tc gazi üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı

advertisement
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
İŞLETME BİLİM DALI
AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN MÜŞTERİ SATIN ALMA
KARAR SÜRECİNDE ETKİSİ: ANKARADAKİ DEVLET
ÜNİVERSİTELERİNİN İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER
FAKÜLTELERİ ÖĞRENCİLERİ ARASINDA BİR UYGULAMA
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
Haleh EZZATIRAD
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Nurettin PARILTI
Ankara-2014
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
İŞLETME BİLİM DALI
AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN MÜŞTERİ SATIN ALMA
KARAR SÜRECİNDE ETKİSİ: ANKARADAKİ DEVLET
ÜNİVERSİTELERİNİN İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER
FAKÜLTELERİ ÖĞRENCİLERİ ARASINDA BİR UYGULAMA
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
Haleh EZZATIRAD
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Nurettin PARILTI
Ankara-2014
i
ÖZET
EZZATIRAD, Haleh. Ağızdan Ağıza Pazarlamanın Müşteri Satın Alma
Karar Sürecinde Etkisi: Ankaradaki Devlet Üniversitelerinin İktisadi ve
İdari Bilimler Fakülteleri Öğrencileri Arasında Bir Uygulama, Yüksek
Lisans Tezi, Ankara, 2014.
Bu çalışmanın amacı, “ağızdan ağıza pazarlama ile müşterinin Cep
Telefonu ürününü satın alma karar sürecinin aşamaları arasında ilişki olup
olmadığını” araştırmaktır, bu doğrultuda ağızdan ağıza pazarlamaya
belirlenmiş altı boyutun satın alma karar sürecinin aşamalarına etkisi olup
olmadığı da araştırılmıştır.
Araştırmanın amaçları dikkate alınarak, belirlenen ağızdan ağıza
pazarlamanın altı boyutu ve satın alma karar sürecinin beş aşaması ile ilgili bir
araştırma modeli ve araştırma hipotezleri geliştirilmiştir. Çalışmada öncelikle
detaylı ve çok aşamalı bir ölçek geliştirme/uyumlaştırma süreci takip edilmiş,
ölçme araçları çeşitli analizlerle güvenilirlik ve geçerlilik açısından incelenmiş,
tatmin edici sonuçlara ulaşılmıştır. Çalışmanın örneklem çerçevesini, Ankara
ilinde olan dört devlet üniversitesi, yani Gazi, Hacettepe, Ankara ve ODTÜ
üniversitelerinin iktisadi ve idari bilimler fakülteleri öğrencileri oluşturmaktadır.
Bu kapsamda örneklem sayısı 400 kişi belirlenmiştir. Uygulama bölümünde,
ağızdan ağıza pazarlamanın satın alma karar sürecinin aşamaları ile ilişkisi ve
etkisini belirlemek için anket uygulaması yapılmıştır. Seçilen denek grubuna
ait anket uygulaması yapıldıktan sonra elde edilen anket formlarındaki
cevaplar kodlanarak SPSS programı ile analiz edilerek, çalışmada Güvenilirlik
Analizi, Korelasyon Analizi ve Regresyon Analizi yapılmıştır.
Araştırmada toplanan verilerin analiz edilmesiyle elde edilen bulgulara
göre, ağızdan ağıza pazarlama ile satın alma karar sürecinin beş aşaması
arasında anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca araştırmanın beş
hipotezinde de bu ilişki istatistiksel olarak anlamlı çıkmıştır.
ii
Anahtar Sözcükler
1. Ağızdan Ağıza Pazarlama
2. Satın Alma Karar Süreci
3. Tüketici Davranışları
4. Viral Pazarlama
5. Fısıltı Yoluyla Pazarlama
iii
ABSTRACT
EZZATIRAD, Haleh. The Effects of Word of Mouth Marketing During
Customers Buying Decision Making Process: A Survey on Students of
Economics and Administrative Sciences at Governmental Universities of
Ankara, Thesis of Master of Science, Ankara, 2014.
This paper’s goal is a research on “Wheather or not word of mouth
marketing effects customers on making decisions at buying mobile phone
products”, according to this research it has been surveied that if word of mouth
marketing’s six determined dimension has or not any effect on buying decision
making process.
A research model and a research hypothetic has been developed
considering research goals, with determined six dimensions of word of mouth
marketing and five level of buying process. In this work, firstly, a detailed and
multi-staged process of developing/ harmonization has been followed;
measurement tools have been examined through various reliability and validity
point of view. Sampling framework of the research, has been created using
students of Economics and Administration Science in four universities of
Ankara City, such as Gazi, Hacettepe, Ankara and METU. Accordingly, 400
people were determined as number of sampling. In application process, to
determine the relations and effects of various stages at word of mouth
marketing on buying decision, questionnaires were prepared and used. After
applying the survey on selected subject group, obtained results from
questionnares were coded and analized using SPSS software, with applying
Reliability Analysis, Correlation Analysis and Regression Analysis.
In the research, according to the results gained from analizing the
collected data, it has been discovered that there is a significant relation
between word of mouth marketing and five stages of the buying decision
making process. Likewise, five hypothesizes of the research were also
statistically significant.
iv
Key Words
1. Word of Mouth Marketing
2. Buying Decision Process
3. Consumer Behavior
4. Viral Marketing
5. Whisper Marketing
ÖNSÖZ
Bu çalışma süresince ilgisini esirgemeyen danışman hocam Prof. Dr.
NURETTİN PARILTI'ya teşekkürlerimi bir borç bilirim. Yüsek lisans öğrenimim
süresince bilgi ve tecrübeleri ile hayata dair farkındalık yaratmamı sağlayan
çok değerli hocalarıma da sonsuz teşekkür ederim. Eğitim hayatımın başından
sonuna kadar her aşamasında desteğini hiç esirgemeyen sevgili aileme de
sonsuz şükranlarımı sunarım.
Haleh EZZATIRAD
ANKARA, 2014
vi
İÇİNDEKİLER
ÖZET ...............................................................................................................i
ABSTRACT ...................................................................................................iii
ÖNSÖZ ...........................................................................................................v
İÇİNDEKİLER ................................................................................................vi
TABLOLAR LİSTESİ......................................................................................x
ŞEKİLLER LİSTESİ......................................................................................xii
GİRİŞ ..............................................................................................................1
BİRİNCİ BÖLÜM
AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMA
1.1. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN KAVRAMI VE TANIMI ................. 4
1.2. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN ALANI VE ÖNEMİ ....................... 7
1.3. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN ÖZELLİKLERİ ............................. 8
1.3.1. Değer ............................................................................................. 10
1.3.2. Zamanlama .................................................................................... 10
1.3.3. Odaklanma .................................................................................... 11
1.3.4. Talep .............................................................................................. 12
1.3.5. Katılım............................................................................................ 12
1.4. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN NİTELİKLERİ ............................. 12
1.4.1. Güvenilirlik ..................................................................................... 13
1.4.2. Deneyim Aktarımı .......................................................................... 13
1.4.3. Müşteriye Dayalı Olma .................................................................. 14
1.4.4. Zaman ve Para Tasarrufu .............................................................. 15
1.5. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN TÜRLERİ ................................... 15
1.5.2. Olumsuz Ağızdan Ağıza Pazarlama .............................................. 19
1.6. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN YÖNETİMİ ................................. 21
1.7. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN UYGULAMASI ........................... 23
1.8. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN SÜRECİ ..................................... 24
1.9. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMA SÜRECİNİN UNSURLARI ............... 26
1.9.1. Kaynak ........................................................................................... 26
vii
1.9.2. Kodlama......................................................................................... 27
1.9.3. İletişim Kanalı ................................................................................ 28
1.9.4. Alıcı (Hedef)/ Kod Açma ................................................................ 28
1.9.5. Gürültü ........................................................................................... 29
1.9.6. Geri Bildirim ................................................................................... 30
1.10. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMA SÜRECİNİ ETKİLEYEN ALICI VE
KAYNAK ÖZELLİKLERİ ..................................................................... 31
1.10.1. Müşterilerin Kişilik Özelikleri ........................................................ 31
1.10.2. Kaynağın Uzmanlık Düzeyi .......................................................... 32
1.10.3. Müşterilerin Uzmanlık Düzeyleri .................................................. 32
1.10.4. Müşterileri ile Kaynak Arasındakı Yakınlık Derecesi .................... 33
1.10.5. Müşterilerin Algıladığı Risk Düzeyi .............................................. 34
1.10.6. Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyleri................................ 35
1.11. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMA İLE İLGİLİ ALT KAVRAMLAR ...... 35
1.11.1. Viral Pazarlama ........................................................................... 36
1.11.2. İnternet Üzerinden Ağızdan Ağıza Pazarlama ............................. 40
1.11.3. Fısıltı Yoluyla Pazarlama ............................................................. 42
1.12. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMA SÜRECİNİN MODELLERİ ............. 45
1.12.1. Süzülme Modeli ........................................................................... 45
1.12.2. Tek Aşamalı Akış Modeli ............................................................. 45
1.12.3. İki Aşamalı Akış Modeli ................................................................ 46
1.12.4. Çok Aşamalı Akış Modeli ............................................................. 47
İKİNCİ BÖLÜM
AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN MÜŞTERİ SATIN ALMA KARAR
SÜRECİNDE ETKİSİ
2.1. TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI TANIMI VE KAVRAMI ............................. 49
2.2. TÜKETİCİ DAVRANIŞLARININ ÖZELLİKLERİ VE YAPISI ................ 51
2.3. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMA VE TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI ....... 53
2.4. TÜKETİCİNİN SATIN ALMA DAVRANIŞLARINI ETKİLEYEN
FAKTÖRLER ...................................................................................... 56
2.4.1. Kişisel Faktörler ............................................................................. 57
viii
2.4.1.1. Yaş ......................................................................................... 57
2.4.1.2. Meslek .................................................................................... 57
2.4.1.3. Ekonomik Durum .................................................................... 58
2.4.1.4. Yaşam Tarzı ........................................................................... 58
2.4.1.5. Kişilik ...................................................................................... 58
2.4.2. Sosyal Faktörler ............................................................................. 59
2.4.2.1. Aile ......................................................................................... 59
2.4.2.2. Referans Grupları ................................................................... 60
2.4.2.3. Roller ve Statüler .................................................................... 60
2.4.3. Kültürel Faktörler ........................................................................... 61
2.4.3.1. Kültür ...................................................................................... 61
2.4.3.2. Alt Kültür ................................................................................. 61
2.4.3.3. Sosyal Sınıf ............................................................................ 62
2.4.4. Psikolojik Faktörler ......................................................................... 62
2.4.4.1. Motivasyon (Güdülenme)........................................................ 63
2.4.4.2. Algılama.................................................................................. 63
2.4.4.3. Öğrenme................................................................................. 64
2.4.4.4. İnanç ve Tutumlar ................................................................... 64
2.5. SATIN ALMA DAVRANIŞ ÇEŞİTLERİ................................................. 65
2.6. TÜKETİCİ SATIN ALMA KARAR SÜRECİ .......................................... 66
2.6.1. İhtiyacın Ortaya Çıkması................................................................ 67
2.6.2. Alternatiflerin Belirlenmesi ............................................................. 67
2.6.3. Alternatiflerin Değerlendirilmesi ..................................................... 68
2.6.4. Satın Alma Kararının Verilmesi ...................................................... 69
2.6.5. Satın Alma Sonrası Davranışlar..................................................... 70
2.7. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN TÜKETİCİ SATIN ALMA
KARARINDAKİ YERİ ............................................................................ 71
2.8. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN TÜKETİCİLER ÜZERİNDEKİ
ETKİSİ ................................................................................................... 74
2.8.1. Kişisel Etki ..................................................................................... 74
2.8.2. Diğer Faktörler ............................................................................... 77
ix
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN MÜŞTERİ SATIN ALMA KARAR
SÜRECİNDE ETKİSİ: ANKARADAKİ DEVLET ÜNİVERSİTELERİNİN
İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTELERİ ÖĞRENCİLERİ
ARASINDA BİR UYGULAMA
3.1. ARAŞTIRMANIN AMACI VE ÖNEMİ ................................................... 79
3.2. ARAŞTIRMANIN KAPSAMI VE KISITLARI......................................... 81
3.3. ARAŞTIRMANIN MODELİ ................................................................... 82
3.4. ARAŞTIRMANIN HİPOTEZLERİ.......................................................... 83
3.5. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ ................................................................. 84
3.5.1. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi ................................................. 84
3.5.2. Veri Toplam Yöntemi ve Uygulanması ........................................... 85
3.5.3. Analiz Yöntemi ............................................................................... 91
3.6. ARAŞTIRMA BULGULARI .................................................................. 91
3.6.1. Örneklem Grubuna Ait Tanımlayıcı Bilgiler .................................... 91
3.6.2. Katılımcıların Satın Almadan Önce Bilgi Aldıkları Kişi Sayısı......... 93
3.6.3. Katılımcıların Satın Almadan Önce Bilgi Aldıkları Kişiler ............... 94
3.6.4. Katılımcıların Satın Alma Kararında Etkilendikleri Kaynaklar ......... 94
3.6.5. Araştırma Hipotezlerinin Analizi ..................................................... 95
3.6.5.1. Çalışmanın 1. Hipotezi............................................................ 96
3.6.5.2. Çalışmanın 2. Hipotezi............................................................ 98
3.6.5.3. Çalışmanın 3. Hipotezi.......................................................... 101
3.6.5.4. Çalışmanın 4. Hipotezi.......................................................... 104
3.6.5.5. Çalışmanın 5. Hipotezi.......................................................... 107
SONUÇ VE ÖNERİLER..............................................................................110
KAYNAKÇA ...............................................................................................117
EKLER........................................................................................................127
EK- 1. Anket Formu ................................................................................. 127
x
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 1: Ağızdan Ağıza Pazarlamanın Tüketiciye Faydaları ....................... 56
Tablo 2: Kişisel Etki Kaynakları ................................................................... 76
Tablo 3: Müşterilerin Kişilik Özelikleri Değişkenini Açıklayan İfadeler ......... 86
Tablo 4: Kaynağın Uzmanlık Düzeyi Değişkenini Açıklayan İfadeler .......... 86
Tablo 5: Müşterilerin Uzmanlık Düzeyleri Değişkenini Açıklayan İfadeler ... 87
Tablo 6: Müşterileri ile Kaynak Arasındakı Yakınlık Derecesi Değişkenini
Açıklayan İfadeler........................................................................ 87
Tablo 7: Müşterilerin Algıladığı Risk Düzeyi Değişkenini Açıklayan İfadeler 87
Tablo 8: Müşterilerin İletişimden Etkilenme Değişkenini Açıklayan İfadeler 88
Tablo 9: İhtiyacın Ortaya Çıkması Değişkenini Açıklayan İfadeler .............. 88
Tablo 10: Alternatiflerin Belirlenmesi Değişkenini Açıklayan İfadeler .......... 89
Tablo 11: Alternatiflerin değerlendirilmesi Değişkenini Açıklayan İfadeler .. 89
Tablo 12: Satın Alma Kararı Değişkenini Açıklayan İfadeler ....................... 89
Tablo 13: Satın Alma Sonrası Tutum ve Davranışlar Değişkenini Açıklayan
İfadeler ........................................................................................ 90
Tablo 14: Ölçeğin Güvenilirlik Analizi .......................................................... 90
Tablo 15: Öğrencilerin Demografik Özellikleri Frekans Analizi Sonuçları .... 92
Tablo 16: Katılımcıların Satın Almadan Önce Bilgi Aldıkları Kişi Sayısı ...... 93
Tablo 17: Katılımcıların Satın Almadan Önce Bilgi Aldıkları Kişiler ............. 94
Tablo 18: Katılımcıların Satın Alma Kararında Etkilendikleri Kaynaklar ...... 95
Tablo 19: Ağızdan Ağıza Pazarlama İle İhtiyacın Ortaya Çıkması Arasında
İlişki ............................................................................................. 96
Tablo 20: AAP’nın Boyutları ve İhtiyacın Ortaya Çıkmaının Regresyon
Analizi ......................................................................................... 97
Tablo 21: Ağızdan Ağıza Pazarlama İle Alternatiflerin Belirlenmesi Arasında
İlişki ............................................................................................. 99
Tablo 22: AAP’nın Boyutları ve Alternatiflerin Belirlenmesi Regresyon
Analizi ....................................................................................... 100
Tablo 23: Ağızdan Ağıza Pazarlama İle Alternatiflerin Değerlendirilmesi
Arasında İlişki ............................................................................ 102
xi
Tablo 24: AAP’nın Boyutları ve Alternatiflerin Değerlendirilmesi Regresyon
Analizi ....................................................................................... 103
Tablo 25: Ağızdan Ağıza Pazarlama İle Satın Alma Kararı Arasında İlişki 105
Tablo 26: AAP’nın Boyutları ve Satın Alma Kararı Regresyon Analizi ...... 105
Tablo 27: Ağızdan Ağıza Pazarlama İle Satın Alma Sonrası Tutum ve
Davranışlar Arasında İlişki ........................................................ 107
Tablo 28: AAP’nın Boyutları ve Satın Alma Sonrası Tutum ve Davranışlar
Regresyon Analizi ..................................................................... 108
xii
ŞEKİLLER LİSTESİ
Şekil 1: Altı Pazar Modeli ............................................................................ 11
Şekil 2: Ağızdan Ağıza Pazarlama Türleri ................................................... 16
Şekil 3: Olumlu ve Olumsuz Deneyimlerin Paylaşım Miktarı ....................... 17
Şekil 4: Ağızdan Ağıza İletişim Süreci ......................................................... 25
Şekil 5: Viral Pazarlamada Bilginin Yayılma Şekli ....................................... 37
Şekil 6: Tek Aşamalı İletişim Modeli ............................................................ 46
Şekil 7: İki Aşamalı İletişim Modeli .............................................................. 47
Şekil 8: Çok Aşamalı İletişim Modeli ........................................................... 48
Şekil 9: Araştırmanın Modeli ....................................................................... 83
GİRİŞ
İnsanların birbirleriyle iletişim kurmaları, duygularını ve düşüncelerini
paylaşmaları insanlık tarihi kadar eskidir. Pazarlama açısından insanların
iletişim kurmalarının incelenmesi ise modern pazarlama anlayışıyla birlikte
ortaya çıkmıştır. Pazarlama anlayışının oluşmadığı dönemlerde işletmeler
değil tüketicilerin birbirleri ile olan iletişimine odaklanmak, tüketicilerle iletişim
kurmayı bile gereksiz görmekteydiler.
Günümüz rekabet koşullarında firmaların tüketicilere ulaşması günden
güne daha zor bir hal almaktadır. Çok sayıda firma, çok sayıda ürünle sınırlı
sayıdaki tüketicileri kendi müşterileri haline getirmeye çalışmaktadır. Bu
nedenle pazaryerindeki tüketiciler, binlerce pazarlama iletişimi mesajının
bombardımanı altında kalmaktadırlar. İnternet gibi gelişen teknolojiler
aracılığıyla da bu mesajlara tüketicilerin bulunduğu her ortamda rastlamak
mümkün olmaktadır. Öyle ki, Silverman’a (2007) göre ortalama bir insan günde
200 ila 1000 arasında satış iletişimine maruz kalmaktadır. Bu mesaj
enflasyonu arasında kalan tüketicilerin etrafa karşı duyarsızlaşması ve
güvenini kaybetmesi söz konusu olabilmektedir.
İşletmelerin ürettikleri mal ve hizmetler, fiyatlandırma kararları, dağıtım
kararları ve tutundurma çabalarının her biri tüketiciler için birer iletişim aracı
niteliğinde olmaktadır. Ancak bu mesajların her birinin ilettiği mesajın farklı
olması tüketicinin kafasında farklı algılamalara neden olabilmekte ve bu da
işletmelere zarar vermektedir. Bundan dolayı her bir unsurun verdiği mesajın
tüketicinin kafasında mal hizmet ya da marka ile ilgili tek bir algılamaya neden
olması gerekmektedir. İşletmeler bu şekilde ürettikleri mal ve hizmetler için
sadık
müşteriler
oluşturabilmektedirler.
Bundan
dolayı
işletmelerin
kullandıkları tutundurma araçlarıyla verdikleri mesajlara daha fazla dikkat
etmeleri gerekmektedir.
Tüketicilerin kullandıkları mal ve hizmetlerle ilgili olumlu/olumsuz
düşüncelerini,
değerlendirmelerini
birbirleriyle
paylaşmaları
bilinen
bir
2
gerçektir. Tüketicilerin aralarındaki bu iletişim yurt dışında Word of Mouth
Marketing (WOMM) olarak bilinmekte olup dilimize kulaktan kulağa pazarlama
ya da ağızdan ağıza pazarlama olarak çevrilmiştir. Ayrıca fiskos pazarlama ya
da dedikodulu pazarlama olarak da bilinmektedir. Çalışmada kavramdan;
ağızdan ağıza pazarlama olarak bahsedilmesi uygun görülmüştür.
Ağızdan ağıza pazarlama en temel ifade ile tüketicilerin diğer tüketiciler
ile ürünler, hizmetler kısaca markalar hakkında bilgi paylaşmasıdır. Ağızdan
ağıza pazarlama, bir tüketiciden diğerine marka bilgisinin aktarımıdır. Ağızdan
ağıza pazarlama, ürünlerin ve markaların geliştiği, ifade edildiği ve yayılarak
informal bir iletişim sağlandığı bir yöntem olarak da tanımlanabilmektedir
(Christine vd., 2000: 2).
Ağızdan ağıza iletişimin pazarlamanın faaliyet alanını etkilediği açıktır.
Ancak, ağızdan ağıza pazarlamada tarafların hiçbiri ürün veya hizmet
hakkında konuştuklarından dolayı ücret elde etmezler. Tutundurma çabaları
genel olarak bir ürün, hizmet ya da kurum hakkında daha çok bilgi aramaya
teşvik ederken, ağızdan ağıza pazarlama bilgisi doğrudan satın almaya
yöneltmektedir. Yani doğrudan satış odaklıdır ve satın alma karar sürecinde
özellikle karar verme aşamasında etkili olmaktadır. Özellikle hizmetlerde,
hizmetin kendine has özelliklerinden dolayı, ağızdan ağıza pazarlama daha
etkili olmaktadır. Çünkü ortada ürünlerdeki gibi elle tutulur somut nesneler
yoktur ve deneyim özellikleri ön plana çıkmaktadır. Ağızdan ağıza
pazarlamaya konu olan bilginin etkililik düzeyi bilginin niteliğine bağlı olarak
değişebilir. Örneğin iletişime konu olan olumsuz mesajlar olumlulardan daha
etkilidir ve daha çok kişiye ulaşmaktadır.
Ağızdan ağıza pazarlama kimi zaman fikir liderleri tarafından, pazar
kurtları tarafından, yenilikçiler tarafından, referans grupları tarafından
başlatılabilirken, kimi zamanda akrabalar, arkadaşlar, komşular, iş arkadaşları
tarafından başlatılabilmektedir. İletişim yapılan kişilerin birbirlerine olan
yakınlıkları ağızdan ağıza pazarlamanın etkisini artırırken kişiler arasındaki
3
bağın
zayıf
olması
da
ağızdan
ağıza
pazarlamanın
etkisini
zayıflatabilmektedir.
Bütün bunlar dikkate alındığında, bu çalışmanın amacı, Ankara ilinde
olan dört devlet üniversitesi, yani Gazi, Hacettepe, Ankara ve ODTÜ
üniversitelerinin iktisadi ve idari bilimler fakülteleri öğrencileri örneklem olarak,
ağızdan ağıza pazarlamanın, satın alma karar sürecinin aşamaları ile ilişkisi,
müşterilerin kişilik özelikleri, kaynağın Cep Telefonu ile ilgili uzmanlık düzeyi,
müşterilerin Cep Telefonu ile ilgili uzmanlık düzeyleri, müşterileri ile kaynak
arasındakı yakınlık derecesi, müşterilerin algıladığı risk düzeyi ve müşterilerin
iletişimden etkilenme düzeylerinin, Cep Telefonu satın alma karar sürecinin
aşamalarında etkisinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Ayrıca bahsettiğimiz
ağızdan ağıza pazarlama sürecini etkileyen alıcı ve kaynak özelliklerinin
arasındaki ilişkiler de tespit edilmeye çalışılmıştır.
Bu amaca uygun olarak, çalışmanın ilk bölümünde ağızdan ağıza
pazarlamanın tanımı ve önemi, nitelikleri, türleri, uygulaması ve ağızdan ağıza
pazarlamanın süreci incelenerek, araştırmaya başlanmıştır. İkinci bölümde
çalısmanın ana konusu olan ağızdan ağıza pazarlamanın müşteri satın alma
karar sürecinde etkisi incelenmiştir. Bu bölümde ilk olarak tüketici
davranışlarının özellikleri ve yapısı, tüketici davranışını etkileyen temel
faktörler, tüketici satın alma karar süreci, ağızdan ağıza pazarlamanın tüketici
satın alma kararındaki yeri, ağızdan ağıza pazarlamanın tüketiciler üzerindeki
etkisi ve ağızdan ağıza pazarlamada satın alama karar sürecine yer verilmştir.
Çalısmanın son bölümü olan uygulama bölümünde, Ankaradaki devlet
üniversitelerinin iktisadi ve idari bilimler fakülteleri öğrencileri arasında yapılan
uygulamada, gerekli olan bilgiler elde edilmiştir.
BİRİNCİ BÖLÜM
AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMA
Bireyler tüketim alışkanlıklarını yerine getirirken birbirleri ile sürekli
iletişim içindedirler. Tüketiciler arasındaki bu iletişim, işletmeleri pazarlama
faaliyetlerini yürütmek üzere tüketicilerle sürekli temas halinde bulunmaya
itmiştir. İşletmeler tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarına odaklanıp, tüketicilerin
talepleri doğrultusunda ürün ve hizmetlerine şekil vermektedirler. Bununla
birlikte, tüketicilerin birbirleri ile olan dialoğu sayesinde ürün ve hizmetlerini
daha çok tüketiciye sunarak, daha çok kişiyi müşterileri yapabilmek
arzusundadırlar.
1.1. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN KAVRAMI VE TANIMI
İnsanlar hedonik bir amaçla ya da deneyim yaşamak amacıyla,
ihtiyaçlarını
karşılamak
için
mal
ve
hizmetler
satın
alarak
tüketim
gerçekleştirirler. Satın alma, sosyal bir deneyim olmakla birlikte insan
hayatının önemli etkinliklerinden birisidir. Dolayısıyla, satın alma karar
sürecinde,
çevresindeki
kişiler
kişinin
satın
alma
kararlarını
etkileyebilmektedir. Bir tüketici olan kişi belli bir ürünün özelliklerini,
indirimlerini, promosyon kampanyalarını çevresiyle paylaşabilir. Bazen bu bilgi
paylaşımı satış elemanlarının tutumları ile ilgili olabilirken bazen de yeni bir
restoran, mağaza veya sinemaya gidilmesi konusunda arkadaşa yapılan
tavsiye şeklindedir. Kişiler arası bu etkileşimler ağızdan ağıza pazarlama
yoluyla gerçekleştirilir. Bu etkileşimin en önemli özelliği kişiler arası, informal,
iki ya da daha fazla kişi arasında gerçekleşmesidir. Ağızdan ağıza pazarlama
yüz yüze olabileceği gibi, herhangi bir telefon sohbetinde, e-posta ile veya
internet sohbet odalarında olabilir (Schiffman ve Kanuk, 2004: 504).
Ağızdan ağıza pazarlama kavramı; temelde tüketicilerin kullandıkları
mal ve hizmetler hakkındaki düşüncelerini birbirleri ile paylaşmaları olarak
5
tanımlansa da tanımlar arasında çeşitli farklılıklar bulunmaktadır. Bundan
dolayı ağızdan ağıza pazarlama ile ilgili çeşitli tanımları vermek faydalı
olacaktır. Yapılan ilk çalışmalardan birinde ağızdan ağıza pazarlama; bir ürün
ya da hizmet hakkında bir alıcı ve verici arasında gerçekleşen, ticari olmayan,
yüz yüze yapılan bir iletişim şekli olarak tanımlanmaktadır (Gümüş, 2009: 29).
Ağızdan ağıza pazarlama; bir örgütün itibarı ve güvenirliği, faaliyet şekli,
hizmetleri vb. hakkında bir kişiden müşteri ya da herhangi birinden diğerine
iletilen mesajdır. Tüketim bilgisinin kitle iletişim araçları ya da satış
personelinden ziyade diğer tüketicilerden elde edilmesidir. Alıcının gözünde,
örgütle kişisel deneyimi olmuş olan ve örgütten bağımsız olan bu mesajın
kaynağı tamamen objektif bir bilgi kaynağıdır. Bu sebeple kişiler genellikle
satın almayı gerçekleştirmeden önce aile üyeleri ya da arkadaşlarına danışırlar
ve bu şekilde ağızdan ağıza pazarlama yoluyla elde edilen bilginin özellikle
daha güvenilir olduğunu düşünürler (Kılıçer, 2006: 10).
Birçok araştırma ağızdan ağıza pazarlamanın, müşterinin satın alma
sürecinde çok büyük bir etki gücüne sahip olduğunu göstermektedir. Örneğin,
60 farklı ürünün alımında hangi faktörlerin etkili olduğu sorulduğunda
müşteriler diğer kişilerden aldıkları tavsiyelerin reklamdan üç kat daha etkili
olduğunu belirtmişlerdir. Ağızdan ağıza pazarlama genellikle bu etkiye sahiptir.
Çünkü yüz yüze yapılan bilgi aktarımına erişmek canlı olarak yapılmayan bilgi
aktarımına kıyasla daha kolaydır. Söz konusu bilginin erişilebilirliği arttıkça,
tüketici bu durumu satın alma yaparken kullanmaya daha eğilimli hale
gelmektedir (Swanson, 2011).
Birçok pazarlamacı, ağızdan ağıza pazarlamayı, pazarlama iletişiminin
en eski formlarından biri olarak gözönünde bulundurmaktadır. Bilgi bir
tedarikçiden,
bir
uzmandan,
arkadaşları
ve
aileyi
kapsayan
sosyal
tanıdıklardan gelebilir. Birçok şartta, ağızdan ağıza pazarlamada bilgi aileden
ya da sosyal çevreden bilinen ve güvenilen bir ağızdan geliyorsa bu pazarlama
yöntemi en güçlü ve özellikli yöntemlerden biri haline gelmektedir. Herhangi bir
iletişim formunda olduğu gibi, ağızdan ağıza pazarlamanın da değeri ürün,
6
pazar ve organizasyonel şartlara göre değişiklik göstermektedir, ama deneyim
üstünlüğü ve kalite güvenilirliği olan ürünler ve tahmin edilebilen riskin satın
almalarla desteklendiği ürünlerin varlığında ağızdan ağıza pazarlama
iletişiminin daha güçlü olması beklenmektedir. Gerçekleştirilen araştırmaların
büyük çoğunluğu hem bazı kesimlerin bireysel olarak ağızdan ağıza
pazarlamayı neden yaptıkları hem de diğerlerinin bu kulaklarına gelen bilgiyi
neden ve nasıl kullandıkları üzerine yoğunlaşmaktadır (Hüseyinoğlu, 2009:
23).
Yapılan tanımlamalar doğrultusunda ağızdan ağıza pazarlamanın
günlük hayatın önemli bir bölümüne sahip olduğunu, insanların deneyimlerini
ve bilgilerini paylaştıklarını, bu yolla kazandıkları bilgileri de daha güvenilir
buldukları görülmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda kişilerin bilgi çağında
yaşamaları gereği, günlük hayatta çok fazla bilgiye mağruz kalmalarından
dolayı, inceleme yapacakları ve konu hakkında düşünecekleri zamanı
bulamadıkları görülmektedir. Dolayısıyla kişiler kısa yoldan ulaşabilecekleri,
güvenli kaynaklara ihtiyaç duymaktadırlar (Silverman, 2001: 9).
Ağızdan ağıza pazarlamanın tanımları bazı yönlerden eleştirilmektedir.
Bunlardan biri ağızdan ağıza pazarlamanın tanımlarında marka, ürün ve
hizmetin vurgulanmasıdır. Oysaki ağızdan ağıza pazarlamanın sadece marka,
ürün ya da hizmet odaklı olmasının gerekmediği bazı araştırmacılar tarafından
belirtilmiştir. Buttle’a (1998: 242) göre aynı zamanda bir kurum, organizasyon
veya bir ortaklık ağızdan ağıza pazarlamaya konu olabilir. Bir diğeri ise, bu
iletişimin karşılıklı, ağızdan ağıza olmasıdır. Son yıllarda iletişim teknolojisinin
gelişmesi
ve
özellikle
internetin
yaygınlaşmasıyla,
ağızdan
ağıza
pazarlamanın uygulanması için yeni zeminler oluşmuştur. Bu zeminlerde
iletişimin karşılıklı ve ağızdan ağıza yapılmasına gerek kalmamıştır.
Tüketiciler, fikirlerini paylaşmak ve iletişim kurmak için e-mail’leri, haber
gruplarını, chat odalarını, mesaj panellerini, blogları, web sayfalarını ve diğer
online formatları kullanırlar ve ticari varlıklardan daha fazla objektif olan bilgi
kaynaklarını dikkate alan müşterilerle bağlantı kurarlar (Kozinets, 2002: 61)
7
çünkü bu müşterilerin ürünle ilgili bir çıkarlarının ve bilgiye hile karıştırma
niyetlerinin olmadığına inanırlar.
1.2. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN ALANI VE ÖNEMİ
Medeniyetin ortaya çıkmasıyla beraber insanlar görevlerini yapmak
veya geçim aracı elde etmek için başkalarının tavsiyelerini kullanmışlardır.
İnsanlar yerleşik hayata geçmeden önce göçebe hayatı yaşarken, kişiden
kişiye iletişim kurarak her türlü bilgiyi elde etmeye çalışmışlardır. Böylece bu
süreç içinde ağızdan ağıza pazarlama ortaya çıkmıştır. Ağızdan ağıza
pazarlamanın kapsamı pazarlama alanında pek çok araştırmacı tarafından
araştırılmıştır. 1960’lardan beri, pazarlama araştırmalarının büyük kısmı,
müşteri tutum ve davranışları üzerinde ağızdan ağıza pazarlamanın yaygın
etkisini belgelemiştir (Bansal ve Voyer, 2000: 167). Ağızdan ağıza pazarlama
bu etkisine rağmen, pazarlama alanında son yıllara kadar ihmal edilen bir
yöntem olmuştur. Küresel yarışın arttığı günümüzde her bireye ulaşmak çeşitli
kitle iletişim araçlarıyla mümkündür fakat ağızdan ağıza pazarlamanın önemi
hepsinden üstündür.
Tüketiciler, ağızdan ağıza pazarlamanın satın almayı etkileyen diğer
tüm etmenlerden daha güvenilir olduğuna inanır. Bunun sebebi, iletişime
girdiğimiz insanların markadan veya şirketten bağımsız olmaları ve genellikle
arkadaşlarımız, ailemiz veya güvendiğimiz insanlar olmalarıdır (Derbaix ve
Vanhamme, 2003: 100).
Ağızdan ağıza pazarlamanın öneminin artmasının sebebi; tüketicilerin
birbirleriyle artık daha bağlantılı olmasıdır. Tüketiciler daima birbirlerine günlük
hayatta tecrübe ettikleri deneyimleri anlatmaktadır. Ayrıca artık internetin
avantajıyla tavsiye istemek ve vermek daha da kolaylaşmıştır. Ağızdan ağıza
pazarlama, internet aracılığıyla insanların sadece tanıdıklarıyla değil aynı
zamanda yabancılarla da iletişim kurmasını ve istedikleri bilgiye ulaşmalarını
sağlamıştır.
8
Bütün
pazarlamacıların
amacı,
organizasyonların
sınırını
veya
satışlarını arttırıp, şirketin gelirlerini arttırmaktır. Bugünkü pazarda amansız
rekabet ve müşterinin bilgi düzeyinin yükselmesi nedeniyle her şirketin
sınırlarını ve gelirlerini arttırması kolay değildir. Satışların arttırılması amacı
yerine getirilebilir. Satış miktarı müşteri sayısının arttırılması veya mevcut
müşterilere daha fazla satış yapılması yoluyla maksimum sayıda müşteriye
satış yaparak arttırılabilir. Ancak, müşterinin tekrar satın alma isteği kesin
değildir. Eğer şirketin müşteri listesi yeni müşterileri kapsamıyorsa bu şirket
için gelecekte risk olabilir. Bu yüzden, müşteri sayısının nasıl arttırılacağı
sorundur (Çepni, 2011: 20).
Sonuç olarak ağızdan ağıza pazarlama, hepimizin günlük hayatta
başvurduğu bir yöntemdir. Küçük ve bilimsel olmayan gruplarda söz
konusudur ve çoğunlukla süreklidir. Ağızdan ağıza pazarlamanın neden etkili
olduğunu saptamaya çalışan araştırmacılar bazı zorluklarla karşılaşsalar da
alınan kararların ağızdan ağıza pazarlamadan etkilendiğini ifade edenlerin
oranı oldukça fazladır.
1.3. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN ÖZELLİKLERİ
Ağızdan ağza pazarlamanın, reklam ve diğer pazarlama iletişimi
kaynaklarına göre davranış üzerinde daha etkin bir role sahiptir ve buna
rağmen en fazla ihmal edileni de diyebiliriz. Geleneksel pazarlama
biçimlerinden daha güçlü bir pazarlama aracı olmasının pazarlamadaki
öneminin artmasının çeşitli sebeplerini Silverman şu şekilde sıralamıştır
(Silverman, 2001: 38);
•
Objektif ve bağımsızdır. Bu sebeple güvenilirdir ve en dürüst iletişim
aracıdır. Çünkü bilgiyi veren kişi herhangi bir işletmenin reklamını
yapan ve bu yolla kazanç elde eden kişi değildir. Yani karar veren
kişi, işletmenin bakış açısını yansıtmakla menfaati olan bir kişiden
9
bilgi almaktan ziyade çarpıtılmamış doğruyu bütün bir şekilde ileten
üçüncü kişilerden bilgi almaktadır.
•
Bir deneyim paylaşma tekniğidir. Tüketicinin satın alacağı ürünle
ilgili o zamana kadar öğrendikleri bilgi verici, soyut ve bir şekilde
gerçek hayattan uzak olduğu ileri sürülmektedir. Aslında tüketici
ürünü kullanarak gerçek hayat deneyimlerini yaşamak ve düşük risk
almak ister. İşte bu noktada ağızdan ağza iletişim tüketicinin bu
ihtiyacını en iyi karşılayan iletişim biçimi olduğu düşünülmektedir.
•
Kişiye özeldir ve bütünü kapsar. Kişiye özeldir olmasının sebebi o
anda sohbete katılanlara yönelik olmasıdır. Bir film, bir kitap veya
başka bir ürün hakkında konuşan kişi, karşısındaki kişi hiç
tanımadığı veya çok resmi olduğu birisi değil de, orda onu dinleyen
arkadaşı vs. olduğu için bu deneyimi paylaşır. Yani deneyimi
paylaştığı kişi kendine yakın hissettiği kişidir. Bütünü kapsar çünkü
kaynak durumundaki kişi karşısındakinin bütün sorularını cevaplar
ve genellikle geçiştirmez.
•
Ağızdan ağza iletişim yoluyla bilgi elde etme, kişiye çok büyük
zaman kazandırır ve bu iletişim yoluyla bilgi sahibi olmak ve sahip
olunan bilgiyi genişletmek diğer pazarlama türlerine göre daha ucuz
olduğu söylenebilir.
•
Ağızdan ağza pazarlamanın hızı ve içeriği sınırsızdır. Herhangi bir
deneyim bir kişiyle bile paylaşılsa, bu deneyim büyük bir hızla
başkalarına ulaşır. Ağızdan ağıza pazarlamada sınırlı bilgi değil,
kaynağın istediği boyutta bilgi karşı tarafa aktarılır.
Bunun yanında ağızdan ağza pazarlamanın beş temel özelliği
bulunmaktadır. Bu özellikler ise şu şekildedir (Buttle, 1998: 28);
10
1.3.1. Değer
Pazarlama bakış açısıyla ağızdan ağıza pazarlama olumlu ya da
olumsuz olabilmektedir. Olumlu şekli işletmelerinde istediği gibi tüketicilerin
kullandıkları mal ve hizmetler hakkında olumlu haberlerin, konuşmaların
yapılmasıdır. Ağızdan ağıza iletişimin olumsuz şeklide yine tüketicilerin
kullandıkları mal ve hizmetlerden memnun olmadıklarında oluşturdukları
olumsuz haber ve konuşmalardır. Olumsuz ağızdan ağıza pazarlama olumlu
ağızdan ağıza pazarlamadan çok daha fazla etkili olmaktadır (Buttle, 1998:
243).
Bu nedenle işletmeler tüketicilerin olumsuz iletişimini olumluya
çevirmek için çeşitli çalışmalar yapmaktadırlar. Örneğin tüketicilerin olumsuz
deneyimlerini şikâyete yönlendirmek, ücretsiz şikâyet hatları oluşturmak,
garanti
koşullarını
artırmak
servis
hizmetlerinin
etkinleştirmek
bu
çalışmalardan bazıları olmaktadır. Ayrıca işletmeler, memnun olmayan
tüketicilerin olumsuz ağızdan ağıza pazarlama yapmasını önlemeye
çalışırken, memnun olan tüketicileri de olumlu iletişime yönlendirmeye
çalışmaktadırlar. Bu çalışmalara örnek olarak da hediye, çekiliş kuponları, grup
indirimleri, ücretsiz ürün verilmesi gösterilebilir (Odabaşı ve Oyman, 2007: 28).
1.3.2. Zamanlama
Ağızdan ağıza pazarlama hem satın alma öncesi hem de satın alma
sonrası değerlendirmeler esnasında meydana gelebilir. Dolayısıyla ağızdan
ağıza pazarlama tüketiciler tarafından girdi niteliğinde, satın alma öncesi
önemli bir bilgi kaynağı olarak kullanılabilir. Tüketiciler ağızdan ağıza
pazarlamanı satın alma sonrası tüketim deneyimlerini paylaşmak için
kullanabilirler. Bu da çıktı niteliğindeki ağızdan ağıza pazarlama olarak
nitelendirilir.
11
1.3.3. Odaklanma
Ağızdan ağıza pazarlama sadece tüketiciler arasında olmaz. İlişkisel
pazarlamanın altı pazar modeline göre pazarlamacılar birçok pazarda yüz
yüze ilişkiler geliştirmek durumundadır. Bunlar Şekil 1’de görüldüğü gibi
tüketiciler (son kullanıcı ya da aracılar), tedarikçiler, çalışanlar, etkileyiciler ve
başvurulanlardır. Ağızdan ağıza pazarlama yatırım kararlarını etkileyebilir,
ayrıca işgören (ya da yeni çalışan) pazarında önemli bir bilgi kaynağıdır.
Örneğin bir mühendislik firmasında yapılan bir araştırmada, çalışanlarının
%80’inin çalışan referansları ile ise girdiği belirlenmiştir. Bazı firmalar uygun
insanları bulmak konusunda çalışanları teşvik edici yöntemler uygularlar.
Ayrıca ağızdan ağıza pazarlama örgütsel kültürün ifade edilmesi ve yeniden
yapılandırılmasında birincil yöntem olarak kullanılabilir, çünkü çalışanlar
üstünde güçlü bir etkisi vardır (Okutan, 2007: 27).
Şekil 1: Altı Pazar Modeli
Tedarikçiler
İç
müşteriler
Başvurulanlar
TÜKETİCİ
Etkileyiciler
Yeni
Çalışanlar
Kaynak: Okutan, Semih, “Bir Pazarlama Stratejisi Olarak Ağızdan Ağıza İletişim Üzerine Bir
Araştirma”, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007.
12
1.3.4. Talep
Ağızdan
ağıza
pazarlamanın
dördüncü
özelliği
tüketicilerin
birbirlerinden mal ve hizmetler hakkında bilgi istemeleridir. Ağızdan ağıza
pazarlama; satın alım öncesi ya da satın alım sonrası değerlendirme
aşamasındaki
tüketicinin
isteğiyle
ya
da
onun
isteği
dışında
başlayabilmektedir. Uzmanlık bilgisine ihtiyaç duyulduğunda, tüketici bir fikir
liderinden ya da etkili diğer kişilerden bilgi isteğinde bulunabilmektedir. Bazen
de bazı tüketiciler yaşadıkları deneyimleri, kimse onlardan bilgi talep etmediği
halde kendiliğinden arkadaşlarına tavsiyede bulunabilmekte, ağızdan ağıza
pazarlamayı başlatabilmektedirler (Odabaşı ve Oyman, 2007: 30).
Ağızdan ağıza pazarlama tüketicinin isteğiyle ya da onun isteği
olmaksızın başlayabilir. Yetkin bir bilgi arandığında, kişi bir fikir liderinin ya da
etkileyicinin bilgisine başvurabilir. Bazı durumlarda ise alıcının talebi
olmaksızın ağızdan ağıza pazarlama başlatılabilir. Bu durumda ağızdan ağıza
pazarlamanı
başlatan
kişi
deneyimlerini
başkalarıyla
paylaşmaktan
hoşlanabilir.
1.3.5. Katılım
Ağızdan ağıza pazarlamanın kendiliğinden oluşabilmesine rağmen,
sayıları gittikçe artan işletmeler ağızdan ağıza pazarlamanın etkinliğini
yönetmek ve harekete geçirmek için aktif olarak çaba göstermektedirler.
İşletmeler fikir liderlerine ulaşarak, kendi fikir liderlerini yaratarak ya da internet
yoluyla ağızdan ağıza iletişimi yönetmektedirler.
1.4. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN NİTELİKLERİ
Son derece etkili ve ikna edici bir iletişim aracı olan ağızdan ağıza
pazarlama, sahip olduğu nitelikleri şu başlıklar altında toplayabiliriz;
13
1.4.1. Güvenilirlik
Güvenilirlik ağızdan ağıza pazarlamayı pazarda etkili bir güç yapan ilk
özelliktir. Tüketicilerin bir ürün veya hizmet satın almak istediklerinde konu
hakkında araştırma yaptıkları bilinen bir gerçektir. Bu araştırmayı yapmanın en
güvenilir ve kolay yolunun da zaten ürün veya hizmet hakkında bilgisi olan
birine sormak olduğunu düşünürler.
Ürün veya hizmet satın alma sürecinde bilgi toplayan tüketicilerin o ürün
ya da hizmeti daha önce kullanmış olan insanlara sorma eğiliminde oldukları
bilinmektedir. Ağızdan ağıza pazarlama reklamdan ve diğer iletişim
yöntemlerinden daha güvenilirdir ve reklam, ürün ya da hizmetin satıcısı
tarafından seçilmiş, tasarlanmış bir mesaja dayanmaktadır ve bu mesajı sahibi
olunan veya bedeli ödenen bir ortamda verilmektedir. Bu nedenledir ki reklam
günümüzde güvenilirliğini gittikçe kaybetmektedir. Örneğin, bilgisayar almak
isteyen birinin doğrudan satıcıya gitmesiyle, bilgisayardan anlayan bir
arkadaşının tavsiyesi üzerine bir bilgisayar alması farklıdır. Kişi, doğrudan
herhangi bir satıcıya gittiğinde satıcının konuşmaları güvenilir gelmeyebilir.
Ancak arkadaşı tüketici için güvenilir olduğundan, tavsiye ettiği bilgisayar iyi
olmasa bile daha kaliteli ve güvenilir gelecektir (Aksu ve Alkan, 1997: 33).
Araştırmalar kişisel kaynakların güvenilirliğinin insanların ürün veya
hizmet kullanımını cesaretlendirdiğini göstermiştir çünkü kişisel kaynaklar
belirli konularda bilgili ve güvenilir olarak algılanır. Ağızdan ağıza pazarlama
katılımcılarının ürün satışı için kişisel çıkarlarının olmadığı ve pazarlamacıların
satış niyetlerinden bağımsız oldukları kabul edilir.
1.4.2. Deneyim Aktarımı
Tüketici bir ürünü satın almaya karar verdiği zaman, ürünü denemek
isteyeceğini ve ürünü kullanırken düşük risk alıp gerçek bir deneyim yaşamak
isteyeceğini düşünmektedir. Deneyim sahibi olmanın doğrudan ve dolaylı
14
olmak üzere iki yolu bulunmaktadır. Doğrudan deneyim, zaman, para,
başarısızlık veya hayal kırıklığı riski açısından dolaylı deneyimden daha
maliyetli olabilecek olan ürünü fiilen deneme işlemidir. Dolaylı deneyim ise,
diğer
insanlarla
deneyimleri
hakkında
konuşmak,
diğer
insanların
deneyimlerini dinlemek ve diğerlerine yardımcı olmaktır. Bu tür faaliyetlerle,
insanlar endişe ve risklerini paylaşmaktadırlar (Gildin, 2006: 100). Ağızdan
ağıza iletişimde deneyimin ürünün benimseme sürecini hızlandırdığı
söylenebilir. Tüketiciler deneyimi ne kadar hızlı yaşarlarsa bir ürün veya
hizmeti o kadar hızlı benimseyeceklerdir.
1.4.3. Müşteriye Dayalı Olma
Yeni teknolojiler, mamullerin birbirine benzemesi ve müşterilerin her an
işletmeyi değiştirme güdüsü, ağızdan ağza pazarlamanın gelişmesini
hızlandırmaktadır. Ağızdan ağıza pazarlama bütün iletişim biçimleri içinde en
fazla müşteriye dayalı olan biçimdir. Kiminle konuşacağına ve ne soracağına
tüketici karar vermektedir (Silverman, 2001). Burada önemli olan nokta
deneyimli bir müşterinin başka bir müşteriye tecrübelerini aktarması ve
müşteriyi yönlendirmesidir. Bu da gösteriyor ki aslında tün ağızdan ağza
pazarlama nitelikleri birbiri ile bağıntılıdır. Yani tüketici satıcıdan duyduğu
bilgiden çok kendi yakınında bulunan kişilerden etkilenir ve yapacağı
alışverişleri güvendiği birinin tavsiyeleriyle gerçekleştirmeye çalışır. Öte
yandan tüketici aldığı her ürün ile aslında deneyimini artırmaktadır ve bu
deneyimini başka müşterilere aktararak ağızdan ağza pazarlamaya katkıda
bulunmaktadır. İşte bu yüzden ağızdan ağza pazarlama müsteriye bağlıdır
burada en önemli faktör müşteridir.
15
1.4.4. Zaman ve Para Tasarrufu
Günümüz dünyasında tüketiciler yoğun bir baskı altındadır. Bunun
nedeni alacağınız ürün için seçme şansının fazla olması ancak yoğun iş
temposu ve günlük faaliyetler nedeniyle yeterli zaman bulup ürün hakkında
araştırma yapamamaktır. Bu nedenle tüketicinin hakkında fazla bilgi sahibi
olmadığı bir ürünü satın almak istediği bir durumda tüketici için en iyi yol, söz
konusu ürünü daha önce araştırmış ve denemiş birisini bularak ürünle ilgili
deneyimlerini öğrenmek olacaktır. Birçok firma, reklam ve tanıtım için çok
büyük bütçeler oluşturmakta ve çok fazla para harcamaktadır. İlk bakışta çok
etkileyici görünen bu durum aslında sanıldığı gibi değildir. Düşük maliyet gibi
çok önemli bir avantajı olan ağızdan ağza pazarlama, büyük paralar
harcanarak yapılan tanıtımlardan çok daha etkili olabilmektedir. Tüketiciler her
türlü iletişim aracını da kullanarak alacakları ürün hakkında detaylı bilgiye
ulaşabilmektedir ve bu imkânları alacakları ürünün hem en ucuzunu nerede
bulabileceklerine hem de daha az zaman harcayarak ulaşabilmelerine
yardımcı olmaktadır (Açıköz, 2005: 29).
Genellikle pek çok şirket reklamlara ağırlık verir ve ürünlerinin
tanıtımlarını yapmak için milyonlarca dolar harcar. Fakat en maliyetsiz
yöntemlerden olan ağızdan ağıza pazarlama, şirketler için daha etkili ve
mantıklı olabilmektedir. Ağızdan ağıza pazarlama, yalnızca doğru insanların
ürün ve hizmetler hakkında konuşmasını gerektirir (Gildin, 2006: 95).
1.5. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN TÜRLERİ
Ağızdan ağıza pazarlama, kişilerin bir mal ya da hizmet satın alımı
sonucu yaşanılan memnuniyet ya da memnuniyetsizlik düzeyine göre genel
olarak olumsuz (negatif) ağızdan ağıza pazarlama ve olumlu (pozitif) ağızdan
ağıza pazarlama olmak üzere iki şekilde ortaya çıkmaktadır.
16
Olumlu ve olumsuz ağızdan ağıza pazarlamanın tüketici davranışı
üzerinde güçlü bir etkisi vardır. Olumlu ağızdan ağıza iletişim pazarlamacıların
en önemli değerlerinden biridir. Olumlu ağızdan ağıza iletişimin, marka imajı
ve satın alma eğilimi oluşturulmasında olumlu bir etkisi söz konusudur. Sadık
müşteriler tarafından yaratılan ağızdan ağıza olumlu iletişim aynı zamanda
işletme için ücretsiz reklam kaynağıdır. Bu nedenle işletmeler; tatmin olmuş,
sadık müşteriler yaratarak, işletmenin ürünleri ve hizmetleri hakkında olumlu
ağızdan ağıza iletişimin yaratılmasını sağlamaya çalışmalıdırlar.
Şekil 2: Ağızdan Ağıza Pazarlama Türleri
İletişim Yokluğu
Olumsuz ağızdan
(-)
(+)
Olumlu ağızdan
ağıza Pazarlama
ağıza Pazarlama
Kötü ürün, hizmet
Üstün ürün, hizmet
ya da kurum
İyi ya da uygun ürün,
ya da kurum
hizmet ya da kurum
Kaynak: Odabaşı, Yavuz, Barış, Gülfidan, Tüketici Davranışı, 6. Baskı, Mediacat Yayınları,
İstanbul, 2006.
Olumlu ve olumsuz ağızdan ağıza pazarlamanın, tüketiciler üzerinde
farklı etkileri bulunmaktadır. Her ikisinin bir arada bulunduğu bir iletişime maruz
kalan bireyler ise çok çelişkili tutumsal bir tepki göstermektedir. Buna rağmen,
olumlu ve olumsuz ağızdan ağıza pazarlamayı birlikte içeren mesajlar,
yalnızca birini içeren mesajlara göre bireyler tarafından görece fazla dikkatli
incelenmektedir. Bunun ana nedeni, insanların iki yönlü mesajlara daha
yüksek ilgi ve eğilim göstermeleridir. Ayrıca bir konunun hem olumlu hem de
olumsuz yanlarının aktarıldığı bir kişi bilgiyi çok daha dikkatli incelemektedir
(Lim ve Sharon, 2005: 263).
17
Araştırmalar, ağızdan ağıza pazarlama bilgilerinin üçte birinden
fazlasının olumsuz yargı içerdiğini ortaya koymaktadır (Mizerski, 1982’den
aktaran Korkmaz ve Işın, 2003). Bir marka ya da ürünle olumsuz deneyim
yaşayanlar, yaşadıkları bu deneyimi yaklaşık 12 kişiye aktarırken, yaşadıkları
olumlu deneyimi yaklaşık 3 kişiye aktarmaktadır (Silverman, 1997). Bu durum
Şekil 3’ de gösterilmektedir.
Şekil 3: Olumlu ve Olumsuz Deneyimlerin Paylaşım Miktarı
Olumlu Deneyim
3
Olumsuz Deneyim
11
0
2
4
6
8
10
12
Kaynak: Silverman, George, “How to Harness the Awesome Power of Word of Mouth”, Direct
Marketing, Garden City: Kasım, Vol. 60, Iss. 7, 1997, s. 32.
1.5.1. Olumlu Ağızdan Ağıza Pazarlama
Tüketicilerin kullandıkları mal ve hizmetler, markalar, katıldıkları
organizasyonlar hakkında yaşadıkları olumlu deneyimleri birbirleri ile
paylaşmalarına olumlu ağızdan ağıza pazarlama denilmektedir. Tüketicilerin
satın alım kararı vermelerinde önemli bir bilgi kaynağı olan ağızdan ağıza
pazarlama satın alım kararlarını da önemli ölçüde etkilemektedir (Grewal vd.,
2003: 187). Ayrıca mal ve hizmetler hakkındaki olumlu pazarlama mal ve
hizmetlerin tekrar satın alınmasını da önemli ölçüde etkilemektedir (Davidow,
2003: 67).
18
Pazarlamada, müşterinin olumlu ağızdan ağıza yayılma bilgisini iletme
kararı, pazarın uygun bir bölümüne ulaşmaya çalışan pazarlamacının
çabalarına bir övgü gibidir. Olumlu ağızdan ağıza pazarlama, tekrar satın alma
gibi davranış niyetidir ve tavsiye etmeyi destekler (Fornell ve Wernerfelt, 1998:
293). İnsanlar genellikle bir ürün ya da hizmetin performansından memnun
kaldıkları zaman; o ürünü, hizmeti hatta firmayı sevdikleri insanlarla paylaşma
ihtiyacı hissederler ve onların da bu deneyimi yaşamaları için onlara tavsiyede
bulunurlar. Aynı zamanda, bir sohbet ortamında tavsiyede bulundukları için
kendilerini uzman gibi görürler ve bunun sağladığı hazzıda yaşamış olurlar.
Tüketicinin yaşadığı tatmin, bağlılık ve markayla özdeşlik gösterme
duyguları,
olumlu
etkilemektedir.
ağızdan
Ağızdan
ağıza
ağıza
pazarlama
pazarlama
davranışını
tüketicilerin
ve
ilgili
niyetini
markaya
gösterdikleri bağlılıktan olumlu bir şekilde etkilenmektedir. Gremler ve Brown
(1996: 55) olumlu ağızdan ağıza pazarlama yapan müşterinin sadık müşteri
olmasının daha olası olduğunu belirtmiştir. Tesadüfi olarak bir alışverişten
memnun kalan bir müşterinin onu başkalarına tavsiye etmesi pek beklenen bir
durum değildir fakat marka bağlılığı yüksek olan ve devamlı alışveriş yapan
kişinin marka hakkında başkalarıyla olumlu bir paylaşımda bulunması daha
yüksek bir ihtimaldir.
Olumlu ağızdan ağıza pazarlama, işletmenin arzu ettiği tavsiye
niteliğindeki haberler başkalarına aktarıldığı zaman meydana gelmektedir.
Olumlu
ağızdan
ağıza
pazarlama
sadece
işletmelerin
pazarlama
harcamalarının azalmasına sebep olmaz. Bunun yanında yeni müşteriler ikna
edildiği ve cezbedildiği takdirde işletmenin gelirlerinin artmasını da sağlar
(Derbaix ve Vanhamme, 2003). Starbucks, Cheesecake Factory, Jet Blue,
Harley Davidson gibi işletmeler diğer pazarlama etkinliklerinde daha az çaba
sarf ederek olumlu ağızdan ağıza pazarlama sayesinde önemli başarılara
ulaşmış işletmelerdir. Bu işletmeler memnun müşterilerinin yardımıyla daha az
reklam harcamasıyla büyümeye devam etmektedirler. Starbucks Coffee Co.,
1971’de ürünlerini ilk olarak tanıttığında bu stratejiyi izlemiştir. Başlangıçta
19
Seattle’da küçük bir kahve dükkanı olan Starbucks, o dönemde dükkanın
önünden gelip geçenlere ücretsiz kahve dağıtmıştır. Bu şekilde oluşturulan
ağızdan ağıza pazarlama ile, 1988’de Starbucks bir bütünleşik pazarlama
iletişimi kampanyası başlatmıştır (Burnett ve Moriarty, 1998: 254).
1.5.2. Olumsuz Ağızdan Ağıza Pazarlama
Ağızdan ağıza pazarlama esnasından verilen mesajlar her zaman
olumlu olmayabilir. Bir başka ifadeyle kişiler arasındaki mesaj bazen olumsuz
şekilde yayılabilir.
Olumsuz ağızdan ağıza pazarlama, bir satın alımdan memnun
olmayan, reddeden veya ürünün kullanımına devam etmeyen ve çevresine
deneyimlerini anlatan müşteriler tarafından sık sık rapor edilen eylemlerdir.
İletişim konusu olumsuz olan bir şirket veya ürün ile ilgili müşteriler arasındaki
toplumsal iletişimdir.
Olumsuz ağızdan ağıza pazarlama ile bazen gerçekte var olmayan
bilgilerde karşı tarafa aktarılır. Söylentiler, işletmeler açısından oldukça
tehlikeli sonuçlara sebep olabilir. Çünkü bilgi kişiler arasında transfer edilirken,
değişme eğilimi gösterebilir ve sonuçta ortaya çıkan mesaj, orijinal mesaja
genellikle tam anlamıyla benzemeyebilir (Solomon, 2002: 337).
Silverman (2001), ağızdan ağıza pazarlamanın iki türünü dokuz farklı
düzeyde ele almakta, eksi olan dört düzeyde insanların işletmenin ürünü
hakkında sadece olumsuz konuştuklarını ileri sürmektedir.
Olumsuz ağızdan ağıza pazarlamanın birinci düzeyinde kişi aktif bir
şekilde üründen şikayet etmemektedir. Fakat sorulduğunda söyleyecek
olumsuz şeyleri bulunmaktadır. Bu düzeyin ikinci düzeyden farkı reklam ve
diğer geleneksel tutundurma yöntemlerinin işe yarayabilmesidir.
20
Olumsuz ağızdan ağıza pazarlamanın ikinci düzeyinde kendilerine
sorulmadığı takdirde kişiler işletmenin ürününü kötüleme niyetinde değildir.
Ancak kendilerine sorulduğu zaman ürünü kötülemektedir. Bu seviyede kişiler
olumsuz ağızdan ağıza iletişimi yaymak için, birilerini aramazlar. Bu sebeple
süreç yavaş olduğundan satışlar yavaş yavaş düşmektedir. Üstelik daha fazla
reklam ve satış kampanyası yapılması satışların düşüşünü engellemeyecektir.
Olumsuz ağızdan ağıza pazarlamanın üçüncü düzeyinde varolan
müşteriler ve eski müşteriler, diğer kişileri ürünü kullanmamaları için ikna
etmeye çalışırlar. Ancak bu ikna skandal düzeyine ulaşmaz. Dördüncü
düzeyde olduğu gibi ürünün varlığını sürdürmesi zordur.
Olumsuz ağızdan ağıza pazarlamanın dördüncü düzeyinde, ürün
hakkında şikayetlerin dile getirilmesi skandal düzeyindedir. İnsanlar kendi
aralarında bu olayı konuşmaktadır ve diğerlerinin ürünü kullanmalarını
engellemektedirler. Eğer bu etkileme sonucunda kişinin verdiği tepki bir anlık
ise, ürün varlığını sürdürebilir. Ancak bu skandal belirli bir zaman devam
ederse bu durumda ürünün varlığını sürdürebilmesi için, başka hiçbir ürünün
onun yerini tutmayacağına inanılan bir ürün olması gerekir.
Olumsuz
ağızdan
ağıza
pazarlama,
tesadüfi
ve
sistematik
olabilmektedir. Olumsuz ağızdan ağıza pazarlamanın bu tipi ve sıklığı ürün
veya şirketi içeren kaynağın kendi olumsuz deneyimlerinden ortaya çıkar.
İletişimin bu şekli rastgele olduğundan diğer kaynaklardan gelen olumlu
ağızdan ağıza pazarlama ile dengelenme eğilimindedir. Tesadüfi olumsuz
ağızdan ağıza pazarlama, müşteri ilişkileri veya ürün kalite kontrolünde geçici
sapmayı yansıtma eğilimindedir.
Tüketicinin
satın
alma
sonrası
karşılaştığı,
tatminsizliğe
bağlı
problemlerin önemi ve şiddeti arttıkça tüketicilerin olumsuz ağızdan ağıza
pazarlamaya başvurma eğilimleri yükselmektedir. Yaşanan tatminsizlik,
önemsiz bir derecede olduğunda genellikle tüketicilerin tepkileri en az düzeyde
gerçekleşmektedir. Tatminsizlik, önemli sayılabilecek bir seviyeye ulaştığı
21
zaman ise, tüketiciler durumdaki diğer faktörleri göz ardı ederek şikayet
etmeye ve olumsuz ağızdan ağıza pazarlama yoluyla iletişim gerçekleştirmeye
başlamaktadırlar (Richins, 1983: 70).
1.6. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN YÖNETİMİ
George Silverman’ın tabiriyle “pazarlamanın bilinen en büyük sırrı” olan
ağızdan ağıza pazarlama hakkında genellikle yönetilemez olduğuna dair bir
kanı vardır. Pazarlamacılar insanlar arasındaki bu iletişimin yaptıkları
tutundurma faaliyetlerinden yüzlerce kat etkili olduğunu bilirler fakat yönetmek
için bir çaba göstermezler. Genellikle diğer tutundurma faaliyetleri tam olarak
yapıldığında ağızdan ağıza pazarlamanın bunu takip edeceği düşünülür.
Oysa bu iletişim kontrol edilemez bir yapıda değildir. Tabiî ki tamamıyla
kontrol altına alınamayan yönleri vardır fakat fazlasıyla yönetilebilir bir
yapıdadır. Yani onu evcilleştirmek, yol göstermek mümkündür (Silverman,
2006).
Haywood’a (1989) göre bu süreci yönetebilmek için öncelikle aşağıdaki
soruların cevaplarını aramalıyız:
•
Kim, kime, ne zaman, nerede, nasıl ve niçin iletişime geçiyor?
İletişimde aktarılan bilgi olumlumu veya olumsuz mu? Bir kişi veya
grubun firma hakkında yaşadığı hayal kırıklığının bir yansıması mı?
Ya da rekabet ettiği diğer firmalarla kıyaslanması şeklinde mi?
•
Ağızdan ağıza pazarlama satışları, müşterileri, çalışanların
performansını, tedarikçi hizmetlerini, kamuoyunca kabul görmeyi ya
da tüketici tatminini nasıl etkiler?
•
Ağızdan ağıza pazarlama firmanın aktivite ve programlarına nasıl
eklemlenebilir? Bir firma neyin, nerde, ne zaman, kim tarafından,
kime ve nerde söyleyeceğini belirleyebilir mi?
22
Ağızdan ağıza pazarlama süreçlerinin bilinmeyen yollarla ya da
tesadüfen başlaması, ağızdan ağıza pazarlama yaratmanın ya da onu
yönetmenin bilimsel bir yolu olmadığı anlamına gelmemektedir. En başta,
işletmeler markalarını yayılmaya elverişli bir şekilde tasarlamaya yatırım
yapabilmektedirler.
Ağızdan ağıza pazarlama kavramı için belirtilmesi gereken bir diğer
önemli husus da aynen diğer pazarlama yöntemlerinde olduğu gibi bu alanda
da sürecin önemidir. Pazarlamacılar, sürekli ve devamlı bir ağızdan ağıza
faaliyetinin gerçekleşebilmesi için, faaliyetin şirket kültürünün bir parçası
olması gerektiğini unutmamalıdır.
Ağızdan ağıza pazarlamanın yayılabilmesi için öncelikle bir araç, ortam
gerekmektedir. Artık hiçbir işletme, markaları hakkında konuşmaları için
tüketicilerinin bir yemek veya toplantıda karşılaşmasını beklememekte, ortamı
ve aracı yaratmakta ya da yaratımında destek sağlamaktadırlar. Online ya da
offline ortamlarda gerçekleşecek her türlü iletişimin kolaylaştırılması, gerekli
araç ve ortamların yaratılması sözkonusu marka hakkında konuşulma
olasılığını ve çevrimini arttıracaktır. Özellikle işletmelerin internet gibi bir
kaynağı olduğu ve bu kaynak başarılı yönetildiği sürece, iletişiminin nitelik ve
niceliğindeki artış kaçınılmazdır.
Ağızdan
ağıza
kampanyalarının
yönetimi
3
temel
adımla
kolaylaştırılabilir (Hüseyinoğlu, 2009: 66):
1. İlişkiyi sürdürmek için izin istenmeli, tüketici ile marka arasında
gerçekleşecek bundan sonraki ilişkiler izinli olmalı ve verimlilik ve
etkinlik bu yolla arttırılmalıdır.
2. Kuşkucu tüketicileri ikna olmuş tüketicilere dönüştürmek için
olabildiğince destekleyici manifesto üretmek ve bunları gereken her
türlü formatta kullanıcıya sunmak gerekmektedir.
3. Tüketicilerin ürün ya da hizmetten arkadaşlarına söz etmekte
kullanabileceği
araçları
olabildiğince
çeşitlendirmek
ve
fikir
23
liderlerini aleni bir şekilde ödüllendirerek ağızdan ağıza yayılımı
kolaylaştırmak gerekmektedir.
1.7. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN UYGULAMASI
Ağızdan ağıza iletişimin pazarlama iletişimin bir parçası olup
olmadığına dair tartışmalar devam ederken etkisi konusunda herkes hemfikir
olmaktadır. Fakat pazarlamacıların ya da işletmelerin ağızdan ağıza iletişimi
planlamada, bütçelemede, kontrol etmede çeşitli sorunlar yaşadıkları da
bilinen bir gerçektir. Bütün bu tartışmaların bitmesi için ağızdan ağıza
pazarlamanın tüketici satın alım kararlarındaki etkisinin somut olarak
ölçülmesi, etkisini somut olarak göstermesi gerekmektedir.
Pazarlamacılar, çeşitli yollarla müşteriler arasında ağızdan ağıza
pazarlama ile etki yaratmaya çalışırlar. Bunlar (Hüseyinoğlu, 2009: 21):
1. Ücretsiz deneme ürünleri ile ağızdan ağıza pazarlamayı harekete
geçirmek: İşletmeler tüketicilere deneme ürünleri sunarak ağızdan
ağıza pazarlamayı harekete geçirmek istemektedirler. Bu tür
stratejiler genellikle fikir liderlerini hedeflemektedir. Eğer başarı
sağlanırsa, denenen ürün arkadaşlar ve yakın çevre içersinde çok
yönlü bir şekilde yayılmaya başlar. Pazarlamacıların fikir liderlerini
tanımlama sürecinde iki yaklaşım bulunmaktadır. İlki, fikir liderleri
ve yeni ürün benimseme arasındaki yakın ilişki nedeni ile, yeni
ürün/uygulamayı ilk alan kullanıcılar belirlenebilir ve bunların fikir
lideri olduğu varsayılabilir. İkinci yaklaşım ise, bir topluluk içindeki
ve ürün kategorisi hakkındaki aktiviteler yardımı ile fikir liderlerinin
belirlenmesidir.
2. Tüketicilerin ürün ya da servis hakkında bilgileri arkadaşlarına
anlatmalarını sağlayacak reklamlarla ağızdan ağıza pazarlamayı
harekete
geçirmek:
Reklamcılar
tüketicileri
ürün
hakkında
konuşmaları için cesaretlendirebilirler. İlk yaklaşım “arkadaşına
24
anlat” ya da “arkadaşına sor” uygulamaları ile tüketicileri harekete
geçirmektir. Bu tür stratejilerin işe yarayabilmesi için, ürünün güçlü
bir pozisyonda olması ve mevcut ağızdan ağıza pazarlamanın
pozitif olması gerekmektedir.
3. Reklamlarda tipik tüketicilere ürün hakkında pozitif şeyler söyleterek
ağızdan ağıza pazarlamayı harekete geçirmek: Tipik müşterilerin
tavsiyelerini dinletme yolu ile yapılan reklamlar ağızdan ağıza
pazarlamayı harekete geçirmektedir. Kişisel etkinin tasviri ile
yapılan reklamlar, tüketicilerin bir arkadaş ya da akraba ile direk
kurduğu ilişki niteliği taşımaktadır. Reklamlardaki tipik insan, verdiği
bilgi ve ürünün o kişi üzerindeki yararı tüketicileri inandıracak kadar
güvenilir bir algı yaratmaktadır. Televizyon reklamları da ağızdan
ağıza pazarlamayı harekete geçirmektedir. En sık uygulanan
yaklaşım, gerçek hayatta karşılaşılan durumların paylaşıldığı
“gerçek kesit” tir. Örnek olarak, bir tüketicinin bir diğerine bir kahve
markasının meziyetlerini anlatırken bir yandan da sözkonusu marka
kahveyi pişirmesi reklamı verilebilir.
4. Fikir liderlerinden yararlanarak iletişim yaratma: Bu uygulama bir
önceki yani reklamlarda tipik tüketicilere ürün hakkında pozitif şeyler
söyleterek ağızdan ağıza pazarlamayı harekete geçirmek örneğiyle
yakın ilişkilidir ve fikir liderlerinden etkilenen takipçiler yönünde bir
iletişim gösterilmektedir.
1.8. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN SÜRECİ
Ağızdan ağıza pazarlamada da diğer iletişim biçimlerinde olduğu gibi,
fikirlerin karşılıklı aktarılması çeşitli unsurlardan oluşan bir süreç yoluyla
gerçekleşir. Dolayısıyla genel iletişim sürecindeki unsurlar ağızdan ağıza
pazarlama süreci için de geçerlidir. Bu unsurlar; kaynak (gönderici), mesaj,
iletişim kanalı, alıcı (hedef), geri bildirim (tepki) ve gürültü şeklinde sıralanabilir.
25
İletişim süreci işleyişi açısından kaynağın alıcıya iletilmesi, mesajın onun
anlayabileceği biçimde kodlaması, alıcının da mesajı düşünceye dönüştürmek
için kod açma eylemini gerçekleştirmesi gerekmektedir (Aydın, 2009: 61).
Şekil 4’te iletişim süreci elemanlarının sırasıyla ve birbirlerini etkileme
yönleri belirtilmiştir. Kaynaktan kodlanmış olarak gelen bilgiler, mesaja
dönüştürülmektedir. Mesajda sembollerle şekillenen bilgi alıcı tarafından
anlaşılır hale gelmektedir. Alıcının yorumuyla şekillenen bilgi, alıcının verdiği
tepki ile geri bildirim olarak kaynağa iletilmektedir. Bazı durumlarda çevrenin
olumsuz etkisi nedeniyle mesaj alıcıya iletilemeden kaybolmaktadır.
Şekil 4: Ağızdan Ağıza İletişim Süreci
Kaynak
(fikir liderleri, pazar
kurtları, mal ya da
hizmeti deneyen
kişiler, referans
grubu, internet
kullanıcıları)
Kodlama
İletişim Kanalı
(yüzyüze,
telefon,
internet)
Kod Açma
Mesaj
Alıcı
(aile üyeleri, yakın
arkadaşlar, iş
arkadaşları,
komşular, ilk kez
karşılaşılan kişiler,
internetten
tanışılan kişiler)
Gürültü
Geri Bildirim
Tepki
Kaynak: Schiffman, G. Leon, Kanuk, Leize Lazar, Consumer Behavior, International Edition,
Pearson Education International Prentice-Hall, 2004.
Ağızdan ağıza pazarlama süreci, bir organizasyon, ürün, marka ya da
hizmet hakkında en az iki kişi arasında gerçekleşen, pozitif ve negatif olabilen
bir konuşma/sohbet ya da bir sohbetin bölümü olarak da tanımlanabilmektedir
(Hüseyinoğlu, 2009: 8).
26
1.9. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMA SÜRECİNİN UNSURLARI
Ağızdan ağıza pazarlama süreci bir bilgi kaynağının alıcıya iletmek
istediği mesajı kodlamasıyla başlar. Kodlanan mesaj daha sonra çeşitli iletişim
kanalları aracılığıyla alıcıya gönderilir. Kullanılan iletişim kanalları mesajın
yorumlanma biçimini etkiler. Bu yolla karşı tarafa ulaştırılan mesaj alıcı
tarafından kodu çözülerek yorumlanır (Mowen ve Minor, 2001: 148). Alıcının
yorumu kaynağa geri bildirim yoluyla iletilir. Bu süreç esnasında bir takım
çevresel faktörler mesajın karşı tarafa iletilmesini olumsuz yönde etkileyebilir.
1.9.1. Kaynak
Algılama, seçme, düşünme, yorumlama süreçlerinde ürettiği anlamlı
iletileri, simgeler aracılığı ile gönderen kişi ya da kişilerdir. Kaynak; konuşan,
yazan, çizen ya da yüz ve beden hareketlerinde bulunan bir birey ya da gazete,
radyo, televizyon, bir resmi kuruluş vb. örgütler olabilir (Zıllıoğlu, 1992: 72).
Kaynak iletişim sürecinin başarısında oldukça önemli bir etkiye sahiptir.
iletişim
sürecinde
ortaya
çıkan
bir takım
sorunlara
kaynak
neden
olabilmektedir. Örneğin mesajın doğru biçimde kodlanmaması, mesajın
iletilecek düzeyde olmaması, mesajın uygun olmayan öğeler içermesi ya da
uygun iletişim kanallarının seçilmemesi iletişim sürecinin sağlıklı bir şekilde
sonuçlanmasını engelleyecektir. Sağlıklı bir iletişim süreci için kaynağın bir
takım özelliklere sahip olması gerekmektedir (İslamoğlu ve Altunışık, 2008:
274). Bunlar: inanırlık, çekicilik ve güçtür.
Temel iletişim modelinde kaynak, başka bir insan grubu ya da insanla
paylaşacak bilgiye sahip olan kişidir (Tenekecioğlu vd., 2004: 215). Ağızdan
ağıza pazarlama sürecinde kaynak konumundaki kişi hizmet ya da malı satın
alarak deneyen bir kişi, bir fikir lideri ya da bir pazar kurdu olabilir. Bunun yanı
sıra kaynak, hizmet ya da malı satın almayıp reklam, satış elemanı ya da
çevresindeki kişiler yoluyla ürün hakkında bilgi sahibi olan bir tüketici ya da
27
internette gezinirken bir şekilde o ürün ile ilgili bilgilere ulaşan bir internet
kullanıcısı ya da bir alışveriş arkadaşı da olabilir.
1.9.2. Kodlama
Kodlama, mesajın zihinde dönüştürülmesi ve yorumlanması sürecidir.
Bu süreç, alıcının anlama alanından etkilenir. Alıcının anlama alanı, hem
kaynağın hem de alıcının deneyimleri, tutumları, algıları ve değerleri ile
çevrilmiştir. Alıcının kaynağı anlama düzeyi ve kod açma deneyimlerinin sayısı
arttıkça, mesajın yorumlanması daha başarılı bir şekilde gerçekleşecektir.
Etkili bir iletişimin gerçekleşmesi için kaynağın kodlaması ve alıcının kod
açması çakışmalıdır. Zaten iletişimin yalnız anlamların aktarımı olarak değil,
iletişimde taraf olanların yarattıkları ortak anlamların paylaşımı olarak
düşünülmesi gerekir (Yüksel,1994: 21).
Kaynağın düşüncelerini alıcıya aktarabilmesi için, bu düşünceleri
alıcının anlayabileceği bir şekle dönüştürmesi gerekir. Bu durumda kaynak
öncelikle mesajı aktarmak için ihtiyacı olan şeyleri belirler. Daha sonra mesajı
ifade etmek için uygun sözcükleri, resimleri, sembolleri seçer. Bu durum
kodlama olarak adlandırılır. Kodlama işlemiyle fikirler aktarılmaya hazır hale
getirilir. Yani kaynak alıcıya ileteceği mesajı oluşturmuştur. Ağızdan ağıza
pazarlamada herhangi bir mesaj sözlü (konuşma veya yazma) ya da sözsüz
(resim, fotoğraf, işaret) biçimde iletilebilir. Ağızdan ağıza pazarlama yüz yüze
ya da telefonla gerçekleştiğinde mesajlar genellikle konuşarak aktarılır. Bunun
yanı sıra sözsüz ifadelerden de faydalanılabilinir. Mesajın mimiklerle ifade
edilmesi (örneğin, göz teması kurulması, onay vermek için başın öne eğilmesi
vb. gibi), bakışlar, vücut hareketlerinin ve jestlerin kullanılması, ses yüksekliği,
dokunma, yakın davranışlar, maddeler ve eşyalar, fiziksel görünüm, mekan ve
mekanda mesafe tutma (Erdoğan, 2005: 204) mesajın aktarılmasında
kullanılan sözsüz iletişim türleridir. Ağızdan ağıza iletişim internet yoluyla
gerçekleşiyorsa, mesaj genellikle yazılı olarak aktarılır. Teknolojinin çok hızlı
28
gelişmesi, bu tür iletişimde hareketli görüntülerin, resimlerin, sembollerin
kullanımını da mümkün kılmaktadır.
1.9.3. İletişim Kanalı
İletişim kanalı, mesajın kaynak alıcıya yolculuk yöntemidir. İletişim
sürecinde kişisel ya da kişisel olmayan kanallar kullanılabilir (Tenekecioğlu vd.,
2004: 216). Kişisel kanallar, yüz yüze iletişimi gerektirir. Kişisel olmayan
iletişim kanalları kitlesel iletişim kanalları olarak bilinir. Mesaj, kitle iletişim
araçları yoluyla geniş kitlelere ulaştırılır. Ağızdan ağıza pazarlamada kullanılan
kanallar kişisel iletişim kanallarıdır. İki ya da daha fazla kişi ya yüz yüze veya
telefonla informal biçimde iletişim kurar.
Günümüzde elektronik iletişim mecralarının çok fazla kullanılması ve
çeşitlenmesiyle iletişim kanalları da artmıştır. İnternet sitelerindeki reklâmlar
kitle iletişim, insanların bireysel olarak iletişime geçtiği forum, sohbet odaları
gibi alanlar ise kişiler ya da gruplar arası iletişim araçlarıdır. Pazarlama iletişimi
tasarlanırken bu yeni mecralarında hedef kitleye ulaşmak açısından dikkate
alınması gereklidir. Örneğin 16 milyon İnternet kullanıcısına sahip olan
ülkemizde, sanal dünyanın sağladığı bir çok iletişim fırsatından yararlanılabilir
(Okutan, 2007: 8).
1.9.4. Alıcı (Hedef)/ Kod Açma
Alıcı ya da hedef, kaynağın bilgi ya da düşüncelerini paylaşmak istediği
kişi ya da kişilerdir. Diğer bir değişle mesajı okuyan, gören, dinleyen ve
mesajın kodunu açan kişilerdir. Kod açma alıcının mesajı tekrar düşünceye
dönüştürme sürecidir. Bir başka ifade ile kod açma, mesajın zihinde
dönüştürülmesi ve yorumlanması sürecidir. Bu süreç, alıcının anlama
alanından etkilenir. Alıcının anlama alanı, hem kaynağın hem de alıcının
deneyimleri, tutumları, algıları ve değerleri ile çevrilmiştir. Alıcının kaynağı
29
anlama düzeyi ve kod açma deneyimlerinin sayısı arttıkça, mesajın
yorumlanması (kod açma) daha başarılı bir şekilde gerçekleşecektir (Fill, 1999:
26). Etkili bir iletişimin gerçekleşmesi için kaynağın kodlaması ve alıcının kod
açması çakışmalıdır. Zaten iletişimin yalnız anlamların aktarımı olarak değil,
iletişimde taraf olanların yarattıkları ortak anlamların paylaşımı olarak
düşünülmesi gerekir (Yüksel, 1994: 60). Ağızdan ağıza pazarlamada alıcı
konumundaki kişi; kaynağın ailesi, yakın arkadaşları, iş arkadaşları, komşuları
ya da herhangi bir ortamda karşılaştığı (örneğin, arkadaşının evinde tanıştığı
başka bir kişi vb.) kişiler olabilir. Ağızdan ağıza pazarlamanın internet
üzerinden gerçekleşmesi durumunda ise alıcı kaynağın yakın çevresi
olabileceği gibi, internet yoluyla tanıştığı sanal arkadaşları ya da hiç tanımadığı
kişiler de olabilir. Bu durumda ağızdan ağıza pazarlamanın gerçekleşmesi için
alıcı ile kaynağın aynı ortamda bulunmasına gerek yoktur. Kaynak çok uzak
mesafelerdeki alıcılarla da iletişim kurabilmektedir.
Mesajın alıcı tarafından rahatlıkla anlaşılabilmesi için kaynak tarafından
mesajın alıcı ile ortak semboller üzerinden kodlanması gerekmektedir. İki
tarafında mesaja aynı anlamı vermesi gerekmektedir. Aksi halde alıcı
mesajdan kendi değer yargıları, bilgi düzeyi üzerinden bir takım anlamlar
çıkaracak ve bu anlamlar da çoğu zaman kaynağın istediği anlamlar
olamayabilecektir. Ayrıca alıcının iyi bir dinleyici olması da iletişimin başarısını
olumlu yönde etkileyecektir.
1.9.5. Gürültü
Bütün iletişim türlerinde az da olsa gürültü bulunmaktadır. Ağızdan
ağıza pazarlamada da gürültü olarak değerlendirilebilecek pek çok durum
ortaya çıkabilmektedir. Bunlar; elektrik kesintileri, bilgisayarın kilitlenmesi,
ortamdaki ses düzeyi, telefon hatlarındaki bozulma ve yoğunluk, internet
bağlantısının kesilmesi, internet hızının yavaşlaması, internet ortamında
iletişim kurulduğu sayfaların zarar vermesi gibi dış faktörler ağızdan ağıza
30
iletişim sürecinin olumsuz yönde etkilenmesine neden olabilmektedir. Bu dış
faktörlerin yanı sıra ağızdan ağıza pazarlama sürecinde kişilerin konuşma,
görme, duyma bozuklukları, yorgunluk, açlık gibi bazı bedensel ve zihinsel
gürültü kaynakları da bu oluşturulan süreci olumsuz yönde etkileyebilmektedir
(Kılıçer, 2006: 61).
Burada
üç
tür
gürültüden
bahsedilmektedir.
Birincisi
çevresel
faktörlerdir. Uzaklık, dikkat dağıtıcı ses görüntü vb. unsurları içermektedir.
İkinci gürültü ise kişisel niteliktedir. Algılama, dikkat ve ilgilenim düşüklüğü gibi
konuları içermektedir. Son gürültü türü ise, hem alıcının hem de göndericinin
tecrübe ve bilgi eksikliğinden kaynaklanan iletişimin etkinliğini sınırlandıran
unsurları kapsamaktadır (Odabaşı ve Oyman, 2007: 18).
1.9.6. Geri Bildirim
Bir iletişim sürecinde alıcıdan kaynağa yöneltilen tüm tepkiler geri
bildirimdir. Kaynak alıcısına gönderdiği mesajların alınıp alınmadığını,
alındıysa anlaşılıp anlaşılmadığını, ya da ne düzeyde anlaşıldığını geri bildirim
sayesinde anlayabilmektedir. Geri bildirim iletişim sürecinin son aşamasıdır.
Mesajın alıcı tarafından yorumlanma şekli, geribildirim sayesinde anlaşılır.
Alıcı mesajı aldıktan sonra, kodunu çözer, mesaja, anlama ilişkin bir tepkide
bulunur. Tepkisini tekrar kodlayarak ve bir kanal yardımıyla kaynağa geri
gönderir. Mesajın tekrar kodlanarak geri bildirimde bulunulması durumunda
kaynak alıcı, alıcıda kaynak rolüne girmiş olur. Bu çembere genel anlamda
geribildirim denilmektedir (Mısırlı, 2008: 6).
Geri bildirim yoluyla kaynak alıcının mesajı alıp almadığını ya da nasıl
aldığını saptayabilir. Bu sebeple geri bildirimin mümkün olduğunca doğru ve
hızlı bir şekilde elde edilmesi gerekir. Ağızdan ağıza pazarlamanın en önemli
avantajlarından biri, sözlü ya da sözsüz işaretler yoluyla ve hızlı bir şekilde geri
bildirim sağlama yeteneğidir (Schiffman ve Kanuk, 2004). Ağızdan ağıza
pazarlamada tepki doğrudandır. Bu sebeple iletişim daha etkin bir biçimde
31
gerçekleşebilir. Çünkü alıcı mesaj ile ilgili anlaşılmayan her noktayı kaynağa
sorma imkanına sahiptir. Kaynak mesaj kodlama, alıcı da mesajı açma
esnasındaki eksiklikleri, hataları bu yolla giderebilir. Ayrıca bu sayede
kullanılan iletişim kanalı daha uygun hale getirilebilir.
Ağızdan ağıza pazarlamada geri bildirim, iletişimde kullanılan kanala
göre farklılık gösterebilir. Bazı durumlarda alıcı tepkisini telefon ya da e-posta
aracılığıyla kaynağa iletir. Kaynak ile alıcı aynı ortamda yer alıyorsa, geri
bildirim sözlü ya da sözsüz olarak iletilir. Bu durumda sözlü iletişim yanında
jest ve mimiklerin kullanılması geri bildirimi etkin kılabilir.
1.10. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMA SÜRECİNİ ETKİLEYEN ALICI VE
KAYNAK ÖZELLİKLERİ
Ağızdan
ağıza
pazarlamanın
gücüne
dair
bir
çok
araştırma
bulunmasına rağmen, sürecine ilişkin çok az ampirik araştırma yapıldığını
söyleyen Bansal ve Voyer, hizmet satın alma kararlarında ağızdan ağıza
pazarlama sürecine odaklanmıştır. Buradan hareketle ağızdan ağıza
pazarlama sürecini etkileyen alıcı ve kaynak özelliklerini altı ana başlık altında
toplamak mümkündür. Bu altı anabaşlık şöyledir:
1.10.1. Müşterilerin Kişilik Özelikleri
Bazı insanlar bir ürün ile ilgili fikirleri sorulduğunda, kendilerini güçlü ve
yetenekli hissederler. Bu insanlar genellikle uzmanlıklarını ya da üstünlüklerini
göstermek, bilgili imajı yaratmak ve kendilerini övmek için ağızdan ağıza
pazarlama sürecini başlatırlar. Bazı insanlar ise meraklıdırlar ve reklamlar,
ürünler, satın alma deneyimleri hakkında diğer insanlarla konuşmak onlara
eğlenceli gelir. Bazıları ise insanlar kendi satın alma kararlarının doğruluğuna
başkaları tarafından onay verilmesinden hoşlanırlar. Bu insanlar bilişsel
çelikşilerini azaltmak için de başkalarının onayına başvururlar. Bazı insanlar
32
ise satın aldıkları ürünle ilgili memnuniyetsizliklerini ağızdan ağıza pazarlama
yoluyla başkalarına aktarabilmek için diğer insanlara bilgi sağlarlar (Dal, 2007:
20).
1.10.2. Kaynağın Uzmanlık Düzeyi
Eğer olası bir ağızdan ağıza pazarlama kaynağı mesleği, eğitimi ya da
deneyimi yönünden benzersiz bir özelliğe sahip ise alıcı açısından kaynağın
önemli derecede uzmanlık sahibi olduğu düşünülebilir. Bilgi arayışı içinde olan
bir ağızdan ağıza pazarlama alıcısı bilgi aradığı alanda uzman bir kaynaktan
sağlayacağı faydanın çok daha fazla olacağına inanır. Ağızdan ağıza
pazarlama ile aktif bilgi arayışı içinde olan alıcı özellikle yüksek uzmanlık sahibi
olduğunu düşündüğü kaynaktan bilgi edinme çabası içinde olur. Bunun aksi de
sözkonusudur, eğer bir kaynak uzmanlık anlamında yetersiz görülürse alıcı
ondan bilgi sağlamaya daha az eğilimli olur. Ayrıca, kaynağın uzmanlığı
alıcının satın alma kararını etkilemekte de belirleyici olur. Uzmanlık düzeyi
yüksek diye belirtilen kişiler pazardaki ürünler ve hizmetler hakkında daha
fazla farkındalık ve bilgi sahibidirler. Uzmanlık kayanağın güvenilirliğini
belirlemede anahtar boyutlardan biridir.
1.10.3. Müşterilerin Uzmanlık Düzeyleri
Alıcının uzmanlığı satın alma kararını etkileyeceği gibi algılanan riski,
ağızdan ağıza iletişimle bilgi sağlamaya duyulacak ihtiyacı da belirler.
Uzmanlığın düzeyi ile bilgi arayışı arasında ters bir ilişki vardır. Alıcının
ürünler/hizmetler hakkında bilgisi arttıkça karar vermek için bilgi arayışı içine
girme ihtiyacı azalır. Alıcı zaten yeterince bilgi sahibi olduğunu düşünürse ve
ürün seçimi için başkalarının fikirini almaya gerek duymazsa, satın alma öncesi
bilgi arayışı için çok fazla gayret sarf etmez. Alıcının uzmanlık düzeyi arttıkça
algılanan risk azalır. Ayrıca, alıcının ürün hakkında uzmanlığı arttıkça ağızdan
33
ağıza pazarlama içerisinde kaynağın alıcının satın alma kararı üzerindeki etkisi
de azalır.
1.10.4. Müşterileri ile Kaynak Arasındakı Yakınlık Derecesi
İletişim sosyal bir olgu olduğu ve ilişkilerde ortaya çıktığı için, sosyal
ilişkiler gerek mikro (iki kişi ya da küçük gruplar arasındaki iletişim) gerekse
makro (toplumsal gruplar arasındaki iletişim) düzeyde ağızdan ağıza
pazarlamada önemli rol oynar. İlişki ister kısa süreli, yüzeysel, geçici isterse
tam tersi uzun ömürlü, derin, yakın ve sağlam olsun ağızdan ağıza pazarlama
bir şekilde sosyal ilişki içerisinde ortaya çıkar. Bristor’a göre ağızdan ağıza
pazarlama ağları (network), aralarında ağızdan ağıza pazarlamanın yanı sıra
ilişkide bulunan bir dizi insanın oluşturduğu sosyal yapılardır. İnsanlar
arasındaki ilişki bireyleri birbirine bağlayan bir güçtür ve bağın gücünü ifade
eder. Bağın gücü, başka bir deyişle tüketiciler arasındaki sosyal ilişkilerin
yoğunludur. Kişilerarası bağların hangisinin iletişimin yayılmasını daha fazla
harekete geçireceğinin ve hangi bağın daha etkili olunduğunun mikro düzeyde
çok fazla bilinmediğini söyleyen Brown ve Reingen, sosyal bağların ağızdan
ağıza pazarlama üzerindeki etkilerini araştırmıştır. Brown ve Reingen, güçlü
bağların zayıf bağlara göre alıcının davranışına daha fazla etki ettiğini
belirlemiştir. Kaynak ve alıcı arasındaki bağ güçlendikçe, kaynağın ağızdan
ağıza pazarlamayla alıcının satın alma kararlarına etkisi de artmaktadır. Bağın
gücü (tie strength) arttıkça alıcının kaynağa duyduğu güven de artar. Bağın
güçlü olduğu durumlarda bilgiye uygun hareket etme çabası da en üst
düzeydedir. Brown ve Reingen göre; bağın güçlü olduğu durumlarda kaynak
ve alıcı birbirlerini zayıf bağ olması durumundan çok daha iyi tanır ve bağın
güçlü olması araştırma yapmayı da, ağızdan ağıza aktif bilgi arayışında
bulunmayı da kolaylaştırır. Zayıf bağlar farklı sosyal sınıflar arasında özellikle
bilgi akışında köprü rolü oynarken, güçlü bağlar ikna gücü ve danışılma sıklığı
yönünde daha etkindir. Kaynak ve alıcı arasındaki bağın güçlü olması bilgi
arayışını da daha aktif hale getirir, kaynağın görüşüne daha fazla önem yükler.
34
1.10.5. Müşterilerin Algıladığı Risk Düzeyi
Bazı satın alma kararları ürün ve/veya hizmete dair daha fazla risk
unsuru içerir. Algılanan risk arttığında, ağızdan ağıza pazarlama faaliyeti de
artar. Riski azaltma kaygısı, sözkonusu ürün ya da hizmete ilişkin bilgi edinme
ihtiyacını arttırır ve bilgi arayışını hızlandırır. Bunun için sıklıkla ağızdan ağıza
pazarlamaya başvurulur. Ağızdan ağıza pazarlama belirsizliklerin ortadan
kaldırılması, geri beslemelerin yapılmasına fırsat vermesi nedeniyle tüketiciler
üzerinde önemli etkiye sahiptir.
Alıcının
yeterli
bilgiye
sahip
olmadığı,
belirsizlikle
karşılaştığı
durumlarda ve algılanan riskin yüksek olması halinde kişisel kaynaklardan elde
edilen bilgiler daha güvenilir bulunmaktadır. Tüketicileri bilgi araştırmaya
yönlendiren unsular arasında satın alma kararının önemi ve tüketicilerin
kararlarından emin olmaması da etkili olduğundan, tüketicilerin öğüt arama
arayışına girmeleri, tüketicilerin bilginin güvenirliliğine verdiği önemin de bir
göstergesi olarak kabul edilmiştir. Bununla birlikte, arkadaşlar, aileler ve
tanıdıklar da çoğu kez kendilerini güvenilir bir bilgi kaynağı olarak kabul
ettiklerinden,
bilgi
ve
tecrübelerini
başkaları
ile
paylaşma
yoluna
gidebilmektedir (Keleş, 2011: 34).
Chunningham’a (1967) göre ürünlerle ilgili sohbetler, algılanan riskle üç
yolla ilgilendirilebilir:
1. Yüksek–orta algılanan risk düzeyine sahip ürün kategorisinde
spesifik bir markayı tavsiye etme,
2. Bir markanın satın alınmaması için öneride bulunma,
3. Çok az eski markaları tartışma.
Dowling ve Staelin (1994), algılanan riskin tüketicilerin kasıtlı olarak
yürüttükleri araştırma davranışlarına etki ettiğini belirtmiştir. Araştırma
aktivitelerinin algılanan faydasının yüksek olması, ürün kategorisinin riskli ve
kaybın absorbe edilmesinde yetersizliğin olduğu durumlarda, tüketicilerin
35
araştırma davranışları artış göstermektedir. Araştırma aktiviteleri arasında
kuşkusuz aile, arkadaş ve referans gruplarının fikirlerini almak da yer
almaktadır. Dolayısı ile algılanan riskin, tüketicileri kişisel bilgi kaynaklarına
yönlendirmesi söz konusu olmaktadır (Keleş, 2011: 35).
1.10.6. Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyleri
Ağızdan
ağıza
pazarlama
yeni
ürünlerin
tüketiciler
tarafından
benimsenmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Ürünün satın alınması sürecinde,
sosyal, psikolojik veya ekonomik riskin söz konusu olduğu durumlarda,
ağızdan ağıza pazarlama büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, ürün ne kadar
yeni ise, tüketici ürünün var olan bir kullanıcısından veya bu konuda uzman
olarak gördüğü bir insanın düşüncesinden o derece fazla etkilenmektedir (Dal,
2007: 36).
Mowen ve Minor, yaptıkları çalışmada bilgi göndericisinin ihtiyaçlarının;
güç ve saygınlık hissi elde etme, satın almadan kaynaklanan şüpheleri yok
etme, ilişki kurulmak istenen kişi ve gruplarla etkileşimleri arttırma, somut
faydalar elde etme olduğu saptamışlardır. Diğer insanlara ürün veya
hizmetlerle ilgili bilgiler aktarma ve insanların satın alma kararını etkileme
göndericilere güç ve saygınlık sağlamaktadır. Gönderici, diğer insanlara
bilgiler sağlayarak üyesi olduğu veya olmak istediği gruplarla ilişkisini, grup
üyeleri ile sosyal iletişimini ve uyumunu arttırabilmektedir. Gönderici, diğer
insanlara işletmelerin ürün veya hizmetleri hakkında tavsiyelerde bulunarak
fiyat indirimi veya hediyeler gibi somut faydalar da elde edebilmektedir (Mowen
ve Minor, 1998).
1.11. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMA İLE İLGİLİ ALT KAVRAMLAR
Bütün ağızdan ağıza pazarlama yöntemleri müşteri memnuniyeti, iki
yönlü diyalog ve şeffaf iletişime dayanmaktadır. Asıl amaç, tüketicilerin ürün
36
ya hizmetlerle ilgili eğitilmesi; düşüncelerini paylaşabilecek yetkiye sahip
insanların belirlenmesi; bilgi paylaşımını kolaylaştıracak araçların sağlanması;
fikirlerin ve bilgilerin nasıl, nerede ve ne zaman paylaşıldığının öğrenilmesi;
ürünü ya da hizmeti destekleyenlerin, onlara karşı olanların ya da onlarla ilgili
hiçbir fikre sahip olmayanların dinlenmesi ve sorularına yanıt verilmesi olarak
özetlenebilir.
Ağızdan ağıza pazarlama, kişilerin ürün ya da hizmetlerle ilgili
konuşmalarını sağlayacak onlarca pazarlama yöntemini içerebilir. Bu
çalışmada aktarılacak olanlar, en çok kullanılan yöntemlerdir.
1.11.1. Viral Pazarlama
Küreselleşme,
iletişim
ve
ulaşım
alanlarında
meydana
gelen
gelişmelerle dünyanın giderek küçülmesine, ekonomik ve siyasal birlikler
kurulmak suretiyle de sınırların ortadan kalkmasına neden olmuştur.
Teknolojinin gelişmesiyle paralel olarak internet de tüm dünyanın kullandığı bir
iletişim aracı haline gelmiştir.
İnternet ile birlikte, tüketicilerin ürün, marka ve hizmetlerle ilgili
deneyimlerini
paylaşmaları
daha
kolay
bir
hal
almıştır.
Pazarlama
profesyonelleri bu durumdan yararlanıp viral pazarlamayı, pazarlama
mesajlarının direkt tüketiciden bir başka tüketiciye iletilerek yayılması için
kullanmışlardır.
Viral pazarlama kavramı ilk kez 1997 yılında Juvertson ve Draper
tarafından, “ağ odaklı ağızdan ağıza yayılma” olarak tanımlanmış, Hotmail’in
ücretsiz e-posta hizmetini açıklamak için ortaya koyulmuştur. 1996 yılında
Hotmail aracılığıyla gönderilen her e-posta’nın altına “Ücretsiz e-posta
adresinize sahip olun: www.hotmail.com” mesajı eklenince, Hotmail’in 500 bin
olan kullanıcı sayısı bir yıl içinde 12 milyonu aşmıştır (Seth, 2001: 66).
37
Şekil 5: Viral Pazarlamada Bilginin Yayılma Şekli
Kaynak: Yavuzyılmaz, Oğuz, Ağızdan Ağıza Pazarlama: Kocaeli’de Bulunan Dershanelerdeki
Öğrenciler Üzerine Örnek Bir Araştırma, Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008.
Sanal pazarlarda geleneksel satış teknikleri, İnternet ortamında
interaktif ilişkilere dayanarak hızlı bir şekilde artış göstermiştir. İnteraktif
kavramı sahip olduğu anlam bakımından yeni bir kavram değildir. İnternetin
teknolojik olarak gelişmeye başlamasının etkileri, sadece tüm dünyada etkin
ve yaygın olması ile sınırlı kalmamıştır. Bu yeni araç ve sunduğu imkanlar,
iletişim sürecinde yer alan kaynak ve alıcı arasındaki ilişkinin de değişmesine
yol açmıştır. Söz konusu edilen bu değişim nedeni ile alıcı olarak nitelendirilen
tüketiciler de iletişim sürecinde aktif hale gelmiş ve iletişim süreci karşılıklı ve
geri dönüşüm sağlayıcı bir yapıya bürünmüştür. Bu yüzden, satış elemanı
olarak görev yapan tüketicilerin eski deneyimleri, satın alımları ve ürün ile ilgili
söyledikleri daha önemli hale gelmiştir. Bu durum, birçok firmanın olumlu
ağızdan ağıza pazarlamadan yararlanmaya başlamalarından beri yeni bir şey
değildir. Ancak, internet üzerinde ağızdan ağıza iletişimi başlatma girişimi
pazarlama literatürüne “viral pazarlama” kavramı olarak girmiştir. Viral
pazarlamaya eşdeğer olarak virütik pazarlama, virüsle pazarlama, vızıltı
pazarlaması ve bulaşıcı pazarlama gibi terimlerin kullanıldığını görmek
mümkündür. Viral pazarlama, ürün tanıtımı ve dağıtımı için tüketici iletişim
38
ağlarını kullanarak firma faaliyetlerinin yürütülmesinde kullanılır. Viral
pazarlama, internette mesajların dolaşmasıyla ortaya çıkmıştır. E-ticaret,
gruplar, topluluklar ve mesaj; firmaların tutundurma faaliyetlerini geliştirmek
için kullandıkları araçlardır (Helm, 2000: 158-161).
Viral pazarlamanın kullanım alanı sadece internet firmalarıyla sınırlı
değildir. Viral pazarlama aynı şekilde geleneksel pazarlamada da kullanılabilir.
Çok sayıda firma e-posta sunmak, link kullanmak ve tebrik kartları sunmak
üzere kullanıcılarını teşvik ederek firma veya ürünle ilgili tutundurma çabalarını
yürütmek için internet’i kullanır. Buradaki amaç, insanlar arasında marka
farkındalığı yaratmak, marka ile ilgili konuşulmasını sağlamak ve daha önce
bu etkili yolu kullanmamış müşterilerin sosyal bir çevreye katılımını
sağlamaktır. Viral pazarlama sürecinde ağızdan ağıza iletişimi teşvik edecek
mesaj, planlanarak seçilmelidir. Çünkü viral pazarlamada karşılıklı iletişimi
sağlayabilmek ana elemandır. Viral pazarlamada markalar insanları eğlenceli
bir şekilde sürecin içine dahil ederlerse ağızdan ağıza pazarlamanın
başlaması büyük olasılıkla başarılı olur (Argan ve Tokay Argan, 2006: 234).
Ağızdan ağıza pazarlama teknikleri internet pazarlamasında da
önemlidir. Tüketiciler genellikle arkadaşlarından gelen bir elektronik posta
mesajını en güvenilir kaynak olarak görmektedir. Bir araştırmacı olan Draper
Fisher Jurvetson, 1997 yılında biyolojik virüsün yayılmasına benzer bir şekilde
elektronik ortamda mesajın yayılması arasındaki benzerliğe dikkat çekerek
“viral pazarlama” terimini kullanmıştır (Deal ve Abel, 2001: 38). Jurvetson bu
hızlı yayılımdan faydalanmak amacıyla yeni bir ürünün tanıtımı için web
sitesinde elektronik posta bağlantısı kurmuş ve sıfır aboneden 12 milyon
Hotmail abonesine ulaşmıstır (Subramani ve Rajagopalan, 2003: 300).
Hotmail, tıklanabilir bir web tabanlı e-postayı satış tutundurma aracı olarak
kullanmıştır. Hotmail kullanıcısına gönderilen her mesaja iliştirilen tıklanabilir
düğme sayesinde viral pazarlama olgusu ortaya çıkmıştır. Hotmail’in viral
pazarlamayı kullanma başarısı, ürünün arkadaş grubunca desteklenmesi veya
arkadaş kaynağından gelmesine dayanır. Diğer bir deyişle, sistemin üstünlüğü
39
mesajın yayılımını sağlayanların firma görevlileri değil tüketici grubunun
olmasıdır. Bu noktadan hareketle ürünü kullanan her müşteri basit şekilde
gönüllü satış elemanı görünümü kazanır. Bu da viral pazarlama stratejisinin
üssel olarak bir yayılma gösterdiğini ortaya çıkarmıştır (Deal ve Abel, 2001:
38). Bu mantıktan hareketle viral pazarlama, etkili ve teşvik edici mesajlarla
üssel artış potansiyeli yaratarak, bir pazarlama mesajını başkalarına
göndermek için teşvik etme stratejisidir. Temel olarak internet üzerinden viral
pazarlama ağızdan ağıza pazarlamanın teknolojik boyutunu ifade eder.
Viral pazarlamada önemli üç ana unsurdan bahsedilebilir (Hüseyinoğlu,
2009: 32):
1. Yayma motivatörü, işletmenin viral kurgusunun asıl amacı olan
iletmek istediği mesajı, seçilen yayıncıların yayması için oluşacak
neden olarak tanımlanabilir. Bu işletme ve pazarlamacılar için
oldukça kritik bir nokta olarak ifade edilmektedir. Çünkü mesajın
güçlü ya da faydalı olması, yayılması için etkili bir neden
oluşturmayabilir.
Bu
nedenle
pazarlamacıların,
tüketicilerin
sorması muhtemel “Neden yayayım ki?” sorusuna iyi bir cevap
bulmaları
gerekmektedir.
Burada
en
etkin
motivasyon
teorilerinden “self esteem” (kişisel itibar) kullanılarak, kişinin en
temel motivasyonları güçlendirilebilir. Kişiye bir konuda ilk bilen
olduğunu, bu nedenle başkaları tarafından takdir kazanacağını
hissettirmek, birey için önemli bir motivasyon aracı olmaktadır.
2. Alma motivatörünü oluşturan en önemli unsur ise mesajın gücüdür.
Yayıcı, iletiyi yaymak için ikna edilebilir ama alıcı, mesajı neden
alması gerektiği konusuna etkili bir cevap aramaktadır. Bu cevap
oldukça açık, kısa ve net olmalıdır. Çünkü birçok mesajın içinde
öne çıkamazsa, alıcı bu bilgi mesajını silecek ve kullanmayacaktır.
Alıcılar, pazarlamacının hedef kitlesidir. Alıcıların da yayıcı
olabilmesi için, önce aktif alıcı olması gerekmektedir.
40
3.
Yayılma
ortamı,
viral
pazarlamanın
en
kritik
noktasını
oluşturmaktadır. Yayılma ortamının, hızlı olması, geniş kitlelere
hitap edebilmesi ve mesajları çok iyi ve anlaşılabilir bir şekilde
taşıyabilecek kapasitede olması gerekmektedir. Günümüzde 1
milyara yaklaşan kullanıcı sayısıyla vazgeçilmez bir iletişim aracı
olan internet viral pazarlama için en uygun yayılma alanı olarak
kabul
edilmektedir.
bulunmamaktadır.
Viral
Videolar,
pazarlamanın
etkileşimli
belirli
oyunlar,
bir
türü
markaların
reklamlarını taşıyan oyunlar, örnek yazılımlar, resimler ve hatta
yazılı mesajlar birer viral pazarlama şekli olabilmektedir.
Viral pazarlama kampanyasının başarıya ulaşabilmesi için, online
ortamlarda kampanya için yapılan faaliyetlerin benzersiz, ürün değerinin
yüksek olması gerekmektedir. Eğer iletilen mesaj, tüketicileri duygusal
anlamda etkilemiyorsa sözkonusu ürün ya da hizmet viral olamayacaktır.
1.11.2. İnternet Üzerinden Ağızdan Ağıza Pazarlama
İnternet üzerinden ağızdan ağza pazarlama birçok yerde viral
pazarlama kavramı içerisinde yer alsa da viral pazarlamanın sadece interneti
kapsamaması nedeniyle ayrı incelenmesi daha uygundur.
İnternet sanki ağızdan ağza pazarlama için icad edilmiş. Başlangıçta
bilim adamlarının arasındaki iletişimi sağlaması amacıyla bulunan internetin
büyümesi bile ağızdan ağza pazarlama ile oldu. İnternet’i kullanan ve çoğu ilk
başta ücretsiz verilen ürünler en çok satanlar arasında yerini aldı. Günümüzde
internet ile ağızdan ağza pazarlama o kadar çok arttı ki sırf ürün kullanımının
ürünü satın almak veya üye olmak için satış içeren bir demo olduğu web’de
dağıtılabilecek bir ürün varsa ürünün yayılması için büyük bir imkana sahip
oluyorsunuz (Silverman, 2007: 125-129). İnternet üzerinden yayılmaya en iyi
örnek ebay sitesidir. Ebay sitesinin yerleşik ağızdan ağza pazarlama tekniği
41
vardır. Sitenin başarısı alıcı ve satıcı arasındaki yüksek güvene dayanır.
Böylece satanlar alanlara not veriyor alanlar da satanlara.
Her internet kullanıcısı kişisel gibi algılanan bir şekilde sınırsız sayıdaki
diğer
internet
kullanıcılarına
ulaşabilir.
Ürün
övgülerine
ve
müşteri
şikayetlerine tercüman olan, bilgi araştıran, kişisel deneyimleri bildiren, yardım
isteyen veya sunan binlerce yeni internet grupları dikkatlice incelenmelidir
(Stauss, 1997: 28). İnternet aracılığıyla toplumsal iletişimin yaygın başka bir
şekli, kendi klavyeleri yoluyla bir başkasıyla konuşmak için online sohbet
forumlarının kullanılmasıdır. Bu sohbet odaları pazar yerlerinde kişisel etki için
çok hızlı bir şekilde yerleşik mekan olmuştur. Hayal edilen müşteri faaliyet ve
ilgileri arasında büyüyen sanal veya online iletişimin artmasında ve bireysel
müşterilerin mesajlarının gücünün yükselmesinde internet çok önemli bir rol
oynamaktadır.
Tüketicilerin Internet’i ve e-postayı kullanım düzeyleri birbirinden
farklılık göstermektedir. Bu yüzden viral pazarlama stratejileri, düşük ve
yüksek katılım stratejileri olarak bölümlendirilebilir. Düşük katılım stratejisine
örnek olarak internet üzerinde okunan günlük bir gazete yazısının altındaki
“arkadaşına yolla” düğmesini kullanarak bu yazıyı arkadaşa göndermek
verilebilir. Buradaki düşük katılım stratejisi kişinin potansiyel bir kullanıcıya eposta göndermesinden daha pasiftir. Diğer bir deyişle, tüketici sadece
“arkadaşına yolla” düğmesini tıklayarak ve arkadaşının adresini yazarak daha
az zahmete katlanmaktadır. Bu viral yayma modeli, web temelli adres kitapları,
takvimler, arama, haber grupları, tebrik kartı hizmetleri gibi çeşitli ürünler için
kullanılabilir.
Bazı firmalar ise yüksek katılım stratejisini kullanır. Bu strateji ise aktif
viral pazarlama olarak isimlendirilir (Zien, 2000). Bu strateji, yeni kullanıcıları
elde etmede müşterilerin proaktif katılımını talep eder. Buna örnek olarak ICQ
(I seek you) verilebilir. Bu online mesaj gönderme servisinde kullanıcılar
seçtikleri
arkadaşlarına
mesaj
gönderebilmektedirler.
ICQ’da
hizmete
başvurma ICQ sohbet yazılımını yüklemeyi ifade eder. Bu yüzden bir
42
müşterinin ICQ’yu kullanması için arkadaşını ikna etmesi gerekir. Aynı durum
internet müzik indirme sitesi olan indir.com için de geçerlidir. Bilgisayardaki
şarkıları arkadaşlara gönderebilmek için her iki tarafın da bu programı
kullanması için gerekli donanıma sahip olması gerekmektedir (Argan ve Tokay
Argan, 2006: 235).
1.11.3. Fısıltı Yoluyla Pazarlama
Ağızdan ağıza pazarlamanın alt kavramlarından bir diğeri fısıltı yoluyla
pazarlamadır. Küreselleşen dünyada en popüler pazarlama trendlerinden biri
haline gelmeye başlamıştır. İngilizce terminolojide "buzz marketing" olarak
geçmektedir. Genelde dedikodu ya da fısıltı pazarlaması olarak anılır.
Tüketicilerin herhangi bir ürün, marka veya şirket hakkında konuşarak
markanın yayılmasına vesile olmalarıdır. Buzz marketing, tüketicilerin ve
medyanın dikkatini o marka veya şirket hakkında konuşmanın eğlenceli,
sürükleyici ve haber değeri olacağı bir noktaya çeker. Bu pazarlama trendinde
ürünleri deneyen gönüllü kişilerin deneyimlerini günlük hayatta karşılaştıkları
kişilere herhangi bir zamanda aktarmasını gerektirir. Günümüzde gelişen
teknoloji sayesinde kişilerin deneyimlerini büyük kitlelere aktarma olanakları
ortaya çıkmış bu sebeple de söylenti pazarlamasının etkileri güçlenmiştir. Ürün
ve hizmet sunumunda bu yöntemin etkin kullanılmasının önemi giderek
artmaktadır. Çünkü bu tür pazarlama yönteminde sosyal ve şebeke (network)
etkilerinden yararlanma olanağı ortaya çıkmıştır. Bu yöntemin çıkış noktası
şirketlerin artık yalnızca bireylere değil, müşteri şebekelerine satış yapma
düşüncesini geliştirmeleri ve bu konuda etki yaratacak yöntemleri keşfederek
uygulamalarıdır. Bireyleri alıma teşvik eden etkilerin başında sosyal etki
gelmektedir. Bu etki popular kültüre dahil olabilmek için yaratılmakla birlikte,
pazarlamacıların karşısına, izlenecek farklı yollar çıkarmaktadır.
Fısıltı yoluyla pazarlama dünyadaki en güçlü araçlardan biri olarak
değerlendirilmektedir. Söylenti türündeki pazarlama çabalarının müşterilerin
43
alım eğilimleri üzerinde güçlü etkiler yarattığı ve daha fazla kullanılması söz
konusu olmaktadır. Dedikodu amacıyla söylenti pazarlamasının amacı temel
değerleri açısından aynıdır. Bir ürün/hizmet hakkında söylenti yaratarak
satışları arttırmak ve ürün/hizmet hakkında alıcılar nezdinde fikir uyandırmak
ve ürün hizmet veya şirket kredibilitesini geliştirmektir. Bu tür bir yaklaşımda
ürün/hizmet
sunumunda
kullanılan
materyallerde
farklılıklar
ortaya
çıkmaktadır. Çünkü aslında bu yaklaşım herkes tarafından her yerde her şey
için uygulana gelen bir şeydir. Bu yöntemin diğer pazarlama eğilimlerinden
farkı pazarlamacıdan tüketiciye ürün ve hizmeti alıma yönlendirme tekniğinin
farklılaşması ve tanıtım tekniğinde tüketiciden tüketiciye yönelinmesidir
(Şimşek, 2009: 62).
Fısıltı Yoluyla pazarlamanın örneklerinden birini Oprah Winfrey’in
programında görmek mümkündür. 13 Eylül 2004 tarihinde yayınlanan
programında Winfrey, seyircilerini, o gün onları büyük bir sürprizin beklediği
konusunda uyarmış ve hepsine Pontiac G6 hediye etmiştir. Seyircilerinin
arasından 11 kişi seçerek programa başlayan Winfrey, bu 11 kişinin hediyesini
sahnede vermiştir. Geriye 1 tek anahtarının kaldığını, bütün seyircilerin
koltuklarının yanında bir kutu bulunduğunu ve bu kutulardan birinde son
anahtarın olduğunu söylemiş ve seyircilerinden kutuları açmalarını istemiştir.
Her seyirci kendi kutusunda bir anahtar bulmuştur. Winfrey, arabaların
dışarıda onları beklediğini belirterek, seyircileriyle birlikte dışarı çıkmıştır.
Dışarıda onları bekleyen 276 adet Pontiac G6 bulunmaktadır.
Program sona erdikten sonra, 24 saat içinde G6’nın web sitesi 242.000
ziyaretçi almıştır. Sonrasında ise buzz, ulusal medyada devam etmiştir. Birçok
yayın, bu olayın haberini yapmış, iletişim profesyonellerinin fikirlerine yer
verilmiştir. Oprah Winfrey Show, 2005 Cannes Lions Uluslararası Reklam
Festivali’nde (2005 Cannes Lions International Advertising Festival) Media
Lion ödülüne layık görülmüştür (Balter ve Butman, 2005: 44).
Fısıltı yoluyla pazarlama, işletmelerin kendi fikirlerini yaratmak, bu
fikirleri ve ürün/hizmet ile ilgili bilgileri diğer insanlara yaymak için kullandığı
44
belirtilmektedir. Bu pazarlama biçiminin aşağıda yer alan birçok avantajı
bulunmaktadır (Thomas, 2004: 64-71):
• Fısıltı pazarlaması, maliyetleri oldukça azaltmaktadır. Çünkü fısıltı
pazarlaması için radyo televizyona gerek yoktur. Ağızdan ağıza
dolaştıgı için herhangi bir maliyete girmeden reklam yapmış olunur.
• Fısıltı pazarlaması riski azaltır. Küçük bütçe ile yapılan her işte
finansal yönden en risksiz yöntemdir. Film yapımcıları için fısıltı
pazarlama en güvenilir yöntemdir.
• Fısıltı
pazarlaması
görüşünüzü
arttırmaktadır.
Bu
sayede
müşterilerin beklentilerini ve isteklerini daha yakından tanıma
fırsatına ulaşma imkanı sağlanmaktadır.
• Fısıltı pazarlaması karşılıklı konuşmayı arttırır. Fısıltı pazarlamada
firmalar insanlara güvenir ve insanlar arasında çok kuvvetli sohbet
başlatmış olur.
• Fısıltı pazarlaması güvenilirliği arttırır. Fısıltı pazarlamasında
komşunuz, iş arkadaşınız veya aile bireylerinden biri size çok güzel
bir filmden bahsetse o kişiye ve o kişinin bahsetmiş olduğu filme
inanırsınız. Çünkü size mesajı veren kişinin hiçbir ticari kaygı
taşımadığı bilinmektedir.
Fısıltı yoluyla pazarlamada diğer kişileri etkilemek, bilgiyi aktarmak
adına işletmeler fikir liderlerine, etkileyicilere, pazar kurtlarına ulaşmaya
çalışırlar. Yetiştiricilere, öğretmenlere, diğer alanlardaki profesyonellere ya da
bazı durumlarda medyaya ulaşmak bu açıdan önemlidir (Wilshusen, 2005: 48).
Fısıltı yoluyla pazarlamanın başarısı açısından her işletmenin kendi hedef
kitlesini etkileyebilecek bu kişilere ulaşması önem taşımaktadır. Fikir liderleri,
etkileyiciler başkalarının kararlarını etkilemede kendilerini motive olmuş
hissederler. Pazar kurtları ise, yeni ürünleri denemekten ve ürünler ile ilgili
uzman tavsiyelerini kendilerini dinleyen herkesle paylaşmaktan zevk alırlar
(Engel vd., 1990: 165).
45
1.12. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMA SÜRECİNİN MODELLERİ
Kişiler arasında ağızdan ağıza pazarlamanın nasıl olduğuna dair
temelde iki model olmasına rağmen kabul edilen diğer modellere de burada
yer verilecektir.
1.12.1. Süzülme Modeli
Kişisel etkilerle ilgili en eski teori olan süzülme modeline göre, daha alt
sosyal sınıflardaki kişiler kendilerinden üst sınıftaki kişilere benzemeye
çalışmaktadırlar. Diğer bir ifadeyle kişisel etki dikey olarak soysal sınıflar
aracılığıyla yapılmaktadır. Bu etki özellikle yeni bir modanın ya da stilin olduğu
alanda gerçekleşmektedir. Süzülme modeli günümüzde ekonomik anlamda
gelişmiş ülkelerde nadir olarak görülmektedir. Bunun nedeni yeni moda
ürünlerin ve stillerin kitle iletişim araçları nedeniyle hızlı bir şekilde geniş
kitlelere ulaşmasıdır (Engel vd., 1990: 157–158).
1.12.2. Tek Aşamalı Akış Modeli
Tek aşamalı iletişim modeline göre kitle iletişim araçlarından tüketicilere
doğru çeşitli mesajlar iletilmektedir. Burada mesajların etkisi her bir dinleyicinin
iletişim sürecine katılıp katılmamasına bağlıdır. Kişisel etkilerin göz önüne
alınmadığı bu modelde kitle iletişim araçları tüketicileri satın alım kararlarını
etkileyen en önemli bilgi kaynağı olarak kabul edilmektedir (Kılıçer, 2006: 5).
Bu modele göre kitle iletişim aracı tüketicinin tutum ve davranışını
etkileyen en önemli bilgi kaynağı ve aracıdır. Bu model çok basit bir model
olup, mesajın çok az tüketiciye ulaştığı bir gerçektir (Kavas vd., 2000: 186).
46
Şekil 6: Tek Aşamalı İletişim Modeli
Hedef Kitle 1
Hedef Kitle 2
Kitle İletişim Aracı
Hedef Kitle 3
Hedef Kitle 4
Hedef Kitle 5
Kaynak: Fill, Chriss, Marketing Communications: Frameworks, Theories and Applications,
First Edition, Prentice-Hall, 1995, s. 32.
Bu model, iletişim sürecindeki kişisel etkileri göz ardı etmektedir. Bu
nedenlerle tek aşamalı iletişim modeli eleştirilmiş ve iki aşamalı iletişim modeli
geliştirilmiştir.
1.12.3. İki Aşamalı Akış Modeli
1948’de Lazasfeld ve meslektaşları yeni fikirlerin öncelikle kitle iletişim
araçlarından fikir liderlerine ulaştığını ileri sürerek iki aşamalı iletişim modelini
geliştirmişlerdir. Bu modele göre kitle iletişim araçlarından mal ve hizmetler
hakkındaki bilgileri elde eden fikir liderleri ağızdan ağıza pazarlama yoluyla
pasif konumdaki diğer tüketicilere bu bilgileri aktarmaktadırlar (Engel vd.,
1990: 158).
Ancak iki aşamalı iletişim modelinin kişiler arası iletişimin sadece bir
yönüne ağırlık vermesi, kişiler arası ilişkileri, iletişim kanalları olarak kabul
etmesi nedeniyle çeşitli eleştirilerle karşılaşmıştır. Ayrıca bu modelin zaman
içinde tüketicilerin bilgi toplama yöntemlerini tam olarak açıklayamadığı ortaya
çıkmıştır (Odabaşı ve Barış, 2007: 276).
47
Şekil 7: İki Aşamalı İletişim Modeli
Kitle İletişim
Araçları
Tüketici 2
( Etkilenen)
Tüketici 1
(Etkileyici)
1. Adım
2. Adım
Kaynak: Okutan, Semih, “Bir Pazarlama Stratejisi Olarak Ağızdan Ağıza İletişim Üzerine Bir
Araştirma”, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007.
1. adım pazarlamanın kontrol edebildiği akıştır. Yani tutundurma
karmasıyla yapılan faaliyetler etkileyici konumda olan başta fikir liderleri olmak
üzere, yenilikçiler ve pazar kurtlarına yönelik olarak gerçekleştirilir. 2. adımda
ki iletişim sıradan tüketicilerle (takip edenler) gerçekleşir.
1.12.4. Çok Aşamalı Akış Modeli
İki aşamalı iletişim modelinin yetersizlikleri sonucu geliştirilen çok
aşamalı iletişim modeline göre, kişiler arası bilgi akışı ağızdan ağıza
pazarlama yoluyla gerçekleşmektedir. Kişiler bilgiyi doğrudan kitle iletişim
araçlarından alabileceği gibi dolaylı olarak fikir liderlerinden de alabilirler. Hem
fikir liderleri hem de tüketiciler kitle iletişim araçlarından doğrudan
etkilenebilirler. Fikir liderleri ve hedef tüketiciler kendi aralarında birbirlerini
etkileyebilirler. Fikir liderleri hedef tüketicilere bilgi, tavsiye ve kişisel
deneyimlerini sunarken, hedef tüketiciler de tutumlarını, kendi deneyimlerini ve
algılamalarını fikir liderlerine sunabilirler (Wells ve Prensky, 1996: 465-466).
Çok aşamalı iletişim modeli, iletişim sürecinde kişiler arası etkileşimin,
bilgi ve fikir alışverişinin dolayısıyla ağızdan ağıza pazarlamanın önemini
ortaya koyan bir model olup, ağızdan ağıza pazarlama kavramının gelişimi
açısından önemli bir role sahiptir (Odabaşı ve Barış, 2003: 277).
48
Şekil 8: Çok Aşamalı İletişim Modeli
Adım 2
Kitle İletişim
Araçları
Fikir Liderleri
Adım 1a
Adım 1b
Adım 3
Fikirlere
Ulaşanlar
Bilgilere
Ulaşanlar
Kaynak: Odabaşı, Y., Barış, G.; Tüketici Davranışı, İstanbul, MediCat Yayınları, 2007, s. 277.
Şekilde de görüldüğü gibi Adım 1a ve 1b kitle iletişim araçlarından gelen
mesajlar fikir liderleri ve diğer tüketicilere (ne etkilenen ne de etkileyen) aynı
anda ulaşabilir. Adım 2 fikir liderlerinden diğerlerine, Adım 3 de diğerlerinden
fikir liderlerine bilgi akışı olduğunu göstermektedir. Yani pazardaki tüm
tüketiciler pazarlamacılar tarafından kitle iletişim araçları vasıtasıyla yapılan
yığın iletişime sadece fikir liderleri yoluyla değil, doğruda da maruz kalabilirler.
Çok aşamalı iletiçim kuramı kişiler arasındaki iletişimi karmaşık bir ilişki
olarak kabul etmekte ve etkileşimin ve bilginin iki yönlü bir süreç olduğunu ifade
etmektedir. Diğer bir ifadeyle fikir liderleri tüketicileri etkilerken, aynı zamanda
tüketicilerden de etkilenmektedirler. Şekil 8’de gösterildiği gibi Adım 1a ve
Adım 1b de kitle iletişim araçlarından çıkan mesajlar fikir liderlerine, fikirlere
ulaşanlara ve bilgilere ulaşanlara aynı anda ulaşabilmektedir. Adım 2’de fikir
liderlerinden fikirlere ulaşanlara, Adım 3’te ise fikirlere ulaşanlar ve bilgilere
ulaşanlar ile fikir liderleri arasındaki karşılıklı etkileşim gösterilmektedir
(Odabaşı ve Barış, 2007: 277).
İKİNCİ BÖLÜM
AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN MÜŞTERİ SATIN ALMA KARAR
SÜRECİNDE ETKİSİ
Tüketici davranışlarının önceden incelenmesi, geliştirilecek pazarlama
faaliyetlerinin tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarına tam olarak uymasını sağlayıcı
bilgiler toplamak anlamına gelmektedir. Tüketiciler ihtiyaçlarını gidermek
amacıyla satın alma gerçekleştirirken karar vermekte güçlük çekmektedirler.
Tüketicilerden elde edilen bilgileri sayesinde, firmalar tüketicilerin satın alma
kararlarını kolaylaştırma çabasına girmektedir. Tüketiciler satın alma kararı
verirken tavsiye, bilgi alma, televizyon, internet, vb. birçok kaynaktan
yararlanmaktadır. Bu kaynaklardan hangisinin kendi ürünlerine daha uygun
olduğunu tespit edebilen firmalar, satışlarını ve müşteri potansiyelini bu oranda
arttırmaktadırlar.
2.1. TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI TANIMI VE KAVRAMI
Çağdaş pazarlama anlayışı ve uygulamalarının odak noktasındaki
tüketici davranışlarının analizi ve tüketicinin korunmasının önem kazanması
tüketiciye verilen önemden kaynaklanmaktadır. Pazarlamacının amacı
tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını tatmin etmek ve karşılamaktır. Bu amacı
gerçekleştirebilmek için yapılması gereken ilk şey tüketici davranışlarının
analiz edilmesidir. Yani mal, hizmet ve düşüncelerin nasıl, nerede, niçin satın
alındığı, kullanıldığı ve elden çıkarıldığı araştırılmalıdır. Tüketici davranışı
anlaşılmadan ya da tüketiciler tanınmadan asla istek ve ihtiyaçlar belirlenemez
ve onları motive eden değişkenler teşhis edilemez.
Tüketici davranışları bireylerin neyi, nerede, ne zaman, hangi şartlar
altında tükettiklerini belirleyen tüketim davranışları ve bireylerin tükettikleri mal
ve hizmetleri nereden, ne zaman, hangi şıklıkta ve hangi şartlar altında elde
ettiklerini belirleyen satın alma davranışları olmak üzere iki bölüme ayırmak
50
mümkündür. Tüketim ve satın alma davranışlarının bir butunu olan tüketici
davranışı zihinsel, duygusal ve fiziksel niteliklerde olabilir (Ahmadian Saray,
2007).
Tüketici davranışı, tüketicinin zaman, enerji ve para gibi kısıtlı
kaynaklarını tüketime yönelik olarak incelemeye çalışır (Odabaşı, 2002: 29).
Tüketici davranışı bireylerin mal ve hizmetleri elde etmeleri ve kullanmalarıyla
ilgili eylemleri ve bu eylemlerden önce gelen ve onları belirleyen süreçleri içerir
(Oluç, 1991: 2). En geniş anlamıyla tüketici davranışı pazar yerinde tüketicinin
davranışlarını inceleyen ve bu davranışının nedenlerini araştırmaya çalışan
uygulamalı bir bilim dalıdır (Odabaşı, 1996: 2).
Tüketici davranışı disiplinler arası özelliğe sahiptir. Bu da konunun
ilgilenme alanını genişletmektedir. Tüketici davranışı analizinde pazarlama
yöneticileri sadece kendi görüş açılarından değil tüketici davranışını anlamaya
yardımcı olacak ekonomi, sosyoloji, psikoloji, antropoloji ve sosyal psikoloji gibi
bilimlerin
ortaya
koydukları
yaklaşımdan
yararlanmaktadırlar.
Tüketici
davranışlarını anlamaya yardımcı olacak bu disiplinler ortaya koydukları
yaklaşımlarla hem pazarlama yöneticilerinin tüketici davranışlarını kapsamlı ve
bilimsel olarak incelemelerini hem de işletmelerin pazarlama çalışmalarına
katkıda bulunarak uzun vadeli başarılarını sağlayacaktır. Bu disiplinler
tüketiciyi daha geniş ve özellikle toplumsal ve kültürel bağlamda, tüketim
olgusu merkezli incelemenin gerekliliğini vurgular (Uztuğ, 2002: 90).
Tüketici davranışı araştırmaları pazarlama disiplini ile birlikte insanların
niçin ve ne satın aldığı sorularına yönelirken, sözünü ettiğimiz diğer disiplinler
makro bir perspektif sağlayarak tüketimin doğası, anlamları ve sonuçlarını
anlamayı amaçlamaktadır. Özellikle 1980'lerde ortaya çıkan post-modern
yaklaşım tüketici davranışlarının araştırılmasında "hakikatin" (truth) nasıl
biçimlendiğini incelemektedir. Hakikatin nasıl biçimlendiği yönünde yapılan
araştırma alanları; materyalizm, hazcılık, cinsellik ve tüketim sembolleri olarak
sıralanabilir (Uztuğ, 2002: 90).
51
Tüketici davranışı, bir amacı gerçekleştirmek üzere güdülenmiş bir
davranıştır. Amaç, karşılanmadığında gerilim yaratan ihtiyaç ve istekleri tatmin
etmektir. Tüketici davranışı, ihtiyacın ortaya çıkması, seçim yapma, satın alma
ve kullanma aşamalarını içeren dinamik bir süreçtir. Yalnızca satın alma
öncesi değil, satın alma ve sonrasında da bir takım faaliyetleri içermektedir.
Tüketici davranışı karmaşık bir yapıya sahiptir ve zamana göre farklılık
gösterir. Tüketici davranışı çevre faktörlerinden etkilenir. Bir başka deyişle
tüketici davranışı, dış faktörlere uyum sağlayabilir veya dış faktörlere göre
değişim gösterebilir. Bununla birlikte kişilerin tüketim davranışları da farklılık
göstermektedir (Odabaşı ve Barış, 2007).
2.2. TÜKETİCİ DAVRANIŞLARININ ÖZELLİKLERİ VE YAPISI
Tüketici davranışlarını incelerken tüketici davranışlarını açıklamaya
yönelik olarak yedi anahtardan söz edilmektedir. Bu yedi anahtar bireylerin
seçmek, satın almak, mal ve hizmetleri kullanma faaliyetleri, vb. satın alma
davranışlarını açıklamak için kullanılan ve en çok kabul gören temel
özelliklerden oluşmaktadır (Wilkie, 1994: 10). Tüketici davranışlarının yedi
özelliği olarak da adlandırılan bu belirleyiciler (Odabaşı ve Barış, 2003: 30):
•
Tüketici davranışı bir amacı geliştirmeye yönelik güdülenmiş
bir davranıştır. Gerçekleştirilmek istenen amaç ise istek ve
gereksinimlerin tatmin edilmesidir. Bir başka ifade ile amaç,
tüketicinin sorunlarına çözüm geliştirmektir. Ürünler, hizmetler,
alışveriş yerleri kişilerin muhtemel çözümleri olacaktır ve tüketiciler
bu çözümlere ulaşmak için çeşitli davranışlarda bulunacaklardır.
Gereksinimi tatmin etmeye yönelik davranışa etkide bulunan
güdülerin
bilinmesi
pazarlamacılar
için
vazgeçilmeyecek
önemdedir.
•
Tüketici davranışı değişken bir süreçtir. Tüketici davranışları
incelenirken satın alma karar süreci önemli olduğu kadar satın
52
alma sonrası davranışlar da incelenir. Dolayısıyla birbirine bağlı
olarak gereksinimin ortaya çıkması, seçim yapma, satın alma ve
kullanma bir süreç olarak kabul edilebilmektedir. Satın alma,
tüketici davranışlarında sadece bir aşama olduğundan tüketici
davranışlarını incelemek için sadece satın alma davranışlarını
incelemek yeterli olmayacaktır.
•
Tüketici davranışı çeşitli faaliyetlerden oluşur. Tüketici
davranışlarının çeşitli etkinliklerden oluşması bu etkinliklerin
incelenmesini gerekli kılar. Tüketicilerin düşünceleri, kararları,
deneyimleri, değerlendirmeleri vardır. Bunların bazıları isteyerek
ve planlayarak yerine getirilirken bazıları rastlantısal olarak
gerçekleşebilmektedir.
•
Tüketici
davranışı
karmaşık
ve
zamanlama
açısından
farklılıklar gösterir. Tüketici davranışında zamanlama, kararın ne
zaman alındığını ve sürecin ne kadar uzun sürdüğünü açıklar.
Karmaşıklık ise bir kararda etkili olan etkenlerin sayısını ve kararın
kendisinin zorluğunu açıklar. Her şeyin eşit olduğu kabul edilirse,
bir karar ne kadar karmaşıksa o kadar çok zaman harcanacak
denilebilir. Tam doğrulukta önemli bir tüketim kararı vermek
durumunda
kalındığında
uzun
bir
zamana
gereksinim
duyulacaktır.
•
Tüketici davranışı sürecinde farklı roller söz konusudur.
Tüketici, davranış sürecindeki rollerden farklı bileşimler ortaya
çıkarabilir. Belirli bir satın almayı göz önünde tutarsak rolleri şu
başlıklar altında toplayabiliriz (Kotler ve Armstrong, 2001: 237):
1.
Başlatıcı:
Bazı
gereksinim
ve
isteklerin
karşılanmadığını
belirleyerek bu durumun değişmesi için satın almayı öneren kişidir.
2.
Etkileyici: Bilinçli ya da bilinçsiz davranışlarıyla satın alma kararı,
satın alma, ürün ya da hizmetin kullanımını olumlu veya olumsuz
etkileyen kişidir.
53
3.
Karar verici: Son seçimi kabul ettirmede finansal güç ve otoriteye
sahip olan kişidir.
4.
Satın alıcı: Satın alma eylemini gerçekleştiren kişidir.
5.
Kullanıcı: Satın
alınan ürünü
kullanan, tüketim eylemini
gerçekleştiren kişidir.
•
Tüketici davranışı çevresel faktörlerden etkilenir. Tüketici
davranışının hem değişebileceği hem de uyum sağlayabilecek bir
yapıya sahip olduğu kabul edilmektedir. Bazı dış faktörlerin etkileri
uzun bir döneme yayılırken, bazıları çok kısa sürebilmektedir.
•
Tüketici davranışı farklı kişiler için farklılıklar gösterir. Tüketici
davranışının
faklılıkların
farklı
kişiler
doğal sonucu
için
farklılık
göstermesi,
kişisel
olarak kabul edilebilir. Tüketici
davranışını anlamak için, insanların neden farklı davranışlarda
bulunduğunu anlamak gerekecektir.
Pazarlama yapısına ilişkin çeşitli kaynaklardan veri sağlanabilmesine
rağmen, bu veriler her zaman tüketici davranışlarındaki değişikliklerin
anlaşılabilmesi için yeterli değildir. Tüketici davranışlarını etkileyen birçok
faktör vardır. Pazarlamacılar açısından tüketici davranışını etkileyen
demografik ve ekonomik etmenleri bilmek önemli olmakla beraber, tüketici
davranışlarının da iyi biliniyor olması gerekmektedir (İlgün, 2006: 78).
Tüketiciyi tahmin etmek ve uygun pazarlama stratejilerini belirlemek için ürüne
karşı tüketici tepkisine, gereksinimlerine ve isteklerine duyarlı olunması
gerekmektedir. Tüketiciyi etkileyen etmenleri bilmek, pazara uygun ürün, fiyat,
dağıtım kanalları ve satış çabalarını seçebilmekte oldukça yararlı olacaktır.
2.3. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMA VE TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI
Tüketici davranışları pazarlama biliminin temel konularındandır. Bireyin
kendi ihtiyaçlarını ve/veya başkalarının ihtiyaçlarını karşılayabileceğini umut
54
ettikleri ürün ve hizmetleri değerlendirme, arama, satın alma, kullanma, elden
çıkartma gibi fiziksel faaliyetleri; bu faaliyetleri etkileyen karar verme süreçlerini
kapsar. Bireylerin özellikle ekonomik ürünleri ve hizmetleri satın alma ve
kullanmadaki
kararları
ve
bunlarla
ilgili
faaliyetleri
olarak
da
tanımlanabilmektedir. Tüketici davranışı denildiğinde, tüketicilerin tutumlarının
bir sonucu olarak hayata geçirdikleri satın alma veya bir ürünün, bir markayı
veya bir mağazayı tercih etmesi anlaşılmaktadır (Altunışık vd., 2006: 66).
Pazarlama etkinliği açısından oldukça büyük önem taşıyan tüketici
davranışlarının incelenmesi, pazar fırsatlarının değerlendirilmesi açısından
önemli avantajlar sağlamaktadır. Tüketici istek ve ihtiyaçlarının doğru bir
şekilde ortaya konması, hedef kitlenin belirlenmesi ve bu hedef kitleye yönelik
olarak gerçekleştirilecek pazarlama faaliyetlerinin başarısında büyük rol
oynamaktadır.
Tüketici davranışları insanlarla ilgili bir kavram olduğu için oldukça
karmaşıktır ve çok sayıda değişkenden etkilenmektedir. Bu nedenle
işletmelerin piyasada etkili olabilmek, rekabet üstünlüğü elde edebilmek,
tüketici istek ve ihtiyaçlarını tatmin edebilmek için öncelikle tüketicilerin günlük
yaşamlarında ne tür davranışlarda bulunduklarını açıklayan satın alma karar
sürecini anlamaları gerekmektedir. Tüketici davranışları üzerinde etkili olan
değişkenler genel olarak; psikolojik, sosyal ve demografik olarak üç grupta
toplanmaktadır (Mucuk, 2001: 74).
Teknolojinin ve küreselleşmenin gelişmesi, tüketicilerin eğitim ve
iletişim
düzeylerindeki
artışla
beraber
tüketicilerin
beklentilerini
karşılayabilmek ve tüketicilerin ikna edilmesi gittikçe zorlaşmaktadır. İşletmeler
bu zorluğu aşmak için geleneksel yöntemlerin dışına çıkıp pazarlama
çabalarını farklılaştırmak zorunda kalmışlardır. Ağızdan ağıza pazarlama,
tüketiciler üzerindeki kişisel etkisi nedeniyle diğer yöntemlerin önüne
geçmektedir. Ağızdan ağıza pazarlama, tüketicileri satın almaya yöneltmede
tek başına yetecek kadar güçlü bir araçtır.
55
İşletmelerin pazara egemen olması için tüketicilerin karar almalarının
hızlandırılması gereklidir ve bunun en güçlü yolu ağızdan ağıza pazarlamadır.
Tüketicilerin karar alma sürecini kısaltmanın en bilindik yolu ise güven duyulan
bir kişinin tavsiyede bulunmasıdır. Tüketiciler genellikle yakınlarından veya bir
uzmandan fikir aldıklarında, bu onların seçimlerini büyük oranda etkilemektedir
(Silverman, 2007: 30).
Ağızdan ağıza pazarlamanın bağımsız, güvenilir, dürüst ve inandırıcı bir
yöntem olması, aynı zamanda kişisel iletişim ve deneyime odaklı olma
özellikleri tüketicileri etkileme başarısını açıklamaktadır. İşletmeler ise reklam
kirliği nedeniyle ulaşamadıkları tüketicilere bu araç sayesinde oldukça hızlı,
ucuz ve etkili bir şekilde ulaşmaktadırlar. Pazarlama dünyası tarafından son
yıllarda etkinliği kabul edilen ağızdan ağıza pazarlama bahsedilen özellikleri
sayesinde gücünü katlayarak ispatlamaktadır.
Tüketiciler, aşırı bilgi yüklemesini süzgeçleyecek zamanı gitgide daha
zor bulmaktadır. Bu nedenle, ağızdan ağıza pazarlama, gerekli bir zaman
tasarrufu olarak düşünülmektedir. Diğer insanların bilgiyi durdurup, damıtıp,
rafine edip, filtreleyip daha sonra sağladıkları faydayı diğer bireylere vermeleri
çok daha kolay hale gelmiştir. Problemin çözümü yine kendi içinde saklıdır,
yani bilgi çağı kendi çözümlerinin köklerini içermektedir: tüketiciyi boğma
tehdidine yok açan medyanın kendisi yarattığı problemlerle başa çıkmanın
aracıdır. Hemen hemen her bilgi kanalı aynı zamanda potansiyel bir ağızdan
ağıza pazarlama kanalıdır. Yani bilgi arttıkça, aşırı bilgi yüklemesini sona
erdirecek ağızdan ağıza pazarlamaya erişim de artmaktadır. Bu nedenle,
kargaşayı sona erdirmesi, en önemli olanın ne olduğunu, neye dikkat kesilmek
gerektiğini söylemesi,
deneyimin faydasını ve
özellikle
uzmanlardan
filtrelenmiş bilgi getirmesi için tüketiciler ağızdan ağıza pazarlamaya iyice ve
zamanla daha çok bağlanmaktadırlar. E-posta, elektronik grup işbirliği, chat
odaları, forumlar, web siteleri ve telekonferanslar tüketiciye büyük sıkıntılar
yaşatarak bilgiye boğarken, zaman ve para kazandıracak ağızdan ağıza
pazarlamayı da tüketicinin ayağına getirmektedir (Silverman, 2007: 26-27).
56
Ağızdan ağıza pazarlamanın, tüketicilerin lehine, pek çok olumlu
zevksel ve fonksiyonel sonuçları oluşturmaktadır. Tablo 1’de ağızdan ağıza
pazarlamanın tüketicilere sağladığı faydalara yer verilmiştir. Tablodan da
görüldüğü üzere ağızdan ağıza pazarlama, bu iletişime katılan taraflara satın
alma davranışlarında, sosyo psikolojik ve işlevsel kolaylıklar sunmaktadır.
Tablo 1: Ağızdan Ağıza Pazarlamanın Tüketiciye Faydaları
Zevke Ait Faydalar
Alıcılar
- Yeni davranışların riskini
azaltır.
- Tercihlerin güvenilirliliğini
artırır.
- Bilişsel çelişkiyi azaltır.
- Arzu edilen grup ya da birey
tarafından kabul edilme
olasılığını artırır.
Fonksiyonel Faydalar
- Tercihler hakkında daha fazla
bilgi.
- Daha güvenilir/inandırıcı bilgi.
- Araştırmaya daha az zaman
harcama.
- Diğer bireyleri ile ilişkileri
arttırmak.
- Muhtemel takasın karşılıklılığı.
- Dikkat ve statü arttırma.
Göndericiler
- Benzer davranışlı bireylerin
(vericiler)
sayısında artış.
- Grup içinde bağlılığı arttırma.
- Sözel ifadenin tatmini.
Kaynak: Blackwell, Roger D., Miniard, Paul W., Engel, James F., Consumer Behavior,
Thomson South-Western, 10th Edition, 2006, s. 535.
- Güç ve itibar hissetme.
- Başkalarının davranışını
etkileme.
- Grup içindeki konumu
yükseltmek.
2.4. TÜKETİCİNİN SATIN ALMA DAVRANIŞLARINI ETKİLEYEN
FAKTÖRLER
Tüketici davranışlarını, bu davranışların gerisinde yatan etkenleri
açıklamanın güçlüğü, konun karmaşık bir yapıya sahip olmasından
kaynaklanmaktadır. Davranışlar, bir yandan tüketicinin bireysel olarak,
ihtiyaçlarının ve güdülerinin, öğrenme sürecinin, kişiliğinin, algılamalarının,
tutum ve inançlarının etkisiyle; öte yandan, kişinin, üyesi olarak bulunduğu
toplumunda, kültür, sosyal sınıf, referans grubu ve aile gibi sosyokültürel
faktörlerin etkisiyle ortaya çıkar. Ayrıca, işletmelerin pazarlama çabalarının da
davranışlara etkisi olur (İslamoğlu, 1993: 40). Tüketici davranışlarını etkileyen
faktörleri aşağıdaki gibi sınıflandırmak mümkündür.
57
2.4.1. Kişisel Faktörler
Bireylerin kişisel özellikleri onların satın alma kararlarını etkiler. Bu
özellikleri yaş, meslek, ekonımik durum, yaşam tarzı ve kişilik olarak açıklamak
mümkündür.
2.4.1.1. Yaş
Günümüzde hızlı nüfus artışına bağlı olarak, tüketim malları pazarı da
artmaktadır. Nüfusun yaş dağılımı ve her yaş grubun tutum ve davranışlarını
ögrenen ve bu konudaki veri ve bilgilere ulaşabilen kanal üyelerinin; gençlerin
ötesinde orta ve ileri yaşlardaki nüfusun oluşturduğu pazarlar için çekici
gelebilecek
ürünlere,
stillere
ve
atmosfere
önem
vererek
başarılı
olabileceklerini ifade etmektedirler (Balaban, 2010: 5).
2.4.1.2. Meslek
Bireyin yaşamını sürdürebilmek için toplumsal işleyişte yerine getirdiği
görev meslek faktörüdür. Meslek faktörü, tüketicinin satın alma davranışları
üzerinde oldukça etkilidir. Bu etki; alt düzey meslek gruplarının daha ucuz
ürünleri tercih etmesi, üst düzey meslek gruplarının ise pahalı ve gösterişli
ürünleri tercih etmesi şeklinde kendini göstermektedir. Örneğin, sürekli olarak
seyahat eden ve iş görüşmelerine katılan bir işletmenin üst düzey yöneticisi
giyimine
önem
verip,
seyahatlerini
birinci
sınıf
uçak
yolculuğu
ile
gerçekleştirmeyi tercih eder. Bilgisayar yazılım sektöründeki bir işletme; farklı
meslek gruplarının ihtiyaç ve isteklerine uygun ayrı ayrı programlar geliştirmek
zorunda kalabilir.
Pazarlama yönetimi; farklı meslek gruplarını ve bu meslek gruplarının
satın almaya ilgi duyacakları mal ve hizmetleri ortaya koymak için çaba sarf
etmeli ve mesleklere göre hedef pazar seçmelidir (Yılmaz, 2012: 44).
58
2.4.1.3. Ekonomik Durum
Bir tüketicinin sahip olduğu harcanabilir geliri, tasarruf imkânları,
ekonomik anlamda kişisel yükümlülükleri, gelirini elde ediş biçimi ve zamanı
gibi unsurlar da satın alma davranışlarını etkilemektedir. İstek, ihtiyaç ve gelir
ailelerin ve tüketicilerin harcama modeli’ni ortaya çıkarmaktadır. Tüketicilerin
istek ve ihtiyaçlarını tespit etmek isteyen pazarlama yöneticisi, tüketicilerin
harcama modelini dikkate almalıdır. Ayrıca, tüketicilerin mesleki ve ekonomik
durumlarını inceleyerek, belirli meslek gruplarının ihtiyaç duyduğu ürün ve
hizmetleri geliştirme çabalarını başlatabilir (Avan, 2010: 27).
2.4.1.4. Yaşam Tarzı
Yaşam tarzı kişinin para ve zamanını harcamadaki seçeneklerini
simgelemektedir. Pazarlama açısından, zaman ve gelir kısıtları altındaki bir
tüketici, gelirini mal, hizmet ve faaliyet grupları arasında nasıl paylaştırmalıdır
ki sağladığı tatmini maksimize edebilsin. Ancak harcanabilir gelirin seçenekler
arasında paylaştırılması tek başına yaşam tarzını açıklamaya yeterli
olmamaktadır. Kişinin topluma aidiyet derecesinin bir öz tanımlanması da
gereklidir. Benzer kıyafetlere bürünme, benzer yerlerde bulunma, benzer
konuşma tarzı mimikler ve jestler toplum içinde gruplaşmanın tipik bir
göstergesidir (Balaban, 2010: 7).
2.4.1.5. Kişilik
Bir kişiyi başkalarından farklı kılan düşünce, duygu ve davranış
özelliklerinin tümüne kişilik adı verilmektedir. Bu ayırt edici özelliklerin
içeriğinde alışkanlıklar, algılamalar, davranış tarzları, olaylara ve çevreye
bakış açıları gibi biyolojik ve psikolojik özelliklerin bütünüdür.
59
Kişi, içinde bulunduğu toplumun sosyo-kültürel değerlerinde şekillenir
ve buna ek olarak kişinin değerleri yorumlaması da kişiliğinin gelişiminde etkili
olmaktadır. Her bireyin kişiliği onun satın alma davranışını etkilemektedir.
Kişilik kavramıyla çevre sorumluluğunu üstlenebilen ve oldukça tutarlı
davranmaya götüren psikolojik özelliklerin ayırt edilmesi ifade edilmektedir.
Kişilik, bazı ürün veya marka seçimi için tüketici davranışı analizinde
kullanılmaktadır (Parlak, 2010: 58-59).
2.4.2. Sosyal Faktörler
Tüketici davranışını etkileyen sosyal faktörler aile, referans grupları ve
roller ve statüler, sosyal sınıf başlıkları altında aşağıda açıklanmaktadır.
2.4.2.1. Aile
Satın alma kararlarında aileler önemli bir yer tutmaktadır. Farklı mal ve
hizmetlerin satın alınmasında annenin, babanın ve çocukların rol ve etkilerinin
önemi göz ardı edilemez. Ancak satın alma sırasında aile içindeki karar süreci
karmaşık bir yapı göstermektedir. Ayrıca gerek ülke içinde, gerekse bölgeler
arasında aile kararları üzerinde etken olan bireyler değişme göstermektedir.
Örneğin karı ve kocanın yüksek eğitim görmüş ve her ikisinin de çalıştığı aile
tiplerinde, satın alma kararları birlikte alınmaktadır. Bazı aile tiplerinde ise satın
alma kararı aile dışında birisi tarafından verilmektedir. Türkiye’de bu konuda
yapılmış kapsamlı araştırmalar bulunmamaktadır. Bu nedenle hangi ürün
grubunda hangi birey etkili olmaktadır sorusuna cevap verme olasılığı
bulunmamaktadır. Ancak ataerkil aile yapısının geçerli olduğu toplumlarda
ailede satın alma kararını veren kişinin baba olduğu bilinmektedir (Balaban,
2010: 14).
60
2.4.2.2. Referans Grupları
Referans grupları, bireylerin değerlendirmeleri, arzuları ve davranışları
üzerinde belirli bir ilgi uyandıran, gerçek ya da hayali bireylerin oluşturduğu
etki olarak tanımlanabilir. Referans grupları, bir kimsenin tutum ve
davranışlarına doğrudan ya da dolaylı olarak etki eden gruplardan
oluşmaktadır. Bu gruplar birincil, esas gruplar olarak adlandırılmakta; aile,
dostlar, komşular, beraber çalışılan iş arkadaşlarından oluşmaktadır ve bu
grubun fertleri birbirleriyle devamlı ve resmiyetten uzak ilişkiler içerisindedir.
Referans gruplarında yer alan bireyler, sadece bilgi, tutum ve değerler
bakımından değil, aynı zamanda belirli markaların satın alınmasında da
etkileşimde bulunmaktadır (Avan, 2010: 22).
2.4.2.3. Roller ve Statüler
Kişilerin katıldıkları aile, kulüp, dernek, organizasyon gibi grupların her
birindeki mevkii, onun rolü ve statüsü olarak ifade edilmektedir. Kişinin
çevresinin, o kişiden beklediği ve yapmasını istediği eylemlerin gereği olarak;
başka bir ifadeyle kişinin toplum içindeki konumuna bağlı olarak ortaya bir
takım roller çıkmaktadır. Kişinin rolü, yerine getirmesi gereken faaliyetlerden
oluşmaktadır. Statü, kişilerin bir sosyal hiyerarşide belirli ölçütlere göre
derecelendirilmesidir. Bir sosyal sistemi oluşturan birbiriyle ilgili statüler, kişinin
diğer kişi ya da eşyalarla belirli ilişkilerinde nasıl hareket edeceğini belirler.
Her birey toplum içinde belirli bir pozisyona ve statüye sahiptir ve her
pozisyonla ilgili bireyin üstlendiği bir rol bulunmaktadır. Bu roller bireyin
davranışlarını etkilediği gibi, satın alma davranışlarını da etkilemektedir.
Tüketiciler, rol ve statülerine uygun ürün ve markalar tercih etmektedirler. Bu
nedenle, pazarlama yöneticileri hedef pazarlarındaki tüketicilerin toplum
içindeki rollerine ve statülerine uygun pazarlama karması geliştirmeli,
pazarlama hedeflerini ve stratejilerini de bu yönde belirlemelidir (Avan, 2010:
25).
61
2.4.3. Kültürel Faktörler
Kültürel faktörler, günlük yaşamın büyük bir bölümünü oluşturduğu için
satın alma kararlarını etkilemektedir. Tüketici davranışlarını en derinden ve en
geniş anlamıyla etkileyen faktörlerin başında yer alan kültürel faktörler; kültür,
alt kültür ve sosyal sınıf’ tan meydana gelmektedir.
2.4.3.1. Kültür
Kültür; bir toplumun sahip olduğu maddi ve manevi unsurlardan
meydana gelen toplumun üyesi olan fertlerin çoğunda ortaklaşa var olan her
çeşit bilgiyi, değer ölçülerini, genel tavır ve davranış tarzları ile düşünce ve
eğilimlerini kapsayan, böylece bir toplumun diğer toplumlardan ayırt edilmesini
sağlayarak ulus niteliğini kazandıran ve mevcut eğitim-öğretim sistemi
sayesinde gelecek nesillere aktarılan sosyal bir sistemdir.
Çok geniş bir içeriğe sahip olan kültür kavramı; toplumların tüm
yaşantıları ve tarihleri boyunca oluşturdukları ve nesilden nesile aktardıkları
maddi ve manevi değerlerin bütün olarak ifade edilmesinin yanında, belirli bir
toplumun üyeleri tarafından öğrenilen, paylaşılan ve aktarılan davranışlar
bütünü olarak da açıklanmaktadır (Yılmaz, 2012: 49-50).
2.4.3.2. Alt Kültür
Her kültür üyelerinin kimliklerini ve uyumlarını daha belirgin bir şekilde
ortaya koyan daha küçük alt kültürlerden oluşmaktadır. Alt kültür, milliyetleri,
dinleri, ırksal grupları ve coğrafi bölgeleri içermektedir. Alt kültür, temel
özellikler itibariyle ana kültür kalıbından fazla farklılık göstermeyen, derece
farklarının söz konusu olduğu bir yaşam tarzıdır. Toplumlar arasında önemli
değişikliklere neden olan kültür, bir toplum içindeki değişik gruplar arasında da
değişiklik
gösterebilmektedir.
Bir
toplumun
çeşitli grupları
tarafından
62
oluşturulan bu kültüre “alt kültür” adı verilmektedir. Toplumun, bölgesel, dinsel,
coğrafi ölçütlere göre gösterdiği farklılıklar alt kültürü meydana getirmektedir.
Çoğunlukla bölgesel bir nitelikte olan alt kültür, belirli davranış ve yaşam
biçimlerini öngörmektedir. Alt kültür, bir kültürdeki bir grup bireyin belirli bir
milliyete, dine, coğrafi ya da ırksal gruba göre sahip oldukları özellikleri bir
araya getirmektedir. Bu özellikler, bir toplumda yer alan alt kültürlerin
belirlenmesi ve doğrudan pazarlama faaliyetlerini bu alt kültürlere yöneltmek
için gereklidir (Avan, 2010: 20).
2.4.3.3. Sosyal Sınıf
Sosyal sınıflar; eşit sosyal duruma sahip olan insan kümeleri olarak
açıklanmaktadır. Sosyal sınıflar, bir toplumda yaşam biçimi, maddi olanak ve
öğrenim durumu bakımından, birbirine benzeyen kişilerden oluşan ve
diğerlerine göre farklılıklar gösteren toplumsal alt kümeler olarak da ifade
edilmektedir.
Sosyologların üzerinde uzlaşarak tam ve kesin bir tanım yapamadıkları
sosyal sınıf kavramı, bir hiyerarşi içinde toplum üyelerini belirli özelliklerine
göre sınıflandırma anlamı taşısa da en genel ifadeyle; aynı toplumsal
saygınlığa sahip, birbirleri ile sıkı ilişkileri olan ve davranışsal beklentileri
benzer kişilerin oluşturduğu sosyal yapı olarak tanımlanmaktadır (Yılmaz,
2012: 52).
2.4.4. Psikolojik Faktörler
Tüketicilerin satın alma davranışları, başlıca dört psikolojik faktör olan
güdülenme,
algılama,
yönlendirilmektedir.
öğrenme
ve
inanç
ve
tutumlar
tarafından
63
2.4.4.1. Motivasyon (Güdülenme)
İnsanların gereksinimleri giderilmezse huzursuzluk duygusu içerisinde
bulunurlar. Giderilmeleri için bir baskı bir dürtü mevcut durumdadır. İnsanların
gereksinimlerini hangi yöntemlerle ve araçlarla giderebilecekleri hususunda
hedefe bilinçli bir şekilde yönelmelerine güdü denilmektedir. Güdü, bireyi
faaliyete geçiren ya da davranışına yön gösteren en temel nedendir.
Güdülenmiş birey bir faaliyette bulunmak için hazır ve isteklidir.
Pazarlama anlayışı açısından önemli olan da, bu güdülerin doğru olarak
belirlenebilmesi ve bireyin davranışını etkileyen gerçek güdülerin ortaya
çıkarılmasıdır (Parlak, 2010: 60-61).
2.4.4.2. Algılama
Algı, bir olayın ya da nesnenin varlığına ilişkin, duyu organlarıyla tespit
edilen biliş durumudur. Algı fiziki dürtülerin yanı sıra dürtünün çevresindekilerle
ilişkisine ve bireyin kendi içindeki koşullara bağlıdır. Algı çevrenin, insanların,
renklerin, seslerin, kokuların ve nesnelerin gözlemlenmesiyle ilgilidir.
İnsanın iç ve dış çevresinden gelen herhangi bir uyarıcının, bir
davranışa
neden olabilmesi için bazı zihinsel süreçlerden geçmesi
gerekmektedir. Psikologlar tarafından zihinsel bir süreç olarak kabul edilen
algılama süreci bu süreçlerin en önemlisidir. Algılama, bireyin çevresindeki
uyarıcılara duyu organları yardımıyla çeşitli anlamlar yüklemesi olarak ifade
edilebilir. Başka bir ifadeyle algılama, bireylerin duyu organlarıyla belirledikleri
uyarıcıları kabul etmesi, düzenlemesi ve yorumlaması ile ilgili bir süreçtir.
Algılama,
özellikle
satın
alma
öncesiyle
ilgili
tutumların,
güdülerin,
deneyimlerin ve öğrenmenin bir fonksiyonudur. Algılama, tüketicilerin ürün ve
hizmetlerden oluşan dış çevrelerini nasıl sezinledikleriyle ilgili bir tür yöntemdir
ve her farklı tüketicinin satın alma davranışını belirleyen eşsiz bir nitelik
taşımaktadır. Nitekim algılama olmadan öğrenme, öğrenme olmadan tutum ve
64
tutum olmadan da davranış gerçekleşmez. İki yönlü algılama sürecinde
güdüler ve tutumlar algılamayı, algılama da güdüler ve tutumları etkiler (Avan,
2010: 37-38).
2.4.4.3. Öğrenme
En geniş anlamı ile öğrenme, davranışlarda meydana gelen kalıcı bir
değişiklik olarak tanımlanmaktadır. Öğrenmeyi çevre ile uyum sağlama olarak
tanımlayanlar da bulunmaktadır. Tüketici davranışları açısından tanımlardaki
farklılık geçmiş deneyimlerden kaynaklanmaktadır. Ürünler ve markalar ile ilgili
olarak algılamalarda, düşüncelerde ve eylemlerde değişikliği açıklamaktadır.
Öğrenmenin tanımında üç önemli öğe bulunmaktadır (Balaban, 2010: 8):
1. Öğrenme, davranışta oluşan bir değişikliktir. Bu değişiklik iyiye doğru
olabileceği gibi kötüye doğru da olabilir.
2. Öğrenme, tekrarlar ya da yaşantılar sonucu meydana gelen
değişikliktir. Kimse bilgi sahibi olarak doğmaz. Ancak büyümeolgunlaşma sonucu meydana gelen değişiklikler öğrenme değildir.
3. Öğrenme sonucu olan değişikliğin mümkün olduğunca sürdürülmesi
gerekir. Diğer bir deyişle uzun bir süre devam etmelidir.
2.4.4.4. İnanç ve Tutumlar
Bireylerin, öğrenme ve faaliyetleri sonucu kazandığı inanç ve tutumlar;
algılama sürecinde olduğu gibi bireylerin çeşitli eylemlerini şekillendirip satın
alma davranışlarına yön veren faktörlerdir. İnançlar; kişilerin nesnelerle ve
düşüncelerle ilgili tanımlayıcı düşünceleridir. Tutumlar ise; bireyin bazı
nesnelere ve düşüncelere eğilimleri, duyguları ve değerlemeleri olarak
tanımlanmaktadır.
65
İnançlar, bireyin herhangi bir şey hakkında nitelendirilmiş ve
tanımlanmış
düşünceleri
olup,
ürün
ve
marka
imajı
yaratmakta
kullanılmaktadır. Bu yüzden pazarlamacılar, tüketicilerin ürün ve hizmetler
hakkındaki inançlarıyla yakından ilgilenirler. Hatta bireylerin bir takım ürün ve
hizmetlere dair yanlış olan inançlarını düzeltmeye ve doğru inançları
yerleştirmeye çalışırlar (Yılmaz, 2012: 56).
2.5. SATIN ALMA DAVRANIŞ ÇEŞİTLERİ
Tüketiciler satın alma sırasında farklı davranışlarda bulunurlar. Bu
davranışlar dört ana grupta toplanabilmektedir (Balaban, 2010: 27-28):
1.
Karmaşık Satın Alma Davranışı: Ürünler arasında önemli farklar
bulunup, tüketici için o ürün yüksek ihtiyaç gösteriyorsa karar
vermek zor ve karmaşık bir hal almaktadır. Otomobil gibi değeri,
yararı yüksek bir ürün için en çok gözlenebilecek satın alma
davranışıdır.
2.
Uyumsuz-Azalan Satın Alma Davranışı: Bu tür satın alma
davranışı ilgi düzeyinin yüksek, markalar arası farklılığın düşük
olduğu durumlarda ortaya çıkmaktadır. Alım öncesi çok miktarda
bilgi toplanmaya çalışılır. Verilen bilgiler doğrultusunda ürünün
özellikleri rakip ürünlerle karşılaştırılarak diğerinden göreceli
olarak üstün olduğuna yönelik bir inanç gerçekleştirilebilir. En son
aşamada da seçime ilişkin değerlendirme yapılır.
3.
Alışılagelmiş Satın Alma Davranışı: Özellikle düşük maliyetli ve
sık sık satın alınan ürünlerin (kolayda malların) satın alınmasında
bu tür davranış görülmektedir. Tüketiciler başlıca markaları ve
ürün özelliklerini iyi bilirler. Bu nedenle her zaman aynı markayı
satın almasalar bile, bu tür ürünleri satın alırken çok fazla zaman
harcamazlar. Geçmişten gelen biriktirdikleri deneyimleri ve
66
niyetlerine bağlı olarak davranırlar. Önceden oluşturdukları bu
niyetler otomatik bir şekilde davranışlarını etkilemektedir.
4.
Çeşitlilik Gösteren Satın Alma Davranışı: Tüketiciler her ne
kadar satın aldıkları, kullandıkları markadan memnun olsalar da
farklı ürünleri kullanmaya yönelik arzu duyabilmektedirler. Ürün
düşük gereklilik gösterdiğinden, arada önemli marka farklılıkları da
bulunsa tüketici aktif bilgi arayışı, monotonluktan kurtulma gibi
sebeplerle bu tip satın alma davranışları göstermektedir”.
Tüketiciler için sunulan ürünün niteliğinin yanı sıra, tüketicinin içinde
bulunduğu ihtiyaç düzeyinin iyi analiz edilmesi gerektiği görülmektedir.
2.6. TÜKETİCİ SATIN ALMA KARAR SÜRECİ
Tüketici satın alma karar süreci büyük çoğunlukla karşılanması gereken
bir ihtiyacın ortaya çıkması ile başlamaktadır. Tüketicinin ihtiyacı, mevcut
durum ile arzu edilen durum arasında fark oluşmasıyla ortaya çıkmakta, eğer
farklılık yoksa satın alma karar süreci başlamamaktadır (Erciş vd., 2008: 36).
Satın alma sürecinde bireyin karara varabilmek ve alternatifler arasında
değerlendirme
yapabilmesi
için
belirli
varsayımlarda
bulunması
gerekmektedir. Karar alma süreci çoğunlukla belirli çevresel şartlar altında
yapıldığından ve çoğunlukla da çevresel belirsizliklerin olması sebebiyle
tüketicilerin çeşitli risklerle karşı karşıya kaldığı görülmektedir. Bu riskler
arasında parasal riskler, fonksiyonel riskler, fiziksel riskler, sosyal riskler ve
psikolojik riskler sayılabilir. Karar sürecindeki risklerin azaltılması ise karara
zemin teşkil edecek bilgilerin mevcudiyetine bağlıdır. Kısacası tüketici satın
alma kararlarında en yüksek faydayı elde etmek için satın alma sürecinin her
safhasında bilgi kullanmak durumundadır.
67
Satın alma karar süreci denilen bu süreç şu beş aşamadan oluşur:
İhtiyacın
ortaya
çıkması,
alternatiflerin
belirlenmesi,
alternatiflerin
değerlendirilmesi, satın alma kararı ve satın alma sonrası davranıştır.
2.6.1. İhtiyacın Ortaya Çıkması
Satın alma karar süreci, tatmin edilmemiş bir ihtiyacın gerilim
yaratmasıyla başlar. Bu, biyolojik bir ihtiyacın doğması, bir reklam veya görme
gibi bir dış etkiyle (uyarıcı ile) ortaya çıkar. İhtiyaç duyulunca, bunun nasıl
giderileceği sorunuyla karşılaşılır (Mucuk, 2006: 79).
Satın alma ihtiyacı, iç ve dış uyarıcıların etkisiyle harekete geçebilir.
Açlık, susuzluk gibi iç uyarıcıların etkisiyle ortaya çıkan ihtiyaçların büyük
çoğunlukla fizyolojiktir. Dış uyarıcıların etkisiyle ortaya çıkan ihtiyaçları ise
çoğu zaman birey hissetmeye bilir. Örneğin, komşusunun yeni bir otomobil
aldığını gören bireyde yeni bir otomobil ihtiyacının ortaya çıkması gibi.
Pazarlamacılar satıs görevlileri, reklam faaliyetleri ve ürün ambalajı gibi dış
uyarıcıları kullanarak tüketicinin ihtiyacını hissetmesine yardımcı olurlar.
Ayrıca kullanılan ürünün azalması, mevcut üründen hoşnutsuzluk ve bıkkınlık,
tüketicinin ekonomik durumundaki düzelme, yeni ürün sunumu ve satın alınan
ürünün yeni ihtiyaçları ortaya çıkarması gibi etkenler tüketicide yeni ihtiyaçları
oluşturur (Can, 2006: 20).
2.6.2. Alternatiflerin Belirlenmesi
Satın alma karar sürecinin ikinci aşaması ürün ve marka alternatiflerinin
belirlenmesidir. Tüketici, ihtiyacı oluştuktan sonra alternatifleri belirlemek için
harekete geçer veya geçmez. Şayet ihtiyacın yarattığı baskı çok şiddetli ve
tüketicinin bu ihtiyacını karşılamak için yeterli zamanı ve parası varsa
alternatifleri belirlemeye başlar.
68
Tüketici alternatifleri belirlemek için iç ve dış bilgi kaynakları olmak
üzere iki çeşit bilgi kaynağına başvurur. Tüketici ilk olarak önceki satın
alımlarının tecrübesine dayanarak iç bilgi kaynağına başvurur. Satın alınmak
istenilen ürünün benzer kategorilerinde satın alımların olumlu olması veya
ürünün ucuz olması iç kaynaklı alternatiflerin belirlenmesinde yeterli
olmaktadır. Tüketicinin benzer ürün kategorisindeki daha önceki satın
alımlardan hoşnutsuzluk duyduğunda, iki satın alım arasındaki zaman çok
uzun olduğunda ve ürün ilk kez satın aldığında dış bilgi kaynaklarına
başvurmaktadır (Blackwell vd., 2001: 106).
Tüketicinin başvurduğu iç ve dış bilgi kaynaklarını dört grupta
toplanmak mümkündür. İlki aile bireyleri, arkadaşları ve tanıdıklarından oluşan
kişisel kaynaklardır. İkincisi reklamlar, satış elemanları ve ambalaj ticari
kaynakları oluşturmaktadır. Üçüncü tür tüketici bilgi kaynağı ise medya ve
tüketici koruma dernekleri gibi toplumsal kamu kaynaklarıdır. Tüketici bilgi
kaynaklarının sonuncusu ise elle muayene, gözden geçirme ve ürünü
kullanma gibi denemeye dayalı kaynaklardır (Kotler, 2000: 179). Bu
kaynakların etkileri, ürün kategorilerine, satın alımın amacına ve tüketicinin
özelliklerine göre degişmektedir. Tüketici ürün hakkındaki bilgiyi en çok ticari
kaynaklardan, en etkili bilgiyi ise kişisel kaynaklardan edinir.
Sonuç olarak pazarlamacıların, bilgiyi kimin araştırdığını, aranılan
bilginin türünü ve yoğunluğunu, bilginin hangi durumlarda ve ne zaman
arandığını, bilginin hangi markalar üzerinde yoğunlaştığını, bilgilerin nasıl
arandığını ve hangi kaynakların öncelik sırasına göre kullanıldığını araştırarak,
tüketiciye yardımcı olmaları gerekmektedir (Can, 2006: 21).
2.6.3. Alternatiflerin Değerlendirilmesi
Bu aşama, ihtiyacın belirlenmesinden sonra tüketicinin sorunlarına
çözüm getirecek seçenekleri ve bunlarla ilgili bilgileri elde etmeye çalıştığı
aşamadır. Bu aşamada, daha fazla bilgi daha iyi seçimlerin yapılmasını
69
sağlayacağından, bilgi edinme önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır.
Tüketicinin bilgi arama davranışı çeşitli şekillerde ortaya çıkabileceği için
“hangi bilgilerin arandığı, aranılan bilgi çeşitlerinin miktarı, bilgilerin zaman
boyutu, bilgiler için mevcut markaların sayısı ve bilgi arayış biçimi” noktalarına
dikkat edilmesi gerekmektedir (Kiel ve Layton, 1981).
Tüketiciler bilgileri, içsel ve dışsal kaynaklardan yararlanarak elde
etmektedir. İçsel kaynaklar; tüketicinin daha önceki deneyimleri ve sahip
olduğu bilgi stokları sayesinde belleklerinde kalan bilgilerdir. Dışsal kaynaklar
ise; deneyimler sonucu elde edilen bilgilerin yeterli olmadığı durumlarda
çevreden gelen bilgiler olarak tanımlanmaktadır. Tüketiciler bir ürün hakkında
reklamlar, işletmelerin web sayfaları, ürün deneme, arkadaşlar, geçmiş
deneyimler, kitle iletişim araçları ve internet gibi çeşitli kaynaklar aracılığıyla
birçok bilgi edinebilmektedirler (Eren, 2009).
Ancak tüketiciler ilk önce hafızasında; ürün ve markalarla ilgili daha
önceden edinmiş olduğu reklamlardan, arkadaşlarından duyduklarından ve
önceki kullanım deneyimlerinden elde ettikleri bilgileri taramaya başlarlar.
Daha sonra ise, satış noktaları, ürün veya marka özellikleri, fiyatı ya da ödeme
koşulları gibi unsurları öğrenirler (Öztürk, 2011).
2.6.4. Satın Alma Kararının Verilmesi
Alternatiflerin değerlendirilmesinden sonra satın alma aşamasında
tüketici satın alacağı ürünü veya markayı seçmektedir. Tüketiciler kendilerine
en yüksek derecede tatmin sağlayacak ürünü veya markayı seçmeye karar
verirler. Tüketicinin markaya duyduğu sadakati, bu aşamada satın almayı
yönlendirir. Fakat bu aşamada bu karar sürecinden hemen sonra satın alma
fiili gerçekleşmeyebilir; tüketici ihtiyacını giderebileceği gibi satın almadan
vazgeçebilir. Bu noktada ikna edici, bilgilendirici, satış taktiklerinin rolü büyük
önem taşır (Yükselen, 1999: 43). Reklâm ve satış tutundurma çabaları
tüketiciye yarar sağlayan bilgiler verir; karar almayı kolaylaştırır. Sonuçta, fiyat,
70
teslim, montaj ve kredi sorunları çözümlenince alım kararı uygulanır ve satın
alma işlemi gerçekleştirilir (Mucuk, 2006: 79).
Seçim süreci bir önceki alternatif değerlendirmesine bağlı bir biçimde
ortaya çıkmaktadır. Ürünün bulunurluğu satın alma tercihlerinde önemli bir
etkendir. Ürünü daha önceden internet veya diğer yollarla görerek beğenen
tüketici ürünün bulunmaması durumunda başka bir markaya veya ürüne
yönelebilir. Satın alma sürecinde tüketici ürünle beraber aynı zamanda satın
almayı gerçekleştireceği noktayı ya da ürünün satın alacağı kişiyi de
seçmektedir. Satıcının veya satın alma noktasının seçimi nihai ürünün satın
alma tercihinde değişiklikler yaratabilir. Satın alma koşulları satıcıya,
mağazaya, ödeme koşulları vb. nedenlere göre şekillenebilmektedir.
Tüketicilerin alışveriş sırasındaki ruhsal durumu ya da psikolojisi ve
zaman unsuru, satın alma kararında büyük etkiye sahiptir. Aç karnına
alışverişe çıkan tüketicinin gereğinden fazla yiyecek maddesi alması ya da
girdiği mağazadan alacağı ürünleri, sıra beklemekten yada zaman kaybında
ötürü sinirleri bozulduğu için almadan çıkması olağandır.
Tüketici satın alma kararını verirken marka, mağaza, miktar,
zamanlama ve ödeme seklinde dikkat etmektedir. Bu unsurlarda nihai
kararlarını verdikten sonra satın alma gerçekleşir (Parlak, 2010: 74).
2.6.5. Satın Alma Sonrası Davranışlar
Tüketici,
satın
alma
sonrasında
beklentileriyle
gerçekleşenleri
karşılaştırmaktadır. Beklentileriyle gerçekleşenler arasındaki fark ne kadar az
olursa tüketici aynı düzeyde tatmin olmaktadır. Satın alma sonrası memnun
kalan tüketici, memnuniyetini genellikle çevresindekilerle paylaşma ve yeniden
satın alma arzusunda olmaktadır (Torlak ve Altunışık, 2009: 118). Satın alma
sonrasında beklentilerin karşılanamaması durumunda tatminsizlik ortaya
71
çıkmaktadır. Bu durumda bir sonraki satın almada tüketici farklı bir tercihte
bulunacaktır (Hayta, 2008: 41).
Tüketicilerin ürün ya da hizmeti kullanmalarındaki temel amaç bir
ihtiyacı gidermek ve tatmin etmektir. Bu ihtiyacın tatmin edilememesi halinde,
olumsuz bir değerlendirme söz konusu olmaktadır. Bu nedenle, tüketicinin
satın alma sırasında nasıl bir performans sergilediğinin ve nasıl bir davranışta
bulunduğunun bilinmesi büyük önem taşımaktadır (Odabaşı ve Barış, 2003:
387). Tüketiciler, alışkanlık halinde satın almalarının dışında, özellikle bir ürün
ya da hizmetin ilk kez tercih edilmesi durumunda kaygı yaşamaktadırlar. Bu
kaygı durumuna bilişsel uyumsuzluk (cognitive dissonance) denmektedir.
Bilgilerinde, tutumlarında, inançlarında ve değer yargılarında tutarlılık
sağlamaya çalışan tüketici, her seçeneğin kendine özgü üstünlüklerinin olması
nedeniyle çoğu zaman kendi içinde tutarlılık sağlayamamaktadır. Tercih edilen
ürün ya da hizmetin olumsuz yönleri ile tercih edilmeyen ürün ya da hizmetin
olumlu yönleri tüketicide bilişsel uyumsuzluğa neden olmaktadır (Reid ve
Bojanic, 2006: 103).
Satın alma karar sürecinin son adımı olan satın alma sonrası
davranışlar aşamasında, tüketici tüketim tecrübesini değerlendirmektedir.
Tüketicinin kararının etkilerinin ve sonuçlarını değerlendirdiği bu aşamada elde
edilen bilgiler bir sonraki satın almada sürecin önceki aşamalarına veri
sağlamaktadır (Altunışık ve Çallı, 2004: 234).
2.7. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN TÜKETİCİ SATIN ALMA
KARARINDAKİ YERİ
Önceki bölümlerde de bahsedildiği gibi ağızdan ağıza pazarlama satın
alma öncesinde ya da satınalma sonrasında ortaya çıkabilir. Satın alma
öncesinde gerçekleşen ağızdan ağıza pazarlamanın önemi tüketici satın alma
karar sürecinde “değerlendirme” aşamasında ve yeniliklerin yayılmasında
72
kendini göstermesidir. Kitle iletişim yoluyla farkındalık yaratılır fakat değerleme
sürecinde tüketici en fazla ağızdan ağıza pazarlamadan etkilenir.
Ağızdan ağıza pazarlama, müşterilerin satın alma kararını etkileyen
önemli bir faktördür. Tüketiciler satın alma kararı verirken ağızdan ağıza
pazarlamayla elde ettikleri bilgilere güvenmektedirler. Özellikle hizmet
alanlarında, hizmetlerin soyut özelliğinden dolayı, ağızdan ağıza pazarlama
yeni müşteri bulma ve mevcut müşterileri elde tutmada önemli bir rol
oynamaktadır. Hizmeti deneyen tatmin olmuş müşteri tarafından yaratılan
ağızdan ağıza ücretsiz sözlü reklâm yolu ile hizmet işletmeleri yeni müşteriler
elde
edebilmekte
ve
mevcut
müşterileri
daha
sadık
müşterilere
dönüştürebilmektedir (Bayus, 1985: 31).
Ağızdan ağıza pazarlamanın ikna gücü çok yüksek olup, bunun bir
sonucu olarak çok da etkili bir yoldur. Satın alma kararlarında tüketiciler ticari
reklam kampanyalarının aksine informal ve kişisel iletişim kaynaklarına daha
fazla güvenirler. Çünkü, ağızdan ağıza pazarlamadaki bilgi kaynağı genellikle
alıcının davranışı sonrasında bir kazanç sağlamayacaktır. Ayrıca, tüketiciler
daha önceden hiç satın almadıkları bir ürünü alma kararı verirken, belirsizligi
azaltmak ve riskten kaçınmak isterler. Bunu için ağızdan ağıza pazarlamayla
sağlayacakları bilgiye daha fazla önem atarlar (Zoral Yücebaş, 2010: 93).
Reklam uzmanlarına göre bir tüketici bir günde; televizyon reklamları,
radio reklamları, otobüsler, metrolar ve binalardaki reklam afisleri, ilanlar, tele
pazarlamacılar, direk gönderilen posta reklamları ve e-maile gelen onlarca
reklam dikkate alındığında ortalama iki yüz ile bin arasında satış iletişimine
maruz kalmaktadır (Silverman, 2006: 40). Tüketiciler bu maruz kaldıkları
reklamlardan
neredeyse
hiç
birine
dönüp
bakmamakta
adeta
yok
saymaktadırlar. Almak istediği bir mal ya da hizmet olduğunda ise
arkadaşlarından ailesinden vb. yardım almaktadır.
Günümüzde
tüketiciler
adeta
reklam
bombardımanı
altında
bulunmaktadırlar, tüketicilere ulaşmak artık eskisinden çok daha zor
73
olmaktadır. Dolayısıyla işletmelerin daha zeki iletişim kanallarını bulması
gerekmektedir. Bu kanalların bulunması ve hayata geçirilmesi ancak etkili
halkla ilişkiler çalışmaları ile mümkün olacaktır. Bundan dolayı işletmelerin
halkla ilişkilere daha fazla önem vermesi gerekmektedir. Halkla ilişkilerin
önemi önümüzdeki yıllarda da artarak devam edecektir (Laleli, 2007: 13).
Tüketicilerin
satın
alım
karar
sürecinde
iki
temel
iletişimden
faydalanarak karar verdikleri görülmektedir. Bu iletişim biçimleri pazarlama
iletişimi ve ağızdan ağıza iletişimdir (Kılıçer, 2006: 40). Pazarlama iletişimi, mal
ya da hizmetlerle ilgili bilgilerin işletmelerden tüketicilere akışını ifade eder.
İşletmeler bu bilgileri reklam, duyurum, satış tutundurma, kişisel satış ya da
doğrudan pazarlama yoluyla sağlarlar. Ağızdan ağıza pazarlama ise kişiler
arasında oluşan iletişimdir.
Ağızdan ağıza pazarlamanın gerçekleşmesi için başlatılan ağızdan
ağıza iletişim bilinçli ya da bilinçsiz (tesadüfen) başlamaktadır. Bu iletişim bazı
uyarıcıların etkisiyle harekete geçmektedir. Yapılan bir araştırmada aşağıdaki
bulgular tespit edilmiştir (Mangold ve Miller, 1999: 73):
•
%50,3’ü alıcının bu tür bir tavsiyeye ihtiyaç duyması,
•
%18,4’ü ağızdan ağıza pazarlamanın arkadaşlar ya da akrabalar
arasında yapılan bir sohbette tesadüfen başlaması,
•
%8,8’i ağızdan ağıza pazarlamada bulunan kişinin hizmetten
duyduğu memnuniyet veya memnuniyetsizlikten elde ettiği bilgiyi
paylaşması,
•
%6,1’i iki ya da daha fazla kişinin herhangi bir hizmeti seçmek için
bir araya gelmesi,
•
%3,4’ü pazarlama biriminin tutundurma çabaları,
•
%2,7’si ağızdan ağıza pazarlamada alıcı durumdaki kişinin
hizmetten duyduğu memnuniyet veya memnuniyetsizlikten elde
ettiği bilgiyi paylaşması,
74
•
%2,4’ü herhangi birinin hizmet ihtiyacının gözlemlenmesi,
•
%0,7’si kitle iletişim araçlarından gelen mesajlara maruz kalma,
•
%0,7’si tarafsız fikir belirtme durumunda ağızdan ağıza pazarlama
başlayabilir.
Bu uyarıcıların etkisiyle başlayan iletişim, hizmet kalitesi, fiyat ve değer
gibi etmenlerle tüketici satın alma davranışına dönüşebilir.
2.8. AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN TÜKETİCİLER ÜZERİNDEKİ
ETKİSİ
Balter ve Butman, ağızdan ağıza pazarlamanın, tüm iletişim ortamları
arasında en güçlü, en esnek ve en hızlı hareket eden iletişim olduğunu ifade
etmektedir. Ağızdan ağıza pazarlamanın bu kadar etkili olmasının nedeni
öncelikle herkesin her zaman ürünler hakkında konuşmaya hevesli olmasıdır.
Bir diğer neden ise ağızdan ağıza pazarlama sürecinde, mesajların kaynağının
ürün/hizmeti üreten üretici değil, ürün/hizmeti satın almış olan müşteri
olmasıdır. “C to C (customer to costumer)” yani müşteriden müşteriye olarak
ifade edilen bu süreçte, alıcı olan tüketici, mesajın kaynağı olan müşteriyi
“tarafsız” olarak değerlendirmektedir (Dal, 2007: 29).
Ağızdan ağıza pazarlamanın, kişisel etki ve diğer etkiler olarak
adlandırabilecek etkileri vardır.
2.8.1. Kişisel Etki
Ağızdan ağıza pazarlamanın ortaya çıkmasıyla beraber tüketicilerin
satın alma kararlarında reklam, halka ilişkiler, kişisel satış, doğrudan
pazarlama, satış geliştirme çabaları gibi tutundurma araçların etkilerinin
azalmasıyla ağızdan ağıza iletişim daha güçlü bir etkiye sahip olabilmektedir.
Bu güçlü etkiyi sahip olmasını kişisel etki kavramıyla açıklamak mümkün
75
olabilmektedir. Kişisel etki, başkaları ile iletişim sonucunda iletişime geçilen
kişinin fikirlerinde, tutumlarında ya da davranışlarında meydana gelen değişim
veya etki olarak tanımlanabilmektedir (Odabaşı ve Barış, 2002: 270).
Kişisel etki diğer bir tanıma göre; herhangi biri tarafından biçimsel
olmayan yani resmi olmayan etkileşim yoluyla tüketicinin davranışlarında ve
inanışlarında
ortaya
çıkabilecek
her
türlü
değişmeye
kişisel
etki
denebilmektedir. Kişisel etkiyi oluşturan kaynaklar şu şekilde sıralanabilir;
akrabalar, arkadaşlar, komşular, iş arkadaşları gibi yüz yüze ilişkinin ve
iletişimin yüksek olduğu küçük biçimsel olmayan gruplar olarak belirtmek
mümkün olabilmektedir. Grup etkileşimi tüketici davranışları açısından
incelendiği takdirde; meslek grupları, okul arkadaşları, arkadaş grupları gibi
resmi olmayan küçük gruplar, kişilerin tüketim davranışlarını çeşitli şekillerde
etkileyebilmektedirler (Avcılar, 2005: 336-337).
Grup etkileşiminin tüketicilere sağlamış oldukları avantajları şu şekilde
sıralamak mümkündür (Odabaşı ve Barış, 2002: 270):
•
Grup etkileşimleri tüketicilerin daha önceden var olan veya yeni
piyasaya çıkmış olan ürünlerden, markalardan veya hizmetlerden
haberdar olmalarını sağlamaktadır.
•
Grup etkileşimleri tüketicilerin ürün veya hizmetler hakkındaki
görüş, inanış, fikir ve bilgilerini etkilemektedir.
•
Grup etkileşiminde tüketiciler alacakları ürünleri deneme fırsatı
bulabilmektedirler.
•
Grup etkileşimi ürünün nasıl kullanılacağı hususunda etkiye sahip
olabilmektedir.
•
Grup etkileşimi tüketicilerin bulunduğu grup içerisinde resmi ve
resmi olmayan iletişim ağını etkileyebilmektedir.
Yapılan araştırmalarla ağızdan ağıza pazarlamanın kaynağı olan ve
aktardıkları bilgi ve tavsiyelerle diğer insanların tutum ve davranışlarını
76
etkileyen dört farklı kişisel etki kaynağı tespit edilmiştir (Mowen ve Minor,
1998):
•
Fikir liderleri (opinion leaders),
•
Ürün yenilikçileri (product innovators),
•
Pazar kurtları (market mavens)
•
Vekil tüketicilerdir (surrogate consumer).
Kişisel etki kaynaklarının genel özellikleri ve sahip oldukları temel
uzmanlık alanları Tablo 2'de gösterilmektedir.
Tablo 2: Kişisel Etki Kaynakları
Kişisel Etki
Kaynağı
Temel Uzmanlık
Özellikler
Sürekli ilgilenim, yüksek statü ve
sosyal grupla yüksek bütünleşme
düzeyi.
Urun
Pazara sunulan yeni ürünleri
Fikir liderlerine göre daha düşük
Yenilikçileri
satın alma.
düzeyde sosyal grupla bütünleşme.
Demografik özellikleri bilinmemekte,
pazarlarla ilgili genel bilgilere sahip
Pazar Kurtları
Genel Pazar bilgisi.
olmaktan ve bu bilgileri diğer
tüketicilere aktarmaktan hoşlanırlar.
Belirli bir ürün kategorisinde
Coğunlukla belirli bir ücret karşılığı
Vekil Tüketici
spesifik bilgi.
çalışan uzmanlar.
Kaynak: Mowen, John C., Minor, Michael, Consumer Behavior, Prentice-Hall, Inc., 5th Ed.,
New Jersey, 1998, s.495.
Fikir Liderleri
Tek bir ürün grubu ile sürekli
ilgilenim.
Ağızdan ağıza iletişim, ürün veya hizmet alma sürecindeki tüketicilerin,
daha önceden bu ürün ve hizmetleri alarak bunlar hakkında edinilmiş
deneyimlerin ve bilgilerin paylaşılmasından kaynaklanmaktadır. Ağızdan ağıza
iletişimin her yerde ve her ortamda hazır olmasının nedeni ise, hem bilgi
göndericisinin hem de alıcısının farklı olan ihtiyaçlarının giderme ve tatmin
olma isteğinden kaynaklanmaktadır (Deveci, 2010: 64).
77
2.8.2. Diğer Faktörler
Ağızdan ağıza pazarlama; bir örgüt, örgütün itibarı ve güvenilirliği,
faaliyet şekli, hizmetleri ve benzeri konular hakkında bir kişiden diğer kişilere
iletilen informal mesajdır. Bir tür kişisel davranış olarak kabul edilen ağızdan
ağıza pazarlama bir kişiden diğer kişiye sosyal ilişkiler yoluyla bilgi akışı
olmasıyla gerçekleşir, kişilerin rızası ve sosyal ilişki olmadan bilgi akışı olmaz.
Ağızdan ağıza pazarlamanın, pazarlama etkisi daima çok fazladır. Alıcının
gözünde, örgütle kişisel deneyimi oluşmuş olan ve örgütten bağımsız bu
mesajın göndericisi tamamen objektif bir bilgi kaynağıdır (Ayşe Öztürk, 2008:
81). Silverman’a göre, birçok pazarlamacı ürünü müşteriye sattırmanın,
satışları arttırmada en iyi yol olduğunun yeni yeni farkına varmaktadır. Diğer
bir deyişle, pazarlama dünyası aslında satış ve reklamların etrafında değil,
ağızdan ağıza yayılmanın çevresinde dönmeye başlamıştır (Silverman, 2006:
22). Geleneksel reklamcılık düşüş yaşarken, ağızdan ağıza iletişim artık
pazarlanan bir ürüne dair sadece bir sohbet olarak algılanmamaktadır.
Pazarlamacılar bilgilendirmek, farkındalık yaratmak, talep oluşturmak,
satmak, bilinirlik sağlamak gibi çok farklı amaçlarla tüketicileri sürekli mesaj
yağmuruna tutarlar, bir anlamda pazarlamacılar konuşur tüketicilerse dinlerler.
Sonrasında; tüketiciler arkadaşları, aileleri, diğer tüketiciler ve güvendikleri akıl
hocaları ile konuşurlar. Satın alırken, ürünü denerken konuşur, anlatırlar.
Ürüne bağlandıktan sonra daha da fazla konuşurlar. İnsanları doğru ve olumlu
şekilde,
doğru
insanlara
ürün
hakkında
bahsettirmek
bugün
bütün
pazarlamacıların en önemli önceliği haline gelmiştir.
Geleneksel pazarlama ve iletişimde, reklamlar ve doğrudan pazarlama
faaliyetleri tanıtmak, internet siteleri ve halkla ilişkiler bilgilendirmek, vizyonmisyon-değer söylemleri yönlendirmek, yazılı dökümanlar ise sadece
okunmak için yapılırlar. Oysa bunlar insanları konuşmaya, daha fazla bilgi
yaymaya ya da aramaya teşvik etmezler. Tüketicilerin şirketlere karşı azalan
güvenleri, teknolojik gelişmeler, birçok seçenek arasında seçim yapma
güçlüğü ve bilgi fazlalığı geleneksel pazarlama ve iletişim anlayışlarını
78
değişime uğratmaktadır. Pazarlama profesyonelleri giderek geleneksel kitle
iletişim araçlarından uzaklaşarak, ağızdan ağıza iletişim kampanyalarına
yönelmektedirler (Lang, 2006: 5).
İnsanlar birbirlerini, inanmaya değer bulduklarını, söyleyecek farklı
şeyleri olanları, belli bir güven kazanmış insanları dinlerler ve konuşurlar.
Araştırmalar göstermiştir ki; insanlar şirketlere güvenmemekte ve kaybedilen
bu güveni kazanmanın tek yolu yeni iletişim yollarını denemekten geçmektedir.
Tüketiciler
artık
ilgilerine
doğrudan
hitap
eden
iletişimleri
istemektedirler. Diğer yandan ilerleyen teknoloji insanların çok farklı
platformlarda birbirleriyle konuşabilmelerine olanak tanımaktadır. Artık
ucuzlayan ve kolaylaşan yeni iletişim kanalları, sadece nerede iletişim
kurulacağını değil, nasıl kurulacağını da değiştirmektedir. Günümüzde iletişim
çok daha doğrudan ve informal bir hale gelmiştir. Artık yeni iletişimsel
pazarlama (conversational marketing) anlayışıyla insanlar seçeneklerini
anlamak için diğer insanlarla ve ürünlerin arkaşındaki kişi ve şirketler ile
konuşmak istemektedirler. Bir kişinin iyi bir ürünü tavsiye ettiği ya da olumsuz
bir tecrübenin aktarıldığı söylenti pazarlamasının (buzz marketing) aksine,
iletişimsel
pazarlama
insanların
iki
yönlü
diyalog
yoluyla
görüşleri
anlamlandırmalarına yardımcı olmaktadır. Sonuç olarak, karmaşayı sona
erdirmesi, tüketicilere en önemli olanın ne olduğunu, neye dikkat etmek
gerektiğini söylemesi, tüketiciye deneyimin faydasını getirmesi ve özellikle
uzmanlarca damıtılmış bilgiyi sağlaması nedeniyle ağızdan ağıza iletişim
pazarlamacıların da stratejik faaliyetlerinin merkezine yerleşmiştir (Zoral
Yücebaş, 2010: 5).
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
AĞIZDAN AĞIZA PAZARLAMANIN MÜŞTERİ SATIN ALMA KARAR
SÜRECİNDE ETKİSİ: ANKARADAKİ DEVLET ÜNİVERSİTELERİNİN
İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTELERİ ÖĞRENCİLERİ
ARASINDA BİR UYGULAMA
Ağızdan ağıza pazarlamanın tüketici satın alma karar sürecinde
etkilerinin incelendiği çalışmanın bu bölümünde bilimsel araştırmanın konusu,
kapsamı, amacı, önemi, uygulamanın sınırları, hipotezler, veri analizinde
kullanılacak teknikler ve yapılan anket çalışmasının sonuçları yer almaktadır.
3.1. ARAŞTIRMANIN AMACI VE ÖNEMİ
Daha öncede ifade edildiği gibi ağızdan ağıza pazarlama, ürün ya da
hizmetleri pazarlamanın en etkili yollarından biridir. Müşteriler, ürün ya da
hizmet hakkında olumlu şeyler söylediklerinde, ücretsiz ve güvenilir bir biçimde
mesaj vermektedirler. Yapılan çalışmalar incelendiğinde ağızdan ağıza
iletişimi pazarlama iletişim çabalarının bir parçası olarak ele aldıkları
görülmektedir.
Dolayısıyla
etkin
pazarlama
stratejileri
geliştirmek
ve
müşterilerle sağlıklı ilişkiler kurmak açısından, müşterilerin ağızdan ağıza
pazarlamadan etkilenme durumlarının incelenmesi faydalı olacaktır. Buradan
hareketle araştırmanın amacı ağızdan ağıza pazarlamanın, satın alma karar
sürecinin aşamaları ile ilişkisi, müşterilerin kişilik özelikleri, kaynağın Cep
Telefonu ile ilgili uzmanlık düzeyi, müşterilerin Cep Telefonu ile ilgili uzmanlık
düzeyleri, müşterileri ile kaynak arasındakı yakınlık derecesi, müşterilerin
algıladığı risk düzeyi ve müşterilerin iletişimden etkilenme düzeylerinin, Cep
Telefonu satın alma karar sürecinin aşamalarında etkisinin belirlenmesi
hedeflenmiştir. Ayrıca bahsettiğimiz ağızdan ağıza pazarlama sürecini
etkileyen alıcı ve kaynak özelliklerinin arasındaki ilişkiler de tespit edilmeye
çalışılmıştır.
80
Ağızdan ağıza pazarlamanın etkin rolü, bireylerin çevrelerindeki
bireylerden aldıkları bilginin daha dürüst bir kaynak olarak addedilmesi de
yatmaktadır. Bu tür bilgi kaynakların daha güvenilir kabul edilmesinin nedeni
ise, bilgi vericinin bu eylemi yaparken çıkar sağlamaması durumudur. Müşteri
tatmininin ve müşteri sadakatinin gittikçe önem kazandığı günümüzde,
ağızdan ağıza pazarlama tüketicilerin satın alma kararlarında çok önemlidir.
Ağızdan ağıza pazarlama, tüketiciler için çok önemli bir bilgi kaynağıdır.
Ağızdan ağıza pazarlama kavramı, işletmeden bağımsız uzmanlar, aile
üyeleri, arkadaşlar ve mevcut veya potansiyel müşteriler gibi gruplar arasında
olumlu veya olumsuz sözel iletişim olarak tanımlanmaktadır (Çepni, 2011: 13).
Ağızdan
ağıza
pazarlamanın
etkisi
ürün
çeşidine
göre
farklılaşabilmektedir. Dolayısıyla ağızdan ağıza pazarlamanın daha fazla
oranda etkili olduğu ürün gruplarının belirlenmesi, işletmelerin bu ürün grupları
için geliştirecekleri pazarlama stratejileri açısından önemli olabilmektedir. Öte
yandan ağızdan ağıza pazarlamanın satın alma kararlarındaki etkisi bir takım
faktörlere bağlı olarak değişebilmektedir. Bu sebeple ağızdan ağıza etki ile
ilişkili faktörlerin belirlenmesi, ağızdan ağıza pazarlamadan faydalanan ya da
faydalanmak isteyen uygulamacılar için önemli olabilmektedir.
Tüketici davranışlarının önem kazandığı ve rekabetin her geçen gün
daha da arttığı günümüzde tüketici satın alma kararlarını etkilemek firmalar
açısından oldukça büyük önem taşımaktadır. Ağızdan ağıza pazarlama
tüketici satın alma kararlarını etkileme açısından yeni bir çığır açmış,
geleneksel pazarlama yollarını geride bırakmıştır.
Yapılan çalışmalar kavramın önemini ortaya koymakta tüketicilerin satın
alım
kararlarında
reklamlardan
çok
kendi
aralarındaki
tavsiyelerden
etkilendiklerini göstermektedir. Bunun nedeni ise hem tüketicilerin onlarca
reklam mesajıyla karşı karşıya kalması hem de bu reklam mesajlarının
güvenirliğini yitirmesidir. Bu nedenle tüketiciler kendi aralarındaki iletişimi daha
samimi, ticari kaygılardan uzak ve daha objektif bulmaktadırlar. Çünkü
tüketicinin karşısında üretici firma tarafından gönderilmiş bir satıcı ya da onun
81
finanse ettiği reklam yoktur, tüketicinin karşısında daha önce o mal ve hizmeti
satın almış, kullanmış buna göre değerlendirmeler yapan kendisi gibi
tüketiciler bulunmaktadır. Bu da ağızdan ağıza iletişimin satın alım
kararlarında neden bu kadar etkili olduğunu açıklamaktadır.
3.2. ARAŞTIRMANIN KAPSAMI VE KISITLARI
Günümüz bilgi çağında, bilgi artık her yerde bulunmaktadır ve
ulaşılabilme eşiği istenilen seviyeye düşmüş durumdadır. Her ne kadar bu arzu
edilen durum birçok kimse tarafından olumlu algılansa da, bu kadar çok bilginin
varlığı, tüketicileri başka bir önemli sorun ile karşı karşıya getirmektedir: Hangi
bilgi doğru ve güvenilir bilgidir? İşletmeler ve pazarlama açısından bu soruna
yaklaşıldığında ise, tüketici ve üretici/tedarikçi arasında istenilen bilgi akışının
sağlanması her zaman etkin ve verimli bir şekilde gerçekleşememektedir.
Tüketiciler artık, ilgilenmedikleri veya ihtiyaç duymadıkları ürünlerin
pazarlama faaliyetlerine maruz kalmak istememekte ya da ürünle ilgilenseler
bile maruz kaldıkları yöntemden çeşitli sebeplerle ama en çok güvenilir
bulmadıkları için hoşlanmamaktadırlar. Talep ettikleri bilgileri, işletmelerden
doğrudan doğruya değil kendi tanıdık/dost/akraba bağlantılarından elde
ettiklerinde bilgi kabul edilebilir ve etkili olarak ifade edilmektedir. Bu durum,
işletmelerin bilgiyi dayatması, çevrelerinin ise bu bilgiyi talep doğrultusunda,
herhangi bir maddi kazancı olmadan keyfi vermesi, bu nedenle de bilginin
güvenilir olması düşüncesinden kaynaklanmaktadır.
Bir ürün ya da hizmet satın alan tüketicilerin, bu satın almanın ardından
tatmin olup olmaması neticesinde yaşadıkları tecrübeleri diğer kişilerle
paylaşma isteği o ürün ya da hizmet hakkında ağızdan ağıza bilgi yayılmasını
sağlamaktadır. İşletmeler tüketicilerin kendileri hakkında konuştuğu ve diğer
kişilere bahsettiği ölçüde satışlarını ve bilinirliklerini arttıracaklardır.
82
Ağızdan ağıza pazarlamanın önemli bir pazarlama aracı olmasının
başlıca sebebi, satın alım kararına yaptığı etkinin diğer etkenlerden daha
yüksek olmasıdır. Bununla birlikte, yönetilmesi güç olduğundan uygulamada
yeterince yer bulamamıştır.
Araştırmada aşağıdaki sınırlılıklar söz konusu olabilir:
• Araştırma Ankara ilinde olan dört devlet üniversitesi, yani Gazi,
Hacettepe, Ankara ve ODTÜ üniversitelerinin iktisadi ve idari bilimler
fakülteleri öğrencileri üzerinde uygulanmıştır. Araştırma sonuçları bu
üniversitelerin öğrencilerinin cep telefonu satın alım kararlarına olan
etkisi konusunda önemli ipuçları verilmiştir.
• Araştırmada sadece ağızdan ağıza pazarlamanın cep telefonu satın
alım kararına etkisinin araştırılmasına yönelik sorular yöneltilmiştir.
• Çalışmada örnek boyutunun sınırlı olması ve zaman gibi kısıtlar da
mevcuttur. Ayrıca ağızdan ağıza pazarlamanın konusunun tüm
boyutlarıyla ele alınması sıkıntılara sebep olmuştur.
3.3. ARAŞTIRMANIN MODELİ
İlgili araştırmanın incelenmesi ile elde edilen bilgiler ışığında ve
amaçları doğrultusunda oluşturulan araştırma modeli şekil 9’da yer almaktadır.
Bu modelde belirlenen ağızdan ağıza pazarlamanın altı değişkeninin, satın
alma karar sürecindeki beş aşama üzerindeki etkisini göstermeye çalışılmıştır.
83
Şekil 9: Araştırmanın Modeli
İhtiyacın Ortaya
Çıkması
Ağızdan Ağıza Pazarlama
- Müşterilerin Kişilik Özelikleri
Alternatiflerin
Belirlenmesi
- Kaynağın Uzmanlık Düzeyi
- Müşterilerin Uzmanlık
Düzeyleri
- Müşterileri ile Kaynak
Arasındakı Yakınlık Derecesi
- Müşterilerin Algıladığı Risk
Düzeyi
Satın
Alma
Karar
Süreci
Alternatiflerin
Değerlendirilme
si
Satın Alma
Kararı
- Müşterilerin İletişimden
Etkilenme Düzeyleri
Satın Alma
Sonrası Tutum
ve Davranışlar
3.4. ARAŞTIRMANIN HİPOTEZLERİ
Araştırmanın amacı ve modeli doğrultusunda aşağıda sıralanan
hipotezler geliştirilmiştir:
H1: Ağızdan ağıza pazarlama ile ihtiyacın ortaya çıkması arasında
anlamlı bir ilişki vardır.
H2: Ağızdan ağıza pazarlama ile alternatiflerin belirlenmesi arasında
anlamlı bir ilişki vardır.
H3: Ağızdan ağıza pazarlama ile alternatiflerin değerlendirilmesi
arasında anlamlı bir ilişki vardır.
H4: Ağızdan ağıza pazarlama ile satın alma kararı arasında anlamlı
birilişki vardır.
84
H5: Ağızdan ağıza pazarlama ile satın alma sonrası tutum ve
davranışlar arasında anlamlı bir ilişki vardır.
3.5. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ
Bu bölümde ağızdan ağıza pazarlamanın, satın alma karar sürecinde
etkisinin araştırılmasında takip edilen yöntem hakkındaki bilgilere yer
verilmektedir. Sırasıyla araştırmanın evremi ve örneklemi, veri toplama
yöntemi ve uygulaması ve son olarak da veri analizinde kullanılan yöntemler
hakkındaki bilgiler sunulmaktadır.
3.5.1. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi
Ağızdan ağıza pazarlamanın öğrenciler üzerinde Cep Telefonu satın
alım kararlarına etkisinin belirlenmesi için ideal ana kütle Türkiye’nin bütün
üniversitelerinde eğitim alan öğrenciler oluşmaktadır. Ancak bu kadar büyük
bir ana kütle üzerinde araştırma yapmak hem yüksek bir maliyet hem de uzun
bir çalışma süresini gerektirmektedir. Bundan dolayı çalışmada ulaşılabilir ana
kütle olarak Ankara ilinde olan dört devlet üniversitesi, yani Gazi, Hacettepe,
Ankara ve ODTÜ üniversitelerinin iktisadi ve idari bilimler fakülteleri öğrencileri
seçilmiştir.
Hedef kitledeki kişi sayısı biliniyor ise örneklem büyüklüğünün
belirlenmesinde uygulanacak formül aşağıdaki gibidir (Yazıcıoğlu ve Erdoğan,
2004: 48).
N. t 2 . p. q
n=
(N − 1). d2
N: Hedef kitledeki birey sayısı
85
n: Örneklem hacmi yani örnekleme girecek olan birey sayısı
p: İncelenen olayın oluş sıklığı yani gerçekleşme olasılığı
q: İncelenen olayın olmayış sıklığı yani gerçekleşmeme olasılığı
t: Belirli bir anlamlılık düzeyinde, t tablosunda bulunan teorik değer
d: Olayın oluş sıklığına göre kabul edilen +/- örnekleme hatası
Hedef kitle olarak seçilen Ankara ilinde olan dört devlet üniversitesinin
iktisadi ve idari bilimler fakülteleri öğrencilerinin sayısı 27,000’dir. Bu ana kütle
içinde %95 güven aralığında örneklem hatası 0,05 ve t değeri 1,96’dır.
İncelenn olayın gerçekleşme olasılığı ile gerçekleşmeme olasılığı p ve q
değerleri eşit olup 0,50’dir.
27,000 × (1,96)2 × 0,50 × 0,50
n=
= 384
(27,000 − 1) × (0,05)2
384
öğrenci
örneklemi
oluşturmaktadır.
Ancak
araştırmanın
güvenilirliğini artırmak ve geçerliliği olmayan anket formu olabileceği göz
önüne alınarak 400 öğrenciye anket formu doğrudan ya da dolaylı olarak
cevaplayıcılara ulaştırılmıştır.
3.5.2. Veri Toplam Yöntemi ve Uygulanması
Ağızdan ağıza pazarlamanın müşteri satın alma karar sürecinde etkisini
incelemek üzere elde edilmek istenen değerler, literatürden elde edilen bilgiler
ve araştırmanın amacı doğrultusunda hazırlanan bir veri toplama yöntemi olan
"anket formu” ile toplanmıştır. Anket sorularının cevapları tüketicinin, bir nesne,
bir tutum ya da bir davranış konusunda kendisine sunulan ifadelere katılma ya
da katılmama derecesini ölçen Likert ölçeği ile alınmıştır. Ölçek, “Hiç
Katılmıyorum - 1”, “Az Katılıyorum - 2”, “Orta Derecede Katılıyorum - 3”, “Çok
Katılıyorum - 4”, “Tam Katılıyorum - 5” şeklinde istenmiştir.
86
Anket formu iki bölümden oluşmuş olup, ilk bölümde araştırma
modelinde yer alan ağızdan ağıza pazarlamanın 6 değişkeni ve satın alma
karar sürecinin 5 değişkeni ile ilgili toplam 62 sorudan oluşan bir soru formu
hazırlanmıştır. Anketin ikinci bölümünde ise katılımcıların demografik
özellikleri ile ilişkili sorular yer almaktedır.
1. ile 6. soru arasındaki ifadeler, araştırma modelinde yer alan ağızdan
ağıza pazarlamanın birinci değişkeni olarak, Müşterilerin Kişilik Özelikleri
değişkenini açıklayan ifadeler yer almaktadır.
Tablo 3: Müşterilerin Kişilik Özelikleri Değişkenini Açıklayan İfadeler
Müşterilerin Kişilik Özelikleri
1
Kendi kararlarımı her zaman kendim veririm.
2
Hayatımda olan şeyleri kendi çabalarımla elde ederim.
3
Hayatımda aceleci bir insanımdır.
4
Hayatımda ne olacağına ben karar veriririm.
5
Genelde duygularımı rahatça ifade edebilirim.
6
Yeni marka ve ürün hakkında sadece yakın arkadaşlarım ve ailemle
konuşurum.
7. ile 10. soru arasındaki ifadeler, araştırma modelinde yer alan ağızdan
ağıza pazarlamanın ikinci değişkeni olarak, Kaynağın Uzmanlık Düzeyi
değişkenini açıklayan ifadeler yer almaktadır.
Tablo 4: Kaynağın Uzmanlık Düzeyi Değişkenini Açıklayan İfadeler
Kaynağın Uzmanlık Düzeyi
7
8
9
10
Bilgi aldığım kişinin cep telefonu özelliklerine ilişkin bilgi düzeyinin yüksek
olması önemlidir.
Bilgi aldığım kişinin cep telefonu fiyatı ile ilgili bilgi düzeyinin yüksek olması
önemlidir.
Bilgi aldığım kişinin alternatif cep telefonu ile ilgili bilgi düzeyinin yüksek olması
önemlidir.
Bilgi aldığım kişinin cep telefonu ile ilgili deneyiminin yüksek olması önemlidir.
11. ile 14. soru arasındaki ifadeler, araştırma modelinde yer alan
ağızdan ağıza pazarlamanın üçüncü değişkeni olarak, Müşterilerin Uzmanlık
Düzeyleri değişkenini açıklayan ifadeler yer almaktadır.
87
Tablo 5: Müşterilerin Uzmanlık Düzeyleri Değişkenini Açıklayan İfadeler
11
12
13
14
Müşterilerin Uzmanlık Düzeyleri
Satın aldığım cep telefonu özellikleri ile ilgili bilgi düzeyimin yüksek olması
önemlidir.
Satın aldığım cep telefonu fiyatı ile ilgili bilgi düzeyimin yüksek olması önemlidir.
Satın aldığım cep telefonu, farklı ürün alternatifleri ile ilgili sahip olduğum bilgi
düzeyimin yüksek olması önemlidir.
Satın aldığım cep telefonu ile ilgili deneyimimin yüksek olması önemlidir.
15. ile 17. soru arasındaki ifadeler, araştırma modelinde yer alan
ağızdan ağıza pazarlamanın dördüncü değişkeni olarak, Müşterileri ile Kaynak
Arasındakı Yakınlık Derecesi değişkenini açıklayan ifadeler yer almaktadır.
Tablo 6: Müşterileri ile Kaynak Arasındakı Yakınlık Derecesi Değişkenini
Açıklayan İfadeler
15
16
17
Müşterileri ile Kaynak Arasındakı Yakınlık Derecesi
Satın aldığım cep telefonu ile ilgili, bilgi aldığım kişiyle, kişisel bir sır paylaşma
düzeyimin yüksek olması önemlidir.
Satın aldığım cep telefonu ile ilgili, bilgi aldığım kişiyle, boş zaman geçirme
düzeyimin yüksek olması önemlidir.
Bilgi aldığım kişiden gerektiğinde yardım isteme düzeyim (arabasını ödünç
alma, hasta olduğumda işlerim için yardım isteme gibi) yüksektir.
18. ile 23. soru arasındaki ifadeler, araştırma modelinde yer alan
ağızdan ağıza pazarlamanın beşinci değişkeni olarak, Müşterilerin Algıladığı
Risk Düzeyi değişkenini açıklayan ifadeler yer almaktadır.
Tablo 7: Müşterilerin Algıladığı Risk Düzeyi Değişkenini Açıklayan İfadeler
18
19
20
21
22
23
Müşterilerin Algıladığı Risk Düzeyi
Parasal külfeti nedeniyle, satın almadan önce cep telefonuna duyduğunuz
kaygı düzeyi yüksektir.
Satın almadan once cep telefonu performansı (güç, dayanıklılık, hizmetin hızı,
kalitesi gibi) ile ilgili duyduğum kaygı düzeyi yüksektir.
Satın almadan önce cep telefonun verebileceği fiziksel zarar nedeniyle
duyduğum kaygı düzeyi (sağlığı olumsuz yönde etkileme gibi) yüksektir.
Satın almadan önce cep telefonu ile ilgili hissettiğim sosyal kaygı düzeyi (sosyal
çevrede onaylanmama, alay edilme gibi) yüksektir.
Satın almadan önce cep telefonunun, bana uygun olup olmadığı ile ilgili
duyduğum kaygı düzeyi yüksektir.
Satın almadan once cep telefonunun, teknik olarak karmaşık olması nedeniyle
duyduğum kaygı düzeyi yüksektir.
88
24. ile 27. soru arasındaki ifadeler, araştırma modelinde yer alan
ağızdan ağıza pazarlamanın altıncı değişkeni olarak, Müşterilerin İletişimden
Etkilenme Düzeyleri değişkenini açıklayan ifadeler yer almaktadır.
Tablo 8: Müşterilerin İletişimden Etkilenme Değişkenini Açıklayan İfadeler
24
25
26
27
Müşterilerin İletişimden Etkilenme
Satın aldığım cep telefonu ile ilgili bilgi aldığım kişiden elde ettiğim bilgilerin
miktarı yüksektir.
Bilgi aldığım kişinin, satın aldığım cep telefonu ile ilgili, daha önce
düşünmediğim yönlerini ortaya çıkarma düzeyi yüksektir.
Bilgi aldığım kişinin cep telefonu ile ilgili satın alma kararımdaki yardım düzeyi
yüksektir.
Bilgi aldığım kişinin, cep telefonu satın almamdaki etkisi büyüktür.
28. ile 34. soru arasındaki ifadeler, araştırma modelinde yer alan tüketici
satın alma karar sürecinin birinci değişkeni olarak, İhtiyacın Ortaya Çıkması
değişkenini açıklayan ifadeler yer almaktadır.
Tablo 9: İhtiyacın Ortaya Çıkması Değişkenini Açıklayan İfadeler
28
29
30
31
32
33
34
İhtiyacın Ortaya Çıkması
Kullandığım cep telefonundan bıkarsam yeni ürün arayışına
geçerim.
Reklamlar birçok cep telefonuna olan ihtiyacımın ortaya
çıkmasında etkili olur.
Cep telefonuna olan ihtiyacım kendi kendine ortaya çıkar.
Finansal durumumdaki düzelme bende yeni ihtiyaçlar ortaya
çıkarır.
Kullandığım cep telefonun yeni bir modelinin piyasaya çıkması
halinde elimdeki cep telefonu dğiştirme ihtiyacı duyarım.
Arkadaşımın satın aldığı cep telefonu çoğu kez benim de o cep
telefonuna olan ihtiyacımı ortaya çıkarır.
Çoğu kez cep telefonuna olan ihtiyacım mağazaları gezerken
ortaya çıkar.
35. ile 43. soru arasındaki ifadeler, araştırma modelinde yer alan tüketici
satın alma karar sürecinin ikinci değişkeni olarak, Alternatiflerin Belirlenmesi
değişkenini açıklayan ifadeler yer almaktadır.
89
Tablo 10: Alternatiflerin Belirlenmesi Değişkenini Açıklayan İfadeler
35
36
37
38
39
40
41
42
43
Alternatiflerin Belirlenmesi
Alternatifleri belirlerken cep telefonunun ödeme koşullarına dikkat ederim.
Alternatifleri belirlerken cep telefonunun özelliklerine dikkat ederim.
Alternatifleri belirlerken cep telefonunun fiyatına dikkat ederim.
Alternatifleri belirlerken cep telefonunun ihtiyacımı karşılamasına dikkat ederim.
Alternatifleri belirlerken cep telefonu hakkındaki bilgiyi çoğu kez ailemden
edinirim.
Alternatifleri belirlerken cep telefonu hakkındaki bilgiyi çoğu kez
arkadaşlarımdan edinirim.
Alternatifleri belirlerken cep telefonu hakkındaki bilgiyi çoğu kez reklamlardan
edinirim.
Alternatifleri belirlerken cep telefonu hakkındaki bilgiyi çoğu kez geçmiş
deneyimlerimden edinirim
Alternatifleri belirlerken cep telefonu hakkındaki bilgiyi çoğu kez satış
elemanlarından edinirim.
44. ile 47. soru arasındaki ifadeler, araştırma modelinde yer alan tüketici
satın
alma
karar
sürecinin
üçüncü
değişkeni
olarak,
Alternatiflerin
değerlendirilmesi değişkenini açıklayan ifadeler yer almaktadır.
Tablo 11: Alternatiflerin değerlendirilmesi Değişkenini Açıklayan İfadeler
44
45
46
47
Alternatiflerin değerlendirilmesi
Alternatifleri değerlendirirken aradığım özellikleri listeleyip, ihtiyacıma en çok
cevap veren cep telefonunu tercih ederim.
Satın alacağım cep telefonununa ilişkin alternetifleri belirlerken rakip fırmaların
ürünlerinin karşılaştırmasını yaparım.
Bazı fırmaların ürünlerine karşı ön yargılı yaklaşırım.
Satın alacağım cep telefonu ile ilgili muhtemel bütün alternatifleri
değerlendiririm.
48. ile 53. soru arasındaki ifadeler, araştırma modelinde yer alan tüketici
satın alma karar sürecinin dördüncü değişkeni olarak, Satın Alma Kararı
değişkenini açıklayan ifadeler yer almaktadır.
Tablo 12: Satın Alma Kararı Değişkenini Açıklayan İfadeler
48
49
50
51
52
53
Satın Alma Kararı
Satış görevlisinin cep telefonu hakkındaki teklifleri, satın alma kararımı etkiler.
Çevremin, satın alacağım cep telefonu hakkındaki olumsuz düşünceleri beni
etkiler.
Çevremin, satın alacağım cep telefonu hakkındaki olumlu düşünceleri beni
etkiler.
Mağazanın olumsuz fiziksel şartları (Tasarımı, atmosferi, ışıklandırması vb.)
satın alma kararımı etkiler.
Satın almak istediğim cep telefonunun mağazada bulunmaması durumunda
ürünün siparişini verir, gelmesini beklerim.
Cep telefonunun bulunmaması durumunda ikinci alternatif ürünü satın alırım.
90
54. ile 59. soru arasındaki ifadeler, araştırma modelinde yer alan tüketici
satın alma karar sürecinin beşinci değişkeni olarak, Satın Alma Sonrası Tutum
ve Davranışlar değişkenini açıklayan ifadeler yer almaktadır.
Tablo 13: Satın Alma Sonrası Tutum ve Davranışlar Değişkenini Açıklayan
İfadeler
Satın Alma Sonrası Tutum ve Davranışlar
54
55
56
57
58
59
Satın aldığım cep telefonundan tatmin olursam, aynı firmanın ürününü sonraki
alışverişlerimde de tercih ederim.
Satın aldığım cep telefonundan tatmin olursam, bu ürünü arkadaşıma da
tavsiye ederim.
Cep telefonunu aldıktan sonra üründen tatmin olmazsam firma hakkında
yakınlarımı uyarırım.
Cep telefonunu satın aldıktan sonra üründen memnun kalmazsam firmaya
başvurarak hatanın düzeltilmesini isterim.
Cep telefonunu satın aldıktan sonra üründen tatmin olmazsam aynı firmanın
ürününü bir daha satın almam.
Cep telefonunu satın aldıktan sonra üründen memnun kalmazsam, cep telefonu
hakkında tüketici koruma derneklerine başvururum.
60. ile 62. soru arasındaki ifadeler, katılımcıların Cep Telefonu alırkan
kaç kişiden, kimlerden ve hangi kaynaklardan yararlandıkları ile ilgili üç soru
yer almaktadır.
Sosyal bilimler alanında kullanılan bir ölçeğin güvenilirliği “Cronbach
alfa” yöntemi ile gerçekleşmiştir. Araştırmaya katılan öğrencilerden toplanan
veriler SPSS 20 programına uygulanmış olup, yapılan güvenilirlik analizi
sonucunda Tablo 14’te görüldüğü gibi Cronbach alfa değeri 0,90 olarak elde
edilmiştir. Elde edilen Cronbach alfa değerinin yüksek oluşu, araştırmanın
güvenirliğinde kanıtlanmıştır.
Tablo 14: Ölçeğin Güvenilirlik Analizi
Cronbach Alfa Değeri
İfade Sayısı
0,904
59
Anket formunda yer alan soruların katılımcılar tarafından anlaşılıp
anlaşılmadığını belirlemek ve araştırmanın amacına ne derece hizmet ettiğini
91
görmek amacıyla 30 kişi ile bir pilot çalışması yapılmıştır. Pilot çalışma sonucu
anlaşılmayan ifadeler için gerekli değişiklikler yapılarak verilerin toplanması
sürecine geçilmiştir. Araştırma verileri 1 Haziran – 30 Temmuz 2013 tarihleri
arasında toplanmıştır.
3.5.3. Analiz Yöntemi
Elde edilen anket formlarındaki cevaplar kodlanarak ‘SPSS ( Statistical
Package For Social Sciences- Sosyal Bilimler İçin İstatistik Paketi) For
Windows 20 Sürümü’ile analiz edilmiştir. Bu çalışmada Güvenilirlik Analizi,
Korelasyon Analizi, Regresyon Analizi ve uygulamalar SPSS paket programı
ile yapılmıştır. Anketten alınan cevaplar Likert tipi olup ve ankete verilen
cevaplara en olumsuzdan (Hiç Katılmıyorum) en olumluya doğru (Tam
Katılıyorum) 1-5 arasında değerler verilmiştir.
3.6. ARAŞTIRMA BULGULARI
Anket,
SPSS
istatistik
programı
kullanılarak
değerlendirilmiştir.
Öncelikle, katılımcıların demografik özelliklerine dair dağılımlar verilmiş olup,
daha sonra, anket sorularına verilen cevaplar tanımlayıcı istatistikler
yardımıyla incelenmiş, her değişkene ait ortalama ve standart sapmaları
çıkartılmış ve ayrıca, araştırmada yer alan hipotezlerin analizileri yapılmıştır.
Korelasyon ve Regresyon Analizi yöntemleri kullanılmış, araştırmada yer alan
tüm bulgular da P<0,05 anlamlılık düzeyinde test edilmiştir.
3.6.1. Örneklem Grubuna Ait Tanımlayıcı Bilgiler
Çalışmanın bu bölümünde ankette yer alan katılımcıların demografik
özelliklerine dair dağılımlara ilişkin bilgiler Tablo 15’de yer verilmiştir.
92
Tablo 15: Öğrencilerin Demografik Özellikleri Frekans Analizi Sonuçları
Özellikler
F
%
Özellikler
F
%
Katılımcının Aile
Gelirleri (TL)
Katılımcının Cinsiyeti
Kadın
198
49,5
1000 ve altı
53
13,25
Erkek
202
50,5
1001-1500
53
13,25
Toplam
400
100
1501-2000
13
3,25
2001-2500
81
20,25
Katılımcının Yaşı
17 yaş ve altı
0
0
2501-3000
93
23,25
18-20
41
10,25
3001-3500
13
3,25
21-23
292
73,0
3501-4000
13
3,25
24-26
67
16,75
4001 ve üzeri
81
20,25
27-29
0
0
Toplam
400
100
30 yaş ve üzeri
0
0
Katılımcının Gelir
Düzeyi (TL)
Toplam
400
100
0-200
39
9,75
201-400
94
23,5
Üniversite
Gazi
112
28,0
401-600
93
23,25
Hacettepe
93
23,25
601-800
81
20,25
Ankara
117
29,25
801-1000
54
13,5
ODTÜ
78
19,5
1001 ve üzeri
39
9,75
Toplam
400
100
Toplam
400
100
Katılımcının
Eğitim Düzeyi
Katılımcının Aylık
Gideri (TL)
1. Sınıf
13
3,25
0-200
13
3,25
2. Sınıf
68
17,0
201-400
122
30,5
3. Sınıf
133
33,25
401-600
79
19,75
4. Sınıf
173
43,25
601-800
106
26,5
5. Sınıf ve üzeri
13
3,25
801-1000
54
13,5
Toplam
400
100
1001 ve üzeri
26
6,5
Toplam
400
100
Frekans analizi sonucunda, ankete katılan cevaplayıcıların %49,5’i
Kadın ve %50,5’i Erkeklerden oluşmakta, katılımcıların %10,25’i 18 ile 20 yaş
arasında, %73’ü 21 ile 23 yaş arasında ve %16,75’i 24 ile 26 yaş
93
arasındadırlar. Öğrencilerin %3,25’i Birinci sınıf, %17’si İkinci sınıf, %33,25’i
Üçüncü sınıf, %43,25’i Dördüncü sınıf ve %3,25’i ise Beşinci sınıf ve üzerinde
eğitim almaktadırlar. Katılımcıların %13,25’i 1000 ve altı, %13,25’i 1001 ile
1500 arasında, %3,25’i 1501 ile 2000 arasında, %20,25’i 2001 ile 2500
arasında, %23,25’i 2501 ile 3000 arasında, %3,25’i 3001 ile 3500 arasında,
%3,25’i 3501 ile 4000 arasında ve %20,25’i ise 4001 ve üzeri (TL) aylık aile
gelirine sahiptirler. Öğrencilerin gelir düzeylerine bakıldığında, %9,75’i 0 ile
200 arasında, %23,5’i 201 ile 400 arasında, %23,25’i 401 ile 600 arasında,
%20,25’i 601 ile 800 arasında, %13,5’i 801 ile 1000 arasında ve %9,75’i ise
1001 ve üzeri (TL) aylık gelir düzeyine sahiptirler. Son olarak ankete katılan
öğrencilerin %3,25’i 0 ile 200 arası, %30,5’i 201 ile 400 arası, %19,75’i 401 ile
600 arası, %26,5’i 601 ile 800 arası, %13,5’i 801 ile 1000 arası ve %6,5’i ise
1001 ve üzeri (TL) aylık giderine sahiptirler.
3.6.2. Katılımcıların Satın Almadan Önce Bilgi Aldıkları Kişi Sayısı
Tablo 16’da katılımcıların ağızdan ağıza pazarlama yoluyla, Cep
Telefonu ürününü satın almadan önce bilgi aldıkları kişilerin sayısı ile ilişkin
dağılımlar verilmiştir. Tabloya bakıldığında katılımcıların %13,5’i 1 kişiden,
%16,5’i 2 kişiden, 13,5’i 3 kişiden, %19,8’i 4 kişiden ve 36,7’i 5 kişi ve üzeri
kişiden satın almadan once bilgi almaktadırlar.
Tablo 16: Katılımcıların Satın Almadan Önce Bilgi Aldıkları Kişi Sayısı
Frekans
%
1 Kişi
54
13,5
2 Kişi
66
16,5
3 Kişi
54
13,5
4 Kişi
79
19,8
5 Kişi ve üzeri
147
36,7
Total
400
100
94
3.6.3. Katılımcıların Satın Almadan Önce Bilgi Aldıkları Kişiler
Tablo 17’de katılımcıların ağızdan ağıza pazarlama yoluyla, Cep
Telefonu ürününü satın almadan önce bilgi aldıkları kişileri ile ilişkin dağılımlar
yer almaktadır. Katılımcıların %13,3’ü Cep Telefonu ürününü almadan önce
Anne ve Babalarından, %6,5’i Eşlerinden, %6,5’i Akrabalarından, %3,3’ü
Komşularından, %46,5’i Arkadaşlarından, %6,8’i İlk kez karşılaşan her hangi
birisinden ve son olarak %17,3’i ise Diğer kaynaklardan bilgi almaktadırlar.
Tablo 17: Katılımcıların Satın Almadan Önce Bilgi Aldıkları Kişiler
Frekans
%
Anne/Baba
53
13,3
Eş
26
6,5
Akraba
26
6,5
Komşu
13
3,3
Arkadaş
186
46,5
İlk Kez Karşılaşılan Herhangi
birisi
27
6,8
Diğer
69
17,3
Total
400
100
Tabloda da görüldüğü gibi katılımcıların çoğu Cep Telefenu ürününü
almadan önce arkadaş, diğer kaynaklar ve anne/baba kaynaklarından,
ağızdan ağıza pazarlamaya girdikleri söylenebilir.
3.6.4. Katılımcıların Satın Alma Kararında Etkilendikleri Kaynaklar
Tablo 18’de katılımcıların Cep Telefonu ürününü satın alma kararında
etkilendikleri kaynaklar ve kişileri ile ilişkin dağılımlar yer almaktadır.
Katılımcıların %16,5’i bu ürünü satın alma kararında reklamlardan, %37’si
çevredeki insanlardan, %13,3’ü broşür/kataloglardan, %10,3’ü yazılı ve
göresel haberlerden, %13,3’ü internetten, %3,3’ü saydığımız kaynakların
hiçbirinden ve %6,5’i ise saydığımız kaynakların dışında bilgi almaktadırlar.
95
Tablo 18: Katılımcıların Satın Alma Kararında Etkilendikleri Kaynaklar
Frekans
%
Reklam
66
16.5
Çevredeki İnsanlar
148
37.0
Broşür/Katalog
53
13.3
Yazılı ve Görsel Haberler
41
10.3
İnternet
53
13.3
Hiçbiri
13
3.3
Diğer
26
6.5
Total
400
100
Katılımcıların çoğu Cep Telefenu ürününü alma kararında çevredeki
insanlardan daha çok etkilenmektedirler.
3.6.5. Araştırma Hipotezlerinin Analizi
Araştırmanın bu kısmında katılımcıların ankette yer alan sorulara
yanıtlarını ayrıntılı irdelemek amacıyla hipotez testleri yapılmıştır. Araştırmada
ağızdan ağıza pazarlama ile satın alma karar sürecinin aşamalarının arasında
ilişki olup olmadığını ayrıca ağızdan ağıza pazarlamanın altı boyutunun, satın
alma karar sürecinin aşamalarında etkisini test etmek için SPSS programı
kullanılarak analizler yapılmıştır. Ağızdan ağıza pazarlama ile satın alma karar
sürecinin aşamalarının arasında ilişkinin olup olmadığı, Spearman Korelasyon
Analizi ile yapılmış olup, daha sonra ağızdan ağıza pazarlamanın altı
boyutunun, satın alma karar sürecinin her aşamasında etkisini belirlemek ve
sıralamak için Regresyon Analizi kullanılmıştır.
96
3.6.5.1. Çalışmanın 1. Hipotezi
Bu hipotezde ağızdan ağıza pazarlama ile satın alma karar sürecinin
birinci aşaması olarak, “ihtiyacın ortaya çıkması” arasında ilişki olup olmadığını
test etmek için Spearman Korelasyon Analizi kullanılmıştır.
Çalışmada test edilen hipotez aşağıdaki gibi ifade edilebilir:
H0: Ağızdan ağıza pazarlama ile ihtiyacın ortaya çıkması arasında
anlamlı bir ilişki yoktur.
H1: Ağızdan ağıza pazarlama ile ihtiyacın ortaya çıkması arasında
anlamlı bir ilişki vardır.
Tablo 19: Ağızdan Ağıza Pazarlama İle İhtiyacın Ortaya Çıkması Arasında
İlişki
İhtiyacın Ortaya Çıkması
Ağızdan Ağıza Pazarlama
İhtiyacın Ortaya
Çıkması
Ağızdan Ağıza
Pazarlama
Spearman
Korelasyon
Katsayısı
1,000
0,341
Anlamlılık (2Yönlü)
.
0,000
N
400
400
Spearman
Korelasyon
Katsayısı
0,341
1,000
Anlamlılık (2Yönlü)
0,000
.
N
400
400
Tablo 19’da yapılan korelasyon analizi sonucunda, Ağızdan Ağıza
Pazarlama ile İhtiyacın Ortaya Çıkması aşamasının arasındaki korelasyon
katsayısı 0,34 çıkmış olup aralarıda pozitif doğrusal bir ilişki vardır. Sig. değeri
= 0,000 < 0,05 olduğundan dolayı bu ilişki istatistiksel olarak anlamlıdır. Buna
göre H1 hipotezi kabul edilmiştir. Dolayısıyla Ağızdan Ağıza Pazarlama ile
İhtiyacın Ortaya Çıkması arasında anlamlı ilişki vardır hipotezi kabul edilmiştir.
97
Tablo 20’de Ağızdan Ağıza Pazarlamanın altı boyutunun, İhtiyacın
Ortaya Çıkması aşamasında etkisi Regresyon Analizini kullanarak belirlenip
ve sıralanmıştır.
Tablo 20: AAP’nın Boyutları ve İhtiyacın Ortaya Çıkmaının Regresyon
Analizi
Model
(Sabit)
Müşterilerin Kişilik
Özellikleri
Kaynağın Uzmanlık
Düzeyi
Müşterinin Uzmanlık
Düzeyi
Müşteri ile Kaynak
Arasındaki Yakınlık
Müşterinin Algıladığı
Risk Düzeyi
Müşterilerin İletişimden
Etkilenme Düzeyi
Standardize
Edilmemiş
Katsayılar
Std.
B
Hata
St. Beta
Katsayı
Etki
Beta
Sıra
t
Sig.
0,517
0,222
-
-
2,328
0,020
0,445
0,046
0,420
3
9,582
0,000
0,017
0,028
0,032
5
0, 596
0,551
-0,396
0,056
-0,458
1
-7,091
0,000
0,258
0,030
0,415
4
8,511
0,000
0,012
0,048
0,012
6
0,245
0,806
0,426
0,048
0,448
2
8,927
0,000
R
0,602
R kare
0,363
F
37,284
Anlamlılık
0,000
(Sig.)
a. Bağımlı Değişken: İhtiyacın Ortaya Çıkması, p< 0,05
Regresyon Analizinde bağımlı değişken İhtiyacın Ortaya Çıkması,
bağımsız değişkenler ise Müşterilerin Kişilik Özellikleri, Kaynağın Uzmanlık
Düzeyi, Müşterinin Uzmanlık Düzeyi, Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık,
Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi ve Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi
olacak şekilde belirlenmiştir. Tabloda R kare değerine bakılarak Müşterilerin
Kişilik Özellikleri, Kaynağın Uzmanlık Düzeyi, Müşterinin Uzmanlık Düzeyi,
Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık, Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi ve
Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi değişkenlerinin bağlılıktaki değişimi
%36 (R kare= 0,363) oranında açıkladığı görülmektedir. Ayrıca F değerinin (F
98
= 37,284, p<0,05) istatistiksel açıdan anlamlı olduğu; yani bağımsız
değişkenlerin
bağımlı
değişkendeki
değişimi
belirlediği
ve
modelin
kullanılmasının uygun olduğu görülmektedir.
Bu Tabloda görülen analiz sonuçlarına göre; Müşterilerin Kişilik
Özellikleri (Beta=0,420; Sig=0,000), Müşterinin Uzmanlık Düzeyi (Beta=0,458; Sig=0,000), Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık (Beta=0,415;
Sig=0,000) ve Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi (Beta=0,448;
Sig=0,000) anlamlı bulunmuştur. Buna göre İhtiyacin Ortaya Çıkması
aşamasında bu değişkenlerin önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Kaynağın
Uzmanlık Düzeyi (Beta=0,032; Sig=0,551) ve Müşterinin Algıladığı Risk
Düzeyi (Beta=0,012; Sig=0,806), İhtiyacin Ortaya Çıkması üzerinde bir etkisi
bulunamamıştır.
Ayrıca tüm diğer tahmin değişkenleri sabit tutulup, Beta değerine
bakarak Ağızdan Ağıza Pazarlamanın altı boyutunun İhtiyacın Ortaya Çıkması
aşamasında etkisi sıralanmıştır. Müşterinin Uzmanlık Düzeyi (Beta=-0,458)
diğer boyutlara göre en fazla etkiye sahiptir. Bunu sırasıyla Müşterilerin
İletişimden Etkilenme Düzeyi (Beta=0,448), Müşterilerin Kişilik Özellikleri
(Beta=0,420), Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık (Beta=0,415), Kaynağın
Uzmanlık Düzeyi (Beta=0,032) ve Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi
(Beta=0,012) izlemektedir.
3.6.5.2. Çalışmanın 2. Hipotezi
Bu hipotezde ağızdan ağıza pazarlama ile satın alma karar sürecinin
ikinci aşaması olarak, “alternatiflerin belirlenmesi” arasında ilişki olup
olmadığını test etmek için Spearman Korelasyon Analizi kullanılmıştır.
Çalışmada test edilen hipotez aşağıdaki gibi ifade edilebilir:
H0: Ağızdan ağıza pazarlama ile alternatiflerin belirlenmesi arasında
anlamlı bir ilişki yoktur.
99
H1: Ağızdan ağıza pazarlama ile alternatiflerin belirlenmesi arasında
anlamlı bir ilişki vardır.
Tablo 21: Ağızdan Ağıza Pazarlama İle Alternatiflerin Belirlenmesi Arasında
İlişki
Alternatiflerin Belirlenmesi
Spearman
Korelasyon
Katsayısı
Anlamlılık (2Yönlü)
N
Ağızdan Ağıza Pazarlama
Spearman
Korelasyon
Katsayısı
Anlamlılık (2Yönlü)
N
Alternatiflerin
Belirlenmesi
Ağızdan Ağıza
Pazarlama
1,000
0,601
.
0,000
400
400
0,601
1,000
0,000
.
400
400
Tablo 21’de yapılan korelasyon analizi sonucunda, Ağızdan Ağıza
Pazarlama ile Alternatiflerin Belirlenmesi aşamasının arasındaki korelasyon
katsayısı 0,60 çıkmış olup aralarıda pozitif doğrusal bir ilişki vardır. Sig. değeri
= 0,000 < 0,05 olduğundan dolayı bu ilişki istatistiksel olarak anlamlıdır. Buna
göre H1 hipotezi kabul edilmiştir. Dolayısıyla Ağızdan Ağıza Pazarlama ile
Alternatiflerin Belirlenmesi arasında anlamlı ilişki vardır hipotezi kabul
edilmiştir.
Tablo 22’de Ağızdan Ağıza Pazarlamanın altı boyutunun, Alternatiflerin
Belirlenmesi aşamasında etkisi Regresyon Analizini kullanarak belirlenip ve
sıralanmıştır.
100
Tablo 22: AAP’nın Boyutları ve Alternatiflerin Belirlenmesi Regresyon Analizi
Standardize
Edilmemiş
Katsayılar
Std.
B
Hata
Model
(Sabit)
Müşterilerin Kişilik
Özellikleri
Kaynağın Uzmanlık
Düzeyi
Müşterinin Uzmanlık
Düzeyi
Müşteri ile Kaynak
Arasındaki Yakınlık
Müşterinin Algıladığı
Risk Düzeyi
Müşterilerin İletişimden
Etkilenme Düzeyi
Etki
Beta
Sıra
t
Sig.
3,936
0,000
0,631
0,160
0,257
0,034
0,258
5
7,648
0,000
0,233
0,020
0,478
1
11,53
0,000
-0,369
0,040
-0,455
3
-9,151
0,000
0,146
0,022
0,251
6
6,680
0,000
0,424
0,035
0,473
2
12,21
0,000
0,237
0,034
0,266
4
6,862
0,000
R
0,789
R kare
0,622
F
St. Beta
Katsayı
107,681
Anlamlılık
0,000
(Sig.)
a. Bağımlı Değişken: Alternatiflerin Belirlenmesi, p< 0,05
Regresyon Analizinde bağımlı değişken Alternatiflerin Belirlenmesi,
bağımsız değişkenler ise Müşterilerin Kişilik Özellikleri, Kaynağın Uzmanlık
Düzeyi, Müşterinin Uzmanlık Düzeyi, Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık,
Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi ve Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi
olacak şekilde belirlenmiştir. Tabloda R kare değerine bakılarak Müşterilerin
Kişilik Özellikleri, Kaynağın Uzmanlık Düzeyi, Müşterinin Uzmanlık Düzeyi,
Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık, Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi ve
Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi değişkenlerinin bağlılıktaki değişimi
%62 (R kare= 0,622) oranında açıkladığı görülmektedir. Ayrıca F değerinin (F
= 107,681, p<0,05) istatistiksel açıdan anlamlı olduğu; yani bağımsız
değişkenlerin
bağımlı
değişkendeki
değişimi
kullanılmasının uygun olduğu görülmektedir.
belirlediği
ve
modelin
101
Bu Tabloda görülen analiz sonuçlarına göre; Müşterilerin Kişilik
Özellikleri (Beta=0,258; Sig=0,000), Kaynağın Uzmanlık Düzeyi (Beta=0,478;
Sig=0,000), Müşterinin Uzmanlık Düzeyi (Beta=-0,455; Sig=0,000), Müşteri ile
Kaynak Arasındaki Yakınlık (Beta=0,251; Sig=0,000), Müşterinin Algıladığı
Risk Düzeyi (Beta=0,473; Sig=0,000) ve Müşterilerin İletişimden Etkilenme
Düzeyi
(Beta=0,266;
Sig=0,000)
anlamlı
bulunmuştur.
Buna
göre
Alternatiflerin Belirlenmesi aşamasında bu değişkenlerin önemli bir rol
oynadığı söylenebilir.
Ayrıca tüm diğer tahmin değişkenleri sabit tutulup, Beta değerine
bakarak
Ağızdan
Ağıza
Pazarlamanın
altı
boyutunun
Alternatiflerin
Belirlenmesi aşamasında etkisi sıralanmıştır. Kaynağın Uzmanlık Düzeyi
(Beta=0,478) diğer boyutlara göre en fazla etkiye sahiptir. Bunu sırasıyla
Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi (Beta=0,473), Müşterinin Uzmanlık Düzeyi
(Beta=-0,455), Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi (Beta=0,266),
Müşterilerin Kişilik Özellikleri (Beta=0,258) ve Müşteri ile Kaynak Arasındaki
Yakınlık (Beta=0,251) izlemektedir.
3.6.5.3. Çalışmanın 3. Hipotezi
Bu hipotezde ağızdan ağıza pazarlama ile satın alma karar sürecinin
üçüncü aşaması olarak, “alternatiflerin değerlendirilmesi” arasında ilişki olup
olmadığını test etmek için Spearman Korelasyon Analizi kullanılmıştır.
Çalışmada test edilen hipotez aşağıdaki gibi ifade edilebilir:
H0: Ağızdan ağıza pazarlama ile alternatiflerin değerlendirilmesi
arasında anlamlı bir ilişki yoktur.
H1: Ağızdan ağıza pazarlama ile alternatiflerin değerlendirilmesi
arasında anlamlı bir ilişki vardır.
102
Tablo 23: Ağızdan Ağıza Pazarlama İle Alternatiflerin Değerlendirilmesi
Arasında İlişki
Spearman
Korelasyon
Katsayısı
Anlamlılık (2Yönlü)
Alternatiflerin
Değerlendirilmesi
N
Ağızdan Ağıza Pazarlama
Spearman
Korelasyon
Katsayısı
Anlamlılık (2Yönlü)
N
Alternatiflerin
Değerlendirilmesi
Ağızdan Ağıza
Pazarlama
1,000
0,280
.
0,000
400
400
0,280
1,000
0,000
.
400
400
Tablo 23’de yapılan korelasyon analizi sonucunda, Ağızdan Ağıza
Pazarlama
ile
Alternatiflerin
Değerlendirilmesi
aşamasının
arasındaki
korelasyon katsayısı 0,28 çıkmış olup aralarıda pozitif doğrusal bir ilişki vardır.
Sig. değeri = 0,000 < 0,05 olduğundan dolayı bu ilişki istatistiksel olarak
anlamlıdır. Buna göre H1 hipotezi kabul edilmiştir. Dolayısıyla Ağızdan Ağıza
Pazarlama ile Alternatiflerin Değerlendirilmesi arasında anlamlı ilişki vardır
hipotezi kabul edilmiştir.
Tablo 24’de Ağızdan Ağıza Pazarlamanın altı boyutunun, Alternatiflerin
Değerlendirilmesi aşamasında etkisi Regresyon Analizini kullanarak belirlenip
ve sıralanmıştır.
103
Tablo 24: AAP’nın Boyutları ve Alternatiflerin Değerlendirilmesi Regresyon
Analizi
Model
(Sabit)
Müşterilerin Kişilik
Özellikleri
Kaynağın Uzmanlık
Düzeyi
Müşterinin Uzmanlık
Düzeyi
Müşteri ile Kaynak
Arasındaki Yakınlık
Müşterinin Algıladığı
Risk Düzeyi
Müşterilerin İletişimden
Etkilenme Düzeyi
Standardize
Edilmemiş
Katsayılar
Std.
B
Hata
St. Beta
Katsayı
Etki
Beta
Sıra
t
Sig.
5,706
0,000
1,676
0,294
0,116
0,061
0,087
6
1,882
0,061
0,110
0,037
0,169
5
2,969
0,003
-0,351
0,074
-0,325
3
-4,753
0,000
-0,179
0,040
-0,230
4
-4,456
0,000
0,398
0,064
0,333
2
6,260
0,000
0,492
0,063
0,415
1
7,797
0,000
R
0,534
R kare
0,285
F
26,101
Anlamlılık
0,000
(Sig.)
a. Bağımlı Değişken: Alternatiflerin Değerlendirilmesi, p< 0,05
Regresyon
Analizinde
bağımlı
değişken
Alternatiflerin
Değerlendirilmesi, bağımsız değişkenler ise Müşterilerin Kişilik Özellikleri,
Kaynağın Uzmanlık Düzeyi, Müşterinin Uzmanlık Düzeyi, Müşteri ile Kaynak
Arasındaki Yakınlık, Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi ve Müşterilerin
İletişimden Etkilenme Düzeyi olacak şekilde belirlenmiştir. Tabloda R kare
değerine bakılarak Müşterilerin Kişilik Özellikleri, Kaynağın Uzmanlık Düzeyi,
Müşterinin Uzmanlık Düzeyi, Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık,
Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi ve Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi
değişkenlerinin bağlılıktaki değişimi %28 (R kare= 0,285) oranında açıkladığı
görülmektedir. Ayrıca F değerinin (F = 26,101, p<0,05) istatistiksel açıdan
anlamlı olduğu; yani bağımsız değişkenlerin bağımlı değişkendeki değişimi
belirlediği ve modelin kullanılmasının uygun olduğu görülmektedir.
104
Bu Tabloda görülen analiz sonuçlarına göre; Kaynağın Uzmanlık
Düzeyi (Beta=0,169; Sig=0,003), Müşterinin Uzmanlık Düzeyi (Beta=-0,325;
Sig=0,000), Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık (Beta=-0,230; Sig=0,000),
Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi (Beta=0,333; Sig=0,000) ve Müşterilerin
İletişimden Etkilenme Düzeyi (Beta=0,415; Sig=0,000) anlamlı bulunmuştur.
Buna göre Alternatiflerin Değerlendirilmesi aşamasında bu değişkenlerin
önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Müşterilerin Kişilik Özellikleri (Beta=0,087;
Sig=0,061),
Alternatiflerin
Değerlendirilmesi
üzerinde
bir
etkisi
bulunamamıştır.
Ayrıca tüm diğer tahmin değişkenleri sabit tutulup, Beta değerine
bakarak
Ağızdan
Ağıza
Pazarlamanın
altı
boyutunun
Alternatiflerin
Değerlendirilmesi aşamasında etkisi sıralanmıştır. Müşterilerin İletişimden
Etkilenme Düzeyi (Beta=0,415) diğer boyutlara göre en fazla etkiye sahiptir.
Bunu sırasıyla Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi (Beta=0,333), Müşterinin
Uzmanlık Düzeyi (Beta=-0,325), Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık
(Beta=-0,230), Kaynağın Uzmanlık Düzeyi (Beta=0,169) ve Müşterilerin Kişilik
Özellikleri (Beta=0,087) izlemektedir.
3.6.5.4. Çalışmanın 4. Hipotezi
Bu hipotezde ağızdan ağıza pazarlama ile satın alma karar sürecinin
dördüncü aşaması olarak, “satın alma kararı” arasında ilişki olup olmadığını
test etmek için Spearman Korelasyon Analizi kullanılmıştır.
Çalışmada test edilen hipotez aşağıdaki gibi ifade edilebilir:
H0: Ağızdan ağıza pazarlama ile satın alma kararı arasında anlamlı bir
ilişki yoktur.
H1: Ağızdan ağıza pazarlama ile satın alma kararı arasında anlamlı bir
ilişki vardır.
105
Tablo 25: Ağızdan Ağıza Pazarlama İle Satın Alma Kararı Arasında İlişki
Satın Alma Kararı
Ağızdan Ağıza
Pazarlama
1,000
0,244
.
400
0,000
400
0,244
1,000
0,000
400
.
400
Spearman
Korelasyon
Katsayısı
Anlamlılık (2Yönlü)
N
Spearman
Korelasyon
Katsayısı
Anlamlılık (2Yönlü)
N
Satın Alma Kararı
Ağızdan Ağıza Pazarlama
Tablo 25’de yapılan korelasyon analizi sonucunda, Ağızdan Ağıza
Pazarlama ile Satın Alma Kararı aşamasının arasındaki korelasyon katsayısı
0,24 çıkmış olup aralarıda pozitif doğrusal bir ilişki vardır. Sig. değeri = 0,000
< 0,05 olduğundan dolayı bu ilişki istatistiksel olarak anlamlıdır. Buna göre H1
hipotezi kabul edilmiştir. Dolayısıyla Ağızdan Ağıza Pazarlama ile Satın Alma
Kararı arasında anlamlı ilişki vardır hipotezi kabul edilmiştir.
Tablo 26’da Ağızdan Ağıza Pazarlamanın altı boyutunun, Satın Alma
Kararı aşamasında etkisi Regresyon Analizini kullanarak belirlenip ve
sıralanmıştır.
Tablo 26: AAP’nın Boyutları ve Satın Alma Kararı Regresyon Analizi
Model
(Sabit)
Müşterilerin Kişilik
Özellikleri
Kaynağın Uzmanlık
Düzeyi
Müşterinin Uzmanlık
Düzeyi
Müşteri ile Kaynak
Arasındaki Yakınlık
Müşterinin Algıladığı
Risk Düzeyi
Müşterilerin İletişimden
Etkilenme Düzeyi
R
R kare
F
Anlamlılık
(Sig.)
Standardize
Edilmemiş
Katsayılar
Std.
B
Hata
St. Beta
Katsayı
Etki
Beta
Sıra
t
Sig.
5,309
0,000
1,510
0,285
0,199
0,060
0,171
2
3,343
0,001
0,080
0,036
0,140
3
2,234
0,026
-0,031
0,072
-0,033
6
-0,434
0,664
-0,078
0,039
-0,114
4
-1,996
0,047
0,208
0,062
0,198
1
3,383
0,001
0,112
0,061
0,107
5
1,831
0,068
0,365
0,333
10,063
0,000
a. Bağımlı Değişken: Satın Alma Kararı, p< 0,05
106
Regresyon Analizinde bağımlı değişken Satın Alma Kararı, bağımsız
değişkenler ise Müşterilerin Kişilik Özellikleri, Kaynağın Uzmanlık Düzeyi,
Müşterinin Uzmanlık Düzeyi, Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık,
Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi ve Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi
olacak şekilde belirlenmiştir. Tabloda R kare değerine bakılarak Müşterilerin
Kişilik Özellikleri, Kaynağın Uzmanlık Düzeyi, Müşterinin Uzmanlık Düzeyi,
Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık, Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi ve
Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi değişkenlerinin bağlılıktaki değişimi
%33 (R kare= 0,333) oranında açıkladığı görülmektedir. Ayrıca F değerinin (F
= 10,063, p<0,05) istatistiksel açıdan anlamlı olduğu; yani bağımsız
değişkenlerin
bağımlı
değişkendeki
değişimi
belirlediği
ve
modelin
kullanılmasının uygun olduğu görülmektedir.
Bu Tabloda görülen analiz sonuçlarına göre; Müşterilerin Kişilik
Özellikleri (Beta=0,171; Sig=0,001), Kaynağın Uzmanlık Düzeyi (Beta=0,140;
Sig=0,026), Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık (Beta=-0,114; Sig=0,047)
ve Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi (Beta=0,198; Sig=0,001) anlamlı
bulunmuştur. Buna göre Satın Alma Kararı aşamasında bu değişkenlerin
önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Müşterinin Uzmanlık Düzeyi (Beta=-0,033;
Sig=0,664) ve Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi (Beta=0,107;
Sig=0,068) Satın Alma Kararı üzerinde bir etkisi bulunamamıştır.
Ayrıca tüm diğer tahmin değişkenleri sabit tutulup, Beta değerine
bakarak Ağızdan Ağıza Pazarlamanın altı boyutunun Satın Alma Kararı
aşamasında
etkisi
sıralanmıştır.
Müşterinin
Algıladığı
Risk
Düzeyi
(Beta=0,198) diğer boyutlara göre en fazla etkiye sahiptir. Bunu sırasıyla
Müşterilerin Kişilik Özellikleri (Beta=0,171), Kaynağın Uzmanlık Düzeyi
(Beta=0,140), Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık (Beta=-0,114),
Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi (Beta=0,107) ve Müşterinin
Uzmanlık Düzeyi (Beta=-0,033) izlemektedir.
107
3.6.5.5. Çalışmanın 5. Hipotezi
Bu hipotezde ağızdan ağıza pazarlama ile satın alma karar sürecinin
beşinci aşaması olarak, “satın alma sonrası tutum ve davranışlar” arasında
ilişki olup olmadığını test etmek için Spearman Korelasyon Analizi
kullanılmıştır.
Çalışmada test edilen hipotez aşağıdaki gibi ifade edilebilir:
H0: Ağızdan ağıza pazarlama ile satın alma sonrası tutum ve
davranışlar arasında anlamlı bir ilişki yoktur.
H1: Ağızdan ağıza pazarlama ile satın alma sonrası tutum ve
davranışlar arasında anlamlı bir ilişki vardır.
Tablo 27: Ağızdan Ağıza Pazarlama İle Satın Alma Sonrası Tutum ve
Davranışlar Arasında İlişki
Satın Alma Sonrası Tutum ve
Davranışlar
Spearman
Korelasyon
Katsayısı
Anlamlılık (2Yönlü)
N
Ağızdan Ağıza Pazarlama
Spearman
Korelasyon
Katsayısı
Anlamlılık (2Yönlü)
N
Satın Alma
Sonrası Tutum ve
Davranışlar
Ağızdan Ağıza
Pazarlama
1,000
0,235
.
0,000
400
400
0,235
1,000
0,000
.
400
400
Tablo 27’de yapılan korelasyon analizi sonucunda, Ağızdan Ağıza
Pazarlama ile Satın Alma Sonrası Tutum ve Davranışlar aşamasının
arasındaki korelasyon katsayısı 0,23 çıkmış olup aralarıda pozitif doğrusal bir
ilişki vardır. Sig. değeri = 0,000 < 0,05 olduğundan dolayı bu ilişki istatistiksel
olarak anlamlıdır. Buna göre H1 hipotezi kabul edilmiştir. Dolayısıyla Ağızdan
108
Ağıza Pazarlama ile Satın Alma Sonrası Tutum ve Davranışlar arasında
anlamlı ilişki vardır hipotezi kabul edilmiştir.
Tablo 28’de Ağızdan Ağıza Pazarlamanın altı boyutunun, Satın Alma
Sonrası Tutum ve Davranışlar aşamasında etkisi Regresyon Analizini
kullanarak belirlenip ve sıralanmıştır.
Tablo 28: AAP’nın Boyutları ve Satın Alma Sonrası Tutum ve Davranışlar
Regresyon Analizi
Model
(Sabit)
Müşterilerin Kişilik
Özellikleri
Kaynağın Uzmanlık
Düzeyi
Müşterinin Uzmanlık
Düzeyi
Müşteri ile Kaynak
Arasındaki Yakınlık
Müşterinin Algıladığı Risk
Düzeyi
Müşterilerin İletişimden
Etkilenme Düzeyi
Standardize
Edilmemiş
Katsayılar
Std.
B
Hata
1,815
0,239
St. Beta
Katsayı
Etki
Beta
Sıra
t
Sig.
7,597
0,000
0,128
0,050
0,127
3
2,566
0,011
-0,056
0,030
-0,114
4
-1,873
0,062
0,132
0,060
0,160
2
2,200
0,028
0,024
0,033
0,040
5
0,731
0,465
0,248
0,052
0,272
1
4,796
0,000
0,021
0,051
0,024
6
0,417
0,677
R
0,435
R kare
0,289
F
15,300
Anlamlılık
0,000
(Sig.)
a. Bağımlı Değişken: Satın Alma Sonrası Tutum ve Davranışlar, p< 0,05
Regresyon Analizinde bağımlı değişken Satın Alma Sonrası Tutum ve
Davranışlar, bağımsız değişkenler ise Müşterilerin Kişilik Özellikleri, Kaynağın
Uzmanlık Düzeyi, Müşterinin Uzmanlık Düzeyi, Müşteri ile Kaynak Arasındaki
Yakınlık, Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi ve Müşterilerin İletişimden
Etkilenme Düzeyi olacak şekilde belirlenmiştir. Tabloda R kare değerine
bakılarak Müşterilerin Kişilik Özellikleri, Kaynağın Uzmanlık Düzeyi, Müşterinin
Uzmanlık Düzeyi, Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık, Müşterinin Algıladığı
Risk Düzeyi ve Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi değişkenlerinin
109
bağlılıktaki değişimi %29 (R kare=0,289) oranında açıkladığı görülmektedir.
Ayrıca F değerinin (F = 15,300, p<0,05) istatistiksel açıdan anlamlı olduğu;
yani bağımsız
değişkenlerin bağımlı değişkendeki değişimi belirlediği ve
modelin kullanılmasının uygun olduğu görülmektedir.
Bu Tabloda görülen analiz sonuçlarına göre; Müşterilerin Kişilik
Özellikleri (Beta=0,127; Sig=0,011), Müşterinin Uzmanlık Düzeyi (Beta=0,160;
Sig=0,028), ve Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi (Beta=0,272; Sig=0,000)
anlamlı bulunmuştur. Buna göre Satın Alma Sonrası Tutum ve Davranışlar
aşamasında bu değişkenlerin önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Kaynağın
Uzmanlık Düzeyi (Beta=-0,114; Sig=0,062), Müşteri ile Kaynak Arasındaki
Yakınlık (Beta=0,040; Sig=0,465) ve Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi
(Beta=0,024; Sig=0,677) Satın Alma Sonrası Tutum ve Davranışlar üzerinde
bir etkisi bulunamamıştır.
Ayrıca tüm diğer tahmin değişkenleri sabit tutulup, Beta değerine
bakarak Ağızdan Ağıza Pazarlamanın altı boyutunun Satın Alma Sonrası
Tutum ve Davranışlar aşamasında etkisi sıralanmıştır. Müşterinin Algıladığı
Risk Düzeyi (Beta=0,272) diğer boyutlara göre en fazla etkiye sahiptir. Bunu
sırasıyla Müşterinin Uzmanlık Düzeyi (Beta=0,160), Müşterilerin Kişilik
Özellikleri (Beta=0,127), Kaynağın Uzmanlık Düzeyi (Beta=-0,114), Müşteri ile
Kaynak Arasındaki Yakınlık (Beta=0,040) ve Müşterilerin İletişimden
Etkilenme Düzeyi (Beta=0,024) izlemektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Günümüzde uygulanan başarılı pazarlama yöntemlerinde ağızdan
ağıza pazarlama alanına önem verilmesi öncelikle müşteri temelli pazarlama
anlayışının
benimsenmesi
ile
başlamıştır.
Birçok
işletme
kontrol
mekanizmasına müşterilerini de dahil etmektedir. Bunun nedeni ise,
müşterilerin artık her ortamda sahip oldukları olumlu ya da olumsuz fikirleri
paylaşmaya, paylaşılan bilginin kaynağına göre çevrelerini dinlemeye eğilimli
olmasından kaynaklanmaktadır. Birçok birey bilinçsiz ya da -daha çok- bilinçli
olarak çevrelerinde yer alan insanların satın alma kararlarında, ya da
zihinlerdeki marka algılarında etki sahibi olmaktadırlar. Pazarlama uzmanı
George Silverman’a göre ortalama birey günde 5 bin reklam iletişimine maruz
kalmakta, bunların içinden bin tanesinin geleneksel reklam mesajı olurken,
yalnızca bir tanesinin kişileri harekete geçirmektedir. Bu aynı zamanda, neden
ağızdan ağıza pazarlama kavramının günümüze kadar beklediğini de ortaya
koymaktadır. Artık müşteri reklam doygunluğa ulaştığı ve istemediği reklam ve
pazarlama faaliyetlerine maruz kaldığı için yalnız ihtiyacı olan ve almak istediği
bilgiye ulaşma yolları denemektedir.
Yapılan literatür incelemesinde çok fazla mesaja maruz kalan
tüketicinin, pazarlama çabalarına karşı güven duygusunda bir azalmanın söz
konusu olduğu ortaya çıkmıştır. Tüketiciler artık ürün veya hizmet için kitle
iletişim araçlarında gördükleri reklam, promosyon, kampanya gibi tanıtım
faaliyetlerine inanmamaktadırlar. Bunun yerine ürün veya hizmeti denemiş
olan ve marka hakkında bir fikri bulunan insanlardan bilgi alma eğilimindedirler.
Tüketicilerin yaşamış olduğu bu değişim işletmeleri de farklı arayışlar içine
sokmuştur. Bu ihtiyacı karşılayabilecek en doğru pazarlama yöntemi; tavsiye
odaklı içeriği nedeniyle ağızdan ağıza pazarlamadır.
Tüm bu sebeplerden dolayı ağızdan ağıza pazarlama ile müşterinin Cep
Telefonu satın alma karar sürecinin aşamaları arasında ilişki olup olmadığı bu
araştırmada ele alınmış, bu doğrultuda ağızdan ağıza pazarlamaya belirlenmiş
111
altı boyutun satın alma karar sürecinin aşamalarına etkisi olup olmadığı da
araştırılmıştır.
Araştırmanın amaçları dikkate alınarak, belirlenen ağızdan ağıza
pazarlamanın altı boyutu ve satın alma karar sürecinin beş aşaması ile ilgili bir
araştırma modeli ve araştırma hipotezleri geliştirilmiştir. Çalışmada öncelikle
detaylı ve çok aşamalı bir ölçek geliştirme/uyumlaştırma süreci takip edilmiş,
ölçme araçları çeşitli analizlerle güvenilirlik ve geçerlilik açısından incelenmiş,
tatmin edici sonuçlara ulaşılmıştır. Çalışmanın örneklem çerçevesini, Ankara
ilinde olan dört devlet üniversitesi, yani Gazi, Hacettepe, Ankara ve ODTÜ
üniversitelerinin iktisadi ve idari bilimler fakülteleri öğrencileri oluşturmaktadır.
Bu kapsamda örneklem sayısı 400 kişi belirlenmiştir. Uygulama bölümünde,
ağızdan ağıza pazarlamanın satın alma karar sürecinin aşamaları ile ilişkisi ve
etkisini belirlemek için anket uygulaması yapılmıştır. Seçilen denek grubuna
ait anket uygulaması yapıldıktan sonra elde edilen anket sonuçları ile SPSS
programına girilmiş, elde edilen bulguların değerlendirilmesi ile araştırma;
sonuca erdirilmiştir.
Çalışmanın örneklem grubuna ait tanımlayıcı bilgiler ışığında ankete
katılan öğrencilerin; %49,5’i Kadın ve %50,5’i Erkeklerden oluşmakta,
katılımcıların %10,25’i 18 ile 20 yaş arasında, %73’ü 21 ile 23 yaş arasında ve
%16,75’i 24 ile 26 yaş arasındadırlar. Öğrencilerin %3,25’i Birinci sınıf, %17’si
İkinci sınıf, %33,25’i Üçüncü sınıf, %43,25’i Dördüncü sınıf ve %3,25’i ise
Beşinci sınıf ve üzerinde eğitim almaktadırlar. Katılımcıların %13,25’i 1000 ve
altı, %13,25’i 1001 ile 1500 arasında, %3,25’i 1501 ile 2000 arasında, %20,25’i
2001 ile 2500 arasında, %23,25’i 2501 ile 3000 arasında, %3,25’i 3001 ile
3500 arasında, %3,25’i 3501 ile 4000 arasında ve %20,25’i ise 4001 ve üzeri
(TL) aylık aile gelirine sahiptirler. Öğrencilerin gelir düzeylerine bakıldığında,
%9,75’i 0 ile 200 arasında, %23,5’i 201 ile 400 arasında, %23,25’i 401 ile 600
arasında, %20,25’i 601 ile 800 arasında, %13,5’i 801 ile 1000 arasında ve
%9,75’i ise 1001 ve üzeri (TL) aylık gelir düzeyine sahiptirler. Son olarak
ankete katılan öğrencilerin %3,25’i 0 ile 200 arası, %30,5’i 201 ile 400 arası,
112
%19,75’i 401 ile 600 arası, %26,5’i 601 ile 800 arası, %13,5’i 801 ile 1000 arası
ve %6,5’i ise 1001 ve üzeri (TL) aylık giderine sahiptirler.
Öğrencilerin ağızdan ağıza pazarlama yoluyla, Cep Telefonu ürününü
satın almadan önce bilgi aldıkları kişilerin sayısı ile ilişkin dağılımlar ise;
katılımcıların %13,5’i 1 kişiden, %16,5’i 2 kişiden, 13,5’i 3 kişiden, %19,8’i 4
kişiden ve 36,7’i 5 kişi ve üzeri kişiden satın almadan once bilgi almaktadırlar.
Katılımcıların ağızdan ağıza pazarlama yoluyla, Cep Telefonu ürününü satın
almadan önce bilgi aldıkları kişileri ile ilişkin dağılımlar ise; Katılımcıların
%13,3’ü Cep Telefonu ürününü almadan önce Anne ve Babalarından, %6,5’i
Eşlerinden,
%6,5’i
Akrabalarından,
%3,3’ü
Komşularından,
%46,5’i
Arkadaşlarından, %6,8’i İlk kez karşılaşan her hangi birisinden ve son olarak
%17,3’i ise Diğer kaynaklardan bilgi almaktadırlar. Katılımcıların Cep Telefonu
ürününü satın alma kararında etkilendikleri kaynaklar ve kişileri ile ilişkin
dağılımlar ise; Katılımcıların %16,5’i bu ürünü satın alma kararında
reklamlardan, %37’si çevredeki insanlardan, %13,3’ü broşür/kataloglardan,
%10,3’ü yazılı ve göresel haberlerden, %13,3’ü internetten, %3,3’ü saydığımız
kaynakların hiçbirinden ve %6,5’i ise saydığımız kaynakların dışında bilgi
almaktadırlar.
Araştırmanın birinci hipotezinde, ağızdan ağıza pazarlama ile satın
alma karar sürecinin birinci aşaması olarak, “ihtiyacın ortaya çıkması” arasında
ilişki olup olmadığını test etmek için Spearman Korelasyon Analizi
kullanılmıştır. Yapılan korelasyon analizi sonucunda, Ağızdan Ağıza
Pazarlama ile İhtiyacın Ortaya Çıkması aşamasının arasındaki korelasyon
katsayısı 0,34 çıkmış olup aralarıda pozitif doğrusal bir ilişki vardır. Sig. değeri
= 0,000 < 0,05 olduğundan dolayı bu ilişki istatistiksel olarak anlamlıdır. Buna
göre H1 hipotezi kabul edilmiştir. Dolayısıyla Ağızdan Ağıza Pazarlama ile
İhtiyacın Ortaya Çıkması arasında anlamlı ilişki vardır hipotezi kabul edilmiştir.
Birinci hipotezda ayrıca, Ağızdan Ağıza Pazarlamanın altı boyutunun,
İhtiyacın Ortaya Çıkması aşamasında etkisi Regresyon Analizini kullanarak
belirlenip ve sıralanmıştır. Bu hipotezde tüm diğer tahmin değişkenleri sabit
113
tutulup, Beta değerine bakarak Ağızdan Ağıza Pazarlamanın altı boyutunun
İhtiyacın Ortaya Çıkması aşamasında etkisi sıralanmıştır. Müşterinin Uzmanlık
Düzeyi (Beta=-0,458) diğer boyutlara göre en fazla etkiye sahiptir. Bunu
sırasıyla Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi (Beta=0,448), Müşterilerin
Kişilik Özellikleri (Beta=0,420), Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık
(Beta=0,415), Kaynağın Uzmanlık Düzeyi (Beta=0,032) ve Müşterinin
Algıladığı Risk Düzeyi (Beta=0,012) izlemektedir.
Araştırmanın ikinci hipotezinde, ağızdan ağıza pazarlama ile satın alma
karar sürecinin ikinci aşaması olarak, “alternatiflerin belirlenmesi” arasında
ilişki olup olmadığını test etmek için Spearman Korelasyon Analizi
kullanılmıştır. Yapılan korelasyon analizi sonucunda, Ağızdan Ağıza
Pazarlama ile Alternatiflerin Belirlenmesi aşamasının arasındaki korelasyon
katsayısı 0,60 çıkmış olup aralarıda pozitif doğrusal bir ilişki vardır. Sig. değeri
= 0,000 < 0,05 olduğundan dolayı bu ilişki istatistiksel olarak anlamlıdır. Buna
göre H1 hipotezi kabul edilmiştir. Dolayısıyla Ağızdan Ağıza Pazarlama ile
Alternatiflerin Belirlenmesi arasında anlamlı ilişki vardır hipotezi kabul
edilmiştir.
İkinci hipotezda ayrıca, Ağızdan Ağıza Pazarlamanın altı boyutunun,
Alternatiflerin Belirlenmesi aşamasında etkisi Regresyon Analizini kullanarak
belirlenip ve sıralanmıştır. Bu hipotezde tüm diğer tahmin değişkenleri sabit
tutulup, Beta değerine bakarak Ağızdan Ağıza Pazarlamanın altı boyutunun
Alternatiflerin
Belirlenmesi
aşamasında
etkisi
sıralanmıştır.
Kaynağın
Uzmanlık Düzeyi (Beta=0,478) diğer boyutlara göre en fazla etkiye sahiptir.
Bunu sırasıyla Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi (Beta=0,473), Müşterinin
Uzmanlık Düzeyi (Beta=-0,455), Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi
(Beta=0,266), Müşterilerin Kişilik Özellikleri (Beta=0,258) ve Müşteri ile
Kaynak Arasındaki Yakınlık (Beta=0,251) izlemektedir.
Araştırmanın üçüncü hipotezinde, ağızdan ağıza pazarlama ile satın
alma karar sürecinin üçüncü aşaması olarak, “alternatiflerin değerlendirilmesi”
arasında ilişki olup olmadığını test etmek için Spearman Korelasyon Analizi
114
kullanılmıştır. Yapılan korelasyon analizi sonucunda, Ağızdan Ağıza
Pazarlama
ile
Alternatiflerin
Değerlendirilmesi
aşamasının
arasındaki
korelasyon katsayısı 0,28 çıkmış olup aralarıda pozitif doğrusal bir ilişki vardır.
Sig. değeri = 0,000 < 0,05 olduğundan dolayı bu ilişki istatistiksel olarak
anlamlıdır. Buna göre H1 hipotezi kabul edilmiştir. Dolayısıyla Ağızdan Ağıza
Pazarlama ile Alternatiflerin Değerlendirilmesi arasında anlamlı ilişki vardır
hipotezi kabul edilmiştir.
Üçüncü hipotezda ayrıca, Ağızdan Ağıza Pazarlamanın altı boyutunun,
Alternatiflerin Değerlendirilmesi aşamasında etkisi Regresyon Analizini
kullanarak belirlenip ve sıralanmıştır. Bu hipotezde tüm diğer tahmin
değişkenleri
sabit
tutulup,
Beta
değerine
bakarak
Ağızdan
Ağıza
Pazarlamanın altı boyutunun Alternatiflerin Değerlendirilmesi aşamasında
etkisi sıralanmıştır. Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi (Beta=0,415)
diğer boyutlara göre en fazla etkiye sahiptir. Bunu sırasıyla Müşterinin
Algıladığı Risk Düzeyi (Beta=0,333), Müşterinin Uzmanlık Düzeyi (Beta=0,325), Müşteri ile Kaynak Arasındaki Yakınlık (Beta=-0,230), Kaynağın
Uzmanlık Düzeyi (Beta=0,169) ve Müşterilerin Kişilik Özellikleri (Beta=0,087)
izlemektedir.
Araştırmanın dördüncü hipotezinde, ağızdan ağıza pazarlama ile satın
alma karar sürecinin dördüncü aşaması olarak, “satın alma kararı” arasında
ilişki olup olmadığını test etmek için Spearman Korelasyon Analizi
kullanılmıştır. Yapılan korelasyon analizi sonucunda, Ağızdan Ağıza
Pazarlama ile Satın Alma Kararı aşamasının arasındaki korelasyon katsayısı
0,24 çıkmış olup aralarıda pozitif doğrusal bir ilişki vardır. Sig. değeri = 0,000
< 0,05 olduğundan dolayı bu ilişki istatistiksel olarak anlamlıdır. Buna göre H1
hipotezi kabul edilmiştir. Dolayısıyla Ağızdan Ağıza Pazarlama ile Satın Alma
Kararı arasında anlamlı ilişki vardır hipotezi kabul edilmiştir.
Dördüncü
hipotezda ayrıca, Ağızdan Ağıza Pazarlamanın altı
boyutunun, Satın Alma Kararı aşamasında etkisi Regresyon Analizini
kullanarak belirlenip ve sıralanmıştır. Bu hipotezde tüm diğer tahmin
115
değişkenleri
Pazarlamanın
sabit
tutulup,
Beta
değerine
altı boyutunun Satın
Alma
bakarak
Ağızdan
Kararı aşamasında
Ağıza
etkisi
sıralanmıştır. Müşterinin Algıladığı Risk Düzeyi (Beta=0,198) diğer boyutlara
göre en fazla etkiye sahiptir. Bunu sırasıyla Müşterilerin Kişilik Özellikleri
(Beta=0,171), Kaynağın Uzmanlık Düzeyi (Beta=0,140), Müşteri ile Kaynak
Arasındaki Yakınlık (Beta=-0,114), Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi
(Beta=0,107) ve Müşterinin Uzmanlık Düzeyi (Beta=-0,033) izlemektedir.
Araştırmanın beşinci hipotezinde, ağızdan ağıza pazarlama ile satın
alma karar sürecinin beşinci aşaması olarak, “satın alma sonrası tutum ve
davranışlar” arasında ilişki olup olmadığını test etmek için Spearman
Korelasyon Analizi kullanılmıştır. Yapılan korelasyon analizi sonucunda,
Ağızdan Ağıza Pazarlama ile Satın Alma Sonrası Tutum ve Davranışlar
aşamasının arasındaki korelasyon katsayısı 0,23 çıkmış olup aralarıda pozitif
doğrusal bir ilişki vardır. Sig. değeri = 0,000 < 0,05 olduğundan dolayı bu ilişki
istatistiksel olarak anlamlıdır. Buna göre H1 hipotezi kabul edilmiştir.
Dolayısıyla Ağızdan Ağıza Pazarlama ile Satın Alma Sonrası Tutum ve
Davranışlar arasında anlamlı ilişki vardır hipotezi kabul edilmiştir.
Beşinci hipotezda ayrıca, Ağızdan Ağıza Pazarlamanın altı boyutunun,
Satın Alma Sonrası Tutum ve Davranışlar aşamasında etkisi Regresyon
Analizini kullanarak belirlenip ve sıralanmıştır. Bu hipotezde tüm diğer tahmin
değişkenleri
sabit
tutulup,
Beta
değerine
bakarak
Ağızdan
Ağıza
Pazarlamanın altı boyutunun Satın Alma Sonrası Tutum ve Davranışlar
aşamasında
etkisi
sıralanmıştır.
Müşterinin
Algıladığı
Risk
Düzeyi
(Beta=0,272) diğer boyutlara göre en fazla etkiye sahiptir. Bunu sırasıyla
Müşterinin Uzmanlık Düzeyi (Beta=0,160), Müşterilerin Kişilik Özellikleri
(Beta=0,127), Kaynağın Uzmanlık Düzeyi (Beta=-0,114), Müşteri ile Kaynak
Arasındaki Yakınlık (Beta=0,040) ve Müşterilerin İletişimden Etkilenme Düzeyi
(Beta=0,024) izlemektedir.
Ağızdan ağıza pazarlama ve kavramları herkes tarafından uygulanırsa,
işletme ve pazarın bu durumdan nasıl etkileneceği incelenmelidir. Öncelikle,
116
açıkça görülebilir ki bilgiyi yaymanın maliyeti yükselecektir. Fikir taşıyıcıları,
ilkesiz fikir liderlerine dönüştürmek için ortaya atılan ödüller büyüyecektir.
Güçlü fikir liderleri daha büyük yaralar sağlayacaktır. Tavsiye için büyük bir
talep oluştuğunda, pazarlamacılar onlara daha yüksek meblağlar ödemek
zorunda kalacaklardır.
Ancak durum ne olursa olsun ağızdan ağıza pazarlama, her zaman
eksiksiz ve kusursuz biçimde çalışacaktır. Çünkü zaten yüzlerce yıldır varolan
tavsiye mekanizması satın alma davranışı gösteren veya gösterecek her bir
tüketici için önem arz edecektir.
117
KAYNAKÇA
AÇIKÖZ, H. M.; Etkili İletişim, Ankara, Elis Yayınları, 2005.
AHMADIAN SARAY, F.; “Tüketicinin Yaşam Tarzı ve Reklamın Rolü”,
Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, 2007.
AKSU, M., ALKAN, G. B.; “Pazarlamada “mamul hayat seyri” kavramı ve
uluslararası pazarlamada kullanımı”, Pazarlama Dünyası, 11(66), 1997.
ALTUNIŞIK, R., ÇALLI, L.; “Plansız Alışveriş (Impulse Buying) ve Hazcı
Tüketim Davranışları Üzerine Bir Araştırma: Satın Alma Karar Sürecinde Bilgi
Kullanımı”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, 3. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve
Yönetim Kongresi, 2004.
ALTUNIŞIK, Remzi, ÖZDEMIR, Şuayıp, TORLAK, Ömer, Modern Pazarlama,
Değişim Yayınları, 4. Baskı, İstanbul, 2006.
ARGAN, Metin, TOKAY ARGAN, Mehpare, “Viral Pazarlama veya İnternet
Üzerinde Ağızdan Ağıza Reklam: Kuramsal Bir Çerçeve”, Sosyal Bilimler
Dergisi, Sayı. 2, 2006, s. 231-246.
AVAN, Ali, “Konya’yı Kültürel Amaçlarla Ziyaret Eden Yabancı Turistlerin
Satın Alma Karar Sürecinin Değerlendirilmesi”, Yüksek Lisans Tezi, Afyon
Kocatepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Turizm İşletmeciliği ve
Otelcilik Anabilim Dalı, 2010.
AVCILAR, Mutlu, Y.; “Kişisel Etki Kaynakları ve Ağızdan Ağıza İletişim Ağı”,
Niğde Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Yıl. 1, Sayı. 2, Eylül,
2005, s. 333-347.
AYDIN, Didem, “Ağızdan Ağıza Pazarlamanın Tüketici Satın Alma
Kararlarında Etkileri”, Yüksek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, Pazarlama Bilim Dalı, 2009.
118
AYŞE ÖZTÜRK, Sevgi, Hizmet Pazarlaması, Ekin Basım Yayın, 8. baskı,
Eskisehir, 2008.
BALABAN, Ülken Asım, “TV Reklamlarının Tüketici Satın Alma Karar
Sürecine Etkileri”, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, 2010.
BALTER, Dave, BUTMAN, John, Grapevine: The New Art of Word of Mouth
Marketing, New York: Penguin Group, 2005.
BANSAL, H. S., VOYER, P. A.; “Word-of-Mouth Processes Within A Services
Purchase Decision Context”, Journal of Service Research, Vol. 3, 2000, pp.
166–177.
BAYUS, Barry L.; “Word of Mouth: The Indirect Effects of Marketing Efforts”,
Journal of Advertising Research, 25(3), 1985, pp. 30–39.
BLACKWELL, Roger D., MINIARD, Paul W., ENGEL, James F., Consumer
Behavior, Thomson South-Western, 10th Edition, 2006, s. 535.
BLACKWELL, Roger D., MİNİARD, Paul W., ENGEL, James F.; Consumer
Behavior, Harcourt College Publishers, Ft. Worth, Texas, 2001.
BURNETT,
John,
MORIARTY,
Sandra,
Introduction
to
Marketing
Communications: An Integrated Approach, Prentice-Hall, 1998.
BUTTLE, Francis A.; “Word-of-Mouth: Understanding and Managing Referral
Marketing”, Journal of Strategic Marketing, Vol. 6, 1998, s. 241-254.
CAN, Polat, “Yaşam Tarzlarının Satın Alma Karar Süreci Üzerindeki
Rolüne İlişkin Bir Araştırma”, Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, 2006.
CHRISTINE, T. E., BANERJEE, A. K., DEREK, L.; “Managing Word of Mouth
Communication: Empirical Evidence From India”, International Journal of
Bank Marketing, c. 18, 2000, s. 2.
119
CHUNNINGHAM, S. M.; “The Major Dimensions of Perceived Risk” in Risk
Taking and Information Handling in Consumer Behavior, Edited by:
Donald F. Cox, Harvard University Press, USA, 1967.
ÇEPNİ, Büşra, “Ağızdan Ağıza Pazarlama Kapsamında Demografik ve
Sosyal Faktörlerin Üniversite Öğrencilerinin Sinema Filmi Tercihleri
Üzerindeki Etkilerinin Belirlenmesi”, Yüksek Lisans Tezi, Karadeniz Teknik
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, 2011.
DAL, Anıl, “Kulaktan Kulağa İletişimin İşleyişine Yönelik Betimsel Bir
Araştırma”, Yüksek Lisans Tezi, Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, 2007.
DAVIDOW, Moshe, “Have You Heard the Word? The Effect of Word of Mouth
on Perceived Justice, Satisfaction and Repurchase Intentions Following
Complaint Handling”, Journal of Consumer Satisfaction, Dissatisfaction
and Complaining Behavior, Vol. 16, 2003.
DEAL, Marianna, ABEL, Pete, Grass Roots: The Exponential Power of One,
Brandweek,, February 26, 2001, s. 38.
DERBAIX, Christian, VANHAMME, Joelle, “Inducing Word of Mouth by
Eliticing Surprise: A Pilot Investigation”, Journal of Economic Psychology,
Vol. 24, 2003, s. 99-116.
DEVECİ, Bilal, “Konaklama İşletmelerı Açısından Ağızdan Ağıza İletişimin
Tüketicilerin Satın Alma Kararlarına Etkileri: Ankara Örneği”, Yüksek
Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010.
ENGEL, James F., BLACKWELL, Roger D., MINIARD, Paul W.; Consumer
Behaviour, Sixth Edition, Chernow Editorial Services, Inc., 1990.
ERCİŞ, Aysel, ÜNAL, Sevtap, CAN, Polat, “Tüketicileri Yaşam Tarzları ve
Beyaz Eşya Satın Alma Karar Süreçleri Açısından Alt Gruplara Ayırmaya
120
Yönelik Bir Araştırma”, Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim
Fakültesi Dergisi, Sayı. 22, 2008, s. 36.
ERDOĞAN, İrfan, İletişimi Anlamak, Geliştirilmiş 2. Baskı. Erk Yayınları.
Ankara, 2005.
EREN, K.; “İnternet Tüketicisinin Satın Alma Davranışlarının İncelenmesi
Üzerine Bir Araştırma”, Yüksek Lisans Tezi, Adana Üniversitesi, 2009.
FILL, Chriss, Marketing Communications: Contexts, Contents and
Strategies, Second Edition, Prentice Hall Europe, 1999.
FILL, Chriss, Marketing Communications: Frameworks, Theories and
Applications, First Edition, Prentice-Hall, 1995.
FORNELL, C., WERNERFELT, B.; “A Model for Customer Complaint
Management”, Marketing Science, Vol. 7, 1998, pp. 287–298.
GILDIN, Suzana, “Understanding the Power of Word of Mouth”, Revista de
Adminitracao Mackenzie, Vol. 4, No. 1, 2006, pp. 93-106.
GREMLER, D. D., BROWN, S. W.; “Service Loyalty: Its Nature, Importance
and Implications”, International Service Quality Association, St. John’s
University, Jamaica, NY, 1996.
GREWAL, Rajdeep, CLINE, Thomas W., DAVIES, Anthony, “Early-Entrant
Advantage, Word-of-Mouth Communication, Brand Similarity, and the
Consumer Decision-Making Process”, Journal of Consumer Psychology, 13
(3), 2003, s.187-197.
GÜMÜŞ, Niyazi, “Ağızdan Ağıza İletişimin Tüketici Satın Alım Kararlarına
Etkisi ve Bir Uygulama”, Yüksek Lisans Tezi, Abant İzzet Baysal
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, 2009.
HAYTA, A. B.; “Turizm Pazarlamasında Tüketici Satın Alma Süreci ve
Karşılaşılan Sorunlar”, Kastamonu Eğitim Dergisi, 16 (1), 2008, s. 31-48.
121
HAYWOOD, K. Michael, “Managing Word of Mouth Communications”,
Journal of Services Marketing, Vol. 3, No. 2, 1989, s.55-67.
HELM, Sabrina, “Viral Marketing-Establishing Customer Relationship by ‘Word
of Mouse’”, Electronic Markets, 10 (3), 2000, p. 158-161.
HÜSEYİNOĞLU, Beyza, “Tüketici Tarafından Yaratılan Medya Ortamında
Ağızdan Ağıza Pazarlama ve Bir Uygulama”, Yüksek Lisans Tezi, Yıldız
Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, 2009.
İLGÜN, Eylem, “Satış Promosyonlarının Nihai Tüketici Satın Alma
Davranışları İle İlişkisi ve Türk GSM Sektöründe Bir Araştırma”, Yüksek
Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2006.
İSLAMOĞLU, A. H.; “Değişik Otomobil Markalarına Sahip Tüketicilerin Kişilik
Özellikleri Birbirinden Farklı mı?”, Pazarlama Dünyası, Sayı. 40, 1993.
İSLAMOĞLU, A. Hamdi, ALTUNIŞIK, Remzi, Tüketici Davranışları, İstanbul,
Beta Yayınları, 2008.
KAVAS, Alican, KATRİNLİ, Alev, TİMURCANDAY, Özmen, Tüketici
Davranışları, 3. Baskı, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
Yayınları, 2000.
KELEŞ, Ceyda, “Tüketicilerde Genetiği Değiştirilmiş Gıda Ürünleriyle İlgili
Algılanan Risk Türlerinin Kulaktan Kulağa İletişim ve Satın Alma İsteğiyle
İlişkisi”, Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
İşletme Anabilim Dalı, 2011.
KIEL, G. C., LAYTON, L. A.; “Dimensions of Consumer Information Seeking
Behavior”, Journal of Marketing Research, 1981, pp. 233-239.
KILIÇER, Tuğba, “Tüketicilerin Satın Alım Kararlarında Ağızdan Ağıza
İletişimin Etkisi: Anadolu Üniversitesi Öğretim Elemanları Üzerinde Bir
122
Araştırma”, Yüksek Lisans Tezi, Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, 2006.
KORKMAZ, T., IŞIN, F. B.; “Marka Tanıdıklığı ve Kulaktan Kulağa İletişimin
Markaya Karşı Tutum ve Satın Alma Eğilimi Üzerindeki Etkisinin Belirlenmesi
Üzerine Bir Araştırma”, İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 17(3-4), 2003, s.
287-301.
KOTLER, Philip, ARMSTRONG, Gary, Principles of Marketing, Prentice
Hall, International Edition, 9th Edition, New Jersey, 2001.
KOTLER, Philip, Marketing Management, Prentice Hall International, Inc.,
The Millennium Edition, New Jersey, 2000.
KOZINETS, R. V.; “The Field Behind the Screen: Using Netnography for
Marketing Research in Online Communities”, Journal of Marketing
Research, 39(1), 2002, s. 61-72.
LALELİ, Şule, “Reklam Düşüşte PR Yükseliyor”, Marketing Türkiye Dergisi,
Yıl. 5, Sayı.120, 2007.
LANG, Bodo, Word of Mouth: Why is it so significant, Manukau Instute of
Technology, New Zelland, http://conferences.anzmac.org/ANZMAC2006/
documents/Lang_Bodo.pd, 2006.
LIM, JunSang, SHARON, E. Beatty, “The Impact of Inconsistent Word of
Mouth on Brand Attitude”, Asia Pacific Advances in Consumer Research,
No. 6, 2005, s. 263.
MANGOLD, W. Glynn, MILLERI, Fred, “Word of Mouth Communication in the
Service Marketplace”, The Journal of Services Marketing, Vol. 13, I. 1, 1999,
ss. 73-89.
MISIRLI, İrfan, Genel ve Teknik İletişim- Kavramlar, İlkeler, Uygulamalar,
Ankara, Detay Yayıncılık, 2008.
123
MOWEN, John. C., MINOR, Michael. S.; Consumer Behavior, 5th ed. N. J.:
Prentice-Hall Inc., 1998.
MOWEN, John C., MINOR, Michael S.; Consumer Behaviour: A
Framework, New Jersey, Prentice-Hall, 2001.
MUCUK, İsmet, Pazarlama İlkeleri, 15. Basım, Türkmen Kitabevi, İstanbul,
2006.
MUCUK, İsmet, Pazarlama İlkeleri, İstanbul, Türkmen Kitapevi, 2001.
ODABAŞI, Y., BARIŞ, G.; Tüketici Davranışı, 2. Baskı, İstanbul, Kapital
Medya A. Ş., 2003.
ODABAŞI, Y., BARIŞ, G.; Tüketici Davranışları, 7.Baskı, İstanbul: MediaCat,
2007.
ODABAŞI, Y.; “Tuketici Davranısları ve pazarlama Stratejisi”, Anadolu
Universitesi Yayınları, Eskisehir, 1996.
ODABAŞI, Y.; Tüketici Davranışı, MediaCat Yayınları, İstanbul, 2002.
ODABAŞI, Yavuz, BARIŞ, Gülfidan, Tüketici Davranışı, 6. Baskı, Mediacat
Yayınları, İstanbul, 2006.
ODABAŞI, Yavuz, BARIŞ, Gülfidan, Tüketici Davranışı, Kapital Medya,
İstanbul, 2002.
ODABAŞI, Yavuz, OYMAN, Mine, Pazarlama İletişimi Yönetimi, İstanbul,
MediaCat Yayınları, 2007.
OKUTAN, Semih, “Bir Pazarlama Stratejisi Olarak Ağızdan Ağıza İletişim
Üzerine Bir Araştirma”, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, 2007.
OLUÇ, M.; “Satın Alma Davranıslarının Dinamikleri”, Pazarlama Dünyası,
Sayı. 27, 1991, s. 2-12.
124
ÖZTÜRK, A.; Pazarlama İlkeleri, Ankara, Gazi Kitabevi, 2011.
PARLAK, Filiz, “Sosyal Medya ve Tüketici Satın Alma Karar Sürecine
Etkileri: Nitel Bir Uygulama”, Yüksek Lisans Tezi, Dumlupınar Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, 2010.
REID, R. D., BOJANIC, D. C.; Hospitality Marketing Management, 4th
Edition, New Jersey, John Wiley & Sons, 2006.
RICHINS, Marsha L.; “Negative Word-of-Mouth by Dissatisfied Consumers: A
Pilot Study”, The Journal of Marketing, C. 47, No. 1, 1983, s. 68-76.
SCHIFFMAN, G. Leon, KANUK, Leize Lazar, Consumer Behavior,
International Edition, Pearson Education International Prentice-Hall, 2004.
SETH, Godin, Unleashing the Ideavirus, New York: Do You Zoom Inc., 2001,
s. 66.
SILVERMAN, George, “How to Harness the Awesome Power of Word of
Mouth”, Direct Marketing, Garden City, Vol. 60, Iss. 7, 1997, s. 32.
SILVERMAN, George, Ağızdan Ağıza Pazarlama, Çev. Ender Orfanlı, Kapital
Medya Hizmetleri, İstanbul, 2006, s. 32.
SILVERMAN, George, Ağızdan Ağıza Pazarlama: Dünyanın En Güçlü
Pazarlama Yönteminin 28 Sırrı, (Çev. Ender Orfanlı), İstanbul, MediaCat
Kitapları, 2007.
SILVERMAN, George, The Secrets of Word of Mouth Marketing, New York:
American Management Assocation, 2001.
SOLOMON, M. R.; Consumer Behavior, International 5th Ed, Prentice-Hall
International Inc., 2002.
STAUSS, Bernd, “Global World-of-Mouth: Service Bashing on the Internet Is
a Thorny Issue”, Marketing Management, 6 (3), 1997, pp. 28–30.
125
SUBRAMANİ, M. R., RAJAGOPALAN, B.; “Knowledge-Sharing and Influence
in Online Social Networks via Viral Marketing”, Communication of The ACM,
46 (12), 2003, p. 300-307.
SWANSON, Kelley Scott, “Service Recovery Attribution and Word -Of- Mouth
Intention”, European Journal of Marketing, Vol. 35, I:½, 2001, s. 194-211.
ŞİMŞEK, Özkan, “Ağızdan Ağza İletişimin Satın Alma Kararı Üzerindeki
Etkisi -Bankacılık Sektöründe Bir Uygulama-”, Yüksek Lisans Tezi, Atatürk
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Ana Bilim Dalı, 2009.
TENEKECİOĞLU, Birol, TOKOL, Tuncer, ÇALIK, Nuri, KARALAR, Rıdvan,
TİMUR, Necdet, AYŞE ÖZTÜRK, Sevgi, Pazarlama Yönetimi, Anadolu
Üniversitesi Açıköğretim Yayınları, Editör: Birol Tenekecioğlu, 2004.
THOMAS, Greg Metz, “Building the Buzz in the Hive Mind”, Journal of
Consumer Behavior, Vol. 4, I. 1, 2004, pp. 64-71.
TORLAK, Ö., ALTUNIŞIK, R.; Pazarlama Stratejileri, Yönetsel Bir
Yaklaşım, İstanbul, Beta Basım A. Ş., 2009.
UZTUĞ, F.; Markan Kadar Konuş, Marka İletişimi Stratejileri, MediaCat
Yayınları, İstanbul, 2002.
WELLS, William D., PRENSKY, David, Consumer Behavior, John
Wiley&Sons Inc, 1996.
WILKIE, William L.; Consumer Behavior, 3rd Edition, John Wiley & Sons,
New York, 1994.
WILSHUSEN, Laurie, “What’s the Buzz?”, MHS., Spring, 48, 2005.
YAVUZYILMAZ, Oğuz, Ağızdan Ağıza Pazarlama (Kocaeli’de Bulunan
Dershanelerdeki Öğrenciler Üzerine Örnek Bir Araştırma, Yüksek Lisans Tezi,
Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008.
126
YAZICIOĞLU, Yahşi, ERDOĞAN, Samiye, Bilimsel Araştırma Yöntemleri,
Ankara, Detay Yayıncılık, 2004.
YILMAZ, Emrah Sıtkı, “Sosyal Paylaşım Sitelerinin Satın Alma Karar
Sürecine Etkisi: Gaziantep Üniversitesi’nde Bir Uygulama”, Yüksek
Lisans Tezi, Gaziantep Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme
Anabilim Dalı, 2012.
YÜKSEL, Ahmet Haluk, Bireylerarası İletişime Giriş, Anadolu Üniversitesi
Yayınları, Eskişehir, 1994.
YÜKSELEN, Cemal, Temel Pazarlama Bilgileri, Adım Yayımcılık, Ankara,
1999.
ZIEN, J.; “Viral Marketing for Internet Web Sites”, http:// Internet. about.com
/business/Internet/library/wee./aa092799.tmhtm?DEDIR_40_yes4.
(erisim
tarihi 3 Temmuz 2004), 2000.
ZILLIOĞLU, Merih, İletişime Giriş, Eskişehir, Anadolu Üniversitesi, 1992.
ZORAL YÜCEBAŞ, Mutlu Yelda, “Müşteri Memnuniyetsizliğinde Ağızdan
Ağıza İletişimin Sonuçları Üzerine Bir Uygulama”, Yüksek Lisans Tezi,
Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı,
2010.
127
EKLER
EK- 1. Anket Formu
Değerli katılımcı;
Aşağıdaki anket akademik bir çalışma için veri toplama amacıyla, Gazi
Üniversitesi öğrencileri arasında yapılmaktadır. İfadeleri samimi biçimde
değerlendirmeniz çalışmanın bilimselliğini doğrudan etkileyecektir. İfadelere
verdiğiniz yanıtlar sadece bilimsel amaçlar çerçevesinde değerlendirilecek ve hiçbir
şekilde verdiğiniz yanıtlar açıklanmayacaktır. Katılımınız için teşekkür ederim.
BÖLÜM I
Lütfen aşağıdaki ifadeleri dikkatlice okuduktan sonra, ifadenin karşısındaki
rakamlardan uygun olanı işaretleyiniz. İfadeleri cevaplarken Cep Telefonu ürününe
göre sizin için en uygun yere X işareti koyarak cevaplayınız.
1= Hiç Katılmıyorum
2= Az Katılıyorum
3= Orta Derecede Katılıyorum
4= Çok Katılıyorum
5= Tam Katılıyorum
1
Kendi kararlarımı her zaman kendim veririm.
1
2
3
4
5
2
Hayatımda olan şeyleri kendi çabalarımla elde ederim.
1
2
3
4
5
3
Hayatımda aceleci bir insanımdır.
1
2
3
4
5
4
Hayatımda ne olacağına ben karar veriririm.
1
2
3
4
5
5
Genelde duygularımı rahatça ifade edebilirim.
1
2
3
4
5
6
Yeni marka ve ürün hakkında sadece yakın arkadaşlarım ve ailemle konuşurum.
Bilgi aldığım kişinin cep telefonu özelliklerine ilişkin bilgi düzeyinin yüksek olması
önemlidir.
Bilgi aldığım kişinin cep telefonu fiyatı ile ilgili bilgi düzeyinin yüksek olması
önemlidir.
Bilgi aldığım kişinin alternatif cep telefonu ile ilgili bilgi düzeyinin yüksek olması
önemlidir.
Bilgi aldığım kişinin cep telefonu ile ilgili deneyiminin yüksek olması önemlidir.
Satın aldığım cep telefonu özellikleri ile ilgili bilgi düzeyimin yüksek olması
önemlidir.
Satın aldığım cep telefonu fiyatı ile ilgili bilgi düzeyimin yüksek olması önemlidir.
Satın aldığım cep telefonu, farklı ürün alternatifleri ile ilgili sahip olduğum bilgi
düzeyimin yüksek olması önemlidir.
Satın aldığım cep telefonu ile ilgili deneyimimin yüksek olması önemlidir.
Satın aldığım cep telefonu ile ilgili, bilgi aldığım kişiyle, kişisel bir sır paylaşma
düzeyimin yüksek olması önemlidir.
Satın aldığım cep telefonu ile ilgili, bilgi aldığım kişiyle, boş zaman geçirme
düzeyimin yüksek olması önemlidir.
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
128
27
Bilgi aldığım kişiden gerektiğinde yardım isteme düzeyim (arabasını ödünç alma,
hasta olduğumda işlerim için yardım isteme gibi) yüksektir.
Parasal külfeti nedeniyle, satın almadan önce cep telefonuna duyduğunuz kaygı
düzeyi yüksektir.
Satın almadan once cep telefonu performansı (güç, dayanıklılık, hizmetin hızı, kalitesi
gibi) ile ilgili duyduğum kaygı düzeyi yüksektir.
Satın almadan önce cep telefonun verebileceği fiziksel zarar nedeniyle duyduğum
kaygı düzeyi (sağlığı olumsuz yönde etkileme gibi) yüksektir.
Satın almadan önce cep telefonu ile ilgili hissettiğim sosyal kaygı düzeyi (sosyal
çevrede onaylanmama, alay edilme gibi) yüksektir.
Satın almadan önce cep telefonunun, bana uygun olup olmadığı ile ilgili duyduğum
kaygı düzeyi yüksektir.
Satın almadan once cep telefonunun, teknik olarak karmaşık olması nedeniyle
duyduğum kaygı düzeyi yüksektir.
Satın aldığım cep telefonu ile ilgili bilgi aldığım kişiden elde ettiğim bilgilerin miktarı
yüksektir.
Bilgi aldığım kişinin, satın aldığım cep telefonu ile ilgili, daha önce düşünmediğim
yönlerini ortaya çıkarma düzeyi yüksektir.
Bilgi aldığım kişinin cep telefonu ile ilgili satın alma kararımdaki yardım düzeyi
yüksektir.
Bilgi aldığım kişinin, cep telefonu satın almamdaki etkisi büyüktür.
1
2
3
4
5
28
Kullandığım cep telefonundan bıkarsam yeni ürün arayışına geçerim.
1
2
3
4
5
29
Reklamlar birçok cep telefonuna olan ihtiyacımın ortaya çıkmasında etkili olur.
1
2
3
4
5
30
cep telefonuna olan ihtiyacım kendi kendine ortaya çıkar.
1
2
3
4
5
31
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
34
Finansal durumumdaki düzelme bende yeni ihtiyaçlar ortaya çıkarır.
Kullandığım cep telefonun yeni bir modelinin piyasaya çıkması halinde elimdeki cep
telefonu dğiştirme ihtiyacı duyarım.
Arkadaşımın satın aldığı cep telefonu çoğu kez benim de o cep telefonuna olan
ihtiyacımı ortaya çıkarır
Çoğu kez cep telefonuna olan ihtiyacım mağazaları gezerken ortaya çıkar
1
2
3
4
5
35
Alternatifleri belirlerken cep telefonunun ödeme koşullarına dikkat ederim.
1
2
3
4
5
36
Alternatifleri belirlerken cep telefonunun özelliklerine dikkat ederim.
1
2
3
4
5
37
Alternatifleri belirlerken cep telefonunun fiyatına dikkat ederim.
1
2
3
4
5
38
Alternatifleri belirlerken cep telefonunun ihtiyacımı karşılamasına dikkat ederim.
1
2
3
4
5
39
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
46
Alternatifleri belirlerken cep telefonu hakkındaki bilgiyi çoğu kez ailemden edinirim.
Alternatifleri belirlerken cep telefonu hakkındaki bilgiyi çoğu kez arkadaşlarımdan
edinirim.
Alternatifleri belirlerken cep telefonu hakkındaki bilgiyi çoğu kez reklamlardan
edinirim.
Alternatifleri belirlerken cep telefonu hakkındaki bilgiyi çoğu kez geçmiş
deneyimlerimden edinirim
Alternatifleri belirlerken cep telefonu hakkındaki bilgiyi çoğu kez satış elemanlarından
edinirim.
Alternatifleri değerlendirirken aradığım özellikleri listeleyip, ihtiyacıma en çok cevap
veren cep telefonunu tercih ederim.
Satın alacağım cep telefonununa ilişkin alternetifleri belirlerken rakip fırmaların
ürünlerinin karşılaştırmasını yaparım.
Bazı fırmaların ürünlerine karşı ön yargılı yaklaşırım.
1
2
3
4
5
47
Satın alacağım cep telefonu ile ilgili muhtemel bütün alternatifleri değerlendiririm.
1
2
3
4
5
48
Satış görevlisinin cep telefonu hakkındaki teklifleri, satın alma kararımı etkiler.
1
2
3
4
5
49
Çevremin, satın alacağım cep telefonu hakkındaki olumsuz düşünceleri beni etkiler.
1
2
3
4
5
50
Çevremin, satın alacağım cep telefonu hakkındaki olumlu düşünceleri beni etkiler.
Mağazanın olumsuz fiziksel şartları (Tasarımı, atmosferi, ışıklandırması vb.) satın
alma kararımı etkiler.
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
32
33
40
41
42
43
44
45
51
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
129
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
Satın almak istediğim cep telefonunun mağazada bulunmaması durumunda ürünün
siparişini verir, gelmesini beklerim.
Cep telefonunun bulunmaması durumunda ikinci alternatif ürünü satın alırım.
Satın aldığım cep telefonundan tatmin olursam, aynı firmanın ürününü sonraki
alışverişlerimde de tercih ederim.
Satın aldığım cep telefonundan tatmin olursam, bu ürünü arkadaşıma da tavsiye
ederim.
Cep telefonunu aldıktan sonra üründen tatmin olmazsam firma hakkında yakınlarımı
uyarırım.
Cep telefonunu satın aldıktan sonra üründen memnun kalmazsam firmaya başvurarak
hatanın düzeltilmesini isterim.
Cep telefonunu satın aldıktan sonra üründen tatmin olmazsam aynı firmanın ürününü
bir daha satın almam.
Cep telefonunu satın aldıktan sonra üründen memnun kalmazsam, cep telefonu
hakkında tüketici koruma derneklerine başvururum.
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
Cep Telefonu satın almadan önce ortalama kaç kişinin bilgisine başvurursunuz?
1( )
2( )
3( )
4( )
5+ ( )
Cep Telefonu satın almadan once kimlerden bilgi alırsınız?
( ) Anne/Baba
( ) Eş
( ) Akraba
( ) Komşu
( ) Arkadaş
( ) İş arkadaşı
) İlk kez karşılaşılan herhangi birisi
( ) Diğer (Lütfen belirtiniz..................................)
Cep Telefonu ile ilgili satın alma kararınızda, aşağıdaki kaynaklardan hangisinden daha çok etkilendiniz.
(
( ) Reklam
( ) Çevrenizdeki insanlar
62
( ) Broşür/Katalog/Kullanma kılavuzu
( ) Yazılı ve görsel basındaki haber ve yorumlar
( ) İnternet
( ) Hiçbiri
( ) Diğer (Lütfen belirtiniz...............................................................)
BÖLÜM II: Kişisel Bilgiler
Cinsiyet
Kadın ( )
Erkek ( )
Yaşınız
Üniversite
Sınıf
Ailenizin Gelir
Düzeyi (TL)
Sizin Gelir
Düzeyiniz
(TL)
Aylık Gideriniz
(TL)
17 yaş ve altı (
)
18-20 ( )
Gazi ( )
1( )
1000 altı ( )
0-200 ( )
0-200 ( )
Hacettepe ( )
2( )
1001-1500 ( )
201-400 ( )
201-400 ( )
21-23 ( )
Ankara ( )
3( )
1501-2000 ( )
401-600 ( )
401-600 ( )
24-26 ( )
ODTÜ ( )
4( )
2001-2500 ( )
601-800 ( )
601-800 ( )
5+( )
2501-3000 ( )
801-1000 ( )
801-1000 ( )
3001-3500 ( )
1001+ ( )
1001+ ( )
27-29 ( )
30 yaş ve üzeri
( )
3501-4000 ( )
4001 ve üzeri (
)
Download