Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 27-36 Sena GÜRġEN OTACIOĞLU1 MÜZĠK PSĠKOLOJĠSĠ KAPSAMINDA DUYUġSAL KAPASĠTELER: MÜZĠKAL BETĠMLEME, HAFIZA TÜRLERĠ, EZBER Özet Müzik alanı ile profesyonel olarak ilgilenen çoğu kiĢinin sahnede veya sınavlardaki performanslarını en çok etkileyen faktörlerden biri, çalınan eserlerin ezberden çalınmasının gerektiğidir. Ezberleme yöntemlerinin kiĢiye göre değiĢmesi beraberinde performans kaygısını da tetiklemektedir. Bellek ve ezber konularının iyi kavranması ile çalgı eğitiminde ezberleme tekniklerini uygulayabilmek oldukça kolaylaĢabilmektedir. Bu sebeple konu ile ilgili çalıĢmalar ne kadar çeĢitli olursa, bu yöntem ve tekniklerin kavranması o kadar rahat olacaktır. Bu sebeple yapılan araĢtırma literatür incelemesine dayalı bir çalıĢmadır ve amacı, müzik eğitiminde ve sahne performanslarında önemli bir yeri olan “hafıza ve ezber” boyutlarının üzerinde durarak, konu hakkında yapılacak olan yeni çalıĢmalara ıĢık tutmaktır. Anahtar Kelimler: Müzik psikolojisi, hafıza türleri, ezber AFFECTIVE CAPACITY UNDER THE PSYCHOLOGY OF MUSIC: MUSICAL IMAGERY, MEMORY TYPES, MEMORIZATION Abstract Most people interested in music as a professional stage area or one of the factors that most affect their performance in the examination, should recite the theft of stolen artifacts. According to one method of memorizing the changes it is triggered along with performance anxiety. Memory and rote memorization subject to be relatively easy to implement technical training with a good understanding of the instrument. No matter how several studies on the subject, therefore, the understanding of the methods and techniques that will be comfortable. Therefore 1 Doç.Dr., Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi, GSEB Müzik Eğitimi ABD, Ġstanbul, Öğretim Üyesi. [email protected], [email protected] Sena Gürşen Otacıoğlu made a study based on the research literature review and objective, music has an important place in education and stage performance "memory and memorization" focusing on the size of, is to shed light on new studies to be conducted on the subject. Key Words: Psychology of music, type of memorization, memory GĠRĠġ Ġnsan beyni oldukça karmaĢık bir yapıya sahip olmakla beraber çok sistemli bir biçimde çalıĢmakta, içeriden veya dıĢarıdan aldığı tüm verileri belleğe alarak, yeri geldiğinde kullanmak üzere geri çağırmakta ve bu süreçte öğrenmenin gerçekleĢtiği düĢünülmektedir. Öğrenme ve bellek, birbirlerinden farklı anlamlara sahip olmalarına karĢın birbirini destekleyen kavramlardır (Eren, 2006). Müzik eğitiminde belleğin önemi, özellikle sınav ve konser gibi seslendirmenin zorunlu olduğu durumlarda daha çok ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle iyi bir seslendirmenin gerçekleĢmesinde müzikal belleğin niteliği ve kullanımı da önem taĢımaktadır. Müzikal bellek, müzikal etki ve uyarıların uygun biçimde kodlanmasını, depolanmasını ve bunların bir çalgı ya da ses üzerinde gösterilmesini (geri çağırılmasını) gerektirir. Bununla birlikte iyi bir müzik belleği, parçaların ezbere (notasız) çalınabilmesini ve iyi ifade edilebilmesini de sağlamaktadır (Uzunoğlu, 2006). Çok sık karĢılaĢılan bu durum genellikle, çalınacak olan parçanın tam olarak belleğe yerleĢtirilmemiĢ olmasından kaynaklanmaktadır. Oysa bir konserde veya sınavda icra edilecek olan bir parça üzerinde, daha parçanın ilk çalıĢılma aĢamalarından itibaren sistemli bir ezberleme yöntemi uygulanması gerekir (Eroğlu, 2010). CoĢkuner (2008), “Piyano EĢlikli Yaylı Çalgı Eğitiminin Bellek Üzerindeki Olumlu Etkileri” baĢlıklı bildirisinde, yaylı çalgı çalan öğrencilerin, çalıĢtıkları eserleri çalarken ve ezberlerken sorun yaĢadıklarını belirterek, piyano eĢlikli çalıĢmalarla öğrencilerin gerek armoni gerek biçim açısından eserleri daha kolay ezberlediklerini belirtmiĢtir. Piyano eĢlikli çalıĢmalar sayesinde öğrencilerin, ezberlemiĢ oldukları eserleri icra ederken bir yandan da müzikal dinamiklere ve ses temizliğine dikkat ederek üst düzey müzikal düĢüncelere yoğunlaĢabildiklerini vurgulamıĢtır (Akt; Duru: 2013). Eldeki araĢtırma, müzik eğitiminde önemli bir rolü olduğu düĢünülen ve çalgı performansını önemli düzeyde etkileyen “hafıza ve ezber” konusu üzerinde durarak konu hakkında genel bilgiler vermeyi bazı alt baĢlıklar altında toplayarak vermeyi amaçlamıĢtır. 1.1. Müzikal betimleme, hayal gücü ve hafıza Duygusal kapasitelerin müzikteki varlığını ve etkisini kabul etmek, tonal dünyadaki üretici ve yaratıcı hayal gücüyle yaĢama kapasitesine bağlıdır. Müzisyen bazen, normal yanılsama seviyesinde gerçekçi imgeler dünyasında yaĢar. Bu, herhangi bir objeyi görmekteki duyarlılığın farkında olmasından daha çok, imgenin farkında olması gerektiği anlamına gelmez. Fakat geçmiĢte dinlediği müzikal bir olayı Ģu anda yeniden yapılıyormuĢ gibi hatırlayabilir. Müziği “duyarak” yaratır; piyano baĢında bir araya getirerek ya da notaları görerek ya da soyut teorilerle değil, “zihin kulağıyla” ve yaratıcı hayal gücüyle, duyarak yaratır. Yani, hafızası, hayal ve yoğunlaĢma gücü, tona uygun canlı betimleme konusunda zengin ve güçlüdür. Bu betimleme müzisyenin o kadar denetimi altındadır ki, en karmaĢık müzikal yapıları bile inĢa SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 27-36 28 Müzik Psikolojisi Kapsamında Duyuşsal Kapasiteler: Müzikal Betimleme, Hafıza Türleri, Ezber edebilir, notalarını yazmadan ve bir enstrümanla çalmadan önce bütün detaylı öğelerin etkisini duyabilir, hissedebilir. Müzisyenin bu kapasitesi, açıklama seviyesinde müzikal zihnin çarpıcı bir belirtisi ve tona uygun bir dünyada yaĢama kapasitesidir. Bu kapasite tona uygun maddeleri günümüze taĢır, müzikal seslerin gerçekten duyulmasını zenginleĢtirir ve renklendirirken, duygusal deneyimin karakterini ve gerçekliğini büyük ölçüde belirler. Bu imgelerle oluĢan hafızayı gerçekçi yapan yakınlıktır (Dowling, 1982). Dolayısıyla, tona uygun betimleme, müzikal gerçekleri öğrenme, akılda tutma, hatırlama, tanıma ve algılama için bir Ģarttır. Müzikal zihinlerden betimlemeyi çıkarırsanız müziğin özünü çıkarmış olursunuz. Bunun yanında dikkat ve ilginin, belleğe alınacak bilgi üzerine odaklanması, belleğe alınacak bilgiler arasında ritmik bir uyum kurma, bilgiyi çok kanallı (görme, duyma, dokunma, koklama, tatma, vb.) kaydetme, belleğe alınacak bilginin hatırlanmasını kolaylaĢtıracak anahtar bir kelime bulma gibi ilkeler ezberleme tekniklerinden daha olumlu sonuçlar elde etmede büyük önem taĢımaktadır (Yıldız, 2004). Uzunoğlu (2006)‟na göre müzik eğitiminin önemli bir dalını oluĢturan çalgı eğitiminde beklenen baĢarı büyük ölçüde bellek ve belleğin iĢlevleri ile ilgilidir. Çalgı eğitimi, insanın fiziksel ve bireysel geliĢim durumuna göre planlanmıĢ, disiplinli bir çalıĢma gerektiren uzun ve yorucu bir eğitim-öğretim sürecidir. Çalgı çalmayı öğrenme çalgının tutuĢu, çalgı çalarken vücudun alacağı konum, sağ ve sol el konumları gibi davranıĢların yanı sıra çalgının fiziksel özelliklerinin de öğrenildiği bir süreçtir. Çalgı eğitimi sürecinde kiĢi bellek sayesinde, ilerleyen derslerde ilk derste öğrendiklerini hatırlayarak çalgıyı nasıl tutacağını, vücudunun nasıl duracağını bilmekte ve bunları uygulamaktadır. Uzun ve zorlu bir süreci kapsayan çalgı eğitimi belleğin sayesinde, önceden öğrenilen davranıĢ ve tekniklere yenilerin eklenmesiyle belirli bir düzeye eriĢebilmekte ve ilerleyebilmektedir. Bellek sayesinde her derste çalgının tutuĢu, vücudun hangi konumda olacağı, temiz çalma beceri ve bilgisi ile müzik teorisi bilgileri gibi çalgı eğitimine iliĢkin temel bilgi ve tekniklerin yinelenmesi önlenerek, kiĢinin yeteneği, fiziksel ve ruhsal bakımdan hazır bulunuĢluluk durumu dikkate alınarak çalgı çalma becerisinin geliĢimi sağlanmaktadır (Akt. Duru:2013). Unutmayan, kullanıĢlı bir hafıza müzikal kiĢilere çok büyük bir avantaj sağlamaktadır. Bununla beraber daha zayıf hafızayla doğan kiĢilerin hafıza geliĢimi için var olan imkânlar dikkatli bir eğitimle çok kullanıĢlı ve geliĢtirilebilir bir duruma getirilebilir. Profesyonel Ģekilde birçok repertuarı icra eden her müzisyenin müzikal aklı birbirinden farklı olabilir ve bu durum hafızada tutma süresine bağlı olarak değiĢim gösterebilir. Ama her durumda müzisyen müzikalitesini sergileme gücüne sahiptir. Hafıza; kiĢisel özellikler, hayal gücü ve müzikal yaĢamı düzenler ve çoğunlukla müzikteki baĢarıya belli bir oranda sınırlama getirebilir. 1.2. Müzik, Hafıza ve Ezber Günümüzde psikologlar, hafıza hakkında üç önemli ayrım yapmaktadır. Birincisi, hafızanın üç aĢamasıyla ilgilidir: Kodlama, saklama ve geri çağırma. Ġkinci ayrım, kısa ve uzun dönemler için bilgi depolayan farklı hafızalarla ilgilenir. Üçüncü ayrım, farklı türden bilgilerin depolanması için kullanılan farklı hafızalar hakkındadır. Bu farklılıkların her biri için ayırt edilen özelliklere (örneğin, kısa süreli ve uzun süreli hafıza) kısmen beyindeki farklı yapıların aracılık ettiğini gösteren bulgular vardır. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 27-36 29 Sena Gürşen Otacıoğlu KODLAMA SAKLAMA GERĠ ÇAĞIRMA Hafızaya gider Hafızada saklanır Hafızadan alınır Şekil 1. Hafızanın Üç Evresi: Hafıza kuramları, unutmayı, bu evrelerin birinde ya da daha fazlasında meydana gelen başarısızlıkla açıklar (Atkinson ve diğerleri, 1999). Hafızanın üç evresi, bütün durumlarda aynı Ģekilde iĢlemez. Hafızanın, materyali birkaç saniye için depolamamızı gerektiren durumlar ile materyali daha uzun aralıklarla birkaç dakikadan yıllara kadar kaydetmemizi gerektiren durumlar arasında ayrım yaptığı görülür. Birincisine ‘kısa süreli hafıza’, ikincisine ise ‘uzun süreli hafıza’ denir (psikolojik ayrım). Kısa süreli ve uzun süreli hafızanın farklı beyin yapıları tarafından gerçekleĢtirildiği bilinmektedir. Özellikle korteksin (beyin zarı) altında ve beynin ortasına yakın bir yapı olan hipokampüs (beynin hafıza ve yön bulma ile ilgili bölgesi), kısa süreli hafıza için değil, uzun süreli hafıza için önemlidir (örneğin, Hipokampal sistemin hasara uğraması, kısa süreli hafıza görevlerinin değil, uzun süreli hafıza görevlerinin performansını zayıflatır). Uzun süreli hafıza üzerinde yapılan son beyin tarama araĢtırmaları, kodlama sırasında beyin bölgelerinden çoğunun sol yarıkürede, geri çağırma sırasında faaliyete geçen bölgelerden çoğunun ise sağ yarıkürede olduğunu göstermiĢtir. Kısa süreli hafızadaki bilgi akustik olarak kodlanma eğilimindedir. Bilgi kısa süreli hafızadan kaybedilebilir ya da unutulabilir (biyolojik ayrım) (Atkinson ve diğerleri, 1999). Beceriler için kullanılan hafızayı kapsayan ve “gizli hafıza” olarak bilinen öteki hafıza türü, yukarıda üzerinde kısaca durduğumuz ve insanların „kiĢisel olguları‟ hatırladığı, hafızanın geçmiĢi bilinçli bir biçimde yeniden hatırlama ve bunun „açık‟ olarak ifade edilmesi durumlarından farklıdır. Bu hafıza türünde, genellikle becerilerde ve geliĢmeye yol açan deneyimler bilinçli olarak hatırlanmaksızın, algısal, motor ya da biliĢsel bir görevin yerine getirilmesinde bir geliĢme olarak ortaya çıkar. Örneğin, pratik sayesinde yabancı bir dildeki sözcükleri anlama yeteneğimiz sürekli geliĢebilir, ancak bir sözcüğü tanıdığımız ve böylece becerimizi kanıtladığımız anda, geliĢmemize yol açan dersleri bilinçli olarak hatırlamamız gerekmez. Buradaki hafıza, “gizli hafıza” olarak ifade edilir (Schacter, 1989). HAFIZA AÇIK GĠZLĠ (Deklare edici) (Deklare edici olmayan) a)Beceriler b)Hazırlama a)Epizodik b)Semantik c)KoĢullama d)Bağlantılı olmayan Şekil 2. Farklı hafıza depo sınıflaması: Buradaki temel ayrım, açık ve gizli hafıza arasındadır(açıklayıcı ve açıklayıcı olmayan). Bilinen en az 4 gizli hafıza türü vardır. Bunlar beceriler, hazırlama, koşullama ve bağlantılı olmayan belirli olgularla (tekrarlanan bir uyarana alışmak gibi) ilgili hafızayı kapsar (Squire, 1990). SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 27-36 30 Müzik Psikolojisi Kapsamında Duyuşsal Kapasiteler: Müzikal Betimleme, Hafıza Türleri, Ezber Açık bir Ģekilde ezberden yapılan yorumlar, müziği ezberlemenin yukarıda bahsedilen yöntemleri arasındaki kompleks etkileĢimleri içermektedir. Bu konuda detaylı bilgilere sahip olabilmek için bu tür kombinasyonları ve yaklaĢımları değerlendiren sistematik ve psikolojik araĢtırmaları incelemek gerekir. Genel olarak performans için müziğin nasıl ezberleneceği ile ilgili mevcut literatür sınırlıdır ve yazılmıĢ olan Ģeyler temel olarak piyanistlere odaklanmıĢtır. Bununla birlikte diğer enstrumantalistler bu bilgiyi kendi ezber yorumu stratejileriyle iliĢkilendirebilirler. ġarkıcılar için müziğin ve metnin etkileĢimi repertuar ezberlemede temeldir (Ginsborg, 2000). 19. yüzyıla kadar müzisyenler halkın içinde çaldıkları zaman müziği ya doğaçlama söylerler, ya da partisyondan okurlardı. Bach, Haydn ve Mozart zamanında müzisyenlerin halk önünde müziklerini ezberden yorumlamaları beklenmezken, „Romantik dönem‟ solo yorumcunun bireyselliğe olan eğilimiyle bu çağda Clara Wieck Schumann (1819-1896) ve Franz Liszt (1811-1886) konserlerinde partisyonsuz çalmaya baĢladılar (Otacıoğlu, 2008). 20. yüzyılın baĢlarından itibaren solo piyanistlerin ve kemancıların büyük çoğunluğu standart repertuarların yorumlarını yaparken partisyon kullanmadılar. Buna rağmen günümüze ait bir eser yorumlanırken partisyon kullanılması yaygın bir Ģekilde kabul edilebilir bir durumdur. Günümüzde ezbere çalma becerisi, bir konser sanatçısının profesyonel becerisinin temel özelliğidir. Ezbere çalma; piyanistlerin olduğu kadar, diğer enstrüman solistlerinin, Ģarkıcıların ve Ģeflerin de profesyonel hayatlarının bir parçasıdır. Hatta öğrenci konserleri ve genç piyanistler için düzenlenen bölgesel yarıĢmalar bile, müziğin ezberlenmesini Ģart koĢar. Diğer yandan, bellekten çalma mecburiyeti birçok müzisyen adayı için önemli bir engel teĢkil eder. Bu mecburiyet, en deneyimli icracılar için bile bir endiĢe kaynağıdır. Hatırlamada kopukluklar sıklıkla meydana gelir ve bir performansı kazaya uğratıp, sanatçı için olduğu kadar dinleyici için de kötü bir deneyime neden olabilir (Chaffin, Imreh ve Crawford, 2002: 10). Atonal2 eserler, tonal eserlere oranla kendilerine özgü olan desen ve sesliliğe (sonority) dayalı olma eğilimi gösterirler. Konser piyanistleriyle yapılan bir araĢtırmada piyanistlerin, anotal eserleri tonal eserlere göre daha zor ezberlenir bulduklarını göstermektedir. Bu bulgular yıllar önce ünlü olan piyanistler, Claude Frank ve Rudolf Firkusny ile yapılan görüĢmelerde ortaya konan açıklamalarla tutarlılık göstermektedir. Claude Frank; tamamen duyamadığı müzikleri kolayca ezberleyemediğini belirtmiĢ, örnek olarak bazı çağdaĢ döneme ait müzikleri göstermiĢtir (Akt. Otacıoğlu, 2008). 1.3. Enstrüman eğitiminde ezberin yeri Müziğin nasıl ezberleneceği hakkında yapılan detaylı tartıĢmaların, müzik derslerinin ayrılmaz bir parçası olduğu iddia edilemez. Birçok piyano öğretmeni öğrencilerine verdikleri repertuarı nasıl ezberleyecekleri hakkında bilgi vermek için çok fazla zaman harcamaz. Çünkü birçok piyano öğrencisi, teknik yeterlilikte belli bir seviyeye eriĢtikten sonra kolay bir Ģekilde düĢünmeden ezberler. Öğrenciler çok defa nasıl ezberlediklerini hiç sorgulamazken, piyano 2 Yeni bir bestecilik çığırına göre, ton ve makam temeline bağlı kalmadan oluĢturulan beste. 20.yüzyıl müziğini etkileyen bu sistemde "Contemporary" (ÇağdaĢ) adı altında birçok besteci müthiĢ eserler vermiĢtir. 12 ton, atonalite sisteminde eserler yazmıĢ olan bilinen birçok çağdaĢ sanatçı vardır. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 27-36 31 Sena Gürşen Otacıoğlu öğretmenleri de öğrencilerin verilen parçayı doğru ezberlediklerini gördükleri sürece ezberleme sürecinin nasıl geliĢtiğini sorgulamaz (Aiello, 2000). Eğer öğrencilerin enstrümandaki teknik yeterlilikleri, teorik bilgilerinden daha geliĢmiĢ ise o zaman öğrendikleri eser analiz tekniklerini kullanarak nasıl ezber yapabilirler? Bu Ģekilde yapılan „ezbere öğrenme‟, amaca hızlı bir Ģekilde ulaĢılmasını sağlayabilir. Örneğin Suzuki yöntemiyle eğitilen çocuklar birkaç aylık müzik eğitimden hemen sonra parçaları ezberden yorumlayabilir ve bu durum çocuk için çok faydalı ve değerli bir müziksel deneyimdir. Suzuki, müzik eğitiminin baĢlangıcından itibaren kulağın geliĢimini vurgulamıĢ; gözden önce kulağın, nota okumadan önce ezber çalmanın önemi üzerinde durmuĢtur. Suzuki‟ye göre kulak eğitimi doğru yapıldığında, çocukların güzel bir tonun ne olduğunu kavrayabilmeleri ve böylece en mükemmel müzisyenler gibi çalabilmeleri mümkün olmaktadır. Çocukların her gün sürekli olarak çalacakları eserleri dinlemeleri; onların hızlı bir biçimde öğrenmelerini ve dinledikleri eserleri seslendiren sanatçılar gibi çalmaya çalıĢmalarını, kısacası onları taklit etmelerini sağlamaktadır. Müzikal yetenek bakımından çocukların müzikal duyularının geliĢmiĢ bireyler olmaları da bu yöntemin amaçları arasında yer almaktadır. Böylece ezberleme ve kulak geliĢimi; ezberleme ve seslendirme kalitesi arasındaki iliĢki açıklanmakta ve ezberin önemi ortaya konmaktadır (Kasap, 2005). Fakat bununla beraber „ezbere öğrenmenin‟ faydalarının beklenilen sonucu veremeyeceği bir zaman gelebilir çünkü ezbere öğrenme eserin zengin ve yoğun müzikal anlayıĢının kavranmasını gerektirmez (Aiello, 1999; Hallam, 1997). Hafızanın güvenilir ve uzun ömürlü olması için derin bir müzikal anlayıĢ gereklidir. Bu yüzden öğrenci tarafından kullanılan hafıza stratejileri ve onların geliĢtirilebilecekleri hakkında öğretmen ve öğrenci arasındaki aktif diyalog Ģiddetle tavsiye edilmektedir. Öğrenciler, eserleri nasıl ezberlediklerini sorgulamak adına cesaretlendirilmelidirler, böylece hafızanın nasıl çalıĢtığını daha iyi anlayacaklardır. Öğrencilerin öğrenme stillerini dikkate alarak da öğretmenler, onların bu amaçlarına ulaĢmalarında yardımcı olabilirler. Enstrüman eğitimi alan her öğrenci, ezberlenecek eserlerin tüm teorik özelliklerini tanımlamanın ve analiz etmenin önemini anlayarak değerlendirmeye baĢlamalıdırlar. Bazı öğrenciler, ezbere yorumladıkları müzikler hakkında, piyano çalıĢlarıyla piyano dersleri haricindeki diğer müzik derslerinde öğrendiklerini tam olarak bütünleĢtiremediklerini ortaya koymuĢlardır. Bu durum, müzik bilgisinin ortak paydasını görmeyerek, öğrencilerin teori, analiz ve enstrüman derslerinde öğrendiklerini kendi mantıklarına göre birbirlerinden farklı ilgi alanlarıymıĢ gibi ayırma eğilimi gösterdikleri düĢüncesini desteklemektedir (Otacıoğlu, 2008). Theiler ve Lippman (1995) tarafından yapılan “Effects of Mental Practice and Modeling on Guitar and Vocal Performance” (Zihinsel ÇalıĢma ve Modellemenin Gitar ve Ses Performansı Üzerine Etkisi) baĢlıklı araĢtırmada üniversite düzeyinde 7 gitar, 7 Ģan öğrencisine tekrarlamalı ölçümler modeliyle zihinsel ve kayıttan dinletilerek iĢitsel destekli zihinsel çalıĢmalar yaptırılmıĢtır. Her çalıĢmanın sonunda notaya bakarak ve ezber olmak üzere iki ölçüm alınmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre gitar ve Ģan öğrencileri zihinsel çalıĢmalardan sonra daha yüksek performans göstermiĢlerdir. Zihinsel çalıĢmanın avantajı ezber çalma durumunda daha yüksek oranda ortaya çıkmıĢtır (Duru: 2013). Kendi müzikal bilgilerinin bileĢenlerini birbirleriyle bütünleĢtiremeyen öğrenciler, müzik yorumu ile müzik teorisi arasındaki içsel bağlantıyı yeterince yapamamaktadırlar (Aiello, SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 27-36 32 Müzik Psikolojisi Kapsamında Duyuşsal Kapasiteler: Müzikal Betimleme, Hafıza Türleri, Ezber 2000). Diğer taraftan bu durum genel itibariyle müzik eğitimi için üzüntü verici bir açıklamadır. Eğitimci olarak bizlerin öğrencilere çeĢitli müzik dersleriyle öğrendikleri bilgileri bütünleĢtirmekte yardım ederek onların ezberleme yeteneklerini geliĢtirebileceğimizin farkında olmamız gereklidir. Enstrüman öğretmenleri öğrencilerinin eser yorumlama ile teori bilgisi arasında gerçekten bir iliĢki olduğunu anlamalarına yardım edebilir. Öğrenciler, enstrüman öğretmenlerinin çalıĢılan eserin müzik yapısı hakkında net açıklamalar vermesinden ve çalgı dersi boyunca parçayı öğretmenle beraber analiz etmekten oldukça faydalanabilirler. Chaffin, Jeffrey, ve Noice (2008) tarafından yapılan bir araĢtırmada, caz müzisyenlerinin ezberleme stratejilerini araĢtırmak için, deneyimli bir caz piyanistinin yeni bir bebop parçasını öğrenme aĢamalarının video kayıtları alınmıĢtır. Piyanist, parçanın müzikal yapısı ve ezberlemesine yardımcı olacak belirleyici noktalar hakkında detaylı bilgiler de vermiĢtir. AraĢtırmada, caz piyanistinin müzikal yapıyı bir hatırlatma Ģeması olarak kullanması ve sonraki pasajları uzun süreli hafızadan çağırabilmek için hatırlatma noktaları kullanması sebebiyle, öğrenme iĢleminin klasik müzik piyanistlerininki ile benzerlik gösterdiği anlaĢılmıĢtır. Tsintzou ve Theodorakis (2008) tarafından yapılan bir baĢka araĢtırmada, farklı düzeylerde deneyime sahip piyanistlerin atonal bir müzik parçasını ezberlemek için hangi stratejileri kullandıkları ve ezberlerken parçayı ne Ģekilde kısımlara ayırdıkları araĢtırılmıĢtır. Bu amaçla, iki öğrenci, iki piyano öğretmeni ve bir deneyimli piyanistten oluĢan beĢ kiĢilik bir gruptan, atonal bir parçanın belli bir kısmını bir saatlik bir süre içinde ezberlemeleri istenmiĢtir. Her bir katılımcının parçayı çalıĢma aĢamaları ve çalıĢmanın sonunda yaptıkları ezbere performanslarının yanında, deneyimli piyanistin çalıĢması süresince ve sonrasında yaptığı yorumlar da kaydedilmiĢtir. AraĢtırmanın sonucunda; daha deneyimli piyanistlerin deneyimsiz olanlara göre, ezberleme iĢlemi için parçayı kısımlara ayırmada, biçimsel yapı açısından daha tutarlı oldukları; daha deneyimli piyanistlerin ezberleme iĢlemine, deneyimsiz olanlara göre daha erken aĢamada baĢladıkları; ezbere performansın düzeyinin deneyim seviyesiyle doğru orantılı olarak artıĢ gösterdiği ortaya çıkmıĢtır Fakat diğer taraftan öğrenciler geliĢtirebilecekleri ve müziksel bilgilerinin çeĢitli bileĢenlerini etkin Ģekilde bütünleĢtiremedikleri çeĢitli hafıza türlerinden habersiz iken, bir piyano öğretmeni bu tür bir eğitime nereden baĢlayabilir? Hafıza stratejileri hakkında bilgili olan bir öğrenciye teknik olarak yeterli olduğuna inandığı bir arkadaĢına bir parçayı ezberlemesinde yardımcı olması istenerek, ezberleme konusunda hangi özel önerileri vereceği sorulabilir. Aiello, öğretisinde bu soruyu sormanın öğrencilerinin bir parça ezberlerken hangi stratejileri kullandıkları hakkında farkında olmalarına yardım ettiğini düĢünmektedir (Aiello, 2000). Bir eser ezberlemenin, enstrüman eğitiminin önemli bir konusu olduğu düĢünüldüğünde, eserleri sağlam bir Ģekilde ezbere çalmak, iyi ve kaliteli bir performansın en önemli boyutlarından sayılabilir. Birçok öğrenci, bir müzik parçasını, parçanın temel prensiplerini anlamayı umursamadan ezberlemeye çalıĢır. Bu yüzden, ezberleme iĢi yalnızca yüzeysel olarak yapılmıĢ olur ve bu tür bir ezberleme Ģekli, stres altında genellikle güvenilir olmaz. Diğer yandan, ezberlediği parçayı derinden kavramıĢ olan ve yalnızca teorik içeriği anlatmakla kalmayıp, her bir notanın olduğu yere yerleĢtirilme nedenini de söyleyebilecek öğrenciler de vardır. Bu SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 27-36 33 Sena Gürşen Otacıoğlu öğrenciler, baskı altında daha sağlam bir performans gösterebilirler ve ezberledikleri parçayı çok daha uzun bir süre akılda tutabilirler (bazen sonsuz bir süre). Bu tür bir sağlamlığın nedeni, bu öğrencilerin bilgiyi sadece ezberlemekle kalmayıp, bilgiyi kavramıĢ olmalarıdır (Eroğlu, 2011). Bu bilgiler ve bazı araĢtırmacıların öğretmenlik deneyimlerine dayanarak aĢağıdaki öneriler öğrencilere “nasıl ezberleyeceklerini” öğretmek konusunda yararlı, yol gösterici adımlar olarak sunulmuĢtur (Otacıoğlu, 2008). Parçanın Analizine Dayanan Öneriler Parçayı kendi makro (bütün halini) ve mikroyapısı (hareketler, bölümler, ana temalar, sıralar, karakteristik akorlar, modülasyonlar, kritik pasajlar, ritmik pasajlar, dinamikler, cümleler (phrasing, vb.) açısından tanımlayınız ve analiz ediniz. Parçanın dönüm noktalarını öğreniniz. Onların parça içinde nerede ve neden oluĢtuğunu açıklayarak, armonik hareketlere dikkat ediniz. Parçanın çeĢitli bölümlerinin birbirleriyle nasıl bağlantılı olduğunu detaylı bir Ģekilde açıklayınız. Parçadaki melodik ve ritmik bölümlerin altını çiziniz ve onları açıklayınız. Onların müziğe ne tür katkıda bulunduklarını anlatınız. Parçadaki çeĢitli temaları ya da sesleri ve onların tekrarlarını belirtmek için değiĢik renklerde fosforlu kalemler kullanınız. Ne yaptığınızı ve neden yaptığınızı açıklayınız. Parçanın armonik yapısını detaylı bir Ģekilde açıklayınız (modülasyonlar, vs….). Parçadaki kapanıĢları, gerilim ve çözülüm noktalarını iĢaretleyerek, açıklayınız. Parçanın iç dinamiklerinin, eserin bütün armonik yapısı ile nasıl iliĢkili olduklarını açıklayınız. Parçanın analizine ve özelliklerine dayanarak parçayı ezberlemek için hangi stratejilerin en iyisi olacağını açıklayınız. Nedenini söyleyiniz. Parçayı bölümler halinde, biçimsel yapısını inceleyerek ezberleyiniz. Parçanın Yorumuna Dayanan Öneriler Her el için ayrı olarak çalıĢma yapınız. Parçayı zihinsel olarak prova ediniz. Piyanodan uzakta partisyonu, klavyeyi gözünüzde canlandırarak ve özellikle müziği zihninizde duyarak egzersiz yapınız Parçanın çeĢitli temalarını ya da seslerini söyleyerek çalıĢınız. Bir eli çalarken diğerinin melodisini söyleyiniz; eĢlikli kısmını (accompaniment) çalarken, ana melodiyi söyleyiniz. Parçanın yapısını ve çeĢitli bölümlerini doğru yansıtarak, yavaĢ tempoda çalıĢınız. Müziğin ritmine ve temposuna uygun olarak doğru hareket ediniz. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 27-36 34 Müzik Psikolojisi Kapsamında Duyuşsal Kapasiteler: Müzikal Betimleme, Hafıza Türleri, Ezber Ezberlenecek müziğin stili içinde doğaçlama yapmayı öğreniniz. Doğaçlama yeteneklerinin geliĢmesi aracılığıyla öğrenciler özel müzik stilinin özelliklerine dayanan bilgileri Ģifrelemenin yollarını elde edebilirler. Verilen stile göre doğaçlama yapmayı gerektiren bilgi ve enstrümantal yetenek, öğrencilere kendi hafıza stratejilerini geliĢtirme konusunda ve yorumlama esnasında hafıza kaybının üstesinden gelme konusunda yardımcı olabilir. Genel olarak ezberlenen parçanın stili içinde nasıl doğaçlama yapacağını bilmek müzisyenin bilgi birikimine katkıda bulunabilir ve böylece yorumcunun güven hissini pekiĢtirebilir. Sonuç olarak, bu öneriler yorumcular için diğer önerilere kıyasla daha kullanıĢlı olabilir. Dahası öğretmenler sadece bazı stratejilerin öğrencinin öğrenme stiline göre ve belirli öğrenciler için uygun olabileceğini fark edebilirler. Ne olursa olsun öğrenciler, nasıl ezberledikleri hakkında derinlemesine düĢünmeyi öğrenerek, bir parçayı hatırlamak için çoklu sistemler geliĢtirerek, kendi hafızalarının nasıl çalıĢtığına dair derin bir anlayıĢ kazanabileceklerini kavramalıdırlar. Öğretmenler bu önemli eğitim sürecindeki katalizör görevini üstlenirler. KAYNAKLAR AIELLO, R. (1999). Strategies for memorizing piano music: Pedagogical implications. Work inprogress presented at the Eastern Division of the Music Educators NationalConference, New York. AIELLO, R. (2000). The analysis of the score as a basis for memory. Poster presented at theMusic Cognition/Music Pedagogy Group, Society for Music Theory, Toronto, Canada. AIELLO, R. (2000). Memorizing two piano pieces: The recommendation of concert pianists.Proceedings of the Sixth International Conference on Music Perception and Cognition. Keele. U.K: Department of Psychology, Keele University. ATKINSON, S., Bem, D., Nolen, S., (1999). Hilgard‟s introduction to psychology-12th edition.Ankara: ArkadaĢ Pub.Co. CHAFFIN, R., Jeffrey, J., Noice, H. and Noice T. (2008). Memorization by a jazz musician: A case study. Psychology of Music, 36, 63-79. CHAFFIN, R., Imreh, G. and Crawford, M. (2002). Practicing perfection - memory and piano performance. Mahwah, New Jersey: Lawrence Erlbaum Associates. COġKUNER, S. (2008). Piyano eĢlikli yaylı çalgı eğitiminin bellek üzerine olumlu etkileri. Müzik-Bellek Sempozyumunda sunuldu, Yıldız Teknik Üniversitesi, Ġstanbul. DOWLING, W.J. (1982). Melodic information processing and its development, in the psychology of music, ed. D.Deutsch. New York: Academic Press. DURU, E. (2013). Keman Eğitiminde Ezber Yöntemine Dayalı Öğretim Programının Öğrenci Performansına Etkisi. YayınlanmamıĢ Doktora Tezi. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Burdur. EROĞLU, Ö. (2010). Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğrencilerinin piyano eserlerini ezbereçalma baĢarılarında analitik ezberleme yaklaĢımının etkililiği. YayımlanmamıĢ doktora tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 27-36 35 Sena Gürşen Otacıoğlu EROĞLU, Ö. (2011). Effects of the Analitical Memorization Approach on Piano Pieces, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 31, Sayı ,569-582. EREN, S. (2006). Devlet konservatuvarları müzik bölümü ilköğretim ve lise devresi yaylı çalgılar anasanat dalı öğrencilerinin enstrüman çalmada ezberi kullanma / ezber çalma durumları (Hacettepe Üniversitesi örneği). Yayımlanmamıs doktora tezi, Bolu: Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. GINSBORG, J. (2000). Off by heart: Expert singers‟ memorization strategies and recall for the words and music of songs. Paper presented at the Sixth International Conference on Music Perception and Cognition, Keele University. UK. HALLAM, S. (1997). What do we know about practicing? Toward a model synthesizing the research literature. In H. Jorgensen and A.C. Lehmann (Eds). HALLAM, S. (1997). The development of memorization strategies in musicians: Implications for education. British Journal of Music Education, 14 (1), 87-97. KASAP, B. T. (2005). Suzuki okulu metodu. İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 6(9), ss. 115-128. NOYLE, L. (1987). Pianists on playing: Interviews with twelve concert pianists. Metuchen, NJ: Scarecrow. SCHACTER, D.L. (1989). Memory: Foundations of cognitive science. Cambridge, MA: MIT Press. SQUĠRE, L.R. (1990). Memory: Organization of brain systems and cognition. In Symposium on quantitive biology, the brain, Vol:55. Cold Spring Harbor: New York. THEĠLER, A. M. and Lippman, L. G. (1995). Effects of mental practice and modeling on guitar and vocal performance. The Journal of General Psychology, 122(4). TSĠNTZOU, T. and Theodorakis, E. (3-6 July 2008). Memorization Strategies of Atonal Music PAPER presented at the Fourth Conference on Interdisciplinary Musicology, Thessaloniki, Greece. UZUNOĞLU, B. (2006). Müzik öğretmeni yetiĢtiren kurumlarda ezber çalmanın söylemenin, öğrenci baĢarısına etkisinin değerlendirilmesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Bursa: Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. YILDIZ, A. (2004). Güçlü hafıza. (2. Baskı). Ġstanbul: Alfa Yayınları. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 27-36 36