CUMHURİYET 3 HAZİRAN 2000 CUMARTESİ • • __ __ • SAYFA • KULTUR ‘Nâzım’ı duyumsuyorum’ M emet Fuat, çok iyi tanıdığı büyük şairin ‘ruhsal yapısının yaşamöyküsü ’nü yazıyor HANDAN ŞENKÖKEN Dünyaya Piraye ile Nâzun’ın pencere­ sinden bakan, Nâzım’dan pek çok şeyi iz­ leyerek, dinleyerek öğrenen Memet Fu­ at, bu kez ‘çokiyi tanıdığı’ ünlü şairin ‘ruh­ sal yapısının yaşam öyküsü’nü yazıyor. Bu kapsamlı kitapla, Nâzım’ın ‘yapıt­ larının ardındakiler’ ilk kez en yakının­ daki kişi, oğlu aracılığıyla açığa kavuşa­ cak. Böylece Nâzım Hikmet’in kişiliğiy­ le örtüşen şiirlerindeki duyarlığım, öfke­ sini, heyecanını, korkusunu; yaşamını, başından geçen olayların ardındaki her şe­ yi bilen oğlu olarak Memet Fuat’ın de­ ğerlendirmesiyle öğrenme olanağı bula­ cağız. Bugüne dek Nâzım’ın şiirlerini, mek_____ tuplannı, yazdığı tüm yazılan inanılmaz araştırma ve titizlik­ le yayımlayan Memet Fuat, ço­ cukluğunu, gençliğini anlattığı NÂZIM’A BİR GÜZ ÇELENGİ ‘Gölgede Kalan Yıllar’dan son­ Neden öldün Nâzım? Senin türkülerinden yoksun ra, Nâzım’m Piraye’ye yazdığı ne yapacağız şimdi? mektupların tümünü ilk kez sun­ Senin bizi karşılarkenki gülümseyişin gibi bir pınar muştu bize. Bu kez ünlü şair için bulabilecek miyiz bir daha? yazdığı denemeleri, incelemeleri, Senin gururundan, sert sevecenliğinden yoksun değinmeleri bir araya toplamakla yetinmeyip, Nâzım’m yapıtlannı ne yapacağız? yazarken neler hissettiğini, neler Bakışın gibi bir bakışı nereden bulmalı, yaşadığını anlatıyor, Nazım’ın ka­ ateşle suyun birleştiği fasıyla ve yüreğiyle... Gerçeğe çağıran, acıyla ve gözüpek bir sevinçle dolu? Eylül ayında yayımlanacak olan ve Kardeşim benim, nice yeni duygular, düşünceler Nâzım’ın gerçeğini anlatan ‘Nâzım kazandırdın bana Hikmet' adlı bu kitap, günümüzde de Denizden esen acı rüzgâr katsaydı önüne onları süregelen pek çok dedikoduya yanıt Bulutlar gibi, yaprak gibi uçarlar niteliği de taşıyor. Düşerlerdi orada, uzakta. - Böyle bir şeyden hiç söz etmemiş­ Yaşarken kendine seçtiğin tiniz. Şimdi birdenbire 600 sayfayı Ve ölüm sonrasında seni kucaklayan toprağa geçtiğinizi, kitabın herhalde 700 say­ fa kadar olacağım söylüyorsunuz. Ne Sana Şili’nin kış krizantemlerinden bir demet zaman karar verdiniz? Ne zaman yazdınız 600 sayfayı? sunuyorum MEMET FUAT - Epeyce oldu. Ve soğuk ay ışığını güney denizleri üstünde parıldayan Aylardır çalışıyorum. Biliyorsunuz, Halkların kavgasını ve kavgamı benim ben denemelerimi yeni bir anlayış­ Ve boğuk uğultusunu acılı davulların, kendi la yayımlamaya başladım. Adam yurdundan... Yayınlan’nda basılan, Din üe Felse­ Kardeşim benim, adanmış asker, dünyada nasıl da fe, İkinci Yeni Tartışması, Demok­ yalnızım sensiz. rasi Kültürü gibi kitaplanmı görSenin çiçek açmış bir kiraz ağacına benzeyen dünüzse, ne yapmak istediğimi an­ yüzünden yoksun lamışsınızdır. dostluğumuzdan, bana ekmek olan, Nâzım Hikmet için yazdığım, on rahmet gibi susuzluğumu gideren ve kanıma altı kitapta dağınık olarak yer alan güç katan denemeleri, incelemeleri, değin­ meleri bir araya toplarken başa bir Zindanlardan kopup geldiğinde karşılaşmıştık seninle de yaşamöyküsü koymayı düşün­ Kuyu gibi kapkara zindanlardan düm. Daha önce ansiklopediler Canavarlıkların, zorbalıklann, acıların kuyuları için yazdığım maddeler vardı elim­ de. Onları derleyip toparlayayım, Ellerinde izi vardı eziyetlerin biraz genişleteyim derken iş zıva­ Hınç oklarını aradım gözlerinde nadan çıktı. Oysa sen panldayan bir yürekle geldin Türkiye’de yayımlanmış kitap­ Yaralar ve ışıklar içinde larda Nâzım’la ilgili çok bilgi var, ama bazı lan çok kanşık, bazılanŞimdi ben ne yapayım? Nasıl tanımlanır nm yorumlan yanlış, bazılan da Senin her yerden derlediğin çiçekler olmaksızın belli konular üzerine. Diyelim yal­ bu dünya nızca davaları ele alınmış, ya da Nasıl dövüşülür senden örnek almaksızın, Peyami Safa ile tartışması incelen­ Senin halksal bilgeliğinden ve yüce şair onurundan miş. yoksun? - Onlan mı derleyip toparlamayı dü­ Teşekkürler, böyle olduğun için! Teşekkürler o ateş için şündünüz? Türkülerinle tutuşturduğun, sonsuzca. FUAT - Hayır, ben onlardan bol bol yararlandım gerçi, ama yapmak istediğim derleyip toparlamanın öte­ PABLO NERUDA sinde bir şey. Ben anlatılanlann arka­ Türkçesi: ATAOL BEHRAMOĞLU sına ulaşmaya çalıştım. O derleyip 15 [email protected] Nâzım Hikmet anılıyor ■ Kültür Servisi - Ölümünün 37. yılında Nâzım Hikmet’i Moskova’daki mezan başında bugün düzenlenecek törenle anacak olan Nâzım Hikmet Vakfı, İstanbul’daki Vakıf Kültür Merkezi’nde de bir film gösterisi sunacak. Bugün saat 19.00’da Nâzım Hikmet Vakfı’nda, Başkanvekili Cevat ÇapanTn açılış konuşmasının ardından Nâzım Hikmet’in yaşamına ilişkin Alman WDR televizyonu tarafından hazırlanan belgesel film gösterilecek. (252 63 14) 'u kapsamlı kitapla Nâzım’m yapıtlarım yazarken neler hissettiğini, neler yaşadığmı anlatıyor Memet Fuat, Nâzım’ın kafasıyla ve yüreğiyle... ; toparlama işini bilimsel yeterliği olan ki­ şiler yapacak. Nâzım Hikmet’in, 2000 ya da 3000 sayfalık yaşamöyküsünü, doğ­ ruyu yanlışı ayıklayarak bilileri bir gün yazacaklardır. Bakın Ingiltere’de yayım­ lanan Romande Communist adlı kitapta Saime Göksu ile Edward Timmsbu işi bir oranda başardılar. Bilimsel bir yaklaşım­ la 10 yıl çalışarak 360 sayfalık çok güzel bir yaşamöyküsü yazdılar. - O kitabı beğendiğinizi daha önce de söylemiştiniz bana. FUAT-Evet, çok ciddi, derli toplu, tu­ tarlı bir çalışma yapmışlar. Yakında Türk­ çe’ye de çevrilip yayımlanacak. ‘Daha derinlerde dolaştım’_____ - Peki, siz niye bir kitap yazma gereği­ ni duydunuz öyleyse? FUAT - Benim yaptığım iş biraz deği­ şik. Ben daha ayrıntılara girdim, daha de­ rinlerde dolaştım. Nâzım’ı çok iyi tanı­ yorum. Onu duyumsuyorum diyebilirim. Nasıl anlatayım! Anlatabilmem için bi­ raz saçmalamam gerek herhalde. Ruhsal yapısının yaşamöyküsünü yazdım de­ sem... - Saçmalama sayılmaz... FUAT - Nâzım neyi söyler neyi söyle­ mez, niye susar niye konuşur, başkaları­ nı üzdüğü zaman nasıl üzülür çok iyi bi­ liyorum. Piraye’den ayrıldığında, kendi isteğiyle ayrıldığında nasıl kahrolduğu- nun belgeleri var. Bütün mektuplarını ya­ yımladım. Münevver’le Memet’i Varşo­ va’da bırakıp Moskova’ya Vera’ya dö­ nerken neler düşünmüştür, onun belge­ leri yok. -Evet? FUAT - Ama ben biliyorum neler dü­ şündüğünü. - Nerden biliyorsunuz? FUAT-Bunun yanıtı yok. Sadece bili­ yorum. “Stalin benim için çok büyük!” derken neler düşündüğünü de biliyorum. Bakın, size bir şey anlatayım: Nâzım cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul’da kaldığı günlerde, inkılap Kitabevi’nin yayımlayacağı, Kuvâyi Milliye’yi yeni­ den düzenlemek durumunda kalmıştı. İs­ teği üzerine Melih Cevdet, kitaplığa gi­ dip bazı konularda ona bilgi toplamış. Nâzım gelen bilgileri olduğu gibi kul­ lanmış şiirinde. Melih Cevdet nerden biliyordu Nâzım ’ın ne istediğini? - Nerden biliyordu? FUAT - Benden öyküyü anlatmak. Cin gibi anladınız ya, gene de soruyorsunuz, “nerden biliyordu” diye. İşte benim ki­ tabım böyle bir kitap olacak, Nâzım Hikm et’in ruhsal yapısının yaşamöyküsü. Nerden biliyor bunları diye sora sora oku­ yacaksınız. Şimdilik bu kadar yeter... Gene konu­ şuruz... Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi