T.B.M.M. B : 37 7 . 12 . 1993 O:1 Sorunun bu alandaki çözümü, Türkiye'nin tercih edeceği ekonomik politikalarını gözden geçirmesidir. Bu tercih, geniş halk yığınlarının çıkarlarını gözetecek bir ekonomik tercih olma­ lıdır. Ulusal gelir dağılımını çalışan halkın hakça paylaşacağı bir biçimde yeniden düzenleye­ cek ekonomik politikaları uygulayabilecek bir siyasal iktidarla sorunların üstesinden gelinebilinir. Eğitim alanına baktığımızda, bugüne kadar eğitim politikalarının yarattığı insan tipi, ez­ berci, nemelazımcı, tüketen, ama üretime katkısı olmayan; ailesinden ve çevresinden sorum­ suz, insan hak ve özgürlüklerinden nasibini almamış, kendi haklarını savunmak ve korumak için örgütlenme bilinci gelişmemiş; araştırmayan ve de öğrenmeyen bir insan tipidir. Bu insan tipinin tersini yaratabilmek, bilimsel ve yönetsel özerkliğe sahip bir üniversitenin gerçekleşti­ rilmesinden başlayıp, eğitimin toplumsallaştırılmasına varan bir dizi projenin üretilip yaşama geçirilmesine bağlıdır. Eğitimi yalnızca okul duvarı içinde gören gerici anlayışın terk edilmesi gerekmektedir, Yaygın eğitim kurumlarının işleyişi ve kapsamı genişletilerek, bu kurumlar aracılığıyla toplumun her kesiminin sürekli bir eğitime tabi tutulmasıyla, gelişen bir toplum modeli yaratılabilinir. Toplumun bireylerinin ta ilkokulda başlayan temel cinsel eğitime tabi tutulması ve insan­ ların cinsel sağlık konusunda yeterli bilgilerle donatılması, sorunun çözümünde önemli roy oy­ nayacaktır. Kendi bedenini ve onun özelliklerini tanıyan insan, beyin açlığı çekmeyen insan, sapık ilişkiler batağına düşmeyecek, sağlıklı, kişilik sahibi ve kendine güven duyan bir bilgi birikimine sahip olacaktır. Yine yayın alanına baktığımızda, günümüzde sınır tanımayan iletişim araçları, dünyanın öbür ucundaki görüntüyü evimizin içine kadar ulaştırabilmektedir. Yasakçı bir anlayışla hazır­ lanan 1982 Anayasası ve onun ürünü olan TRT Yasası, bugünkü fiilî oluşumunun gerisinde kalmıştır. Radyo ve televizyon yayınlarını yeniden düzenleyecek yeni bir yasa, bu soruna önemli ölçüde bir çözüm getirecektir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN — Buyurun devam edin ve toparlayın efendim. ALt İBRAHİM TUTU (Devamla) — Değerli arkadaşlarım, bu konuda ayrılan sürenin yeterli olmadığı kasınısdayım; fakat, özellikle bir noktanın altını çizmek istiyorum. Ahlak so­ rununu, sadece kadın cinselliği sorunu olarak gören ve bu bakış açısıyla bakan anlayış, sığ bir anlayıştır. Olayı tüm boyutlarıyla açıklayamayan, ekonomik, sosyal ve kültürel boyutlarını değerlendiremeyen bir anlayıştır ki, bu anlayış, ülkemizde meydana gelen ahlaksal yozlaşma­ nın nedenlerini de doğru tespit edemez; bu doğru tespiti yapamayan anlayış doğru çözümleri de üretemez. O anlamda, ahlak olayına sadece kadın cinselliği çerçevesinde bakmak, olayı kü­ çümsemektir, olayın sınırlarım daraltmaktır, asıl hedefi göz önünden kaçırmaktır. Değerli arkadaşlar, bu anlamda, bu ahlakî çöküntü ve bozuşmayı kadın cinselliğine bağ­ lamak, bir tuzaktır. Böylece, dikkatler asıl sorunlardan uzaklaştırılmaya çalışılmaktadır. Bu tuzakla sorunu küçültmek büyük hatadır. Varolmayan sorunlar yaratmak, gelişmeden, ilerle­ meden, kadınların aydınlanmasından ve haklarını aramaya başlamalarından rahatsız olan ka­ ranlık güçlerin oyunudur. Güneydoğuda giderek büyüyen terör olaylarında şehit olan gençle­ rin,cenaze törenlerini oy için istismar edip, kardeşçe yaşamış insanları karşı karşıya getirmek, düşmanlıkları körüklemek, insanları karşılıklı silahlandırmaya teşvik etmek de ahlaksızlıktır. — 363 —