İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PERAKENDE ÜRÜNLERİNİN PROMOSYON DÖNEMLERİNDEKİ TALEBİNİN TAHMİN EDİLMESİ VE BİR TAHMİN MODELİ UYGULAMASI YÜKSEK LİSANS TEZİ Gökhan SÜRMELİ İşletme Mühendisliği Anabilim Dalı İşletme Mühendisliği Programı Anabilim Dalı : Herhangi Mühendislik, Bilim Programı : Herhangi Program HAZİRAN 2013 İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PERAKENDE ÜRÜNLERİNİN PROMOSYON DÖNEMLERİNDEKİ TALEBİNİN TAHMİN EDİLMESİ VE BİR TAHMİN MODELİ UYGULAMASI YÜKSEK LİSANS TEZİ Gökhan SÜRMELİ (507091034) İşletme Mühendisliği Anabilim Dalı İşletme Mühendisliği Programı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Dilay ÇELEBİ Anabilim Dalı : Herhangi Mühendislik, Bilim Programı : Herhangi Program HAZİRAN 2013 İTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü’nün 507091034 numaralı Yüksek Lisans Öğrencisi Gökhan SÜRMELİ, ilgili yönetmeliklerin belirlediği gerekli tüm şartları yerine getirdikten sonra hazırladığı “PERAKENDE ÜRÜNLERİNİN PROMOSYON DÖNEMLERİNDEKİ TALEBİNİN TAHMİN EDİLMESİ VE BİR TAHMİN MODELİ UYGULAMASI” başlıklı tezini aşağıda imzaları olan jüri önünde başarı ile sunmuştur. Tez Danışmanı : Doç. Dr. Dilay ÇELEBİ İstanbul Teknik Üniversitesi .............................. Jüri Üyeleri : Prof. Dr. İlker TOPÇU İstanbul Teknik Üniversitesi ............................. Doç. Dr. Raziye SELİM İstanbul Teknik Üniversitesi .............................. Teslim Tarihi : Savunma Tarihi : 03 Mayıs 2013 05 Haziran 2013 iii iv Aileme, v vi ÖNSÖZ Yüksek lisans eğitimimin son aşaması olan tez çalışmamı tamamlıyor ve hayatımda yeni bir sayfa açıyor olmanın mutluluğu ve heyecanı içerisindeyim. Bu mutluluğuma ortak olması gerektiğini düşündüğüm çok değerli bazı kişileri burada anmak istiyorum. Perakende Ürünlerinin Promosyon Dönemlerindeki Talebinin Tahmin Edilmesi ve Bir Tahmin Modeli Uygulaması konulu yüksek lisans tez çalışmamda öncelikle bana danışmanlık yapmayı kabul eden ve benden desteğini esirgemeyen danışman hocam Doç. Dr. Dilay Çelebi’ye en içten teşekkürlerimi sunarım. Tez araştırması için Hollanda’da bulunduğum dönemde danışmanlığımı yapan ve tez çalışmamın şekillenmesinde çok önemli katkıları olan Dr. Karel van Donselaar’a da büyük bir teşekkür borçluyum. Ayrıca, araştırma görevlisi olarak çalıştığım İTÜ İşletme Mühendisliği Bölümü Sayısal Yöntemler Çalışma Grubu’ndaki tüm hocalarıma ve bölümümüzdeki tüm meslektaşlarıma bana verdikleri her türlü destek ve tezimi yazdığım süre boyunca gösterdikleri anlayış için teşekkür ederim. Yüksek lisans eğitimim süresince bana burs sağlayan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu’na (TÜBİTAK) teşekkür ederim. Son olarak, beni yetiştirirken hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan anneme ve her konuda benim yanımda olan ablam Gülçin’e minnettarım. Gökhan SÜRMELİ Haziran 2013 vii viii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ ...................................................................................................................... vii İÇİNDEKİLER ......................................................................................................... ix KISALTMALAR....................................................................................................... xi ÇİZELGE LİSTESİ ................................................................................................ xiii ŞEKİL LİSTESİ ....................................................................................................... xv ÖZET ....................................................................................................................... xvii SUMMARY ............................................................................................................. xix 1. GİRİŞ ...................................................................................................................... 1 1.1 Tezin Amacı ....................................................................................................... 2 1.2 Türkiye’de Hızlı Tüketim Ürünleri Perakendeciliği .......................................... 2 2. PROMOSYON ....................................................................................................... 5 2.1 Promosyon Nedir................................................................................................ 5 2.2 Promosyonun Amaçları ...................................................................................... 6 2.3 Promosyon Araçları............................................................................................ 7 2.4 Promosyonlar ile İlgili Deneysel Genellemeler ................................................. 9 3. PROMOSYONEL SATIŞLARI ETKİLEYEN FAKTÖRLER ...................... 11 3.1 Promosyon Değişkenleri .................................................................................. 14 3.2 Kategori Değişkenleri....................................................................................... 15 3.3 Marka Değişkeleri ............................................................................................ 16 3.4 Mağaza Değişkenleri ........................................................................................ 16 3.5 Tüketici Değişkenleri ....................................................................................... 17 3.6 Promosyon Geçmişi Değişkenleri .................................................................... 17 4. TAHMİN TEKNİKLERİ VE PROMOSYON TAHMİN MODELLERİ ...... 19 4.1 Talep Tahmin Teknikleri .................................................................................. 19 4.1.1 Yargısal yöntemler .................................................................................... 20 4.1.2 Zaman serisi modelleri .............................................................................. 20 4.1.3 Açıklayıcı tahmin modelleri...................................................................... 21 4.1.3.1 Doğrusal regresyon yöntemi .............................................................. 21 4.2 Farklı Tahmin Yöntemlerinin Birleştirilmesi ................................................... 23 4.3 Promosyon Talep Tahmin Modelleri ............................................................... 23 4.3.1 Mevcut dört model .................................................................................... 24 4.3.1.1 SCAN*PRO ....................................................................................... 24 4.3.1.2 Promoter ............................................................................................. 24 4.3.1.3 PromoCast .......................................................................................... 25 4.3.1.4 CHAN4CAST .................................................................................... 25 4.3.2 Mevcut modellerin performansı ................................................................ 26 4.3.3 Promosyon talep tahmini modelleri üzerine değerlendirme ..................... 27 5. PROMOSYON TALEP TAHMİNİ ÜZERİNE UYGULAMALI ARAŞTIRMALAR ................................................................................................... 29 5.1 De Schrijver...................................................................................................... 29 5.2 Van den Heuvel ................................................................................................ 30 ix 5.3 Van der Poel ..................................................................................................... 31 5.4 Van Dinter ........................................................................................................ 34 5.5 Peters ................................................................................................................ 36 6. ÇALIŞMA KAPSAMININ BELİRLENMESİ .................................................. 39 6.1 Şirket Bilgileri .................................................................................................. 39 6.2 Problemin Tanımlanması ve Kapsamı .............................................................. 41 6.3 Ürün Kapsamı ................................................................................................... 42 7. ARAŞTIRMA YÖNTEMİ ................................................................................... 45 8. TAHMİN MODELİ ............................................................................................. 47 8.1 Bağımlı Değişken ............................................................................................. 47 8.2 Bağımsız Değişkenler ....................................................................................... 47 8.3 Hipotezler ......................................................................................................... 52 9. VERİ ...................................................................................................................... 55 9.1 Veri Toplama Süreci......................................................................................... 55 9.2 Veri Analizi ...................................................................................................... 55 9.2.1 Veri kümelerinin oluşturulması ................................................................. 55 9.2.2 Geliştirilen farklı regresyon modelleri ...................................................... 57 9.2.3 Gölge değişken kullanımı.......................................................................... 58 9.2.4 Dönüştürmeler ........................................................................................... 59 10. MODEL PERFORMANSININ ÖLÇÜLMESİ ............................................... 61 11. MODEL SONUÇLARI VE BULGULAR ........................................................ 63 11.1 Regresyon Analizi Varsayımları .................................................................... 63 11.1.1 Bağımlı değişkenin normal dağılıma uyması .......................................... 63 11.1.2 Hata teriminin normal dağılıma uyması .................................................. 63 11.1.3 Hata teriminin sabit varyansı olması ....................................................... 63 11.1.4 Çoklu doğrusallık .................................................................................... 63 11.1.5 Hata terimlerinin bağımsızlığı ................................................................. 64 11.1.6 Doğrusallık .............................................................................................. 64 11.2 Regresyon Analizi Sonuçları .......................................................................... 64 11.3 Değişkenlerin İncelenmesi ............................................................................. 66 11.3.1 İndirim miktarı ........................................................................................ 66 11.3.2 Normal fiyat ............................................................................................ 68 11.3.3 Önceki yükseltme faktörü ....................................................................... 68 11.3.4 Taban satış ............................................................................................... 69 11.3.5 Aynı ürün grubunda promosyondaki ürün sayısı .................................... 69 11.3.6 Promosyon süresi .................................................................................... 70 11.3.7 Önceki promosyon X insert önce ............................................................ 70 11.3.8 Ürün kategorisi ........................................................................................ 71 11.3.9 Tatiller ..................................................................................................... 71 11.4 Hipotezlerin Değerlendirilmesi ...................................................................... 71 11.5 Model Sonuçlarının Kıyaslanması ................................................................. 73 12. GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ ..................................................... 75 KAYNAKLAR .......................................................................................................... 79 EKLER ...................................................................................................................... 83 ÖZGEÇMİŞ .............................................................................................................. 95 x KISALTMALAR HTÜ LN OMYH STB YF : Hızlı Tüketim Ürünleri : Doğal Logaritma : Ortalama Mutlak Yüzde Hata : Stok Tutma Birimi : Yükseltme Faktörü xi xii ÇİZELGE LİSTESİ Sayfa Çizelge 2.1 : Promosyon araçları ................................................................................. 8 Çizelge 3.1 : Promosyon talebini etkileyen faktörler ................................................ 12 Çizelge 6.1 : AAA Süpermarket’in operasyonel göstergeleri ................................... 39 Çizelge 8.1 : Çalışma kapsamındaki bağımsız değişkenler ....................................... 49 Çizelge 9.1 : Veri kümesinin oluşturulma süreci....................................................... 56 Çizelge 9.2 : Gölge değişken grupları ....................................................................... 58 Çizelge 11.1 : Geliştirilen modellerin performans karşılaştırması ............................ 65 Çizelge 11.2 : Hipotezlerin araştırma bulguları ile karşılaştırılması ......................... 72 Çizelge 11.3 : Mevcut çalışmanın önceki araştırmalarla karşılaştırılması ................ 73 xiii xiv ŞEKİL LİSTESİ Sayfa Şekil 2.1 : Tedarik zincirindeki konumuna göre promosyon türleri............................ 8 Şekil 4.1 : Talep tahmin yöntemlerinin sınıflandırılması (Makridakis ve diğ, 1979) ........................................................................ 19 Şekil 6.1 : AAA’nın ve diğer marketlerin m2 başına düşen ortalama satış geliri ...... 40 Şekil 6.2 : AAA’nın yıllara göre m2 başına düşen satış geliri ................................... 41 Şekil 8.1 : Promosyon talep tahmini modeli .............................................................. 48 Şekil 11.1 : Mevcut çalışmada farklı indirim düzeyleri için B-katsayısı .................. 67 Şekil 11.2 : Farklı indirim düzeyleri için B-katsayısı (Peters, 2012) ........................ 68 xv xvi PERAKENDE ÜRÜNLERİNİN PROMOSYON DÖNEMLERİNDEKİ TALEBİNİN TAHMİN EDİLMESİ VE BİR TAHMİN MODELİ UYGULAMASI ÖZET Hızlı tüketim ürünleri perakendeciliği; rekabetin yoğun, kar oranlarının ise düşük olduğu dinamik bir sektördür. Süpermarket, hipermarket gibi perakendecilerde satılan ürünler, genellikle her yerde kolaylıkla bulunabilecek tarzda ve tüketiciler tarafından sıklıkla kullanılan ürünler olduğundan, perakendecilerin tüketicileri kendi mağazalarına çekebilmesinin yolu, müşterilerine sunduğu çeşitli promosyon aktivitelerinden geçmektedir. Promosyonlar genellikle ürün fiyatlarında yapılan indirimler şeklinde olmakla birlikte, bu indirimler tanıtım ve teşhir faaliyetleriyle desteklenerek tüketicilerin cezbedilmesi amaçlanmaktadır. Promosyonlar her ne kadar mağazadaki müşteri yoğunluğunu artırıp satışları canlandırıyor olsa da, bir yandan da perakendecilerin envanterlerini doğru yönetmelerini de zorlaştırmaktadır. Promosyonlara olan talep pek çok içsel ve dışsal faktörden etkilenebildiği için, mağazalardaki satışlarda değişkenliğe yol açmaktadırlar. Bu durum da talebin isabetli bir şekilde tahmin edilmesini güç hale getirmektedir. Yapılan tahmin, gerçekleşecek talepten fazla olursa, ürünler mağazalarda envanter taşıma maliyetine neden olmaktadır. Tahmin gerçek talepten az olduğunda ise tüketicinin satın alma talebi karşılanamayacak böylece hem satış kaybından direkt olarak, hem de müşteri memnuniyetsizliğinden dolaylı olarak bir maliyet ortaya çıkacaktır. Bu bağlamda, promosyon dönemlerindeki talebini isabetli bir biçimde tahmin edebilen firmalar, kar oranlarının düşük olduğu sektörde operasyonel verimlilik sağlayarak rekabet avantajı elde edebilirler. Bu tez çalışması, İstanbul’daki yerel bir süpermarket zincirinin işbirliği ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın amaçları, promosyon talebini etkileyen faktörlerin belirlenmesi ve söz konusu firma için bir promosyon talep tahmin modeli geliştirilmesidir. Çalışma kapsamında öncelikle promosyon talebini etkileyen faktörler incelenmiş, bu faktörler içerisinden firma bünyesinde erişilebilen sınırlı sayıda değişken belirlenerek bir çoklu regresyon modeli oluşturulmuştur. Tahmin modelinde yüzde indirim miktarı, ürünün önceki promosyonlardaki performansı, ürünün promosyon sıklığı ve ürün grubunda aynı anda promosyonda olan ürün sayısı gibi çeşitli faktörler dikkate alınmış ve en önemlisi indirim miktarı olmak üzere pek çoğu anlamlı bulunmuştur. Ardından modelin talep tahmin performansı incelenmiş ve literatürde daha çok değişken ve daha çok gözlemden yararlanan promosyon talep tahmin modelleriyle benzer bir tahmin başarısı gösterdiği görülmüştür. xvii xviii FORECASTING THE PROMOTIONAL DEMAND OF RETAIL PRODUCTS AND THE APPLICATION OF A FORECASTING MODEL SUMMARY Fast moving consumer goods retailing is a very dynamic industry with very harsh competition and accordingly low profit margins. Retailers such as groceries and supermarkets usually offer products that can easily be found elsewhere. Therefore, the only reasonable way to attract consumers to the stores is to offer attractive promotions. These promotions usually focus on discounting the products, and these discounts on products are usually supported by in-store display and feature advertising. Even though these promotions are enhancing sales and increasing store traffic, they are also a potential threat for the management of operations at the retailers. Many different internal and external factors affect promotional sales. This causes an increased amount of variability at the stores, particularly in terms of sales amount. The existence of promotions makes it much more difficult to estimate the sales for store managers and forecasters. Overestimating the promotional demand causes the retailers carry unnecessary inventories at their stores. On the other hand, underestimating the promotional demand even has a worse impact. It causes lost sales and diminished customer satisfaction. In an environment where profit margins are low, retailers can gain competitive advantage by better inventory management and better operational effectiveness. Accurate forecasting is the first step to be taken to achieve these goals. This master thesis is conducted in cooperation with a local supermarket chain operating in İstanbul. It aims to provide insights into the various factors influencing promotional sales in retail stores and to develop a promotional sales forecasting model for the related supermarket. After a number of interviews with managers in the company, it is observed that there was no formal process in the company for forecasting the promotional demand of the products. Forecasts and ordering decisions were based on the judgements and personal experience of store managers and category experts. This approach is not reliable because the decision of managers are usually biased and they tend to order more products than required in order to avoid stock-outs. Furthermore, they do not take many significant factors into consideration which are, in fact, affecting promotional demand. This situation causes inefficient inventory management at the stores. Allocation of promotional products to the stores is another problem observed in the company. However, this research only focuses on forecasting the promotional demand, not the allocation process. Fast moving non-food items are within the product scope of this research. Fast and slow moving items are distinguished by Pareto analysis. 27 % of stock keeping units in non-food categories that account for 80 % of total non-food sales are defined as fast-moving items. Cosmetics, tissue products,sanitary pads and baby diapers, Soaps, and cleaning products are the non-food categories included in the scope of the study. xix Most common method used in recent empirical studies regarding promotional forecasting is regression analysis. Since promotional sales are affected by numerous factors, an explanatory forecasting model is determined to be the most suitable approach to the problem. Therefore, multiple regression analysis is performed in this study. Developed regression model is tested on a sample store data. Dependent variable of the developed regression model is lift factor, which is indicated by the promotional sales of a product divided by its average nonpromotional sales. In the models, natural logarithm of lift factor is used in order to obtain normality. Even though there are several factors influencing promotional sales, it is not possible to have all this information available in practice. In this study, variables that are available in the database of the company and that are easily accessible are selected and added to the regression models as independent variables. Promotion variables, product characteristics, holiday variables, and product category variables are the four groups of independent variables that are designed for the forecasting model. Promotion variables include variables such as relative discount rate, promotion length, number of products in the product group that are on promotion, and promotion frequency. Variables regarding promotion characteristics are regular price, baseline sales and previous lift factor. Holiday variables represent the special periods such as ramadan festival and new year’s week, during which store traffic increases. Finally, product category variables are nominal variables each of which representing one of product categories within the scope of research. In one of the proposed models, relative discount is defined as a group of nominal variables, each of them representing a certain interval of discount rate. In this way, it is aimed to observe the impact of various discount levels on promotonial sales. Current research includes promotions during 31 consecutive promotional periods from May 2011 to August 2012. Promotions of slow moving products, promotions with missing data, promotions with a lift factor lower than 1 or greater than 50 are removed from the dataset. Final dataset consists of 1009 product level promotion events. First 792 cases are selected for calibration and the remaining 217 cases are selected for validation set. In order to determine the best regression setting in terms of forecast accuracy and ease of implementation, four different models are developed. First two models check whether using dummy coding for some certain variables provides any improvement in the performance of the forecasting model. On the other hand, Model-3 and Model4 check whether applying two different regression models separating the dataset by product categories instead of one regression analysis with the full dataset helps to improve the forecasting performance. For this study, two different measures are used in order to see the performance of the forecasting model. Adjusted coefficient of determination (adjusted R 2) shows how much of the variability in dependent variable is explained by independent variables. The other performance measure is the mean absolute percentage error (MAPE), which indicates the average rate of error in forecast values compared to the actual values. Stepwise regression method is applied to these four different models and the results are compared in terms of predefined performance measures. According to the regression results, adjusted R2 values are found to be changing between 0.519 and 0.538, whereas MAPE values of validation set are found between 31.3 % and 33.7 xx %. Since explanatory power and forecast accuracy of the proposed models are similar, it is more reasonable for the company to implement the model with less variables and with one single regression equation. Since the company does not have a formal forecasting process and therefore does not record their forecasts for the sales of promotional items, it is not possible to compare the forecasting accuracy of the proposed model to the current performance of the company. Instead, two different ways are followed for the evaluating the performance of the regression model. First benchmarking approach is comparing the performance of the proposed model to the results of similar studies conducted recently. In this sense, proposed regression model performs as good as the previous studies despite having relatively lower number of observations and less variables included in the model. Furthermore, an alternative scenario is considered as a second benchmark where the previous lift factor of an item is used as the forecast value of the current promotion of that item. In this case, proposed model reduces the MAPE value from 73 % to 33 %. According to the results of the regression analysis, relative discount is unsurprisingly found to have the strongest impact on the promotional lift. Besides; previous lift factor, baseline sales, number of products in subcategory that are on promotion, baseline sales, length of promotion period, timing of previous promotion, summer holiday are among other variables that are found to have a significant influence on lift factor. Moreover, some insights regarding the effect of different discount levels on promotional sales are obtained by defining different discount levels as nominal variables. It is found that even a small amount of discount is increasing promotional sales significantly. That finding is in contradiction with recent research claiming that there is a threshold value for discount rate above which promotional sales boom. Another finding is that above 60 % discount, the increase in lift factor slows down. This finding supports the studies in literature claiming a saturation level for price discount. xxi xxii 1. GİRİŞ Tüketiciler alışveriş yapmak amacıyla bir süpermarkete girdiklerinde karşılarında sayısız ürün ve marka seçeneği bulurlar. Bunun yanında, pek çok ürünün de promosyonda olduğunu farkederler. Özellikle piyasa rekabetinin yoğun bir biçimde yaşandığı hızlı tüketim ürünleri sektöründe, promosyonda olan ürünlerin oranı oldukça yüksektir. Örneğin, Hollanda’da hızlı tüketim ürünleri sektöründeki promosyon satışlarının hacmi, toplam satış hacminin yaklaşık %40’ını oluşturmaktadır (Van der Poel, 2010). Bununla birlikte, son yıllarda satış promosyonları için yapılan harcamalar da ciddi ölçüde artmıştır. Blattberg ve diğ. (1995) hızlı tüketim malları üreticilerinin promosyonlara harcadığı paranın reklamlara harcadığından daha fazla olduğunu belirtmişlerdir. Promosyonların pazarlama bütçesi içindeki payı giderek artmaktadır. Ailawadi ve diğ. (1995)’ne göre pek çok hızlı tüketim malları firmasında ticari promosyonlar ve tüketici promosyonları pazarlama bütçesinin yaklaşık %70’ini oluşturmaktadır. Promosyonlar hem perakendeciler hem de üreticiler için büyük öneme sahiptir. Üreticiler yaptıkları promosyonlarla öncelikli olarak markalarının pazar payını arttırmayı amaçlarlar. Perakendeciler ise promosyonlar yoluyla mağazalarındaki müşteri trafiğini artırmak ve satışları yükseltmek amacındadırlar (Blattberg ve diğ, 1995). Promosyonların faydalarının yanında üretici ve perakendeciler açısından bir takım zorlukları da vardır. Promosyonlar, çoğunlukla ilgili ürünün satışlarının normal dönemlere göre büyük oranda artmasını sağlamaktadır. Perakendecilerde promosyon satışlarının artması, satış hacmindeki değişkenliğin de artması sonucu doğurmaktadır. Promosyon satış hacmi çok sayıda etkene bağlı olduğundan, promosyon satışının tahmin edilmesi, normal zamanlardaki taban satışın tahmin edilmesine göre oldukça zordur. Promosyon talep tahmininin gerçekleşenden satıştan yüksek olması durumunda mağazalarda stok birikmekte ve bu da envanter taşıma maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır. Promosyon talep tahmininin gerçekleşenden az olması durumunda ise mağazadaki stoklar müşteri talebini 1 karşılayamamaktadır. Cooper ve diğ. (1999) promosyon yapılan ürünlere olan talebin yaklaşık %15’inin stoksuz kalınması nedeniyle karşılanamadığını tahmin etmektedir. Taylor ve Fawcett (2001) ise yaptıkları araştırmada promosyonu yapılan ürünlerin mağazalarda stoksuz kalma oranının promosyon yapılmayan ürünlerin neredeyse iki katı olduğunu tespit etmiştir. Mağazanın stoksuz kalması, hem o ürünlerden elde edilecek satış gelirinin kaybedilecek olması hem de müşteri memnuniyetinin azalacak olması nedeniyle perakendeciler tarafından hiç istenmeyen bir durumdur. Cooper ve diğ. (1999), talep edilen bir ürünün mağazada bulunmaması durumunda müşterilerin yaklaşık %20’sinin mağazayı herhangi bir ürün almadan terk ettiğini belirtmiştir. Özetle, promosyon dönemlerinde etkin bir tedarik zinciri süreci ve envanter yönetimi uygulanabilmesi için başlangıç noktası promosyon talebinin isabetli bir biçimde tahmin edilmesidir. 1.1 Tezin Amacı Bu tez çalışmasında, promosyon talebinin doğru tahmini için gerekli olan faktörlerin belirlenmesi ve bu faktörlerden uygun olanları kullanarak bir promosyon talep tahmin modeli geliştirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, Türkiye’deki yerel bir süpermarket zinciri olan AAA Süpermarketleri1 ile ortaklaşa çalışılmış, geliştirilen tahmin modeli bu firmanın bir mağazasının verileri kullanılarak test edilmiştir. 1.2 Türkiye’de Hızlı Tüketim Ürünleri Perakendeciliği Hızlı tüketim ürünleri (HTÜ) endüstrisi temel olarak üç bileşenden oluşmaktadır: müşteriler, üreticiler ve perakendeciler. Bu üç grup içerisinde perakendecilerin gücü giderek artmaktadır. Perakendeciler nihai tüketici ile doğrudan bağlantı halinde olduğundan önemli bir gücü ellerinde tutmaktadır. 2006-2011 arası dönemde Türkiye’deki HTÜ perakendecilerinin yıllık toplam satış gelirleri %26 artış göstererek 98.9 milyar TL’den 124.6 milyar TL’ye ulaşmıştır. Son yıllarda HTÜ perakendeciliği, geleneksel kanal olarak adlandırılan ve çoğunluğunu bakkalların oluşturduğu bir yapıdan organize perakendecilerin rolünün arttığı daha modern bir yapıya doğru kaymaya başlamıştır. Organize perakendecilerin satış gelirlerinin artmasında tüketicilerin ekonomik koşullarının iyileşmesi ve nüfus 1 Gizlilik gerekçesiyle bu tez çalışmasında söz konusu firmanın gerçek adı kullanılmamıştır. 2 artışının yanı sıra, zincir mağazaların sayısının artmasının ve bu tür perakendecilerin müşterilerine genellikle bir mağaza üyelik kartı edinmesi halinde sunduğu etkileyici promosyonların rolü büyüktür (Rekabet Kurumu, 2012; Euromonitor International, 2011) Türkiye’deki modern perakendeciler içinde ise indirim mağazacılığı stratejisini belirlemiş olan market zincirleri son yıllarda büyük bir hızla yükselmektedir. 2010 yılı itibariyle, indirim marketi BİM AŞ uzun yıllardır pazar lideri olan Migros T.A.Ş’nin liderliğine son vermiştir (Rekabet Kurumu, 2012; Euromonitor International, 2011). İndirim marketlerinin bu yükselişi, geleneksel bakkalların eskiden sahip olduğu gücü azaltırken, diğer organize HTÜ perakende zincirlerini de daha rekabetçi politikalar izlemeye sevketmiştir. Böyle bir rekabet ortamında da tüketicileri teşvik etmek amacıyla zincir mağazalar tarafından promosyon faaliyetlerinin yoğunlaştırılması beklenebilir. Diğer yandan, Türkiye’deki HTÜ perakendeciliğinde yoğun rekabet yaşanmasının nedenlerinden biri de çok sayıda yerel ve bölgesel perakendecinin piyasada yer almasıdır. Rekabet Kurumu’nun yayınladığı HTÜ Perakendeciliği Sektör Raporu (2012)’na göre, Türkiye’deki en büyük dört HTÜ perakendecisinin sahip olduğu toplam pazar payı, pek çok batılı ülkedekine kıyasla oldukça düşüktür. Bu da Türkiye’deki HTÜ perakendeciliği sektöründe görece küçük pazar paylarına sahip çok sayıda aktif oyuncu olduğunu ve bu perakendeciler arasındaki rekabetin de yoğun olduğunu göstermektedir. 3 4 2. PROMOSYON 2.1 Promosyon Nedir Genel anlamıyla promosyon ya da tutundurma kavramı, pazarlama karmasını oluşturan dört temel öğeden biridir. Pazarlama karmasını oluşturan dört öğenin de İngilizce’deki karşılıkları P harfi ile başladığından, söz konusu öğeler “pazarlamanın 4P’si” olarak da anılmaktadır. Bu öğeler; ürün (Product), fiyat (Price) , tutundurma (Promotion), ve dağıtım (Place) olarak sınıflandırılmaktadır. Bu dörtlüden tutundurma öğesinin de kendi karması bulunmaktadır. Tutundurma ya da diğer adıyla pazarlama iletişimi karması, temel olarak bir şirketin müşteri ilişkileri inşa etmek ve ikna edici bir şekilde müşterilerle iletişim kurmak için kullandığı araçların bütünüdür (Kotler ve Armstrong, 2009). Tutundurma karmasını oluşturan bu araçlar beşe ayrılır. Bunlar; reklam, satış promosyonu, hakla ilişkiler, kişisel satış, ve doğrudan pazarlama olarak adlandırılmaktadır. Uygulandığı sektöre göre değişebilmekle birlikte, tutundurma araçlarından belki de en önemlisi satış promosyonudur. Kotler ve Armstrong (2009)’a göre satış promosyonu, bir ürünün satın alınması ya da satılmasını desteklemek için uygulanan kısa dönemli teşvik faaliyetleridir. Bir başka tutundurma aracı olan reklamlar bir ürünün satın alınması için gerekçeler sunarken, satış promosyonları “o anda” satın alınması için gerekçeler sunar. Blattberg ve Neslin (1990) ise satış promosyonunu, firmanın müşterilerine doğrudan etkide bulunmayı amaçlayan eylem odaklı bir pazarlama etkinliği olarak tanımlamaktadır. Satış promosyonları da hedef kitlesine göre üçe ayrılır. Nihai tüketiciye yönelik yapılanlara tüketici yönlü satış promosyonu, perakendeci ve toptancılara yönelik ve genellikle üreticiler tarafından yapılanlara ticari yönlü promosyon, kurumsal müşterilere yönelik yönelik yapılan promosyonlara da kurumsal promosyon adı verilir (Kotler ve Armstrong, 2009; Blattberg ve Neslin, 1990). Satış promosyonları şirketler tarafından genellikle reklam, kişisel satış gibi diğer tutundurma araçlarıyla birlikte kullanılır. Örneğin, bu çalışmanın kapsamında olması 5 bakımından süpermarketleri ele aldığımızda, yaptıkları satış promosyonlarını haftalık ya da 2-3 haftalık periyotlarla yayınladıkları tanıtım broşürlerinde duyururlar. Hatta büyük çaplı ulusal süpermarket zincirlerinin televizyon ve gazeteler gibi medya araçlarını kullanarak promosyona soktukları ürünlerin reklamlarını yaptıklarını görürüz. Nihai tüketicilere yönelik satış promosyonları genellikle reklamlarla desteklenirken, ticari yönlü satış promosyonları daha çok kişisel satış faaliyetleriyle güçlendirilmektedir Çalışmanın bundan sonraki kısımlarında promosyon sözcüğü ile pazarlama karmasının bir bileşeni olan genel tutundurma faaliyetleri değil, tutundurma faaliyetlerinin bir öğesi olan satış promosyonları (satış özendirme) kastedilecektir. 2.2 Promosyonun Amaçları Promosyonların çok çeşitli amaç ve hedefleri olabilir. Bu amaçlar promosyonu yapan firmanın pazarlama stratejilerine ve hedef kitlesinin kim olduğuna bağlı olarak değişebilmektedir. Satıcıların tüketicilere yönelik promosyon yapmalarındaki amaçlardan biri kısa vadede müşterileri satın almaya teşvik ederek satışları artırmaktır. Bir diğer amaç ise bir markanın ya da perakendecinin pazar payını artırmaktır. Pazar payındaki bu artış iki nedenden ileri geliyor olabilir. Bunlardan biri müşterilerin promosyonlardan etkilenerek marka tercihlerini değiştirmeleri, diğeri ise kategori satışlarının genişlemesi, yani satışlarının marka tercihinin değişmesinden dolayı değil, ürünlerin promosyon sonucunda müşteriler tarafından daha fazla miktarda satın alınması ya da daha fazla müşteri tarafından satın alınmasıdır. Perakendecilerin promosyon yapmasındaki bir diğer amaç da, yüksek rekabetin yaşandığı bu sektörde ayakta kalabilmektir. Yoğun rekabet nedeniyle tüketiciler perakendecilerden sürekli olarak etkileyici promosyonlar beklemektedir. Herhangi bir perakendecinin promosyon yapmamaya karar verdiğini düşünelim. Böyle bir durumda müşterilerin pek çoğunun etkili promosyonlar yapan rakip firmalardan alışveriş yapması ve firmanın müşterilerini kaybetmesi kaçınılmaz hale gelir. Bu nedenle özellikle rekabetin yoğun olduğu hızlı tüketim malları perakendeciliğinde tüm firmalar promosyon faaliyetlerini sürdürmektedirler. Ayrıca, reklamı yapılan promosyonlar ilgili mağazalardaki genel müşteri trafiğini artırıcı bir etkiye sahiptir (Blattberg ve diğ, 1995). Bu nedenle perakendeciler belirledikleri bazı ürünleri 6 promosyona sokarak dolaylı yoldan promosyonda olmayan ürünlerin de satışını artırmayı amaçlarlar. Doğrudan tüketiciye yönelik satış promosyonlarına ek olarak, üretici firmalar da perakendecilere bir takım ticari promosyonlar sunmaktadırlar. Bu şekilde perakendecilerin firmanın yeni ürünlerini mağazalarında sunması ya da mevcut ürünlerden daha çok envanter taşıması, üreticinin ürünlerinin reklamının yapılması ve perakendecilerin bu ürünler için daha fazla ve daha iyi raf yeri ayırması gibi amaçlar gerçekleştirilmeye çalışılır (Kotler ve Armstrong, 2009). 2.3 Promosyon Araçları Promosyonel faaliyetlerin amaçlarının yanında, bu amaçları gerçekleştirmek için kullanılan çeşitli araçları da mevcuttur. Hızlı tüketim malları endüstrisinde en yaygın promosyon türü fiyat promosyonudur. Bu tür promosyonlarda müşteriye geçici olarak ürün fiyatları üzerinden indirim sunulur. Promosyon kuponları geçmişte sıklıkla kullanılan bir diğer promosyon aracıdır. Promosyon kuponları müşterilere postayla, gazete ve dergi reklamlarıyla ya da son yıllarda olduğu gibi cep telefonlarına kısa mesaj olarak ya da internet aracılığıyla gönderilebilir ve müşteriler bu kuponları kullanarak belli ürünlerde indirim kazanırlar. Son yıllarda kupon promosyonlarının kullanımı devam etmekle birlikte azalmıştır ve günümüzde özellikle de hızlı tüketim ürünleri sektöründe- daha çok fiyat promosyonu tercih edilmektedir (Silva-Risso, 1999; Kotler ve Armstrong, 2009). Abraham ve diğ. (1987) promosyonları ticari yönlü ve tüketici yönlü olmak üzere iki sınıfa ayırmıştır. Uygulanan promosyon aracı, promosyonun ticari yönlü ya da tüketici yönlü olmasına göre farklılık gösterebilmektedir. Ticari promosyonların uygulanması genellikle perakendeci ve üretici arasındaki ikili anlaşmalara bağlı olarak gerçekleşmektedir. Üretici firmalar tedarikçilere geçici indirimler ve çeşitli teşvikler sunmakta, karşılığında da perakendeciden ürünlerinin raf fiyatını düşürmesini, ürünlerini müşterilerin dikkatini çekecek şekilde teşhir etmesini ve benzeri promosyon faaliyetleri uygulamasını beklemektedir. perakendecilere bağımlılıklarını azaltmak için doğrudan tüketiciye Üreticiler yönelik promosyonlar da yapabilirler. Tedarik zincirindeki konumlarına göre promosyonların türleri Şekil 2.1’de sunulmaktadır. 7 Şekil 2.1 : Tedarik zincirindeki konumuna göre promosyon türleri. Ticari yönlü promosyonlar, tüketici yönlü promosyonlar ve perakendeci promosyonları için kullanılan çok çeşitli yöntem ve araçlar bulunmaktadır. Bu promosyon araçlarından en yaygın olanları Çizelge 2.1’de özetlenmiştir (Blattberg & Neslin, 1990; Kotler & Armstrong, 2009). Çizelge 2.1 : Promosyon araçları. Tüketici Promosyonları Kuponlar Numune/tadım Paket fiyat Para iadesi Eşantiyon Özel etkinlik Çekiliş/yarışma/oyunlar Ticari Promosyonlar İndirim Reklam desteği Teşhir desteği Ticari kuponlar Finansman teşvikleri Yarışmalar 8 Perakendeci Promosyonları Fiyat indirimi Teşhir Ürün özelliği tanıtımı Bedava ürünler Perakendeci kuponları Eşantiyon Yarışmalar 2.4 Promosyonlar ile İlgili Deneysel Genellemeler Promosyonların karakteristik özellikleri ile ilgili akademik çalışmalar özellikle seksenli yılların sonu ile doksanlı yılların başında büyük hız kazanmıştır. Elektronik barkod okuyucu sistemlerin üretici ve perakendeciler tarafından yaygın olarak kullanılmaya başlanması satın alma ile ilgili daha etkin veri toplanmasına olanak tanımış, elde edilen verilerin analiz edilmesi ve yorumlanması sonucunda da pek çok deneysel çalışma gerçekleştirilmiştir. Blattberg ve diğ. (1995) perakendeci promosyonları ve ticari yönlü promosyonlar üzerine yapılmış çalışmaları inceleyerek bazı deneysel genellemelerde bulunmuşlar ve promosyonlarla ilgili bir yargıyı genelleme olarak tanımlayabilmek için üç farklı kıstas belirlemişlerdir: 1) Analiz edilen konu iyi tanımlanmış olmalıdır. 2) Deneysel araştırmanın gerçekleştirildiği konuda en az üç farklı yazar tarafından en az üç farklı makale yayınlanmış olmalıdır. 3) Tüm bu makalelerin sonuçları birbiriyle örtüşmelidir. Blattberg ve diğ. (1995), belirledikleri bu üç kıstası sağlayan dokuz farklı genellemede bulunmuşlardır: 1) Perakendecilerin geçici fiyat indirimleri satışları önemli ölçüde artırır. 2) Pazar payı yüksek olan markaların promosyona karşı esnekliği daha azdır. 3) Promosyonların sıklığı tüketicinin zihnindeki referans fiyatı değiştirir. 4) Promosyonlar sıklaştıkça promosyonel satışların miktarı azalır 5) Promosyonların çapraz etkileri asimetriktir. Yüksek kaliteli markalarda yapılan promosyonun, daha zayıf imaja sahip veya fason markalardaki etkisi orantılı değildir. 6) Perakendeciler ticari yönlü promosyonların % 100’ünden daha azını müşterilerine yansıtırlar 7) Teşhir yöntemleri ve özellik tanıtımının promosyonel satış üzerinde güçlü bir etkisi vardır. 8) Reklamı yapılan promosyonlar mağazadaki müşteri trafiğini artırır. 9) Promosyonlar tamamlayıcı ve rakip ürün kategorilerinin satışlarını da etkiler. Blattberg ve diğ. (1995) , promosyonların bazı özelliklerine ilişkin literatürdeki deneysel çalışmaların çelişkili sonuçları olduğunu belirtmişlerdir: 9 1) Promosyonel satış hacminin büyük çoğunluğu tüketicilerin marka tercihini değiştirmesinden ileri gelmektedir. 2) Promosyon esnekliği fiyat esnekliğini aşmaktadır. 3) Promosyon dönemi sonrasında ürün satışları normal satışlara göre daha az miktarda gerçekleşmektedir. 4) Promosyonların uzun dönemde ürüne olumsuz etkisi olmaktadır. 10 3. PROMOSYONEL SATIŞLARI ETKİLEYEN FAKTÖRLER Promosyon süresince gerçekleşen talebi etkileyen pek çok değişken vardır. Bu anlamda, promosyon dönemindeki satış tahminini yapmak, promosyon olmayan dönemlerdeki satışın tahminine göre çok daha karmaşıktır. Literatürde promosyonu etkileyen faktörler için çeşitli değişken grupları tanımlanmıştır. Bell ve diğ. (1999) kategori, marka ve tüketici değişkenlerinden bahsetmektedir. Kategori değişkenleri tüketicinin bütçe ayırma sürecini etkiler. Marka değişkenleri herhangi bir markanın fiyatına göre tüketicinin algıladığı kalite ile ilgilidir. Tüketici değişkenleri ise markanın müşterilerinin ekonomik profilini yansıtır. Bu değişkenler markayı satın alan tüketicilerin demografik bilgilerini içeren değişkenler olarak ifade edilebilir (Bell ve diğ, 1999). Benzer bir sınıflandırma Ailawadi (2006) tarafından da yapılmış, bu kez promosyon satışlarını etkileyen faktörler promosyon değişkenleri, marka değişkenleri, kategori değişkenleri ve mağaza değişkenleri olarak sınıflandırılmıştır. Cooper ve diğ. (1999) promosyonel talep tahmini için gerekli olan bilgiyi üç farklı bakış açısıyla açıklamaya çalışmışlardır. Bunlardan birincisi tutundurma karmasıdır. Ürün ne olursa olsun ya da promosyon hangi mağazada yapılıyor olursa olsun; fiyat indirimi, reklam ve teşhir yönteminin farklı kombinasyonları için birbirinden farklı sonuçlar beklenir. İkinci bakış açısı, promosyon talebi tahmin edilen stok tutma biriminin promosyon geçmişidir. Bu ürün için geçmişte ne tür promosyonlar yapıldığı ve bunlardan nasıl sonuç edildiği bilgisi mevcut promosyonun performansının kestirilmesi açısından önemlidir. Üçüncü bakış açısı ise mağazanın promosyona olan etkisine odaklanır. Farklı mağazalar herhangi bir promosyonun performansını farklı biçimde etkileyebilir. Özetle Cooper ve diğ. (1999), tutundurma karmasına, promosyon geçmişine ve mağaza potansiyeline bakmaktadır. Bu üç bakış açısından yola çıkarak Cooper ve diğ. (1999) 67 değişkenden oluşan Promocast kestirim modelini oluşturmuştur. Bu çalışmaya Promosyon Talep Tahmin Modelleri bölümünde değinilecektir. 11 Literatürde promosyonel ürün talebini etkileyen çok sayıda değişken bulunmuştur. Bu değişkenler Çizelge 3.1’de gösterilmiştir. Söz konusu değişkenler altı farklı grup altında sıralanmıştır. Bunlar: Promosyon değişkenleri, kategori değişkenleri, marka değişkenleri, mağaza değişkenleri, tüketici değişkenleri ve promosyon geçmişi değişkenleridir. Çizelge 3.1’de toplam 50 değişken bulunmaktadır. Bu sayının Cooper ve diğ. (1999) tarafından yapılan araştırmadaki 67 değişkenden az olmasının nedeni o çalışmada etkileşim etkilerinin ve bazı değişkenlerin log değerlerinin ayrı değişkenler olarak tanımlanmasıdır. Çizelge 3.1 : Promosyon talebini etkileyen faktörler. Değişken Kaynak Promosyon Değişkenleri Kullanılan tanıtım aracı (TV, Radyo, Broşür, Poster vb.) Kupon büyüklüğü Teşhir türü (Mağazadaki pozisyon) Mağazada destekleme (Anons ile) Promosyon sıklığı / Promosyonlar arası süre Önceki promosyonun indirim miktarı Tatiller ve özel günler Promosyon döneminin uzunluğu Perakendeci reklamı Üretici reklamı Kategorideki promosyonda olan ürün oranı Önceki haftada promosyonda olan kategorideki ürünlerin oranı Promosyondaki ürünün varyantlarının sayısı Mutlak fiyat indirimi (Para birimi cinsinden) Yüzde fiyat indirimi Rakiplerin promosyonları Bolton (1989); Fader ve Lodish (1990); Cooper ve diğ. (1999); van Heerde ve diğ. (2002); Ailawadi ve diğ. (2006) Bolton (1989) Bolton (1989); Blattberg ve diğ. (1995); van Heerde ve diğ. (2002) Christen ve diğ. (1997) Blattberg ve diğ. (1995); Christen ve diğ. (1997); Cooper ve diğ. (1999); Foekens ve diğ. (1999); van Heerde ve diğ. (2002); Srinivasan ve diğ. (2004); Ali ve diğ. (2009) Foekens ve diğ. (1999); van Heerde ve diğ. (2002) Bunn ve Vassilopoulos (1999); Divakar ve diğ. (2005) Cooper ve diğ. (1999) Bolton (1989) Bolton (1989) Ailawadi ve diğ. (2006) Ailawadi ve diğ. (2006) Ali ve diğ. (2009) Raju (1992) Blattberg ve diğ. (1995); Narasimhan ve diğ. (1996); Christen ve diğ. (1997); Cooper ve diğ. (1999); Van Heerde ve diğ. (2002) Leeflang ve Wittink (1996) 12 Promosyon mekanizması (1+1, 3 al 2 öde vb.) Hava durumu Kategori değişkenleri Ailawadi ve diğ. (2006) Kategori içindeki rekabet yoğunluğu (kategoride satılan farklı marka sayısı) Kategorideki özel markaların pazar payı Raju (1992); Narasimhan ve diğ. (1996); Bell ve diğ. (1999) Fader ve Lodish (1990); Narasimhan ve diğ. (1996); Srinivasan ve diğ. (2004) Narasimhan ve diğ. (1996); Bell ve diğ. (1999) Fader ve Lodish (1990); Narasimhan ve diğ. (1996); Ailawadi ve diğ. (2006) Raju (1992) Raju (1992); Narasimhan ve diğ. (1996) Kategorinin gerekliliği Kategorinin pazara nüfuz etme düzeyi Ürünün hacmi / büyüklüğü Kategorinin ortalama fiyat düzeyi Marka Değişkenleri Markanın diğer mağazalarda bulunabilirliği Marka deneyimi Marka sadakati Marka türü (Özel marka - normal marka) Markanın Pazar payı Ulusal marka / İthal marka Markanın fiyat değişkenliği Markanın tüketici bütçesindeki oranı Tüketici stoklamasına duyarlılık Plansız satın almaya duyarlılık Satın alma sıklığı Saklanabilirlik (stoklama ile ilgili) Üründen bir defada satın alma miktarı Bunn ve Vassilopoulos (1999) Ailawadi ve diğ. (2006) Bell ve diğ. (1999) Bell ve diğ. (1999) Ailawadi ve diğ. (2006) Blattberg ve diğ. (1995); Srinivasan ve diğ. (2004) Fader ve Lodish (1990); Narasimhan ve diğ. (1996); Srinivasan ve diğ. (2004) Bolton (1989); Bell ve diğ. (1999) Bell ve diğ. (1999) Narasimhan ve diğ. (1996); Van Heerde ve diğ. (2002) Narasimhan ve diğ. (1996); Srinivasan ve diğ. (2004) Fader ve Lodish (1990); Ailawadi ve diğ. (2006) Blattberg ve diğ. (1995) Fader ve Lodish (1990); Narasimhan ve diğ. (1996); Ailawadi ve diğ. (2006) Mağaza değişkenleri Mağazadaki ürün sayısı Mağaza büyüklüğü (m2) Mağaza konumu (kırsal bölge, şehir merkezi, sanayi bölgesi vb.) Mağaza çevresindeki rakip sayısı Rakip mağazaların türü Tüketici değişkenleri Tüketicinin yaşı Narasimhan ve diğ. (1996); Srinivasan ve diğ. (2004); Ailawadi ve diğ. (2006) Ailawadi ve diğ. (2006) Ailawadi ve diğ. (2006) Ailawadi ve diğ. (2006) Ailawadi ve diğ. (2006) Bell ve diğ. (1999); Ailawadi ve diğ. (2006) 13 Tüketicinin eğitim düzeyi Tüketicinin milliyeti, etnik kökeni Tüketicinin aile büyüklüğü Promosyon geçmişi değişkenleri Ürünün geçmiş promosyonlardaki ortalama satış miktarı Ürünün geçmiş promosyonlar öncesindeki ortalama taban satış miktarı Ürünün aynı teşhir ve tanıtım özelliklerine sahip geçmiş promosyonlarındaki ortalama satış miktarı Ürünün aynı teşhir ve tanıtım özelliklerine sahip geçmiş promosyonları öncesindeki ortalama taban satış miktarı Bell ve diğ. (1999); Ailawadi ve diğ. (2006) Ailawadi ve diğ. (2006) Ailawadi ve diğ. (2006) Cooper ve diğ. (1999) Cooper ve diğ. (1999) Cooper ve diğ. (1999) Cooper ve diğ. (1999) 3.1 Promosyon Değişkenleri Çizelge 3.1’de görülebileceği gibi, promosyon değişkenleri grubu diğerlerinden daha fazla sayıda değişken içermektedir. Tanıtım türü, promosyonun teşhir edildiği konum ve fiyat indirimi gibi önemli unsurlar bu kategorinin altında incelenmektedir. Dolayısıyla promosyonun özelliklerine ilişkin değişkenler talebin artmasında en önemli paya sahiptir. Perakende sektöründe geçici olarak yapılan fiyat indirimlerinin satışları ciddi anlamda arttırdığı, promosyonlar alanında yapılan araştırmaların vardığı en temel ortak sonuçtur ve bir genelleme olarak kabul edilmiştir (Blattberg ve diğ, 1995). Ailawadi ve diğ. (2006), daha fazla tanıtım ve daha yüksek fiyat indirimlerinin promosyonda olan ürüne olan talebi arttırdığı sonucuna ulaşmıştır. Araştırmacılar her ne kadar fiyat indirimlerinin satış miktarını artırıcı bir etkiye sahip olduğu konusunda hemfikir olsa da, bu etkinin düzeyi konusunda farklı görüşler ve bulgular söz konusudur. Wittink ve diğ. (1988) fiyat indiriminin esnekliğini incelemişler, bu esneklik değerinin çoğunlukla |-2|’den daha büyük olduğunu ve bu bulgudan hareketle geçici fiyat indirimlerinin satışlarda güçlü bir etkisi olduğunu belirtmişlerdir. Gupta ve Cooper (1992) ile Van Heerde ve diğ. (2002) ise fiyat indirimi için eşik ve doyma düzeyleri olduğunu destekleyen bulgulara ulaşmışlardır. Buna göre, fiyat indiriminin eşik düzeyine kadar promosyondaki ürünün satışları normal dönemdeki satışlardan çok farklı değildir, eşik düzeyinden sonra ciddi bir 14 artış göstermektedir. Doyma noktasından sonra ise satışların artış hızı yeniden yavaşlamaktadır. Bir ürüne fiyat indirimi uygulanmasa bile tanıtım ve teşhir faaliyetleri ile ürünün satışlarını ciddi ölçüde artırmak mümkün olabilir. Blattberg ve diğ. (1995), teşhir ve özellik tanıtımının promosyon satışları üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu ifade etmişlerdir. Wittink ve diğ. (1988), fiyat indirimi olmadığı durumlarda, sadece tanıtım ve teşhir ile talebin çoğu zaman ikiye katlandığını savunmuşlardır. Bunun yanında, kullanılan tanıtım ve/veya teşhir yönteminin de promosyonda olan ürünlerin satış miktarında rolü vardır. Tanıtım; TV reklamı, radyo reklamı, broşür, gazete eki gibi araçlarla yapılabilir. Bolton (1989), perakendeci ve üretici tarafından yapılan reklamların genelde birbirinden farklı stratejiler izlediğini, bu nedenle tüketici üzerindeki etkilerinin farklı olduğunu öne sürer. Buna göre, perakendeciler tarafından yapılan reklamlar daha çok ürünün fiyatına odaklanırken, üretici tarafından yapılan reklamlar ürünün niteliğine ve fiyat harici özelliklerine odaklanmaktadır. İnsert adı verilen ve bir veya birkaç haftalığına promosyonda olan ürünlerin genellikle sadece resimleri ile promosyon fiyatlarını gösteren broşürler, özellikle süpermarketler tarafından yaygın olarak kullanılan bir tanıtım aracıdır. Ailawadi ve diğ. (2006), promosyondaki bir ürünün insert’te ön sayfa, ara sayfalar veya arka sayfada yer almasının satışlar üzerinde etkisi olduğunu iddia etmiştir. Teşhir yöntemi ise promosyonu yapılan ürünün mağazadaki konumu ile ilgilidir. Promosyonda olan ürünler koridor sonu, koridor ortası, mağaza ön bölümü, mağaza arka bölümü gibi özel alanlarda sergilenerek, bu ürünlerin dikkat çekmesi sonucu satışlarının artırılması amaçlanır. Cooper ve diğ. (1999) promosyonel ürün satışlarını etkileyebilecek dokuz farklı teşhir konumu tanımlamıştır. 3.2 Kategori Değişkenleri Kategori değişkenleri, bir ürünün içinde yer aldığı kategori ile ilgili özellikleri ifade etmektedir. Kategoriye özgü değişkenler, promosyonel talepteki değişkenlik üzerinde markaya özgü değişkenlere göre daha fazla etkiye sahiptir (Bell ve diğ, 1999). Fader ve Lodish (1990)’e göre; pazara nüfuz etme düzeyi daha yüksek, yeniden satın alma süreleri daha kısa, özel markalı (private label) ürünlerin oranı daha fazla, ve fiyat düzeyi daha düşük olan kategorilerin promosyon satış hacmi daha fazladır. Raju (1992)’ya göre, büyük hacimli ürünler içeren kategoriler daha az değişkenlik 15 gösterir, dolayısıyla da büyük hacimli kategoriler promosyon dönemlerinde talep artışı için daha düşük potansiyele sahiptir. Ayrıca, bir kategori içerisindeki rekabet yoğunluğunun fazla olması da o kategorideki promosyon satışlarının gücünü azaltır (Raju, 1992). 3.3 Marka Değişkeleri Her ne kadar Bell ve diğ. (1999) kategori özelliklerinin marka özelliklerinden daha önemli olduğunu savunmuş olsa da, marka özellikleri de promosyondaki ürünlere olan talepte oldukça önemlidir. Bell ve diğ. (1999), yüksek pazar payına sahip ve daha fazla reklamı yapılan markaların promosyonel satışlarının daha fazla; yerli markaların ve sıklıkla promosyonu yapılan markaların ise promosyonel satışlarının daha düşük olduğu sonucuna varmıştır. Buna karşılık, Bolton (1989) daha düşük pazar payına sahip markaların promosyonel satışlarının daha fazla olduğunu ileri sürmüştür. Blattberg ve diğ. (1995) de bir markanın pazar payı ve promosyonel satışı arasında negatif yönlü bir ilişki olduğunu iddia etmiştir. Foekens ve diğ. (1999) de promosyon sıklığının fazla olmasının promosyon satışlarını olumsuz etkilediğini belirtmiştir. Ayrıca, en son promosyondaki fiyat indirimi fazla olursa da, mevcut promosyondaki satışlar olumsuz etkilenir (Foekens ve diğ, 1999). Bu durum; promosyon sıklığı ve geçmişteki yüksek indirimler sonucunda tüketicilerin o markalara referans olarak kafalarında daha düşük fiyatlar belirlemeleri ile açıklanmaktadır (Blattberg ve diğ, 1995). 3.4 Mağaza Değişkenleri Genel olarak mağaza özelliklerinin promosyonel satışlara etkisi, promosyon, kategori ve marka özelliklerine göre daha küçüktür (Ailawadi ve diğ, 2006). Mağazanın promosyonel talepteki rolü perakendeciler için üreticilere göre daha fazla önem arz etmektedir. Bir üretici promosyonel talebi tahmin ederken, her bir mağazadaki promosyonel satışı önemsemez, bunun yerine tedarik zincirindeki toplam talebi en doğru biçimde kestirmeye gayret gösterir. Perakendeci ise promosyonları genellikle tüm mağazalarında uyguladığından, elindeki envanteri mağazalara doğru biçimde dağıtabilmek ve satış kaybı yaşamamak için her bir mağazada gerçekleşecek talebi tahmin etmek durumundadır. 16 3.5 Tüketici Değişkenleri Mağaza değişkenlerinde olduğu gibi, markanın müşterisi olan tüketicilerle ilgili özelliklerin de promosyon satışları üzerindeki açıklayıcı gücü sınırlıdır. (Bell ve diğ, 1999). Tüketici özellikleriyle ilgili az bilgi olsa da ve şimdiye kadar konuyla ilgili anlamlı çıktılar elde edilen çok çalışma olmasa da, bir tüketicinin bir promosyona yönelik tepkisinin yaş, gelir, cinsiyet gibi bazı karakteristik özelliklerle ilişkili olması olasıdır. Her ürünün bir hedef kitlesi olduğu gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, tüketicilerin çeşitli özelliklerinin promosyondaki ürünlerin satışını etkileyebileceği düşünülebilir. 3.6 Promosyon Geçmişi Değişkenleri Promosyondaki ürünün talebinin tahmin edilmesinde, o ürünün geçmişteki promosyonlarıyla ilgili özellikler önemli bir bilgi kaynağıdır. Hem üreticiler hem de perakendeciler bunu promosyon türü ve promosyon reklamı ile birlikte en önemli bilgi kaynağı olarak kullanmaktadırlar. Genellikle de tahminlerini dayandırabilecekleri geçmişteki benzer promosyonları bulmaya çalışmaktadırlar. Cooper ve diğ. (1999), geliştirdikleri promosyonel talep tahmini modeline aynı tanıtım ve teşhir özelliklerine sahip geçmiş promosyonların ve tüm geçmiş promosyonların promosyon satışları ve taban satışlarını ayrı ayrı değişkenler olarak eklemiştir. 17 18 4. TAHMİN TEKNİKLERİ VE PROMOSYON TAHMİN MODELLERİ 4.1 Talep Tahmin Teknikleri Literatürde talep tahmini için çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Öncelikle tahmin tekniklerini yargısal tahmin yöntemleri ve istatistiksel tahmin yöntemleri olmak üzere ikiye ayırmak gerekir. Yargısal yöntemlerde tahmin genellikle çalışanlar tarafından ve nitel bilgiye dayanarak yapılmaktadır. Formel ya da istatistiksel tahmin yöntemlerini ise tahminini sayısal verilere dayandırır. İstatistiksel tahmin yöntemleri de zaman serisi modelleri ve açıklayıcı modeller olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Zaman serisi modellerinde sadece geçmiş talep bilgisi kullanılır. Açıklayıcı tahmin teknikleri ise buna ek olarak diğer pazarlama verilerinden de faydalanır (Makridakis ve diğ, 1979). Silver ve diğ. (1998)’ne göre tahminler, istatistiksel tahmin olarak bilinen geçmişteki gözlemler ile yargısal tahmin olarak bilinen geleceğe dönük ve bilinçli yargıların birleşimine dayanır. Makridakis (1988), hem yargısal hem de istatistiksel tahmin yöntemlerinin bazı dezavantajları olduğunu belirtmiştir. Buna göre, Yargısal yöntemlerin dezavantajları Değişimlere gereğinden fazla tepki verilmesi ya da değişimlerin ihmal edilmesi, Geçmiş verilerin kullanılmasında yaşanan tutarsızlıklar, Kişisel ya da politik görüşlerin tahminler üzerinde fazlaca etkili olması İstatistiksel yöntemlerin dezavantajları ise Değişimlerin kestirilememesi Geçmiş verilerde mevcut olan tüm bilgiden yararlanılamaması Gelecekteki belirsizliğe gereken önemim verilmemesi olarak ifade edilmiştir. Şekil 4.1’de talep tahmin yöntemlerinin genel olarak sınıflandırılması gösterilmiştir. 19 Şekil 4.1 : Talep tahmin yöntemlerinin sınıflandırılması (Makridakis ve diğ, 1979). 4.1.1 Yargısal yöntemler Yargısal tahminler sezgisel yargılara, fikirlere ve öznel olasılık tahminlerine dayanır. Yargısal tahminler genellikle yeterli veri olmayan durumlarda kullanılır (Makridakis ve diğ, 1979). İnsan yargılarına dayanan bu tür tahminlerin başarısı genellikle sayısal yöntemlere göre daha düşüktür. Yine de bazı durumlarda sayısal bir tahmin modelinin kontrolü için uzman görüşüne ihtiyaç duyulmaktadır (Silver ve diğ, 1998). Uzmanlar tahminlerde göz önünde bulundurulması gereken en son gelişmeler hakkında bilgi sahibidirler. İnsanla olan etkileşimi nedeniyle bu yöntemler genellikle enformel bir tahmin süreci olarak algılanmaktadır. Anketler ve senaryo analizleri yargısal tahmin için kullanılan yöntemlere örnek olarak verilebilir. 4.1.2 Zaman serisi modelleri Zaman serisi modelleri gelecekteki sonuçları kestirebilmek için geçmiş verilerden yararlanır. Bir zaman serisi, zaman içinde sıralı olarak yapılan gözlemlerin bir araya getirilmiş hali olarak tanımlanabilir (Chatfield, 2004). Talep tahmini, zaman serisi analizlerinin kullanım alanlarından bir tanesidir. Mevsimsel değişkenlik, döngüsel değişkenlik, trend (genel eğilim), ve diğer düzensiz dalgalanmalar gibi zaman serisindeki değişkenliğin kaynakları analiz edilerek, serinin gelecekteki değerleri 20 hakkında kestirimde bulunulabilmektedir. Zaman serisi yöntemlerinden bazıları; basit hareketli ortalamalar, ardışık bağlanımlı hareketli ortalamalar, ardışık bağlanımlı bütünleşik hareketli ortalamalar, üstel düzeltme, dış değer kestirimi (ekstrapolasyon), genel eğilim kestirimi, ve büyüme eğrisi olarak sıralanabilir (Chatfield, 2004; Wilson ve Keating, 2002; Box ve diğ, 2011). Bu tür modeller, her ne kadar verideki çeşitli değişkenlik kaynakları ile birlikte çalışabiliyor olsa da, bu değişkenlik kaynakları ortadan kaldırıldığında zaman serisinde durağan bir örüntü olduğunu varsayarlar. Ayrıca, zaman serisine dayalı tahminler, sadece tahmin edilen değişkenin geçmiş verilerine dayanmaktadır. Oysa ki, promosyona olan talebi etkileyen pek çok pazarlama değişkeni bulunmaktadır. 4.1.3 Açıklayıcı tahmin modelleri Bazı tahmin yöntemleri, tahmin edilen değişkeni etkileyen faktörlerin belirlenebilmesinin mümkün olduğu varsayımını kullanır. Bu tür modeller daha formel bir yaklaşıma sahiptir. Nedenler anlaşıldığı takdirde, tahmin edilen değişkeni etkileyen değişkenler hakkında öngörüde bulunulabilir ve bu değişkenler tahmin modelinde kullanılabilir. Açıklayıcı tahmin teknikleri içerisinde en yaygın olarak kullanılanı regresyon analizidir. Regresyon analizi, bir bağımlı değişken ile bir veya birden fazla bağımsız değişken arasındaki ilişkiyi analiz eden bir istatistiksel tekniktir (Hair ve diğ, 2006). Promosyonel talep tahmininde en çok kullanılan yöntem olduğundan, bir sonraki bölümde doğrusal regresyon yöntemi daha detaylı olarak anlatılacaktır. Ekonometrik modeller, yapay sinir ağları gibi başka açıklayıcı tahmin teknikleri de bulunmaktadır ancak bu çalışmada bunlara değinilmeyecektir. 4.1.3.1 Doğrusal regresyon yöntemi Doğrusal regresyon analizi; basit ve çoklu doğrusal regresyon olmak üzere iki gruba ayrılabilir. Basit doğrusal regresyonda bağımlı değişken ile tek bir bağımsız değişken arasındaki ilişki analiz edilirken, çoklu doğrusal regresyonda bağımsız değişken sayısı birden fazladır. Doğrusal regresyonda her bağımsız değişken ve bağımlı değişken arasındaki ilişki doğrusaldır. Doğrusal regresyon modelinin pratikteki performansı doğru açıklayıcı değişkenlerin seçilmesiyle ve kullanılan verinin kalitesiyle yakından ilgilidir. 21 Regresyon analizinde genel olarak bağımlı değişken; bağımsız değişkenlerin ve regresyon katsayılarının doğrusal bir fonksiyonudur. Basit doğrusal regresyon modelinin ve ‘k’ farklı açıklayıcı değişkene sahip bir çoklu doğrusal regresyon modelinin matematiksel gösterimi sırasıyla denklem 4.1 ve denklem 4.2’deki gibidir (Hair ve diğ, 2006): (4.1) (4.2) Bu denklemlerde; Y değeri bağımlı değişkeni X değerleri bağımsız değişkenleri β değerleri regresyon katsayılarını ε değeri ise hata terimini ifade etmektedir. Regresyon analizinde en iyi uyum, gerçekleşen gözlemlere göre hata kareler toplamını minimize eden doğru denkleminin bulunmasıyla elde edilmektedir. Çoklu regresyon analizinde sadece sürekli değişkenler değil, genellikle nitel değişkenlerin faklı durumlarını ifade etmek için 1 ve 0 değerlerini alan gölge (kukla) değişkenler de sıklıkla kullanılmaktadır. Ayrıca, bazı durumlarda bağımsız değişkenlerin kendi arasındaki etkileşimden de bağımlı değişken ayrıca etkilenebilmektedir. Etkileşim etkisi adı verilen bu durumun da dikkate alındığı daha karmaşık regresyon modellerini de analiz etmek mümkündür (Chatfield, 2004). Örnek bir model, Denklem 4.3’te verilmiştir. (4.3) Çoklu regresyon analizinin kullanılabilmesi için test edilmesi ve doğrulanması gereken bazı varsayımlar vardır (Hair ve diğ, 2006; Field, 2005): Bağımlı ve bağımsız değişkenler arasında doğrusallık Hata terimi dağılımının normalliği Hata terimlerinin sabit varyansı olması Çoklu doğrusallık olmaması Hata terimlerinin bağımsızlığı Bağımlı değişkenin normal dağılıma uyması 22 Bu varsayımların test edilmesi için çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Regresyon analizinden güvenilir sonuçlar almak için bu varsayımların ihlal edilmemesi önemlidir. 4.2 Farklı Tahmin Yöntemlerinin Birleştirilmesi Farklı talep tahmin yöntemlerinin olumsuz yanları nedeniyle bazı durumlarda bu yöntemlerin birleştirilmesi tercih edilebilir. Bunn ve Wright (1991), istatistiksel modellere yargısal düzeltmeler yapılması için iki neden ileri sürmüştür. Birinci neden, modelin belirlenmesindeki hatalardır. Belirlenen model iyi bir tahmin performansı göstermiyor olabilir. Böyle durumlarda genellikle modelin yapısını değiştirmektense, model çıktılarında yargısal bir takım düzeltmeler yapmak daha kolaydır. Aksi takdirde modelden değişken çıkarılması ve regresyon katsayılarının değiştirilmesi gerekebilir. Yargısal düzeltmelerin yapılmasının ikinci nedeni ise yapısal değişikliklerdir. Modele dahil edilemeyen bazı dışsal faktörlerin ya da arka plandaki bazı varsayımların değişmesinin gelecekteki olayları etkilemesi beklenir. Bir modele sadece sınırlı sayıda değişken dahil edilebileceğinden, uzman tarafından deneyim ve sezgilere dayalı olarak yapılan müdahaleler tahmin performansını artırabilir. 4.3 Promosyon Talep Tahmin Modelleri Cooper ve diğ. (1999), önde gelen süpermarket zincirlerinin yöneticileriyle yapılan mülakatlar sonucunda, gelecek promosyonun planlanmasında kullanılan en gelişmiş yöntemin, en son benzer promosyonun tedarik zinciri düzeyinde verilen sipariş miktarı kadar sipariş vermek olduğunu görmüşlerdir. En son benzer promosyon, bir ürünün mevcut promosyon ile aynı fiyat seviyesinden sunulduğu en son promosyon olarak tanımlanmaktadır. Bu uygulamanın pek çok olumsuz yanı vardır. Birincisi, en son benzer promosyon uygulamasında, promosyonla ilgili diğer hiçbir etken dikkate alınmamış olmaktadır. İkincisi, promosyon fiyatı pek çok farklı düzeyde olabilir; bu da en son benzer promosyon ile karşılaştırmayı zorlaştırmaktadır. Dolayısıyla, sadece fiyat düzeyine bakmanın çok isabetli bir tahmin yöntemi olmayacağı düşünülebilir. Ayrıca, söz konusu uygulama öğrenemeyen bir sistemi temsil etmektedir (Cooper ve diğ, 1999). Her ne kadar formel tahmin yöntemlerinin sektördeki kullanımı yaygın olmasa da, mevcut uygulamalardaki bahsi geçen problemler dikkate alınarak 23 promosyonel satışların tahmini için birtakım yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemlerden en bilinen dört tanesi SCAN*PRO, Promoter, PromoCast, ve CHAN4CAST modelleridir. 4.3.1 Mevcut dört model 4.3.1.1 SCAN*PRO SCAN*PRO modeli, ACNielsen firmasının müşterilerine geçici fiyat indirimleri, özellik tanıtımı ve özel teşhir gibi promosyon faaliyetlerinin perakende satışlarına etkisini göstermek amacıyla ortaya çıkmıştır (van Heerde ve diğ, 2002). SCAN*PRO promosyonel satışları mağaza düzeyinde analiz etmektedir. Hızlı tüketim mallara endüstrisindeki hemen hemen tüm promosyonlar en az bir hafta sürdüğünden, modelde haftalık zaman dilimi kullanılmaktadır. Bu model ve bu modelin benzer biçimleri dünyada üç binden fazla ticari uygulamada kullanılmıştır (van Heerde ve diğ, 2002). Model, bağımlı değişken ve bağımsız değişkenler arasında çarpımsal ilişkilerin olduğu bir doğrusal regresyon modelidir. Orijinal SCAN*PRO modelinde, bir mağazadaki bir ürünün haftalık satışı bağımlı değişken olarak tanımlanmıştır. Bağımsız değişkenler olarak ise birim fiyat, normal birim fiyatın medyanı, tanıtım, teşhir, tanıtım ile teşhir arasındaki etkileşim, ve mağaza ile hafta arasındaki etkileşim modele dahil edilmiştir (van Heerde ve diğ, 2002). 4.3.1.2 Promoter Promoter, üreticilerin yaptığı ticari promosyonların değerlendirilmesi amacıyla tasarlanan bir karar destek sistemidir. Ürün müdürlerinin böylece promosyon harcamalarının dağıtımını geliştirmeleri hedeflenir. Bu sistem, yapılan ticari promosyonların perakendeciler tarafından tüketiciye aktarılma oranını ve perakendeciler tarafından sunulan promosyonlara tüketicilerin gösterdiği tepkiyi ölçelerek birleştirir ve promosyona verilen toplam tepkiyi tahmin eder. Bunu gerçekleştirebilmek için, Promoter öncelikle bir ürünün promosyon olmadığı dönemlerdeki normal satışını, yani taban satışı; trend, mevsimsellik etkileri ve istisnai durumları dikkate alarak kestirmeye çalışır. Promosyonun etkileri ise, bu dinamik taban satış miktarına göre tahmin edilir (van Heerde ve diğ, 2002). 24 4.3.1.3 PromoCast PromoCast, bağımlı değişken ve bağımsız değişkenler arasında doğrusal ilişkiler kuran, 67 değişkenli bir regresyon modelidir. Bağımlı değişken, bir ürünün promosyon haftasındaki satış miktarının doğal logaritmasıdır. Bağımsız değişken olarak modelde promosyon özellikleri, ürünün ve mağazanın promosyon geçmişi, ve mevsimsellik özelliklerine ilişkin bilgiler kullanılmıştır. Modelde fiyat ve birimle ilgili değişkenler için log-log, tanıtım ve teşhirin farklı kombinasyonlarını yansıtan değişkenler için ise log-doğrusal ilişkiler kullanılmıştır. Ayrıca PromoCast yavaş ve hızlı hareket eden ürünlerin ayrımını yapmış ve bunlar için ayrı tahmin modelleri uygulamıştır. Bunun da ötesinde, her ürün ve her mağaza için model ayrı olarak çalıştırılmıştır (Cooper ve diğ, 1999). Cooper ve diğ. (1999), ürettikleri talep tahminlerinin performansını değerlendirebilmek için bunları aynı tanıtım ve teşhir özelliklerine sahip promosyonların ortalama satışları ile karşılaştırmıştır. Tahminler geçmiş promosyon ortalamalarından daha iyi sonuç vermiyorsa, talep tahmini için böyle bir çaba sarfetmenin anlamı olmadığı düşünülebilir. Söz konusu kıyaslama yöntemini şu nedenle kullanmışlardır: Promosyon analizi için sektördeki en yaygın yaklaşım, bir kategorideki ortalama taban satışın promosyon satışları ile karşılaştırılmasıdır. Bir kategorinin içerisindeki ürün kalemi bazındaki değişkenliklerden yola çıkarak, belli bir ürünün, belli promosyon koşullarında, belli bir mağazadaki satışlarının geçmiş ortalamalarının tahmin hatasının; yaygın olarak kullanılan kategori bazındaki tahmin hatasından daha az olması beklenir. Ürün kalemi düzeyinde çok büyük miktarda geçmiş satış verisine sahip olunması, tahmin performansındaki bu iyileşmeyi mümkün kılmaktadır (Cooper ve diğ, 1999). Bu ifade ile Cooper ve diğ. (1999) mevcut durumdaki sorunu promosyonel satışın taban satışa bölünerek analiz edilmesine bağlamakta ise de, asıl sorunun promosyon analizlerinin genellikle ürün kalemi bazında değil, kategori bazında yapılması olduğu söylenebilir. 4.3.1.4 CHAN4CAST CHAN4CAST modeli bir perakende zinciri için değil; alkolsüz içecek, atıştırmalık ve kahvaltılık ürünler satan bir gıda üreticisi için tasarlanmıştır. Bu yönüyle model, bahsedilen diğer modellerden ayrılmaktadır. Üretici firma, markalarını 200’den fazla ülkede satmaktadır. CHAN4CAST hem taban satışlarının tahmini hem de 25 promosyonel satışların tahmini için bir model olarak kullanılmaktadır. Bu promosyon talep tahmini modelinde tatil dönemleri, teşhir türü, bölge, tanıtım, sıcaklık, ve fiyatın logaritması ile ilgili değişkenler bulunmaktadır. Tahmin edilen bağımlı değişken ise adet cinsinden satış hacmidir. Anlamlı değişkenlerin tespit edilmesi için aşamalı regresyon yöntemi kullanılmıştır (Divakar ve diğ, 2005). 4.3.2 Mevcut modellerin performansı Bahsedilen promosyon talep tahmini araçlarının performanslarının karşılaştırıldığı herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Elde edilen bazı sonuçlar, yalnızca o promosyon talep tahmin modeli ile ilgili makalede bulunmaktadır. Örneğin, PromoCast ile ilgili makalede yazarlar, geliştirdikleri promosyon tahmin modelinin ellerindeki örnek vakada kullanılmış olması halinde, stok dışı kalma oranının %43 azalacağını ve bunun sonucunda da 2.77 milyon dolar kar artışı elde edilebileceğini belirtmişlerdir (Cooper ve diğ, 1999). Söz konusu çalışmada siparişler adet cinsinden değil, genellikle 12’li olmak üzere koli ya da paket cinsinden verildiğinden, talep tahmin performansı da buna göre ölçülmüştür. Buna göre, mağaza düzeyinde tahminlerin % 69’u en fazla bir koli hata ile, % 83’ü ise en fazla iki koli hata ile tahmin edilmiştir. Kıyaslama amacıyla kullanılan benzer tanıtım ve teşhir özelliklerine sahip geçmiş satışların ortalaması yönteminde ise tahminlerin % 39’ü en fazla bir koli hata ile, % 62’si ise iki koli hata ile gerçekleşmiştir. Bu durumda Promocast, kıyaslandığı yönteme göre daha iyi tahminler yapmıştır (Cooper ve diğ, 1999). Ne var ki, bu sonuçlar sadece söz konusu çalışmaya özgü olup, diğer modellerin sonuçları ile karşılaştırılabilir değildir. Van Heerde ve diğ. (2002), SCAN*PRO modeli ve uzantılarının performansı ile ilgili nicel sonuçlar yayınlamamışlardır. Divakar ve diğ. (2005) , CHAN4CAST modelinin yaklaşık 1 milyon dolar yatırım maliyeti ile 11 milyon dolar tasarruf sağladığını belirtmişlerdir. Ne var ki, promosyon talep tahmini, söz konusu modelin sadece bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu nedenle sonuçların promosyonlar açısından yorumu kolay değildir. Özetle, farklı promosyon tahmin modellerinin tümü ayrıntılı olarak yayınlanmamıştır. Örneğin, Cooper ve diğ. (1999) kurdukları modelde yer alan değişkenlerin listesini yayınlamışlar ama modelin kendisi hakkında detaylı bilgi 26 vermemişlerdir. Bu duruma bağlı olarak da farklı talep tahmin modellerini karşılaştıran bir araştırma bulunmamaktadır. 4.3.3 Promosyon talep tahmini modelleri üzerine değerlendirme İncelenen modeller bağımlı değişken olarak satış miktarını ya da satış miktarının logaritmasını tahmin etmektedir. Bir regresyon modelinde, satış hacminin logaritması bağımlı değişken olarak tahmin edildiğinde ve taban satışın logaritması da bağımsız değişken olarak modelde yer aldığında, aslında bağımlı değişken olarak yükseltme faktörü tahmin edilmektedir (denklem 4.5 ve denklem 4.6). Yükseltme faktörü, promosyon satışının taban satışa bölünmesi ile elde edilen çarpan olarak tanımlanabilir (denklem 4.4). Söz konusu durum, bahsedilen dört tahmin modeli içinde sadece PromoCast’te gözlenmektedir. (4.4) ( ) ( ) ( ) ( ( ) ) (4.5) ( ) (4.6) CHAN4CAST haricindeki üç model de perakendeci odaklıdır, sadece CHAN4CAST üreticiye yönelik olarak üretilmiştir. Bu model promosyon talep tahminine diğer modellerden daha az odaklanmıştır ve genel olarak taban satışı tahmin etmektedir. Genellikle modeller doğrusal ya da log-doğrusal biçimdedir. Literatürdeki çalışmalar logaritmik ya da doğrusal değişken ve modellerin seçimi üzerine kesin ve genelleştirilebilir sonuçlar sunmamaktadır. Divakar ve diğ. (2005) kurdukları logdoğursal ve doğrusal modeller için benzer tahmin sonuçları bulmuşlardır. De Schrijver (2009) bağımlı değişkenin logaritmik ve doğrusal değerlerinin performansları açısından önemli bir farklılık gözlemlememiştir. Geçmiş çalışmalarda çoğunlukla log-doğrusal, log-log, ve doğrusal modeller benzer sonuçlar verdiğinden, daha anlaşılabilir olması bakımından doğrusal modeller tercih edilmiştir. Ayrıca, bağımlı değişkenin logaritmasının kullanılmasının, bağımsız değişkenin logaritmasının kullanılmasından düşünülmektedir. 27 daha fazla fayda sağlayacağı 28 5. PROMOSYON TALEP TAHMİNİ ÜZERİNE UYGULAMALI ARAŞTIRMALAR 5.1 De Schrijver De Schrijver (2009), yaptığı araştırmada Hollanda’daki bir perakendecinin promosyon talep tahmini sürecini analiz etmiştir. Araştırma; piller ve kameralar olmak üzere iki ürün kategorisine odaklanmaktadır. Bu da kurulan doğrusal regresyon modellerinin oldukça spesifik olmasına yol açmıştır. Modellerde marka bile bir bağımsız değişken olarak kullanılmıştır. Bu özelleşme nedeniyle, modelleri diğer ürün kategorileri için de genelleştirmek kolay değildir. Kameralar için oluşturulan tahmin modeli ürün düzeyinde toplulaştırılırken, sınırlı bilgi olması nedeniyle piller kategori düzeyinde toplulaştırılmıştır. Potansiyel bağımsız değişkenler konuyla ilgili olması, ölçülebilirliği ve müşterinin değişken üzerindeki etkisi bakımından ele alınmıştır. Bunun sonucunda 16 bağımsız değişken elde edilmiştir. Bağımlı değişken olarak yükseltme faktörü ve mutlak promosyon satışı ayrı regresyon modellerinde analiz edilmiştir. Ek olarak, De Schrijver (2009) değişkenleri hem doğrusal formda (denklem 5.1) hem de doğal logaritma formunda (denklem 5.2) ayrı ayrı analiz etmiştir. Değişkenler arasındaki etkileşim etkileri bu araştırmada dikkate alınmamıştır. (5.1) ( ) ( ) ( ) ( ) (5.2) De Schrijver (2009), modelindeki gölge değişkenlerin çokluğu nedeniyle tüm değişkenlerin aynı anda regresyon analizine eklendiği ‘enter’ yöntemini kullanmıştır. Üretilen modellerin genel uyumu yüksektir. R 2 değeri yaklaşık 0.5 olarak bulunmuştur. Bu yüksek uyumun modellerin ürün kategorisine özgü olmasından ileri geldiği düşünülmektedir. Mutlak promosyon fiyatı uzak ara en önemli bağımsız değişken olarak bulunmuştur. Bunun yanında, reklam büyüklüğü, tatiller ve tanıtım broşüründe yer alan promosyonların sayısı da iki kategoriye de etki eden değişkenler olarak bulunmuştur. 29 5.2 Van den Heuvel Van den Heuvel (2009), Hollanda’daki bir süpermarkette satılan promosyon ürünlerinin envanter yönetimi açısından performansını araştırmıştır. Bu çalışmada 10 farklı promosyonel ürününün performansı takip edilmiş ve promosyondaki ürünlerin talep tahmin performansının ve envanter yönetiminin geliştirilebileceği sonucuna varılmıştır. Promosyondaki tüm ürünleri kapsayan daha geniş bir analizde ise mağazalara gereğinden çok daha fazla envanter dağıtıldığı tespit edilmiştir. Van den Heuvel (2009) promosyonel satışları tahmin etmek için en uygun yöntemin doğrusal regresyon olduğu sonucuna vararak 22 değişkenin olduğu bir veri seti oluşturmuştur. Sekiz farklı regresyon modeli kurulmuş ve analiz edilmiştir. Bu modeller üç farklı açıdan birbirinden ayrışmaktadır. Fiyat indirimi haricindeki promosyon türleri; X tane alana Y tane bedava ya da Z tanesi T fiyata olmak üzere iki farklı gruba ayrılmıştır. Ürün kategorilerinin 3 gölge değişkenle açıklandığı özet ve 10 gölge değişkenle açıklandığı detaylı ürün kategorizasyonu olmak üzere iki grup oluşturulmuştur. Bir önceki promosyon haftasıyla ilgili bilgi içeren ve içermeyen iki grup oluşturulmuştur. Bu üç faklı boyuttan elde edilen 8 regresyon modeline bakıldığında, sadece üçüncü boyutun modellerin açıklayıcılığında etkili olduğu görülmüştür. Önceki promosyon haftası hakkında bilgi içeren modellerde R 2 değerinin 0.27’den yaklaşık 0.45’e yükseldiği gözlenmiştir. Van Den Heuvel (2009), kurduğu regresyon modelinin çok fazla bilgi gerektirmesi, dolayısıyla süpermarket için pratikte çok kullanışlı olmayacağı düşüncesiyle daha az değişken içeren geliştirilmiş, özet bir regresyon modeli oluşturmuştur. Yeni modeldeki değişkenler; son beş haftadaki ortalama satış, aynı ana gruptaki promosyonlar, aynı gruptaki promosyonlar, normal fiyat, yüzde cinsinden indirim ve ürün kategorisi olarak belirlenmiştir. Bu model, daha az bağımsız değişken içerdiğinden, R2 değeri 0.45’ten 0.22’ye düşmüştür. Buna rağmen, Van den Heuvel (2009)’e göre modelin yeni hali pratikte kullanılabilirliğini artırmıştır. Ortalama hata karesi yeni modelde eskiyle kıyaslanabilir düzeydedir. Ayrıca, promosyon sonunda 30 mağazalarda arta kalan ürün miktarı özetlenmiş modelde detaylı modele göre daha azdır. 5.3 Van der Poel Van der Poel (2010), yaptığı çalışmada Hollanda’daki en önemli hızlı tüketim malları üreticilerinden bir olan Unilever’in ürünlerine olan promosyonel talebin tahmin performansını iyileştirmeyi amaçlamıştır. Bu çalışmanın önceki diğer iki uygulamalı çalışmadan en önemli farkı tahminlerin üretici bazlı olarak yapılmasıdır. Çalışma kapsamında üretici firmanın müşterisi olan dört perakendeci seçilerek bunların satış ve promosyon bilgilerinden yararlanılmıştır. Firmanın satışını yaptığı 8’i gıda, 5’i ise gıda dışı olmak üzere toplam 13 kategorideki ürünlerinden toplam 86 tanesi kurulacak model için seçilmiştir. Promosyonların incelendiği 65 haftalık süreçte ürünler yaklaşık 15283 kez promosyona girmiştir ve bu promosyonlardan 1238 tanesi örneklem olarak alınmıştır. Van der Poel (2010), promosyon talebinin tahmini için çoklu doğrusal regresyon yöntemini kullanmıştır. Bağımlı değişken olarak promosyonel satışların taban satışa oranının, yani yükseltme faktörünün doğal logaritması kullanmıştır. Taban satış, ürünün tahmini yapılan haftadan önceki promosyonsuz beş haftanın ortalama satış miktarı olarak tanımlanmıştır. Promosyonel talebe etki edebileceği düşünülen 21 farklı bağımsız değişken analiz edilmiştir. Söz konusu değişkenler promosyon, tedarikçi ve marka değişkenleri olmak üzere üç gruba ayrılmıştır (Van der Poel, 2010). Promosyon değişkenleri: Teşhir durumu İnsertte yer alıp almadığı TV reklamı ile destekleme Tatil günleriyle bu tatillerde daha fazla satan ürünlerin etkileşim etkisi Promosyon süresi (1 hafta ya da 2 hafta) Mutlak indirim (Euro cinsinden) Yüzde indirim Promosyon mekanizması (1+1, fiyat indirimi, vb.) Aynı anda promosyonda olan ürün sayısı 31 Perakendeci değişkenleri: Perakendeci bilgisi Satış noktalarının artış miktarı Marka değişkenleri: Tekrar satın alınma oranı Promosyon baskısı (promosyonel satışların toplam satışlardaki payı) Önceki promosyonun yükseltme faktörü Pazara nüfuz etme oranı Saklanabilirlik Ürünün büyüklüğü Satın alma sıklığı Ürün kategorisi Kışın satılan ürünler ve sıcaklığın etkileşim etkisi Yazın satılan ürünler ve sıcaklığın etkileşim etkisi Tedarikçi düzeyindeki diğer araştırmalardan farklı olarak, bu çalışmanın üretici bir firmada yürütülmüş olması, farklı tedarikçilerin tahmin modellerine gölge değişken olarak eklenerek promosyonel satışlara etkisinin incelenmesine olanak tanımıştır. Bunun yanında, promosyon süresi önceki çalışmaların aksine sabit değildir. Promosyonlar, tedarikçilerin politikasına göre bir ya da iki hafta sürebilmektedir. Bu durum, promosyon süresinin de kurulan modellere değişken olarak eklenmesi ihtiyacını doğurmuştur. Van der Poel (2010), ilk aşamada elindeki tüm bağımsız değişkenleri kullanarak beş farklı model oluşturmuştur. Bu beş model, içerdikleri ürünler bakımından birbirinden ayrılmaktadır: Model-1: Tüm ürünler Model-2: Gıda ürünleri Model-3: Gıda dışı ürünler (Ev temizliği ve kişisel bakım ürünleri) Model-4: Magnum markası hariç tüm ürünler Model-5: Magnum markası hariç gıda ürünleri 32 Modellerin gıda ve gıda dışı ürünler olarak farklılaşmasının sebebi, bu iki farklı kategorinin birbirinden farklı promosyon ve satış davranışı göstereceği varsayımıdır. Gıda ürünleri, gıda dışı ürünlere göre daha hızlı hareket etmekte, dolayısıyla da daha fazla miktarda satmaktadır. Öte yandan, Magnum markalı ürünlerin çok yüksek yükseltme faktörü değerlerine sahip olduğu ve tüm ürünler incelendiğinde yükseltme faktörü açısından dışadüşenlerin büyük kısmını oluşturduğu görülmüştür. Bu nedenle Magnum markalı ürünlerin gözlemlere dahil edilmediği iki farklı model daha kurulmuştur (Van der Poel, 2010). Belirlenen modeller promosyon tahmininde başarılı bir performans göstermişlerdir. Örneğin, bu beş modelden en uygunu olarak seçilen Model-4’ün düzletilmiş R2 değeri 0.691, ortalama mutlak yüzde hatası (OMYH) ise kalibrasyon kümesinde % 28, doğrulama kümesinde is % 31 olarak hesaplanmıştır. İlk aşamada kurulan modeller her ne kadar değişkenler hakkında yüksek açıklayıcılığa sahip olsa da, modellerin firma tarafından pratikte kullanılabilmesi için bir takım uyarlamalara ihtiyaç duyulmuştur. Bu uyarlamalardan ilki, modelin firma tarafından uygulanabilir hale gelmesi amacıyla değişken sayısının azaltılmasıdır. İlk aşamadaki modellerden en az üçünde standardize edilmiş beta katsayısı 0.150’den büyük ve katsayısının işareti aynı olan değişkenler yeni modelde kullanılmıştır. Böylece yeni modeldeki anlamlı değişken sayısı 19’dan 12’ye düşürülmüştür. Yeni durumda düzeltilmiş R 2 değeri 0.671, OMYH ise kalibrasyon kümesi için %29, doğrulama kümesi için %31 olarak hesaplanmıştır. Bu durumda uyarlanan model, ilk modelle hemen hemen aynı performansı daha az değişken kullanarak göstermektedir. İkinci uyarlama ise üretici açısından verilerin kolay bulunabilirliğine göre değişkenlerin seçilmesiyle yapılmıştır. Bu durumda ise hem düzeltilmiş R 2 değeri 0.501’e düşmüş, hem de OMYH kalibrasyon kümesinde %37’ye, doğrulama kümesinde ise % 46’ya yükselmiştir. Başka bir deyişle, modelin açıklayıcı gücü azalmış, buna bağlı olarak da tahmin performansı düşmüştür. Van der Poel (2010), son uyarlamayı ise bağımlı değişken olarak belirlenen yükseltme faktörünün pay kısmında ürünün gerçekleşen satışı yerine perakendecilerin verdikleri sipariş miktarlarını kullanarak yapmıştır. Bu modelin oldukça başarısız olduğu görülmüştür. Van der Poel (2010), bu durumu 33 perakendecilerin gerçekleşen promosyonel satışlara göre %39’dan %85’e kadar varan oranlarda daha fazla sipariş vermelerine bağlamaktadır. 5.4 Van Dinter Van Dinter (2011), gıda perakendeciliği alanında faaliyet gösteren Hollanda’daki bir süpermarketin promosyon sürecini incelemiş ve bu sürecin iyileştirilmesi üzerine çalışmıştır. Söz konusu çalışma iki araştırma alanına odaklanmıştır. Öncelikli ve ana araştırma konusu, süpermarketteki promosyonel ürünlerin mevcut dağıtım ve kontrol mekanizmasının hem kayıp satışları hem de envanter taşıma maliyetlerini dikkate almak suretiyle iyileştirilmesidir. Bu bağlamda, Van Dinter (2011) promosyonel ürünlerin dağıtım merkezlerinden mağazalara iki teslimatta gönderildiği esnek bir dağıtım modeli geliştirmiştir. Bu modele göre, promosyon için tahmin edilen talep miktarının % 70-80’i kadar bir kısmı birinci teslimatta mağazalara gönderilirken, ikinci teslimat miktarının belirlenmesi için mevcut promosyonun ilk iki günündeki satışlara bakarak promosyon haftasının geri kalanı için yeni bir tahmin yapılmakta ve bu tahmine göre ikinci teslimat gerçekleştirilmektedir. Van Dinter (2011), geliştirdiği bu modelin promosyonların operasyonel masraflarını azaltacağını, özellikle de satılmayıp dağıtım merkezine geri gönderilen ürünlerden kaynaklanan envanter taşıma maliyetlerini düşüreceğini yaptığı senaryo analizleri ve simülasyonlarla ortaya koymuştur. Van Dinter (2011)’in çalışmasında ikincil olarak odaklandığı konu ise promosyonel talebin tahmin edilmesidir. Promosyon dönemindeki talebin tahmini, aynı zamanda geliştirilen dağıtım modelinin önemli bir girdisi olduğundan, talep tahmin başarısının artırılmasının dağıtım modelinin performansına da olumlu olarak yansıyacağı söylenebilir. Bundan hareketle, de Schrijver (2009), Van den Heuvel (2009) ve Van der Poel (2010) tarafından uygulanan tahmin modellerine benzer bir model geliştirilmiştir. Çalışma kapsamına DKW olarak adlandırılan uzun ömürlü gıda ürünleri ile donuk gıda ürünleri dahil edilmiştir. Bunun yanında Van Dinter (2011), yaptığı Pareto analizi ile süpermarketteki yavaş ve hızlı hareket eden ürünleri birbirinden ayırarak sadece hızlı hareket eden ürünleri ele almıştır. Önceki çalışmalarda olduğu gibi çoklu doğrusal regresyon yönteminden yararlanılmış, bağımlı değişken olarak yine yükseltme faktörünün doğal logaritması kullanılmıştır. 34 Bağımsız değişkenler ise geçmiş çalışmalardaki değişkenler, firmanın elindeki veriler ve ulaşılabilirlikleri doğrultusunda belirlenmiştir (Van Dinter, 2011): Normal fiyat Yüzde indirim Mutlak indirim Promosyon mekanizması Ürünün broşürdeki konumu (ön sayfa, arka sayfa, diğer sayfalar) Önceki promosyonun yükseltme faktörü Ürün grubu Tatiller Van Dinter (2011), içerdiği ürün kategorilerine göre üç farklı model oluşturmuştur: Model-1: Tüm uzun ömürlü ve donuk gıdalar Model-2: Sadece uzun ömürlü gıdalar Model-3: Sadece donuk gıdalar Test edilen tüm modeller tedarik zinciri düzeyindedir, yani süpermarketin tüm mağazalarındaki toplam talebi yansıtmaktadır. Regresyon analizi sonucunda OMYH değeri, doğrulama kümesinde birinci, ikinci ve üçüncü modelde sırasıyla % 36.4, % 35.6 ve %34.2 olarak bulunmuştur. Her ne kadar ikinci ve üçüncü modelin tahmin performansı biraz daha iyi olsa da, aradaki fark küçük olduğundan Van Dinter (2011) çalışma kapsamındaki tüm ürünleri tek bir regresyon modelinde analiz eden, dolayısıyla da işlem kolaylığı sağlayan birinci modelin kullanılmasının firma için daha uygun olduğunu savunmuştur. Model-1’in düzeltilmiş R2 değeri ise 0.378 olarak hesaplanmıştır. Van Dinter (2011), geliştirdiği tahmin modelinin performansını, süpermarketin mevcut tahmin performansı ile karşılaştırmaktadır. Doğrulama kümesinden seçilen 1300 promosyonun talebini satınalma departmanı % 41.3, süpermarketin talep tahminlerinden sorumlu çalışanı ise % 38.4 ortalama hata yüzdesi ile tahmin etmiştir. Bu oran oluşturulan yeni modelde aynı örneklem için % 35.5 olarak hesaplanmıştır. Geliştirilen promosyonel tahmin modeli şirketin mevcut tahminlerinden daha başarılı olmasına rağmen, Van Dinter (2011) hata oranını hala yüksek bulduğunu ve modelin geliştirilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca, bazı ürün gruplarının promosyon 35 sırasında birbirinden farklı davranış gösterdiği tespit edilmiştir. Bazı ürün gruplarının ise promosyonlar sırasında stoklarının zaman zaman tükenebildiği, bunun da geliştirilen tahmin modelinin performansına olumsuz etki ettiği belirtilmiştir. Bu nedenle Van Dinter (2011), regresyon modelinin ürettiği promosyonel talep tahminlerine körü körüne bağlı kalınmamasını, uygulama esnasında bir uzman tarafından gözden geçirilmesini ve gerekirse yargısal düzeltmeler yapılmasını önermiştir. 5.5 Peters Peters (2012), çalışmasını Van Dinter (2011) ile aynı süpermarket zincirinde gerçekleştirmiştir. Bu çalışmada, söz konusu firmadaki çabuk bozulan ürünlerin promosyonel talep tahmininin iyileştirilmesi amaçlanmıştır. Önceki benzer çalışmalarda olduğu gibi yine çoklu doğrusal regresyon yönteminden yararlanılmış ve yine bağımlı değişken olarak yükseltme faktörünün doğal logaritması kullanılmıştır. İncelenen bağımsız değişkenler ise şu şekilde özetlenebilir (Peters, 2012): Teşhir özellikleri: Teşhir konumunun kalitesi, teşhir edilen envanter miktarı Promosyon değişkenleri: Mutlak indirim, yüzde indirim, normal fiyat, ürün grubunda promosyonda olan ürün sayısı, promosyon mekanizması, promosyonun reklam broşüründe yer alıp almadığı, promosyonun broşürdeki konumu (ön sayfa, arka sayfa, iç sayfalar) Ürün özellikleri: Son kullanma tarihi, önceki yükseltme faktörü, taban satış, ürünün kilogram ya da adet cinsinden satılması, tazelik algısı, bozulmayı durdurabilme (dondurarak ya da anında tüketerek), paketleme türü, ürün grubu Hava durumu: Sıcaklık, yağış miktarı, yağışlı gün sayısı Ulusal tatiller Söz konusu firmada çabuk bozulan ürünler üç farklı kategoriye ayrılmaktadır. Bu kategoriler; etler ve salatalar, ekmek ve unlu mamuller, süt ürünleri olarak sınıflandırılmıştır. Peters (2012), içerdiği kategorilere göre çabuk bozulan ürünler için beş farklı model oluşturmuştur: Model-1: Tüm ürünler 36 Model-2: Ekmek ve unlu mamuller hariç tüm ürünler Model-3: Ekmek ve unlu mamuller Model-4: Süt ürünleri Model-5: Etler ve salatalar Model-1’de bütün bozulabilir ürünler tek bir regresyon analizinde yer almaktadır. Peters (2012)’a göre, ekmek ve unlu mamullerin promosyonlara olan reaksiyonu diğer çabuk bozulan ürünlerden farklıdır. Bu durum Model-2’de bu kategorinin analiz dışında bırakılmasına neden olmuştur. Model-3, Model-4 ve Model-5 ise her bir kategori için ayrı ayrı oluşturulan regresyon modelleridir. Peters (2012), yaptığı bu farklı regresyon analizlerinin performansını hem yüzde sapma cinsinden hem de satış birimi cinsinden ölçmüştür. Yaptığı değerlendirme sonucunda Model-2’nin kullanılmasını, ekmek ve unlu mamullerin ise ayrı olarak tahmin edilmesini önermiştir. Model-2’nin düzeltilmiş R2 değeri 0.796 olarak bulunurken, doğrulama kümesinin OMYH değeri % 26.5 olarak hesaplanmıştır. Bulunan bu hata yüzdesi, süpermarketteki uzman kişilerin mevcut süreçlerde yaptığı yargısal promosyonel satış tahminlerin hata yüzdesi ile karşılaştırılmıştır. Önerilen modelin hata yüzdesi, hem satın alma departmanı tarafından yapılan tahminlerin ortalama hata yüzdesi olan % 38.4’ten hem de talep tahmin uzmanının yaptığı tahminlerin ortalama hata yüzdesi olan % 33.5’ten daha azdır. Bu da Peters (2012)’ın modelinin promosyonların talep tahmin performansını mevcut duruma göre geliştirdiğini göstermektedir. Çalışma kapsamında incelenen ürünler tazeyken tüketilmesi gereken, çabuk bozulabilir ürünlerdir. Bu tür ürünler, çabuk bozulmayan ürünlerin aksine promosyon döneminde satılamadıkları zaman ziyan olmakta ve firmanın bu ürünlerden zarar etmesine yol açmaktadır Bu nedenle bu ürünlerin hem normal zamanlarda hem de promosyon dönemlerindeki talebinin yüksek başarıyla tahmin edilmesi, diğer kategorilerden daha kritiktir. Bu çalışmada, önceki çalışmalarda yer almayan farklı bazı değişkenlerin ele alındığı görülmektedir. Örneğin taban satışın yüksek olmasının yükseltme faktörünü olumsuz etkilediği düşünülerek bu değişkenin doğal logaritması regresyon modeline eklenmiştir ve analizler sonucunda taban satış beklentiyi doğrular şekilde anlamlı bulunmuştur ve işareti negatiftir. 37 Peters (2012) tazelikle ilgili bir takım değişkenleri de regresyon modelinde denemiştir. Bunlardan kullanılabileceği gün biri sayısı son kullanma arttıkça tarihidir. promosyonel Ürünün satışlarının bozulmadan da artacağı öngörülmüştür. Bu öngörü Model-5’te etler ve salatalar için yapılan regresyon analizinde desteklenirken, Model-4’teki süt ürünlerinin regresyon analizinde kullanım süresi ve promosyonel satış arasında ters yönde bir ilişki bulunmuştur. Peters (2012), süt ürünlerindeki bu durumu bu tarz ürünlerin günlük olarak tüketilmesine bağlamıştır. Tazelikle ilgili olarak incelenen bir diğer değişken, ürünün bayatlamasının durdurulabilir olup olmadığıdır. Örneğin, çabuk bozulan bir ürün satın alındıktan sonra derin dondurucuda saklanabiliyorsa, bayatlaması durdurulabilen bir üründür. Bu özelliğin promosyonel satışları pozitif yönde etkileyebileceği öngörülmüş ama yapılan analizlerde anlamlı bir etkiye rastlanmamıştır. Tazelikle ilgili olarak incelenen üçüncü ve son değişken tazelik algısıdır. Mağazada özel olarak hazırlanan ve servis edilen bazı et ve pastane ürünlerinin bu şekilde sunulmasının tüketicilerde bir tazelik algısı yaratacağı ve promosyonel satışları artıracağı öngörülmüştür ancak yapılan analizlerde bu değişken de anlamlı bulunmamıştır. Peters (2012), önceki benzer çalışmalardan farklı olarak, yüzde indirimi 0-100 arasındaki tüm değerleri alabilen sürekli bir değişken olarak kullanmak yerine, indirim aralıklarını ifade eden altı farklı gölge değişken tanımlamıştır. Bu gölge değişkenlerden her biri % 0-10’dan % 50-60’a kadar olan yüzde onluk indirim dilimlerini temsil etmektedir. En küçük indirim aralığı olan % 0-10, gölge değişken grubundaki referans kategori olarak seçilmiş ve diğer indirim düzeyleri bu kategoriyle karşılaştırılmıştır. Bu yaklaşım, yüzde indirim miktarının farklı aralıklarının anlamlılık düzeylerini incelemeye olanak tanımıştır. Ayrıca, Gupta ve diğ. (1992) tarafından öne sürülen indirim miktarındaki eşik ve doyma düzeylerinin olup olmadığı, varsa ne düzeyde olduğunu da gözlemleme olanağı doğmuştur. Buna göre, Peters (2012) kendi çalışmasında,, indirim miktarının bozulabilir ürünlerde % 20 seviyesinde anlamlı hale gelmeye başladığını göstermiştir. Bu da eşik değerinin olduğu görüşünü desteklemektedir. Aynı analizde, eşik değerinden sonra yüzde indirim arttıkça regresyon katsayısının da ivmelenerek arttığı, dolayısıyla da herhangi bir doyma noktasının olmadığı tespit edilmiştir. 38 6. ÇALIŞMA KAPSAMININ BELİRLENMESİ 6.1 Şirket Bilgileri AAA Süpermarketleri Anonim Şirketi, 1998 yılında yedi ortak tarafından kurulmuş olan İstanbul merkezli bir süpermarket zinciridir. Söz konusu firma, yerel bir hızlı tüketim malları perakendecisidir ve tüm mağazaları İstanbul ve çevresinde bulunmaktadır. Şubat 2013 itibariyle, firma 61 süpermarket ve bir pastane ile faaliyet göstermektedir. Firma bünyesinde 2000’den fazla personel çalışmaktadır. Firma, her ne kadar süpermarket pazarının büyük oyuncularından olmasa da her geçen yıl oldukça hızlı bir biçimde büyümektedir. Şirket 2011 yılında net satış tutarını bir önceki yıla göre % 33,15 artırarak 251 milyon TL gelir elde etmiştir. Aynı dönemde süpermarket sayısını ise %33,33 artırmış ve 33 süpermarketten 44 süpermarkete ulaşmıştır. 2012 yılsonu verilerine göre ise şirketin net satış tutarı 2011 yılına göre yine % 33 artarak 335 milyon TL’ye ulaşmıştır. Anılan dönemde mağaza sayısı ise % 25’lik bir artışla 44’ten 55’e çıkmıştır. Müşteri sayısı ise bir önceki yıla oranla 2012’de % 25,5 artmış ve 15.469.610 kişiden 19.411.401 kişiye yükselmiştir. Bu sayı 2010 yılında 12.761.399 idi. Şirketin son üç yıldaki operasyonel faaliyetlerine ilişkin bilgiler Çizelge 6.1’de özetlenmiştir. Çizelge 6.1 : AAA Süpermarket’in operasyonel göstergeleri. Gösterge 2010 2011 % Değişim (Önceki yıla göre) 2012 % Değişim (Önceki yıla göre) Net Satış Tutarı (TL) 188.478.170 250.964.433 % 33,2 334.755.718 % 33,4 Müşteri Sayısı 12.761.399 15.469.610 % 21,2 19.411.401 % 25,5 Süpermarket Sayısı 33 44 % 33,3 55 % 25 23.754 31.959 % 34,5 40.283 % 26 14,79 16,22 % 9,7 16,50 % 1,7 Satış Alanı (m2) Sepet Ortalaması (TL/kişi) 39 Öte yandan, perakendecilerin operasyonel verimliliğinin önemli bir göstergesi m 2 başına düşen satış geliridir. Bu açıdan firma, 2011 yılı verilerine göre hem sadece yerel süpermarketlerin ortalamasının hem de ulusal ve yerel süpermarketlerin genel ortalamasının üzerinde bir performans göstermiştir. Firma 2011 yılında m 2 başına 9073 TL satış geliri elde etmiştir. Bu değer 2011 yılında yerel süpermarketler için m2 başına ortalama 7900 TL, yerel ve ulusal süpermarketlerin geneli için ortalama 7200 TL düzeyinde olmuştur. Ayrıca son beş yılın verilerine göre firma, m 2 başına düşen satış gelirini her yıl düzenli olarak artırmıştır. Söz konusu gösterge ile ilgili veriler Şekil 6.1 ve Şekil 6.2’de özetlenmiştir. Şekil 6.1 : AAA’nın ve diğer marketlerin m2 başına düşen ortalama satış geliri. 40 Şekil 6.2 : AAA’nın yıllara göre m2 başına düşen satış geliri. 6.2 Problemin Tanımlanması ve Kapsamı AAA Süpermarketleri piyasadaki diğer tüm süpermarketler gibi sürekli olarak 2-3 haftalık promosyonlar düzenlemektedir. Her promosyon dönemi için seçilen ürünler değişmektedir. Belli bir promosyon dönemi için seçilen ürünler perakende sektöründe “insert” adı verilen tanıtım broşürlerine bastırılmakta ve müşterilerin promosyondaki ürünlerden ve indirimli fiyatlarından haberdar olmaları sağlanmaktadır. Firma, promosyon dönemlerinde envanterin sağlıklı bir biçimde yönetilememesi problemiyle karşı karşıyadır. Bu problemin temelinde iki önemli sürecin iyi yönetilememesi yatmaktadır. Bunlardan ilki sipariş ve envanter miktarları için temel bir girdi niteliğindeki promosyon talebinin tahmin edilmesi süreci, bir diğeri ise envanterin mağazalara dağıtılması sürecidir. Firma, promosyonel ürünlerin tedariki için üreticiye sipariş verirken tüm mağazaların toplam ihtiyacını kestirmeye gayret etmekte ve elindeki toplam envanteri de dikkate almaktadır. Daha sonra, tek tek mağazaların envanter durumları ve satış miktarlarına bağlı olarak ürünlerin promosyondan önce mağazalara sevkiyatı sağlanır. Mevcut durumda firmanın sistematik herhangi bir promosyon talep tahmini süreci bulunmamaktadır. Promosyon dönemlerinde mağazalara sevkedilecek ürün miktarları tamamen kategori yönetimi departmanındaki ilgili kategoriden sorumlu 41 personelin içgüdüsel ve deneyimlere dayalı öngörüleri ile belirlenmektedir. Promosyon için gerekli sipariş ve mağazalarda bulundurulacak stok miktarları belirlenirken; kategori sorumluları ürünlerin genel satış düzeyini, geçmiş promosyonlardaki satışlarını ve yapılan indirimi dikkate almaktadır. Kategori sorumlusunun bu faktörlerden hangisini ne ölçüde dikkate aldığı belli olmadığı gibi, promosyon talebini etkileyen diğer pek çok etken de envanter yönetimi ile ilgili kararlarda göz önünde bulundurulmamaktadır. Böyle bir ortamda, hem mağaza düzeyinde, hem de tedarik zinciri düzeyinde promosyon ürünlerinin beklenen satış miktarı, gerçekleşen satış miktarından çok farklı olabilmektedir. Promosyon talebinin kestirilmesindeki başarısızlık, firmanın iki yönlü olarak bazı maliyetlere katlanmasına yol açmaktadır. Gerçekleşen satış miktarının beklenenden az olması durumunda ürünler mağazalarda ve dağıtım merkezlerinde fazladan envanter tutmaya ve buna bağlı olarak envanter taşıma maliyetlerine yol açmaktadır. Promosyon ürünlerine beklenenden daha fazla talep olması halinde ise mağazalarda stoksuz kalma sorunu yaşanmaktadır. Stoksuz kalındığında da hem talep edilen bir ürünün satılamamasından dolayı bir maliyet oluşmakta, hem de almak istediği promosyon ürününü mağazada bulamayan müşterinin memnuniyetsizliğinden kaynaklanan bir maliyet oluşmaktadır. Özetle, firmanın mevcut promosyon sürecinin yönetim performansı yeterli değildir. Promosyon sürecinin iyileştirilmesi için öncelikle firmanın daha iyi bir promosyon talep tahmin yöntemine ihtiyacı vardır. Firmanın envanter yönetimi ve mağazalara ürün dağıtımı konularında yaşadığı sorunlar bu çalışmanın kapsamına dahil edilmemiştir. Kaldı ki, bu sorunların çözümü de öncelikle talep tahmini sürecinin geliştirilmesine bağlıdır. 6.3 Ürün Kapsamı Çalışmanın gerçekleştirildiği süpermarket zinciri hem çeşitli gıda ürünleri hem de gıda dışı ürünler satmaktadır. Tüketicilerin bozulabilir ve bozulmayan gıda ürünlerine karşı promosyon dönemlerinde gösterdikleri satın alma davranışlarının farklı olduğu bilinmektedir. Bunun yanında, tüketicilerin gıda ve gıda dışı ürünleri promosyon sırasında satın almasını etkileyen faktörlerin de farklılık gösterdiği düşünülmektedir. 42 Bu çalışma kapsamında gıda dışı ürünler ele alınmıştır. Gıda dışı ürünlerin seçilmesinde iki farklı etken rol oynamıştır. Bunlardan biri, firmadaki gıda ürünlerinin çok sık, karmaşık ve düzensiz bir şekilde promosyona girmesidir. Bu nedenle gıda ürünlerinin promosyonel talebi, gıda dışı ürünlere göre daha fazla değişkenden etkilenmektedir ve etkin bir tahmin modeli kurulması için bu ürünler firmanın elindekinden daha fazla bilgiye gereksinim duymaktadır. Bir diğer etken ise, gıda dışı ürünlerin satışından elde edilen gelirin, firmanın toplam cirosunda önemli bir yere sahip olmasıdır. Öte yandan, Cooper ve diğ. (1999), hızlı ve yavaş hareket eden ürünlerin promosyonlara olan reaksiyonunun birbirinden farklı olduğunu dile getirmiştir. Bu nedenle mevcut çalışmada gıda dışı ürünler içerisinde hızlı hareket eden ve yavaş hareket eden ürünlerin ayrımı yapılmış ve hızlı hareket eden ürünler çalışma kapsamında incelenmiştir. Hızlı ve yavaş hareket eden ürünlerin tanımlanabilmesi amacıyla Pareto yönteminden yararlanılmıştır. Buna göre, çalışmanın gerçekleştirildiği mağazada satılan 3378 kalem üründen 897 tanesi, yani ürün kalemlerinin yaklaşık %27’si satışların adet cinsinden % 80’ini oluşturmaktadır. İşte bu ürün kalemleri bu çalışma kapsamında hızlı hareket eden ürün, diğerleri ise yavaş hareket eden ürün olarak tanımlanmıştır. Bu sayede hem yavaş hareket eden ürünlerin talep tahmin performansını düşürmesi engellenmek istenmiş hem de bu tür ürünler ihmal edilerek emek tasarrufu sağlanması amaçlanmıştır. Pareto analizinin grafiği Ek A’da verilmiştir. Firmanın gıda dışı ürünlerini Giyim-Tekstil, Kozmetik, Oyuncak-Kırtasiye, Peçete, Hijyenik Ped, Sabun, Temizlik ve Züccaciye kategorileri oluşturmaktadır. Bunlardan Giyim-Tekstil, Oyuncak-Kırtasiye ve Züccaciye kategorilerindeki ürünler genellikle raflarda sürekli olarak bulunmamakta, belirli promosyonlar sırasında geçici olarak satılmaktadır. Söz konusu geçici ürünler tasarlanan talep tahmin modeli için uygun olmadığından ve satışların sadece küçük bir bölümünü oluşturduğundan çalışmanın kapsamı dışında bırakılmıştır. Sonuç olarak çalışma kapsamında hızlı hareket eden Kozmetik, Peçete, Hijyenik Ped, Sabun, Temizlik ürün kategorileri ele alınmıştır. Çalışmanın kapsamında yer alan ve almayan ürün kategorileri gerekçeleriyle birlikte Çizelge 6.2’de özetlenmiştir. 43 Çizelge 6.2 : Çalışma kapsamında olan ve olmayan kategoriler. Ürün Kategorisi Çalışma Kapsamı Açıklama Donuk ürünler Hayır Gıda ürünü İçecek Hayır Gıda ürünü Kasap-et Hayır Gıda ürünü Kuru gıda Hayır Gıda ürünü Manav Hayır Gıda ürünü Şarküteri Hayır Gıda ürünü Şekerleme Hayır Gıda ürünü Unlu mamuller Hayır Gıda ürünü Giyim – Tekstil Hayır Geçici ürünler Oyuncak – Kırtasiye Hayır Geçici ürünler Züccaciye Hayır Geçici ürünler Kozmetik Evet - Peçete Evet - Hijyenik ped Evet - Sabun Evet - Temizlik Evet - 44 7. ARAŞTIRMA YÖNTEMİ Bu çalışmada, promosyon talebinin tahmin edilmesi amacıyla çoklu regresyon analizi yönteminden yararlanılmıştır. Bölüm 4.1’de de belirtildiği gibi talep tahmini için kullanılan üç genel yöntem bulunmaktadır. Yargısal yöntemler genellikle yöneticilerin deneyim ve sezgilerine dayanan tahmin yöntemleridir. Tahmin ediciler, yargısal tahminlerde bulunurken yanlı davranma eğilimindedirler. Örneğin, süpermarket sektöründe stok dışı kalmama baskısından ötürü talebi genellikle olduğundan daha fazla tahmin etme eğilimi vardır. Ayrıca, promosyonlara olan talebi etkileyen pek çok değişken bulunmaktadır ve yöneticiler genellikle çabuk kararlar almak zorunda olduklarından, tahminlerinde talebi etkileyebilecek tüm faktörleri dikkate almaları mümkün değildir. Bu nedenlerle, yargısal yöntemlerin promosyon talebini tahmin etmede en uygun yöntem olmadığı düşünülmektedir. Van Donselaar ve diğ. (2004) zaman serisi modellerinin promosyon talebinin tahmin edilmesi için uygun olmadığını belirtmişlerdir. Zaman serisi modelleri, sadece tahmin edilen değişkenin geçmişe ait uzun dönemli verilerini kullanmaktadır. Oysa ki, promosyonlara olan talepte değişkenliğe sebep olan, satış geçmişi dışında daha pek çok faktör vardır. Bu nedenle pazarlama bilgisinin de tahmin modelinde yer alması gerekmektedir. Dolayısıyla, açıklayıcı tahmin modellerinden yararlanılmasının en uygun yaklaşım olacağına karar verilmiş ve çalışma kapsamında çoklu regresyon analizi, yöntem olarak belirlenmiştir. Çalışma kapsamındaki tahminler mağaza düzeyindedir. Oluşturulan regresyon modeli, firma ile ortak olarak belirlenen bir pilot mağaza verisi ile test edilmiştir. Belirlenen mağaza, firmanın en büyük ve en yoğun mağazalarından biridir. 45 46 8. TAHMİN MODELİ 8.1 Bağımlı Değişken Çoklu regresyon yönteminin kullanıldığı tahmin modelinde bağımlı değişken olarak Yükseltme Faktörü kullanılmıştır. Yükseltme faktörü, bir stok tutma biriminin promosyon dönemindeki satışlarının normal dönemlerindeki satışlarına oranıdır. Bu değişkenin formülü denklem 8.1’de görülmektedir. (8.1) Haftalık ortalama promosyon satışı, promosyonda olan bir stok tutma biriminin ilgili promosyon dönemi boyunca haftalık ortalama satış miktarını ifade eder. Haftalık ortalama taban satış ise, aynı stok tutma biriminin ilgili promosyondan önceki promosyonsuz son 35 gündeki haftalık ortalama satış miktarıdır. Söz konusu ürün ilgili promosyondan önceki son beş hafta içinde promosyona girdiyse, o haftalardaki satışlar taban satışın hesaplamasına dahil edilmemiştir. Cooper (1999), regresyon yöntemiyle promosyon talep tahmini yapılırken bağımlı değişken olarak promosyon süresince gerçekleşen mutlak satış miktarı yerine yükseltme faktörünün kullanılabileceğinden söz etmiştir. Promosyon talep tahmini üzerine yakın zamanda yapılan çalışmalarda da bağımlı değişken olarak yükseltme faktörü kullanılmıştır (Van den Heuvel, 2009; Van der Poel, 2010; Van Dinter, 2011; Peters, 2012). Peters (2012)’a göre bağımlı değişken olarak promosyon satış miktarı yerine yükseltme faktörü kullanılmasının bazı avantajları vardır. Öncelikle yükseltme faktörü kullanılarak tüm promosyon ürünlerinin promosyon performansının ölçümü standartlaştırılmış olur. Bunun yanında, taban satış yükseltme faktörünün paydasında yer aldığından mevsimsellik etkisi de otomatik olarak dikkate alınmış olur. 8.2 Bağımsız Değişkenler Süpermarketlerdeki promosyon ürünlerinin talebi pek çok değişkenden etkilenebilir. Tablo 3.1’de de özetlendiği gibi, bu değişkenler promosyonun özellikleri, ürün kategorisi, marka, tüketici profili, promosyonun yapıldığı mağaza ve promosyon 47 geçmişi ile ilgili olabilir. Ne var ki, perakendeciler ya da üreticiler promosyon talebini olumlu ya da olumsuz etkileyen pek çok değişkenden sadece bir kısmı hakkında bilgiye sahiptir. Bu çalışmanın gerçekleştirildiği süpermarket zincirinden sadece sınırlı sayıda değişken hakkında veri toplanabilmiştir. Eldeki veriler doğrultusunda promosyonel talep tahmini için geliştirilen model Şekil 8.1’de görülebilir. Şekil 8.1 : Promosyon talep tahmini modeli. Kullanılan bağımsız değişkenlerin belirlenmesinde iki kıstas önemli rol oynamıştır. Öncelikle, literatür çalışmasından faydalanarak hangi değişkenlerin promosyon talebini etkileyebildiğine bakılmıştır. Daha sonra tüm bu değişkenlerden verileri firma bünyesinde bulunabilir olanlar çalışma kapsamında incelenmiştir. Talep tahmini için ihtiyaç duyulabilecek pek çok bilgi firma tarafından kayıt altına alınmamaktadır ya da kayıtlarda olsa bile kolaylıkla elde edilememektedir. Örneğin, promosyon ürünün mağazada teşhir edildiği konumun satışlara etkisi olduğu bilinmektedir. Mağazadaki teşhir yöntemi, ihtiyaç duyulmayacağı düşüncesiyle 48 promosyondan kısa bir süre sonra firma kayıtlarından silinmektedir. Bu nedenle bu önemli değişkenin geçmiş verilerine ulaşılamamış, dolayısıyla da teşhir yöntemi regresyon modelinde kullanılamamıştır. Çalışma kapsamında değerlendirilen bağımsız değişkenler Çizelge 8.1’de kısa açıklamalarıyla birlikte yer almaktadır. Çizelge 8.1 : Çalışma kapsamındaki bağımsız değişkenler. Değişken Promosyon Değişkenleri İndirim yüzdesi Promosyon süresi Aynı ürün grubunda promosyondaki ürün sayısı Önceki promosyon x insert önce Ürün Özellikleri Değişkenleri Normal Fiyat Taban Satış Önceki YF Tatil Değişkenleri Ramazan dönemi Ramazan bayramı Kurban bayramı Yılbaşı Yaz dönemi Ürün Kategorisi Değişkenleri Kozmetik Ped Sabun Peçete Açıklama Ölçüm Promosyon sırasında ürünün fiyatında meydana gelen indirimin yüzdesi İnsert döneminin hafta cinsinden uzunluğu Promosyondaki ürünle aynı dönemde promosyonda olan aynı gruptaki ürün sayısı Ürünün bir önceki promosyonunun kaç insert dönemi önce gerçekleştiği Metrik / Nominal Metrik / Nominal Metrik Ürünün promosyon olmayan dönemdeki genel fiyatı Ürünün promosyondan önceki promosyonsuz son beş haftadaki satış miktarı Ürünün bir önceki promosyonunda gerçekleşen yükseltme faktörü Metrik Ramazan döneminde gerçekleşen promosyon Ramazan bayramında gerçekleşen promosyon Kurban bayramında gerçekleşen promosyon Yılbaşında geçekleşen promosyon Yaz döneminde gerçekleşen promosyon Nominal Promosyon ürünü kozmetik kategorisinde Promosyon ürünü hijyenik ped kategorisinde Promosyon ürünü sabun kategorisinde Promosyon ürünü peçete kategorisinde Nominal 49 Metrik / Nominal Metrik Metrik Nominal Nominal Nominal Nominal Nominal Nominal Nominal Promosyonun özelliklerine ilişkin literatürde çok sayıda değişken vardır ve bu değişkenler promosyonun satışındaki en önemli role sahiptir. Bu çalışma için belirlenen promosyon değişkenleri; indirim yüzdesi, promosyon süresi, aynı ürün grubunda promosyondaki ürün sayısı ve ürünün önceki promosyonunun kaç insert dönemi önce gerçekleştiği bilgisidir. İndirim miktarı, bir promosyonun en önemli bileşenlerinden bir tanesidir. İndirim miktarı arttıkça promosyonun etkinliğinin arttığı daha önce yapılan pek çok araştırmada dile getirilmiştir (Blattberg ve diğ, 1995; Narasimhan ve diğ, 1996; Cooper ve diğ, 1999). Fiyat indirimi, para birimi cinsinden ya da yüzde cinsinden hesaplanabilir. Mutlak fiyat indirimi (para birimi cinsinden); yüzde indirim ve normal fiyat değişkenleri ile yüksek korelasyon gösterdiğinden regresyon analizlerine dahil edilmemiştir. Van Dinter (2011) ve Peters (2012) da mutlak fiyat indirimi ve yüzde indirim arasında yüksek korelasyon bulduklarından yüzde indirim değişkenini kullanmayı tercih etmişlerdir. İncelenen süpermarketteki promosyonların süresi de çoğunlukla iki hafta olmasına karşın, değişkenlik gösterebilmektedir. Promosyon süresinin normalden uzun olmasının haftalık ortalama promosyon satışını olumsuz etkilediği düşünülmektedir. Aynı ürün grubundaki promosyon ürünlerinin oranının yüksek olması o ürün grubundaki her bir promosyonel STB’nin satış performansını olumsuz etkiler (Ailawadi ve diğ, 2006). Van Dinter (2011) ve Peters (2012) da aynı ürün grubundaki promosyon ürünü sayısının fazla olmasının yükseltme faktörünü negatif yönde etkilediğini belirlemişlerdir. Mevcut çalışmada ürün grubundaki promosyonel ürünlerinin oranı ile ilgili veri olmadığından, aynı ürün grubundaki promosyon ürünü sayıları hesaplanmış ve değişken olarak modele eklenmiştir. Bir ürüne ait promosyonların sıklığı ve kısa aralıklarla gerçekleşmesi de o ürünün promosyon satışlarını olumsuz yönde etkiler (Blattberg ve diğ, 1995; Cooper ve diğ, 1999; van Heerde ve diğ, 2002). Bu nedenle ürünlerin geçmişteki en yakın promosyonun kaç insert dönemi önce gerçekleştiği bilgisi de bağımsız bir değişken olarak çalışmada yer almıştır. Promosyon değişkenlerinden sonra en önemli değişken gruplarından biri de promosyon ürününün özellikleridir. Bir ürünün geçmiş promosyonlardaki satış performansı, mevcut promosyonun yükseltme faktörü için önemli bir göstergedir. 50 Perakende endüstrisinde de yargısal bir yöntem olarak benzer en son promosyonun satış miktarı yaygın olarak kullanılmaktadır (Cooper ve diğ, 1999). Van der Poel (2010), van Dinter (2011), ve Peters (2012) da geliştirdikleri talep tahmin modellerinde ürünün önceki promosyonunda gerçekleşen yükseltme faktörünün önemli bir bağımsız değişken olduğunu ortaya koymuşlardır. Bu çalışmada da STB’nin önceki promosyonundaki yükseltme faktörü bağımsız değişken olarak kullanılmıştır. Her ne kadar Cooper (1999), yavaş hareket eden ürünlerin promosyon satışlarının daha düşük olacağını iddia etse de, bir ürünün taban satışının düşük olması, promosyon sırasında süpermarketin müşteri tabanı içerisinde cezbedilebilecek daha fazla potansiyel müşteri olduğu anlamına da gelebilir. Bu nedenle promosyon olmayan dönemlerdeki satış miktarı ile yükseltme faktörü arasında negatif yönlü bir ilişki olduğu düşünülerek, taban satış bağımsız değişken olarak kullanılmıştır. Yüksek fiyatlı ürünlerde yapılan indirimler, düşük fiyatlı ürünlerde yapılan aynı orandaki indirimlere göre parasal anlamda daha fazla tasarruf sağlar. Bu gerçekten yola çıkarak Chen ve diğ. (1998), yüksek fiyatlı ürünlerin promosyonlarının fiyat indirimi şeklinde, düşük fiyatlı ürünlerin promosyonlarının ise yüzde indirim şeklinde sunulması gerektiğini belirtmiştir. Mevcut çalışmada hangi ürünlerin fiyat indirimi hangi ürünlerin yüzde indirim şeklinde tanıtıldığına ait veri yoktur. Buna karşın, yüksek fiyatlı ürünlerin taban satışlarının daha düşük olabileceği ve bu tür ürünlerin düşük fiyatlı ürünlere göre promosyon dönemlerinde tüketiciler tarafından daha fazla arzulanacağı varsayımlarıyla ürünün normal fiyatı regresyon analizine bağımsız değişken olarak dahil edilmiştir. Farklı ürün kategorileri promosyonlara farklı tepki gösterebilir. Örneğin, bir ürün kategorisinin diğerlerine göre tüketici ihtiyaçları açısından daha önemli olması, promosyonlardaki satış miktarı üzerinde etkili olabilir (Bell ve diğ, 1999; Narasimhan ve diğ, 1996). Bunun yanında, içerisindeki rekabetin yoğun olduğu kategoriler ile rekabetin düşük seviyede olduğu kategorilerin promosyon performansı da birbirinden farklıdır (Raju, 1992; Narasimhan ve diğ, 1996; Bell ve diğ, 1999). Bu ve bunun gibi etkenlerin varlığı bu çalışmada göz önünde bulundurularak çalışma kapsamındaki ürün kategorileri de regresyon analizinde yer almıştır. Van Dinter (2011) bu farklılaşmanın ürün grubu düzeyinde de olabileceğini iddia ederek çalışma kapsamındaki tüm ürün gruplarını kendi modeline gölge değişken olarak eklemiştir. 51 Ne var ki, mevcut çalışmanın kapsamında yaklaşık 30 farklı ürün grubu bulunmaktadır ve regresyon modelinde değişken sayısının çok fazla olmaması için bu çalışmada ürün grubu değişkenleri yer almamaktadır. Tatil ve özel günlerin süpermarketlerdeki promosyonel satışları etkilemesi beklenebilir (Divakar ve diğ, 2005). Türkiye’de dini bayram dönemlerinde ve yılbaşı döneminde süpermarket alışverişlerinin canlandığı ve mağaza trafiğinin arttığı bilinmektedir. Diğer yandan, yaz döneminde ise özellikle İstanbul’un yerli nüfusunun azalması sonucunda pek çok sektörde kış aylarına göre satışlarda durgunluklar yaşanmaktadır. Bu bilgilerden hareketle Ramazan Bayramı, Ramazan ayı, Kurban Bayramı, Yılbaşı ve Yaz dönemleri regresyon analizine bağımsız değişkenler olarak eklenmiştir. 8.3 Hipotezler Regresyon analizi yalnızca tahmin amacıyla değil, bağımlı değişken ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişkinin yönünü ve gücünü tespit etmek amacıyla da kullanılmaktadır. Bu bağlamda, literatürden elde edilen bilgiler ışığında regresyon analizinde incelenen bağımsız değişkenlerin etkileriyle ilgili bazı hipotezler geliştirilmiştir: H1: Yüzde indirim miktarı, yükseltme faktörünü pozitif yönde etkiler. H2: Yüzde indirim miktarının bir eşik noktası vardır; bu eşik değerinin altındaki indirimlerde tüketicilerin promosyon ürünlerini satın alma eğilimi düşüktür. H3: Yüzde indirim miktarının bir doyma noktası vardır; bu doyma noktasının üzerindeki indirimlerde tüketicilerin promosyon ürünlerini satın alma eğilimi durağanlaşır ya da azalır. H4: Ürünün normal fiyatı, yükseltme faktörünü pozitif yönde etkiler. H5: Ürünün önceki promosyonundaki yükseltme faktörü, mevcut promosyonun yükseltme faktörünü etkiler. H6: Taban satış miktarı, yükseltme faktörünü negatif yönde etkiler. H7: Aynı ürün grubundaki promosyonel ürün sayısı, yükseltme faktörünü negatif yönde etkiler. 52 H8: Promosyon süresinin normalden uzun olması, yükseltme faktörünü negatif yönde etkiler. H9: Promosyon süresinin normalden kısa olması, yükseltme faktörünü pozitif yönde etkiler. H10: Ürünün önceki promosyonundan sonra geçen sürenin uzunluğu, mevcut promosyonun yükseltme faktörünü pozitif yönde etkiler. H11: Kurban Bayramı döneminde gerçekleşen promosyonların, yükseltme faktörünü artırıcı etkisi vardır. H12: Ramazan Bayramı döneminde gerçekleşen promosyonların, yükseltme faktörünü artırıcı etkisi vardır. H13: Ramazan ayı döneminde gerçekleşen promosyonların, yükseltme faktörünü artırıcı etkisi vardır. H14: Yılbaşı döneminde gerçekleşen promosyonların, yükseltme faktörünü artırıcı etkisi vardır. H15: Promosyonların yaz döneminde gerçekleşmesinin, yükseltme faktörüne negatif yönde bir etkisi vardır. 53 54 9. VERİ 9.1 Veri Toplama Süreci Tahmin modeli için ihtiyaç duyulan promosyon ve satış verileri, kategori yönetimi departmanının desteğiyle, firmanın kullandığı yönetim ve raporlama yazılımından ham olarak elde edilmiştir. Promosyona giren ürünler, normal fiyat, promosyon fiyatı, promosyon tarihleri gibi veriler promosyon kayıtlarından alınmıştır. İncelenen dönemdeki satış miktarları ise ürünlerin günlük satış kayıtlarından edinilmiştir. Elde edilen bu veriler daha sonra Excel programı aracılığıyla birleştirilerek regresyon analizi için ihtiyaç duyulan yüzde indirim, taban satış, yükseltme faktörü, aynı ürün grubundaki promosyon ürünü sayısı, önceki promosyonun kaç insert önce gerçekleştiği gibi değişkenlerin değerleri hesaplanmıştır. Ürün kategorisi ve ürün grubu değişkenleri stok tutma birimlerinin sahip olduğu kodlar kullanılarak belirlenmiştir. Tatil değişkenleri için ise dışsal olarak takvim bilgisinden yararlanılmıştır. 9.2 Veri Analizi 9.2.1 Veri kümelerinin oluşturulması Firmadan elde edilen veriler çerçevesinde, mevcut çalışma 13 Mayıs 2011 tarihinden 9 Ağustos 2012 tarihine kadar olan toplam 31 insert dönemindeki promosyonları içermektedir. Bu 31 promosyon döneminden 26’sı 2 hafta, 4’ü 3 hafta ve 1 tanesi ise 1 hafta sürmüştür. Söz konusu dönemde çalışma kapsamındaki gıda dışı kategorilerden tanıtım insertinde yer alan toplam 2428 farklı promosyon ile ilgili veri toplanabilmiştir. Bu 2428 promosyon gözlemden bazılarının çeşitli sebeplerle veri kümesinden çıkarılması gerekmektedir. Öncelikle, Bölüm 6.3’te belirtilen sebeplerle yapılan Pareto analizi sonucunda belirlenen yavaş hareket eden stok tutma birimlerine ait toplam 1301 promosyon, veri kümesinden çıkarılmıştır. 55 Yükseltme faktörü değerinin herhangi bir gözlemde 1’in altında olması olağandışı bir durumdur. Bu durum, ürünün promosyon sırasındaki ortalama satışının promosyonsuz beş haftalık dönemdeki ortalama satışından daha az olduğunu gösterir. Yükseltme faktörünün 1’den küçük olması şu sebeplerden ileri geliyor olabilir (Van Loo’dan aktaran Van Dinter, 2011): Ürünün aslında promosyonda olmaması (hatalı bilgi) Tedarikçinin yeterli miktarda ürünü mağazaya teslim edememiş olması Süpermarket tarafından yeterli miktarda sipariş verilmemiş olması Promosyondan önceki haftalarda satışların normalden daha yüksek olması Yavaş hareket eden ürünlerin promosyonları çıkarıldığında kalan 1127 promosyondan 23’ünde yükseltme faktörünün 1’den küçük olduğu görülmüş ve bu gözlemler veri kümesinden çıkarılmıştır. Çok büyük yükseltme faktörü değerlerine sahip gözlemlerin de tahmin modelinin başarısı için analizlerde kullanılmaması gerekmektedir. Bu çalışmada yükseltme faktörü için sınır 50 olarak belirlenmiş ve bu değerin üzerindeki toplam 9 gözlem dışadüşen olarak kabul edilip veri kümesinden çıkarılmıştır. Öte yandan, herhangi bir promosyona ait değişkenlerden birine ait bilgi bile eksikse, o gözlemin regresyon analizine eksik veriyle dahil edilmesi mümkün değildir. Veri kümesindeki bazı gözlemlerin önceki promosyonu çok uzun zaman önce olduğundan ya da daha önce promosyonu olmadığından, bu gözlemlerin önceki promosyondaki yükseltme faktörü ve önceki promosyonun kaç insert dönemi önce gerçekleştiği bilgisi eksiktir. Bu durumdaki toplam 86 gözlem de çalışma kapsamındaki veri kümesinden çıkarılmıştır. Sonuç olarak, 1009 farklı promosyon içeren bir veri seti elde edilmiştir. Veri kümesinin oluşturulma süreci Tablo 9.1’de özetlenmiştir. Çizelge 9.1 : Veri kümesinin oluşturulma süreci. Gözlem Sayısı Başlangıç veri seti 2428 Yavaş hareket eden ürün promosyonu 1301 Yükseltme faktörü 1’den küçük 23 Yükseltme faktörü 50’den büyük 9 Önceki promosyon bilgisi eksik 86 Nihai veri seti 1009 56 Regresyon doğru denkleminin belirlenmesi ve belirlenen bu denklemin performansının test edilebilmesi için eldeki gözlemlerin kalibrasyon ve doğrulama olmak üzere iki kümeye ayrılması gerekmektedir. Kalibrasyon kümesi sayesinde regresyon denklemi belirlenmekte, daha sonra aynı katsayılar doğrulama kümesinde test edilerek modelin performansı ölçülmektedir. Bu çalışmadaki toplam 31 promosyon döneminden ilk 22’si kalibrasyon seti, kalan son 9 promosyon dönemi ise doğrulama seti olarak tanımlanmıştır. Bu durumda, toplam 1009 gözlemden 792 tanesi (%78.5) kalibrasyon, kalan 217 tanesi (%21.5) ise doğrulama setinde yer almaktadır. 9.2.2 Geliştirilen farklı regresyon modelleri Çalışma kapsamında en yüksek performansa sahip ve firmanın kullanımı açısından en uygun modeli belirlemek amacıyla Model-1, Model-2, Model-3 ve Model-4 olmak üzere dört farklı regresyon modeli analiz edilmiştir. Model-1 ve Model-2, değişkenlerden bazılarının metrik değişken tanımlanmasının regresyon performansı yerine açısından gölge bir değişken olarak farklılık yaratıp yaratmayacağını test ederken; Model-3 ve Model-4 veri setinin tamamını kullanmak yerine ürün kategorilerine göre ayrılmış iki farklı regresyon analizi uygulamanın regresyon performansına katkısı olup olmadığını test etmektedir. Model-1: Bu modelde yüzde indirim, promosyon süresi ve önceki promosyon X insert önce değişkenleri metrik olarak tanımlanmıştır. Model-2: Bu modelde ilkinden farklı olarak yüzde indirim, promosyon süresi ve önceki promosyon X insert önce değişkenleri birer gölge değişken grubu olarak tanımlanmıştır. Model-3: Sadece kişisel bakım (kozmetik, sabun, hijyenik ped) kategorileri veri kümesinde yer almıştır. Yüzde indirim miktarı metrik, promosyon süresi ve önceki promosyon X insert önce değişkenleri nominal olarak tanımlanmıştır. Model-4: Sadece ev temizliği (temizlik, peçete) kategorileri veri kümesinde yer almıştır. Yüzde indirim miktarı metrik, promosyon süresi ve önceki promosyon X insert önce değişkenleri nominal olarak tanımlanmıştır. 57 9.2.3 Gölge değişken kullanımı Regresyon analizinde iki ya da daha fazla kategoriye ayrılabilen, metrik olmayan bağımsız değişkenler kullanılmak istendiğinde gölge (kukla) değişkenlerden yararlanılır. Bir gölge değişken, metrik olmayan bir bağımsız değişkenin 0 ve 1 değerlerini alabilen kategorilerinden birini temsil eder. k farklı kategoriye sahip, metrik olmayan bir değişken, k-1 farklı gölge değişken ile temsil edilir. Analizler sırasında k farklı gölge değişken kullanılmamasının gerekçesi, çoklu doğrusallık probleminden kaçınmaktır. Dolayısıyla kategorilerden birinin referans olarak belirlenip, diğer tüm kategorilerin analizde yer alması gerekir (Hair ve diğ, 2006). Bu çalışmanın genelinde beş farklı gölge değişken grubu kullanılmıştır. Bu gruplar, çalışmada kullanıldığı modeller, ve grup içindeki gölge değişken kategorileri Çizelge 9.2’de özetlenmiştir. Çalışmada kullanılan gölge değişken gruplarından biri ürün kategorisidir. Çalışma kapsamında gıda dışı ürünler; temizlik, peçete, kozmetik, sabun ve hijyenik ped olmak üzere beş genel kategoriye ayrılmıştır. Regresyon modellerinde temizlik ürünleri referans kategori olarak belirlenirken, diğer ürün kategorileri gölge değişken olarak tüm modellere eklenmiştir. Çizelge 9.2 : Gölge değişken grupları. Değişken Grubu Ürün kategorisi Tatiller / Özel Günler Önceki promosyon X insert önce Promosyon süresi İndirim yüzdesi Gölge Değişkenler Kozmetik, Hijyenik Ped, Sabun, Peçete Ramazan dönemi, Ramazan bayramı, Kurban bayramı, Yılbaşı, Yaz dönemi 1 İnsert önce, 2 İnsert önce, 3 İnsert önce, 4 İnsert önce 1 hafta, 3 hafta %10-19, %20-29, %30-39, %40-49, %50-59, %60-69 Referans Kategori Temizlik Kullanıldığı Modeller 1,2,3,4 Diğer günler 1,2,3,4 5 veya daha fazla insert önce 2,3,4 2 hafta 2,3,4 %0-9 2 58 Tatil dönemleri ve özel günler de sayısal olarak ifade edilemediğinden metrik olmayan bir değişken grubu olarak tanımlanabilir. Bu nedenle, promosyonel satışları etkilediği düşünülen Ramazan Dönemi, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, Yılbaşı ve mevsimsellik etkisi olduğu düşünülen Yaz Dönemi gölge değişken olarak regresyon modellerine dahil edilmiştir. Bir ürün kaleminin önceki promosyonun kaç insert dönemi önce olduğu aslında metrik bir bağımsız değişkendir. Model-1’de bu değişken sürekli bir değişken olarak modele eklenmiştir. Öte yandan, bu değişkenin küçük değerlerinin promosyon talebinde diğer değerlere göre daha etkili olduğu düşünülerek, önceki insertin 1,2,3 ve 4 insert dönemi önce olduğu durumlar Model-2, Model-3 ve Model-4’te gölge değişken olarak ifade edilmiştir. Çalışmanın uygulandığı süpermarket zincirinde promosyon dönemleri çoğunlukla iki hafta sürmektedir. Yine de bazı insert dönemlerinin bir hafta ya da üç hafta olduğu durumlar da söz konusudur. Promosyon süresi Model-1’de 1,2 ve 3 değerlerini alan metrik bir değişken olarak ifade edilirken, Model-2, Model-3 ve Model-4’te iki haftalık promosyonlar referans kategori olarak belirlenirken, bir hafta ve üç hafta süren promosyonlar iki ayrı gölge değişken olarak analiz edilmiştir. İndirim yüzdesi de 0-100 arası tüm değerleri alabilen metrik bir değişkendir. Model1, Model-3 ve Model-4’te yüzde indirim miktarı oran ölçeğinde kullanılmıştır. Model-2’de ise tüketicilerin farklı indirim oranlarına verdiği tepkinin doğrusal olarak artmayabileceği varsayımıyla ve bu etkileri modelde tespit edebilmek amacıyla yedi farklı indirim yüzdesi aralığı tanımlanarak bir gölge değişken grubu oluşturulmuştur. Bu aralıklardan % 0-9 indirim değişkeni referans kategori olarak belirlenirken, %1019, %20-29, %30-39, %40-49, %50-59, %60-69 indirim kategorileri gölge değişken olarak söz konusu modele eklenmiştir. 9.2.4 Dönüştürmeler Regresyon analizinin uygulanması sırasındaki varsayımlardan biri, kullanılan değişkenlerin normal dağılıma uymasıdır. Normal dağılımdan uzak, çarpık verilere sahip değişkenlerin olması durumunda, bu değişkenlere bir takım dönüştürmeler uygulanması gerekir (Hair ve diğ, 2006). Değişkenin normal dağılıma uyup uymadığını kontrol etmek için hali hazırda Jarque-Bera, Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk gibi istatistiksel testler bulunmaktadır (Gujarati, 1995). Field (2005) 59 ise geniş veri kümeleri söz konusu olduğunda verinin grafik çizimine bakılmasını önermektedir. Veri kümesinin histogramının çizilmesi kolay ve anlaşılır bir yöntemdir. Gözlem değerleri histogramda çan eğrisi benzeri bir şekil gösteriyorsa, gözlem değerlerinin normal dağılıma uyduğu varsayılabilir. Bu çalışmada değişkenlerin gözlem değerlerinin dağılımını gösteren histogramlara bakılarak, normal dağılıma uymayan bazı değişkenler için dönüştürme uygulanmıştır. Öncelikle, modelde tahmin edilmeye çalışılan yükseltme faktörünün sağa çarpık bir dağılım gösterdiği tespit edilmiştir. Benzer şekilde, taban satış ve önceki yükseltme faktörünün de değerleri sağa çarpıktır. Bu değişkenlere doğal logaritma (LN) dönüşümü uygulandıktan sonra histogramların normal dağılıma yaklaştığı Ek-B’de görülebilir. Ayrıca, bu dönüştürmelerden sonra çarpıklık ve basıklık değerleri de sıfıra yaklaşmaktadır. Bu nedenle, bu üç değişken regresyon modelinde LN halinde kullanılmışlardır. Van Dinter (2011) ve Peters (2012) da geliştirdikleri modellerde söz konusu uygulamışlardır. 60 değişkenlere logaritmik dönüştürme 10. MODEL PERFORMANSININ ÖLÇÜLMESİ Regresyon modelinin promosyon talebini açıklayıcı gücünü ve tahmin başarısını değerlendirebilmek için bazı performans göstergelerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada iki farklı performans ölçütü kullanılmıştır. Bunlardan biri, düzeltilmiş belirlilik katsayısıdır (düzeltilmiş R2). Belirlilik katsayısı (R2), regresyon analizinde bağımlı değişkenin varyansının bağımsız değişkenlerce açıklanma oranıdır. R2 değeri arttıkça regresyon denkleminin tahmin edilen bağımlı değişkeni açıklayıcı gücü artar. Düzeltilmiş R2 ise belirlilik katsayısının bağımsız değişken sayısı ve gözlem sayısı dikkate alınarak düzeltilmiş halidir (Hair ve diğ, 2006). (10.1) ( )( ) (10.2) Çalışmada kullanılan bir diğer performans ölçütü ise ortalama mutlak yüzde hata (OMYH) değeridir. Bu değer, regresyon denklemi tarafından tahmin edilen değer ile gerçekleşen değeri karşılaştırarak regresyon denkleminin gerçekleşen değere göre ortalama yüzde kaç hata ile bağımlı değişkeni tahmin ettiğini gösterir. Hata mutlak değer cinsinden hesaplandığı için hatanın yönü bu göstergenin hesaplanmasında önemli değildir. Bu gösterge, özellikle regresyon başarısının test edildiği doğrulama kümesinde önem arz etmektedir. ∑ (10.3) (10.4) 61 62 11. MODEL SONUÇLARI VE BULGULAR 11.1 Regresyon Analizi Varsayımları Regresyon analizi için gerekli varsayımlar Bölüm 4.1.3.1’de kısaca özetlenmişti. Mevcut çalışmada da bu varsayımların doğruluğu test edilmiş ve genel olarak regresyon modelinin uygulanmasında söz konusu varsayımlar açısından bir engel olmadığı görülmüştür. Bu bölümde doğruluğu incelenen varsayımlar sırayla açıklanmaktadır. 11.1.1 Bağımlı değişkenin normal dağılıma uyması Normal dağılım varsayımını karşılayabilmek için bağımlı değişken olan yükseltme faktörüne doğal logaritmik dönüştürme uygulanmış ve regresyon modellerinde bağımlı değişken bu haliyle kullanılmıştır. Ek-B’de bu dönüştürmeye ilişkin histogramlar görülebilir. 11.1.2 Hata teriminin normal dağılıma uyması Bağımlı değişkenin hata teriminin normalliğini test etmek amacıyla LN(YF) için standartlaştırılmış artık değerler histogramının görünümü ve aynı değişkenin P-P çizimi incelenmiş ve varsayımın doğruluğu kabul edilmiştir. Söz konusu çizimler EkC’de görülebilir. 11.1.3 Hata teriminin sabit varyansı olması Anakütle hatasının varyansının sabit olması, regresyon analizinin uygulanması için önemli bir varsayımdır (Hair, 2006). Bu varsayım, Ek-D’deki serpme çizimi ile kontrol edilmiş ve doğrulanmıştır. 11.1.4 Çoklu doğrusallık Bir bağımsız değişken, diğer bir takım bağımsız değişkenlerle yüksek korelasyona sahip olduğu durumlarda çoklu doğrusallık sorunu ortaya çıkabilir. Bu durum regresyon analizinde iki olumsuz duruma yol açar. Birincisi, çoklu doğrusallık R2 değerinin büyüklüğünü sınırlayarak yeni eklenecek değişkenlerin tekil olarak 63 regresyonun açıklayıcılığını artırmasını engelller. İkincisi, her bir bağımsız değişkenin modele olan katkısını belirlemeyi zorlaştırır (Hair, 2006). Çoklu doğrusallığı test etmek için varyans enflasyon faktörü (VIF) değerlerine bakılabilir. Hair (2006)’a göre, VIF değerinin modeldeki bağımsız değişkenler için 10’dan büyük olmaması önerilmektedir. Model-1’de en yüksek VIF değeri 1.476, Model2’de 4.657, Model-3’te 1.407 ve Model-4’te 1,158 olarak bulunmuştur. Bulunan bu değerler, modellerin hiçbirinde çoklu doğrusallık sorunu olmadığını göstermektedir. 11.1.5 Hata terimlerinin bağımsızlığı Bu varsayım, hata terimleri arasında korelasyon olmadığını yani hata terimlerinin birbirinden bağımsız olduklarını öne sürer. Hata terimlerinin bağımsızlığını test etmek için Durbin-Watson istatistiği kullanılmıştır. Durbin-Watson testi, 0 ve 4 arasında değişen değerler alabilir ve 2 civarında değerler bulunması halinde hata terimlerinin bağımsız olduğu söylenebilir. Mevcut modellerde bu değer en düşük 1.629 (Model-3) ve en yüksek 1.711 (Model-2) olarak bulunmuştur. 11.1.6 Doğrusallık Bir diğer varsayım da bağımlı değişken ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişkinin doğrusallığıdır. Bu varsayımı test etmek için kısmi regresyon çizimlerini incelemek gerekir (Hair, 2006). Model-2’deki bağımsız değişkenlerin bağımlı değişkenle ilişkisini gösteren kısmi regresyon çizimleri Ek-E’de görülebilir. Bu serpme çizimleri söz konusu model için doğrusallık varsayımını onaylamaktadır. 11.2 Regresyon Analizi Sonuçları Belirlenen dört farklı modele de aşamalı regresyon analizi uygulanmıştır. Bu modellerin performansı, belirlenen performans ölçütleri açısından değerlendirilmiştir. Çizelge11.1’de modellerin performans göstergelerine ait değerler karşılaştırılmaktadır. 64 Çizelge 11.1 : Geliştirilen modellerin performans karşılaştırması. R2 Düzeltilmiş R2 N (Kalibrasyon) N (Doğrulama) OMYH (Kalibrasyon) OMYH (Doğrulama) Durbin-Watson Maksimum VIF Açıklayıcı Değişken Sayısı Model1 0,524 0,519 792 217 33,00% 33,50% 1,686 1,476 Model2 0,547 0,538 792 217 32,50% 33,68% 1,711 4,657 Model3 0,538 0,527 348 88 30,37% 31,31% 1,629 1,407 Model4 0,545 0,538 444 129 33,22% 33,30% 1,692 1,158 8 15 8 7 Regresyon modellerinin düzeltilmiş R2 değerlerinin 0.519 ile 0.538 arasında değiştiği görülmektedir. Doğrulama kümesindeki ortalama mutlak yüzde hata %31.31 ile %33.68 arasında değişen değerler almaktadır. Bütün verileri içermesi açısından Model-3 ve Model-4 iki ayrı regresyon olarak uygulandığında doğrulama kümelerindeki hatanın tartılı ortalaması %32.5 olarak bulunmaktadır. Bu değer, hem Model-1’deki hem de Model-2’deki tahmin performansını yaklaşık %1 kadar iyileştirmektedir. Model-3 sadece kişisel bakım ürünlerini Model-4 de sadece ev temizliği ve hijyen ürünlerini içerdiğinden, çalışma kapsamındaki tüm verilerin tahmininin yapılabilmesi için bu iki regresyon modelini ayrı ayrı uygulamak gerekmektedir. Ne var ki, bu kullanım şekli tahmin performansında sadece %1 gibi küçük bir iyileştirme sağlamaktadır. Dolayısıyla, firmanın kullanım kolaylığı açısından çalışma kapsamındaki tüm ürün kategorilerinin tek bir regresyon analizi ile promosyon talep tahmininin yapıldığı Model-1 veya Model-2’yi kullanmak daha uygun olacaktır. Bu iki model karşılaştırıldığında ise Model-1 daha az bağımsız değişken kullanarak tahmin yapması bakımından avantajlı iken, Model-2 az daha yüksek açıklayıcılığa sahip olması bakımından avantajlıdır. Model-2’nin bir diğer avantajı da indirim yüzdesinin gölge değişken grubu olarak tanımlanması ile süpermarketin müşterilerinin farklı indirim düzeylerine gösterdikleri tepkiyi görmesine fırsat tanımasıdır. Tahmin hatası bakımından ise iki model arasında ciddi bir fark görülmemektedir. 65 11.3 Değişkenlerin İncelenmesi Ek-F’de aşamalı regresyon yöntemi ile analiz edilen modeller için bulunan standartlaştırılmamış (B) ve standartlaştırılmış (beta) regresyon katsayıları görülebilir. Bu sonuçlardan hareketle, bu bölümde analiz edilen değişkenler tek tek incelenmektedir. 11.3.1 İndirim miktarı Fiyat bilgisi ile ilgili değişkenlerin promosyon talebinin tahmini açısından oldukça önemli olduğuna daha önce değinilmişti. Analiz edilen modellerde fiyat bilgisi ile ilgili indirim yüzdesi ve normal fiyat olmak üzere iki bağımsız değişken kullanılmıştır. İndirim yüzdesi ise Model-2’de farklı dilimlere ayrılarak nominal bir değişken grubu olarak kullanılırken, diğer modellerde metrik bir değişken olarak yer almıştır. Regresyon katsayıları incelendiğinde, indirim yüzdesinin kullanılan değişkenler arasında promosyon talebine en fazla etki eden faktör olduğu görülmektedir. Beklendiği gibi, indirim yüzdesi ile yükseltme faktörü arasında pozitif yönlü güçlü bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Model-2’de ise gölge değişken olarak tanımlanan indirim yüzdesinin farklı düzeylerinin standart olmayan regresyon katsayılarına bakarak, bu farklı düzeylerin promosyon talebine olan etkisi incelenmek istenmiştir. Her bir indirim yüzdesi aralığı için regresyon katsayılarını gösteren grafik Şekil 11.1’de , aynı yöntemle Peters (2012)’ın çabuk bozulamayan ürünler için elde ettiği grafik ise Şekil 11.2’de görülmektedir. Mevcut çalışmada regresyon katsayılarının indirim yüzdesiyle birlikte sürekli olarak artmaktadır. Peters (2012), indirim miktarının yaklaşık %20 düzeyinden sonra anlamlı hale geldiğini, dolayısıyla bu indirim düzeyinin tüketici talebi açısından bir eşik noktası olduğunu belirtmiştir. Mevcut çalışmada ise, referans kategori olarak belirlenen %0-9 indirim aralığından sonraki en küçük indirim yüzdesi aralığının bile güçlü bir anlamlılığa sahip olduğu tespit edilmiştir. İki çalışmanın eşik değeri açısından farklı bulgulara ulaşması temel olarak şu farklılıkla açıklanabilir; gıda dışı hızlı tüketim ürünleri uzun ömürlü ve saklanabilir ürünler olduğundan, en küçük indirimde bile tüketicilerin ilgisini çekmek ve ürünü önceden satın alıp ihtiyaçları olduğu zaman kullanmalarını sağlamak mümkündür. Çabuk bozulan gıda ürünleri için ise aynı şeyi söylemek güçtür. Bu tür ürünler satın alındıktan kısa bir süre sonra 66 bozulup kullanılamaz hale geleceğinden, tüketicinin promosyon ürünlerini satın almaya ikna edilmesi için daha yüksek indirimler uygulanması gerekmektedir. Peters (2012), regresyon katsayılarının indirim seviyesi arttıkça ivmelenerek arttığını gözlemlemiş ve herhangi bir doyum noktasına rastlamamıştır. Mevcut çalışmada ise Peters (2012)’ın çalışmasında bulunmayan %60-69 indirim düzeyinde regresyon katsayısındaki artışın neredeyse durduğu gözlemlenmiştir. Dolayısıyla, %60-69 indirim düzeyinin bu süpermarketteki gıda dışı ürünler için bir doyum noktası olabileceği düşünülmektedir. Şekil 11.1 : Mevcut çalışmada farklı indirim düzeyleri için B-katsayısı. 67 Şekil 11.2 : Farklı indirim düzeyleri için B-katsayısı (Peters, 2012). 11.3.2 Normal fiyat Yüksek fiyata sahip bir üründe yapılacak belli bir yüzdedeki indirim, düşük fiyatlı bir üründe yapılacak aynı oranlı indirime göre müşterinin para birimi cinsinden daha fazla tasarruf etmesini sağlar. Bu varsayımdan hareketle, ürünün normal fiyatının yüksek olmasının yükseltme faktörüne olumlu bir etkide bulunacağı beklenmiş, ancak yapılan regresyon analizlerinde normal fiyat anlamlı bir bağımsız değişken olarak bulunamamıştır. Peters (2012) da, aynı beklentiye rağmen normal fiyat ve yükseltme faktörü arasında negatif yönlü bir ilişki bulmuştur. Bu durumun, süpermarkette bulunan hızlı tüketim ürünlerinin genellikle düşük ve görece homojen fiyat seviyesindeki ürünler olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. 11.3.3 Önceki yükseltme faktörü Perakende sektöründe yaygın olarak, bir ürünün promosyon dönemindeki talebi tahmin edilirken aynı ürünün önceki promosyondaki performansına bakılmaktadır. Yapılan analizlerin sonucunda, ürünün önceki promosyondaki yükseltme faktörünü temsil etmesi için kullanılan “LN (Önceki YF)” değişkeninin standartlaştırılmış regresyon katsayısına bakıldığında indirim yüzdesinden sonraki en önemli bağımsız değişken olduğu görülmektedir. Önceki YF, bağımlı değişken ile pozitif yönlü güçlü bir ilişkiye sahiptir. Başka bir deyişle, bir ürünün önceki promosyonundaki 68 yükseltme faktörü ne kadar yüksekse, tahmin edilen promosyon döneminde de yükseltme faktörünün o kadar yüksek olması muhtemeldir. Yine de önceki promosyondaki YF düşük olduğunda mevcut promosyondaki YF yüksek ya da tersi olabilir. Bu durum, mevcut YF’nin sadece önceki YF’den değil, başka pek çok değişkenden etkileniyor olmasının bir sonucudur. 11.3.4 Taban satış Cooper ve diğ. (1999) yavaş hareket eden ürünlerin hızlı hareket eden ürünlere göre promosyonlardan daha az etkilendiğini iddia etmişlerdir. Peters (2012) ise bu durumun Cooper’ın çalışmasında yükseltme faktöründeki artış yerine mutlak satış miktarındaki artışı incelemiş olabileceğinden kaynaklandığını düşünmektedir ve yaptığı analizlerde taban satışın yüksek olmasının yükseltme faktörünü olumsuz yönde etkilediğini göstermiştir. Bu çalışma da Peters (2012) ile paralel bir görüşü benimsemiş ve yapılan regresyon analizlerinde taban satış ile yükseltme faktörü arasında negatif yönlü bir ilişki bulunmuştur. Bu durum, promosyonsuz zamanlarda satış miktarı zaten yüksek olan ürünlerin, promosyon sırasında etkileyebileceği müşteri sayısının düşük satışlı ürünlere göre daha az olması ile açıklanabilir. 11.3.5 Aynı ürün grubunda promosyondaki ürün sayısı Bir ürün grubu içerisinde aynı anda promosyonda olan ne kadar fazla ürün varsa, tüketiciler için o kadar fazla promosyon ürünü seçeneği var demektir. Tersi düşünüldüğünde, örneğin bir STB kendi ürün grubu içerisindeki tek promosyon ürünü ise, tüketicilerin çoğunlukla o ürüne yönelmeleri beklenir. Yapılan regresyon analizlerinde de, beklenildiği gibi ürün grubundaki promosyonel ürün sayısının yükseltme faktörünü olumsuz yönde etkilediği tespit edilmiştir. Bu bulgu, Van Dinter (2011) ve Peters (2012)’in analizleri sonucu elde ettikleri bulgularla paraleldir. 69 11.3.6 Promosyon süresi Çalışmanın yürütüldüğü süpermarkette promosyonlar genellikle 2 hafta sürmesine karşın, 3 hafta ya da 1 hafta süren promosyonlar da bulunmaktadır. Model-1’de promosyon süresi 1,2 ve 3 değerlerini alabilen metrik bir değişken olarak regresyon analizine eklenmiştir. Bu durumda promosyon süresi anlamlı ve regresyon katsayısı negatif bir değişken olarak bulunmuştur. Model-2, Model-3 ve Model-4’te ise promosyon süresi bir gölge değişken grubu olarak tanımlanmıştır. İki haftalık promosyonlar referans kategori olarak belirlenmiştir. Bu durumda ise 3 hafta süren promosyonların yükseltme faktörünü negatif yönde etkilediği görülmüş, 1 hafta süren promosyonlara ait gölge değişken ise anlamlı bulunmamıştır. Bu bulgudan hareketle, üç hafta süren promosyonların etkinliğinin 1 ve 2 hafta süren promosyonlara göre daha düşük olduğu söylenebilir. Bu durum, iki potansiyel gerekçe ile açıklanabilir. Birincisi, üç hafta süren bir promosyonda doğru miktarda sipariş verme olasılığı daha düşüktür ve promosyon süresince stoksuz kalma olasılığı daha fazladır. İkinci gerekçe ise mağazanın müşteri tabanının büyük çoğunluğunun promosyonun ilk iki haftasında doyuma ulaşılmış olabileceğidir. 11.3.7 Önceki promosyon X insert önce Promosyonlar arası süreyi yansıtan bu değişken iki farklı şekilde uygulanmıştır. Model-1’de, önceki promosyonun kaç hafta önce olduğu bilgisi metrik bir değişken olarak tanımlanmıştır. Model-1’in analiz edilmesi sonucunda bu değişkenin promosyon talebini olumlu etkilediği görülmüştür. Başka bir ifadeyle, önceki promosyonun uzak bir tarihte gerçekleşmiş olması, mevcut promosyona olan talebi artırmaktadır. Ne var ki, bu değişkenin küçük değerlerinin bağımlı değişken açısından daha kritik olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle, diğer modellerde önceki promosyonun 1,2,3 ve 4 insert önce olduğu durumlar dört ayrı gölge değişken ile ifade edilmiştir. Bu analizlerin sonucunda ise “önceki promosyon 1 insert önce” değişkeni en yüksek katsayı değerine sahiptir ve negatif yönlüdür. “Önceki promosyon 2 insert önce” ve “önceki promosyon üç insert önce” değişkenleri de yükseltme faktörünü negatif yönde etkilemektedir ancak katsayıları önceki promosyonun 1 insert önce olduğu duruma göre daha düşüktür. Önceki promosyonun 4 insert önce olması ise regresyon analizinde anlamlı bir değişken olarak bulunmamıştır. Özetle, promosyon talebi tahmin edilen ürün yakın bir zaman önce 70 promosyona girmiş olması, o ürünün mevcut promosyondaki yükseltme faktörünü düşürmektedir. 11.3.8 Ürün kategorisi Temizlik ürünleri referans kategori olarak seçilerek kalan dört ürün kategorisi de regresyon analizine dahil edilmiştir. Model-1, Model-2 ve Model-3’te bu kategorilerden sadece kozmetik ürünlerinin yükseltme faktörüne negatif bir etkisi olduğu görülmüştür. Diğer ürün kategorilerinin yükseltme faktörüne anlamlı bir etkisi gözlemlenmemiştir. 11.3.9 Tatiller Ramazan Bayramı, Ramazan dönemi, Kurban Bayramı, Yılbaşı gibi bazı özel dönemlerde alışveriş eğiliminin, dolayısıyla da perakendecilerdeki mağaza trafiğinin arttığı bilinmektedir. Buna bağlı olarak bu dönemlerde yapılan promosyonların yükseltme faktörüne pozitif etkisi olacağı düşünülmüştür. Regresyon analizi sonucunda söz konusu özel dönemleri ifade eden gölge değişkenler anlamlı bulunmamıştır. Öte yandan, yaz döneminde İstanbul’un nüfusunun azalmasına bağlı olarak promosyon talebinin düşeceği beklenmiş, ancak regresyon analizinde yaz dönemi için pozitif bir katsayı elde edilmiştir. Bu durum, iki olası nedenle açıklanabilir. Bu nedenlerden birinin yaz döneminde taban satışların azalması, diğerinin ise gerek kişisel bakım gerekse ev temizliği ile ilgili ürünlere yaz aylarında daha fazla ihtiyaç duyulmasıdır. 11.4 Hipotezlerin Değerlendirilmesi Bölüm 8.3’te öne sürülen hipotezler regresyon analizinin sonuçlarından yola çıkarak değerlendirilmiştir. Regresyon modelleri tarafından desteklenen ve desteklenmeyen hipotezler Çizelge 11.2’de özetlenmiştir. 71 Çizelge 11.2 : Hipotezlerin araştırma bulguları ile karşılaştırılması. Hipotez No H1 H2 H3 H4 H5 Açıklama Deneysel Bulgu Yüzde indirim miktarı, yükseltme faktörünü pozitif yönde etkiler. Yüzde indirim miktarının bir eşik noktası vardır; bu eşik değerinin altındaki indirimlerde tüketicilerin promosyon ürünlerini satın alma eğilimi düşüktür. Yüzde indirim miktarının bir doyma noktası vardır; bu doyma noktasının üzerindeki indirimlerde tüketicilerin promosyon ürünlerini satın alma eğilimi durağanlaşır ya da azalır. Ürünün normal fiyatı, yükseltme faktörünü pozitif yönde etkiler. Ürünün önceki promosyonundaki yükseltme faktörü, mevcut promosyonun yükseltme faktörünü etkiler. Desteklendi Desteklenmedi Desteklendi Desteklenmedi Desteklendi Taban satış miktarı, yükseltme faktörünü negatif yönde etkiler. Aynı ürün grubundaki promosyonel ürün sayısı, yükseltme faktörünü negatif yönde etkiler. Desteklendi H8 Promosyon süresinin normalden uzun yükseltme faktörünü negatif yönde etkiler. olması, Desteklendi H9 Promosyon süresinin normalden kısa yükseltme faktörünü pozitif yönde etkiler. olması, Desteklenmedi H10 Ürünün önceki promosyonundan sonra geçen sürenin uzunluğu, mevcut promosyonun yükseltme faktörünü pozitif yönde etkiler. Kurban Bayramı döneminde gerçekleşen promosyonların, yükseltme faktörünü artırıcı etkisi vardır. Ramazan Bayramı döneminde gerçekleşen promosyonların, yükseltme faktörünü artırıcı etkisi vardır. Ramazan ayı döneminde gerçekleşen promosyonların, yükseltme faktörünü artırıcı etkisi vardır. Yılbaşı döneminde gerçekleşen promosyonların, yükseltme faktörünü artırıcı etkisi vardır. H6 H7 H11 H12 H13 H14 H15 Promosyonların yaz döneminde gerçekleşmesinin, yükseltme faktörüne negatif yönde bir etkisi vardır. 72 Desteklendi Desteklendi Desteklenmedi Desteklenmedi Desteklenmedi Desteklenmedi Desteklenmedi 11.5 Model Sonuçlarının Kıyaslanması Geliştirilen promosyon talep tahmini modeli, promosyon talep tahmini çalışmalarının temelini oluşturan Cooper ve diğ. (1999)’nin PromoCast modelinin yanısıra, son yıllarda Peters (2012), Van Dinter (2011) ve Van der Poel (2010) tarafından gerçekleştirilen promosyonel talep tahmini araştırmaları ile karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmalarda mevcut çalışma Model-2 ile temsil edilmektedir. Yapılan karşılaştırmanın özeti Çizelge 11.3’te verilmiştir. Çizelge 11.3 : Mevcut çalışmanın önceki araştırmalarla karşılaştırılması. Sürmeli Peters Van Dinter Van der Poel PromoCast Yıl 2013 2012 2011 2010 1999 Firma Perakendeci Perakendeci Perakendeci Üretici Perakendeci Tahmin Düzeyi Mağaza Tedarik Zinciri Tedarik Zinciri Tedarik Zinciri Mağaza Gıda dışı HTÜ Çoklu doğrusal regresyon Bozulabilir gıda Çoklu doğrusal regresyon Uzun ömürlü gıda Çoklu doğrusal regresyon Gıda ve gıda dışı HTÜ Çoklu doğrusal regresyon Uzun ömürlü gıda Çoklu doğrusal regresyon 1009 2175 4129 1238 2500000 15 21 34 21 67 0.538 0.770 0.378 0.691 Veri yok %33.68 %27.95 %37.2 %31.1 Veri yok Ürün Tipi Yöntem Örneklem büyüklüğü Bağımsız değişken sayısı Düzeltilmiş R2 OMYH (Doğrulama) Çizelge 11.3 incelendiğinde, mevcut çalışmanın daha az gözlemden yararlanarak ve daha az değişken ile diğer çalışmaların tahmin başarısına yakın bir performans gösterdiği, hatta Van Dinter (2011)’in tahmin performansını geçtiği görülmektedir. Kıyaslama yapılan modellerin tümünde, mevcut çalışmadan farklı olarak gıda ürünleri incelenmektedir. Mevcut modelin daha az değişkene rağmen iyi bir açıklayıcılığa sahip olması, gıda ürünlerinin gıda dışı ürünlere göre satış ve promosyon davranışı bakımından daha dinamik bir yapıya sahip olmasıyla kısmen açıklanabilir. Bu çalışmanın Peters (2012), Van Dinter (2011) ve Van der Poel 73 (2010)’in araştırmalarından bir diğer farkı da promosyon talep tahminlerinin mağaza düzeyinde yapılmış olmasıdır. Söz konusu diğer araştırmalarda tahminler tedarik zinciri düzeyinde, yani daha yüksek bir toplulaştırma düzeyinde gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamındaki süpermarket, promosyonların talebini kestirebilmek için sistematik bir talep tahmini yapmamaktadır. Bu nedenle çalışmada kullanılan modelin performansının şirketin tahmin performansı ile doğrudan kıyaslanması mümkün değildir. Yine de kategori yönetimi sorumlusu, promosyona girecek bir ürünün sipariş miktarını belirlerken, o ürünün bundan önceki en son promosyondaki performansını göz önünde bulundurmaktadır. Bu noktadan hareketle, sadece önceki promosyondaki yükseltme faktörünün mevcut promosyonun tahmin değeri olarak kullanılması durumunda elde edilecek tahmin başarısı kıyaslama amacıyla kullanılmıştır. Yargısal bir yaklaşım olarak kabul edilebilecek böyle bir durumda doğrulama kümesindeki OMYH değeri %72.9 olarak bulunmuştur. Çalışmada önerilen regresyon modeli ile bu hata oranı %33.7’ye düşürülmektedir. 74 12. GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Bu tez çalışmasında, promosyon talebini etkileyen faktörler incelenerek, gıda dışı hızlı tüketim ürünlerinin promosyon dönemlerindeki talep artışını tahmin etmeyi amaçlayan çoklu doğrusal regresyon modelleri geliştirilmiştir. Regresyon modelleri, AAA Süpermarketleri’nin iş birliği ile geliştirilmiş olup, firmanın pilot olarak belirlenen bir mağazasındaki satış ve pazarlama verileri kullanılarak test edilmiştir. Firma yetkilileriyle yapılan ikili görüşmelerde, firmanın promosyon talebinin tahmin edilmesi için planlanmış özel bir sürecinin olmadığı anlaşılmıştır. Promosyonların sipariş ve envanter yönetimi, kayıt altına alınan sistematik talep tahmin değerleri yerine, tamamen firmadaki uzman kişilerin sezgisel ve deneyimsel olarak aldıkları kararlara dayanmaktadır. Firma tarafından kayıt altına alınan promosyon talep tahmin değerleri olmadığı için, regresyon modelinden elde edilen tahmin değerlerinin başarısını, firmanın tahmin performansı ile karşılaştırmak mümkün olmamıştır. Bunun yerine, elde edilen sonuçların kıyaslanması için iki farklı yol izlenmiştir. Kullanılan kıyaslama yöntemlerinden ilki, elde edilen sonuçların geçmiş dönemde yapılan benzer araştırmaların sonuçları ile karşılaştırılmasıdır. Önceki çalışmalarla karşılaştırıldığında, geliştirilen model hem daha az promosyon gözlemi hem de daha az değişken kullanarak diğer modellerin sonuçlarına yakın bir performans göstermiştir. Ne var ki, kıyaslanan çalışmaların farklı ülkelerde ve farklı ürünler üzerinde uygulanmış olması, bu kıyaslama yönteminin doğruluğunu sorgulatmaktadır. Diğer bir kıyaslama yöntemi olarak da ürünün önceki promosyonundaki yükseltme faktörünün mevcut promosyon için tahmin değeri olarak kullanıldığı alternatif bir senaryo belirlenmiştir. Böyle bir senaryonun belirlenmesinde, perakende sektöründeki yaygın yargısal tahmin yaklaşımlarından birinin önceki promosyona bakmak olması önemli rol oynamıştır. Yapılan karşılaştırmada geliştirilen modelin alternatif senaryodan çok daha iyi bir performans gösterdiği görülmüştür. 75 Herhangi bir kıyaslama yapmadan, firmanın ihtiyaçları açısından değerlendirildiğinde ise yaklaşık %33 olarak bulunan regresyon modelinin hata yüzdesinin yüksek olduğu söylenebilir. Firmanın etkin bir biçimde envanterini yönetebilmesi, kayıp satışları ve envanter tutma maliyetlerini azaltabilmesi için bundan daha isabetli bir promosyon talep tahmini performansına ihtiyacı vardır. Bunun yolu da, geliştirilen modelin zayıf yönlerini tespit ederek, bu zayıflıkları gidermekten geçmektedir. Uygulanan regresyon modeli ile elde edilen tahminlerin hata yüzdesinin yüksek olması iki temel gerekçe ile açıklanabilir. Bunlardan ilki, tahmin modelinde promosyon talebinde etkili olduğu bilinen ve literatürde yer alan pek çok değişkenin yer almamış olmasıdır. Teşhir yöntemi, promosyon mekanizması, tüketici profili, marka özellikleri gibi bilgilerin firmadan edinilmesi çok zor olduğundan ya da mümkün olmadığından bu bilgilerle ilgili değişkenler modele dahil edilememiştir. Bunun yanında, tanıtım yöntemi (insert) ve mağaza özellikleri (tek mağaza) gibi bilgiler de veri kümesindeki tüm promosyonlar için özdeş olduğundan, bu bilgilerle ilgili değişkenlerin modele eklenmesine gerek kalmamıştır. Yüksek tahmin hatasının ikinci gerekçesinin de firmanın incelenen mağazada, incelenen ürün için promosyon sırasında stoksuz kaldığı durumlar olduğu düşünülmektedir. Stokların yeterli olduğu durumlarda promosyon satışının promosyon talebine eşit olduğu söylenebilir ancak stoksuz kalınan durumlarda promosyon ürününe olan talep aslında o ürünün gerçekleşen satış miktarından daha fazladır. Böyle durumlarda da regresyon modelinin promosyon satışını, promosyon talebi gibi algılaması ve buna göre regresyon katsayılarını belirlemesinin hata yüzdesini artırdığı düşünülmektedir. Benzer şekilde, promosyon olmayan dönemlerde stoksuz kalınması durumunda ise taban satış gerçek talebi yansıtmamakta, bu da yükseltme faktörünün doğru olarak hesaplanamamasına neden olmaktadır. Literatürde promosyon süresinin promosyonun satış performansına etkisiyle ilgili pek fazla deneysel çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada, normalden uzun süren promosyonların, ortalama promosyon satış performansını düşürdüğü gözlemlenmiştir. Bu çalışmadaki regresyon modellerden birinde yüzde indirim miktarı yedi farklı dilime ayrılarak nominal bir değişken grubu olarak tanımlanmıştır. Bu şekilde, farklı indirim dilimlerinin regresyon katsayılarına bakılmak suretiyle yüzde indirim miktarı 76 için potansiyel eşik ve doyma noktaları tespit edilmek istenmiştir. Elde edilen katsayılar; Gupta ve Cooper (1992) ile van Heerde ve diğ. (2002) tarafından öne sürülen yüzde indirim miktarının bir eşik değeri olduğu iddiasını desteklememektedir. Eşik değeri açısından elde edilen katsayılar, Peters (2012)’ın bulgularıyla da çelişmektedir. Bu karşılaştırma sonucunda, gıda dışı hızlı tüketim ürünlerinin saklanabilir olma özelliğinden dolayı en küçük fiyat indiriminde bile satışlarının kuvvetli biçimde arttığı çıkarımı yapılmıştır. Ayrıca, %60 indirim düzeyinden sonra regresyon katsayısının durağan hale geldiği tespit edilmiştir. Bu durağanlık, Gupta ve Cooper (1992) ile Van Heerde ve diğ. (2002) tarafından iddia edilen doyum noktasının varlığını desteklemekle birlikte, bu seviyenin söz konusu çalışmalarda bulunan seviyelerden daha yüksek olduğunu öne sürmektedir. Öte yandan, bu durum tüketici kaynaklı bir doyumdan ileri gelebileceği gibi, firmanın çok yüksek seviyede indirim yapılan promosyon ürünlerine olan talebi tam olarak karşılayamamasından da kaynaklanabilir. Mağazalarda yeterli miktarda stok tutulmasına rağmen bu durumla karşılaşılıyorsa, süpermarketin incelenen kategoriler için %60 ve üzerindeki oranlarda indirim yapmasının çok faydalı olmadığı sonucu çıkarılabilir. Elde edilen regresyon denklemi sadece belirlenen ürün kapsamına, mağazaya ve firmaya özgü bir denklemdir. Bu nedenle elde edilen denklemin olduğu gibi farklı ürün grupları, farklı mağazalar ya da farklı firmalar için genelleştirilmesi anlamlı olmayacaktır. Buna karşın, uygulanan tahmin yöntemi; farklı süpermarket, mağaza ya da farklı ürün grupları tarafından eldeki değişkenlerin yeniden gözden geçirilmesi ve modelin uygulanan vakaya uyarlanması halinde kullanılabilir. Öte yandan, firmanın oluşturulan bu modelin çıktılarına olduğu gibi bağlı kalmaması, şirketteki uzmanların sezgilerini ve modelde yer almayan diğer bilgileri kullanarak gerektiğinde elde edilen tahmin değerleri üzerinde düzeltmeler yapmaları önerilmektedir 77 78 KAYNAKLAR Abraham, M. M., & Lodish, L. M. (1987). Promoter: An automated promotion evaluation system. Marketing Science, 6(2), 101-123 Ailawadi, K.L., Harlam, B.A., César, J., Trounce, D. (2006). Promotion Profitability for a Retailer: The Role of Promotion, Brand, Category, and Store Characteristics. Journal of Marketing Research, Vol. 43, No. 11, pg. 518-535. Ali, Ö. G., Sayın, S., van Woensel, T., & Fransoo, J. (2009). SKU demand forecasting in the presence of promotions. Expert Systems with Applications, 36(10), 12340-12348 Bell, D. R., Chiang, J., & Padmanabhan, V. (1999). The decomposition of promotional response: An empirical generalization. Marketing Science, 18(4), 504-526. Blattberg, R.C. and Neslin, S.A. (1990). Sales Promotion, Prentice Hall, New Jersey. Blattberg, R. C., Briesch, R., & Fox, E. J. (1995). How promotions work. Marketing Science, 14(3 supplement), G122-G132. Bolton, R. N. (1989). The relationship between market characteristics and promotional price elasticities. Marketing Science, 8(2), 153-169 Box, G. E., Jenkins, G. M., & Reinsel, G. C. (2011). Time series analysis: forecasting and control (Vol. 734). Wiley. Bunn, D., Wright, G. (1991). Interaction of judgemental and statistical forecasting methods: issues & analysis. Management Science, 37(5), 501-518. Bunn, D. W., & Vassilopoulos, A. I. (1999). Comparison of seasonal estimation methods in multi-item short-term forecasting. International Journal of Forecasting, 15(4), 431-443. Chatfield, C. (2004). The analysis of time series, an introduction. Third edition. Chapman & Hall, London. Chen, S. F. S., Monroe, K. B., & Lou, Y. C. (1998). The effects of framing price promotion messages on consumers' perceptions and purchase intentions. Journal of Retailing, 74(3), 353-372. Christen, M., Gupta, S., Porter, J. C., Staelin, R., & Wittink, D. R. (1997). Using market-level data to understand promotion effects in a nonlinear model. Journal of Marketing Research, 322-334. Cooper, L.G., Baron, P., Levy, W., Swisher, M., & Gogos, P. (1999). Promocast: A new forecasting method for promotional planning. Marketing Science, 18(3), 301-316. 79 Dinter, W.W.A. van (2011). Promotion process in Grocery Supply Chains at Sligro Food Group N.V. Master Thesis. Divakar, S., Ratchford, B.T., Shankar, V. (2005). CHAN4CAST: A Multichannel, Multiregion Sales Forecasting Model and Decision Support System for Consumer Packaged Goods. Marketing Science, Vol. 24, No. 3, pg. 334-350. Donselaar, K. van, Woensel, T. van, Broekmeulen, R., & Fransoo, J. (2004), Improvement opportunities in retail logistics, in: Doukidis, G.J. & Vrecholopoulos, A.P. (Eds.), Consumer driven electronic transformation: apply new technologies to enthuse consumers, Berlin, Springer. Euromonitor International. (2012). Grocery Retailers in Turkey. Industry Report. Fader, P. S., & Lodish, L. M. (1990). A cross-category analysis of category structure and promotional activity for grocery products. The Journal of Marketing, 52-65 Field, A. (2005). Discovering statistics using SPSS. Third edition. SAGE Publications. London. Foekens, E. W., SH Leeflang, P., & Wittink, D. R. (1999). Varying parameter models to accommodate dynamic promotion effects. Journal of Econometrics, 89(1), 249-268. Gujarati, D. (1995), Basic Econometrics, (3rd ed.), McGraw-Hill, New York Gupta, S., & Cooper, L. G. (1992). The discounting of discounts and promotion thresholds. Journal of consumer research, 401-411 Hair, J.F., Black, W.C., Babin B., Anderson, R., & Tatham, R. (2006). Multivariate Data Analysis, (6th ed.). Upper Saddle River, NJ: Prentice Hall Heerde, H.J. van, Leeflang, P.S.H., & Wittink, D.R. (2002). How promotions work: SCAN*PRO based evolutionary model building, Schmalenbach Business Review, Vol. 54, No. 3, pg. 198 – 220 Heuvel, F.P. van den (2009). Action products at Jan Linders Supermarkets. Master Thesis. Kotler, P., & Armstrong, G. (2009). Principles of marketing. Pearson Education. Leeflang, P. S., & Wittink, D. R. (1996). Competitive reaction versus consumer response: Do managers overreact?. International Journal of Research in Marketing, 13(2), 103-119 Makridakis, S., Hibon, M., & Moser, C. (1979). Accuracy of forecasting: An empirical investigation. Journal of the Royal Statistical Society. Series A (General), 97-145 Makridakis, S. (1988). Metaforecasting: Ways of Improving Forecasting Accuracy and Usefulness. International Journal of Forecasting, Vol. 4, No. 3, pg. 467-491. Narasimhan, C., Neslin, S. A., & Sen, S. K. (1996). Promotional elasticities and category characteristics. The Journal of Marketing, 17-30 80 Peters, J. (2012). Improving the promotional forecasting accuracy for perishable items at Sligro Food Group BV. Master Thesis Poel, M.J. Van der (2010). Improving the promotion forecasting at Unilever, Netherlands. Master Thesis. Raju, J. S. (1992). The effect of price promotions on variability in product category sales. Marketing Science, 11(3), 207-220 Rekabet Kurumu. (2012). Türkiye HTM Perakendeciliği Sektör İncelemesi Nihai Rapor. Ankara Schrijver, B.G.F. (2009). Forecasting for promotion items at Metro Cash & Carry Netherlands. Master Thesis. Silva-Risso, J. M., Bucklin, R. E., & Morrison, D. G. (1999). A decision support system for planning manufacturers' sales promotion calendars. Marketing Science, 18(3), 274-300 Silver, E. A., Pyke, D. F., & Peterson, R. (1998). Inventory management and production planning and scheduling (3rd edition). New York: Wiley Srinivasan, S. S., & Anderson, R. E. (1998). Concepts and strategy guidelines for designing value enhancing sales promotions. Journal of Product & Brand Management, 7(5), 410-420 Taylor, J. C., & Fawcett, S. E. (2001). Retail on‐shelf performance of advertised items: An assessment of supply chain effectiveness at the point of purchase. Journal of Business Logistics, 22(1), 73-89 Wilson, J. H., and B. Keating. (2002). Business Forecasting with Accompanying ExcelBased Forecast XTM Software. Boston: McGraw-Hill Wittink, D.R., Addona, M.J., Hawkes, W.J., Porter, J.C. (1988). SCAN*PRO: The estimation, validation and use of promotional effects based on scanner data. Internal paper, Cornell University. 81 82 EKLER EK A: Pareto analizi ile hızlı ve yavaş hareket eden ürünlerin ayrıştırılması EK B: LN dönüşümlerine ait histogramlar EK C: Standartlaştırılmış artık değerler histogramı ve P-P çizimi (Model-2 için) EK D: Bağımlı değişken LN(YF)’nin standardize kestirim değerleri ile standardize artık değerlerinin serpme çizimi (Model-2 için) EK E: Kısmi regresyon çizimleri (Model-1 için) EK F: Regresyon katsayıları (Model-1, Model-2, Model-3, Model-4) 83 EK A 84 EK B 85 86 87 EK C 88 EK D 89 EK E 90 91 EK F Standardized Unstandardized Coefficients Model-1 8 B Std. Error Coefficients Beta t Sig. (Constant) 1,387 ,126 10,980 ,000 Yüzde İndirim 2,122 ,112 ,516 18,993 ,000 LN (Önceki YF) ,337 ,027 ,324 12,420 ,000 Önceki ,008 ,001 ,148 5,840 ,000 -,015 ,003 -,156 -5,243 ,000 LN (Taban Satış) -,143 ,024 -,164 -6,009 ,000 Promosyon Süresi -,145 ,037 -,100 -3,968 ,000 ,100 ,034 ,076 2,930 ,003 -,092 ,037 -,075 -2,491 ,013 Promosyon X Insert Önce Aynı Ürün Grubundaki Promosyonel Ürün Sayısı (Hafta) Yaz Dönemi Kozmetik 92 Standardized Unstandardized Coefficients Model-2 15 B (Constant) Std. Error 1,156 ,111 LN (Önceki YF) ,371 ,027 50-59 % İndirim 1,251 60-69 % İndirim Önceki Promosyon 1 Coefficients Beta t Sig. 10,405 ,000 ,357 13,901 ,000 ,086 ,501 14,604 ,000 1,263 ,091 ,489 13,888 ,000 -,312 ,036 -,227 -8,696 ,000 30-39 % İndirim ,770 ,067 ,563 11,497 ,000 40-49 % İndirim ,846 ,073 ,460 11,533 ,000 20-29 % İndirim ,554 ,064 ,452 8,679 ,000 -,016 ,003 -,165 -5,495 ,000 ,363 ,067 ,243 5,413 ,000 LN (Taban Satış) -,127 ,024 -,145 -5,348 ,000 3 Hafta Promosyon -,131 ,037 -,090 -3,513 ,000 Kozmetik -,106 ,037 -,085 -2,852 ,004 ,090 ,034 ,068 2,617 ,009 -,238 ,090 -,065 -2,653 ,008 -,119 ,059 -,051 -2,007 ,045 Insert Önce Aynı Ürün Grubundaki Promosyonel Ürün Sayısı 10-19 % İndirim Yaz Dönemi Önceki Promosyon 3 Insert Önce Önceki Promosyon 2 Insert Önce 93 Standardized Unstandardized Coefficients Model-3 8 B Std. Error (Constant) 1,143 ,157 Yüzde İndirim 1,804 ,169 ,395 3 Hafta Promosyon Önceki Promosyon 1 Insert Coefficients Beta t Sig. 7,267 ,000 ,449 10,690 ,000 ,042 ,383 9,480 ,000 -,160 ,062 -,108 -2,565 ,011 -,301 ,067 -,193 -4,460 ,000 -,015 ,003 -,188 -4,286 ,000 ,205 ,055 ,156 3,740 ,000 LN (Taban Satış) -,112 ,044 -,105 -2,547 ,011 Kozmetik -,101 ,047 -,084 -2,144 ,033 LN (Önceki YF) Önce Aynı Ürün Grubundaki Promosyonel Ürün Sayısı Yaz Dönemi Standardized Unstandardized Coefficients Model-4 7 B Std. Error (Constant) 1,248 ,125 Yüzde İndirim 2,349 ,152 ,324 Coefficients Beta t Sig. 9,966 ,000 ,530 15,492 ,000 ,036 ,314 9,032 ,000 -,316 ,043 -,246 -7,352 ,000 LN (Taban Satış) -,134 ,029 -,151 -4,602 ,000 Aynı Ürün Grubundaki -,020 ,005 -,125 -3,760 ,000 -,240 ,102 -,077 -2,366 ,018 -,184 ,078 -,078 -2,361 ,019 LN (Önceki YF) Önceki Promosyon 1 Insert Önce Promosyonel Ürün Sayısı Önceki Promosyon 3 Insert Önce Önceki Promosyon 2 Insert Önce 94 ÖZGEÇMİŞ Ad Soyad: Gökhan SÜRMELİ Doğum Yeri ve Tarihi: Üsküdar, 03.04.1988 E-Posta: [email protected] Lisans: Doğuş Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Mesleki Deneyim: Aralık 2010 – (…) Araştırma Görevlisi, İTÜ İşletme Mühendisliği Bölümü TEZDEN TÜRETİLEN YAYINLAR/SUNUMLAR Sürmeli G., 2013: Searching for Discount Threshold and Saturation Levels During Promotions at a Supermarket Chain. International Symposium on Business and Social Sciences, March 15-17, 2013 Tokyo, Japan. 95