PowerPoint Sunusu

advertisement
4
katı kadar
*Dünyada 246 milyon
*Türkiye de ise 6 milyon insan
ŞEKER HASTASI
diyabet
* Çok su içme
* Sık sık idrara çıkma
* Çok yeme
* Kilo kaybı
* Görme bulanıklığı
* Aşırı kaşıntı
* Tekrarlayan enfeksiyon,
* mantar enfeksiyonu
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre; bir gecelik açlıktan
sonra kan şekerinin 126mg/dl olması tanı için yeterlidir
Şeker hastalığı neye bağlı meydana gelir isterseniz bir de
bu konuya değinelim.
Şeker hastalığı pankreasın üretmiş olduğu insülin
hormonunun yetersizliğinden veya üretilen insülinin
etkisiz olmasından meydana gelir.
İnsülin hormonu
Pankreasda üretilir
Ve
Şeker metabolizmasında
Kanda yükselen Şekeri
düşürür
Sindirim sistemi
sayesinde sindirilip kana
geçmiş olan
Glukoz(karbonhidrat)
halk arasında bilinen
şekliyle şeker İnsülinglukagon hormon çifti
tarafından kontrol edilir.
*
Kandaki şeker miktarı arttıkca İNSÜLİN hormonu
devreye girer ve şeker seviyesini düşürür
Kandaki şeker seviyesi düşerse GLUKAGON
hormonu Şeker seviyesini Olması gereken
seviyeye çıkarır.
Vücutta insülin olmayınca besinler
yoluyla aldığımız şeker ve diğer besin
ögeleri ihtiyaç duyan hücrelere giremez.
Bunun sonucunda hücreler şekersizlik
çekerken kandaki şeker miktarı normalin
üzerine çıkar.
Kandaki şekerin normalden fazla
olması ise zehir etkisi yaratarak vücudun
tüm hücrelerine yayılarak bu hücreleri
tahrip eder.
Tip 1 Diyabet
Daha çok çocuk ve gençlerde görülen Şeker
hastalığıdır.
Bu hastalarda günlük enjeksiyonlarla insulin
eksikliğinin telafi edilmesi gereklidir.
* Tip 1 diyabet, bu hastalığa genetik yatkınlığı
olan kişilerde genellikle
* enfeksiyonlar,
* stres veya
* travma gibi bir olay sonrasında
tetiklenmektedir
Tüm diyabet hastalarının %5-10'u tip 1
diyabetlidir.
* ağız kuruluğu,
* çok su içme,
* sık idrara çıkma,
* sürekli açlık hissi,
* kilo kaybı,
* bulanık görme,
* yorgunluk ve
* halsizlik
gibi yakınmaları vardır
Bu yakınmalar çoğunlukla son birkaç gün ya da
birkaç hafta içinde ortaya çıkar.
Son yıllara dek diyabetin bu tipi yalnızca
çocuklarda görülmekte iken günümüzde yetişkin
yaşlarda da görülmeye başlanmıştır. Tip 1
diyabet olgularının yarısı 15 yaşından sonra
ortaya çıkmaktadır
Çocuklarda diyabet, uzun
süreli hastalıklar arasında
görülme sıklığı açısından birinci
sıradadır.
Dünyada son 30 yıldan bu yana
sıklığı giderek artmaktadır.
Diyabet sıklığı açısından ülkeler
arasında büyük farklar
bulunmaktadır. Son yıllarda
özellikle 5 yaş altında görülen
yeni diyabetli sayısında büyük
artış vardır. Her yıl ortalama 3000
çocuktan biri diyabete
yakalanmakta olup, 0 - 18 yaş
arası her 300 - 1500 çocuktan biri
diyabetiktir.
Gecmişte "insuline bağımlı
olmayan diyabet", "erişkin
diyabet" veya "tip II diyabet"
olarak da isimlendirilen hastalık,
en yaygın görülen diyabet
formudur.
Tip 2 diyabet genetik zeminde genellikle
obezite ve fiziksel inaktiviteye bağlı olarak
görülmektedir.
Hastalığın temelinde genetik olarak
yatkın kişilerde yaşam tarzı ile tetiklenen
insulin direnci ve zamanla azalan insulin
çalışmasının azalması söz konusudur.
Gelişmiş ülkelerde toplumun %5-10'u tip 2
diyabetlidir. Tip 2 diyabetlilerin yakınmaları
tip 1 diyabetlilere benzemekle birlikte daha
hafiftir. Bu sebeple hastalık gerçek
başlangıcından yıllar sonra (ortalama 5 yıl
sonra) fark edilir
Tip 2 diyabet genellikle 40 yaşından sonra ortaya
çıkar ve yaşlanma ile sıklığı artar. Bununla beraber,
son yıllarda obezitenin çocukluk çağında da artması
ile birlikte çocuk ve ergenlik çağda da tip 2 diyabet
görülmeye başlamıştır.
Gelişmiş ülkelerde 15 yaş altında görülen diyabet
vakalarının yarısına yakınının tip 2 diyabetli olduğu
bildirilmektedir. Buradan dikkat edilmesi gereken en
önemli hususlardan biri,bir bireyde tip 2 diyabet ne
kadar ilerleyen yaşlarda ortaya çıkarsa o kadar yan
etkiler az görülür. Yani tip 2 diyabeti önleyemesek
bile, ortaya çıkışını geçiktirmek de yararlıdır.
Diyabetin Ortaya Çıkardığı
Sağlık Sorunları Nelerdir?
Böbrek bozuklukları
• Kalp-damar bozuklukları
• Beyin damarı bozuklukları
• Göz bozuklukları
• Kemik kaybı
• Cinsel sorunlar
• Sinir hasarı
• Diyabetik ayak
•
* - Şeker yüksekliği ve kilo azaltılarak şikayetler
hafifletilir ve yaşam kalitesi artırılır.
* - Risk faktörleri (hipertansiyon, kolesterol, sigara)
azaltılarak komplikasyonların gelişimi önlenir.
* Diyabetik komplikasyonların tedavisi
* Şeker seviyesini düşürmek amacıyla Tip
1 İnsülinMedikal(yapay insülin enjektesi) tedavilerin
yanı sıra kiloya ve yaşa uygun sıkı diyetler ile
düzenli egzersizler, tedavinin ayrılmaz parçalarıdır.
Diyabetin Yol Açtığı Sağlık Sorunları Önlenebilir Mi?
Kan şekerinin olabildiğince normale yakın seviyelerde
tutulması halinde
* göz,
* sinir
* böbrek hasarları,
* kalp krizi ve
* İnme
gibi sorunlarla karşılaşma riski azalır.
Dikkat Edilmesi
Gereken Konular:
göz
muayenesi
Yazın çıplak ayakla
dolaşmayınız çorap
giyiniz
düz
olarak
Hastalığın ve tedavisinin yarattığı gerginlik, kişinin uyum
kapasitesini tüketerek, psikolojik tepkiler ortaya çıkmasına
neden olabilir. Ancak şunu da belirtelim ki, bu tepkileri
herkes yaşamak zorunda olmadığı gibi bunların şekli veya
şiddeti de kişiden kişiye değişebilir.
Yaşam boyu süren bir hastalık olan diyabet tanısı konduktan
sonra, yaşam tarzınızda zaman zaman sizi oldukça zorlayacak
değişiklikler yapmak zorunda kalırsınız. Bu değişiklikler
sadece sizin değil, aynı zamanda ailenizin de yaşamını
etkileyen bir boyutta olabilir.
Diyabet tanısı alan bir kişi olarak sizin
ve ailenizin, uyum sürecinde
yaşayabileceğiniz psikolojik tepkiler
şöyle sıralanabilir:
1)İnkar
Size doktor tarafından konulan "Diyabetes
Mellitus" tanısı almadığınızı ya da bu hastalığın
bir süre sonra geçeceğini düşünebilirsiniz.
İlaçlarınızı almayı ya da kan şekeri düzeyinizi
ölçmeyi bilinçli olarak ihmal edebilir, sağlıksız
yiyeceklere yönelebilir. Aile üyeleri de mümkün
olduğunca diyabet hastalığı hakkında hiç bir şey
düşünmemeye çalışabilir.
2)Öfke
"Neden ben?" şeklinde düşünüp ailenize ya da
arkadaşlarınıza karşı öfke duyabilirsiniz.
Özellikle çocuk ve ergen hastaların aileleri
kendilerine, eşlerine ya da doktorlara karşı
kızgınlık hissedebilirler. Aslında bu durumda
kızgınlık duyulan, diyabetin kendisidir.
3) Depresyon
Kendinizi üzgün, yorgun ya da ümitsiz
hisedebilir, diyabetin hayatınızı mahvettiğini
düşünebilirsiniz. Aynı zamanda, aile üyeleri de
depresyon yaşayabilirler. Sık sık ağlayarak,
diyabetle ilgili en olumsuz olasılıkların ileri
yıllarda kendilerinde de gelişeceği düşüncesinde
yoğunlaşabilirler.
4) Korku ve Kaygı
Diyabetiniz ve yaşamınızdaki diğer şeyler hakkında
endişe duyabilirsiniz. Tip 1 diyabet tanısı almışsanız,
insülin iğnelerinden çekinebilirsiniz. Hipoglisemik
reaksiyonlar (kan şekerinin ani düşmesi) sırasında
yaşananlar sizi korkutabilir. Yaşam boyu sizinle
beraber olacak bir hastalığa sahip olma düşüncesi
sizde panik duygusu yaratabilir. Ayrıca aileniz de
tedavide yanlış ya da eksik birşey yapabilecekleri
endişesini taşıyabilirler.
5) Suçluluk
Diyabetli olmanızın sizin hatanız olduğunu
düşünebilirsiniz. Ailenin geri kalanının yaşamlarını
kısıtladığınız ve bir şekilde yaşam tarzlarını
değiştirmek zorunda bıraktığınız düşüncesiyle suçluluk
hissedebilirsiniz. Çocuk ve ergen diyabetlilerin aileleri
ise, hastalığı kendi hatalarıymış gibi hissedebilirler ya
da daha erken fark etmedikleri için kendilerini
suçlayabilirler.
Buraya kadar anlatılanlar, sizi korkutmasın. Hem
diyabet tanısı alan kişi, hem de ailesi için kızgınlık,
üzüntü, şaşkınlık ya da diğer duyguları hissetmek son
derece doğal ve sağlıklıdır. Unutulmamalıdır ki, tüm
bu duygusal karışıklık esnasında hem diyabetli bireye,
hem de ailesine yardımcı olabilecek çeşitli yöntemler
bulunmaktadır.
1) İnkar İle Baş Etme
Destekleyici aile üyeleri ve arkadaşlarınızla
diyabet hakkında konuşun. Hastalık hakkında
olabildiğince bilgi edinmenizin ve yakın çevreden
bir diyabetik birey ile paylaşımlarda
bulunmanızın da hastalığınızı kabul sürecinde
size yararı olacaktır.
2) Öfkeyi Yatıştırma
Fiziksel bir aktivite, duyguların yazıya
dökülmesi, derin nefes alıp 10'a kadar sayma gibi
gevşeme egzersizleri, öfkeyi yatıştırmak için
kullanılabilecek yöntemlerden bazılarıdır.
3) Depresyon, Korku ve Kaygı ile Baş Etme
Duyguların bir aile üyesi ya da bir arkadaş ile
paylaşılması, düşünce ve duyguların yazılması, yürüyüş
ya da egzersiz yapılması, tüm ailenin birlikte
yapabileceği bir aktivite planlanması, bir süreliğine de
olsa diyabeti düşünmemenizi sağlayabilir.
4) Suçluluk Duygusundan Kurtulmak
Neden bazı insanların diyabeti olduğunu kimse
bilmemektedir. Hiç kimse diyabet hastalığının
gelişmesine neden olabilecek bir şey yapamaz.
Diyabetin kendi yaptığınız bir hatanın sonucunda
ortaya çıkmadığı konusunda rahat olun.
Diyabet tanısına verilen duygusal tepkilerle baş etmede öncelik
, bilgi ve duyguların paylaşılmasıdır.
Yukarıda anlatılan yöntemlere ve
kendi çabalarınıza rağmen hala
kendinizi sıkıntıda hissediyorsanız,
hastalığa uyum süreci uzamışsa ya da
duygularınızın şiddetinde zaman
içerisinde bir azalma olmadıysa, hem
sizin, hem de ailenizin psikolojik
profesyonel yardım almanızda fayda
vardır. Doktorunuza bu
sıkıntılarınızdan bahsederseniz, sizi
uygun bir uzmana yönlendirecektir.
Buraya kadar ilk kez diyabet tanısı almış olan
kişilerde hastalığa alışma sürecinde ortaya
çıkabilecek psikolojik tepkilerden ve bu tepkilerle
nasıl başa çıkabileceğimizden bahsettik.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, diyabet
hayatınız boyunca sizinle birlikte olacak bir
durumdur. Dolayısıyla, onunla ilk tanışmamızda
verilen psikolojik tepkiler ortadan kalksa bile,
zaman içerisinde diyabetin mükemmel tedavisi
için lazım olanları (düzenli olarak ilaç kullanmak
ve yemek yeme zorunda olmanız, yiyeceklerinize
dikkat etmeniz, insülin iğnesi kullanıyorsanız,
zamanı geldiğinde her işi bırakıp ya da tatil günü
bile erken kalkıp iğnenizi yapmanız gibi) yerine
getirmekten dolayı bir bıkkınlık ortaya çıkabilir.
Hastalıkla ilgili herhangi bir sorun
moralinizi bozabilir. Ağızdan aldığınız
ilacın yerine bundan böyle her gün
insülin iğnesi kullanmanız
gerektiğinin söylenmesi ya da
diyabete bağlı başka bir rahatsızlığın
(göz, böbrek veya kalp rahatsızlıkları
gibi) ortaya çıkması, sizde çaresizlik,
mutsuzluk, korku ya da hüzün gibi
duygusal tepkiler oluşmasına neden
olabilir. Ayrıca, zaman zaman kan
şekerinizin ani düşmesi de sizde korku
yaratabilir.
Diyabetik bireylerin bir çoğunun
yaşadığı bir başka korku ise, kendilerine
diğer insanlardan farklı davranılmasıdır.
Bazılarınız diyabetiniz olduğunu açıkça
söylerken, bazılarınız ise karşınızdakini
iyi tanıyana dek gizlemeyi tercih
edebilirsiniz. Bu da, doğal
davranamadığınız ve bir şeyleri
gizlemeye çalıştığınız için sizde sıkıntı
yaratabilir.
Bahsettiklerimiz, diyabetin getirdiği zorluklarla
mücadele ederken karşınıza çıkabilecek ve pek
çoğunuzun dönem dönem yaşadığı psikolojik
sorunlardır. Aslında sağlıklı bir yaşam için her
insanın sizin gibi düzenli ve sağlıklı
yiyeceklerle beslenmesi, egzersiz
yapması ve düzenli yaşaması önerilir.
Diğer insanlardan çok farklı bir yaşam sürüyor gibi
görünürken aslında siz sağlık için her insanın
yapması gerekeni yapıyorsunuz. Dolayısıyla, yapmak
zorunda olduklarınızı bir zorunlulukmuş gibi değil
de, sağlıklı bir yaşam için yaptığınızı düşünürseniz
kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.
Diyabet tedavisinin amacı kan şekeri kontrolünü
sağlayarak diyabetin seyrinde gelişebilecek bozuklukları
(komplikasyonları) önlemek veya geciktirmek; böylece
yaşam kalitenizi yükseltmektir.
Diyabette bu amaca yönelik olarak tedavi,
1) Sağlıklı beslenme ve egzersiz ile,
Sağlıklı beslenme,ağızdan alınacak antidiyabetik (OAD)
2) ilaçlar ve egzersiz ile,
3) Sağlıklı beslenme, insülin tedavisi ve egzersiz ile
sağlanabilmektedir
Diyabet, yaşamınızda başta beslenme
planınız olmak üzere bazı değişikliklerin
oluşmasını gerektirmektedir. Kan şekerini
oluşturan asıl kaynak besinler olduğu için
sağlıklı beslenme diyabette tedavinin
temelidir.
Sağlıklı beslenmek için vücudun ihtiyacı olan
öğeleri içeren besinleri yeterli miktarlarda ve
öğün içinde dengeli bir şekilde tüketmeniz
gerekmektedir.
. Sağlıklı beslenmek için
ihtiyacımız olan öğeler ve bu
besin öğelerini alacağınız temel
yiyecek kaynakları şunlardır:
Karbonhidrat (tahıllar, un ve
undan yapılmış yiyecekler, kuru
baklagiller, patates, sebze ve
meyveler, süt, yoğurt)
Protein
Yağ
Vitamin ve Mineral
Posa
Sağlıklı beslenmek için
her gün çeşitli besinler
tüketiniz
Çünkü her bir besinin içindeki
besin öğesi farklıdır. Sağlıklı bir
yaşam sürdürebilmek için
vücudunuzun gereksinimi olan
besin öğelerini ancak yiyecekleri
çeşitlendirerek, yeterli bir
şekilde sağlayabilirsiniz.
Diyabetinizin olması yaşamınız
boyunca sevdiğiniz yiyecekleri
yiyemiyecek olmanız anlamına
gelmez. Fakat yediğiniz yiyecek
çeşidine ve miktarına daha çok dikkat
etmeniz gerekmektedir. Önemli olan
kan şekerinin kontrolünü sağlamak
için sebze, meyve, tahıl
kaynaklarından zengin, ılımlı miktarda
protein ve yağ ile kolesterolü
sınırlandırılmış bir beslenme planı
uygulamanızdır.
Diyabeti olan bir çok kişi beslenme planını
uygulamak için aile ile yemek yeme zamanını ve
birlikte yedikleri yemek çeşidini değiştirmekte,
kendisi için ayrı yemek hazırlamaktadır. Oysa
günümüzde diyabeti olan ve diyabeti olmayan
bireylere önerilen sağlıklı beslenme önerileri farklı
değildir. Diyabet, bireyin temel besin öğelerine
olan gereksinim düzeylerini etkilemez. Diyabeti
olmayan bir kişinin de rafine şeker tüketimini
kısıtlaması, doymuş yağ ve kolesterolden zengin
olan et, süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi
yiyecekleri belirli bir miktarda tüketmesi, az az ve
sık sık yemek yemesi gerekmektedir.
Öğünlerden 1,5 saat sonra kan
şekerinizi ölçerek farklı yiyeceklerin kan
şekerinizi nasıl etkilediğini saptayabilir,
farklı yiyecekler ile menü planlaması
yapmak için değişim listelerinden
faydalanabilirsiniz.
* Egzersiz fiziksel aktivite olarak ta bilinir ve sizi
harekete sevk eden her türlü aktiviteyi içine
alır, örneğin yürümek, dans etmek, bahçenizde
çalışmak gibi.
* Spor ve fitnes merkezine gitmeden, spor
oyunları oynamadan yada herhangi bir
ekipmana gerek kalmadan da fiziksel olarak
aktif olabilirsiniz.
* Eğer fiziksel olarak fitseniz günlük olan
aktiviteleriniz için kuvvet, esneklik ve
dayanaklılığa sahipsiniz demektir. Fiziksel olarak
aktif olmak kendinizi fiziksel ve psikolojik olarak
daha iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.
* Fiziksel olarak aktif olmak kandaki glikoz
seviyesini, kan basıncını ve kolesterolü
düşürebilir; ayni zamanda kalp hastalığı ve kalp
krizi riskini azaltır, stresle başacikmaya yardım
eder, kalbi, kasları ve kemikleri güçlendirir.
* Bunlara ek olarak, düzenli aktivite insülinin daha
iyi çalışmasına yârdim eder, kan dolanımını artırır
ve daha esnek kalmanızı sağlar. Eğer kilo vermeye
çalışıyorsanız, fiziksel aktivite ve akıllıca
yiyecekler seçerek istediğiniz kiloya erişebilir ve o
kiloyu koruyabilirsiniz.
Egzersiz Çeşitleri
Diyabet tedavisi zorunlu ve düzenli fiziksel
aktiviteleri de içerir
Egzersiz öncesi ve sonrası en az 5-10 dak. Isınma ve
soğuma egzersizleri yapılmalıdır
Kapsamlı bir fiziksel aktivite üççeşit temel hareket
tarzını içerir
* Aerobik egzersiz
* Kuvvet çalışması
* Esneklik egzersizleri
* Gün boyu aktif kalmak için ipuçları
Aerobik Egzersiz
Aerobik egzersiz, kalp atim hızını artırır,
kaslarınızı çalıştırır ve nefes alıp verme sayısını
artırır. Genelde toplamda 20 – 60 dakika ve
haftada 5 gün olan aktiviteler planlanmalıdır.
Son zamanlarda genellikle aktif bir yasam
sürmüyorsanız, günlük 5-10 dakikalık egzersiz
programlarıyla başlayıp ilerleyen haftalar
boyunca zamanı artırabilirsiniz; yada gün içinde
yapacağınız aktiviteleri bir kaç seans halinde
yapabilirsiniz, örneğin her yemekten sonra 10
dakika hafif tempolu yürüyüş yapabilirsiniz.
Eğer kilo vermek istiyorsanız, bu tip egzersizler
en uygun egzersizlerdir. Bu tip egzersizlerin süresi
ve şiddeti kontrol edilmelidir. Antrenmanın
şiddeti % 50 – 80 Hedef Kalp Atım Sayısında (
HKAS) olmalı.kalp atışlarına dikkat etmelisiniz
Aşağıda Bazı Aerobik Egzersiz Örnekleri Verilmiştir.
* Hafif tempolu yürüyüş, dışarıda yada içeride koşu bandı üzerinde
* Dans edin
* Hafif şiddetli aerobik egzersiz programlarına katilin
* Yüzün yada suda aerobik egzersizler yapın
* Buz pateni yada tekerlekli paten yapın
* Tenis oynayın
* Evde egzersiz bisikletini binin
Kuvvet Çalışması İçin
* Ağırlık, elastik bantlar ve plastik tüplerle
kuvvet artırma egzersizi içeren programlara
katılmak
* Evde hafif ağırlıklar kaldırmak gibi aktiviteler
yapılabilir.
Şeker Hastası olmasanız
bile Sağlığınıza,Yiyipiçtiklerinize,Yaşantısnıza
dikkat etmezseniz
diyabet(Şeker
Hastalığı)sizin de kapınızı
çalabilir.
SEDAT DEGER
FEN BİLİMLERİ
ÖĞRETMENİ
Download