î : 101 13 . 2 . 1340 mensupları tarafından 20 Teşrinievvel 1334 ve 23 Ağustos 1339 tarihleri arasında ika edilen ceraim ister müdafai memleket maksadiyle olsun, isterse bu maksat istih­ daf edilmeksizin sureti âdiyede ika edilmiş bulunsun aftan müstefidölacağı esasının kabul edildiği zabıt ceridesinin tetkikin­ den anlaşılmakta ise de Kuvayı Milliyeye mensup efrat, nisbeti kat'edildikten veya inkıtaa uğradıktan sonra hanesinde iş ve gücüyle meşgul olduğu sırada bir cürmü âdi irtikâbetmiş olursa bu kabîl maznunîn veya ma'hkûmînin dahi birinci madde ah­ kâmından müstefidolup olmıyacağı hak­ kında bir 'güna müzakere cereyan etme­ miş ve ıbu cihet meskûtunan'h kalmıştır. Bir şahıs Kuvayı Milliyeye dâhil olduk­ tan üç «gün sonra ıfirar etmek veya ku­ mandan tarafından kovulmak gibi 'her hangi bir suretle memleketine avdet eder ve aradan bir sene geçtikten sonra da kö­ yünde bir katil cürmü irtikâbeylerse mü­ cerret mukaddema sebk eden üç 'günlük nislbetinden dolayı o şahsı merkum hak­ kında takibatı kanuniye icra edilmemesi aklen ve mantıkan katiyen tecviz edilemiyeceğine ve kanunun birinci madde­ sinde (Müdafaai memleket maksat ve ga­ yesiyle teşekkül etmiş her nevi cemiyet ve heyetlerle müfrezelerin kumandan ve ef­ rat ve mensubîni..) Taraflarından ika edilmiş olan efal ve harekâtın ıcürüm addedilemiyeceği ;beyan edilmesine na­ zaran (hizmetinden istiğna ıhâsıl olmak, firar etmek veya kumandam tarafından koğulmak .suretiyle nisıbet ve alâkası inkıtaa uğramış veya kat'edilmiş olan­ ların Ibilâhara ika eyledikleri ceraimden dolayı takibattan vareste kalamıyacakları) yolunda tefsir edilmesi lâzımgeleceği reyincleyim. Ankara İhsan REŞİD AĞA (Malatya) — Efendiler bu kanu­ nun maksadı aslîsi müdafaai vataın ve müdafaai memleket uğrundaki vukubulan efal ve harekâtın cürüm addolunmamasıdır. Beyefendiler. Bir şa­ hıs .gelmiş, üç gün Kuvayı Milliyeye iştirak et­ miş ve kendisine para vermişler, git Kuvayı C : 2 Milliyeye iştirak et demişler. O da üç gün iş­ tirak ettikten sonra firar etmiş, postayı vur­ muş, takibat müfrezelerini öldürmüş. Sonra bu adamın 133o senesi ile 1339 senesi arasında yaptığı cürümler affediliyor. (Bu tefsir muva­ fık mıdır rica ederim? Malûmuâlinizdir ki, cü­ rümden mütevellit hukuku şahsiye dâvalarına mahakimi cezaiyede bakılacaktır. Beyefendiler, bugün bir köyü basmış, emvalini ıgaspetmiş, götürmüş. Mahkeme onu cürüm addetmezse o mahkeme onun hukuku şaıhsiyesine 'bakmıyacaktır. Bunu encümen hangi adaleti kanuniyeden mülhem olarak affetmiş, cürümden addedilmez demiş. Bunu hangi esbaba mıüısibenid'en yapmış, beyefendiler? Binaenaleyh fou tefsir muvafıkı adalet değildir. Onun için rica ederim, bu yan­ lış tefsir encümene ıgitsin, yeniden tefsir etsin­ ler, .gelsin. Beyefendiler ibugün bir -şahıs gelmiş. üç gün Kuvayı 'Milliyeye iştirak etmiş, ondan sonra kat'ı alâka etmiş omdan sonra dağlarda eşkıyalık yapmış, lıanumanları söndürmüş, köy­ leri harabetmiş, postayı vurmuş, takip müfre­ zelerinden ıbeış on tanesini öldürmüş. Bu efali cürüm addetmiyorlar, serbest Ibırakıyorlar. Bu hangi kanunu adalete muvafıktır. Binaenaleyh Ibu tefsir yanlıştır. Encümene iade" edilmelidir. ŞEYH SAFFET Ef. (Urfa) — Heyeti Aliyenizin malûmuâlileridir ki, 'her ıhanıgi ibir maddei kanuniyenin tefsiri ibaresinin istihdaf edil­ diği mânayı maksudu dalha sarih dalha açık ke­ lâma! ile ifade etmek, yahut ibaresi muhtelif mânalara delâlet edebilecek derecede mücmel ve müphem 'ise ıbunları aıraştırıp »tâyin etmek­ tir. Lieclittefsir Heyeti Aliyeınize 'takdim edi­ len bu kanunun birinci maddesinin, birinci şukka göre, sarahate listilhdaf eylediği mânayı mak­ sudu herkesin anlıyabileceği kelimelerle şerh, ve tefsir eitmek ım/ümkündür. Fakat muhtelif mânalarda delâleti itibariyle diğer usulü tatbikan tefsir etmek 'imkânı yoktur. Çünkü im ana­ yı maksudu delâleti 'gayet sarihtir. Müphem ve mücmel değildir. Adliye Emc'ümmânin vâkıfarne surette tanzim ettiği mazlbata mucibince imâli zaruridir, yakın 'b'ir Kalmanda Heyeti Aliyenizde müzakeresi oereyan etmişti, ilk defa Heyeti Aüyenize talkdim edildiği zammı müdafaai memleket uğrunda ika 'edilen ef'ıal ve harekât denmişti. Halbuki bu cümle IkaJbul edilmiş ol­ saydı, Kuvayi Milliye mensuibînden olup da müdafaai memleket maksadının 'gayrında âdi, — 808 —