SEVGİ VE İÇTİHAT

advertisement
SEVGİ VE İÇTİHAT
Şeyh Bahauddin Efendi’nin 12 Nisan 2016 Sohbeti,
Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu
Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahumme salli ve sellim 'ala Nebina
Muhammed aleyhi selam. Salaten tedumu ve tuhda ileyh mammara leyali ve tula devam. Allahumme
salli ve sellim 'ala Nebina Muhammed aleyhi selam. Salaten tedumu ve tuhda ileyh mammara leyali ve
tula devam. Allahumme salli ve sellim 'ala Nebina Muhammed aleyhi selam. Salaten tadumu ve tuhda
ileyh mammara leyali ve tula devam. MaşaAllah.
Opera gibi. Sana sözümüz var ya ResulAllah, salatu selama devam etmek için Cenab-ı Hakk bize nefes
verdiği sürece. ResulAllah (sas) için niyet edin O'nu kalbinizde tutmaya, kalbinizin derinliklerinde
tutmaya, kalbinizden çıkartmanız mümkün olmasın diye. Siz sözünüzü verin ResulAllah (sas)'a, ResulAllah
(sas) size cevap verir. "Evet, sözünü kabul ediyorum" der. Çok önemlidir.
Söz vermek insan doğasındaki en değerli şeydir derler. Ama ondan sonra, kağıt imzalatırlar, notere
giderler, mühür basarlar insanlar sözlerinde dursunlar diye bir sürü şey yaparlar. Ama Cenab-ı Hakk,
sadece ağızdan çıkan sözü tanır. Sizden asla yazılı belge istemez. Der ki; "Bana ettiğin yemin sözledir." Ve
ilk yemin "Eşhedu en la ilahe illAllah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Resuluh."
En büyük yemindir. Bundan daha büyük yemin bulamazsınız. Allah sizden kağıt imzalamanızı, altına
mühür basmanızı istedi mi? Evet, söz veriyorum diye. Hayır. Sadece şunu söyle dedi; "Eşhedu en la ilahe
illAllah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Resuluh. Bu yemin yeterli. Bundan fazlasını
istemiyorum." Neden anlatıyoruz bunu? Çünkü bugünkü durum bunu gerektiriyor.
Şimdi İslam adına hareket eden bir sürü insan var. Onlar zannediyor ki en üst seviyedeki İslami otorite
kendileri ve karşılarına kim çıksa istediklerini yapmakta serbestler. İslam'ın asla kabul etmediği bir sürü
fetva verirler. İslam asla kabul etmez, Allah asla kabul etmez, ResulAllah (sas) asla kabul etmez böyle
şeyleri. Bu sebeple, Allah kulunun O'na inandığını ilan etmesini, ResulAllah (sas)'a inandığını ilan etmesini
ister. Bir tek budur.
Ondan sonra namaz kılmış, kılmamış, vazifesini yapmış, yapmamış ikinci sırada gelir. Bir bedevi
hakkında çok meşhur bir hikaye vardır. Cuma namazına gelmiş, ResulAllah (sas), mihrapta Cuma hutbesi
veriyormuş. Bedevi çok iri yarıymış bir elini böyle, diğer elini böyle koymuş Nebevi Mescidi'nin kapısına
ve kapıyı kaplamış. O kadar iriymiş.
www.saltanat.org
Page 1
Ve demiş ki; "Ya ResulAllah! Ya ResulAllah, nasıl seninle olabilirim? Seni sevmem, yeterli olur mu?"
ResulAllah (sas) da "Evet yeterli olur" demiş. "Ya ResulAllah, seni sevmem yeterli olur mu?" "Evet yeterli
olur." Sonra tekrar sormuş "Ya ResulAllah, seni sevmem, yeterli olur mu?" "Evet, yeterli olur." Herkes
gelip, onlarla birlikte cumayı kılacağını zannetmiş.
Ama o elini kapıdan çekmiş ve yürüyüp gitmiş. ResulAllah (sas) demiş ki; "Yuhsharu l-mar'u ma'a man
ahab" Manası; herkes sevdiği ile birlikte olacaktır. Çok önemli. ResulAllah (sas)'ı seviyorsanız, ResulAllah
(sas)'la, O'nun yanında olacaksınız. Ne kadar harika bir şey! Birini sevmenin anlamı. Bilhassa da
ResulAllah (sas)'ı sevmenin.
Hayattaki asıl hedefimiz budur. Nasıl belli bir seviyede olacağımızı, belli alanlarda olacağımızı anlamak.
Allah'a ve ResulAllah (sas)'a giden yolda içtihad vardır bir de. İçtihad sizin gayretinizdir. O bedevi
ResulAllah'ın (sas) sahabesi olmuş. Hiç ibadet yapmadığı halde. Ama ResulAllah (sas)'a sevgisi ve O'na
(sas) bakışı sayesinde ResulAllah'a (sas) sahabe olarak yazılmış. Ama ResulAllah (sas) ile olan başka
sahabeler de vardı. Onlar gayret göstermişlerdi.
Dinimizde gayret çok önemlidir. Bu hizmeti ileri götürmek için bir gayret gösterdiğinizde Cenab-ı Hakk
size verir. Bu yüzden dinde de bazı seviyeler vardır. Dinde dereceler de vardır. Dinde, asil insanlar da
vardır. Sıradan insanlar da vardır. Neden böyle söylüyoruz? Biz komünist değiliz. Biz komünist değiliz.
Komünistler herkes eşit derler. Adam "Ben profesörüm yahu" der. Aynı.
Yolu temizleyen adamla profesörle aynıdır. Fark yoktur. "Hayır. Allah seviyeler yaratmıştır." Bu
seviyelere çıkabilmek önemlidir bizim için. Bu seviyede bize verilenler sayesinde Allah bize değer veriyor
mu, vermiyor mu anlayabiliriz. Çünkü hayatımızdaki önemli şeylerden biri de gayretimizin takdir
edilmesidir. Herkesin bir işi vardır. Birinin manavı vardır. "Manavım geçimim için yeterli" der.
Yeter de artar. Ama bazıları "Mega süpermarket yapmak istiyorum" der. O'nu durduramazsınız çünkü
onun vizyonu ve bakış açısı geniştir. Manevi yolda da aynıdır. Manevi yoldaysanız manavınız olduğu için
mutlu olabilirsiniz veya büyük hayalleriniz olabilir. Allah herkese açar yolu. İçtihad'ın manasını anlamak
önemlidir. Pek çok insan sorar "Nasıl bir içtihad?"
İçtihad nedir? Bu neden içtihad?" diye. Evet. İçtihad daha mükemmel olmak, ResulAllah (sas) ve Allah'a
daha yakın olmak içindir. Farz olan şeyler vardır. Bir de nafile olan şeyler. Yine Selefi, Vahabi, Işid
konusuna geldik. "Sadece farzı kılın, yeter" derler. Ya Hu, farz adı üstünde farz. Yapmak zorundasınız.
Bundan kaçamazsınız. Hac da farzdır. Yapmak zorundasınız. Oruç da farzdır. Yapmak zorundasınız.
www.saltanat.org
Page 2
Zekat vermek zorundasınız. Vermek zorundasınız. Mümin olmak zorundasınız. Eşhedu en la ilahe
illAllah, eşhedu enne Muhammeden abduhu ve resuluh. Bu da farzdır. Yapmak zorundasınız. Bundan
kaçamazsınız. Ama nafilede Allah kullarının zenginleşmek için gayret göstermelerini sever. Manevi
zenginliktir bu. Manevi zenginliğinizi neden arttırmak istemiyorsunuz?
Neden başkalarının da manevi zenginliklerini artırmalarını istemiyorsunuz? Çünkü tembelsiniz, çünkü
farza "yeter de artar" diyorsunuz. Ya Hu, iş yapıyorsunuz. Hiç kimse çalışanıyla aynı maaşı almaktan
hoşlanır mı? Asla. "Hayır, çalışanım kadar kazanamam. Çalışanımdan 100 kat fazla, 200 kat fazla, 1,000
kat fazla kazanmalıyım. Daha zengin olmalıyım.
Daha ileride olmalıyım. Daha meşhur olmalıyım. Daha daha" der. Dünyevi insanlarda "Mütevazı
yaşamak istiyorum" diyen birini göremezsiniz. Hayır. Sanatçılara bakın. Zenginlere bakın. Politikacılara
bakın. Başkanlara bakın. Bakanlara bakın. Biri milletvekiliyse "Hayalim bakan olmak" der. Bakansa
"Hayalim başbakan olmak" der. Başbakansa "Hayalim başkan olmak" der. Hükmetmek.
Hiç kimse "Sıradan vatandaş olmalıyım" demez. Hayır. Herkesin bir hayali vardır. Neden bunu Allah için
kullanmıyorsun? "Farz yeter de artar bile. Bundan fazlasını yapma. Gerek yok. Allah gerek yok. Ya Hu, bu
kendim için. Namaz kılsanız da, kılmasanız da, içtihad yapsanız da, yapmasanız da fark etmez.
Allah farklıdır. Ama kendiniz için kendi hedefiniz için yaparsınız. Diyelim ki güzel bir sofra kurulmuş veya
güzel yemekler yapılmış. Çok açsınız ve "Ben mütevazıyım. Biraz ekmek, tuz ve su yeter de artar" mı
diyeceksiniz? Böyle mi olur sizce? Sofraya koşar ve "Bu benim sofram. Sizin değil. Yalnız yiyeceğim"
dersiniz. Çok yedin. Ben açım. Sen yiyemezsin."
Neden maneviyat için de iştahlı değilsiniz? Maneviyat için iştahlı olmalıyız. Bütün selefilere, vahabilere
tavsiyedir bu. Maneviyatın ne kadar değerli olduğunu anlamaları için. Çünkü sadece maneviyat kalır.
Gerisi tuvalete gider. Yemek yersiniz tuvalete gider. Ne yapsanız tuvalete gider. Çünkü tuvalette
yaşıyoruz. Dünya büyük bir tuvalettir. Evet.
Bu yüzden Allah sizi tuvalete koydu. Maneviyatınızı daha da yükseltmek için ki bu dünyanın kirine
dokunmayın. Allah bizi affetsin maneviyatımızla doğru yolda tutsun, iyi kullarınla tutsun, doğru olanla
tutsun, doğru yolda tutsun. Bu yüzden, ResulAllah (sas)'ı sevmeliyiz çünkü en doğru olan O'dur.
En değerli olan ResulAllah'tır. Enlerin en'indir. O'nun üstünde hiçbir şey yoktur. Hiçbir şey. Bu yüzden
kim size "Bu bidat" derse onu dinlemeyin. Sadece ResulAllah (sas)'a odaklanın çünkü o en saftır, en saf,
en saf, güneş gibi parlar. Bu noktayı anlamamız önemli. Ondan sonra hiçbir şey bizi doğru yoldan
ayıramaz. Ve min Allahi tevfik. Bi hürmeti l-Habib, bi hürmeti l-Fatiha.
Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=15458&name=2016-04-12_en_LoveAndIjtihad_SB.mp4
www.saltanat.org
Page 3
Download