz. Ünlü
düşünce adamı Mevlana, ‘Ay-
Şinasi Ekincioğlu
Zeev Horen ile Lesico şirketinin
yetkilileri Leshman Reuvem Ya
riv ve Gabriel Levy, kente gelerek İzmir Metro A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı Gül Şener, Ge
nel Müdür Sönmez Alev ve di
ğer yöneticilerle yaptıkları toplantılar sonrasında, İzmir Metrosu ile İZBAN’a ait işletme ve
tesislerde incelemelerde bulundu. Heyet, daha sonra İzmir
Büyükşehir Belediye Başkan
Vekili Dr. Sırrı Aydoğan’ı makamında ziyaret etti.
Aydın Yumrukçal
İZMİR-Raylı sistem toplu ulaşım hizmetinde, kalite ve memnuniyet standartlarını en üst seviyelerde sağlayan İzmir Metrosu, uluslararası arenada boy
göstermeye hazırlanıyor. İsrail‘den gelen talep üzerine, TelAviv kentinde aşamalı olarak hizmete girecek olan 34 istasyonlu,
toplam 24 km.’lik metro hattının işletimi için kolları sıvayan
İzmir Metro A.Ş., konuyla ilgili
ziyarette bulunan İsrail heyetiyle yoğun bir temas trafiği başlattı. İsrail’in önde gelen toplu
ulaşım şirketi Kavim ve Lesico,
Tel Aviv’de açılacak yeni metro
hattının işletme hizmetini birlikte yürütmek için İzmir Metro
A.Ş.’ye teklifte bulundu.
İlk kez Berlin’de başlayan
görüşmeler, geçtiğimiz günlerde İzmir’de devam etti. Kavim
şirketi Yönetim Kurulu Başkanı
Eren Gündüz
İsrailli’ler, 34 istasyonlu yeni Tel Aviv Metro Hattı’nın işletimini,
İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden Metro A.Ş.’ye önerdi...
MAN’da
yeni
atamalar
MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş.’de gerçekleşen şirket içi atamalar kapsamında
Otobüs ve İkinci El Satış Grup
Müdürlüğü görevini yürüten D.
Eren Gündüz, MAN Truck &
Bus Güney Afrika Cumhuriyeti
Kamyon Satış Grup Müdürlüğü’ne, Otobüs Satış Grup Müdürlüğü’ne Satış Sonrası Hiz
metler Grup Müdürlüğü görevini yürüten Can Cansu, İstanbul ve Konya Şubeler Grup
Müdürü Hüseyin Aydın Yumrukçal da, İkinci El Satış Grup
Müdürlüğü’ne, Satış Sonrası
Hizmetler Grup Müdürlüğü gö
revini ise Marmara Bölgesi Sa
tış Sonrası Hizmetler Müdürü
Şinasi Ekincioğlu üstlendi. Atamaları yapılan Gündüz, Cansu, Yumrukçal ve Ekincioğlu 1
Kasım’da göreve başladı.
Çin’de milyonlarca
kişiye ulaşım yasağı!
Parkometreler
kiraya çıkarıldı
ÇİN-Çin Komünist Partisi’nin resmi yayın organlarından Global Times Gazetesi, Ulusal Kalkınma ve Reform Kurulu’nun kredi notu düşük olduğu
için 4.9 Milyon kişinin uçağa, 1.6 milyon kişinin de trene binmesini yasakladığını yazdı. Kurulun Başkan Yardımcısı Lien Veyliang, Çin'in her gerçek
ve tüzel kişiye kredi kodu vererek ülkenin sosyal kredi sistemini iyileştirdiğini belirtti. Lien, uygulanan katı ceza sistemi sayesinde kredisini ödemeyen 400 Bin’den fazla kişinin borçlarını ödediğini açıkladı.
MALATYA-Malatya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım ve Toplu Taşıma A.Ş.
(MOTAŞ) tarafından il merkezindeki Parkometre Uygulaması kiraya çıkartıldı. MOTAŞ tarafından verilen ilana göre; Malatya merkez sınırları
içerisinde çeşitli cadde ve sokaklarda parkmetre uygulaması yapılması
işletmesinin belirli süreli olarak kiralanacağı kaydedildi. Konuya ilişkin açıklama da, Parkometre Uygulaması’nın 3 yıl süreyle kiraya verileceği ve 3
yıllık muhammen bedelin ise toplamda 500 Bin TL. olduğu aktarıldı.
Sürücü cezaları
göz korkutuyor
ÇERKEZKÖY-Çerkezköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Trafik Denetleme Büro Amirliği tarafından 1
Ocak-26 Ekim tarihleri arasındaki
denetimlerde 11 bin 589 araç ve
sürücü kontrol edilirken, toplamda
1 milyon 32 bin 802 TL. para cezası uygulandı. Yapılan trafik kontrollerinde 449 araç çeşitli nedenler
den dolayı trafikten men edildi. 1
Ocak-26 Ekim tarihleri arasında
abart egzoz kullanmaktan 124 sürücüye 24 bin 676 TL, çevreyi rahatsız edici, yüksek sesle müzik
dinleme maddelerinden 221 sürü-
cüye 20 bin 332 TL, muayenesiz
araç kullanmaktan 553 sürücüye
50 bin 876 TL, sigortasız olan kullanılan 187 araca 17 bin 204 TL,
sürücü belgesiz araç kullanmaktan
246 sürücüye 417 bin 708 TL, yetersiz belge ile araç kullanmaktan
53 sürücüye 37 bin 100 TL, sürücü
belgesi almaya hak kazanan fakat
sürücü belgesini almadan araç kullanan 24 sürücüye 20 bin 256 TL
ve kırmızı ışık kuralına uymayan
135 sürücüye 26 bin 686 TL para
cezası kesildi. Emniyetten denetimlerin sürdürüleceği açıklandı.
Elazığ’da yol haritası
yeniden belirlendi
ELAZIĞ-Elazığ Belediyesi’nin hazırladığı Şehir İçi Ulaşım Ana Planı
kapsamında ele alınan Toplu Taşıma Sistemi Rehabilitasyon Projesi’ne ilişkin yol haritası belirlendi.
Bununla ilgili Belediye Başkanı
Mücahit Yanılmaz, Şoförler Odası
Başkanı Şevket Toraman, Halk
Otobüsleri Derneği Başkanı Mehmet Tosun, minibüs durak başkanları ve şehir içi minibüs hat sahip
leriyle bir araya geldi. Vatandaşların şehir içi ulaşım hizmetlerinden
daha konforlu, güvenilir ve rahat
yararlanmalarını sağlamaya yönelik hazırlanan Toplu Taşıma Sistemi
Rehabilitasyon Projesine ilişkin
uzun süreçli bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Yanılmaz, "Bu doğrultuda yaptığımız
çalışmalarla nerelere yeni hatların
eklenmesi gerektiği, hangi hatlarda
ne kadar yolcu taşındığına dair
saha çalışmaları gerçekleştirdik.
Hedefimiz huzurlu, konforlu ve güvenli ulaşım hizmetini temin etmektir. Herşey daha huzurlu ve güvenli
bir ulaşım için” diye konuştu.
TT.7_Layout 1 4.11.2016 20:18 Page 1
İmtiyaz Sahibi-Sorumlu Yaziişleri Müdürü: M. Şevket ERTURAN
Mali Müşavir
Teknoloji Editörü
: Ali PULUR
: Yücel
TÜRKÖZMEN
YAYIN TÜRÜ
: HAFTALIK
Genel Yayın Yönetmeni: M.Şevket ERTURAN
Yayın Koordinatörü: Özlem GÜNEŞ
BASKI
İhlas Gazetecilik A.Ş.
29 Ekim Cad. No.: 23
İhlas Plaza No.:11 A / 41
Yenibosna - Bahçelievler
İSTANBUL
Tel.: (0212) 454 30 00
YAYINCI KURULUŞ: ERTURAN YAYINCILIK LTD. ŞTİ.
İDARE MERKEZİ
Hürriyet Bulvarı - Yakuplu Plaza No.: 131 Kat: 3 D: 27
Yakuplu - Beylikdüzü / İSTANBUL
Tel.: (0212) 875 46 49 ● Fax.: (0212) 875 78 64
www.kenticitoplutasima.com.tr ● [email protected]
GAZETEMİZ
BASIN MESLEK
İLKELERİNE
UYMAYA
SÖZ VERMİŞTİR
HALİL
KADİFE
ANTAKYA
Siz kimden yanasınız?
B
İZİM işimiz zor diyor kazanamıyoruz diye feryat ediyoruz ya. Bize, “neden ayrılmıyor,
bırakmıyorsun o zaman” diyenler de çıkıyor. Onlar işin aslını bilmediklerinden bunu diyorlar.
Aslında biz bırakıyoruz ama
onca masrafı göğüsleyemediğimizden yerimize birileri gelmesini
beklediğimizden bıraktığımızı bir
türlü gösteremiyoruz!..
Olan aslında düşünülenden
farklıdır. Birileri gelir bu zorlu yaşadığımız safhayı yaşamayı görmek istemeden işi devralır. Böylece de iş kendiliğinden baştan aynı
şeymiş gibi başlatılıp yürür. Sonun
da işin başı sonu belirsiz ama kazanıp kazanamama arasında gidip
gelen, değiştikleri görülmeyen iş
yapan esnaf oluveriyoruz!..
Bizdeki sır bu.
Biz işin devamını sağlıyoruz.
Bu sırda o işe yarıyor belki de...
Devam eden oğullarımız kardeşlerimiz torunlar, yakınlar ve komşu, esnaf olmayı düşünenler yani
insanlar olup, dediğim süreklilik
zinciri oluşuyor.
Bu ara bir yolu buldurularak
araç da alıyoruz.
Kazanmaktan çok öyle sanıyoruz. Ama Allah-ü Teala herkesin rızkını verdiği için bir şekilde
iş de yürümüyor değil.
Peki bundan sonra nasıl yürüyecek? Daha mı bizi zora sokarak?
Yoksa, aynı şekilde mi?
Sanırım dostlar, bu bize bağlı.
Aklımızı kullanırsak tarih te-
13 AVENUE, 5 SAFIR,
4 PRESTIJ SX BALIKESİR’DE
HİZMET VERECEK
Temsa Balıkesir’de
farkını ortaya koydu
Temsa, Balikesir Büyükşehir Belediyesi’ne 3 farkli ürün grubundan
olmak uzere toplam 22 araçlik bir toplu teslimat gerçeklestirdi...
BALIKESİR-Balıkesir Büyükşehir Belediyesi 2015 yılında başlattığı toplu taşımada yenileme ve dönüşüm çalışmalarına
devam ediyor. Bu kapsamda belediye filosuna Temsa marka ürün gruplarından 13
adet Avenue, 5 adet Safir ve 4 adet Prestij
SX aldı. Büyükşehir Belediyesi Fen Depo
Amirliği’nde düzenlenen törene Vali Ersin Yazıcı, Büyükşehir Belediye Başkanı
Ahmet Edip Uğur, Şoförler Odası Başkanı
Fehmi Erdem, Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri, Temsa Genel Müdürü Dinçer
Çelik, Temsa Satış Direktürü Murat Anıl,
Satış Müdürü Baybars Dağ, Kamu Satış
Müdürü Ayşegül Gökçe, Kamu Satış Yöneticisi Mahir Akkuş, Ege Bölge Satış Yöneticisi İrfan Özsevim ve Kurumsal Iletişim Müdürü Ebru Ersan katıldı.
Törenin açılış konuşmasını Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik yaptı. Temsa’nın geçmiş yıllarda olduğu gibi otobüs
markalarının lideri konumunda olduğunu
ifade eden Çelik, “Bu yıl da yüzde 32 pazar payı ile Temsa Türkiye’nin otobüs
pazarı lideri. Başarının kaynağında
müşterisinin her zaman yanında olması, onu çok iyi dinlemesi, satış ve satış
sonrası sürecinde iyi bir ekibe sahip olması yatıyor. Temsa sadece Türkiye’de
devrin başbakanı ‘Türkiye bugün kalemden kağıda, iğneden ipliğe üretim
yapıyorsa bu memlekette bir şeyler var
demektir’ demişti. Eğer bugün Türkiye
66 ülkeye bu otobüsleri ihraç ediyorsa,
insansız hava aracını yapıyorsa, uydusunu atıyorsa, gemisini, tankını, topunu
yapabiliyor, uçağını yapma noktasına
gelmişse, yüzde 100 aracını da yapıyorsa bu ülke take-off noktasını yakalamıştır. Artık Türkiye’yi, take-off noktasını,
uçağın kalkışını kimse durduramayacak. Gerek esnafımız, gerek Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi, gerek Ulaşım
Dairemiz araçları ile çığ gibi büyümekte. Bugün itibarı ile 224 adedi Büyükşehir Belediyesi, 25 adedi BTT A.Ş.
öz malı ve 609 adet BTT A.Ş. bünyesinde çalışan esnafımıza ait olmak üzere
toplam 858 taşıtlık dev bir filo ile Balıkesirli hemşehrilerimize hizmet veriyoruz. Bu araçlar günde 150 Bin yolcu
taşıyor. Aylık 4 Milyon üzerinde yolcu
taşıma kapasitemiz var. Büyükşehir
Belediyesi olarak 20 Milyon TL., şirketimiz 5 Milyon TL., esnafımız da 80
Milyon TL.’lik yatırım yaptı. Toplam
105 Milyon TL.’lik yatırım var. Bu 858
aracımıza 24 araç daha ilave ediyoruz.
değil, dünyanın 66 ülkesine ihracat yapan şirket. Temsa hem midibüs, hem
şehir içi otobüs, hem de şehirlerarası
otobüs üreten tek şirket. Avrupa’dan
ABD’ye satış yapabilen, iki dünya şirketinden de bir tanesi. Önümüzdeki aylarda kısmetse, Türkiye’nin yüzde 100
yerli otobüsünün lansmanını yapacağız.
Bugün de Balıkesir Belediyesi ile yaptığımız işbirliği neticesinde 13 Avenue, 5
Safir Plus ve 4 Prestij SX aracımızın
teslimat mutlulugunu yaşıyoruz” dedi.
Çelik’in ardından Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur
kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı. Başkan Uğur, Temsa Genel Müdürü’nün sözlerini hatırlattı. Temsa’nın 66 ülkeye ihracat yapmasının Türkiye’nin ekonomi ve
sanayide geldiği noktayı ve ilerlemeyi gösterdiğini söyleyen Uğur; “1969 yılında ilk
kurşun kalem fabrikasının açılışında
Gaziosmanpaşa ve 52 Evler hatlarındaki 24 minibüs kapsamında klimalı,
engelli uyumlu, güvenlik kameralı ve
validatörlü araç almak için kararını
aldı. Balıkesir’e hayırlı uğurlu olsun.
Kampüs araçlarını yeniledik, taksi dolmuşları yeniledik. Yalnızca Balıkesir
merkezdeki değil, Ayvalık’ta, Burhaniye’de, Gönen’de, Manyas’ta, Edremit’te bütün ilçelerimizde bu modern
araçlarımızı hızlı bir şekilde hemşehrilerimizin hizmetine sunuyoruz” diye
konuştu. Başkan Uğur, sözlerini otobüsleri
yenileme konusunda şoför esnafının Büyükşehir Belediyesine örnek olduğunu
söyleyerek tamamladı. Konuşmaların ardından dualar okunarak, kesilen kurdele
ile araçlar hizmete alındı. Otobüslerde incelemelerde bulunan Vali Yazıcı, Başkan
Uğur ve davetliler daha sonra yeni otobüsler ile şehir turu attılar.
Temsa IBE 2016 Fuarı’nda
İTALYA-Temsa, Avrupa otobüs pazarında hedeflerini büyütmeye devam
ediyor. 2016 yılında birçok fuar ve etkinliklerle Avrupalı müşterileriyle buluşan Temsa, tanıtım etkinliklerini yılın
son 3 ayında da hız kesmeden sürdü-
kerrür gibi görünmez. Dolayısıyla
da iş eskisi gibi yürümez.
Birilerine göre değil, yapılması
gerekenleri anlayıp yol alırsak, mesela, mesela kendimizi ifade edip
ortak çıkarlarla yol alırsak, sorun
kalmaz. Herkes bizi sadece bir şey
istiyoruz sanıyor.
Bizde öyle.
Ancak, biz, eğer işimizi güzel
yapmamız gereken şartların ne olması gerektiğini anlatırsak bize bu
kadar muhalefet olmaz herhalde.
Olursa o zaman bizim payımızda
gözleri var demektir.
Önce kendimizi doğru anlatmamız şart ve ortak akılda birleşmek de lazım.
TÖHOB bu yüzden kuruldu.
Kendilerini herkesten daha
çok akıllı zanneden aklı evveller
ona çamur atmayı sürdüremese de
desteği engellemekle meşgul.
Derneği ferdi beklenti duvarıymış gibi göstermekte adeta birbirleri ile yarışıyorlar.
Bunu diyenlere soralım bakalım, kendileri ne yapmış bu birliktelik için, bir söylesinler?
Altınızdaki zemin kayarken
hala firavun gibi inat etmenin alemi var mı?
Nedir bu kin?
Birleşsek olmaz mı?
Bak bir ağ altında birleşenler
nasıl sistem kurarak bizi daha çok
zorluyor?
Peki, ya siz?
Siz kimden yanasınız Allah aşkına, bir bilelim?
rüyor. İtalya’nın Rimini Kenti’nde 26-28
Ekim tarihlerinde düzenlenen ve Avrupa’nın önde gelen otobüs fuarlarından
biri olan IBE 2016 Fuarı’nda Temsa, 5
adet MD9LE, HD, Maraton, MD9 ve
MD7 modellerini tanıttı.
TT.8_Layout 1 4.11.2016 21:40 Page 1
Petrolün yerini teknoloji aldı!
Akıllı telefondan sosyal medyaya, sanal gerçeklikten yapay zekaya kadar yeni nesil teknolojiler,
dünyayı 10 yıl öncekinden farklı bir duruma getirdi. Otomotiv sektörü de bundan nasibini aldı...
2006’da petrol devi Exxon Mobil dünyanın en değerli şirketi olarak zirvenin tepesinde yer alırken, zirveye oynayan tek teknoloji kurumu Microsoft'tu. Ancak, Ağustos
2016'da Apple, Google Alphabet, Amazon ve Facebook
listeyi domine etti ve Exxon Mobil, liderlikten düşerek
ilk 5'te yer alan tek petrol şirketi olma konumuna geldi.
Exxon Mobil'in karlılığı düşünce Amazon ve Facebook'un gerisinde kalarak, 6. sıraya kadar gerilediği.
Bugün, dünyadaki en değerli 5 şirketi ilk kez teknoloji
devlerinden oluştu. Kısacası, “Teknoloji Çağı” geldi ve
yatırımcılar bunun farkında, kendilerini yeni nesil yaşama uydurmak zorunda olduklarını görüyorlar. Önümüzdeki kısa dönemde, aradaki farkın daha açılmaması
için de herkes biran önce kendini “Teknoloji Çağı”na uydurmak zorunda olduğunu görmeli. Çünkü, gelecekte
yol almak isteyenler için teknoloji kaçınılmaz olacak.
Geleceğin Pick-Up’ı Mercedes’ten
Küresel ve sürdürülebilir büyüme hedefi doğrultusunda Hafif Ticari Araçlar ürün
portföyünü degenişleten Mercedes-Benz, yeni Concept Pickup modellerini tanıttı...
Daimler AG Yönetim Kurulu Başkanı ve Mercedes-Benz Otomobil Başkanı Dr. Dieter Zetsche “Yeni pick-up modelleriyle
portföyümüzdeki son boşluklardan birini dolduruyoruz. Hedefimiz, her müşterimize kendi kullanım amacına tam olarak
uyan aracı sunmak. Mercedes-Benz Pick-up, büyümekte olan segment içinde standartları yeniden tanımlayacak” dedi.
Mercedes-Benz, pick-up araçların geleceğini yeniden biçimlendiren Concept’ini Stockholm’de tanıttı. Premium
segmentindeki ilk pick-up aracı olan
Mercedes-Benz Powerful Adventurer
sağlamlık, işlevsellik, dayanıklılık ve
arazi kabiliyeti gibi klasik bir pickup
aracın tüm niteliklerine sahip bu özellikleri ile kentsel yaşam tarzına uyum
getirerek bir adım daha ileri gidiyor.
Mercedes-Benz, yeni pickup modelleri ile Hafif Ticari Araçlar ürün portföyüne 4. bir yapı serisi eklerken, aynı zamanda dünyadaki orta büyüklükteki
pickup pazarını da köklü bir değişikliğe uğratıyor. Concept Pickup modelleri 2017 sonu itibarıyla piyasaya çıkacak. Daimler AG, araçları ilk aşamada Arjantin, Brezilya, G.Afrika, Avustralya ve Avrupa’da satışa sunacak.
CEVA’ya “En iyi tedarikçi” ödülü
Ford tarafından Sau Paulo’da düzenlenen toplantıda CEVA, lojistik ve taşımacılık dalında 2016’nın “En İyi Tedarikçisi Ödülü”ne layık görüldü. Değerlendirmede, servis performansı, maliyet azaltması, kurumsal ilişkiler gibi
kriterler etkili oldu. Etkinlikte, CEVA’yı Güney Amerika Bölgesi Genel Müdür
Yardımcısı Nádia Ribeiro ve Muhasebe Direktörü Osmar Felix temsil etti.
Güney Amerika’da CEVA’nın Ford ile olan işbirliği yedi yıl önce Brezilya ve
Arjantin’de hava ve deniz yolu ile ulaşım hizmeti vermesiyle başladı.
7 KASIM 2016 ● YIL: 10 ● SAYI: 535
Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil)
Uber “Uçan
Taksi”ler geliyor
Gelece€in yolculuk standartlar›n› bugünden
belirlemek konusunda en iddial› flirketlerden
Uber de çal›flmalara bafll›yor. Uber’in web
sitesinde paylaflt›€› 99 sayfal›k sunufl belgesine göre, Uber, gelifltirilmeye devam eden
uçan taksi, daha do€rusu talebe göre havac›l›k servisleri alan›na girifl yap›yor. Uber’in
tamamen elektrikli araçlardan oluflan talebe
göre havac›l›k a€›n› (VTOL-Vertical Take-off
and Landing) tan›mlayan vizyonu: Uber Elevate. Servis, teoride, yolcular›n› bugün karayollar›n› kullanan herhangi bir Uber arac›yla
ayn› hatta daha ucuz fiyatlara yolcu tafl›yor.
www.kenticitoplutasima.com.tr
Beyin dalgalarıyla
daha güvenli sürüş
Otomasyon teknolojileri sürücü ve araç arasındaki etkileşimi daha fazla önemsiyor.
Scania bu konuda yeni bir çalışma başlatarak, sürücü güvenliğini bir kademe artırdı...
Renault’a “‹klim
Liderli€i Ödülü”
Renault Grubu, CDP (Carbon Disclosure
Project) taraf›ndan Frans›z Çevre Bakan› Ségolène Royal’in kat›l›m›yla gerçekleflen törenle ‹klim Liderli€i Ödülü’ne lay›k görüldü.
Renault, karbon ayak izini düflürmeye yönelik çal›flmalar› sayesinde, dünya çap›ndaki
binlerce flirket aras›nda öne ç›kt›. Renault
Grubu da seçkin “A-Listesi” flirketlerine dahil edildi. Mal varl›klar› yaklafl›k 100 Milyar
Dolar’a denk gelen 827 yat›r›mc› ad›na CDP,
dünya çap›nda her ifl alan›na mensup 2
Bin’den fazla flirketi karbon ayak izi azaltma
çabalar› konusunda detayl› analize tabi tuttu.
Scania Ar&Ge Departmanı, Almanya Biyolojik Sibernetik Max Planck Enstitüsü işbirliği
ile beyin dalgalarının sürücü performansına
etkilerini araştırdı. Araştırmalarda sürücülerin
yol engeli, yük kayması, olumsuz hava şartları gibi durumlarda sesli ikazlara nasıl tepkiler verdiği takip edildi. Elde edilen sonuçlara
göre sürücülerin bazı seslere diğerlerine kıyasla daha fazla ve daha çabuk tepki gösterdikleri ortaya çıktı. Ayrıca, sürücünün her
gün seyir halinde verdiği tepkiler takip edildi.
“Sıfır Emisyon”lu
ilk tren raylarda
Proje yöneticileri uyarı sesinin sürücüleri önlem almaları gereken eyleme hazırladığını
belirterek; “İyi bir uyarı sesi hızlıca anlaşılmalıdır. Sözlü komutlar açıkça anlaşılabilir, ama
araştırmalar sonucu anlıyoruz ki sesli uyarıların sürücüye etkisi oldukça fazladır. Örneğin, bir ambulans sireni, acil hareket yönünün bir göstergesi olarak kabul edilir” açıklamasında bulundu. Scania yapmış olduğu bu
AR&GE çalışmalarına durmaksızın devam
ederek teknoloji alanında liderliğini koruyor.
Günümüzde enerji verimliliği ve temiz enerjinin hayatımıza
olan etkileri tartışılırken, üretimler kullanıma sunuluyor...
Ulaşım, emisyonu yüksek fosil yakıt ile çalışan üretimlerin yerini emisyonu düşük temiz enerjili araçların alacağı önemli bir sektör halen geldi. Bunun ilk örneğini Fransız
Alstom tarafından üretilen “Sıfır Emisyon”lu
tren verecek. Almanya’da testlerine başlanan “Sıfır Emisyon”lu Coradia iLint bir başlangıç noktası olarak görülüyor. Coradia
iLint saatte 140 km. hıza ulaşabiliyor.
Bu hız ile günde 800 km.’lik bir sefer yoğunluğunda çalışıyor. Coradia iLint'in enerjisi lityum iyon pillerden geliyor. Trenin üst kısmında bulunan hidrojen tanklarını enerji ile dolduruyor vehareketi sağlıyor. Alstom’un CEO'su Henri Poupart-Lafarge; “Alstom temiz
ulaşım alanında çığır açan bu inovasyonu
ile gurur duyuyor” diyor. Coradia iLint Aralık
2017 yılında ilk yolcularını kabul edecek.
Pirelli Corimav
ortakl›€› yenilendi
2001 y›l›nda Pirelli ile Biocca Üniversitesi aras›nda kurulan Corimav ortakl›€› yenilendi.
Her y›l bir patent tescili gerçeklefltiren, 44
ö€renci ve 36 doktora bursu sa€layan Corimav’›n imza töreninde Pirelli CEO’su Marco
Tronchetti Provera ve Biocca Üniversitesi
Rektörü Cristina Messa da yer ald›.
Download