DİAFURYL SÜSPANSİYON

advertisement
ANAPOLON TABLET
FORMÜL :
Bir tablet; 50 mg Oksimetolon içerir.
FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ :
Farmakodinamik özellikler :
Anapolon Tablet’in içinde bulunan oksimetolon güçlü bir anabolik ve androjenik maddedir.
Anabolik steroidler, testosteronun sentetik deriveleridir. Kemik iliği yetersizliğine bağlı
anemisi olan hastalarda eritropoietin’in üretimini ve üriner itrahını arttırır. Kırmızı hücre
yapımı yetersizliğine bağlı anemilerde ise, eritropoezi sıklıkla stimüle eder.
Farmakokinetik özellikler :
Testosteron deriveleri ağızdan verildiğinde
androjenik/anabolik aktivitesi 1:3 düzeyindedir.
aktifdir.
Testosterona
göre
relatif
ENDİKASYONLARI :
Anapolon Tablet, konjenital aplastik anemi, hipoplastik anemi, myelofibrozis, myelotoksik
ilaçların yol açtığı aplastik anemi ve eritrosit yapım bozukluğuna bağlı anemilerin tedavisinde
kullanılır. Ancak Anapolon, bu rahatsızlıklar sırasında uygulanması gerekebilen; Demir, Folik
asit, B12 Vitamini ve Piridoksin yetersizliği tedavileri ile transfüzyon, antibakteriyel ilaç
tedavisi ve kortikosteroid tedavi yöntemlerinin yerine geçmez.
KONTRENDİKASYONLARI :
Aşağıdaki durumlarda anabolik ilaçlarla tedavi genellikle kontrendikedir. Bu nedenle bu gibi
hallerde tedavi düzenlemesi yapılırken hastanın gereksinimleri ile, karşılaşabileceği riskler
göz önünde bulundurulmalıdır:
• Erkeklerde prostat ve meme karsinomu,
• Hiperkalsemili kadınlarda meme karsinomu ; (anabolik androjenik steroidler kemiklerin
osteolitik rezorpsiyonunu stimüle edebilir),
• Hamilelik (Oksimetolon hamile kadınlara verildiğinde fetusa zarar verebilir. Hamilelerle,
hamile kalması muhtemel olan kadınlara verilmemelidir. İlacı kullanırken hamile kalması
durumunda, ilacın bebeğe verebileceği zararlar hastaya anlatılmalıdır),
• Nefrozis ve nefritin nefrotik fazı,
• Aşırı duyarlılık
• Ağır karaciğer bozukluğu
1
UYARILAR/ÖNLEMLER :
Ciddi yan etkileri nedeniyle anabolik steroidler sporcuların yeteneklerini arttırmak amacıyla
kullanılmamalıdır. Meme kanseri bulunan hastalarda androjenik ilaç tedavisi osteolizisi
uyararak hiperkalsemiye neden olabilir. Böyle durumlarda ilaç kesilmelidir.
Hepatotoksisite : Sarılık da dahil olmak üzere hepatotoksik etkiler normal dozlarda sık
görülür. Klinik sarılık ağrısız ve kaşıntılı ya da kaşıntısız olabilir. Keza akut karaciğer
büyümesi ve sağ üst kadranda ağrı ile birlikte ortaya çıkarak yanlışlıkla akut safra kanalı
tıkanıklığı şeklinde değerlendirilebilir. İlaca bağlı sarılık ilaç kesildiğinde genellikle düzelir.
Tedaviye devam edilmesi durumunda hepatik koma ve ölüm ortaya çıkabilir. Hepatotoksisite
nedeniyle Oksimetolon tedavisi sırasında periodik karaciğer fonksiyon testleri önerilir.
Oksimetolon ve diğer androjenlerle uzun süre tedavi edilen konjenital ve edinilmiş aplastik
anemili hastalarda, karaciğerde kan dolu kistlerle karakterli, etiolojisi tam olarak
tanımlanmamış nadir bir durum olan peliosis hepatis ve hepatosellüler karsinoma
gözlenmiştir. Bazı vakalarda ilacın kesilmesi sonunda hepatik lezyonlarda düzelme ortaya
çıkmıştır.
Virilizasyon : Kadınlarda virilizasyon ortaya çıkabilir. Yetişkin kadınlarda trombositopeni
varlığında bile, genillikle amenore görülür. Menorajinin kontrolü için yüksek dozda
progestasyonel ajanların tedaviye eklenmesi önerilmez.
Demir Yetersizliği : Oksimetolon ile tedavi edilen hastaların bazılarında serum demirinin
düşmesi ve transferrin saturasyon yüzdesinin azalması şeklinde ortaya çıkan demir yetersizliği
anemisinin geliştiği gözlenmiştir.
Bu durumda serum demir ve demir bağlama kapasitesini periyodik olarak tespit edilmesi
tavsiye edilmektedir. Demir yetersizliği saptandığı takdirde uygun demir preparatı verilerek
tedavi edilmelidir.
Oksimetolon ile tedavi edilen aplastik anemili hastalarda lösemi gözlenmiştir. Ancak burada
ilacın rolünün bulunup bulunmadığı ve eğer varsa bunun ne olduğu açıklığa kavuşmamıştır.
Çünkü kan diskrazilerinde malignleşme ortaya çıkabilmektedir, aplastik anemili olupta
Oksimetolon ile tedavi edilmeyen hastalarda lösemi bildirilmiştir.
Bu gibi ilaçları kalp, böbrek veya karaciğer hastalığı bulunan hastalara verirken dikkatli
olunmalıdır. Bazen konjestif kalp yetmezliği ile birlikte verildiğinde ödem fazlalaşabilir. Bu
durum uygun diüretik ve/veya digital tedavisi ile kontrol altına alınabilir.
Disemine meme karsinomu bulunan kadınlarda hormonal tedavinin bir sonucu olarak veya
kendiliğinden hiperkalsemi gelişebilir. İlaç kullanılırken böyle bir durum ortaya çıkarsa ilaç
kesilmelidir.
Anabolik steroidler antikoagülanlara duyarlılığı arttırabilir. Antikoagülan
protrombin zamanını normal düzeyde tutmak amacı ile azaltılması gerekebilir.
dozunun,
2
Anabolik steroidlerin glukoz tolerans testlerini değiştirdikleri gösterilmiştir. Diyabetik
hastalar dikkatle izlenmeli, insülin veya hipoglisemik ilaç dozajı uygun şekilde
ayarlanmalıdır.
Benign prostatik hipertrofili hastalarda anabolik steroidler dikkatle kullanılmalıdır.
Androjenik anabolik steroidlerle tedavi edilen yaşlı erkek hastalar prostat hipertirofisi ve
prostat karsinomunun gelişmesi bakımından daha yüksek bir risk altında bulunabilirler.
Androjenik, anabolik steroidlerle tedavi edilen hastalarda aterosklerozis ile birlikte görülen
kan lipid değişiklikleri ortaya çıkabilmektedir. Bu değişikliklere örnek olarak yüksek
yoğunluklu lipoproteinlerin azalması ve bazen düşük yoğunluklu lipoproteinlerin artması
gösterilebilir. Bu değişiklikler önemli ölçüde fazla olabilir ve aterosklerozis ile koroner arter
hastalığı için ciddi riskler doğurabilir.
Çocuklarda : Anabolik/androjenik steroidler çocuklarda çok dikkatli kullanılmalıdır.
Anabolik ajanlar çocuklarda epifizeal matürasyonu lineer büyümeden daha hızlı bir şekilde
çabuklaştırabilmekte ve bu etki ilaç bırakıldıktan sonra 6 ay devam edebilmektedir. Bu
nedenle tedavi 6 aylık aralarla alınan radyogramlar yardımıyla izlenmeli ve çocuğun yetişkin
boya ulaşması güvence altına alınmalıdır.
Hamilelerde : Gebelik kategoroisi X’tir. Hamilelerde ve hamile olması muhtemel olanlarda
kullanılmamalıdır. Anaboliklerin insan sütüne geçip geçmedikleri bilinmemektedir. İlacın
doğurabileceği istenmeyen etkiler bebekte ortaya çıkabileceğinden emzikli anneler ilacı
kullandıkları sürece bebeklerine süt vermemelidir.
YAN ETKİLER/ADVERS ETKİLER :
Anabolik steroid tedavisinde ortaya çıkan en ciddi yan etki hepatotoksisitedir. Doğrudan
doğruya doza bağlı olarak tedavinin erken döneminde BSP retansiyonunda geçici yükselme
ortaya çıkar. Yalnız başına ya da serum alkalen fosfataz ve transaminazlarındaki (SGOT,
SGPT) yükselmelerle birlikte ortaya çıkan serum bilirubin yükselmesi daha ileri düzeyde bir
itrah disfonksiyonunu gösterir. İlaç bırakıldığında geçici olarak klinik sarılık ortaya çıkabilir.
Bu durumda histolojik bulgu, hücre hasarının bulunmadığı veya az miktarda bulunduğu
intrahepatik kolestazdır. Tedaviye devam edilmesi halinde hepatik koma ve ölüm ortaya
çıkabilir.
Anabolik steroid tedavisi ile birlikte en sık görülen yan etki virilizasyondur. Akne, bütün yaş
gruplarında sıklıkla ortaya çıkar. Puberte öncesi erkek hastalarda ilk belirtiler fallik büyüme
ve ereksiyon sıklığında artmadır. Hirsutizm ve deri pigmentasyonunda artma bulguları da
görülebilir. Puberte sonrası erkek hastalarda, uzun süreli veya yüksek dozlarla yapılan
anabolik tedaviler sırasında libide değişiklikleri, empotans, seminal hacim azalması ve
oligospermi ile birlikte testis fonksiyonları inhibisyonu ortaya çıkabilir. Jinekomasti ve testis
atrofisi de görülebilen yan etkilerdendir. Kronik priapizm, saç dökülmesi, epididimitis ve
mesane irritabilitesi bildirilmiştir. Kadınlarda; hirsutizm, boğukluk ve derinden gelme gibi
ses değişiklikleri, klitoral büyüme, libido değişiklikleri, adet düzensizlikleri ve erkek tipi
kellik görülebilir. Ses değişiklikleri ve klitoral büyüme, tedavinin kesilmesinden sonra
genellikle tamamen düzelir.
3
Anabolik/androjenik tedavi ile birlikte görülen diğer yan etkiler; kas krampları, bulantı,
eksitasyon, uykusuzluk, döküntü, antikoagülan ilaçlarla birlikte bu tedaviyi alan hastalarda
kanama, epifizlerin çocuklarda erken kapanması, kusma ve ishaldir.
Oksimetolon ile tedavide fertilite bozukluğunun ortaya çıkması mümkündür.
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
İLAÇ ETKİLEŞMELERİ VE DİĞER ETKİLEŞMELER :
Aşağıdaki laboratuar testlerinde değişiklikler gözlenebilir :
Açlık kan şekeri ve glukoz tolerans testleri.
Tiroid fonksiyon testleri : PBI azalması, tiroksin bağlama kapasitesi ve radyoaktif iyot alımı
azalması, eritrositler veya resin tarafından T3 alımı artması saptanabilir. Serbest tiroksin
normaldir. Testlerdeki değişiklikler anabolik tedavinin durdurulmasından sonra genellikle 2-3
hafta daha devam edebilir.
Elektrolitler : Sodyum, klorür, su, potasyum fosfat ve kalsiyum retansiyonu görülebilir.
Serum kolestrolünde artma veya azalma ortaya çıkabilir. Pıhtılaşma faktörlerinden II, V, VII
ve X’un supresyonu, tedavinin terkedilmesinden sonra iki hafta kadar süren kreatin ve
kreatinin itrahı artışı ve 17-ketosteroid itrahı azalması görülebilir.
Uzun süreli androjenik ve anabolik steroid tedavi ile birlikte hepatosellüler neoplazmlar ve
peliozis hepatis nadiren bildirilmiştir.
KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU :
Çocuk ve yetişkinlerde tavsiye edilen doz günde 1.5 mg/kg’dır. Genellikle etkin doz 1-2
mg/kg/gün’dür, fakat daha yüksek dozlar gerekebilir. Doz hastanın durumuna göre
ayarlanmalıdır.
Tedaviye cevap sıklıkla hemen görülmez ve tedavinin üç ila altı ay sürdürülmesi gerekebilir.
Remisyondan sonra hastalardan bir kısmı ilaçsız idame ettirilebilir, diğer bir kısım hastaya ise
daha düşük dozda devam edilebilir. Konjenital aplastik anemili hastalar için genellikle
devamlı bir idame dozu gereklidir.
DOZ AŞIMI :
Bildirilmemiştir.
SAKLAMA KOŞULLARI :
30ºC’in altında oda sıcaklığında saklayınız.
TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ VE AMBALAJ MUHTEVASI :
20 Tabletlik blister ambalajlarda sunulur.
4
RUHSAT SAHİBİ:
ABDİ İBRAHİM İLAÇ SAN. VE TİC. A.Ş.
Zincirlikuyu-İSTANBUL
RUHSAT TARİH VE NO:
30.07.1973
116/48
İMALYERİ :
ABDİ İBRAHİM İLAÇ SAN. VE TİC. A.Ş.
Hadımköy-İSTANBUL
Reçete ile satılır.
5
Download