ıcann tartışmaları ve uluslararası politika

advertisement
Akademik Bilişim 2007
Dumlupınar Üniversitesi, Kütahya 31 Ocak-2 Şubat 2007, ? - ?
ICANN TARTIŞMALARI
VE
ULUSLARARASI POLİTİKA
Nuri YEŞİLYURT*
(*) Ankara Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü, 06590, ANKARA
[email protected]
ÖZET
Bu çalışma, İnternet Alan Adı Sistemi’nin (DNS) yönetimini elinde bulunduran ABD merkezli
İnternet Tahsisli İsimler ve Sayılar Kuruluşu (ICANN) üzerine sürmekte olan uluslararası
tartışmaları ve bu tartışmaların küresel ölçekteki siyasî yansımalarını incelemeyi amaçlamaktadır.
Bu kapsamda, devletlerin İnternet konusunda artan bilinçlerinin ve bununla bağlantılı olarak,
uluslararası sistemdeki ABD hegemonyasının bir yansıması olarak görebileceğimiz mevcut
yönetim mekanizmasına (ICANN) karşı artan tepkilerinin altı çizilmektedir. Bunun yanında,
bireysel kullanıcıların İnternet yönetişimindeki rolleri üzerinde durmakta ve İnternetin küresel
ölçekte çevrim-içi bir demokrasi için model oluşturabilme potansiyelini tartışmaktadır.
Anahtar Kelimeler: İnternet, ICANN, İnternet Yönetişimi, Alan Adı Sistemi.
ICANN DEBATES
AND
INTERNATIONAL POLITICS
ABSTRACT
This paper aims at analysing current international debates around the USA based Internet
Corporation for Assigned Names and Numbers which manages the Internet’s Domain Name
System, along with the political implications of these debates at the global level. In this context,
this paper underlines the growing consciousness of nation-states about the importance of the
Internet, and their reactions to the current management mechanism (ICANN), which is can be seen
as a reflection of the US hegemony in the international system. Besides, this paper underscores the
roles of the personal users in the governance of the Internet, and discusses the Internet’s potential
of becoming a model for a global online democracy.
Keywords: Internet, ICANN, Internet Governance, Domain Name System.
1. GİRİŞ
Günümüzde, İnternetsiz bir hayatı
düşünmek, en azından görece iyi maddi
koşullara sahip insanlar için neredeyse
imkansızdır. Tüm dünyadaki gerek iş, gerekse
ev hayatına derinden eklemlenmiş olan
İnternet teknolojisi, 1980 sonrası küreselleşme
olgusunun önemli araçlarından biri olarak
işlevini sürdürmektedir. En başta, 1960’ların
sonunda, ABD ile sınırlı bir bilgisayarlar ağı
olarak ortaya çıkan ve 1990’lardan itibaren
küresel bir olgu haline gelen bu teknoloji,
bugün de tüm dünyayı birbirine bağlayan en
önemli bilişim ağı olarak işlemeye devam
etmektedir. Küresel bir olgu haline
gelmesinden bu yana dünyadaki toplumsal,
ekonomik, siyasal ve hukuksal yapılarda çok
hızlı ve önemli dönüşümler meydana getirmiş
olan İnternetin ortaya çıkışından sonra
dünyanın asla eskisi gibi olmayacağını
söyleyebiliriz.
İnternet, ulus-devletler için bazı
zorluklar yaratmıştır. İnternetin belki de en
çok tartışılan yönü, geleneksel ulusal hukuk
sistemleri için yarattığı zorluklar olmuştur.
Ulusal egemenlik mantığına pek çok açıdan
meydan okuyan İnternetin sınır tanımayan
küresel doğası, devletlerin bu teknolojiyi
kontrol altına alma kanallarını oldukça
zorlamaktadır. Devletlerin İnterneti kontrol
Akademik Bilişim Kongresi Bildiri Yazım Kuralları
altına almak için tasarlayacağı herhangi bir
hukukî sistem, meşruiyet; İnternetin karmaşık
ve çok-değişkenli doğası; kuralların ülkesel
bazda uygulanmasındaki zorluklar; zorlama
ve yaptırım sorunları gibi bir çok güçlükle
karşılaşmaktadır.
Dolayısıyla,
İnternet
teknolojisi bizi “egemenlik” kavramını
yeniden düşünmeye zorlamaktadır.1 Ancak ne
olursa olsun, devletlerin İnternet konusundaki
kaygıları ve buna paralel olarak onu
düzenleme konusundaki irade ve çabaları da
İnternetin önemi daha iyi kavrandıkça
artmaktadır. Zaman içerisinde gerek İnternetin
modern egemenlik kavramını dönüştürme
potansiyeli, gerekse modern egemenlik
kavramının İnterneti düzene tabi tutma
girişimleri daha da netleşecektir.
Yukarıdaki sorulara cevap aranırken
şöyle bir plan izlenecektir: İlk bölümde, şu
anda Alan Adı Sisteminin (DNS) yönetimini
elinde bulunduran ABD merkezli İnternet
Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu’nun
(ICANN) kurulma süreci ve örgütsel yapısı
anlatılacaktır. İkinci bölümde ise, ICANN’in
tabi olduğu yoğun uluslararası baskı ve eleştiri
nedeniyle İnternet yönetişimi sorununa da
önemli ölçüde eğilmiş olan Birleşmiş
Milletler Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi
sürecindeki gelişmeler değerlendirilecek ve en
geniş anlamıyla İnternet yönetişimi üzerine
sürmekte olan tartışmaların uluslararası
politikaya yansımaları değerlendirilecektir.
2. ICANN’İN KISA TARİHİ
2.1. ICANN’in Kuruluşuna Giden Yol
Buna karşın İnternet, genel olarak sivil
toplum ve özelde de bireysel kullanıcılar için
çok çeşitli olanaklar yaratmıştır. Her şeyden
önce, devlet düzenlemelerinin henüz çok
gelişkin olmadığı bir alanda, serbestçe siyasî,
ekonomik ve sosyal faaliyetlerde bulunma
olanağı ortaya çıkmıştır. Bunların yanında,
söz konusu teknolojinin sağladığı teknik
kolaylıklarla, bireysel kullanıcıların İnternetin
yönetimine doğrudan (forumlar aracılığıyla)
yahut dolaylı olarak (çevrim-içi seçimlerle)
katılabilmeleri mümkün olabilmektedir. Bu
tarz uygulamaların küresel çapta bir çevrimiçi demokrasi için model oluşturabilme
potansiyeline sahip olduğu söylenebilir.
2.1.a. Uluslararası Ad Hoc Komite’nin
Kurulması
1990’ların ilk yarısı, İnternetin ABD
sınırlarını aşıp uluslararası bir olgu haline
gelmeye
başladığı dönemdir.2 Ancak,
1993’ten itibaren Alan Adı Sisteminde tekelci
bir şirket olarak faaliyet gösteren NSI:
Network Solutions Inc. (NSI)’ın izlediği
politikalar uluslararası İnternet camiasında
pek çok huzursuzluk yaratmıştır. Her şeyden
önce, o zamana kadar ABD Ulusal Bilim
Vakfı (NSF) tarafından karşılanmış olan alana
yeni isim kaydı işlem ücreti olarak NSI
tarafından kullanıcılardan senelik 50 $ ücret
istenmesi ve piyasadaki tekelci konumu
sayesinde bu faaliyetinden astronomik kârlar
elde etmesi pek çok tartışma yaratmıştır.
Bunun yanında, 1995 senesinde, NSI’ın alan
adları konusunda ortaya çıkan isim hakkı
uzlaşmazlıklarının çözüm için geliştirdiği
politikanın daha çok şirketleri kayırıyor
olması da İnternet camiası için başka bir
huzursuzluk kaynağı olmuştur.3
Meseleye
yukarıdaki
gibi
bir
kavramsallaştırmayla bakıldığında, en geniş
anlamıyla
İnternetin
idaresi
meselesi,
devletler için olumsuz, zorlayıcı; genel olarak
sivil toplum içinse olumlu bir gelecek vaat
etmektedir. Acaba günümüzde durum tam
olarak bu mudur? İnternet teknolojisinin can
damarı olan Alan Adı Sistemi için halihazırda
nasıl bir düzenleme mekanizması mevcuttur?
Bu mekanizma hangi kurumsal aktörün
elindedir? Bu yönetim mekanizmasının
yeniden yapılandırılması yönünde mevcut
uluslararası tartışmalar nelerdir ve bunların
siyasî
yansımaları
neler
olmaktadır?
İnternet’in
yönetimi
(daha
doğrusu
yönetişimi), küresel ölçekte bir demokrasinin
prototipini oluşturabilir mi? İşte bu çalışmada
cevaplandırılmaya çalışılacak olan temel
sorular bu şekilde sıralanabilir.
NSI’ın
konumuna
karşı
artan
eleştirilerin bir sonucu olarak 1996 senesinde
IANA, İnternet Topluluğu (ISOC), Birleşmiş
Milletler Uluslararası Telekomünikasyon
2
Bu yıllarda, 100’ün üzerinde ülke İnternet ağına
katılmış ve “.fr,” .”de,” gibi kendi Ülke Kodu Üst
Düzey Alan (ccTLD)’larını işletmeye
başlamışlardır. Altavista, çok dilli arama hizmetine
1995’te başlamıştır.
3
David Drissel, “Internet Governance in a
Multipolar World: Challenging American
Hegemony,” Cambridge Review of International
Affairs, Vol. 19/1 (March 2006), s. 110.
1
Rolf H. Weber, Regulatory Models for the Online
World, Zurich, Schulthess, 2002, ss. 44-55.
2
Akademik Bilişim Kongresi Bildiri Yazım Kuralları
Birliği (ITU) gibi çeşitli hükümet dışı ve
hükümetler arası örgütlerin temsilcilerinden
oluşan bir Uluslararası Ad Hoc Komite
(IAHC) Alan Adı Sisteminde değişiklik
önerileri geliştirmek üzere kurulmuştur. Bu
sürecin sonunda, Şubat 1997 itibariyle
hazırlanmış olan rapor, Alan Adı Sisteminin
yönetiminin uluslararası örgütler, iş kesimleri
ve ISOC’un temsilcilerinden oluşacak,
Cenevre merkezli ITU bünyesinde faaliyet
gösterecek ve uluslararası bir antlaşmayla
kurulacak olan ulus-üstü, kâr amacı gütmeyen
bir yapıya devretmeyi önermiştir.4 Bunun
yanında, sisteme her sene 20 ila 30 arası yeni
Genel Üst Düzey Alan (gTLD) eklenmesi ve
isim kaydı yapan yeni şirketlere izin
verilmesiyle bu sektörde rekabetin arttırılması
öngörülmüştür. Son olarak, alan adlarında
ortaya çıkan isim hakkı uzlaşmazlıklarını
çözmek amacıyla da Dünya Fikri Mülkiyet
Örgütü (WIPO) denetiminde yeni bir standart
sistemin kabulü önerilmiştir.5
Bakanlığı tarafından yapılmış olan yeni
öneriler, Alan Adı Sisteminin bugünkü
yönetim şeklinin ilk şablonunu oluşturmuştur.
2.1.b. ABD Hükümetinin Önerileri
ABD Ticaret Bakanlığına bağlı Ulusal
Telekomünikasyon ve Bilişim İdaresi (NTIA),
Clinton yönetiminin direktifi ile, 1998 senesi
başında,
“Improvement
of
Technical
Management of Internet Names and
Addresses” başlığıyla, “Green Paper” olarak
da bilinen bir öneri paketi hazırlamıştır. IAHC
sürecinden hiç bahsedilmeyen bu pakette,
İnternetin özel, hükümet dışı koordinasyonu
temel ilke olarak kabul edilmişti. Buna göre,
İnternet Tahsisli Sayılar Otoritesi (IANA)
tarafından yürütülmekte olan faaliyetler ABD
merkezli ve kâr amacı gütmeyen yeni bir
kuruluşa devredilecek ve bu yeni kuruluş,
İnternet kullanıcılarına da temsil hakkı
verilecek olan uluslararası bir yönetim kurulu
tarafından yönetilecekti. Geçiş süreci boyunca
bu kuruluşun politik açıdan gözetiminin de
ABD
hükümeti
tarafından
yapılması
öngörülüyordu. Söz konusu öneri paketinde,
bunlara ek olarak, gerek alana isim kaydı,
gerekse Üst Düzey Alan (TLD)’ların kontrolü
konusunda minimum uluslararası düzenleme
gerektirecek rekabetçi ve özelleştirmeci bir
politika benimsenmişti.7
IAHC’nin önerisi başta ABD olmak
üzere bir çok hükümet ve bazı uzman İnternet
kullanıcıları
tarafından
tepkiyle
karşılanmıştır. IAHC’ye çeşitli kesimler
tarafından, planlarında yeterince hükümet
girdisi sağlayamaması, ulusal egemenliği
tehdit etmesi, Alan Adı Sisteminin kurumsal
çıkarlar
tarafından
ele
geçirilmesini
öngörmesi, İnternete yeni yeni dahil olan
(bireysel kullanıcılar, şirketler gibi) aktörlerin
çıkarlarını dikkate almaması, bunun yerine
ITU gibi daha geleneksel ve İnternet
değerlerine yabancı örgütleri temsil etmesi,
demokratik sorumluluğu sağlayamaması gibi
iddialarla eleştirilmiştir.6 Sonuçta, İnternetin
yönetimini ITU gibi bir Birleşmiş Milletler
(BM) kuruluşuna vermeye hiç de niyeti
olmayan ABD hükümetinin, 1997 senesinin
ortası
itibariyle
raporu
onaylamayı
reddetmesiyle,
IAHC’nin
çalışmaları
tamamen sonuçsuz kalmıştır. Ancak, mevcut
sisteme yönelik artan eleştiriler göz önünde
bulundurulduğunda, mevcut sistemde bazı
kökten değişikliklere gidilmesi de zorunlu
hale gelmişti. İşte bu ortamda, ABD Ticaret
NTIA, “Green Paper” ile ilgili olarak
aldığı eleştiri ve yorumları değerlendirdikten
sonra, Haziran 1998’de, bu sefer “White
Paper” adında yeni bir plan hazırladı. Bu
planda, yeni kuruluşun yapısı, yeni TLD’lerin
kullanıma açılması gibi bir çok önemli
meselede geri adım atılmış ve bunlar
kurulacak olan yeni organın sırtına
yüklenmiştir. Bunun yanında, yeni organın
özel,8 kâr amacı gütmeyen, kendi kendini
düzenleyen, demokratik, şeffaf ve coğrafi
olarak farklı yörelerin çıkarlarını yansıtacak
bir yapıya sahip olacağına dair güvenceler
verilerek, uluslararası bir düzenleme fikri
tekrar reddedilmiştir. “White Paper”da,
kurulacak yeni organa dair kesin bir ifade yer
almamakla birlikte, ABD hükümetinin böyle
bir organla anlaşma yapmaya, onun için
4
Daniel W. Drezner, “The Global Governance of
the Internet: Bringing the State Back In,” Political
Science Quarterly, Vol. 119/3 (2004), s. 495.
5
Drissel, “Internet Governance,” s. 110.
6
Bkz. Jonathan Weinberg, “ICANN and the
Problem of Legitimacy,” Duke Law Journal, Vol.
50/1 (October 2000), ss. 202-204; Drissel,
“Internet Governance,” s. 111.
7
Raymond Werle ve Volker Leib, “The Internet
Society and Its Struggle for Recognition and
Influence,” Ronit, Karsten ve Schneder, Volker,
(der.) Private Organizations in Global Politics,
London, Routledge, 2000, ss. 118-119.
8
Doğrudan kamu kontrolü altında olmayan
anlamında.
3
Akademik Bilişim Kongresi Bildiri Yazım Kuralları
uluslararası destek aramaya hazır olduğu
belirtilmiştir. Ayrıca, istikrar, rekabet, özel ve
aşağıdan yukarıya koordinasyon ve temsil,
Alan
Adı
Sisteminin
yönetiminde
uygulanacak ilkeler olarak benimsenmiştir.9
ICANN’in
kurulması,
“White
Paper”
çerçevesinde gerçekleşmiştir. Burada önemli
olan nokta, ABD’nin minimum uluslararası
düzenleme, maksimum özel sektör öncülüğü
ve maksimum rekabet ilkeleriyle hareket
etmesidir. Bunlara ek olarak, bireysel
kullanıcıların İnternetin yönetimine katkısı da
ABD tarafından ilk defa bu öneriler ile
zikredilmektedir.
2.1.c. ICANN’in Kurulması
yapısını daha yakından incelemek faydalı
olacaktır.
2.2. ICANN’in Örgütsel Yapısı
ICANN’in örgütsel yapısı, kurulduğu
günden bu yana bazı önemli değişikliklere
maruz kalmıştır. İlk tasarlandığı haliyle,
ICANN’in hükümetlerin ve hükümetler arası
örgütlerin doğrudan bir söz ve katılım hakkına
sahip olmadığı hiyerarşik bir ağ şeklinde
örgütlendiğini söyleyebiliriz. Buna göre,
kuruluşun tepesinde 19 üyeli bir Yönetim
Kurulu bulunuyordu. Bunun yanında, politika
geliştirilmesinden sorumlu 3 adet Destekleyici
Örgüt ve en geniş anlamıyla İnternet
kullanıcılarının yer aldığı Genel Kullanıcı
Üyeliği (ALM) mekanizması mevcuttu.10
“White Paper”ın yayınlanmasının
ardından, Ekim 1998’de, IANA, ICANN’in
kurulması önerisini getirmiştir. Buna göre
ICANN,
ABD’nin
California
eyaleti
hukukuna tâbi olan, kâr amacı gütmeyen ve
kamu yararına faaliyet gösteren bir kuruluş
olarak tasarlanmıştır. IANA, bu öneriyle
beraber kuruluşun ilk yönetmeliğini ve geçici
yönetim kurulu listesini hazırlayıp ABD
Ticaret Bakanlığı’na sunmuştur. Sonuçta,
açıklık ve sorumluluk meselelerine ilişkin bir
süre devam eden görüşmelerin ardından, 25
Kasım 1998’de ICANN’in kuruluşu ve Alan
Adı Sisteminin yönetimini devralması ABD
Ticaret Bakanlığı ile imzalanan bir mutabakat
zaptı (MoU) ile onaylanmıştır.
ICANN Yönetim Kurulunun 9 üyesi
Destekleyici Örgütler (DÖ) tarafından; 9
üyesi de ALM tarafından belirlenmekteydi.
Geriye kalan bir kişi de seçilmiş kurul üyeleri
tarafından belirlenecek olan Yönetim Kurulu
Başkanıydı. ICANN Yönetim Kurulunun ilk 9
üyesi, örgütün kuruluşuyla beraber İnternet
camiasının seçkin ve saygın kimseleri
arasından atanmıştır. ALM’nin seçeceği 9
üyenin ilk 5’i de Ekim 2000’de
gerçekleştirilen oylamayla belirlenmiştir.
Burada, coğrafî farklılığı temsil edebilmek
için her 5 kıtadan birer yönetici seçildiğini
görmekteyiz. Geriye kalan 4 kişi için Kasım
2000’de gerçekleştirilmesi planlanan seçimler
2002 senesine ertelenmiş; ancak bu arada
gerçekleşen reformla Yönetim Kurulunun
ALM
tarafından
doğrudan
seçimle
belirlenmesi uygulamasına son verilmesi
nedeniyle söz konusu seçim hiçbir zaman
gerçekleştirilememiştir.11 Şüphesiz bu dönem,
bireysel kullanıcılar için çok önemli bir fırsat
ve deneyim olmuştur. Ancak Kuzey Amerika
temsilcisi Karl Auerbcah gibi seçilmiş
yönetim kurulu üyelerin ICANN’e ve mevcut
düzenleme mekanizmasına karşı çok sert
eleştirileri, ABD hükümetini seçimler
ICANN’in temel görevleri, IP adreslerinin
tahsisinin
koordinasyonunu
sağlamak,
protokol tanımlayıcıları atamasını yapmak,
Genel Üst Düzey Alan (gTLD) ve Ülke Kodu
Üst Düzey Alan (ccTLD) ad sunucuları ile
kök sunucuların kontrolünü sağlamak olarak
tanımlanmıştır.
ICANN,
bunları
gerçekleştirirken,
İnternetin
operasyonel
istikrarını sağlamak, rekabeti teşvik etmek,
küresel İnternet camiasının temsilini sağlamak
ve tabandan yukarı ve oydaşma temelli
süreçlerle
görevlerine
uygun
politika
geliştirmekle
yükümlenmiştir.
Böylece
ICANN, o zamana kadar IANA gibi ABD
hükümeti ile sözleşmeli kuruluşlar tarafından
yürütülen görevlerin çoğunu devralmış
oluyordu. Bu aşamada, kuruluşun örgütsel
10
Wolfgang Kleinwachter, “ICANN between
technical mandate and political challenges,”
Telecommunications Policy, Vol. 24/6-7 (August
2000), s. 554.
11
BBC News, “9 October 2000, Click here to
vote,”
<http://news.bbc.co.uk/2/hi/science/nature/963657.
stm> (12.07.2006); Hans Klein, “ICANN and
Internet Governance: Leveraging Technical
Coordination to Realize Global Public Policy,”
The Information Society, Vol. 18/3 (2002), s. 204.
9
“Internet Governance Overview: Current
Management and Proposed Reforms,”
International Debates, Vol. 3/9 (December 2005),
s. 259; Weinberg, “ICANN and the Problem of
Legitimacy,” ss. 208-209.
4
Akademik Bilişim Kongresi Bildiri Yazım Kuralları
konusunda daha sonra göreceğimiz gibi çeşitli
önlemler almaya zorlamıştır.
tarafından, 6’sı ise Destekleyici Örgütler
tarafından seçilecektir. 14 kişilik Yönetim
Kurulu da bir adet başkan seçecektir.
Destekleyici Örgütler de, Adres DÖ, Ülke
Kodu Adları DÖ15 ve Jenerik Adlar DÖ olarak
yeniden düzenlenmiştir. Bunların dışında
Hükümet Tavsiye Komitesi, Güvenlik ve
İstikrar Tavsiye Komitesi, Kök Sunucu
Sistemi Tavsiye Komitesi ve Genel Kullanıcı
Tavsiye Komitesi olmak üzere 4 adet Tavsiye
Komitesi ve bir adet de Teknik Bağlantı
Grubu bulunmaktadır. Her bir Tavsiye
Komitesi, Teknik Bağlantı Grubu ve
ICANN’den bağımsız bir kuruluş olan
İnternet Mühendislik Görev Gücü (IETF) de
Yönetim Kurulunda oy hakkı olmayan birer
temsilci bulundurmaktadırlar. 16
Destekleyici Örgütler (DÖ), Alan
Adları DÖ, Adresler DÖ ve Protokoller DÖ
olmak üzere üçe ayrılmaktaydı. Her bir
Destekleyici Örgütün kendi üyeleri tarafından
seçilen bir Konseyi vardı. Söz konusu
örgütlerin üyelerini de ilgili alanda faaliyet
göstermekte olan önemli aktörler (şirket, örgüt
ve kuruluş temsilcileri) oluşturmaktaydı.
Genel Kullanıcı Üyeliği mekanizmasına da 16
yaşını aşmış, e-posta adresi ve normal posta
adresine sahip olan her İnternet kullanıcısı üye
olabiliyordu.12
Görüldüğü
gibi
ICANN’in
ilk
kurulduğu zamanki yapısı hükümetlere fazla
söz hakkı vermeyen ve iş çevreleri ile en geniş
anlamda İnternet kullanıcılarının temsilini
dengelemeye çalışan bir tablo sunmaktadır.
Ancak kuruluşundan sonra bir çok kesim
tarafından eleştiriye maruz kalan ICANN, bu
yapıda bazı değişiklikler yapmak zorunda
kalmıştır. Bu eleştiriler arasında, örgütün
demokratik olamadığı, temsili tam olarak
sağlayamadığı, meşruiyet kaynağının sorunlu
olduğu, rekabeti sağlayamadığı, ABD
hükümetine çok yakın çalıştığı ama diğer
hükümetlere söz hakkı tanımadığı ve daha çok
şirket çıkarlarını kayırdığı iddiaları yer
alıyordu. ABD hükümetinin de ICANN’in
mutabakat zaptında belirtilmiş hedeflerin
çoğunu hâlâ yerine getirmediğini belirtmesi
üzerine, Şubat 2002’de Yönetim Kurulu
Başkanı Stuart Lynn’in önerisiyle örgütte
önemli bir reform girişimi başlamıştır.13
Böylece, uluslararası baskılar bir sonuç
vermiş ve ICANN ilk defa bir yeniden
yapılanmaya gitmiştir.
Bu tabloda devletlerin rolü artarken,
bireysel kullanıcıların rolü azalıyor. Burada en
çok göze çarpan değişikliklerden biri,
Hükümet Tavsiye Komitesi aracılığıyla
ICANN’in yönetiminde dileyen devletlere
önemli bir söz hakkı verilmesi olmuştur. Bu
kapsamda, Yönetim Kurulu, Hükümet
Tavsiye Komitesi tarafından verilen önerileri
politika
oluştururken
göz
önünde
bulundurmak ve göz önünde bulundurmadığı
takdirde de hükümetlerin yetkililerini gerekçe
konusunda
bilgilendirmekle
yükümlü
kılınmıştır.17 Bir diğer önemli değişiklik ise,
Genel Kullanıcı Üyeliği mekanizması
aracılığıyla Yönetim Kurulu üyelerinin seçimi
usulüne son verilmesi olmuştur. ICANN
yetkilileri, İnternet kullanıcılarının Yönetim
Kurulundaki temsiline son veren ve
dolayısıyla örgütün temsili ve demokratik
niteliğini kısıtlayan bu değişimi eleştirenlere,
ICANN’in bir küresel çevrim-içi demokrasi
deneyi olmadığını belirterek cevap vermişler
ve bu reformların ICANN’in çalışma verimini
arttırmaya
yönelik
olduğunun
altını
çizmişlerdir.18 Daha sonra gelen baskılar
Temmuz
2002’de
Romanya’da
toplanan ICANN Yönetim Kurulu Tarafından
kabul edilen reform planı örgütün yapısını
büyük oranda değiştirmiştir. Buna göre yeni
Yönetim Kurulu 15 üyeden oluşacak ve
bunların 8’i yeni oluşturulan Seçici Komite 14
Governance,” s. 251.
15
Mart 2004’te kurulmuştur.
16
ICANN, “Bylaws, 28 February 2006,”
<http://www.icann.org/general/bylaws.htm>
(01.07.2006).
17
Idem..
18
BBC News, “3 July 2002, Net body under
pressure,”
<http://news.bbc.co.uk/2/hi/science/nature/208891
1.stm> (01.07.2006); BBC News, “1 November
2002, Net body changes leadership rules,”
<http://news.bbc.co.uk/2/hi/technology/2385363.st
m> (01.07.2006).
12
Kleinwachter, “ICANN,” s. 554.
Susan P. Crawford, “The ICANN Experiment,”
Cardozo Journal of International & Comparative
Law, Vol. 12/2 (Fall 2004), s. 415; King,
“International Internet Governance,” s. 247.
14
Seçici Komite, gTLD yöneticileri, ccTLD
yöneticileri, İnternet Servis Sağlayıcıları, iş
çevreleri, akademik kuruluşlar ve tüketici grupları
gibi ilgili tarafların atadıkları delegelerden
oluşmaktaydı. King, “International Internet
13
5
Akademik Bilişim Kongresi Bildiri Yazım Kuralları
üzerine, ICANN Yönetim Kurulu, Haziran
2003’te, bireysel kullanıcıların katılımını
arttırmak üzere yerel ve bölgesel çapta Genel
Kullanıcı (At-large) grupların kurulmasına
onay vermiştir. Buna göre bir kıtada yeterli
sayıda yerel grup olduğu takdirde bunlar
Bölgesel Genel Kullanıcı Örgütü (RALO)
oluşturabilecek, RALO’lar da Genel Kullanıcı
Tavsiye
Komitesi’nin
üyelerini
atayacaklardır.19
3. ICANN’İ AŞMA ÇABALARI
3.1. Birleşmiş Milletler
Toplumu Zirveleri
Dünya
Planında, BM Genel Sekreteri, gerek
gelişmekte olan gerekse gelişmiş ülkelerden
hükümetlerin, özel sektörün ve sivil toplumun
katılımıyla bir İnternet Yönetişimi Çalışma
Grubu (WGIG) oluşturmaya çağrılmıştır.
2005 senesinde gerçekleşen ikinci Zirveye
rapor hazırlayacak şekilde çalışması planlanan
WGIG’nin
görevleri
arasında
şunlar
sayılmıştır:21
Bilgi
i.
İnternet yöneşiminin işler bir
tanımını yapmak,
ii.
İnternet yönetişimine ilişkin
olan kamu politikası konularını
belirlemek,
iii.
Hükümetlerin,
var
olan
uluslararası ve hükümetler
arası örgütlerin ve diğer
forumlarla
birlikte
gerek
gelişmiş gerekse gelişmekte
olan ülkelerden özel sektör ve
sivil toplumun rolleri ve
sorumlulukları
konusunda
ortak bir anlayış geliştirmek,
3.1.a. 2003 Cenevre Zirvesi
Bu zirveler, genel olarak devletlerin,
mevcut sisteme ve ABD’ye bir tepkisi olarak
adlandırılabilir.
Alan
Adı
Sisteminin
idaresinin ve ICANN’in en geniş anlamda ve
uluslararası olarak tartışıldığı ilk platform,
Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenmiş
olan Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi (WSIS)
olmuştur. Aynı zamanda BM’nin de İnternet
yönetişimi tartışmalarına müdâhil olmaya
başladığının
bir
göstergesi
olarak
alabileceğimiz WSIS, ilki 2003 senesinde
Cenevre’de, ikincisi de 2005 senesinde
Tunus’ta
olmak
üzere
iki
ayakta
gerçekleştirilmiştir. Dünyanın dört bir
yanından hükümet temsilcilerinin katıldığı
WSIS’in, henüz İnternet yönetişimini olmasa
da
en
azından
İnternet
yönetişimi
tartışmalarını uluslararasılaştırmış olduğunu
söyleyebiliriz.
iv.
Eylemlerinin sonuçları üzerine,
WSIS’in 2005’te Tunus’ta
gerçekleşecek
ikinci
aşamasında
göz
önünde
bulundurulması ve gerekli
eylemlerin gerçekleştirilmesi
amacıyla sunulacak bir rapor
hazırlamak.
Eylem Planında belirtilen bir başka unsur da,
hükümetlerin, İnternete erişimin önündeki
engelleri kaldırmak amacıyla bölgesel kök
sunucuların ve uluslararasılaşmış alan
adlarının gelişimini desteklemesi gerekliliği
olmuştur.22 Zirve’nin sonunda yayınlanan
Aralık
2003’te
Cenevre’de
gerçekleştirilen birinci WSIS, birçok konunun
yanında İnternet yönetişimine de değinmiştir.
Gerek Zirve’ye hazırlık toplantılarında,
gerekse Zirve esnasında göze çarpan en
önemli tartışma, gelişmekte olan ülkeler ile
gelişmiş ülkeler arasında İnternet yönetişimi
kavramının tanımı, bu kavramın ne derece
kamu politikası öğesi içerdiği ve gelişmekte
olan ülkelerin küresel İnternet politikalarının
oluşum sürecine
katılımı
konularında
yaşanmıştır.20 Ancak, Zirve süresince bu
konularda tam bir mutabakat sağlanamaması
üzerine, Zirve’nin sonunda yayımlanan Eylem
21
“Geneva Plan of Action,” First Phase of the
WSIS, 10-12 December 2003, Geneva,
<http://www.itu.int/dms_pub/itus/md/03/wsis/doc/S03-WSIS-DOC-0005!!MSWE.doc> (01.07.2006), madde no. C6/13.
22
Idem.. Bölgesel kök sunucuları, Alan Adı
Sisteminin tepesindeki 13 kök sunucunun kopyası
(ya da klonu) niteliğinde olan ve genel olarak
İnternet sisteminin işleyişini rahatlatan, dünyanın
farklı yerlerinde mevcut sunuculardır. 2004 senesi
itibariyle toplam 22 ülkede bölgesel kök sunucu
hizmetteydi. Peake, Internet Governance, s. 10.
Uluslararasılaşmış alan adları, İngilizce dışındaki
alfabelerde de alan adı kaydı yapmaya olanak
veren sistemin gelişim sürecidir.Eylül 2000’den
beri yavaş bir şekilde ilerlemekte olduğu gözlenen
bu sürecin detayları için bkz. Ibid., s. 15; ICANN,
19
King, “International Internet Governance,” s.
251.
20
Adam Peake, Internet Governance and the
World Summit on the Information Society (WSIS),
Association for Progressive Communications,
2004, ss. 3-9.
6
Akademik Bilişim Kongresi Bildiri Yazım Kuralları
İlkeler Bildirimi’nde de İnternetin idaresinin
hükümetlerin, özel sektörün, sivil toplumun
ve uluslararası örgütlerin katılımıyla çok
taraflı, şeffaf ve demokratik bir biçimde
gerçekleştirilmesi
gerektiği
üzerinde
durulmuş, bu küresel fenomende daha adil bir
kaynak dağılımının sağlanması gerektiği ve
çok dilliliğin de dikkate alınması gerektiği
belirtilmiştir.23 Bildiride göze çarpan bir
nokta, İnternet yönetişiminde hükümetlerin
rollerine, diğer aktörlere kıyasla birinci
derecede vurgu yapılması olmuştur.24
3.1.b.
Birleşmiş
Milletler
İnternet
Yönetişimi Çalışma Grubu
kullanımını şekillendiren
ortak ilkelerin, normların,
kuralların,
karar-alma
prosedürlerinin
ve
programların; hükümetler,
özel sektör ve sivil toplum
tarafından geliştirilmesi
ve uygulanmasıdır.26
WGIG,
ikinci
olarak,
İnternet
yönetişimine ilişkin 4 adet ana kamu politikası
alanı belirlemiştir: Birinci olarak, Alan Adı
Sistemi, IP adresleri, kök sunucular, teknik
standartlar gibi önemli İnternet kaynaklarının
yönetimine ilişkin konular. İkinci olarak,
istenmeyen e-posta (spam), ağ güvenliği ve
siber suçlar gibi İnternet kullanımına ilişkin
konular. Üçüncü olarak, fikrî mülkiyet hakları
ve uluslararası ticaret gibi İnternetle doğrudan
ilgisi olmayan; ancak İnternetten daha büyük
bir etkiye sahip olan konular. Son olarak da
gelişmekte olan ülkelerde kapasite artırımı
gibi kalkınmaya ilişkin konular.27
Cenevre Zirvesinde oluşturulması
kararlaştırılan WGIG, Kasım 2004’ten
itibaren beş kere toplandıktan sonra, Temmuz
2005’te nihâi raporunu yayınlamıştır. Grup
henüz çalışmalarına başlamadan önce,
Haziran 2004’te, ABD hükümeti, grubun
çalışmalarına ilişkin kaygı ve beklentilerini 6
ilke etrafında özetlemiştir. Buna göre,
İnternetin gelişimi, serbest pazar ekonomisi
temelinde rekabeti teşvik etmeli, bütün çıkar
sahiplerinin işbirliğini sağlamalı, özel sektör
liderliğini desteklemeye devam etmeli, sıkı ve
ağır
kuralcılıktan
kaçınmalı,
sistemin
güvenliğini ve istikrarını güvence altına
almalı ve sistemin küresel, ortak ve işbirliğine
yatkın doğasını kucaklamalıydı.25 ABD, bu
bildiri aracılığıyla uluslararası topluma,
mevcut sistemde çok radikal değişikliklerin
gerçekleşmemesi gerektiği yönünde bir mesaj
vermek istiyordu.
Daha sonra, hükümet, özel sektör ve
sivil toplumun İnternet yönetişimindeki rol ve
sorumluklarını ayrı ayrı sayan rapor,28 son
olarak, İnternet yönetişiminin geleceğine
ilişkin dört adet model geliştirmiştir.
Bunlardan birincisi, ICANN’in üzerindeki
ABD gözetiminin yerini alacak Küresel
İnternet Konseyi adında hükümetlerin başrolü
oynadığı, özel sektör ile sivil toplumun ise
sadece tavsiye verici konumda bulunduğu bir
BM kuruluşunun oluşturulmasıydı. İkinci
model, ICANN’de mevcut bulunan Hükümet
Tavsiye Komitesinin İnternet yönetişimi
meselelerinin resmî bir şekilde tartışıldığı bir
forum olarak güçlendirilmesiydi. Üçüncü
model, ICANN’in rolünün daha dar bir teknik
düzeye indirilmesi ve bir Uluslararası İnternet
Konseyinin
kurularak
bunun
İnternet
yönetişiminin kamu politikalarına ilişkin
rollerinin çoğunu devralmasıydı. Son model
de, üç adet yeni örgütün kurulmasını
önermekteydi. Bunlar sırasıyla, İnternet’e
ilişkin kamu politikalarının tartışılacağı
Küresel İnternet Kamu Konseyi, ICANN’in
yerini
alacak
olan
Dünya
İnternet
Tanımlanmış Adlar ve Sayılar Kuruluşu ve
WGIG raporuna dönersek, grubun
kendine verilen ilk görev olan İnternet
yönetişimi kavramının işler bir tanımını
yapmak konusunda vardığı sonuç şu olmuştur:
İnternet
İnternetin
Yönetişimi,
evrimini ve
“Internationalized
Domain
Names,”
<http://www.icann.org/topics/idn/> (20.07.2006).
Çinin alternatif İnternet yaratma girişimleri, bu
alandaki çalışmaların hızlanması için önemli bir
neden teşkil etmektedir.
23
“Geneva Declaration of Principles,” First Phase
of the WSIS, 10-12 December 2003, Geneva,
<http://www.itu.int/dms_pub/itus/md/03/wsis/doc/S03-WSIS-DOC-0004!!MSWE.doc> (01.07.2006), madde no. 6/48.
24
Ibid., madde no. 6/49.
25
“US Policy Regarding Internet Governance,”
The American Journal of International Law, Vol.
99/1 (January 2005), s. 259.
26
“Report of the Working Group on Internet
Governance,” June 2005,
<http://www.wgig.org/docs/WGIGREPORT.pdf>
(01.07.2006), s. 4.
27
Ibid., s. 5.
28
Ibid., ss. 8-10.
7
Akademik Bilişim Kongresi Bildiri Yazım Kuralları
hükümetlerin, özel sektörün ve sivil toplumun
tartışma platformu olarak kurulacak olan
Küresel İnternet Yönetişimi Forumu.29
Genelde devletler ağırlıklı ve sivil toplumun
rolü simgesel düzeyde kaldığı bu modellerde,
bireysel kullanıcılara hiç bir özel atıf
bulunmaması dikkat çekicidir. Anlaşılan o ki,
raporda sadece daha eşitlikçi bir devletlerarası
sistem tasarlanmaya çalışılmıştır.
ABD, WGIG raporunu açıklamadan bir ay
önce yaptığı açıklamada mevcut sistemde
radikal değişiklik önerilerine karşı tepkisini
gösterdi. NTIA tarafından Haziran 2005’te
yapılan açıklamada, ABD hükümetinin kök
sunuculardaki değişim ve yeniliklerin kontrol
edilmesindeki tarihsel rolünün devam edeceği
belirtilerek,
ICANN’in
de
mevcut
faaliyetlerini en azından görülebilir bir
geleceğe kadar sürdüreceği vurgulanmış ve
İnternet yönetişiminde pazar ekonomisi
tabanına ve özel sektör öncülüğüne bağlılığın
devam edileceği açıklanmıştır.30 Böylece
ABD hükümeti, İnternet yönetişiminde
radikal bir değişim görmek isteyen kesimlere
bir kez daha gözdağı vermiş oluyordu.
Tartışmaların sonunda, iki tarafı da az
çok tatmin edecek bir çözüm bulundu. Buna
göre, her şeyden önce, İnternet’in ICANN ve
ABD hükümeti tarafından gerçekleştirilen
günlük idaresinin olduğu gibi devam etmesi
kararlaştırılmıştır. İkinci olaraksa, Brezilya
hükümetinin önerisiyle, İnternet yönetişimine
ilişkin bir çok konunun kapsamlı bir şekilde
tartışılacağı çok taraflı, çok çıkar sahipli
(multi-stakeholder), demokratik ve şeffaf bir
uluslararası forumun oluşturulmasına karar
verilmiştir. Ancak, bu amaçla Ekim 2006’da
Atina’da toplanan İnternet Yönetişimi Forumu
(IGF), İnternetin gündelik yönetim işlevlerini
devralmayacak ve forumda alınacak kararların
da
herhangi
bir
bağlayıcılığı
bulunmayacaktır.33 Böylece bir yandan, ABD
hükümeti, mevcut sistemde herhangi radikal
bir
değişikliğin önüne geçerek zaman
kazanabilmiş, öte yandan ise, gelişmekte olan
ülkeler ile AB, seslerini daha iyi
duyurabilecekleri ve İnternetin kontrolündeki
ABD üstünlüğünün zayıflatılmasında önemli
bir aşama olarak algıladıkları bir platformun
oluşturulmasını sağlamışlardır.
3.1.c. 2005 Tunus Zirvesi
Zirve kararları, bunlara ek olarak,
İnternet
yönetişiminin
siyasi,
sosyal,
ekonomik ve teknik boyutlarını vurgulayarak
bu kavrama kapsamlı bir şekilde yaklaşmış ve
bununla ilgili olarak, siber güvenlik kültürü,
istenmeyen e-postalar (spam), gizlilik, ifade
hürriyeti, İnternetin kötüye kullanımının
önlenmesi, terörizmin önlenmesi, elektronik
ticaretin teşvik edilmesi, tüketici haklarının
korunması, uluslararası bağlantı ücretlerinin
düşürülmesi, erişimin önündeki engellerin
kaldırılması, İnternet üzerinden eğitimin
desteklenmesi, çok dilliliğin teşvik edilmesi
gibi bir çok konuda hükümetleri harekete
geçmeye çağırmıştır.34
BM Dünya Bilgi Toplumu Zirvesinin
ikinci ayağı Kasım 2005’te Tunus’ta
gerçekleşmiştir. Esas olarak dünyadaki dijital
uçurumun
giderilmesine
odaklanması
planlanan zirve WGIG raporu çerçevesinde
gerçekleşen İnternet yönetişimi tartışmalarının
gölgesi altında kalmıştır.31 Zirve esnasında
gerçekleşen söz konusu İnternet yönetişimi
tartışmalarının bir tarafında, mevcut sistemin
istikrarından dem vurarak sürdürülmesi
gerektiğini belirten ve tepeden inme
hükümetler (ya da BM) kontrolüne karşı çıkan
ABD hükümeti (ve ICANN) yer alırken, öteki
tarafında, WGIG raporu kapmasında daha
temsilci ve uluslararası yeni bir yönetim
yapılanması geliştirilmesi gerektiğini savunan
gelişmekte olan ülkeler ve Avrupa Birliği yer
almaktaydı.32
3.1.d. Dünya Bilgi Toplumu Zirveleri ve
Uluslararası Politika
29
Ibid., ss. 13-16.
“Global Leaders Debate Internet Governance,”
Computing Canada, 25.11.2005, s. 10.
31
“Be Wary of Internet 'Governance',” USA Today,
16.11.2005, s. 13.
32
BBC News, “14 November 2005, The US role in
running the net,”
<http://news.bbc.co.uk/2/hi/technology/4435352.st
m> (22.07.2006); BBC News, “16 November
2005, The net and politicians don't mix,”
<http://news.bbc.co.uk/2/hi/technology/4438664.st
m> (22.07.2006); “Internet Geopolitics: Gulliver’s
travails,” The Economist, 8.10.2005, ss. 70-71.
33
“Tunis Agenda for the Information Society,”
Second Phase of the WSIS, 16-18 November 2005,
Tunis,
<http://www.itu.int/wsis/docs2/tunis/off/6rev1.doc
> (01.07.2006), madde no. 71, 72, 76.
34
“Tunis Agenda for the Information Society,”
madde no. 39-58.
30
8
Akademik Bilişim Kongresi Bildiri Yazım Kuralları
sistemine
salık
vermiştir.37
Hindistan
yetkilileri ise, eğer İnternet ortak bir kaynak
ise yönetiminin de öyle olması gerektiğini
bildirmişler ve zirvenin bu yolda bir adım
atmasından
dolayı
mutlu
olduklarını
38
belirtmişlerdir.
Brezilya hükümeti de,
ICANN ve diğer mevcut mekanizmaların
İnternet yönetişimine ilişkin bir çok meseleye
değinmekte yetersiz kaldığını belirterek,
hükümetlerin ve sivil toplumun çeşitli
parçalarının
katılımıyla
uluslararası
antlaşmaya dayalı bağımsız ve otonom bir
forum kurulması önerisini getirmiştir.39 Çin
hükümeti, İnternetin tek bir ülke, tek bir
kuruluş ve birkaç özel örgüt tarafından
tekelleştirildiği mevcut yönetimin hakkaniyet
ve tam temsil ilkeleri açısından uygun
olmadığını belirterek daha rasyonel ve adaletli
bir çok taraflı yönetişim mekanizması
üzerinde durulması gerektiğini söylemiştir.40
Küba hükümeti de İnternetin artık ABD
tarafından
yönetimine
son
verilmesi
gerektiğini açıkça belirterek yeni bir çok
taraflı ve demokratik örgütün bu görevi yerine
getirmesi gerektiğini ifade etmiştir.41 Son
olarak, bu gelişmekte olan ülkelerden başka,
Avrupa Birliği de İnternetin ekonomik ve
sosyal boyutlarını göz önünde bulunduran
dengeli ve kapsamlı bir yaklaşımdan yana
olduğunu belirterek Zirvenin bu yönde attığı
adımlardan duyduğu memnuniyeti dile
getirmiştir.42
Özellikle WSIS esnasında çıkan
tartışmalar, İnternetin yönetişimi meselesinin
artık uluslararası politikayla ne derece iç içe
geçmiş olduğunu göstermiştir. 21. yüzyılda,
artık İnternetin oldukça önemli ve stratejik bir
küresel iletişim kaynağı olduğunun farkına
varan devletler, bu kaynağın kendi ülkelerini
ilgilendiren
yönlerinde
(ccTLD’lerin
yönetimi) ulusal egemenliklerini iddia
etmişler35 ve bu kaynağın küresel yönetiminde
de daha fazla söz ister olmuşlardır. Bunun
sonucu olarak da, WSIS esnasında, İnternetin
Alan Adı Sistemini şu an gözetim altında
bulunduran ABD ile dünyanın geri kalanı
arasında siyasi bir kamplaşma gerçekleşmiştir.
Dünyanın geri kalanı arasında başı çekenler
Asya ve Latin Amerika’daki gelişmekte olan
ülkeler ile AB ülkeleri olmuştur. İnternet
kullanıcı sayısının son yıllarda özellikle
gelişmekte olan ülkelerdeki inanılmaz artışı,
bu ülkelerin neden İnternet politikalarının
idaresinde daha fazla söz istemekte
olduklarını açıklamaktadır. Gerçekten de,
Asya’daki
İnternet
kullanıcısı
sayısı,
2000’den 2006’ya %218.7 artarak yaklaşık
364 milyon kişiye ulaşmıştır. Aynı dönemde,
Latin Amerika’daki İnternet kullanıcı sayısı
da %342 artarak 79 milyona ulaşmıştır. Buna
karşın, aynı dönemde Kuzey Amerika’daki
kullanıcı sayısı, yalnızca %110 artarak
yaklaşık 227 milyon kişiye ulaşmıştır. Tabii ki
de dünya nüfusunun yalnızca %5’ini oluşturan
Kuzey
Amerika’nın
toplam
İnternet
kullanıcılarının %22 gibi önemli bir oranına
sahip olduğu gerçeği gözden kaçırılamazsa da
gelişmekte olan ülkelerdeki kullanıcı sayısının
müthiş artış hızı bu tablonun orta vadede
değişeceğini göstermektedir.36
ABD, tüm bu açıklamalara cevaben,
İnternetin halihazırdaki yapılanmasının onu
bugünkü güçlü ve küresel konumuna
ulaştırdığını vurgulayarak bu alanda daha
fazla ilerleme sağlanmak isteniyorsa mevcut
yapılanmanın korunması gerektiğini, yani özel
sektör öncülüğüne zarar verilmeden ve ağır
düzenleyici mekanizmalardan kaçınılarak
sistemin güven ve istikrarının sürdürülmesi
gerektiğini belirmiştir.43 Singapur hükümeti de
ABD’yi destekleyecek biçimde, tepeden
aşağıya hükümetler arası bir yönetim
biçiminin
İnternetin
doğasına
uygun
olmadığını belirtmiş ve evrimci bir yaklaşımla
WSIS’te İnternetin mevcut yönetimine
karşı çıkan gelişmekte olan ülkeler arasında
başı İran, Hindistan, Brezilya, Çin ve Küba
çekmiştir. İran, İnternetin mevcut tek taraflı
yönetiminin, bu küresel kaynağın belli bir
coğrafi bölgenin çıkar ve politikalarına tabi
kılmakta olduğundan duyduğu kaygıyı
belirtmiş ve uluslararası bir otorite altında
katılımcı, meşru ve sorumlu bir yönetişim
37
“Should the United States Relinquish Its
Management of the Internet’s Infrastructure?,”
International Debates, Vol. 3/9, ss. 267-268.
38
Ibid., s. 270.
39
Ibid., s. 272.
40
Ibid., s. 276.
41
Ibid., s. 278.
42
Ibid., s. 280.
43
Ibid., s. 267.
35
Devletlerin ccTLD’ler üzerinde iddia ettikleri
hakların meşruiyeti Tunus Zirvesinde alınan
kararlarla da teyit edilmiştir. Bkz. Ibid., madde no.
63.
36
İstatistikler için bkz. World Internet Users and
Population Stats, “Internet Usage Statistics,”
<http://www.internetworldstats.com/stats.htm>
(21.07.2006).
9
Akademik Bilişim Kongresi Bildiri Yazım Kuralları
sorununun önceliğini savundular.47 Bunun
dışında, Microsoft ve Cisco gibi firmalar da
Çin’deki ticari faaliyetlerinde, bireysel
kullanıcıların
ifade
hürriyetlerinin
engellenmesi konusunda hükümetle işbirliği
yaptıkları için eleştirildiler. Onlar da
kendilerini, hiçbir ülkeye ayrı standart
uygulamadıklarını, işlerinin sadece ülkelerin
yasalarına göre ticaret yapmak olduğunu ve
her ürünün pekala kötüye kullanılabileceğini
söyleyerek savundular.48
Güvenlik konusunda, en başta temel
güvenlik meselelerinin niteliksel (spam, virüs,
gizlilik, aldatmaca) mı yoksa niteliksel
(kabloların kopması ve İnternete erişimin
sağlanamaması) mi olduğu konusunda
gelişmiş ve az-gelişmiş ülkeler arasında bir
anlayış farklılığı ortaya çıkmıştır.49 Daha
sonra ise, güvenlik meselelerinin tam olarak
kimi tehdit ettiği ve güvenliğin kimin
tarafından sağlanması gerektiği konusunda
görüş farklılıkları belirmiştir. Özel şirketler
öncülüğünde yaratıcılığın mı yoksa devletler
ve devletlerarası uygulamalar ile yasama,
geniş kabul ve iyi uygulamanın mı daha etkili
olduğu konusu tartışılmıştır.50
Çeşitlilik
oturumunda,
(dijital
uçurumdan farklı olarak) dilsel uçurum
kavramı öne çıkmıştır. İlk tartışma, İnternetin
çok dilliliğinin mi yoksa istikrarının mı daha
önemli olduğu sorunsalı üzerineydi. Latin
harfleri dışında harf ve semboller kullanan az
gelişmiş ülkeler İnternette çok dilliliğin
geliştirilmesi konusundaki taleplerini dile
getirmişlerdir. ICANN ise bu alanda
çalışmalar yapmasına rağmen özellikle
Uluslararasılaşmış Alan Adlarının geleceği
konusunda endişeli olduğunu belirtmiştir.
Eninde sonunda bazı dillerin dışarıda
bırakılacağını ve bu süreçte yapılacak en ufak
mevcut yönetişim yapılandırmalarının nasıl
daha güçlü, meşru ve uluslararası hale
getirilmesi gerektiği üzerine çalışmayı
önermiştir.44
Böylece iki kampa ayrılmış olan
devletler, Zirvenin sonunda her iki kampı da
bir ölçüde tatmin eden bir yöntem
geliştirebilmişlerse de, orta vadede tartışma
süreceğe ve İnternet yönetişiminde önemli
reformlar meydana getireceği benziyor. Son
olarak
İnternet
Yönetişimi
Forumu
başlamadan önce, Eylül 2006’da, ABD
Hükümeti ICANN ile olan sözleşmesini 3
yıllığına yenilemiştir.45 Böylece herhangi bir
uluslararası düzenleme fikrine yeniden set
vurulmuş, buna karşın ICANN’e biraz daha
özerklik vermiştir.
3.2. İnternet Yönetişimi Forumu
WSIS
Tunus
Zirvesi’nde
kararlaştırıldığı üzere 30 Ekim – 2 Kasım
2006
tarihleri
arasında
Atina’da
gerçekleştirilen ilk İnternet Yönetişimi
Forumu (IGF),46 çok çıkar sahipli (multistakeholder) niteliğiyle gündeme damgasını
vurmuş ve böylece İnternet yönetişimi
tartışmalarının devlet tekelinden çıkması
anlamında bir kilometre taşını simgelemiştir.
Herhangi bir kural koyma yetkisi olmamasına
rağmen IGF, ulusal heyetleri, uluslararası
örgüt temsilcilerini, ticari şirketleri, hükümet
dışı kuruluşları ve nihayet bireysel
kullanıcıları tek bir tartışma platformda
buluşturmak açısından önemli bir işlevi yerine
getirmiştir. Dolayısıyla forumdaki tartışmalar
da ICANN ile sınırlı kalmamış, İnternet
olgusu daha geniş bir çerçevede ele alınmıştır.
Forumdaki oturumlar, açıklık, güvenlik,
çeşitlilik ve erişim ana başlıkları altında
gerçekleştirilmiştir.
Açıklık oturumunda Çin tartışmaları
gündemi işgal etmiştir. Sivil toplum
temsilcilerinin, blogger ve gazetecilerin
tutuklanması meselesiyle ilgili olarak Çin’e
yönelttikleri çeşitli suçlamalara karşı Çin
hükümeti temsilcileri İnternete erişim
47
BBC News, “31 October 2006, Reporter's Log:
Internet Governance Forum,”
<http://news.bbc.co.uk/2/hi/technology/6090394.st
m> (10.11.2006).
48
BBC News, “1 November 2006, Microsoft
considers China policy,”
<http://news.bbc.co.uk/2/hi/technology/6102180.st
m> (10.11.2006).
49
BBC News, “31 October 2006, Reporter's Log:
Internet Governance Forum.”
50
“The Inaugural Session of the Internet
Governance Forum (IGF) - Informal Summing-up
by the IGF Secretariat,”
<http://www.intgovforum.org/Summary.Final.07.1
1.2006.htm> (12.11.2006).
44
Ibid., s. 277.
ICANN, “New Agreement Means Greater
Independence in Managing the Internet's System
of
Unique
Identifiers,”
<http://www.icann.org/announcements/announcem
ent-29sep06.htm> (10.11.2006).
46
2010 yılına kadar senede bir toplanması
planlanan IGF’in 2007 toplantısının Brezilya’da
yapılması kararlaştırılmıştır.
45
10
Akademik Bilişim Kongresi Bildiri Yazım Kuralları
bir hatanın İnternetin aksamasına ve hatta
bölünmesine
yol
açabileceği
ICANN
yetkilileri tarafından dile getirilmiştir.51
Forumda tartışılan son konu erişim
meselesiydi. Bu oturumda, özellikle Afrika
kıtası üzerinde durulmuştur. Bu kapsamda,
bölgedeki altyapı yetersizliğinin altı çizildi ve
tekeller ile yasal engellerin de bu alanda
yatırımı engellediği belirtildi. Çözüm olarak
ise yerel sermayenin bilişim alanına kanalize
edilmesi ve rekabetin sağlanması fikri öne
çıkmıştır. Ancak sadece özel sektörün eline
bırakılarak
bu
ülkelerde
kalkınmanın
sağlanacağı çok da gerçekçi bir görüş
olmadığı için, özellikle altyapı yatırımları
konusunda (ör. elektrik, eğitim, sağlık), devlet
desteğinin gerekliliğine de parmak basılmıştır.
Bunun
dışında,
masraflı
altyapı
yatırımlarından kaçınmanın bir yolu olarak
kablosuz
teknolojinin
bölgede
yaygınlaşabileceği görüşü de tartışılmıştır.52
Özellikle ilk üç oturumdan da
anlaşılabileceği üzere, bu kadar çok çıkar
sahibinin ve farklı coğrafyaların eşanlı olarak
temsil edildiği bir platformda en temel
meseleler üzerinde bile oydaşma sağlamak
epeyce zordur. Her bir çıkar sahibi ve her bir
coğrafî bölge için aynı kavramlar farklı
anlamlar ve öncelikler ifade etmekteydi ve bu
durum ortak bir nokta bulunmasını
güçleştirmekteydi. Zaten forum, adından da
anlaşılacağı gibi, bir karar organı değil, bir
tartışma platformu olarak tasarlanmıştı.
Dolayısıyla forumun sonunda bir bildiri de
yayınlanmamıştır.
Ancak
en
azından,
toplumsal cinsiyet, açık standartlar, temel
haklar ve yönetişim gibi konularda ilgili
taraflar
çeşitli
dinamik
koalisyonlar
oluşturmuşlardır.53
4. SONUÇ
sadece teknik bir eşgüdüm göreviyle sınırlı
kalamayacağı özellikle devletler tarafından
oldukça iyi anlaşılmıştır. Böylece, İnternetin
ekonomik, sosyal ve siyasi boyutlarının
farkına varan devletler, onun tek bir ülkenin
yahut içinde söz haklarının sınırlı olduğu tek
bir kuruluşun gözetimi altında kalmasına
direnmektedirler. İşte “İnternet yönetişimi”
tartışmalarının kısa tarihinde en net şekilde
göze çarpan eğilim budur. Ancak, devletlerin
İnternet yönetişimi konusunda gittikçe artan
taleplerini tatmin edecek düzeyde bir
yapılanmaya henüz sahip olmamasına rağmen
ICANN, ABD’nin uluslararası sistemdeki
hegemonik konumu sayesinde varlığını hâlâ
sürdürmektedir. ICANN’in radikal bir
dönüşüme
uğraması
ancak
ABD’nin
uluslararası
sistemdeki
konumunun
değişimine bağlı olmakla beraber, yakın
gelecekte uluslararası baskıları azaltmak için
söz konusu kurumda çeşitli yeniden
yapılanma
girişimlerinin
gerçekleşeceği
öngörülebilir.
Devletlerin İnternete olan ilgilerinin
artmasına paralel olarak ortaya çıkan bir başka
olgu da, en geniş anlamıyla sivil toplumun ve
özellikle bireysel İnternet kullanıcıların
İnternet yönetişimindeki rollerinin giderek
azalması yahut sembolik düzeye düşmesi
olmuştur. Bu grupların, ICANN Yönetim
Kurulundaki belirleyici rollerinin 2002
senesinden itibaren sona erdirilmesi bir yana;
2003 senesinden itibaren sürmekte olan WSIS
sürecinde ortaya çıkan ortak bir olgu,
devletlerin İnternet yönetişimindeki en önemli
aktörler olarak hak ve çıkarlarının birinci
sırada vurgulanıp, daha sonra, adeta tabloyu
tamamlamak amacıyla araya bir “sivil
toplumun katılımının sağlanması” maddesinin
eklenmesi; ancak bunun için somut anlamda
yeterli çabanın gösterilmemesi olmuştur. Eğer
tek bir hükümetin (ABD) gözetimi altında
özel sektör öncülüğünü simgeleyen mevcut
sistem sivil toplumun İnternet yönetişimine
katılımı için yeterli olanakları sağlayamıyorsa,
kurulacak hükümetler arası bir yapılanmanın,
dünyadaki bütün devletlerin eşitlikçi bir
temelde temsil etse dahi, sivil toplum katılımı
için mevcut yapılanmadan daha iyi olanaklar
sağlayabileceği oldukça şüphelidir.
1998’de ICANN’in kuruluşundan bu
yana geçen sürede İnternetin ne derece önemli
bir kaynak olduğu ve onun yönetiminin asla
51
BBC News, “1 November 2006, Tough talk on
net language issue,”
<http://news.bbc.co.uk/2/hi/technology/6106048.s
tm> (12.11.2006).
52
BBC News, “2 November 2006, Reporter's Log:
Internet Governance Forum,”
<http://news.bbc.co.uk/2/hi/technology/6105496.st
m> (10.11.2006); “The Inaugural Session of the
Internet Governance Forum (IGF) - Informal
Summing-up by the IGF Secretariat.”
53
BBC News, “2 November 2006, Reporter's Log:
Internet Governance Forum.”
Belirtilmesi gereken bir başka nokta da,
şu ana kadarki gelişmelerden gözlemlediğimiz
kadarıyla, İnternet teknolojisi, klasik devlet
egemenliği kavramında öngörülen dönüşümü
11
Akademik Bilişim Kongresi Bildiri Yazım Kuralları
henüz gerçekleştirememiş olmasıdır. 90’lı
yıllarda sosyal bilimcileri heyecanlandıran
İnternet teknolojisi, 2000’li yıllarda giderek
daha fazla reel-politik meselesi haline
gelmekte ve ulusal düzenlemelere tabi
olmaktadır. Hâlâ umut verici olan tek şey ise,
İnternette teknolojinin sunduğu olanaklardan
faydalanarak
düzenlemeden
kaçma
potansiyelinin henüz kaybolmaması ve içerik
kontrolü konusundaki ulusal/uluslararası
düzenlemelerin daha yeterince gelişkin
olmamasıdır.54
Son olarak, eğer İnternetin sosyal ve
siyasal açıdan heyecan vericiliğinin devam
etmesini istiyorsak onunla ilgili önemli
kararların alınmasında bireysel kullanıcıların
rolü arttırılmalı ve buna mukabil devletler ile
özel sektörünki azaltılmalıdır. Bu sayede bir
çeşit “İnternet yurttaşlığı” kavramı ortaya
çıkabilir ve bu da küresel ölçekte bir çevrimiçi demokrasi için model teşkil edebilir.
Ancak, henüz yolun çok başında olduğumuz
da bir gerçek. Söz konusu tartışmaların sadece
8 yıllık bir geçmişi var. Bunun ilaveten, hâlâ
İnternete erişimi olmayan milyarlarca insan da
mevcut. Bu insanların dijital dünya ile
tanıştırılması için gereken yatırımların da
devletler ve özel sektörden gelmesi şart.
Ayruca, İnternette güvenliğin sağlanması
konusunda da bu iki aktöre epeyce bir rol
düşmektedir. Devletler ve özel sektörün hâlâ
bu kadar çok sorumlulukları varken İnternet
yönetişiminde daha az söz söylemeye razı
olmaları pek gerçekçi olmaz. Dolayısıyla,
İnternet yönetişiminde kökten bir dönüşümün
gerçekleşmesi, ancak erişim ve güvenlik
meseleleri
devletler
ve
özel
sektör
öncülüğünde hallolunduktan sonra mümkün
gözükmektedir.
DNS: Alan Adı Sistemi (Domain Name
System)
DÖ:
Destekleyici
Örgüt
(Supporting
Organisation)
gTLD: Genel Üst Düzey Alan (Generic Top
Level Domain)
IAHC: Uluslararası Ad Hoc Komite
(Internaitonal Ad Hoc Committee)
IANA: İnternet Tanımlanmış Sayılar Otoritesi
(Internet Assigned Numbers Authority)
ICANN: İnternet Tahsisli İsimler ve Sayılar
Kuruluşu (Internet Corporation for Assigned
Names and Numbers)
IETF: İnternet Mühendislik Görev Gücü
(Internet Engineering Task Force)
IGF: İnternet Yönetişimi Forumu (Internet
Governance Forum)
ISOC: İnternet Topluluğu (Internet Society)
ITU: BM Uluslararası Telekomünikasyon
Birliği (International Telecommunications
Union)
NSF: ABD Ulusal Bilim Vakfı (National
Science Foundation)
NSI: Network Solutions Inc.
NTIA: ABD Ulusal Telekomünikasyon ve
Bilişim İdaresi (National Telecommunications
and Information Administration)
RALO: Bölgesel Genel Kullanıcı Örgütü
(Regional At-Large Organisation)
TLD: Üst Düzey Alan (Top Level Domain)
WGIG: İnternet Yönetişimi Çalışma Grubu
(Working Group on Internet Governance)
WIPO: Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (World
Intellectual Property Organization)
WSIS: Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi (World
Summit on the Information Society)
KAYNAKLAR
“Be Wary of Internet 'Governance',” USA
Today, 16.11.2005, s. 13.
KISALTMALAR
ALM: Genel Kullanıcı Üyeliği (At-large
Membership)
BM: Birleşmiş Milletler
ccTLD: Ülke Kodu Üst Düzey Alan (Country
Code Top Level Domain)
“Geneva Declaration of Principles,” First
Phase of the WSIS, 10-12 December 2003,
Geneva, <http://www.itu.int/dms_pub/itus/md/03/wsis/doc/S03-WSIS-DOC0004!!MSW-E.doc> (01.07.2006).
“Geneva Plan of Action,” First Phase of the
WSIS, 10-12 December 2003, Geneva,
<http://www.itu.int/dms_pub/itus/md/03/wsis/doc/S03-WSIS-DOC0005!!MSW-E.doc> (01.07.2006).
54
Ancak, Ocak 2006’da Google’ın Çin’de
çalışmak amacıyla kendini sansürlemeyi kabul
etmesi, içerik kontrolü konusunda devletlerin etkin
olmaya başlamasının bir göstergesi olarak
alınabilir. BBC News, “25 January 2006, Google
censors
itself
for
China,”
<http://news.bbc.co.uk/2/hi/technology/4645596.st
m> (23.12.2006).
12
Akademik Bilişim Kongresi Bildiri Yazım Kuralları
“Global Leaders Debate Internet
Governance,” Computing Canada,
25.11.2005, s. 10.
ICANN, “Bylaws, 28 February 2002,”
<http://www.icann.org/general/bylaws.htm>
(01.07.2006).
“Internet Geopolitics: Gulliver’s travails,”
The Economist, 8.10.2005, ss. 70-71.
_______, “Internationalized Domain Names,”
<http://www.icann.org/topics/idn/>
(20.07.2006).
“Internet Governance Overview: Current
Management and Proposed Reforms,”
International Debates, Vol. 3/9 (December
2005), ss. 258-259, 282.
_______, “New Agreement Means Greater
Independence in Managing the Internet's
System
of
Unique
Identifiers,”
<http://www.icann.org/announcements/annou
ncement-29sep06.htm> (10.11.2006).
“Report of the Working Group on Internet
Governance,” June 2005,
<http://www.wgig.org/docs/WGIGREPORT.p
df> (01.07.2006).
_______, “Welcome to ICANN,”
<http://www.icann.org/new.html/>
(01.07.2006).
“Should the United States Relinquish Its
Management of the Internet’s
Infrastructure?,” International Debates, Vol.
3/9, ss. 266-281.
King, Ian, “International Internet Governance:
Does ICANN Have a Role to Play,”
Information & Communications Technology
Law, Vol. 13/3 (2004), ss. 243-258.
“The Inaugural Session of the Internet
Governance Forum (IGF) - Informal
Summing-up by the IGF Secretariat,”
<http://www.intgovforum.org/Summary.Final.
07.11.2006.htm> (12.11.2006).
Klein, Hans, “ICANN and Internet
Governance: Leveraging Technical
Coordination to Realize Global Public
Policy,” The Information Society, Vol. 18/3
(2002), ss. 193-207.
“Tunis Agenda for the Information Society,”
Second Phase of the WSIS, 16-18 November
2005, Tunis,
<http://www.itu.int/wsis/docs2/tunis/off/6rev1
.doc> (01.07.2006).
Keinwachter, Wolfgang, “ICANN between
technical mandate and political challenges,”
Telecommunications Policy, Vol. 24/6-7
(August 2000), ss. 553-563.
“US Policy Regarding Internet Governance,”
The American Journal of International Law,
Vol. 99/1 (January 2005), ss. 258-259.
NTIA, “ Memorandum of Understanding,”
<http://www.ntia.doc.gov/ntiahome/domainna
me/icann-memorandum.htm> (01.07.2006).
BBC News Online, <news.bbc.co.uk>.
Peake, Adam, Internet Governance and the
World Summit on the Information Society
(WSIS), Association for Progressive
Communications, 2004.
Crawford, Susan P., “The ICANN
Experiment,” Cardozo Journal of
International & Comparative Law, Vol. 12/2
(Fall 2004), ss. 409-448.
Weber, Rolf H., Regulatory Models for the
Online World, Zurich, Schulthess, 2002.
Drezner, Daniel W., “The Global Governance
of the Internet: Bringing the State Back In,”
Political Science Quarterly, Vol. 119/3
(2004), ss. 477-498.
Werle, Raymond ve Leib, Volker, “The
Internet Society and Its Struggle for
Recognition and Influence,” Ronit, Karsten ve
Schneder, Volker, (der.) Private
Organizations in Global Politics, London,
Routledge, 2000.
Drissel, David, “Internet Governance in a
Multipolar World: Challenging American
Hegemony,” Cambridge Review of
International Affairs, Vol. 19/1 (March 2006),
ss. 105-120.
13
Akademik Bilişim Kongresi Bildiri Yazım Kuralları
World Internet Users and Population Stats,
“Internet Usage Statistics,”
<http://www.internetworldstats.com/stats.htm
> (21.07.2006).
14
Download