Sevgi TÜTÜN* İslam Tarihi ve Tefsir alanında Garanik olayı

advertisement
C.Ü. ilahiyat Fakültesi Dergisi
2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1 Sayfa: 587-613
YİRMİNCİ YÜZYIL MÜFESSİRLERİNİN GARANİK OLAYlNA BAKIŞI
Sevgi TÜTÜN*
ÖZET
İslam Tarihi ve Tefsir alanında Garanik olayı üzerinde çeşitli
araştırmalar yapılmıştır.
Biz bu makalede son dönem müfessir-
lerinin Garanik meselesine
bakışını
ortaya koymaya
Böylece, Garanik mevzusuna Yirminci
yaklaşımını
Yüzyıl
çalıştık.
müfessirlerinin
belirlemeye gayret ettik.
Anahtar Kelimeler: Garanik olayı, Yirminci
Yüzyıl
Müfes-
sirleri, Necm Suresi.
THE VIEWPOINT OF TWENTIETH CENTURY COMMENTATORS TO
THE GAAANIQ MATTER
ABSTRACT
In science of İslam History and Exegesis, lt is studied different
researchs about to the Garaniq matter. In this article, we tried
to put forward viewpoint the commentators of last periot to the
Garaniq matter. Thus, we fixed approach of Twentieth Century
commentators to the Garaniq matter.
*Dr., İzmir Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı.
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1
588 1 S e v g i T ü
t ü n
Key Words:
Garaniq matter, Twentieth Century Commentators, Sura al- Necm.
Giriş
Hz. Peygamberin İslam'ı tebliğ etmeye başlamasıyla birlikte
inkarcılar,
lardır.
dir.
onun davetini etkisiz
Fakat gerçekler
Asıl
onların
itibariyle Tarih
kılmak
bu
çabalarının boşa çıktığını
kaynaklarında
başvurmuş­
için birçok yönteme
göstermekte-
ve Tefsir eserlerinde
karşımıza
çıkan Garanik olayı ile ilgili rivayetler, yine inanmayanların İslam dave-
tini
başarısız
gösterme
girişimlerinin başka
bir boyutunu
oluşturmakta­
dır. İslam Tarihçileril söz konusu hadise üzerinde durmuşlardır. Ancak
açısından
mevzunun Tefsir bilimi
mamızda
Garanik
konunun tarihi
olayına bakışını
da
yanını
ayrı
bir önemi
değil,
ortaya koymaya
vardır.
Biz
araştır­
son dönem müfessirlerinin
çalışacağız.
çalışma,
Bu
günü-
müz itibarıyla söz konusu hadisenin nasıl değedendirilip benimsendiğini
ortaya
çıkaracağı
meleri ile bir
gibi, önceki müfessirlerin
karşılaştırma
ve
değerlendir­
yapmaya da imkan verecektir. Böylece tarihi
süreçte Garanik konusunun Tefsir
ye
bakış açıları
açısından geldiği noktayı
tespit etme-
çalışacağız.
1- Garanik
Olayı
Garanik tabiri, Hz. Peygamber'in müşrikleri İslam' a yakınlaştır­
mayı
ve
ısındırmayı
istemesi üzerine, gelen vahiylere
sonucu vahye ait olmayan
birtakım
sözler
karıştırması
şeytanın
telkini
ile ilgili olarak
kullanılmaya başlanmıştır. 2 Ayrıca konu tefsirlerde, " (::iı.>}Jij .;;-Juı ~:1)\
ı İslam tarihi açısından bkz. Hizmetli Sabri, İslami Araştırmalar, "Garilnik Meselesi Üzeri-
ne", Nisan 1989, cilt:3,
sayı:2,
40-58.
ı Cerrahoğlu İsmail, D.İ.A. "Garilnik" mad. İstanbul1996, XIII, 361.
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1
Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 589
.s;;:.~i ~\!li ~_,loj- Lfit ve Uzza'ya ve diğer üçüncüsü Menat'a ne dersiniz?" 3, "Lôj
"'/ ~ .~~
u-ı
1
1
\)r...; ~ lllij \)~~i llli ~ ~-Senden önce hiçbir rasUl ve nebf göndennedik
1
J
ki, bir şey temennf ettiği zaman,
olmasın.
Ama Allah,
şeytanın
şeytan
onun bu temennfsine dair vesvese vermiş
vesvesesini giderir. Sonra Allah, ayetlerini
sağ-
lamlaştırır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." "~ Lô ~
şeytanın verdiği
bu vesveseyi, kalplerinde
hastalık
bulunanlar ile kalpleri
olanlara bir imtihan vesilesi kılmak için böyle yapar. Hiç
.J
c
"'
derin bir ayrılık içindedirler." ')~ ~~ .U::,J
1:.a~·
! ~'rf
verilmiş
ı
J1
ı
ııı
""
1
ııı
(..\o'!
;y
.JJ
"'
~
şüphesiz
ııı
o
o
o
.J
katı
ki o zalimler,
J
(:i
/
~i :Ol ~i iJıJi "~.Ui ~;1j
,..
ı;.oi ~.Ui ~~ illi ıJ!j \:>~.fo Al ~ -
Bir de kendilerine ilim
olduğunu
bilsinler, böylece ona
olanlar onun, Rabbinden gelen hak
iman etsinler ve sonuçta da kalpleri ona
saygı
duysun diye Allah böyle yapar.
Hiç şüphe yok ki Allah, iman edenleri doğru yola iletir."4 Ayetlerinin nüzulüyle alakah olarak açıklandığı gibi bazen de;" ~jl ~.Ui
~"'
"
........ ııı--.:;::
~ .:.J_,..~;o:.J~ i~!j
.:!!.)
"'
C<c9
"
bize karşı uydurman için az
bilselerdi)
işte
"
~ (.f~
kalsın
.:j- .!.l3J:a~ ı,~l.S" b\j
"'
.ll;!!- Onlar, sana vahyettiğimizden başkasını
seni ondan
şaşırtacaklardı. (Eğer
o zaman seni dost edinirlerdi. "s ayetinin
inişiyle irtibatlandı­
rılmaktadır.
53 Necm 19-20.
22 Hac 52-54.
s 17 İsra 73.
3
4
Cumhuriyet
böyle yapa-
Fakültesi Dergisi, 2012, Ci lt: XVI,
Sayı:
1
590
1S e v
g i T üt ü n
II-Yirminci Yüzyıl Öncesi Müfessirlerinin Garanik Olayına
Yaklaşımları
Tefsir kitaplarında söz konusu ayetler günümüzden önce de müfessirler
tarafından yorumlanmış
ve her biri konuya belli
bakış açıları
getirmişlerdir.
Bunlardan biri olan ilk dönem müfessirlerinden Taberi
(310), eserinde
olayın
dır.
meydana
Taberi'nin konuyla ilgili
gelişine
verdiği
Kurazi ve Muhammed b. Kays
"Hz. Peygamber
Kureyş
mini kendisinden
dair
bazı
ilk rivayet, Muhammed b. Ka'b el-
isnadı
ile
şu şekilde
meclislerinden birinde
uzaklaştıracak
rivayetler aktarmakta-
nakledilmektedir;
oturduğu
bir gün, kav-
bir vahyin gelmemesini temenni
etmiş­
tir. Bu esnada Necm suresinazil olmuş ve o, sureyi okumaya başlamıştır.
Surenin 19. ve 20. ayetlerine geldiğinde
şeytan
araya;
u+lJi.liA~I.i.!ı u!.J ~ı J:ı.iı_;.ıı cll:i
Bunlar yüce ku ğu kuşlarıdır ve elbette onların şefaatleri u mu lur"
kelimelerini
sureyi
sokmuştur.
tamamlamıştır.
Hz. Peygamber de bu iki kelimeyi söyleyerek
Daha sonra surenin sonunda Hz. Peygamber ile
kavmi hep birlikte secde
"Biz
Allah'ı yaşatan,
Fakat
ilahlarımiZ
ninle beraberiz."
etmişlerdir.
Bundan memnun olan
öldüren, yaratan ve
O'nun
katında
bize
demişlerdir. Akşam
rızık
şefaat
Kureyşliler;
veren olarak biliyoruz.
ederler. Böyle ise biz de se-
ise Cebrail peygamberimize gelerek
söz konusu iki kelimeyi kendisinin Allah'tan
getirmediğini söylemiş
ve
Hz. Peygamber buna üzülmüştür. Bunun üzerine önce İsra suresi 73-75.
ayetler daha sonra da Hac suresi 52. ayet nazil
Garanik olayı
6
hakkında
olmuştur." 6 •
Taberi,
bu merkezde başka rivayetlere de yer vermekte-
et-Taberi Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Camiu'l-Beyan fi Te'vil-i Ayi'l-Kur'an, Beyrut,
1992, IX, 174-175.
Cumhuriyet
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1
Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1
dir7. Taberi rivayetler
nimsemiş
bir
eleştiride bulunmaksızın
görüntüsü ortaya koymakta,
tilavetinde
berinin
hakkında
şeytanın aslı
lisanıyla
edildiğini
dile
ettiğini,
bunların
fakat
Zemahşeri
(1075) de konuyu
aynı
Allah
ifade etmektedir.
olduğunu
Zemahşeri
ve mü'minlerin imanını,
iptal
lafzını
Mü-
açıklayarak şeytanın
vesvesesiyle Hz. Peygamber'in bu sözleri sehven veya
diğini
tarafından
okumuş olmaktadır.9
eksende
ve
bu sözlerin peygam-
belirtmektedir8 . Buna göre Hz. Muhammed Garanik
ifade eden sözleri vahiy mahsulü zannederek
fessir
bu fikri be-
Allah'ın kitabının kıraatinde
olmayan sözler ilka
getirildiğini
591
yanlışlıkla
söyle-
bu konunun bir imtihan meselesi
münafıkların
ise şekavet ve zulmeHe-
rini arttırdığı düşüncesindedirıo.
Bazı
müfessirler, eserlerinde Garanik
Hz. Peygamber'in
olayına işaret
değil şeytanın söylediğini
eden sözleri
kabul etmektedirler. Bu
müfessirlerden olan Cessas; İbni Abbas, Sa'd b. Cübeyr, Dahhak, Muhammed b. Ka'b ve Muhammed b. Kays
kanallarından
gelen bir rivayet
naklederek Garanik olayının Hac suresi 52. ayetin nüzul sebebi olduğunu
bildirmektedir. O, Hz. Peygamber'in Garanik
söylemiş olamayacağını,
de sehven
maktadır.
başka
bir
Kur' an okuma
lafzı
olayına işaret
sırasında
söylemesinin mümkün
Cessas' a göre, böyle bir hadise
ne
eden sözleri
şeytanın
sözünü ne
olmadığını
yaşanınakla
beraber
da
açıkla­
olayın
faili
insan şeytanlarından bir şeytandırn.
7 et-Taberi, Camiu'l-Beyıin, IX, 175-176.
s et-Taber'i, a.g.e., IX, 178.
9
Cerrahoğlu İsmail, A.Ü.İ.F.D,"Garıinik Meselesinin İstismarcıları", XXIV, Ankara, 1981,71.
10
11
ez-Zemahşer'i Ebu'I-Kasım Carullah Mahmud b. Ömer, el-Keşşıif an Hakıiiki't-Tenzil ve
Uyuni'l-Ekavil fi Vücuhi't-Te'vil, 2.Basım, Beyrut, 2005, 699.
Cessas Ebu Bekir Ahmed b. Ali, Ahkıimü'l-Kur'an, I-III, Beyrut, 1338, III, 246.
Cumhuriyet
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1
592 1 S e v g
i
T üt ü n
Müfessirlerden bir
durma
ile
ise konunun tamamen
olduğu görüşünü savunmaktadır.
alakalı
rivayetleri vererek kritiğini
bu rivayetlerin uydurma
rerek
kısmı
onları
açıklama
olduğuna
Mesela Razi (606),
Kur' an' dan ve sünnetten deliller getitabi
tutrnaktadır 12 •
aktarmaktadırl3.
O, burada olayla ilgili ortaya
konulan birçok görüşü de ele almakta ve bunları tek tek
tedir. Razi, Garanik hadisesinin hiçbir
lemeyeceğini
bazılarının
şünde olanların düşüncelerinin
Hz. Peygambere mal edi-
şey olsaydı şüpheyi
da öncelikle
nunda Razi, tüm bu
fasılalarda durduğu,
bu sözleri araya
ortadan
kaldırmak
bu
görüeğer
ve bu sözleri söyleyen-
açıklama yapmış olması
nakledilmiş olması gerektiğini
izahları
kattığı
de zayıf olduğunu söylemektedir. O,
leri susturmak için Hz. Peygamberin
lamanın
değerlendirrnek­
ve böyle bir şeyin dinen caiz olmadığını da anlatrnaktadır14 •
esnada orada bulunanlardan
şuna
şekilde
Razi, Hz. Peygamberin ayetleri okurken
böyle bir
Razi konuyu
sadedinde, müfessirlerin Hac suresi 52. ayetin sebebi nüzulü
olarak gördükleri rivayeti
Ayrıca
ve uy-
Bu alirnler, eserlerinde Garanik
yapmaktadırlar.
eleştiriye
akli yönden de
asılsız
ve bu
açık­
eklemektedir. So-
Garanik hadisesinin yalan ve uydurma olu-
delil göstermektedir1s.
Müfessir Kurtubi (671) de, Hac suresinin nüzulüne dair
hadislerin
arasında
hadislerin
sıhhatiyle
sahih hiçbir rivayet
ilgili
görüşlerini
olmadığı
aktarılan
kanaatindedir. Kurtubi
ortaya koymakta ve bu
Buhari ile Müslim'in söz konusu rivayetleri eserlerine
doğrultuda
almadıkları
gibi
er-Razi Fahreddin, Mefatihu'l-Gayb, 2.baskı, Darü'l-Kütübi'l-İlrniyye, Tahran, ts, VI,
245-246 ..
13 er-Razi a.g.e., VI, 245.
14 er-Razi, a.g.e., VI, 248.
1s er-Razi, a.g.e., VI, 246-248.
1z
Cumhuriyet
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1
Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 593
meşhur
bir musannifin de
Kurtubi
bunları
ğunu
kitabında zikretmediğini
ifade ederken rivayetlerin nakil
da ispat etmektedir17 • Kurtubi
haber vermektedir16 .
açısından gevşek
oldu-
olayı şöyle yorumlamaktadır;
Hz.
Peygamber Necm suresinin ilgili ayetlerini okuyunca şeytan, Gara.nik ile
ilgili sözleri
müşriklere
duyuracak
gamberin sesine benzetmeye
"Muhammed okudu"
şekilde
sesini
yükseltmiş
çalışmıştır. Müşrikler
demişlerdir 18 .
Kurtubi,
de
ayrıca
ve Hz. Pey-
karıştırarak
bunu
Hz. Peygamberin
Garanik lafızlarını söylediğini ihtiva eden hadisin zayıf, senedinin gevşek
olduğunu ortaya koyan ayetlerden birisinin İsra suresinin 73. ayeti olduğunu
belirtmektedir19.
Garanik
hadisesine
değinen
müfessirlerden
biri
de
İbn
Kesir'(774) dir. İbn Kesir, en başta müfessirlerin çoğunun, Garanik olayı­
nı aniattıklarından
olduklarından
ve bu olaydan dolayı Kureyş
müşriklerinin
müslüman
söz ettiklerini dile getirmektedir. O, söz konusu rivayetle-
rin mürsel kanallar yoluyla geldiğini ve sahih kanaldan gelen müsned hiç
bir rivayete rastlamadığını söylemektedir20 • İbn Kesir tefsirinde konuyla
ilgili birkaç rivayete de yer vermektedir. Bu rivayetlerden
bazıları,
şeytanın karıştırmasıyla
olduğu­
Garanik sözlerinin
Hz. Peygambere ait
na, bir kısmı da onları şeytanın söylediğine dairdir21 . İbn Kesir bu hususta Begavi (1122)'nin
16
görüşünü
tasvip etmekte ve
şeytanın
bu sözleri,
el-Kurtubi, Ebu Abdullah b. Muhammed b. Ahmed, el-Cii.mi li Ahkii.mi'l-Kur'ani'l-
Kerim, Kahire, 1952, XII, 81.
17 el-Kurtubi, a.g.e., XII, 80-86.
1s el-Kurtubi, a.g.e., XII,81.
19 el-Kurtubi, a.g.e., XII, 84.
20
İbn Kesir, İmadüddin Ebu'l-Fida İsmail İbn Ömer el-Kureşi ed-Dirneşki, Tefsiru'lKur'ani'l-Azim, I-VIII, (Thk. Muhammed İbrahim el-Benna), Kahraman Yayınları, İstan­
21
İbn Kesir, Tefsiru'l-Kur'ani'l-Azim, V, 439.
bul, 1984, V, 438.
Cumhuriyet
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1
594 1 S e v g i T ü t ü n
müşriklerin kulağına düşürdüğünü onların
da hadisenin Hz. Peygam-
ber' den sadır olduğunu sandıklarını naklehnektedir. Daha sonra İbni
Kesir, Hac suresi 52. ayetin Hz. Peygamberi teselli ehnek üzere nazil
olduğunu
da bildirmektedir. Çünkü ona göre bu sözü Hz. Peygamber
söylemese de böyle bir konudan
bahsedilmiş olması
Hz. Peygamberi
üzmüştür22 •
III-Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Yaklaşımları
Genel olarak olaya ve rivayetlere
yaklaşım
Yirminci Yüzyıl müfessirlerinin yaklaşımı da
Araştırmamız
ayrı
böyle olmakla birlikte
bir önem
taşımaktadır.
neticesinde son dönem tefsircilerinin de kendi
üç
farklı düşüneeye
de
sınıflandırabiliriz;
sahip
oldukları görülmüştür.
aralarında
Bu üç kanaati
şu şekil­
1-Garanik olayına eserlerinde yer vermeyenler,
olayına
2- Garanik
eserlerinde yer vermekle beraber hadiseyi
reddedenler,
3- Garanik
olayını
kabul edenler. Bu grupta da iki
sahip olan müfessirler vardır.
aokuduğunu
Putların
kanaate
Bunları,
şefaatinden
bahseden cümleleri
şeytanın
söyleyenler ile
b-Garanik ile ilgili sözleri
ğunu
ayrı
Kureyşli
bir
müşrikin
ileri sürenler oluşturmaktadır.
n İbn Kesir, a.g.e., V, 440-441.
Cumhuriyet
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1
okudu-
Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1
595
1-Garanik Olayına Eserlerinde Yer Vermeyenler
Yaptığımız çalışmada son dönem müfessirlerinden Ömer Nasuhi
Bilmen(l971), Said Havva(1989) ve Muhammed Esed(1992) gibi müfessirler, tefsirlerinde Garanikle ilgili hiçbir rivayete yer vermemekte, hatta
olaydan ismen dahi bahsetmemektedirler. Mesela Bilmen, Hac suresi 52.
ayetin tefsirinde genel manada bir yoruma giderek, peygamberlerin
ümmetieri
hakkında
bir
rın yanlış anlaşılması
def
takım
temennileri
verdiğini
için vesvese
ettiğini açıklamakta dır. Ayrıca
larından dolayı
çalıştıklarını
yanlış
reketlerinin ortaya
müşriklerin
konduğunu
Allah'ın
bu vesveseleri
telkin etmediklerini ancak
kişilerin onların
da söylemektedir. 23 Yine
mezkfu ayetlerinde
fakat
ise bunla-
o, bütün peygamberler masum olduk-
hiçbir dini hükmü
tan veya bu karakterdeki
olduğunu, şeytanın
sözlerini
aynı
yanlış
şey­
göstermeye
müellif, Necm suresinin
inanç ve ibadet hususundaki çirkin ha-
anlatmakta ve
onların taptığı
putlar hak-
kında bilgi vermektedir24 • Ayrıca o, İsra suresinde de Ehl-i Küfrün hain
arzularına işaret
edilerek, Allah
lara asla temayül
etmediğini belirtmektedir. 25
Said Havva da
memiş
aynı şekilde
için Hz. Peygamberin inkarcı­
Garanik meselesine eserinde
ve ilgili ayetlerin tefsirinde Mekkeli
açıklamada
ti
koruduğu
değin­
müşriklerin putları hakkında
bulunarak26, Hz. Peygamberin arzusunun ümmetinin hidaye-
doğrultusunda gerçekleştiğini
ifade etmektedir .27
Bilmen Ömer Nasuhi, Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri, İstanbul, 1964,
V,2238.
24 Bilmen, a.g.e., VII, 3528.
2s Bilmen, a.g.e., IV, 1900.
26 Havva Said, el-Esas fi't-Tefsir, 2. basım, Kahire, 1989, X, 5588-5590.
27 Havva Said, a.g.e., VII, 3581.
23
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1
596
1S e v
g i
T Qt ü n
Bu hadiseden bahsetmeyen bir
diğer
müfessir olan Muhammed
Esed ise, Hac suresi yorumunda Hz. Peygamberin gerçek
arzusunun toplumun manen yükselmesi
sanlara, peygamberin
kişisel
olduğunu,
nüfuz ve iktidar gücü
amacının
ve
şeytanın
in-
ancak
güttüğü
vesvesesini
vermeye çalıştığını söylemektedir. 2s
Görüldüğü
açıklamasında
deyişle
gibi her üç müfessir de tefsirini
şekilde belirtmiş olmaktadırlar.
olayın
gerçekliğini
Kanaatimizce
onların
Garanik konusuna
vukuunu reddetmeleri de mümkün idi. Bunu tercih
değer
bulmama-
ve batıl-asılsız gördükleri mevzularla zaman kaybetmemek düşünce­
si olabilir.
Aynı
zamanda
okuyucuların
gereksiz yere doldurmamak ve bunun
dışı
başka
kabul etmediklerini bu
etmemelerinin nedeni, hadise ile ilgili rivayetleri kayda
ları
ayetlerin
Garanik meselesinden söz etmemektedirler. Bir
onlar adeta bahsedilen olayın
yer vererek
yaptıkları
ifadeleri ortaya atanlara da
taşımaları
zihnini,
yanı sıra
vurgulayıcı
aslı
şeylerle
konu ile ilgili bu gerçek
bir cevap vermek
da muhtemeldir. Ancak bizim net olarak
şey, onların
olmayan
amacını
söyleyebileceğimiz
bu hadiseyi gerçek olara kabul etmedikleridir. Zaten kabul
etmiş olsaydılar
bu
görüşlerini açıkça
ortaya koyarak
olayın değerlen­
dirmesini yaparlardı.
2- Garfulik
Olayını
Reddedenler
incelediğimiz Yirminci Yüzyıl eser ve müelliflerden bazıları da
Garanik
olayını
temelden reddetmektedirler. Bu grup içerisinde yer alan
Elmalılı
Harndi
Yazır
ıs Esed Muhammed,
(1942), Mevdudi (1979), Seyyid Kutub (1966) ve
Kur'an Mesajı Meal-Tefsir, (çev. Cahit Koytak, Ahmet Ertürk), İstan­
bul, 1999, 681.
Cumhuriyet
Fakültesi Dergisi, 2012, Ci lt: XVI,
Sayı:
1
Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 597
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan bir heyet tarafından yazılan tefsirlerde
Garanik olayının kabul edilmediği
Elmalılı
tefsirinde
ve
diğer
Harndi
Yazır,
anlaşılmaktadır.
konuyla alakah fikirlerine Necm Suresinin
değinmektedir. Yazır,
Ya'kut Hamevi'nin eserinden; "Lat, Uzza
üçüncüsü Menat hürmetine, bu üçü ulu
umulur" diyerek
müşriklerin
Müfessir, Garanik sözünün
Ka'be'yi tavaf ettiklerini
kaynağını, müşriklerin
rennüm ettikleri ifadeleri içeren bu rivayete
Yazır'a
göre,
ayetinakışı
ve
şefaatleri
aktarmaktadır. 29
tavaf
esnasında
dayandırmaktadır. 30
te-
Harndi
Garanik olayının batıllığını hatırlatmaktadır. Bu
noktada müellifin problem olarak gördüğü
ri Hz. Peygamberin söyleyip
söylemediği
gamberin kesinlikle bu sözleri
ğular
kuğulardır
asıl
husus,
putları
öven sözle-
çerçevesindedir. 31 O, Hz. Pey-
söylemediğini
belirtmektedir. Çünkü ku-
benzetmesi, Hz. Peygamberden önce söylene gelen bir söz olup,
esas olarak
müşriklere şeytan tarafından atılan
bir cümledir. Harndi Ya-
zır,
Necm suresi okunurken Hz. Peygamberin vahyi
da
şeytanın
müdahalesini de
imkansız
hammed'in dilinden heva ile bir söz
putların aşağılık
ve bir hiç
hadisesini kabul eden
olduğunu
ulaştırması esnasın­
görmektedir. Çünkü Hz. Mu-
çıkması
ihtimal
dışıdır
ve ayetler,
ilan etmektedir.32 Ayrıca o, Garanik
yaklaşımlarından dolayı
Taberi ve
Zemahşeri'yi
eleştirmektedir. 33
el-Hamevi Ya'kut, Şehabeddin Ebu Abdullah, Mu'cemü'l-Buldan, Beyrut, 1957, IV, 116;
İbnü'l-Kelbi, Kitabü'l-Esniim (thk. Ahmed Zeki Paşa), Ankara, 1969, 13.
30 Elmalılı Harndi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, Ankara, 1995, VII, 39-41.
31 Elmalılı, a.g.e., VII, 44.
32 Elmalılı, a.g.e., VII,44.
33 Elmalılı, Hak Dini Kur' an Dili, Vll, 43.
29
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı: ı
598 1 S e v g i T li t
Olayı
ü n
reddedenler grubundaki
suresi34 tefsirinde konuya bir hadis
açıklama yapmaktadır.
Konuya
diğer
müfessir Mevdudi de Hac
bağlamında değinmekte
girişinde
ve
geniş
bir
Mevdudi ayette geçen 'te-
menna' kelimesine alternatif iki mana vermektedir. O, temenna kelimesinin hem 'arzu' hem de 'bir
belirterek, arzu
getirir ve
şey
okumak'
anlamında alınırsa;
şeytana rağmen
anlamlarına
sahip
"Allah, Nebisinin arzusunu yerine
onu görevinde başarılı kılar",
kabul edilirse; "Peygamber ayetleri
eğer
insanların kafasında yarattığı şüpheleri
gereği şeytana
ikinci anlam
okuduğu sırada şeytan insanların
kafasında onların doğruluğu hakkında şüpheler yaratır.
han
olduğunu
Allah,
şeytanın
siler, demektir. Yani Allah, imti-
tuzak kurma izni verir. Fakat
doğru düşünenler şey­
tanın vesvesesine inanmazlar." 35 İşte ona göre ayette anlatılan budur.
Mevdudi burada
eleştirisini
yanlış
anlarnalara yol açan hadise yer vererek onun
de yapmakta ve Garanik
kendi ifadeleriyle hadisi
olayını açıklamaktadır.
şöyle aktarmaktadır:"
Mevdudi,
Bu hadise göre, Peygam-
ber (s.a), Müşrik Kureyşlilerin İslam'a karşı nefretlerini yumuşatacak ve
onları İslam'a yaklaştıracak veya en azından onların düşmanlıklarını
kışkırtmayacak şekilde onların inançlarını
daha az
eleştiren
vahiyler na-
zil olmasını arzu ediyordu. Hz. Peygamber böyle bir arzu içindeyken, bir
gün
Kureyşten
bir
topluluğun arasında oturduğu
nazil oldu ve o, bu sureyi okumaya
başladı.
bir
sırada
19-20. ayetler olan: "Gördü-
nüz mü haber verin, UH ve Uzza'yı ve üçüncü (put) olan
tine
geldiğinde
Necm suresi
Menat'ı?"
birdenbire; Bunlar yüce putlardır ve onlardan
şefaat
ayebek-
lenilebilir, dedi. Bundan sonra Necm Suresi'ni sonuna kadar okudu ve
34
35
22 Hac52.
Mevdudi Ebu'l-Ala, Tefhimü'l-Kur'an, İstanbul, 1988, III, 343.
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1
Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 599
sonunda secde
yaptı.
kapandılar,
cleye
aramızda
duğunu
Bütün müslümanlar ve
müşrikler diyorlardı
çünkü
kalmadı;
hiç bir fark
taptığımız putların
kabul ediyoruz ve bu
yaptın?
Şimdi
ki:
Allah'ın yaratıcı
biz de
mızda şefaatçi olduğuna inanıyoruz.
"Ne
Kureyşli müşrikler
Ben bu iki cümleyi
de see-
Muhammed'le
rızık
ve
veren ol-
sadece O'nunla araakşam
Cebrail gelip:
getirmemiştim" dediğinde,
Hz. Peygam-
Bundan sonra
ber çok üzüldü ve Allah, İsra suresi 73-75. ayetleri indirdi. Fakat buna
rağmen
o üzülmeye devam etti. Ta ki Allah
gamberlerin başına
geldiğini belirterek
aynı şeyin,
daha önceki pey-
ettiği
Hac suresinin 52.
onu teselli
ayetini indirdi. "36
Mevdfıdi, olayı
hakkındaki eleştirilerini
lılığı
ve
ortaya
çelişkili oluşu, putları
hikayenin yalan
nin yalan
şekilde
koymaktadır.
naklettikten sonra, konu
o, raviler, rivayetlerin fark-
öven sözlerin her rivayette
çeşitli açılardan
larda verilmesi gibi
kendi
ve hadisi bu
hadisin
ilgili
deyişiyle olayın
ber, Necm Suresi'ni
ayrıntılı
Garanik hadisesi-
şöyle anlatmaktadır:
ve sonunda secde
tüm dinleyenler, müslüman veya
sonra,
tespitlerde3B bulunduktan sonra yine
gerçek yüzünü
okumuş
versiyon-
kritiğini yaptıktan
olduğunu açıklamaktadır. 37 Mevdfıdi,
oluşuyla
farklı
müşrik
etmiştir.
olsun, secdeye
"Hz. Peygam-
Bunun üzerine
kapanmışlardır.
Olay budur ve bunda bir gariplik de yoktur." 39 Ona göre Garanik, Kureyşliler tarafından uydurulmuş
bir
olaydır.
Mevdıldi:,
Tefhimü'l-Kur'an, III, 344--345.
a.g.e., III, 346-348.
38 Daha geniş açıklama için bkz. Mevdıldi:, a.g.e., III, 343-348.
39 Mevdudi:, Tefhimü'l -Kur'an III, 347-348.
36
37 Mevdıldi:,
Cumhuriyet
Fakültesi Dergisi, 2012, Ci lt: XVI, Sayı: 1
600
Garfuıik
hadisesini reddeden bir
diğer
müfessir olan Seyyid Ku-
tub, ilgili ayeti 40 bütün Peygamberleri alakadar eden genel bir durum
olarak
değerlendirmekte
çekleşmesini
kabul
ve bizzat ayetin metninin böyle bir
etmediğini
şeyin
ger-
belirtmektedir. Müellif, Garanik hadisesi-
nin ayetin nüzul sebebi olarak gösterildiğinden söz ederek, İslam'ın karşısında olanların
bu olay üzerinde
fazlasıyla durduklarını,
adeta
yaygınlaştırmaya çalıştıklarını
ayetin
anlamıyla
şüpheler
vermediğini
de
ifade etmektedir. 41 Seyyid Kutub,
ilgili olarak Peygamberlerin insan olma özellikleri dola-
yısıyla davalarının başarılı olması
da bazı
böylece onu
için ümitlendiklerini,
şeytanın
bu
sıra­
ortaya atmaya gayret ettiğini fakat Allah' ın buna imkan
yorumlarına
eklemektedir.42 Dolayısıyla yazar son derece
net bir şekilde Garanik olayının gerçek dışı olduğunu söylemektedir.
Peygamber bir
insandır
ve bundan
celer geçirebilir. Kur'an Yolu tefsirinde bu
yakışmayacak
dolayı
zihninden bazı
düşüncelerin
düşün­
bir Peygambere
temenniler olamayacağına işaret edilmekte, ancak şeytanın
ilahi mesaja bir
şeyler karıştırma
gayretinde
olduğundan
bahsedilmekte-
dir. Kur'an Yolu tefsiri, Hac suresinde Hz. Peygamberin beşer olma özelliğinden
yararlanmak isteyen
korunmuşluğuna
dikkat
şeytanın
faaliyeti ile Peygamberin ilahi
çekildiği değerlendirmesinde bulunmaktadır ..43
Yani burada tüm peygamberler ile ilgili genel bir hususa vurgu
maktadır. Adı
maktadır.
yapıl­
geçen tefsirde Garanik hadisesi, Necm suresinde ele
Eserde, Garanik
olayının
tedir. Burada rivayetin daha çok
yer
aldığı
alın­
bir rivayete yer verilmek-
şarkiyatçılar tarafından
Kur' an' ı
eleştiri
22Hac52.
Kutub Seyyid, Ff ZiUili'l-Kur'an, 4. basım, Beyrut, 1968, XVII, 105-107.
42 Kutub, a.g.e., XVII, 108.
43 Kur'an Yolu, Komisyon (Hayrettin Karaman ve diğerleri), Ankara, 2006, III, 743-744.
4o
41
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1
Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı
vasıtası
1
601
kullanıldığı açıklanmaktadır.
Ancak tefsirin müellifleri
Garanik ile ilgili rivayetin bilimsel manada
sağlam olmadığının altını
olarak
Ayrıca
çizmektedirler.
tebliğ
gamberin
runmuşluğuna
içerik olarak
kritiği yapılan
olayını
ve vahyin ko-
kabul etmeyerek reddeden müfessirler konuyu
bilimsel olarak ele almakta, rivayetleri
eleştiriye
da böyle bir hadisenin
gerçekleşemeyeceği
konusu müfessirlerin
birleştiği bazı
olayının
muşluğuna
titizliğine
çizgisine, tevhid konusundaki
tezat teşkil ettiği de ortaya konulmaktadır.44
Garanik
Garanik
rivayetin Hz. Pey-
Hz. Peygamberin
tezat
oluşturmasıdır.
şüphe düşürmeye
neden
ardından
sonucuna varmaktadırlar. Söz
noktalar
tebliğ
tabi tutmakta,
vardır.
Bunlardan biri;
görevinin önemine ve korun-
Yani böyle bir
olayın
vukuu, vahye
olacağından gerçekleşmesi imkansızdır. Diğer
bir nokta ise İslam ve Kur' an' da çelişki arama gayretinde bulunan oryantalistlerin bu olaydan medet ummalarıdır.
3- Garanik
a- Garanik
ten
yaşandığını
olduğunu
sözlerin
Olayını
olayı
Kabul Edenler
konusunda bir
başka
kanaat de bunun gerçek-
kabul eden müfessirlere aittir. Ancak hadisenin gerçek
kabul edenlerden bir
kısmı
rivayette yer alan ve
şeytan tarafından söylendiği görüşündedirler.
de Garanik
olayı hakkında
bu
doğrultuda
değil
Müfessir Hicazi
ama
yanılarak
sağlam
aktanlmadığını ve batıl rivayetler olduğunu söylemektedir.
45
veya
bazı hataları olabileceği düşüncesinde olanları eleştirmektedir.
O, bu tür rivayetlerin mesnetsiz olup sahih olmadığını,
44
öven
kanaat bildirmektedir. Hicaz!,
Hac suresi tefsirinde, Hz. Peygamberin kasten
unutarak
putları
45
bir senetle
Ancak mü-
Kur'an Yolu, V, 169.
ilidizi Muhammed Mahmud, et-Tefsiru'l-Vfidıh, 7. basım, Kahire, 1979, XVII, 67-68.
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1
fessir, burada bir başka
seçeneğe
yetlerin
asılsız olduğunu
munda
olayı
okuduğu
de
değinmektedir.
O, söz konusu riva-
ifade etmekle birlikte, hadisi kabul etme duru-
tevile gitmektedir. Hicazi, Hz. Peygamberin Kur' an' ı
ve duraklama
anında şeytanın,
söyleyebileceği
taklit ederek
ağır
Garanik ile ilgili sözleri onu
ihtimali üzerinde
durmaktadır. Ayrıca
Hicazi bu sözlerle müminlerin imtihan edildiğini de belirtmektedir. 46
Hicazi bir yandan bu rivayetlerin sahih kabul
dirde her hükümde eksiklik,
şeytan tarafından
edilebileceğinden bahsetmekte,
ihtimalini de göz
ardı
edilemeyeceğini,
47
aksi tak-
ilave ve çalmalardan söz
ama diğer taraftan rivayeti kabul etme
etmemekte ve bir yorum getirmektedir. Bu
bağ­
lamda Hicazi, rivayetin bizzat Hz. Peygamberle ilgili olan yönünü kabul
etmemekte ancak
eğer
böyle bir olay dile getiriliyorsa bunun şeytan tara-
fından gerçekleştirildiğinden
söz etmektedir. Fakat bize göre Hicazi bu-
rada sadece bir yönüyle konuya
diğer
açıklık
yönü hakkında net bir fikre sahip
Vehbe Zühayli de Garanik
görüşünde
tefsirin
yette,
olayının
uydurma ve yalan
manaya muhalif olarak
farklı
bir
kanaatindedir. Ona göre Garanik olayı
putları
olduğu
şekilde yorumlanması
hakkında anlatılan
öven sözleri kesinlikle Hz. Peygamber telaffuz
Bu sözleri söyleyen bizzat
çıkmıştır.
değildir.
olan müfessirlerdendir. Bu yüzden o, ilgili ayetlerin birçok
verdiği
gerektiği
getirmekle birlikte hadisenin
şeytandır. Dolayısıyla
etmemiştir.
fitne buradan ortaya
Fakat en önemli ve kesin olan husus Hz. Peygamberin
uymamasıdır. 4 B
O, konuyla ilgili olarak Kurtubi'nin
görüşünü
46Hidizi, a.g.e., XVII, 68-69.
47 Hidizi, a.g.e., XVII, 67.
4 8 Zühayli Vehbe, et-Tefsiru'l-Münir, Beyrut, 1991, XVII, 249.
Cumhuriyet
riva-
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1
şeytana
tercih et-
Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 603
şöyle aktarmaktadır; 49
mekte ve onu da
üzere okuyordu ve bu esnada da ayetlerin
şeytan
bu aralarda
taklit ederek araya
fırsat
buluyor,
cılar, duydukları şeyi
Bu
Hz. Peygamberin sözü
tertil
Böylece
kelimeleri Hz. Peygamberi
şekilde
hakkında düşüncesini
Garanik meselesi
arasını ayırıyordu.
uydurduğu
sokuşturuyordu.
Kur'an'ı
"Hz. Peygamber
yakın
ona
bulunan inkar-
zannediyorlardı." 50
dile getirmesinin
Zühayli,
yanında
hadi-
senin uydurma oluşuna yönelik deliller de sıralamaktadır. Önce
Kur' an' dan deliller serdederek
bazı
ayetleri örnek göstermekte51 ,
ardın­
dan sünnetten deliller sunmaktas2 ve Buhari'nin Sahih'inde geçen rivayette Garanik hadisesinin
lif konunun
lah'ın
batıllığı
putlara tazim
zarurat-ı
duğunu
olmadığını
ile ilgili akli deliller ileri sürmektedir. O, Rasulul-
ettiğini
caiz gören bir kimsenin katir
diniyyeden birinin de Hz. Peygamberin
49
putları
çünkü
reddetmesi ol-
manasında değerlendirmektedir. Şeytanın
Zühayli, a.g.e., XVII, 249.
el-Kurtubi, el-Cami li Ahkiimi'l-Kur'an, XII, 82-83.
"
o
J.
,-
ıJ\ ıJ~ı
'
~
Necm 3-4
_.. 1
ı
"
.J
o
/
"
_..
""
~
o_..
_..o
~ ıJI'"
• 'll.rl..al
'" '~1 .y.
~ .lll
J'i l.l.ııı -F
-~ ~
~ ' ıJ'y.'j/.
5110 Yunus 15
53
olacağını
söylemektedir. 54 Zühayli Hac suresinde geçen temenna kelime-
sini de okumak-tilavet etmek
5o
bildirmektedir.53 Daha sonra müel-
_,
[_
c::ı.?Y.,
69 Hakka44-46
-"
(IJ
ıı;_, o
[
_..
/
.J
ı
..-.,.;
o_..
.
.
"'
J§.:ı.J
' '~ ~~'
'i'' i.?J-1.
'tr·ı ı:ıı' c::ı ~··~!..alı·.
' '~ :u.:uı. ı:ıı '..Fı ı:ı
·ı ı:::::ı•ıı
ı_~,
'J
\
Ji.i c::ı..::.ıı..:i!:i
~~ .s1~'1 1~1'
- •. 8ul
• l""'f"'JJ
J
,• ~ w·ı•
c~ ~~ yi~
g)
U""
"
"'11-
c::ı:U..u
.
Jj ,'· :,oC.
(j-j ~1 ~ ı:ll ,
o~jlı ~ ıili ~
Zühayli, a.g.e., XVII, 248.
53 el-Buhari Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail, el-Ciimius's-Sahih, İstanbul, 198l,Tefsir
53/4.
54 Zühayli, et-Tefsiru'l-Münir, XVII, 248.
52
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1
604
1S e v
vesvese
g i T üt ü n
atmasındaki
hikmetin ise
münafık
ve
müşriklerin
imtihan edil-
mesi olduğunu sözlerine eklemektedir.ss
Garanik meselesinde putlarla ilgili sözleri telaffuz edenin
olduğu
fikrinde olan bir
O, bu rivayetin tefsir
müfessirlerin
olayı
ağzından putları
sunda
ulemanın
açıklamaktadır.
diğer
son dönem müellifi de Mahmut Toptaş'tır.
kitaplarında olduğunu
ama
sağlam
ve güvenilir
reddettiklerini ifade etmektedir. Hz. Peygamberin
öven sözler
ittifak
çıksa
ettiğini
bile
Allah'ın
onu
düzelteceği
söylemekle beraber kendisi
Gerekçe olarak da ilgili hadisin
sağlam
memesini göstermektedir. Son olarak da Peygamberlerin
ja veya arzusuna
şeytan
şeytanın
vesvese
attığını
bildirerek
konu-
reddettiğini
rivayetlerle gelokuduğu
mesa-
görüşünü açıkla­
maktadır.56
Garanik
diğini
olayını
belirtenierin
ağzından böyle
asıl
kabul edip putlarla ilgili sözleri
üzerinde
durdukları
sözlerin asla çıkmayacağıdır.
Onların
sağlam olmamasını
aykırı olmasıdır. Aynı
söyle-
nokta, Hz. Peygamberin
önem verdiği husus
budur ve bunu kabul etmeme sebepleri öncelikle bu
sünnetin muhtevasına
şeytanın
olayın
Kur' an ve
zamanda onlar, rivayetlerin
da ikincil bir sebep olarak görmektedirler.
b- Garanik olayını kabul edenlerden bir kısmı, putlar hakkındaki
sözleri şeytanın
değil
de müşriklerin
söylediğini düşünmektedir.
Konuya
bu şekilde yaklaşan müfessirlerden birisi İbn Aşfu (1973)' dur. Müfessir,
ayette geçen "temenni" kelimesinin bir
anlamına geldiğini
mamının
55
56
şeyin
meydana gelmesini isternek
belirterek ayeti, peygamberlerin,
hidayet üzere ve salih kimseler
olmalarını
toplumlarının
temenni ettikleri
Zühayli, a.g.e., XVII, 253.
Toptaş Mahmut, Kur'an-ı Kerim Şifa Tefsiri, İstanbul, 1998, V, 261.
Cumhuriyet
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
ta-
Sayı:
1
Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1
şeklinde yorumlamaktadır.
Bu
605
bağlamda şeytan
da peygamberlerin
onların irşadını
ifsat etmeye çalışırs7 •
kavmine dalalet ve fesat ilka ederek,
İbn Aşfu, Garanik olayı hakkında rivayet edilen hususların geçerli olmadığını belirtmekte ve isnadlardan bazılarında adı geçen İbn Abbas'ın
indiği
Necm suresinin
gün Hz. Peygamberin meclisinde
olmadığı açık­
lamasını yapmaktadır. İbn Aşur, müfessirlerden bir kısmını, Hac suresi-
nin 52. ayetinin Necm suresindeki
garip rivayetleri
düşünmeden
kıssaya bağlı olarakindirildiğine
naklettiklerini söyleyerek
dair
eleştirmektedir.
O, bu tür haberlerin Peygamberlerin isınet sıfatına aykırı olduğuna işaret
ederek Necm suresi 3. ayetin bunu anlatmaya kafi
olduğunu
da ilave
ederss. İbn Aşfu'a göre olayın aslı, bazı müşriklerin Lat ve Uzza'nın adını
duyunca bunu
fırsat
bildikleri ve müdahalede
bulundukları şeklinde­
dir59. Ayrıca İbn Aşur, Garanik ile alakah sözlerin İslam' dan önce müşrik­
ler
arasında yayılan
sefih ve
bir
alaycı kişilerin
yaptıklarını
şayia olduğunu
da ekleyerek, Mekke' deki
bunu Necm suresinin ilgili ayetlerine dayanak
bildirmektedir. O, ayette geçen ümniyye kelimesinin oku-
mak anlamına
gelmediğine
de
görüşlerinde
yer vermektedir60 .
Benzer fikri savunanlardan biri de Süleyman
suresi 52. ayetin tefsirinde temenniyi; bir
gönlün çok istediği
diğini
bazı
şey
şeyi
Ateş'tir. Ateş,
Hac
arzu etmek, ümniyyeyi ise;
olarak tanımlamakta ve buna felsefede ideal den-
belirtmektedir. O, buradan yola
nin, kavminin kendisine
inanması
çıkarak
Hz. Peygamberin ideali-
ve inananlardan
oluşan
bir dünya
57İbn Aşur, Muhammed Tahir, Tefsiru't-Tahrir ve't-Tenvir, Daru Sühnıln, Tunus, 1997,
VIII, 297-298.
5s İbn Aşur, a.g.e., VIII, 304.
59 İbn Aşfu, a.g.e., VIII, 305.
60 İbn Aşfu, a.g.e., VIII, 306.
Cumhuriyet
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1
606 1 S e
V
g i
T ü t ü rı
toplumu kurmak olduğunu söylemektedir. İşte ona göre bu noktada
şeytan
Hz. Peygamberin idealine
maktadır.61 Ateş,
surenin
yaparak Garanik
iniş
sebebi olarak müfessirlerin eserlerine
olayını anlatmaktadır. Ateş,
olmadığını, sağlam
senedi
yanlış düşünceler karıştrrmaya çalış­
hadis
atıf
bu hadisin kopuksuz bir
mecmularında
yer
almadığı
bilgisini de
vermektedir. 62 Daha sonra İsra suresi 73. ve 75. ayetlerle bağlantı kurarak
rivayetteki olaya benzer bir
koymaktadır.
ortaya
şeyin gerçekleştiği
Fakat onun kanaatine göre olayda geçen ilave cüm-
leyi Hz. Peygamberin kendisi
prensibine
aykırı olduğunu
Peygamberin Ka'be
kasten ilave cümleyi
okuduğu
iki
ağırlığı
dığını
61
aralarında okuduklarını,
ile kendinden
Ateş
geçtiği
ve bizzat
Kureyşli
olayını
durmaları
bir
birinin
bu
şiiri
kişinin
Hz.
Ateş,
Hz.
Yine
sırada Kureyş şey­
da dile getirmektedir.64
Garanik
gerçekleştiğini,
ettiği
o gün de içle-
ya da o
bir
bu
şekilde değerlendirirken,
ve tevillerde bulunmalarının hadise-
aslı olduğuna işaret ettiği düşüncesindedir.
kesin olarak
Kureyşlilerin
O,
mısrayı mırıldandığını
attığını
alirolerin olayın üzerinde
nin bir
Kureyş şeytanlarından
söylediğini yaydığım anlatmaktadır.
sözleri ortaya
Süleyman
esnada
söylediğini aktarmaktadır.
aklındaki
Peygamberin vahyin
tanının bu
O, bu cümlenin tevhid
kendisine inen Necm suresini tilavet
daha önce bildiklerini ve kendi
Peygamberin böyle
söylememiştir.
ifade etmektedir. 63 Bundan sonra müellif, Hz.
civarında
esnada, ilgili ayetleri
rinden birinin
düşüncesini
yönünde
sadece
şeytanın
müşrikin
Yani
Ateş,
hadisenin
vesvesesinden ibaret olma-
müdahalesi
olduğunu
Ateş Süleyman, Yüce Kur'an'ın Çağdaş Tefsiri, İstanbul, 1989, VI, 38.
a.g.e., VI, 39.
a.g.e., VI, 39.
64 Ateş, a.g.e., VI, 40.
62 Ateş,
63 Ateş,
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1
savunmak-
Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1
tadır. 65
607
O, Son olarak Necm suresinde tekrar Garanik konusuna dönerek,
kitabında anlattığı
Yakut Hamevi'nin
söz konusu
olayın
hususa dikkat çekmekte ve bunun
olduğunu
temeli
ancak Hz. Peygamberin diline
söylemektedir.
şeytanın putları
Ateş, olayın değil
öven sözler
atmasının
uydurma olduğunu beyan etmektedir.66
Son dönem müfessirlerinden ve Garanik
bildirenlerden biri de Celal
Yıldırım' dır.
olmadığını,
olayı
ile alakah
O da klasik tefsirlerin
görüş
çoğunda
anlatılan kıssanın
sahih
fından okunduğu
haberinin tamamen asılsız ve dayanaksız olduğunu
ilave sözlerin Hz. Peygamber tara-
belirtmektedir. Zira Peygamberler vahyi
hata yapmazlar.
eleştirilerine
küçük
de
Yıldırım,
işaret
adı
bir uydurma
fessir, Necm suresinde de
aynı
olduğunu
ve
alıp,
putları
ederken de
ifade etmektedir.67 Mü-
Garanik
olayının maksatlı
öven sözleri
riklerden birinin söylediğini bildirerek konuyu
olayına,
tebliğ
geçen meselenin Hz. Peygamberi
hususu ele
kişiler tarafından uydurulduğunu
Garanik
de
tefsirinde hadis tenkitçilerinin konuyla ilgili
etmekte ve
düşürmek amaçlı
alırken
Kureyşli müş­
açıklamaktadır. 68
sure ve ayetlerde bahsedilmesi
açısından bakıl­
dığında Mevdudi, İbn Aşur, Hicazi, Seyyid Kutub, Zühayli ve Mahmut
Toptaş tarafından
Konu,
Elmalılı
sadece Hac suresi 52. ayette
Harndi
Yazır
suresi 19 ve 20. ayetlerde
ile Celal
Yıldırım,
açıklandığı
yalnızca
ile Kur' an Yolu tefsirinde ise
değerlendirilmektedir. Ayrıca
Garanik
görülmektedir.
olayını
Necm suresi 19 ve 20. ayetlerde ele
Süleyman
Ateş
hem Hac suresi 52. ayette hem de
almaktadırlar.
Bunun
65 Ateş,
yanı sıra
Tefsir, VI, 41.
a.g.e., IX, 122-123.
67 Yıldırım Celal, İl min Işığında Asrın Kur'an Tefsiri, İstanbul, 1991, VIII, 4042-4043.
68 Yıldırım, a.g.e., XI, 5875.
66 Ateş,
Cumhuriyet
Necm
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1
Sü-
608
1S e v
g i
T
Qt ü
n
leyman Ateş, İsra suresi 73. ayetin inişiyle ilgili dört rivayetin bulunduğunu
bildirmektedir.
Ateş,
bu rivayetleri madde madde vermekte ve
olayı hakkındaki
bunlardan birinin de Garanik
rivayet
olduğunu
belirt-
mektedir. 69
III-
Görüşlerin Değerlendirilmesi
Garanik
farklı
olayı, aslında
olmuş
yorumlara muhatap
alimlerden bir
kısmı, olayı
söylediği
sözleri
Cessas'ın
lediğini
ilk dönemden bu güne kadar üzerinde
bir konudur. Taberi ve
kabul ederek Hz. Peygamberin
gibi kabul edilmesi
da içinde
Zemahşeri
bulunduğu bazı
imkansız
putları
gibi
öven
bir kanaat içindedirler.
müfessirler ise sözleri
şeytanın
söy-
kabul etmektedirler.7° Razi ve Kurtubi de olayla ilgili rivayetlerin
sahih olmadığına kanaat getirmişlerdir. Öyle görünüyor ki, bu alimlerden
bazıları,
mişler
rivayetlerin
değerine bakmaksızın
ve böylece rivayetler
diklerini
düşünrnüşlerdir. 71
karşısındaki sorumluluklarını
şekilde
incelemeye tabi
bulunmuşlardır. Bazıları
tutmamış,
ise rivayetleri
meye tabi tutarak görüşlerini son derece tutarlı bir tarzda
Biz
çalışmamız
salt bir
değerlendir­
açıklamışlardır.
vesilesiyle son dönem müfessirlerinin hadiseye,
Razi ve Kurtubi gibi bazı ilk dönem müfessirlerinin
ölçütlerine benzer bir
yerine getir-
Bunlar sadece yüzeysel manada hareket
ettiklerinden konuyu derin bir
aktarma görevinde
senedi vermekle yetin-
şekilde yaklaştıklarını
beyan sadedinde yine daha önce
eleştirel
ve bilimsel
tespit ettik. Onlar fikirlerini
açıkladığımız
bir kısım önceki müfessir-
ler gibi genellikle nakli (Kur' an ve sünnet) ya da akli delillerle hareket
Tefsir, V, 237-238.
7üet-Taberi, Ciimiu'l-Beyiin, IX, 178; ez-Zemahşeri, el-Keşşfif,699; Cessas, Ahkiimü'l-Kur'an,
III, 246.
71 Şimşek M. Said, Günümüz Tefsir Problemleri, İstanbul, 1997, 498.
69 Ateş,
Cumhuriyet
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1
Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 609
etmeyi tercih etmektedirler. Böyle bir
sebepler
bulunmaktadır.
tavır takınmalarında
Bu sebeplerden birisi, Garanik
Kur' an' ın bütünlüğü ve temel prensipleri
sela gelen vahiylerin tümünde
fından kınanmaktadır. 72
lerin,
kıssanın
olayını
uydurma
puta
tapmaları
olduğuna
olayın menşeine
de
söyledikleri bir terennüm
derinlikleri göstermektedir. Yani bir bakıma
putlarının adının geçtiğini
şın yayılmasına
Me-
Kur' an tara-
kanaat getirdikleri görülmektedir.73
inmişlerdir.
Garanik olayında dillendirilen mısraların kaynak itibariyle
sırasında
özellikle
açısından düşünrneleridir.
müşriklerin
bazı
Bu açıdan bakıldığında meseleyi iyice inceleyen-
Söz konusu bu müfessirler,
riklerin tavaf
elbette
Bilhassa
Kureyşli müş­
oluşu, olayın ulaştığı
Kureyşliler,
Necm suresinde
duyunca sonunu beklemeden böyle bir
neden olmuşlardır. Halbuki hakikatte
olayın
yanlı­
Kur' an veya
Hz. Peygamber ile uzaktan ya da yakından bir ilişkisi yoktur ve tamamen
müşriklerin
hayal ürünüdür. 74
Onların
önceki müfessirlerin birçoğundan
farklı oldukları
konuyla alakah olarak ileri sürülen hadisi araştırmaları ve hadisin
kaynaklardan
rin
lafız
kabule
ulaşmadığı
sonucuna
varmalarıdır.
işitmekten
sağlam
Bu konudaki haberle-
ve senetlerindeki ihtilaflar, kopukluklar ve
şayan olmadığını
nokta,
zayıflıklar onların
şeytan
vahyi
bile uzak tutuluyorsa76, vahye müdahalesi de mümkün
değil-
ortaya
koymaktadır. 75 Kaldı
ki
Şimşek M.
Said, Günümüz Tefsir Problemleri, 500.
Hak Dini Kur' an Dili, VII, 44; Mevdudi, Tefhimü'l-Kur'an, III, 346-348; Kutub, Fi
Ziliili'l-Kur'an, XVII, 105-108.
74 Cerrahoğlu, Gariinik Meselesinin İstismarcıları, 72/73.
75 el-Buhari Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail, el-Ciimius's-Sahih, İstanbul, 1981,Tefsir
53/4; Mevdudi, Tefhimü'l-Kur'an, III, 346-348; Zühayli, et-Tefsiru'l-Münir, XVII, 248;
Kur'an Yolu, V, 169.
76 23 Şuara 210/212.
n
73 Elmalılı,
Cumhuriyet
Fakültesi Dergisi, 2012, Ci lt: XVI, Sayı: 1
dir?7 Dolayısıyla ilk dönem müfessirlerinde
kısmen
ve az olan
eleştirel
tutumun, günümüz müfessirlerinde genelleştiğini görmekteyiz.
Hadisenin bir de oryantalistlerle
vardır. Bilindiği
Peygamberdir.
gibi dinin en önemli
Eğer
bağlantılı
kaynaklarından
birileri bir dini hedef alacaksa
olan istismar yönü
biri kitap
diğeri
maksatlarını
de
bu iki
unsur üzerinden gerçekleştirmeye çalışırlar. Dolayısıyla İslfun'a muhalif
olanlar da kendi
uydurmalarını
Garanik
olayında kullanmışlardır.7 8
On-
lar bu vesileyle İslam hakkında şüphe ve tereddüt uyandırmak istemiş­
lerdir?9 Bu konuda oryantalistler daima Garanik
tutum içerisinde
olmuşlardır. 80 Açıkçası
olayını
Garanik olayı günümüz itibariy-
le ne
olduğu apaçık
diğer
alanlarda çaba sarf eden alimierin inceleme ve
yönden
eleştiriye
mamıştır.
ortada olan bir konudur. Zira gerek tefsir gerekse
tabi
tutmaları
Yani Garanik
suni ve uydurma
kabul eden bir
olduğu
olay hakkında
araştırmaları,
karanlık
olayının halledilmemiş
her
hiçbir yön bırak­
bir yönü
kalmadığı
gibi
kesinlik kazanmıştır. 81
Sonuç
Makalemizde genel olarak Garanik hadisesine dair bazı
görüşlere
yer verilmekle birlikte, özellikle günümüz müfessirlerinin yaklaşımını ele
alarak
onların
lışmamızın
lıklı
konuya
nasıl yaklaştıklarını açıklamaya
neticesinde son dönem tefsir yazarlarının,
gayret ettik. Ça-
çoğunlukla
Böyle bir
takım
rivayetlerin
varlığı
ağır­
etmiş
bulun-
ise bu müfessirler
tarafın-
olarak Garanik hadisesini kabul etmediklerini tespit
maktayız.
ve
Günümüz Tefsir Problemleri, 529.
a.g.e., 497-498.
79 Cerrahoğlu, Gariinik Meselesinin İstismarcıları, 70.
so Bkz. Cerrahoğlu, a.g.e.; Balbay Muhammed, Gariinik Kıssası ve Oryantalist Yaklaşımlar,
77 Şimşek,
78 Şimşek,
81
Yüksek Lisans Tezi, Şanlıurfa, 2007.
Aksekili, Bir Zındık Uydurınası, 42.
Cumhuriyet
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1
Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 611
dan mesnetsiz olarak ifade edilmektedir.
den
çeşitli
dığı
da müfessirlerin ortaya
bu
eserlerde
çalışmada
aktarılan olayın,
Aslı
olmayan rivayetlere istina-
Hz. Peygamber ile bir
koyduğu
olayı
her yönüyle tespit
gayretlerinin son derece ilkeli ve ön yargıdan uzak olarak
şeytanın
ya da
ğu zehabında
dolaylı
ya da
bulunuyoruz. Her ne kadar
Kureyşlilerin
olmadığını
bir ilgisi
olayının
onların
bir boyutu oldu-
O yüzden Dinin bizzat tebliğeisi ve
yaptığı
değil
akla gelebilecek her
ler bu noktada oldukça
haklı
onların
getirdikleri
konu
uygulayıcısı
mühirndir. Bu nedenle Garanik
hakkında
tutarlı
ve
doğrudan
söylemektedirler. Zaten burada önemli
varlığı kaçınıl­
konuda, istismar ve müdahalede bulunacak kimselerin
rin ne
kısmı olayın,
Hz. Peygamber ile
olan da budur. Çünkü sadece böyle bir hususta
mazdır.
etıne
gerçekleştiğini
bir
gerçekleşen
müdahalesiyle
olsalar da, Garanik
olma-
hususlar içinde görülmektedir. Biz
son dönem müfessirlerinin
müşahede etıniş
irtibatı
bir
olayını
düşünce
eleştiriler
olan Peygambe-
reddeden müfessiriçindedirler. Çünkü
ve ortaya
koydukları açık­
lamalar birbirini tamamlar niteliktedir. Kanaatimizce Garanik
olayı
ile
bağlantı kurulan Hac suresinde yer alan; ".Ayetlerimizi geçersiz kılmak için
işte
çaba gösterenler var ya,
ların
niyetini ortaya
hedefine
ulaşmadığı
Tevhid ilkesinden
vunduğu
değildir.
onlar cehennemliklerdir. 82 " ayeti konuyu yayan-
koymaktadır. Aynı
da ayetin
ayrılmayan
ilkelere ters
düşen
onların amaçlarının
verdiği mesajlardandır. Baştan
bir Peygamberin, kendi
itibaren
getirdiği
ve sa-
böyle bir hareket içine girmesi mümkün
Sadece bu husus dahi,
Cumhuriyet
zamanda
olayın
tamamen uydurma
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1
olduğunu
ortaya koymaya yetmektedir. Bu da konunun
artık
istismara
açık
her-
hangi bir yönünün bulunmadığını bir kez daha ispatlaınış olmaktadır.
KAYNAKÇA
Aksekili Ahmed
Haındi,
Bir
Zındık
Uydurması
Garanik
Safsatası,
Kur'an'a ve Peygambere Çirkin İftira, İstanbul, 2003.
Ateş Süleyman,
Yüce Kur'an'ın Çağdaş Tefsiri, İstanbul, 1989.
Balbay Muhammed, Garanik
sek Lisans Tezi,
Kıssası
Şanlıurfa,
ve Oryantalist
Yaklaşımlar,
Yük-
2007.
Bilmen Ömer Nasuhi, Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri,
İstanbul, 1964.
el-Buhari, Ebu Abdullah Muhammed b. İsınail el-Camius's-Sahih, İstan­
but 1981.
Cerrahoğlu İsınait D.İ.A. "Garanik" ınad. İstanbul 1996, XIIC
_ _ _ _ _ __ J
A.Ü.İ.F.D.,"Garanik
Meselesinin İstismarcıları", XXIV,
Ankara, 1981.
el-Cessas Ebu Bekir Ahmed b. Ali, Ahkamü'l-Kur'an, I-III, Beyrut, 1338.
Elınalılı
Harndi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, Ankara, 1995.
Esed Muhammed, Kur'an Mesajı Meal-Tefsir, (çev. Cahit Koytak, Ahmet
Ertürk), İstanbut 1999.
el-Hamevi Yakut,
Şehabeddin
Ebu Abdullah, Mu'cemü'l-Buldan, Beyrut
1957.
Havva Said, el-Esas fi't- Tefsir, 2. basım, Kahire, 1989.
Hicazi Muhammed Mahmud, et-Tefsiru'l- Vadıh, 7. basım, Kahire, 1979.
Hizınetli Sabri, İslami Araştırmalar, "Garanik Meselesi Üzerine", Nisan
1989, cilt:3,
sayı:2,
40-58.
Fakültesi Dergisi, 2012, Cilt: XVI,
Sayı:
1
Yirminci Yüzyıl Müfessirlerinin Garanik Olayına Bakışı 1 613
İbn Aşur, Muhammed Tahir, Tefsiru't-Tahrir ve't-Tenvir, Daru Sühniln,
Tunus, 1997.
İbnü'l-Kelbi, Kitabü'l-Esnam (thk. Ahmed Zeki Paşa), Ankara, 1969.
İbn Kesir, İmadüddin Ebu'l-Fida İsmail İbn Ömer el-Kureşi ed-Dimeşki,
Tefsiru'l-Kur'ani'l-Azim, I-, VIII (Thk. Muhammed İbrahim
el-Benna), Kahraman Yayınları, İstanbul, 1984.
Kur'an Yolu, Komisyon(Hayrettin Karaman ve diğerleri), Ankara, 2006.
Kurtubi, Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed, el-Cami li Ahkami'l-
Kur'an, I-XX, Kahire, 1958.
Kutub Seyyid, Fi Zilali'l-Kur'an, 4. basım, Beyrut, 1968.
Mevdudi Ebu'l-Ala, Tefhimü'l-Kur'an, İstanbul, 1988.
er-Razi, Fahreddin Ebu Abdullah Muhammed b. Ömer, Mefatihu'l-Gayb,
1-VIII, İstanbull307.
Şimşek M. Said,
Günümüz Tefsir Problemleri, İstanbul, 1997.
et-Taberi, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Camiu'l-Beyan
fi
Te'vil-i
Ayi'l-Kur'an, Beyrut, 1992.
Toptaş Mahmut,
Kur' an-ı Kerim Şifa Tefsiri, İstanbul, 1998.
Yıldırım CelaL İl min Işığında Asrın Kur' an Tefsiri, İstanbul; 1991.
ez-Zemahşeri, Ebu'I-Kasım Carullah Mahmud b. Ömer, el-Keşşaf
Hakaiki't-Tenzil ve Uyuni'l-Ekavil
2.Basım,
fi
an
Vücuhi't-Te'vil,
Beyrut, 2005.
Zühayli Vehbe, et-Tefsiru'l-Münir, Beyrut, 1991.
Fakültesi Dergisi, 2012, Ci lt: XVI, Sayı: 1
Download