13.02.2015 Yâsîr ve bunlar gibi onlarcası, yüzlercesi h

advertisement
Mus’âb b. Umeyr, Bilâl b. Rebâh, Ammar b.
Yâsîr ve bunlar gibi onlarcası, yüzlercesi hep
gençlerdi.
İL
: SİVAS
TARİH : 13.02.2015
‫الرِحيم‬
َّ ‫الر ْْحَ ِن‬
َّ ‫بِ ْس ِم اللَّ ِه‬
ِ ‫ والَّ ِذين ي ُقولُو َن ربَّنَا َهب لَنَا ِمن اَ ْزو‬:‫قال اهلل تعالى‬
‫اجنَا َوذُ ِّريَّاتِنَا‬
ْ
ََ َ
َ ْ
َ
ِ ِ
) nakruF 47 ( ‫ين اِ َماما‬
ْ ‫قُ َّرَة اَ ْعيُ ٍن َو‬
َ ‫اج َعلْنَا لل ُْمتَّق‬
‫ ُكلُّ ُك ْم َر ٍاع َوُكلَّ ُك ْم َم ْس ُؤ ٌل‬: ‫قال رسول اهلل صلى اهلل عليه وسلم‬
‫َع ْن َر ِعيَّتِ ِه‬
GENÇLİK VE SORUMLULUK
Bir gün Hz. Ömer (r.a) arkadaşlarıyla birlikte
otururken;
-Siz bu dünyada Cenab-ı Hak’dan ne arzu
ediyorsunuz? diye sordu.
İçlerinden biri; Ya Ömer! Ben Rabbimden bir
oda dolusu altın istiyorum. Bu altınları son
dirhemine kadar Allah yolunda dağıtmak
istiyorum dedi. Hz. Ömer (r.a) onu tebrik etti.
Aynı soruyu bir diğer arkadaşına sordu. O da;
-Ya Ömer! Ben Allah yolunda şehit olmak
istiyorum. Allah’ın huzuruna çıkınca Rabbim
bana; Ey kulum! Niçin bunu istedin? diye
sorduğunda; Ya Rabbi! Sadece senin rızan için
istedim demek istiyorum dedi. Hz. Ömer (r.a)
ona da tebrik ve takdirlerini ifade etti.
İçlerinden biri dayanamadı; -Ya Ömer! peki siz
bu dünyada Cenab-ı Hakk’tan ne arzu
ediyorsunuz? diye sordu.
Hz. Ömer (r.a); Bir oda dolusu Ebu Ubeyde b.
Cerrah, Muaz b. Cebel ve Huzeyfe b. Yeman
gibi gençler istiyorum. Bu gençleri en güzel
şekilde yetiştirmek ve bunları dünyanın değişik
bölgelerine göndermek istiyorum. Dünyanın
her karışının İslam’la şereflenmesini istiyorum,
dedi.
Değerli Mü’minler!
Şunu çok iyi biliyoruz ki Hz. Ömer’i bu ideal
ve bu imana sahip kılan şey İslam’ın yüksek
sorumluluk ahlakıdır. Hz. Ömer’in de
aralarında bulunduğu, Erkâm’ın evinde
karargâh kuran ve İslâm’ın zaferi elleriyle
gerçekleşen ilk İslâm cemaatinin fertleri hep
gençlerdi. Rasûlüllah (s.av.) Peygamber olarak
gönderildiğinde yaşı kırktı. Ebû Bekir (r.a.)
ondan üç yaş küçüktü. Ali (r.a) hepsinin
küçüğü idi. Abdullah b. Mes’ûd, Abdurrahmân
b. Avf, Erkâm b. Ebil-Erkâm, Saîd b. Zeyd,
Bu gençler sorumluluk bilinci ile davetin
yükünü omuzladılar, İslamı bütün zamanlara
ve mekanlara tebliğ yolunda akıl almaz
eziyetler karşısında sabır ve fedâkârlığın en
üstün örneklerini gösterdiler. Böylece
şu
Peygamberi müjdeye nail oldular;
“Başka bir gölgenin bulunmadığı kıyamet
gününde Allah Teala, yedi sınıf insanı arşının
gölgesinde barındıracaktır. Sorumluluğunun
farkında olup Rabbine kulluk ederek temiz bir
hayat içinde serpilip büyüyen genç bu
gruplardan biridir.”1
Değeri Müslümanlar, sevgili gençler!
Peygamberimizin müjdesine bizlerin de nail
olabilmesi için Kur’an ve Sünnet yolunu takip
etmeliyiz. Zira her yol ancak kendi menziline
ulaştırır.
Zamana ve geleceğe yön verecek gençler,
sorumsuzca zamanını ve ruhunu eğlence
merkezlerinde ve sağda solda eritip yitiren
gençler değil Kur’an’ın ve Sünnetin
aydınlığında ruhunu dirilten ve yücelten
gençler olacaktır.
Bu engin ruha sahip olan gençler! Sizler bu
dinin muhafızları ve bu milletin geleceğisiniz.
Kalbinizi iman nuruyla aydınlatmalı, Kur’an
ve Sünnetten aldığınız ilhamla geleceği ilmek
ilmek dokumalısınız.
Bu yüzden; kul olarak Allah’a karşı, ümmet
olarak Rasule karşı, toplumun ferdi olarak
millete karşı sorumluluğumuzu yerine
getirmeliyiz.
Geleceğimizin emanetçisi olan değerli gençler!
Şairin sizlere olan şu feryadı ile hutbemi
bitiriyorum.
Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden....
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...
Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın…
Şule KARAYAKA
Vaiz
1
Buhari, Ezan 36, Zekat 16, Rikak 24, Hudüd 19; Müslim,
Zekat 91. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 53; Nesaî, Kudat 2
Download