TDV DIA - İslam Ansiklopedisi

advertisement
ABDULLAH b. MUS 'AB
Abdullah b. Münazil'in tasawufi düen belirgin özelliği , Melami-
misafirperver. savaşlarda cesur ve kahraman bir şahsiyet olarak tanıtılır.
şüncesinin
meşrep
oluşudur.
Kassar'ın
başlattığı
BİBLİYOGRAFYA:
bu anlayış onun fikir, görüş ve tesbitleriyle gelişmiş ve daha da berraklaşmış­
tır. Kuşeyri er-Risdle'sinde Melametiyye terimine yer vermemekle birlikte,
adı geçen iki zatın Melami olduklarını
belirtir.
Abdullah b. Münazil, "kesb* ve gayretle beraber Allah'a tevekkül. kesbsiz
halvet* ten iyidir" diyerek iç dünyalarını
ve dervişliklerini gizli tutmak için iş hayatına atılan ve toplumla içli dışlı olan
Melamiler'in bu konudaki temel anlayışiarına işaret eder. Ona göre kendini
zayıf sayarak tasawuf yoluna giren
kuwetlenir. kuwetli olduğunu sanatı
ise zaafa düşer. Nefsin azgınlığına gem
vurabiirnek için dilenciliği bile tavsiye
eden ibn Münazil, her olaya sünnetullah* açısından bakar ve arif olan kişi­
nin hiçbir şeyi garip karşılamayacağını
ifade eder. Dua etmediğini, kimseden
de dua Istemediğini söyleyerek rıza ve
teslimiyetten ne anlaşılması gerektiğini
ortaya koyar.
BİBLİYOGRAFYA:
Sülemi, Tabal):atü's·su{iyye (nşr . Nilreddin
Şeribe). Kah i re 1389 1 1969, s. 366; Kuşeyri.
er-Risale (nşr Abdülhalim Mahmüd-Mahmüd
b . Şerif). Kahire 1972·74, s. 163; Attar. Tezki·
re tü "l-euliya' (nşr R. A. Nicholson). Leiden
1905·1907, ll, 107 vd.; a.e. (tre. S. Uludağ).
istanbul 1985, s. 574 ; Lamii, Nefehat Tercume·
si, s. 254; Münavi, el·Keuakibü'd·dürriyye
(nşr Mahmud Hasan Rebi'J. Kahire 1357 1
1938, ll, 54 ; Şa'rani. et·Tabal):atü'l·kübra, Ka·
hi re 1373 1 1954, 1, 107; ibnü 'l-imad, Şe?eni·
tü '?·?eheb, Kahire 1350·51 - Beyrut, ts. (Daru
ihyai't-türasi'l-Arabi). ll, 330.
liJ
MusTAFA KARA
ABDULlAH b. MUHAMMED
en-NÜFEYLİ
( _.L.<:ll
L
,),$.
.:.r.
.w ı ~
)
(bk. EBÜ CA'FER en-NÜFEYLİ).
_j
ABDULlAH b. MUHAMMED
et-TEAYişi
Sudanlı
L
1899)
Mehdi Muhammed Ahmed'in
hal efi.
_j
Sudan'da DarfOr'un güneybatısında
kabilesinden olup Muhammed et-Takl'nin oğludur. Genç yaş­
ta Mehdi Muhammed Ahmed'in hizme-
yaşayan Teayişe
liJ
(DİA)
ABDULlAH b. MUKAFFA'
( ~ l,:.r. .W I~)
(bk. İBN Ü'L-MUKAFFA' ) ,
L
_j
ABDULlAH b. MUS'AB
(~,:.r..W1..1.f-)
Abdu llah b. Muhammed et-Teayisi
Ebu Bekr Abdullah b. Mus'ab
b. Sabit b. Abdiilah b. Zübeyr
(ö. 184/800)
tine girdi ve kısa sürede onun en yakın­
larından biri oldu. Mehdi Muhammed'le
Muhammed EbO SuOd arasında geçen
savaştaki başarısı üzerine, Mehdi Muhammed tarafından halifeliğe getirildi
ve onunla birçok savaşlara katıldı . 1885
yılı başlarında
Mehdi Muhammed'in
ölümü üzerine yerine geçen Teayişi şid­
det. zulüm ve tedhişle mutlak bir idari
otorite kurma ilkesini benimsedi. Onun
asıl gayesi islam'daki mehdilik kavramını istismar ederek monarşik bir
yönetim kurmaktı. Kendisine karşı girişilen ayaklanma hareketlerini kanlı bir
şekilde bastırdı. Zamanında, özellikle
ingilizler'in Sudan'dan çekilmelerinden
sonra devletinin sınırları çok genişlemiş
olmakla birlikte, 1898'deki Atbara ve
Omdurman (Ümmüdürman) savaşları
iktidarını sona erdirdi. Bazı taraflarıyla
birlikte Kordofan 'a kaçtıysa da 22 Kasım 1899'da bir çarpışma sırasında
orada öldürüldü.
Mehdi Muhammed'in asıl gayesi isilk saf devrine dönmekti; fakat
Abdullah'ın iktidara geçmesiyle bu gaye
terkedilmiş ve tamamen baskı ve şid­
dete dayanan keyfi bir yönetim kurulmuştur. Abdullah, çeşitli mektuplarıyla
Osmanlı sultanını, Mısır hidivini ve ingiltere kraliçesini Mehdilik hareketini desteklemeye çağırmıştır. Batılı kaynaklarda zalim ve barbar bir kişi olarak gösterilen Teayişi, yerli kaynaklarda cömert,
lam'ın
(~I..::JI,J.,$.,:.r..WI~)
(ö
Yusuf Nu'man Ma'lüf, fjizanetü 'l·eyyam (f
teracimi'l· 'izam, New York 1899, s. 86; C.
Zeydan. Meşahfrü 'ş·şarl):, Kahire 1902, ll , 121·
132; ZirikiL etA'tam, Kahire 1373·78/1954·
59, IV, 276·277; P. M. Ho lt. el·Mehdiyye fi's·
Sudan (tre . Cemil Ubeyd). Kahire 1978, s. 148·
164, 226 vd .; C. H. Becker, "Abdullah", iA, 1,
37·38; S. Hillelson, "'Abd Allah b. Muhammad", E/ 2 (Fr). 1, 50·51.
Abbasiler devri valilerinden,
şair ve muhaddis.
L
_j
Aşere-i mübeşşereden
Zübeyr b. Av"Aidü'l-kelb"
lakabıyla da anılır. Babası Mus'ab, zühd
ve takvasıyla tanınan bir muhaddistir.
"Köpek ziyaretçisi" manasma gelen bu
lakapla anılması, rahatsızlığı esnasında
ziyaretine gelmeyen bir dostuna yazdığı
şiirde, "Köpeğiniz dahi hastalansa yoklamayı ihmal etmezdim" diye sitem etmiş olması sebebiyledir. Hayatının ilk
dönemlerine dair bilgi yoktur. MOsa b.
Ukbe, Hişam b. Urve ve EbO Hazim Seleme b. Dinar'dan hadis rivayet etmiş­
tir. Rivayet ettiği hadisleri yazmayıp ezberlemekle yetindiği için Yahya b. Main
ona fazla güvenmemiştir; buna karşılık
Buhari ile ibn EbO Hatim onu tenkide
tabi tutmamışlardır . Babası ve ZübeyrHer'in ileri gelenleri, Hz. Hasan'ın torunlarından "en-Nefsü'z-Zekiyye " diye
bilinen Muhammed b. Abdullah'ı (ö
ı 45 1 76 2) önce Emeviler'e. daha sonra
da Abbasiler'e karşı giriştiği mücadelede fiilen desteklerken. kendisi de şiirle­
riyle bu harekete katıldı. Babası ve yakın akrabaları. Muhammed b. Abdullah
ile birlikte hayatlarını kaybettiler. Kendisi ise, Halife MansOr'un duruma iyice
hakim olması ve siyasi karışıklıkların
son bulmasına kadar gizlenmeyi başar­
dığı için mutlak bir ölümden kurtuldu .
vam'ın
torunlarındandır.
Şairliği yanında
adamı
iyi bir hatip ve sohbet
olan Abdullah, Abbasi halifele-
121
ABDULlAH b. MUS'AB
rinden Mehdi'nin yakın ilgisini kazandı
BİBLİYOGRAFYA:
Zübeyrf, 1'/esebü ~ureyş (nşr. E. Levi- Prove has nedimlerinden biri oldu. Bu sevença l), Kahire 1982, s. 242; Taberf, Tarif]
beple kendisine Yername valiliği verildi
(nş r. Muhammed Ebü 'l-Faz]), Kahire 1960-70,
(784). Ancak halifenin sonbetinde bubk. İndeks ; Ebü'l-Ferec el-isfahanf, Mekatilü'tlunmayı valiliğe tercih ederek kısa bir
Talibiyyfn (nşr. Ahmed Sakr). Beyrut, ts.
(Darü'l-Ma'rife), s. 285, 286, 306, 307, 472-479 ;
süre sonra tekrar saraya döndü. Daha
a.mlf., el-Eganf, XXN (nşr. Abdülkerim
sonraları Hadi ve Harünürreşid 'i n de
İbrahim el-Azbavi - Abdülaziz Matar). Kahire
nedimi oldu. Harünürreşid onu Medi1974, s. 237-244; İbnü'n-Nedim, el-Fihrist(nşr.
Rı za-Teceddüd), Tahran 1391 / 1971, s. 184 ;
ne'ye vali tayin etme hususunda ısrar
Hatib, Taril]u Bagdad, Kahire 1349/ 1931, X,
edince, kendisine gönderilen emirler173-176 ; Zehebf, A'lamü 'n-nübela', VIII, 517;
den dilediğini uygulamak şartıyla bu
a.mlf.. Mfzanü 'l-i ' tidal (nşr. Ali Muhammed elgörevi kabul etti. Bir müddet sonra YeBicavi). Kahire 1382/1963, II, 505-506; İbn Kesfr, el-Bidaye, Kahire 1351-58/ 1932-39- Beymen valiliği de uhdesine verildi. İbn Kerut 1401 / 1981, X, 185 ; İbn Hacer, Lisanü 'lsir'in de belirttiği gibi bu görevi adaletMfzan, Haydar8.b8.d 1329-31 - Beyrut 1390 /
le yürütmesine rağmen, ağır sorumlu1971, lll, 361-362; Sezgin, GAS, II, 647-648;
Muhsin Gayyad, "'A'idü'l-kelb- 'Abdullah b .
luklar yüklenmeyi sevmeyen, nüktedan,
Mus 'ab ez-Zübeyr!", Mece/letü Külliyyeti 'lbaşına buyruk ve hür olmaktan hoşla­
ti.dab, sy. 28, Bağdad 1974, s. 247-270; DM, Xl,
nan tabiatı sebebiyle tekrar Harünürre519.
M. yAŞAR KANDEMİR
şid'in yanına döndü. Halifenin huzurunda muhtelif kimselerle, bilhassa Mu1
1
hammed b. Abdullah'ın kardeşi ve onun
ABDULlAH b. MU'TEZ
mücadelesini sürdürdüğü için yakalanıp
(_;...ll ı:.r. .Wl~)
hapsedilen Yahya b. Abdullah (ö. 180/
(bk. İBNÜ'L-MU'TEZ).
_j
796) ile münazaralar yaptı (bk. Meka- · L
tilü 't-Talibiyyfn, s. 474-479). Halifelerden
1
1
ABDULlAH b. MUTİ'
gördüğü aşırı müsamaha ve yakınlıktan
(~lı:_r..U.I~)
dolayı gurura kapıldığı , zaman zaman
Abdullah b. Mutt' b. Esved
Emeviler'i, Hz. Ömer ve Ali soyundan
ei-Kureşl ei-Adevl'
gelenleri rencide edecek şiirler söyledi(ö. 74 /693 )
ği , böylece onların da kendi soyuna dil
Emevi yönetimi aleyhindeki
uzatmasına meydan verdiği, bu sebeple
L . faaliyetleriyle meşhur olan sahabi. _j
çoğu zaman kötü durumlara düştüğü
rivayet edildiği gibi, Hz. Ali'ye saygılı olMedine'de doğdu. İlk siyasi faaliyetleduğuna ve Kureyşliler'e iyi davrandığına
re Muaviye devrinde başladı ve onun
dair rivayetler de vardır. Bağdat saraZiyad'ı Medine'ye vali tayin etmesine
yında Medineliler'in hukukunu savunşiddetle karşı çıktı. Bu hareketiyle Erneduğu için İmam Malik b. Enes tarafın­
vi taraftarlarını çok öfkelendirdi, bu
yüzden ağır itharn ve hakaretlere madan "mübarek" diye medh edilmesi,
ruz kaldı. Yezid b. Muaviye'ye biat .meimam Şafii'nin yakın dostu olması, kayselesi tartışılırken halkı kışkırtmasın­
naklarda lehinde kaydedilmiş hususlardan endişe edildiği için Medine'de hapdır. Abdullah b. Mus'ab, Harünürreşid
sedildi ; fakat başta Abdullah b. ömer
ile yaptığı bir yolculuk sırasında 184 yı­
olmak üzere Adi kabilesi mensupları
lının Rebiülewel ayırida (Nisan 800), yetbuna şiddetle itiraz edince hapisten çı­
miş yaşlarında iken Rakka'da vefat etti.
karıldı.
Oğullarından biri, Kitabu Nesebi ~ureyş
Hz. Hüseyin'i Küfe'ye gitmekten vazmüellifı Mus'ab, diğeri de iki yıl Medigeçirmeye çalıştıysa da başaramadı.
ne valiliği yapan Bekkar'dır.
Yezid'in halifeliğine tepki göstererek
Medine'yi terketmek istedi. Ancak, İbn
Bugün muhtelif eserlerde dağınık bir
Ömer'in, bir halifeye biat etmeden
halde bulunan şiirlerini toplayan bir diölenlerin Cahiliye ölümüyle (dinden çık­
vanından söz edilmekle beraber (bk.
mış olarak) dünyayı terketmiş olacaklaibnü 'n-Nedim, el-Fihris~ s. 184), bu divarını ifade eden hadisi hatırlatması üzenın günümüze kadar geldiği bilinmerine Medine'de kalarak Yezid aleyhinmektedir. Bundan dolayı, ona ait olup
deki faaliyetlerine devam etti ; bir kısım
da başka şairlere nisbet edildiği söyhalkın Mekke'de halifeliğini ilan eden
lenen bazı şiirlerin gerçek sahiplerini
Abdullah b. Zübeyr'e biat etmesini sağ­
tayin edebilmek mümkün olmamaktaladı. Harra Vak'ası'nda Emeviler'e karşı
savaştı (683) . Medine müdafaası sıradır.
Iii
122
sında halkı
cesaretlendirrnek için okuhutbe meşhurdur. Emeviler Medine'yi ele geçirince İbnü'z-Zübeyr'in yanı­
na giderek Mekke'yi kuşatan Emevi
birliklerine karşı onun safında kahramanca savaştı. 65 (684-85) yılında İb­
nü'z-Zübeyr tarafından Küfe'ye vali tayin edildi. Burada halkı İbnü'z-Zübeyr
aleyhine kışkırtarak Muhammed b. Hanefiyye'ye biata davet eden Muhtar esSakafi'nin faaliyetlerinden ve tayin ettiği emirü'ş-şurtayı (bk. ŞURTA) öldürmesinden dolayı endişeye kapıldı ve Küfe'yi
terkedip Mekke'ye döndü (66 / 685-86)
Haccac b. Yusuf Mekke'yi muhasara ettiği sırada yaralandı ve İbnü'z-Zübeyr'­
den kısa bir müddet önce öldü. Babası
yoluyla rivayet ettiği bilinen tek hadis
Müslim'in ŞalıfJı'inde (Cihad, 88), Darimi'nin Sünen'inde (Diyat, 24) ve Ahmed
b. Hanbel'in Müsned'inde (lll, 413; N,
213) yer almıştır.
duğu
BİBLİYOGRAFYA:
İbn Sa'd, et-Tabakatü'l-kübra (nşr.
İhsan
Abbas), Beyrut 1388 / 1968, V, 98, 144-149 ;
Halffe b. Hayyat, et-Tabakat (n şr. Süheyl Zekkar), Dımaşk 1966-67, ll, 589 ; a.mlf., Tarif]
(nşr. Süheyl Zekkar), Dımaşk 1967·68, s. 289290, 342; Müsned, lll, 413; N, 213; İbn Habib,
el-MuJ:ıabber (nşr. lise Lichtem;tadter), Hayda·
rabad 1361 / 1942, s. 379, 494-495; Darimf,
"Diyat", 24; Müslim, "Cihad", 88; İbn Kuteybe, el-Ma 'arif (nşr. Servet Ukkaşe), Kahire
1960, s. 395; Belazürf, Ensabü 'i-eşraf. IV j 1,
(nşr. İh san Abbas), Beyrut 1979, s. 16, 276,
301-302, 307, 310, 319, 321, 324, 328, 333,
350, 352, 353, 441; Taberf. Tarif] (nşr. M.). de
Goeje), Leiden 1879·1901 , ll, 232·233, 289·
290, 404-405, 413, 529, 598, 601-606, 609,
614, 617-621 , 624, 634; İbn Abdülber, el·
lsa'ab (e!-İşabe içinde), Kahire 1328, lll, 994·
995; İbnü ' l-Esfr, Üsdü 'l·gabe, Kahire 1285-87,
lll, 262 ; a.mlf., el-Kamil (nşr . C. ). Tornberg),
Leiden 1851·76- Beyrut 1399 / 1979, N, 19,
41, 104, 115, 173, 210-226, 246, 355; İbn
Hacer, el-işabe (nşr. Ali Muhammed ei-Bicavi),
Kahire 1390·92 /1970· 72, V, 25·27; a.mlf.,
Tehzfbü 't- Tehzfb, VI, 36; K. V. Zettersteen.
"Abdullah", lA, I, 38; a.mlf.-Ch. Pellat, "'Abd
Alliili b. Muti'", E/ 2 (İng . ) , ı , 50 ; a.mlf.. "'Abdullah b. Muti '", UDMi, XII, 806-807.
fiJ
1
MusTAFA FAYDA
ABDULlAH b. MÜBAREK
( ..:l_;l:--
.:r.
1
.W\~)
Ebu Abdirrahman Abdullah
b. Mübarek b. Vazıh
ei-Hanzalt ei-Mervezt
(ö. 181 / 797)
L
Tebeü't-tabiinin ileri gelenlerinden,
muhaddis, zahid ve fakih.
_j
118'de (736) devrin kültür merkezlerinden biri olan Merv'de doğdu. Babası Türk'tür, annesinin de Harizmli bir·
Türk olduğuna dair rivayet vardır. Ço-
Download