Kalp Doktorları - BitkiselDestek.com

advertisement
Kalp Doktorları
http://bitkiseldestek.com/kalp-doktorlari/
Kalp Doktorları
Kalp
rahatsızlığı ve doğal öneriler ile ilgili bilgileri aşağıdaki
makalemizde açıklayıcı olarak bulabilir ve/veya dahası için altta
bulunan linke tıklayabilirsiniz...
Rahatsızlğının Giderilmesine Yardımcı Olan Bitkisel Ürünlerimizin Olduğu Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız..
Kalp Cerrahisi
Kalp Cerrahisi Bir insanın kalbini ameliyat masasında durdurmak, içini
açarak gerekli düzeltmeleri yapmak, sonra tekrar kapatıp uyararak
sıhhatli çalışmasını sağlamak. Daha bu yüzyılın başlangıcında devrinin
en büyük cerrahlarından Billroth “İnsan kalbine dikiş koymaya kalkışan
cerrah meslekdaşları arasındaki itibarını kaybetmeye mahkumdur.” demekle
konuyu ne kadar imkansız gördüğünü dile getirmiştir. Yirminci yüzyılın
ortalarında ise bilim adamlarının büyük gayretleri ve cesur cerrahların
teşebbüsleri ile açık kalp cerrahisi gerçekleşti. 1953’te Dr. Gibbon’un
ilk başarılı ameliyatını, 1955 ve 1956’da Dr. Lillehei ve Dr. Kirklin
izledi. Doğuştan kalp hastalıkları bu suretle düzeltilmeye başlamışken
1960’da Dr. Starr ve Dr. Harken ile, büyük ölçüde fonksiyonlarını
kaybetmiş olan kapakların yerine yapay kapakların takılmasına başlandı.
1967’de insandan insana kalp nakli N. Shumway’ın tarif ettiği ameliyat
tekniğine dayanarak C. Barnard tarafından gerçekleştirildi. Gene aynı
yıl içinde Dr. Favaloro ve Dr. Effler safen ven (toplardamar) kullanmak
suretiyle, koroner yetmezliğinin tedavisinde Aorta-koroner by-pass
cerrahisini insanlığa kazandırdılar. 1975’den itibaren yeni doğmuş
bebeklerde açık kalp cerrahisi büyük değer kazandı ve Jaten tarafından
başlatılan arteriel Switch ameliyatı önceleri hayatın ilk 30 gününde,
sonraları ilk haftasında uygulanmaya başlandı. Bugün ise 1 günlük
bebeklerde bile açık kalp cerrahisi gerçekleştirilmektedir. Ülkemiz açık
kalp cerrahisi alanında dünyadaki yenilikleri çok yakından izlemiş ve
bugün bir günlük bebekten, en ileri yaştaki insanlara kadar gereken
herçeşit kalp ameliyatının emniyet ve başarı ile uygulandığı bir düzeye
ulaşmıştır. Kalp cerrahisinin tedavi sahaları basitce doğuştan olan kalp
bozukluklarının düzeltilmesi, genellikle romatizmaya bağlı olan kalp
kapakları hastalıklarının ameliyatları, koroner arter by-pass
ameliyatları, kalp nakli şeklinde özetlenebilir.
Kalp kapak hastalıklarında mekanik kapak protezleri :
1950’lerde ilk valvüler kapak protezinin pekiştirilmesi ve 1960’larda
ilk kalp içi kapak protezinin uygulanmasından sonra, özellikle tamiri
mümkün olmayacak derecede hasar görmüş doğuştan veya sonradan olma kalp
kapak protezi ameliyatları yaygınlaşmış ve benimsenmiştir. Günümüze
kadar ideal bir kapak protezi geliştirilememiştir. Çünkü imal edilmiş
prostetik kalp kapaklarının hiçbirisi tabii kapağın performansına
yaklaşamamıştır. Hasar görmüş kalp kapakçıkları ömür boyu tromboembolik
ve dejeneratif problemler çıkarmadan mükemmel bir hemodinamik
performansla çalışırken, prostetik kapaklar bir takım problemler
çıkartmaktadırlar. Kalbin kendi kapakçıkları akut romatizmal ateş,
enfeksiyon ve dejenerasyona maruz kalmaktadırlar. Bu hastalıklar
neticesinde bozulan kapakçıkların düzeltilmesinde çeşitli plastik
ameliyatlar yapılmakta ise de, hastaların büyük kısmına prostetik
(protez) kapak gerekmektedir.
Modern kalp
kapak protezleri halen kabul edilen bir nisbette ameliyat sonu ölüm ve
hastalık hali ile tabii kapak ile değiştirilmekte ; ancak kalp ve
damar içi pıhtılaşmalar, kanama, protez kapağa bağlı kalp iç duvarı
iltihabı, kan hücreleri parçalanmasına bağlı kansızlık ve sarılık ve
dejenerasyon gibi problemler ortaya çıkmaktadır. İdeal bir prostetik
kapakcık üretmek için yaygın bir şekilde çalışılmaktadır. Kalp kapak
protezlerinin ilki 1952’de aort yetmezliği olan bir hastaya kafes-top
prensibinin kullanıldığı sun’i kalp kapağı protezinin takılmasıyla
uygulandı. Kapak tamirine yönelik operasyonlar geliştirilmeye
çalışılırken ileri derecede hasar gören kapaklarda, kapak yapılarını
yeterli tamire imkan vermeyecek derecede kontraksiyon (büzülme) ve kalsifikasyon (kireçlenme)
gösterdiği, hareketlerinin kısıtlılığı görülerek bunların yerine
konacak kapak veya kapakçıkların üzerinde çalışmalar başlatılmıştır. İlk
dönemlerde protez yapımında naylon, dacron, teflon, marley, poliüretan,
lucite çelik ve ivalan gibi maddeler kullanılmaktaydı. Fakat bunlar
problemli idiler. Şu an uygulanan kapaklar genel olarak pinolitik karbon
komponentlerinden mamul kafes top, hareketli disk veya iki ayar yaprak
şeklindedirler.
Koroner arter cerrahisi :
Koroner arter cerrahisi, kamuoyunda büyük ilgi uyandırmış ve değişik
tıp çevrelerince hiçbir ameliyat grubunun olmadığı kadar araştırma
konusu olmuştur. Koroner arter cerrahisinin konforlu bir hayat
sağlamasının yanısıra ömür beklentisini arttırmasının anlaşılması, bu
cerrahinin sağlam temeller üzerine oturmasını sağlamıştır. Türkiye’de
ilk koroner by-pass Dr. Aydın Aytaç tarafından 1974 yılında yapılmıştır.
Daha sonra birçok merkezde şimdi yılda 5000’e yakın vakaya
uygulanmaktadır. Göğüs ağrısı ve miyokard iskemisini (kalbi besleyen
damarın tıkanmasına bağlı olarak kalp duvarının beslenememesi) ortadan
kaldırabilmek için koroner arterlerdeki (atardamar) darlıkların
“by-pass” edilmesi gerekmektedir. Koroner by-pass greftleri 1 den 7-8
grefte kadar artabilir. Klasik olarak koroner by-pass cerrahisinde safen
veni (bacaktaki bir toplardamar) veya internal mammary arteri (IMA)
(göğüsteki bir atar damar) greftleri kullanılmaktadır. Ameliyatı izleyen
birinci yılda ven greftlerinin % 10’u ve bunu izleyen her yılda % 2-3’ü
tıkanır. Koroner ateroskleroz ise yılda % 10 oranında ilerler. IMA
greftlerinin bu yönden ven greftlerine kesin avantajı vardır.
Ameliyattan beş yıl sonra IMA greftleri % 90 oranında açık bulunurken,
aynı süre sonunda safen ven greftleri % 50 oranında tıkalı olarak
bulunmuştur.
Kalp nakli :
Kalp nakli, kalp hastalıklarının son dönemlerinde kullanılan ve başarı
ile uygulanan bir tedavi şeklidir. Bu konudaki ilk deney 1905 yılında
Alepis A. Carrel tarafından köpekte yapılan heterotopik kalp naklidir.
İnsanlarda ise ilk başarılı kalp nakli 3 Aralık 1967’de Cope Town’da
(Güney Afrika), Barnard tarafından yapılmıştır. Ocak 1968’de ise
Stanford üniversitesinden Norman Shumway ortopetik teknikle kalp naklini
gerçekleştirmiştir. Bu teknik en popüler tekniktir. Kalp hastalığının
son döneminde bulunan ve beklenen ömür süresi 6 ay veya daha az olan
hastalar transplant adayıdırlar. Hastaların % 80-90’ı son dönem iskemik
(kalp atardamar tıkanıklığına bağlı kalp beslenme bozukluğu) kalp
hastalığı veya sebebi meçhul kardiomiyopati (kalp kasının hastalığı)
dir. Çocukluk yaş grubunda ise ilk sırada kardiomiyopati gelmektedir.
Doğuştan olan kalp kası bozuklukları, endokardial fibroelastosis (kalbin
sertleşmesine yol açan bir hastalık) ve Doxorubisin adlı ilaca bağlı
kardiomiyopati diğer sebeplerdir.
Doğuştan olsun, sonradan olsun kalp hastalığı olanlarda hastalığı son dönem kabul etme vasıfları şunlardır :
1) Tedaviye cevap vermeyen ciddi kalp yetmezliği.
2) Optimal tedaviye rağmen tekrar tekrar hastaneye yatırılma zorunluluğu.
3) Kardiak fonksiyon bozukluğuna yol açan ciddi atım düzensizlikleri.
Bu adaylarda aşağıdaki durumlar bulunursa genellikle ameliyata alınmazlar :
50 yaşın
üzerinde olmak, şeker hastalığı, aktif mide ülseri, iki ay önce
geçirilmiş akciğer enfarktüsü hikayesi, aktif enfeksiyon, akciğer
hipertansiyonu, ciddi bronşit ve amfizem, alkolizm, böbrek yetmezliği,
psikiyatrik hastalık, karaciğer hastalığı, yabancı doku reddini
baskılayan ilaçları almayı engelleyen sistemik hastalıklar. Beş yaşın
altında kalp naklinin teknik güçlükleri kabul edilmektedir. Kalbini
veren ile bunu alan arasında kan grubu uygunluğu bulunması gerekir.
Kalbini veren herhangi bir sebeple kesin beyin ölümü oluşmuş kişilerdir.
Kalp damarları tıkanabileceğinden kalbini veren erkeğin 35, kadının 40
yaşından yukarı olması tercih edilmez. Kalbini verenin ağırlığı
alanınkinin en az % 20 azı olabilir. Kalbini verende de önemli diğer
hastalıklar mesela enfeksiyon olmamalıdır. Kalp alınınca emin ve tesirli
bir koruyucu mayide saklanır.
Ameliyattan sonra yabancı doku nakline red olayını baskılayıcı ilaçlar kullanılır :
Cyclosporin, prednisone, akciğer enfeksiyonu sık görüldüğünden
antibiyotikler verilir. Kalp içindeki dikiş hatlarında pıhtılaşmayı
önleyici ilaçlar da verilir. Doğuştan mevcut kalp bozukluklarının
cerrahi tedavisi Aşağıda ismi verilen ve tarifi yapılan kalp
hastalıkları doğuştan mevcutturlar. Gebeliğin birinci ayında annenin
geçirdiği kızamıkçık gibi enfeksiyonlar, kullanılan ilaçlar ve genetik
bozukluklar sebebiyle hasıl olurlar.
Patent ductus arteriosus :
Ana rahminde çocuğun aort damarı ile akciğer arteri arasında tabii
olarak mevcut bir kanalın doğumdan sonra kapanması gerektiği halde açık
kalmasıdır. Sol kalp yarısı zorlanır ve akciğer hipertansiyonu olur.
iman tahtası kemiğinin soluna doğru makine sesine benzer üfürüm duyulur.
Aort koarktasyonu :
Aort damarı kalpden çıkıp sol subklavian arter kendisinden ayrıldıktan
sonra aşağı dönerken meydana gelen daralmadır. Hayatla kabil olmayacak
kadar daralabildiği gibi az miktardaki daralmalar da olabilir, kalp
yetmezliği belirtileri yapabilir. Veya sadece kollarda yüksek fakat
bacaklarda normal veya düşük tansiyonun tesbit edilmesi ile de tesbit
olunabilir. Kalp yetmezliği veya beyin damarlarına tesiri ile ölüme
sebep olabilir. Daralmış kısmın çıkartılması ile tedavi edilir.
Fallot tetralojisi :
Genellikle 4 bozukluk bir arada olduğundan tetraloji denilmiştir.
Bunlar akciğer çıkışında darlık, aorta çıkışının yer değiştirmesi, iki
kalp karıncığı arasındaki duvarın deliği, sağ kalp karıncığının büyük
olmasıdır. Bu hastalığa mavi bebek hastalığı da derler. Zira siyanoz
(vücutta morluk) yapar. Yani temiz kan kirli kan ile karıştığından kanın
rengi morarır ve ciltten de belli olur.
Atrial septal defekt :
Kalp kapakcıkları arasında delik oldukça büyük ve çeşitli olup kan sol
karıncıktan sağdakine geçtiğinden zamanla akciğer hipertansiyonu yapar.
Büyük olursa tamiri gerekir. Ventriküler septal defekt: Sıktır. Doğuştan
kalp hastalıklarının % 30-40’ıdır. Kalp karıncıkları arası duvarın
deliğidir. Basınç farkından dolayı kan soldan sağa geçer. Atrial saptal
defekt de olduğu gibi akciğer kan dolaşımına giden kan bedene gidenin
1,5-2 katı olunca ameliyat gerekir. Şiddetli akciğer tansiyonu varsa
ameliyat yapılmaz. Kalpden çıkan büyük arterlerin yer değişikliği: Sık
rastlanır. Ölümcül tipinde bedene gidecek arter yani atardamar (Yani
oksijenlenmiş temiz kan damarı) akciğere, akciğere gidecek olan (bedende
kullanılmış kirli kan damarı) da bedene giderken aralarında hiç
bağlantı yoktur. İki sistemi birbirine açarak akciğerde havalanan kanın
bedene gitmesini sağlamak ile tedavi edilir.
Etiketler : kalp, kalp krizi, kalp kası, kalbin görevleri, kalp çarpıntısı, kalp yetmezliği, kalp ritmi bozuklukları, hipertansiyon, anjina pektoris, bu kalp, kalp Damar, damar, aort, damar sertliği, yüksek tansiyon, hipotansiyon, düşük tansiyon, taşikardi, çarpıntı, kalp ameliyatı, kalp damar ameliyatı, açık kalp ameliyatı, kalp damar operasyonu, kalp merkezi, kalp merkezileri, kalp doktoru, kalp doktoru nasıl olunur, kalp doktoru kimdir
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download