BİR KULLANICI, BİR MEKAN, BİR ÜRÜN: ATÖLYE “KONAR GÖÇER”

advertisement
BİR KULLANICI, BİR MEKAN, BİR ÜRÜN: ATÖLYE
“KONAR GÖÇER”
Nezihat KÖŞKLÜK KAYA *
ÖZET
2007 Kasım ayında, Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimari Tasarım 201-202
Stüdyosu’nda, eğitim programı içinde daha serbest ve tercihli öğrenme ortamını desteklemek ve
denemek, öğrencileri kısa süreli egzersizlere yakınlaştırmak üzere, stüdyo yürütücüleri tarafından
“200atölyeler” adı altında bir dizi paralel atölye çalışması gerçekleştirilmiştir. “200atölyeler” projesinin
en önemli kazanımlarından biri, eğitim programında özgür yaklaşımlara daha kalıcı bir yer edindirmeye
dönük deneysel bir çalışma oluşturmuş olmasıdır. İki stüdyo günü süren bu atölyelerin temaları
birbirlerinden özellikle farklı seçilmiştir. “200atölyeler”den biri, Nezihat Köşklük ve Arkeoloji Bölümü
öğretim görevlisi Dr. Ali Kazım Öz yürütücülüğünde, 12 öğrenci ile gerçekleştirilen “Konar Göçer”dir.
Atölyenin tasarımları, bu çalışmada kullanıcı, mekan ve ürün bazında sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: kullanıcı, mekan, ürün
A USER, A SPACE AND A PRODUCT: THE WORKSHOP “KONAR GÖÇER
(NOMAD)”
ABSTRACT
A series of parallel workshops called “200workshops” was organised as part of the Architectural Design
201-202 Studio at Dokuz Eylul University Faculty of Architecture, as a means of encouraging and
experimenting with a freer and optional learning environment. One of the most important
accomplishments of the “200workshops” project was an experiment aimed at giving unrestricted
approaches a more permanent place in the curriculum. Very different themes were deliberately chosen for
these workshops, which lasted two studio days. One of “200workshops” was the “Konar Göçer”.
In this study, the designs of this workshop are presented within the context of user, space and product.
Keywords: user, space, product
Not: Atölyenin içeriği ile çok örtüştüğü için atölyeye ismini veren, özellikle Yörükler için kullanılan ve
“göçebe bir hayat süren, bir yere sürekli yerleşmeyen (aşiret, oba vb.)” anlamındaki “konargöçer”
(http://www.tdk.gov.tr), İngilizce çeviride aynen korunmuştur.
*Araş. Gör. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, Buca-İZMİR
1. GİRİŞ
“Stüdyolar” mimarlık eğitiminin daima en merkezi, en dinamik ve en tartışmalı
ortamları olagelmiştir. Bu durum, onların “kazanılmış bilgi” ile asıl olan “yaratıcı
problem çözme becerisi”nin buluştuğu tek ortam olmasından kaynaklanır. Bu
buluşma, mimarlık gibi hem bilgiden sorumlu hem de sorgulayıcı/yaratıcı,
entelektüel kapasite gerektiren bir disiplin için yaşamsal öneme sahiptir. Bunun yanı
sıra, bu iki yönelimi bağdaştırmak ve problem üzerinden düşündürmek/birlikte
düşünmek ve öğrencinin “kendi deneyimiyle” öğrenmesine aracılık etmek zorlu bir
süreçtir. Bu nedenledir ki mimarlık eğitiminin ağır pedagojik sorumluluğunu
yüklenen stüdyolar, aynı zamanda üzerinde en fazla tartışılan, sorgulanan konuların
başında gelir.
Günümüzde stüdyo modelleri ve yaklaşımları üzerine çok farklı denemeler
geliştirilmektedir. Bu çeşitlenmeye karşın, farklı yaklaşımların toplamda bazı ortak
paydalarının varlığından söz etmek olanaklıdır. Örneğin; “problem esaslı öğrenme”
ya da bilgiyi süreçte, sorgulayarak, gerektiğince edinme ve kullanma; “birlikte
öğrenme” ya da öğrenme ve öğretmenin biraradalığı, paralel diyalog kurma;
“disiplinler arası bağ kurma” ya da çok yönlü entelektüel gelişim için mimarlığı
“öteki” alanlarla ilişkilendirme; “kısa süreli tasarım egzersizleri” hızlı ve yaratıcı
düşünmeyi destekleme gibi yönelimler güncel stüdyoların ortak ilkelerinden en göze
çarpanlarıdır. Gittikçe özgürleşen dinamik yapısıyla stüdyolar, aslında zaten var olan
başka bir öğrenme aracı ve eğitimin bir dış desteği olan “atölyeler”e
yakınlaşmaktadır.
Bu gelişmelerin de bilinciyle, 2007 Kasım ayında, Dokuz Eylül Üniversitesi
Mimarlık Fakültesi Mimari Tasarım 201-202 Stüdyosu’nda, eğitim programı içinde
daha serbest ve tercihli öğrenme ortamını desteklemek ve denemek, öğrencileri kısa
süreli egzersizlere yakınlaştırmak üzere, stüdyo yürütücüleri tarafından
“200atölyeler” adı altında bir dizi paralel atölye çalışması gerçekleştirilmiştir.
İki stüdyo gününü kapsayan bu atölyelerin temalarıysa, birbirlerinden özellikle farklı
olmuştur. Konular yalnızca başlıkları ve anahtar sözcükleriyle açıklandıktan sonra
öğrenciler atölyelerini seçmişlerdir. Farklı fakültelerden öğretim elemanlarının gerek
konuk yürütücü ve gerekse jüri üyesi olarak katılımlarıyla çeşitlenen atölyeler
ortamında, öğrenciler sunum tekniklerinde de farklı denemelere teşvik edilmişlerdir.
Çoğu atölye grubu, öğrencilerini özellikle ekip çalışmalarına yönlendirmiştir.
Toplamda sekiz ile on iki saat arasında değişen bu çalışmalarla ilgili sunumlar
fakültede gerçekleştirilmiştir. “200atölyeler” projesinin en önemli kazanımlarından
biri ise, özgür yaklaşımlara eğitim programında daha kalıcı bir yer edindirmeye
dönük deneysel bir çalışma oluşturmuş olmasıdır (Ersoy vd., 2008, 86).
164
Şekil 1: “200atölyeler” ve Atölye “Konar Göçer” Afişleri
“200atölyeler”den biri, Nezihat Köşklük ve Arkeoloji Bölümü öğretim görevlisi Dr.
Ali Kazım Öz yürütücülüğünde, 12 öğrenci ile gerçekleştirilen “Konar Göçer”dir
(Şekil 1).
2. ATÖLYE “KONAR GÖÇER”
Türkiye’deki bilimsel yüzey ve sualtı araştırmalarının çoğu, ulaşımın zor olduğu
alanlarda yapılmaktadır. Bu yüzden araştırmacılar, ya günübirlik seyahatler yaparak
çalışmakta ya da alanda oldukça konforsuz koşullarda konaklamak zorunda
kalmaktadır (Şekil 2). Çalışmalar personel, ekipman ve malzeme eksikliğiyle
sürdürülmekte, aynı zamanda gereğinden daha kısa sürede sonlandırılmaktadır.
Şekil 2: Tektaşburnu Batığı Araştırma ve Konservasyon Merkezi (A. K. Öz)
165
Çeşitli bilim dalları tarafından yürütülen sözkonusu araştırmaların (arkeolojik ve
tarihi yüzey araştırmaları, sualtı araştırmaları, jeolojik araştırmalar vs.) daha verimli
olması amacıyla, bu atölye kapsamında, küçük boy nakliye konteynırı kullanarak bir
mimari yaşama ve çalışma ünitesinin tasarlanması ve tasarımda aşağıdaki
maddelerin gözetilmesi hedeflenmiştir:
•
•
•
•
4 kişinin temel eylemlerini karşılama (çalışma, yeme, yatma, tuvaletbanyo)
Buluntu, malzeme, araç-gereç, araştırma alet ve ekipmanları için depolama
Doğal enerji kaynaklarının kullanımı, atıklar için çözüm önerileri ve diğer
teknik sorunların çözümü
Topografyaya uyum
Ekonomi ve dayanım özellikleriyle öne çıkan konteynırler, modüler ve
sürdürülebilir sistemleri sayesinde, alternatif mekan tasarımlarına izin vermektedir
(Şekil 3).
Şekil 3: Konteynır Mekan Örneği
Öğrencilerden beklenen, Şekil 1’de Atölye “Konar Geçer’in afişinde görüldüğü
üzere, yere “kon”duğunda açılıp katlanarak, eğilip bükülürek, uzatılarak, vs.
büyütülen, verilen ihtiyaçları karşılayan temel birimin, başka araştırmalar için
taşınırken bir başka deyişle yerden “göç”erken, başlangıç formuna getirilmesi ve bu
döngünün böylece sürüp gitmesidir.
166
3. ATÖLYE ÜRÜNLERİ
Atölyeyi seçen on iki öğrenci, ikişer kişilik ekipler oluşturarak altı çeşit ürün ortaya
çıkarmışlardır.
Ürün 1: Tuğba Büyükkestelli ve S. Gökhan Yücel, konteynırın kısa kenarlarından
çıkan çeyrek daire planlı ikişer kişilik yatma birimleri tasarlamıştır. Bir yatma
birimi, çeyrek dairenin üçte birlik bir bölümünden teleskopik bir biçimde açılarak
elde edilmekte ve konteynır taşınırken tekrar üçte birlik pozisyona getirilerek, bir
ray sistemi ile kısa kenarlar içine sürülmektedir. Tuvalet-banyo birimi, uzun
kenardan yine dışarıya doğru sürülen bir hacim olarak tasarlanmıştır. Konteynır
çalışma alanına getirildiğinde dışarıya patlatılan bu üç birimden geriye kalan
alanlarda ise, çalışma, yeme ve depolama fonksiyonları çözülmüştür. Tasarım,
girişiyle birlikte simetrik bir dile sahiptir (Şekil 4, 5).
Şekil 4, 5: Ürün 1 (Tuğba Büyükkestelli-S. Gökhan Yücel)
167
Ürün 2: Fatma Erdem ve Hakan Pulat, tasarımlarını düşeyde yükselme üzerine
kurmuştur. Bu sefer konteynır, düşeyde teleskopik bir sistem ile büyümektedir.
Düşey doğrultuda, üç mekansal düzlem oluşturulmuştur. En üstte yer alan düzlem
yatma, arada kalan düzlem çalışma, en altta yer alan giriş düzlemi ise yeme, tuvaletbanyo ve depolama fonksiyonlarına ayrılmıştır. Teleskopik sistem, konteynırın tam
merkezinde yer alan çelik bir çekirdek tarafından taşınmaktadır. Bu çekirdeğe aynı
zamanda, düzlemleri birbirine bağlayan döner merdiven de sarılmıştır. Yine
çekirdek, konteynırın enerji üretimi için tasarlanan güneş enerjisi panelini de
taşımaktadır (Şekil 6, 7).
Şekil 6, 7: Ürün 2 (Fatma Erdem-Hakan Pulat)
168
Ürün 3: Sinem Koç ve Erkan Akan, tasarımlarında depolama ve yatma birimlerini
dışarıya patlatarak konteynırı genişletme yolunu denemişlerdir. Yatma birimi,
dışarıya patlatılan depolama biriminden teleskopik bir şekilde yükseltilerek elde
edilmektedir. Konteynıra giriş bölümünde yeme, bunun karşısındaki kısa kenarda ise
tuvalet-banyo fonksiyonları çözülmüştür. Bu iki alan arasında ise, depolamaya
paralel olarak çalışma fonksiyonu yer almaktadır. Konteynır yüzeyinden açılan bir
takım düzlemsel panel elemanlar ise, giriş, yeme gibi açık platformları ve yerine
göre çalışma birimi önündeki saçağı oluşturmaktadır (Şekil 8, 9).
Şekil 8, 9: Ürün 3 (Sinem Koç-Erkan Akan)
169
Ürün 4: Yaser Waez ve Cihan Akgöl’ün tasarımında ise dışarıya taşan bölüm
depolama alanıdır. Depolama alanının dışarıya patlatılmasıyla içeride elde edilen
boşluk, çalışma bölümü olarak kullanılmaktadır. Kısa kenar üzerinden alınan girişin
sağında sırasıyla tuvalet-banyo, yeme ve en uçta ise yatma fonksiyonu çözülmüştür
(Şekil 10, 11).
Şekil 10, 11: Ürün 4 (Yaser Waez-Cihan Akgöl)
170
Ürün 5: Emine Çalışkan ve C. Elif Çintan’ın tasarımında, çalışma alanına getirilen
konteynırdan dışarıya doğru sürülen bölümde yatma tasarlanmıştır. Bunun tam
karşısında çalışma yer almaktadır. İki uçtaki kısa kenarlardan birinde tuvalet-banyo,
giriş tarafındakinde ise depolama ve yeme alanı çözülmüştür (Şekil 12, 13).
Şekil 12, 13: Ürün 5 (Emine Çalışkan-C. Elif Çintan)
Ürün 6: Mustafa Özdoğan ve Emre Karaköse, düşeyde yine teleskopik bir açılımla
yatma birimini tasarlamışlardır. Tasarımcılar, tuvalet-banyo, depolama ve yeme
birimlerini dışarıya doğru sürerek iç mekanı genişletmişlerdir. Bu sürme yerine göre,
mekan boyunca değil de kısmi olmaktadır. Konteynırın içinde kalan boşluk ise
çalışma fonksiyonuna ayrılmıştır (Şekil 14, 15).
171
Şekil 14, 15: Ürün 6 (Mustafa Özdoğan-Emre Karaköse)
4. SONUÇ
Altı tasarımda da konteynır, çalışma yerine taşındığında çeşitli manipülasyonlarla
genişletilmekte, çalışma bittiğinde ise temel formuna döndürülerek, taşınmaya
elverişli hale getirilmektedir. Bu döngü, böylelikle sürüp gitmektedir. Atölye
çalışmaları sırasında, ortaya çıkan yapının çevreyle bütünleşmesi, açık arazi, orman,
deniz, göl, tepe veya kayalık gibi farklı coğrafyalarda yerleşmesini mümkün kılacak
teknik çözümlerin üretilmesi de önemli olmuştur. Böylece, projede sadece probleme
dayalı mimari mekan tasarımı söz konusu olmamış, aynı zamanda teknoloji,
ekonomi ve çevresel değerler gibi kavramlar üzerinde fikir üretilebilmiş, yaratıcı
olduğu kadar keyifli bir atölye süreci yaşanmıştır.
5. KAYNAKÇA
Ersoy, E., Allmer A., Atılgan, D., Tanaç, M., Bilgin, Ç., Dokgöz, D.,
Hacıalibeyoğlu, F., Alpaslan, H. İ., Köşklük, N., Özkaban, F., (2008), “DEÜ’de
Özgür Bir Tasarım Haftası”, Yapı, 321, 86-90
http://www.tdk.gov.tr [16, Haziran, 2010, WEB]
172
Download