Kronik Üveitlere Baðlý Arka Segment Komplikasyonlarýnda Vitreoretinal Cerrahi* Vitreoretinal Surgery in Posterior Segment Complications due to Chronic Uveitis Zerrin BAYRAKTAR1, Okan ORAL2, Ziya KAPRAN3, Eylem YAMAN PINARCI1, Tuðrul ALTAN1, Nur ACAR1, Yaprak Banu ÜNVER1, Mehmet ÇAKIR1 ÖZET SUMMARY Amaç: Arka segment komplikasyonu geliþmiþ kronik üveitli hastalarda uygulanan vitreoretinal cerrahi sonuçlarýný deðerlendirmek. Purpose: To investigate vitreoretinal surgery outcome in patients having posterior segment complications of chronic uveitis. Gereç ve Yöntem: Hastanemizde 2001-2004 tarihleri arasýnda arka segment komplikasyonlarý nedeniyle vitreoretinal cerrahi uygulanmýþ kronik üveitli 15 hastanýn 15 gözü incelendi. Hastalarýn 9'unda Pars Planit, 2'sinde Behçet hastalýðý, 1'inde CMV retiniti, 1'inde Toxocara granulomu, 1'inde akut retinal nekroz ve 1'inde idiyopatik granülomatöz üveit mevcuttu. 9 gözde proliferatif vitreoretinopatinin (PVR) eþlik ettiði retina dekolmaný, gözde regmatojen retina dekolmaný, 4 gözde görme keskinliðini önemli ölçüde düþüren vitre içi opasite, 2 gözde kalýn siklitik membran ve ön PVR bulunuyordu. 2 göze sadece sklera çöktürmesi, 5 göze sadece pars plana vitrektomi (PPV); kalan 8 göze ise skleral çöktürme ile birlikte PPV uygulandý. Retinanýn yatýþýk olmasý anatomik baþarý; 0,1 ve üzeri görme keskinliði fonksiyonel baþarý olarak kabul edildi. Bulgular: Hastalarýn yaþ ortalamasý 39,1 ± 15,4 (11-58) yýldý. Gözlerin 14'ünde (% 93,3) anatomik baþarý elde edildi. Anterior PVR ve siklitik membran bulunan bir hastada retina yatýþtýrýlamadý. Görme keskinliði gözlerin 7'sinde artarken, 2'sinde azaldý, 6 gözde ise deðiþmedi. Gözlerin 5'inde (%33,3) fonksiyonel baþarý elde edildi. Sonuç: Kronik üveitlere baðlý geliþen arka segment komplikasyonlarýnýn çoðunda vitreoretinal cerrahi ile anatomik düzelme saðlanmýþtýr, fonksiyonel sonuçlar ise altta yatan patoloji ile iliþkilidir. Materials and Methods: 15 eyes of 15 patients with posterir segment complications of chronic uveitis underwent vitreoretinal surgery between 2001 and 2004 in Hospital were investigated. 9 patiens had pars planitis, 2 patients had Behcet's disease, one patient had CMV retinitis, one patient had Toxocara retinitis, one patient had acute retinal necrozis and one patient had idiopathic granulomatous uveitis. Posterior segment complications were proliferative vitreoretinopathy (PVR) in 9 eyes, vitreous opacities in 4 eyes and cyclitic membrane with anterior PVR in 2 eyes. Scleral buckling only in 2 eyes, Pars plana vitrectomy (PPV) only in 5 eyes and PPV with scleral buckling in remaining 8 eyes were performed. Retinal reattacment was accepted as anatomical succes. Visual acuities of 0.1 and better were accepted as fonctional succes. Results: Mean age of patients was 39.1±15.4 years (11-58). Anatomical succes was achieved in 14 eyes (93.3%). In patient having anterior PVR and cyclitic membrane retina could not be reattached during surgery. Visual acuity improwed in 7 eyes, decreased in 2 eyes and not changed in 6 eyes. Functional succes was achieved in 5 eyes (33.3%). Conclusion: In eyes having posterior segment complications of chronic uveitis, anatomical results are successfull, but functional results are associated with primary pathology. Key Words: Pars plana vitrectomy, posterir segment complications, uveitis. Anahtar Kelimeler: Pars plana vitrektomi, arka segment komplikasyonlarý, üveit. Geliþ Tarih : 10/12/2004 Kabul Tarihi : 17/01/2005 * 123- TOD 38. Ulusal Oftalmoloji Kongresinde serbest bildiri olarak sunulmuþtur. Beyoðlu Göz Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Ýstanbul, Uzm. Dr. Beyoðlu Göz Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Ýstanbul, Asist. Dr. Beyoðlu Göz Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Ýstanbul, Doç. Dr. Ret - Vit 2005: 13 : 89-9 93 Received : December 10, 2004 Accepted : January 17, 2005 1- M.D., Beyoðlu Eye Research and Education Hospital Istanbul/TURKEY BAYRAKTAR Z., [email protected] PINARCI E.Y., [email protected] TUGRUL A., [email protected] ACAR N., [email protected] ÜNVER Y. B., [email protected] CAKÝR M., [email protected] 2M.D., Beyoðlu Eye Research and Education Hospital Istanbul/TURKEY ORAL O., [email protected] 3Associate Proffessor, Beyoðlu Eye Research and Education Hospital Istanbul/TURKEY KAPRAN Z., [email protected] Correspondence: Zerrin BAYRAKTAR M.D. Beyoðlu Eye Research and Education Hospital Istanbul/TURKEY 90 Kronik Üveitlere Baðlý Arka Segment Komplikasyonlarýnda Vitreoretinal Cerrahi GÝRÝÞ Kronik üveitlerde doðal seyir spektrumu deðiþkendir1. Genellikle medikal tedavi yapýlmakta ve antiinflamatuvar, antimikrobiyal, antiparaziter veya immünosupresif ilaçlar kullanýlmaktadýr2-7. Cerrahi tedavi genellikle katarakt, glokom, kornea opasitesi yada çeþitli arka segment komplikasyonlarýna yönelik olarak uygulanmaktadýr8-11. Son yýllarda tanýsal amaçlý PPV giriþimleri de yapýlmaya baþlanmýþtýr11. Cerrahi tedavi gerektiren arka segment komplikasyonlarý baþta traksiyonel ve/veya regmatojen retina dekolmaný olmak üzere, görme keskinliðini önemli ölçüde düþüren vitre içi opasiteler, epiretinal membranlar ve kistoid maküla ödemidir12-15. Bu çalýþmanýn amacý, farklý etyolojilere baðlý kronik üveit hastalarýnda arka segment komplikasyonlarýnýn tedavisi için uyguladýðýmýz vitreoretinal cerrahi giriþimlerinin sonuçlarýný deðerlendirmektir. GEREÇ VE YÖNTEM Hastanemizde Ekim 2001- Kasým 2004 tarihleri arasýnda çeþitli etyolojilere mensup üveit olgularýndaki arka segment patolojilerinin tedavisi için vitreoretinal cerrahi giriþimleri uygulanmýþ tüm hastalarýn dosyalarý retrospektif olarak incelendi. Retina dekolmanýna sekonder üveit olgularýný çalýþma dýþý býrakmak için; hastalarda üveitin tanýsýnýn vitreoretinal cerrahi öncesi konmuþ olmasý ve hastalarýn belli bir süre bu taný ile takip ve tedavi edilmeleri þartý arandý. Biyomikroskopide arka sineþisi olan veya vitreusunda hücre bulunan, ancak daha önce üveit tanýsý almamýþ hastalar çalýþma dýþýnda býrakýldý. Bu kritelere uyan 15 hastanýn 15 gözü çalýþmaya dahil edildi. Hastalardaki üveit etyolojisi, arka segment patolojileri ve preoperatif görme keskinliði Tablo 1'de gösterilmiþtir. Üveit etyolojisi olarak 9 gözde pars planit, 2 gözde Behçet hastalýðý, birer olguda Toksokara retiniti, Tablo 1: Preoperatif hasta özellikleri. akut retinal nekroz, CMV retiniti ve idiyopatik granülomatöz üveit saptandý. Pars planiti olan 9 hastadan 3'ünde vitre içi opasite , 4'ünde PVR, 2 hastada ise vaskülarize siklitik membranýn eþlik ettiði ön PVR mevcuttu. PVR bulunan 4 gözde, alt periferik retinada vitre bandlarýnýn kenarýnda küçük yýrtýk saptandý. Behçet hastalýðý olan hastalarýn birinde PVR' nin eþlik ettiði regmatojen retina dekolmaný (üst temporalde atrofik hole baðlý), diðerinde vitre içi opasite ve göz içi lens (GÝL) dislokasyonu mevcuttu. CMV retiniti olan hastada PVR'li retina dekolmaný (üst temporalde atrofik skarýn kenarýndan geliþen yýrtýða baðlý), Toxokara retiniti olan hastada granülom ve PVR'li traksiyonel retina dekolmaný, akut retinal nekrozu olan hastada PVR'li (periferik nekrotik alanda çoklu yýrtýða baðlý) retina dekolmaný, nonspesifik granülomatöz üveiti olan hastada PVR'li retina dekolmaný mevcuttu. Hastalardan biri dýþýnda (pars planitli bir olgu) diðerlerinde vitreoretinal cerrahi öncesi üveit inaktif dönemdeydi. Tüm hastalara ameliyattan bir gün önce 1mg/kg sistemik steroid baþlandý. Siklosporin ve diðer immün baskýlayýcý ajan kullanan hastalarda bu ilaçlara aynen devam edildi. Ameliyatta uygulanan cerrahi giriþim türleri ve postoperatif bulgular Tablo 2'de gösterilmiþtir. Ýnferior dekolmaný ve C2 PVR'ý bulunan 2 göze sadece 360 derece sklera çökertme cerrahisi, 5 göze ise sadece standart üç giriþli PPV uygulandý. Olgularýn 8'inde ise 360 derece sklera çöktürme cerrahisi PPV ile kombine olarak uygulandý. 5 göze pars plana lensektomi, 2 göze fakoemülsifikasyon cerahisi ile katarakt ekstraksiyonu yapýldý. 2 gözde PPV sýrasýnda 360 derece retinotomi uygulandý. PPV sonrasý 12 gözün 9'unda endotamponad kullanýldý. Bunlarýn 7'sine silikon yaðý, 3'üne uzun süreli gaz (2 göze SF6, 1 göze C3F8) verildi. Ameliyat sonrasý sistemik steroid dozu giderek azaltýldý ve uygun olgularda tümüyle kesildi. Ýmmün sistemi baskýlayan diðer ajanlarýn dozu ve idamesi için Ret - Vit 2005; 13 : 89-9 93 91 Tablo 2: Uygulanan vitreoretinal cerrahi yöntemleri ve sonuçlarý. karar verilirken üveitte aktifleþme olup olmamasý dikkate alýndý. Ameliyat sonrasý takiplerde aktivasyon gösteren olgularda durum kaydedildi ve sistemik steroid tekrar baþlandý yada doz arttýrýmýna gidildi. Son kontrol muayenesinde retinanýn yatýþýk olmasý anatomik baþarý, görme keskinliðinin 0,1 ve üzerinde olmasý fonksiyonel baþarý olarak kabul edildi. BULGULAR Hastalardan 13'ü erkek, 2'si kadýndý ve yaþ ortalamasý 39,1±15,4 yýldý (11-58). Hastalar ameliyat sonrasý ortalama 5,3±4,3 ay (1-14) takip edildi. Ameliyat öncesi görme keskinliði ýþýk hissi ile 3 mps (metreden parmak sayma) arasýnda idi (ortancasý 20 cmps). Gözlerin tümünde görme keskinliði 0,1 ve altýndaydý. Anterior PVR ve siklitik membraný bulunan bir gözde retina yatýþtýrýlamadý, bu gözde daha sonra kalýcý hipotoni ve fitizis geliþti. Nüks retina dekolmaný geliþen 3 gözün 2'sinde ikinci, birinde ise üçüncü PPV giriþimi sonrasý retina yatýþtýrýldý. Üç kez opere olan hastada Toxocara granulomu ve traksiyonel dekolman mevcuttu. Bir gözde ise epiretinal membran geliþimi nedeniyle tekrar PPV uygulandý. Silikon verilen 7 gözün 2'sinden ortalama 5,5 ay sonra silikon alýndý ve retina yatýþýk kaldý. Takip süresi sonunda 5 gözde silikon mevcuttu. Bu gözlerin biri akut retinal nekroza baðlý PVR, biri Behçet hastalýðý ve PVR, biri Toxocara granulomu ve traksiyonel dekolman nedeni ile diðer 2 hasta pars planite baðlý PVR'li retina dekolmaný ve siklitik membran nedeni ile opere edilmiþti. Ýntraoperatif olarak yoðun PVR olan 2 hastada geliþen iyatrojenik yýrtýk dýþýnda komplikasyon geliþmedi. 14 olguda son kontrol muayenesinde retina yatýþýk idi (% 93,3). Görme keskinliði el hareketleri ile 0,4 arasýnda deðiþiyordu (ortancasý 2 mps). Görme keskinliði gözlerin 7'sinde (%46,6) artarken, 2'sinde (%13,3) azaldý, 6 gözde (%40) ise deðiþmedi. Görme keskinliðinin artmamasý nedeni olarak kornea opasitesi ve makulopati saptandý. Ameliyat öncesi ortalama 12.4±1.8 mmHg olan göz içi basýncý (GÝB), ameliyat sonrasý son kontrolde ortalama 15.6 6.2 mmHg olarak saptandý. Ameliyat sonrasý 1.gün 3 gözde GÝB normal sýnýrlardan yüksek olup topikal antiglokomatöz ilaç verildi ve takiplerde bu hastalarýn göz içi basýnçlarýnýn normale dönmesi nedeniyle ilaçlarý kesildi. Ameliyat sonrasý pars planite baðlý vitre içi opasite nedeni ile PPV uygulanan bir gözde ameliyat sonrasý birinci ayda vitritis tekrarladý ve 0,8 düzeyinde olan görme keskinliði 0,4 düzeyine indi. Üç gözde ameliyat sonrasý ilk gün baþlayýp bir hafta süren yoðun ön kamara reaksiyonu ve fibrin reaksiyonu geliþti. TARTIÞMA Üveit tanýmý geniþ bir yelpazeyi içermektedir. Belli bir etyolojik taný konulabilen üveitlerde spesifik tedavi uygulanabilmekte, idiyopatik üveitlerde ise steroidler, immunsupressifler veya immun modülatörler kullanýlmaktadýr3,4. Cerrahi tedavi, primer tedavi yöntemi olmaktan çok komplikasyonlara yönelik olarak uygulanmaktadýr9,10,14. Posterior üveitlerde görme keskinliðini düþüren arka segment komplikasyonlarý vitre içi yoðun kesiflikler, kronik maküla ödemi, arka kutupta geliþen epiretinal membranlar, optik atrofi ve retina atrofisidir1,16. Yine daha nadir olarak regmatojen ve/veya traksiyonel retina dekolmanlarý da özellikle viral retinitler, pars planit veya Behçet hastalýðý sonrasý görülebilmektedir6,7. Yukarýda 92 Kronik Üveitlere Baðlý Arka Segment Komplikasyonlarýnda Vitreoretinal Cerrahi Resim 1a: 7 numaralý hastanýn preop ultrasonografisi: Yoðun vitre içi opasite ve retina dekolmaný. Resim 1b: Ayný hastanýn silikon alýnmasý sonrasý fundus fotoðrafý: Makülada ERM. belirttiðimiz bu komplikasyonalarýn tedavisinde genellikle medikal tedavinin etkinliði yoktur yada yetersizdir. Sadece epiretinal membranýn eþlik etmediði maküla ödemlerinde subtenon yada intravitreal uzun süreli kortikosteroidlerin etkili olduðunu gösteren yayýnlar vardýr4,17. Bizim serimizde de; bir göz hariç tüm gözlerde vitreoretinal cerrahi arka segmentte geliþmiþ medikal tedaviye yanýt vermeyeceði düþünülen komplikasyonlarýn tedavisi için uygulanmýþtý. Akut üveit ataðý sýrasýnda veya remisyona girmeden cerrahi tedavi uygulamalarý yoðun inflamasyon, fibrin reaksiyonu ve siklitik membran geliþimi ile fitizis gibi çeþitli problemleri beraberinde getirmektedir ve bu nedenle önerilmemektedir13,14. Ancak intraoküler lenfoma gibi üveiti taklit eden hastalýklarýn tanýsýna yardýmcý olarak yapýlan diagnostik vitrektomileri bunun dýþýnda tutmakta yarar vardýr11. Bizim serimizde çok akut seyirli, yapýlan tüm sistemik muayene ve tetkiklere raðmen herhangi bir etyoloji bulunmamýþ, vaskülarize siklitik membraný ve ön PVR'si bulunan, steroid tedavisine yanýt vermeyen üveitli bir gözde tanýsal amaçlý ve siklitik membranýn rahatlatýlmasýna yönelik akut dönemde vitrektomi uygulandý. Ancak operasyon sýrasýnda geliþen yoðun kanama ve traksiyonlarýn rahatlatýlamamasý nedeni ile primer olarak anatomik baþarý saðlanamadý ve fitizis geliþti. Üveitli gözlerde operasyon baþarýsýný etkileyen diðer bir faktör de inaktif gözlerde bile cerrahi travma sonrasý geliþebilen yoðun inflamatuvar cevaptýr12-14. Bu cevabýn baskýlanmasý veya minimal olmasý için cerrahi öncesi yüksek doz steroid tedavisinin var olan tedaviye eklenmesi ve operasyon sonrasý göz rahatlayana kadar en az bir ay tedavinin devam ettirilmesi önerilmektedir18. Bizim serimizde; tüm hastalara, ameliyattan hemen önce 1mg/kg düzeyinde sistemik steroid oral olarak verildi. Ameliyat sonrasý üç gözde ön kamara inflamasyonuna baðlý fibrin geliþti ve genellikle bir hafta sonra geriledi. Sadece akut retinal nekrozu bulunan bir hastada yoðun fibrin reaksiyonu bir ay kadar devam etti ve ön kamara açýsýnda sýnýrlý sineþiye neden oldu. Herhangi bir karþýlaþtýrma yapmamakla birlikte, serimizde uveal reaksiyonun üveiti olmayan gözlere uygulanan vitrektomilerden daha yoðun olmamasý inaktif dönemde operasyon ve uygulanan yüksek doz steroid ile iliþkili olabilir. Serimizde, gözlerin % 93,3'ünde anatomik baþarý elde ettik. Bu çalýþmada anatomik baþarý vermemizin nedeni serimizde diðer yayýnlardan farklý olarak PVR'nin Resim 2a: 9 numaralý hastanýn ultrasonografisi: Glob ön arka çapý küçülmüþ, papilla kabarýk, vitreiçi kesiflikler ve belirgin siklitik membran. Resim 2b: Ayný hastanýn postoperatif fundus fotoðrafý: Papila sýnýrlarý silik, silikon reflesi ve periferik lazer spotlarý. Ret - Vit 2005; 13 : 89-9 93 eþlik ettiði retina dekolmanýnýn diðer serilerden fazla olmasýdýr. Diðer yayýnlarda en önemli vitrektomi nedeni vitre içi opasite ve/vaya steroide yanýt vermeyen maküla ödemi olmasýna karþý bizim serimizde en önemli komplikasyon PVR olarak bulundu13-15. Serimizde PVR oraný % 73,3 olarak bulundu, Özmert'in serisinde bu oran % 23 olarak bulunmuþtur19. Bunun nedeni serimizde üveit etyolojisinin çok çeþitli olmasý ve serimizde de yer alan ARN, CMV retiniti, Toxocara gibi üveit antitelerinde retina dekolmaný ve PVR'ýn önemli bir komplikasyon olmasýdýr. Skar kenarýnda yýrtýk oluþumu bu etyoloji ile ameliyat ettiðimiz hastalarýmýzda karþýlaþtýðýmýz en önemli bulguydu. Üveitli gözlerde retina dekolmaný nedeniyle yapýlan vitreoretinal giriþimlerden sonra muhtemelen inflamasyona baðlý olarak PVR'nin daha sýk geliþebildiði bildirilmiþtir20. Bizim serimizde nüks retina dekolmaný geliþen gözlerde primer vitrektomi endikasyonu PVR'nin eþlik ettiði retina dekolmanýydý ve bu olgularda nüks retina dekolmanýný sadece postoperatif enflemasyonla açýklamak doðru olmayacaktýr. Daha önce dekolmaný olmayan gözlerde operasyon sýrasýnda herhangi bir komplikasyon geliþmediði için ameliyat sonrasý dekolman geliþmedi. Serimizde sayýsý düþük olmakla birlikte (pars planitli 2 göz) inferior dekolmaný ve PVR'ý bulunan gözlerde sadece eksternal çökertme ve sývý drenajý ile anatomik baþarý elde ettik ve dekolman nüksü oluþmadý; anacak bu sayý ameliyat yöntemi seçimi hakkýnda tavsiye vermek için çok düþüktür. Yine PVR'li retina dekolmaný oraný yüksek olduðu için hastalarýn çoðunda vitrektomiye ek olarak skleral çöktürme uygulandý. Skleral çöktürmenin üveitli hastalarda var olan ön iskemiyi arttýrýp; iris neovaskülarizasyonu, yoðun fibrin reaksiyonu gibi ciddi ön segment reaksiyonlarýna neden olduðu ve bu nedenle gerekmedikçe uygulanmamasý gerektiði bildirilmiþtir18. Öte yandan PVR cerrahisinde eksternal çöktürmenin PPV'ye eklenmesi birçok yazar tarafýndan önerilmektedir21. Serimizde skleral çöktürme oraný yüksek olmasýna karþý sadece ARN olan bir gözde yoðun fibrin reaksiyonu geliþti, iris neovaskülarizasyonu geliþmedi. Vitreoretinal cerrahi sýrasýnda retinadaki anatomik bozukluk düzeltilse dahi ulaþýlan görme keskinliði üveitin retinada ve özellikle makülada yaptýðý hasara baðlý olarak deðiþmektedir. PPV sonrasý çeþitli serilerde görme artýþý %50 ile % 82.8 arasýnda bildirilmiþtir13-15. Cerrahiden sonra kötü görmenin en sýk sebebi ise kistoid makuler ödemdir8,13. Bizim serimizde görme keskinliði artýþý % 46,6 oranýnda gerçekleþmiþ, %40 gözde görme keskinliði ayný kalmýþ ve %13,3 oranýnda azalmýþtýr. Serimizde görme artýþýnýn az olmasý gözlerin çoðunda dekolman ve PVR'nin bulunmasý, makülada epiretinal membran geliþimi, maküla ödemi ve kornea opasitesi idi. En kötü görme keskinlikleri siklitik membraný ve ön üveiti bulunan gözlerde ve Behçet hastalýðý olan bir gözde ve ARN olan gözde elde edildi. Sonuç olarak oldukça heterojen etyolojili üveit olgularýndan oluþan serimizde; üveitik hastalarda geliþen çeþitli arka segment komplikasyonlarýnda, yoðun ek steroid tedavisi altýnda ve inaktif dönemde uygulanan vitreoretinal cerrahi ile arka segmentte geliþmiþ 93 patolojilerin önemli oranda düzeltilmesi saðlanmýþtýr. Görme keskinliðindeki artýþ ise genellikle tatminkar olmakla birlikte, üveitin aðýrlýðýna baðlý olarak deðiþkenlik göstermektedir. Farklý etyolojik gruplardaki hasta sayýlarýnýn az olmamasý gruplar arasýnda istatistiksel bir kýyaslamaya imkan vermemiþtir. Vitreoretinal giriþim sonrasý erken dönemde olgularýn hiçbirinde üveitte ciddi bir aktivasyon ve kötüleþme izlenmemiþtir. KAYNAKLAR 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. Nussenblatt RB, Palestine AG: Uveitis Fundamentals and clinical practice. Year Book Medical Publishers Chicago 1989, P: 94-101. El- Shabrawi Y, Hermann J: Anti-tumor necrosis factor-alpha therapy with infliximab as an alternative to corticosteroids in the treatment of human leukocyte antigen B27-associate acute anterior uveitis. Ophthalmology 2002; 109: 2342-2346. Djalilian AR, Nussenblatt RB: Immunosuppression in uveitis. Ophthalmol Clin North Am 2002; 15: 395-404. Rothova A: Corticosteroids in uveitis. Ophthalmol Clin North Am 2002; 15: 389-394. Holland GN, Lewis KG: An update on current practices in the management of ocular toxoplasmosis. Am J Ophthalmol 2002; 134: 102-114. Dunn JP, Van Natta M, Foster G, et al: Complications of ganciclovir implant surgery in patients with cytomegalovirus retinitis: the Ganciclovir Cidofovir Cytomegalovirus Retinitis Trial. Retina 2004; 24: 41-50. Savant V, Saeed T, Denniston A et al: Oral valganciclovir treatment of varicella zoster virus acute retinal necrosis. Eye 2004; 18: 544-545. Nobe JR, Kokaris N, Diddie KR, et al: Lensectomy-vitrectomy in chronic uveitis. Retina 1983; 3:71-76. MichelsonJB, Friedlaender MH, Nozik RA: Lens implant surgery in pars planitis. Ophthalmology 1990; 97: 1023-1026. Herbert HM, Viswanathan A, Jackson H et al: Risk factors for elevated intraocular pressure in uveitis. J Glaucoma 2004; 13: 96-99. Martin DF, ChanCC, de Smet M et al: The role of chorioretinal biopsy in the management of posterior uveitis. Ophthalmology 1993; 100: 705-714. Brinkmann CJ, Otto AJ, Kijlastra A, Breebaart AC. The influence of vitrectomy and lensectomy on experimental uveitis. Curr Eye Res 1990; 9:125-130. Helligehnaus A, Bornfeld N, Foerster MH,Wessing A: Long term results of pars plana vitrectomy in the management of complicated uveitis. Br J Ophthalmol 1994; 78: 549-554. Verbraeken H: Therapeutic pars plana vitrectomy for chronic uveitis: A retrospective study of long term results. Graefes Arch Clin Exp Ophthalmol 1996; 234:288-293. Wiechens B, Nölle B, Reichelt JA: Pars Plana vitrectomy in cystoid macular edema associated with intermediate uveitis. Graefes Arch Clin Exp Ophthalmol 2001; 239:474-481. Atmaca L, Sönmez PA: Behçet hastalýðýnda göz tutulumu. Ret-Vit 2004; 12: 77-86. Riordan-Eva R, Lightmen s: Orbital floor steroid injections in the treatment of uveitis. Eye 1994;8:66-69 Özmert E: Üveitin arka segment komplikasyonlarýnýn tedavisinde vitreoretinal cerrahi. Hasanreisoðlu B: Uvea hastalýklarý ve tedavisi içinde Þen Matbaa Ankara, 2003, S: 215-221. Özmert E,Aktan G: Endojen üveitlerde vitreoretinal cerrahi. Türk Oftalmoloji Derneði XXVIII. Ulusal Kongresi Cilt 2 Antalya 1994: 433-437. Pastor JC: Proliferative vitreoretinopathy: an overview. Surv Ophthalmol 1998; 43: 3-18. Ziemssen F, Bartz-Schimidt KU: Vitrectomy with or without cerclage in the treatment of retinal detachment. Ophthalmologe 2004; 101: 554-562.