M. Meclisi B : 40 16 . 2 ; 1972 O :1 Ümidediyoruz ki, vergi sistemimizin tü­ sapmasını gerektiren büyük bir bütçe ile yük­ mü ile ıslâhında gelirden ve katma değerden sek Meclislerin huzuruna gelinmiştir. Bu sis­ vergi alma sistemine gidilmesi hem bürokra­ tem ile bu yol ile Devlet bütçeleri büyür, ama siyi azaltacak, hem ele vergi adaletinin sağ­ vatandaşın bütçesi küçülür. Amacımız, vatandaşın bütçesini küçültme­ lanmasına yol açacaktır. üüylece kalkıamanın daha çok teşvik gö­ mek ve onun refah ve mutluluğunu sağlamak­ receğini ve Avrupa Ekonomik Topluluğuna tır. !Bu konudaki anagörüslerimizi böylece be­ uymaya çalışan memleketimizin, o ülkelerde uy­ lirttikten sonra, yeni vergi teklifleri ila ilgili gulanan vergi sistemine yaklaşması gerekti­ değerlendirme ve tavsiyelerimizi ifade ede­ ğini de ifade etmek istiyoruz. ceğiz. Sayın milletvekilleri; Tasarruf bonosunun yerine geçecek ve % 8 1972 bütçesinin tümü üzerindeki A. P. Gru­ oranına kadar yükseltilebilecek bir verginin bunun görüşlerini arz ederken sözlerimi şöy­ tüm olarak karşısındayız. lece bağlamak îstiyorum. Malî denge Vergisini gayet ilkel ve gayet Her bütçenin konuşulmasında, tabiî ki gru­ ağır bir vergi olarak görüyoruz. Bunun ne bumuzun sözcüleri, bu konuşmanın içine sığ­ reformla, ne modern ekonomi ve maliye poli- j mayan hususları belirtmeye devam edecek­ tikası ile bağdaşır en küçük bir yönü yoktur. lerdir. Bütçe görüşmeleri, gensoru özelliğinTasarruf bonolarının kalkması ile, 1972 yı­ dedir. Türkiye'ekonomisinde bütçelerin ekono­ lı Bütçe dengesinin bozulmaması için, halen mik ve sosyal hayat üzerinde çok önemli et­ % 3 oranında olan tasarruf bonosunun galir kileri vardır. Bu itibarla, memleketimizin ida­ ve kazançtan alınması, payların aynı oranda resi ve ekonomisi ile ilgili hususlara zamanın munzam bir vergi haline dönüştürülmesi dü­ müsaadesi nispetinde temas etmiş bulunu­ şünülebilir. Ancak, bunun satış ve intikallerde yoruz. bir nevi mükerrer muamele vergisi gibi alın­ maya devam ©dilmesi sakıncalıdır. (Memleketimizin ekonomik ve sosyal sorun­ . Küçük tasarrufları kurumlar içinde birleştir­ larının çözümü, kalkınması ve ilerlemesi siyasî mek sermaye piyasasını teşvik etmek, kurumla­ ve iktisadî istikrara bağlıdır. Siyasî ve iktisa­ rın oto - finansmanı ile yatırımları hızlandır­ dî istikrar devamlı bir şekilde sağlanamadık­ manın memleket kalkınmasındaki etken ve ça, şikâyetlerimiz, dertlerimiz, ıstıraplarımız büyük rolünü görebilen bütün kişi ve çevre­ azalmayacak, artacaktır. Bugünkü durumdan ler, Kurumlar Vergisinin % 25 ten % 50 ye çı­ memleketin biran önce çıkması, olağanüstü karılması teklifinin, bu hedefi baltalayan ve şartlar* idaresinin yerini, olağan şartlar idaMaliyenin gelecekteki kazanç kaynaklarını sinin alması esas. hedeftir. Ayrıca, memleke­ kurutan ters, zararlı ve isabetsiz bir teklif ol­ timizin hukuk devletinin usulleri ve müey­ duğunda ittifak etmişlerdir. yideleri ile idare edilebilmesi de en önemli meselelerimizden biridir. Bunların, bugünkü Getirilen işletme Vergisi değişikliği ile, 'hükümeti veya her hangi bir hükümeti aşan iş hayatını dayanılmaz şekilde sıkan, ticaret hususlar olduğunu birlikte idrak etmeliyiz. serbestisini daraltan, haksız rekabeti teşvik Bugün Türkiyemizin meselelerinin ne olduğu­ eden, esnafı birbirine düşman haline sokan, nu tartışmaya dahi lüzum yoktur. Türkiye Maliye ve vatandaş arasında ihtilâf doğuran Cumhuriyeti, beynelmilel komünizmin tahrik­ ve nihayet vergi idaresi bakımından altından lerine âlet olan bazı örgütlerin tasallutuna mâ­ kalkılamayacak kadar yük yaratan bir sistem ruz kalmıştır. Bunun karsısına, daha sonra meydana getirilmemelidir. yapacağımız tartışmaları hiç yapamaz hale gel­ meden, Parlamento, Hükümet, Devletin bütün Bina, emlâk ve arazi vergilerinin, gayrimen­ organları ve millet olarak kesin bir tavırla ve kul mülkiyetinin vatandaşa yük olmaya baş­ hep birlikte çıkmaya mecburuz. Tarihimizin, ladığı intibaını vermemesine dikkat edilme­ bu beraberliğin zaruret halini aldığı kritik lidir. Bu çeşit vergiler, bir servet vergisi ha­ devrelerinde, felâketlerin üstesinden böylece line getirilmemelidir. 39 —