Kötülüğe karşı bir mevsim: İnsan Mevsimi

advertisement
On5yirmi5.com
Kötülüğe karşı bir mevsim: İnsan Mevsimi
Feyza Bayındır, İnsan Mevsimi kitabının yazarı Erol Erdoğan ile konuştu.
Yayın Tarihi : 30 Mayıs 2013 Perşembe (oluşturma : 10/20/2017)
Feyza Bayındır'ın röportajı
Ben “İnsan Mevsimi”nin tamamını okudum. Kitabın tamamı insanı bardağın dolu tarafına bakmaya
meylettiriyor. Yazarın meramı gerçekten okuyucuya bardağın dolu tarafını göstermek mi?
“Kitabın amacı şudur” diye bir cümle kurmam doğru değil. Çünkü “insan mevsimi” kendisini okuyana
mesajlar vermek çabasıyla yazılmadı aslında. Ben kendi şüphelerim, sorularım, tartışmalarım
üzerinden yazılar yazdım ve bunu paylaştım. Okuyan kendi halince birçok mesaj çıkarabilir, bu doğal
bir sonuç. Kitap yayımlandıktan sonra ben de okudum, yazarken amaçlamadığım mesajlar-dersler
çıkardım. Evet dediğiniz var. Yazıların çoğunda “bardağın dolu tarafını görmelisin” şeklinde insanın
benliğine, ruhuna, kalbine yönelen bir sufle var.
Neden illa da bardağın dolu tarafı?
Şark toplumları için söylenir ancak ama tüm dünya insanları için geçerli aslında; insanoğlu hüznü
seviyor. Hüzün enteresan bir şey. Siz hüznü sevdiğiniz, hüzne iltifatkâr davrandığınız zaman size
âşık oluyor, peşinizi bırakmıyor. Benim de kişisel olarak hüzne âşık olma potansiyelim var. Kitapta
yazılanların çoğu bu yönüyle kişisel serüvenimi ve hikâyemi anlatıyor. Dolayısıyla kendi
tecrübelerimden yola çıkarak, bardağın dolu tarafını görmemiz gerektiğini söylüyorum. Bardağın boş
tarafını zaten herkes görüyor. Hatta bardağın boş tarafının özellikle görülmesi için herkes kendi
çapında çevresine baskı yapıyor. “Hey baksana bardak boş” diyor. Buna tepki olarak kitabın pek çok
yerinde 'bardağın dolu tarafının görülmesi” için dürtücü detaylara yer verdim. “Bardağın dolu
kısmının görülmesi”nin insanı inşâ edici, istikamette tutucu, yola koyucu bir yönü var çünkü.
Kitabın ana fikri 'ezber bozmak' diyebilir miyiz?
Diyebiliriz. Kitabın derdi o; ezberlere itiraz. Ezberimiz ve edindiğimiz alışkanlıklar üzerinde bir şüphe
oluşturmak. Kendimize “emin miyiz” sorusunu sormak. Mesela niye Eylül’ü hüzün, bitiş, ayrılık
dönemi biliriz? Eylül bitiş değil, hazırlık ayı olabilir hâlbuki. Yaz okulu dediğimiz şey neden tıkış tıkış
binalarda oluyor, çayırda çimende olmuyor? Neden ısrarla bayram mesajlarımıza “gerçek bayramlara
erişmek ümidiyle” diye ekler yapıyoruz? Neden hep haberin kötü olanını tercih ediyoruz? Emekliler
neden yaylalara bina dikerler? Ebu Hureyre’yi överken neden kediye nankör deriz?
Evet, kitabı okuyan kişi, sizin de tespit ettiğiniz gibi 'bardağın dolu tarafını görmek' konusunda
yönlendirmeler hissediyor. Bunun için de ezberlerimize dair şüpheler oluşturuyor, sorular soruyor,
farklı bakışlara ve daha insani duruşlara kapı aralıyor. Tabii bu mesajlar planlanmış bir kurgunun
sonucu değil, kendi serüvenimdeki şüphelerimi, gel-gitlerimi paylaşmıştım.
'Dünya aslında o kadar da kötü bir yer değil' mi bu durumda? 'İnsan Mevsimi' bunu diyebilir mi?
Yo yo. Kitaptaki hiç bir yazı dünyada kötülük olmadığını söylemiyor. İnsan Mevsimi, dünyadaki tüm
kötülükleri görüyor, onların varlığını açıkça kabul ediyor. Sonrasında kötülüklerle mücadele etmenin
yolunu, yenilgi psikolojisi oluşturacak şekilde kötülüğün var olduğunu sürekli tekrar etmek
olmadığını söylüyor. Ortada az da olsa var olan iyiliği, kötülüğü bertaraf edecek şekilde çoğaltabilir
miyiz sorusunun peşine düşüyor. Bütün çaba, bütün savaş bu.
Hastalık tedavisi de öyle aslında, değil mi?
Evet, tıpta da öyledir; diyelim ki hasta bir aza var. O uzvun hasta ve bir de iyi kısmı var. Siz iyi kısmı
destekleyerek hasta kısmı iyileştirmeye çalışırsınız. Sağlıklı kısmı büyüterek hasta kısmı atarsınız,
kovarsınız. Sosyal olayların da böyle olduğunu düşünüyorum. Evet, dünyada çok kötü şeyler var.
Dünyada saniyede bilmem kaç tane çocuk aşı olamamaktan dolayı ölüyor. Filistin, Suriye, Irak,
Afganistan ve daha pek çok ülkede yaşananlar var. Ülkemizde yaşanan acılar var. Bütün bunları
durmadan tekrar etmek çözüm değil. Kötüyü kovacak iyiyi bulmak gerek. Kötünün yerini daraltacak
bir iyinin yanında olmak gerek. Bardakta bir gram su bile varsa o suyun var olduğunu görmek ve bir
damla suyun çoğalmasını sağlayacak hâl üzere bulunmaya kendimizi ikna etmemiz gerekir.
Siyasetin içinde aktif olarak uzun seneler hizmet etmiş biri olarak, bu kadar iyimser kalmayı nasıl
başardınız?
Çok mu iyimserim… Galiba ilk okumalarımıza, çocukluğumuza dayanan bir durum bu. Benim çocukluk
dönemim keyifli geçti, aile huzurunun olduğu bir ortamda, tabiatın içinde geçti. Dağların, ağaçların,
sebzelerin, hayvanların içinde büyüdüm. Acı ve iyiyi dengeli yaşadım. Yokluğu ve fırsatı gördüm
hep. Belki onların tesiri oldu. İlk okuduğum kitapların da etkisi olmuş olabilir. Kur'an-ı Kerim başta
olmak üzere herhalde onlar bu müspet bakışı sağladı. Ama bu bir savaş ve devam ediyor. Hüzne âşık
olma potansiyelim, kötüyü büyük görme kapasitem hala yüksek.
Kitap aktif siyasete ara verdiğiniz bir dönemde çıkmış oldu. Bu özel bir zamanlama mı?
Özel bir planlama yok. Yazıları toparlayabilecek ve yeniden yoğurabilecek sekinet iklimini bulsaydım
çok daha önce olurdu. Fakat siyasetin aktifliği buna müsaade etmedi. Siyaset o sekinet iklimini
zorluyor. Günceli takip etme kaygısı paradigmatik ve fikir temelli şeyleri takip etme gücü
bırakmıyor. O yoğun dönemde kitabı yayımlasaydım kalbim bu işten mutmain olmayabilirdi de.
Kitapla ilgili ne tür tepkiler aldınız?
İnsan mevsimi henüz çok taze. İlk okuyucu arkadaşlarımızdan ulaşan geri dönüşler hoşuma gitti.
Herhalde bir kaç ay sonra kitapla ilgili daha net bir fotoğraf ortaya çıkacaktır. Bu da beni sonraki
yazı çalışmalarına yönlendiriyor.
“İnsan Mevsimi”nin bu söyleşi için son cümlesi nedir?
Her nerede olursanız olun, insanın kendi mevsimini terk etmemesi gerekir. Herkesin kalbine uygun
gelecek olan fıtrata en yakın olandır.
**
İNSAN MEVSİMİ
Erol Erdoğan’ın ilk kitabı olan İNSAN MEVSİMİ” İz Yayıncılık’ın sanat–edebiyat dizisi kitabı olarak
yayımlandı. Kitap 9 bölüm ve 44 yazıdan oluşuyor. Kitaba İz Yayıncılıktan ve e-satış sitelerinden
ulaşmak mümkün. 90 (212) 5207210 http://www.iz.com.tr
Bu dökümanı orjinal adreste göster
Kötülüğe karşı bir mevsim: İnsan Mevsimi
Download