yuva, kreş ve okullarda ishal,kinolonlar,enfeksiyon hastalıkları

advertisement
YUVA, KREŞ VE OKULLARDA İSHAL
İshalin tanımı çocuğun yaşına ve tuvalet alışkanlığına göre
değişir.
Genel olarak normalden daha sık ve daha sulu dışkılamaya ishal
denir. Birçok bakteri, virüs ve parazitler ishal yapabilir
ayrıca gıda alerjileri ve antibiyotik kullanımı da ishal
sebebi olabilir.
İshalin sebebine bağlı olarak ateş, bulantı kusma, karın
ağrısı, baş ağrısı, halsizlik gibi şikayetlerde ishale eşlik
edebilir. Sebebi ne olursa olsun tuvalet terbiyesi kazanmamış
ishali olan çocuklar okula, yuva ve kreşlere devam
etmemelidir. İshale neden olan mikroplar genellikle gıda ve
sulardan bulaşır. İnsandan insana bulaşma hijyenik kurallara
dikkat etmemek ve dışkıyla kirlenmiş eller- eşyalar yoluyla
olur.
Eğer okul-kreşten sorumlu kişiyseniz:
• İshalli çocuğu veya personeli şikayetleri düzelene kadar
okuldan uzaklaştırınız.
• Çalışan personelin iyi bir el yıkama alışkanlığına sahip
olmasını sağlayınız ve sık sık el yıkama uyarılarınızı ve
eğitimlerinizi tekrarlayınız – hatırlatınız.
• Tuvaletten önce, tuvaletten sonra, bir çocuğa tuvalette
yardım ettikten sonra, çocuğun altını değiştirdikten sonra,
yemekten önce, servisten önce öğrenci ve personelin el
yıkamasını sağlayınız.
• El yıkama koşullarının oluşmadığı ortamlarda ıslak mendil,
el dezenfektanı yada kolonya yada %70 alkol aynı işi görür.
• Tuvaletler, banyo, mutfak, mutfak gereçleri, dolaplar,
yemekhane, servis bankosu, oyun odası, Oyuncaklar, park gibi
alanların her gün uygun şekilde temizlenmesini sağlayınız.
Bu amaçla bir kova suya katılan 1 su bardağı normal çamaşır
suyu güvenilir bir temizlik ve hijyen sağlar.
• İshalli çocukla teması olmuş personel ve diğer çocukları
izleyiniz. Şikayeti olanları ailelerine ve doktora
bildiriniz.
• 48 saat içinde bir sınıfta iki veya daha fazla ishal
vakası görülürse tıbbi yardım isteyiniz.
• İshal ve ateşi olan çocukların uygun tıbbi bakım
aldıklarından emin olunuz.
Eğer veli iseniz :
• İshal olan çocuğunuzu okula göndermeyiniz.
• İshalle beraber:
o Ateş varsa,
o Bulantı, kusma varsa,
o Çocuk tuvaletten çıkamıyor yada sık aralıklarla azar
azar dışkılıyor ise,
o Aşırı miktarda ishal ve su kaybı varsa,
o Çocuk uykuya meyilli ise,
o Koltuk altları ve dili kuru ise,
o Şuur bulanıklığı varsa,
o İshal kanlı yada sümüklü ise mutlaka doktora
başvurunuz.
• İshal süresince çocuğun temizliğine ve hijyenine özen
gösteriniz.
• Doktor tavsiyesi olmadan ishal kesici ilaçlar, antibiyotik
ve bilmediğiniz ilaçlar kullanmayınız.
KİNOLONLAR
Bakteriyel DNA girazı inhibe ederek DNA replikasyonunu
bozarlar. Geniş spekturumlu bakteriyostatik antibiyotiklerdir.
İnsanda kemik gelişimini bozduklarından 18 yaş altında
kullanılmazlar.
CİPROFLOKSAZİN-İV+PO
OFLOKSAZİN-İV+PO
LEVOFLOKSAZİN-İV+PO
NORFLOKSAZİN-PO
LOMEFLOKSAZİN-PO
ENOKSAZİN-PO
SPARFLOKSAZİN-PO
GREPAFLOKSAZİN-PO
TROVAFLOKSAZİN-PO
SPEKTRUM:
GRAM NEGATİF
Enterobakteriaceae
Hemofılus,
Moraksella
Pseudomonas aeruginosa ( yalnız Ciprofloksazin)
Neisseria gonorrhea
Campylobakter,
Salmonella,
Shigella,
Serratia,
Brucella,
Legionella,
Mycoplasma
GRAM POZİTİF
Stafilococcus aureus (Bazı MRSA lara etkilidir)
Bazı Enterokoklar.
Bazı Streptokoklar
KLAMİDİALAR ( Ofloksazin )
KLİNİK KULLANIM:
Üriner enfeksiyonlar.
Gonokokal üretritte tek doz.
Klamidia için Ofloksazin 7 gün.
Şankroid.
Salmonella enteriti.
Turist ishali.
Legionella pnemonisi.
Gram negatif pnemoni.
Gram pozitif osteomyelit.
Yeni jenerasyon kinolonlar ( Levofloksazin,
Sparfloksazin, Trovafloksazin ve grepafloksazin )
anaerob enfeksiyonlarda ve pensilin dirençli pnemokok
enfeksiyonlarında etkilidir.
KİNOLONLARIN YAN ETKİLERİ
Diare
Başağrısı, başdönmesi
Epilepsi eşiğini düşürür
Arthropati
Döküntü, fotosensitivite.
ENFEKSİYON HASTALIKLARI
dr aydoğan lermi, Enfeksiyon, enfeksiyon
hastalıkları, enfeksiyon uzmanı
Enfeksiyon, infectious, enfeksiyon hastalıkları, enfeksiyon
uzmanı, Enfeksiyonlu Yara, Nörolojik Hastalıklar, Kemik
İltihabı, Kronik Otit, Akciğer Hastalıkları, Orta kulak
İltihabı, Hepatit B, Hepatit C, KOAH – Kronik Obstrüktif
Akciğer Hastalığı, İdrar Yolu enfeksiyonu, Grip, Bruselloz,
Febril Nötropeni, Enfeksiyon Hastalıkları, Bulaşıcı
Hastalıklar, Anaerob Enfeksiyonlar, Aort Kapağı Hastalıkları,
Saman Nezlesi (Alerjik Rinit), Mide-Bağırsak enfeksiyonları,
HIV, AIDS, Viral Enfeksiyon, Üriner Enfeksiyon, Hepatit A,
Boğaz İltihabı, Grip, Halsizlik, İshal, Kalp Ağrısı, Göz
Ağrısı, Enterit, Bronşit, Ateş, Bakteriüri, Cilt Hastalıkları,
Karın Ağrısı, Kızamık, Tifo, Pnömoni, solunum yolu
enfeksiyonları, Beyin enfarktüsü, Sarılık, Menenjit, Kuduz
(hidrofobi), Kuduz, Lenfanjit, lenfadenit, sinüzit, Böbrek
İltihabı, nefrit, rinit, anjin, akıntı, döküntü, kaşıntı,
bulantı, kusma, ishal, kanlı ishal, kist, karaciğerde kist,
köpek kisti, kediden bulaşan, köpekten bulaşan, evcil
hayvanlardan bulaşan, yemekten bulaşan, sulardan bulaşan,
havuzdan bulaşan, cinsel yolla bulaşan, temasla bulaşan,
terlikten bulaşan, keneyle bulaşan, kene ile bulaşan, fareyle
bulaşan, kanalizasyon, fosseptik, havludan bulaşan, tuvaletten
bulaşan, kirli su, kirli sularla bulaşan, baş ağrısı, burun
akıntısı, nezle, mayasıl, hemoroit, sifiliz, bel soğukluğu,
şankr, şankroid, frengi, konjonktivit, sivilce, apse, kabuk,
içi cerahatli, irin, irinli, apse boşaltma, düşük, doğumsal,
genetik, idrarda yanma, kokulu akıntı, koyu akıntı, beyaz
akıntı, akıntı ve kaşıntı, akıntı ve yanma, akıntı ve kanama,
akıntı ve ateş, peniste akıntı, penis ucunda kaşıntı, peniste
yanma, peniste yara, vajinada yara, kanlı idrar, kanlı akıntı,
cerahatli akıntı, kanlı dışkılama, yeşil dışkılama, sulu
dışkılama, makatta yara, anüste akıntı, makatta kanama, tırnak
kırılması, tırnaklarda bozulma, mantar, mantar enfeksiyonu,
tırnak mantarı, cilt mantarı, mantar tedavisi, akıntı
tedavisi, tırnak tedavisi, adet kesilmesi, gebelik
enfeksiyonu, bebek enfeksiyonu, çocuk enfeksiyonu, cilt
enfeksiyonu, tırnak enfeksiyonu, karaciğer hastalıkları,
karaciğer enfeksiyonu, safra kesesi enfeksiyonu, kemik
enfeksiyonu, dalak enfeksiyonu, göz enfeksiyonları, göz kapağı
enfeksiyonu, cilt enfeksiyonları, döküntülü enfeksiyonlar,
tırnak enfeksiyonları, sinüzit, sinüs, göz, konjonktivit,
otit, kulak zarı, zatürre, zatürre, pnömoni, pnömoni, akciğer
enfeksiyonu, ince hastalık, tüberküloz, toplumdan bulaşan,
havadan bulaşan, öksürükle bulaşan, nefesle bulaşan, okuldan
bulaşan, parazit, bağırsak paraziti, solucan, solucan
tedavisi, parazit tedavisi, kurt tedavisi, dışkıda solucan,
dışkıda kurt, dışkıda parazit, kilo kaybı, kilo alamama,
Nörit, Nöritis, Nevrit, Nevritis, Nevralji, meningoensefalit,
ensefalo myelitler, düşük araştırması, torch, toksoplazma,
rubella, rubeola, 5. Hastalık, 6. Hastalık, kızamıkçık,
antibiyotikler, anti viraller, virüs, virus, barsak
enfeksiyonu, ishal, dizanteri, kolera, amipli dizanteri,
basili dizanteri, rota, adeno, rota virüs, adeno virüs, viral
enfeksiyonlar, mantar enfeksiyonları, memede apse, vajinada
kaşıntı akıntı, vajinada kanlı akıntı, hpv, aids nedir,
hepatit nedir, zatüre nedir, menenjit nedir, enfeksiyon nedir,
enfeksiyonu ne demek, osteomyelit, osteokondrit, zona, hsv,
zona zoster, abdomen, periton, peritonit, apandisit, nefrit,
piyelonefrit, sistit, üretrit, üretero vesikal reflu, hepato
renal sendrom, salpenjit, salpingo ooforit, pid, pelvik
inflamatuar hastalık, pelvis enfeksiyonları, jinjivit, diş
apsesi, diş enfeksiyonları, parotit, kaba kulak, rinit, rektal
apse, peri anal enfeksiyon, kemik eklem enfeksiyonları,
artrit, kemik enfeksiyonu, eklem enfeksiyonu, kronik
osteomyelit, perianal apse, ülseratif kolit, crohn, kron,
çölyak, divertikül, divertikülit, balık zehirlenmesi, gıda
intoks, gıda zehirlenmesi, gıdalar ile bulaşan enfeksiyonlar,
sulardan bulaşan enfeksiyonlar, epiglottit, özefajit, gastrit,
helikobakter pilori ,hpv aşısı, aşılar, zatüre aşısı, grip
aşısı, influenza aşısı, menenjit aşısı, çocukluk aşıları,
evlilik testleri, çocukluk çağı hastalıkları, döküntülü
enfeksiyonlar, bulaşıcı enfeksiyonlar, tatilde oluşacak
enfeksiyonlar, seyahat hastalıkları, sıtma, sivrisinekler ile
bulaşan enfeksiyonlar, kenelerden bulaşan enfeksiyonlar, kene,
sivrisinek, farelerden bulaşan enfeksiyonlar, kırım Kongo
kanamalı ateşi, ebola, ebola enfeksiyonu, ebola nedir, ebola
tedavisi, kkka, döküntü, kaşıntı, koma, yoğun bakım, yoğun
bakım enfeksiyonları, ventilatör ilişkili pnemoni, hastane
enfeksiyonları, vektör, trikomonas vajinalis, gardnerella
vajinalis, giyardiya, trişinella, e. Coli, pseudomonas, beta,
beta enfeksiyonu, boğaz enfeksiyonu, yüksek ateş boğaz ağrısı,
üşüme titreme, titreme terleme, döküntü kaşıntı, idrarda
yanma, idrar yolu enfeksiyonu, peniste yanma, idrar yaparken
yanma sızlama, idrarda koyulaşma, idrarda koku, dışkıda kötü
koku, kötü kokulu akıntı, cerahatli akıntı, şant, şant
enfeksiyonu, anal yolla bulaşan, oral yolla bulaşan, sex ile
bulaşan, sex, anal sex ile bulaşan, seks, seks ile bulaşan,
anal seks ile bulaşan, anal seks, oral seks ile bulaşan
enfeksiyon, meni ile bulaşan, vajinal salgılar ile bulaşan,
tükürükten bulaşan, kondom, kondom kullanımı, dildo ile
bulaşan enfeksiyon, dövme ile bulaşan enfeksiyonlar, vücut
deldirme, piercing, steril, steril olmayan, dezenfeksiyon,
pansuman,
ZOLLİNGER ELLİSON SENDROMU
ZE sendromu;
Pankreas veya oniki parmak bağırsağındaki tümör nedeniyle
ortaya çıkan inatçı mide ülseri dir. Bu tümörlerden salgılanan
gastrin hormonu nedeniyle mide asiditesi artar ve ülserler
gelişir. Gastrin hormonıu mideden asit salgısını arttıran bir
hormondur.
Gastrinoma tek veya birden fazla tümör şeklinde ortaya
çıkabilir ve %65 kötü huylu tümörlerdir. Zollinger Ellison
hastalarının neredeyse dörtte birinde genetik olarak multipl
endokrin neoplazi hastalıkları ( MEN Tip 1) görülür. Bu
hastalarda Zollinger Ellison sendromuna ilave olarak beyin ve
tiroid bezinde de neoplaziler görülür.
Zollinge Ellison sendromunun sebebi nedir?
Hastalığın sebebi pankreas veya on iki parmak bağırsağından
kaynaklanan ve gastrin hormonu üreten tümörlerdir.
Ailede
multipl endokrin neoplazi tip 1 vakalarının bulunması
durumunda görülme şansı artmaktadır.
Zollinger
nelerdir?
Ellison
hastalığının
belirtileri
Hasta mide ülseri ve gastrit şikayetleri ile başvurur.
Şikayetlerin inatçı ve tekrarlayan karakterde olmazı Zollinger
Ellison sendromu düşündürür.
Sık tekrarlayan mide ve bağırsak ülserleri,
Karın ağısı,
Bulantı kusma,
İshal ( %30 ),
Midede yanma, hazımsızlık, şişkinlik,
Yutma güçlüğü,
Yorgunluk, halsizlik, çabukl yorulma,
Kilo kaybı,
İştahsızlık,
Yağlı ve kötü kokulu dışkılama,
Mide bağırsak kanamaları,
Dışkıda kan görülmesi veya gizli kan pozitifliği,
Katran şeklinde dışkılama,
Kanlı kusma.
Zollinger
konur?
Ellison
hastalığının
teşhisi
nasıl
Sık tekrarlayan ülser ve gastrit hastalarında Zollinger
Ellison sendromu düşünülmelidir. Bu durumda aşağıdaki
testlerin yapılması tanı koydurur.
Kanda gastrin miktarı,
Gastrin stimülasyon testi,
Kalsiyum,
Sekretin,
Gastroskopi,
MR,
Batın US yapılmalıdır.
Tedavi:
Zollinger Ellison tedavisinde birkaç basamak bulunur;
Cerrahi olarak tümörün çıkarılması:
Tek ve kanserleşmemiş tümörlerde cerrahi düşünülebilir,
Tıbbi tedavi:
Mide asit salgısını azaltan ilaçlar ile ülser gelişimi
kontrol edilebilir ve
Kemoterapi ile tümör küçültülmeye çalışılabilir.
Referanslar:
National Digestive Diseases Information Clearinghouse
http://digestive.niddk.nih.gov/
The Canadian Association of Gastroenterology
http://www.cag-acg.org/
Health Canada
http://www.hc-sc.gc.ca/index_e.html/
American Gastroenterological Association
http://www.gastro.org/
Berna MJ, Hoffmann KM, Long SH, et al. Serum gastrin in
Zollinger-Ellison syndrome: II. Prospective study of
gastrin provocative testing in 293 patients from the
National institutes of Health and comparison with 537
cases from the literature, evaluation of diagnostic
criteria, proposal of new criteria, and correlations
with clinical and tumoral features. Medicine .
2006;85:331-64.
Campana D, Piscitelli L, Mazzotta E, et al. ZollingerEllison syndrome: diagnosis and therapy. Minerva Med.
2005;96:167-206.
DynaMed Editorial Team. Zollinger-Ellison syndrome.
EBSCO
DynaMed
website.
Available
at:
http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated
October 18, 2010. Accessed November 11, 2010.
Mayo Clinic. Zollinger-Ellison syndrome. Mayo Clinic
website.
Available
at:
http://www.mayoclinic.com/health/zollinger-ellison-syndr
ome/DS00461 . Updated July 24, 2010. Accessed November
11, 2010.
Norton JA, Fraker DL, Alexander HR, et al. Surgery to
cure the Zollinger-Ellison syndrome. N Engl J Med .
1999;341:635-644.
Norton JA, Jensen RT. Resolved and unresolved
controversies in the surgical management of patients
with Zollinger-Ellison
2004;240:757-773.
Syndrome.
Ann
Surg
.
Pellicano R, De Angelis C, Resegotti A, Rizzetto M.
Zollinger-Ellison syndrome in 2006: concepts from a
clinical point of view. Panminerva Med . 2006;48:33-40.
Tomassetti P, Salomone T, Migliori M, et al. Optimal
treatment of Zollinger-Ellison syndrome and related
conditions in elderly patients. Drgus Aging.
2003;20:1019-1034.
ÜLSERATİF KOLİT
Kolit; Kolitis
hastalığı.
ülseroza;
İltihabi
barsak
Ülseratif kolit kronik iltihabi bağırsak hastalığıdır.
Bağırsakda iltihap ülser kanama atakları ile seyreden kronik
iltihaplara neden olur. İltihabi barsak hastalığıdır. İltihabi
barsak hastalıkları iki tanedir: ülseratif kolit ve kron
hastalığı. Bu hastalıklarda genetik ve ailesel bir eğilim
vardır. Hastalık kesintisiz kolon ülseri şeklide dir. Arada
iyi bölümler yoktur. İltihabi barsak hastalığına yakalanmış
kişilerde kolon kanseri görülme şansı yüksektir. Her iki
hastalık da beyaz tenlilerde ve sanayileşmiş ülkelerde daha
fazla görülür. Cins ayrımı yapmaz erkek kadın eşit tutulur.
Her yaşta görülse de hastalar genellikle 15 – 35 yaşında
teşhis edilirler, çok az bir hastada teşhis 50-70 yaşında
konur. Çocuk yaşta ortaya çıkan vakalarda büyüme gelişme
geriliği sık görülür. Ülseratif kolit hastalarında kolon
kanseri daha sık görülür.
Ülseratif kolit sebebi nedir?
Ülseratif kolit hastalığının sebebi belli değildir. İmmün
sistemin aşırı cevap vermesine bağlı olarak bağırsakların
hasar görmesi olarak kabul edilir. İltihabi barsak
hastalıkları ailesel ve genetik bir özellik taşır. Yani ailede
var ise sizde de ortaya çıkma ihtimali yüksektir. Mikrobik
olduğu iddia edilmiş ancak kanıtlanmamıştır.
Ülseratif kolit belirtileri nelerdir?
Ülseratif kolit ataklar halinde seyreder,
dönemleri görülür, en sık görülen şikayetler:
arada
iyilik
İshal, kanlı ishal,
Kramp tarzında karın ağrıları,
Rektal kanamalar,
Kansızlık,
Kilo kaybı,
Yorgunluk, çabuk yorulma,
Bulantı,
Ateş tir.
Hastalık anüsten başlayıp kalın bağırsağın üst kısımlarına
doğru ilerler. En tehlikeli komplikasyon toksik megakolon dur.
Barsağın bir bölümünün felç olması sonucu ani karın ağrısı,
şişme ve ateş ile ortaya çıkan çok acil ve ölümcül tablodur.
Ülseratif kolit teşhisi nasıl konur?
Hasta şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcıdır.
Kan ve dışkı testleri yapılır, baryumlu mide barsak filmleri
değerli bulgular verir. Kesin tanı kolonoskopi ile alınan
parçanın patolojik incelemesi ile konur.
Ülseratif kolit teşhisine yardımcı olan kan testleri:
pANCA (Perinükleer antinötrofilik sitoplazmik
antikor ):
Ülseratif kolit hastalarının yarısında pozitiftir.
ASCA (Saccharomyces cerevisiae antikorları), IgG
ve IgA:
Ülseratif kolit hastalarının dörtte birinde pozitif
bulunur.
Hastalığın takibi sırasında
Dışkı testleri,
Kan sayımı,
Demir, TDBK,
Sedimantasyon ve
CRP takibi yapılmalıdır.
Ülseratif kolit tedavisi :
Ülseratif kolit hastalığının tedavisinde ilk basamak diet
değişikliğidir: şikayetleri arttıran gıdaların kesilmesi
istenir. Her hastada farklı olsa da ortak özellikler olarak:
Kümes ürünleri,
Sera ürünleri ve
Yüksek fiber
içeren
ürünler
Ülseratif
kolit
şikayetlerini arttırdığı için ilk etapta kesilir.
İkinci etapta ilaç tedavisi gelir. Aşağıdaki ilaçlar Ülseratif
kolit tedavisinde kullanılır:
Aminosalisilatlar: sülfosalazin, mesalazin, olsalazin,
vb,
Anti İnflamatuar ilaçlar: prednizon, metilprednizon,
budesonide, vb,
İmmün modifiye ilaçlar: azatiopürin, 6-merkaptopürin,
cyclosporin, vb,
TNF – inhibitörleri
:
infliximab,
etanercept, certolizumab, golimumab, vb,
Antibiyotikler:
metronidazole,
adalimumab,
ampicilin,
ciprofloksasin, vb,
İlaçlar ile kontrol edilemeyen Ülseratif kolit hastalarında
iltihaplı barsak kesiminin cerrahi olarak çıkarılması
gerekebilir. Cerrahi olarak çıkarılsa da hastalık
alevlenebilir. Ülseratif kolit hastalığına bağlı tıkanma ve
fistüllerde de cerrahi onarım gerekmektedir.
Ülseratif kolit hastalığının yan etkileri tedavi almayan
hastalarda daha sık görülür. En sık görülen yan etkiler:
Artrit : eklem iltihapları;
Kalça, diz, omuz, bilek gibi büyük eklemleri
tutan ve biri düzelip diğeri başlayan kronik eklem
iltihaplarıdır.
Göz iltihapları,
Karaciğer iltihapları,
Böbrek taşları,
Deri döküntüleri,
Kemik erimesi,
Kolon kanseri dir.
Referanslar:
1. American Gastroenterological Society
http://www.gastro.org/
2. Crohns and Colitis Foundation of America
http://www.ccfa.org/
3. The Canadian Association of Gastroenterology
http://www.cag-acg.org/default.aspx/
4. Crohns and Colitis Foundation of Canada
http://www.ccfc.ca/English/index.html/
5. About ulcerative colitis and proctitis. Crohns and Colitis
Foundation
of
America
website.
Available
at:
http://www.ccfa.org/info/about/ucp . Accessed July 9, 2008.
6. Goroll AH, Mulley AG, Mulley AG Jr. Primary Care Medicine .
4th ed. Philadelphia, PA: Lippincott Williams & Wilkins; 2000.
7. Ulcerative colitis. National Digestive Diseases Information
Clearinghouse, National Institute of Diabetes and Digestive
and
Kidney
Diseases
website.
http://digestive.niddk.nih.gov/ddiseases/pubs/colitis/index.ht
m .
8. Ulcerative colitis patient education resources. Digestive
Health Initiative. American Gastroenterological Society
website. http://www.gastro.org/wmspage.cfm?parm1=4024 .
9. Yamada T, Alpers DH. Textbook of Gastroenterology . 4th ed.
Philadelphia, PA: Lippincott Williams & Wilkins; 2003
TİFO
Tifo; Paratifo; Enterik Ateş;
Tifo ve paratifo hastalığı Salmonella bakterisi ile meydana
gelen sistemik enfeksiyon hastalıklarıdır. Tifoya Salmonella
typhi paratifoya ise Salmonella paratyphi neden olur.
Tifo az gelişmiş ülkelerde alt yapı kanalizasyon
sistemlerinin, temiz içme sularının olmadığı ülkelerde,
sanitasyon temizlik ve hijyen koşullarına uyulmayan yerlerde
salgınlar şeklinde görülür.
Tifo tedavi edilmez ise ölüme neden olabilir. Hastalık gıdalar
ve sular ile ağızdan bulaşır:
Kanalizasyon suları ile kirlenmiş içme ve kullanma
suları,
Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri,
Tifo hastası yada tifo taşıyan kişilerin hazırladığı
gıda ve içecekler,
Uygun şeklide saklanmamış gıdalar,
Temizlik, sanitasyon ve hijyen koşullarına uyulmaması
tifo bulaşmasına yol açar.
Bakteri gıdalar ve sular ile ağızdan girdikten sonra
barsaklarda yerleşerek çoğalmaya başlar daha sonra kan yoluyla
diğer organlara giderek tüm vücutta sistemik enfeksiyona neden
olur.
Kirli suları kullanmak,
İyi bir kanalizasyon ve içme – kullanma suyu sisteminin
olmaması,
Çiğ gıda yemek,
Kirli sular ile yıkanmış meyve, sebze ve salata yemek,
Kirli sulardan yapılmış buzları kullanmak,
Sanitasyon şartlarının kötü olduğu yerlerde yaşamak
veya buralara seyahate gitmek tifo hastalığı kapma
şansını arttırır.
Tifo belirtileri nelerdir?
Hastalık mikrop vücuda girdikten 6 ila30 gün içinde başlar. En
sık görülen şikayetler:
Hastalık aşırı yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı ve ateş
ile başlar,
Ateş ilk 3 -4 gün içinde giderek artar,
Ateş, ateş özellikle sabahları normal öğleden sonra
yükselmeye başlayan ve akşamları 39 dereceyi bulan
ateşler şeklinde görülür,
Üşüme, titreme,
Şiddetli baş ağrısı,
Kabızlık yada ishal,
Kramp tarzında karın ağrıları,
Halsizlik, bitkinlik hali,
İştahsızlık,
Vücutta pembe döküntü ( özellikle gövdede ),
Baş dönmesi,
Kas ağrıları,
Ense ve boyunda lenf bezlerinin şişmesi,
Karaciğer ve dalağın büyümesi en sık
şikayetlerdir.
görülen
Tifo teşhisi nasıl konur?
Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı
olur. Tifo teşhisi laboratuvar testleri ile konur.
Kan sayımı ( Hemogram),
CRP,
Sedimantasyon,
Tam idrar tahlili,
Gruber Widal serolojik testi,
Kan kültürü,
Dışkı kültürü testler ile konur.
Tifo tedavisi :
Tifo tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Tifo tedavi
edilmeden önce oldukça bulaştırıcıdır. Hastaların bir kısmında
şikayetler geçse de hasta taşıyıcı olur ve hastalığı
bulaştırmaya devam eder. Tifo taşıyıcı hastalar hiçbir
şikayetleri olmadan hastalığı dışkı ve idrarları ile yayarlar.
Hastalığın tek kaynağı insandır. Tifo doğada başka canlıda
bulunmaz. Taşıyıcılar antibiyotik ile tedavi edilmelidirler.
Safra kesesinde taş olan taşıyıcılarda ise antibiyotik
yetersiz kalır ise ameliyat ile safra kesesinin alınması
gerekir.
Tedavi edilmeyen hastalarda tifo barsak delinmesi ve ölüme
neden olur.
Tifo dan korunma:
Tifodan korunmanın en önemli yolu iyi bir alt yapı ve
kanalizasyon sistemidir. Tifo alt yapısı olmayan kanalizasyon
sistemi olmayan veya iyi çalışmayan bölgelerde görülür. İçme
ve kullanma suyunun kanalizasyon sitemi ile bulaştığı yerlerde
salgınlar yapar. Böyle bölgelerde tifodan korunmanın iki yolu
vardır:
1- Aşılanma: tifo aşısı tifonun yoğun olduğu bölgelere
seyahat edenler için önerilmektedir. Aşı çok koruyucu
değildir ve aşı olmaya rağmen gıdalara dikkat etmek
gerekir.
2- Gıdalara karşı dikkatli olmak: tifonun görüldüğü
bölgelerde aşağıdaki önlemlere dikkat etmek hastalığın
bulaşmasını önleyebilir:
Sadece şişe suyu ve şişedeki içecekleri tüketmek,
Kaynamamış suları kullanmamak,
Buz kullanmamak,
Çiğ gıda yememek,
Gıdaların iyi piştiğinden emin olmak,
Pastörize
kullanmak,
edilmemiş
süt
ve
süt
ürünleri
Çiğ sebze ve meyve tüketmemek, meyveleri mutlaka
soyarak yemek, çiğ debze ve salata yememek,
Çiğ deniz ürünleri yememek tifodan korunmayı
sağlayabilir.
Referanslar:
1- Centers for Disease Control and Prevention (CDC)
http://www.cdc.gov/
2- World Health Organization (WHO)
http://www.who.int/
3- Public Health Agency of Canada
http://www.phac-aspc.gc.ca/
4- Bhan MK, Bahl R, Bhatnagar S. Typhoid and paratyphoid
fever. Lancet . 2005 Aug 27-Sep 2;366(9487):749-62.
5- Centers for Disease Control and Prevention website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/ncidod/dbmd/diseaseinfo/typhoidfever_g.htm#
Getting%20vaccinated . Accessed November 18, 2009
ŞİGELLA
Basilli Dizanteri;Shigella; Şigelloz;
Gastroenteriti; Şigella Enteriti:
Şigella
Bağırsakların akut iltihabi hastalığıdır. Şigella bakterileri
ile meydana gelir, bu bakteriler nedeniyle ortaya çıkan barsak
enfeksiyonuna şigelloz denir. Şigella bakterileri birkaç
çeşittir:
Shigella sonnei, “Grup D” şigella, birçok şigelloz
vakasından sorumludur.
Shigella flexneri, yada “grup B” şigella,
Shigella dysenteriae tip 1 dizanteri salgınlarına neden
olan türdür.
Hastalık gıdalar ve sular ile bulaşır. Hasta insanın dışkısı
ile etrafa yayılan bakteriler sanitasyon ve hijyen
koşullarının iyi olmadığı ortamlarda sulara ve gıdalara
bulaşarak salgınlara neden olur. Bakterinin birkaç tanesi bile
hastalık yapmaya yeterlidir. Kalabalık ortamlarda, kamplarda,
bakım ve huzur evlerinde salgınlara neden olur. Hastalığın
neden olduğu dizanteri ve şiddetli barsak enfeksiyonu
yaşlılar, bebekler, çocuklar ve immün sistemi zayıf hastalar
için ölümcül olabilir.
Şigella belirtileri nelerdir?
Bakteri vücuda girdikten 1 ila 7 gün sonra şikayetler başlar.
en sık görülen şikayetler:
Ani başlayan karın ağrısı
Ani başlayan yüksek ateş,
Bol sulu, Kanlı, sümüklü ishal, ( ishal başlangıçta
suludur daha sonra kanlı – sümüklü hale gelir),
Dışkıdan sonra rahatlayamama,
Bulantı, Kusma görülür.
Hastada ishal ve su kaybına bağlı olarak tansiyon düşer, nabzı
artar, karın muayenesinde hassasiyet vardır, kan sayımında
iltihap hücreleri artar.
Şigella teşhisi nasıl konur?
Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı
olur. Kesin teşhis laboratuar incelemeleri ile konur.
Yukarıdaki şikayetlerin varlığında aşağıdaki testler istenir.
Hemogram ( tam kan sayımı),
CRP,
Sedimantasyon,
Dışkı incelemesi,
Dışkı kültürü ile teşhis konur.
Şigella tedavisi :
Dışkıda kan görülmesi her zaman doktor muayenesi gerektiren
önemli bir işarettir. Hastalık genellikle ağır seyretmez
şikayetler 2 – 7 günde kendi kendine düzelir. Tedavide amaç
hastanın kaybettiği suyu ve tuzu yerine koymaktır. İshal
kesici ilaçlar şikayetlerin uzamasına neden olduğundan
kullanılmaz. Antibiyotik normalde verilmez ancak İmmün sistemi
zayıf olan hastalara, yaşlı ve çocuklara antibiyotik tedavisi
başlanır. Aşağıdaki durumlarda hastanın hastaneye yatırılması
gerekir:
İmmün
Şuuru
Ateşi
İdrar
sistemi bozuk hastalar,
bulanan hastalar,
sürekli yüksek olan hastalar,
söktürücü tansiyon ilacı kullanan hastalar,
Ağızdan yeterli sıvı alamayan hastalar ın hastaneye
yatırılması gerekir.
Şigella tehlikeli bir hastalık mıdır?
Şigelloz nadiren komplikasyonlara neden olur. En sık ve en
tehlikeli komplikasyon dehidratasyon yani aşırı su kaybına
bağlı hipotansiyon ve komadır. Dehidratasyon en sık bebek ve
çocuklarda, ağızdan sıvı alamayan kişilerde, aşırı kusması
olan hastalarda ve idrar söktürücü diüretik kullanan
hipertansiyon hastalarında görülür. Bu hastaların mutlaka
hastaneye yatırılması ve kaybettikleri suyun damardan
verilmesi gerekir. Çocuk ve bebeklerde dil kuruluğu,
büyüklerde ise ayağa kalkınca baş dönmesi ve göz kararması
aşırı su kaybının işaretidir ve bu hastalar hastaneye
götürülmelidir.
Şigelloza bağlı diğer bir komplikasyon ise Hemolitik Üremik
Sendromdur. Şigella enfeksiyonunu takiben böbrek yetmezliği,
kansızlık ve pıhtılaşma bozuklukları ortaya çıkar, ağır bir
tablodur.
Şigelloz a bağlı nadir görülen bir komplikasyon ise reaktif
artrittir. Hastalık sırasında eklemlerde şişme, ağrı ve
kızarıklık olur.
Şigelloz çocuklarda ağır seyreder. Neredeyse şigelloz geçiren
çocukların % 40 ında nörolojik şikayetler ortaya çıkar. En sık
görülen nörolojik şikayetler
Havale: küçük çocuklarda ateşe bağlı epilepsi atağıdır.
Ensefalopati: beyin fonksiyonlarının bozulmasıdır.
Ateş, şuur bulanıklığı, baş ağrısı, uykuya meyil ve ense
sertliği olur. Menenjitle karışır.
Şigella enfeksiyonu sırasında acil durum belirtileri:
Şuur bulanıklığı,
Havale,
Epilepsi benzeri kasılmalar,
Baş ağrısı ve ense sertliği olması acil durum
işaretidir ve derhal en yakın acil servise başvurmak
gerekir.
Şigelladan Korunma:
Şigella sık görülen, gıdalar ve sular ile bulaşan
dizanteridir. Hastalık salgınlara neden olabilir. El yıkama
alışkanlığı hastalıktan korunmanın ilk ve en önemli adımıdır.
Sanitasyon kuralları ve hijyen kurallarına dikkat etmek,
açıkta satılan gıdalardan yememek, buz kullanmamak korunmak
için gerekli adımlardır.
Referanslar:
1.DuPont HL. Shigella species (bacillary dysentery). In:
Mandell GL, Bennett JE, Dolin R, eds. Principles and Practice
of Infectious Diseases. 7th ed. Philadelphia, Pa: Elsevier
Churchill Livingstone; 2009:chap 224.
2.Ochoa TJ, Cleary TG. Shigella. In: Kliegman RM, Behrman RE,
Jenson HB, Stanton BF, eds. Nelson Textbook of Pediatrics.
18th ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2007:chap 196.
SPASTİK KOLİT
Spastik kolon; irritable barsak sendromu; IBS;
İrritable kolon:
Spastik kolit sık görülen bir barsak hastalığıdır. Kadınlarda
erkeklerden 2 kat daha sık görülür, hastalık erişkin yaşların
başlarında başlar, hayat boyu sürer, zaman zaman şiddetlenir.
Spastik kolit çok şikayete yol açsa da bağırsaklarda
iltihaplanmaya ve ciddi yan etkilere yol açmaz.
Spastik kolit in sebebi bilinmemektedir. Kalın bağırsakların
aşırı kasılmaları sonucu spasm atakları görülür. Kalın
bağırsaklar ruhsal durumlara, gerginliklere, strese, gıda ve
ilaçlara karşı aşırı derecede hassastır ve şiddetle kasılır.
Bu kasılmalar kramp tarzında karın ağrılarına neden olur.
Kramplar bazen ishal bazende kabızlıkla sonuçlanır. Hastalık
gastro enterit gibi barsak iltihaplarından sonra daha sık
görülür. Arada iyilik dönemleri vardır. Bazı besinler
şikayetleri arttırabilir.
Spastik kolit kimlerde görülür?
Hastalık:
Kadınlarda,
Ailede spastik kolit olanlarda,
Genç erişkinlerde,
Stres, Depresyon, Anksiyete si olanlarda daha sık
görülür.
Spastik kolit belirtileri nelerdir?
Spastik kolit hastalarında kramp tarzında karın ağrıları ile
birlikte ishal yada kabızlık atakları görülür ( bunlardan
yalnızca biri tabloya hakimdir). En sık görülen şikayetler:
Kramp tarzında karın ağrıları,
İshal ( kansız, mukuslu),
Kabızlık ( parça parça, topaklar şeklinde, keçi pisliği
gibi),
Dışkı ile birlikte mukus çıkması,
Aşırı gaz,
Şişkinlik,
Bulantı,
Karında guruldama,
Tuvaletten sonra rahatlama olur ancak kısa üre sonra
şikayetler yeniden başlar. Şikayetler stres altında, adet
dönemlerinde, aşırı yemekle, yağlı yemekle artar.
Spastik kolit teşhisi nasıl konur?
Spastik kolit için özel bir test yoktur. Hastalık şikayetler
ve fizik muayene bulguları ile teşhis edilir. Altta başka
hastalıkların olmadığını göstermek için testler yapılır. Dışkı
testleri, kan sayımı, sedimantasyon, ve kolonoskopi testleri
ile barsağı görmek gerekir.
Spastik kolit tedavisi:
Spastik kolitin özel bir tedavisi yoktur. Amaç iyilik
dönemlerini uzatmak ve şikayetleri kontrol altına almaktır.
Tedavide birinci basamak diyet değişiklikleridir. Diyet
günlüğü tutmak ve şikayetleri arttıran gıdaları bulmak
gerekir. Gıda alerjiniz olabilir testlerinizi yaptırın. Diyet
değişikliklerinizi teker teker yaparak sonuçlarını not edin.
Aşırı yağlı,
Baharatlı,
Çiflik ürünleri, süt,
Soğan, kabak, lahana, nohut, bulgur, mercimek, fasulye,
çerez gibi gaz yapan gıdalar,
Alkol, kafein, kola ve gazlı içecekler, taze meyve
suları gibi
durunuz.
şikayetleri
arttıran
gıdalardan
uzak
Spastik kolit şikayetlerini azaltmak için
:
Günde altı öğün beslenin,
Az ve küçük öğünlerle beslenin,
Bol lifli gıdalar alın,
Bol sulu gıdalar alın,
Yavaş çiğneyin, Yutarken hava yutmayın,
Bol su için,
Sebze ağırlıklı beslenin,
Izgara gıdalar tüketin,
Stresinizi kontrol edin, stresle mücadele etmenin
yolunu bulun,
Doktorunuzun verdiği ilaçları kullanın.
Spastik kolitte ilaç tedavisi:
Spastik kolit tedavisinde
Spazm çözücü,
Ağrı kesici,
İshal kesici,
Gaz giderici,
Anti depresan,
Diyetteki lifi arttırcı,
Stres azaltıcı ilaçlar kullanılabilir.
Egzersiz, hayat tarzı değişiklikleri, biyofeedback, yoga ve
rahatlama
teknikleri
spastik
kolit
tedavisinde
başvurulabilecek diğer yöntemlerdir.
Referanslar :
1. American College of Gastroenterology
http://www.acg.gi.org/
2. American Gastroenterological Association
http://www.gastro.org/
3. Irritable Bowel Syndrome Association
http://www.ibsassociation.org/
4. Health Canada
http://www.hc-sc.gc.ca/index_e.html/
5. Irritable Bowel Syndrome Association
http://www.ibsassociation.ca/
6. Acidophilus and other probiotics. EBSCO Natural and
Alternative
Treatments
website.
Available
at:
http://www.ebscohost.com/thisTopic.php?marketID=15topicID=114
. Updated June 2008. July 15, 2008.
7. Conn HF, Rakel RE. Conns Current Therapy . Philadelphia,
PA: WB Saunders Co; 2001.
8. Drossman DA. Treatment for bacterial overgrowth in the
irritable bowel syndrome. Ann Intern Med . 2006;145:626-628.
9. Griffith HW. Griffiths 5-Minute Clinical Consult .
Baltimore, MD: Lippincott Williams Wilkins; 1999.
10. Halvorson HA, Schlett CD, Riddle MS. Postinfectious
irritable bowel syndrome—a meta-analysis. Am J Gastroenterol .
2006;101:1894-1899.
11. Irritable bowel syndrome. American Society of Colon and
Rectal Surgeons website. Available at: http://www.fascrs.org/
. Update October 2007.
12. Irritable bowel syndrome. EBSCO DynaMed website. Available
at: http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated
December 2008.
13. Irritable bowel syndrome (IBS). EBSCO Health Library
website.
Available
at:
http://www.ebscohost.com/thisTopic.php?marketID=15topicID=81 .
Updated July 2008.
14. Irritable bowel syndrome. National Institute of Diabetes
and Digestive and Kidney Diseases website. Available at:
http://www.niddk.nih.gov/ . Update September 2007.
15. Murch S. Allergy and intestinal dysmotility—evidence of
genuine causal linkage? Curr Opin Gastroenterol .
2006;22:664-668.
16. Rubin G, De Wit N, Meineche-Schmidt V, Seifert B, Hall N,
Hungin P. The diagnosis of IBS in primary care: consensus
development using nominal group technique. Family Practitioner
. 2006;23:687-692.
17. Sleisenger MH, Fordtran JS, Feldman M, Scharschmidt B.
Sleisenger Fordtrans Gastrointestinal and Liver Disease . 6th
ed. Philadelphia, PA: WB Saunders Co; 1998.
18. Talley NJ, Boyce PM, Jones M. Is the association between
irritable bowel syndrome and abuse explained by neuroticism? A
population based study. Gut. 1998;42: 47-53.
19. Yan F, Polk DB. Probiotics as functional food in the
treatment of diarrhea. Current Opinion in Clinical Nutrition
and Metabolic Care . 2006;9:717-721.
20. 9/26/2006 DynaMeds Systematic Literature Surveillance
DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Mueller-Lissner
S, Tytgat GN, Paulo LG, et al. Placebo-and paracetamolcontrolled study on the efficacy and tolerability of hyoscine
butylbromide in the treatment of patients with recurrent
crampy abdominal pain. Alimentary Pharmacology and
Therapeutics . 2006;23:1741-1748.
21. 4/10/2007 DynaMeds Systematic Literature Surveillance
DynaMeds Systematic Literature Surveillance : US Food and Drug
Administration. FDA announces discontinued marketing of GI
drug, Zelnorm, for safety reasons [press release]. March 30,
2007. US Food and Drug Administration website. Available at:
http://www.fda.gov/bbs/topics/NEWS/2007/NEW01597.html .
22. 1/6/2009 DynaMeds Systematic Literature Surveillance
DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Ford AC, Talley
NJ, Spiegel BM, et al. Effect of fibre, antispasmodics, and
peppermint oil in the treatment of irritable bowel syndrome:
systematic review and meta-analysis. BMJ . 2008;337:a2313.
23. 10/9/2009 DynaMed Systematic Literature Surveillance
DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Lee S, Wu J, Ma
YL, Tsang A, Guo WJ, Sung J. Irritable bowel syndrome is
strongly associated with generalized anxiety disorder: a
community study. Aliment Pharmacol Ther. 2009;30(6):643.
24. 11/4/2009 DynaMed Systematic Literature Surveillance
DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Ford AC, Brandt
LJ, Young C, Chey WD, Foxx-Orenstein AE, Moayyedi P. Efficacy
of 5-HT3 antagonists and 5-HT4 agonists in irritable bowel
syndrome: systematic review and meta-analysis.
Gastroenterol. 2009;104(7):1831-1843.
Am
J
25. 1/11/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance
DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Wittmann T,
Paradowski L, Ducrotté P, Bueno L, Andro Delestrain MC.
Clinical trial: efficacy of alverine citrate/simeticone
combination on abdominal pain/discomfort in irritable bowel
syndrome: results of a randomized, double-blind, placebocontrolled study. Aliment Pharmacol Ther. 2009 Dec 10. [Epub
ahead of print]
26. 7/16/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance
DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Dorn SD.
Systematic review: self-management support interventions for
irritable bowel syndrome. Aliment Pharmacol Ther. 2010 May 22.
[Epub ahead of print]
27. 1/14/2011 DynaMeds Systematic Literature Surveillance
DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Pimentel M,
Lembo A, Chey WD, et al. Rifaximin therapy for patients with
irritable bowel syndrome without constipation. N Engl J Med.
2011;364(1):22
SALMONELLA
Salmonella enteriti; Salmonelloz.
Salmonella bakterisi sular, toprak, süt ürünleri, yumurta,
hayvan dışkısı, çiğ gıdalar da yaşayabilen bir bakteridir.
Besinler ve gıdalar ile bulaşan enfeksiyon hastalığına sebep
olur. Bakteri yutulduktan 6 – 48 saat sonra barsaklara geçerek
burada iltihaplanmaya neden olur. Bulantı, kusma, kramp
tarzında karın ağrıları, ishal ve yüksek ateşe yol açar. Bu
tabloya Salmonelloz denir. Hastalık 5- 7 gün sürer ve kendi
kendine geçer. Salmonella enfeksiyonu yaşlılar ve çocuklar
için çok ciddi ve tehlikeli olabilir. Salmonella enfeksiyonu
nadiren çok ciddi komplikasyonlara yol açar:
Endokardit; ( bakterinin kalp zarlarına yerleşip kalpte
enfeksiyon yapması),
Bakteremi; (bakterinin barsaklardan kana yayılması),
Osteomyeli; (bakterinin kemiğe sıçrayıp kemik
enfeksiyonu yapması) neden olabilir.
Salmonella ve tifo hastalığı?
Salmonelloz hastalığı Salmonella bakterileri ile meydana
gelir. Bakteri barsaklara geçtikten sonra barsak duvarını
geçerek vücuda girer ve burada iltihaplanmaya neden olur.
Nadiren tüm vücutta sistemik enfeksiyona neden olur buna Tifo
denir. Hastalığa sebep olan salmonella bakterileri şunlardır:
Salmonella enteritidis,
Salmonella typhimurium,
Salmonella typhi dir.
Salmonella kimlerde görülür?
Salmonelloz herkes de ve her yaşta görülebilir. Aşağıdaki
durumlar salmonella görülme riskini arttıran durumlardır:
Et, süt, süt ürünleri, , yumurta, balık ve su
ürünlerinin pişirilmeden kullanılması,
Pastörize edilmemiş süt, yoğurt, dondurma ve süt
ürünleri kullanılması,
Sanitasyon ve hijyene dikkat edilmeden hazırlanmış
gıdaların tüketilmesi,
Kontamine suların ve buzların kullanılması,
İmmün sistemin bozuk olması
Yaşlılar,
Bebekler ve çocuklar,
Kemoterapi gören kanser hastaları,
Kortizon kullanan hastalar,
Mide asidini azaltan ilaçlar kullanan hastalar. (
salmonella mikrobu mide asidinde ölür, mide asidi
azaltan ilaç kullanan ülser, gastrit, reflü
hastalarında mikrop midede ölmeden kolayca barsağa
geçer).
Salmonella belirtileri nelerdir?
Barsak enfeksiyonu bulguları tüm hastalarda aynıdır. Benzeri
şikayetler diğer barsak enfeksiyonlarında da görülür ve
şikayetlere bakarak teşhis koymak imkansızdır. Salmonella
enfeksiyonu sırasında en sık görülen şikayetler:
Yüksek ateş,
Bulantı,
İshal,
Kramp tarında karın ağrıları,
Kusma,
Baş ağrısı dır.
Salmonella Teşhisi Nasıl Konur?
Hastanın şikayetleri ve muayene bulgularsı teşhise yardımcı
olur. Salmonelloz teşhisi laboratuar incelemeleri ve testler
ile konur. Barsak enfeksiyonu sırasında hastadan istenen
testler:
Kan sayımı,
CRP,
Sedimantasyon,
Dışkı muayenesi ve kültürü,
Gruber Widal serolojik incelemesi istenir.
Salmonella tedavisi:
Salmonella tedavisinde ana hedef hastanın şikayetlerini
gidermek ve kaybettiği su ve tuzu yerine koymaktır. Bu nedenle
basit ağrı kesici ve ateş düşürücüler kullanılır. Hastalık 57 gün içinde kendi kendine geçer.
Su ve tuz kaybı çok şiddetli olursa kaybedilen sıvı ve
tuz damardan serum ile verilebilir,
Asetaminofen ve ibuprofen gibi ağrı kesiciler ve ateş
düşürücüler hasta şikayetlerini azaltır,
Salmonelloz tedavisinde antibiyotik verilmez, hastalık
kendi kendine 5 – 7 günde geçer ancak,
Yaşlılar ve çocuklarda,
İmmün sistemi zayıf hastalarda,
Salmonella komplikasyonu gelişen hastalarda
antibiyotik kullanılır.
Salmonella dan korunma:
Salmonella doğada yaygın olarak bulunan, gıdalar ve sular ile
bulaşan
bir
enfeksiyon
hastalığıdır.
Salmonella
enfeksiyonundan korunmak için :
• Sıklıkla elerli yıkamak,
• Yemek hazırlama sırasında sanitasyon ve hijyen koşullarına
dikkat edilmesi,
• Gıdaların uygun ısı ve sürede pişirilmesi,
• Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri kullanmamak,
• Gıdaların uygun şekilde buzdolabında saklanması,
• Mide asidini alan antiasit ilaçların gereksiz yere
kullanılmaması önerilir.
Referanslar:
1. Fight BAC!
Partnership for Food Safety Education
http://www.fightbac.org/
2. US Food and Drug Administration Center for Food Safety and
Applied Nutrition
http://vm.cfsan.fda.gov/
3. Canadian Partnership for Consumer Food Safety Education
http://www.canfightbac.org/cpcfse/en/about/
4. Public Health Agency of Canada
http://www.phac-aspc.gc.ca/new_e.html/
5. Benenson A. Salmonellosis . Control of Communicable
Diseases Manual. American Public Health Association . 1996:
410-414.
6. Centers for Disease Control and Prevention (CDC). Use of a
self-assessment questionnaire for food safety education in the
home kitchen—Los Angeles County, California, 2006-2008. MMWR.
2010;59(34):1098-101.
7. Edwards BH. Salmonella and shigella species. Clin Lab Med .
1999; 19(3):469-487.
8. Heymann D. Salmonellosis. In: American Public Health
Association. Control of Communicable Diseases Manual.
2004;469-473.
9. Koningstein M, Simonsen J, Helms M, Molbak K. The
interaction between prior antimicrobial drug exposure and
resistance in human Salmonella infections. J Antimicrob
Chemother. 2010;65(8):1819-1825.
ROTA VİRÜS
Rota Enteriti;
Rota virüsü ile meydana gelen mide bağırsak enfeksiyonudur,
hastalık ishal bulantı kusma ve ateş ile seyreder ve her yaşta
görülür.
Mide barsak sisteminde enfeksiyona neden olur.
Bebekler ve küçük çocuklarda en sık ishal sebebidir.
Hızla yayılır, salgınlara neden olur.
Birçok çocuk kendi kendine düzelir.
1998 de Rota virüs aşısı kullanılmaya başlandı.
Rota virüs nedir ?
Rota virüs mide ve bağırsaklarda enfeksiyona neden olabilen
bir virüstür. Özellikle bebek ve çocuklarda ishalin en sık
sebebidir. Dünya çapında yaygın olarak görülür. Kış aylarında
ve ilk baharda salgınlar yapar. Yılda bir milyon çocuğun
ölümüne neden olur. 1998 de aşısı kullanılmaya başlandı.
Rota virüs belirtileri nelerdir ?
Rota virüs çok hızlı yayılır. Hastalık kirli ellerin ağza
teması sonucu bulaşır. Hasta kişinin etrafa dokunması,
tokalaşma, kirli oyuncaklar, kirli yüzeyler ile temas sonucu
kolayca bulaşır. Hasta çocuklar şikayetleri süresince ve
iyileştikten sonra bir süre hastalığı yayarlar. Kreşler ve
yuvalarda rota virüs salgınları sık görülür. Hastalık virüs
bulaştıktan 3 gün sonra başlar.
Rota virüs gastro enteriti
Ateş
Bulantı,
Kusma,
Kramp tarzında karın ağrıları,
Bol sulu kansız sümüksüz ishal ile seyreder.
İshal çok ağır değildir ancak 3 ila 9 gün sürer.
Birçok hasta bu sürenin sonunda kendi kendine iyileşse de
aşırı kusma ve ishal nedeniyle ciddi su kaybı olan bebeklerin
ve çocukların hastaneye yatırılmaları gerekir. Hastalık
bağışıklık bırakmaz ancak diğer rota vakaları giderek daha
hafif seyreder. Hastalık nadiren aşırı sıvı kaybına bağlı koma
ve ölümle sonuçlanabilir.
Rota enfeksiyonu nasıl teşhis edilir?
Hastalık dışkıda rota virüs testi ile teşhis edilir.
Rota enfeksiyonu kimlerde görülür?
Her çocuk hayatının ilk 5 yılında rota virüs enfeksiyonu
geçirir. 3 ila 35 ay arası bebeklerde rota enfeksiyonu ağır
seyreder ve şiddetli su kaybına neden olur. Rota virüs
enfeksiyonlarına bağlı hastane yatışlarının birçoğu bu yaş
gurubunda görülür. Çocuklar çok nadiren ardı ardına rota
enfeksiyonları geçirebilir. Büyük çocuklar ve erişkinlerde de
rota virüs ishalleri görülür. Çok çocuklu evlerde bebeklerde
başlayan rota enfeksiyonunun büyük kardeşlere hatta anne
babaya geçtiği görülebilir. Yaşlılarda rota virüs enfeksiyonu
nadirdir ancak tehlikeli su kabına ve koma ve ölüme yol
açabilir.
Rota virüs tedavisi
Viral enfeksiyonların tedavisinde antibiyotik kullanılmaz.
Rota virüs tedavisi bol sıvı takviyesi, destek tedavisi ve
istirahattır. Aşırı su kayıplarında vakit geçirmeden
hospitalizasyon gerekir.
Rota virüs enfeksiyonu nasıl önlenir
Rota virüs aşısı 1998 yılında kullanılmaya başlandı. Aşı
etkili ve kullanımı kolay bir aşıdır. Aşılama dışında
özellikle bebekli ve küçük çocuklu ailelerin el yıkama,
sanitasyon ve hijyen kurallarına dikkat etmesi önerilir.
Referanslar :
1. Reduction in Rotavirus After Vaccine Introduction — United
States, 2000-2009
MMWR. 2009; 58(41):1146-1149
2. Prevention of Rotavirus Gastroenteritis Among Infants and
Children Recommendations of the Advisory Committee on
Immunization Practices (ACIP)
MMWR. 2009; 58(RR02):1-25
3. Tate JE, Cortese MM, Payne DC, Curns AT, Yen C, Esposito
DH, et al. Uptake, Impact, and Effectiveness of Rotavirus
Vaccination in the United States. Pediatr Infect Dis J.
2011;30(1 Suppl):S56-60.
4. Yen C, Tate JE, Wenk JD, II Harris JM, Parashar UD.
Diarrhea-Associated Hospitalizations Among US Children Over 2
Rotavirus Seasons After Vaccine Introduction. Pediatrics.
doi:10.1542/peds.2010-1393.
5. Cortese MM, Tate JE, Simonsen L, Edelman L, Parashar UD.
Reduction in Gastroenteritis in United States Children and
Correlation With Early Rotavirus Vaccine Uptake From National
Medical Claims Databases.
2010;29(6):489-94
Pediatr
Infect
Dis
J.
Download