bilimname

advertisement
bilimname
düşünce
sayı:
XX, 2011/1
platformu
-.
ilahiyat bilimleri araştırma vakfı (İBA V) adına sahibi
M. Zeki Duman
editör
Mehmet Demirci
yayın kurulu
Muharrem Akoğlu, Süleyman Akyürek, H.Yunus Apaydın, A. Kamil Cihan, Mustafa
Çakmaklıoğlu, M. Zeki Duman, Ramazan Ertürk, İbrahim Görener, Harun Güngör, Ahmet
Kayacık, Kadir Kınar, Turan Koç, Ali Küşat, Erdoğan Pazarbaşı, Sebahattin Samur, Murat
Serdar, Şefaettin Severcan, Abdulvahap Taştan, Ali Toksan, Temel Yeşilyurt
yazı işleri
müdürü
Celaleddin Çelik
editöryardımcılan
Kadir Kan, Abdu/kadir Bayarn
redaksiyon ekibi
Habil Nazhgül, Mı:mderes Gürkan, Muammer Sankaya, Mustafa Karagöz
tanıtım
Cenan Kuvancı, Hüseyin Oral, M. Sami Özdil
mizanpaj
Mustafa Ulu
irtibat
web: www.bilimname.com: email:[email protected]
[email protected]
ISSN:
ı
3 O4 -
ı
878
bilimname hakemli bir dergidir. Altı ayda bir yayınlamr.
bilimname'ye gönderilen yazılar önce dergi yazım ilkelerine uygunluk açısından yayın
kurulunca incelenir ve uygun bulunanlar o alandaki çalışmalanyla tanınmış iki hakerne
gönderilir. İki hakemden sadece birinin olumsuz rapor vermesi durumunda yazı üçüncü
bir hakerne gönderilir. Yazılann yayınianmasına yayın kurulu karar verir.
bilimname'de yayınlanan yazılann bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazarianna aittir.
Kayseri 20ı2
· bilimname, XX, 2011/1, 181-196
RAUF YEKTA VE MİLLİ TETEBBU'LAR MECMUASI'NDA
YAYlMLANMIŞ "KÖKLER" VE "ESKİ TÜRK SAZLARI" ADLI
MAKALELERİNİN İNCELENMESİ
Kubilay KOLUKIRIK
Yrd. Doç. Dr., Nevşehir Ü. Güzel Sanatlar F.
[email protected]
. K. YiğitALKAN
Öğr. Gör. Nevşehir Ü. Güzel Sanatlar F.
Özet
Rauf Yekta, yirminci yüzyıl Türk müzikologudur.
besteleri ve müzik konusunda yazdığı kitapları
ile Türk müziğine önemli katkılar sağlamış bir müzik
nazariyatçısıdır. Bu makalede Rauf Yekta'nın Türk müziği
açısından önemi, biyografisi, onun müzik yönü ve Millf
Tetebu,lar Mecmuası'nda ele aldığı konular incelenmiştir.
Türk müziğine yapılan eleştirilerin en yoğun olduğu
yirminci yüzyılda bu eleştirilere bilimsel bir bakış açısı ile
cevap vermiştir. Arapça, Farsça, Osmanlı Türkçesi gibi
dillerin yanı sıra Fransızcaya olan hakimiyeti ile Türk
müziğinin Avrupa'da tanınmasına yönelik çalışmalar
yapmıştır.
O, müzikoloji alanındaki çalışmaları ile
günümüzde de önemini koruyan bir kişidir.
Çalışmaları,
Anahtar Kelimeler:
Tetebbu'lar Mecmuası:
Müzik,
Rauf
Yekta,
Mill!
Kubilay KOLUKIRIK, K. Yiğit ALKAN
L'EXAMEN DE RAUF YEKTA ET SES ARTİCLES LES QUELS ON
AVAİENT PUBLİES DANS W\ REVUE DE "MİLLI TETEBBU'LAR" QUE
NOMME "KÖKLER" ET "LES ENSTRUMANTS ANCİENS DES TURCS"
Resume: Rauf Yekta est un musicologue de Turc et il
5ayfa 1 182
avait vecu au X:Xe siecle. Avec ses etudes et
ses
compositions musicales et ses livres lesquels il a ecrit au
soujet de la musique il ont fourni des contributions
importantes a la musique Turque. İl est aussi un important
theariden de la musique. Avec cet article on a examine
l'importance de RaufYekta en termes de musique Turque et
aussi aspect de sa vie et de la musique et des sujets lesquels
il avait expilique au magazine que il avait ete appele "Milli
Tetebbu'lar". Dans le X:Xe siecle il etais la plus intense des
critiques au soujet de Musique Turque. Rauf Yekta a
repondu a ces critiques avec un point de vue scientifique.
Langues Arabe, en Persan et en Français, il savait bien. İl a
travaille pour la reconnaissance de la musique Turque en
Europe. Aujourd'hui il protı~ge son importance sur damaine
de la musicologie avec ses compositions et ses idees
musicales et ses livres de musique.
Mots-cles: la musique, Rauf Yekta, Le magazine de "Mill!
Tetebbu'lar"
Giriş
Rauf Yekta Türk müziği hakkında yaptığı çalışmalarıyla gerek yurt
içinde gerekse yurt dışında tanınmış bir müzikologdur. O, yirminci yüz yılın
başından itibaren müzik nazariyan ile ilgili yazılmış olan eski kitapları
(edvar) inceleyerek, modern anlayışla gelenekiere bağlı duyguyu
sentezleyerek Türk Müziği'nin bilimsel inceleme ve açıklamalarını yapan
önemli bir müzikologdur.
Yekta'nın
çok erken yaşlarda başlayan okuma aşkı, kitap ve araştırma
kendisini nadide eserleri toplamaya itmiştir. Bunun sonucu olarak
çok değerli ve kaliteli eserleri içeren bir kütüphane meydana getirmiştir.
Müzik sanatımıza ışık tutacak olan pek çok eser, bu kütüphanede bugün de
önemini korumaktadır. Bunların arasında özellikle otuz kadar yazma eserin
çok önemli olduğu bilinmektedir. Rauf Yekta'nın müzik hakkında .. kaleme
merakı,
ı
RaufYekta ve Milli Tetebbu'lar Mecmuası'nda
almış olduğu
Yayımianmış
bu eserlerin yanında Türk müziğine
"Kök/er" ve "Eski Türk Sazları"
adlı Makalelerin incelenmesi
kazandırdığı
besteleri de
bulunmaktadır.
Bu çalışmada Rauf Yekta'nn biyografisini, Tü.rk muzıgı açısından
önemini, müzik yönünü ve Millf Tetebbu'lar Mecmuası'nda ele aldığı
konuları ineeledik
1- RaufYekta
Ahmet Arif Bey'le İkbal Hanım'ın oğlu olan Rauf Yekta 27 Mart 1871'de
İstanbul'un Aksaray semtinde doğmuştur. 1 Babası Ahmed Arif Bey, kaptan-ı
derya Ağa Hüseyin Paşa'nın torunu Hüseyin Hüsnü Bey'in soyundan gelir. 2
Annesi İkbal Hanım'ın sülaJ.esi ise Damat İbrahim Paşa'ya kadar uzanır.3
Zeliha Hanım'la evlenen Rauf Yekta'nın iki oğlu ile iki kızı dünyaya gelir.
Soyadt kanunun çıkarılmasından sonra Rauf Yekta ve ailesi Yektay soyadını
kullanır.4 Bestekar ve neyzen Yavuz Yektay ise torun udur.
Rauf Yekta ilköğrenimine Simkeşhane okulunda başlar, daha sonra
Mahmudiye Rüştiye'sine devam eder. Mahmudiye Rüştiye'sini dereceyle
bitirdikten sonra Divan-ı Hümayun Kalemi'nde görev yapmaya başlar ve
burada ona verilen görev ise katip yardımcılığıdır. Aynı zamanda Fransızca
öğretimi amacıyla Said Paşa tarafindan açılan Lisan Mekteb-i Alisine
kaydolur ve iyi derecede Fransızca öğrenerek bu okuldan birineilikle mezun
olur.5 Rauf Yekta'nın iyi derecede Fransızca bilmesi, daha sonraları batı
müziği nazariyatı ve tarihini araştırma ve öğrenmesi adına ona büyük
katkılar sağlar.6 Rauf Yekta, bir yandan dönemin ünlü matematikçisi Salih Zeki Bey'den
fizik ve matematik dersleri alarak müziğin bilimsel yönü hakkında
donanımını arttırır diğer yandan da Arapça ve Farsça c_lersleri alarak bu
dillerdeki hakimiyetini geliştirme çabası içine girer.
Birçok konuda bilgi toplayarak kültürünü zenginleştirme gayreti
içerisinde olan Rauf Yekta, zaman zaman hattat Nasuh1 Efendi'den "Divan!"
1 Yılmaz Öztuna, Türk MOsikisi Teknik ve Tarih; Türk Petrol Vakfı Neşriyatı İstanbul1987, s. 169.
ı M. Fatih Salgar, SO Türk Müziği Bestekarı, Ötüken Neşriyat, İstanbul 2005, s. 393.
3 Muhammed Ali Çergel, Rauf Yekta'nın İkdam Gazetesinde Neşredilen Türk MOsikisi Konulu
Makaleleri, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2007, s.
21.
4 Orhan Nasuhioğlu, Türk Musikisi RaufYekta Bey, Pan Yayıncılık, İstanbul 1986, s. 9.
s Nasuhioğlu, a.g.e., s. 8.
6 Etem Üngör, Türk Marş/arı, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Ankara 1966, s. 133.
Sayfa 1 183
ı
1
. Kubilay KOLUKIRIK, K. Yiğit ALKAN
1
türü yazı yazma tekniğini öğrenir. Asıl adı "Mehmed Rauf' iken, hocası
~·icazet"ini alırken "Yekta" malılasını ekler.7
iayfa 1184
Rauf Yekta, 1888 yılında Kulekapısı Mevlevihiinesi şeyhi Ataullah
Efendi'ye intisap etmiş, şeyhinin teşviki ile eski Arapça bir edvars kitabını
inceleyerek bilimsel çalışmalarına başlamıştır.9 İstanbul kütüphanelerinde
müzik nazariyatı hakkında yazılmış olan eski yazma eseriere ulaşmış, ayrıca
Avrupa'da bu konuda yayımıanmış kitap ve dergileri temin ederek
incelemelerde bulunmuş, özellikle Avrupa'da Türk· müziğine yönelik
düşüncelere yazdığı makalelerle cevap vermiştir.ıo
IL Meşrutiyet döneminde saray teşkilatı küçülmüş, Muzıka-i Hümayun
da bu arada merkez askeri bandosu ve saray orkestrası haline gelmiştir.
· 1914'te Maarif Nezareti, Darülelhiin adı altında bir konservaruar açmıştır.
Zamanın değerli hocaları burada toplanmışlardır. Rauf Yekta da burada
müzik tarihi ve nazariyatı derslerine girmiştir.ıı Buradaki görevi, 1927
yılında Darülelhan' da Türk müziğinin yasaklanmasına kadar devam
etmiştir. Daha sonra aynı kurumda "Tertip ve Tasnif Heyeti"nde başkanlık
görevinde bulunmuştur. Rauf Yekta, buradaki görevine devam ederken,
Beylerbeyi'ndeki evinde 8 Ocak 1935 tarihinde vefat etmiştir.ı2 Kısacası
yukarıda değinilen bilgiler ışığında Rauf Yekta'nın Hüseyin Saadettin Arel
ve Suphi Ezgi ile birlikte Türk müziğinin yirminci ylizyılda yetiştirdiği üç
büyük bilgininden birisi olduğunu söylemek yanlış olmaz.l3
II- RaufYekta'nın Müzik Yönü
Rauf Yekta'nın müzik hayatı üç açıdan ele alınarak değerlendirilebilir.
Birincisi, Türk müzikolojisinin kurucusu, ikincisi usta bir besteci, üçüncüsü
ise çok iyi bir ney icracılığıdır.14 O, sözlü müziği Zekai Dede ve Bolahenk
Nuri Bey'den, tanburçalmasını Celaleddin Dede Efendi'den, ney üflemesini
7 Tahir Aydoğdu, "Rauf Yekta Bey", www. Türkmusikisi. com/ bestekarlar /rauf yekta bey. htm
a Türk müziği nazariyesi hakkında Arapça, Farsça ve Osmanlı Türkçesi dillerinden birisi ile yazılmış
kitaplara "Edvar kitaplan" denmiştir. "Edvar" kavramı Türk müziğinde birçok anlamda da
kullanılmıştır. Müzik teorisi kitaplarında kitap ismi olarak kullanıldığı gibi bazen Türk müziği
dizileri için bazen de Türk müziği ritim çeşitleri için kullanılmıştır.
9 Üngör, a.g.e., s. 33.
10 Aydoğdu, a.g.m., s. ı.
ıı Nuri Özcan, "Darülelhan", DİA, c. 8, İstanbul ı 993, s. sı 9.
12 Aydoğdu, a.g.m., s. ı.
13 Ekmeleddin İhsanoğlu v.d., Osmanlı Musiki Literatürü Tarihi, İslam Tarihi Sanat ve Kültür
Araştırma Merkezi, İstanbul2003, s. zıs.
ı4 Nasuhioğlu, a.g.e., s. 9.
1
RaufYekta ve Millf Tetebbu!far Mecmuası'nda
Yayımfanmış
"Kök/er" ve "Eski Türk Sazları"
adlı Makalelerin İncelenmesİ
· ise Aziz~Dede'den öğrenmiştir. Rauf. Yekta, neyi üflemedeki ustalığı
sayesinde Yenikapı Mevlevihanesi'nde ayin io-alarında bulunmuştur.ıs
Rauf Yekta, "Encyclopedie de la Musique" adlı Paris Konservaruan
akademisyeni Albert Lavignac'ın yönetiminde bir kurul . tarafından
hazırlanan eseriı:ı beşinci cildine bir yıl süresince yüz elli sayfalık "Türk
Müziği" bölümünü yazmıştır.ı6 Onun bu yazıları Türkmüziğinin bilimsel bir
bakış açısıyla Batı'nın dikkatine sunulmuş olması bakımından tarihi bir
öneme sahiptir..
Rauf Yekta, Türkçeyi bütün incelikleriyle kullanabilen bir
müzikologdur. Gazete ve dergilere yazı yazmaya genç yaşlarda başlamıştır.
Şehbal, Yeni Mecmua, Hale, Nota, İkdam Revue Musicale, Monde Musicale
gibi yerli ve yabancı dergilerde sayısız inceleme ve araştırma yazıları
yayımlanmıştırP
Rauf Yekta, klasik Türk müziği icra geleneğini benimsemiş birisi olarak,
Tanburi Cemil Bey'in Tanbur icrasında yaptığı yeniliğe karşı çıkarak, İkdam
gazetesinde birkaç eleştiri yazısı yayımlamıştır.ıs Bununla birlikte Mahmut
Ragıp Gazimihat Halil Bedii Yönetken, Ekrem Zeki Ün gibi dönemin müzik
adamları
tarafından
"batı
muzıgını
bilmeyen, alaturka müzikçi"
suçlamalarıyla karşı karşıya kalan Rauf Yekta düşüncelerinden taviz
vermemiş ve Türk müziğini yazdığı eserlerle ayakta tutınaya çalışmıştır. 1 9
Rauf Yelrta müzikolog, bestekar, sazende ve öğretınen olarak Türk
temellere oturtınak, müziğin temelindeki matematiksel ve
fiziksel dayanakları bulmak için çok sayıda ve önemli çalışmalar
yapmıştır.zo O, bu çalışmaları sanatseverlerin ve akademik çevrenin
dikkatine sunarak, Türk müziğinin yaygınlık kazanmasını hedeflemiştir.
müziğini sağlam
Yekta'nın
"Şark Milsıkisi Tarihi"
adında
bir denemesi,
"Türk Müziği Nazariyatı" kitabı vardır. Bu kitap,zı Türk
müzik tarihi hakkında Türkiye'de basımına başlanan ilk kitaptır. "Esatiz-i
Elhan" serisinden maddi nedenlerden dolayı ancak Meragalı Abdülkadir,
Rauf
tamamlayamadığı
ıs İhsanoğlu, v.d., a.g.e., s. 215.
ı6 Aydoğdu,
a.g.m., s. 1.
17 RaufYekta'nın yayımları hakkında geniş
ıs Aydoğdu,
a.g.m., s.
19 Nasuhioğlu,
20 Aydoğdu,
21
bilgi için bkz.
Nasuhioğlu,
a.g.e., s. 14-15.
ı
a.g.e.,s. 10.
a.g.m., s.
ı.
"Şark Musıkfsi Tarihi" adlİ bu kitap 64 sayfa olup, İstanbul'da ı 925 tarihinde yayımlanmıştır. Bkz.
Nasuhioğlu,
a.g.e., s. ı4.
Sayfa 1 185
Kubilay KOLUKIRIK, K. YiğitALKAN
Dede Efendi ile Zekai Dede'yi yayımlayabilmiştir. Onun nazari . eserleri
bu eserlerinin öne çıktığını söyleyebiliriz. Bunun
yanı sıra Yekta'nın bestelediği eserler içerisinde beş peşrevi, üç saz semaisi,
yegah makamında bir Mevlevi ayini, iki dini eseri, beş hestesi, bir sengin
semaisi, iki ağır semaisi, bir karı, beş marşı, beş şarkısı, bulunmaktadır. ız
arasında bahsettiğimiz
fa 1186
3-Milli Tetebbu'lar Mecmuası'nda
Türk Sazları" Adlı Makaleleri
Yayımianmış
"Kökler" ve "Eski
Rauf Yekta, "Kökler" adlı makalesini Alman müzikologlarından
"Kiesewetter" tarafından 1842 yılında yayımlanan Arapların Müziği23
adındaki eserinde, yazarın Türklerin genelde sanata, özelde· ise müziğe
yaklaşımları konusunda dile getirdiği eleştirileri değerlendirmek ve bu
konuda öne sürülen görüşlere cevap vermek amacıyla yazdığım
belirtmiştir.
eserinde, Türklerin muzıge karşı yeteneklerinin
olmadığını söylediği gibi aynı zamanda idareleri altına aldıkları ülkelerde
var olan müziği de bozmakla kalmayıp yok ettikleri iddiasını öne
sürmüştür. Rauf Yekta, Kiesewetter'in bu düşüncelerinde haksız olduğunu
belirtmek ve bu fikri reddetmek amacıyla yaptığı çalıŞmaların yeterli
olmadığını, daha geniş bir çalışma içerisine girdiğini ifade eder. Yazar, bu
doğrultudaki araştırmaları neticesinde müzikle ilgili çeşitli eski kaynaklara
ulaştığını belirtip Türklerin ilim ve sanat konularında önemli çalışmaları
olan şahsiyetler yetiştirmiş olduğunu makalesinde açıklar.
Kiesewetter,
Yazar, Türk kültürü ile ilgili geçmiş dönemlerde yapılmış olan ancak
gün yüzüne çıkarılamamış çalışmaların mevcut olduğunu belirtir. Bu
çalışmalar hakkında yeterli bilgiye sahip olabilmek için Türk kültür ve tarihi
ile ilgili akademik çalışma yapan şahıslara çok önemli görevlerin
düştüğünü, yapılacak olan bu çalışmalar neticesinde Türklerin ilim ve
sanata dair birikimleri ve ilgilerine yönelik daha objektif değerlendirmeler
yapılabileceğini ileri sürer.
Rauf Yekta makalesinin devamında "Kiesewetter"in
konusu olan iddiası hakkında bilgiler verir ve şunları söyler:
yukarıda
söz
Kiesewetter, Arapların müziğine dair adı geçen incelediği yayının baş
ilave ettiği tarihi müdahalede, İslam öncesi ilk müzik teorisyenlerinin
tarafına
22 Aydoğdu,
23
a.g.m., s. 1
Kiesewetter Die Musik, der Araber.
RaufYekta ve Milli Tetebbu 'lar Mecmuası 'nda
Yayımianmış
"Kök/er" ve "Eski Türk Sazları"
adlı Makalelerin incelenmesi
ancak hic(f!tin ikinci asrmda Araplardan ortaya çıktığmı söyledikten sonra,
hicretin beşinci asnnm sonuna kadar geçen zamanda yetişen müzik bilginleri
içinde Farslardan kimse olmadığım, bunlarm tamammm Arap olduğunu
belirtmiştir. Buna sebebin ise İran'm Arap hakimiyeti altında kaldığı süre
içerisinde Araplarm her hususta Far~lar üzerinde etki göstermekten uzak
kalmadıklarmı ifade ederek müzik konusunda da bu etkinin doğal olduğunu
iddia etmiştir. İranlı/ar katında böyle uzun süre müzik nazariyecilerinin
ortaya çıkmamasını İran'm Arap idaresi altına girmesine bağlayan
'Kiesewetter' bu durumu, Araplardan sonra memleketin Türkler tarafindan
işgal edilmesine bağlıyor ve diyor ki, İran müzik nazariyecilerinin geç ortaya
çıkması İran'm miladi on birinci asır ortalarmda Türkler tarafindan zapt ve
hakimiyet altına almasmdan ileri gelmiştir. Çünkü Türkler, i/me, fenne ...
özetle. müzelere mensup bütün sanat dallarma ve marifete düşman bir
kavimdir. Miladm on üçüncü asrmda Moğollarm İran'ı istilası, bu duruma son
·vermiş ve Moğollar hükümdarlannın ve özellikle 'Timurlenk' ile çocuk ve
torunlarmm hükümdarlıklan zamanında her. çeşit ilim ve fenne sahip
özellikle de müzik ilmiyle alaka/ı çok ciddi ve bilimsel eserler yazan kişiler
yetişmiştir". 24
bu düşüncelerini çürütmek
neticesindeki görüşlerini belirtmiştir. Rauf
Yekta, Kiesewetter'in hiçbir tarihi delile dayanmayarak yukarıda
naklettiğimiz iddialarını yanılarak söylediği bir söz olmaktan başka bir
değeri olmadığını belirtir. Gerçekte Türklerin öteden beri cesur ve
kahraman bir millet olduklarını ifade eder. Ancak ilimiere ve fenlere ilgisiz
ve hatta düşman olduklarına ve bu ilgisizliklerini fethettikleri memlekette
buldukları ilim ve fen erbabının sanatlarıyla beraber yok edecek derecede
ileri götürdüklerine dair tarihi kitaplarda hiçbir kayda rastlanmadığının
altını çizer.25Aksine eski zamanlarda örneğin m. s. 746 senesinde "Bilge
Hakan"ın kardeşi "Kül Hakan" narnma abide diktirdiğini, Türklerin ilim ve
fen hakkındaki birikimlerinin derecesine dair bu gün elimizde yeterince
bilginin bulunmadığını dile getirir. Ancak Türkiyat26 incelemeleri
ilerledikçe bilgilerimizin şimdiki halinde kalmayacağını belirtir. "Bilgehan"
· abidesinin, o asırda yaşayan ecdadımızın sosyal teşkilatı ve inançları
hakkında bizlere bilgi verdiği gibi Türk kültürüne dair bize yeni ufuklar
Rauf Yekta, daha sonra
Kiese~etterin
amacıyla yaptığı araştırmalar
Rauf Yekta, Milli Tetebbu'lar Mecmuası, "Kökler", Temmuz-Ağustos, istanbul133ı, c. ı, sayı 3, s.
458.
2s Yekta, a.g.m., c. ı, s. 458-459.
26 Türklerin dil, edebiyat, tarih ve ırki hususiyetlerini araştıran ilim.
24
sayfa
ı
187
Kubilay KOLUKIRIK, K. Yiğit ALKAN
açacak, milli tarihimizi daha güzel tanıtacak araştmriaların yapılması
gerektiğini ve bu şekilde Türklerin sanat ile ilgi ve birikimlerinin objektif
bir şekilde ortaya konulacağını ifade ederP
fa 1 188
Rauf Yekta Eski Türklerin Çinlilerle olan diyalogunun 'tarihi açıdan
olumlu olduğıınu Türk medeniyetinin Çin'de daha öncelere dayandığını, Çin
tarihi incelenecek olursa Türk medeniyeti ile ilgili çok kıymetli belgelerin
elde edileceğini belirtir. Moğol hanlarının ilim ve güzel sanatların
koruyucusu sıfatını hak etıniş olduklarını, ancak bunlardan sonra
gelenlerden bazı hükümdarların da eski doğıı medeniyetinin onlara bir
yadigar olarak bıraktığı binlerce kitapları Bağdat kütüphanelerinden Dicle
Nehri'ne attırmak gibi tarihin hiçbir vakit affetıneyeceği telafisi mümkün
olmayan önemli zarariara yol açmış olduklarını belirtir. Türk hakanları ise
önce ve sonra buna benzer kıyınet ve değerden anlamayan bir harekette
asla bulunmamış olduklarını ifade eder. Miladın on birinci ve on ikinci
asırlarında İranlılar arasında müzik alimi yetişmemesini İran'ın Türkler
tarafından istilasına bağlamanın doğru olmadığı gibi, on üçüncü asırdan
itibaren İran'da diğer ilimler ve fenler ile müziğin ilerlemeye başlamasına
da Moğolların Türklere halef olmasını sebep göstermenin gerçeğe uygun bir
iddia olmadığını vurgular. Zira hicretin dokuzuncu asrı öncelerinde yazılmış
müzik kitaplarının şahitliğine nazaran Tjirkler ve Moğolların zaten
düzenlenmiş ve bir araya getirilmiş müzikleri olup müzik melodileri ve
nağmeleri bir takım ritimlere ve makamlara ayrıldığı ve bunlardan her
birinin hakanlık huzurunda icra edildiği ve özel isimlerinin olduğıı ortaya
çıkmıştır. Bu kadar bilginin bile Kiesewetterin, Moğol padişahı diye
adlandırdığı "Timurlenk" ile çocuklarının sayesinde Acemler arasında
yetiştiği tezi Acem müzik müzik teorisyenlerinin 2B eserlerini yazmadan çok
zaman önce Türklerin müzik ilmi ile meşgul olduklarını vurgular.
Rauf Yekta, Hicretin dokuzuncu asrı bilginlerinden meşhur "Hoca
Abdülkadir Merağl"nin "Zübdetü'l-edvar" isimli seçkin eserinin on ikinci
kısmında her ırkın karakter ve tabiatma müzik makamlarından hangilerinin
uygun geleceğini izah . ettiğini uşşak, n eva ve büselik makamlarının
Türklerin karakterine uygun makamlar olduğıınu çünkü bu makamların
insanda kahramanlık etkisi bıraktığını yazdığım nakleder. Meraği-Türklerin
Yekta, a.g.m., c. ı. s. 458-459.
za Halbuki Kiesewetterin, bu iddiası da aslında yanlıştır; çünkü bu araştırmacı kişinin Acem müzik
bilgini sandığı Safiyyüddin Abdülmümin Urmevi ile Hoca Abdülkadir Meraği birincisi Uruiüfyeli,
ikincisi ise Merağalı olup her ikisi de Türk'tür.
21
RaufYekta ve Milli Tetebbu'lar Mecmuası'nda
Yayımfanmış
"Kök/er" ve "Eski Türk Sazları"
adlı Makalelerin incelenmesi
ve Moğolların icra tarzlarının ve terennüm biçimlerinin daha çok bu üç
makam üzere gerçekleştirilmiş olduğunu Türklerin müzik aletlerinden
çıkardıkları nağmelere "kök" dendiğini, gırtlaktan çıkardıkları melodiye ise
"ır" veya "dule" adı verildiğini belirtir. Hıtay halkı nezdinde, Moğol kökleri
366 tanedir. Çünkü yılın her gününde padişah meclisinde kağana bir "kök"
arz ederlerdi. Ancak bunların dokuzu büyük olup buna "Blysiln kökü"
derler, İsimleri şunlardır: Uluğ kök, aslan çep, yurs, killadil, kiltadgil,
beveristargay, Çentay, hınsay, şendak29
Rauf Yekta
yukarıdaki
Sayfa 1 189
bilgilerin Türklerin eskiden beri ilime, güzel
sa~atlara ve müzige düşman bir millet .olduğu hakkındaki iddiaları
çürütecek deliller olduğunu, Türk müziği ile ilgili önceki yüzyıllarda
olan teorik kitapların yeterince timınmadığını ve bu konuda
çalışmalar yapılması gerektiğini belirtir. Buna bağlı olarak Rauf Yekta,
yaptığı araştırmalar neticesinde Yıldırım Beyazıt Han'ın şehzadelerinden
İsa Çelebi için yazılmış bir esere ulaştığını3o ve bu eserin müziğimiz adına
özellikle Türkler tarafından kullaiulan müzik aletlerinin şekil ve çeşitlerine
dair önemli bilgiler içerdiğini belirtir.
yazılmış
Rauf Yekta, Sultan Murad döneminde bazı İran musikişinaslarını
İstanbul'a getirtmiş olduğunu ve bunlar tarafından Türkler arasında
müziğin İran müzik zevkine göre şekillenip yayılması konusunda tasarrufta
bulunduğunu belirtir. Milli Tetebbu'lar Mecmuası'nin ikinci cilt üçüncü
sayısı ile ikinci cilt beşinci sayısında eski Türk sazları hakkında bilgiler
verilmiştir.
Eski Türk sazları ile ilgili verdiği bilgileri on beşinci yüzyıl Türk müzik
bilginlerinden Ahmedoğlu Şükrullah'ın Edvar-ı MCısikf adlı eserinden
aldığını kaydeder.31
adlı
Ud: ilk olarak "Ud" adlı saz hakkında açıklamalarda bulunulmuştur. Ud
çalgının yapımında hangi ağacın uygun olduğu ve ud'un yapım
Ubeydullah, Sezikli, Abdülkadir Meriigf ve Ciimiu'I-Eihiin'ı, Basılmamış DoktoraTezi, Marmara
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2007, s. 262; ayrıca bkz., Ferdi Koç, Abdülaziz B.
Abdülkadir Meriigf ve "Nekiivetü'I-Edviir" isimli Eserinin XV. Yüzyıl Mılsikf Nazariyatmdaki Yeri,
Basılmamıs DoktoraTezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam Tarihi ve Sanatları
(Türk Din Mı1sikisi) Anabilim Dalı, s. 185.
30 Rauf Yekta, Milli Tetebbu'lar Mecmuası, "Kökler", Temmuz-Ağustos, istanbul 1331, c. ı, 3. sayı, s.
463. Adı geçen bu eser on beşinci yüzyıl Türk müziği nazariyatçılarından Ahmedoğlu Şükrullah'm
Edviir-1 Miisikf adlı eseridir. Bkz. Rauf Yekta, Milli Tetebbu'lar Mecmuası, "Türk Sazları", Amire
Matbaası, İstanbul 1331, c. 2, sayı 3, s. 136.
31 Rauf Yekta, Milli Tetebbu'lar Mecmuası, "Türk Sazları", Amire Matbaası, İstanbull331, c. 2, sayı
3, s.137.
29
·-.....
Kubilay KOLUKIRIK, K. Yiğit ALKAN
teknikleri·
yfa 1190
hakkında
açıklamalarda
bulunulmuştur.
Sahçub ve servi
ağaçlarından iyi ud yapılacağı, ancak ağacın asla yaş olmaması yeteri kadar
kuru olmasına özen gösterilmesi gerektiği belirtilerek bu sazın ideal
ölçüleri açıklanmıştır.32 Ud'un resmi çizilerek33 telleri gösterilmiştir.34
Ayrıca Ud tellerinin isimleri ve tellerin nasıl olması gerektiği anlatılarak
nasıl çalınacağına dair bilgi verilmiştir.
Iklığ: Yaylı
sazlardan "ıklığ"3S hakkında bilgi verilmiştir. Iklığ'ın şekli
çizilerek yapım teknikleri anlatılmıştır... Iklığ'ın gövdesinin ince ve
yüzündeki derinin de ceylan derisinden yapılmış olması tavsiye edilmiştir.36
Yekta, a.g.m, c. 2, s. 137.
Makalemizde belirttiğimiz ud şekli Ramazan Kamiloğlu'nun Ahmedoğlu Şükrullah ve "Edviir-1
Musiki" Adlı Eseri isimli doktora tezinden olduğu gibi alınmıştır, bkz. Ramazan Kamiloğlu,
Ahmedoğlu Şükrullah ve "Edviir-1 Musiki" Adlı Eseri Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
islam Tarihi ve Sanatlan Anabilim Dalı, (Türk Din Mı1sikisi), Ankara 2007, s. 140.
34 Rauf Yekta, Milli Tetebbu'lar Mecmuası, "Türk Sazları", Amire Matbaası, istanbul 1331, c. 2, sayı
5, s. 241.
35 Makalemizde yer verdiğimiz ıklığ. rebap ve diğer çalgılara ait şekiller Rauf Yekta'nın Milli
Tetebbu'lar Mecmuasında yer verdiği "Eski Türk Mı1sikisine Dair Tarihi Tetel)bu'lar" adlı
makalelerinden olduğu gibi alınmıştır. Bkz. Rauf Yekta, Milli Tetebbu'lar Mecmuası, "Türk Sazları"
, Amire Matbaası, İstanbul 1331, c. 2, sayı S, s. 240-241.
36 Rauf Yekta, Milli Tetebbu'lar Mecmuası, "Türk Sazlan", Amire Matbaası, İstanbul 1331, C::- ı.: sayı
3, s.139.
12
33
RaufYekta ve Milli Tetebbu'lar Mecmuası'nda Yayımfanmış "Kök/er" ve "Eski Türk Sazları"
adlı Makalelerin incelenmesi
Rebah: Rebah'ın şekli çizilerek yapım teknikleri anlatılmıştır.
Teknesinin zerdali ağacından yapılması gerektiği, süt içerisinde kaynatıldığı
zaman teknenin daha kolay işlenebUeceği belirtilmiştir. Ayrıca rebah'ın
ikişerli üç gurup. teli olduğu ve bu tellerin zir, had, mesna şeklinde
isimlendirilmiş olduğu ve bu tellerin nasıl olması gerektiği hakkında bilgi
verilmiştir.37
•
•t...
resmi çizilerek yapım teknikleri
iki parçadan meydana geldiği, bir parçasının
kamıştan, diğer parçasının ise ağaçtan olduğu ve deliklerinin nasıl olması
gerektiği konusunda bilgi verilmiştir.3B
Mizmar: Nefesli
anlatılmıştır.
çalgılardan mizmar'ın
Mizmar'ın
Pişe: Yine nefesli ve kamıştan yapılmış olan çalgılardan pişe'nin resmi
çizilerek yapım teknikleri hakkında açıklamada bulunulmuştur. Pişe'nin
hem olgun hem de düz bir kamıştan yapılması gerektiği belirtilerek, incesesli ya da kalın sesli pişe çalgısım elde etmenin yolları açıklanmıştır.39
Yekta, a.g.m, c. 2, s. 140.
Rauf Yekta, Milli Tetebbu'lar Mecmuası, "Türk Sazlan" , Amire Matbaası, İstanbul 1331, c. 2, 5.
sayı, s. 233.
39 Yekta, a.g.m, c. 2, s. 234.
37
38
Sayfa 1191
Kubilay KOLUKIRIK, K. YiğitALKAN
Çeng: Makalede çeng'in yapım teknikleri hakkında bilgi verilmiştir.
-Sayfa
- -ı·
192
Yapımında hangi ağaçların kullanılması gerektiği belirtilerek örnek bir
resme ·yer verilmiştir. Teknesinin tek parça kaysı ağacından olması
gerektiği ifade edilmiştir. Çengin tel çeşitleri ve sayıları hakkında bilgi
verildikten sonra akordunun nasıl yapılması gerektiği anlatılmıŞtır.4°
Nüzhe: Nüzhe'nin resmi çizilerek yapımında kullanılması gereken
ağaçlar ve yapım teknikleri anlatılmıştır. Çenkten sonra nüzheden üstiin saz
olmadığı ifade edilmiştir. Safiyüdd1n Urmev1'nin icat ettiği bir çalgı olduğu
ve yüz sekiz tane teli olduğu belirtilmiş ayrıca telierin kaçar tane takılacağı
ve hangi sesiere akort edileceği gösterilmiştir.41
•o Yekta, a.g.m, c. 2, s. 235.
•ı Yekta, a.g.m, c. 2, s. 236.
RaufYekta ve Milli Tetebbu'lar Mecmuası'nda Yayımfanmış "Kök/er" ve "Eski Türk Sazları"
adlı Makalelerin incelenmesi
Sayfa 1193
Kanun: Kanun adlı çalgının hangi ağaçtan yapılacağı ve yapım
teknikleri hakkında bilgi verilmiştir. Nüzhe'nin iki tane kanunun
birleşmesinden meydana gelebileceği ifade edilmiştir. Kanun'un altmış dört
teli olduğu, üçtelin bir sese çekildiği ve telierin hangi sesiere akort edileceği
gösterilmiştir. Bam, mesles ve mesna diye telleri de üçe ayrılmıştır.42
42
Yekta, a.g.m., c. 2, s. 237-238.
Kubilay KO LUKIRI K, K. Yiğit ALKAN
Muğni:
icat ettiği çalgılar arasında yer alan
teknikleri ve özellikleri hakkında bilgi verilmiştir.
Safiyüddini Urmev!'nin İsfehan'a gelince icat ettiği bu sazı, rebah, kanun ve
nüzhe'den esinlenerek yapmış olduğu ifade edilerek bu çalgı ile ilgili detaylı
--Sayfa 1194 bilgi verilmiştir. Tel sayısının otuz dokuz ve her sese üç tel gerileceği ifade
edilmiştir. Bu teller had, mesna, mesles ve zir isimleri altında dört gruba
Safiyüddin
el-Urınev!'nin
muğni çalgısının yapım
ayrılmıştır.43
Sonuç
ile ilgili çalışmalarına genç denecek
yaşlarda yazmış olduğu makaleleri dönemin çeşitli gazetelerine göndererek
başlamıştır. Daha sonra müzik hakkında kaleme almış olduğu inceleme ve
çalışmalarını sanatla ilgisi olsun ya da olmasın çeşitli gazete ve dergilerde
yayımlamıştır. O, yaşadığı dönem itibarı ile bu çalışmalarını Osmanlı
Türkçesi, Fransızca ve günümüz Türkçesi ile kaleme almıştır. RaufYekta'nın
Osmanlı Türkçesi ile yazmış olduğu makalelerinin büyük bir bölümü
günümüz Türkçesine çevrilerek araştırmacıların dikkatine sunulmuştur. Bu
makale ile Rauf Yekta'nın 1912 yılında Milli Tetebbu'lar Mecmuası'nda
"Kökler ve Eski Türk Sazları" adlı makaleleri incelenerek günümüz Türkçesi
ile ifade edilmiş oldu. Rauf Yekta, Milli Tetebbu'lar Mecmuası'nda
yayımladığı "Kökler" adlı makalesinde Alman müzikolog Kiesewetter'in
Türk müziğine yönelik yapmış olduğu ağır eleştirilere bilimsel bir bakış
açısı ile cevap vererek onun ileri sürdüğü tezleri çürütmüştür. Böylece Rauf
Yekta'nın Türk müziği ile ilgili düşüncelerini uluslar arası alanda da dile
getiren ve savunan nadir bir müzik bilgini olduğu bir kez daha ortaya
Rauf Yekta, müzik
43
Yekta, a.g.m, c. 2, s. 238.
nazariyatı
RaufYekta ve Mi/If Tetebbiı'lar Mecmuası'nda
konulmuştur.
Yayımfanmış
"Kök/er" ve "Eski Türk Sazları"
adlı Makalelerin incelenmesi
Aynı
mecmuada yayımladığı "Eski Türk Sazları" adlı
makalelerinin incelenmesi ile de on . beşinci yüzyıl Türk müziğinde
kullanılmış olan çalgılar ve bu çalgıların yapım teknikleri, akort biçimleri,
kullanılan malzemeler hakkında naklettiği önemli bilgiler ortaya konularak
konu ile ilgili araştırmacıların dikkatine sunulmuş oldu. Ayrıca bu çalışma
ile Rauf Yekta'nın biyografisi ve müzik yönü hakkında da bilgiler verilmiş
oldu.
--·-··-~---
Sayfa 1 195
Kaynaklar
Aydoğdu,
Tahir, "Rauf Yekta Bey", www. Türkmusikisi. com/
bestekarlar /rauf yekta bey. htm
Çergel, Muhammed Ali, Rauf Yekta'nın İkdam Gazetesinde Neşredilen
'
Türk MD.sikisi Konulu Makaleleri, Yüksek Lisans Tezi, Marmara
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul2007.
İhsanoğlu v.d, Ekmeleddin., Osmanlı Musiki Literatürü Tarihi, İslam
Tarihi, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi, İstanbul 2003.
Kamiloğlu,
Ramazan, Ahmedoğlu Şükrullah ve "Edvar-ı MD.siki" Adlı
Eseri Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İslam Tarihi ve
Sanatları Anabilim Dalı, (Türk Din Musiklsi), Ankara 2007.
Koç, Ferdi, Abdülaziz B. Abdülkadir Meragf ve "Nekavetü'l-Edvar" İsim/i
Eserinin XV. Yüzyıl MD.sikf Nazariyatındaki Yeri, Basılmamıs
DoktoraTezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam
Tarihi ve Sanatları (Türk Din Musiklsi) Anabilim Dalı.
Nasuhioğlu,
Orhan, Türk Musikisi RaufYekta Bey, Pan Yayıncılık
İstanbul, 1986.
Özcan, Nuri, "Darülelhan", DİA, c. 8, İstanbul1993.
Öztuna, Yılmaz, Türk MD.sikisi Teknik ve Tarih, Türk Petrol Vakfı
Neşriyatı İstanbul1987.
Salgar, M. Fatih, SO Türk Müziği Bestekan, Ötüken Neşriyat, İstanbul
2005 . .
Sezikli, Ubeydullah, Abdülkadir Meragf ve Camiu'l-Elhan'ı, Basılmamıs
DoktoraTezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
İstanbul 2007.
''·
1
ı
Kubilay KOLUKIRIK, K. YiğitALKAN
Üngör, Etem, Türk Marşlan Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü,
Ankara 1966.
Yekta, Rauf, Milli Tetebbu'lar Mecmuası, "Kökler", İstanbul1331., c. 1,
sayı
3.
;ayfa 1196
Yekta, Rauf, Milli Tetebbu'lar Mecmuası, "Türk Sazları" , Amire
Matbaası, İstanbul1331,
c. 2, sayı 3.
Download