Keramet Şemsiyede - Bilkent University

advertisement
Asena Hamurcu
Keramet Şemsiyede
Şemsiyeli Kadın… Tabloya uzaktan ilk baktığımda renkler
yüzümde bir gülümsemeye neden oldu. O kadar sıcak ve insanı
kendine daha da yakından bakmaya davet eden bir tabloydu ki
kayıtsız kalamadım. En çok da tabloda yer alan kadın figürünün iç
dünyasını düşündüm. Ben onun yer aldığı tabloyu görünce
mutlulukla gülümsemiştim peki ya o şemsiyeli kadın?
Beni gülümseten o bulutların sıcacık renkleri birazdan küçük
bir kız çocuğunun elindeki pamuk şekere dönüşüp onu da mutlu
edecek gibiydi. Kadının elbisesi, şemsiyesi ve bulutların rengiyle
yarışan fuları da huzurlu renklerden seçilmişti. Tabloyu pozitif
enerjiyle doldurup insanı içine çeken üst kısma, güneşin uçlarını
parlattığı çiçekler eşlik ediyor tablonun altında. Tablodaki bütün
renkler canlı ve insana enerji veren doğanın renklerinden seçilmiş.
Bu kadar huzur verici bir tabloda neden akla ilk geldiği gibi
bir aile yok da şemsiyeli bir kadın var? Bir yerlerde koşturan küçük
sarışın çocuklar ve onların en sevdiği oyun arkadaşları olan sevimli bir köpek aradı gözlerim en başta.
Bu da bana bu kadının sıradan biri olmadığını düşündüren ve nasıl biri olduğunu sorgulatan kelebeğin
ilk kanat çırpışıydı. Huzur bir kadın için aile demek değildir her zaman. Evet, belki toplumumuzda
huzurlu bir kadın olarak nitelendirilmemiz için “evli, mutlu, çocuklu” olmamız düşünülüyor gibi ama
öyle mi? Tabloya bakınca yalnız, dik duran, kendini esen rüzgârın yumuşak dokunuşlarına bırakan bir
kadın görüyorum. Etrafında çocukları gezmese de mutlu ve huzurlu o. Çevresinde kimsenin
resmedilmemesine inat huzurlu ve hatta özgür… Onu özgür kılan önemli bir detay ise boşta kalan sol
eli bence. Nereye koyacağını şaşırmış değil elini, sağ eline yardımcı olmak için onunla şemsiyeyi de
tutmamış. Çünkü güçlü ve özgür bir kadın o; bulunduğu yerden, tabloda yer verilmeyen manzarasına
bakarken geçmişi ya da geleceği düşünmeyip o anki huzuru içine doldurduğu çok belli Şemsiyeli
Kadın’ın.
Şekil 1Şemsiyeli Kadın
Neden “Şemsiyeli” Kadın? Şemsiyesinin olmasının da bir anlamı var elbette. Huzurunu ve
özgürlüğünü o omzuna dayadığı şemsiyesine borçlu. O yeşil şemsiye onu sadece güneşten ve
yağmurdan koruyan bir şemsiye değil. Bir askerin omzuna yasladığı silahı gibi korumuş o şemsiye bu
kadını. Bir çocuğun gece karanlıktan korkarken sarıldığı oyuncak bebeği gibi güç vermiş ona şemsiyesi.
Özgürlüğünü ve huzurunu aratmış kadına çiçek bahçelerinin arasında. Kadın yorulduğunda ise
şemsiyesini kapatarak bir baston gibi kullanmış onu, ona dayanarak güç almış, yoluna onun sayesinde
devam etmiş. Hatta esen bir rüzgârda şemsiyesini açıp tıpkı çizgi filmlerdeki gibi uçmuş onunla,
rüzgârın onu bir yerlere götürmesine izin vermiş. Kendini esen rüzgârın esintisine bırakmış kadın
çünkü nerede olursa olsun şemsiyesi yanında olduğu için güçlü ve huzurlu olacağını biliyor.
Huzurla davet eden tablo, bir parça gurur ve umutla yolcu ediyor beni. Bulutlar baştan beri
umut yayıyordu zaten insanın içine ve sonrasında ise; yalnızlık, özgürlük ve huzurla
ilişkilendirebildiğim bir kadın buldum bu tabloda. Oldukça kendinden emin ve aradığını çoktan kendi
içinde bulmuş bu kadına imrenerek baktım, örnek aldım bu kadını. Kesinlikle yerinde olmak istediğim
ve ona gururla baktığım bir kadın… Akla ilk geldiği gibi “kadının çocuklarıyla huzurunu” göstererek
devam etmeyen bu tablo çok daha güzel yerlere götürdü beni; Şemsiyeli Kadın’ın iç dünyasına. Kim
bilir, belki bir gün şemsiyesini bana bırakırsa tıpkı onun gibi bir tepede özgürlük ve huzur dolu anımı
yaşarken bulabilirim kendimi?
Asena Hamurcu
KAYNAKÇA
MONET, Oscar Claude,”Şemsiyeli Kadın”, Paris, 1886.
Download