وََلَ تُلْقُوا بِاَيْد۪ يكُمْ اِلَى التَّهْلُكَةِِۚۛ

advertisement
Eylül-1981
İSLAMDA ÇEVRE SAĞLIĞI ve TEMİZLİĞİ
ۛ‫َو ََل ت ُ ْلقُوا ِباَيْد۪ ي ُك ْم اِلَى الت َّ ْهلُ َك ِۚ ِة‬
Muhterem Müslümanlar!
İslam Dini insan varlığına değer verdiği Ölçüde
çevresinin de bu değerli varlığa uygun ve yaraşır bir
şekilde olmasını istemiştir. Bu sebeple insanın
çevresinde sıhhati için tehlike arz eden birçok
zararlı hususları yasaklamış, sağlığın devamı ve
korunması İçin gerekli olan her şeyi de emir ve
tavsiye buyurmuştur. Çevreyi çok fazla kirleterek
veya bozarak kendi ruh ve beden sağlığını tehlikeye
sokan insanın bizzat kendisi olduğundan Kuranı
Kerimde "Kendi ellerinizle, kendinizi tehlikeye
atmayınız" buyurulmuştur.
Ruh ve bedenden teşekkül eden İnsanın
hayatını sağlıklı bir şeklide sürdürebilmesi için bu
iki türlü varlığına zarar verecek her türlü hususa
dikkat etmesi gerekmektedir. Bu da ancak temiz,
sağlıklı, düzenli bir çevre içerisinde yaşamakla
mümkündür.
"Temizlik İmandandır" diyen dinimiz, imanın
olgunluğunu temizliğe dayadıktan sonra, abdestsiz
gusülsüz
ve
pis
bir
vaziyette
ibadet
edemeyeceğimiz esasını getirerek ibadetlerimizin
sıhhatini de temizliğe dayamıştır. Temizliğe bu
derece ehemmiyet veren İslam, beden ve çevre
temizliği ile de yetinmeyerek ruh ve düşünce
temizliğini bile her Müslümandan istemiştir. Öyle
ise vücudumuzu, elbiselerimizi, evimizin her
köşesini sokak ve caddelerimizi, canilerimizi,
ciğerlerimize çektiğimiz havamızı ve içtiğimiz
suyumuzu temiz tutmak hepimize dini bir vazifedir.
Sokaklara atılan balgam, idrar, pislik, çerçöp,
çirkef sular, çöplük ve süprüntüler, yerine göre
binlerce insanı ölümüne, hayatının sönmesine, nice
güllerin açılmadan solmasına sebeptir. Çünkü
bunlar toprağa karışarak ezilir, parçalanır, kurur,
ufacık toz ve zerreler halinde havaya karışır ve
teneffüs ile insanın ciğerlerine kadar girerek
hastalıklara yol açar. Bilhassa, yerlere tükürmekten
ve köşe başlarına abdest bozmaktan şiddetle
kaçınılmalıdır. Unutmayalım ki her hastalığın anası
pisliktir.
İslam Dini temizliğe bu derece ehemmiyet
verdiği gibi çevrenin güzel, hakimli olmasını da
ister. Bilhassa çevreyi süsleyen yemyeşil
ormanlarımızın yakılıp, yıkılmamasını bilakis
korunmasını ve yenilerinin yetiştirilmesini emreder.
Aynı zamanda çevrenin çeşidi şekillerde
rahatsız edilmemesini de ister. Yüksek sesle bağırıp
çağırmaya, radyosunun sesini fazla açmaya
kilisenin hakkı yoktur Hele pis çorap ve elbiselerle
loptu yerlere giderek, başkasını rahatsız etmeye hiç
hakkımız yoktu. Bu bakımdan elbise ve
çoraplarımızın temiz olmasına bilhassa toplu yerlere
giderken
son
derece
dikkat
etmeliyiz.
Peygamberimiz (S.A.V.) bir hadisinde "Kim soğan,
sarımsak yerse ağzındaki koku yok oluncaya kadar
topluluğumuza gelmesin" buyurmuşlardır. Yüce
kitabımız Kuranı Kerim de "Muhakkak ki Cenabı
Allah çok tövbe edenlerle, çok temizlenenleri
sever" buyurarak temizleri Allah'ın da çok sevdiğini
belirtmiştir.
Aziz Müslümanlar! Şu durumda bu dini ölçüler
içinde aşağıdaki hususlara dikkat etmeliyiz:
1 — Her yemekten önce ve sonra ellerimizi
yıkamalıyız.
2 — Dişlerimizi her gün misvak veya fırça ile
temizlemeliyiz.
3 — Ağzımızı her yemekten sonra yıkamalıyız.
4 — Vücudumuzu, elbiselerimizi, tuvalet,
banyo, mutfak ve evimizin kuşelerini temiz ve
düzenli tutmalıyız.
5 — Sokakları ve caddeleri temiz tutmalıyız.
Çöpleri mutlaka çöp tenekelerine atmalıyız.
6
—
Yerlere
tükürmemeli
ve
sümkürmemeliyiz. Bu hem sağlığımıza hem de
insanlığımıza aykırıdır.
7 — Yiyecek maddelerini açıkta ve temiz
olmayan yerlerde satın almamalıyız.
8 — Banyo ve mutfak su ayakları mutlaka
kanalizasyona
bağlanmalı
ve
sokaklara
akıtmamalıyız.
9 — Sokaklara bulaşık sularını dökmemeliyiz.
10 — Ev ve dükkan önlerini temiz tutmalıyız.
11 — Kanalizasyonu olmayan köylerde
tuvaletler için fosseptik çukurlar yapmalıyız.
12 — Ormanları koruyalım ve yenilerini
dikerek çoğaltmalıyız.
13 — Çevreyi çeşitli gürültülerle rahatsız
etmemeliyiz.
Download