T.B.M.M. B : 122 28.5.1991 0:1 hedeflenen : tabancılara satış hazırlığıdır. Yabancılara satışı cazip kılabilmek için de "makyaja" yönelik işçi sayısını indirmek gerektiğine inanılıyor. Böylece satın alacak yabancı güçlerin is­ teklerine cevap verilmiş ve o güçler ikna edilmiş olacaktır. Bu bağlamda en somut örneği Erdemir'den vermek olasıdır : Erdemir'in A.B.D. Müşavir Firması United Engineering Company, satışın gerçekleşebilmesi için işçi sayısının indirilmesini önermiştir. Bu nedenle emirlere uyan yönetim T.C. Devletinin icazetini alarak fabrikayı satmadan önce işçisini satmaktadır. Bu satı­ şın bedeli açlıktır, sefalettir, sorumsuzluktur, vicdansızlıktır ve hatta halkımıza, insanımıza, işçimize ihanettir. Bilindiği gibi, ülkeimzde 4 milyona yakın "açık" işsiz var. Bu sayıya gizli işsizlik eklendi­ ğinde ortaya çıkacak resmin tüm hesapları alt üst edebileceği unutulmamalıdır. Bu büyüklük­ teki işsizler ordusuna yeni işsizler eklemek ülkeye ihanet, toplumsal cinayet ve rejime sivil dar­ be hazırlamaktır. Her grevden ve özellikle toplu sözleşmeden sonra gerek özel kesimde gerekse KİT'lerde bir kılıf bulunarak işçi kıyımı sürdürülüyor, örneğin, Bursa'da 900, Kocaeli'de 400, İzmit'te 2 000, USAŞ'tan 450, Türk Telecam'dan 250, Kilim grubundan 300, Çizmeci Kauçuk'tan 122, Eltor'dan 70, İstanbul'da çeşitli iş yerlerinden toplam 2 600 kişi, İzmir bölgesinden 885, Gebze bölgesinde 300, Ankara'dan 686, Kütahya, Toprak Gıda ve Good Year'dan toplam 1 101, Bursa'dan ve Turizm sektöründen 2 000 civarında, İskenderun Ektel'den 169 ve Erdemir'den 644 işçi çıkarılmıştır. Son günlerde çıkarılan işçi sayısı yüzbinlerle ifade edilmektedir. İşten atılanların, işsizler ordusuna eklenen bu büyük kitlelerin yarattığı ağır surunlara bir de halen çalışanların tedirginliğini eklemek fazla kötümserlik sayılmamalı. Çalışanlar en azın­ dan "Hükümetin uyguladığı bu işçi kıyımı ile acaba yarın bana da sıra gelir mi endişesi ile yaşamaktadırlar." Bu denli koşullarla can derdine düşürülen işçiden üretim artışı beklenemez. Böylesine ağır bir manevî işkencenin reva görüldüğü işçiden randıman almak, çalıştığı kuru­ mun rasyonel ve rantabl üretime devamını beklemek olası mıdır? Sosyal patlamalar ve rejimi sarsacak, büyük sıkıntılara yol açabilecek nitelikteki bu ağır eylemin suçlusu ANAP hükümetidir. Kamuoyunu tedirgin eden, devlete ve rejime güveni sar­ san, yüce devlete gölge düşüren ve artık tüm çalışanların, işçinin, emekçinin ve işsizin sabrını taşıracak boyuttaki çarpıklığa, haksızlığa, adaletsizliğe ve kural tanımazlığa en köktenci yöne­ timler dahi katlanamaz. Pervasızca yapılan işçi kıyımları ile rejimi yozlaştırmada dolu dizgin yol alınmaktadır. Bu gidiş Cumhuriyetimiz ve demokrasi için büyük tehlike oluşturmaktadır. Bu nedenle, Anayasanın 99 ve İçtüzüğün 107 nci maddesi gereğince hükümet hakkında gensoru açılmasını arz ederiz. Mehmet Dönen Hatay öner Miski Hatay Rıza Yılmaz Ankara t. Önder Kırlı Balıkesir Onur Kumbaracıbaşı Kocaeli Mehmet Fuat Erçetin Edirne İrfan Gürpınar Kırklareli Kamer Genç Tunceli — 171 —