ANAOKULUNA BAŞLARKEN; Yeni durumlar çocuklarda uyum sorunu yaratabilir. Okula yeni başlayan çocuk, ev ortamından veya anne-babadan ayrılma kaygısı yaşayabilir. Okulun ilk günlerinde çocuğun ağlama, okula gitmek istememe, anne-babasından ayrılmama, yanında kalmalarını isteme gibi davranışlar göstermesi doğaldır. Çünkü çocuk tüm kuralları bildiği bir ortamdan, henüz hiçbir kuralını bilmediği, tanımadığı kişilerin bulunduğu bir ortama girmektedir. Çoğunlukla koruyucu ve aşırı hoşgörülü aile ortamından gelen çocuklarda bu kaygılar daha yoğun yaşanır. Bağımsız, kişiliği gelişmiş, güven duygusu pekişmiş çocukların okula uyumu daha kolay olur. Ancak çocuk okul ortamına alıştıktan ve öğretmenlerini tanıdıktan sonra kaygıları ortadan kalkar. Bazen ebeveynler, çocuklarından ayrıldıkları için suçluluk ve kaygı gibi duyguları fark etmeden çocuğa hissettirerek, çocuğun okul korkusunu bilmeyerek de olsa arttırırlar. Bu sinyalleri alan çocuk okula gitmemek için direnebilir. Uyum sağlama aşaması boyunca çocuklarda gözlemlediğimiz tepki çeşitleride değişiklik gösterir. NASIL DAVRANMALI? • Ailenin göstereceği kararlılık, sabır, okul öncesi eğitime ve başladığı eğitim kurumuna gösterdiği inanç ve güven çocuğun uyumunu kolaylaştırır. • Çocuğun okul hakkındaki olumsuz düşüncelerini anlatmasına fırsat verilmeli, ancak okul hakkında sorgulama yapılmamalıdır. • Okul hakkında çocuğa açıklama yapmak ve okulu tanıtmak uyumu kolaylaştırır. Okulun her gün gidilmesi gereken oyun, arkadaş ve eğitim yeri olduğu anlatılmalı, abartılı ve yanlış bilgiler verilmemelidir. Aksi durumda çocuk kendisine anlatılanlarla okulda bulduklarını karşılaştırdığında aradığını bulamayacak ve okula güveni kalmayacaktır. • Veli, okul ve personeli hakkındaki olumsuz duygu ve düşüncelerini çocuğun yanında konuşmamalı, idare ile iletişime geçmelidir. • Çocuğun anaokulu reddetmesi halinde, anne-baba, büyükanne veya büyükbaba gibi aileden birinin çocuktan yana tuttum göstermesi, ona güç verir ve tepkisi büyür. Okula gidiş tüm aile bireyleri tarafından desteklenmeli ve aile bireyleri bu konuda uyum içinde olmalıdır. • Çocuk okula birlikte geldiği ebeveyni yanında ağlıyor, onun gitmesine izin vermiyor olmasına rağmen; ebeveyni okuldan ayrıldıktan sonra ağlamayı bırakıp, faaliyetlere katılıyorsa; kaygılarını bitirmiş demektir. Kaygıları bitmiş olmasına rağmen okula gelme veya geldikten sonra anne-babasının gitmesini engellemeye çalışan, direnç gösteren çocuklar için uygulanabilecek yöntemler ise; • Çocuk servise ya da okula bağımlı olmadığı ebeveyni tarafından götürülmeli. • Okula düzenli devam etmesi konusunda ısrarcı olunmalı. Yakınmaya devam etse bile giyinmesine, servise binmesine, okula gitmesine ve yerleştirilmesine yardım edilmeli. Sınıfa girmesi konusunda sakin ve kararlı davranılmalı. • Okula düzenli devam etmesi ve karşı çıkmaması karşılığında daha sonra verilmek üzere küçük ödüller sunulmalı. • Kaygıları hakkında konuşmaya teşvik etmelisiniz. Ancak sorgulamamalısınız. Duygularını anladığınızı hissettirmelisiniz. Anlaşıldığını hissetmek çocuğu rahatlatır. • Onu yatıştırmalısınız ve sadece belli bir zaman dilimi içinde okulda kalacağını söylemelisiniz. • Ona kendisini alacağınız saati söylemeli ve bu saati geçirmemelisiniz. Günlük yaşantınızın her anında gerçekleri paylaşmalısınız. • Çocuğun anaokuluna hazır olması kadar sizin çocuğunuzu yuvaya vermeye hazır olmanız da önemlidir. Çocuğu anaokuluna verdiğiniz için yalnızlık, çaresizlik, suçluluk, kaygı, çocuğu kaybetme korkusu ve hatta öfke gibi duygular yaşıyorsanız onlarla yüzleşmelisiniz. Enerjinizi, bu duygularla baş etmek için harcamalısınız. Siz gözleriniz yaşarmadan çocuğu yuvaya bırakabildiğiniz zaman çocuğun da bu ayrılıkla başa çıkabileceğini göreceksiniz.