İslâm Davetinin Ulaşmadığı Kimseler

advertisement
İslâm Davetinin Ulaşmadığı Kimseler
İlmi Araştırmalar ve Fetva Komisyonuna soruldu:
Soru: İslâm davetinin kendisine ulaşmadığı veya İslâm davetini duyan ama Müslüman olabilmek için
kendisine İslâm'ı açıklayabilecek birini bulamayan bir insanın hükmü nedir? Bu onun için özür müdür
değil midir? Yine, kendisine hiç kimsenin İslâm'ı ulaştırmadığı bir Hıristiyan bu hâl üzere öldüğünde
hükmü nedir?
Cevap: Bütün çeşitleriyle kâfirlerden her kime anlamayı istediği takdîrde anlayabileceği şekilde davet
ulaşırsa onun üzerine hüccet ikâme edilmiş olur. Böylesi cehâletinden dolayı mazur olmaz. Yüce
Allah peygamberi sallallahu aleyhi ve sellem'in lisânıyla şöyle buyurmaktadır: «Bana da bu Kur'ân,
kendisiyle sizi ve onun ulaştığı herkesi uyarayım diye vahyedildi.» [En'âm, 19] Rasûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem de şöyle buyurmuştur: «Nefsim elinde olan Zât'a yemîn olsun ki! İster Yahûdî olsun,
ister Hıristiyan olsun, şu insanlıktan biri beni işitir de, benim kendisiyle gönderildiğim şeye îmân
etmeden ölürse, ancak cehennem ehlindendir.» Bu hadîsi Müslim Sahîh'inde rivâyet etmiştir. [Sahîh-i
Müslim, Îmân (153); Ahmed (2/317)]
Tevfik Allah'tandır. Peygamberimiz Muhammed'e, ailesine ve ashabına salât ve selam olsun.
Üye: Bekr Ebû Zeyd Üye: Sâlih el-Fevzân Üye: Abdullah b. Ğudeyyân Nâib: Abdulazîz Âlu'ş-Şeyh
Başkan: Abdulaziz b. Abdillah b. Baz [Fetâvâ el-Lecnetu'd-Dâime 2/1/427-428]
Download