VERGİ HUKUKU UYGULAMA SORU VE CEVAPLARI OLAY: Lezzet Gıda A.Ş. imalat faaliyetlerine hammadde olarak kullanmak üzere 2008 yılında Çiftçi Ali Rıza’dan 20 ton buğday satın almış ve karşılığında 12.000 TL ödemiştir. Yapılan bir vergi incelemesinde Lezzet Gıda A.Ş.nin çiftçi Ali Rıza’dan % 4 oranında gelir vergisi kesintisi (stopaj) yapmadığı tespit edilmiş ve Lezzet Gıda A.Ş. adına 480 TL gelir vergisi stopajı, 480 TL vergi ziyaı cezası ve ayrıca gecikme faizi hesaplanmıştır. Lezzet Gıda bu aşamada çiftçi Ali Rıza Bey’den gerçekten stopaj yapmadığını da fark etmiştir. SORU: Buna göre sorumluluk uygulaması açısından olayı değerlendiriniz, Lezzet Gıda A.Ş. ve çiftçi Ali Rıza’nın durumunu açıklayınız. CEVAP: Vergi kanunlarımıza göre belli mükellefler bazı ödemeleri gerçekleştirirken ödeme sahiplerinde kesinti yapmak ve onlar namına beyan ederek yatırmakla yükümlü tutulmuşlardır. Bu durumda sorumlu tutulanlar ödemenin tamamını yapmaz, belli oranda kesinti yaptıktan sonra bakiye kısmı hak edene öder. GVK 94, KVK 30 ve VİVK 17 kapsamındaki sorumluluk bu uygulama dahilindedir. Vergi kesenlerin 3 temel ödevi vardır. Kanunda belirtilen oranda vergi hesaplayıp ödeme yaparken kesmek, kesintileri vergi dairesine yatırmak ve bu işlemlerle ilgili şekli ödevleri yerine getirmek. Bu uygulamada yatırılmayan vergi sorumludan tahsil edilmektedir. Vergiler ve cezalar sorumlu adına tarh edilir. Sorumlu kesinti yapmadan vergiyi öderse asıl mükellefe rücu edebilir. Olayımızda sorumlu olan Lezzet Gıda A.Ş. stopaj yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Dolayısıyla hesaplanan vergi ve ceza ile gecikme faizini ödemek zorundadır. Birinci derecede sorumludur. Yapılan tarhiyat yerindedir. Diğer yandan asıl mükellefe rücu hakkı da vardır çünkü gerçekten stopaj yapmadığını da fark etmiştir. Dolayısıyla sadece vergi aslını rücu edebilir. Vergi cezasını rücu etme hakkı bulunmamaktadır. OLAY: “Yapılan denetimlerde 13 yaşındaki Ahmet KÜLÇE’ye ait bir konfeksiyon atölyesinin 2008 yılına ilişkin hesapları incelenmiş ve 10.000 TL gelir vergisinin eksik beyan edildiği tespit edilmiştir. Söz konusu vergi, cezaları ile birlikte hesaplanarak mükellefe tebliğ edilmiştir. Ahmet KÜLÇE’nin babası Halim KÜLÇE ve amcası Hamdi KÜLÇE yapılan hesaplamanın haksız olduğunu, 2008 yılına ilişkin vergisel işlemleri yerine getirmesi için SMMM İbrahim KARA ile sözleşme yaptıklarını ve kendilerini vekil tayin ettiklerini ifade etmişler, hesaplanan cezaların İbrahim KARA’dan tahsil edilmesini talep etmişlerdir”. SORU: Yukarıdaki şekilde gerçekleşen bir olayda adı geçen kişilerin vergisel sorumluluklarının nasıl değerlendirilmesi gerektiğini gerekçeleriyle açıklayınız. CEVAP: Vergi hukukumuza göre mükellefiyet için hak ehliyeti yeterlidir. Diğer deyişle bir kişinin mükellef olabilmesi için fiil ehliyetine sahip olmasına gerek bulunmamaktadır. Olayımızda mükellef konumunda olan Ahmet KÜLÇE’de hak ehliyetine sahip ancak fiil ehliyetine sahip olmayan bir mükelleftir. Dolayısıyla tüm yükümlülükleri kanuni temsilcisi tarafından yerine getirilmelidir. Kanuni temsilcileri aracılığı ile işlemlerini yerine getiren gerçek kişiler vergi asılları açısından birinci derecede sorumludur. Dolayısıyla vergi aslı için mükellefin kendisinden (Ahmet KÜLÇE) tahsilât yapılacaktır. Ancak tahsil edilemeyen bir kısım olursa bu durumda kanuni temsilci konumundaki baba Halim KÜLÇE ikinci dereceden sorumludur ve kendisinden tahsil yoluna gidilecektir. Kanuni temsilcinin mükellefe rücu hakkı vardır. Vergi cezaları açısından ise olayımızdaki durumlarda mükellefin sorumluluğu bulunmamaktadır. Vergi cezaları doğrudan kanuni temsilciden talep edilir ve kanuni temsilcinin (Halim KÜLÇE) vergi cezaları için mükellefe rücu hakkı da bulunmamaktadır. Diğer yandan Halim KÜLÇE ile SMMM İbrahim KARA arasındaki sözleşme sorumluluk veya mükellefiyet açısından vergi idaresini bağlamayacağından, vergi idaresinin yapması gereken özel bir işlem bulunmamaktadır ve yukarıda ifade edildiği sorumluluk sekliyle tahsil yoluna gidilecektir. OLAY: Yapılan bir vergi incelemesi sonucunda ÖRS DEMİR TİCARET LTD.ŞTİ.’nin 2008 yılında 150.000 TL eksik kurumlar vergisi ödediği tespit edilmiş, vergi cezası ve gecikme faizi hesaplanarak şirkete tebliğ edilmiştir. Yapılan takibat sonucunda şirketin bu borcu ödeyemeyeceği tespit edilmiştir. Şirketin ortaklarından % 40 paya sahip ve aynı zamanda sorumlu müdür konumunda olan Osman ÇETİN’in aslında şirketin hizmetlisi olduğu ve hesaplanan vergi ve cezalarının tümünü ödemesinin mümkün olmadığı tespit edilmiştir. Şirketin diğer ortağı Ahmet ÖRS’ün ise % 60 oranında şirkette payı bulunduğu anlaşılmıştır. SORU: Bu durumda hesaplanan vergi ve cezalar karsısında ÖRS DEMİR TİCARET LTD. ŞTİ’nin, kanuni temsilcinin ve ortak konumundaki Osman ÇETİN ve Ahmet ÖRS’ün vergi hukuku açısından sorumluluklarını gerekçeleriyle açıklayınız. CEVAP: Vergi hukukumuzdaki genel kurala göre bir verginin ödenmesi öncelikle mükellefin kendisine ait bir yükümlülüktür. Ancak bazı durumlarda mükelleflerin yükümlülükleri kanuni temsilcileri aracılığı ile yerine getirilmektedir. Bu durumda kanuni temsilcilerinin sorumlulukları başlamakta ve belli hususlarda mükelleften alınmayan vergi ve cezalar kendilerinden tahsil edilmektedir. Olayımızda mükellefimiz bir limited şirkettir. (ÖRS DEMİR TİCARET LTD.ŞTİ). Söz konusu limited şirket ödenmeyen vergi ve cezalardan birinci derecede sorumludur ve kendisinden tahsil edilmesi gerekir. Ancak yapılan tespitler sonucunda kendisinden tahsil edilemeyeceği anlaşıldığından kanuni temsilcilerin ve gerekirse ortakların sorumluluğuna bakılması gerekmektedir. Limited şirketin kanuni temsilcileri konumunda olanlar sorumlu müdürlerdir. Olayımızda şirket ortaklarından birinin (Osman ÇETİN) sorumlu müdür olduğu tespit edilmiştir. Kanuni temsilci durumundaki kişiler ödenmeyen vergi ve cezalardan tüm mal varlıkları sorumlu olduklarından olayımızdaki sorumlu müdür de tüm varlığı açısından ödenmeyen vergilerden sorumludur. Sorumlu müdür vergi asılları için rücu hakkına sahip iken cezalar için limited şirkete rücu hakkına sahip değildir. Limited şirketlerde ortaklar açısından bir tahsilata gidilmesi (yani sorumluluk olabilmesi) için kanuni temsilciden de hesaplanan vergi ve cezaların alınamaması gerekmektedir. Olayımızda gerçekleştiği üzere bu durumda ortaklar koydukları sermaye oranında ödenmeyen vergi ve cezalardan sorumludur. Hesaplanan 150.000 TL’nin, 60.000 TL’sı (%40) Osman ÇETİN’in, 90.000 TL’sı Ahmet ÖRS’ün sorumluluğundadır. İdarenin buna göre tahsil yoluna gitmesi gerekir. Ortaklar vergi aslı ve cezasını limited şirkete rücu edebilirler. OLAY: Kurşun Gıda Limited Şirketi’nin 2010 yılı hesaplarının incelenmesi sonucu 300.000 TL kurumlar vergisinin eksik beyan edildiği anlaşılmış, söz konusu vergi ve ayrıca vergi cezası hesaplanarak mükellefe tebliğ edilmiştir. Şirketin yönetiminde sorumlu müdür olarak ortaklardan Ahmet Kurşun’un görevlendirildiği tespit edilmiş ve şirketin aşağıdaki ortaklık yapısına sahip olduğu anlaşılmıştır. Kurşun Gıda Ltd. Şti. Ortaklık Yapısı Ahmet Kurşun (Sorumlu Müdür) --- % 20 Ali Kurşun --- % 30 Ant İnşaat Ltd. Şti. --- % 20 Sema Kurşun --- % 30 SORU: Yapılan takibatlar sonucu Kurşun Gıda’dan 200.000 TL bedel tahsil edilebilmiş, kalan miktarın şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılmıştır. Buna göre Kurşun Gıda Ltd. Şti.’den tahsil edilemeyen kısım nedeniyle kanuni temsilcinin/temsilcilerin ve ortakların vergi hukuku açısından sorumluluklarını gerekçeleriyle açıklayınız. CEVAP: Tüzel kişilerden biri olan limited şirketler, ödenmeyen vergi aslı ve cezalarından birinci derecede sorumludurlar. Ancak kendilerinden tahsil edilemeyen ya da tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergisel borçları olması durumunda kanuni temsilciler ve şirket ortakları da sorumlu tutulabilmektedir. Olayımızda 100.000 TL bedelin şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılmıştır. Bu durumda kanuni temsilci konumundaki sorumlu müdür Ahmet Kurşundan alınamayan vergilerin tahsili yoluna gidilecektir. Ahmet Kurşundan tahsil edilemeyen vergisel borç söz konusu olursa bu durumda ortaklara sermaye payları oranında gidilecektir. Bu durumda Ahmet Kurşun 20.000 TL’den her halükarda sorumludur. Ali Kurşun 30.000 TL, Ant İnşaat 20.000 TL, Sema Kurşun 30.000 TL sorumluluğa sahiptirler. Ortaklardan biri Ant İnşaat limited şirketidir. Eğer kendisinden tahsil edilemeyeceği anlaşılırsa (20.000 TL) bu durumda kanuni temsilcilerine gidilebilir ancak ortaklarına gidilemeyecektir. Diğer deyişle bir limited şirketin ortağı bir başka limited şirket olursa, ortak konumundaki limited şirketin (Ant İnşaat) ödenmeyen borçlarından kanuni temsilcileri dışında ortakların sorumluluğu olamaz. Kanuni temsilciler vergi aslı için şirkete rücu edebilir. Vergi cezaları için rücu hakkı yoktur. Ortakların ise hem vergi aslı hem de vergi cezası için şirkete rücu hakkı vardır.