dünyadan sektörel haberler

advertisement
DÜNYADAN SEKTÖREL HABERLER
ŞUBAT 2011
Türk Eczacıları Birliği tarafından hazırlanmıştır.
Willy Brandt Sok. no:9 06690 Çankaya Ankara
İçindekiler:
•
•
•
•
•
•
AB Parlamentosu Merkezi Avrupa Patentini Onayladı
Romanya’da Zincir Eczaneler Aynen Devam
Avustralya’da Psödoefedrin İçeren Ürünlerin Tümüne Reklam Yasağı Getirildi
Norveçli Araştırmacılar: Kabızlık ve İshal Birbirine Karşıt Ama Yaygın Advers İlaç
Reaksiyonlarıdır
Pfizer Suçlandığı Trovan (Nijerya) Davaları İçin Anlaşma Sağladı
Avrupa Eczacıları, Sahte İlaç Direktifinin Kabul Edilmesini Memnuniyetle Karşıladı.
Ancak Halen Cevap Bekleyen Sorular Var
AB Parlamentosu Merkezi Avrupa Patentini Onayladı
Lynne Taylor
Avrupa Parlamentosu, İtalya ve İspanya dışında bütün üye devletleri kapsayan ortak bir AB
patent sistemi oluşturulmasını onayladı. Avrupa Parlamentosu’nun 471 üyesi tek bir Avrupa
Birliği patent sistemini desteklerken, 160 üye karşı oy, 42 üye çekimser oy kullandı. Oylama,
bütün üye devletlerin böyle bir sistem konusunda hemfikir olmaması nedeniyle geçen Aralık
ayında 12 üye devletin tek bir AB patent sisteminin “ileri kooperasyon prosedürü”
kullanılarak oluşturması yönündeki talebinin ardından yapıldı.
Avrupa Komisyonu’nun AB patentlerinin yalnızca İngilizce, Fransızca veya Almanca
yayınlanması planına karşı çıkan İtalya ve İspanya hariç 27 AB üyesi devletin tümü yeni
prosedürü imzalayacaklarını belirtti. Bu iki ülke istediği zaman yeni sisteme katılabilir. Karar,
9-10 Mart’ta yapacakları toplantıda, resmi olarak benimsenerek sistemin uygulamaya
konması yetkisini sahip Rekabet Kuruluna gönderildi. Komisyon daha sonrasında biri (ortak
karar yöntemine göre kabul edilecek) tek patent sistemini oluşturan (danışma yöntemiyle
kabul edilecek) diğeri ise dil rejimine ilişkin olan iki yasa önerisi sunacak.
Dil rejiminin AB çapında tek bir patent sistemi uygulamasının önündeki en önemli engel
olduğu görüldü. Fransa ve İtalya Başbakanları öneriye resmi düzeyde karşı çıktılar ve yasal
düzenlemeyle AB mahkemeleri düzeyinde mücadele edebilecekleri bildirildi. Mevcut halde
ulusal patent sistemleri Avrupa Patent Ofisince düzenlenen Avrupa patent sistemiyle birlikte
uygulanabilir ancak sistem karmaşık. Ve ABD’deki paten sistemiyle karşılaştırıldığında 10 kat
pahalı bir sistem. Yeni sistemi destekleyenlere göre, üye devletler arasındaki patent
haklarına ilişkin farklılıkları ortadan kaldıran tek bir sistem girişimcilerin AB çapında
patentlerini korumalarını kolaylaştırabilir ve daha ucuz hale getirebilir. Ayrıca bu sistem
patent hakkı ihlali sorunlarının çözümüne yardımcı olacak ve Avrupa’da yeni buluşlar yapan
şirketler için de daha rahat bir hareket alanı sağlanacak.
Birleşik Krallık’tan Parlamento üyesi ve AB Parlamentosu İç Piyasa Kurulu başkanı Malcolm
Harbour, “Çok uzun bir zamandır AB’deki yeni formüller bulmaya çalışan yenilikçi şirketler
küresel düzeydeki rakipleriyle karşılaştırıldıklarında önemli ölçüde dezavantajlı konumda
bulunuyorlardı. Umuyorum İspanya ve İtalya da bu öneriye karşı yaptıkları muhalefeti
yumuşatacaklar ve nihayetinde bütün AB bu sisteme dâhil olacak” şeklinde konuştu.
Uluslararası hukuk şirketi Marks&Clerk’in Başkanı, fikri haklar uzmanı Keith Hodkinson da
Parlamento’nun yasa önerisini desteklemesini memnuniyetle karşıladı. Hodkinson, “mevcut
rejim maliyet bariyerleriyle ve kaynakların boşa kullanılmasıyla AB piyasaları çapında hiç de
sağlam olmayan bir koruma sistemine yol açtı. Bu sistem, yenilikler getirmeye çalıştığımız
küçük ve orta ölçekli girişimciler de dâhil hiç kimseye yardımcı olmuyor” yorumunda
bulundu.
Hiçbir AB üyesi devlet bu sistemden dışlanmayacak- isteyen katılır, isteyen katılmaz.
Hodkinson, konuya ilişkin “Konseyin bunu tanıyacağını ve bir ya da iki ülke başlangıçta bunu
kabul etmese de bir topluluk patenti idealini izlemek isteyenlere olanak sunacağını
düşünüyorum” şeklinde konuştu.
-
AB’de geçerli oybirliğiyle varılmış bir anlaşmaya erişimin olmadığı noktada bir grup AB
üyesi ülkenin yeni ortak kurallar belirlemelerine olanak tanımak için ileri işbirliği
-
prosedürü kullanılabilir. Lizbon Anlaşmasına göre böyle bir prosedür ancak,
Komisyonun önerisi ve Parlamentonun rıza göstermesinin ardından Konsey izin
vermesiyle uygulanabilir.
Tek bir AB patent sisteminin oluşturulması “ileri kooperasyon prosedürünün”
uygulandığı ikinci durum olacak, ilki 2010 yılında onaylanan boşanma kanunu
olmuştu.
http://www.pharmatimes.com/Article/1102%2018/EU_Parliament_approves_central_European_patent.aspx
18.02.2011
……………………………………………………………………………………………………………………………………
Romanya’da Zincir Eczaneler Aynen Devam*
Romanya’da Başbakan Eczane Zincirleri İçin İnisiyatifini Kullandı
Yeni eczacılık yasa tasarısındaki düzenlemeler yasanın onaylanmasından kısa bir süre önce
iptal edildi. Ne eczacı olmayanların eczane sahibi olmasını yasaklayan düzenleme ne de talep
planlamasının artışı yasalaşacak. Böylece Romanya eczanelerinin şirketler tarafından
işletilmesine devam edilecek ve herhangi bir yerde eczane açılması önünde planlanan
sınırlandırmalar olmayacak. Hükümet bu kararına gerekçe olarak zincirlerin hali hazırda çok
gelişmiş durumda olmalarını gösterdi.
Romanya Sağlık Bakanı Attila Cseke (UDMR – Romanya Macarları Demokratik Birliği) Kasım
ayında büyük şirketlerin sağlık sektöründeki yayılmalarını durdurmaya yönelik kararlılığından
bahsediyordu. Geçici yasayla getirilmesi planlanan düzenlemeye göre yeni açılacak
eczanelerde en büyük hisse yalnızca iki yıllık çalışma deneyimi olan eczacılara ait olabilecekti.
Romanya Eczacıları Birliği Sözcüsü “Başbakan ve hükümetin diğer üyelerinin, sağlık bakanının
önerisine çekinmeden karşı çıktılar” dedi. Böylesi bir müdahalenin koşulları olumsuz
etkileyeceği ileri sürülmektedir: Zincirler zaten eczacılık piyasasının yeteri kadar ciddi bir
payını ellerinde bulunduruyorlar. Yaklaşık 6900 Romanya eczanesinin üçte birinden fazlası
eczane
zincirlerince
yönetilirken
4700
eczane
kentlerde
bulunuyor.
Cseke ayrıca tasarıda bulunan kontrollü talep artışı planlaması uygulamasını (yani eczane
sınırlandırması, detaylar için 2010 Aralık Ayı bütenimize bakınız) da geçiremedi.
Uygulanmakta olan yasa nüfusa göre bir talep planlaması yapılmasını gerektirmekte. Buna
göre nüfus yoğunluğunun fazla olduğu yerlerde eczane 3000 kişiye hizmet vermek zorunda.
Söz konusu tasarıyla bu düzenlemeye talebe ilişkin coğrafi unsur da dâhil edilmişti. Buna
göre, yeni eczane açılacağı zaman en yakın eczaneyle arasında en az 500 metre mesafe
olması şartı getirilecekti. Birlik Sözcüsü Bakanın kendilerine “eczanelere nerede iş
yapacaklarını dikte etmenin mümkün olmadığını” söylediğini ifade etti.
Nihayetinde sağlık bakanının önerdiği değişikliklerden yalnızca ikisi meclisten geçti. Bunlarda,
tren istasyonlarında, havaalanlarında ve süpermarketlerde eczane açılmasının yasaklanması
oldu. Hükümet daha önceki yıllarda bu yerlerde birçok eczane açıldığını ve artık gereğinden
fazla ilaç arzı söz konusu olduğunu belirtti. Yasayla ayrıca internet üzerinden mail yoluyla
sipariş verme de yasaklandı.
PGEU OCAK RAPORU
*Söz konusu Eczacılık Yasası tasarısının bahsi geçen değişiklikten önceki içeriğine ilişkin daha
detaylı bilgi için Aralık Ayı bültenimizden yararlanabilirsiniz:
http://www.teb.org.tr/images/upld2/bulten/hCa2011010409032812_ARALIK_2010.pdf
.....................................................................................................................................................
Avustralya’da Psödoefedrin İçeren Ürünlerin Tümüne Reklam Yasağı Getirildi
Chris Brooker
Gelecek yılın ortasından itibaren psödoefedrin içeren ürünlerin reklamı yasaklanacak.
Terapötik Ürünler İdaresi İlaç Düzenlemesi Danışma Kurulu (ACMS) Aralık 2010’da
gerçekleştirdiği toplantıda bu ürünler için sınırlı ölçüde, müşteriye bilgi amaçlı reklam
yapılmasına izin veren hükmü kaldırma kararı aldı.
Avustralya’da 2005 yılında psödoefedrin, psödoefedrin karşıtı kampanya kapsamında S3 ve
S4 ürün olarak yeniden sınıflandırıldığında psödoefedrin EK H’de yer alan ilaçlar arasına
konuldu. Daha küçük miktarlarda psödoefedrin içeren preparatlar Liste 3’e yerleştirildi. Sıvı
ve diğer preparatlar ise S4’e konuldu. Avustralya’da S4’te yer alan ilaçlar, bilgilendirici
reklamlarının yapılması durumunda kamu sağlığı açısından fayda sağlanacağı düşünülüyorsa
reklamına izin verilen ilaçlardır. Ancak, bu ürünlerin sağladığı fayda, yalnızca vakaya göre
belirlenebileceği için ACSM 1 Haziran 2011’den itibaren psödoefedrin içeren ilaçların EK
H’den silinmesi kararına vardı.
http://www.pharmacynews.com.au/news/full-pseudoephedrine-advertising-ban
16.02.2011
………………………………………………………………………………………………………………………………………………
Norveçli Araştırmacılar: Kabızlık ve İshal Birbirine Karşıt Ama Yaygın Advers İlaç
Reaksiyonlarıdır
Chris Brooker
Norveçli araştırmacılara göre kabızlık ve ishal bu şikâyetleri olan insanlarda dikkate alınması
gereken görece en yaygın advers ilaç reaksiyonları ve ilaç nedenli semptomlardır.
Genel nüfustan seçilen 4622 yetişkin hasta arasında yapılan araştırmada, araştırmanın
başlamasından sonraki üç ay içerisinde hastaların %13,8’i kabızlık, %8,8’i ise ishal şikâyeti
bildirdi. Bu şikâyetlerin yaygınlığı ilaç kullanımına başlanmasının ardından yaklaşık %5
oranında arttı. Araştırmacılar ayrıca çoklu ilaç kullanımının bu riski daha da arttırdığını tespit
etti.
Ibuprofen, diüretik furosemid (frusemid) veya levotiroksin sodyum önemli ölçüde kabızlık
riskiyle ilişkilendirildi. Karbamazepin (riski %19 oranında arttırdı) veya lityum (%25 oranında
arttırdı) ise ishalle ilişkilendirildi.
Araştırmacılar kabızlık ve ishal semptomları görüldüğünde ilaç kullanımının da dikkate
alınması ve diğer müdahalelerle birlikte ilaç rejiminde değişiklikler yapılmasının da
düşünülmesi gerektiğini belirtiyor.
http://www.pharmacynews.com.au/news/contrasting-adverse-drug-reactions
21.02.2011
……………………………………………………………………………………………………………………………………
Pfizer Suçlandığı Trovan (Nijerya) Davaları İçin Anlaşma Sağladı
Bill Berkrot
Pfizer, Nijerya’da 1996’daki menenjit salgını sırasında etik kurallara uygun bir rıza almadan
çocuklar üzerinde antibiyotik Trovan’ı test ettiği suçlamaları da dahil bütün önemli davalarda
anlaşma sağlandığını belirtti.
Anlaşmanın finansal koşulları açıklanmadı ancak New York’taki ABD Federal Mahkemesi,
Nijerya’da yapılan klinik testler sırasında ilaç verilen çocukların zarar gördüğü yönündeki
suçlamalar da dâhil görülen davaların ivedilikle düşürüldüğünü bildirdi.
Pfizer, Nijerya’nın Kano eyaletinde 11 çocuğun ölümüne ve 200 hasta denemesinde
çocukların zarar görmesine antibiyotiklerin değil menenjitin neden olduğunu ileri sürdü.
Pfizer açıklamasında, “Sorunların yıllarca süren davanın ardından dostça çözüldüğünü”
belirtti. Anlaşmanın ABD’de ve Nijerya’da Trovan’a ilişkin bütün davalara bir son verdiğini ve
yalnızca çalışmaya katılanların ve ailelerinin zararının telafi edilerek sorunun çözülmesine
olanak tanıdığını ifade etti.
Bir alt mahkemenin Nijeryalı ailelerin açtığı davaları yeniden gündeme getirmesi sonucu
Pfizer’in kararı temyize götürmesi ve ABD Yüksek Mahkemesinin alt mahkemenin kararını
tekrar gözden geçirmeyeceğini açıklaması üzerine söz konusu anlaşma yapıldı.
Anlaşma şartlarına göre davacılar, Nijerya’nın Kano eyaletindeki bağımsız Mütevelli
Heyetinin yürütmekte olduğu Sağlık/Menenjit Vakfı Fonu’nun işlettiği yürüttüğü sürece dâhil
olacaklar.
http://www.reuters.com/article/2011/02/23/us-pfizer-idUSTRE71M18U20110223
23.02.2011
Avrupa Eczacıları, Sahte İlaç Direktifinin Kabul Edilmesini Memnuniyetle Karşıladı. Ancak
Halen Cevap Bekleyen Sorular Var
Avrupa Birliği Eczacılık Grubu Avrupa Parlamentosu’nun Sahte İlaçlara ilişkin Direktifi kabul
etmesini memnuniyetle karşılamaktadır. Direktif, Avrupa eczanelerinde ilaçların elektronik
verifikasyonuna olanak tanımaktadır ve reçeteli ilaçların internet üzerinden satışına ilişkin
Üye Devletlerin getirdiği yasaklar yürürlükte kalmaya devam etse de ilk kez bu Direktifle
Avrupa düzeyinde internet üzerinden ilaç satışına kısmi olarak düzenleme getirilmektedir.
Ancak, elektronik verifikasyona ilişkin, ilaç paketlerinin üzerinde yer alacak o pakete özgü
tanıtıcı bilginin tipi, verifikasyon sistemini destekleyecek veri tabanının örgütlenmesi ve hatta
verifikasyon sürecinin hangi ilaçları kapsayacağı gibi birçok detay Avrupa Komisyonu’na
bırakıldı. PGEU, verifikasyon sisteminin mümkün olduğunca tutarlı, etkili ve verimli bir
biçimde uygulanmasını sağlamak için Komisyon ve diğer paydaşlarla çalışma konusunda son
derece kararlı ve isteklidir.
PGEU hangi ilacın eczacı tarafından verifikasyona tabi tutulduğunu belirlemek için kullanılan
risk değerlendirmesi uygulanmasının bütün reçeteli ilaçların sahte olma riski taşıdığı
varsayımıyla başlatılması gerektiğine inanmaktadır.
PGEU internet üzerinden illegal ilaç satışıyla mücadele etmek için alınan önlemleri
memnuniyetle karşılamaktadır. Ne var ki internet eczaneleri için ortak bir logo geliştirilmesi
hususunda PGEU’nun ciddi tereddütleri vardır. Bu logoların kolaylıkla sahteleri yapılabilir ve
teknik açıdan çok donanımlı olmayan hastalara yalancı bir güvenlik duygusu sağlayabilir.
Rusya’dan işlem yapan illegal bir internet eczanesi, “onaylı” bir eczane olduğu görüntüsü
vermek için PGEU logosunun iki kez sahtesini yapmıştı.
PGEU Genel Sekreteri John Chave konuya ilişkin şöyle konuştu: “Bu direktif, Avrupa’nın arz
zincirinde önemli bir etkiye sahip olacak birçok açıdan radikal bir Direktif. Özellikle
önümüzdeki yıllarda bunun böyle olacağı kesin. Avrupa eczacıları, bazı açılardan kredi
kartlarının mağazalarda doğrulanma mekanizmasıyla aynı biçimde, ilacı vermeden önce ilacın
sahte olmadığını doğrulayacak. Bu tip sistemlerin denendikleri yerlerde çok etkili oldukları
kanıtlandı. Ancak sistemin AB çapında nasıl uygulanacağına ilişkin cevaplanması gereken
birçok soru var. Avrupa eczacıları, kabul edilen sistemin temel amacımıza –hasta güvenliğini
sağlamaya- en iyi biçimde uyması için Komisyon ile yakın ilişki içinde çalışacak.”
“Avrupa’da sahte ilaçla mücadele etmek için alınan, Üye Devletlere reçeteli ilaçların internet
üzerinden satışını yasaklama olanağı da veren önlemler büyük oranda ölçülü ve mantığa
uygundur. Fakat Avrupa’daki internet eczaneleri için ortak bir logonun belirlenmesi, riskli bir
durum – böyle bir logonun sahte ilaca karşı mücadeleye yardımcı bir uygulama mı olacağını
yoksa bu mücadeleye bir engel mi teşkil edeceğini zaman gösterecek.
PGEU Basın Açıklaması
http://www.pgeu.org/Portals/6/documents/2011/Press%20Raleases/11%2002%2016E%200
05PR%20PGEU%20press%20release%20on%20Counterfeiting%20Directive.pdf
16.02.2011
Download