TBMM B:68 Bu Komisyon kurulurken hepimizin ortak dileği, Dilovası

advertisement
TBMM
27 . 2 . 2007
B:68
O: 2
Bu Komisyon kurulurken hepimizin ortak dileği, Dilovası'nda yaşayan insanlarımızı başta sağ­
lık olmak üzere bütün alanlarda doğrudan etkileyen olumsuz çevre koşullarının bilimsel bir bazda
incelenmesi, araştırılıp soruşturulması ve çözümlerinin üretilmesiydi. Sevinerek ifade ediyorum ki,
çağdaş bilim ve teknolojinin ışığı altında hazırlanan bu çok ayrıntılı rapor hepimize çok şeyler söy­
lemekte olup, amacına da ulaşmıştır. "Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.", "İnsanı yaşat
ki, devlet yaşasın." temel anlayışıyla hareket eden Hükümetimiz ve Meclisimiz bu raporla da bir il­
ke daha imzasını atmıştır.
Eski bir yerel yönetici ve teknisyen olarak üzülerek ifade ediyorum ki, ülkemizdeki çarpık
kentleşme ve sanayileşme bazı bölgelerimizde o denli büyük sorunlar oluşturmuştur ki, bu sorunlar
hepimizin avuçlarının içinde bir kor parçası gibidir. İşte, bunların en önemlilerinden biri, Dilova­
sı'nda yaşananlardır.
Maalesef, "plan" denildiğinde "Öncelikle bize pilav lazım." diyen anlayış yıllarca bu ülkede
egemen olmuş, el yordamıyla yapılan günübirlik işler ve çözümler, plansız, programsız, ufuksuz,
insanımızı ve sorunlarını hep göz ardı ederek, ilimden, bilimden, çağdaşlıktan uzak bir yönetim an­
layışı, kayıp yıllarınızı oluşturmuştur.
AK Parti Hükümetimiz, göreve geldiği günden bugüne, yüce Meclisimizde, hep birlikte, durup
dinlenmeden, gece gündüz çalışarak işte bu kayıp yılları telafi etmeye çalışmaktadır.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Avrupa'yı Asya'ya bağlayan, yılda yaklaşık 50 milyon mo­
torlu aracın kullandığı TEM-6 ve D-100 kara yollarının içinden geçtiği Dilovası beldemizde nüfus
1985'te 10 bin 600 idi, şimdilerde ise gündüz aktif nüfus 80 bin olarak tahmin edilmektedir.
Tümüyle endüstriyel bir yerleşim görünümündeki beldede 154 firma aktif olarak 15 çalışanı ile
üretim yapmaktadır. Liman sayısı da 7'dir.
Araştırma Komisyonu Raporu'nda, Dilovası beldemizin her karış toprağının, suyunun, havası­
nın, bütün sanayi tesislerinin tek tek bilimsel bir şekilde incelendiğini, bütün verilerin toplanıp de­
ğerlendirildiğini çok açık bir şekilde görüyoruz.
Bölgedeki, başta Dil Deresi olmak üzere evsel kirlilik kaynakları, tehlikeli atıklar, katı atıklar,
endüstriden kaynaklanan hava ve su kirliliği, taş ocaklarından, kara yollarından ve limanlardan kay­
naklanan kirlilikler, tek tek yerinde yapılan çalışmalarla en ayrıntılı şekilde tespit edilmiştir.
İster istemez kendimize sormalıyız: Öncelikli olarak insan ve çevre sağlığını doğrudan ve olum­
suz olarak etkileyen bütün bu etkenler, bu döneme kadar bilimsel bir şekilde neden araştırılıp soruş­
turulmamış, çözümler üretilmemiştir? Diğer bir deyişle, yöneticilerimiz acaba uyuyor muydu? Dilo­
vası'nda birçok insanımızın canına da mal olmuş bütün bu olumsuzluklar, son birkaç yılda mı mey­
dana geldi, yoksa on yılların vurdumduymazlığı, ihmali ve birikimiyle mi bugünlere gelinmiştir?
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepimiz biliyoruz ki, sorunlarınızla ilgili olarak bilimsel,
yani doğru tespitler yapmazsanız doğru çözümler üretemezsiniz. Doğru çözümlerin uygulanıp uy­
gulanmadığını da denetlemezseniz istenilen sonuçları alamazsanız. Bu konudan olarak Çevre ve Or­
man Bakanlığımız, Dilovası'nın başta hava kirliliği, ağır metal kirliliği, su kirliliği, evsel ve endüs­
triyel atık su kirliliği ile ilgili olarak 2003 yılında çalışmalara başlamış, 2004 yılında TÜBİTAK
Marmara Araştırma Merkezi koordinatörlüğünde Kocaeli Üniversitesi, Gebze Yüksek Teknoloji
Enstitüsü, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü iş birliği ile gerçekleştirilen proje kapsamında, bütün Di­
lovası bölgesi en ince detayına kadar taranmış, bütün nitel ve nicel değerleriyle kirlilik envanteri
oluşturulmuş, çözümler üretilerek ilgililere aktarılmış ve gerekli önlemler aldırılarak, ardından sü­
rekli olarak denetimler yapılmaya başlanmıştır. Denetimler sonucu istenen koşulları sağlamayan iş­
letmelere -kapatma dâhil- gerekli cezalar verilmiştir. Artık bu bölgede emisyon yayınımı olan bü­
tün endüstriyel tesisler, sınır değerleri içinde kalınabilecek önlemleri almışlardır. Başta Sayın Baş­
bakanımız olmak üzere, Hükümetimizin çevre ve çevre sağlığı konusundaki titizliğini biliyoruz. Bu
konudan olarak Kocaeli Milletvekilimiz, Çevre ve Orman Bakanımız Sayın Osman Pepe'nin özel
-45-
Download