Cumhuriyet Halk Partisi

advertisement
1
Cumhuriyet Halk Partisi
İstanbul Milletvekili Oran: “Ekonomi Bakanı ihracattaki
rekora seviniyor ama ithalattaki ‘hat trick’ten haberi
yok.”
Tarih : 03.01.2012
İstanbul Milletvekili Umut Oran, açıklanan 2011 yılı ihracat rakamları için, “İhracat
rekorunu kutluyoruz. Bu kadar zor koşullar altında bu ihracat artışını gerçekleştiren Türk
girişimcisini tebrik ediyoruz. Ancak aynı zamanda kırılan bir başka rekor da ithalat
rekorudur. Cumhuriyet tarihinin en yüksek dış açığını, en büyük cari açığını ve en
yüksek ithalat rakamını yakaladık. İhracat rakamlarının sahibi var ama bu rekorun
sahibi yok. Onun da sorumluluları ortaya çıkmalı. İhracat artışının gerçek sahibi olan
Türk girişimcisi hükümet tarafından ayağına bağlanmış kum torbalarına rağmen bu
maratonu koştu ve çok önemli bir başarı elde etti” diye konuştu.
Oran, yazılı açıklama yaparak girişimcinin ayağına bağlanan 3 kum torbasını
ayrıntılarıyla anlattı. “2011 yılında ihracat rakamlarında, girişimci kaynaklı bu artışa
rağmen, hükümetin dış ticaret politikasının da iflas ettiğini gördük. Üç nokta çok önemli”
diyen Oran’ın açıklaması şöyle:
“İhracat rekorunu kutluyoruz. Bu kadar zor koşullar altında bu ihracat artışını
gerçekleştiren Türk girişimcisini tebrik ediyoruz. Ancak aynı zamanda kırılan
bir başka rekor da ithalat rekorudur. Cumhuriyet tarihinin en yüksek dış
açığını, en büyük cari açığını ve en yüksek ithalat rakamını yakaladık. İhracat
rakamlarının sahibi var ama bu rekorun sahibi yok. Onun da sorumluları
ortaya çıkmalı.
İhracat artışının gerçek sahibi olan Türk girişimcisi hükümet tarafından
ayağına bağlanmış kum torbalarına rağmen bu maratonu koştu ve çok önemli
bir başarı elde etti.
Birinci kum torbası, Türkiye’deki kolay iş yapma atmosferiydi. Türkiye 2011 yılını bu
bakımdan 183 ülke arasında 71. Sırada bitirdi. Endekse göre Gana’da, Botswana’da,
Azerbaycan’da bile girişimciler için daha uygun bir atmosfer var.
İkinci kum torbası ekonomik özgürlük atmosferiydi. Türkiye 2011 yılında bu listede
kendisini 179 ülke arasından 67. Sırada buldu. Bu ne demek? Jamaika’da,
Bulgaristan’da veya Malezya’da bile Türkiye’den daha fazla ekonomik özgürlük var,
mülkiyet hakkı daha iyi korunuyor, daha kolay ticaret yapılıyor, mali olanaklar daha
gelişmiş demek.
Üçüncü kum torbası yolsuzluktu. Girişimci yolsuzluk istemez. Rüşvetin, hırsızlığın
olduğu yerde adil rekabet yoktur. Adil rekabet yoksa, girişimci yatırımının karşılığını
alamaz, rakiplerinin arkasında kalır. Türkiye yolsuzluk endeksinde 182 ülke arasında 61.
Cumhuriyet Halk Partisi
-1/3-
17.07.2013
2
Sırada kaldı. Namibya 57’nci, Botswana 32’nci.
Yani buradan ne görüyoruz? Hükümetin 10. Yılında da yolsuzlukta, ekonomik özgürlükte
ve girişimcinin desteklenmesinde Türkiye hala bir aşama kaydedememiş. Türk
Girişimcisi bu işleri başarıyorsa, bu işleri hükümetin ayağına bağladığı kum torbalarına
rağmen başarıyor.
2011 yılında ihracat rakamlarında, girişimci kaynaklı bu artışa rağmen, hükümetin dış
ticaret politikasının da iflas ettiğini gördük. Üç nokta çok önemli:
Bir, bu yıl ithalat rekoru kırdık. 204 milyar doları gösteren Kasım ayı rakamlarıyla
bile Cumhuriyet tarihinin en yüksek ithalatını yaptık. Yüzde 35’lik senelik ithalat artışı
ile birlikte bu duble rekor haline dönüştü.
İkinci nokta, dış ticaret açığı. Bu sayede hem cari açıkta rekor kırdık, hem de dış
ticaret açığında. Bu yıl dış ticaret açığı 100 milyar doları geçecek.
Üçüncü nokta ise ihracatın ithalatı karşılama oranı. Oran bu yıl 2002 ve 2001
yıllarının bile gerisinde.
Kaynak: TÜİK
2001 yılında Türkiye ithalatının yüzde 75’ini ihracatıyla karşılıyormuş. Bu yıl, üstelik de
Kasım ayı rakamlarıyla ancak yüzde 55’ini karşılayabiliyoruz. Yani dış ticarette Türkiye
net ithalatçı konumuna düştü. Örneğin en önemli ihraç kalemlerimizden otomotiv
sektöründe de net ithalatçı konumdayız. Yine tarım sektöründe de geçmişin aksine
ithalatçı durumuna düştük. Yani ihracatta bir adım ileri atıyoruz ama ithalat ile iki adım
geriye gidiyoruz. Net ihracatçı sektörleri arttıracağımıza, yüksek faiz, sıcak para
politikaları ile ithalatı kuvvetlendiriyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi
-2/3-
17.07.2013
3
Sayın Ekonomi Bakanını ihracattaki rekora seviniyor ama ithalattaki ‘hat
trick’ten haberi yok.
Bir diğer önemli sorun bağımsız kurumların bağımsızlıklarını kaybetmesi ve hükümetin
hedefleriyle gerçekleşen rakamlar arasındaki farklılık. Bu öngörülemez, yatırım
yapılamaz, güvenilemez bir atmosfer yaratıyor. Örneğin Merkez Bankası siyasi
bağımsızlığını kaybetmiş durumda. Merkez Bankası’nın; 10 yıllık dalgalı kur rejim
boyunca doğrudan müdahale ile yaptığı döviz satış toplamı 2.1 milyar dolar,
son on üç aydaki döviz satış toplamı 11.1 milyar dolar. Çünkü; dövize talep ve
döviz kurundaki hareket spekülatif değil reel. TL Dolar Kuru hâlâ 1.88 TL ve Merkez
Bankası ne kadar satış yaparsa yapsın kur değişmiyor. Şimdi sormak lazım, 50 milyar
dolar rezerv var diye övünen Başbakan şu an rezervin cari açığa oranında
dünyanın en düşük seviyeye sahip ülkelerinden biri olmamız karşısında ne
hissediyor? Siyasallaşmış Merkez Bankası’nın politikaları sebebiyle, duvara doğru
gidiyoruz.
Türkiye’nin girişimcinin önünü açan, yeni bir stratejiye, yeni bir akla ihtiyaç var. Ortak
akıl geliştirilmeli, Ekonomik ve Sosyal Konsey’den çıkacak yeni bir ekonomik kalkınma
programıyla net ihracatçı sektörlerin teşvik edileceği, yerli sanayinin geliştirileceği,
daha çok istihdam, daha çok ihracat, daha çok kalkınmanın teşvik edileceği bu model
ile Türkiye büyük dönüşümünü gerçekleştirmeli. Bu kapsamda en önemli noktalar
sektörel kümelenme ile bölgesel kalkınma politikaları. Özellikle sektörel, bölgesel teşvik
sistemi ele alınmayı bekliyor.”
Cumhuriyet Halk Partisi
-3/3-
17.07.2013
Download