ORJÝNAL ARAÞTIRMA Biküspid aort kapaðý ile beraber aort koarktasyonu Bicuspid aortic valve associated with coarctation of the aorta Ayfer Mavi1, Alper Serçelik2, Reþat Ayalp2, Sami Özgül2, Talantbek Batýraliev2, Erdem Gümüþburun1 1Gaziantep 2Sani Üniversitesi Týp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalý Konukoðlu Týp Merkezi Kardiyoloji Bölümü Özet Aort koarktasyonu yaþamýn ilk yýllarýnda kalp yetersizliði yapan en önemli konjenital kalp hastalýklarýndan biridir. Aort koarktasyonu ile beraber genellikle bicuspid aort kapaðý gözlenmiþtir. Bu iki malformasyonun tek bir geliþim diathesisine baðlý olduðu düþünülmektedir. Bu olguda, 15 yaþýnda bir erkek hasta nefes darlýðý ve göðüs aðrýsý þikayetleri ile Sani Konukoðlu Týp Merkezi, Kardiyoloji bölümüne baþ vurmuþtur. Hastanýn yapýlan aortagrafisinde aort kapaðýnýn bicuspid olduðu ve desendens aortada koarktasyon olduðu saptanmýþtýr. Olgu nedeni ile literatür gözden geçirildi ve biküspid aort kapaðý ile beraber aort koarktasyonunun patolojik özellikleri tartýþýldý Anahtar kelimeler: Bikuspid aort kapaðý, aort koarktasyonu ve aorta. Abstract The coarctation of aorta, which is the principal congenital heart disease, made heart insufficiency in children and young adults. Bicuspid aortic valve and coarctation of aorta are frequently seen together. It is believed that these malformations result from a single developmental diathesis. In present case, 15 yearsold boy with chest pain and dispnea was admitted to Department of Cardiology, Sani Konukoðlu Medical Center. Aortography was showed that aortic valve was bicuspid and there was coarctation on descendens aorta. For this case, the literature was examined and the pathological peculiarity of the bicuspid aorta and coarctation of aorta was discussed. Key words: Bicuspid aortic valve, coarctation of aort and aorta. Gaziantep Üniversitesi Týp Dergisi 2007, 1:28-30 GÝRÝÞ Biküspid aort kapaðý birçok vasküler anomali ile beraberdir. Ama biküspid aort kapaðý ile beraber aort koarktasyonu olan hastalar kardiyolojide klinik öneme sahiptir. Literatürde biküspid aort kapaðý, aort koarktasyonu olan vakalarýn %20-85de bulunmuþtur (1,2,3). Kappetein ve ark. (2) aort koarktasyonu için ameliyat edilmiþ 109 hastayý incelemiþler ve bu hastalarýn 57 kiþisinde (%52) aort kapaðýnýn bicuspid olduðunu gözlemlemiþlerdir. Roberts ve ark (4) bütünlüðü bozulmuþ 52 aortik ark vakasýnýn %27sinde aort kapaðýnýn biküspid olduðunu bulmuþlardýr. Yazýþma Adresi: Yrd. Doç. Dr. Ayfer MAVÝ Gaziantep Üniversitesi Týp Fakültesi Anatomi ABD. 27310- Gaziantep Tel: 360 39 10-7726 Faks: 360 16 17 E-mail: [email protected] 28 Aorta ve aort kapaðý arasýndaki konjenital anomali birlikteliði bu anomalilerin ortak geliþim patogenezisine sahip olabileceðini akla getirmektedir. Bu çalýþmada biküspid aort kapaðý ile birlikte aort koarktasyonu olan bir hasta incelendi. OLGU SUNUMU Sani Konukoðlu Týp Merkezi, Kardiyoloji bölümüne baþ vuran, 15 yaþýnda bir erkek hastanýn þikayeti nefes darlýðý ve göðüs aðrýsý idi. Hasta þikayetlerinin hem efor hem de istirahat ile olduðunu belirtti. Hastaya 4-5 ay önce ilk kapak hastalýðý tanýsý konulmuþ. Yapýlan fizik muayenesinde nabýz 96/dk, tansiyon 130/75 mmHg olarak tespit edildi. Radyolojik olarak hafif kardiyomegali gözlendi. Ekokardiyogramda biküspid aort kapaðý ve septal hipertrofi saptandý. Yapýlan kalp katerizasyonunda, koarktasyon öncesi aort basýncý: 149/79 mmHg, koarktasyon sonrasý aort basýncý:110/55 mmHg olarak ölçüldü. 6F pigtail kateter ile yapýlan aortografide desendens aortada koarktasyon olduðu saptandý ve biküspid aort kapaðý aortografide tekrar gözlendi (Resim 1,2). Daha sonra hastaya koarktasyonu için cerrahi önerildi. Gaziantep Üniversitesi Týp Dergisi 2007, 1:28-30 Mavi ve ark. Resim 1: Aortografide sistolde biküspid aort kapaðý ve aort koarktasyonunun (ok ile iþaretli) görüntüsü. Resim 2: Aortografide diastolde biküspid aort kapaðý ve aort koarktasyonunun (ok ile iþaretli) görüntüsü TARTIÞMA Biküspid kapak ile ilgili yapýlan anatomik çalýþmalarda farklý kapak þekilleri tanýmlanmýþtýr. Morfolojik olarak genellikle eþit yada eþit olmayan biküspid kapak tanýmlamasý kullanýlmýþtýr (5). Eþit olmayan biküspid aort kapaðý sýklýkla unikommisural, eþit olan kapak bikomissural olarak isimlendirilmiþtir. Eþit olmayan biküspid kapaðýn, aort kapaðýnýn üç yapraðýndan ikisinin embriyogenezis esnasýnda birleþim anormalliðine baðlý olduðu rapor edilmiþtir. Genellikle sað ve non-koroner yapraðýn normal komissural ayrýlmasýnýn eksikliði yada birleþmesi olarak gözlenmiþtir. Bu tip kapakta sýklýkla bir raphede görülmektedir (6). Eþit biküspid aort kapaðý üzerine ayný ölçümler yapýldýðý zaman birleþme anormalliðinin oluþmadýðý görülmüþtür. Bu bulgular ýþýðýnda eþit biküspid kapaðýn farklý geliþim mekanizmasýna sahip olduðu düþünülmektedir. Folger ve ark.(7) 1984 yýlýnda yaptýklarý araþtýrmada bikuspid aort kapaða sahip aort koarktasyonu olan ve olmayan hastalarý incelemiþlerdir. Çalýþmalarýnda aort koarktasyonu olan hastalarýn eþit biküspid aort kapaklarýna, aort koarktasyonu olmayan hastalarýn ise eþit olmayan biküspid aort kapaklarýna sahip olduklarýný bulmuþlardýr. Bu çalýþmada görülen aort koartasyonu ve aort kapak morfolojisi arasýndaki iliþki ortak geliþim patogenezisi düþüncesini desteklemektedir. Bizim olgumuzda da eþit biküspid aort kapaðý ve aort koarktasyonunun birlikteliði gözlenmiþtir. Biküspid aort kapaðýna sahip olan hastalarda görülen baþka bir vaskuler deðiþiklik koroner arterler ile ilgilidir. Normal triküspid aort kapaðý olan hastalarýn %90da sað koroner arter dominanttýr. Sol koroner arterin kök kýsmý ortalama 10 mm uzunluðundadýr (8). Scholz ve ark (9) 186 kalbi morfolojik olarak incelemiþler. Ýnceleme sonucunda konjenital biküspid aort kapaðý olan vakalarda (aort koarktasyonu hariç) sol koroner arterin dominantlýk insidansýný %24.4, trikuspid aort kapaðý (normal aort kapaðý) vakalarýnda sol koroner arterin dominantlýk insidansýný %9.5 olarak tespit etmiþlerdir. Gaziantep Üniversitesi Týp Dergisi 2007, 1:28-30 Ayný þekilde aort koartasyonu olan hastalarda da sol koroner arter dominantlýðýnýn normal populasyondan daha fazla olduðunu belirtmiþlerdir. Murphy ve ark. (10) biküspid aort kapaðý olan hastalarýn %90da sol koroner arteri 5 mmden kýsa ölçmüþlerdir. Koroner arterlerde görülen bu farklýlýklara aort kapaðý ile ilgili ameliyatlar esnasýnda dikkat edilmesi gerekmektedir. Çünkü ameliyat sýrasýnda miyokard yetersiz korunur ise perioperatif miyokardial enfarktüs riski artabilmektedir. Biküspid aort kapaðý olan hastalarýn çoðunda 50-60 yaþlarýnda aort stenozisi için ameliyat gerekmektedir. Ayrýca biküspid aort kapaðý aor koarktasyon tamiri yapýlan hastalarýn uzun süreli tedavilerinde de zorluk çýkarabileceði ve bazen iyi s o n u ç l a r ý e n g e l l e y e b i l e c e ð i b i l d i r i l m i þ t i r ( 11 ) . Aort koarktasyonu düzeltme ameliyatýndan sonra görülen bir komplikasyon anevrizmadýr. Aort koarktasyonu düzeltilmiþ kiþilerde daha sonra yalancý yada gerçek anevrizmalar olabilmektedir. Çünkü sert yama komþu elastik aort duvarýna ilave bir gerginlik verir. Bir Dacron yama tamirinden sonra gerçek bir anevrizma yalancý bir anevrizma (dikiþ çizgisi) ile daima beraberdir. Bu konuda yapýlan bir çalýþmada anevrizma oraný %10 olarak bulunmuþtur. 10 yaþýn altýnda ameliyat edilenlerde ise anevrizma oluþmadýðý bildirilmiþtir (12). Bizim hastamýzýn 10 yaþýndan sonra rahatsýzlýklarý ortaya çýktýðý için ameliyatý da 10 yaþýndan sonraya kalmýþtýr. Daha sonraki yýllarda desendens aortada koarktasyonun altýnda yada üstünde anevrizma geliþme ihtimali bulunmaktadýr. Ward (8) literatürde daha önceden yapýlmýþ nekroskopik çalýþmalarý derleyerek biküspid aort kapaðý insidansýný %12, komplikasyon oranýnýn 1/3 olabileceðini ve bütün konjenital kalp defektlerinin insidansýnýn, biküspid aort kapaðý hariç, yaklaþýk olarak canlý doðumlarýn %0.8ini kapsadýðýný rapor etmiþtir. Bu veriler dahilinde biküspid aort kapaðýnýn bütün konjenital kalp defektlerinden daha fazla hastalanmaya ve ölüme sebep olabileceði gözönünde tutulmalýdýr. 29 Mavi ve ark. KAYNAKLAR 1. Presbitero P, Demarie D, Villani M, et al. Long term results (15-30 years) of surgical repair of aortic coarctation. Br Heart J 1987;57:462- 467. 7. Folger GM Jr, Stein PD. Bicuspid aortic valve and coarctation of aorta. Cathet Cardiovasc Diagn 1984;10:1725. 2. Kappetein AP, Gittenberger-de Groot AC, ZwindermanAH, et al.The neural crest a possible pathogenetic factor in coarctation of the aorta and bicuspid aortic valve. J ThoracCardiovasc Surg1991;102:830-836. 8. Ward C. Clinical significance of the bicuspid aortic valve. Heart 2000;83:81-85. 9. Scholz DG, Lynch JA, Willerscheidt AB, et al. Coronary arterial dominance associated with congenital bicuspid aortic valve. Arch Pathol Lab Med 1980;104:417-418. 3. 4. Steward AB, Ahmed R, Travill CM, et al. Coarctation of the aorta, life and health 20-44 years after surgical repair. Br Heart J 1993;69:65-70. Roberts WC, Morrow AG, Braunwald E. Complete interruption of the aortic arch. Circulation 1962;26:3959. 5. Roberts WC. The structure of the aortic valve in clinically isolated aortic stenosis. An autopsy study of 162 patients over 15 years of age. Circulation 1970;42:91-97. 6. Folger GM Jr, Sabbah HN, Stein PD. Evaluation of the anatomy of congenitally malformed aortic valves by orifice-view aortography. Am Heart J 1980;100:152159. 30 10. Murphy ES, Rosch J, Rahimtoola S. The frequency and significance of coronary arterial dominance in isolated aortic stenosis. Am J Cardiol 1977;39:505-509. 11. Sarýgül A, Yurdakul Y, Ýsbir S, et al. Bicuspid aortic valve and coarctation of aorta. Turk J Pediatr 1997;39:429-432. 12. McKusick VA. Association of congenital bicuspid aortic valve and Erdheims cystic medial necrosis. Lancet 1972;1:1026-1027. Gaziantep Üniversitesi Týp Dergisi 2007, 1:28-30