Bedava İndir pdf

advertisement
Hasan El Benna - Risaleler Cilt 1
www.CepSitesiNet
Degerli Okuyucu Bu Kitabin Txt İ Resimli Dosyadan Pdf Ye
Çevrildiği İçin Malesefki Daha Fazla Düzenleme Yapilamamaktadir
Kelime Hatalari Ve Eksik Yazilar Olabilmekte Hos Görünüze
Sığınıyoruz
HASAN ELBENNA HAKKINDA
O Asrımızda islam davasının öncüsü olduğu için Hasan ElBennaya
Imam ve Mürşidülam unvanları verilmiştir Başlattığı davayı
yürütürken bir suikaste kurban gittiği için de şehid deniliyor
Hasan ElBenna Hicri 1324 Miladi 1906 yılında Mısırın İskenderiye
şehri yakınlarındaki Mahmudiye kasabasında dünyaya geldi
Babasının adı Ahmed dedesinin adı Abdurrahman ElBennadır Babası
ilim sahibi ve büyük muderrislerdendi
Hasan elBenna ilk ve orta tahsilini kendi kasabasında yaptıktan
sonra yüksek tahsil için başkent Kahireye gitti ve Kahire
üniversitesinin DarulUlüm Fakültesinden mezun oldu Yüksek
tahsilden soma Ismailiye şehrinde lise öğretmenliği yapmaya
başladı
Küçük yasta yeteri kadar din bilgisi almış çek miktarda ayet ve
hadis ezberlemişti Müslümanlığını severek yapıyordu Yüksek
tahsili sırasında kendini kitap okumağa vermişti Yeteri kadar
islami bilgisi bulunduğu için daha çok islam ideolojisi dışındaki
kitapları okuyor ve islam Bu bilgiler Zerkalinia ElAlam adlı
kitabıyla Said Ramazan tevatır adlı eserindin derlenmiştir
prensipleriyle mukayeseler yapıyordu İslam nizamı yanında bütün
ideolojilerin sönük kaldığını gördükçe İslama daha çok sarılıyor
ve onu içine sindire sindire yaşıyordu
Hasan ElBenna islam dininin sahabe devrindeki yaşaniş şekline
sonsuz hayranlık duyardı Islamın bugün de aynı şekilde
yaşanmasını müslümanların o temiz ve berrak hayata tekrar
kavuşmasını isterdi O hayata görüldüğü takdirde islam aleminin
maddi ve manevi bütün problemlerinin çözüleceğine sonsuz inancı
vardı lslamı iyi bilen herkesin bu inancı taşıyacağını söylerdi
Müslüman olup ta bu inançtan mahrum yaşayan kimselerin islam
dinini iyi öğrenmemiş olduklarını ve bu yüzden o inanca
eremediklerin sık sık tekrarlardı Bu yönleriyle Onları mazur
görmeye çalışarak lslamı birbirimize öğretmeliyiz Felaketler
cehaletlerden doğar Her şeyden önce mukaddes dinimizi iyi
öğrenmeye öğretmeye ve toplum olarak onu yaşamaya mecburuz derdi
İmam Hasan ElBenna inandığı islam davasını gerçek Müslümanlara
açmak ve aynı istikamette onları biraraya getirmek istiyordu
Bunun için de halka inmek ve işe henüz bozulmamış olan halk
tabakasından başlamak gerekiyordu ismailiyede öğretmenlik
yaparken bu fikrini ilk defa kültürlü ve dindar olan yakın
arkadaşlarına açtı Onları ikna etti Fikir birliğine vardılar
Birlikte kahvelere gidiyorlar kahvede vakit öldüren muslümanlara
son derece hoşgörü içinde sokuluyorlar onlarla tatlı tatlı
sohbetler yapıyorlar ve günün birinde birkaçını alıp namaza
götürmeye muvaffak oluyorlardı Sonra onlar da islamı ve
müslümanların gerçek görevini daha iyi öğreniyor ve dava
kervanına katılıyorlardı
Böylece adetleri çoğaldı 1929 yılında merkezi ismailiyede olmak
üzere ihvanı Müslimin Müslüman Kardeşler adlı malum teşkilatı
kurdular Hasan ElBenna 23 yaşındaydı Teşkilata başkan seçildi
Kendisine Mürşidülam unvanı verildi Artık şehir şehir köyköy
kasaba kasaba dolaşarak konferanslar veriyorlar sohbetler
yapıyorlar ve islam davasının önemini müslumanlar arasında
yaymaya çalışıyorlardı Her gittikleri yerde teşkilatın bir şubesi
açıldı Teşkilat her gün biraz daha genişliyordu Müslümanların
kızlarını dini terbiyeyle yetiştirmek ve kadınları da bu davaya
katmak için İsmailiyede bir de Müslüman Anneler Enstitüsü kuruldu
Bu arada Hasan ElBennanın öğretmenlik görevi Kahireye nakledildi
Dolayisiyle teşkilatın genel merkezi de Kahireye getirildi
Müslüman Kardeşlerin son derece ihlas ve samimiyetle
başlattıkları bu dava Kahirede büyük bir sevgiyle karşılandı
Teşkilat çemberinin gün geçtikçe genişlemesi o gün için Mısırın
sömürge gibi kullanan İngilterenin dikkatini çekmeye başlamıştı
lhvanı Müslimin Teşkilatı islamın iyi öğrenilmesine toplum
dertlerinin islam prensipleriyle tedavi edilmesine çok önem
veriyordu Mısırın bir çok yerinde enstitüler okullar hastahaneler
ve talim terbiye yerleri açtı Kahirede günlük lhvanı Müslimin
gazetesi çıkarılıyordu Bu gazete Mürşidülam Hasan elBennanın
minberi sayılıyordu Teşkilat gün geçtikçe genişledi ve Mısırın
sınırlarını da aşarak bir çok arap ülkelerinde şubeler açıldı
İslam aleminde en kuvvetli teşkilat haline geldi
O tarihlerde Mısır krallıkla idare ediliyordu Kral ve Mısır
hükümeti bu teşkilatın devamlı büyümesi karşısında endişe duymağa
başladı Müslümanların islam prensiplerine bağlanarak birlik
haline gelmesi İngiltere Fransa Amerika gibi batılı ülkeleri daha
çok düşündürüyordu İslam alemi gerçek manada Kurana sarılıp tek
kuvvet haline gelirse dünya stratejisi ters dönecekti özellikle
İngiltere bu teşkilatın dağıtılması için Mısır hükümetine baskı
yapmağa başladı Hükümet teşkilatın faaliyetlerini engelliyor ve
kapatmak için bahaneler arıyordu Kapatmak mümkün olmadı Fakat
büyük lider Hasan elBenna 1949 yılı Şubat Ayında tertiplenen bir
suikastla şehid edildi Şehid olduğunda henüz 43 yaşını
doldurmamıştı Seyyid Kutuplar Muhammed Kutuplar Şeyh Fergaliler
Abdulkadir Udehier Said Ramazanlar ve daha yüzlerce islam
mücahidi onun manevi medresesinde yetiştiler
Bu yolda şehid olan bütün mücahitlere Hak Tealadan sonsuz
rahmetler diler hayatta olanlara ise muvaffakiyetler niyaz ederiz
DAVANIN ESASLARI
GAYEMİZ ALLAH
Ey Müslümanlar islam Davasının baştan sona kadar yegane gayesi
insanların kalplerini temizleyen ruhlarını yücelten bir bağla
Allah ile insanlar arasında hakiki bir irtibat kurmaktır
Beşeriyete yaratıcısını doğrudan doğruya tanıtmaktır
Göklerin ve yerin yaratılmasının Peygamberlerin gönderilmesinin
asıl gayesi de budur Salih zatlar da ancak bu gayenin
peşindedirler
Bütün insanlar ve onların hareketleri ancak Allahı bilmekle
düzelecektir Günümüzde bütün islam Ümmeti geçmiş milletleri helak
eden şeyleri yapmaktadır
Bunun içindir ki biz Müslüman Kardeşler islam ümmetinin Allahın
emirlerine boyun eğen bir millet olmasını istiyoruz Bu da ancak
müslümanların Allahı bilmeleriyle kalplerinin Allaha tamamen
bağlanmasiyle gerçekleşecektir
Allahı hakkıyle bilme hissi kulun kalbine sızınca jnsan eski
halinden bambaşka hale döner Kalp yepyeni bir hale çevrilince
insan da yönünü Hakka çevirir ferf Hakka dönünce aile de döner
Aile Hakka yönelince millet te yönelir Zira millet cemiyetten
aileden ve fertten başka bir şey değildir
Bizler Gayemiz Allahtır diye haykırdığımızda Allahın kelamının
her nizamdan üstün tutulmasını ve bütün müslümanların Allahı
hakkıyle tanıyan kimseler olmalarını kasdediyoruz
Gayemiz Allahtır Çünkü insanları Allaha davet ediyoruz Onların
Allah için birleşmelerini istiyoruz Onlara Allahı tanıtıyoruz
Kuranı Kerimin de ifade buyurduğu gibi sadece Allaha ibadet etmek
için yaratıldığımızı çok iyi biliyoruz
Ben insanları ve cinleri sadece bana ibadet etsinler diye
yarattım
Allahü Teala bir hadisi kudside şöyle buyuruyor Ey Kullarım Ben
sizi az olan mahlukatı çoğaltayım diye değil veya ıssızlıktan
dolayı sizinle ülfet edeyim diye değil yahut aciz kaldığım bir
işte sizinle yardımlaşayım diye değil yada bana bir menfaat
sağlamanız bir zararı önlemeniz için değil sizi ancak uzun zaman
bana ibadet edesiniz çokça beni zikredesiniz sabahakşam teşbih
edesiniz diye yarattım
Biz Müslüman Kardeşler Allahü Tealanın Resulüne bildirdiği yüce
emrine uymak istiyoruz Allahü Teala Peygamberine şöyle buyuruyor
Resulüm de ki Şüphesiz ki benim namazım iba detlerim hayatım ve
ölümüm alemlerin Rabbı olan Allah içindir
Biz Resuiüllah SAV ın amcasının oğlu Abdullah b Abbas RA a
yaptığı nasihati tutmak istiyoruz Peygamber Efendimiz SAV şöyle
buyurmuştur
Sen Allahın dinini koru ki Allah ta seni korusun Allahın dinini
koru Onu yanında bulursun Bir sey istediğinde Allahtan iste Bir
yardım dilediğinde Allahtan düa iyi bil ki bütün insanlar sana
bir fayda temin etmek için bir araya gelseler Allahın sana
yazdığından başka hiçbir menfaat sağlayamayacaklardır Yine bütün
insanlar sana bir zarar vermek için birleşse Allahın takdir
ettiğinden başka hiçbir zarar veremeyeceklerdir Kalemler kurudu
Sayfalar dürüldü
Biz sadece Allaha tevekkül ederiz Sadece Ondan yardım isteriz
Yalnız Allahtan korkarız Allah bizimle beraber oldukça elbette ki
bize kimsenin zulmü dokunamayacaktır Bütün dünyanın musibetleri
başımıza gelse de devamlı huzur ve refah içerisinde olacağız
Bunlar hakkıyle iman edenler ve Allahın zikri ile kalpleri huzura
kavuşanlardır İyi bilin ki kalpler ancak Allahı zikretmekle
huzura kavuşur
ÖNDERİMİZ HZ PEYGAMBER
Biz Allahü Tealanın lider seçmediği herhangi bir insanı lider
edinip ne onun için haykırırız ne de ondan bizim için bağırıp
çağırmasını isteriz Fakat biz Allahın Resulü olan Hz Muhammed
SAV i gönüllerimizde yaşatıyoruz
Diridir Resulüllah şüphesiz gönüllerimizde Zamanla görülüp
anılacak dillerimizde Yemin olsun ki okuyan kelamullahı Sanki
hisseder savtı Resulullahı
Evet Peygamber Efendimiz SAV gerek kuvvet gerekse fazilet
bakımından tam manasıyle bir liderdir Hiç kimse Resulüllah SAV
gibi lider olamaz Hiçbir insanın siyaseti Resulüllahın siyasetine
ulaşamaz
Peygamber Efendimiz SAV şiddete dökülmeyen bir kuvvete acizlik
derecesine ulaşmayan bir yumuşaklığa aldanmayan bir uyanıklığa
müstakbeli bildirebilecek bir ferasete sahipti Bunlardan başka
Allahın desteğine günah ve hatalardan korumasına ve tev fikine
mazhardı Bu sıfatları haiz bir lider olan Hz Muhammed SAV in
liderliğinden başka hangi liderlik yeryüzünde yaşamaya ebedi
kalmaya daha layık olabilir
Hangi siyaset Hz Muhammed SAV in siyasetinden daha üstün
olabilir Peygamber Efendimiz SAV in güttüğü siyaset on sene
zarfında yeni bir millet oluşturmuş yeni bir medeniyet ve devlet
anlayışı getirmiştir Halbuki yeni bir ümmet olarak ortayı
çıkardığı insanlar Hz Muhammed SAV in kurduğu medeniyet ve
tesis ettiği devletten hiç bir şey bilmemekteydiler
Bu liderlik Peygamber Efendimiz SAV in de hadisi şerifinde
belirttiği gibi ilahi bir liderliktir ResuluHah SAV şöyle
buyurmuştur iftihar etmiyorum ama ben Ademoğlunun efendisiyim
iftihar etmiyorum ama ben geçmiş ve geleceğin en üstünüyüm
Nice liderler vardır ki zamanla liderlikleri unutulmuş yok
olmuştur Fakat Hz Muhammed SAV in liderliği daha da artmaktadır
Getirdiği Şeriat daha da kökleşmekte ve yerleşmektedir Zamanlar
geçtikçe Hz Muhammed SAV e inen islam Şeriatı daha da açıklığa
kavuşmakta ve bütün rejimlerden mutlak bir üstünlüğe sahip olduğu
güneş gibi ortaya çıkmaktadır
Tenkidler bu Şeriatı Garrayı Muhammediyeyi ancak takviye etmiş ve
Hak olduğunu açıkça ortaya koymuştur
Nice liderler vardır ki tenkitlere karşı dayanamamış ve mukavemet
edememiştir Müslüman olmayan liderler izzet ve şereflerini şiddet
ve zulüm esasları üzerine bina ederler Aslında onlar izzet ve
şereften mahrumdurlar Onlarca fetihler şahsi çıkarlarını sağlamak
zulmetmek ve memleketleri yakıp yıkıp ocakları söndürmek içindir
Ey Müslüman Senin Anayasan Kuranadır Kuranın zikri hidayettir
Hükmü Haktır
Biz liderimiz Hz Muhammeddir nidamızla şunu demek istiyoruz Gelin
ey günümüzün liderleri gelin Hz Muhammed SAV in liderliğini
birlikte okuyalım Siz partilerin liderisiniz Fakat hiçbir zaman
bir ümmet lideri değilsiniz Halbuki Allahın Resulü Hz Muhammed
SAV bütün insanlığın lideridir
Siz mahalli liderlik mertebesine parti yoluyla ve
ya maddi servetiniz yoluyla yahut şiddete başvurarak erdiniz
Başkalarının sırtından geçinerek telafi ettiğiniz acizliğinizi
hiçbir zaman unutamazsınız
Fakat Resulullah SAV fakirlikle gurbetle ve cihadla Dünya
liderliğine ulaşmıştır Birkaç yılda dünyaya hükmeden Allanın
dinini yeryüzüne yayan bir ümmet meydana getirmiştir
Ey günümüzün liderleri Siz liderliği elde etmeden önce bizim gibi
insanlardınız Liderliği aldıktan sonra da eşidostu tanımayan
putlar gibi oluyorsunuz
Resulullah SAV ise Hicaza Yemene Iraka ve Şama hakim olmasına
rağmen içi lif dolu deri döşekte yatıyor aile efradıyle beraber
akşam yiyecek bir şey bulamıyor aylarca evinde tencere
kaynamıyordu Çok kere gıdası hurma ve su idi ölüm döşeğinde
yatarken sadece yedi dinarı vardı Bu paranın ruhunu teslim
ederken yanında bulunmasını istememiş ve ehli beytine Bunu
müslüman fakirteıe dağıtın buyurmuştu Kendisinin hizmetiyle
meşgul olan ehli beyt bu emri yerine getirmeyi unutmuştu Hz
Muhammed {SAV ayılıp kendine gelince ehli beytine o dinarları ne
yaptıklarını sordu Hz Aişe dinarların aynen durduğunu söyleyince
Resulullah SAV Hz Aişeye bunları getirmesini emretti Sonra
dinarları eline alarak şu mübarek kelamı söyledi Bu dinarlar
elinde bulunarak Allahı karşılarsa Muhammedin Rabbine karşı
düşüncesi ne olabilir
Hakikaten dünya Resulullah SAV ın elinde idi ama kalbine
girememişti
Dünya ona geldi o dünyadan yüz çevirdi
Daha büyük makamları arzu etti
Ne ipek elbiseleri giydi
Ne işlenmiş taçlan başına koydu
Kim dünyaya huzur ve saadet elbisesini giydirdi
Yamalı gömleği değil Eğer dileseydi yeryüzündeki her şey elinde
olacaktı Allahtan en üstün şeyleri istedi
Ey günümüzün liderleri İşte Hz Peygamber SAV in liderliği budur
Sizin liderliğinizle onun liderliği arasında herhangi bir irtibat
buluyor musunuz Veya sizin siyasetiniz le onun siyaseti arasında
herhangi bir benzerlik görüyor musunuz
Bu mevzuda Avrupalı bir misyonerin şu sözü sizlere kafidir
insanlık Muhammed SAV gibi bir zatın kendinden biri olmasıyla
iftihar eder Zira okuryazarlığı olmamasına rağmen bir devlet
tesis etmeyi bir ümmet meydana getirmeyi ve bir dini yaymayı
başarmıştır
İşte kendimize önder seçtiğimiz riz Muhammed SAV budur Biz Onun
gösterdiği yoldan gidiyoruz Ona tabi oluyoruz Onun yürüdüğü
yoldan yürüyoruz
Şüphesiz ki Allahın Resulünde sizler için güzel nümune vardır
Biz Onun mirasını ihya etmeye ve Onun izzet ve şerefini tekrar
iade etmeye çalışıyoruz
Ey Peygamberin ruhu Uzat başını şu cemaate bak
Bu cemaat mirasın uğrunda dünya ve içinds bulunanı foda ediyor
Bu cemaat sana ahdetmiştir ya sevdiğin zafere erecek Veya
gayelerini müdafaa ederek can verecek
Gayesi izzet ve şeref vasıtası kılıçtır Allahü Akber Bu grubun
arzusunu Allahtan başka kim yerine getirebilir
1 Ahzab Suresi 21
ANAYASAMIZ KURAN
Bizim Kurandan başka Anayasamız yoktur
Kuranı Kerim yüce semadan Hz Muhammed SAV in kalbine muska
yapılmak için sadece kabirlerde matemlerde okunmak için satırlara
yazılıp ezberlenmek için kağıtlarını yüklenip ahlaki yönünü ihmal
etmek için sözlerini ezber edip hükümlerini terketmek için~
inmemiştir
Kuranı Kerim insanlığı hayır ve saadete kavuşturmak için inmiştir
Şüphesiz ki size Allah katından Nur ve apaçık bir Kitab inmiştir
Allahü Teala bu kitabla rızasına uyanları selamet yollarına
sevkeder Onları emriyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır ve
onları doğru yola sevkeder
Ey Müslümanlar Yabancıların kanunlarına razı olup ta ilahi nizama
razı olmamanız ayıp değil midir
Halbuki Allahü Teala Kuranı Kerimin hükümleriyle hükmetmeyen her
milleti fasıklık ile vasıflandırıyor Allahın indirdiği ile
hiikmetmiyenler işte onlar basıkların ta kendileridir
Allahın indirdiği ile hiikmetmiyenler işte onlar kafirlerin ta
kendileridir
Allahın kitabı ile hükmetmiyen bugünkü müslümanlar şu misallerde
zikredilen kimselere benzemektedirler
a Elindeki lambayı söndürüp körden imdat bekleyen adama
Ey Müslümanlar Allahü Tealanın kitabını bırakıp bu hale geldikten
sonra elinde lamba bulunduğu halde onu söndürüp körlerden
kılavuzluk bekleyen adam gibi oldunuz
b Lambanın düğmesine basmayıp karanlıkta körü körüne dolaşan
adam
Bugün Allahın kitabını bırakan Müslümanlar önündeki lambanın
düğmesine basıp her tarafı aydınlatmayan kendisini kuşatan
karanlık içinde sağasola çarpan şuursuzca hareket eden bir cemaat
gibidirler
Hatta fasıklığı da az görerek Kuranla hükmetmiyenleri kafir ilan
etmiştir
c Dalgalara tutulan bir geminin yolcularına Günümüzde bütün
alemi materyalizm akımı kaplamıştır Maddecilik insanları dalgalar
içinde sağasola sallanan bir geminin yolcuları haline getirmiştir
Bugün insanlık ızdırap içindedir Acı çekmektedir Şahsi çıkarların
ve açgözlülüğün ateşinde yanıp kavrulmaktadır
İnsanlık Kuranı Kerimin hidayetinden alınan tatlı sulara
muhtaçtır Bu ilahi menba ile ızdırabının yaralarını yıkasın Huzur
ve saadete ersin
d Elindeki hazineleri bırakıp faizcilerden en yüksek oranda
faizle ödünç para alanlara
Bugün hukukçular Kuranı Kerimi bırakıp beşeri düzenlere
başvurunca elindeki hazineleri bırakıp faizcilerden en büyük
faizle ödünç para alanlara benzemişlerdir Şüphesiz ki akıllı bir
kimse bunu yapamaz
Yazıklar olsun hukukçulara yazıklar olsun Gayret sarfediyorlar
hala birşey bulacaklar Ellerinde abı hayata davet eden Kuran En
yüce metod ve mukaddes Ahkam
Ey Müslümanlar
Allanın kalb gözlerini Kuranı Kerimin nuruna kapattığı şu
batılıların yollarını şaşırmış olmalarına hayret edilmez
Çünkü Allahü Teala buyuruyor ki Allanın kendilerine nur
bahşetmediği bir kimsenin nuru olamaznf
Fakat ceplerinde ve evlerinde Kuranı Kerim bulunan şu
müslümanların Kurandan uzak kalmaları çok hayret vericidir
işte bu batılılar bazan nefsani yollara başvurarak bazan da
kuvveti ve müsbet ilimleri kullanarak müslümanları Kuranı Kerimin
nurundan ve doğru yolundan uzaklaştırmayı başarmışlardır
Allahü Tealanın da buyurduğu gibi batılılar Dünya hayatının
sadece dış görünüşünü bilirler ahiretten gafildirler
Böylece müslümanlar Peygamber Efendimiz
<SAV in bildirdiği şu hale gelmişlerdir
Siz kendinizden öncekilerin yolunu karış karış adım adım
izleyeceksiniz Hatta bir kertenkele deliğine girseler onları
takip edersiniz Ashabı Güzin Bunlar Yahudi ve Hıristiyanlar mı
deyince Peygamber Efendimiz SAV Ya kim olacak cevabını
vermiştir
Halbuki Allahü Teala müslümanları bu şekilde hareket etmekten
şiddetle menetmiştir Ey iman edenler Eğer kafirlere itaat edecek
olursanız sizi geriye çevirirlerde dünya ve ahirette hüsrana
uğrayanlardan olursunuz Aslında sizin dostunuz Allahtır O yardım
edenlerin en hayırlısıdır
Anarşiye davet eden batılılara kulak verilirken
Doğruluğu haykıran Kurandan yüz çevriliyor Vah Kurana Bir bak
onun ulvi ahkamı ne oluyor
Müslümanlar tarafından diri diri gömülüyor Bugün arap alemi
mihnet içinde kıvranıyor
Batının dayandığı anarşi onu yıkıyor
İşte biz Müslüman Kardeşlerin kanun kabul ettiğimiz Anayasa
olarak ilan ettiğimiz Kuranı Kerim işte budur insanı bela ve
musibetlerden kurtaran ancak Kurandır
Boynumuza takılan zillet ipinden içine battığımız fesattan
kurtaracak da odur
Kuranı Kerim her nesil için her zaman ve mekanda tatbiki elzem
bir kitaptır
3 Ali Imran Suresi 149
Biz Kuranın her asırda ANAYASA olmasını istiyoruz
Biz Kuranı kırılmaz süngülerle her tepeye dikmek istiyoruz Ya
izzet ve şerefle dolu bir hayatı yaşamalıyız Veya ölümü tadıp
mesuliyetten kurtulmalıyız
YOLUMUZ CİHAD
İnsanlara Allahı tanıtmak Hz Muhammed SAV in liderliğini bütün
insanlığa kabul ettirmek ve bütün dünyayı Kuranı Kerimin nuru ile
aydınlatma ancak ve ancak cihad yoluyla gerçekleşir Başka çıkar
bir yol yoktur
Hayat iman ve cihaddır
Birçok insanlar biz Müslüman Kardeşlerin gayemizi gerçekleştirmek
ve İslam ülkelerinin bir kısmını işgal edenlere karşı koymamız
için maddi güçlere muhtaç olduğumuzu söylerler Öyledir ve bu bir
gerçektir fakat bundan daha önemli olan şudur ki Her şeyden önce
üstün ahlak temiz vicdan sarsılmaz imarv gibi manevi kuvvetlere
muhtacız Biz hakkımızın olduğuna inanıp içinde bulunduğumuz bu
tavrı değiştirdiğimiz zaman elbette ki maddi kuvvetleri her
yönden elde edeceğiz Tarih bunun misalleriyle doludur
Biz bunu ileri sürerken kendimizden bir şey icad etmiyoruz Bu
fikrimizi en derin kamus uçsuzbucaksız deniz ve en sağlam Anayasa
olan Allahü Tealanın kitabından alıyoruz Çünkü yüce Rabbimiz
şöyle buyürüyor
Şüphesiz ki bir millet kendini değiştirmedikçe Allah onların
durumunu değiştirmez
Kuranı Kerim birçok ayeti celilelerinde manevi kuvvetin maddi
kuvvetten daha üstün olduğunu beyan buyurmaktadır
Kuranı Kerim Beni israile ait bir hikayede zavallı bir milleti
anlatıyor ve bunlara benzeyen her millet için kurtuluş yolunu
gösteriyor
Aslında itibar cephane ve silaha değil bunları kullanan manevi
kuvvetedir Bunları sevk ü idare eden manevi ruhadır
Sarhoş ve ayyaş kişiye zenginliğin faydası ne olabilir Korkak ve
hain için silahın değeri ne olabilir Güzel ahlakla silahlanmayan
bir orduda sayının değoıi ne olabilir Çünkü isyanlar nimetleri
giderir Musibetleri artırır azmi kırar vicdanları köreltir
vatanperverlik ruhunu öldürür kahramanlığı şehameti ve yiğitliği
söndürür Bu ise başarısızlığın ta kendisidir
Bir kavim kendilerinde olan iyi hali değiştirmedikçe Allah da
onlara ihsan ettiği nimeti değiştirmez Gerçekten Allah her şeyi
işiten ve bilendir
Allah bir şehri misal veriyor ki o şehir emniyet ve huzur içinde
bulunuyordu Oraya her yerden bol bol rızık geliyordu Nihayet o
şehir Allahın nimetlerine karşı nankörlük etti Allah ta o şehrin
halkına yaptıklarının cezası olarak açlık ve korku elbisesini
giydirdi
Eğer o memleketlerin halkı iman edip Allahtan korkmuş olsalardı
muhakkak ki üzerlerine gökten ve yerden bereket kapılarını
açardık Fakat onlar yalanladılar Biz de elde ettiklerinin cezası
olarak onları azabımıza uğrattık
Hz Ömer manevi kuvvetin ehemmiyetini bildiği için iranı fetheden
ordunun kumandanı Sad b Ebi Vakkasa şu mektubu göndermiştir
Sana ve beraberinde olanlara Allahtan korkmayı tavsiye ederim
Çünkü Allahtan korkmak düşmana karşı en büyük hazırlıktır Size
düşmanlarınıza karşı herhangi bir günah işlemekten şiddetle
kaçınmanızı tavsiye ederim Çünkü askerin günahları kendileri için
düşmanlarından daha tehlikelidir Müslümanlar düşmanlarının
günahkar oluşu sebebiyle zaferi kazanırlar Günah işlemekte
düşmanlarla eşit olursak düşmanlarımız bizden daha iyi sayılır
Eğer biz düşmanımızı manevi üstünlüğümüzle yenemezsek maddi
gücümüzle hiçbir zaman yenemeyiz Çünkü biz ne sayı bakımından ne
de hazırlık bakımından düşmanlarımız gibiyiz Düşmanlarımız bizden
daha fenalar dolayısıyle bize galib gelemezler demeyin Zira bir
milletin işlediği günahın cezası olarak Allah o millete daha fena
bir milleti musallat kılar
Ebu Bekr etArabi şöyle der Bir savaşta günahkar kimselerle
beraber ordunun bir safında idik Aniden kuvvetli bir rüzgar ve
iğnenin ucu gibi hafif bir yağmura tutulduk Rüzgar ve yağmurlar
sanki düşmanı bize doğru itiyor bizde de korku ve endişe husule
getiriyordu Nihayet düşmanlar bize galib geldi
Evet Biz manevi kuvvetin önemini müdrikiz Bunun için nefsimizle
cihad etmekteyiz Bunun yanında Allahın düşmanlarıyla da cihad
edeceğimiz günü bekliyoruz
Ah Keşke sevketse bizi pırıl pırıl gerçekler Makamların en yücesi
Cihadı Ekbere Fethetmeye müşriklerin ülkesini Çevirelim bahçelere
mekteplere o yerleri Allahın düşmanlarını kendimize düşman
Dostlarını dost edinip olsak pür iman
EN YÜCE TEMENNİMİZ ALLAH YOLUNDA ŞEHİD OLMAK*
Biz ölümün tehlikelerle dolu bir hayattan ebedi nimet ve
saadetlerle dolu gerçek bir hayata geçiş köprüsü olduğunu
biliyoruz O halde biz ölümden nasıl korkarız
Peygamber Efendimiz SAV in şu sözü bu yolda canlarımızı feda
etmemiz için kafirdir Allahü Teala yolunda cihad için çıkan
kimseye kefildir Kim sadece benim yolumda cihad etmek ve bana
iman ettiği için Peygamberimi tasdik ettiği için evinden
ayrıtırsa bu kimse onu cennete koyacağımı veya elde edeceği
mükafatıyle evine çevireceğimi garanti etmiş olur
Muhammedin nefsi yedi kudretinde olan Allaha yemin ederim ki
Allah yolunda alınan her hangi bir yara kıyamet gününde aynı
şekilde görülecek Rengi kan renginde ve kokusu misk kokusunda
olacaktır
Muhammedin nefsi yedi kudretinde olan Allaha yemin ederim ki eğer
müslümanlar için zorluğa sebep olmasaydım Allah yolunda cihad
eden hiç bir müfrezeden geri kalmazdım
Muhammedin nefsi yedi kudretinde olan Allaha yemin ederim ki
isterdim Allah yolunda cihad edip öldürüleyim sonra yine cihad
edip öldürüleyim sonra yine cihad edip öldürüleyim
Ve Allahü Tealanın Kuranı Aziminde bizlere beyan ettiği şu ayeti
cetile kafidir Sakın Allah yolunda can verenleri ölü sanmayın
Hakikatte onlar Rableri katında diridirler rızıklandırılırlar
Allahın lütfundan kendilerine arkadan kavuşamıyanlara kendileri
için korku olmadığını ve mahzun olmayacaklarını müjdelerlerde
Ey Müslümanlar
Şunu da bilmek gerekir ki ölümden korkana ayeti celilenin bir
tesiri olmaz O ayeti kerime ne kadar yüce ne kadar ulvi olsa da
ölümü hayata tercih eden kimse için ölümle hayat müsavidir
Peygamberimiz SAV bize Hak uğrunda ölmekten korkmamayı
öğretmiştir Hiçbir şey bizi korkutamıyacaktır ölümü hayata tercih
eden bir milletin önünde hiçbir şey duramayacaktır
Ey Müslümanlar
işte davamız bu Esasını teşkil eden prensipler de bunlardır Bütün
gücümüzle açıkça Allaha davet ediyoruz Başarıya ereceğimize
tamamen güveniyoruz Başka hiç bir şeye önem vermiyoruz
Ve sallallahü ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi
vesellim
MÜSLÜMAN KARDEŞLER
İslama hizmeti hedfil alan birçok cemiyetler bulunmaktadır Bunun
neticesi olarak ta çeşitli Cihad metodları ve çeşitli gayeler
ortaya çıkmıştır
Allaha hamdolsun bütün bu kuruluşlar faydalıdır inşallah hem
müslümanlar için ve hem islam için hayırlı ve faydalı
olacaklardır
Bütün bu cemiyetler islam kültürünü yaymaya cahilliği önlemeye
hastahaneler Dispanserler okullar kurmaya iyilik yapmaya yardımda
bulunmaya milleti irşad etmeye çalışmaktadırlar
Şüphesiz ki bütün bunlar hoştur güzeldir Bu faaliyetlerin daha da
çoğalmasını istenilen gayeye kavuşmasını candan temenni
etmekteyiz
Ancak yaşamak isteyen istikbalini kurmak isteyen genç bir millet
daha başka türlü tedaviye muhtaçtır
Bu tedavi yolu millet için daha faydalı ve gayesine ulaştıran
daha yakın bir yol olabilir
Bu yol Eğitim ve öğretim yoludur insanları üstün bir ahlak
sarsılmaz bir iman samimi bir inanç sahibi yapmanın çaresi burada
yatar
islami müesseselerden hangisi bu tedavi yoluna başvursa millete
büyük faydası dokunacaktır Kalkınmaya yardım edecektir Gaye ve
hedeflere ulaştıracak en kısa yolu gösterecektir
İşte Müslüman Kardeşler Cemaati her şeyden önce bu gaye için
kurulmuştur Müslüman Kardeşler Cemaati dersler okutur
konferanslar verir binalar tesis ederler
Müslüman Kardeşler müteaddit mescidler çeşitli okullar fabrikalar
ve enstitüler kurmuşlardır Fakat asıl gayeleri bunların
üstündedir O da insanları yetiştirmek ahlak kalesini kurmak
insanı yüce amellere sevkeden doğru itikada ulaştırmaktır
Hakkının ne olduğunu bilen bir millet elbette ki ondan asla taviz
vermeyecektir Başkaları da böyİe bir milletin hakkına saldırmaya
cesaret edemiyeceklerdir
Şayet hakkını bilen bir milletin hakkı çeşitli baskılar altında
çiğnenilse veya gafletinden cehaletinden istifade edilerek hakkı
elinden alınsa bile bunu idrak eden o millet elbette
susmayacaktır Çiğnenilen hakkını istemesini bilecektir Böylece ne
hak kaybolacak ne millet susacaktır izzet ve şeref ruhuna işlemiş
bir millete hiçbir kimse dokunamaz Çünkü böyle bir millete
dokunmadan meydana gelecek zararın elde edilecek kardan çok büyük
olduğunu herkes bilir
Fakat kendi kendine ihanet eden bir millet insanlara karşı da
zelildir Kendi şahsiyetini korumayan kimsenin şahsiyetini
başkaları korumaz
Bir milletin başkasını kendine tercih etme ruhu ve kardeşinin
kusurlarını affetme ahlakı kuvvetlenir de birbirini sevme ve
birlikte yaşama derecesine varırsa böylebir millete elbette ki
bölücüler giremeyecek düşmanlar saldıramıyacaktır Çünkü birlik
her kuvvetin üstünde bir kuvvettir
Rabbinin tek olduğunu herşeyi takdir edenin sadece Allahü Teala
olduğunu Hakka yardım edip batılı
ezdiğinde mükafat bulacağını bilen bir millet elbette ki Allahtan
başka hiçbir kimseden korkmaz Hak ve Adalet uğrunda kurban ettiği
hiç bir şeye üzülmez
Üstün gayesi uğrunda elinde bulunan her şeyi seferber etmek o
millete zor gelmez islam Dini bütün bu faziletleri ihtiva
etmektedir
Bir ümmetin fazilette ve kemalde nümunei misal olması ve gerçek
müslüman olması için İslamı doğru olarak bilmesi ve İslamın şuuru
ile yaşaması kafidir
Müslüman Kardeşler bilsin ki cemaatlerinin vazifesi budur Birinci
gayeleri kendilerini islam esasları üzerine yetiştirmektir
islami esaslara karşı geljn herhangi bir kimse Müslüman
Kardeşlerden olamaz Bir müslüman hiçbir zaman zelil ve rezil
olamaz Bencil ve cimri de olmaz
Müslüman hain ve yalancı olamaz Korkak ve pısırık olamaz Müslüman
ancak Rabbinden korkar Ve ancak günah işlediği için korkar
Müslüman ancak Allah için çalışır Namazın asla ihmal etmez
zekatını yerine verir Hiçbir zaman dünyasını dinine tercih etmez
Kendini zelil düşürmez Bu sıfatları haiz olmayan müslüman
kardeşler cemaatinden değildir Böyle bir kişi ya kendisini ıslah
edip bize gelmeli veya başka renklerden cemaatler aramalıdır
Allahü Ekber Velizzetü lil müslimin
GENÇLERE SESLENİŞ
Ey iman edenler Rasuli Zişan size hayat verecek olan Şeriat
Emirlerine sizi davet ettiği zaman Allahın Rasulünün bu davetini
kabul edin
Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla başlarım
Allaha hamd Rasulüne aline ashabına ve onlara tabi olanlara salat
ü selam olsun
Ey Rasulüm de ki Size sadece bir tek nasihat ediyorum Allah için
ikişer ikişer teker teker kalkınız Sonra da arkadaşınızda
delilikten bir eser olmadığını ve Onun ancak şiddetli bir azabdan
sizi korkutan bir peygamber olduğunu düşününüz
Yine de ki Ben yaptığım bu tebliğ vazifesinden dolayı sizden bir
ücret istemedim Ücretiniz sizin olsun Benini mükafatımı Allah
Telala verecektir O her şeye şahiddir
Yine onlara de ki Muhakkak ki benim Rabbim hakkı yerli yerine
koyar O bütün gayblara tamamiyle vakıftır
Ey Rasulüm onlara de ki Hak din olan islam gelmiştir Batıl
kaybolmuştur ve geri dönmeyecektir
11 Enfal Suresi 24
Onlara de ki Ben yanılırsam bunun zararı banadır Eğer hidayete
erişmişsem bu Rabbimin bana vahy etmesi sebebiyle olur Muhakkak
ki O her şeyi işitir ve hem size hem de bana çok yakındır
Ey gençler
Kendisinden başka hiçbir mabud olmayan Allah Tealaya hamd ederim
Islahatçıların önderi mücahidlerin seyyidi olan Peygamberimiz
SAV aline ashabına ve tabiine salat ü selam ederim
Gençler
Bir fikir ancak kuvvetle inanıldığı uğrunda ihlas ve hamaset
gösterildiği gerçekleşmesi için gayret ve fedakarlıkta
bulunulduğu zaman başarıya ulaşır Bu dört esas yani İman ihlas
Hamaset ve Amel müdahit gençlerin hususiyotlerindendir
Çünkü imanın esasını uyanık kalp İhlasın esasını arınmış gönül
hamasetin esasını sağlam şuur amelin esasını ise kuvvetli azim
teşkil eder Bütün bu esaslar ancak mücahit gençlerde bulunur
Bu sebeple gerek mazide gerekse hali hazırda bütün milletlerde
görülen kalkınma ve ilerlemenin teineli direği belkemiği gizli
sırrı fikri hareketlerin bayraktarları gençler olmuştur
Ashabı Kehf Rablerine iman etmiş olan gençler topluluğu idi ve
biz de onların hidayetlerini ziyade eylemiştik
Ey gençler Bu sebeple vazifeniz çoktur mesuliyetiniz büyüktür
milletinizin üzerinizdeki hakkı her gün biraz daha artmaktadır
Dolayısıyle omuzlarınızdaki emanet yükü ağırlaşmaktadır Çok
düşününüz çok çalışınız Hareket tarzınızı stratejinizi iyi
ayarlayınız kurtarmaya koşunuz ve milletinizin hakkını kamilen
eda ediniz
Eğer bir genç müreffeh zengin sözü geçer ve gelişmiş bir cemiyet
içinde yetişirse milletinden daha çok kendini düşünür Hiç bir
derdi olmadan oynar eğlenir Ama bir genç başkalarının istila ve
istibdadı altında kaldığı için elinden alınmış haklarının
gasbolmuş kültürünün kaybedilmiş hürriyetinin şeref ve
haysiyetinin geri alınması için çalışan ve devamlı Cihad eden bir
cemiyet içinde yetişirse o gencin başta gelen vazifesi milletinin
işlerini kendi işlerine tercih etmektir Kendinden daha fazla
milleti için çalışmaktır Böyie bir genç bunu yaptığında hem
dünyada zafer meydanlarında peşin mükafata nail olacaktır hem de
ahirette Allahın mükafatını kazanacaktır
Allaha hamdolsun ki biz birinci gruptan değiliz ikinci guruptanız
Hak ve hakikat yolunda durmadan Cihad eden bir milletin içinde
doğup büyüdük
Arkadaşlar
Hazırlanınız Zafer Müminlere çok yakındır Çalışan say ü gayret
gösterenlerin başarısı çok büyük olacaktır
Gençler
Ağyarla işbirliği yapmak değişik davet yollarına < başvurmak
birbirine zıt plan ve projeler hazırlamak layık olmadığı halde
lider ve başkanlığa talip olmak kalkınmakta olan bir millet için
en tehlikeli şeylerdendir
Çünkü bu bütün çalışmaları aksatır kuvveti parçalar ve gayeye
ulaştırmaz Bunun içindir ki ıslahatçıların davet yollarını
incelemeleri ve en iyisini seçmeleri geekir
Bu sebeple Müslüman kardeşlerin davasını kısaca açıklamayı
kendime vazife bilirim
MÜSLÜMAN KARDEŞLER DAVASI
— Veya H 14 Asırda İslam Davası —
Gençler
Seksiz şüphesiz iman ettik Sarsılmaz bir inançla inandık ki bu
çilekeş dünyayı kurtaracak şaşkınlık içerisinde kalan bu
insanlığı doğru yola sevkedecek tek bir nizam vardır O da İSLAM
Bu nizam ilan edilmesi müjdelehmesi uğrunda malıncanın feda
edilmesi gereken bir nizamdır islam dini dosdoğru bir dindir Onda
batıl asılsız hiçbir şey yoktur Ona uyan en doğruyu bulmuştur
Allah kendinden başka ibadete layık hiçbir ilah olmadığını
açıkladı Melekler ve ilim sahipleri de buna hakkıyte iman ettiler
Ondan başka hiçbir ilah yoktur O azizdir Her şeye galibdir
Hakimdir yüce hikmet sahibidir Doğrusu Allah katında hak din
ancak İslam dinidir
Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim üzerinizdeki nimetimi
tamamladım Ve size din olarak islamı seçtim
islam dini ve Müslümanlar çok güç devirler yaşamışlardır ard arda
hadiseler yağmur gibi yağan musibetler görmüşlerdir islam
düşmanları bunu fırsat bilerek islamın nurunu söndürmeyedeğerini
düşürmeye müslümanları saptırmaya İslam kanunlarını tenfiz
etmemeye ordularını zayıflatmaya ve hükümlerini değiştirmeye
çalıştılarislam saltanatının ortadan kalkması cihanşümul
hilafetinin parçalanması islam ordusunun bozulması ve ümmetinin
zeli bir durumda kafirlerin pençesine düşmesi islam düşmanlarına
daha büyük bir imkan vermiştir
Öyleyse biz müslümanların ilk vazifesi insanlara islam dinini
noksansızziyadesiz doğru olarak öğretmektir Davamızın nazari
kısmı işte budur Davamızın diğer yönünü ise müslümanları İslamı
tatbik etmeye onu yaşamaya sevketmek teşkil eder
Bütün bunlarda dayanağımız hiçbir tarafından batıl sokulamayan
Allahın kitabı Rasulüllahdan vırid olan sahih hadisler ve islam
Ümmetinin muazzez ecdadının tarihidir Gayemiz sadece Allahın
rızasını kazanmak vazifemizi ifa etmek ve insanlığı hidayete
sevketmektir Başka bir şey değil
Düşüncemizi gerçekleştirmek için cihad edeceğiz Sağ kaldıkça
uğrunda çalışacağız Bütün insanları Ona davet edeceğiz Ya
fikrimiz galip gelir izzetle yaşarız veya yolunda şerefle can
veririz Her zaman sıloganımız şu olacaktır
Allah gayemiz Peygamber rehberimiz Kuran Anayasamız Cihad yolumuz
Allah yolunda canvermek en büyük temennimizdir
Gençler
Allah sizi kendine iman etme islama girme ve onunla yetişme
şerefiyle müşerref kıldı Bu sebeple sizleri bütün dünyaya
rehberler insanlığa mürşit ve hocalar kılmıştır
Siz insanlar için çıkarılan en hayırlı bir ümmetsiniz İyiliği
emreder kötülükten nehyedersiniz Allaha hakkıyla iman edersiniz
Ey müslümanlar Sizi şerefli ve mümtaz bir ümmet kıldık ki
insanlara karşı şahidler olasınız
Gençler Allah sizi iman etmeye insanlar arasında değerinizi
bilmeye düşmanlarınız zelil olmanızı istese de dünyanın efendisi
olduğunuza inanmaya başkaları maddi kuvvetleriyle size galip
gelseler de cihanın mürşitleri olduğunuzu idrak etmeye davet
ediyor Hayırlı akibet Allahtan korkanlarındır
Gençler
İmanınızı yenileyin Gayenizi hedefinizi bilin En güçlü kuvvet
imandır imanın neticesi birliktir Birliğin sonu ise tam bir
zaferdir
Öyle ise gelin iman edin Kardeşçe birbirinize sarılın Durmadan
çalışın cihad edin Bundan sonra da zaferi bekleyin
Bugün bütün dünya şaşkın bir halde ve ızdırap içindedir Hakim
olan düzenler insanlığın dertlerine çare bulamamaktadır Bu
dertlerin çaresi ancak islamdadır Öyle ise Bismillah deyip bu
alemi kurtarmaya koşun Çünkü herkes bir kurtarıcı bekliyor O da
meşalesini taşıdığınız bu islam nizamıyla olacaktır
Gençler
Müslüman kardeşlerin metodu belli aşmak istedikleri merhaleler
belirlidir Biz ne yapmak istediğimizi ve emellerimizi hangi yolla
gerçekleştirebileceğimizi pekala biliyoruz
Gerçekleştirmek arzusunda olduğumuz noktalar şunlardır
1 Her şeyden önce düşüncesiyle inancıyla ahlakıyla şuuruyla
hareketiyle ve bütün tasarruflarıyla İslamı yaşayan bir fert
istiyoruz
2 Bütün bu sayılanları tatbik eden bir aile istiyoruz Bunun
içindir ki erkek kadar kadına da önem veririz Gençler kadar
ihtiyarlara ve çocuklara da önem veririz Bizim aile anlayışımız
işte budur
3 Bu islami esaslardan ayrılmayan müslüman bir toplum istiyoruz
Bunun içindir ki davamızın her eve girmesine sesimizin her yerde
işitilmesine ve düşüncemizin köykente varmasına çalışırız Bu
yolda baş vurmadık hiçbir çare bırakmıyacağız
4 Şu insanları camilere götüren milleti islam yoluna sevk eden
müslüman bir nizam güçlü bir iktidar istiyoruz
5 — Bunlardan sonra batılıların parçaladıkları
islam ülkesinin her parçasını biraraya getirip tek devlet
yapacağız Bunun içindir ki bu siyasi bölünmeleri asla tasvib
etmiyoruz islam vatanını kolayca yutmak için küçük devletçikler
haline getiren Milletlerarası Anlaşmaları katiyyen doğru
bulmuyoruz Müslümanların hürriyetlerinin ellerinden
alınıpzulmedilmelerine karşı elbetteki susmayacağız üzerinde La
ilahe İllallah sesini yükselten tek bir müslümanın bulunduğu her
yeri bizim vatanımız sayarız Onu kurtarmaya parçalarını biraraya
getimeye çalışacağız
Alman Milliyetçiliği Reich damarlarında Alman kanı taşıyan
bütün insanları birleştirmeyi gaye edinir de islam Akidesi her
güçlü Müslümana dindaşlarını korumayı nasıl farz kılmaz islam
dini ırk bağını hiçbir zaman dini rabıtadan kuvvetli görmez
islamda Akide her şeyin üstündedir
Biz Allahu Tealanın sancağının asırlarca ezan sesleriyle inlemiş
Allahu Ekber sedalarıyla çalkalanmış islam şerefine naii olmuş
memleketlerde dalgalanmasını istiyoruz ispanya Sicilya Balkanlar
Güney kalya ve Akdeniz adaları birer İslam ülkeleriydi Tekrar
İslam bayrağı altına girmelidirler Akdeniz ve Kızıldeniz evvelce
olduğu gibi tekrar birer islam Gölü halini almalıdır
italyalı Senyör Mussolini eski Roma imparatorluğunu tekrar ihya
etmeyi tabii bir hak kabul ederse ki bu imparatorluk zulüm ve
gasb esasları üzerine kurulmuştu Adalet ve hakkaniyet temelleri
üzerine kurulan insanların arasında huzur ve saadeti temin etmeyi
güden islam hilafetini tekrar ihya etmek elbetteki bizim de tabii
hakkımızdır
7 Davamızı bütün aleme duyurmayı herkese tebliğ etmeyi şımarık
kişileri buna boyun eğdirmeyi istiyoruz
Böylece hiçbir şirk kalmasın Yeryüzünde tamamen Allahın dini
hakim olsun
İşte o gün müminler Allahın yardımıyla sevinirler Allah
dilediğine yardım eder O herşeye galiptir en merhametli olanıdır
Bu aşamaların her birinin kendine göre planlan gerçekleştirme
yolları vardır Fakat biz sözü kısa kesmeyi daha uygun bulduk
Yardım Allahtandır O bize kafidir O ne güzel mevla ne güzel
vekildir
Diğer yandan acizlerin korkakların beyinsizlerin düşüncemizinbir
hayal olduğunu gerçekleşmesi mümkün olmayan bir kuruntu bir vehim
olduğunu söylemeleri bizleri yolumuzdan engelleyemez davamızdan
geri koyamaz
Bu çeşit düşünceler sahibinin acizliğini gösterir islamda böyle
bir düşünce yoktur islam zilleti acizliği asla kabul etmez
Ne var ki bugün müslümanların kafasına bu tür fikirler yerleşmiş
ve müslüman düşmanlarının galibiyetine yol açmıştır
İşte kalpleri harap eden imanı zaafa uğratan ve müslümanları
çökerten hastalık budur Açıkça haykırıyoruz ki bu metoda
inanmayaıl bunun tahakkuku için çalışmayan herhangi bir
müslümanın islamla alakası yoktur O kişi kendisi için başka bir
fikir başka bir din arasın
Gençler
Azminiz sizden önce bu yolu tutup islamı yayanların azminden daha
az olmasın Gevşeklik uyuşukluk göstermeyin Korkak pısırık olmayın
Daima Allahu Tealanm şu kelamını gözünüzün önünde bulundurun O
kimseler ki İnsanlar sizin aleyhinize toplandılar onlardan
sakının denilince bu onların imanını
artırdı Da Ve Allah bize kafidir O ne güzel vekildir
Hakiki müslüman bir fert olmak için kendimizi yetiştireceğiz
Müslüman bir yuva kurmak için ailemizi yetiştireceğiz
Memleketimizde Müslüman millet var olsun diye halkımızı
yetiştireceğiz Biz de müslüman halkımızın arasında olacağız ve
sarsılmaz adımlarla kendi çizdiğimiz gayeye değil Allahın bizim
için takdir ettiği hedefe ulaşacağız
Kafirler istemese de Allah mutlaka nurunu tamamlayacaktır i
— Biz Müslüman Kardeşler — hedefimize ulaşmak için sarsılmaz
yıkılmaz bir imana sahip kişiler hazırladık Bıkmaz usanmaz
elemanlar yetiştirdik Allaha güvenen zatlar kahramanlar büyüttük
Biz Allah yolunda şehid giderek Rablerini karşıladıkları günü en
bahtiyar gün sayan ruhları taşımaktayız Hakiki Müslümanlar olarak
içte ve dışta takip edeceğimiz siyaset İslamdan aldığımız bu
metoda göre ayarlanmıştır İslamda din ve devlet ayrımı yoktur
Hakiki Müslümanlar islamı gerçeği ile anlayanlar bunu pek iyi
bilmektedir Bizi yolumuzdan çevirmek isteyenler bizden uzak
olsunlar Çünkü O ya islamın düşmanı ya da onu bilmeyen bir
cahildir Üçüncü bir ihtimal yoktur
Gençler
Müslüman Kardeşleri Kendilerini Yalnız İbadete veren Namnz Oruç
Zikir ve Tesbihden başka bir şey bilmeyen zavallı kişiler olarak
zannedenler aldanmaktadır Müslüman Kardeşler islamı böyle
anlamıyorlar
Onlar İslamı hem inanç hem ibadet hem vatan hem milliyet hem
madde hem mana hem ilim hem kanun hem müsamahakar hem kuvvetli
bir nizam olarak tanımış ve iman etmişlerdir İslamın cihanşümul
bir nizam olduğuna dünya ve ahireti tanzim ettiğine inanmışlardır
Bundan Müslüman Kardeşlerin ibadetleri ihmal ettikleri ve —Allah
Korusun— Rablerine karşı olan vazifelerini ifa etmedikleri manası
çıkarılmamalıdır Onlar ibadetlerini gereği gibi yaparlar Allah
Tealanın kitabını okurlar Allah Tealayı zikrederler
Bununla beraber ahiretierine zarar vermeyecek bir şekilde
dünyadan nasiplerini almayı unutmazlar Çünkü onlar Allah Tealanın
şu kelamını bilirler
Ey Muhammed de ki Allahın kulları için yaTattığı zınetleri helal
ve temiz rızıkları kim haram edebilir
Müslüman kardeşler sahabeyi kirama verilen geceleri abit
gündüzleri mücahid namının en üstün unvan olduğuna ve bu ünü
taşıyanların büyük zatlar olduklarına inanmışlar ve bunlar gibi
olmaya çalışmaktadırlar Başarı Allahtandır
Müslüman kardeşlerin vatanperver olmadıklarını sananlar da
aldanmaktadırlar Müslüman kardeşler vatanları için en samimi olan
insanlar vatan uğrunda canını feda eden fertler vatana
çalışanları en çok takdir eden kişilerdir
Ancak müslüman kardeşlerin milliyetçiliğiyle kuru milliyetçiik
güdenlerin milliyetçiliği farklıdır
Müslüman kardeşlerin milliyetçiliği islama dayanır Müslüman
kardeşler vatanları olan Mısır için çalışırlar onun için cihad
ederler Çünkü Mısır islam ülkelerinden biridir
Diğer yandan Müslüman kardeşler sadece Mısır İçin değil bütün
İslam alemi için çalışırlar cihad ederler
Halbuki kuru milliyetçiler yalnız kendi vatanlarının hudutlarını
savunurlar Bunu Allanın kullarına farz kıldığı cihadı yapmak için
değil şan ve şeref kazanmak için gösteriş yapmak için şahsi
çıkarları için yaparlar
Müslüman kardeşlerin herhangi bir müslümanın yaşadığı topraktan
bir karış taviz verilmesini affedilmez hıyanet saymaları
vatanlarını candan sevdiklerine yeterli bir delildir
Yine müslüman kardeşleri tenbelliğe ve ihmale davet eden bir
cemaat sananlar aldanmaktadırlar Müslüman kardeşler müslümanın
her hayırlı işin lideri olmasını ilan ederler Müslüman kardeşler
liderlikten başkasına razı olmazlar Çalışma ve cihad etmeden
gayrisini kabul etmezler Sıhhatte kuvvette ilimde ve malda
herkeeten üstün olmaya çalışırlar
Her hangi bir hususta geri kalmak bizim düşüncemize zararlıdır
islamın hükümlerine zıttır
Bununla beraber insanların arasında yaygın olan ve onları sadece
kendilerini düşünmeye sevk eden aşırı maddeciliğe kesinlikle
karşıyız Çünkü böyle düşünen bir insan bütün imkanlarını
vakitlerini ve gayretlerini sadece kendi çıkarları için kullanır
ve başkalarnı asla düşünmez Milletinin durumuyla alakadar olmar
Halbuki peygamber efendimiz SAV şöyle buyuruyor
Müslümanların durumu ile alakadar olmayan müslümanlardan değildir
Diğer hadisi şerifte Allah herşeye karşı iyilikte bulunmayı Farz
kıldı
Yine müslüman kardeşleri millet arasında tefrika çıkarıyorlar
diye itham edenler de aldanmaktadırlar Biz İslamın insanlar
arasındaki münasebetlere saygı gösterilmesini emrettiğini ve buna
büyük önem verdiğini çok iyi bilmekteyiz Bu konuda Allahu Feala
şöyle buyuruyor
Ey insanlar doğrusu biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık
Birbirinizle tanışıp anlaşasınız diye sizi milletler kabileler
halinde yarattık
Diğer yandan İslam dini bütün insanların refahı için Alahtan bir
rahmet olarak gelmiştir Vazifesi bu olan bir dinin insanları
böldüğü tefrika yaptığı iddia edilebilir mi Bilakis Kuran
insanların birlik ve beraberliğini emreder
Biz Allanın peygamberleri arasında hiçbir ayıcıralık ayrım
yapmayız der islam dini hatta kızgınlık anlaşmazlık ve kavga
halinde bile tecavüzde bulunmayı yasaklamış ve adaleti elden
bırakmamayı emretmiştir
Bir millete karşı olan öfkeniz sizi adaletsiz davranmaya
sürüklemesin Adaletli davranın
Keza islam dini bir vatanda yaşayanlara —tünleri farklı bile olsa
iyilikte bulunmayı emretmiştir
Allah sizinle din uğrunda savaşmayan sizi memleketinizden
çıkarmayanlara iyilikte bulunmanızı ve adaletli davranmanızı
yasaklamaz
Yine islam müslüman memleketinde yaşayan Ehli Kitaba insaflı
davranmayı güzel muamelelerde bulunmayı emretmiştir
islamda Bize ne varsa onlara ehli kitaba da o vardır Bizim
mesul olduğumuzdan onlar ehli kitab da mesuldür hükmü vardır
Biz bütün bunları biliyoruz Dolayısıyle ırk ayrımına gurupçuluğa
davet etmeyiz Fakat birliği sağlayalım diye imanımızı satamayız
Birliği temin için inan cımızı harcayamayız Birlik için
müslümanların menfaatini yok edemeyiz Hak ve Adaletle olan
birliği kabul ederiz Bundan başkasına başvuranı yerinde durdurur
hatasını gözleri önüne sereriz izzet ancak Allahın Rasulunün ve
Müminlerindir
Son olarak Müslüman kardeşlerin belirli bir teşkilat hesabına
çalıştıklarını veya belli bir cemaate dayandıklarını zannedenler
de aldanıyorlar
Müslüman Kardeşler her yerde ve her zaman islam ve Müslümanlar
için çalışırlar Allahın kendilerine verdiği rızıkları onun
rızasını kazanma yolunda harcarlar Şimdiye kadar hiçbir kimseye
yardım talebi için el uzatmamışlardır Kimsenin desteğini
istememişlerdir Bununla iftihar ederler
Gençler
Sizleri bu ulvi esaslara bu sağlam kaidelere davet ediyoruz Eğer
fikrimize inanır yolumuzu tutar bizimle beraber islam yolunda
gider inancınız uğrunda her gayreti sarf edersen iz dünya ve
ahirette sizin için en hayırlı olan bir yolu tutmuş olursunuz
Allah geçen asırlarda ecdadımız vasıtasıyla ger pekleştirdiğini
sizinle gerçekleştirecektir Şayet bunu yapmayıp çeşitli fikirler
arasında tereddüt eder başarısız metodlarla yürümekte ısrar
ederseniz haliniz perişandır Allahın ordusu az da olsa çok ta
olsa hep ileriye doğru gidecektir Zafer ancak Aziz ve Hakim olan
Allahın katındadır
KURAN BAYRAĞI ALTINDA MÜSLÜMAN KARDEŞLER
Şehid Hasan elBennantn bu risalesini mazideki şeref haysiyetine
susayan gençliğe yol ayrımında şaşr kın şaşkın duran bir ümmete
zamanın alnına iftihar eserlerini yazan o mübaret şehid
kanlarının varislerine dünyada hakimiyeti ahirette saadeti arzu
eden her millete Takdim ediyoruz
Bu risale şerefli canlı mazimizden genç fakat istikrarsız
günümüze intikal eden bir risaledir Yeniden dirilen bugünün mesud
yarınları için hazırladığı bir azıktır
Ey gençler Ey yaşamak isteyen şaşkın Ey Allahın dinine hizmet
etmeye aşık olan Ey AMah rızası için canını kurban etmek isteyen
Hidayet buradadır Doğru yol buradadır Hikmet buradadır Doğruluk
buradadır Fedakarlık zevki cihad lezzeti buradadır
Şu halde sen de yılmayan orduya koş Peygamberin Efendisinin SAV
bayrağı altında çalış Müslüman kardeşler ordusuna katıl
Böylece artık fitne sona ersin ve yeryüzünde tamamen Allahın dini
hakim olsun
KURAN BAYRAĞI ALTINDA MÜSLÜMAN KARDEŞLER
Bu risale merhum Hasan elBennanın 4 Nisan 1939 14 Safer 1358 h
sah günü Kahirede bulunan Müslüman Kardeşler lokalinde yaptığı
konuşmanın metnidir Allaha hamdolsun Onun Resulü Hz Muhammed
SAV aline ve ashabına salatü selam olsun
Sizi islam selamı ile selamlarım Bu selam Allahın katından olan
mübarek ve güzel bir selamdır
Allahın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun
Ey Müslüman Kardeşler Ey insanlar
Zamanımızda hamile günlerin doğurduğu çeşitli hadiselerin
çığlıkları arasında dünyanın dörtbir yanına yayılan insanları
ümit ve vaadlerle aldatan çeşitli izm ve akımların çarpıştığı bir
zamanda biz Müslüman Kardeşler davamızı takdim ediyoruz
Davamız sessizdir Fakat esen kasırgalardan daha kuvvetlidir
Davamız mütevazidir Fakat yüksek dağlardan daha yücedir Davamız
muayyendir Fakat yeryüzünün bütün hudutlarından daha geniştir
Davamız aldatıcı manzaralardan yalancı görünüşlerden uzaktır
Hakkın azametiyle ilahi vahyin güzelliğiyle ve Allahın yardımıyla
kuşatılmıştır
Davamız şahsi gayelerden nefsi arzulardan ferdi menfaatlerden
beridir Ama bu davaya inananlara onun uğrunda çalışanlara dünyada
hakimiyeti ahirette cenneti kazandırır
İSLAMIN İLK DAVETİ IŞIĞINDA
Ey Müslüman kardeşler Ey insanlar
Kainatı inleten şu ilahi nidayı dinleyin islamın ilk devirlerinde
haykıran bu nida bugün de manen haykırıyor
Ey örtüye bürünen Habibim Kalk ve uyar Rabbine tekbir getir
Bu nida ile beraber Allahü Tealanın şu kelamının sırrı da nida
ediyor
Sen emrolunduğun şeye sımsıkı sarıl Müşriklerden yüz çevir
Ve ilahi nida vahiy lisanı ile bütün insanlara hitap ederek şöyle
diyor De ki Ey insanlar Doğrusu ben göklerin ve yerin sahibi
kendinden başka ilah bulunmayan dirilten ve öldüren Allahın
hepinize gönderdiği peygamberiyim Allaha ve okuryazarlığı
olmadığı halde size Onun haberlerini getiren peygamberine iman
edin O peygamber de Allaha ve kelamına iman eder O peygambere
uyun ki doğru yolu bulaşınız
İSLAMİ HÜKÜMLERE KARŞI NE DURUMDAYIZ
Ey müslüman Kardeş Ey insanlar
Allah size lider gönderdi Kanun koydu Hükümlerini açıkladı
Kitabını indirdi İyi ve temiz şeyleri helal kıldı Murdar şeyleri
de haram kıldı Bize hayr ve saadet yolunu gösterdi Doğru yola
irşad etti
Acaba siz gönderdiği Peygamberine uydunuz mu Kanunlarına hürmet
gösterdiniz mi Hükümlerini tatbik ettiniz mi Kitabını takdis
ettiniz mi Helal gördüğü şeyleri helal haram kıldığı şeyleri
haram saydınız mı
Açıkça cevap verin susmayın Gözünüzü açıp bir bakın ne hale
gelmişsiniz
Tatbik ettiğiniz tüm kanunlar islamla alakası olmayan İslamdan
alınmayan İslama dayanmayan ve taklid edilen bir takım
kanunlardır
iç idarede devletler arası münasebetlerde adliye teşkilatında
savunmada fert ve devletin iktisadi sisteminde eğitim ve kültür
siyasetinde aile hukukunda hatta ferdin şahsi harekatında bile
tatbik ettiğimiz kanunlar islamın ruhuna ters düşmektedir
idarecilere ve idare edilenlerehakim olan ruh islamdan ve
emirlerinden çok uzaktır
Geriye ne kaldı ki Söyleyin geriye kalanları
Sadece fakirlerin ve acizlerin gittikleri şu muazzam camiler mi
Çok azları hariç içlerinde huşu ve huzurdan uzak ibadetler
yapılan mescidler mi Tembellik ve yemeiçme için bir vasıta haline
getirilen Mübarek Ramazan ayı mı Çok az kişiler bu ayda
nefislerini arındırır ruhlarını temizlerler iman edip iyi amel
işleyenler hariç bunlar da çok azdır ya islam riyakar teşbihler
süslü elbiseler aldatıcı sakallar çeşitli mevlidlermerasimler
klişeleşmiş ifadelerden mi ibaret
Allahın büvük rahmeti ve alemler için yüce nimeti olan İslam bu
mudur Milletlerin hastalıklarını tedavi eden insanların
meselelerine çözüm yolu getiren her şeyi düzeltmek için en
muazzam ve sarsılmaz kaideleri ihtiva eden Kuranı Kerim Nizamı bu
mudur
BATI TAKLİTÇİLİĞİ AKIMI
Ey Müslüman Kardeşler Ey insanlar
Şu gerçeği itiraf etmeliyiz ki müslümanlar derin gaflete dalıp
zevk ve sefaları peşinde koşarken çok kuvvetli yıkıcı bir akım
akıl ve fikirleri tesir altına almış onlara hakim olmuştur
Böylece birtakım fikirler doğmuş birtakım görüşler ve felsefeler
ortaya çıkmıştır Yepyeni fakat temelsiz birtakım medeniyetler
kurulmuştur Bu davalar bu görüşler bu felsefeler bu asaletsiz
medeniyetler islam fikriyle yarışa girmişler Müslümanlara kendi
memleketlerinde saldırmışlardır Müslümanları her taraftan
kuşatmışlar memleketlerine evlerine hatta harimi ismetlerine
kadar girmişlerdir
Bununla da yetinmemişler Müslümanların kalplerine akıllarına ve
hislerine hakim olmuşlardır Bu zararlı cereyanları hakim kılmak
için çeşitli aldatıcı yollara kuvvetlere başvurulmuş ve bütün
müslüman milletler tesir altında bırakılmıştır Hatta islami
ciddiyetle müdafaa eden devletler bile bu akımlara kapılmış
bunları körükörüne kabul etmişlerdir
Bunun neticesi olarak bütün müslüman milletlerde manevi ve ahlaki
yönden melez bir nesil türemiş bu nesil islamdan daha çok islami
olmayan fikir ve görüşlere bağlanmıştır Bu melez nesil fikri
siyasi ve idari yönden islam liderliğini eline geçirmiş müslüman
milletleri gaflet içinde istediği yola koşturmuştur
Müslümanlar ne yaptıklarını nereye gittiklerini bilmez
olmuşlardır Müslümanların arasında batıl inanç ve fikirlere davet
eden sesler yükselmiş müslümanlara Artık islam prensiplerinden
elinizde kalan şu birkaç şeyi de bırakın Bizimle beraber siz de
isteyerek hayatın şartlarını yaşamın icaplarnı kabul edin Eskimiş
kokmuş fikirlerden kafanızda ve kalbinizde ne kalmışsa atın
Aldatıcı iki yüzlü ve softa olmayın Gelin Garplılar gibi hareket
edin Fakat müslümamz da deyin demek istemişler ve onları bu yola
çekmişlerdir
Şu gerçeği bilmeliyiz ki Biz islam Nurundan islami esaslar ve
hükümlerden çok uzaklaştık Evet İslam Dini her faydalı şeyi
almamızı nerede bulursak hikmeti kabul etmemizi emreder Fakat
Allahın dininden olmayan şeylerde başkalarına benzememizi islam
inanç ve farzlarını ceza ve hükümlerini bir tarafa atıp dünyaya
dalan ve şaytanlara kapılan bir milletin peşinde koşmamızı
şiddetle yasaklar
Hakikaten ilim ilerledi Teknik gelişti Fikir çeşitli merhaleleri
aştı Servetler arttı Dünya zinetlerle doldu insanlar nimetlere
garkolup zevku sefaya daldılar
Fakat bunlar insanlığa bir saadet getirdi mi Bunlardan herhangi
biri bu dünya hayatında insanlar için emniyet temin etti mi
insanların ruhlarını sükunete kalplerini huzura kavuşturdu mu
Yatakta uyuyan insan emniyet içinde mi Gözler yaş akıtmaktan uzak
kaldı mı
Suçlara karşı savaş açıldı mı Cemiyet canilerin şerrinden
kurtuldu mu Sayılması mümkün olmayan milyonlarca açların karnı
doydu mu Fakirler zenginleşti mi Her tarafı kaplayan çeşitli
eğlence yerleri ve çirkef mahaller üzgünlerin kederlerini giderdi
mi Bağrı yanıklara çare buldu mu
İnsanlar rahat ve huzura erdi mi Saldırganların düşmanlığından
zalimlerin zulmünden emin oldu mu
Ey insanlar Bunlardan hiçbiri gerçekleşmemiştir öyleysegünümüzün
bu yaldızlı medeniyetinin diger medeniyetlerden üstün tarafı
nedir Bu yıkıcı akımların zararı sadece bunlar da değildir
Görmez misin Bu asrın kanunları felsefeleri ve görüşleri
birbirini çürütmekte birbirini yok etmekte insanları uzun
tecrübelere sürükleyip büyük kurbanlar verdirdikten sonra
başarısızlığa uğratmaktadır Mahrumiyet acısını tattırmaktadır
VAZİFEMİZ
Şu halde Müslüman Kardeşler olarak bizim vazifemiz nedir
A — özet olarak vazifemiz
Materyalist medeniyetin şehvet ve zevk medeniyetinin yıkıcı
akımlarınm karşısına dikilmek
Bu materyalist medeniyet Müslüman milletleri yakıp yıktı
Müslümanları Hz Muhammed SAV in rehberliğinden Kuranı Kerimin
doğru yolundan uzaklaştırdı Bütün alemi Kuranı Kerimin hidayet
nurundan mahrum etti Yüzlerce sene müslümanları geri bıraktı
Bu şehvetperest medeniyet islam ülkelerinden çekilip milletimiz
şerrinden kurtuluncaya kadar savaşalım Bununla da kalmayıp o
medeniyetin kaynağına varalım Onu kendi memleketinde dahi yok
edelim
Böylece bütün dünya Muhammed SAV in adını çağtrrın Kuranı
Kerimin hükümlerini öğrensin islamın gölgesiyle gölgelensin işte
o zaman hakiki müs lümanın arzusu gerçekleşecektir Yeryüzünde hiç
bir fitne kalmayacak sadece Allahın dini hakim olacaktır
Enindesonunda emir Allahındır O gün müminler sevineceklerdir
Allahın yardımıyla O dilediğine yardım eder Allah herşeye
galibdir Rahimdir
B — Biz Müslüman kardeşlerin kısaca vazifesi bu iken geniş planda
vazifemiz şudur
1 islami bir iç nizamı temin etmeliyiz Böylece şu ilahi ferman
gerçekleşecektir Aralarında Allahın indirdiği kitap ile hükmet
Beşeri arzularına uyma Allahın sana indirdiği şeylerin bir
kısmından seni şaşırtmalarından sakın
2Devletlerarası münasebetleri islami tarzda
tanzim etmeliyiz Bu şekilde şu ilahi kelam gerçekleşecektir Ey
müslümanlar sizi şerefli ve mümtaz bir ümmet kıldık ki insanlara
karşı şahidler olasınız Bu Peygamber de size karşı şahid olsun
3 — Adli teşkilatı şu ayete mutabık olarak tanzim etmeliyiz Hayır
Rabbine yemin olsun ki aralarındaki ihtilaflarında seni hakem
yapmadıkça sonra da verdiği hükmü seve seve kabul edip ona boyun
eğmedikçe iman etmiş olamazlar
4 — Askeri nizamı islami ruha uygun kılmalıyız icabettiğinde
seferberliği ilan etmeliyiz Savaş kendiniz için kolay olsada zor
olsada hepiniz Cihada çıkın Allah yolunda mallarınızla
canlarınızla cihad edin
5 — Hem fert hem devlet için bağımsız bir iktisadi nizamı
gerçekleştirmeliyiz Bu nizamın esasını şu ayet teşkil edecektir
Allahın sizler için medarı hayat kıldığı mallarınızı beyinsizlere
vermeyin
6 — Cehaleti ortadan kaldıracak Kuranı Kerimin ilk inen şu
ayetine uygun düşecek bir eğitim ve kültür sistemi takip
etmeliyiz Yaratan Rabbinin adıyla oku
7 — Çocukları ve genç müslüman erkek ve kadınları yetiştirecek
mükemmel bir aile nizamı tesis etmeliyiz Şu ilahi kelamı
gerçekleştirmeliyiz Ey iman edenler Kendinizi ve çolukçocuğunuzu
yakıtı insanlar ve taştan ibaret olan ateşten koruyun
8 — Ferdin şahsi harekatını da tanzim etmeliyiz Allah Tealanın şu
kelamında kasdedilen kurtuluşu gerçekleştirmeliyiz Amdolsunki
nefsini temizleyen kurtuluşa ermiştir
9 —Müslüman bir millette hem idareciye hem de idare edilene hakim
olacak islami bir ruhu aşılamaIıyız Bu ruh şu ilahi kelamden
alınmalıdır Allahın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara
Dünyada olan nasibini de unutma yeryüzünde fesatı arama
Hülasa biz
Müslüman fert Müslüman halk Müslüman ev Müslüman idare istiyoruz
islam Devletlenne önderlik eden müslümanları birleştiren islamın
izzet ve şerefini tekrar iade edenmüsiümanların gasbedilen
ülkelerini tekrar fetheden sonra da cihad bayrağını ve Aliaha
davet sancağını yüklenen bir islam Devleti istiyoruz
Böylece bütün dünya İslam Nizamı İle nurlansın
islami saadete kavuşsun istiyoruz
VASITAMIZ
Ey insanlar İşte gayemiz işte metodumuz Acaba gayemizi
gerçekleştirmek için vasıtamız nedir İman ve Cihad
Bizim vasıtamız da ecdadımızın başvurdukları vasıtalardır Bizim
silahımız da liderimiz Hz Muhammed SAV ve Ashabının —sayıları
ve servetleri az olmasına rağmen— büyük gayretle bütün
inkarcılara karşı kullandıkları silahtır
Evet Birinci vasıtamız imandır Yeniden bütün dünyaya karşı cihad
etmek için yükleneceğimiz silah Hakiki iman ve Allahın yardımına
güvenme silahı olacaktır
Hz Muhammed SAV ile beraber cihad eden o Sahabei Kiram Allaha
Allahın yardım ve desteğine kalpten iman etmişlerdi Eğer Allah
size yardım ederse hiçbir kimse size galip gelemez
Bu Sahabei Kiram önderleri Hz Muhammed SAV e onun doğruluğuna
ve liderliğine iman etmişlerdi Andolsun ki sizler için Allahın
Resulünden güzel numuneler vardır
Sahabei Kiram islam metoduna islamın üstünlüğüne ve faydalı
olduğuna da iman etmişlerdi Doğrusu sizlere Allahdan bir Nur ve
apaçık bir kitap gelmiştir Allah rızasına uyanları bu kitap
vasıtasıyla kurtuluş yoluna sevkeder
Sahabei Kiram islami kardeşliğe ve islami kardeşliğin icap
ettirdiği hak ve hukuka ve bu kardeşliğin kudsiyetine de iman
etmişlerdi Müminler ancak kardeştir Sahabei Kiram Allahın
kendilerine vereceği mükafaatın büyüklüğüne ve çokluğuna da iman
etmişlerdi
Çünkü onların Allah yolunda karşılaşacakları herhangi bir
susuzluk yorgunluk açlık kafirleri kızdıracak herhangi bir yere
ayak basmaları ve düşmana verdikleri herhangi bir zarar
mukabilinde kendilerine iyi bir amel yazılır Doğrusu Allah
iyilikte bulunanların mükafatını zayi etmez
Allah CC Sahabei Kiramı insanlığı kurtarmak için seçmiş ve
bunları bu sebeple üstün kılmıştır Sa habei Kiram insanlar için
yaratılan en hayırlı ümmet olmuştur imana davet eden Allah
elçisini işitince hemen iman etmişlerdir
Allahtan niyazımız odur ki Allah imanı nasıl Sahabei Kirama
sevdirmişse bizlere de sevdirsin Kalplerini nasıl imanla
süslemişse bizim kalbimizi de imanla tezyin etsin
İKİNCİ VASITAMIZ CİHADDIR
Sahabei Kiram davalarının ancak cihadla fedakarlıkla can ve malı
Allah yoluna kurban etmekle zafere kavuşacaklarını çok iyi
bilmişler canlarını ve mallarını Allah yoluna harcamışlar Allah
için hakiki cihadı yapmışlar kendilerine seslenen şu ilahi kelamı
dinlemişlerdir
De ki Babalarınız oğullarınız kardeşleriniz eşleriniz aşiretiniz
hazırladığınız mallar durgunluğa uğramasından korktuğunuz
alışverişiniz ve hoşlandığınız yurtlar sizin için Allahtan Onun
Resulünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise o
halde AllaTı emrini gönderinceye kadar bekleyin
Sahabei Kiram bu ilahi nidayı duymuş canü gönülden kalpden
herşeylerini Allah yoluna harcamış Allahın kendileriyle yaptığı
alışverişe istekleriyle katılmışlardır Bunlar ölümü karşılarken
şöyle haykmnışlardır Sadece Allah razısı için Alaha kavuşuyorum
Bunlardan biri Ebubekr bütün malını Allah yolunda sarfettikten
sonra şöyle der Çolukçocuğuma Allahı ve Resulünü bıraktım Yine
Sahabei Kiramdan biri boynu kılcın altında iken şöyle der
Müslüman olarak öldürüldükten sonra Allah rızası için ölümüm
nasıl olursa olsun benim için önemli değildir
Evet Sahabei Kiram böyle idi Hakikaten cihad ediyorlardı Büyük
fedakarlıklara katlanıyorlardı Büyük kurbanlar veriyorlardı Biz
de bunlar gibi olmaya çalışıyoruz Bunların izinden yürümek
istiyoruz Bunların yaptıklarını yapmaya gayret ediyoruz
Allahın bize yardım edeceğine güveniyoruz Bizi destekleyeceğinden
şüphe etmiyoruz Şüphesiz ki Allah dinine yardım edenlere yardım
eder Doğrusu Allah çok kuvvetlidir ve herşeye galiptir Onlar ki
eğer yeryüzünde kendilerini selahiyet sahibi kıisak namazlarını
gereği gibi kılar zekatlarını verirler İyiliği emrederler
kötülüğe mani olurlar işlerin sonu Allaha varır
BU BİR HAKİKAT Mİ YOKSA HAYAL Mİ
Bunu dinleyen zayıf imanlılar şöyle diyeceklerdir Bunların
anlattıkları hayalin ta kendisidir Bu sözler bir gurur eseridir
imanla cihaddan başka vasıtaları olmayan şu adamlar çeşitli
silahlara ve çeşitli güçlere karşı nasıl dayanacaklar Haklarına
nasıl kavuşacaklar Halbuki bunlar her zaman arslanın ağzı ile
pençesi arasındadırlar
Evet Çokları bunu diyecekler Belki de böyle ¦demekte mazur
sayılacaklardır Çünlü onlar ümitsizliğe kapılmışlar kendilerine
bile güvsnemez olmuşlardır Kuvvet ve kudret sahibi Allah ile olan
irtibatlarından bile ümitlerini kesmişlerdir
Biz ise bu iman ettiğimiz gerçeklerin uğrunda azimle yürümenin
bir hakikat olduğunu söylüyoruz Ve Allahın şu kelamını okuyup
onun emrini yerine getirmeye çalışıyoruz
Düşmanınız olan kavmi savaşmak için aramakta gevşek
davranmayınız Eğer siz acı çekiyorsanız şüphesiz ki onlar da
sizin çektiğiniz gibi acı çekiyor lar Halbuki siz onların
Allahtan ümit etmediği şeyeri ümit edersiniz
Ecdadımızdan kıtalar fetheden yer yüzünde islami saltanatı hakim
kılan kahramanların sayısı azdu Kullandıkları vasıtalar da güçlü
ve kuvvetli değildi Fakat onlar mümindi Mücahitti
Biz Resulüllah SAV şu hadisi şerifi buyururken nasıl
hazırlanmışsa öyle hazırlanacağız Habbab bin cErett bir
rivayetinde diyor ki Bir gün Resul efendimiz SAV Kabenin
gölgesinde bir elbiseyi yastık etmiş yetarken ondan şöyle bir
rrzuda bulunduk Ey Allahın Resulü Bizim için yardım dileğinde
bulunmaz mısınız Bizim için Allaha dua etmez misiniz Peygamber
efendimiz şöyle buyurdu Sizden öncekilerden bazı kişiler bir
çukura konur testere ile ikiye biçilirdi Ne varki bu hal onu
dininden ayıramazdı Bazılarının da et ve sinirleri kemiğine
işleyen demir taraklarla taranırdı ama bu hal onu dininden
döndüremezdi Aiaha yemin ederim ki elbette bu emir
tamamlanacaktır Yolcu Sanadan Hazremevte kadar gidecek ve
Allahtan veya koyunlarını yiyecek kurttan bcşka hiçbir şeyden
korkmayacaktır Fakat siz acele ediyorsunuz
Peygamber efendimiz SAV bu hadisi şerifi buyurduğunda
müslümanlar henüz islamı gizli yaşıyorlardı
Evet Biz sadece din uğruna hicret eden Suraka bin Malik ile ona
Kisra surlarının fethedileceğini haber veren Resulüllah SAV
nasıl hazırlandılar ise öyle hazırlanıyoruz Biz Resulüllahın
Hendek kazarken Allahu Ekber nidaları arasında Rum kasırlarının
fethini haber vererek hazırlanışı gibi hazırlanıyoruz
Berra bin Azib bir rivayesinde diyorki Resulüllah hendek
kazmamızı emretti Hendekte kazmaların sökemediği bir taşa
rastlandı Bunu Resulullaha haber verdiler Peygamber efendimiz
geldi taşın üzerine çıktı kazmayı aldı Bismillah diyerek taşa
vurdu Taşın üçte biri kırıldı Resulüllah Allahu Ekber Şamın
anahtarları bana verildi Allaha yemin ederimki Şamın kırmızı
saraylarını burrdzn görüyorum dedi Sonra bismillah deyip bir
kazma daha vurdu Taşın üçte biri daha kırıldı Ve Resulullah
Allahu Ekber Acemisfanın anahtarları bana verildi Allaha yemin
ederim ki buradan Medaini ve onun beyaz saraylarını görüyorum
dedi Yine Bismillah deyip son kazmayı vurunca taşın tamamı
söküldü Resulullah Allahu Ekber Yemenin anahtarları bana verildi
Allaha yemin ederim ki buradan SANAnın kapılarını görüyorum Dedi
iki cihanın efendisi Hazreti Muhammed SAV bunları buyururken
Müşrikler Medinenin her tarafını kuşatmışlardı O vakti hatırla ki
gözler dönmüş yürekler gırtlaklara dayanmıştı
BUNDAN SONRA NE OLDU
Bu alem Peygamber Efendimiz SAV in davasına boyun eğdi Kuranı
Kerimin ayetlerini yad etti Resulullaha tabi olanların kalplerine
hidayet güneşi doğdu Kainat nurla doldu Dünya üzerinde sulh
bayrağı dalgalandı İnsanlık adaletli bir idareden doğan huzur ve
saadetin tadını tattı
Hazreti Muhammed SAV in yetiştirdiği halifelerin idaresi altında
olanlar huzur ve emniyet içinde yaşadı Rum imparatorluğu ve
köşkleri fethedildi Acem ülkeleri müslümanlara boyun eğdi Yer
yüzü islama teslim oldu hidayete kendi isteğiyle boyun eğdi
Artık yer yüzünde Peygamber rüzgarları esiyordu Vahyin nefis
kokusuyla dolu badisaba yelleriydi bu Dünyayı Allahın rahmeti
kapladı
Allah Kafirleri kinleriyle beraber geri çevirdi Hiçbir hayır
kazanamadılar Allah savaşta yardım olarak iman edenlere yeter
Allah en kuvvetli ve her şeye galiptir
Allah ehli kitaptan kafirlere yardım edenleri kalelerinden
indirdi Kalplerine korku saldı Onların kimini öldürüyor kimini de
esir atıyordunuz Allah sizleri onların yerlerine yurtlarına
mallarına hiç ayak basmadığınız yerlere varis kıldı Allah her
şeye Kadirdir
Ey insanlar Biz de bugün aynı hazırlıkla hazırlanacağız Yakın
geçmişte ecdadımız nasıl muzaffer olduysa biz de muzaffer
olacağız
Zafer ancak Aziz Hakim olan Allahın katındadır
Yakında bizim için de Allah Tealanın şu vaadi gerçekleşecektir
Biz ise istiyorduk ki güçsüz sayılanlara iyilikte bulunalım
Onları önderler kılalım Onları varisler yapalım Onları yeryüzünde
yerleştirelim Sabret şühhesiz ki Allahın vaadi haktır Hakiki iman
etmeyenler seninle istihza etmesinler
BİZİM DE BİR DEVLETİMİZ OLSAYDI
Bizim de hakiki müslüman sağlam imanlı düşünce ve tatbikatında
müstakil elinde bulunan islamın büyük bir hazine olduğunu bilen
azametini takdir eden milletinin içindeki hastalıklardan kurtuluş
çaresinin islamda olduğuna iman eden ve bu mukaddes dinin bütün
insanlar için bir doğru yol olduğunu tasdik eden bir idaremiz
olsaydı ondan islam namına dünyaya el uzatmasını başka devletleri
islamı araştırmaya sevketmesini isterdik
Bu müslüman devletimiz müslüman olmayan devletleri çeşitli
uyarmalarla delillerle temsilciler göndererek ikna eder islama
çekerdi Böylece islami devletimiz diğer devletler arasında hem
siyasi yönden hem de manevi yönden büyük bir itibar kazanırdı
Millete canlılık verir onları nura sevkederdi Bu devlet
milletin kalbine çalışnrfa gayretini yerleştirir ruhlarını
canlandırırdı Ne acayipdir ki komünizm kendisini ilan edecek ona
davet edecek uğrunda mal ve canını harcayacak ve insanları zorla
kabullenmeye sevkedecek bir devlet bulsun da İslamDini böyle bir
devlet bulamasın Yine ne gariptir ki Faşizm ve Nazizm teorileri
kendilerini takdis edecek aşjrı derecede sevecek uğrunda cihad
edecek onlara uymakla iftihar edecek onları öğretmek için bütün
nizamlara başvuracak milletler bulunsun da islam dini böyle bir
millet bulamasın
Keza çeşitli sosyal ve politik doktrinler canlarını akıllarını
düşüncelerini kalemlerini mallarını ve bütün çabalarını yoluna
vakfederek ölümü göze alıp onu gerçekleştirmeye çalışacak çok
kuvvetli yardımcılar bulsun da islam dini böyle yardımcılar
bulamasın çok acı
Bütün bu rejimlerin güzel taraflarını alıp kötülüklerini atan
islam dinine davet edici bir islam hükümeti bulunmasın
Bu devlet insani problemlerin hakiki çözümünü taşıyan ve
cihanşümul bir nizam olan islamı diğer milletlere tanıtmasın
vermesin
Halbuki islam kendine daveti farz kılmış bütün bu beşeri nizamlar
ortaya çıkmadan çok önce dine davet etmeyi bir vazife olarak
müslüman fert ve cemaata yüklemiştir
İçinizden hayra davet edecek iyiliği emredecek kötülüğe mani
olacak bir cemaat bulunsun işte onlar kurtuluşa erenlerdir20
Fakat bizim idareciler bunu nereden yapacak Bizimkiler hep
yabancıların dizi dibinde yetiştiler Onların fikirleriyle
yoğuruldular Elbette onların izlerinden koşacaklardır Yabancıları
razı etmek için yarışa gireceklerdir Yabancıların tesiri altında
kalmadan hareket etmenin bizim idarecilerin hatırlarına dahi
gelmediğini söylersek mübalağa etmiş olmayız
Mısırda birçok idarecilere bu isteğimizi arzettik isteklerimizin
hiçbir netice vermemesi gayet tabii idi Çünkü islamı bizzat
kendilerinde ailelerinde ve hususi işlerinde yaşamayan liderler
onu başkalarına öğretemezler Başkalarını İslama davet edemezler
Zira kaybedilen bir şeyin başkasına verilmesi düşünülemez
Kardeşler Bu bizim idarecilerin başarabileceği bir vazife
değildir Tecrübeler bu vazifeyi yerine getirmekten aciz
olduklarını isbat etmiştir
Bu vazife yeni neslin vazifesidir Bunun için yeni nesli bu
vazifeye davet edin Onları yetiştirmek için ciddiyetle çalışın
Yeni nesle fikren aklen ruhen ve kalben bağımsız olmayı öğretin
Onların heyecanlı ruhlarını islamın azameti ve güzelliğiyle
doldurun Yeni gelen nesli Hz Muhammed ŞAV in sancağı altında
asker edin işte bu nesilden bizzat kendisi çalışıp başkalarını
mesud eden bir müslüman idareci bulacaksınız
DAVAMIZIN HUSUSİYETİ
Ey Müslüman Kardeşler Ey insanlar
islam Dinine uygun bir siyaset takip etmek davamızın esasından
olmasına rağmen biz bir siyasi parti değiliz
Hayırhasenat yapma en büyük maksatlarımızdan olmasına rağmen biz
bir Hayır Cemiyeti değiliz
Bedeni ve ruhi eğitimler en önemli vasıtalarımızdan olmasına
rağmen biz bir spor kulübü değiliz
Biz bu teşkilatlardan değiliz Çünkü bu teşkilatları belirli
gayeler kısa bir müddet için meydana getirir Hatta bazan
idarecilik unvanlarını alabilmek ve birtakım insanları biraraya
getirebilmek gayesiyle kurulurlar
Ey insanlar Bizler hem düşünce hem de inanç
sahibiyiz Hem nizam hem de metod sahibiyiz Bizim davamız muayyen
bir yere mahsus değil muayyen bir ırka ait değildir Coğrafi
hudutlar davamızın önüne duramaz Bu dava yeryüzüne islam hakim
oluncaya kadar sürecek olan bir davadır
Çünkü bu Alemlerin Rabbı olan Allahın nizamıdır Allahın Resulü
MuhammedülEmin SAV in yürüdüğü yoldur
Ey insanlar Biz Resulullah SAV in ashabının
varisleriyizPeygamberimiz ve Onun güzide ashabından sonra islam
bayrağını yükseltenleriz Biz de Sahabei Kiram gibi O yüce Resulün
SAV davasını yayan Kuranı Kerimi ezber eden ve islam dinini
müjdeleyenleriz Yakında elbetteki onun haberini öğreneceksiniz
Ey Müslüman Kardeşler Dereceniz budur Kendinizi küçümsemeyin
Kendinizi başkalarıyla ölçmeyin Davanızı yayarken müminlerin
yolundan başka bir yoldan gitmeyin Allahın nurundan Resulullahın
sünnetinden aldığımz bu davayı ihtiyaçların doğurduğu kısı ömürlü
davalarla ölçmeyin
Şimdiye kadar Allah yoluna davet ettiniz Durmadan oihad ettiniz
Bu mütevazi çalışmanızın meyvesi olarak Resulullah SAV
rehberliğini ilan edep
31 Sad Suresi 88
Kuran Nizamının hakim olmasını isteyen çalışmanın gerekli
olduğunu ileri süren gayenin sadece Allah için olmasını candan
dileyen seslerin yükseldiğini gördünüz
Yine yaptığımız bu mütevazi çalışmanın semeresi olarak Allah
yolunda gençlerden akan pak kanları gördünüz Allah yolunda şehid
olmayı candan arzu edenleri duydunuz
Bunlar beklediğimizden daha üstün başarılardır Gayretinizi
sarfetmekte devam edin çalışın Allah CC sizinle beraberdir O
yaptıklarınızı zayi etmeyecektir
Bugün bize katılanlar yarışı kazanacaklardır Muhlis olup ta
bizden geri kalanlar ise yarın bize ek olacaklardır Her zaman
şeref öncülerindir
Kim davamızı alay ederek veya küçümseyerek yahut başarıya
kavuşacağından ümitsiz olarak yüz çevirirse gelecek günler
hatasının büyüklüğünü gösterecektir Allah hak olan davamızı onun
güttüğü batıl davaya çarpıp onu mahvedecektir
Ey çalışan müminler Ey ihlaslı mücahitler Bize gelin bize Doğru
yol buradadır Hakikat buradadır Bizden ayrılarak kuvvetlerinizi
parçalamayın
İşte yolum budur Doğrudur Buna uyun Batıl
Yola sapmayın ki sizi Allahın yolundan ayırmasınlar Allah bunu
size tavsiye etmiştir Umulur ki sakınırsınız
32 Enam Suresi 153
CİHAD RİSALESİ
Alemlerin Rabbı olan Allaha hamd olsun Mücahitlerin önderi
Müttekilerin lideri Nurlu müminlerin kumandanı Efendimiz Hz
Muhammed SAV e Onun aline ashabına ve kıyamete kadar davası
uğrunda cihad edenlere salatü selam olsun
CİHAD HER MÜSLÜMANA FARZDIR
Allahü Teala cihadı lüzumlu ve mecburi bir vazife olarak her
müslümana farz kılmıştır Cihada son derece teşvik etmiş
şehitlerin ve gazilerin sevabını bol bol vereceğini beyan
buyurmuştur Şehitlerin mertebesine ancak onların izinden giden ve
başlattıkları mukaddes cihada gönül verenler ulaşabilecektir
Allahü Teala Şehidlere dünya ve ahirette hiç kimseye verilmeyen
maddi ve manevi meziyetler bahşedecektir Temiz ve pak olan
kanlarını dünyada zafer nişanesi ahirette de kurtuluş alameti
kılmıştır
Cihaddan geri kalan ve cihada iştirak etmeyenlere Cenabı Hak en
şiddetli azabı vaadetmiştir Bu gibi insanları en çirkin ve kötü
sıfatlarla vasıflandırmıştır Korkaklıklarını ve cihaddan geri
kalmalarını kınamış acizlik ve zaafiyetlerini ortaya koymuştur
Allah CC onlara dünya üzerinde öyle bir ziüet verir ki bundan
ancak cihad etmeleri sayesinde kurtulabilirler Fakat Uhud dağı
kadar altın sarfetseter ahiret günündeki azapdan yine de
kurtulamazlar Cenabı Hak cihaddan geri kalmayı ve ondan kaçmayı
en büyük günahlardan sayar Helak edici yedi büyük günahtan biri
olarak gösterir
Eski veya yeni bütün ilahi ve beşeri nizamlar içinde cihada ve
Askeri Nizama önem verme bakımından ve bütün gücüyle Hakkı
Müdafaa için milleti topyekun seferberliğe davet etme yönünden
İslam Nizamının bir benzerini gösteremezsiniz
Kuranı Kerimin ayetleri Resulullahın mübarek hadisleri bu üstün
manalarla dolup taşmaktadır islam Dini en sade bir dille ve en
açık bir üslupla cihada askerliğe ve harbe davet eder
Müslümanların her zaman karada denizde ve havada asrın en modern
silahlarıyla donatılmalarını ister
Biz bu risalede islamın Cihad hakkındaki görüşünü tamamen
inceleyecek değiliz Sadece bir kısmını zikredeceğiz Cihad
hakkında zikredeceğimiz ayeti kerimeleri ve hadisi şerifleri uzun
uzun izah etmeyeceğiz Zira bu iki kaynaktaki mükemmel lafızlar
kolay ibareler açık manalar ve ruhani kuvvet okuyucuyu fazla
izaha muhtaç etmeyecektir
CİHAD HAKKINDA KÜRANI KERİMDEN BAZI AYETLER
1 Hoşunuza gitmediği halde cihad üzerinize farz kılındı olur ki
hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için daha hayırlıdır Hoşunuza
giden şey ise sizin için daha kötü olabilir Allah bilir siz
bilemezsiniz1
2 Ey iman edenler siz yeryüzünde dolaşan veya cihad eden
kardeşlerine Onlar yanımızda olsalardı ölmezler veya
öldürülmezlerdi diyen kafirler gibi olmayın Onlar bunu söylediler
ki Allah kalplerine nedamet versin Allah hem diriltir hem de
öldürür Allah yaptıklarınızı görür Yemin olsun ki Allah yolunda
öldürülür veya ölürseniz Allahın sizi affetmesi ve size rahmette
bulunması onların toplayacağı şeylerden daha hayırlıdır
Yemin olsun ki ölseniz de öldürülseniz de Allah katında
toplanacaksınız
Dikkat ediniz Birinci ayette Allah yolunda ölçmek ve savaşmak
Mağfiret ve Rahmetle yanyana zikredilmiştir ikinci ayette ise bu
beraberliği göremiyoruz Çünkü burada Cihad yoktur Ayet
korkaklığın müminlerin değil kafirlerin sıfatı olduğuna işaret
ediyor
Bakınız Şu ayeti celile korkakların karşısında Şehid olanları
nasıl vasıflandırıyor
3 Sakın Allah yolunda can verenleri ölüler sanmayın Hakikatte
onlar Rableri katında diridirler rızıklendırılırlar Allahın
lutfundan kendilerine verdiği nimetlerle sevinç içindedirler
Kendilerine arkadan kavuşamıyanlara kendileri için korku
olmadığını ve mahzun olmayacaklarını müjdelerler}7
Geri kalan kısmı için Kuranı Kerime müracaat edebilirsin
4 O halde geçici dünya hayatını ahirete değişenler Allah yolunda
savaşsınlar Allah yolunda savaşan kimse öldürülse de galip gelse
de biz ona büyük bir mükafat vereceğiz
Ayeti celilenin devamı için Kuranı Kerime müracaat edebilirsin
Kuranda Allahu Telalanın müslümanları nasıl uyanıklığa davet
ettiğini yerine göre ordular veya cemaatler yahut fertler haJinde
cihad etmeye teşvik ettiğini göreceksin
Yine cihaddan geri kalanları korkakları eyyamcıları
menfaatperesetleri nasıl tenkit ediyor zayıfların himayesine ve
mazlumların kurtarılmasına nasıl dikkati çekiyor Cihadı oruç ve
namazla bir tutup islamın temel esaslarından olduğunu nasıl ilan
ediyor kararsızların tereddütlerini nasıl siliyor müşahede
edeceksin
Keza Allahu Tealanın korkakları cesaretle ölümü karşılamaya nasıl
teşvik ettiğini göreceksin Allahu Teala Kuranda korkaklara
muhakkak surette öleceklerini eğer mücahit olarak ölürlerse büyük
mükafatlar kazanacaklarını harcadıkları can ve malın karşılığının
kaybolmayacağını beyan ediyor
5 El enfal suresi bütünüyle savaşa ve onda se batlı t lmaya
teşvik eder Savaşa ait birçok hükümleri açıklar Bunun içindir ki
önceki müslümanlar bu sureyi harp marşı kabul etmişlerdi Harp
şiddetlenince bu sureyi okurlardı Misal olarak bu suredeki şu
ayeti celilelere göz atalım
a Ey iman edenler Allahın ve sizin düşmanlarınızı yıldırıp
korkutmanız için onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve
savaş atları hazırlayın
b Ey peygamber iman edenleri savaşa teşvik et Eğer sizden
sabreden yirmi kişi bulunursa onlardan ikiyüz kişiye galip gelir
Yine sizden yüz kişi bulunursa kafirlerden bin kişiye galip
gelirler Zira inkar edenler şuursuz bir zümredir
6 Tevbe suresi de bütünüyle cihada teşvik eder ve cihadın
hükümlerini beyan eder Allahu Teala Tevbe suresinde anlaşmalarını
bozan müşrikler hakkında şöyle buyuruyor
a Onlarla savaşın Böylece Allah sizin elinizle onları
azaplandırsın rezil etsin sizi onlara galip getirsin müminlerin
gönüllerini hoşnut etsin kalplerindeki öfkeyi gidersin Allah
dilediğinin tevbesini kabul eder Allah her şeyi bilicidir hikmet
sahibidir
Allahü Teala kitap ehliyle savaşma konusunda da şöyle buyurur
b Kitap ehlinden Allaha ve ahiret gününe iman etmeyen Allah ve
resulünün haram kıldığını haram
5 Enfa Suresi 60 C Enfal Suresi 65 7 Tevbe 14
saymayan hak dini kabul etmeyenlerle size boyun eğinceye ve
bizzat kendileri cizye verinceye kadar savaşın
Nihayet cihadı haykıran ayetlerle umum seferberliği ilan ediyor
ve sonunda şöyle buyuruyor
c Savaş kendiniz için kolay olsada zor olsada hepiniz cihada
çıkın Allah yolunda mallarınızla canlarınızla cihad edin Eğer
bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır
Bunun peşinden cihaddan geri kalan korkak ve adilerin tutumunu
tenkit ederek ebediyyen cihad şerefinden mahrum kaldıklarını
şöyle ifade buyurur
d Cihaddan geri kalanlar Allahın peygamberine karşı gelip
yerlerinde oturup kalmalarına sevindiler Allah yolunda mallariyle
canlarıyle cihad etmeyi çirkin gördüler Bu sıcakta harbe çıkmayın
dediler Ey Resul de ki Cehennem ateşi daha sıcaktır keski bunu
buseydiler
Yaptıklarının cezası olarak az gülsünler çok ağiasınlar
Ey Peygamber Allah seni cihad sonunda tekrar onlardan bir zümreye
döndürürse senden cihada çıkmak isteyenlere de ki Benimle asla
çıkmayacaksınız benimle beraber hiç bir düşmanla savaşmayacak
sınız çünkü ilk defa oturup kalmaya razı oldunuz Artık geri
kalanlarla oturun
Sonra Allahu Teala başta müminlerin Efendisi Hz Muhammed olmak
üzere mücahidleri övüp Resulullahın ve Ashabı kiramının
vazifelerinin cihad olduğunu şu ayetlerle açıklıyor
e Ancak Peygamber ve onunla beraber iman edenler mallarıyla
canlarıyla cihad ettiler işte bunlara çok ve hayırlı nimetler
vardır Ebedi kurtutuşa erecek te bunlardır H
f Allah onlara ebedi kalacakları altından ırmaklar akan
cennetler hazırlamıştır Büyük kurtuluş budur
Bunun arkasından Allahın müminlerle yaptığı yüce alış veriş beyan
olunur
g Şüphesiz ki Allah Allah yolunda savaşarak öldüren ve öldürülen
müminlerin canlarını ve mallarını vereceği cennet karşılığı satın
alır Bu Tevratta İncilde ve Kuranda Onun gerçek olan vaadidir Kim
Allahtan daha çok verdiği vaadi yerine getirebilir O halde
yaptığınız alışverişle sevinin işte büyük kurtuluş budur |3
7 — KITAL SÜRESİ
MUHAMMED SÜRESİ
Allahü Tealanın kitabında tam bir surenin nasıl savaş suresi diye
adlandığını bir düşünün Bilindiği gibi askeri nizamın temeli
itaat ve disiplindir Allahü Teala bu iki esası kitabındaki iki
ayetinde toplamıştır
İtaat etmek Muhammed suresinde şöyle beyan edilir
a iman edenler keşke cihad hakkında bir sure indirilmiş olsaydı
derler Ama muhkem hükmü baki bir sure indiriliptn orada savaş
zikredilince kaleplerinde manevi hastalık olanların ölüm
sarhoşluğuyla bayılmış kimselerin bakışıyla sana baktıklarını
görürsün Korktuklarının başlarına gelmesi onlar için daha iyidir
Onların vazifeleri itaatte bulunma ve gerçeği söylemektir iş
ciddileşince Allaha karşı samimi olsalardı kendileri için daha
hayırlı oiurdu
İntizam ve disiplin ise Saff suresinde zikrolunmuştur
b Şüphesiz ki Allah kendi yolunda kenetlenmiş bir bina gibi saf
yaparak savaşanları sever
8 Fetih Suresinde bütünüyle Hz Muhammedin cihadlarından birini ve
mübarek ağacın gölgesinde yapılan ve zaferi kazandıran şanlı ölüm
kalım biatini bizlere bildirmektedir Bunu şu ayeti celilede
görürüz Muhakkak ki Allah o ağacın altında sana söz verirken
müminlerden razı olmuş kalplerinde bulunanı bilmiş güven vermiş
ve kısa zamanda zaferle mükafatlandırmıştır
Keza almakta oldukları birçok ganimetlerle de mükafatlandırmıştır
Allah her şeye Galipdir ve hikmet sahibidir6
Ey kardeşim bu zikredilen ayetler cihadı ve üstünlüğünü açıklayan
iman edenleri bunu yapmaya teşvik eden mücahitleri büyük
sevaplarla ve güzel mükafatlarla müjdeleyen ayetlerden sadece bir
kısmıdır Allahü Tealanın kitabı bu gibi ayetlerle doludur
Kuranı Kerimi oku Bu mevzudaki ayetleri düşün ve incele Nice
bilmediğin şeyler göreceksin Müslümanların bu sevabı kazanmaktan
gafil olduklarına hayret edeceksin
Sana bu konuda bazı hadisi şerifler de nakledeceğim
1 — Ebu Hüreyre RA bir rivayetinde diyor ki Peygamber SAV in
şöyle buyurduğunu işittim Nefsim yedi kudretinde olan Allaha
yemin ederimki kendilerini techizatlandıramadığım için benimle
beraber cihada çıkamadıklarından üzülecek olan mümin erkekler
olmasaydı Allah yolunda savaşan hiçbir müfzereden geri kalmazdım
Nefsim yedi kudretinde olan Allaha yemin ederim ki şunu temenni
ederim Allah yolunda öldürüleyim sonra dirileyim tekrar
öldürüleyim sonra dirileyim tekrar öldürüleyim sonra dirileyim
tekrar öldürüleyim
2 — Ebu Hüreyre RA dan Resulullehın şöyle buyurduğu rivayet
olunur Nefsim yedi kudretinde olan Allaha yemin ederimki Allah
yolunda yaralanan her kişi kimin Allah yolunda yaralandığını
Allah daha iyi bilir Kıyamet gününde rengi kan renginde kokusu
ise misk kokulu olarak gelir
3 — Enes RA rivayet ediyor ve diyor ki Amcam Enes b Nadr Bedir
muharebesinde bulunmamıştı Amcam dedi ki Ey Allahın Resulü
müşriklerle yaptığın ilk savaşta bulunamadım Allaha yemin ederim
ki bana müşriklerle savaşı gösterseydi Allahü Teala ne yapacağımı
insanlara gösterecekti Uhud savaşında müslümanlar ilk defa
yenilince Amcam Enes şöyle dedi Ey Rabbim şu arkadaşlarımın
yaptığından affetmeni dilerim Şu müşriklerin yaptıklarından da
beriyim Sonra ileriye doğru devam etti Sad b Muaz ile karşılaştı
ve ona şunları söyledi Ey Saad cenneti istiyorum Nadrın Rabbine
yemin ederim ki Uhud dağı tarafından cennetin kokusunu alıyorum
Saad dedi ki Ey Allahın Resulü Ben onun yaptığına kadir olamadım
Ravi Enes b Malik RA dedi ki
Biz amcamda seksen küsur kılıç mızrak veya ok yarası gördük onu
öldürülmüş bulduk Müşrikler azalarını kesip atmışlardı Onu ancak
kız kardeşi parmaklarından tanıyabildi
Enes dedi ki Şu ayetin onun ve benzerlerinin hakkında indiğini
zannediyoruz iman edenlerden Allaha verdiği ahitte sadık olan
adamlar vardır
4 — Ümmü Harise RA dan rivayet olunur ki bu kadın
peygamberimize gelerek Ey Allahın Nebisi Bana Hariseyi anlatır
mısın Harise Bedir savaşında atıcısı meçhul bir okla yaralanıp
ölmüştü Eğeı Harise Cennette ise sabredeyim başka yerde ise onun
için çok ağlıyayım demişti Resulüllah Ey Ümmü Harise Onun yeri
cennet içinde cennetlerdir Oğlun CennetülFirdevse erdi buyurdu
Bak kardeşim Cennet onlara bela ve musibetleri nasıl unutturuyor
Onları zorluklara karşı sabretmeye nasıl sevkediyor
5 — Abdullah b Ebi Evfadan Peygamberimizin şöyle buyurduğu
rivayet edilir iyi bilin ki cennet kılıçların gölgesi altındadır
6 — Halid elCuheninin oğlu Seyyid Hz Resulüllahın şöyle
buyurduğunu haber verir Kim Allah yolunda cihad eden bir gaziyi
donatırsa cihad etmiş sayılır Yine kim Allah yolunda cihad eden
bir gazinin geride hayırlı bir vekili olursa cihad etmiş sayılır
7 — Ebu Hüreyre RA Peygamberimizden şu sözleri naklediyor Kim
Allaha iman edip sevap vaadini tasdik ederek yolunda cihad için
at beslerse kıyamet gününde o atın yediği içtiği ve tersi
terazisinde olacaktır Allah yolunda hazırlanan herşey at
misalidir
8 — Ebu Hüreyre RA anlatıyor Peygamber efendimizden Allah
yolunda cihad etmeye ne eşit olabilir diye soruldu Hz Resulüllah
SAV ona kadir olamazsınız dedi İki veya üç kere bunu
tekrarladılar her defasında ona kadir olamazsınız cevabını verdi
Nihayet dedi ki Allah yolunda cihad eden kimse mücahidin savaştan
dönmesine kadar ara vermeden oruç tutan namaz kılan ve Kuran
okuyan kimseye benzer
9 — Ebu Said elHudri RA Resulüllahın şöye buyurduğunu rivayet
ediyor insanların iyisini ve kötüsünü sizlere bildireyim mi Ölüm
kendine gelinceye kadar atının veya devesinin sırtında yahut yaya
olarak Allah yolunda çalışan kimse insanların hayırlılarındandır
Allahın kitabını okuyupta ondan öğüt almayan fenalıklardan
vazgeçmeyen kimse ise insanların kötülerirdendir
10 — İbni Abbas RA Resulullahın şöyle buyurduğunu işittim diyor
İki gözü ateş yakmayacaktır Bunlar Allah korkusundan ağlayan göz
ile Allah yolunda geceleyin nöbetçilik eden gözdür
11 — Ebu Umeyre RA
in oğlu Peygamber efendimizin şu sözlerini
naklediyor Allah yolunda ölmeyi bütün köylü ve şehirlilerin
mallarını bana bağışlamalarından daha çok severim
12 — Saad bin Raşid RA anlatıyor Sahabelerden biri Resulüllaha
Ey Allahın Resulü neden müminler kabirlerinde imtihan edilirlerde
yalnız şehid olan imtihan edilmez diye sordu Resulüllah şu cevabı
verdi Şehidin başında dönen kılıçların şimşeği ona imtihan olarak
yeter
13 — Ebu Hüreyreden Hz Peygamberin şöyle buyurduğu rivayet olunur
Şehidin öldürülmekten duyduğu acı ancak sizin ısırılmaktan
duyduğunuz acı kadardır
14 — İbni Mesud RA Resulullah SAVJ in şu sözlerini naklediyor
Rabbimiz Celle ve ala hazretlerinin çok beğendiği bir kişi vardır
ki o kişi Allah yolunda cihad eder arkadaşları mağlup olduğunda
mesuliyetini müdrik olarak tekrar cihada döner Kanının son
damlasına kadar savaşır ve şehid olur Allahü Teala meleklerine
Benim kuluma bakın huzurumda ereceği nimetlerimi isteyerek ve
azabımdan korkarak tekrar cihada döndü ve kanını akıttı Şahid
olun ben onu affettim der
15 — Abdul Hayr dedesinden şunları naklediyor Çok üzülmesi
sebebiyle yanlarında yara çıkan Ümmü Halade adında bir kadın
Allah yolunda öldürülen oğlunu Resulüllaha sormaya geldi
Sahabelerden biri Kendin yaralı olduğun halde oğlunu sormaya mı
geldin deyince kadın Ben oğluma acırım hayatıma acımam diye cevap
verdi Sonra Resulullah o kadına Oğlun için iki şehid mükafatı var
dedi Kadın Niçin diye sordu Peygamberimiz de Çünkü onu ehi kitap
öldürdü buyurdu
Bu hadisi şerifte Kitap ehliyle savaşmanın vacip olduğuna ve
onlarla savaşanın mükafatının iki kat olduğuna işaret vardır
Cihad yalnız müşriklere karşı değil islamı tanımayan herkese
karşı yapılır
16 — Hanifin oğlu Sehl RA Hz Peygamberin şu sözlerini
naklediyor Kim Allahü Teaiadcn samimi olarak şehid olmayı dilerse
yatağında dahi ölse Allah onu şehidler makamına erdirir
17 — Fatikin oğlu Hüreym Resulüllahın SAV şöyle buyurduğunu
söylüyor Kim Allah yolunda birşey harcarsa yed i yüz kat sevap
yazılır
18 — Ebu Hüreyreden rivayet olunur ki Resullüllahın Ashabından
biri bir yayladan geçerken tatlı suyu olan bir pınarcığa rastladı
ve insanlardan ayrılsamda bu yaylada otursam dedi Bunu
Resulüllaha açıkladı Resulullah da şöyle buyurdu Bunu yapma Çınkü
herhangi birinizin Allah yolunda mücadele vermesi evinde yetmiş
yıl namaz kılmasından daha üstündür Allahın sizi affetmesini ve
cennete koymasını sevmezmisiniz Allah yolunda Cihad edin Kim
Allah yolunda devenin iki sağılımıf arasındaki vakit kadar
savaşırsa cennet ona farz olur
19 — MadiKeribin oğlu Mikdamdan Resulullahın şu sözleri rivayet
olunmuştur Allah katında şehide has altı meziyet vardır 1 — ilk
akan kanının damlasıyla affedilir 2 — Cennetteki yerini görür
kabir azabından kurtulur 3 — Büyük korkudan emin olur 4 — Başına
şeref tacı konur o tacir bir yakutu dünya ve içinde bulunan
şeylerden daha hayırlıdır 5 — Yetmiş iki huriyle evlendirilir 6
— Akrabalarından yetmiş insana şefaatta bulunmasına izin verilir
20 — Ebu Hüreyrenin bir rivayetinde Hz Peygamberin şu sözlerini
görüyoruz Kim Allahın huzuruna üzerinde cihaddan bir eser
olmaksızın çıkarsa kendisinde eksiklik bulunarak huzura varmış
olur
21 — Enes RA dan Resulullahın şu sözleri rivayet olunuyor Kim
samimi olarak şehid olmayı dilerse şehidliğe eremese de o mertebe
ona verilir
Deveyi sağmadan önce yavrusuna biraz emzirilir sonra sanılıp yine
yavrusu emmeye bırakılır Burada iki emzirme arasındaki zaman
kastedilmektedir
22 — Hz Osman b Affan RA şu hadisi şerifi rivayet etmiştir Kim
Allahü Tealanın yolunda tek bir gece nöbet tutarsa o gece oruç
tutulan namaz kılınan bin gece gibidir w
23 — Ebu Derda RA Resulullahın şu sözlerini rivayet ediyor
Denizde yapılan bir savaş karada yapılan on savaş gibidir Denizde
başı dönen kimse Allah yolunda kanına bulanmış kimse gibidir
24 — Cabir bin Abdullah RA der ki Uhud savaşında Amrın oğlu
Abdullah öldürülünce Resulüliah Ey Cabir Allahü Tealanın babana
ne dediğini sana haber vereyim mi dedi Evet dedim Resulüliah
buyurdu ki Allah başkalarına ancak perde arkasından konuştu Fakat
babanla karşı karşıya konuştu ve Ey kulum dile benden vereyim
sana dedi Baban Ey Rabbim Beni dirilt ikinci kez senin yolunda
öldürüleyim dedi Allahü Teala İnsanların tekrar dünyaya
dönmiyeceklerini ezelde takdir ettim dedi Baban Ey Rabbim bunu
geride bıraktıklarıma bildir dedi Allahü Teala şu ayeti celileyi
indirdi Sakın Allah yolunda can verenleri ölüler sanmayın
25 — Enes b Malik babasından naklen şu hadisi şerifi rivayet
ediyor Allah yolunda savaşan bir mücahidi yolcu ederken sabah
veya akşam yolculuğuna yardımda bulunmayı dünya ve içindeki
şeylerden daha fazla severim4
26 — Ebu Hüreyre RA Hz Peygamberin şu sözlerini naklediyor
Allahın elçileri üçtür 1 — Gazi
2 — Hacceden 3 — Haccı Umre yapanlardır
27 — Ebu Derda RA şu hadisi şerifi rivayet etmiştir Şehid
ailesinden yetmiş kişiye şefaat eder
28 — Abdullah b Ömer RA den gelen bir rivayetle Peygamber
Efendimiz SA şöyle buyuruyor Bir şeyi veresiye satın alıpta
tekrar onu satan kişiye satın alınan değerden daha azına peşin
olarak sattığınızda hayvancılığa ve ziraate çok önem vererek
dünyaya dalıp cihad gibi farzları bıraktığınızda Alah sizi
zelilliğe düşürür Tekrar dininize dönünceye kadar sizi bundan
kurtarmaz rasulüllah ve Ashabı müşriklerden önce Bedire vardılar
Müşrikler gelince Resulüllah buyurdu ki Eni göklerle ver kadar
olan cennete hazır olun Humamın oğlu Umeyr Ne hoş ne iyi dedi
Resufüllah Bunu sana söyleten nedir dedi
Umsyr Vallahi Ya Resulallah cennet ehli olmayı ümit etmekten
başka bir şey değil dedi Resulullah Cennet ehlindensin dedi Ebu
Hüreyre der ki Umeyr ok yeleğinden hurmalar çıkarıp yemeğe
başladı Sonra Yemin olsun ki hurmalarımı yeyinceye kadar yaşarsam
bu uzun bir hayattır dedi Hurmaları attı sonra savaştı ve şehid
oldu
30 — Ebu İmran RA şunları anlatıyor Biz istanbulda idik Rumlar
bize karşı büyük bir ordu çı* kardılar Müslümanlardan da düşman
kadar veya daha fazla asker düşmanın karşısına çıktı O zaman
Mısırın Valisi Ukbe b Amir idi Müslüman ordusunun başında da
Ubeydin oğlu Fudale bulunuyordu
Müslümanlardan bir kişi rum ordusuna hücum edip saffı yardı ve
içlerine girdi Askerler bağırarak Sübhanallah kendi eliyle
kendini tehlikeye atıyor dediler Bunun üzerine Ebu Eyyub elEnsari
Hazretleri ayağa ksktı ve şunları söyledi Ey insanlar siz
kendinizi ellerinizle tehlikeye atmayın Ayeti celilesini böyle mi
anlıyorsunuz Böyle mi tevil ediyorsunuz Bu ayet biz ansar
hakkında indi Allah islam zafere erdirip taraftarlarını
çoğaltınca bir kısmımız diğerlerimize Resulullahtan gizli şöyle
dedik Mallarımız zayi oldu mademki Allahü Teala İslam aziz kıldı
yardımcılarını çoğalttı artık biz mallarımızın başında kalalım
Zayi olanı tekrar elde etmeye çalışalım Bunun üzerine Allahü
Teala bize cevaben Peygamberine Kendinizi elinizle tehlikeye
atmayın ayetini indirdi Bunun için burdaki tehlikenden maksat
malların başını beklemek onları düzeltmeye çalışmak ve cihadı
terketmek demektir
Ebu Eyyub istanbulda vefat edinceye kadar Allah yolunda cihad
etti ve oraya defnedildi
Ey kardeşim düşün Eba Eyyub elEnsari bunu söylerken gençlik
devresini aşmış bir piri fani ihtiyardı Bununla beraber Allahın
desteği ve İslami izzet sayesinde kalben ruhen imanen bir
kahramanlık numunesi idi sözleri rivayet ediyor Kim cihad etmeden
ve cihad etmeyi gönlünden geçirmeden ölürse bir çeşit münafık
olarak ölmüştür
Cihad hakkında varid olan hadisler bir kitaba sığmayacak kadar
çoktur Büyük hadis kitaplarına müracaat ediniz
İSLAM HUKUKU ALİMLERİNCE CİHADIN HÜKMÜ
Cihadın üstünlüğünü bildiren ayeti celilerleri ve hadisi
şerifleri gördük islam hukuku alimlerinin ci hadın hükümleri ve
ona hazırlanmanın ehemmiyeti hakkındaki görüşlerinden bir kısmını
nakletmek isterim Böylece müslüman milletlerin her asırda ittifak
ettikleri Cihad mevzuundaki dini hükümleri nasıl bırakıp onlardan
uzaklaştıklarını göreceğiz Şimdi her mezhebe göre Alimlerin
görüşlerini birlikte dinleyelim
1 — Hanefi Mezhebine Göre Cihadın Hükümleri
MecmaülEnhur adlı kitabın müellifi Hanefi mezhebine göre cihadın
hükümlerini tesbit ederek şöyle diyor Cihadın lügat manası Gücün
yettiği işi yapmak ve sözü söylemektir
Cihadın dini mefhumu ise İnkarcıları öldürmek mallarını ganimet
olarak almak mabedlerini yıkmak ve putlarını kırmaktır Yani
Müslümanlarla savaş halindeki kafirlerle İslam ülkesinde yaşayıp
anlaşmayı bozan gayri müslimlerle İslam dinini terk edenlerle ve
islam devletine karşı çıkanlarla sonuna kadar savaşıp hak dini
kuvvetlendirmek
— Savaşa önce bizim başlamamız Farzı kifayedir Yani İslama davet
kendilerine ulaştığı halde onu reddedenler bizimle savaşmasalarda
bizim savaşa başlamamız farzdır islam halifesinin her yıl
müslümanlarla savaş halinde olan ülkeye bir veya iki defa müfreze
göndermesi gerekir Müslümanların da buna yardımcı olmaları
icabeder
Bir kısım müslümanlar bunu tahakkuk ettirdikleri takdirde diğer
müslümanlardan mesuliyet kalkar Yeterli değil iseler en layık
olanlar da cihada katılır Bunlar da kafi gelmiyor da bütün
müslümanların cihad etmesi gerekiyorsa o takdirde cihad namaz
gibi Farzı ayn olur Herkesin yapması gereken farz olur
Cihadın farz olduğuna dair deliller şunlardır Müşrikleri öldürün
¦ ve Cihad kıyamete kadar bakidir Onu bütün müslümanlar
terkederse hepsi günahkar olurlar Eğer düşman İslam ülkelerinden
birine veya herhangi bir kısmına galip gelirse cihad Farzı ayn
olur Kadın erkeğinden köle efendisinden çocuk anababasından
borçlu alacaklısından izinsiz cihada giderler
Bahr adlı kitapta da şöyle denir Doğuda bir müslüman kadın esir
edilirse kadın o yağmacıların kalesine girmeden batılı
müslümanların onu kurtarmaları gerekir
2 — Maliki Mezhebine Göre Cihadın Hükümleri
Maliki mezhebine ait Bulğetüssalik adlı kitabın müellifi şöyle
der Allahın dinini yüceltmek için Allah yolunda her yıl cihad
etmek Farzı kifayedir bir kısım müslümanlar bunu yaparsa
diğerlerinden sorumluluk kalkar Aşağıdaki hallerde Cihad herkesin
yapması gereken Farzı ayn olur
a Halifenin emriyle Farzı ayn olur
b Bir yere saldıran düşmanın saldırısını önlemekten aciz
kalındığında farzı ayn olur
Bu hallerde kadına köleye borçluya izin verilmese de bunlar için
cihad farzı ayndır
c Ayrıca Adak ile de cihad farzı ayn olur
Anababa çocuklarını ancak farzı kifaye olan cihattan
alıkoyabilirler Esaretten kurtulmak için fidye verecek malı
bulunmayan bir müslüman esiri fidye verip erüretten kurtarmak da
farzı kifayedir
3 — Şafii Mezhebine Göre Cihadın Hükümleri Nevevi MetnülMinhac
adlı kitabında derki
Resulüllahın devrinde cihad farzı kifaye idi farzı ayn diyenler
de vardır Peygamberimizden sonra ise kafirlerin iki haline göre
cihadın hükmü değişir
a Kafirler ülkelerinde kaldıkları takdirde cihad etmek farzı
kifayedir Yani müslümanlardan ehil kimseler bunu yaparlarsa
diğerlerinden sorumluluk kalkar
b Şayet kafirler ülkemizi işgal ederlerse o takdirde cihad farzı
ayn olur İşgal olunan ülkenin insanları güçlerinin yettiği ölçüde
kendilerini savunmalıdırlar Borçlular fakirler küçükler ve
kölelerin de izin almaksızın cihada katılmaları gerekir
4 — Hanbeli Mezhebine Göre Cihadın Hükümleri
İbni Kudarrje Muğni adlı kitabında şöyle diyor Cihad farzı
kifayedir Bir zümre 6unu yaparsa diğer müslümanlardan sorumluluk
kalkar Şu üç yerde farzı ayn olur yani her müslümanın yapması
gerekir
a iki ordu karşı karşıya geldiğinde mevcut olan her kişi savaşa
katılmalıdır orayı bırakıp gitmesi dinen haramdır
b Kafirler bir şehri işgal ettiklerinde oranın halkının bunlara
karşı savaşmaları ve kafirleri memleketten çıkarmaları Farzdır
c Halifenin savaşa davet ettiği kişiler daveti kabul edip cihad
etmeleri lazımdır Bu da en az her yıl bir defa olmalıdır
imamı Ahmed ibni Hanbel buyuruyorki Farzlar hariç cihattan üstün
bir amel bilmiyorum Denizde cihad etmek karada cihad etmekten
efdaldir
Enes ibni Malik buyuruyor ki Resulüllah uyuduktan sonra gülerek
uyandı Enesin halası Ümmü Haı i ram Neye güldün Ya Resulallah
deyince Peygam berimiz Ümmetimden Allah yolunda savaşanları gör¦
düm tahtlarında oturan krallar gibi bu denizin üstünde oturup yol
alıyorlar buyurdu Hadisin devamı Ümmü Haram Peygamberimizden
bunlardan olması için dua etmesini diledi Resulüllah da dua etti
Ümmü Haram yaşadı Kıbrıs adasını fetheden müslümanların
donanmasma katıldı Kıbrısta vefat etti ve orava defnedildi
Kıbrısta Ümmü Haramın adiyle bir mescit ve makam bulunmaktadır
5 — Dört Mezhebin Haricindeki Zahirilere Göre Cihadın Hükümleri
İbn Hazm Muhalla adlı kitabında şöyle der Cihad müslümanlara
farzdır Cihadı müslüman ülkelerini savunabilen düşmanlarla kendi
ülkelerinde savaşabilen ve müslümanların hudutlarını koruyabilen
bir grup yaparsa diğer müslümanlardan cihad etme vazifesi düşer
Aksi takdirde düşmez Allahü Teala kitabında Savaş kendinize kolay
olsada zor olsada hepiniz cihada çıkın mallarınızla canlarınızla
cihad edin buyuruyor
Cihada gitmek için anababanın izin vermesi şarttır Fakat düşman
müslümanlardan bir topluluğa saldıracak olursa cihad onlara
yardım edebilecek herkese farz olur Bu durumda anababanın izni
sorulmaz Ancak anababadan birinin veya her ilcisinin yok
olacaklarından korkarsa yok olma ihtimali olanı bırakıp harbe
gidemez
6 — Şevkani EsSeylülCerrar adlı eserinde der ki Kuranı Kerimden
ve Hadisi Şeriflerden cihadın farziyetini gösteren deliller
yazılamayacak kadar çoktur Fakat cihad farzı kifayedir Bir kısım
insanlar bunu yaparlarsa diğer insanlardan düşer Hiçbir kimse
yapmadığı takdirde her gücü yetene farzdır Keza halifenin cihada
davet ettiği kimseye de cihad farzı ayn olur
İşte müslüman kardeş islam dinini yaymak için cihadın
müslümanlara farzı kifaye olduğuna dair bütün ilim sahiplerinin
nasıl ittifak ettiklerini gördün Keza kafirlerirt saldırılarını
önlemek için de farzı ayn olduğunu öğrendin
Bilindiği gibi bugün müslümanlar başkalarına boyun eğmiş ve
kafirlere mahkum olmuşlardır Toprakları işgal edilmiş ırz ve
namuslarına saldırılmış idarelerine düşmanları hakim olmuş İslamı
yaymak bir yana kendi ülkelerinde dini şiar edinemez ve
ibadetleri yapamaz olmuşlardır Şu halde her müslümanın cihad için
hazırlanması cihad etme isteğinde bulunması ve fırsat gelince
hsmen savaşa girişmesi mecburi bir dini vazife bir farzı ayn
olmuştur
Şunu da hatırlatmak bu konunun icabı olduğu kanaatindeyim
Müslümanlar cihad etme ruhu ve şuurunun yok olduğu bu karanlık
çağdan önceki bütün asırlarda cihadı terketmemişler ve ondan asla
taviz vermemişlerdir Hatta alimler sofiler ve sanatkarlar dahi
cıhad etmek için hazır vaziyette bulunmuşlardır
Mesela Abdullah ibn elMübarek adlı islam hukuku alimi
vakitlerinin çoğunu cihad etmeye adamıştı Zeydin oğlu Abdulvahid
adlı sofi de böyle idi
Zamanında tarikatların Şeyhi olan Şakiki Belhi talebeleriyle
birlikte cihada giderdi
Buhari adlı hadis kitabını şerheden ElBedr elAyni ismindeki islam
Hukuku ve hadisi şerif alimi bir sene cihad eder bir sene okur
bir sene de hacca gider haccederdi
Esed ibnülFurat adlı zat Kadı ve aynı zamanda Deniz kuvvetleri
kumandanı idi
İmam Şafii zaman zaman atış talimleri yapar ve hep hedefe isabet
ettirirdi İşte geçmişlerimiz böyleydiler Allah onlardan razıolsun
Onlar nerde biz nerdeyiz
MÜSLÜMANLAR NİÇİN SAVAŞIRLAR
Birçokları uzun zaman islam cihadı farz kılıyor savaşı helal
görüyor diye ona dil uzattılar Böylece şu ayeti celilenin sırrı
ortaya çıktı Onlara hem dış alemde hem de kendi özvarlıklarında
delillerimizi göstereceğiz Böylece onun hak olduğunu görsünler
Şimdi ise savaşa hazırlanmanın barış için en emin yol olduğunu
itiraf eder oldular
Allah müslümanlara cihadı bir saldırı vasıtası çıkar sağlamak
için bir araç olarak değil islam dinini korumak barışı sağlamak
ve müslümanların yüklendikleri büyük vazifeyi başa/maları için
farz kıldı Bu vazife insanları doğru yola ve adalete sevketme
vazifesidir
Diğer taraftan İslam savaşmayı farz kıldığı gibF barışa da davet
eder Allahü Teala kitabında Ey Muhammed eğer onlar barışa
yanaşırlarsa sende yanaş ve Allaha tevekkül et buyurur
Müslüman cihada çıktığında yalnız bir şey düşünürdü O da Allahın
dinini yüceltmek için savaşmak i layı Kelimetullah Müslümanın
dini bu temiz gayeye başka bir gaye eklemesini haram kılıyordu
Cihadı makam elde etmek için yapmak haram desinler için yapmak
haram mal kazanmak için yapmak haram ganimet mallarından bir şeye
sahip olmak için yapmak haram Haksız olarak başkalarına galip
gelme maksadıyla yapmak haramdır Mücahide helal olan tek şey
canını kanını inancı uğruna ve insanların hidayeti yolunda feda
etmektir Şu hadisi şerifler de bunları beyan etmektedir
a Müslimin oğlu Haris şöyle der Resulüllah bizi müfreze olarak
bir yere gönderdi Gideceğimiz yere varınca atımı koşturup
arkadaşlarımı geçtim Halk beni çığlıkla karşıladı Onlara La ilahe
illallah deyin kendinizi kurtarırsınız dedim Bunu dediler Ben de
onlara dokunmadım Arkadaşlarım beni tenkit ettiler ve Bizi
ganimetten mahrum bıraktın dediler Geri dönünce de yaptığımı
Resulullaha anlattılar Resulüllah bu hareketimi hoş gören bir
tavırla bana Şüphesiz ki Allah sana her kişiye mukabil şu kadar
mükafat yazdı Ben ise ileride de seni takdir etmeleri için sana
bir tavsiye yazacağım dedi ve yazdı mühürledi bana verdi
b Hadinin oğlu Şeddadtan rivayet olunur ki Bir köylü gelip
Resulullaha iman ettikten sonra Seninle hicret edeceğim dedi
Resulüllah bunu bazı Ashabına tavsiye etti Sonra Resulüllah bir
cihattan elda ettiği ganimetleri taksim ederken On da bir pay
verince Adam bu ne diye sordu Senin ganimet payın dediler Bunun
üzerine Resulullaha dönerek Ben sana bunun için tabi olmadım dedi
ve eliyle boğazını göstererek şuramdan okla vurulayım da cennete
gireyim diye tabi oldum dedi Resulüllah Eğer Allaha karşı samimi
isen o da sana karşı samimi olur buyurdu Biraz sonra düşmanla
savaşa girişildi ve o kişiyi işaret ettiği yerden vurulmuş olarak
Resulullaha getirdiler Resulüllah Bu o adam mı diye sordu Evet
dediler Resulüllah Allaha karşı sadık idi Allah ta ona sadık oldu
buyurdu
Sonra Hz Peygamber kendi cübbesiyle onu kefenledi ileri götürüp
cenaze namazını kıldı Namazda Ey Rabbim bu senin bir kulundur
Yolunda cihad için çıktı ve şehid oldu ben de buna şahidim dediği
duyuldu
c Ebu Hüreyreden rivayet olunur ki bir adam Ey Allahın Resulü
dünya malı için Allah yolunda cihad etmek isteyen var dedi Bu
söze karşılık Resulullah Ona mükafat yoktur buyurdu Adam bunu üç
kere tekrarladı Resulullah da her defasında Onun ecri yoktur diye
cevap verdi
d Ebu Musadan rivayet olunur ki Resulullaha kahramanlık için
veya kızgınlık sonucu veya gösteriş için savaşanlardan hangisi
Allah yolunda savaşmıştır diye sorulunca Resulullah Ancak Allahın
dinini yüceltmek için savaşan Allah yolunda savaşmıştır diye
cevap verdi
Sahabei kiramın fethettikleri ülkelerdeki şanlı tarihlerini
okursan nefsani arzulardan ve şahsi çıkarlardan ne derece uzak
olduklarını ve asıl gayeye yöneldiklerini görürsün Bu gaye
Allahın dini yücelsin diye yaratılanlara Hakkı göstermek
gayesidir
Böylece Sahabeleri milletlere hakim olup esaretleri altına almak
ve dünya malı elde etmekle itham etmenin ne derece yanlış
olduğunu anlamış ve görmüş oldun
İSLAM CİHADINDA MERHAMET
islamda cihad en üstün gayeyi güttüğü için bunu gerçekleştirecek
yolun da en güzel yol olması gerekir
Allahu Teala haksız tecavüzü haram kılarak şöyle buyuruyor
Tecavüzde bulunmayın Zira Allah saldıranları elbette sevmez w
Allah düşmanlara karşı bile adaletli olmayı emretmiştir Bir
millete karşı olan öfkeniz sizi adaletsizliğe sürüklemesin
adaletli davranın Bu takva sahibi olmaya daha yakındır5
Müslümanlar savaştıklarında haddi tecavüz etmezler Karşı taTafa
bir fenalık yapmazlar Başkalarına ibret olması için ölülerin
azalarını kesmezler hırsızlık etmezler yağma yapmazlar ırza
tecavüz etmezler kısaca hiçbir eziyet yapmazlar Müslümanlar barış
halinde en iyi barışçılar oldukları gibi savaş halinde de en
hayırlı savaşçılardır Nitekim bunu şu hadislerden pek güzel
anlayacaksın
a Hz Büreyde RA buyuruyor ki Resulü Ekrem Efendimiz birini
orduya veya bir müfrezeye kumandan yaptığında kendine en yakın
olanlar hakkında Allahtan korkmasını ve beraberindeki
müslümanlara iyi davranmasını emrettikten sonra şöyle derdi
Allahın yolunda Allahın ismiyle cihad edin Allahı inkar edenlerle
savaşın Cihad edin fakat ganimete hıyanet etmeyin Sözleşmenizi
bozmayın Kimseyi hayret verici bir şekilde öldürmeyin Çocukları
öldürmeyin
b Ebu Hüreyde RA bir rivayetinde Resuiuklah herhangi biriniz
savaştığınızda yüze vurmaktan kaçınsın buyurdu diyor 67
c Ibni mesudun bir rivayetine göre Resulullah SAV Adam
öldürmekten en çok çekinen kimseler Müminlerdir buyurmuştur ss
d Yezidin oğlu Abdullah Resulullah SAV
Yağma yapmayı ve hayret verici bir şekilde öldürmeyi yasakladı
diyor
Bundan başka kadınların küçüklerin ihtiyarların ve yaralıların
öldürülmesinin yasaklandığına keza din adamlarının inzivaye
çekilenlerin ve savaşa katılmayanların galeyana getirilmemelerine
dair hadisi şerifler de vardır
Bu merhamet nerede Medeniyetçilik güdenlerin vahşi tecavüzleri
feci muameleleri nerede Bu umumi ilahi adalet nerede
Milletlerarası kanunlar neredel Ey Allahım Sen müslümanlara
dinlerini öğret Bu alemi karanlıklardan kurtar islam nuruyla
nurlandır amin
SONSÖZ
Ey kardeşleri Allahu Teala güzel ölümle ölmeyi gerçekleştirenlere
Şerefli bir ölümle ölmeyi başaranlara dünyada aziz bir hayat
ahirette ebedi nimetler bahşeder Bizi zelil düşüren acizlik ancak
dünyayı sevmekten ve ölümü çirkin görmemizden doğmaktadır
Kendinizi büyük ibadete cihada hazırlayın Ölümü içten isteyin
ki size hayat bahşedilsin iyi bilin ki ölüm elbette
gerçekleşecektir ve tek bir defa olacaktır Eğer Allah yolunda
ölürseniz hem dünyayı hem de ahireti kazanırsınız Elbetteki
sizlere Allahın takdir ettiğinden başka birşey isabet
etmiyecektir
Allahü Tealanm şu kelamını iyi dinleyin Sonra o kederin
arkasından üzerinize öylebir emniyet öylo bir uyku indirdiki O
içinizden bir zümreyi buruyordu Bir zümrede canları sevdasına
düşmüştü Allaha karşı cahiliyet zannı gibi bir zan besliyordu Bu
işten bize ne diyorlardı De ki Bütün emir Allahındır içlerinde
sana açmadıkları birşey gizliyorlar Bu bize ait bir şey olsaydı
burada öldürülmezdik diyorlar De ki Evlerinizde olsaydınız dahi
ölmeleri takdir olunanlar şüphesiz ki ölüp düşecekleri yerlere
gideceklerdi Allah sinenizde gizli tuttuklarınızla sizi imtihan
etmek ve kalbinizdeki inançlarınızı vesveseden arındırmak için
bunu yaptı Şüphesiz ki Allah kalplerinizin içinde olanları çok
iyibilicidir
Aziz olarak ölmeye çalışın ki tam mutluluğa eresiniz Allah bize
de size de yolunda şehid olma faziletini nasip etsin Amin
AYDINLIĞA DOĞRU
1
Ali Imran Süresi ayet
MUKADDİME
1366 H Receb ayında Müslüman Kardeşlerin Umum Mürşidi olan Şehid
Hasan elBenna bu konuşmasını o zamanın Mısır ve Sudan kralı olan
1 Faruka o günün başbakanı sayın Mustafa enNehhas Paşaya çeşitli
islam ülkelerinin reis ve krallarına ve İslam memleketlerinde
dini ve dünyevi bakımdan ileri gelen şahsiyetlere göndermişti Bu
risalenin ihtiva ettiği görüş ve tavsiyeler müslümanlar için çok
önemlidir Bu tavsiyelerin gerçekleşmesini Allahtan dileriz Allaha
hamdolsurv Peygamberimiz Hz Muhammed sav aline ve ashabına
salat ü selam olsun Ey Rabbimiz Bize katından rahmet ver Bizi
işlerimizde başarılı kl{
Mısır başkenti Kahire 1366 h Receb avı
Muhterem
Allahın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun
Bizleri bu mektubu yüce makamınıza takdim etmeye sevkeden sebep
Allahın sizi başlarına lider kıldığı bu ümmeti doğru yola irşad
etme arzusudur Bu milleti en güzel yola sevkedecek bunun için en
güzel metodu çizecek bu ümmeti hatalardan anarşiden koruyacak acı
ve uzun tecrübelerden kurtaracak doğru bir yolu göstermektir
Bunun peşinden hiçbir şeyde gözümüz yoktur Yeter ki vazifemizi
yerine getirelim gereken nasihati verelim Allahın vereceği
mükafat elbette daha hayırlı ve daha ebedidir
I — İDARECİNİN MESULİYETİ
Muhterem
Allah bu milletin idaresini sizin elinize vermiştir Bu milletin
maslahatını bütün işlerini halini ve istikbalini korumanız için
size teslim etmiştir
Siz Allahü Tealanın huzurunda bütün bunlardan mesulsünüz Şu nesil
sizin vasıtalarınız olduğu gibi gelecek nesil de yetiştireceğiniz
meyveler olacaktır
Bir liderin bütün milletten mesul olması ne büyük bir
sorumluluktur Bjr milletin bütün işini üzerine alan kişinin
yüklendiği emanet ne kadar ağırdır Hepiniz çobansınız Hepiniz
idareniz altında bulunanlardcn mesulsünüz Adalet numunesi halife
Ömer RA şöyle buyuruyor
Irakta bir devenin ayağı kayşa adli ilahide oraya yol
yapmadığımdan mesul tutulacağım
Keza Hz Ömer RA halifenin mesulİyetinirt ağırlığını bir cümlede
şöyle ifade ediyordu Temennim odur ki hilafetten mesuliyetsiz
yakamı kurtarayım ne lehime ne de aleyhime olsun
II — BİRİNCİ KISIM
a Geçiş Devri
Milletlerin hayatında en çok dikkat edilmesi gereken ve en
tehlikeli olan devir bir halden diğer hale geçiş devridir
Çünkü geçiş devrindş gelecek devrin programları hazırlanır
planları çizilir Milletin nasıl yetiştirilmesi isteniyorsa ona
göre kaideler konur
Bu çizilen planlar hazırlanan programlar ve konulan kanunlar
şayet açık uygun faydalı değerli ise o milleti uzun bir hayatla
ve gerçekleştireceği büyük işlerle liderlerini üstün başarılarla
müjdele Bu milletin mürşidlerini büyük mükafatlarla hatıralarının
unutulmamasıyla ve tarihin kendilerine insaf edeceğiyle müjdele
b İki Yol Ayrımında Yapılacak vazife ikiye ayrılır
Birincisi Milleti siyasi kayıtlardan kurtarmak ve hürriyetine
kavuşturmaktır Böylece kaybettiği istiklali ne ve egemenliğine
tekrar kavuşsun ikincisi Milletimizin diğer milletler arasında
yerini alabilmesi ve içtimai ilerlemede başkalarıyla yarışa
girebilmesi için bu milleti yeniden teşkilatlandırmaktır
Artık siyasi çatışma bir an içinde olsa susmuştur Milleti yeni
bir döneme götürüyorsunuz önümüzde iki yol vardır
— Bu iki yoldan birincisi islam yolu islam hukuku ve islam
Medeniyetidir ikinci yol Batının yolu batının düzenleri ve
programlarıdır
Bu iki yoldan hangisini kabul ederseniz milletle beraber o yolda
yürümek mecburiyetindesiniz Bunlardan herbirinin kendine ait
hususiyetleri meziyetleri tesirleri neticeleri davet edenleri ve
propagandacıları vardır Biz müslümanların hali hazırda ve
istikbalde tutmaları gerekli olan yolun sadece islam yolu olduğu
inancındayız
c islam Yolunu Tutmanın Meziyetleri Biz milletimizi islam
yolunda yürütürsek birçok faydalar elde ederiz
1 — Siyasi istiklalimizi kazandıktan sonra içtimai ve iktisadi
istiklalimizi de gerçekleştirmiş oluruz
Çünkü İslam Nizamı daha önceden tecrübe edilmiş ve insanlık için
faydalı olduğuna tarih şahid olmuştur islam Nizamı insanlık için
en kuvvetli en faziletli en merhametli en lütufkar ve en üstün
bir ümmet ortaya çıkarmıştır islam Dininin müslümanların kalbinde
yeri olması saygı değer olması her müslümanı onu allamaya kabul
etmeye ve onun yolunda yürümeye kolaylıkla sevkedecektir Yeter ki
müslümanlar islam yoluna tevcih edilsinler
Bundan başka İslam dinini tatbik edersek hayatımızı örf ve
adetlerimize elimizde bulunan kanunlara göre tanzim etmiş oluruz
Başkasından bir şey almayız Bu da bizleri kendi milletimizle
iftihar etmeye başkalarının yanında küçük düşmemeye götürecektir
İşte hakiki içtimai istiklal budur
2 — islam yolunda yürümek hem Arap ve hem de islam birliğini
teminat altına alacak ve kuvvetleştirecektir
Bütün islam alemi bizi sevecek bizimle kaynaşacak bize destek
olacak bizden yardım alacak ve bize yardım edecektir Elbette ki
bunda büyük faydalar vardır Aklı olan bunu inkar edemez
3 — İslam Nizamı hem manen hem maddeten umumi heyet için en güzel
yaşama sistemidir
İslam Dininin hususiyetlerinden biri de budur islam Dini hayat
nizamını iki esas üzerine kurar Faydalı şeyleri almak zararlı
şeylerden kaçınmak
4 — İslamı tatbik etmemiz bizleri birçok zorluklardan
kurtaracaktır
İslam yolunda yürürsekJsamı bilmediği için onun tatbikinden
mahrum olan devletlerin düştükleri çeşitli problemlerden uzak
oluruz Günümüzdeki kanunların çözmekten aciz kaldıkları birçok
meselelere çare buluruz Bemard Shavvun şu sözünü hatırlayalım
Bütün dünya yeni çağında Hz Muhanimed gibi bir zata ne kadar
muhtaçtır Hz Muhammed önüne çıkan halledilmesi güç bir meseleyi
bir fincan kahve içerken çözüyordu
5 — Bütün bunlardan sonra islam yolunda yürürsek Allahın yardımı
bizimle olacaktır Zayıf düştüğümüzde bizi kuvvetleştirecektir Zor
durumlarda bizi kurtaracaktır Zorlukları kolayca aşmamızı
sağlayacaktır Bizlere devamlı ileri erhrini verecektir Bakınız
Allahu Teala ne buyuruyor
Düşmanınız olan milleti savaşmak için aramakta gevşek davranmayın
Siz acı çekiyorsanız Şüphesiz
onlar da sizin gibi acı çekiyorlar Halbuki siz onların Allahdan
beklemediklerini ümid ediyorsunuz Allah herşeyi bilendir hikmet
sahibidir
d Günümüzdeki Batı Medeniyeti
Bir zamanlar ilmi ilerlemesi neticesinde kendi devletlerine
milletlerine boyun eğdiren Batı Medeniyeti bugün iflas etmiştir
çökmüştür Temelinden sarsılmıştır Kanun ve nizamları yıkılmıştır
işte siyasi temelleri diktatör rejimler tarafından yıkılmaktadır
işte iktisadi esasları krizlerle dolmuştur Milyonlarca muhtaçlar
işsizler ve açlar bu düzenin geçersizliğine yetersizliğine
şahittirler
işte içtimai esasları her yerde meydana gelen çarpışmalar
birbirini takip eden devrimler acaip fikirler bu temelleri
kökünden kazıyor
Artık insanlık kendini nasıl tedavi edeceğini şaşırmış yolunu
kaybetmiştir Toplantılar başarısızlıkla sonuçlanıyor anlaşmalar
çiğneniyor belgeler yırtılıyor Aynı zamanda Birleşmiş Milletler
de ruhsuz nüfuzsuz bir bölge haline gelmiş oluyorlar
Dünyanın süper devletleri bir yandan başkalarıyle barış
sözleşmeleri imzalarken diğer yandan en büyük zulümleri işliyor
en büyük tokatlan vuruyor
Bütün dünya batının bu zalim ve tamahkar siyaseti yüzünden
dalgalar arasında çırpınan her taraftan kasırgalara maruz kalan
kaptanı şaşkın olan bir gemi gibi olmuştur
Artık bütün insanlık azab çekmekte acılar içinde kıvranmakta
huzursuz bir hayat yaşamaktadır Aç gözlülük ve materyalizm
ateşleriyje yanıp kavrulmaktadır İnsanlık Hak Din olan İslamın
tatlı suyuna son derece muhtaç olmuştur islamın o tatlı suyu
insanlığın perişanlık izlerini yıkasın ve insanları mutluluğa
kavuştursun Tarihte dünyanın liderliğini ilk önce şarklılar
yapmış sonra Yunan ve Romalılar devrinde liderlik Garba geçmiş
daha sonra Hz Musa Hz isa ve Hz Muhammed SAV in
peygamberlikleriyle tekrar doğuya dönmüştür Ne yazık ki sonra
doğu uykuya dalmış gaflete düşmüş batı kalkınmış ilerlemiş
böylece batı tekrar dünya liderliğini devralmıştır
Fakat bugün batı zulme girişmiş vurup kırıyor ne yapacağını
şaşırmış başını sağa sola vuruyor Artık bütün dünya Allahın
sancağı altında gölgelenen Kuranı Kerimin bayrağını elinde tutan
kuvvetli ve metanetli iman ordusundan destek alan doğulu bir
zatın insan liderleiğini almasını bekliyor Böylece bütün dünya
müslüman olsun huzura kavuşsun ve bütün kainat şu ilahi kelamı
haykırsın
Bizi buna eriştiren Allaha hamdolsun Allah bizi doğru yola
eriştirmeseydi biz doğru yolu bulamazdık
Söylediklerimiz hayal değildir bilakis tarihi bir hakikat tarihi
bir hükümdür değişmez Şayet biz bu şerefe nail olamazsak Allah
müminlere karşı alçak gönüllü kafirlere karşı güçlü ve izzetli
Allanın kendinin sevdiği ve kendisini seven bir millet getirir O
millet Allah yolunda savaşır Hiç bir kınayanın kınamasından
çekinmezler Bu Allahın dilediğine verdiği bir lütfudur
Evet biz dünya liderliğini üzerimize olmasakta Allah onu yapacak
kimseyi gönderecektir Fakat bu fazileti biz de kazanmak bu şeref
defterine biz de kaydolmak istiyoruz
Rabbin dilediğini yaratır ve dilediğini seçer
III — İSLAM MÜSLÜMANLARA KEFİLDİR
islam gelişmekte olan bir milletin muhtaç olduğu herşeyi temin
etmeye kefildir islam gelişmekte olan bir milletin muhtaç olduğu
herşeyi temin etmeye kefildir
Dünyada hiçbir düzen islam dini kadar gelişmekte olan milletlerin
ihtiyaçlarını karşılayamaz Kuranı Kerim bu hususları açıkça beyan
etmektedir Kuranı Kerim bazen kısaca bazan da çok tafsilatlı
olarak kalkınmak isteyen bir milletin ihtiyaçlarını zikreder
Gereken ilaçlarını tavsiye eder
Kim ki Kuranın izinde yürürse istediğine ulaşacaktır
a İslam ve Ümit
Gelişmekte olan bir millet herşeyden önce büyük ümitlere
muhtaçtır Kuranı Kerim müslümanları bu şuurla doldurmuştur Kuranı
Kerim müslümanlara ümit verirken yüce bir üslub kullanmıştır Bu
üslub ölü olan bir ümmete hayat verir ümit verir azim verir
Kuranı Kerimin ümitsizliği inkara giden bir yol yesi sapıklığın
bir alameti sayması yeter En zayıf bir millet bile Kuranı Kerimin
verdiği şu müjdeleri dinlese Kuranı Kerimde zikredilen kıssaları
okusa elbette ki iman ve maneviyat bakımından en kuvvetli bir
millet olur Tehlikeler ne olursa olsun ileri doğru atılır
istediği kemale ve olgunluğa erinceye kadar en büyük işleri yapar
Gel birlikte şu ketamı ilahiyi okuyalım Biz de istiyorduk ki
güçsüz sayılanlara iyilikte bulunalım Onları önderler kılalım ve
onları varisler yapalım
Gevşemeyin mahzun olmayın İman ediyorsanız mutlaka en üstünüsünüz
Eğer size bir yara isabet ettiyse şüphesiz o kavme de o kadar
yara isabet etmiştir Biz o günleri insanlar arasında döndürürüz
Ehli Kitabdan iman etmeyenleri ilk sürgünde yerlerinden çıkaran
Allahtır Halbuki siz çıkacaklarını sanmamıştımz Onlar da
kalelerinin kendilerini Allahtan koruyacağını sanmışlardı Fakat
Allahın azabı kendilerine beklemedikleri yerden geldi Allah
kalblerine korku saldı öyleki evlerini hem kendi elleriyle hem de
müminlerin elleriyle harap ediyorlardı Ey akıl sahipleri Bundan
ibret alın
Yoksa siz kendinizden evvel geçenlerin hali başınıza gelmeden
Cennete gireceğinizi mi sandınız Onlar o kadar yoksulluk ve
sıkıntıya düştüler Sarsıldılar Peygamber ve beraberindeki
müminler Allahın yardımı ne zaman gelecek diyordu İyi bilin ki
Allahın yardımı pek yakındır
b İslam ve Milli Şuur
Kalkınmakta olan milletler faziletli şerefli meziyetli ve eşsiz
tarihin sahibi olduğunu gösterecek bir milliyetçiliğe ve
mukaddesatçılığa da muhtaçtırlar Böylece yeni gelen nesil
canlarıyla ve mallarıyla izzet ve şerefleri uğrunda çalışsınlar
islam vatanını mesud etmeye ve muazzez kılmaya uğraşsınlar
Sen bu mefhumu adaletli faziletli merhametli bir tarzda İslamdan
başka hiçbir nizamda göremezsin Çünkü izzet ve şerefinin Allah
tarafından Kuranı Kerimde zikredildiğini bilen bir millet
elbetteki dünyayı ve dünyadaki her şeyi ilahi izzeti uğrunda feda
eden bir millet olacaktır
Alahü Teala müminleri nasıl tanıtıyor Siz insanlar için
çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz iyiliği emreder kötülüğe
mani olursunuz
Böylece sizi seçkin bir ümmet kıldık ki insanlara karşı şahitler
olasınız Bu peygamber de size şahid olsun
İzzet sadece Allahın peygamberinin ve müminlerindir
Bu asırdaki milletler izzet ve şerefi milletinin ruhuna
yerleştirmeye çalışmıştır Bunun içindir ki Almanyada Alman
milleti diğer milletlerden üstündür italyada italyanlar diğer
milletlerden üstündür ingilterede Ey Britanya Yüce ol Hükmet
Sloganlarını duyduk Fakat bu sloganların ortaya koyduğu şuurla
müslümanın islamdan aldığı şuuru arasındaki fark Müslüman
yücelerek Allaha kavuşur Müslüman olmayanların şuuru ise boş ve
yavan sözlerdir
Diğer yandan islam izzet ve şeref duygusunun ga yesini belirtmiş
gayeyi aşmamayı emretmiş izzet ve şerefin ırkçılık yalancı
övünmeler için değil insanlığı hayra ve saadete kavuşturmak için
olduğunu beyan etmiştir
Allahü Teala şöyle buyuruyor Siz iyiliği emreder kötülüğe mani
olursunuz Bundan şu anlaşılır Müslüman insan hayırlı ve faziletli
şeylere yardım eder Adi ve rezil şeylere karşı çıkar üstün ahlak
kaidelerine hürmet eder Her işinde iyilikle muamele eder
işte bu şuur önceki müslümanlarda görülmemiş bir adaleti eşsiz
bir merhameti meydana getirmiştir Fakat Batılıların izzet ve
şeref anlayışı ırkçı ve fanatiktir Dolayısıyle batılıların bu
anlayışı onları çatışmaya zayıf milletlere saldırmaya
sevketmiştir
İslam dini izzet ve şerefi emrederken hayırlı tarafları almış
fena ve kötü tarafları tamamen yasaklamıştır
İslam Dini islam Vatanının hudutlarını genişletmiş Vatanın hayrı
için çalışmayı memleketin hürriyeti ve izzeti uğrunda kurban
olmayı emretmiştir
İslam biliminde Vatan şunları ihtiva eder 1 Belirli bir bölge 2
Bütün diğer islami bölgeler 3 Ecdadımızın değer biçilmez
kanlarıyla yoğurdukları Allahın izzetli ve şerefli sancağını
üzerine diktikleri islam topraklarıdır Müslüman Allahın huzurunda
niçin bütün bu islami bölgeleri mesud etmek için çalışmadığından
sorumlu tutulacaktır
4 Müslümanın Vatanı daha da genişler bütün dünyaya şamil olur
Allahın şu kelamını işitmezmisiniz Fitne tamamen yok oluncaya ve
yalnız Allahın dini hakim oluncaya kadar onlarla savaşın{
Böylece İslam Dini Hususf milliyetçilik şuuruyle Cihanşümul
Milliyetçilik şuurunu birbiriyle bağdaştırmış bulunuyor Bütün
insanlığın saadeti ancak bu yolla gerçekleşecektir Diğer bir
ayette Allahu Teala şöyle buyuruyor
Ey insanlar Doğrusu biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık
Ve birbirinizle tanışasınız diye Sizleri milletler kabileler
halinde yarattık
c islam ve Askeri Kuvvet
Kalkınmakta olan milletler kuvvete ve milletini askerlik ruhuyle
yetiştirmeye de muhtaçtır
Bilhassa barışın ancak savaşa hazır olduğunda garanti edileceği
ve bütün insanların sloganının Kuvyet hakkı yerine getirmek için
en güvenilir yoldur Hazır ol cenge ister isen sulhü salah olduğu
bu çağda elbette ki kuvvete ihtiyaç vardır
İslam bundan gafil değildir Bilakis cihad etmeyi ve cihada
hazırlıkta bulunmayı farzlarından biri kılmıştır islam bu
vecibeyi namaz ve oruçtan farklı görmemiştir İslam Dininin Kuranı
Kerimde Resulullahın hadisi şeriflerinde bu mevzuya verdiği önemi
eski ve yeni hiç bir nizam vermemiştir Kuranı Kerimin güçlü
olmaya ne derece önem verdiğini şu ayetlerde müşahede edebiliriz
Ey iman edenler Allahın ve sizin düşmanınızı yıldırıp korkutmanız
için onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları
hazırlayın
Hoşunuza gitmediği halde Cihad size farz kılındı Olur ki hoşunuza
gitmeyen şey sizin için daha hayırlıdır Hoşunuza giden şey ise
sizin için daha kötü olabilir
Namazda zikirde ibadette duada okunan ve kesin emirle başlayan şu
talimat gibi hiçbir askeri talimat var mıdır
O halde geçici dünya hayatını ahirete tercih edenler Allah
yolunda savaşsınlar
Bu ayetin peşinden Cihad karşılığında ne verileceğini de şöyle
açıklıyor
Allah yolunda cihad eden öldürülse de galib gelse de biz ona
büyük bir mükafat vereceğiz
Bunun arkasından aile ve vatanı koruma duygusunu galeyana
getirerek şöyle buyuruyor
Size ne oluyor da Allah yolunda harb etmiyorsunuz — Rabbimiz
halkı zalim olan şu şehirden bizi kurtar Katından bize bir dost
bir yardımcı yolla diyen aciz erkekler kadınlar ve çocuklar için
savaşmıyorsunuz
Bu ayeti Kerimeyi müteakiben müslüman mücahidlerin gayelerinin
şerefli olduğunu dinsizlerin gayelerinin ise adi ve basit
olduğunu beyan ediyor Böylece müminlerin mesud hayatlarının ve
manevi değerlerinin korunması yayılması için Allahın rızasını
almak kafirlerin ise maneviyatsız madde için korkakça
savaştıklarını beyan etmiş bulunuyor
Bunu şu ayeti celile ifade ediyor iman edenler Allahın yolunda
savaşırlar kafirler ise putlar uğrunda harbederler Ey iman
edenler şeytanın dostlarıyla savaşın Şüphesizki şeytanın hilesi
zayıftır
Bu ayeti kerimeden sonra Allahü Teala vazifeyi eda etmekten
korkanları basit meşuliyetleri alıp kahramanlık yapmaktan
kaçınanları şiddetle tenkid ediyor tutumlarının hatalı olduğunu
açıklıyor Savaşa çıkmalarının kendilerine bir zarar vermeyeceğini
bilakis büyük mükafatlar kazanacaklarını savaştan geri
kalmalarının onlara bir fayda temin etmeyeceğini ölümden kurtuluş
olmadığını açıklıyor ve şöyle buyuruyor
Kendilerine — Ellerinizi savaştan çekin namaz kılın zekat verin
denilenleri görmedin mi Bunlara cihad etme farz kılınınca
içlerinden bir grup Allahtan korkduğu kadar hatta daha fazla
insanlardan korkar Bunlar Ey Rabbimiz Niçin şu savaşı bize farz
kıldın Ne olurdu bizi bir müddet daha geri bıraksaydın
demektedirler Onlara şöyle söyle Dünyanın zevki ve metaı pek
değersizdir Ahiret ise takva sahipleri için daha hayırlıdır Kıl
kadar zulme uğramayacaksınız Nerede olursanız olun ölüm sizi
yakalayacaktır Hatta sağlam kalelerin içinde olsanız dahi
Şimdi Allah rızası için konuş Hangi askeri takım korur
Günümüzdeki askeri kuvvetler ise ancak şahsi çıkarlar için
birtakım menfaatlar için harekete geçer
islam dininde devletlerarası hukukunun harple ilgili kanunları
mevcuttur Allahu Teala bir ayette şöyle buyuruyor
Bir kavmin hiyanetinden korkarsan onlarla yaptığın anlaşmayı
kendilerine at ki iki taraf müsavi olsun Çünkü Allah hainleri
sevmez
Resulullah SAV in ve ondan sonra gelen halifelerinin ordu
kumandanlarına tavsiyeleri en büyük şefkat ve merhamet
nümunesidir
Resulullah şöyle buyuruyor Hiyanet etmeyin Ganimet mallarından
bir şeyi saklamayın İbret verici bir şekilde öldürmeyin Kadınları
çocukları ihtiyarlerı öldürmeyin Meyve veren bir ağacı kesmeyin
Yaralı adamı öldürmeyin Mabedlerine çekilmiş insanları
göreceksiniz Onları inzivaya çekildikleri şeyle başbaşa bırakın
Bu hadisi şerif şu kitaplarda değişik rivayetlerle
zikredilmiştir Müslim Ebu Davud ibn Mace Muvatta Tirmizi Ahmed b
Hanbel
Evet İslamın Askeri Nizamı budur Adalet hamisi kanun ve Nizam
Poisidir Bugünkü Avrupa Askeri Nizamı ise herkesin bildiği gibi
Zulüm ve menfaat Askeridir Acaba hangi grup daha hayırlıdır
d İslam ve Sıhhat
Gelişmekte olan milletler güçlü ve faziletli bir orduya muhtaç
oldukları kadar bu ordunun sıhhatli ve sağlam vücutlu olmasına da
muhtaçtırlar
Kuranı Kerim bu hakikate işaret ederek Talutun sıhhatli ve güçlü
olduğunu bu nedenle lider olma selahiyetini haiz olduğunu beyan
buyuruyor Kuranı Kerim bunu izah ederken hürriyeti ve istiklali
uğrunda çalışmakta olan bir milleti bize tanıtıyor Allah o millet
için aklı ve bedeni kuvvetli bir lider seçmiştir Musa
İsrailoğullarına dedi ki Allah Talutu beğenip sizin üzerinize
seçmiştir Ona hem bilgi hem de vücut bakımından üstünlük
vermiştir
Resulullah SAV de birçok hadisi şeriflerinde bu hakikati
açıklamış müminleri bedeni kuvvetlerini korumaya teşvik etmiştir
Sahih bir hadisi şerifte şöyle buyuruluyor
Kuvvetli mümin zayıf müminden daha hayırlıdır Diğer bir hadiste
Vücudunun da sende hakkı vardır Varid olmuştur
Diğer yandan Resulullah SAV birçok sıhhat kaidelerini
müslümanlara izah buyurmuştur Bilhassa Tıp iiıninin yarısı
sayılan Korunma İlmi ilmi Vikaye ne ait birçok hadisi şerifleri
bulunmaktadır Bir hadisinde şöyle buyuruyor biz yalnız
acıktığında yemek yiyen ve yediğimizde tam doymadan iştahla
kalkan bir milletiz Peygamber Efendimizi SAV içtiği suyun
temizliğine dikkat ederdi Resulullah SAV tatlı suları arardı
Peygamber Efendimiz SAV durgun sulara bevletmeyi çiş ve
abdest bozmayı nehyetmiş taun kolera hastalığına yakalanan bir
şehrin karantina altına alınmasını kimsenin oradan çıkmamasını
oraya girmemesini emretmiştir
Ayrıca Resulullah SAV atıcılık binicilik koşu yüzme gibi beden
eğitimi dallarına büyük bir önem vermiş ümmetini bunları yapmaya
bunlara önem vermelerine teşvik etmiştir Bir Hadisi Şerifte Kim
atıcılığı öğrenir de sonra da unutursa o benden değfldir 29
buyurulmuştur
Keza Resulullah SAV vücuda dikkat etmemeyi evlenmemeyi ve
Allaha yakın olayım diye bedene işkencede bulunmayı vücudu zayıf
düşürmeyi yasaklamıştır
Resulullah SAV bütün bu hususlarda mutedil davranmayı tavsiye
etmiştir
Kardeşim Sana zikrettiğimiz bu hakikatler ile islamın son derece
Umumi sıhhate önem verdiğini sıhhati koruma hakkında titiz
davrandığını bu sahada faydalı olan her şeye kapılarını sonuna
kadar açtığını gördün
e İslam ve İLİM
Milletler kuvvete muhtaç oldukları kadar bu kuvveti destekleyen
hayırlı yola sevkeden ve muhtaç olunan icad ve keşifleri bulan
İLME de muhtaçdır
İslam dini hiçbir zaman ilme karşı değildir Bilakis ilmi de
kuvvet gibi farz saymıştır Kuranı Kerimin ilk inen ayetinin OKU
diye emrettiği delil olarak yeter Yaratan rabbin adıyla oku O
insanı bir kan pıhtısından yarattı Oku Kabbin sonsuz ikram
sahibidir O kalemle öğretendir O insana bilmediğini öğretmiştir
Resulullah SAV Bedir savaşında esir alınanların serbest
bırakılmaları için fidye olarak Müslümanlardan on kişiye okuma
yazmayı öğretmeyi şart koşmuştu Böylece okuryazar seviyesini
yükseltmeye çalışmıştı
Allahu Teala alimlerle cahilleri bir tutmamış aralarındaki farkı
beyan ederek şöyle buyurmuştur Hiç bilenlerle bilmeyenler bir
olur mu Bunları ancak akıl sahipleri düşünürler M
İslam alimlerin mürekkebini şehitlerin kanı ile bir tutmuştur
Kurani Kerim şu iki ayette bizlere ilimle kuvvet arasında büyük
bir münasebet olduğunu beyaı buyurmaktadır Müminlerin hepsi de
savaşa çıkacaK değildirler içlerinden her guruptan bir cemaat
cihada çıkmalı bir kısmı da din hususunda ihtisas yapmalı ve geri
döndüklerinde onları uyarmalıdır ki onların da yanlış
hareketlerinden çekinmeleri mümkün olsun
Ey iman edenler Kafirlerden sizi takip edenlerle savaşın Sizi
kendilerine karşı sert bulsunlar Bilinkr Allahu Teala takva
sahipleriyle beraberdir
Kurani Kerim dini ilimleri dünyevi ilimlerden> ayırmamış her
ikisinin de elde edilmesini emretmiştir Bütün dünyevi ilimleri
tek bir ayeti celilede toplamış bunları bilmeyi teşvik etmiş ve
müsbet ilimleri bilmenin Allahtan korkmaya bir vesile olduğunu
beyan etmiştir
Maddi ilimleri ihate eden ayeti celile şudur Allahın gökten su
indirdiğini görmez misiniz Biz gökten inen o su ile çeşitli renk
ve tiplerde meyveler meydana getirdik Dağlarda da beyaz kırmızı
simsiyah çeşitli renk ve tiplerde tabakalar ve hatlar vardır
insanlar haşaratlar ve hayvanlar da çeşitli renk ve
tiplerdedirler
Ayeti celilenin Allahın gökten su indirdiğini görmez misiniz
kısmı Astronomi gökbilim ilmine ve yerle gök arasında irtibat
bulunduğuna işaret eder
Ayetin Biz gökten inen o su ile çeşitli renk ve tiplerde meyveler
meydana getirdik kısmı ise botanik ilmini bitkiler hakkında
göstermektedir
Ayeti celilenin Dağlarda da kırmızı beyaz sim siyah çeşitli renk
ve tiplerde tabakalar ve hatlar vardır bölümü de Jeoloji yer
bilimi ilmine işaret etmektedir
Ayetin İnsanlar haşaratlar veya hayvanlar da çeşitli renk ve
tiplerdedirler kısmı ise biyoloji canlı bilim ilmine işaret
etmektedir
Bu ayeti celilenin dünyevi ilimlerden herhangi birini içine
almadığı söylenebilir mi Allahu teala bu ayetin hitamında şöyle
buyuruyor Allanın kullarından ancak alimler ondan hakkıyla
korkarlar
Bu ayeti celilede Cenabı hakkın insanlara kainatı incelemelerini
emrettiğini insanları dünyevi ilimlere teşvik ettiğini kainatın
inceliklerini ve sırlarını bilenleri AHahı bilenler ve Allahtan
korkanlar saydığını görürüz
AHahım Sen müslümanlara dinlerini öğret
i islam ve Ahlak
Gelişmekte olan bir millet her şeyden daha ziyade ahlaka
muhtaçtır Faziletli metanetli bir ahlaka büyük üstün ve ümitli
bir ruha muhtaçtır Çünkü böyle bir millet bu asrın ihtiyaçları
ile karşı karşıya kalacaktır Ancak bu milletin sağlam ve dürüst
imanı sarsılmaz azmi büyük fedakarlıkları çok sabırlı olması
faziletli ve üstün ahlakı her asrın ihtiyacını karşılayabilir
Böyle mükemmel bir insanı böyle kuvvetli bir ruhu ancak islam
meydana getirir İslam nefsi İslah etmeyi ve temizlemeyi
kurtuluşun temeli saymıştır
Yemin olsun ki nefsini temizleyen kurtuluşa ermiştir Nefsinin
içyüzünü gizleyen ise ziyana uğramıştır
islam milletlerin durumlarının değişmesini ahlaklarının
değişmesine nefislerinin iyi veya kötülüğüne bağlı olduğunu
bildirmiştir
Şu ayeti celile bu hakikati şöyle beyan ediyor Şüphesiz ki bir
millet kendini değiştirmedikçe Allah ta onların durumunu
değiştirmez
Sen üstün ahlakın unsurlarını beyan eden ayeti celiteleri
dinlediğinde nefisleri nasıl ıslah ettiğini ve onları vazifeye
nasıl hazırladığını onları süzüp temizlediğini görürsün Şu ayeti
misal alalım İman edenlerden Allaha verdiği ahitte sadık olan
adamlar vardır Onlardan bir kısmı bu uğurda canını Vermiş kimi de
beklemektedir Allaha verdikleri ahdi asla değiştirmemişlerdir Bu
sebeple Allah sadıkları doğruluklarına mukabil mükafatlandırır
Allah yolunda harcamayı kendini feda etmeyi sabretmeyi zorluklara
katlanmayı şiddetlere galip gelmeyi şu ayeti celile övüyor ve
bunları yapmaya teşvik ediyor
Onlara Allah yolunda erişecek herhangi bir susuzluk yorgunluk
açlık kafirleri kızdıracak herhangf bir yere ayak basmaları
düşmana ve/dikleri herhangi bir zarar karşılığında kendilerine
iyi bir amel yazılır Doğrusu Allah iyilikte bulunanların
mükafaatmı zayi etmez Allah onları yaptıklarının en güzeliyle
mükafatlandırsın diye harcadıkları az veya çok her nafaka
katettikleri her yol kendileri için kaydedilir 38
Hiçbir şey islam kadar şuur veremez vicdanı uyandıramaz Nefse
karşı içten bekçi dikemez Nefse karşı dikilen bekçi en hayırlı
muhafaza edendir Hiçbir kanun islam Dini olmaksızın işlerin gizli
taraflarını ve gerçek yüzlerini düzenleyemez
g islam ve iktisad
Gelişmekte olan bir millet iktisadi sahasını tanzim etmeye
muhtaçtır Nitekim çağımızda en önem verilen meselelerden biri de
budur
islam bu sahayı ihmal etmemiştir Bilakis temel kaidelerini koymuş
gelişmesine mani olmamıştır Şu ayeti celileyi okuduğunda malın
korunmasının emredildiğini malın değerine önem verildini görürsün
Allahın sizler için medari hayat kıldığı mallarınızı beyinsizlere
vermeyin
Gelirle gider arasında denge kurmayı şu ayette müşahede
edebiliriz Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme Elini tamamen
açıp ta müsrif olma
Resulullah SAV da iktisad eden muhtaç olmaz buyuruyor Bu
hadisi şerif hem fert için hem de cemiyet için geçerlidir Diğer
bir hadisi şerifte Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor İyi adama
hayırlı mal ne güzel yakışır
İslam her hayırlı iktisadi nizamı kabul eder Müslümanları ona
teşvik eder Buna hiçbir zaman mani değildir islam fıkhı Mali
Muamelelere ait hükümlerle doludur Mali muamelelerin nasıl ve ne
şekilde yapılacağını açıkça belirtmiş daha fazlasına ihtiyaç
bırakmamıştır
Kısaca Bir millet ümit ve vatanperverlik duygusuna ilime kuvvete
sıhhata ve sağlam temellere dayanan bir iktisadi nizama sahipse
şüphesiz ki o millet en kuvvetli millettir istikbal onun içil
açıktır
Hele menfaatperesetlik başkasına tevacüz gurur bencillik ve zulüm
kirlerinden temizlenirse bütün alem için de hayır ve saadeti
temenni Ediyorsa o millet yenilmez sarsılmaz ve yıkılmaz
islam Dini bütün bu meziyetleri bu faziletleri teminat altına
almıştır Kalkınmak isteyen bir müslüman milletin islamdan yüz
çevirmesine dair hiçbir delil yoktur Tek yol islamdır
h İslamın Umum Nizamı
Buraya kadar zikrettiklerimizle muazzez İslam Şeriatının tek bir
yönünü açıklamış bulunuyoruz Bu da Milletin Kalkınmasına ait olan
bölümüdür
Fakat tüm olarak İslam Nizamının eşsizliğini anlatmak geniş
incelemeleri ve sayısız kitapların yazılmasını icab ettirir Çok
kısa olarak şunları özetleyebiliriz
islam Nizamı gerek fert gerek aile gerek millet gerek hükümet ve
gerekse milletler arası münasebetler bakımından her şeyi ihtiva
etmiştir Bu mevzuları tanzim ederken çok dikkatli davranmış
faydalı şeyleri seçip almış ve faydasızları bırakmıştır
İslam Nizamı insanlığın bildiği eski ve yeni nizamlardan en
faydalı ve en mükemmel olanıdır Bu hükmümüzü tarih teyid
etmektedir Araştırmalar da bunu ispatlamaktadır
islamın en yüce nizam olduğunu eskiden belirli kişiler kabul
ediyorlardı Şimdi ise bunu her insaf sahibi itiraf etmektedir
Araştırıcılar incelemelerinde derine daldıkça kıyamete kadar baki
olan bu islam nizamının şimdiye kadar akıllara gelmeyen
güzelliklerini keşfedeceklerdir
Şu ayeti celileyi buyuran Allahü Teala ne kadar doğru söylemiştir
Onlara hem dış alemde hem de kendi özvarlıklarında delillerimizi
göstereceğiz Böylece onun hak olduğunu görsünler Rabbinin her
şeye şahid olması yetmez mi
IV — İSLAM AZINLIKLARI HİMAYE EDER YABANCILARIN
HAKLARINI KORUR
Muhterem
Birtakım insanlar İslama sarılıp onu hayat nizamının temeli kabul
etmenin müslüman Devletlerde yaşayan azınlık gayri müslimlerin
varlığına ters düştüğünü zannederler ve ilerlemek içjn en
kuvvetli temel olan milli birliğe karşı olduğunu sanarlar
Aslında hakikat bunun aksinedir Hikmet sahibi her şeyden haberdar
bütün milletlerin geçmişini hali hazırını ve geleceğini bilen
Allahü Tealanın koyduğu islam Nizamı bu meselelere karşı
ihtiyatlı davranmış problemleri kökünden halletmiştir
islam Nizamı azınlıkta bulunan gayri müslimleri korumaya dair
apaçık nasslar getirmiştir Bu hususta şu ayeti celileden daha
açık ne istenebilir
Allah sizinle din uğrunda savaşmayan sizi yurdunuzdan
çıkarmayanlara iyilikte bulunmanızı ve adaletli davranmanızı
yasaklamaz Çünkü Allah adaletli olanları sever
Bu ayeti celile sadece azınlıkta olanları korumayı değil onlara
iyilik etmeyi de tavsiye ediyor
Keza islam Dini hem insani birliğe önem vermiş hem de dini
birliği ilan etmiştir insani birliğe misal Ey insanlar Doğrusu
biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık Birbirinizle
tanışasınız diye sizleri milletler ve kabileler halinde yarattık
islamın dini birliğe ehemmiyet verdiğini ve bu vasıta ile
taassubu kökünden kaldırdığını müslümanlara bütün Hak dinlere
iman etmelerini farz kıldığını şu ayeti celilede bulursun
Deyin ki —Biz Allaha bize indirilmiş olana ibrahime ismaile
ishaka Yakuba ve torunlarına indirilmiş olanlara Musaya ve isaya
verilmiş olanlara ve bütün peygamberlere Rableri tarafından
verilmiş olanlara iman ettik Onlardan hiçbirini diğerinden ayırd
etmeyiz Biz Allaha teslim olanlardanız Şimdi onlar da sizin iman
ettiğiniz gibi iman ederlerse muhakkak doğru yolu bulmuşlardır
Şayet yüz çevirirlerse şüphesiz ki onlar ihtilaf içindedirler
Onlara karşı sana Allah yetecektir O her şeyi işiten ve bilendir
Siz Allahın boyası olan İslama sarılın Kimin boyası Allanın
boyasından daha iyi olur
İslam Dini bütün dinlerin birliğine saygı gösterdiği gibi islami
birliği kutsal saymıştır Müminler ancak kardeştir öyleyse
kardeşlerinizin arasını bulun Allahtan korkun Umulur ki merhamet
olunursunuz Adalet ve insaf temeli üzerine kurulan islam Dinine
tabi olanların milli birliği parçalayacakları asla düşünülemez
Bilakis islam milli birliğe dini birlik sıfatını getirerek bu
birliği daha da kuvvetlendirmiş ve kutsallaştırmıştır İslamsız
bir milli birlik dağılmaya mahkumdur Kuranı Kerim kendileriyle
alaka kurmamız icab edenleri sınırlamış ve bizlere bildirmiştir
Allah yalnız sizinle din uğrunda savaşanları sizi yurtlarınızdan
çıkaranları ve yurdunuzdan çıkarılmanıza yardım edenleri dost
edinmenizi yasaklar Kim onları dost edinirse işte onlar
zalimlerin ta kendileridir
Dünyada insaflı olan hiçbir kimse bu ayeti celilenin izah ettiği
zorba insanların en sevmediği bir millet içinde dahi olmasını
onlar arasında fitne ve fesat yaymasını nizam ve intizamını
bozmasını istemez
işte islamın gayrımüslim azınlıklara karşı tutumu budur Burada
zulüm yok insaf ve adalet vardır
islarmn yabancılara karşı tutumu ise doğru ve samimi oldukları
müddetçe onlarla sulh içinde yaşama ve iyilikte bulunmadır Şayet
vicdanları körelir suçları çoğalırsa o takdirde ne yapacağımızı
Kuran bize bildirmiştir
— Ey iman edenler Sizden olmayanları yakın dostlar edinmeyin
Onlar sizi sapıtmaktan geri kalmazlar Sıkıntıya düşmenizi
isterler Kinleri ağızlarından fışkırmaktadır Sinelerinde
gizledikleri ise daha büyüktür Eğer düşünürseniz sizlere
ayetlerimizi açıkladık Siz o kimselersiniz ki onlar sizi
sevmezken siz onları seversiniz
Böylece islam dini bütün bu yönleri en güzel şekilde tanzim
etmiştir
V — İSLAM GARBLA OLAN MÜNASEBETLERİNİ BULANDIRMAZ
Yine bir kısım insanlar yeni hayatımızda islam nizamının bizleri
batı devletlerinden uzaklaştırdığını alakalarımız istikrara
kavuşurken islam dininin tekrar bunları bulandırdığını sanarlar
Bu gibi kanaatler asılsız ve hayalden ibarettir
Şayet Avrupa devletleri bize karşı kötü niyetli ise ler İslama
uysak ta uymasak ta bizden razı olmayacaklardır Yok eğer bize
karşı samimi ve sadık iseler bize güveniyorlarsa kendi
liderlerinin dahi her devletin başkalarının hakkına dokunmamak
şartıyla kendi sınırları dahilinde istediği düzeni tatbik
edebileceğinde hür olduğunu açıklamalıdırlar
Bütün devlet adamlarının islam dininin beynelmilel şerefinin
tarihte bilinen en mukaddes bir şeref olduğunu bilmeleri gerekir
Milletler arası şeref ve haysiyeti korumak için islam dininin
koyduğu kaideler en faydalı ve en sağlamkaidelerdir
Milletlerarası anlaşmalara bağlı kalma hakkında İslam Dini şöyle
buyuruyor Ahdi yerine getirin Doğrusu verilen ahidde mesuliyet
vardır
Fakat anlaşma hükümlerinde size karşı bir eksiklik yapmayan ve
aleyhinizde kimseye yardım etmeyen müşriklerle yaptığınız
anlaşmaya sonuna kadar riayet edin Şüphesiz ki Allah kendinden
korkanları sever
Müşrikler size karşı doğrulukla hareket ettikleri müddetçe siz de
kendilerine doğrulukla muamele edin5
Mültecilere ikram edilmesi hakkında şöyle buyuruluyor Şayet
müşriklerden biri sana sığınacak olursa onu koru ki Allahın
kelamını dinlesin Sonra onu emniyet içinde olacağı yere kavuştur
Bu ayeti celileler müşriklere karşı nasıl muamele edileceğini
beyan buyuruyorlar Semavi dinlere iman eden ehli kitaba elbette
daha iyi davranılacaktır Garblıların bu kaideleri koyan ona tabi
olanları bu yola sevkeden islam dinini müslümanlarla olan
münasebetleri bakımından bir garanti bir teminat saymaları
gerekir
Şunu demek istiyoruz ki islami nazariyelerin devletler arası
münasebetlerde hakim olması Avrupa için de daha faydalı ve en
sağlam kaidelerdir
VI — DOĞUDA KALKINMA ESASLARI BATIYA UYMAZ
Bazı doğu devletlerinin islamı bırakıp batı devletlerini
körükörüne taklit etmeyi tercih etmelerinin sebebi şudur
Bu doğu devletlerinin liderleri batı medeniyetini okuyup onun
tesiri altında kalmışlardır Kalkınmanın ancak dini ortadan
kaldırmakla kiliseleri yıkmakla papaların nüfuzundan kurtulmakla
ve papazların ağızlarını tutmakla gerçekleşebileceğine
inanmışlardır Ayrıca medeniyetin sadece millette bulunan dini
nüfuzu tamamen yok etmekle dini tamamen devletten ayırmakla
tahakkuk edebileceğine inanmışlardır
Evet Bunları yapmak batılılar için doğru sayılsa bile islam
milletlerinde asla doğru değildir Çünkü islami hükümlerin tabiatı
başka hiçbir dinin hususiyetlerine benzemez
Müslüman din adamının nüfuzu salahiyeti mahduttur sınırlıdır
Bunun içindir ki islam kaideleri asırlarca devam etmiş insanları
ilerlemeye götürmüş ilmi desteklemiş ve alimleri korumuştur
Avrupada yapılanı islami bir ülkede yapmak doğru olmaz Bu mevzu
çok önemlidir Bu mevzuda çeşitli kitaplar yazılmıştır
Bu risalede mevzuyu kısaca hatırlatma bakımından açıklamayı
vazife biliyoruz Her insaflının bu hususta bizimle beraber
olacağı kanaatindeyiz
Şu halde bazı doğu memleket liderlerinin kafasına yerleşen bu
yıkıcı şuur bizim ilerlememiz için rehberixniz olamaz Bizim
kalkınmamız her şeyden önce faziletli bir ahlaka şerefli bir ilme
faydalı bir kuvvete dayanmalıdır Zaten islam da bunu emreder
VII — DİN BAŞKA DİN ADAMLARI BAŞKADIR
Batılıların yolunda giden bazı beyinsizlerin ileri sürdükleri
delillerden biri de şudur Müslüman din adamları Miltf Kalkınmaya
karşıdır Zalimlere karşı yumuşaktırlar Şahsi menfaatlerini
dünyevi çıkarlarını millet ve memleket menfaatlerine tercih
ederler
Bunların doğru olduğunu kabul etsekte bu din adamlarının
zaafiyetinden ileri gelmektedir Din böyle mi emrediyor
Padişah ve kumandanların kapılarını kırıp içeri giren onları
tenkid eden sonra emir veren hediyelerini kabul etmeyen hak ve
hakikati açıklayan milletin isteklerini amirlere aktaran o
faziletli ve celal sahibi islam alimlerinin nezih yaşayışı bu
iddia edilenleri yalanlıyor Müslüman din alimleri silahı omuzuna
alıp zalim ve diktatörlerin karşısına çıkmışlardır islam
Devletinin doğusunda ibn el Eşasın yanında fakihlerden müteşekkil
orduyu tarih unutmamıştır İslam Devletinin batısın
da Kadi b Yahya elLeysi elMelikinin başkaldırması gözlerden uzak
değildir işte islam dininin hükümleri budur Geçmiş müslüman din
adamlarının misk kokan tarihçei hayatları budur 0 beyinsizlerin
iftiralarından bir eser var mı islam Dininden çıkanların
mesuliyetini dine yükleme insafsızlık değil mi
Bu iftiralar bir kısım insanlar hakkında doğru olsada herkes için
doğru olamaz Hususi bir münasebetten dolayı doğru sayılsa bile
her zaman doğru kabul edilemez Şarkın kalkınma tarihinde her
milletten olan müslüman din alimlerinin yeri bellidir
Mısırda elEzherin Filistinde Meclisi Alanın Hindistanda Mevlana
EbulKelam ve arkadaşlarının Endonezyada müslüman liderlerinin
sarfettiği gayretler yaptıkları işler unutulmamıştır Şu halde
müslüman alimlerinin ilerlemeye karşı oldukları iddiası iftiradır
Kuru milliyetçilik namıyle müslüman milleti dininden çevirmek
için din alimine iftira edilemez Şayet yapılan iftiralar gerçek
ise din adamlarını İslah etmek müslüman millet için daha faydalı
değil midir Din adamlarını öldürmeden daha güzel olmaz mı
Diğer yandan dilimize geçen takliden söylenen bazı tabirler Din
Adamı tabiri de bunlardan biridir bizim örf ve adetlerimize uymaz
Çünkü bu tabirler batılıların papazlık düzeninde mevcuttur islam
örfünde Din Adamları tabiri her müslüman içine alır
VIII — CESARETLİ VE BAŞARILI BİR ADIM
Bütün bu izahlardan sonra Hak yol olan islamr bırakıp şehvani
arzular ve geçici zinetler yolu olan Avrupanın yoluna uymakta
mazur sayılamayız
Avrupanın yolunda zinetler süsler lezzetler zevkler her şeyi
helal görmek mevcuttur Bütün bunlar adi nefsin sevdiği ve
hoşlandığı şeylerdir
Kuranı Kerim bize bunları beyan ediyor ve tenkid ediyor Kadınlar
oğullar kantar kantar altın ve gümüşler besili atlar hayvanlar ve
ekinler gibi nefsani şeyleri sevmek insanlara yaldızlı
görünmüştür Bunlar dünya hayatının geçici lezzetleridir
İslam yolu ise izzet ve şeref yoludur Hak ve Hakikat yoludur
Kuvvet ve bereket yoludur Doğruluk ve fazilet yoludur
Ey Müslüman Liderler Müslümanlarla birlikte bu sağlam yoldan
yürüyün ki Allah sizleri muvaffak etsin işte Kuranımız bize şöyle
sesleniyor De ki Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi
Allahtan korkanlar için altlarından ırmaklar akan cennetler
vardır Orada ebedi kalacaklardır O cennette tertemiz zevceler ve
Allahın rızasına ermek vardır Allah kullarını görücüdür
Milletleri zevkü sefaya düşmeleri perişan etmiştir Avrupayı da
zevkü sefa peşinde koşmakla açgözlülük kökünden sarsmıştır Bir
şehri yoketmek istediğimiz zaman o şehrin zevkine düşkün
olanlarına emrimizi göndeririz Buna rağmen yoldan çıkarlar Artık
o şehir yok olmayı hak eder Biz de onu yerle bir ederiz6
Allahü Teala Peygamber Hz Muhammedi bütün alemlere rahmet olarak
gönderdi ve Onunla beraber kıyamete kadar nur ve hidayet olan
Kitabını indirdi
Peygamber Efendimiz SAV in rehberliği hadisi şeriflerinin devam
etmesiyle sürüp gitmektedir Kuranı Kerimin yüce saltanatı
delillerinin kuvvetli olmasıyla hüküm sürmektedir
insanlık muhakkak surette Resulullahın liderliğini ve Kuranı
Kerimin saltanatını ister istemez kabul edecektir Aflahü Tealanın
şu kelamı gerçekleşecektir Müşrikler hoşlanmasalar da Allah
dinini bütün dinlerden üstün kılacaktır
Ey Müslüman Liderler Çilekar hasta ve huzursuz bu alemi kurtarmak
için Kuranı Kerimin eczanesinden Resululiahın SAV namiyle ilk
şeriat Nacı alan siz olun
Evet Bu cesaretli ve —inşallah başarılı bir adım olacaktır Eninde
sonunda emir Allahındır
Allah iradesini yerine getirmekte her şeye galibdir fakat
insanların çoğu bunu bilmezler işte o gün müminler Allahın
yardımıyla sevineceklerdir Allah dilediğine yardım eder O her
şeye galibdir ve rahimdir
IX — NELER YAPILMALIDIR Fiili İslah için atılacak adımlar
Yeniden kalkınmamız için müslüman milletinde na sil bir şuur ve
ruhun hakim olması gerektiğini açıkladıktan sonra bu şuurun
meydana getireceği bazı fiili neticelere temas etmek istiyoruz
Burada sadece mevzuların başını zikretmekle iktifa edeceğiz Çünkü
bu mevzulardan herbirinin geniş araştırma ve incelemeye muhtaç
olduğunu biliyoruz
Çünkü milletimizin bütün ihtiyaç ve isteklerini kalkınması için
icab eden şeyleri tamamen tesbit ettiğimizi söyleyemeyiz İleri
sürdüğümüz bu arzuların kısa bir zamanda gerçekleşeceği
kanaatinde değiliz
Biz bu isteklerin birçoğunun önünde çeşitli engellerin bulunduğu
ve bu engelleri aşabilmek için uzun düşünmelere büyük inayetlere
ve sarsılmaz bir iradeyo gerek olduğunu düşünüyoruz
Bununla beraber samimi gayretin elinden hiçbir şeyin
kurtulamıyacağı hayır yolunu tutan kuvvetli irade sahibi bir
milletin elbette ki muvaffak olacağına inanıyoruz
Öyle ise hep birlikte Allaha yönelin muvaffakiyet Allahtandır
Hakiki islami Ruha dayanarak yapılması istenilen başlıca
ıslahatlar şunlardır
A — Siyasi Adli ve İdari Sahalarda >
1 Partizanlık kaldırılmalı milletin siyasi gücü tek bir safta
toplanmalıdır
2 Hukukun bütün dallarında islam Şeriatına uygun olacak şekilde
ıslahat yapılmalıdır
3 Orduyu kuvvetlendirmen orduya islami cihad ruhu ve heyecanı
verilmelidir
4 Zayi edilen Hilafeti tekrar diriltmeye ciddiyette çalışmak
için bütün islam memleketleri —bilhassa Arap Devletleri—
arasındaki bağlar kuvvetlendirilmeli
5 Devlet dairelerinde bütün memurları islami hükümlerden mssul
olduklarını hissettirecek derecede islami şuur yayıimalıdır
6 Devlet memurlarının şahsi tutumları murakabe edilmeli şahsi
davranışı ile vazife esnasındaki davranışı birbirinden ayırt
edilmemeli
7 Yazkış dairelerde çalışma saati ileri alınmalı Bu yolla dini
vecibelerin yerine getirilmesine yardım edilmeli Gece geç
vakitlere kadar geçen zaman kaybı önlenmeli
8 Rüşvet ve iltimasa son verilmeli Vazife sadece ehil olanlara
ve kanuni şartları haiz olanlara verilmeli
9 Devletin bütün işleri islam terazisiyle tartılmah Toplantılar
davetler sohbetler hapishaneler ve hastaneler İslama ters
düşmeyecek sakilde tanzim edilmeli Çalışma vakitleri namaz
vakitleriyle çatışmayacak şekilde ayarlanmalıdır
10 Ezher mezunları askeri ve idari vazifelerde çalıştırılmalı bu
yolla yetiştirilmelidir
B — içtimai ve ilmi Sahalarda
1 Milleti adabı muaşerete hürmet etmeye alıştırmalı Bu hususta
kanuni müeyyidelerle beraber irşad yoluna da başvurulmalı Adab ve
ahlaka muhalif suçlar şiddetle cezalandırılmalıdır
2 Kadını hem yüceltecek hem de iffetini koruyacak şekilde Kadın
Davasını İslama uygun olarak hailetmeli Bu yolla içtimai yönden
en önemü mesele olan bu mevzuu ifrat ve tefrite dalanların sapık
görüşüne ve kiralık kalemlerine bırakmamalıdır
3} Gizliaçık her türlü fuhuş önlenmeli Fuhuş ne şekilde olursa
olsun faili recmedüecek bir suç sayılmalıdır
4 Kumarın oyun milli piyango yarış vs bütün çeşitleri
kaldırılmalıdır
5 Afyon eroin haşhaş vs gibi her çeşit içkiye karşı savaş
açılmalı içki tamamen yasaklanmalı millet onun şerrinden
kurtarılmalıdır
6 Açıklık çıplaklık önlenmeli kadınlar icabeden hususlarda irşad
edilmeli Açıklık hususunda asla müsamaha edilmemeli Bilhassa
öğretmen talebe doktor vb hanımlara karşı sıkı tedbirler alınmalı
7 Kızları eğitme programları tekrar incelenmeli Çeşitli eğitim
kademelerinde erkek ve kız eğitim metodu farklı olmalı
8 Kız ve erkek talebelerin birlikte okumalarına mani olunmalı
Kendisine helal olmayan bir kadınla herhangi bir erkeğin başbaşa
kalması cezalandırılması gereken bir suç sayılmalı
9 Evlenmeye ve nesli artırmaya çeşitli yollarla teşvik etmeli
Aileyi koruyacak yuva kurmaya teşvik edecek evlenme problemini
çözecek kanuni tedbirler alınmalı
10 Barlar pavyonlar kapanmalı dans ve benzeri oyunlar
yasaklanmalıdır
11 Tiyatrolar ve sinema filimleri sıkı sansürden geçirilmelidir
12 Türkü ve şarkılar temizlenmeli iyisi seçilip alınmalı bunlara
sıkı sansür konulmalıdır
13 Millete verilen konferanslar açık oturumlar vb islami değer
taşıyanları seçilmeli Radyo ve Televizyon yurtsever ahlaklı ve
faziletli şahsiyetler yetiştirmek için kullanılmalıdır
14 Nefsi arzuları uyandıran romanlar fesat tohumu saçan kitaplar
toplatılmalı fuhuş ve fücuru yayan insanların şehevani arzularını
istismar eden basına el koyulmalıdır
15 Yazlıklar ve plajlar cinsi anarşi ve müstehcenlikten uzak bir
şekilde tanzim edilmelidir
16 Bütün kahvehanelerin açılış ve kapanış saatleri tayin
edilmeli kahvecilerin ne yaptıkları kontrol edilmeli Faydalı
şeyler tavsiye edilmeli onların uzun zaman kahveyi açık
tutmalarına müsaade edilmemelidir
17 Kahvehaneler okumayazma bilmeyenleri okuryazar yapmak için
kullanılmalı Bunun için öğretmenler ve talebeler yardımda
bulunmalıdır
18 Gerek iktisadi gerek ahlaki yönden zararlı adetlere karşı
savaşmalı Milleti bu zararlı adetlerden kurtarıp faydalı adetlere
sevketmeli Mesela Düğünlerde mevlidlerde bayramlarda matemlerde
ve çeşitli münasebetlerde görülen adetler düzeltilmelidir Bu
yönde bizzat devlet örnek olmalıdır
19 Hisbe Teşkilatı kurulmalı Ramazanda oruç yeme kasden namazı
terketme dine küfretme vb İslama aykırı hareketle/i işleyenler
cezalandırılmalıdır
20 Köylerdeki okulları camilerin yanında yapmalı Hem okul hem
cami vazifetemizlik ve itina gösterme bakımından güzelce tanzim
edilmeli Böylece küçük talebeler de namaz kılmaya alıştırılmalı
Yaşı geçmiş büyükler ilimden nasibini almalıdır
21
22
Bütün okul ve üniversitelerde Din Dersi mecburi sayılmalıdır
Hususi okullarda da Kuranı Kerimi ezber
Hisbe demek her müslümanın dine karşı suçtan adli makamlara
bildirme mecburiyetinde olması demektir Böyleca herkes savcı
vazifesini yapacaktır
lemeye teşvik edilmeli din ve dil sahalarında ilmi diplomaları
elde etmek için Kuranı Kerimi ezberleme şartı koşulmalıdır Ayrıca
her okulda Kuranı Kerimin bir kısmı ezberletilmelidir
23 İstikrarlı bir eğitim sistemi konulmalı bu sistemle eğitim
geliştirilmeli seviyesi yükseltilmeli gayeleri bir olan eğitim
müesseseleri birleştirilmeli millette mevcut olan çeşitli
kültürler birbirine yakınlaştırılması Eğitimin birinci merhalesi
yurtseverlik ruhunu güzel ahlakı aşılayacak bir merhale olmalıdır
24 Eğitimin bütün merhalelerinde düve edebiyata önem verilmeli
Eğitimin birinci merhalesinde yabancı dil bırakılıp yalnız
Arapçaya önem verilmelidir
25 İslam Tarihine Milli Tarihe ve islam Medeniyeti Tarihine önem
verilmelidir
26 Yavaş yavaş milletin kıyafetini birleştirme yolları
düşünülmelidir
27 Dil örf adet ve kıyafet bakımından evlerdeki batıcılık ruhu
kaldırılmalı bütün bunları millileştirmen Bilhassa sosyetelerin
evlerinde bu gerçekleştirilmelidir
28 Basını ıslah etmeli yazar ve muharrirler is lami mevzularda
yazmaya teşvik edilmelidir
29 Sıhhate dair uyarılarda bulunmak hastahaneleri doktorları
seyyar klinikleri artırmak ve tedavi yollarını kolaylaştırmak
suretiyle kamu sağlığına önem verilmelidir
30 Nizam ve intizama riayet edilmesi temizliğe dikkat edilmesi
suların klorlanması kültür vasıiları ve istirahat yerleri
bakımından köye önem verilmelidir
C — iktisadi Sahalarda istenilen Islahat
1 Zekatın toplanma ve dağıtılması islam şerja tının emirlerine
göre tanzim edilmeli Zekat vasıtasıyla DarülAceze Yetimler Yurdu
Düşkünler Evi ve Askeri Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı gibi hayır
müesseseleri kurulmalıdır
2 Faiz derhal yasaklanmalıdır Bankalar faizsiz olarak tanzim
edilmeli Devlet kendine ait faiz alacaklarından vazgeçmeli bu
yönde örnek olmalıdır
3 iktisadi projelere teşvik edilmeli iktisadi müesseseler
çoğaltılmalıdır Yabancıların elinde olan iktisadi müesseseler
millileştirilmelidir
4 Halkı karaborsacılık yapan şirketlerin zulmünden korumalı
onlara hadleri bildirilmeli millet için mümkün olan her faideli
şey yapılmalıdır
5 Dar gelirli memurların maaşlarını artırarak ek ödenekler ve
mükafatlar vererek durumlarını düzeltmeli Yüksek dereceli
memurların aylıklarını azaltmalı
6 Vazifeler açıkça belirtilmeli memurlar sadece zaruri
vazifelerde çalıştırılmalıdır işler memurlara adaletli
dağıtılmalı bunda dikkatli davranılmalıdır
7 Zirai ve Teknik sahalarda teşvikte bulunulmalı üretim
bakımından köylülere ve teknisyenlere önem verilmelidir
8 işçilere içtimai ve teknik açıdan gereken alaka gösterilmeli
çeşitti yönlerde seviyelerini yükseltmeye çalışılmalıdır
9 Çorak araziler ihmal edilmiş maden ocakları vs gibi tabii
kaynaklar işletilmelidir
10 Üretim ve işletme bakımından zaruri olan projeler lüks
olanlara tercih edilmelidir
Hülasa
Müslüman kardeşlerin davası budur Bunu takdim ediyoruz Biz
canımızı düşüncemizi ve bütün gücümüzü İslam Milletini yükseltmek
ve ilerletmek isteyen herhangi bir devlet veya kuruluşun emrine
veriyoruz Feda olmayı kabul ederiz Feda oluruz
Umarız ki böylece vazifemizi ifa ettik Sözümüzü söyledik Din
Nasihattir Allah için Resulü için Allahın kitabı için müslüman
liderler için ve bütün müsiümanlar için
Allah bize yeter Allahın seçtiği kulları üzerine selam olsun
BİRİNCİ KİTABIN SONU
Bandrol uygulamasına ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmeliğin 5maddesinin ikinci
fıkrası çerçevesinde bandrol taşıması zorunlu değildir
Son
Bu Kitap bizzat benim tarafımdan [ [ ByIgleoo ]] tarafından
www.CepSitesiNet - www.MobilMp3Net - www.ChatCepCom
Siteleri için hazırlanmıştır EBook ta kimseyi kendime rakip olarak görmem bizzat kendim
orjinalinden tarayıp Ebook haline getirdim lütfen emeğe saygı gösterin
Gösterinki ben ve benim gibi insanlar sizlerden aldığı enerji ile daha iyi işler yapabilsin
Herkese saygılarımı sunarım
Sizlerde çalışmalarımın devamını istiyorsanız emeğe saygı duyunuz ve paylaşımı gerçek
adreslerinden takip ediniz
Not Okurken gözünüze çarpan yanlışlar olursa bize öneriniz varsa yada elinizdeki kitapları
paylaşmak için bizimle iletişime geçin
Teşekkürler
Ne Mutlu Bilgi için Bilgece yaşayanlara
By-Igleoo www.CepSitesiNet
Download