`islam ümmeti` de ne?

advertisement
'ÝSLAM ÜMMETÝ' DE NE?
(01-01-2008) - Editör M. Selami ÇEKMEGÝL - Son Güncelleme (13-11-2016)
“ÝSLAM ÜMMETÝ” DE
NE?
Selami ÇEKMEGÝL
M.
Yenilerde, deðer verdiðim ve gerçekten dostça iltifatlarýna da mazhar
olduðum bir gençlik dergisi arka kapaðýnda “Ýslam
Ümmeti”nin bayramýný kutlayýnca akademik doðruluk ve
yanýlýp yanýlmadýðýmý kontrol açýsýndan bu konuyu öne getirme
lüzumunu hissettim.
Konuya girmeden önce bir intibaýmý
öncelikle belirtmek istiyorum: Kur’an‘ýn dile getirdiði hayat
gerçeklerini, ne yazýk ki, Ýslam’a gönül verdiðini ve Ýslam’ý savunduðunu
iddia eden, bir kýsým strateji yoksunu yarý aydýn, aðzý kalabalýk
çevreler tahrif ve tahrip etmektedirler çok kez.
Kur’an’ýn ifadelendirdiði sosyolojik kurum ve kavramlarý ona en aykýrý biçimde
kullananlar ne yazýk ki bu bilim dýþý teolog çevreler ve bunlarýn hayat verdiði
din dýþý felsefi çevrelerdir. Din dýþý yönetimi Osmanlý’ya yakýþtýrmaya
yeltenen, katolisizmin zirveye çýkardýðý teokratik yönetimi Ýslam’a
yamamaya kalkýþan, sanki hatasýzlýk mümkünmüþ gibi dünyaya altýn bir medeniyet
sunan orta çaðdaki bize ait yönetimleri de -uygulamadaki
bazý zaaflarý sebebiyle- Ýslam dýþý göstermeye özenenler daha çok bunlar
arasýndan çýktýðý gibi Ýslamýn öne getirdiði toplumsal kurumlara
iliþkin önemli taným ve kavramlar da bu çevrelerin kalem ve dillerinde hüviyet
deðiþtirmekte, bunlarýn entel özentili çalýþmalarýyla bilim dýþý ve keyfi
anlamlara bürünmektedirler. Hatta bunlar çok kolaycý bir eda ile
Ýslam’ýn yýkýlýþýndan söz edebilmekte ve bundan da peygamberi yöntemi esas alan
camiayý sorumlu tutabilmekte,, kanaatlerinin kanýtý olarak da “sünnet” dýþý
sapkýnlýklarýn etkisi altýndaki cahil þeyh ve taklitçi, tefekkürsüz hoca ve
mollalarý Sünni gibi gösterme tuhaflýðý içinde olmaktan bilim adýna mahcubiyet
duymaktadýrlar.
Nitekim
bunlarýn bir kesiminin Kur’an’ýn ifadelendirdiði “millet” kavramýný “din”;
kavim vakýasýný da millet þeklinde tercüme ederek Kur’an meallerinde bile
Ýslami anlamlarý nasýl ters yüz edip tabii olgularý dejenere ettiklerini, hatta
Kur’an’da mevcut olmayan “recm”, taþla öldürme cezasýný Kur’an’a yamamaya
kalkýþtýklarýný çok daha önceleri yayýnladýðým üç makalemde
incelemiþtim.(*)
Bir
millet mensubu olmayý sanki kaçýnýlmasý gereken bir hata imiþ gibi algýlamaya
temayül eden ve Ýslam’ýn bu alandaki bilimsel öðretisini doðru algýlamayan
böylesi yarý aydýn çevrelerin içine düþtükleri kavram yanlýþlýklarýndan biri de
“Ýslam Ümmeti” gibi uyduruk bir kavramý literatüre ithal etmeleri olmuþtur.
Bunlar din dýþý çevrelerin milletimizi Ýslam’dan farklý biçimde oluþturma
arzularý yolunda uydurduklarý böylesi bir kavramý esas alarak, yine dindýþý
çevrelerin malý haline getirdikleri Kur’ani millet kavramýný unutturmak için
Batýcý felsefeciler gibi tanýmladýklarý
“milliyetçilik” akýmlarýný esas alan bir strateji izlemekte ve farkýnda olmadan
onlarýn, ýrkçý misyonuna hizmet etmektedirler. Ancak ne var ki bu tutumla
Müslüman kitlelerin millet oluþturma imkanlarýný yok ederek Müslümanlarý “Ýslam
ümmeti” gibi, tanýmý muðlak bir camiaya indirgeyen dar kapsamlý ve siyasi imajý
anlaþýlmayan bir “ümmetçilik” cereyanýna itmektedirler. Bu yanlýþtýr.
Kur’an “Ýslam Ümmeti” þeklinde bir kavram kullanmamýþtýr. Ýlim
dilinde ve orijinal islam literatüründe de böyle bir kavrama pek fazla
rastlayacaðýmýzý sanmýyorum. Kur’an, 7. surenin 34.ayetinde “her
http://www.kriter.org - www.kriter.org
Powered by Mambo
Generated: 20 October, 2017, 23:46
ümmetin bir eceli olduðundan ve ecelleri gelince onlarýn ne bir an geri
kalabileceklerinden, ne de öne geçebileceklerinden” söz ediyor. Oysa
ki Ýslam ezelden ebede akan bir gerçekliktir. Nasýl ecelsiz bir kavramla eceli
olan bir varlýk tanýmlanabilir? Kur’an 10.surenin 47.ayetinde “her
ümmetin bir elçisi vardýr. Elçileri gelip de bunlar onu
yalanlayýnca...” diyor. Oysa ki bütün elçiler Kur’an’a göre Ýslam için
gönderilmiþtir. Nasýl olur da bütün elçilerin ihyaya memur olarak
gönderildikleri din-i Ýslam tek bir elçinin ümmetine indirgenebilir? Düþününüz
ki Kur’an 2.surenin 134.ayetnde “ iþte bunlar bir ümmetti, gelip
geçtiler, kazandýklarý kendilerinindi. Sizin kazandýklarýnýz sizin
olacak...” diye anlatmaktadýr.
Belli ki “ÝslamÜmmeti” tabiri bu çevrelerde din gayretiyle, bilim dýþý
kullanýlan, Kur’an’a aykýrý bir kavram; galat (yanlýþ) bir kullanýmdýr.
Oysa ki aydýnlara duþen “galat-ý meþhur(yaygýn yanlýþ) lugat-ý fasihten(açýk ve
düzgün) yeðdir” diyerek halkýn dedikleri yanlýþlara inmek yerine, halký
Kur’an’ýn aydýnlýk kavram ve tanýmlarý ile aþina kýlmak ve onlarý Kur’ani
ilkelere yükseltmek olmalýdýr. Halkýn aydýnlanmasý ne kadar güzelse,
aydýnlarýn avamileþmesi de o kadar çirkin ve kötü görülmelidir. Ne var
ki bizim halkýmýz, Müslümanlarýmýz bu konularda da (diðer konularda olduðu gibi
bazan) çok daha doðru bir anlayýþ içinde ve aydýn özentilerine nazaran
çok daha Kur’an’a uygun konuþmaktadýr. Halkýmýz fevkalade yüce bir idrak ve
sezgi ile tabii ve sosyolojik yasalara uygun eðilimler içinde milletini,
kavmini, dinini ve ümmetini birbirinden tefrik(ayýrt) edebilen bir telaffuz ve
yaklaþým içindedir. Mesela ona “kimin ümmetisin” diye sorulsa
cevabý gayet net ‘Muhammed Ümmeti” olur; yoksa “Ýslam Ümmeti”
deðil. Çünkü o ilmihalinden ahirette “Hangi millettensin?” sorusu sorulduktan
sonra kendisine “Kimin Ümmetisin?” sorusunun sorulacaðýný öðrenmiþ ve ona
göre “ Muhammet Ümmetindenim” deme inceliðini taþýmasý
gerektiðini öðrenmiþtir. Nitekim biliyoruz ki:”Ümmet bir peygambere
inanan, onun getirdiði, þeriata inanan insanlarýn topunu ifade
eder.”(*)
O halde
bizim dinci aydýnýmýz neden Muhammed Ümmetinden olmuyor da kendini Ýslam
Ümmetinden olarak tanýmlýyor? Hangi bilimsel eser böyle bir ümmetin sosyolojik
tanýmýný sunuyor? Sunsa dahi Müslüman’ýn konumu, lafzýný ve manasýný Allah’ýn
kýyamete kadar mahfuz tutacaðý Kur’an’a uygun konuþmak deðil
midir?
Dikkat
edilirse Bakara Suresi’nin 135 nci ayetinde, mü’minlere, “doðru yolda
(hanif) olan, þirkten arýnmýþ millete” mensubiyeti emreden Kur’an,
Hz.Adem’den Hz.Muhammed’e kadar bütün peygamberlerin duyurusunu yaptýðý dinin
adýný Ýslam koyarken literatürümüzde Hz.Ýsa’nýn ümmetinden, Hz.Musa ‘nýn
þeriatýndan sözedilmiþ, o þeriatlarýn ve ümmetlerin çapý ve çevresi
isimlendirildikleri peygamberler ile sýnýrlandýrýlmýþtýr. Mesela,
Kur’an 22.Surenin 67.ayetinde “Her ümmet için biz bir ibadet tarzý belirledik;
onlar onu izlerler” derken, 16.surenin 93 ayetinde:” Allah dileseydi, elbette
ki sizi bir tek ümmet yapardý..” diye beyan buyuruyor. Þu halde ümmet belli bir
peygamberin getirdiði þeriata tabi kimseleri ifade ederken, Ýslam bunlarýn
tümünü kapsayan dinin adý oluyor.Bu tanýma göre “Muhammed Ümmeti” de Hz.Ýsa
gibi Müslümandýr ama onun getirdiði þeriatle sorumlu tutulmamýþlardýr. Doðruya
yönelme her devirde insana Müslüman olmasý için Allah’ýn doðuþtan yüklediði
(fýtri) bir mükellefiyetten, 20.asýrda Türkiye’de veya Amerika’da yaþayan bir
Müslüman’ýn Hz.Musa’nýn ve Hz.Ýsa ‘nýn þeriatýna tabi bir ümmet olmasý
anlamsýzlýk ifade edebilecektir. Ya da Hz.Ýsa’nýn ümmetinden bir fert pekala
benim milletime mensup bir müslüman olarak doðru yolda bulunmuþ olduðu halde,
Muhammed ümmetinden bir kiþinin Hz.Ýsa ‘nýn ümmeti olmasý düþünülemez
bile.
http://www.kriter.org - www.kriter.org
Powered by Mambo
Generated: 20 October, 2017, 23:46
O halde
niçin teolog yarý aydýnlarýmýz da dindýþý felsefecilerin etkileri altýnda
“Ýslam Ümmeti” diye uyduruk bir kavramla konuþma ihtiyacý hissediyorlar? Henüz
kendilerine empoze edilen modasý çoktan geçmiþ keyfi taným ve tariflerin
aldatýcý etkisinden kurtulamadýklarýndan; mensup olduklarýný bilinçli þekilde
anlatamadýklarý “millet”in þerefli ülküsünü ihata (anlayýþ) ve idrak
edemediklerinden ve o onuru hak ederek taþýyamadýklarýndan. Henüz ümmet
bilincinden millet þuuruna geçebilecek bir siyasi fikir düzeyine
eriþemediklerinden...
Hala
kendilerini, hergün dinlerine söven ve þerefli ülkülerini aþaðýlayan küfürcü
hilkat (yaradýlýþ) garibeleriyle (ki, þaþýlacak þey) ayný milletten sanarken
Muhammed Ali Clay gibi Müslümanlarla ayrý milletten sayýyorlar da
ondan...
Bu
daðýnýklýktan kurtulmamýzýn yolu merhum Mehmet Akif Ersoy gibi doðru ve düzgün
konuþmamýzý da gerektiriyor, sanýyorum.
(*) Ragýp Ýsfehani’nin Müfredatý’ndaki tanýma göre bir zamanýn,
bir mekanýn ihtiyari veya ihtiyarsýz bir araya getirdiði topluluða da ümmet
denirmiþ.
http://www.kriter.org - www.kriter.org
Powered by Mambo
Generated: 20 October, 2017, 23:46
Download