Bu kafadaki yahudi ve hristiyanlarla nereye kadar.

advertisement
.:. Temiz Yaþam .:. >>===>> Temiz Bir Dünya Ýçin...
Bu kafadaki yahudi ve hristiyanlarla nereye kadar.... ?
Editör : Abdulkadir Ramazanoðlu
01 11 2016
Son Güncelleme 01 11 2016
Temiz Yaþam Hareketini baþlatalý sekiz yýl olmuþ. Kur'an'ýn ''kitap sahipleri'' tabirinden hareketle üç tek tanrýlý din mensubu ola
yahudiler, hristiyanlar ve müslümanlar arasýnda saðlýklý iletiþim kurmak, birbirimizi ilk aðýzdan tanýmak, aradaki önyargýlarý kýr
iyiliklerde iþbirliði yapmak üzere yola çýktýk.
Bu amaçlarýn hepsini gerçekleþtirmek öyle kolay deðil tabi ki. Ne yazýk ki son ikisinde takýldýk kaldýk; ön yargýlarý kýrmak ve iy
iþbirliði yapmakta...
Einstein bu konuda haklýymýþ. Gerçekten ''önyargýlarý kýrmak, atom çekirdeðini parçalamaktan daha zor''muþ. Çünkü önyargý
fikirlerinin önüne çelikten bir set çekiyor, üzerini de katranla kaplýyor, ne kurþun gibi sözler mühürlü kalbi delebiliyor, ne de su gib
gönle akabiliyor.
Ne müslümanlar, müslüman olmayanlar hakkýnda sahip olduklarý köhne, yosun tutmuþ düþüncelerini deðiþtirebiliyor, ne de yahu
hristiyanlar müslümanlar hakkýnda içine batmýþ olduklarý fikir bataklýðýnýn dýþýna çýkabiliyorlar. Korkarým bu vahim durum da
yýllar devam edeceðe benziyor. Çünkü ayný vehamet sadece farklý din sahipleri arasýnda deðil, ayný din içinde olduklarý halde
mezhep, farklý meþrep ve farklý mektepten olanlar arasýnda da sözkonusu. Önce din kardeþliði tesis edilebilmeli ki, ondan sonra
sýra insan kardeþliðinin tesisine gelsin.
***
Yýllardýr abone olduðum bir mailgrubu var, Hristiyan.net sayfasýna ait. Bu sayfadaki foruma eklenen konularý ve yapýlan
yorumlarý günlük olarak üyeleriyle paylaþýyorlar. Sayfa sorumlularý genelde islamý ve müslümanlarý karalama yoluyla deðil ken
inançlarýný anlatma yoluyla Müjde'yi yayma peþindeydiler(!).
''Forumda hep islam'a bulaþmayalým kendi iþimize bakalým'' diyen admin ve moderatörler vardý. Arada bir islam, Kur'an ve
Muhammed aleyhisselam hakkýnda yakýþýksýz paylaþýmlar yapýlsa da göze batmayacak cinsten olurdu. Daha doðrusu ben bö
zannediyordum.
Ta ki geçen haftaki mailler gelene kadar. 2009'da bir paylaþým yapýlmýþ. Demek ki gözden kaçýrmýþým. Bir moderatör üyenin
ingilizceden tercüme ederek yaptýðý paylaþýmýn adý ''hristiyan erenleri ve islam''. Konu; (tarihler doðruysa) takriben 7. ve 8.
yüzyýllarda bazý hristiyan büyüklerinin, hýzla yayýlan islam ve müslümanlar aleyhinde yazmýþ olduklarý risaleler. Günümüz hrist
gençlerinin islamý ve peygamberini karalamak için bu tür asýlsýz ve tezatlarla dolu yazýlara sarýlmalarý çok ilginç doðrusu. Diðe
ilginçlik ise, müslümanlarýn hristiyanlara uyguladýklarý baský ve zulmü(!) anlatan bu risaleleri, Þam-Emevî devletinin en güçlü dö
bu hristiyan azizlerin nasýl olup da korkusuzca(!) ve özgürce yazabildikleridir.
Risalelerden kýsa alýntýlar yaparak, hristiyan türklerin ya da türkçe konuþan hristiyanlarýn biz müslümanlar hakkýnda hangi fikir
prim verdiklerini, nasýl bir iflah olmaz inanca sahip olduklarýný göstermek istiyorum. Görelim ki, iç içe yaþadýðý toplumun yaygýn
inancý hakkýnda bu herzelere inanan ve peþinen kabul eden bu insanlardan önyargýlar giderilebilir mi, ya da bu insanlarla ne
kadar barýþ içinde yaþanýlabilir, karar verebilelim...
***
BÝR HRÝSTÝYAN ERENÝN ÝSLAM ELEÞTÝRÝSÝ
Hristiyan erenlerin islam hakkýnda ne düþündüðünü merak ettiniz mi? Tahmini olarak M.S. 676 yýlýnda bugünkü Þam’da
büyüyen, 4 Aralýk 749’da Kudüs yakýnýndaki bir manastýrda bu dünyadan ayrýlan keþiþ ve rahip Þamlý Eren Yuhanna, i
dini üzerine önemli bir eleþiri kaleme almýþtýr. En önemli kilise babalarýndan biri olarak kabul edilen Þamlý Yuhanna’nýn
“Bilgi Pýnarý” isimli anýtsal bir eseri elimize ulaþmýþtýr. Bu eserin ikinci bölümü “Sapkýn öðreti örnekleri: Na
çýktýlar ve ve varlýklarýný neye dayandýrdýlar?” baþlýðýný taþýr. Kýsaca “sapkýn öðretiler” olarak adlandý
Þamlý Eren Yuhanna islam hakkýndaki görüþlerini bildirmiþtir. Ben de bu eleþtirinin bazý bölümlerini Ýngilizce’den
Türkçe’ye çevirip buraya aktarýyorum.
SAPKIN ÝNANÇLAR
Ýsmail’in soyundan gelenlere dayanan ve günümüze kadar varlýðýný sürdürüp insanlarý yanlýþa hapsederek Mesih karþ
yapan sapkýn bir inanýþ mevcut. Bu yanlýþ öðretinin taraftarlarýna, Ýbrahim’in Hacer’den doðan oðlu Ýsmail&rsqu
soyundan geldikleri için Hacer’den gelenler (Agarenes) ya da Ýsmailiyat deniyor. Ayrýca Hacer, meleðe “Sara
tüm elimdekini alýp beni yoksul gönderdi” [1] dediði için bu yanlýþ öðretinin taraftarlarýný tanýmlamak amacýyla “S
kenoi” ifadesinden türetilmiþ ve Sara’nýn yoksul býraktýðý anlamýna gelen “Saracen” sözcüðü de
kullanýlýyor. Bu kiþiler bir zamanlar putperest olup sabah yýldýzýna ve Afrodit’e tapmaktaydýlar ve Afrodit için kendi
dillerinde büyük anlamýna gelen “Khabár”[2] sözcüðünü kullanýrlardý. Böylece Heraklius dönemine kadar büyük bi
putperest topluluk olarak yaþadýlar. O dönemde bunlarýn arasýndan Muhammed denen sahte bir peygamber çýktý. Bu adam Es
http://temizyasam.net/php
Joomla TR!
Oluþturma: 20 October, 2017, 10:10
.:. Temiz Yaþam .:. >>===>> Temiz Bir Dünya Ýçin...
ve Yeni Antlaþma metinleri konusunda tesadüfen bilgi sahibi olduktan ve bariz bir þekilde Ariusçu bir keþiþ[3] ile konuþtuktan
sonra kendi sapkýn öðretisini oluþturdu. Sonra da sahte dindarlýk ve kutsallýk kisvesine bürünüp insanlarýn güvenini kazanýnca
kendisine inananlara gökten inmiþ bir kitap verdi. Pek çok gülünç ve saçma yazýyý kendi eseri olan bu kitapta topladýktan sonra
kitabýn saygýya layýk kutsal bir nesne olduðunu söyledi.
Muhammed’e göre “Tanrý tektir ve her þeyin yaratýcýsýdýr; doðmamýþ ve doðrulmamýþtýr”[4]. Muhammed
Mesih'in Tanrý'nýn Sözü ve Ruhu olduðunu; ancak basit bir kul ve yaratýk olduðunu ve Musa ve Harun’un kýz kardeþi
Meryem’den[5] babasýz olarak doðduðunu” söyledi. Çünkü Muhammed’e göre, Tanrý’nýn Sözü ve R
Meryem’in içine girdi ve Meryem bu sayede Tanrý’nýn peygamberi ve kulu olan Ýsa’yý doðurdu.
Muhammed’in öðretisine göre, Yahudiler yasayý çiðneyip Ýsa’yý çarmýha germek istediler; ancak Ýsa’nýn
gölgesini çakalayýp çarmýha gerdiler. Muhammed’in sözleriyle “Mesih ne çarmýha gerildi ne de öldürüldü; ama Ta
O’nu sevgisinden dolayý göðe kaldýrýp yanýna aldý”[6]. Muhammed þöyle iddia etti: “Mesih göðe kaldýrýlý
O’na soruyor ‘Ey Ýsa, sen insanlara Tanrý’nýn oðlu ve Tanrý olduðunu söyledin mi?’ Ýsa güya yaný
verip diyor: ‘Ya Rab, bana merhamet et. Bunu söylemediðimi ve senin kulun olmaktan üzüntü duymadýðýmý bilirsin. Benim
bu sözü söylediðimi günahkar insanlar yazdýlar ve benim hakkýmda yalan söyleyip günaha düþtüler’. Tanrý yanýt verip
Ýsa’ya þöyle diyor: ‘Bunu senin söylemediðini biliyorum’”[7]. Muhammed’in,
Tanrý’dan geldiðini iddia edip övündüðü kitapta bunun gibi tuhaf ve saçma pek çok iddia var. Ancak bizler
“Tanrý’nýn Muhammed’e bu kitabý verdiðine tanýklýk edecek kimseler nerede? Neden peygamberlerin
hiçbiri Muhammed’in peygamber olacaðýný önceden bildirmedi?” diye sorduðumuzda, afallayýp kalýyorlar.
Musa’nýn Yasa’yý Sina Daðý’nda kendini bulut, ateþ, karanlýk ve fýrtýna ile tüm Ýsrail halkýna gösteren
Tanrý’dan aldýðýný hatýrlatýyoruz ve Musa’nýn döneminden itibaren peygamberlerin Mesih’in geleceðine,
Mesih Tanrý’nýn (Tanrý’nýn Oðlu) gelip çarmýha gerileceðine, ölüp dirileceðine ve ölülerle dirilerin yargýcý olacað
kehanette bulunduklarýný söylüyoruz. Sonra onlara þöyle soruyoruz: “Nasýl oldu da sizin peygamberiniz ayný þekilde
gelmedi ve peygamberlerin tanýklýðýný alamadý? Nasýl oldu da Tanrý Ýsrail halkýna Yasa’nýn verildiðini dumaný tüten d
aracýlýðýyla göstermiþken siz de emin olasýnýz diye sözünü ettiðiniz kitabý bu adama sizin gözünüzün önünde vermedi?&rdquo
olarak “Tanrý dilediðini yapar” diyorlar. Biz de diyoruz ki“Bunu biliyoruz; ancak peygamberinize bu
kitabýn nasýl verildiðini merak ediyoruz”. “Kitap Muhammed’e uykusunda verildi” diyorlar. O
zaman þakayla karýþýk þöyle yanýt veriyoruz: “Madem ki bu kitabý uykusunda aldý ve ne olduðunun tam olarak bilincinde
deðildi; o zaman popüler laf onun için de geçerlidir. (Bana rüyalar uyduruyorsun)[8].
Onlara yeniden soruyoruz: “Nasýl oldu da verdiði bu kitapta size þahitsiz hiçbir þey yapmamanýzý ve kabul etmemenizi
söylediðinde ona ‘Önce bize bir peygamber olduðunu ve Tanrý’dan geldiðini tanýklarla kanýtla ve sana tanýklýk
edecek kutsal yazýlarý göster’ demediniz?” Bu soru karþýsýnda utanç içinde kalýp susuyorlar. Biz devam ediyoruz
“Tanýklar olmadan evlenemediðiniz ve mal sahibi olamadýðýnýz halde, tanýksýz bir at ya da eþek bile almadýðýnýz halde
eþlerinizi, sahip olduklarýnýzý ve hayvanlarýnýzý sadece tanýklar aracýlýðýyla aldýðýnýz halde, sadece imanýnýz ve kutsal sayd
tanýk ve kanýt istemiyorsunuz. Bu kitabý size ulaþtýranýn herhangi bir kaynaktan güvencesi yok ve o gelmeden önce onun
hakkýnda kimse tanýklýkta bulunmamýþ. Bu þartlarý yerine getireceðine, kitabý uykusunda almýþ.”
Ayrýca, Mesih’in Tanrý’nýn Oðlu ve Tanrý olduðunu söylediðimiz için bizi Tanrý’ya eþ koþmakla suçlayýp
“Müþrikler” veya “Tanrý’ya ortak koþanlar” olarak adlandýrýyorlar. Yanýt olarak “Bu
inancý bize peygamberler ve Kutsal Yazý bildirdi; üstelik siz her fýrsatta peygamberleri kabul ettiðinizi söylüyorsunuz.
Mesih’in Tanrý’nýn Oðlu olduðu inancý yanlýþsa bize bunu peygamberler öðretip iletmiþtir” diyoruz. Bazýla
yorumlama yaptýðýmýzý ve bu sayede peygamberleri sanki bu inancý destekliyormuþ gibi gösterdiðimizi söylüyorlar. Bazýlarý da
Ýbranilerin bizden nefret ettiðini ve biz mahvolalým diye peygamberlerin adýna yanlýþ þeyler yazýp bizi kandýrdýklarýný söylüyo
Onlara yanýt olarak þöyle diyoruz: “Sizler Mesih’in Tanrý’nýn Sözü ve Ruhu olduðunu söylediðiniz müddetç
Tanrý’ya eþ koþmakla nasýl suçlayabilirsiniz? Çünkü Söz ve Ruh doðal olarak içinde bulunduðu Tanrý’dan ayrýlm
Tanrý’nýn Sözü Tanrý’da ise, elbette ki Tanrýdýr. Eðer Tanrý’nýn dýþýnda ise, o halde sizin iddianýza göre
Tanrý’da Söz ve Ruh yoktur. Sonuçta, Tanrý’ya eþ koþmaktan kaçýnalým derken, Tanrý’yý kesip O’
parçalar koparmaya çalýþýyorsunuz. Tanrý’nýn bir ortaðýnýn bulunduðunu söylemeniz Tanrý’yý bir taþ gibi tasavv
yontulabilir bir tahta parçasý ya da cansýz bir nesne gibi görmenizden çok daha iyidir. Bu yüzden bize 'Tanrýya ortak koþanlar'
demekle haksýzlýk ediyorsunuz; biz de size 'Tanrý’dan parça kesenler' diyerek karþýlýk veriyoruz”.
Bunun da ötesinde, nefret ettikleri çarmýha saygý gösterdiðimiz için bizi puta tapmakla suçluyorlar. Onlara þöyle yanýt veriyoruz:
“Nasýl oluyor da Kabe’nizdeki bir taþa[9] sürtünüyor ve bu taþý öpüp kucaklýyorsunuz?” O zaman bazýlarý
Ýbrahim’in Hacer ile bu taþýn üstünde iliþkiye girdiðini söylüyor; kimileri ise Ýbrahim’in Ýshak’ý kurban ede
devesini bu taþa baðladýðýný iddia ediyor. Biz de “Kutsal Yazý’da daðýn ormanlýk olduðu, Ýbrahim’in,
Ýshak’ý kurban etmek için aðaçlardan odun kesip Ýshak’ýn üzerine koyduðu[10] ve ayrýca iki genç adamý eþekle
geride býraktýðý yazýlmýþken niçin bu tür saçma laflar ediyorsunuz? Kabe’nizin olduðu yer ne aðaçlarla kaplý ne de orda
geçiþ yeri var” diyoruz. Bunun üzerine utanç içinde kalýyorlar; ancak yine de taþýn Ýbrahim’e ait olduðunu iddia
ediyorlar. O zaman diyoruz ki: “Saçmalýðýnýza inanýp taþýn Ýbrahim’e ait olduðunu kabul edelim. Yine de Ýbrahim
kadýnla orada iliþkiye girdi ya da hayvanýný oraya baðladý diye bu taþý öpmeye utanmýyorsunuz da, aracýlýðýyla kötü ruhlarýn
Þeytan’ýn hilesinin yok edildiði Mesih’in çarmýhýna saygý duyduðumuz için bizi suçluyorsunuz”. Sözünü et
bir zamanlar taptýklarý ve Khabár adýný verdikleri Afrodit’in kafasý. Taþ üzerindeki oyma izleri taþa dikkatli bakan herkes
tarafýndan bugün bile görülebiliyor.
Daha önce de belirtildiði gibi, Muhammed pek çok saçma ve gülünç kitap yazýp bunlarýn her birine ayrý bir baþlýk verdi. Örneðin
http://temizyasam.net/php
Joomla TR!
Oluþturma: 20 October, 2017, 10:10
.:. Temiz Yaþam .:. >>===>> Temiz Bir Dünya Ýçin...
hakkýnda yazdýðý bir kitapta[11] dört kadýnla evlenmeyi ve dört kadýna ilave olarak idaresi mümkünse bin tane cariyeyi almayý
hale getirdi. Ayrýca erkeðin istediði kadýný býrakmasýný ve dilediði baþka bir kadýný almasýný yasal kýldý. Muhammed’i
adýnda bir arkadaþý vardý. Bu adamýn çok güzel bir karýsý vardý; ki Muhammed bu kadýna aþýk oldu. Bir gün bir arada otururla
Muhammed Zeyd’e: “Lafý gelmiþken söyleyeyim, Tanrý bana senin karýný almamý emretti” dedi. Zeyd:
“Sen Tanrý’nýn elçisisin; Tanrý’nýn sana dediðini yap ve karýmý al” dedi. Hikayeyi baþtan anlatmak
gerekirse, Muhammed, Zeyd’e: “Tanrý bana senin karýndan ayrýlman gerektiðini söyledi” dedi ve Zeyd
karýsýný boþadý. Birkaç gün sonra Muhammed: “Þimdi de Tanrý bana karýný eþ olarak almamý emretti” dedi.
Zeyd’in karýsýný alýp onunla zina yaptýktan sonra þu yasayý koydu[12]: “Karýsýndan ayrýlmak isteyen dilediði gib
yapýp boþansýn. Bir adam eðer boþandýktan sonra karýsýna dönmek isterse, karýsý önce baþkasýyla evlensin. Bir erkeðin, boþ
karýsý baþka bir erkek ile evlenmeden önce geri almasý yasal deðildir. Ayrýca, bir erkek karýsýndan ayrýlýrsa, erkek kardeþi ayn
kadýnla evlenip dilediðini yapsýn”. Ayný kitapta þu tür buyruklar da veriyor[13]: “Tanrý’nýn size verdiði tarlay
iþleyip güzelleþtirin. Ve bunu yapýn ve de uygun olduðu yöntemle yapýn”. Bu buyruk Muhammed’in yaptýðý müste
þeyleri özetlediði için daha fazla detaya girmeye gerek duymuyorum.
____________
NOTLAR
[1] Yaratýlýþ 16:8
[2] Arapça “Kabirun” kelimesi ebat ya da yücelikte büyük anlamýna geliyor. Herodot Afrodit’e tapan Arap
bir kültten bahsediyor; ancak Araplarýn Afrodit’i “Alilat” diye isimlendirdiklerini belirtiyor (Herodot
1:131)
[3] Bu keþiþ o zamanlar genç bir çocuk olan Muhammed’i Suriye’de gören ve onun peygamberlik vasýflarýný taþýd
söyleyen Nesturi keþiþi Bahira olabilir.
[4] Sure 112 (Ýhlas)
[5] Sure 4:169, Sure 19:28 ve Sure 66:12
[6] Sure 4:156
[7] Sure 5:116
[8] Bu söz orijinal metinde mevcut deðildir; bazý yazarlara göre bu popüler deyiþ ile Platon’un ilgili sözü kastedilmiþtir.
[9] Ýslam’da “Allah’ýn evi” olarak adlandýrýlan Kabe’nin Ýbrahim ve Ýsmail tarafýndan inþa
edildiðine inanýlmaktadýr. Kabe Ýslam’ýn en kutsal mekanýdýr ve Mescid-i Haram denen caminin içinde yer alýr. Sözü ed
taþ da Kabe’nin duvarýndadýr ve bu meþhur siyah taþýn Ýslam öncesi Arap putperestliðinin emaneti olduðu kesindir.
[10] Yaratýlýþ 22:6
[11] Sure 4 (En-Nisa: Kadýn)
[12] Sure 2:225
[13] Sure 2:223
***
YAKUP'UN (yahudilikten hristiyanlýða geçmiþ olan) MESAJI (Temmuz 634)
Candidatus (bir saray muhafýzý) Saracenler (Müslüman) tarafýndan öldürüldüðü zaman Sezariye'de bulunmaktaydým ve hemen
yoluyla Sykamina'ya geçtim. Halk "Candidatus öldürülmüþ" diyordu ve biz Yahudiler bundan büyük sevinç duyduk. Ýnsanlar þöyl
söylüyordu: "Beklenen peygamber Saracenlerin içinden çýkmýþ ve Tanrý tarafýndan kutsal yaðla meshedilen kiþiyi, yani gelmes
beklenen Mesih'i müjdeliyormuþ". Sykamina'ya varýnca orada kutsal yazýlar konusunda bilgi sahibi olan ve herkes tarafýndan
bilinen yaþlý bir adamýn yanýna gidip sordum: "Saracenler içinden çýkan peygamber hakkýnda ne düþünüyorsun?" Ýnleyerek þö
verdi: "O sahte bir peygamberdir; çünkü peygamberler kýlýçla donanmýþ olarak gelmezler. Bugün yaþananlar elbette anarþinin
meyveleridir ve korkarým ki Hristiyanlarýn taptýðý Mesih, Tanrý'nýn gönderdiði kiþiydi. Bizler ise gerçek Mesih yerine Mesih-karþ
kabullenmeye hazýrlanýyoruz. Gerçekten de Yeþaya peygamber, tüm dünya yýkýma uðrayýncaya kadar Yahudilerin sapkýn ve t
katý bir kalbe sahip olacaklarýný söylemiþti. Ama sen, Abraham efendi, git ve bu ortaya çýkan peygamberin kim olduðunu öðren"
Ben de gidip o peygamberi tanýyan insanlardan sorup bilgi toplamaya çalýþtým ve onlardan bu sözde peygamberde gerçeklik
bulunmadýðýný, sadece insan kaný dökme arzusu olduðunu öðrendim. Ayrýca cennetin anahtarlarýna sahip olduðunu söylemiþ;
inanýlýr gibi deðil.
SÝNA'LI ATHANASIUS (M.S. yaklaþýk 700)
Kötü ruhlarýn Saracenlerle dost olduklarýnýn bilincine varýn. Bunun için sebepleri de var. Aslýnda Saracenler büyük ihtimalle köt
ruhlardan da beterdirler. Gerçekten de kötü ruhlar sýklýkla Mesih'in gizemlerinden korku duymaktadýrlar: yani Mesih'in kutsal
vücudundan, çarmýhtan, erenlerden, erenlerin eþyalarýndan, kutsal yaðdan ve daha birçok þeyden. Oysa bedene ait bu kötü ruh
ayaklarýnýn altýndaki her þeyi ezerler, alaya alýrlar, ateþe verirler ve yok ederler (Narratives C1 sf 100-101)
Þam'da yaþayan Sartabias isimli kötü ruha tutsak bir adam vardý ve kötü ruh, Konstantinopolis'in Abydos boðazýna savaþa gitme
olan Arap ordusuna eþlik etmek için kýsa bir süreliðine Sartabias'dan ayrýlacaðýný söyledi çünkü "efendimiz Ýblis muhafýzlar gö
yoldaþýmýz olan Saracenlere yardým amacýyla Konstantinopolis'e gitmemizi emretti". (sf 101)
Athanasius'un kendisi 660 senesinde Müslümanlarýn Tapýnak Tepesi'nde gerçekleþtirdikleri temizlik harekatýna kötü ruhlarýn da
katýldýklarýna tanýk olmuþtu.
***
Risalelerden yapýlan alýntýlar burda bitiyor. Bundan sonrasý, tercüme yapan moderatör üyenin, baþka bir üyenin bir sorusu üzer
http://temizyasam.net/php
Joomla TR!
Oluþturma: 20 October, 2017, 10:10
.:. Temiz Yaþam .:. >>===>> Temiz Bir Dünya Ýçin...
yaptýðý yorumlarý içeriyor.
YORUM
''Kur'an yazarlarý (Muhammed'in yazýcýlarý da diyebiliriz) Ýslam'ýn temellerini atarken çok büyük bir ikilem yaþamýþlar ve bu ikil
baþ edememiþlerdir. Tek Tanrý inancýna sahip kiþilerle (Yahudi ve Hristiyanlarla) görüþen Muhammed, önce Ýsrail'in Tanrý tara
seçildiði ve Tanrýsal vaat ve antlaþmalarýn (yasa da dahil) sadece Ýsrail halkýna verildiði inançlarýný benimsemiþtir. Bu sayede
Yahudi ve Hristiyanlarý yeni öðretisine çekme (ayartma) planlarý yapan Muhammed büyük bir sorunla karþýlaþmýþtýr. Pagan Ar
yani Muhammed'in kabilesi dahil olmak üzere Arap kavmi - için Ýsrail'in seçilmiþliði hiçbir þey ifade etmemiþtir. Pagan Araplar
Muhammed ile dalga geçmiþler ve Muhammed'in Araplar için görevlendirilmiþ bir peygamber olamayacaðýný söylemiþlerdir. Bun
benzer bir eleþtiri Yahudi ve Hristiyanlar tarafýndan da desteklenmiþtir; çünkü Ýsrailli peygamber geleneðine aykýrý bir biçimde
Muhammed bir Araptýr ve Arap kavminde vaaz vermektedir. Tanrý'nýn sadece Ýsrail ile iletiþim kurduðu öðretisi Ýslam'ý
temellerinden sarsma tehlikesi yaratmýþtýr. Bunun üzerine, Muhammed kurnazca bir hamle ile Ýsrail'in seçilmesinin diðer tüm
uluslara peygamber gönderilmesine engel olmayacaðýný iddia etmiþtir. Bu tezini kanýtlamak için de her kavme kendi içinden bir
peygamber çýktýðýný savunmuþ ve kendine yakýn coðrafyada büyük doðal felaketler sonucu yok olan bazý topluluklarý kullanar
peygamber isimleri ve kýssalarý uydurmuþtur. Böyle yaparak da Arap kavmi ile diðer Ýsrailli olmayan sözde peygamber kavimler
arasýnda parallelik kurmaya çalýþmýþtýr. Ayrýca Arap kavmine gönderilen ilk peygamber olduðunu vurgulamayý ihmal etmemiþt
Kur'an'da Muhammed'in peygamberliðinin önceden bildirilmesi konusuna gelince, bu da tamamen Ýsrail ve Torah kaynaklý bir
inancýn düþünülmeden Muhammed’e uyarlanmasýyla oluþmuþtur. Muhammed, özellikle Hristiyanlar ile görüþmesi sonuc
büyük bir ihtimalle Mesih ile ilgili kehanetlerden haberdar olmuþtur. Tanrý’nýn gelecek nesilleri Mesih için hazýrladýðý
öðretisinden etkienerek de aslýnda kendisinin de daha önceden son peygamber olarak müjdelendiðini iddia etmeye baþlamýþtýr.
Sonuçta, bu iddia da Ýsrail’in seçilmiþliði ve Kutsal Kitap ile baðlantýlýdýr ve Muhammed’in Arap kavmine gönderi
ilk ve son peygamber olduðu öðretisiyle tutarsýzlýk gösterir. Muhammed’e göre, Tanrý onun peygamber olacaðýný Ýsrail
geleneðindeki toplumlara bildirmiþtir; ancak bu bildiriyi Muhammed’in peygamberlik görevini yapacaðý öncelikli kavimden
saklamýþtýr. Muhammed gerçek bir peygamber olsaydý, önce görev yapacaðý Arap kavminin hazýrlanmasý ve Yahudi ve Hristiy
topluluklardan önce Arap kavminin bu görev konusunda bilgilendirilmesi gerekirdi.
Kabe ile ilgili olarak da söyleyebileceðimiz tek þey Kabe’nin Ýbrahim ve Ýsmail tarafýndan yapýldýðý iddiasý
Muhammed’in Mekke’den kaçtýðý döneme denk gelir. Kur’an’ýn Mekke dönemindeki ayetlerine göre
Ýsmail, Ýbrahim’in oðlu bile deðildir ki onunla Kabe’yi inþa etsin! Mekke döneminde Kabe’nin kutsallýðý
Yahudi ve Hristiyan yazýlarýna deðil, Araplarýn putperest inançlarýna baðlýdýr. Medine’ye göç eden Muhammed Araplara
olan Kabe’yi Ýsrail ile baðdaþtýrmak için Kabe’nin Ýbrahim ve Ýsmail tarafýndan yapýldýðý yalanýný uydurmuþtur
Muhammed’in Ýsrail ve Araplar arasýnda çok büyük gelgitler yaþadýðýný görüyoruz. Miraç olarak anlatýlan olay bile
Muhammed’in, gerçek bir peygamber olduðunu kanýtlamak için kendisini Ýsrail ve özellikle de Kudüs ile iliþkilendirme
isteðinin sonucunda kurgulanmýþtýr. Bu dönemde Kabe’den (putperestlik temsilcisi) Kudüs’e (peygamberler þehri)
uçarak gittiðini iddia eden Muhammed, hicret ile baþlayan Medine döneminden itibaren Kabe’nin Kudüs’den
daha üstün olduðunu iddia etmeye baþlamýþtýr.''
***
Þimdi Allah Rasulü Muhammed aleyhisselam ve ona vahyedilen Kur'an hakkýnda bu inanca sahip olan hristiyanlarla nasýl bir
araya gelinebilir, araya gelinse bile ikiyüzlülük yapmadan nasýl saðlýklý bir iletiþim kurulabilr, kurulsa bile kötülüðün yok olup iyilið
yaygýnlaþmasý ve kalýcý barýþýn saðlanmasý için nasýl ortak çalýþmalar yapýlabilir???
http://temizyasam.net/php
Joomla TR!
Oluþturma: 20 October, 2017, 10:10
Download