COMPACT MUON SOLENOI - Çukurova Üniversitesi

advertisement
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Semiray GİRGİS
CMS (COMPACT MUON SOLENOID) DENEYİNDE
SÜPERSİMETRİ KEŞİF POTANSİYELİ
FİZİK ANABİLİMDALI
ADANA, 2007
ÖZ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
CMS (COMPACT MUON SOLENOID)DENEYİNDE
SÜPERSİMETRİ KEŞİF POTANSİYELİ
Semiray GİRGİS
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
FİZİK ANABİLİM DALI
Danışman : Prof. Dr. Gülsen ÖNENGÜT
Yıl : 2007, Sayfa:82
Jüri : Prof. Dr. Gülsen ÖNENGÜT
: Prof. Dr. Eda EŞKUT
:Y. Doç Dr. Nuri EMRAHOĞLU
Bu tezde maddenin temel yapıtaşları ve bunlar arasındaki etkileşmelerin
kuramı olan Standart Model (SM) özetlendikten sonra, SM’in en kabul gören
genellemesi olan Minimal Süpersimetrik Standart Model (MSSM) açıklanmış,
süpersimetri kırınımı için öne sürülen modellerden birisi olan mSUGRA’da
öngörülen yeni parçacıkların, CERN’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda 2008
yılında veri almaya başlaması beklenen CMS deneyindeki keşif potansiyeli
hakkında yapılan çalışmalar özetlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: SM, MSSM, SÜSİ, CMS, mSUGRA.
I
ABSTRACT
MSc THESIS
DISCOVERY POTENTIAL OF SUPERSYMMETRY IN
THE CMS (COMPACT MUON SOLENOID) EXPERIMENT
Semiray GİRGİS
DEPARTMENT OF PHYSICS
INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES
UNIVERSITY OF ÇUKUROVA
Supervisor : Prof. Dr. Gülsen ÖNENGÜT
Year : 2007, Pages: 82
Jury : Prof. Dr. Gülsen ÖNENGÜT
: Prof. Dr. Eda EŞKUT
: Assist. Prof. Dr. Nuri EMRAHOĞLU
In this thesis after giving a summary of Standart Model (SM) which is the
currently accepted model of the fundamental building blocks of matter and the
interactions between them, the Minimal Supersymmetric Standart Model (MSSM), a
favored generalization of SM is explained. The studies about the discovery potential
of the new particles predicted by mSUGRA, which is one of the models for the
breaking of supersymmetry, in the Compact Muon Solenoid (CMS) experiment,
which is expected to start taking data in 2008 at the Large Hadron collider at CERN
is summarized.
Key Words: SM, MSSM, SUSY, CMS, mSUGRA.
II
TEŞEKKÜR
Öncelikle bu çalışma süresince gerek ders aşamasında, gerekse tez
aşamasında bana her türlü desteği sağlayan, onu tanıdığım süre boyunca pek çok şey
öğrendiğim ve daha öğreneceğim çok şey olduğuna inandığım danışman hocam
Prof. Dr. Gülsen ÖNENGÜT’e çok teşekkür ederim.
Yine tez savunmamda jüri olmayı kabul eden sayın Prof. Dr. Eda EŞKUT’a
ve sayın Yrd. Doç. Dr. Nuri EMRAHOĞLU’na yaptıkları değerlendirmeler için çok
teşekkür ederim.
Tezimin yazımında bana her türlü desteği sağlayan sayın Yrd. Doç. Dr.
Cebrail GÜMÜŞ’e ve tüm öğrenimim boyunca yanımda olup desteklerini bana her
an hissettiren aileme çok teşekkür ederim.
Ayrıca yüksek lisansım süresince pek çok şey paylaştığım arkadaşlarım
Figen Mansur ve Gülesen Üstündağ’a tezimin düzeltmelerinde bana yardımcı
oldukları için çok teşekkür ederim.
III
İÇİNDEKİLER
SAYFA
ÖZ..................................................................................................................................I
ABSTRACT.................................................................................................................II
TEŞEKKÜR................................................................................................................III
İÇİNDEKİLER………………..………………………………………..…………...IV
ÇİZELGELER DİZİNİ..............................................................................................VII
ŞEKİLLER DİZİNİ..................................................................................................VIII
SEMBOL VE KISALTMALAR.................................................................................X
1. GİRİŞ........................................................................................................................1
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR........................................................................................3
3. MATERYAL VE METOD.......................................................................................5
3.1. Standart Model...................................................................................................5
3.1.1. Fermiyonik Sektör.................................................................................8
3.1.2. Ayar Sektörü……………………………………………….…...…….9
3.1.3. Skaler
Sektör…………………………………… …….............…10
3.1.4. Lagrangiyan Yoğunluğu......................................................................11
3.1.4.1. QCD Lagrangiyan Yoğunluğu..... .............................................11
3.1.4.2. Elektrozayıf Kuramın Lagrangian Yoğunluğu..........................12
3.1.4.3. Kendiliğinden Simetri Kırınımı………………..………............14
3.1.5. Standart Modelin Kusurları………………...……………………..….20
3.2. Süpersimetri (SÜSİ)…………………………………………………………22
3.2.1. Hiyerarşi Probleminin Süpersimetrik Çözümü…………………….…23
3.2.2. Ayar Çiftlenimlerinin Birleşmesi………………………………….… 25
3.2.3. Süpersimetride Karanlık Madde……………………………………...27
3.2.4. Süpersimetride yerçekimi………………………………………….…28
3.3. MSSM ve Fenomolojisi…………………………………………………..…28
3.3.1. MSSM Parçacık İçeriği…………………………………………….....28
3.3.2. MSSM Lagrangiyanı………………………………………………….32
3.3.3. Kiral Süperçoklukların Lagrangiyanı………………………………...32
3.3.3.1 MSSM Süperpotansiyeli……………………………………….33
3.3.4. Ayar Süperçoklukların Lagrangiyan………………………………….34
IV
3.3.5. Süpersimetrik Ayar Etkileşmeleri………………………………….….35
3.4. R-Paritesi……………………………………………………………….........36
3.5. SM’den MSSM Etkileşmelerine Geçiş……………………………..……......37
3.6. Süpersimetri (SÜSİ) Kırınımı………………………………………………..39
3.6.1. Gizli Sektör……………………………...……………………….……41
3.6.2. Kütleçekimiyle Süpersimetri Kırınımı m(SUGRA)……….………...42
3.7. Nötralino ve Genel Özellikleri………………………………...……………...44
3.8. LHC (Büyük Hadron Çarpıştırıcısı)……………………………………….....45
3.9. CMS Deneyi (Compact Muon Selenoid)…………………………………......47
3.9.1. İz Takip Edici Dedektör………………………………………….........51
3.9.1.1. Piksel Dedektör…………………………………………….......52
3.9.1.2. Şerit Dedektör……………………………………………….....53
3.9.2. Kalorimetreler……………………………………………………........53
3.9.2.1. Elektromagnetik Kalorimetre (ECAL)………………………...54
3.9.2.2. Hadronik Kalorimetre (HCAL)………… …….........................56
3.9.3. Mıknatıs………………………………….………………….….……..58
3.9.4. Müon sistemi… ………………………………………………………59
3.10. CMS’de Süpersimetri Aranması…………………………………………….60
3.10.1. Sparçacıkların Üretim ve Bozunumları……………………………...62
3.10.2. m(SUGRA) İçin Test Noktaları………………………………….......66
3.10.3. SÜSİ keşfi için kullanılabilecek topolojiler…………………….........72
3.10.3.1. Jetler ve kayıp dik enerji ile inklüsif analiz………………......73
3.10.3.2. İnklüsif müonlar jetler ve kayıp dik enerji……………………73
3.10.3.3. Aynı işaretli inklüsif iki müon………………………………..73
3.10.3.4. Ters işaretli inklüsif iki lepton……………………………......74
3.10.3.5. İnklüsif iki tau………………………………………………...74
3.10.3.6. İnklüsif Higgs bozonu………………………………………...74
3.10.3.7. İnklüsif Z0……………………………………………….........75
3.10.3.8. İnklüsif t kuark……………………………………………......75
3.10.3.9. İnklüsif üç lepton…………………………………………......76
4. TARTIŞMA VE SONUÇLAR…………………………………………………...77
V
KAYNAKLAR……………………………………………………………………...79
ÖZGEÇMİŞ…………………………………………………………………………82
VI
ÇİZELGELER DİZİNİ
SAYFA
Çizelge 3.1. Standart model ayar bozonları……………………………………..…...6
Çizelge 3.2. Lepton tablosu………………………………………..…………………8
Çizelge 3.3. Kuark tablosu………………………………………………….…...........9
Çizelge 3.4. MSSM’de fermiyonlar ve onların süpereşleri………………….……...29
Çizelge 3.5. MSSM’de ayar süperçoklukları…………………...…………..…….....30
Çizelge 3.6. Higgs bozonu ve süpereşleri ……………………..…..……….………31
Çizelge 3.7. Kuramcılar tarafından önerilen m(SUGRA) noktaları…………..…….43
Çizelge 3.8. Test noktaları için m(SUGRA) parametre değerle…….……………...67
VII
ŞEKİLLER DİZİNİ
SAYFA
Şekil 3.1. Üç temel kuvvetin enerji grafiği ……………………………………..……7
Şekil 3.2.  2 kütle parametresinin negatif (a) ve pozitif (b) değerleri için kompleks
skaler alanın fonksiyonu olarak skaler potansiyel …………...…………15
Şekil 3.3. MSSM’de 3 kublaj sabitinin tersinin enerjiye (Q,GeV) göre değişimi
………………………………………………………...............................………......26
Şekil 3.4. Trilineer ayar çiftlenimleri ………………………………...…………..…37
Şekil 3.5. MSSM’de bino,wino ve gluino’nun MSSM çiftlenim kublajları.………..38
Şekil 3.6. LHC hızlandırıcısı ………………………..…………………...................46
Şekil 3.7. CMS detektörünün 3 boyutlu şekli……………….………….…………...49
Şekil 3.8. CMS detektörünün enine kesiti ……………………..…………………...50
Şekil 3.9. CMS dedektörünün çeyrek parçasının boyuna kesiti……………..……...50
Şekil 3.10. Piksel detektör…………………………………………….……..……...52
Şekil 3.11. Şerit detektör………………………………………………..…………..53
Şekil 3.12.Elektromanyetik kalorimetrede duş süreçleri……………………………54
Şekil 3.13. Elektromanyetik kalorimetrede enerji çözünürlüğü…………………….55
Şekil 3.14. Elektromanyetik kalorimetrenin enine kesiti…………………………....56
Şekil 3.15. Hadronik kalorimetrede duş süreçleri…………..……..………………...58
Şekil 3.16. Müon sistemi……………………………………………………………60
Şekil 3.17. SÜSİ parçacıklarının üretilmesi…………………………………….…...62
Şekil 3.18. m0-m1/2 düzleminde üretim tesir kesitleri ve belli başlı skuark ve gluino
bozunumları ………………………………………………...…………..63
Şekil 3.19. ~ 0 (solda) ve ~  (sağda)’nın belli başlı bozunumlarının m -m
2
0
1
1/2
düzlemindeki yerleri…………………………………………………….65
Şekil 3.20. Test noktalarının m0-m1/2 düzlemindeki yerleri………………………...68
Şekil 4.1. m0-m1/2 düzleminde, sadece istatistiksel belirsizlikler hesaba katıldığında
CMS’in erişebileceği bölgeler (solda) 1fb-1 toplam ışıklık için(sadeceHiggs
2fb-1ışıklık içindir), (sağda) 10fb-1 toplam ışıklık için…...…………..…..77
VIII
Şekil 4.2. m0-m1/2 düzleminde, sadece sistematik belirsizlikler hesaba katıldığında
CMS’in erişebileceği bölgeler (solda) 1fb-1toplam ışıklık için (sadece Higgs
2fb-1ışıklık içindir), (sağda) 10fb-1 toplam ışıklık için……………..……...78
IX
SEMBOL VE KISALTMALAR
SM
:Standart Model
MSSM
:Minimal Süpersimetrik Standart Model
SÜSİ
:Süpersimetri
QED(KED)
:Kuantum Elektrodinamiği
QCD (KRD)
:Kuantum Renk Dinamiği
mSUGRA
:Minimal Süpersimetri Modeli
BBT
:Büyük Birleşme Teorisi
CP
: Yük Eşleniği-Parite
CERN
:Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi
LSP
: En Hafif Süpersimetrik Parçacık
LHC
:Büyük Hadron Çarpıştırıcısı
ATLAS
:Büyük Toroidal Detektör
ALICE
:Büyük İyon Çarpıştırma Deneyi
ECAL
:Elektromanyetik Kalorimetre
HCAL
:Hadronik Kalorimetre
HF
:İleri Kalorimetre
R
:R- Paritesi
L
:Lüminosite(Işıklık)
h
:Planck Sabiti
G
:Newton Sabiti
c
: Işık Hızı
X
1. GİRİŞ
Semiray GİRGİS
1. GİRİŞ
1945’li yıllarda, kozmik ışın deneylerinde birtakım yeni parçacıklar keşfedildi.
Bu yeni parçacıklar kararsız ve yarı ömürleri 10 6 s ve 10
23
s arasında değişen kısa
ömürlü parçacıklardı.
1960’lı yıllarda ise çok sayıda atomaltı parçacıkların keşfiyle bu parçacıkların
maddenin temel yapı taşları olup olmadığı tartışılmaya başlandı. Yine 60’lı yıllarda
temel parçacık olarak düşünülen proton ve nötronun temel parçacıklar olmadıkları, –
e/3 ve +2e/3 yüküne sahip daha alt parçacıklardan oluştukları bulundu ve bu
parçacıklara kuark kuark adı verildi. Baryonların 3 kuarktan mezonların ise bir kuark
ve karşıt kuarktan oluştuğu anlaşıldı.
Mezonlar, kütleleri baryonlar ile leptonlar arasında olan parçacıklardır.
Baryonlara ve mezonlara Yunancada ‘kuvvetli parçacık’ anlamına gelen hadronlar
adı verilir. Çevremizdeki maddeler leptonlardan ve kuarklardan oluşmaktadır.
Kuarklar bir araya gelerek baryonları, baryonlar bir araya gelerek atom
çekirdeklerini, atomlar bir araya gelerek maddeyi
meydana getirirler. Tüm bu
parçacıkların sınıflandırılmasıyla ve aralarındaki etkileşmelerin tanımlanmasıyla bir
kuantum alanlar teorisi olan Standart Model (SM) fikrine ulaşılmıştır. SM’ in
başarıları Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN)’de yapılan deneylerde, Fermi
Ulusal laboratuarı (FNAL)’da, SLAC ve DESY’deki deneylerde ispatlanmış ve SM
birçok testten başarıyla geçmiştir. Bunun yanı sıra SM parçacık fiziğinde çok önemli
bazı soruları yanıtlamada yetersiz kalmıştır. Örneğin kütle
ölçekleri arasındaki
farktan oluşan hiyerarşi problemine, evrendeki kayıp karanlık madde problemine, CP
kırınımına, Büyük Patlama sonucu oluşan evrenin başlangıçta madde-anti maddeden
oluştuğu halde şu anda yaşadığımız evrenin neden sadece maddeden oluştuğuna, anti
maddeye ne olduğu sorusuna cevap verememektedir. Bu yüzden parçacık fizikçileri
SM’de çözüme kavuşmayan bu sorulara cevap verebilmek için SM’i genişleterek
Minimal Süpersimetrik Standart Model (MSSM)’i oluşturdular. MSSM’de her SM
parçacığının bir süper eşi vardır ve SM ile Süpersimetrik (SÜSİ) eşler farklı kütleye
sahiptirler. SÜSİ, kütleçekiminin kuantum mekaniksel kuramı olmaya adaydır.
Süperkütleçekimin Minimal Süpersimetri (mSUGRA) modelindeki beş parametre
1
1. GİRİŞ
Semiray GİRGİS
( m0 , m 1 , A0 , tan , sign( ) )’nin belirlenmesiyle SÜSİ parçacıklarının spektrumları
2
ve fiziksel kütleleri bulunabilecektir.
MSSM,
Büyük
Birleşme
Kuramı
(BBK)’ndaki
başarısıyla
hiyerarşi
problemine çözüm getirmektedir.
Süpersimetrik parçacıklar henüz gözlemlenmemiştir. Fakat bu parçacıkların
deneysel olarak varlanması evrendeki karanlık madde problemine de çözüm
getirecektir. Kayıp karanlık maddenin temel parçacıkların bir araya gelmesinden
oluştuğuna inanılmaktadır. Karanlık madde, ışık hızına yakın hareket eden kütleli
nötralino benzeri sıcak karanlık madde ve rölativistik olmayan hızlarda hareket eden
SÜSİ modelinin en hafif süpereşleri benzeri soğuk karanlık madde olarak iki grupta
incelenebilir. Madde ile zayıf etkileşmelerde bulunan detektörlerden kolayca kaçan
en hafif süpersimetrik parçacık olan nötralino ( ~ ) soğuk karanlık madde için en iyi
1
adaydır.
36 ülkeden 159 fizik enstitüsünün katıldığı, inşasına CERN’de halen devam
edilen LHC p-p çarpıştırıcısında yüksek ışıklıkla çalıştırılmak üzere dizayn edilmiş
CMS (Compact Muon Solenoid) deneyinde süpersimetrik parçacıklar araştırılacaktır.
CMS farklı detektör sistemlerinin soğansı yapıda birleşmesinden oluşan birleşik bir
detektördür. MSSM’de her SM parçacığının bir süper eşi vardır LHC hızlandırıcı
halkası üzerinde CMS’ten başka CMS gibi genel amaçlı ATLAS ve ALICE ile
LHCB detektörleri de bulunmaktadır. LHCB, B fiziği araştırmalarında, ALICE ise
ağır iyon çarpıştırma sürecinde kuark-gluon plazma araştırmalarında kullanılacak
detektörlerdir. Yapılan tüm bu deney sistemlerinde elde edilecek sonuçların parçacık
fiziğindeki henüz cevabı verilemeyen sorulara çözüm getireceği umulmaktadır.
Bu tezin devamında önce SM ve MSSM parçacık içeriği ve Lagrangiyanı
incelenip SM’ce çözüme kavuşmayan soruların MSSM’de nasıl çözüme kavuşacağı,
daha sonra Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) CMS detektörü ve bu detektörün
çalışma prensipleri anlatılacak, son bölümde de sparçacıkların üretim ve bozunum
yolları CMS’de sparçacıkların nasıl gözlenebileceği konusundaki araştırmalar
özetlenecektir.
2
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Semiray GİRGİS
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Parçacık fizikçileri maddenin özelliklerini ayrıntılı bir şekilde inceleyebilmek
için SM’in ötesine bakmışlar ve SÜSİ (süpersimetri) kuramını öne sürerek SM’in
açıklayamadığı sorulara bu kuramla çözüm bulmaya çalışmışlardır.
‘Doğa süpersimetrik midir?’ sorusu üzerinde çeşitli araştırmalar yapmış ve
eğer doğa tamamen süpersimetrik olsa nelerin olabileceği üzerinde çeşitli tahminler
yürütmüşlerdir. Yapılan araştırmalarda tam bir süpersimetrinin olması durumunda
selektronların elektronlarla aynı kütleye sahip olacaklarını ve elektromanyetik
kuvvetle protona bağlanacaklarını bu şekilde oluşan atomun bilinen atomdan farklı
özelliklere sahip olacaklarını, elektronların fermiyonlarda olduğu gibi atomlarda
farklı enerji seviyelerine, selektronların ise bozonlarda olduğu gibi aynı enerji
seviyelerine sahip olacağını ve eğer atomlarda elektronların yerini selektronlar almış
olsaydı bu durumda atomların periyodik cetveldeki yerlerinin de değişmesi
gerektiğini bulmuşlar ve tüm bu araştırmalardan yola çıkarak doğada kırılan bir
simetrinin var olduğu sonucuna varmışlardır (Haber, Kane 1985).
Bunun yanı sıra SM’ce çözüme kavuşmayan hiyerarşi ve karanlık madde problemi
üzerinde de çeşitli araştırmalar yapmışlardır. 1967’de Abdus Salam ve Steven
Weinberg’in oluşturduğu elektrozayıf etkileşmeler kuramıyla yüksek enerjilerde,
elektromanyetik etkileşmelerle zayıf etkileşmelerin tek bir etkileşmenin değişik
görünümleri şeklinde yorumlanabileceği fikrine varılmıştır. Evrendeki kayıp karanlık
madde problemi üzerindeki çalışmalar halen devam etmekle birlikte bunun için
düşünülen en güçlü aday nötralinodur (Hagopian , Bear, 1996), (Denegri 1997).
Süpersimetrik kuramın öne atılmasından sonra süpersimetrik parçacıkların nasıl
varlanabileceği konusundaki çalışmalar hız kazanmış ve bu nedenle de özel olarak
CMS deneyi tasarlanmıştır. CMS deneyi ile süpersimetrik parçacıkların varlanması
ve sparçacık kütlelerinin belirlenmesi hedeflenmiştir (Singh, 2000), (CMS
Collaboration, S. Abdullin ve ark, 2002). SÜSİ olaylarının gözlenmesi ve alınacak
verilerin ayrıntılı bir şekilde analiz edilmesiyle de birçok
keşfedilebileceği umulmuştur.
3
sparçacığının
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Semiray GİRGİS
s =14TeV’de pp çarpıştırıcısında kayıp dik enerji ve jetlerle aynı işaretli iki müon
olaylarında mSUGRA için CMS keşif potansiyeli araştırılmıştır (Acosta ve ark,
2006).
Ayrıca LM1 test noktasında leptonlar+jetler+kayıp dik enerji analizleri
yapılmıştır (Chiorbali, Galanti, Tricomi 2006 ).
Bunun
yanı
sıra
mSUGRA
kaskat
bozunumlarında
süpersimetrik
parçacıkların kütlelerinin ölçümü ve iki tau son durumunda ~ üretimi için
araştırmalar yapılmıştır (Mangeol, Goerlach, 2006). Yine Z bozonuyla son
durumunda süpersimetri için çeşitli araştırmalar yapılmıştır (Kyriazopoulou, Markou,
2006).
Büyük hadron çarpıştırıcısında sleptonlar ve chargino/nötralinonun üretimi
(Beenakker ve ark, 1999), sleptonların varlanabilmeleri (Aguila, Ametller, 1991),
(Bear, Chen, Paige, Tata, 1994) ve kütle araştırmaları da üzerinde en çok çalışılan
konular arasında yer almaktadır.
Parçacık fizikçileri süpersimetrik parçacıkların keşfi için, olayla ilgili imzalar
üzerinde inklüsif çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmalarda jetler ve kayıp dik enerji
ile inklüsif analiz, inklüsif müonlar, jetler ve kayıp dik enerji, aynı işaretli iki müon,
ters işaretli iki lepton, inklüsif iki tau, inklüsif higgs, inklüsif Z0, inklüsif t kuark ve
inklüsif üç lepton araştırmaları yapmışlardır.
Yapılan bu çalışmalar bize, tanımlanan test noktalarında inklüsif çalışmalar yaparak
oldukça düşük toplam ışıklıkla LHC’de süpersimetri araştırmalarının yapılabileceğini
göstermektedir (CMS Physics TDR, 2006).
4
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
3. MATERYAL VE METOD
3.1. Standart Model
Parçacık fiziğinin temel amacı doğada bulunan parçacıkları ve bu
parçacıkların temel yapıtaşlarını incelemektir. Evrendeki bütün madde ve kuvvetleri
(yerçekimi hariç) tanımlamak, doğada bulunan parçacıkları gruplandırmak ve bu
parçacıklar arasındaki etkileşmeleri incelemek amacıyla geliştirilen modele standart
model (SM) denir. Standart modele göre, maddenin temel yapıtaşları 6 kuark, 6
lepton ve bunların antiparçacıkları olmak üzere 24 tane fermiyondan oluşmaktadır.
Fermiyonlar spini ½ olan parçacıklardır ve bunlar tamsayı spinli ara bozonları değiş
tokuş ederek etkileşirler. Parçacık ve antiparçacık elektrik yüklerinin işaretleri
dışında tamamen özdeştirler. Örneğin bir proton elektriksel olarak pozitif ancak
antiproton elektriksel olarak negatiftir. Her ikisi de aynı kütleye sahiptir ve bu
yüzden kütle çekimi etkileşmeleri aynıdır. Bir parçacık ve anti parçacık
karşılaştığında yok olurlar ve foton, Z bozonu ya da gluon gibi yüksüz kuvvet
taşıyıcılarını ortaya çıkarırlar.
Doğada
gözlenen
parçacıklar
simetriden
dolayı
benzer
özellikler
göstermektedir. Bu parçacıklar arasındaki etkileşmeler standart modelde ayar
grupları ile temsil edilir (Quigg,1983). Kütle çekimi dışındaki tüm etkileşmeler ayar
bozonlarının değiş tokuşu ile gerçekleşir. Standart modele göre doğada bilinen dört
etkileşme mevcuttur. Bunlar kuvvetli, elektromanyetik, zayıf ve kütle çekim
etkileşmeleridir. Elektromanyetik etkileşme (EM), yüklü parçacıklar arasında yüksüz
ve kütlesiz olan foton (  ) aracılığıyla meydana gelir. Bu olay Kuantum
Elektrodinamik Kuram (QED) ile açıklanır. EM etkileşmenin şiddeti, kuvvetli
etkileşmenin 0.01 katı olup atom ve moleküllerin bağlanmasından sorumludur. Etkisi
parçacıklar arasındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak azalır. Uzun menzilli bir
etkileşmedir. Elektromanyetik etkileşme etkilediği yüklü parçacığın yükünü
değiştirmez. Elektromanyetik etkileşmenin şiddeti   e 2 / 4c  1 / 137 ile verilir.
Yüksüz olan fotonlar birbirleriyle etkileşemezler.
Kuvvetli etkileşmeyi ise Kuantum Renk Dinamiği ile ifade edebiliriz. Kuvvetli
etkileşmenin şiddeti diğer etkileşmelere göre daha büyüktür ve bu şiddet kuvvetli
5
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
çiftlenim sabiti g s ile tanımlanır. Bu kuvvet proton ve nötronları çekirdek içinde
tutan kuvvettir. Şiddetli kuvvet oldukça kısa menzilli olup yaklaşık on üzeri eksi
onbeş metre (yaklaşık olarak çekirdek çapı)’den daha büyük uzaklıklarda
önemsenmez. Kuvvetli etkileşmeyi taşıyan gluonlar da fotonlar gibi yüksüz
olmalarına rağmen bunlar birbirleriyle etkileşirler. Gluonların kendi kendilerine
etkileşmelerinin temel nedeni renk yükü taşımalarıdır.
Zayıf etkileşme ise çekirdekteki kararsızlığı (radyoaktifliği) üretmeye eğimli
bir etkileşmedir. Zayıf etkileşmenin ayar bozonları ise W  , W  ve Z 0 bozonlarıdır.
etkileşmenin
Zayıf
şiddeti
Fermi
sabiti
ile
belirlenir
ve
değeri
G F  1.167  10 5 GeV 2 ’dir. Zayıf etkileşmenin ayar bozonları olan W  , W  ve Z 0
parçacıkları kısa ömürlü olmalarından ve çok büyük kütleye sahip olmalarından
dolayı zayıf etkileşmenin erimi çok kısadır ( 1018 m). Kütle çekimi (gravitasyonel)
etkileşmeleri uzun menzilli olup aradaki uzaklığın karesiyle ters orantılıdır. Bu
etkileşme gezegenleri, yıldızları ve galaksileri bir arada tutan etkileşmedir. Bu
etkileşmenin ayar bozonu graviton olarak adlandırılır. Fakat bu parçacığın durumu
kesin olmadığından, bu konuyla ilgili kuramlar hala tamamlanmadığından ve var
olduğuna dair herhangi bir deneysel kanıt bulunmadığından dolayı graviton SM’in
bir parçası olarak kabul edilmemektedir. Standart model ayar bozonlarına ait bazı
özellikler çizelge 3.1’de verilmiştir.
Çizelge 3.1. Standart model ayar bozonları
Ayar Bozonları
Yük
Kütle (GeV)
Etkileşme Türü
Gluon
0
0
Kuvvetli
Foton (  )
0
0
Elektromanyetik
W  ,W 
+1,-1
80.33(15)
(yüklü) zayıf
Z0
0
91.187(7)
(nötral) zayıf
6
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Parçacık fizikçilerinin önemli amaçlarından biri de kuvvetli, zayıf ve
elektromanyetik etkileşmeleri "Büyük Birleşik Teori" (BBT) adı altında
birleştirmektir. Böyle bir teori belki de bize bütün kuvvetlerin hangi enerjilerde
birleştiklerini açıklayabilir. Fizikçiler bugün böyle birçok kuram yazabilmektedirler,
ancak, eğer varsa, hangisinin doğayı açıkladığını söyleyebilmek için daha çok veriye
ihtiyacımız vardır. Eğer bütün etkileşmelerin birleştirilmesi mümkünse, bütün
etkileşmeler yüksek enerjilerde aynı bir birleşik etkileşmenin düşük enerjilerdeki
farklı şekilleri olmalıdır. Ancak, kuvvetli ve zayıf etkileşmelerin şiddetleri ve
menzilleri birbirlerinden çok farklı iken, bu nasıl mümkün olabilir? Bugünkü veriler
ve kuram, yeteri kadar yüksek bir enerjide değişik kuvvetlerin bir noktada
birleştiklerini öngörmektedir.
Kuvvetli
Şekil 3.1. Üç temel kuvvetin enerji grafiği
SM’de üç sektör vardır.

Fermiyonik sektör,

Ayar sektörü,

Skaler sektör.
7
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
3.1.1. Fermiyonik Sektör (spin=1/2)
Fermiyonik sektör kuark ve leptonları tanımlar. Bu parçacıkları özelliklerine
göre sınıflandırır. SM’e göre 6 çeşit lepton vardır. Bunlardan üç tanesi elektrik
yüküne sahipken diğer üçü yüksüzdür. En iyi bilinen yüklü lepton elektron (e  )’dur.
Diğer iki yüklü lepton ise müon (  ) ve tau (  – ) ’dur. Yüklü leptonların hepsi
negatif yüke sahiptir. Diğer üç lepton ise yüksüz olan nötrinolardır. Bunlar sıfır veya
çok küçük kütleye sahiptirler. Elektriksel olarak yüklü her leptona karşı gelen bir
nötrino vardır. 6 leptonun her biri için eşit kütleli zıt yüklü antimadde lepton (anti
lepton) bulunmaktadır. Leptonlara ait bazı özellikler çizelge 3.2de gösterilmiştir.
Çizelge 3.2. Lepton tablosu
Kütle (GeV/c2 )
Çeşni
Simge
Elektrik yükü
νe
Elektron nötrino
<7.10-9
0
e-
Elektron
.000511
-1
νμ
Müon nötrino
<.0003
0
μ-
Müon
0.106
-1
ντ
Tau nötrino
<.03
0
τ-
Tau
1.7771
-1
Müon ve tau ağır lepton türleridir ve bunlar çok kısa ömürlerle (    2.2×10-6 s ve
   290 .6  1.1x10 15 s ) daha hafif leptonlara ve bazen de kuark ve antikuarklara
bozunurlar. Yalnızca elektron ve nötrino kararlı yapıya sahip leptonlardır.
Diğer bir madde parçacığı türü ise kuarklardır. Bunlar elektromanyetik ve
zayıf etkileşmeye ek olarak kuvvetli etkileşmeyi de hissederler. Altı tane kuark
vardır. Bunlar; u=yukarı, d=aşağı, b=alt, t=üst, s=acayip, c=cazibeli olarak
adlandırılır. Her kuark’a karşı gelen bir anti madde kuark (anti kuark) vardır.
Kuarklar -1 elektron yükünden ya da +1 proton yükünden farklı olarak 2/3 ya da -1/3
gibi kesirli yüklere sahiptir. u, c, t kuarkları Q=2/3e yüke sahiplerken d, s, b’nin
8
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
elektrik yükleri ise -1/3e’dir. Kuarklar serbest parçacık gibi davranamazlar. Bunlar
hadronlar içinde hapsolmuşlardır. Bir fermiyon olan kuark aynı zamanda QCD renk
yükü taşır. Lepton da bir fermiyon olmasına rağmen renk yükü taşımaz. Her bir
kuarkın (kırmızı, mavi, yeşil olmak üzere) üç renk yükü vardır. Kuarkların
oluşturduğu bileşik durumlar olan hadronlar renksizdirler. Çizelge 3.3.’ te kuarkların
genel özellikleri gösterilmiştir.
Çizelge 3.3. Kuark tablosu
Çeşni
Kütle (GeV/c2 )
u yukarı (up)
.005
+2/3
d aşağı (down)
.01
-1/3
c tılsımlı(charm)
1,5
+2/3
s acayip (strange)
0,2
-1/3
t üst (top)
180
+2/3
b alt (bottom)
4,7
-1/3
Elektrik yükü (e)
3.1.2. Ayar Sektörü
SM kuramı SU(3)c × SU(2)L × U(1)y ayar simetrisi ile temsil edilir. Bu ayar
grubu kuvvetli etkileşmenin simetri grubu olan SU(3)c, elektrozayıf etkileşmenin
simetri grubu olan SU(2)L ve U(1)y’den meydana gelir. Burada; U(1)y zayıf hiperyük
Y’nin grubu, SU(2)L zayıf izospin I’nın bir grubudur.
Doğadaki her simetri beraberinde bir korunum yasası getirir. Örneğin zayıf
etkileşmenin SU(2) ayar simetrisine sahip olması sonucunda zayıf izospin korunur.
Elektromanyetik etkileşmenin U(1) ayar simetrisine uyması sonucunda ise elektrik
yükü korunur.
SU(3) ayar grubuna karşılık gelen simetri ise kuarkların sahip olduğu renk
simetrisidir. Renk uzayında kuark etkileşmeleri SU(3) ayar dönüşümleri altında
değişmezdir. Bu, farklı renkteki kuarkların etkileşmelerinin aynı olması anlamına
9
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
gelmektedir. Yani, kırmızı renkli u kuark ve yeşil renkli u kuark aynı biçimde
etkileşmektedir.
Ayar sektörü ayar bozonlarını tanımlar. SM’de ayar sektörü, SU(3)c’ün ayar
bozonu olan ve gs çiftlenim sabitine sahip olan ( Ga ) ile SU(2)L × U(I)y’nin 4 ayar
bozonu olan ve sırasıyla g ve g' çiftlenim sabitlerine sahip (Wi , B ) ’den oluşur. Wi
ve B kütlesiz bozonlardır ve gözlemlenmemişlerdir.
Wi ve B’nün lineer kombinasyonları fiziksel alanlarla uyumludur. Yüklü
vektör bozonları;
W 
1
2
W
1

 iW2

(3.1)
ile ifade edilirken yüksüz  ve Z bozonları Weinberg açısı (  W ) kullanılarak W3 ve
B yüksüz alanlarının karışımıyla tanımlanır
 A


Z
  cos
W


   sin W

sin W   B 

 
cosW  W 3 
(3.2)
U(1)y ve SU(2) ayar gruplarının çiftlenim sabitleri arasında
g'
tan =
g
g sin W = g ' cos  W = e
(3.3)
ilişkisi vardır. Burada; e = elektronun yüküdür.
3.1.3. Skaler Sektör (spin=0)
Skaler sektör, W  , Z ayar bozonları ve fermiyonlara kütle kazandıran Higgs
mekanizması ile SM içine yerleştirilmiştir. Fermiyonların kazandığı kütleler Yukawa
10
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
çiftlenimleri ve Higgs’in vakum beklenen değeriyle orantılıdır. Bu mekanizma Higgs
bozonlarının SU (2) L çiftlenimini gerektirir. Higgs bozonunun yüksüz bileşeni bir
vakum, Vg beklenen değeri aldığı zaman SU (2) L × U (1) y ayar simetrisi kırılır. W ve
Z ayar bozonları kendi kütleleri aracılığıyla Higgs alanıyla etkileşirler.
1
mW  V g
2
ve
mW
cos W
mZ 
(3.4)
Fermiyonların kazandığı kütleler Yukawa kublajları ve Higgs’in vakum beklenen
değeriyle orantılıdır.
Çoğu SM öngörüleri
deneysel olarak doğrulanmıştır. Örneğin τ leptonu
(1975)’te gözlenmiştir. b kuarkı 1977’de Fermilab’da, gluonlar 1979’da DESY’de
PETRA deneyinde, t kuarkı 1995’te Fermilab’ta varlanmıştır. SM’in en büyük
başarısı ise 1983’te W, Z bozonlarının CERN’de keşfedilmesidir. SM’de şu ana
kadar altı kuark ve lepton ve ayar bozonları ( , Z 0 ,W  , g ) deneysel olarak
gözlemlenebilmiştir. SM’in öngördüğü fakat henüz gözlemlenemeyen tek parçacık
Higgs’tir ( Esen, 2001).
3.1.4. Lagrangian Yoğunluğu
3.1.4.1. QCD Lagrangian Yoğunluğu
LQCD =
 i  D  m 
f
f
f

f
1 j 
G  G j
4
(3.5)
ile verilir. Burada; D kovaryant türevi,
D    
i

g s  G 
2
(3.6)
11
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
  ; Dirac matrislerini   ; Gell-Mann SU(3) matrislerini, G   ; Ayar bozon vektör
potansiyelinin uzay zamanı bileşenini, gs ; Kuvvetli etkileşme ayar kublaj sabitini,
 f ; f çeşnili kuark alanını temsil etmektedir.
Abelyen olmayan gluon alan tensörü,
Gjv    Gvj   v Gj  gf jkl G Gv
k
l
(3.7)
ile verilir. Burada f jk  SU(3)’ün yapı sabitleridir.
Üç renkli kuarklar her bir çeşni için farklı spinörlerle tanımlanır.
q kıırmızı
f=
qmavi
(3.8)
qyeşil
3.1.4.2. Elektrozayıf Kuramın Lagrangiyan Yoğunluğu
Glashow-Salam-Weinberg tarafından ortaya konan Elektrozayıf kuramın
Lagrangian yoğunluğu aşağıdaki gibi farklı terimlerin toplamı şeklinde yazılabilir:
L = Lg + Lf + Lf + Lf-s
Burada,
(3.9)
Lg; Ayar alanlarını, Lf; Fermiyon alanlarını ve onların ayar
alanlarıyla kublajlarını, Ls; Skaler alanların katkılarını, Lf-s; Fermiyon ve skaler
alanlar arasındaki etkileşmeleri temsil etmektedir.
Şimdi bu terimleri tek tek inceleyelim:
1
1
Lg   Wjv W jv  Bv B v
4
4
(3.10)
12
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Abelyen alan-şiddeti tensörü;
Bv    Bv   v B ile verilir.
(3.11)
Abelyen olmayan alan-şiddeti tensörü ise;
Wjv   Wv j   vWj  g jkWkWv
(3.12)
şeklindedir.
Fermiyon madde alanları için Lagrangiyan yoğunluğu;



ig '
ig '
  

L f   R i    
B Y  R   L i    
B Y  ig .W  L
2
2
2





(3.13)
 ; Pauli matrisleri, Y; Hiperyüktür. Sağ elli ve sol elli lepton alanları;
R
 eR 
1
1   5 e
2
(3.14)
v
v
1
 L     1   5  
eL 2
e
(3.15)
ile ifade edilir.
Lagrangianda görülen g, SU(2)L zayıf izospin grubun kublaj sabiti,
g'
ise
2
U(1)y zayıfhiperyük grubunun kublaj sabitidir.
Lagrangian, ayar değişmezliğini bozduklarından dolayı lepton ve ayar bozon
alanları için kütle terimleri içermez. İzospin I ve zayıf hiperyük Y arasında ,
13
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Q  I3 
Y
2
(3.16)
ilişkisi vardır. Burada I3 ; İzospinin 3. bileşenini, Q; Yükü temsil etmektedir.
SU(2) dubleti Y =1 zayıf hiperyüke sahiptir. Skaler alanların Lagrangiyan
yoğunluğuna katkıları;
Ls  ( D   )† ( D   )† –V(  †  )
(3.17)
ile verilir. Burada D kovaryant türevdir.
D    
ig '
ig  
B Y   .W
2
2
(3.18)
Lorentz skaler alanları;
  †  1  1  i 2 


   o  
2   3  i 4 
 
(3.19)
şeklindedir. Fermiyon-skaler etkileşmeleri için Lagrangian yoğunluğu;
 
 
 
L f s  Ge  R  † L   L  R
şeklinde yazılabilir. Burada, Ge empirik bir sabittir.
3.1.4.3. Kendiliğinden Simetri Kırınımı
SM doğadaki simetrileri iki grupta inceler:

Global Simetri

Yerel Simetri
14
(3.20)
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Global Simetri: Parçacıkları kuantum durumlarına göre sınıflandıran ve uzay-zaman
koordinatlarından bağımsız olan simetrilerdir.
Yerel Simetri: Temel kuvvetlerin anlaşılmasını sağlayan ve uzay-zaman
koordinatlarına bağlı olan simetrilerdir.
Bir sistemi tanımlayan dinamik denklemler bazı dönüşümler altında değişmez
kalsa bile sistemin fiziksel durumu bu simetriyi korumayabilir. Eğer dinamik
denklemlerin
çözümleri
denklemin
doğasındaki
simetriyi
bozuyorsa
buna
kendiliğinden simetri kırınımı denir. Kendiliğinden simetri kırılması durumunda
sistem yeni parçacıklar yaratır.
Örneğin global bir U(n) simetrisi kendiliğinden kırılırsa Goldstone bozonları
oluşur. Goldstone bozonları kütlesizdir. Yerel ayar simetrilerinin bozulması
durumunda ise Goldstone bozonları kaybolur ve ayar bozonları kütle kazanır.
Kendiliğinden simetri kırınımı potansiyeli olarak;
 
 
V  †   2 †    †
2
(3.21)
alalım.  †   şeklinde tanımlanırsa;
 
V  †   2    2
(3.22)
olur. V sadece λ>0 için bir minimuma sahiptir.
Şekil 3.2. μ2 kütle parametresinin negatif (a) ve pozitif (b) değerleri için kompleks
skalar alanın bir fonksiyonu olarak skaler potansiyel
15
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
μ 2 >0 için V’nin minimumu Şekil, 3.2 (b) de gösterildiği gibi orijinde (ρ=0)’dir
 2  0 için potansiyelin, ρ=–μ 2 /2λ’ da bir minimumu vardır. Yani potansiyel;
 
v
v
(3.23)
2
 2
(3.24)

yarıçaplı bir halka üzerinde minimumdur.  komplex düzlemindeki daire üzerinde
bir nokta seçilirse skaler alan için beklenen değer;
0


   o   0  0   

v
/
2


(3.25)
şeklindedir. SU(2)’nin i , Pauli matrisleri ile verilen 3 jeneratörü vardır.
 0 1

 1  
1 0 
0  i

0 
 2  
i
1 0 

 3  
 0  1
(3.26)
U(1) ise tek bir jeneratöre sahiptir.
1 0 

Y  
 0 1
(3.27)
Yukarıdaki 4 jeneratörden yeni bir set (1, 2, K, Q) oluşturmak mümkündür.
K
3  Y  0 0 

 
2
 0  1
(3.28)
16
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Q
 3  Y 1 0 

 
2
 0 0
(3.29)
Burada Q elektrik yüküdür. Vakumda jeneratörlerle <  >o üstüne işlem yapıldığında
üçünün sıfırdan farklı değerler verdiği görülür.
 0 1  0   v / 2 
 

 
  0 0
1
0
v
/
2


 

(3.30)
 0  i   0    iv / 2 
 
0
 
 

i
0
v
/
2
0


 

(3.31)
 1    o  
 2    o  
0 0 0
 
K    o 
 0  1  v /
  0 
 
 0
2    v / 2 
1 0   0 
 0
 
Q    o  

0 0v / 2 
(3.32)
(3.33)
Sıfır olmayan değerleri veren jeneratörlerin üçü, vakumda ayar bozonlarına
kütle kazandırmaktadır. Ayrıca Q yükünün vakum değeri sıfırdır. Bu, vakumun
U(1)QED lokal dönüşümü altında değişmez olduğunu gösterir. Bunun anlamı şudur:
Simetri, SU(2)L × U(1)Y’den U(1)QED’ye düşerek kendiliğinden kırılır ve elektriksel
yük korunur. Kırılan simetri <  >o’ın herhangi bir değerinde ayar bozonları için
kütleler üretir. Böylece W+,W- ve Z0 kütleleri elde edilir. Skaler  (x) ikilisi şöyle
verilir:
 
0 
0

 
 i .  


1


 ( x)  exp

U

v

h
(
x
)
v

h
(
x
)








 2v  
2 
2 



17
(3.34)
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD

 ’nin 4 reel bileşenine karşılık gelen  (x) alanının üç bileşeni ve h(x)
alanının vakum beklenen değerleri sıfırdır. Yerel ayar dönüşümleri (3.20)
denklemine yazılırsa;
 
  ' U   
1  0 


2  v  h 
W  W'  UW  U 1 
(3.35)
i
 U U 1
g
B  B ,  R  R ,  L  L'  U L
(3.36)
(3.37)
bulunur. (3.20) denkleminde fermiyon-skaler Lagrangian yoğunluğu şu forma
dönüşür:
L f  s  Ge

vh
2
Ge v
2
eR eL  eL eR 
ee 
Ge h
2
(3.38)
e e.
(3.39)
 Dirac spinor alanları için geçerli olan,
LD   i     m 
(3.40)
Lagrangiyan yoğunluğuyla bu sonuçlar kıyaslanırsa (3.39) denkleminin ilk teriminin
elektronun kütlesini verdiği görülür.
me 
Ge 
(3.41)
2
18
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
İkinci terim ise h(x) skalar alan ve elektron alanı arasındaki kublajı temsil
etmektedir.
(3.36) denklemi (3.18) denkleminde yerine yazılırsa skaler Lagrangiyan
yoğunluğu,
Ls 
 
1  †
1
 h   h   mh2 h 2
2
2
(3.42)
1
 2
 2
 mW2  W  W 


2
2
1 2
 mZ Z 0  .......
2
formuna dönüşür. Burada,
mh   2 2
mW 
(3.43)
gv
2
(3.44)
 g' 
1   
g
m Z  mW
2
(3.45)
ile verilir.
Buradan yüklü bozon alanlarını tanımlayabiliriz.

W 
1
2
W
1

 iW2

(3.46)
19
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
W 
1
2
W
1

 iW2

(3.47)
Yüksüz bozon alanları ise şöyle verilir:
  g ' B  gW3 

Z  
2
2


g  g'


o
A 
gB  g 'W
3
(3.48)
g 2  g '2
Z 0 , mz kütlesine sahip yüksüz bozon alanını, A, ise kütlesiz fotona uyan, kütlesiz
bozon alanını temsil etmektedir.
3.1.5. Standart Modelin Kusurları
SM her ne kadar yüksek enerji fiziğinde bir çok olayı doğrulukla
açıklayabilse de, açıklayamadığı bir takım sorular vardır.

Neden üç kuark ve lepton ailesi vardır? Dördüncü bir aile var mıdır?
 Kuarklar ve leptonlar temel midirler yoksa daha başka temel parçacıklardan
mı meydana gelmişlerdir?

SM’e kütle çekimi nasıl sokulacaktır?
 SM madde ve antimadde simetrisine sahip olduğu halde evrenin
tümüyle
maddeden
oluştuğu
gözleniyor?
Simetri,
evrenin
neden
soğuması
ve
genişlemesiyle CP kırınımı ile mi bozuldu?
 Evrende gözlemlediğimizden çok daha fazla madde olması gerektiğini
biliyoruz. Bu görünmeyen kara madde nedir?
İşte bu gibi sorular SM’de tam olarak açıklanamadığından SM eksik bir
kuramdır. Bu nedenle de fizikçiler maddenin özelliklerini en geniş kapsamda
inceleyebilmek ve anlayabilmek için SM ötesine bakmalıdırlar.
20
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
SM’in önemli bir eksikliği de üç temel kuvvetin (EM, zayıf ve kuvvetli) ayar
kublajlarının yüksek enerjilerde tek bir değerde birleşememesidir. Süpersimetrik
Büyük Birleşme Kuramlarında ayar kublajları üç temel kuvvet arasındaki birleşmeyi
sağlayabilmektedir.
SM çok yüksek kütle ölçeğinde üç temel kuvvetin birleşmesine izin
vermemektedir. Dört ayrı temel etkileşmenin çalışma biçimlerini anlamak yerine bu
dört etkileşmeyi bir etkileşme çatısı altında toplamak mümkün müdür? İşte bu
soruların yanıtı SM’ce verilemeyen sorulardır. SM’in açıklayamadığı bir diğer
problem Hiyerarşi problemidir. Elektrozayıf kuvvetlerin birleştiği enerji ölçeği ile
kuantum gravitasyonun önemli olduğu Planck skalası arasında büyük bir boşluk
vardır. Buna hiyerarşi problemi denir. Bilindiği gibi fizikte üç önemli sabit vardır.
Bunlar; ışık hızı (c), Planck sabiti (h) ve Newton sabiti (G)’dir. Bu sabitler Planck
kütlesini oluştururlar.
mp 
hc
 10 19 GeV
G
(3.49)
Bu skala kuantum gravitasyonel etkileşmelerin önemli olduğu skaladır. Diğer yandan
elektrozayıf simetri kırınımının kütle ölçeği ise 100 GeV civarındadır. Kütle
ölçeklerindeki bu farklılık SM tarafından açıklanamamaktadır.
SM’de çok fazla serbest parametre vardır. Örneğin üst kuark dışında bütün
kuarkların kütlelerinin bilinmesine rağmen, deneysel kanıt olmadan üst kuark kütlesi,
doğru olarak tahmin edilememiştir. Çünkü SM’de parçacık kütleleri için bir şablon
bulmaya yarayacak matematiksel model yoktur.
Diğer bir sorun da üç kuark çifti ile üç lepton çiftinin olmasıyla ilgilidir. Bu
parçacıkların her grubu bir aile olarak adlandırılır. Bu yüzden yukarı/aşağı kuarklar
birinci aileden kuarklar, elektron ve e-nötrino birinci aileden leptonlardır.
Doğada yalnızca birinci aileden parçacıklar (elektron, elektron nötrino,
yukarı/aşağı kuarklar) vardır. Doğa neden diğer iki aileye ihtiyaç duymaktadır?
SM’in açıklayamadığı tüm bu sorular ve Higgs bozonunun mevcut hızlandırıcılarda
gözlenememiş olması fizikçileri daha yeni ve daha iyi hızlandırıcılar yapmaya
21
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
zorlamış, böylelikle yüksek enerjili parçacık çarpışmalarının bu soruları yanıtlaması
umulmuştur.
3.2. Süpersimetri (SÜSİ)
SM’in dikkate değer pek çok başarısının yanı sıra açıklayamadığı olaylar da
olduğundan SM tamamlanamamış bir yapıdır. SM bir düşük enerji simetrisi olarak
düşünülebilir. Yüksek enerjilerde geçerli olabilecek simetri kuramlarından en çok
üstünde çalışılanı süpersimetridir (SÜSİ). SÜSİ’nin en önemli özelliği hiyerarşi
problemini açıklayabilmesi ve mBBT =1018 GeV ve Planck skalasını mP =1019 GeV
birleştirmesidir. Diğer bir özelliği ise karanlık madde problemine çözüm
getirebilmesidir.
SÜSİ, süpersimetri dönüşüm işlemcileriyle bozon ve fermiyonlar arasında
ilişki kuran bir simetridir. SÜSİ jeneratörleri (Q, Q† ) bozon ve fermiyonları birbirine
dönüştürürler:
Q Bozon >= Fermiyon>; Q † Fermiyon>= Bozon
Burada Q ,
1
spinle antikomütatörü sıfır olan bir spinordür.
2
Q, toplam açısal momentumu yarım birim değiştirdiğinden kendisi de
fermiyoniktir. Q ve Q† ayar dönüşümlerinin jeneratörleriyle sıra değiştirirler.
Dolayısıyla SM parçacıklarıyla süpereşlerinin oluşturdukları süperçoklulardaki
parçacıklar aynı kuantum sayılarına yani aynı elektrik yüküne, zayıf izospine ve
serbestlik derecesine sahip olmalıdır. Bir fermiyonun süpereşi sfermiyon olarak
anılır. Sağ elli ve sol elli fermiyonların
ayar dönüşümleri farklıdır. SM kiral
fermiyonlar içerir. Bunların süpereşleri de kiral olmalıdır. İki bileşenli (sağ ve sol
elli) bir SM fermiyonunun iki kompleks sfermiyonla bileşimi bir kiral süperçoklu
oluşturur. Spini 1 olan SM vektör bozonlarının süpereşleri kütlesiz ½ spinli
fermiyonlardır. Bu birleşim bir ayar veya vektör süpereşlisi olarak anılır.
22
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
3.2.1. Hiyerarşi Probleminin Süpersimetrik Çözümü
Kuantum mekaniğinde belirsizlik ilkesine göre incelenmek istenen ölçek ne
kadar küçükse, kullanılması gereken enerji de o ölçüde büyüktür. Bu durumda küçük
Planck ölçeğini inceleyebilmek için gerekli enerji 1019 GeV’dir. Bu günümüz
hızlandırıcılarında elde edilen enerji düzeyinden 100 trilyon kat daha büyüktür.
Avrupa Parçacık Fiziği Laboratuvarları CERN’de görevli fizikçiler yürüttükleri
kuramsal çalışmalarda elektrozayıf ve şiddetli kuvvetlerin 1016 GeV enerji düzeyinde
birleşebileceğini gösterdiler. Hatta kuramcılara göre biraz daha zorlanınca büyük
birleşme 1 TeV gibi günümüz parçacık hızlandırıcılarının erişmek üzere oldukları
enerji düzeyinde de gerçekleşebilir. Bu kuvvetlerin özdeşleştirilmesini sağlayacak
süper parçacık eşleri de tünelin ucunda. Bunun için CERN
fizikçileri
beşinci
boyutun gerekli olacağı kanısındalar.
Stanford
Üniversitesi
Fizikçilerinden Nima Arkani- Hamed ve Savas
Dimopoulos ile Abdus Salam Uluslararası Kuramsal Fizik Merkezinden Gia Dvali,
bu beşinci boyutun ölçeğinin bir milimetre olabileceği fikrini öne sürdüler (N.
Arkani-Hamed, S. Dimopoulas,G.R. Dvali, 1999).
Bu, hızlandırıcı dedektörlerin yanı sıra çıplak gözle bile görülebilecek bir ölçektir.
Bu kuramcıları, bu önermeye ulaştıran hedef hiyerarşi problemini çözmekti. Yani
elektrozayıf birleşmenin düşük enerjisi (100 GeV) ile öteki birleştirme düzeyleri
arasındaki farkı ortadan kaldırmaktı. Kuramcılar, zayıf kütle çekimin öteki kuvvetler
kadar güçlendiği Planck ölçeğinin, elektrozayıf ölçeğine (100 GeV) indirilmesiyle
sorunun çözülebileceğini düşündüler. Bunun için gereken ek boyutun bir
milimetrenin biraz altında olması gerekiyordu. Kuramcıların önerdiği mekanizma
şöyle işliyor: Kuantum mekaniğine göre temel parçacıklar aynı zamanda dalga
özelliği de göstermektedir. Bu parçacıklar, uzay zamandaki ek boyutların içinden
geçerken veya sicimler birbiri üzerine kıvrılmış küçük ek uzay boyutları içinden
geçerken, bu parçacıklara karşılık gelen dalgalar, birtakım yankılara neden olurlar.
Kaluza-Klein (KK) denen bu yankılar bize yeni bir parçacık gibi görünür.
Kuramcılara göre, kütleçekimin taşıyıcı parçacığı olan gravitonun KK yankıları
normal olarak sıfır kütleli bu parçacığı 100 mikrometrenin milyonlarca katı
23
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
kuvvetlendirip itici hale getiriyor (http://www.zamandayolculuk.com/çetinbal/
sicimlerle.pdf.).
1996’da Edward Witten bazı sicim kuramlarında bir boyutun sicim ölçeğini
1016 GeV (yalnızca elektrozayıf ve şiddetli kuvvet için olan) enerji düzeyine
indirilebileceğini ileri sürdü (http://www.zamandayolculuk.com/çetinbal/sicimlerle
.pdf.).
Fermilab’tan Joseph Lykken sicim (herşeyin kuramı) enerji ölçeğinin 1TeV
düzeyine
indirilebileceğini
önerdi
(http://www.zamandayolculuk.com/çetinbal/
sicimlerle.pdf ).
Özetle bu yeni düşüncelere göre boyutların küçülmüş ölçekleri çok daha büyük
olabilir. Ayrıca bu yeni öneriler geçerli kozmoloji düşüncelerinin tekrar incelenmesi
gerektiğini göstermiştir (http://www.zamandayolculuk.com/çetinbal/ sicimlerle.pdf.).
Süpersimetri, süpereşlerin kütlerinin çok büyük olmaması durumunda hiyerarşi
problemine doğal bir çözüm getirir. Süpersimetrik kuramda standart modeldeki her
bir kuark ve lepton ikilisi bir kiral
süper çoklusunun elemanıdır, dolayısıyla
fermiyon ve bozonların Higgs alanına çiftlenim sabitleri arasındaki ilişki  B   f
2
şeklindedir.
Hiyerarşi problemi sadece estetik bir problem değildir. Bu kuramda Higgs
kütlesinin karesi aşağıdaki gibidir.
   m
mH  mH
2
2
0
2
(3.50)
H
m h2 , Higgs bozonunun fermiyon ve bozonlarla etkileşmesi sonucunda kütlesine
gelen düzeltmelerdir.
F

 22UV  6mF2 nUV / mF   .......
F
2
16
(3.51)
B
( 2UV  2m B2 ln(  UV / m B )+…..).
2
16
(3.52)
2
mH
mH2
2
B
=
24
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Burada; mH ; Higgs kütlesini,  F ; Fermiyonların, Higgs bozonu ile çiftlenim
şiddetini,  B ; Bozonların Higgs bozonu ile çiftlenim şiddetini,  UV ; İlmek
integralini düzenlemeye yarayan bir ultraviyole eşiği temsil eder.
(3.51) ve (3.52) denkleminde görüldüğü gibi bozonik ve fermiyonik ilmekler zıt
işaretli olduğundan kuadratik ıraksama iptal olur ve Higgs kütlesi şu forma döner:
m
2
H top

F
2
4
2
3 2
2 
 m F  m B ln UV / m F 
2

(3.53)
Bozon ve fermiyonların süpersimetrik eşleri benzer kütlelere sahipse, mH2,
mB2  mF2  1 TeV2 civarındadır (Moortgat, 2004).
3.2.2. Ayar Çiftlenimlerinin Birleşmesi
Süpersimetri için ikinci temel motivasyon, büyük birleşme teorisi ile ilgilidir.
SM’de kuvvetli, zayıf ve elektromanyetik etkileşmelerin çiftlenim şiddetlerini tek bir
noktada birleştirmek mümkün değildir. SM’in süpersimetrik genelleştirilmesi olan
Minimal Süpersimetrik Standart Model (MSSM), SM’in parçacık içeriğini iki kata
çıkardığı için ayar çiftlenimlerinin enerjiyle değişiminin eğimi değişir. Eğer
sparçacıklarının kütlesi 1 TeV mertebesinde ise ayar çiftlenimlerinin tek bir noktada
birleşmesi elde edilebilir. Bu birleşme Şekil (3.3)’te gösterilmiştir. Bu grafikte süper
simetrik parçacıkların, SÜSİ kütle ölçeğinin üzerindeki enerjilerde çiftlenim
sabitlerinin değişimine katkıda bulundukları kabul edilmiştir. Bu sebeple çizgilerin
eğimi 1 TeV civarında değişir.
25
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Şekil 3.3. MSSM’de üç kublaj sabitinin tersinin enerjiye (Q, GeV) göre değişimi
(Moortgat, 2004)
Eğimin değiştiği ( m SÜSİ ) ve büyük birleşmenin gerçekleştiği ( mBBT ) enerji
değerleri şöyledir.
m SÜSİ  10 3, 4 0,9 0, 4 GeV
(3.54)
mBBT  10 15.81,91.0 GeV
(3.55)
İlk hatalar çiftlenim sabitlerindeki belirsizliklerden, ikinciler süpersimetrik
parçacıklar arasındaki kütle farklılıklarındaki belirsizliklerden gelir. Görülüyor ki
M SÜSİ için geniş bir aralık mümkündür.
100GeV  mSÜSİ  10TeV
(3.56)
26
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
MSSM’de büyük birleşmenin olduğu mBBT enerji ölçeği tipik olarak standart
modeldeki çiftlenim ıraksamalarının olduğu değerden bir mertebe daha büyüktür.
Her ne kadar süpersimetriye ihtiyaç duymaksızın birleşmeye öncülük eden
ara ölçekli alternatif modeller mevcut olsa da, birleşme süpersimetrinin lehinde
kuvvetli bir kanıttır.
3.2.3. Süpersimetride Karanlık Madde
Chandra X-ışını teleskobunu kullanan iki gök bilimci NGC4555 adlı bir eliptik
gökadanın, içindeki yıldızlar ve gazın kütlesinden 10 kat daha büyük kütlede bir
karanlık madde halesiyle çevrili olduğunu belirlediler. Kanıt, gökadayı çevreleyen ve
çapı 400000 ışık yılına ulaşan 10 milyon derece sıcaklıktaki dev gaz bulutudur.
Araştırmacılara göre bu sıcaklıktaki bir gazın uzaya dağılmasını ancak belirlenen
kütledeki bir karanlık madde kütlesinin çekimi engelleyebilir (BİLİM ve TEKNİK 8
Şubat 2005).
Çoğu astrofiziksel gözlemler, evrende, rölativistik olmayan, yüksüz ve
baryonik olmayan karanlık maddenin varlığını göstermektedir. Bu gözlemleri
açıklamak için SM parçacıklarını kullanarak yapılan tüm girişimler başarısızdır.
SÜSİ’nin deneysel olarak doğrulanması evrendeki karanlık madde problemine
çözüm getirecektir. Kayıp karanlık madde için karadelikler, Jupiter benzeri
gezegenler, beyaz cüce yıldızları gibi baryonik
madde de aday gösterilmiştir.
Evrendeki madde yoğunluğu  , kritik yoğunluk  c ise,


c
(3.57)
olarak tanımlanan Ω’nın değeri yaklaşık olarak 1’dir. ρ’nun ancak %10’u
gözlemlerle tanımlanabilmiştir. Kalan %90’ı karanlık madde olarak adlandırılmıştır.
Karanlık madde miktarı galaktik dönme eğrileri ve galaksi kümelerinin dinamiğinden
27
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
alınan sonuçlarla belirlenebilir. Kayıp karanlık maddenin temel parçacıkların bir
araya gelmesinden oluştuğu sanılmaktadır. Karanlık madde iki formda incelenebilir.
 Işık hızına yakın hızlarda hareket eden, kütleli nötrinolar gibi sıcak karanlık
madde.
 Rölativistik olmayan hızlarda hareket eden SÜSİ kuramlarının öngördüğü en
hafif süpereşlerden oluşan soğuk karanlık madde.
Çok sayıda süpersimetrik karanlık madde adayı vardır. Fakat en favori
adaylardan birisi en hafif süpersimetrik parçacık olan nötralinodur.
3.2.4. Süpersimetride Yerçekimi
Parçacık fiziğinin en önemli amacı, doğadaki tüm kuvvetleri yani 3 standart
model etkileşmesini ve kütle çekim etkileşmesini tek bir kuramda tanımlamaktır. Bu
amaca erişmeyi zorlaştıran birçok önemli problem vardır. Spini 2 olan graviton
alanları ile, spini 1 olan ayar alanlarını tek bir cebir altında birleştirmenin mümkün
olmadığını söyleyen kuramlar vardır. Bu kuramların tek istisnası süpersimetri
cebiridir. Süpersimetriyi yerelleştirerek, süpergravite olarak adlandırılan bir
kütleçekim kuramı elde etmek mümkündür.
3.3. MSSM ve Fenomolojisi
3.3.1. Parçacık İçeriği
Bilinen temel parçacıkların her biri ya bir kiral veya bir ayar süperçoklusunun
elemanı olmalı ve süpereşiyle kendi spini arasında ½ fark olmalıdır. SM bozonlarının
hiçbirisi bir SM fermiyonunun eşi olamaz. Çünkü ayar kuantum sayıları farklıdır.
Dolayısıyla bütün süpereşler " yeni " parçacıklar olmalıdır.
28
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
En basit SÜSİ modelini oluşturmak için standart model süpersimetrik biçimde
genelleştirilmiştir. SM’in süpersimetrik formuna minimal süpersimetrik standart
model denilir (MSSM).
Tüm standart model fermiyonları ve onların süpereşleri doğal olarak bir kiral
süperçoklusunun elemanlarıdır. Fermiyonların spini 0 olan süpereşleri SM
parçacıklarının önüne -s- eki getirilerek (elektron-selektron, kuark-skuark)
adlandırılır.
MSSM’de SM’in her bir kuark veya leptonuna karşılık gelen bir SÜSİ
parçacığı vardır. SÜSİ, SM fermiyonları ve bozonları ile süpereşleri arasında bir
ilişki kurar. SÜSİ kuramı her bir lepton veya fermiyonun kendisi ile aynı ayar
özelliklerine sahip bir olan süpereşe sahip olmalarını öngörür. Sağ elli ve sol elli
lepton ve kuarkların her biri SM ayar dönüşüm grupları altında farklı dönüşümlere
sahip olduğundan her biri kendi kompleks skaler eşlere sahip olmalıdır. e- nun sağ
elli ve sol elli süpereşleri sağ elli ve sol elli selektron olarak adlandırılır ve
e~L ve
e~R sembolleriyle ifade edilir. Standart model fermiyonları ve onların skaler
süpereşleri ve SM ayar grupları altındaki dönüşüm özellikleri
çizelge 3.4’te
verilmiştir.
Çizelge 3.4. MSSM’de fermiyonlar ve onların süpereşleri
İsim
0 Spin
~
u~L , d L ,
skuarklar,
Q
kuarklar
u
u~R
(3 aile)
d
~
dR
sleptonlar,
l
leptonlar
e

~
 , e~L
1/2 Spin
SU(3)C, SU(2)L, U(1)y
uL , d L
(3, 2, 1/6)
uR
dR

e~R
(3 aile)
29
(3, 1, 2/3)
(3, 1, -1/3)
( , e L )
(1, 2, -1/2)
eR
(1, 1, -1)
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Bozonların (tamsayı spinli) 1/2 spinli süpereşleri ise SM parçacıklarının
sonuna -ino eklenmesi ile adlandırılır (foton-fotino, gluon-gluino gibi). Süpersimetri
kırılan bir simetridir. Yani SM parçacıkları ve onların SÜSİ eşleri farklı kütleye
sahiptir. Süpereşler eşlerinden daha ağır kütlelidirler. Kuvvetli etkileşmeyi taşıyan
gluonun
B0’ın
1
spine sahip eşi gluino g~  ’dur. Elektrozayıf ayar bozonları W+, W0, W- ve
2
1
spine sahip süpereşleri
2
~ ~ ~
~
W  , W 0 , W  ve B 0 wino ve bino olarak
adlandırılır. Yani gluino, wino, bino, zino ve fotino birer gauginodur. Z0 bozonu ve
fotonun süpereşleri de zino ve fotino olarak isimlendirilir. Genel olarak ayar
bozonlarının süpereşleri gauginolar olarak adlandırılır. Çizelge 3.5.’te MSSM’in
ayar süperçoklukları özetlenmiştir.
Çizelge 3.5. MSSM ayar süperçoklukları
İsim
Spin 1
SU(3), SU(2)L U(I)y
Gluino-gluon
Spin 1/2
g~
g
(8, 1, 0)
Wino, W bozonu
~
W  ,W 0
W  ,W 0
(1, 3, 0)
Bino, B bozonu
~
B0
B0
(1, 1, 0)
Sıfır spine sahip olan Higgs bozonu da bir kiral süperçoklusu içinde yer
almalıdır. Fakat iki nedenden ötürü tek bir süperçoklu yeterli değildir. Birincisi
süpersimetrik kuramların yapısından dolayı
süperçoklusu
+
2
3
yüklü
u-tipi
çiftlenimlerine sahip olabilir. Y  
kuarklarına
sadece bir Y=+
kütlelerini
1
2
Higgs kiral
verecek
Yukawa
1
1
Higgs ise yüklü leptonların ve  yüklü d2
3
tipi kuarkların kütlelerini verecek Yukawa çiftlenimine sahip olabilir.
MSSM’de iki Higgs ikilisine sahip olmak için ikinci neden ise ayar
anomalilerinin birbirini götürmesini sağlamaktır. SM’de olduğu gibi kiral
30
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
fermiyonlarını içeren üçgen ilmik diyagramları, potansiyel olarak
ayar
değişmezliğini bozan terimler içerir. Bundan kurtulmak için bu anormal terimler
birbirini götürmelidir.
SM’de şaşırtıcı biçimde bu şart otomatik olarak yerine getirilir. Dolayısıyla
bir Higgs kiral süperçoklusunun fermiyonik eşi Y  
1
1
veya Y  
zayıf
2
2
hiperyüklü bir zayıf izospin ikilisi olduğundan sadece bir ikili eklemek anomali
problemini geri getirir. Biri Y  
1
1
diğeri Y   ’ye sahip iki ikili eklemek
2
2
gerekir.
Pozitif hiperyüklü Higgs alanı Hu olarak, negatif hiperyüklüsü ise Hd olarak
1 1
adlandırılır. Hu’nun zayıf izospin bileşenleri T3   ,   sırasıyla 1 ve 0 elektrik
2 2
yüküne sahiptir ve  Hu  , Hu 0  ile gösterilir.
1 1
Benzer şekilde Hd’nin T3   ,   izospinli bileşenleri sırasıyla  H d 0 , H d   ile
2 2
gösterilir.
Yüksüz skaler olan H d 0 ve H u 0 ’ın lineer bir kombinasyonu Standart Model
Higgs bozonuna karşılık gelir. Higgs bozonlarının fermiyonik süpereşleri ise
higgsino diye adlandırılır. Çizelge 3.6.’da MSSM’de higgs bozonu ve onların
higgsino eşleri verilmiştir.
Çizelge 3.6. Higgs bozonu ve süpereşleri
İsim
Higgs, higgsino
Spin 0
Hu
Hu  Hu 0
Hd
Hd 0 Hd 
Spin ½
~ ~
H u H u0
SU(3)C, SU(2)L, U(1)y
~ ~
H d0 H d
(1, 2, -1/2 )
(1, 2, +1/2 )
Parçacık durumlarının karışması süpersimetri spektrumunun birçok bölümünde
gerçekleşir ve parçacık kütlelerinin yorumlanmasını zorlaştırır. Fenomolojik olarak
31
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
en önemli karışımlar ayar ve Higgs bozonlarının arasında olur. SU(2)L X U(1)
~
elektrozayıf simetrisinin U(1) e m ’e kırınımından sonra yüklü W  wino ve

~ ~
higgsinolar H u H d

aynı kuantum numaralarına
sahip olacaklar ve dolayısıyla
karışacaklardır. Fiziksel olarak gözlemlenen parçacıklar bu sistemin kütle
özdurumlarıdır. Bunlar charginolar olarak adlandırılır. ve ~  , ~  şeklinde
1
2
~
~
~ ~
gösterilir. Benzer şekilde nötral wino W 0 , bino B 0 ve nötral higgsinolar H u0 , H d0 ’ın
karışımı 4 durum oluşturur: ~10 , ~ 20 , ~30 , ~ 40 ve bunlar nötralinolar diye adlandırılır.
3.3.2. MSSM Lagrangiyanı
MSSM Lagrangiyanını iki
bölümde inceleyebiliriz.
İlk kısım SM
Lagrangiyanının SÜSİ’ye genelleştirilmiş hali, ikinci kısım ise SÜSİ’yi kıran
Lagrangiyandır.
LMSSM= LSÜSİ +Lkıran
(3.58)
L SÜSİ =Lkiral+Layar+Layar-etkileşme
(3.59)
Burada ilk iki terim kiral ve ayar süperçokluklarını, son terim ise izin verilen
ayar etkileşmelerini ifade eder.
3.3.3. Kiral Süperçoklukların Lagrangiyanı
Gösterilebilir ki aşağıda genel şekli verilen Lagrangiyanlar süpersimetri
dönüşümleri altında değişmez kalır (Moortgat, 2004).
32
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
L=    * j    j   † j i  .  j  F * j F j

W 1
 2W
  j k
+  FJ
 
2
 j  k
j


  = (1,-  ),

 +h.e.


(3.60)

  = (1,  )
Burada,  j skaler alanı ve  fermiyonik alanına ek olarak yeni bir kompleks
F j alanı kullanılmaktadır. Fj alanı kinetik terime sahip olmayan yardımcı bir alandır.
Bu yüzden yeni parçacıklara yol açmaz.
(3.60) denkleminin ilk satırı Lagrangiyanın serbest kısmıdır. İkinci satır ise
Fj,  j , j alanları için en genel renormalize edilebilen etkileşimleri tanımlar. Burada
W(  ),  j kompleks alanların analitik bir fonksiyonu olup, süperpotansiyel olarak
adlandırılır. Yardımcı F j alanlar,
Fj*=–
W
 j
(3.61)
hareket denklemini sağlarlar. W,  j ’ler cinsinden bir polinom ise, (3.61) denklemini
(3.60)’de yerine yazarsak skaler alanlar için polinom etkileşimler üretilir. (3.60)
denkleminin 2. satırının 2. terimi fermiyon kütleleri ve Yukawa etkileşmelerini
üretirken ilk terimi  j skaler alanlarına kütle verir.
3.3.3.1. MSSM Süperpotansiyeli
MSSM’de süperpotansiyel terimi şu şekilde verilir:
WMSSM = u yuQHu– d ydQHd– e yeLHd+μHuHd
33
(3.62)
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Burada H u , H d , Q, L, u , d , e çizelge (3.4), (3.5), (3.6)’da verilmiştir. Bunlar
kiral süper alanlara karşılık gelen kiral süperçoklularıdır. yu, yd, ye ise boyutsuz
Yukawa çiftlenim parametreleridir. (3.60) denkleminin ikinci satırından dolayı bu
süperpotansiyel standart model Yukawa etkileşimlerini üretebilir ve elektrozayıf
simetri kırınımından sonra fermiyon kütlelerini oluşturur. Skuark-higgsino-kuark
veya (skuark) 2 (slepton) 2 çiftlenimleri gibi birçok yeni etkileşmeyi de içerir.
Bunların şiddetlerini SM Yukawa çiftlenimleri belirler.
(3.62) denklemindeki  parametresi SM’de olmayan yeni bir parametredir.
Bu parametre Higgs karışım parametresi veya higgsino kütle parametresi olarak
adlandırılır.
3.3.4. Ayar Süperçoklukları  Aa ,  a  için Lagrangiyan
Bir ayar süperçoklusu için Lagrangiyan yoğunluğu şöyle verilir:
Layar= 
1
1 a a
F F  iλ†a   D a  D a D a
2
4
(3.63)
Burada;
F va   Ava  v Aa  gf abc A b Av c
(3.64)
Yang Mills alan şiddeti ve
D  a    a  gf abc A b  c
(3.65)
ise gaugino alanının kovariyant türevidir. Yang Mills Teorisi, zayıf etkileşmeler için
yerel SU(2) simetrisinin kendiliğinden kırılmasını öngürür. Burada a; Ayar grubunun
eşlenik temsilinde tekrarlanan indeks, g; Ayar çiftlenim sabiti,
tanımlayan antisimetrik yapı sabiti, Da; Yardımcı gerçel bozon alanıdır.
34
fabc; Grubu
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
3.3.5. Süpersimetrik Ayar Etkileşimleri
Yerel ayar değişmezliğine sahip bir Lagrangiyana sahip olmak için (3.60)’de
türevlerin
normal
yerine
kovaryant
türevin
yazılması
gerekir.
Kiral
süperçokluklarının ayar grupları altındaki dönüşümleri;
[Ta,Tb]=ifabcT c
(3.66)
bağıntısını sağlayan
(Ta)i j hermityen matrisi ile veriliyorsa kovariyant türevler
şöyledir:
  i  D i    i  igAa T a i
(3.67)
  i  D i    i  igAa (T a ) i
(3.68)
Ayar değişmezliğinin izin verdiği bütün etkileşmeler eklenince renormalize
edilebilen süpersimetrik teori için Lagrangiyan yoğunluğu şöyle bulunur;
L = Layar+ LKiral
– 2g [( *T a )a   †a ( †T a  )]
+g(  *T a ) D a
(3.69)
Burada Layar (3.63) denklemi ile verilen Lagrangiyandır. Lkiral ise (3.60)’de
verilen kiral süperçoklukların Lagrangiyanında adi türevlerin kovariyant türevlerle
değiştirilmesiyle elde edilir. (3.69) denkleminin 2. satırı gauginoların madde
alanlarıyla doğrudan çiftlenimlerini temsil eder. Son satır, Layar’daki
1 a a
D D terimi
2
ile birleşerek hareket denklemini verir.
D a   g ( *T a )
(3.70)
35
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Da, Fi yardımcı alanı gibi, skaler alanlar cinsinden ifade edilebilir. (3.70) denklemini
(3.69)’a yerleştirirsek skaler potansiyel elde edilir.
1
W
V  ,   F Fi  D a D a  
2

i

*

2
*

1
g a2 ( *T a ) 2

2 a
(3.71)
Burada iki tür terim vardır. Bunlar F terimi ve D katkıları olarak adlandırılır. F
terimleri Yukawa çiftlenimi ve fermiyon kütle terimleriyle, D terimleri ise ayar
etkileşmeleriyle belirlenir.
3.4. R Paritesi
(3.69) denklemi ile verilen Lagrangiyan R paritesi olarak tanımlanan kuantum
sayısını korur.
R   1
L B2 S
(3.72)
Burada; L , lepton sayısını ; B, baryon sayısını; S ise spini göstermektedir.
SM parçacıkları için R = +1, onların süpersimetrik eşleri için R = –1’dir. Eğer R
korunuyorsa, süpersimetrik parçacıklar ancak çiftler halinde oluşabilirler. En hafif
süpersimetrik eş R=+1 durumlarına bozunamayacağından kararlı olmalıdır.
Diğer taraftan R paritesi korunumu baryon veya lepton sayısı korunumuna
uymayan terimlerin Lagrangiyana eklenmesiyle bozulabilir.
R paritesinin korunumunun MSSM’in temel bir özelliği olduğu kabul edilirse
şu önemli sonuçlar çıkar.

S parçacıklar daima çiftler halinde üretilirler. Örnek pp  q~q~

En hafif süpersimetrik parçacık (LSP) kararlıdır.

Ağır parçacıklar daha hafif parçacıklara bozunurlar. En son durumda tek bir
~
LSP kalır. Örnek: q~  qq~  qq ' 
i
36
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Karanlık madde olabilecek LSP için en iyi aday en hafif nötralinodur. Bazı
diğer adaylar (snötrino gibi) LEP araştırmalarıyla ve kozmoloji deneyleriyle
dışlanmıştır.
3.5. SM’den MSSM Etkileşmelerine Geçiş
MSSM’de
parçacıklar
arasındaki
tüm
etkileşmeler
3.69’daki
Langrangiyandan türetilebilir. Fakat bundan daha kolay bir yol vardır. Aynı
süperçokluklardaki SM parçacıkları ve onların süpereşlerine ait bazı süperçokluklar
aynı ayar özelliklerine ve bundan dolayı da aynı çiftlenim şiddetine sahiptirler.
Bundan dolayı da MSSM etkileşme terimleri SM terimlerinde SM parçacıklarını SM
süpereşleriyle değiştirerek elde edilir. Etkileşme teriminin spin uzayında skaler
kalabilmesi için bu değiştirme çiftler halinde yapılmalıdır. Örnek olarak trilineer ayar
etkileşmelerini düşünebiliriz. Kullanılan notasyonda  bir fermiyonu,  onun skaler
eşini, A bir ayar bozonunu,  ise onun süper eşi gauginoyu göstermektedir. Bir
ayar bozonu ile bir fermiyon çifti arasındaki SM çiftlenimi, sembolik olarak A
ile verilir. MSSM’de bu çiftlenimin yanında aynı şiddette (  ) ve ( A )
çiftlenimleri de bulunur. SM’in (AAA) köşesi de bir (Aλλ) çiftlenimine yol açar.
Trilineer ayar çiftlenimleri şekil (3.4)’te verilmiştir.
Şekil 3.4. MSSM trilinear ayar reaksiyonları
37
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Burada koyu çizgiler fermiyonları, kesik çigiler skalerleri, dalgalı çizgiler
vektör bozonlarını, dalgalı-koyu çizgiler gauginoları temsil eder.
Şekil 3.4.’ün ilk iki diyagramı slepton ve skuark alanlarının her birinin ayar
etkileşmelerinin SM fermiyonlarınınkilerle aynı olduğunu göstermektedir. Örneğin,
sol elli skuark ( u~ ) W bozonunun çifti olurken, sağ elli ( u~ ) çiftlenmez. Şekil
L
R


~ ~
3.4.’ün son iki diyagramında, Z 0W W  ’ın SM eşi ( Z 0W W  ) gibi sıfır çiftlenime


~ ~
sahipken, Z 0W W  verteksinin Z 0W W   ile aynı şiddete sahip olduğu görülür.
3.4’ün 3. diyagramı gauginoların higgs-higgsino skuark-quark ve slepton-lepton
çiftleriyle kublajlarının kıyaslanabilir olduğunu göstermektedir.
Şekil 3.5. MSSM’de bino, wino ve gluino’nun MSSM çiftlenim (skaler ve fermiyon)
kublajları
Şekil 3.5’te ise bir gluino, wino ve binonun (skuark, kuark),(lepton, slepton)
ve (Higgs, higgsino) çiftlerine sırasıyla gs, g, g ' ayar çiftlenim sabitleriyle orantılı
şiddetlerle çiftlenimleri gösterilmiştir. Winolar sadece sol-elli skuarklarla ve
sleptonlarla çiftlenirler, (lepton,slepton) ve (Higgs,higgsino) çiftleri renk yükü
taşımadıklarından gluinoyla çiftlenmezler. Şekil 3.5’teki etkileşmeler kinematik
~
olarak izin verilen durumlarda q~  qg~ , q~  Wq ' ve q~  B q bozunumlarının
mümkün olduğunu göstermektedir. Aynı kurallar Yukawa etkileşimlerine de
uygulanabilir. Örneğin ( y e ee H d0 ) kublajı, aynı y e Yukawa kublajıyla tanımlanan,
38
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
~
~~
MSSM’de ( ye e~e H d0 ) ve ( ye ee H d0 ) kublajlarına öncülük eden ve SM’de elektron
için kütleye neden olan kublajdır. Özet olarak şu kuralı verebiliriz: MSSM’deki ayar
etkileşmeleri, SM’deki eşdeğerlerinden SM parçacık çiftlerini süpereşleriyle
değiştirerek elde edilebilirler.
3.6. SÜSİ Kırınımı
Doğada gözlemlenen parçacıkların spekturumunda tam bir süpersimetri
yoktur. Eğer süpersimetri varsa bu simetri kendiliğinden kırılan bir simetri olmalıdır.
Yani süpersimetri dönüşümleri altında değişmezlik, Lagrangiyan yoğunluğu için
geçerli fakat vakum durumu için geçersiz olmalıdır. SM’deki elektrozayıf simetriye
benzer bir biçimde süpersimetri düşük enerjilerde gizlenir.
Süpersimetriyi kırmak için malesef basit bir mekanizma yoktur. Bu nedenle
doğrudan kırınım mekanizmalarına başvurmaktan ziyade kırınım mekanizmalarının
sonuçlarını
fenomolojik
olarak
değerlendirmek
daha
pratiktir.
Bu
ancak
süpersimetriyi bozan ve yüksek enerjilerde önemsizleşen terimlerin Lagrangiyana
eklenmesiyle olabilir. Lagrangiyana eklenen bu terimlere yumuşak kırınım terimleri
denir (Moortgat, 2004).
Grisaru ve Girardello bu terimleri listelemişlerdir (Moortgat, 2004).
MSSM’de bu terimler şunlardır:


1
~~
~~
M 3 g~g~  M 2WW  M 1 BB +he
2
~ ~
~ ~
~ ~
-( u au Q
H u  d ad QH d  e ae L H d )+he
~
~ ~
~
~ ~
~ ~
~
~
 Q † m Q2 Q  L† m L2 L  u m u2 u †  d m d2 d †  e m 2e e †
Lyumuşak  
 mH2 u H u* H u  mH2 d H d* H d  (bH u H d  he).
(3.73)
(3.73) denkleminde M3, M2 ve M1 gluino; wino ve bino kütle parametreleridir.
(3.73)’ün 2. satırı (skaler)3 çiftlenimlerini içermektedir. Burada au, ad, ae, kompleks
(3x3) matrislerdir. Bunlar süperpotansiyeldeki Yukawa çiftlenim matrisleriyle bire
39
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
bir benzerlik göstermektedir. 3. satır skuark ve slepton kütle terimlerini içermektedir.
mQ2 , m2u , m2d , mL2 , m2e
3x3 matrislerdir. Son satırda ise Higgs potansiyeline
süpersimetri kıran katkılar vardır: mH2 u , mH2 d ve b (kütle)2 terimleridir.
Yumuşak kırınım Lagrangiyanındaki kütle parametreleri, süperçoklukların
üyeleri arasındaki kütle farklılıklarına yol açar. Bu kütleler Higgs kütlesi için
hiyerarşi problemini çözmeye katkıda bulunur.
Lagrangiyanın süpersimetriyi koruyan kısmının tersine MSSM yumuşak
kırınım Lagrangiyanı birçok yeni parametre içerir.
MSSM’de SM’de karşılığı olmayan 105 karışım açısı, faz ve kütle vardır. Bu
yüzden süpersimetri kırınımı çok sayıda serbest parametre içerir. Bu parametrelerin
çoğu kabul edilemez düzeyde CP kırınımına ve çeşni değiştiren nötral akımlara
neden olur.
Süpersimetri kırınımının evrensel olduğu farzedilirse serbest parametreler
arasında ilişkiler kurulabilir. Bu ilişkilere bir örnek skuark ve slepton kütle
matrislerinin çeşniden bağımsız olduğunu kabul etmektir.
m Q2  mQ2 1;
m u2  mu2 1; m 2d  md2 1; m 2L  m L2 1 ; m e2  me2 1
(3.74)
Burada 1 = 3 x 3’lük birim matristir. Diğer bir varsayımda, çeşni değiştiren nötral
akım etkilerinden kaçınmak için (skaler)3 çiftlenimlerinin her biri ilgili Yukawa
çiftlenim matrisiyle orantılı olmalıdır.
au = Auoyu ;
ad = Adoyd ;
ae=Aeoye
(3.75)
Yumuşak parametrelerin yeni kompleks fazlar içermedikleri varsayılarak çok
büyük CP ihlali etkilerinden kaçınılabilir.
arg(M1), arg(M2), arg(M3), arg(Auo), arg(Ado), arg(Aeo) = 0 veya 
40
(3.76)
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
3.6.1. Gizli Sektör
MSSM’de kendiliğinden süpersimetri kırınımı mümkün değildir çünkü
MSSM alanlarının hiçbirisi, ayar değişimezliğini bozmadan, sıfırdan farklı olan bir
vakum beklenen değerine sahip olamaz.
Bu yüzden kendiliğinden süpersimetri kırınımının gizli sektördeki bazı
alanlarla etkileşme yoluyla gerçekleştiği kabul edilir. Gizli sektör SÜSİ kırınımına
neden olan alanları içerir. SÜSİ kırınımına aracılık eden bazı haberci alanların değiş
tokuşuyla görünür sektörle gizli sektör birbiriyle etkileşir.
Global süpersimetrinin kendiliğinden kırınımında, vakum süpersimetrik
dönüşümler altında invariyant değildir. Bu yüzden (3.71)’deki SÜSİ skaler
potansiyeli sıfırdan farklı bir beklenen değere sahip olmalıdır. Yani F veya D
yardımcı alanlarının en azından birinin vakum beklenen değeri sıfırdan farklı
olmalıdır, örneğin <F>  0. Elektrozayıf simetri kırınımına benzer biçimde
süpersimetrinin kendiliğinden kırınımı Goldstone parçacığına neden olur. Bu
parçacık bir fermiyon olup goldstino diye adlandırılır.
Eğer kütleçekimi hesaba katılırsa, süpersimetri yerel bir simetri olmalıdır:
Süper kütleçekim kuramında spini 2 olan graviton, spini
3
olan bir süpereşe
2
(gravitionoya) sahip olmalıdır. Süper kütleçekimi kendiliğinden kırılırsa, gravitino
goldstinoyu soğurarak kütle kazanır. Bu süperhiggs mekanizması olarak adlandırılır.
Gravitino kütlesi genel olarak m3/2 diye tanımlanır. F teriminin kırılması durumunda
gravitinonun kütlesi şöyle hesaplanır:
m3 / 2 
F
mp
(3.77)
Bu sonuç boyut analizi yoluyla elde edilir. Süpersimetri kırınımının ortadan
kalktığı (<F>  0) veya kütle çekiminin devreden çıktığı (mp  0) limitlerde m3/2
sıfıra gitmelidir. (3.77) eşitliğinden şu sonuca varabiliriz. <F> için çok farklı
41
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
öngörüler bulunduğundan gravitinonun kütlesi için de çok değişik değerler
mümkündür.
3.6.2. Kütleçekimiyle Süpersimetri Kırınımı m(SUGRA)
Bu olayda gizli ve görünür sektörler kütle çekimi etkileşmesi yoluyla
birbirini etkiler.
Eğer süpersimetri gizli sektörde <F>’nin vakum beklenen değeriyle kırılırsa
yumuşak terimlerin mertebesi boyut analiziyle şöyle tahmin edilebilir:
myumuşak 
F
mp
(3.78)
myumuşak süpersimetrinin
<F>  0
kırılmadığı
ve
mp  
limitinde,
myumuşak’ın birkaç yüz GeV mertebesinde olması için gizli sektördeki süpersimetri
F   1010 veya 1011 GeV olmalıdır. (3.77) ile (3.78)’i
kırılma kaynağı kabaca,
kıyaslayacak olursak, m3/2  myumuşak olduğu görülür.
Bu senaryoda gravitino ağırdır ve onun etkileşmeleri çok zayıf olup
fenomolojide
rol
süpersimetrik
problemlerinden
oynamaz.
parçacık
biri
Dolayısıyla
genellikle
çeşni
ihlalini
bir
mSUGRA
modelindeki
nötralinodur.
otomatik
Bu
en
hafif
mekanizmanın
olarak bastırmanın
mümkün
olmamasıdır. Ama yine de en popüler model mSUGRA modelidir. mSUGRA modeli
beş parametre içerir. Bu parametreler, m 0 , m 1 , A0 , tan  , ve sgn( ) ’dır. Burada
2
m 0 , ve m 1 ; BBK ölçeğinde tanımlanan evrensel skaler ve gaugino kütleleridir.
2
Daha açık bir ifadeyle belirtecek olursak m 0 , sıfır spine sahip olan tüm parçacıkların
BBK ölçeğindeki ortak kütlesini;
m 1 , ½ spine sahip tüm süpersimetrik
2
parçacıkların BBK ölçeğindeki ortak kütlesini; A0 , BBK ölçeğinde süpersimetri
Lagranjianındaki trilinear kublajı, tan  elektrozayıf ölçekte iki Higgs alanının
boşluktaki beklenen değerinin oranını, sgn( ) ise elektrozayıf ölçekte higgsino kütle
42
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
parametresinin işareti ya da süperpotansiyel Higgs karışım terimini temsil eder.
Kuramcılar tarafından önerilen mSUGRA noktaları Çizelge 3.7’de gösterilmiştir.
Çizelge 3.7. Kuramcılar tarafından önerilen m(SUGRA) noktaları (CMS Note,1998)
Nokta
m 0 (GeV)
m 1 (GeV)
2
A0 (GeV)
tan 

1
100
300
300
2.1
>0
2
400
400
0
2
>0
3
400
400
0
10
>0
4
200
100
0
2
<0
5
800
200
0
10
>0
Bu beş parametrenin bilinmesi ve renormalizasyon grup eşitliklerinin
kullanılmasıyla süpersimetrik parçacıkların fiziksel kütleleri bulunabilir. Elektrozayıf
ölçekte gaugino kütle parametreleri (Ma) yaklaşık olarak aşağıdaki şekildedir:
M 3  M g~  2.7m 1
M 2 ( M Z )  0.8m 1
M 1 ( M Z )  0.4m 1
2
2
(3.79)
2
İlk iki jenerasyonun sfermiyonları kütleleri ise yaklaşık olarak şöyledir:
mu~2L  m02  5.0m 21  0.35 cos 2 M Z2
2
md2~  m02  5.0m 21  0.42 cos 2 M Z2
L
2
mu~2R  m02  4.5m 21  0.15 cos 2 M Z2
2
md2~  m02  4.4m 1 2  0.07 cos 2 M Z2
R
2
43
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
m~e2L  m02  0.49m 21  0.27 cos 2 M Z2
2
m~2  m02  0.49m 21  0.50 cos 2 M Z2
2
me~2R  m02  0.15m 21  0.23 cos 2 M Z2
(3.80)
2
3.7. Nötralino ve Genel Özellikleri
Elektrozayıf
simetri
kırınımının
etkilerinden
dolayı higgsinolar ve
~
~
elektrozayıf gauginolar birbirlerine karışılar. Nötral higgsinolar ( H u0 ve H d0 ) ve nötral
~
~
gauginolar ( B ve W 0 ) dört kütle özdurumu oluşturmak üzere birleşirler. Bu
~
özdurumlar genellikle X 10, 2,3, 4 olarak nitelendirilir ve M ~x 10  M ~x 20  M ~x 30  M ~x 40
olduğu kabul edilir
~
mSUGRA modelinde, en hafif süpersimetrik parçacığın (LSP) nötralino ( X 10 )
~ ~ ~ ~
olduğu varsayılmaktadır. Ayar özdurumunda  0  ( B,W O , H d0 , H u0 ) , nötralino kütle
matrisi şu şekilde ifade edilmektedir.
M ~x 0
 M1

0

  c  sW M Z
s s M
  W Z
0
c  sW M Z
M2
c  cW M Z
c  cW M Z
0
 s  cW M Z

Burada;
s=sin,
sw=sinw
c=cos,
cw=cosw,
cW2  1  sW2  M W2 / M Z2 ’dir.
44
s  sW M Z 

 s  cW M Z 




0

(3.81)
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Nötralino kütle matrisinin köşegen hale getirilmesiyle ve
M1 
5
tan 2 W
3
M 2  2M 1 ilişkilerinin kullanılmasıyla büyük  değerleri için,
M ~x 0  M 1 
1
M ~x 0  M 2 
2
M ~x 0
3

2
M Z2

2
( M 1   sin 2 ) sW2
(3.82)
( M 2   sin 2  )cW2
(3.83)
1 M Z2
  (1  sin 2 )(   M 2 sW2  M 1cW2 )
2 2
(3.84)
1 M Z2

  (1  sin 2 )(  M 2 sW2  M 1cW2 )
2
2 
(3.85)
M ~x 0   
3
M Z2
bulunabilir. Burada ’nün durumuna göre =1 değerlerini almaktadır.
 limitinde iki nötralino M ~x 0  M1 , M ~x 0  M 2 kütleleriyle saf gaugino
1
2
durumundayken diğerleri M ~x 0  M ~x 0   saf higgisino durumundadırlar.
3
4
3.8. LHC (Büyük Hadron Çarpıştırıcısı )
Yüksek enerji fiziğinde dünyanın en önde gelen araştırma merkezi olan
Cenevre’deki CERN (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi)’nde inşası hala devam
etmekte olan LHC’nin (Large Hadron Collider) en önemli amacı yüksek enerji
fiziğinde günümüzde çözüme kavuşmayan pek çok soruya cevap bulabilmektir.
LHC şu ana kadar inşa edilmiş olan proton-proton çarpıştırıcılarından hem
kütle merkezi enerjisi hem de demet yoğunluğu en fazla olanıdır. 2007 yılında
çalışmaya başlayacak olan LHC’de her biri 7 TeV’lik enerjiye sahip olan proton
hüzmeleri çarpıştırılacaktır (Dobur, 2002).
45
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
LHC’de yapılacak olan deneylerde araştırılacak konulardan en önemlileri,
parçacıklara kütle kazandırdığı düşünülen Higgs bozonunun ve süpersimetrik
parçacıkların varlığıdır. LHC hızlandırıcı halkası üzerinde, CMS, ATLAS, ALICE ve
LHCB olmak üzere 4 detektör inşa edilmektedir.
Bunlaedan CMS ve ATLAS p-p çarpışmalarını, LHCB b kuarkı içeren hadronları,
ALICE ise ağır iyon etkileşimlerini ve bu süreçte kuark-gluon plazma fiziğini
araştıracaktır.
LHC hızlandırıcısı ve üzerindeki 4 detektör Şekil 3.6’da gösterilmiştir.
Şekil 3.6. LHC Hızlandırıcısı
46
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
LHC’de bir saniyede 1cm2’lik alandan geçecek parçacık sayısı 1034 olacaktır.
Ayrıca olaylara ait etkileşim tesir kesitleri de oldukça düşüktür. Bu nedenle de
yapılacak deneylerde yüksek ışıklıklara gereksinim vardır. Tesir kesiti sürecin
fiziksel karakteristiği özelliklerine, ışıklık ise hızlandırıcının karakteristiğine bağlıdır.
Herhangi bir süreç için birim zamanda meydana gelen olay sayısı, ışıklık ve
tesir kesiti cinsinden;
d
N olay   L
dt
(3.86)
ile verilir. Burada; L; Işıklık (Lüminosite),  ; Tesir kesitidir.
Işıklık ise ;
L= f n
şeklindedir.
N2
A
n; Öbek sayısı,
(3.87)
N; her öbekteki parçacık sayısı,
f; frekans, A;
demetlerin kesit alanını göstermektedir.
3.9. CMS Deneyi (Compact Muon Solenoid)
CMS, radyasyona karşı çok dirençli ve elektronik donanımı çok iyi olan,
yüksek teslalı bir manyetik akım sarmalına sahip, parçaları ileri teknolojiyle üretilen,
yüksek performanslı bir müon sistemi, bir elektromanyetik kalorimetre, çok iyi
kalitede izleme sistemleriyle, enerji çözünürlüğü çok yüksek olan bir hadronik
kalorimetreden oluşmuş, gelişmiş bir sistemdir.
CMS, LHC’de en yüksek lüminositede bile çalışabilecek ve LHC’de
araştırılması önerilen bütün fizik potansiyeline cevap verecek durumdadır. Tüm
detektör parçaları geniş bir enerji spektrumunda etkileşimler sonucunda ortaya çıkan
müonları, elektronları, fotonları ve hadron jetlerini tam olarak ölçecek şekilde
47
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
tasarlanmıştır. CMS dedektörü 14500 ton ağırlığında, 14,6 m yüksekliğinde, 24 m
uzunluğundadır ve 4 teslalık bir süper iletken solenoid mıknatısa sahiptir.
CMS deneyi ile araştırılacak konular şunlardır:
 SM Higgs bozonlarının 100-1000 GeV’lik kütle aralığında araştırılması.

MSSM Higgs bozonunun 2,5 TeV’e kadarlık kütle aralığında araştırılması.

Kuark ve leptonların alt yapılarının araştırılması.

Ağır iyon çarpışmalarında kuark-gluon plazmasının araştırılması.

SM parçacıklarının SÜSİ eşlerinin 2,5 TeV’lik kütleye kadar araştırılması

t kuarkların üretimi ve bozunumunun araştırılması

b fiziğinin araştırılması.

CMS detektörü soğansı bir yapıya sahiptir ve yapısı;

İz dedektörü

Elektromanyetik kalorimetre

Hadronik kalorimetre

Süperiletken Selenoid

Müon odacıklarından oluşacak şekilde tasarlanmıştır.
Şekil 3.7.’de CMS detektörünün 3 boyutlu şekli, Şekil 3.8.’de CMS
detektörünün enine kesiti ve şekil 3.9’da CMS detektörünün çeyrek parçasının
boyuna kesiti gösterilmektedir.
48
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Şekil 3.7. CMS detektörünün 3 boyutlu şekli
49
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
C.M.S.
Enine kesit
Şekil 3.8.CMS detektörünün enine kesiti
Şekil 3.9. CMS detektörünün çeyrek parçasının boyuna kesiti
50
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
3.9.1. İz Takip Edici Detektör
İz takip edici detektörler, çarpışmada oluşan yüklü parçacıkların enerjilerinin
bir kısmını iyonizasyonla kaybettirerek, parçacıkların momentumunu, yükünü ve
yörüngesinin belirlenmesini sağlarlar.
Bu detektörler CMS’de 4T’lik güçlü bir manyetik alan içerisinde bulunur. Bu
manyetik alan parçacıkların yörüngelerinin dairesel olarak bükülmesine sebep olur.
Her bir yörüngenin yarıçapı parçacığın momentumunu, bükülme yönü ise parçacığın
yükünün işaretini belirler. Parçacıkların elektrik yükü taşıyıp taşımadıkları, iz
saptama katmanında iz bırakıp bırakmamalarından yola çıkarak anlaşılır. Yüklü bir
parçacığın yörüngesi; detektörün içindeki elektromıknatısın oluşturduğu alanın etki
ettirdiği manyetik kuvvetin hareket doğrultusuna dik yönde olması nedeniyle kıvrılır.
Eğer artı yüklü bir parçacığın yörüngesi, saat yönünde kıvrılmışsa, eksi yüklü
parçacığınki ters yönde kıvrılacaktır. Bu durum detektörün, ekseni doğrultusunda
bakıldığında görülen dairesel kesitinde, zıt yüklü parçacıkların zıt yönlerde hareket
etmeleri şeklinde görünür. Dolayısıyla, parçacıkların sadece yüklerinin var olup
olmadığı değil, varsa bu yükün işareti de kolaylıkla belirlenebilir. Ayrıca, yükü
bilinen bir parçacığın, üzerindeki merkezkaç (mv2/r) ve manyetik kuvvetlerin (qvB)
eşit
olması
gerektiğinden;
yörüngesinin
eğrilik
yarıçapından
hareketle,
momentumunu (p=mv) hesaplamak (p=qBr) da oldukça kolaydır. Yapılan deneyler
sağlam bir iz takip edici detektörün güçlü manyetik alanda müon, elektron, foton ve
jetlerin rekonstrüksiyonu için çok güçlü bir araç olduğunu göstermektedir (Moortgat,
2004).
Bir iz takip edici detektörde, hedeflenen uzaysal çözünürlük 25 m,
momentum çözünürlüğü yüksek dik momentum (PT) için
PT
 0,1 PT ’dir (PT GeV
PT
cinsinden). Tek başına izlerin %95, jetlerdeki izlerin %90’lık bir verimle saptanması
beklenmektedir. CMS iz detektörü;

Silikon piksel detektör

Silikon mikroşerit detektörden oluşmaktadır.
51
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Silindirik fıçı 3 piksel tabaka ve 10 silikon şerit tabakayla döşenmiştir. CMS iz
dedektörünün dış yarıçapı 107-110 cm, toplam uzunluğu ise yaklaşık olarak 540
cm’dir (Moortgat, 2004).
3.9.1.1. Piksel Detektör
Bu detektör yüklü iz rekonstrüksiyonu için yüksek çözünürlük sağlar. Piksel
detektörü yüksek çözünürlüğü (yaklaşık her koordinatta 15 m)’nden dolayı yüksek
duyarlılıkla yüklü parçacıkların vuruş parametrelerini saptayabilir ve b kuark
köşelerinin rekonstrüksiyonunu mümkün kılar. Piksel detektör 3 fıçı tabakası ve 2
kapak diskinden oluşur. Bu üç tabakanın yarıçapları sırasıyla 4,4 cm, 7,3 cm ve 10,2
cm
ve uzunlukları 53 cm’dir. İki disk ise 6 cm ve 15 cm yarıçapa sahip olup z =
34,5 cm ve 46,5 cm’de her iki yana yerleştirileceklerdir. Tüm piksel sistemi yaklaşık
1400 detektör modülünden oluşacaktır. Toplam piksel veri okuma kanalları ise
yaklaşık 44 milyon kadardır. Şekil 3.10.’da piksel detektör görülmektedir.
Şekil 3.10. Piksel detektör
52
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
3.9.1.2. Şerit Detektör
CMS şerit detektörünün boyuna kesiti Şekil 3.11’de gösterilmiştir.
Şekil 3.11. Şerit detektör
Şerit detektörde fıçı bölgesi 4 iç tabaka (Tracker Inner Barrel, TIB) ve 6 dış
tabaka (Tracker Outer Barrel, TOB)’dan oluşur. İç tabakaların her biri üzerinde 3
mini disk (Tracker Inner Disc TID) bulunur. Her iki kapak bölgesinde ise (Tracker
End-Cap TEC) 9 disk bulunur.
TIB 300 m kalınlıkta, TOB ise 500 m kalınlıkta sensörler içerir (Moortgat,
2004).
Piksel ve şerit detektör birlikte
s  14
TeV’de yüksek lüminosite
etkileşmesinde 2 GeV/c dik momentumdan yüksek tüm izler için momentum ölçümü
yapacaklardır.
3.9.2. Kalorimetreler
CMS detektöründe yer alan iki tür kalorimetre vardır. Bunlar;

Elektromanyetik kalorimetre.

Hadronik kalorimetredir.
53
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Bunlardan elektromanyetik kalorimetre fotonların, elektronların enerjilerini
ölçmeye, hadronik kalorimetre ise yüklü ve yüksüz hadronlardan oluşan jetleri
saptayıp enerjilerini ölçmye yarar.
3.9.2.1. Elektromagnetik Kalorimetre (ECAL)
Elektromanyetik kalorimetrenin amacı elektronlar, fotonlar ve pozitronların
enerjilerini ölçmektir. Bu kalorimetre yaklaşık 15 mm incelikte kurşun levhalar ve
bunların
aralarına
yerleştirilmiş
sintilatör
kristallerinden
oluşmaktadır.
Elektromanyetik kalorimetre iz takip edicinin etrafına yerleştirilmiştir. Enerjisi
yüksek olan elektronlar elektromanyetik kalorimetreye girince, ortamdaki atom
çekirdekleri ile elektromanyetik etkileşme yaparak yüksek enerjili fotonlar üretirler.
Bu fotonlarda çekirdeğin Coulomb alanından etkilenip elektron-pozitron çiftleri
oluştururlar. Oluşan elektronlar tekrar yeni fotonlar, fotonlarsa tekrar yeni elektron
pozitron çiftleri oluştururlar. Bu durum oluşan ikincil parçacıkların enerjilerinin yeni
parçacık üretmeye yetmeyeceği ana kadar sürüp gider. Şekil 3.13.’te bu durum şema
şeklinde gösterilmiştir.
Şekil 3.12. Elektromanyetik kalorimetrede duş süreci
54
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Duşta oluşan elektron ve pozitronlar kristal içinde ışıldamalar yaparlar. Bu
ışıldamalar foto detektörler tarafından algılanır.
CMS’de elektromanyetik kalorimetre yapımında hızlı bir sintilatör olan kısa
radyasyon uzunluğuna (Xo= 0,89 cm) ve küçük Moliere yarıçapına (Rm= 2,19 cm)
sahip ve %98’i metal olan saydam yapıdaki kurşun tungstat (PbWO4) kristalleri
kullanılacaktır ve elektromanyetik kalorimetre 80000 kristalden oluşacaktır. Kurşun
tungstat (PbWO4) aynı zamanda yüksek yoğunluğa (8,2 g/cm3) da sahiptir. Kristaller
yaklaşık 23 cm uzunluğundadır. Elektromanyetik kalorimetrenin enerji çözünürlüğü
şu şekilde parametrize edilebilir.
 a   N 
 E 
 
  c2

 
 E 
 E  E 
2
2
2
(3.88)
Burada ilk terim örnekleme terimi olup foton istatistiğindeki dalgalanmayı
içerir. İkinci terim gürültü terimi, c2 ise sabit terimdir. Formüldeki a ve c katsayıları
detektörün aktif malzemesinin cinsine bağlıdır. İyi bir çözünürlük elde etmek için
tüm bu katsayıların çok küçük olması gerekmektedir.
Şekil 3.13.’te elektromanyetik kalorimetrenin enerji çözünürlüğü verilmiştir.
Şekil 3.13. Elektromanyetik kalorimetrede enerji çözünürlüğü
55
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Burada ‘photo’ eğrisi fotondan istatistiğinden gelen katkıyı, ‘instrinsic’ eğrisi
duş sürecini ve sabit terimi içerir.
Elektromanyetik kalorimetrede kullanılan kristalin seçiminde şu özellikler
dikkate alınmıştır:

Maliyet

Kararlılık, yoğunluk

Cevap verme hızı

Radyasyon hasarı

Çıkan ışığın dalga boyu ve fotodetektör arasındaki uyum

Çıkan ışığı toplayan aygıtın verimi.
Şekil 3.14. Elektromanyetik kalorimetrenin enine kesiti
3.9.2.2. Hadronik Kalorimetre (HCAL)
Hadronik kalorimetreler çarpışmadan çıkan hadronların (proton, nötron, pion
ve diğer mezonların) enerjilerini ölçen aletlerdir.
CMS’in hadronik kalorimetresi iki bölümden oluşmaktadır.
56
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD

Merkezi kalorimetre

İleri kalorimetre
Merkezi kalorimetre solenoidin içinde yer alan silindirik yapıya sahip bir
örnekleme kalorimetresidir. Soğurucu olarak bakır, aktif eleman olarak plastik
sintilatörden oluşmaktadır. Fıçı (HB) ve kapak (HE) olmak üzere iki kısmı vardır.
İleri kalorimetre (HF) ise ileri yönde çıkan parçacıkları algılayan ve
solenoidin dışında, etkileşme noktasından 11 m uzakta olan iki modülden ibarettir.
CMS detektörünün en yüksek radyasyona maruz kalan alt detektörü
olduğundan radyasyon dayanıklılığı yüksek olan materyallerden yapılması
gerekmektedir.
HF ileri jetlerin varlanmasını ve dikine kayıp enerjinin daha hassas bir şekilde
ölçülmesini sağlamaktadır. Bu sayede başta Higgs parçacığının keşfi olmak üzere bir
çok konunun açıklanmasında katkıda bulunacaktır. HF demir soğurucu içine konan
kuvartz liflerden oluşmuş, yarıçapı 1,4 m ve uzunluğu 1,65 m olan iki modülden
meydana gelmiştir. Lifler gelen p-p demetine paralel olacak şekilde yerleştirilmiştir.
Elektromanyetik ve hadronik duşları birbirinden ayırt edebilmek için iki ayrı
uzunlukta (165 ve 143 cm) lif kullanılmıştır. Uzun lifler soğurucunun tüm uzunluğu
boyunca uzanır, kısa lifler 22 cm derinlikten başlar. Elektromanyetik duşlar
enerjilerinin 1/3’ünü ilk 22 cm’de kaybederler ve baskın olarak uzun liflerle
gözlenirler. Hadronik duşlar ise hem uzun, hem de kısa liflerde sinyal verirler.
Hadronik bölüm elektromanyetik bölümle hadronların enerjilerini ölçmeye ve
elektromanyetik etkileşen parçacıkları hadronlardan ayırmaya yarayacaktır. Hadronik
kalorimetrede duş işlemleri elektromanyetik kalorimetreye göre biraz daha
karmaşıktır.
Hadronik kalorimetrede gelen parçacıklar demir soğurucuyla etkileşir ve ikincil
parçacıklar oluştururlar. Bu ikincil parçacıklar, enerjilerinin yettiği kadar tekrar
etkileşir ve bir dizi duş işlemleriyle yeni parçacık üretimine neden olurlar.
Etkileşmeler oluşurken, parçacıkların büyük bir kısmı kuvartz liflerden geçer, hızları
ışığın kuvartz içindeki hızından büyük olan parçacıklar Çerenkov ışıması yaparlar ve
oluşan ışıktan tam yansıyanlar lif aracılığıyla fototüpe ulaşır.
57
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Hadronik kalorimetre elektromanyetik kalorimetrenin dışındadır. Bu nedenle
elektronlar ve fotonlar EM kalorimetrede soğurulduğu için burada oluşan sinyale
katkıda bulunmazlar. Hadronik kalorimetre bakır ve çelik tabakalardan oluşmuştur.
Bu tabakalarla etkileşen hadronlar ikincil hadronlar yaratarak duşlar oluştururlar. Bu
duş süreçlerini Şekil 3.15. ile gösterebiliriz.
Şekil 3.15. Hadronik kalorimetrede duş süreçleri
3.9.3. Mıknatıs
CMS’in en önemli dizayn özelliklerinden biri 4 Teslalık güçlü bir manyetik
alana sahip olmasıdır. Güçlü manyetik alan detektörün hacminin nisbeten küçük
olmasını sağlar. CMS’de 4 Tesla’lık manyetik alan 13 m uzunluğunda iç çapı 5,9 m
olan uzun bir süperiletken solenoidle sağlanmaktadır. Mıknatıs aynı zamanda
detektörün diğer tüm parçalarına destek görevini görür.
58
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
3.9.4. Müon Sistemi
CMS detektörünün en önemli kısımlarından birisi müon sistemidir. Müon
sistemi dedektörün en dış kısmında bulunur. Amacı müonları algılamaktır. Müonlar
keşif çalışmalarında önemli bir rol oynayacaktır.
Müonlar elektrondan daha büyük bir kütleye sahip olduklarından dolayı
atomlarla elektriksel etkileşmede bulunmazlar. Bu yüzden elektromanyetik duş
oluşturmazlar. Müonlar ağır (~105,65 MeV) ve uzun ömürlü (~10-6s) parçacıklardır.
Bu nedenle de detektörde çok temiz sinyaller verirler. CMS detektörü bu
sinyallerden müon izini yeniden yapılandıracak şekilde dizayn edilmiştir. LHC
araştırmalarının büyük bölümünde etkileşme ve bozunumlarda müonlar çıkmaktadır.
Bu nedenle bunların büyük bir hassasiyetle ölçülmesi gereklidir. CMS’de müon
detektörü 3 parçadan oluşmaktadır.

Sürüklenme tüpleri

Katot şerit odacıkları

Rezistif paralel plaka odacıkları
Bunların her üçü yine bir silindir üzerine yerleştirilmiştir. Sürüklenme tüpleri
(Drift Tubes DT) merkezi fıçı bölgesinde, katot şerit odacıkları (Cathode Strip
Chambers CSC) kapak bölgesinde ve rezistif paralel plaka odacıkları (RPC) hem fıçı
hem de kapak bölgesindedir. Sürüklenme tüpleri ve katot şerit odacıkları, müonların
momentumları ve konumlarının ölçümü hakkında bilgi verirler. Rezistif paralel plaka
odacıkları hızlı zamanlamadan dolayı I. Düzey tetikleme için bilgi verirler.
59
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Şekil 3.16. Müon sistemi
3.10. CMS’de Süpersimetri Araştırmaları
CMS’de süpersimetrik parçacıkların araştırılması çalışmalarının iki amacı
vardır. Bunlardan birincisi SÜSİ araştırmaları için gereken dedektör tasarımını en
mükemmel şekilde sağlamak, diğeri ise sparçacık araştırmalarında CMS’in keşfetme
potansiyeli, farklı sparçacıkları için kütle aralıkları, erişilecek kütle spektrumu,
parçacık kütleleri, gerçek kütle değerlerine ulaşılacak metotların bulunması ve model
parametrelerinin belirlenmesidir. CMS’de SÜSİ araştırmaları SÜSİ parçacıkları ve
SÜSİ Higgs bozonları şeklinde iki gruba ayrılmıştır. Minimal Süpersimetrik Modelin
Higgs sektöründe yüklü Higgs durumları (H), iki tane CP-çift Higgs (h, H0) CP-tek
(A) yüksüz durumu bulunmaktadır (Nessi-Tedaldi, 1996).
SÜSİ parçacıklarının LHC enerjilerinde büyük tesir kesitlerine sahip olacağı
beklenmektedir. Örneğin  1 Tev kütleli skuarklar ve gluinoların, üretilen 104 SÜSİ
olayı için, çift oluşum tesir kesitlerinin tahmin edilen değeri 1pb civarındadır (Pauss,
1999).
60
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Kütleli skuark ve gluinolar SÜSİ modelindeki parametrelere bağlı olarak
farklı bozunum kanalları içinde varlanacaklardır. Gluinolar ve skuarkların
araştırılacağı bozunum kanallarından bazıları aşağıdaki şekildedir.

g~  ~
t~
t tepkimesini içeren g~  q~q~

q~  ~10 q veya q~  ~20 q yada q~  ~  q '



~20  l  l  ~10 veya ~20  Z 0 ~10 ya da ~20  h 0 ~10

~1  ~10 l  veya ~1  W~10
Bundan dolayı son durumlar içinde jetler, sleptonlardan leptonlar,
charginolar, nötralinolar, q~ / g~ duşlarında üretilen b kuarkları, kaçan LSP ve
nötralinolardan kaynaklanan kayıp enerji gibi imzalar bulunacaktır. Mesela gluino /
skuark üretiminin işareti; nlepton + jetler + ETkayıp son durumları olabilir (Iashvilli,
1998).
Bu durumda değişik bozunum kanalları en az 3 farklı imzaya yol açabilir.
 Çoklu jetler + kayıp dik enerji; bu olaylar hüzmeye dik bir düzlem içinde
olabilirler.
 Çoklu jetler + kayıp dik enerji + n (=1,2,3,4) izole yüksek dik momentumlu
( PT ) leptonlar; bu leptonlar chargino ve nötralinoların bozunma duşları içerisinde
oluşturulurlar.
 Çoklu jetler + kayıp dik enerji + aynı yüklü lepton çiftleri; bu olaylar
~~
~
g~g~  u~u~d d bozunumlarıyla meydana gelir. Sırasıyla u~  ~  d ve d  ~  u ’ya
bozunur. Daha sonra ~   ~10 l  leptonik chargino bozunumu oluşur.
SÜSİ olaylarının gözlenmesi ve elde edilecek verilerin detaylı biçimde analiz
edilmesiyle
birçok
sparçacığı
keşfedilecek
ve
bazı
SÜSİ
parametreleri
ölçülebilecektir. Tüm sparçacıklarını gözlemleme çalışmaları MSSM ile yapılır.
Sparçacık sinyallerini gözleme ihtimali m0 , m 1 parametre uzayı içinde tanβ, A0 ve
2
61
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Sign (μ)’nün çeşitli setleriyle yapılır. Sinyalleri gözleme için sinyal olay sayısının
beklenen fon değerinden 5 kadar büyük olması gerekir. Bu durum;
=
Ns
(3.89)
N s  Nb
ile ifade edilir. Burada, N s ; sinyal olay sayısı, Nb; beklenen fon sayısıdır.
3.10.1. Sparçacıkların Üretimi ve Bozunumu
Süpersimetrik parçacıklar R paritesinin korunumu durumunda yüksek
enerjilerdeki çarpışmalarla çiftler halinde üretiler. Tek başlarına üretilemezler.
Örneğin,
pp  q~g~
e  e   ~  ~ 
SÜSİ parçacıklarının üretimi Şekil (3-17)’da gösterilmiştir.
Şekil 3.17. SÜSİ parçacıklarının üretilmesi (Hagopian, 1996)
62
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
LHC’de süpersimetri en büyük olasılıkla büyük kayıp enerji ve jetlere
dayanan çalışmalardan elde edilecektir. Dolayısıyla bütün tipik SÜSİ imzalarını
araştırmak altta yatan modelin belirlenmesi açısından çok önemlidir. Eğer LHC’de
skuarklar ve gluinolar kinematik olarak erişilebilir olurlarsa bunların büyük sayılarla
üretilebileceği umulmaktadır. Şekil 3.18’de LHC’de bir skuark veya bir fotinonun
üretimi için tesir kesitleri gösterilmiştir.
Şekil 3.18. m0-m1/2 düzleminde üretim tesir kesitleri ve belli başlı skuark ve gluino
bozunumları (CMS Physics TDR 2)
Bozunumları numaralanmış 3 bölgede incelemek mümkündür:

Birinci Bölge: Bu bölgede gluinolar skuarkların hepsinden daha ağırdır.
Bozunum zincirinde üretilen sparçacıkların aşağıdaki gibi olacağı umulmaktadır.
g~  q~q ,
q~  q
(3.90)
63
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD

İkinci bölge: Bu bölgede bazı skuarklar gluinodan daha ağır bazıları ise daha
hafiftir. Bu nedenle parçalanma zincirinde daha karışık olasılıklar söz konusudur.
~
~
Örneğin, ilk iki ailenin g~ L ’ları skuarkların en ağırları ve ( b1 ve t1 ) en hafifleri
olacağından ,
q~L  g~q ,
~
g~  b b ,
~
b  b
(3.91)
bozunumları mümkündür.
 Üçüncü Bölge: Bu bölgede gluinolar skuarkların hepsinden daha hafiftir.
Tipik bozunum zinciri
q~  g~q ,
g~  qq 
(3.92)
şeklindedir. Burada gluino sanal bir skuarkın aracılık yapmasıyla üç parçacıklı bir
bozunuma uğrar. Oluşan skuark ve gluinoların bozunum kaskatları sonucunda kararlı
olduğu kabul edilen LSP oluşur.
mSUGRA’da en hafif iki nötralino baskın olarak binoya benzeyen ~10 ve
baskın olarak winoya benzeyen ~20 ’dır.
q~R hemen tümüyle q~10 ’e bozunur. Fakat q~L ’nin ~20 veya ~1 yoluyla
bozunumlarının dallanma oranları ihmal edilemeyecek mertebededir. Dolayısıyla
~ 0 ’ ın bozunumu araştırmalarda gözlemlenebilen olaylar için mükemmel bir imza
2
sağlayacaktır. ~20 ’ın başlıca bozunum modları dolayısıyla imzalar şunlardır:
~
~20  l l
(3.93)
~20  ~
(3.94)
~20  h 0 ~10
(3.95)
64
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
~20  Z 0 ~10
(3.96)
~20  l  l  ~10
(3.97)
İlk bozunum, bir slepton-lepton çifti ile
bir winonun ayar etkileşim
çiftlenimine karşılık gelir. Kinematik olarak izin verilen durumlarda bu bozunum
baskındır. Eğer kinematik olarak yasaklı bir durum söz konusuysa ve m1/2 yeteri
kadar büyükse [ m( ~20 )  m( ~10 ) > m(h 0 ) ] h0 bozunumu en olası kanaldır. Bu
bozunum bir gaugino higgsino geçişine karşılık geldiğinden iki nötralinonun en
azından birinin sıfırdan farklı Higgsino bileşenini gerektirir. Eğer bu bozunum da
kinematik olarak yasaklıysa ve nötralino kütle farkı yeterliyse ( ~ 0 ) bir Z0’a
2
bozunacaktır. Bu bozunum kinematik olarak yasaklıysa da üçlü bozunum meydana
gelecektir. m(SUGRA)’da ~20 bozunumlarına m0-m1/2 düzleminde karşılık gelen
bölgeler şekil 3.19 (sol)’de gösterilmiştir.
Şekil 3.19. ~20 (solda) ve ~1 (sağda)’nın belli başlı bozunumlarının m0-m1/2 düzlemi
üzerindeki yerleri (CMS Physics TDR 2)
65
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Bölgelerin kesin sınırları mSUGRA’da yapılan kabullere ve tanβ
ile A
parametrelerinin değerlerine bağlı olmakla birlikte varlıkları bunlardan bağımsızdır.
Bu bozunum modları kuramın ayar yapısının bir sonucu olduğundan modellerin
ayrıntılarına bağlı değildir. Belli bir SÜSİ noktasındaki bağıl önemleri ise modele
bağlıdır.
~20 yoluyla bozunuma ek olarak skuark bozunumunun büyük bir bölümü ~1
bozunumu yoluyla olacaktır:
~
~1  l  ,
(3.98)
~1  ~l
(3.99)
~1  W  ~10
(3.100)
~1  H  ~10
(3.101)
~1  l ~10
(3.102)
3.19 (sağ)’da mSUGRA’daki chargino bozunumlarının m0-m1/2 düzlemindeki yerleri
gösterilmiştir.
3.10.2. mSUGRA için Test Noktaları
m(SUGRA) modelinde sparçacıkların kütlesi ile BBK ölçeğinde tanımlanan
evrensel fermiyon ve skaler kütleler arasında iyi bir ilişki vardır (Pauss 1999).
1
spinli parçacıkların kütleleri m1/2 ile sıfır spinli parçacıkların kütleleri ise m0 ve
2
m1/2 ile ilişkilidir.
Farklı deneysel imzaları kapsamak üzere belirli mSUGRA test noktaları
seçilmiştir. Analizler bu noktalarda yapılacaktır. Bu analizlerde LHC’nin ilk
66
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
döneminde SÜSİ imzalarına duyarlılığı değerlendirmek için önce düşük kütleli test
noktaları (LM1’den LM9’a kadar) seçilmiştir. Yüksek kütleli test noktaları
(HM1’den HM4’s kadar) LHC’de erişilebilecek en büyük kütleleri araştırmak için
seçilmiştir. Parametre değerleri Çizelge 3.8’de verilmiş ve m0-m1/2 düzlemindeki
yerleri Şekil 3.20’de gösterilmiştir.
Çizelge 3.8. Test noktalarının m(SUGRA) parametre değerleri (CMS Physics TDR2)
Sgn(  )
Nokta
m0
M1/2
tan 
LM1
60
250
10
+
0
LM2
185
350
35
+
0
LM3
330
240
20
+
0
LM4
210
285
10
+
0
LM5
230
360
10
+
0
LM6
85
400
10
+
0
LM7
3000
230
10
+
0
LM8
500
300
10
+
-300
LM9
1450
175
50
+
0
LM10
3000
500
10
+
0
HM1
180
850
10
+
0
HM2
350
800
35
+
0
HM3
700
800
10
+
0
HM4
1350
600
10
+
0
67
A0
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Şekil 3.20. Test noktalarının m0-m1/2 düzlemindeki yerleri (CMS Physics TDR 2)
LM1, LM2 ve LM6 noktaları m(SUGRA) seneryolarındaki soğuk karanlık
madde (CDM) limitleriyle uyumludur. Diğer noktalar ise uyumlu değildir. Fakat bu
noktalar Higgs kütle parametrelerinin evrenselliği göz ardı edilerek uyumlu hale
getirilebilir.
*LM1 noktası:
* m ( g~)  m( g~), dolayısıyla g~  q~q baskındır.
~
* B( ~20  lR l )  %11 .2
B( ~20  ~1 )  % 46 , B( ~1  ~l l )  %36
68
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
* LM2 noktası:
~
* m( g~)  m( g~), dolayısıyla g~  q~q baskındır.( b1b %25)
* B( ~20  ~1 )  %96
B( ~1  ~1 )  %95
* LM3 noktası:
~
* m(g~ ) < m(q~ ) , dolayısıyla g~  q~q , B( g~  b1, 2 b)  %85 hariç yasaklıdır.
* B( ~20  ll~10 )  %3,3
B( ~20   ~10 )  %2,2
B( ~1  W  ~10 )  %100
* LM4 noktası:
~
* m( g~)  m(q~) , dolayısıyla g~  q~q, g~  b1b  %24 ile baskındır.
* B( ~20  Z 0 ~10 )  %97
B( ~1  W  ~10 )  %100
* LM5 noktası:
~
* m( g~)  m(q~) , dolayısıyla g~  q~q, B ( g~  b1b)  %19 ,7 ve
B( g~  ~
t1t )  % 23 .4 ile baskındır.
* B( ~20  h 0 ~10 )  %85
B( ~20  Z 0 ~10 )  %11,5
B( ~1  W  ~10 )  %97
69
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
* LM6 noktası:
* m( g~)  m(q~), dolayısıyla g~  q~q üçlü baskındır.
~
* B ( ~20  lL l )  %10 .8
~
B( ~20  lR l )  %1.9
B( ~ 0  ~1 )  %14
B ( ~1  ~l l )  %44
* LM7 noktası:
* Gözlenemeyecek kadar ağır kuarklar fakat hafif gluino
* m( g~)  678 GeV / c 2 , dolayısıyla g~  üçlü bozunum baskındır.
* B( ~20  ll~10 )  %10
B( ~1  l~10 )  %33
* Toplam tesir kesitinin
yaklaşık %73’ü elektrozayıf Chargino-nötralino
üretimidir.
* LM8 noktası:
~
~
* Gluino skuarklardan b1 ve t1 hariç daha hafiftir.
* m( g~)  745 GeV/c2
M (~
t1 )  548 GeV/c2
~
g~  t1t baskındır.
~
* B( g~  t1t )  %81 ,
~
B ( g~  b1b)  %14
B(q~L  q~20 )  %26  27
* B( ~20  Z 0 ~10 )  %100 ,
70
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
B(~2  W  ~10 )  %100
* LM9 noktası:
* LM7 noktasıyla benzer.
* m( g~)  507 GeV/c2 bu durumda g~  3 ’lü bozunum baskındır.
* B( ~20  ll~10 )  %6,5
B( ~1  l~10 )  %22
* LM10 noktası:
* LM7 noktasıyla benzerdir, fakat gauginolar daha ağırdır.
* m( g~ )  1295 GeV / c 2 , dolayısıyla g~  3 ’lü bozunum baskındır.
* B( g~  tt ~40 )  %11
B( g~  tb~2 )  %27
* HM1 noktası:
* m( g~)  m(q~), dolayısıyla g~  q~q baskındır.
~
* B ( g~  t1t ) =%25
B(q~L  q~20 )  %32 fakat
~
~
B ( t1  t~20  %6, B( t1  t~30 )  %18
~
B(~
t  tX 40 )  %9
~
* B( ~20  lL l ) =%27, B ( ~20  ~1 ) =%14
B( ~1  ~l l )  %37
71
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
* HM2 noktası:
* m( g~)  m(q~), dolayısıyla g~  q~q baskındır.
* B( g~  t1t )  %25 ,
B(q~L  q~20 )  %32 fakat
~
~
~
B ( t1  t~20 )  %6, B ( t1  t~30 )  %20 , B( t1  t~40 )  %9
* B( ~20  ~1 )  %78, B( ~1  ~  ~1 )  %13  76
* HM3 noktası:
* m( g~)  m(q~) , dolayısıyla g~  q~q baskındır.
~
* B( g~  t1t )  %52 B(q~L  q~20 )  %32 fakat
~
~
~
B ( t1  t~20 )  %5, B ( t1  t~30 )  %20 , B ( t1  t~40 )  11 %,
* B( ~20  h 0 ~10 )  %94 , B( ~1  W  ~10 )  %100
* HM4 noktası:
* m( g~)  m(q~) , dolayısıyla q~  g~q baskındır.
~
* B(q~L  g~q)  %43, B(q~R  g~q)  %77  93, B(q~  t1t )  %82
~
~
~
* B( t1  t~20 )  %3, B( t1  t~30 )  %22 , B( t1  t~40 )  %16
* B( ~20  h 0 ~10 )  %94 , B( ~40  h 0 ~20 )  %30 , B( ~1  W  ~10 )  %100
3.10.3. SÜSİ Keşfi için Kullanılabilecek Topolojiler
Parametre uzayında özel bir noktanın tümü üzerinde çalışmalar yapmak
yerine ilgili imzalar üzerinde (inklüsif) çalışılabilir. Tanımlanan çeşitli test
noktalarında bu imzaların tamamı için oldukça düşük toplam ışıklıkla LHC’de SÜSİ
araştırmalarının yapılabileceği gösterilmiştir.
72
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
3.10.3.1. Jetler ve Kayıp Dik Enerji ile İnklüsif Analiz
Son durumdaki çoklu jetler ve kayıp dik enerji
belirgin bir imzadır.
SÜSİ araştırmaları için
Büyük kayıp dik enerji ile  3 jet olayları içinde skaler
kuarklar ve gluinoların bozunum ve üretimleri araştırılabilir. Büyük kayıp dik enerji,
gluino ve skuarkların bozunumlarının son durumunda oluşan iki LSP’den
kaynaklanır. Gluinolar ve/veya skuarkların hadronik bozunumlarından üç veya daha
fazla jet açığa çıkar. Analizlerde gluino ve skuark üretim tesir kesitinin 49 pb olduğu
LM1 test noktası kullanıldı. Standart modelden gelen fonun temel bileşenleri, QCD
jetleri ve tek üst kuark, iki bozon, üst-anti üst kuark çiftleri W+jetler, Z’nin
varlanmadan bozunduğu Z+jetleridir. LM1 test noktasında 5’lık bir düşük kütleli
SÜSİ gözleminin 6 fb-1 ışıklılıkta gerçekleşebileceği gösterilmiştir.
3.10.3.2. İnklusif Müonlar, Jetler ve Kayıp Dik Enerji
mSUGRA’daki yeni parçacıkların üretim ve bozunumu incelemek için,
müonlar, yüksek PT ‘li jetler ve büyük kayıp dik enerji içeren inklüsif son durumlar
kullanılabilir. Son durumda en azından bir müon bulunmasını istemek oldukça temiz
deneysel bir imza sağlar, fakat iyi anlaşılmış bir tetikleme gerektirir. LM1, LM4,
LM5, LM6 ve HM1 mSUGRA noktalarında sistematik etkiler çalışılmış ve
kullanılacak seçim kriterlerinin optimizasyonu yapılmıştır. CMS’in bu kanalda düşük
kütleli mSUGRA parçacıklarını LHC çalışmaya başladıktan çok kısa bir süre içinde
keşfedebileceği ve kütle ölçeğinde 2 TeV/c2’ye kadar çıkabileceği gösterilmiştir.
3.10.3.3. Aynı İşaretli İnklüsif İki Müon
Aynı işaretli iki müonun, yüksek PT’li jetlerin ve büyük kayıp dik enerjinin
bulunduğu topoloji, Standart model fonunun etkisi bastırıldığı ve aynı zamanda
mSUGRA sinyali iyi tespit edilebildiği için ilginçtir. Aynı işaretli müonlar, çeşitli
sinyal proseslerinden çıkabilir çünkü gluino, bir Majorana parçacığı olduğu için
bozunum zincirinde pozitif veya negatif yüklü bir lepton verme olasılıkları eşittir.
73
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
Skuark üretimi, bir diğer aynı işaretli iki lepton kaynağıdır, çünkü skuark yükü
proton-proton çarpışmalarında valans kuarklarınca belirlenir. Aynı işaretli muon
topolojisi temiz bir deneysel imza sağlar. Her mSUGRA test noktasında seçim
kriterlerinin optimizasyonu yapılmış ve LHC çalışmaya başladıktan çok kısa bir süre
sonra (1fb-1 ışıklıkta), düşük kütleli mSUGRA noktalarına erişilebileceği
göstermiştir.
3.10.3.4. Ters İşaretli İnklüsif İki Lepton
~
Gluinolar ve skuarkların kaskat bozunumlarındaki ~ 20  l R l  l  l  ~10
bozunumlarından kaynaklanan, ters işaretli iki leptonlu
son durumlar, ayrık
leptonlar, kayıp dik enerji ve yüksek PT’li jetlerle birlikte temiz bir süpersimetri
imzası verirler. Bu bozunumun iki lepton değişmez kütle dağılımının, keskin bir üst
kenara sahip bir üçgen şeklinde olması SÜSİ karakterizasyonu için ek bir destek
sağlar. Yapılan simülasyon çalışmaları sonucunda 1 fb-1 ışıklıkta düşük kütleli test
noktalarının çoğunun keşfedilebileceği gösterilmiştir.
3.10.3.5. İnklüsif İki Tau
~20   ~  bozunumunda oluşan ~ , ~10 ’a bozunmasıyla son durumda ters işaretli
iki tau’ya yol açar.
~ 20 ’ın
%95 olasılıkla  ~  ’ye bozunduğu LM2 test
noktasında yapılan simülasyon çalışmalarıyla olay seçim kriterleri belirlenmiş, daha
sonra diğer test noktalarına genelleştirilmiş ve LHC’nin ilk yıllarında keşif olasılığı
olduğu gösterilmiştir.
3.10.3.6. İnklüsif Higgs
Gluinolar ve skuarkların kuvvetli etkileşme üretimiyle
başlayan bir
süpersimetrik parçacık kaskatının sonunda oluşan hafif süpersimetrik Higgs bozonu
h0‘ın CMS deneyinde keşfi olasılığı çalışılmıştır. Kaskat üretim mekanizmasından
74
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
dolayı, bu olaylar jet+ ETKAYIP gibi inklüsif süpersimetri tetikleyicileri kullanılarak
etkili bir şekilde tetiklenebilir ve Higgs bozonunun baskın olan h 0  bb bozunum
modu kullanılabilir. Analiz LM5 test noktasında yapılmış ve 2 fb-1 ‘da (m0, m1/2)
düzleminin küçük bir bölgesine erişilebildiği, 10 fb-1 ‘da ise düzlemin önemli bir
kısmının kapsandığı gösterilmiştir.
3.10.3.7. İnklüsif Z0
Son durumda Z 0 içeren SÜSİ prosesleri, CMS’de Z 0 ’ın aynı çeşnili ve zıt
işaretli
lepton
çerçevesinde
çiftlerine
bozunumları
kullanılarak
varlanabilir.
mSUGRA
~20  Z 0  ~10 bozunumuyla SÜSİ’nin keşfi LM4 test noktasında
~
çalışılmıştır. ~ 20 , skuarklar (çoğunlukla b1 , M b~ =601 GeV) ve gluinolar ( M g~ =695
1
GeV)’in kaskat bozunumlarında üretilir. İkinci nötralinonun Z 0 ’a bozunumu büyük
bir dallanma oranına (%100) sahiptir. Sinyal olayları, Z 0 bozunumundan çıkan aynı
çeşnili ters işaretli lepton çiftleri ve detekte edilemeyen LSP’den kaynaklanan büyük
kayıp dik enerji ile karakterize edilebilir. SM fonu, jetlerde veya tt ’den üretilen bir
veya daha fazla sayıdaki Z 0 bozonlarıdır. (m0, m1/2) düzlemi taranarak bu kanaldan
yeni fizik keşfine yol açacak bölgeler belirlenmiştir.
3.10.3.8. İnklüsif t Kuark
Süpersimetrik seneryoların çoğunda, üst kuarkın süpersimetrik eşi en hafif
skuarktır. En hafif skuarkın varlığına dair kanıtların bulunması süpersimetri için
önemli bir imza olabilir. m0  m1 / 2 düzleminin izinli bölgesinin önemli bir kısmında
süst, bir üst kuark ve bir nötralinoya bozunabilir. Bu nötralino ya bir LSP( ~10 ), veya
kayıp dik enerji olarak görülen bir LSP’ye bozunan daha ağır bir nötralino olabilir.
Bu yüzden son durumda bir üst kuark ve büyük kayıp dik enerji vardır. Üst kuark
~
~
araması, süst’ün t1  t~20  tll R  tll~10 şeklinde bozunduğu LM1 test noktasında
75
Semiray GİRGİS
3. MATERYAL VE METOD
optimize edilmiş ve 5’lık bir keşif için 210 fb-1’lık bir ışıklılık gerektiği
gösterilmiştir.
3.10.3.9. İnklüsif Üç Lepton
Üç leptonlu son durum,
~
~ 20  ~10 l l
~
ve
~ 20  l l  l~10 l
pp  ~20 ~1
kanalında, ikinci nötralinonun
charginonun ~1  ~10W   ~10 l
ve
~1  l~  l~10 ,
bozunumlarıyla
~
~1   l  ~10 l
veya
bozunumlarıyla
gerçekleşir. Son imza, ~ 20 bozunumundan iki zıt işaretli, aynı çeşnili ve ~1 ’dan
herhangi bir leptondur. ~10 ‘nun kaçmasına rağmen kayıp dik enerji düşük m1/2’de
oldukça küçüktür. 5’lık bir keşif için 30 fb-1 da sinyalin m0 > 1000 GeV/c2 için
m1/2 < 180 GeV/c2 ‘de dar bir bantta gözlenebileceği gösterilmiştir.
76
4. TARTIŞMA VE SONUÇLAR
Semiray GİRGİS
4. TARTIŞMA VE SONUÇLAR
Yapılan simülasyon çalışmalarında MSSM imzası için birçok karakteristik
topolojiler araştırıldı ve parametre uzayında TEVATRON’la erişilen bölgenin hayli
ötesine uzanan geniş bir bölgede bu imzaların düşük toplam ışıklık ile LHC’nin
birkaç yıllık çalışması hesaba katıldığında varlanabileceği gösterildi.
Şekil 4.1’deki eğrilerde, sadece istatistiksel belirsizlikler hesaba katıldığında 1fb-1 ve
10fb-1 integre edilmiş ışıklıklarda çeşitli topolojiler için tahminler özetlenmiştir.
Şekil 13.32 (solda) 1fb-1 için integre edilebilir ışıklılıkla istatistiksel belirsizlikler
hesaba katıldığında CMS araştırmalarının gösterdiği m1/2’ye karşı m0’ın bölgeleri
gösterilmiştir. 13.32 (sağda) higgs için 2fb-1 varsayılması dışında 10fb-1 için integre
edilmiş ışıklılıkla istatistik belirsizlikler hesaba katıldığında CMS araştırmalarının
gösterdiği m1/2’ye karşı m0’ın bölgeleri gösterilmiştir
Şekil 4.1. m0-m1/2 düzleminde, sadece istatistiksel belirsizlikler hesaba katıldığında
CMS’in erişebileceği bölgeler (solda) 1 fb-1 toplam ışıklık için (sadece
Higgs 2fb-1 ışıklık içindir), (sağda) 10 fb-1 toplam ışıklık için gösterilmiştir.
77
4. TARTIŞMA VE SONUÇLAR
Semiray GİRGİS
Aynı sonuçlar, sistematik belirsizlikler de hesaba katıldığı şekil 4.2’de gösterilmiştir.
Şekil 4.2. m0-m1/2 düzleminde, sadece sistematik belirsizlikler hesaba katıldığında
Şekil 4.2. m0-m1/2 düzleminde, sadece sistematik belirsizlikler hesaba katıldığında
CMS’in erişebileceği bölgeler (solda) 1 fb-1 toplam ışıklık için (sadece
Higgs 2fb-1 ışıklık içindir), (sağda) 10fb-1 toplam ışıklık için gösterilmiştir.
Sistematik belirsizliklerin 10fb-1’e kadar toplam ışıklıkta erişimi fazla
etkilemediği görülmektedir. Analizler, sistematik hataların hesaba katılması ve
yüksek ışıklıkla erişilebilecek daha büyük kütleler için henüz optimize edilmemiştir.
Elektron içeren topolojilerin de katılmasıyla erişilen parametre bölgesi daha da
genişleyecektir.
CMS dedektörü TeV enerji ölçeğini yeni fizik keşfi için tarayacaktır. Keşif
potansiyelini mümkün olduğu kadar çok kanalda araştırmak amacıyla simülasyon
çalışmalarında farklı imzaları kapsayan test noktaları seçilmiş ve bu noktalarda
yapılan analizlerde bu enerji bölgesinde süpersimetrik parçacıklar mevcutsa CMS’de
gözlenebilecekleri gösterilmiştir.
En iyi sonuçlar Jetler+MET ve Müonlar+Jet+MET inklüsif kanallarında elde
edilmiştir. Gluino ve skuark kütleleri 1fb-1 toplam ışıklık ile 1,5 TeV’e kadar, 10fb-1
ile 2TeV’e kadar araştırılabilir. Parametre düzleminin geniş bir bölgesi değişik
topolojiler tarafından kapsanmaktadır. Farklı topolojilerde bir sinyalin aynı yerde
görülmesi, altında yatan fiziğin açığa çıkmasına yardımcı olacaktır.
78
KAYNAKLAR
ACOSTA, D. ve ark. ‘‘Potential to Discovery SUSY in Events with Muons Jets and
Large Missing Transverse Energy in pp Collision at
s =14TeV’’ CMS Note
2006/134 (2006).
—— ,‘‘CMS Discovery Potential for mSUGRA in Same Sign Di-Muon Events with
Jets and Large Missing Transverse Energy in Collisions at s =14TeV’’ CMS
Note (2006).
ALLANACH, B., MOORTGAT, F., Summary Report of the Beyond the on Standart
Model Working Group Proceedings of the 3rd Les Houches workshop Physics
at TeV Colliders, Les Houches, France, 26 May-6 June 2003, hep-ph/0402295
ANDREEV,Y., BİTYUKOV, S.I., ve KRASNİKOV, N.V.,‘‘Sleptons at post WMAP
Benchmark Points at LHC (CMS)’’, Phys. Atom. Nucl. 68 (2005) 340-347,
Arxiv:hep-ph/0402229.
ARKANİ HAMED, N., DİMOPOULOS, S., ve DVALİ, G.R., ‘‘The Hierarchy
Problem and new Dimensions at a Millimeter’’, Phys. Lett. B429 (1998) 263272, arxiv:hep-ph/9803315.
——,‘‘Phenomenology, astrophysics and cosmology of theories with submillimeter
dimensions and TeV scale guantum gravity’’ Phys.Rev.D59:086004, 1999.
BAER, H., CHEN, C.-h., PAIGE, F., ve TATA, X., ‘‘Detecting Sleptons at Hadron
Colliders and supercolliders’’, Phys. Rev. D49 (1994) 3283-3290,
arxiv:hep- ph/9311248.
——,‘‘Trileptons From Chargino-Neutralino Production at the CERN Large Hadron
Collider’’, Phys. Rev. D50 (1994) 4508-4516.
BEENAKKER, W., ve ark. ‘‘The Production of Charginos/Neutralinos and sleptons
At Hadron Colliders’’, phys. Rev. Lett. 83 (1999) 3780-3783,
doi:10.1103/ Phys. Rev. Lett. 83.3780.
BİLİM VE TEKNİK., 8 Şubat 2005.
BİTYUKOV, S.,ve KRASNİKOV, N., ‘‘The Search for Sleptons and Lepton Flavornumber Violation at LHC (CMS)’’, Atom.Nucl.62 (1999) 1213-1225,
79
arxiv:hep-ph/9712358.
CHIORBOLI, M., GALANTI, M., ve TRICOMI, A., ‘‘Leptons+Jets+Missing
Energy Analysis at LM1’’, CMS Note 2006/133 (2006).
CMS Collabration, S. Abdullin ve ark., ‘‘Discovery Potential for Supersymmetry
in CMS.’’ J. Phys. G28 (2002) 469. doi:10.1088/0954-3899/28/3/401.
CMS Electromagnetic Calorimeter Technical Design Report, CERN-LHCC 97-033,
December 1997.
CMS Hadronic Calorimeter Technical Design Report, CERN-LHCC 97-031,June
1997.
CMS Magnet Technical Design Report, CERN-LHCC 97-010, May 1997.
CMS Muon Technical Design Report, CERN-LHCC 97-031, 1997; Phd.Thesis
G.Bruno, University of Padova, İtaly.
CMS NOTE., ‘‘Discovery potential for supersymmetry in CMS’’, 1998/006.
Arxiv: hep-ph/9806366 v1 15 June 1998.
DEL AGUİLA, F., ve AMETLLER, L., ‘‘On the Detectability of Sleptons at Hadron
Colliders’’, Phys.Lett. B261 (1991) 326-333,
doi:10.1016/0370-2693. (91) 90336-0.
DENEGRİ, D., ‘‘SUSY and Dark Matter Searches at the LHC ’’, CMS CR 1997/009
‘‘Expected SM/SUSY Higgs Observation in CMS’’, CMS Note 1997/057.
DENEGRİ, D., RURUA, L., ve STEPANOV, N., ‘‘Detection of Sleptons in CMS,
Mass Reach’’, CMS TN 96-059 (1996).
Arxiv:hep-ph/0204192.
DE ROECK, A. ve ark. ‘‘Supersymmetric Benchmarks with Non-Universal Skaler
Masses or Gravitino Dark Matter’’, arxiv: hep-ph/0508198.
DOBUR, DİDAR., ‘‘CERN’deki CMS Deneyinde Standart Model Higgs Bozonu
Aranması’’, (2002).
DODD, J.E., 1984. ‘‘The Ideas of Particle Physics’’. Cambridge University Press,
Energy Physics, Report Series, HU-SEFT R 1996-08.
ENGLERT,F., ve ark. 1964, Broken symmetry and the mass of gauge Vector bosons.
Phys. Rev. Lett. 13(1964) 321.
80
ESEN, SELDA., ‘‘CMS (Compact Muon Solenoid) Deneyinde Araştırılacak Fizik
Konuları’’, (2001).
HABER, H.E., KANE, L., ‘‘Is Nature Supersymmetric?’’ 117,75 (1985).
HAGOPIAN, V. ve BAER, H., ‘‘Searching for Dark Matter with the Future LHC
Accelarator at CERN using the CMS Detectors’’, CMS/TN96- 065.
IASHVILI, Ia, ‘‘Prospects for SUSY Searches at LHC’’, CMS CR 1998/013.
KYRİAZAPOULOU, S., ve MARKOU, C., ‘‘Search for SUSY in Final States with
Z Bosons’’, CMS Note 2006/116 (2006).
MANGEOL, D., GOERLACH, U., ‘‘Search for ~ Production in di-tau Final States
and Measurements of SUSY Masses in mSUGRA Cascade Decays’’, CMS
Note 2006/096 (2006).
MOORTGAT, FİLİP., ‘‘Discovery Potential of MSSM Higgs Bosons Using
Supersymmetric Decay Modes with the CMS Detector’’, (2004).
NESSI-TEDALDI, F., ‘‘Prospects for SUSY at LHC’’, CMS TN/96-118.
PAUSS, F. And DITTMAR, M., ‘‘Experimental Challenges at the LHC’’, CMS CR
1999/008.
PERKINS, D.H, 1972, ‘‘Introduction to High Energy Physics’’, Addision-Wesley
Publishing Company, U.S.A. s 168-176.
—— ,1987. ‘‘Introduction to High Energy Physics’’, Addision-Wesley Pyhs.Rev.,
D 55:7255,1997. hep-ph/9708416.
QUIGG, C., ‘‘Gauge Theories of the Strong, Weak and Electromagnetic Forces’’,
Benjamin Cummings Publ., Inc. 1983.
SINGH, J.B., 2000. ‘‘Large Hadron Collider Physics Programm: Compact Muon
Selenoid Experiments’’ Journal of Physics.vol.54, No.4, 519-532.
The Compact Muon Selenoid Technical Proposal, CERN-LHCC 94-038, December
1994.
The Compact Muon Solenoid Physics Tecnical Design Report, CERN-LHCC. 2006021, June2006 Volume 2.
http://www.zamandayolculuk.com/çetinbal/sicimlerle.pdf.
81
ÖZGEÇMİŞ
1979
yılında
Adana’da
doğdum.
İlköğrenimimi
Yıldırım
Beyazıt
İlkokulu’nda ortaokul ve lise öğrenimimi ise Adana Kız Lisesi’nde tamamladım.
Üniversite öğrenimime Süleyman Demirel Üniversitesi Fizik Bölümü’nde başladım.
Yatay geçişle geldiğim Çukurova Üniversitesi’nden 2002 yılında mezun olduktan
sonra Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik Anabilim dalında tezli
yüksek lisans öğrenimine başladım.
82
Download