Geçmiş Aşkım İnsan, bazen içindeki bütün duyguları bir kenara

advertisement
Geçmiş Aşkım
İnsan, bazen içindeki bütün duyguları bir kenara atmak ister. Hissettiği bütün duyguları içinden
atası gelir adeta. Âşık olma duygusunu öldürmek ister. Bunun sebebi ise genelde aşkların sonunda
hep bir taraf çok acı çeker. O acıyı çekmekten korkar hale gelir insan. Öyle bir acıdır ki, insan kendine
bir daha aşık olmama sözü verir. Birisini gerçekten ölümüne sevdiğine pişman olursunuz, keşke
sevmeseydim dersiniz, fakat bu sizin elinizde olan bir şey değildir. Kalp seçer kimi seveceğini. Keşke
her şey istediğimiz gibi olsa, kimi sevip kimi sevemeyeceğimizi biz seçsek. Maalesef işler her zaman
istediğimiz gibi yürümüyor. Artık buna kader mi denir yoksa şans mı denir… En kötüsü de onu asla
aklınızdan çıkaramamanız. O, her aklınıza geldiğinde kafayı yiyecekmi gibi olursunuz. Eğer gerçekten
güçlü biriyseniz onu zamanla unutursunuz ve duygularınız yumuşar.
Zamanında çok sevdiğiniz ve aşık olduğunuz birisini düşünün. Geçirdiğiniz güzel zamanları,
yaşadığınız onca anıları hayal edin. Ne güzel bir duygu olduğunu anlamışsınızdır. Şimdi de yaşadığınız
kavgaları, geçirdiğiniz kötü zamanları düşünün. İnsanın içi burkuluyor fakat yine de o zamanları
özlüyorsunuz. Her şeyin eskisi gibi olması için dua ediyorsunuz içinizden. Kabullenmek içinizden
gelmiyor, her şeyin eksisi gibi olabileceğini düşünürsünüz fakat gerçekçi bir düşünce biçimi
sağlamalısınız. Artık her şeyin son bulduğunu, geçmişin mazide kaldığını kabullenmeniz gerekir.
Arkasından ağlar durursunuz sadece. İçinizi dökmek için birilerini ararsınız. Halinizden anlayan, sizi
anlayışla karşılayan birileri olacaktır elbet fakat sizi sizden anlayan başka kimse olamaz. Belki bazı
kişiler abarttığınızı düşünebilir. İçinizin gerçekten de ne kadar parçalandığını, ne kadar acı çektiğinizi,
neler hissettiğinizi anlayamayacaklardır o insanlar. Zamanla bunların üstesinden gelmeniz gerekecek.
Zorlu bir dönem olabilir ama başka çareniz yok. Ömür boyu geçmişe bağlı kalamazsınız. Her zaman
önünüze bakıp yolunuza devam etmeniz gerekir. Kim bilir, belki gelecekte eskisinden de iyi bir insan
bulursunuz. Sizi gerçekten seven, üzmeyen, verdiğiniz sevginin karşılığını veren bir kişi bulabilirisiniz.
Belki hayatınızda hiç olmadığınız kadar mutlu olabilirsiniz. Önemli olan sizin neler düşündüğünüz. Ya
geçmişe takılı kalırsınız ya da geleceğe dönük bir şekilde yolunuza devam eder, daha iyi bir hayat
sürdürmüş olursunuz.
İnsanlar bazen duygularını sözlü olarak anlatamazlar. Bunun birçok nedeni olabilir. Çekindiği için
olabilir ya da insanların duygularını anlatan kişiye tam olarak anlam veremediğini düşündüğü için de
olabilir. Bazıları ise duygularını sözlü olarak anlatmayı sevmez veya anlatmayı beceremez. Bu kişiler
genelde duygularını ya içlerine atarlar ya da yazılı olarak duygularını iletirler. Duygularını içine atan
kişi her zaman kaybeden kişi olacaktır. Ne olursa olsun duygularınızı bir şekilde dışarıya ifade etmeniz
gerekir. Eğer duygularınızı iletmezseniz içinizde kalır ve sıkıntılı bir zaman geçirirsiniz, adeta bunalıma
gelirsiniz. Hep dilinizin ucundadır fakat içinizden bir ses içinizde tutmanızı söyler. Bu duygularınızı bir
şekilde dış dünyaya iletmek gerek. Söz ile anlatan insan yazı ile anlatan insana göre daha cesaretlidir.
Yazı ile anlatan insan ise biraz daha çekingendir. Belki de belli sebeplerden dolayı sözlü olarak
iletemiyordur. Eski sevgilinize mektup yazdığınızı düşünün. Belki konuşarak neler hissettiklerinizi
anlatabilirsiniz fakat elinizdeki imkânlar yüzünden mektup şeklinde iletiyorsunuz duygularınızı.
Yazığınız mektupta eskiden neler yaptığınızı anlatabilirsiniz. Şimdi neler hissettiğinizi veya aşk ile
ilgili her şeyi anlatabilirsiniz. Gerçekten duygularınızın ne olduğunu anlatabilirsiniz. Mektup yazsanız
bile her türlü bir şekilde içinizdeki duyguları iletirsiniz. Eğer karşınızdaki kişi anlayışlı biri ise sizin
nasıl ve neler hissettiğinizi anlayacaktır.
Deniz Daniel POLATKAN
Download