Danışım Meclisi B : 148 10 . 9 . 1982 O : 4 lir, ikinci

advertisement
Danışım Meclisi
B : 148
lir, ikinci kademede kamu hukuku gelir, üçüncü ka­
demede ceza hukuku gelir.
Böylesine önemli bir konuda ceza hukukunu tat­
bik etmekle mükellef bir mahkemeye Yüce Divan
sıfatı vermek meselenin esasını kavramamak olur.
Cumhurbaşkanının ve de Yargıtaya eşdeğerdeki me­
murları yargılamanın aynı seviyedeki bir mahkeme­
ye vermenin sakıncalarını takdir edersiniz.
Deneyimimiz Anayasa Mahkemesi üzerinde he­
nüz yenidir; ama bu deneyimden elde ettiğimiz ve
önergemde öngörülen iki husus vardır, bunlardan bir
tanesi; Anayasa maddelerinin yine Anayasaya aykı­
rılık iddiasıdır. Geçen dönemde Anayasamızın dört
maddesi başlangıçtaki «Cumhuriyetin değiştirilmez»
ilkesine aykırıdır denilerek iptal olunmuştur.
Bir ikincisi; millî iradenin iradesinden çıkan ka­
nunların kimi fıkralarının iptal edilmesi suretiyle ye­
ni hüküm tesisidir. Her iki hususu da men eden ikin­
ci fıkrayı şöylece arz ediyorum : «Anayasa Mahke­
mesi Anayasanın bir hükmünü diğer hükümlerine ay­
kırılığı nedeniyle iptal edemeyeceği gibi, kanunların
iptali kanun koyucuya ait yetkiye etki yapacak yeni
bir hüküm tesisi sonucunu yaratacak iptaller de ya­
pamaz.»
Sayın arkadaşlarım;
Böylece Yüce Divanın tarihsel gelişimi, toplumu­
muz için taşıdığı önemi, yargılayacağı kişilerin yüceli­
ğini dikkate alarak Yüce Divan sıfatının Anayasa
Mahkemesinde toplanması, bu yetkinin Anayasa
Mahkememize verilmesi kanımca zorunlu hale gel­
miştir. Bunun aksini düşündüğümüz zaman çıkacak
sakıncaları düşünemiyoruz.
Bir asırdan beri hiç bir dönemde, (İmparatorluk
dönemi bu sözüme dahildir) hiç bir zaman bir mah­
kemenin yetkisine verilmemiştir. Daima kamu hu­
kuku, idare hukuku, ceza hukukunu oluşturan birim­
lerden oluşan yüce divanlar teşekkül etmiştir.
Tekrar tekrar söylüyorum beni bağışlayınız, Rei­
sicumhuru yargılayacak, Başbakanı yargılayacak,
bakanları yargılayacak yüce mahkeme öncelikle Ana­
yasa hukukunu dikkate alacak, ikinci de kamu huku­
kunu dikkate alacak, üçüncüye de ceza hukukunu
dikkate alacaktır.
BAŞKAN — Sayın öztürk, süreniz dolmuştur
lütfen.
KÂZIM ÖZTÜRK — Bitiriyorum Sayın Başka­
nım, özür diliyorum.
Bir olayı size aktarmak istiyorum; 378 sayılı Ka­
nun Parlamentoda kabul edilmiş ve Parlamento ta­
10 . 9 . 1982
O:4
tile girmiştir. NATO'dan Türkiye'nin çıkması slogan­
ları sokaklarımızda boy gezmektedir. Bu sıralarda
NATO Parlamenterleri toplanmıştır. Parlamentoyu
toplamak, 378 sayılı Kanunun öngördüğü heyeti
oluşturmak maddeten mümkün değildir zaman yö­
nünden. Heyet gitmesi lazım, yüce makamı işgal eden
kişi yetkisini kullanarak Kanuna muhalif olarak eski
heyeti bu parlamentoya gönderiyor. Bir devir geçi­
yor, böyle bir göndermenin Kanuna aykırı olduğu ve
bu olayın zimmet suçunu teşkil edeceği yolunda gi­
rişimler bulunuyor.
Sayın arkadaşlarım;
Makam aynı zamanda takdir makamıdır, çoğu
kez memleketin yüksek menfaati karşısında kanun­
lar ihmal olunabilir; makamların yüceliği karşısında
Binaenaleyh, sadece olay ve kanunu dikkate alarak
suçu takdir etmek mümkün değildir. Memleketin yü­
ce menfaati gerektiriyorsa yüce makam oturan kişi
veya kişiler kanunun ihmali pahasına memleketin
menfaatini önde tutacaklardır.
Bu nedenle, Yüce Divanın bir ceza dairelerinden
oluşan, yalnız ceza hukukuyla uğraşan bir dairede de­
ğil, memleketin yüce menfaatlerini arz ettiğim gibi Ana­
yasa, kamu hukuku ve ceza hukuku yönünden yargı­
layacak yüce bir mahkemeye, zaten tarihî deyimiyle
Divanıâli'ye ihtiyaç vardır ve bunu görecek de hamdolsun ülkemizde tesis ettiğimiz Anayasa Mahkeme­
mize aittir.
Saygıyla arz ederim. (Alkışlar)
BAŞKAN — Süreyi çok aştınız Sayın öztürk, te­
şekkür ederim.
Sayın öztürk'ün önergesi üzerinde Sayın Vardal
lehte. Buyurun efendim.
İSA VARDAL — Sayın Başkan, değerli arka­
daşlar;
Sayın Öztürk'ün vermiş olduğu önergenin sadece
Yüce Divan göreviyle ilgili bölümü üzerinde konuş­
mak istiyorum :
Tasarıda 190 inci maddede Yüce Divan Yargıtay
Ceza Daireleri Başkanlarından kurulu bir heyete ve­
rilmiştir. Yargıtay hâkim ve daire başkanlarının ni­
telikleri konusunda söyleyecek hiç bir şey yoktur,
mesleklerinin zirvesine ulaşmışlar ve yurdun en de­
ğerli hâkimlerinden oluşmuşlardır, yargılamayı en
iyi şekilde yapacaklarına ben de inanıyorum; ama
inanmadığım bir konu şudur :
Bugün biz Yüce Divan görevini Yargıtaya bıra­
kırsak, Yüce Divan sıfatıyla verilecek olan. kararla­
rın eleştirilmesi ve bu eleştiriler neticesinde Yargıta-
— 186 —
Download