K‹TAP Doç. Dr. Şaban ESEN Prof. Dr. Sercan Ulusoy ile Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu’nun editörlüğünü yaptığı “ Önemli ve Sorunlu Bakteri İnfeksiyonları” kitap serisinin üçüncüsü olarak yayınlanan kitap... Y üzlerce bakteri türünün oluşturduğu barsak florasının yüzde doksan dokuzunu anaerop bakteriler oluşturur. Normal floranın en kalabalık üyesi olan anaeroplar, fırsatını bulup barsak dışına çıktıklarında ciddi infeksiyonlara yol açabilirler. Çoğu tıp mensubu, anaerop bakteriler ve infeksiyonları ile ilgili yüzeyel de olsa bir bilgiye sahiptir. Ancak detaya girdiğinizde özel ilgisi olmayanların dışında çoğu hekimin bilgisi birkaç cümleden öteye geçmez. Anaerop bakteriler ve infeksiyonları gerek tıp eğitimi süresince gerekse uzmanlık eğitimi süresince özel ilgi olmadığı sürece bazı önemli patojenler dışında hep konu başlığından bahsedilip ayrıntıya fazla inilmeyen belki de yeterli bilgi donanımı olmadığından dolayı ürkülen bir konudur. Bazen de anaeroplar kendilerine etkili olabilecek bir antibiyotiği tedavi protokolüne eklemekle kolayca halledilebileceği düşünülen bir problemdir. Ancak günümüzde direnç genlerinin bakteriler arasında transferi ile duyarlı klonlar kolayca dirençli hale geçmekte, dolayısı ile tedavi problemleri ile sık karşılaşılmaktadır. Bu denli önem kazanan anaerop bakterileri topluca ele alan dilimizde yazılmış kitap sayısı ise yok denecek kadar azdır. 66 Editörlüğünü Prof. Dr. Sercan Ulusoy ve Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu’nun yaptığı “Önemli ve Sorunlu Anaerop Bakteri İnfeksiyonları” başlıklı eser, bu açığı kapatacak şekilde ülkemizin farklı üniversitelerinde görev alan 12 değerli bilim adamı tarafından kaleme alınmıştır. Diş ve diş eklerinin infeksiyonlarından jinekolojik infeksiyonlara kadar ge- İ N F E K S İ Y O N D Ü N YA S I • 2 0 0 6 / 3 www.bilimseltipyayinevi.com niş bir yelpazede infeksiyon oluşturan anaeroplar bu kitapta detaylı bir şekilde ele alınmış ve mikrobiyolojik özelliklerinden tedavi seçeneklerine kadar tüm özellikleriyle irdelenmiştir. Ayrıca tedavide kullanılabilecek antibiyotiklere de bu eserde yer verilmiştir. Çoğunlukla materyal alımı aşamasındaki hatalar ve yanlış uygulamalar nedeni ile kaybedilen bu etkenlerin izolasyonu için uygun materyal alımı ve taşınmasına da detaylı bir şekilde değinilmiştir. Ancak detaylarda gereksiz teorik bilgiler değil, günlük pratikte işe yarayacak önemli noktalar vurgulanmıştır. Sadece infeksiyon hastalıkları uzmanları ve klinik mikrobiyologların değil tüm dahili-cerrahi bilim dallarındaki hekimlerin kütüphanelerinde olması gerektiğine inandığım bu eser, etkeni tanımlama aşamasındaki akış şeması ve çeşitli anaerop infeksiyonların renkli resimleri ile zenginleştirilmiş. Günlük pratikte bu kitaptan sık sık faydalanmaktayım. Bu eseri ortaya çıkaran değerli editörleri ve konu yazarı meslektaşlarımı kutluyorum. Ayrıca bu ve benzer değerli kitap ve dergileri Türk tıbbının hizmetine yoğun emek sonucu üstün kalite ile sunan Bilimsel Tıp Yayınevi’ne teşekkürlerimi sunarım.