T.B.M.M. B : 14 2 . 10 . 1990 O:1 Kömür işletmelerinin işyeri temsilcisi Ermiş, "Bu bölgede grizu patlaması olacağını arka­ daşlar söylüyorlardı. Patlamadan önce vardiyadan çıkanlar gerekli uyarmayı yapmış. Buna rağ­ men ocağa işçi indirildi" diyerek işvereni suçluyor. Türkiye Maden işçileri Sendikası Merzifon Şubesi, 4 Aralık 1989 tarihinde genel merkezi­ ne gönderdiği yazıda, Yeniçeltek ocağında işçilerin Allah'a emanet çalıştıklarını, işverenin tu­ tumu yüzünden ocağın emniyetinden sorumlu mühendis kalmadığını, şu anda sadece bir tane maden mühendisi çalıştığını bildirmesine, sendika genel merkezinin de işverene bu durumu 18 Aralık 1989'da iletmesine rağmen hiçbir önlem alınmamıştır. Olayda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının sorumluluğu açıktır, tşçi Sağlığı ve İş Gü­ venliği Kuralları Hakkındaki Tüzük, tş Sağlığı ve tş Güvenliği Tüzüğü, maden işletmeleriyle ilgili çeşitli mevzuat hükümlerinin hiçbiri uygulanmamış, işverenlerin, iş kazaları yerine, so­ rumsuzca "tş cinayetleri" işlemelerine seyirci kalınmıştır. Bizim, yeraltı kömür işletmeciliğimizde, kömür çıkartırken ölüme gönderdiğimiz işçi sayı­ sı, dünya ortalamasına göre 40 misli fazladır. Yılda 8 bin işçinin yaralandığı, 100 ölümün olduğu, buhar ve sıcak su kazanlarının peri­ yodik denetimlerinin yapılmadığı, itfaiye amirliğinde yanmaz elbiselerle yapay solunum aygıt­ larının bulunmadığı Merzifon'daki eski ve Yeniçeltek Linyit İşletmeleri A. Ş. Yönetim Kuru­ lunca 7 Şubat 1987'de Yeniçeltek İşletmesine gönderilen yazıya rağmen işçilerin ayda bir yapıl­ ması gereken periyodik muayenelerinin aksatıldığı, merkez ambarlarda elektrik tesisatıyla ko­ ruma topraklanmasının kontrol edilmediği, kaldırma makinelerinin yük kancalarında emniyet mandallarının bile bulunmadığı, gezer vinçlerde sesli ve ışıklı ikaz lambalarının olmadığı, do­ lu basınçlı gaz tüplerinin sıcaklık değişmeleri ve neme karşı korunmadığı bir üretim ortamında iş kazaları gerçekten bir cinayettir. Türkiye'de sadece töşkömürü işletmelerinde 1988 yılında meydana gelen iş kazalarında 32 işçi öldü, 7 185 işçi yaralandı. Zonguldak havzası ocaklarında son 40 yılda iş kazası sonu­ cunda 3 912 ölüm, 30S bin yaralanma oldu. Geçen yıl sadece Kütahya Gediz İlçesi Gökler Ka­ sabasındaki Çoban Madencilikte kömür ocağındaki patlamada 6 kişi öldü, 4 kişi yaralandı. ILO kaynaklarında, Türkiye'de SSK'lı bir işçinin ölüm riski, Asya'da en yüksek ölüm ris­ ki olan Güney Kore'den fazladır. Türkiye'de her gün iş kazalarında 4 ilâ 5 işçi ölmekte, 10 işçi de yaralanmaktadır. Türkiye'de maden ocağına girmek, savaşa girmekten daha tehlikelidir. Bu nedenlerle, Yeniçeltek'teki iş kazası sorumlularının ve yasalara aykırı çalışma koşulla­ rının ortaya çıkması ve bundan sonra alınacak önlemlerin saptanması amacıyla, Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 102, 103 üncü maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını saygıyla arz ederiz. K. Kemal Anadol (İzmir) ve arkadaşları Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Yeraltı maden ocaklarında emniyet tedbirlerinin çok iyi bir şekilde alınması gereklidir. Türkiye'de madenler çok ilkel koşullarda işletilmektedir, böyle ilkel koşullarda işletilen ma­ denlerde zaman zaman bütyük iş kazaları olmaktadır. Geçmişteki kazalara bir göz atacak olur­ sak, ölüm oranlarının azımsanmayacak boyutlarda olduğunu görürüz.