GİZLİ DETAYLAR

advertisement
GİZLİ DETAYLAR
Şeyh Bahauddin Efendi’nin 13 Aralık 2015 Sohbeti
Selamun aleykum. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah.
Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah.
Allahumme salli ve sellim ala Nebina Muhammed aleyhi selam salaten tedumu ve tuhda ileyh memarr
al-leyali ve tul ed-devam. Allahumme salli ve sellim ala Nebina Muhammed aleyhi selam salaten tedumu
ve tuhda ileyh memarr al-leyali ve tul ed-devam. Allahumme salli ve sellim ala Nebina Muhammed aleyhi
selam salaten tedumu ve tuhda ileyh memarr al-leyali ve tul ed-devam. Ya Selam.
MaşaAllah Rebiulevvel ayındayız. Elhamdulillah Safer'ül Hayr geçti. Aman, aman. Aman Aman. Şehru
Safer hakikaten de aman, amandır. El Aman Ya Rabbi, el Aman. Ya Rabbi güvende olmak istiyoruz. Bu
Şehru Rebiulevvel mutluluk ayıdır. Allah Rebiulevvel'i yarattığı zaman mutluydu. Çünkü Resulullah
(sas)'in ayıdır. Bu sebeple bu ayda mutlu olmaya çalışırız. Üzgün de olsanız, mutlu olmaya çalışın bu ayda.
Her şeyiniz alt üst olsa da, bu ayda mutlu olmaya çalışın. İşleriniz iyi gitmese bile mutlu olmaya çalışın bu
ay. Herşey darmadağın bile olsa, mutlu olmaya çalışın bu ayda.
En yüksek makam olan İlahi Huzur'dan mutluluk tecellisini almak için yapın bunu. Allah bakıyor şimdi.
Her zaman bakıyor ama şimdi özellikle bakıyor, hangi kulum mutlu bu ayda? Habibim, Seyyidina
Muhammed (sas)'in ayında? Bu detayları anlamak önemlidir. Büyük resim farklıdır, detaylar ise çok
farklıdır. Günümüzde insanların bildikleri bazı konular var. Avukatlar birşey yazıp, "Çok güzel bir
sözleşme" derler. Yazarlar, yazarlar, yazarlar... "Hepsini okuyun" derler. Hangimiz okuyabilir? Hiç birimiz.
"İmzalayın". İmzalarsınız. "İyi bir sözleşme". Ama en kritik konular detaylarda gizlidir. Bütün marifet
detaylardadır. Detaylar çok önemlidir. Detayları karıştırmayın. Bu sebeple Allah bu detayları her yere
koymuştur. Ve biz detayları açıyoruz, birazcık. Allah bizi her daim imtihan ediyor. İmtihan sahasındayız.
Hayatımız imtihan sahasıdır. Yaşıyorsak imtihandayızdır. Mezardaysak, imtihan bitmiştir. "Elhamdulillah,
Elhamdulillah. Ya Rabbi, inşaAllah iyi bir sonuç alırım" deyin.
Sonuç önemlidir. Sonuçlar iyi değilse başka imtihan yoktur. O zaman Resulullah (sas)'ın şefaatini
beklersiniz. Veya evliyanın şefaatini beklersiniz veya iyilik yaptığınız bir fakirin şefaatini beklersiniz. "Ya
Rabbi, zor durumdaydım bu insan bana yardım etti, bana birşey verdi. Lütfen affet onu" der. Bunlar da
detaydır. Bugün detaylara bakıyoruz. Çünkü imtihanı bitirdiğiniz zaman zannetmeyin ki herşey çözülecek,
hayır. Birinin sizi kurtarması için bekleyeceksiniz.
www.saltanat.org
Page 1
Bu, aklıma hoş bir hikayeyi getirdi. Evliyalardan biri, uyuyakalmış ve rüyasında evvelsi gün ölmüş olan
bir hanımı görmüş. Bir gün önce ölmüş ve rüyasında o gece onu görmüş. Ve o hanımı cennette görmüş,
Allah'ın ikram ettiklerinin keyfini çıkarıyormuş. Şok olmuş çünkü o hanım kötü bir meslektenmiş, toplum
içinde kötü bir ünü varmış. O evliya kadına sormuş, "Hanım, Allah nasıl sana bunları verdi?
Allah sana nasıl Cennet'i bahşetti? Allah seni nasıl bağışladı? Ne yaptın?" Kadın demiş ki "Hayatım
boyunca iyi bir şey yapmadım. Kötü yolda devam ederken kendimi burada buldum. Ama bir melek bana
geldi ve dedi ki; 'Bir kasabadan diğerine giderken, bir kuyunun başında köpekler görmüştün, susuzluktan
perişandılar, çok susuzdular. Baktın, kuyu derindi köpekler suya yetişemiyorlardı ayakkabılarını çıkardın
ipe bağlayıp, aşağı sarkıttın çektiğin suyu köpeklere verdin. Onlara su verdin. O köpeklere su verdiğin ve
kurtardığın için Allah sana Cennet'i bahşetti". Allah, Allah bu.
Çünkü her canlı Allah'a aittir. Hiç birini öldürme, yok etme hakkınız yok Allah için. İnsaniyettir bu. Allah
yaratmışsa bir sebebi vardır. Allah hoşlanmadığınız bir şey yarattıysa, onun da sebebi vardır. Sebepsiz ve
vazifesiz hiçbir şey yoktur. Herşeyin bir vazifesi vardır. Şuna emin olun ki, Allah ne yarattıysa
Ademoğulları'na hizmet için, insanlığa hizmet için yaratmıştır.
Belki seversiniz, belki sevmezsiniz, belki nefret edersiniz belki ııyh, belki çirkindir, belki pistir ama yine
de size hizmet içindir. Size hizmet eder. Size hizmet eder. Bu yüzden Şeyh Efendi; "Böceği öldürmeyin,
alıp, dışarı atın" derdi. Belki evinizde istemezsiniz. Mühim değil. Allah sizin için bir sürü şey yaratmıştır.
Sizin aleyhinize değil. Çok sivrisinek olunca bazen rahatsız edici oluyor. Tamam. Fazlası iyi olmuyor ama
önemli olan detayları anlamaktır burada.
Detaylara girdiğinizde pek çok şey bulursunuz bunu anlamak önemlidir. Şimdi dünyanın bir sorunu var.
İslam'ı anlamıyorlar. İslam'ı anlamıyorlar. Bugün dünyadaki büyük bir sorundur bu. İslam'ı anlamak
istemiyorlar, bu da başka bir konu. Başka bir sorun daha var. Müslüman mücahid olduğunu iddia
edenler, kendilerine istedikleri ismi koysunlar ama İslam'a uygun davranmıyorlar. Diyorlar ki; "Biz
Müslümanız, geri kalanlar değil."
Yahu ben "Eşhedu en la ilaha illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Resuluhu" diyorum.
Müslüman olmadığımı söyleyemezsin. Müşrik olduğumu söyleyemezsin. İnançsız olduğumu
söyleyemezsin. İman burada içindedir. İmanımı görmek istersen burayı kes, aç, kalbime sor; "İmanın var
mı, yok mu?" Böyle olmaz. Böyle olmaz. Allah apaçık belirtmiştir. "Ya Resulullah, biri gelip, İslam'ı kabul
ederse ve 'Eşehedu en la ilaha illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Resuluhu' derse İslam
kalesinin içine girmiştir.
www.saltanat.org
Page 2
Dün bana Şeyh Efendi'nin bir sohbetini gönderdiler. Şeyh Efendi bir sohbet veriyordu. Çok, çok güzel,
çok eski bir sohbet. Şunu anlatıyordu; "Nakşibendiliğin en yüksek makamındaki Şah-ı Nakşibendi dedi ki;
'Biri tarikata, Tarikat-ı Aliyye Nakşibendiyye'ye girmek isterse kapımız Doğu'dan Batı'ya açıktır. Çok büyük
bir kapıdır. Çok büyük. Herkes girebilir. Herkes. Girdi mi, Nakşibendiyye'ye aittir. Fikrini değiştirirse ve
'Hayır, istemiyorum çıkmak istiyorum' derse çıkmak için iğne deliği kadar yer bulamaz'. Çoktan girdiniz,
bitti. Bitmiştir.
Sonra anlatmaya devam etti. "Vazife, ibadet, tesbih, şu, bu mühim değildir. Tesbih çekmenizi, vird
yapmanızı istemez kimse." Şeyh Efendi bu. Ne kadar büyük bir şey aldığınıza bakın. "Mühim değil.
Mühim olan Nakşibendi Tarikatı'na girmeyi kabul etmenizdir. Mühim olan budur. Girdiğiniz an, bitmiştir.
Sonra mecburiyet yoktur. Ne yaptığınızı sormazlar. Hayır. Mühim olan...", anlatırken de gülüyordu,
"Çıkmak isteseniz iğne deliği kadar yer bulamazsınız". Çünkü biz sizi şeytanın elinden kurtarmaya
çalışıyoruz.
Kazancımız budur, zaferimiz budur. Düşünün biri bir sözleşme yapsa ve çok para kazansa. Çok para,
vaay. O adama şöyle deseler; "Sözleşme fesh edildi bütün parayı kaybettiniz". Parayı iade eder mi sizce?
Asla! "Bitti. O para benim. Sözleşmeyi ben kazandım" der. Evliyalar şeytanla böyle savaşırlar ki, şeytanın
eline hiçbir kulu bırakmasınlar.
Şöyle açıklıyordu; "Belki mürid vird, zikir yapmak ister ama benim gibi tembeldir. Evliyalarda kuvvet
vardır o müridin eksiklerini tamamlarlar. Evliya işte bu noktada kullanır kuvvetini, müridin eksiklerini
tamamlamak için. Müridi tamamlamak için. İlahi Huzur'da olduğu zaman Resulullah (sas)'a sunar,
Nakşibendi olarak, o zaman tamamlanır. Onu asla pis bırakmazlar. Giydirmeden bırakmazlar. Asla eksik
bir insan olarak bırakmazlar. Tamamlanmak zorundadır.
Pek çok insan soruyor; "Evliya'nın kerameti nedir, Şeyh Efendi'nin kerameti nedir? Bir şey gösterebilir
misiniz?" diye. Şeyh Efendi kerametini iyi yolda kullanır. Su üstünde yürümek, sinek gibi uçmak için,
orada, burada olmak veya her neyse onun için kullanmaz. Şeyh Efendi kuvvetini müridlerini tamamlamak
için kullanır. İnsan-ı Kamil yapmak için. "Mükemmel insan" derler. Şeyh Efendi bu.
Öyleydi hala da öyledir. Bu sebeple Şeyh Efendi'ye tutulup, kaldınız. Çok mühim. Bunlar hep detaylardır.
Bugün detayları inceliyoruz. "Detaylı" dedikleri zaman, lütfen detaylı olarak açıklayın bunu o zaman
sözleşmenin neresini imzalayacağınızı anlarsınız. Bu sebeple sözleşmeyi imzalarken, "Efendim izninizle,
sözleşmeyi anlamadım, avukatımı getirmem lazım o bana her noktasını izah eder" deriz. "Evet, ah...
Avukatınız kim?" "Şeyh Efendi." Biz aptal insanlarız.
www.saltanat.org
Page 3
Elhamdulillah, iyi bir şeydir aslında. Kötü bir şey değil. Aptal olmak iyidir, kötü değildir. Kolaydır.
Mahkemeye çıktığınızda "Neden imzaladınız?" deseler. "Aptal olduğum için" dersiniz. Hakim ne der?
"Evet, la havle ve la kuvvete illa billah. Evet." Böylesine aptal biri elbette o sözleşmeyi imzalar. Akıllı
olsaydı asla imzalamazdı. Bu sebeple aptal olmak iyidir, işe yarar. Akıllıysanız bile, akıllı olduğunuzu iddia
etmeyin. Bazen aptal olmak zorundasınızdır.
Şeyh Efendi bize tavsiye ederdi; "Herşeyi görün ama aynı zamanda görmezden gelin. Çok önemli çünkü
daha, daha, daha çok inceledikçe herkesten nefret edecek ve kimseyle arkadaş olamayacaksınız. Böyle
olamayacaksınız bu sebeple Allah dedikoduyu haram kılmıştır. Çok önemli. Dedikoduyu haram kılmıştır
çünkü bilmediğiniz, umrunuzda olmayan şeyler vardır. Birisi gelir, 'brr,brr,brr,brr' yapar, sizi kışkırtır. O
insana düşman gözüyle bakmaya başlarsınız, o insandan hoşlanmazsınız ama görmezden gelir,
dinlemezseniz aptal olmaya devam edersek, çok güzel olur.
Bazen aptal olmak iyidir. Kalbinizi bozacak şeylerden uzak durun. Görmezden gelin. Ama iyilik söz
konusuysa, detaylara girin. İyilik için detaylara girebilirsiniz çünkü detaylar daha çok sevmenizi sağlar.
Kötülükle ilgili detaylar ise nefretinizi arttırır. Bu sebeple hayatımızda denge çok önemlidir. Hayatımızda
dengeyi sağlarsak iyi hissederiz. Ama bu tarafta aşırıya kaçarsak, öbür tarafı ıskalarız.
O tarafta aşırıya kaçarsak bu tarafı ıskalarız. Bu sebeple denge iyidir. Yani iyi olanı görün, kötüyü
görmeyin. Boşverin. Yahu, birlikteyiz, gidiyoruz işte. Koyunların sürü halinde dolaşması gibidir. 50 koyun
birlikte hareket eder. Arazi kocamandır, ama ayrılmazlar. Zannediyor musunuz ki 50 koyun birlikte
hareket etmek kolay? Hiç kolay değildir. Hep birlikte.
Bir koyun başıyla diğerinin ayağını iter. Biri öbürünün ayağına basar, arkadan iter, biri çeker, biri iter.
Ama yine de ilerlerler. Aralarında düşmanlık yoktur. "Gidiyoruz" derler. Allah insanlığı işte böyle koyun
gibi yapmıştır, giderler. Giderler, giderler, giderler kötü hislere yer yoktur veya sorun haline getirmeye
gerek yoktur. Koşmaya devam ederler, ilerlemeye devam ederler.
Elhamdulillah Allah bize böyle harika bir Şeyh verdi. Böyle harika bir Şeyh'le manevi yolculuğumuza
devam ediyoruz. Mükemmel bir şahsiyet olmasaydı Şeyh Efendi bize asla böyle bir Şeyh vermezdi
manevi yolculuğumuzu onun zamanında olduğu gibi rahat bir şekilde tamamlamamız için. Ufak tefek
değişiklikler olması normal. Herşey oturuncaya kadar müridlerimiz ve cemaatten, kardeşlerimizden biraz
sabırlı olmalarını rica ediyoruz. Yeni Şeyhimizin de bir yerleşmesi lazım.
Biraz zaman verin ve şuna emin olun ki mükemmel bir şahıs bıraktı bize bu kararın altında Resulullah
(sas)'in imzası vardır. Hiç kimse bu makama Resulullah (sas)'in imzası olmadan oturamaz. "Ben daha
karizmatiğim, ben oraya daha uygunum." kendim için söylüyorum, "Ondan daha iyi konuşuyorum,
insanları güldürüyorum" gibi şeyler söylemeyin. Hayır.
www.saltanat.org
Page 4
Edepli olmalısınız çünkü güzel edeb gösterirseniz Resulullah (sas)'a karşı edeb göstermiş olursunuz. Çok
önemli. Detay değil bu. Temeldir. Bu esastır çünkü Resulullah (sas)'ın kişisel kararıdır. Çünkü Nakşibendi
tarikatı Resulullah (sas)'e aittir. Başlangıçta Tarikat-ı Muhammediye idi. Evet, en başta Tarikat-ı
Muhammediyye idi mağarada. Hicret ederken Sevr Mağarası'nda. Evet.
Sevr Mağarası'nda Ebu Bekir es Sıddık'la beraberken o zaman İslamın manevi yolu başladı ve
Nakşibendi Tarikatı oldu. Başta Tarikat-ı Muhammediye idi. Nakşibendi Tarikatı'nda olan herşeyin
başlangıcı orasıdır. Resulullah (sas)'in imzası vardır. Şunu da bilin ki, buranın şakası yok. Tiyatro oyunu
değil bu. Benim veya sizin seçimlerimizle olan şeyler değil. Bu daha yakışıklı, daha iyi konuşmacı, vs.
Hayır, hayır. Hiç önemli değil.
Resulullah (sas)'in imzasıyla ilgili bir mesele. Bu sebeple hepimiz böyle yapmalıyız Resulullah (sas)'a olan
saygımızdan dolayı. "Ya Resulullah! İtaat ediyoruz, kabul ediyoruz biz senin içiniz Ya Resulullah"
demeliyiz. Böyle söyleyerek kendimizi kurtarıyoruz sadece. Akıllı olun. Belki beni çok seviyorsunuz veya
ben onu çok seviyorum veya o öbürünü seviyor. Bunların önemi yok.
Hepimiz Allah'ın seçtiğine, Resulullah (sas)'in seçtiğine bakmalıyız. Tarikat'ın yetkisiyle vazifelendirilmiş
kişiyi gözü kapalı takip etmeliyiz. Böyle, evet. Çok basit ama bunlar detay değil, temeldir. Temel
meseleler, Şeyh Efendi hatırlatıyor şu an. Ondan geliyor bu sohbet çünkü bana sorsanız aklımda çok
başka şeyler anlatmak vardı. Çok başka. Bambaşka. Şeyh Efendi cemaatine, çocuklarına, sevdiklerine
sevgisini gösteriyor. Ve min Allahi tevfik bi hurmeti l-Habib, bi hurmeti l-Fatiha.
Subhanım Allah Sultanım Allah Nebim Muhammed aleyhisselam. Subhanım Allah Sultanım Allah Nebim
Muhammed aleyhiselam. Ve salli ya rabbi ve sellim ala cemi ala enbiya vel-murselin ve ale kullin ecma'in
vel-hamdu lillahi rabbi l-alemin el Fatiha.
Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=14814&name=2015-12-13_en_TheHiddenDetails_SB.mp4
www.saltanat.org
Page 5
Download