sağlığımıziçin ürünlerine karşı oldukça önyargılı bir yaklaşım bulunmakta. Diyet ürünler yağı, şekeri, tuzu ve kalorisi azaltılmış, liften zenginleştirilmiş, tam tahıllı, trans yağ içermeyen ürünlerdir. Bu özelliklere sahip tam tahıllı ekmek çeşitlerini, tam tahıllı makarna çeşitlerini, kahvaltılık tahıl gevreklerini, yağı azaltılmış süt, yoğurt, peynir vb. besinleri rahatlıkla tüketebilirsiniz. Tarım ilaçlarına dikkat! Kanserden korunmak için sebze ve meyve tüketimi oldukça önemli. Fakat tarım ilaçlarının kontrolsüz kullanımı ne yazık ki avantajı dezavantaja çevirebiliyor. Mümkün olduğunca organik tüket veya iyi tarım ürünü tercih et. Hayvansal kaynaklı doymuş yağlara dikkat! MEME KANSERİNE MUTFAĞINDA DUR DE Elvan ODABAŞI Diyetisyen Günümüzde her 4 kadından 1’isi meme kanseri ile karşılaşıyor. Uluslararası Kanser Ajansı (IARC) Tarafından Yayınlanan Globocan 2012 Verilerine Göre Kadınlarda En Sık Görülen İlk Beş kanserin başında gerek Türkiye gerekse dünyada meme kanseri gelmektedir. Bu kanser daha çok menopoz sonrasında artış göstermektedir. Ülkemizde meme kanseri yaş dağılımı incelendiğinde, 25-49 yaş aralığında %34,2 ile diğer yaş gruplarına göre en fazla oranla görüldüğü yaş grubu olduğu saptanmıştır. Meme, uterus korpusu ve over gibi kadın kanserlerinde en önemli risk faktörlerinden birisi de obezitedir. Obezite ile ilişkili kanserlerin örüntüsü incelendiğinde kadınlarda hızın erkeklerin yaklaşık iki katı olduğu görülmektedir. Protein diyetlerine dikkat Hatalı beslenme davranışı ile gerçek62 SAĞLIK ve İNSAN / ARALIK 2016 leşen obezite kadınlarda meme kanseri riskini artıran en önemli risk faktörüdür. Diğer taraftan sık sık tercih edilen hatalı popüler diyet yöntemleri de ne yazık ki bağışıklık sistemini olumsuz etkilediği için kanser için artık risk faktörü olarak gösterilmektedir. Kadınların özellikle sıklıkla hızlı kilo kayıpları için tercih ettiği protein ağırlıklı diyet yöntemleri ne yazık ki bir çok sebze, meyve ve tahılı elimine ettiği için vücudun ihtiyaç duyduğu antioksidanlardan faydalanmasına engel olmakta, diğer taraftan bağırsak florasında buluna faydalı bakteri sayısını ve çeşitliliğini azaltmaktadır. Bu durumda ne yazık ki bağışıklık sistemini olumsuz etkilemektedir. Özellikle son yıllarda daha popüler hale gelen sadece hayvansal besinleri ve hayvansal yağları öneren bu diyet listelerinden uzak durulmalıdır. lük almış olduğunuz kalorinin bazal metabolizma hızın altında seyrediyor olmasının bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini göstermektedir. Özellikle detoks başlığı altında sadece içeceklerden oluşan ve uzun süreli açlıkları savunan diyet önerilerinden uzak durulmalıdır. Diyet ürünler kanser yapmaz! Türkiye’ de son yıllarda özellikle diyet Detoks diyet tuzağına dikkat Özelikle sebze, meyve, kuruyemiş ve tahıllardan oluşan ve oldukça sağlıklı görülen bu diyet listelerinin en önemli riski oldukça düşük kaloride olmasıdır. Yapılan çalışmalar gün- Elvan ODABAŞI Ulusal kanser enstitüsünün 2014’te yaptığı araştırmaya göre diyetteki yüksek doymuş yağ tüketimi meme kanser riskini tetikleyen unsurlardan birisidir. Bu yüzden öncelikle süt ve süt ürünlerini light tüketmelisin! Özellikle peynir tüketiminde 100 g peynirin içeriğinde 20 g ın üzerinde yağ olmamasına özen göstermelidir. Bununla beraber trans yağlar da bu riski arttıran etmenlerden bir diğeri. Trans yağ içeren yağlar ise tereyağ, iç yağ ve kuyruk yağıdır. Bu yağların tüketimi sınırlı tutulmalıdır. Özellikle tereyağının yakılıp yemeklerin üzerine sos olarak kullanılması kansorejen risktir. Yeni teknoloji ile üretilen yumuşak kase margarinler 5-6 çeşit bitkisel yağın karması olarak hazırlanmaktadır ve asla trans yağ içermemektedir. Yumuşak kase margarinleri de sağlıklı yağ alternatifi olarak mutfağınızda güvenle kullanabilirsiniz. 2015’te yapılan meme kanseri araştırması ise omega 3’ün ve zeytinyağının ise bu kanser riskini azaltmada büyük önem taşıdığını göstermiştir. Bu konuda da özellikle zeytinyağının pişirme sırasında dumanlanmaması ve özellikle pişirilmeden kullanılması fayda sağlaması açısından önemlidir. Omega-3 için ise ağır metal içeriğine sahip olmadığına dair İFOS, İKOS sertifikası olan balık yağlarının destek olarak alınmasında fayda vardır. Özel- likle son dönemlerde popüler olan ve içerisinde kıymetli bir antikansorejen etkiye sahip olan antioksidan astaksantini bulunduran Krill oil güven ile tercih edebileceğin omega-3 kaynaklarından birisidir Mutfağının ecza dolabı baharatlar! Yemeklerinizde özellikle; zerdeçal, kimyon, köri, kırmızı toz biber, safran, zencefil, karabiber, tarçın vb. baharatları antikansorojen etkileri nedeni ile kullanmaya özen gösterin. Baharatların saklama koşullarına özellikle özen gösterin. Nemli ortamlarda aflatoksin riski arttığı için kuru ve hep taze olmalarına dikkat edin. Beslenmende fitoöstrojen kaynaklarına yer ver Bitkisel östrojen kaynağı olan; kurubaklagiller, sert kabuklu yemişler, organik soya ürünleri ve kırmızı meyvelerine günlük beslenme programında bulundurmalısın. Mesela soya sütü ve nardan antikansorojen güce sahip bir içecek hazırlayabilirsin. Lifli beslen Oxford yayınlarında paylaşılan bir makale, diyet lif tüketiminin meme kanseriyle ters ilişkide olduğunu söylüyor. Lif tüketimini arttırman bu riskten kendini uzaklaştıracağın anlamına gelir. Bunun için tam buğday ürünleri, kuru baklagiller, sebze meyve tüketimiyle yeterli miktarda lif almalısın. Günlük 25-35 gr lif alımıyla ihtiyacını karşılayabilirsin. Dönemsel lif destekleri de alabilirsin. Lif desteği için beta-glukan kaynağı olan yulaf ve phisillium husk fiber (karnıyarık otu tohumu) tercih edebilirsin. Mutlaka probiyotik destek al Oksidadif stresi azaltarak hücre hasarını önleyici etkisi olan ve ayrıca tümör baskılayıcı özelliği sayesinde kansere karşı koruyucu etkisi olan probiyotikleri hayatının her döneminde mutlaka takviye olarak al. Hipokrat’ın dediği gibi ‘bütün hastalıklar bağırsaklarda başlar’. Günümüz şartlarında ne yazık ki sadece besinlerden aldığımız probiyotiklerle floramızı iyileştiremiyoruz. Probiyotik besinleri tüketmeye devam etmeli fakat probiyotik takviye almayı ihmal etmemeliyiz. Özellikle bağırsaklara ulaşması için çift kaplama teknolojisi ile üretilmiş probiyotik destekler ile bağırsak floranızı iyileştirerek bağışıklığınızı kuvvetlendirmelisiniz. D vitamini girmeyen eve doktor giriyor Kemik sağlığın kadar bağışıklığında da görev alan D vitamini, seni meme kanserinden de koruyor. Araştırmalar D vitamini eksikliği olan kadınların meme kanserine yakalanma riskinin diğerlerine göre daha fazla olduğunu gösteriyor. Özellikle kış aylarında daha da eksikliğini yaşayacağın D vitaminini, alacağın takviyeler listesine eklemelisin. Her gün 1 yumurta B vitamini ailesinin bir üyesi olan kolin üzerine yapılan çalışmalar, bu besin öğesinin tümör baskılayıcı özelliği olduğunu söylemektedir. Bu özelliği meme kanserinde de olumlu sonuç göstermektedir. Kolini en çok, anne sütünden sonra en iyi protein kaynağı olan yumurtada bulabilirsin. İşte bu sebeple her gün 1 yumurta tüketmelisin Bunları unutma Alkol ve sigara tüketimi bu kanserin riskini arttıran etmenlerden birisidir. Ayrıca yapılan araştırmalar egzersizin meme kanseri riskini azalttığı yönünde! Bu kanserin riskini arttıran en büyük faktörlerden birisinin kilo artışı olduğunu aklından çıkarmamalısın. Özellikle menopoz sonrasında artan yağ kütleni kontrol altına almalı, senin için ideal kilo aralıklarında olacak sağlıklı bir beslenme düzeni tercih etmelisin. Son olarak emziklilik dönemindeki anneler, bebeğini ne kadar uzun emzirirsen bu riski o kadar çok düşürmüş olacaksın. Meme kanserinden korkma; yaşam tarzını ve beslenmeni düzene sokarak bu riski azaltman mümkün! Bunlar dışında vücudunu tanıyarak belirli aralıklarla kontrollerini yapmayı unutma! Bırak, sen kanserden değil kanser senden korksun. SAĞLIK ve İNSAN / ARALIK 2016 63