SÖYLEŞİ MURAT BAKLAN Baktat dünya markası olmayı hedefliyor Baktat Şirketler Grubu Dış Ticaret ve Pazarlama Yöneticisi Murat Baklan, “ArGe’ye her yıl küçümsenmeyecek bir pay ayırıyoruz. Önümüzdeki 5 yılda Avrupa’da sağladığımız başarıyı dünya çağında gerçekleştirmek istiyoruz. Bir Türk firması neden Coca Cola ya da Mercedes gibi olmasın. Dünya çapında tanınan bir marka olmayı hedefliyoruz” diyor. Ç MURAT BAKLAN Baktat Şirketler Grubu Dış Ticaret Pazarlama Yöneticisi ve EGETAD Yönetim Kurulu Üyesi 108 | EKİM 2017 | WWW.EKOVİTRİN.COM orum Sungurlu’dan 1960’lı yıllarda Almanya’ya işçi olarak giden Adıgüzel Baklan’ın 5 erkek çocuğu olan Halil, Mustafa, Ali, Muharrem ve Kadir Baklan kardeşler tarafından 32 yıl önce temelleri atılan Baktat Şirketler Grubu, bugün 54 ülkeye ihracat gerçekleştiren 3 bin 200 farklı çeşit gıda ürünü üreten, Türkiye’de 6 ve Almanya’da 6 olmak üzere 12 şirketi bünyesinde barındıran, Türkiye’de üretim gerçekleştiren 6 entegre tesise sahip olan dev bir gıda grubu haline geldi. Baktat Grubu’nda yönetici olarak görev yapan Baklan ailesinin 2. kuşak fertleri İngiltere ve Amerika gibi ülkelerde üniversite öğrenimi gören gençlerden oluşuyor. Bu genç yöneticiler, Baktat’ı global bir marka olarak dünya arenasına taşımak için vizyoner görüşleriyle gruba katkı sağlıyorlar. Baklan ailesinin bu genç kuşak yöneticilerinden biri de Baktat Şirketler Grubu’nun kurucu ortağı ve Baklan kardeşlerin en büyüğü olan Halil Baklan’ın oğlu Murat Baklan… Baklan ailesinin 2. kuşak üyesi ve Baktat Şirketler Grubu Dış Ticaret ve Pazarlama Yöneticisi Murat Baklan, Baktat Şirketler Grubu ile ilgili EKOVİTRİN’in sorularını yanıtladı. n Murat Bey, Baklan ailesinin 2. kuşak üyesi olarak Baktat Şirketler Grubu’nda yönetici olarak çalışıyorsunuz. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 37 yaşındayım, Baktat Şirketler Grubu’nda Dış Ticaret ve Pazarlama’dan Sorumlu Yönetici olarak görev yapıyorum. Türkiye’de fen lisesinden mezun olduktan sonra İngiltere’de uluslararası ticaret ve işletme lisansımı tamamlayarak, Baktat Grubu’nda 2006 yılında Türkiye’de aktif göreve başladım. İkinci jenerasyonuz ama şirkette aktif pozisyonlarda yani iki senede bir görevimiz ve yetkilerimiz değişiyor, tepeden gelme bir görevimiz ve yetkimiz yok, bulunduğumuz makama çalışıp hak ederek geliyoruz. Böyle bir aile ve şirket hiyerarşimiz var. “AİLE ANAYASASINI ÇOCUKLARIMIZ İÇİN HAZIRLADIK” n Baktat Şirketler Grubu, bir aile şirketi. Baktat, nasıl yönetiliyor, aile anayasanızın ayrıntıları hakkında bilgi verir misiniz? Şirket olarak uyguladığımız stratejilerin ve hayata geçirdiğimiz projelerin uzun vadeli olmasını istiyoruz. Kendi çocuklarımızın ve onlardan sonraki nesillerin çalışarak bu işten nemalanmalarını istiyoruz, o yüzden ‘aile anayasası’nı hazırladık. Amacımız, işlerimizi bir sonraki nesile aktarabilmekti. Aile anayasasıyla şirkette çalışacak yeni nesilin haklarını garanti almayı amaçladık. Ancak çalışmak istemeyen de çalışmaz tabi ki. Biz ikinci jenerasyon olarak hukuksal olarak yönlendirme yaptık, baba ve amcalar yani birinci nesil de bu anlamda bizi desteklediler ve desteklemeye devam ediyorlar. Onlar da diyorlar ki, ‘siz yeter ki çalışmak isteyin, biz o zaman sizden daha fazla çalışırız’. n Yeni nesil inovasyona daha açık, daha girişimci yetişiyor. Şirketleri daha iyi noktalara getiriyor. Babanız ve amcalarınız bu şirketin temellerini attılar. İşçilikten patronluğa yükselerek başarıyı yakaladılar. Siz genç kuşak Baklanlar da şirketinizi daha yukarılara taşıyacaksınız. Bize öncelikle Baktat Grubu’nun hikayesini anlatır mısınız? Baktat Grubu’nun temeli, 1986 yılında 5 kardeşin bir araya gelerek kendi bireysel emekleriyle Almanya’da küçük bir market işletmeleriyle atıldı. 1992 yılında vahim bir trafik kazasında amcalarımızdan birini kaybettik. O süreçten sonra da şirketimiz toptancılık faaliyetiyle hizmetlerine başladı. Şu anda Baktat, markayı oluşturan dört kardeşle yoluna devam ediyor. Türkiye’de altı tane fabrikamız var, son 5 yıla kadar üretilen ürünlerin yüzde 90-95’i ihracata yönelik ürünlerdi. Son 5 yıl içerisinde ihracatımızı artırdık, ikinci jenerasyonun da işin içine girmesiyle beraber yurtdışına gönderdiğimiz bu kaliteli ürünleri Türkiye piyasasına da sunuyoruz. İnovasyon çalışmalarına oldukça önem veriyoruz. n Baktat Grubu’nun tesislerinden söz ettiniz. Baktat Grubu’nun nerelerde, hangi tesisleri var? Türkiye’de ilk kurulan tesisimiz Çorum fabrikamız. Çorum’da şu anda iki tane tesise sahibiz. En güzel buğdayları Güneydoğu Anadolu’dan getirip işliyoruz. Çerezlerin A’dan Z’ye çiftçiden alınıp, işlenip, sofraya gelene kadar tüm aşamaları gerçekleştiren üretim tesislerine sahibiz. 1995 yılında Gemlik fabrikamız hizmete girdi. Gemlik fabrikamızda reçel, hazır yemek, salça ve sos grubu üretimlerimiz devam ediyor, 200’e yakın çalışanımız bulunuyor. Manisa’da EGETAD şirketimizde özellikle sebze üzerine üretim yapıyoruz. 2008 yılında Akhisar’da zeytinle ilgili tesisimizin temelini attık, daha sonra fabrikamızı bitirdik. Burada yaklaşık yılda 6 bin tonun üzerinde zeytin işliyoruz. Zeytinleri hem yurtiçi hem de yurtdışına gönderiyoruz. Bursa Serbest Bölgesi’ndeki fabrikamız ise unlu mamüller üzerine faaliyet gösteriyor. Toplam 6 fabrikamızla hizmet vermeye devam ediyoruz. “TOPLAM 54 ÜLKEYE İHRACATIMIZ VAR” n Binlerce ürün çeşidine sahipsiniz. Biraz da ürünlerinizden bahseder misiniz? Ürünleriniz Türkiye menşeili mi? Türkiye’de birebir ürettiğimiz bin 800’ün üzerinde ürün çeşidine sahibiz. Ürünlerimiz Türkiye menşeili. Hammaddelerin çoğunu Türkiye’den temin ediyoruz. Organik yağı Türkiye’den tedarik edemediğimiz için İtalya’dan getirtiyoruz. Hazır yemek olarak ise diğer ürünleri Türkiye’de tedarik edip, ihracat gerçekleştiriyoruz. Avrupa Birliği ülkeleri bizim asıl pazarımız olmakla birlikte toplam 54 ülkeye ihracat yapıyoruz. Ürünlerimize bakıldığında tat ve lezzet olarak Anadolu kültürünün hakim olduğunu görüyoruz. Yani ürünlerimizde Türk damak tadını bulmak mümkün. Ancak yabancı insanların da ürünlerimizi tüketebilmeleri için gerekli ortamı sağlamak durumundayız. Yani ürünlerimizi daha az tuzlu ve şeker- WWW.EKOVİTRİN.COM | EKİM 2017 | 109 SÖYLEŞİ MURAT BAKLAN haline gelmesi konusunda ne gibi çalışmalarınız var? Baktat kadar Suntat markamıza da çok önem veriyoruz. Suntat, bizim için yeni bir marka değil. Suntat’ı ikinci kalite bir ürün olarak değil aynı Baktat kategorisinde bir marka olarak global bir oyuncu haline getirmek istiyoruz. Baktat markamız, soyadımız olan Baklan’ı çağrıştırıyor, buradan gelen bir marka algımız var. Suntat markamızı Baktat gibi aktif hatta bazı ülkelerde Baktat’tan daha aktif bir marka haline getireceğiz. Bir yıl önceden çalışmalara başladık. Suntat’ta bizim logomuzu görenler markamıza güvenle bakıyorlar. Bu güveni insanlara aşılayan birinci jenerasyondur. Biz de bunu geliştirmeye çalışıyoruz. BAKTAT Bursa Gemlik Tesisleri BAKTAT Şirketler Grubu’nun Almanya Mannheim şehrindeki Avrupa Yönetim Merkezi ve tesisleri li üretmek zorundayız. Avrupa, ilerleyen zamanlarda ürünlerin üstüne aynı trafik ışıkları gibi renkler koyup, hangi ürünlerin içerisinde ne kadar tuz ya da şeker bulunduğunu koymayı planlıyor. Biz de şimdiden önlemimizi alarak az şekerli ve az tuzlu ürünler üretiyoruz. n Bin 800 kalem ürünün dışında bir de Avrupa Birliği yasaları gereği Avrupa Birliği’ne Türkiye’den sokulmayan ürünler var. Bunları da katarsak ürün çeşidiniz ne kadara ulaşıyor? Toplam barkod sayımız 3 binin üzerinde. Türkiye olarak bir çok üründe ekstra vergiler ödüyoruz. Avrupa’ya ihracatta oradaki vergilerden dolayı rekabet etme şansımız olmuyor. Dünya ile rekabet edebilmek için başka ülkelerde kendi markamızla üretim yapıyoruz. Yani İtalya ve Uzakdoğu’da üretim yaptığımız ürünler mevcut. 110 | EKİM 2017 | WWW.EKOVİTRİN.COM n Barkod olarak 3 bin kalemin üzerinde ürüne sahipsiniz. Peki kaç sınıf ürününüz bulunuyor? Baktat’tan başka markalarınız var mı? 22 ayrı segmentte üretim gerçekleştiriyoruz yani 22 ayrı sektörle ilgili üretimimiz mevcut. Üretimimizin her aşaması AB standartlarına uygun gerçekleştiriliyor. 20’ye yakın markamız var, markaların yüzde 90’ını Baktat oluşturuyor. Çalışmayı ve işimizi sevdiğimiz için üretimimizde hiçbir aksama olmuyor. Meşhur çayımız ‘Alice’in üzerinde Baktat logosu var ama bir çok tüketicimiz Baktat logosunu bilmiyor, biz bununla birlikte diğer markalarımızı da bu segmentlerin içerisinde güçlendirmek istiyoruz. n Baktat, Avrupa’da hatta dünyada tanınan bir marka. Yıllardır Suntat’tan söz ettiniz, Suntat’ın global bir marka n Ürünlerinizin ne kadarını ihracat olarak değerlendiriyorsunuz? Kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz? Ciromuzun yüzde 80’ini hala ihracat oluşturuyor. İhracatımız artarak devam ediyor. Yurtiçinde de rekabet ettiğimiz ürünleri aktif olarak pazara sunuyoruz, sunmaya da devam edeceğiz. Türkiye’deki pazarı gözardı etmek istemiyoruz. Siyah zeytinde pazarın büyük çoğunluğunu Türkiye oluşturuyor. Yeşil zeytinde ise ihracat devreye giriyor. Aktif olarak çalıştığımız 54 ülke var. Avusturalya’dan başlayıp Ortadoğu, Türkiye, Amerika, İngiltere, Kanada ve Güney Amerika ülkelerine kadar ihracat gerçekleştiriyoruz. n Son olarak hedeflerinizden bahseder misiniz? Yeni yatırımlar olacak mı? Türkiye’deki hedeflerimiz arasında üretim alanlarımızı daha derli toplu hale getirmek, makineleşmeye daha fazla yatırım yapıp bu anlamda kapasiteyi artırmak istiyoruz. Ar-Ge’ye her yıl küçümsenmeyecek bir pay ayırıyoruz çünkü geleceğimizin Ar-Ge olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki 5 yılda Avrupa’da sağladığımız başarıyı dünya çağında gerçekleştirmek istiyoruz. Bir Türk firması neden Coca Cola ya da Mercedes gibi olmasın. Dünya çapında tanınan bir marka olmayı hedefliyoruz.