Mezhebin müktesebatını Kur`an`a arzedebilmek

advertisement
On5yirmi5.com
Mezhebin müktesebatını Kur’an’a arzedebilmek
“O kullar ki, sözün tamamını dinlerler ve en güzeline uyarlar: İşte Allah’ın kendilerine
doğru yolu gösterdiği kimseler bunlardır; ve işte onlar, akletme yetilerini kamil
manada kullananlardır.” (Zümer 39:18).
Yayın Tarihi : 15 Ekim 2015 Perşembe (oluşturma : 10/19/2017)
Doç.Dr Fethi Güngör'ün Diriliş Postası'ndaki yazısı...
Arapça’dan müslüman halkların dillerine geçmiş olan ve sözlükte tutulan yol, anlayış, görüş ve inanç
anlamlarına gelen mezhep kavramı; bir dinin, anlayış ve görüş ayrılıkları dolayısıyla ortaya çıkan,
belirli kuralları, kendi içinde tutarlı inanç ve davranış bütünlüğü bulunan büyük kollarından her birini
ifade eder. Yeni Türkçe’de edinç kelimesiyle karşılanan Arapça kökenli müktesebat kelimesi ise;
uzun bir süreden beri edinilip elde tutulmuş kazanım ve birikimler anlamında kullanılır.
Bir ay önce Diriliş Postası’nda yayımlanan “Dinî Müktesebatı Kur’an’a Arzedebilmek” başlıklı
yazımızda vurguladığımız üzere, mezhebinin eline tutuşturduğunu kendisini kurtuluşa erdirecek
yegâne hakikat zanneden Müslüman gruplardan gelecek iyi niyetli ama cahilane tepkilere ve
sistemlerinin yok olmaması için bütün güçleriyle hazır kıta bekleyen şer odaklarından gelecek
saldırılara rağmen; dirayet, cesaret ve hassasiyetle ‘kültür’ olanla ‘din’ olanı ayırt etme, mezhebin
ortaya koyduğu kültürel birikime dinin bizatihi kendisi muamelesi yapmama, mezheplerin tarih
boyunca üretmiş olduğu birikimleri vahyin eleğinden titizlikle geçirme, kısaca mezhep
müktesebatını Kur’an’a arzetme görevimiz bulunmaktadır. Nitekim, salih müminler sözlerin,
mezheplerin, görüşlerin hepsini dinler, en tutarlı, en makul, Kur’an’ın bütünlüğüne en uygun olanına
tabi olurlar.
Mezhebini eleştirdiği için idama mahkûm edilen bir yiğit: Hüsameddin Ferzizade
Dinden çıkanı imha etmek, Arap cahiliyesinin, muharref dinlerin, karanlık inançların benimsediği ve
uyguladığı bir sindirme yöntemidir.
İran’da Erdebil’in Meşkinşehr ilçesinden henüz 22 yaşında bir genç, “İslam’dan İslam’a” başlıklı 28
sayfalık bir kitapçık yazarak Şia mezhebinin Kur’an’a ve akla uymayan bazı inanış ve uygulamalarını
eleştirdiği, mezhebin müktesebatını ilmî bir tenkide tabi tutmaya, insanları uydurulmuş dinden
indirilmiş dine dönmeye davet ettiği için, “mürted” damgası yemiş, dinden döndüğü ve mukaddesata
hakaret ettiği gerekçesiyle idama mahkûm edilmiştir. Meşkinşehr 101. Ceza Mahkemesi Başkanı Ali
Muradyan imzasıyla altı madde halinde sıralanan gerekçeli kararda, Hüsameddin Ferzizade’nin,
internet üzerinden yayımladığı ‘İslam’dan İslam’a’ adlı kitabında İslam’ın mukaddesatını aşağıladığı
ileri sürülüyor.
Şia ile Ehlisünnet arasındaki ihtilafların, ümmet içine düştüğü derin ayrılıkların, her iki tarafın
tarafgirlerince uydurulan siyasi içerikli rivayetlere dinin kutsal metinleri muamelesi yapılmasından
kaynaklandığını, dolayısıyla, hadislerin Kur’an’ın süzgecinden geçirilmesi gerektiği vurgulayan ve
Kur’an’a dönmeye davet eden bir yiğit genç, bu cüretinden dolayı idama mahkum edilmiştir.
20 yaşında tutuklanan ve iki yıldır hapiste tutulan Hüsameddin Ferzizade’nin idam edilmemesi için
bir imza kampanyası başlatıldı. Mezhep müktesebatını din edinen zihniyete dikkat çekilmesi,
mahkemenin ve İran yöneticilerinin bu yersiz idam kararını iptal etmesi, mezhebin ve temsilcilerinin
karizmasını çizdirmeme adına Kur’an’ın açık beyanlarına aykırı düşen bu zulme pasif onay verme
durumunda kalmamak için aşağıda linki verilen bu kampanyaya imza koymalı, herkes kendi imkânları
ölçüsünde bu zulme karşı durmalıdır.[1] ‘Suud’a gittiğinde Şiilikle, İran’a döndüğünde Sünnilikle
suçlandığı” için Allah’a hamdeden Ali Şeriati’yi hatırlatan bu samimi ve yürekli delikanlının idam
edilmemesi için insan hakları örgütleri de üzerlerine düşen çabayı ortaya koymalıdır.
Mürtedin hükmünü doğru kavrayabilmek
Mezheplerin tarih boyunca üretmiş olduğu birikimleri vahyin eleğinden titizlikle geçirme görevimiz
bulunmaktadır.
Hüsameddin Ferzizade İslam dininden dönmüş değildir. Hatta, Şiilikten çıktığını açıkça beyan eden
bir ifadesi bile yoktur davaya mesnet teşkil eden risalesinde. Yaptığı tek şey, mezhebin
müktesebatını Kur’an’a ve akla arzetmeye davet etmektir. Bütün suçu budur. Bunun İran
atmosferinde bir fikir suçu olduğu kabul edilse bile karşılığı asla idam olmamalıdır. Fikre fikirle
karşılık verilir. İran’ın meşhur ayetullahları bu delikanlının kitapçığında dile getirdiği eleştirilere
tatminkâr cevaplar vermek, veremiyorlarsa eleştirilerden paylarına düşen dersi almak
durumundadır. Ama ne yazık ki, ‘kral çıplak’ diyen cesur ve gerçekçi insanlar tarih boyunca hep ağır
cezalara maruz kalmıştır. Düşüncenin üstesinden gelemeyenler, pervasızca düşünenin üstesinden
gelmeyi hep bilmiştir.
Dinden çıkanı imha etmek, Arap cahiliyesinin, muharref dinlerin, karanlık inançların benimsediği ve
uyguladığı bir sindirme yöntemidir. İslam dini böyle bir yönteme temelden karşıdır. Din ve inanç
alanında zerre miskal bir baskıya cevaz vermeyen Kur’an-ı Kerim, İslam’dan dönen için dünyada bir
cezai yaptırım uygulamamış, bu dinin ve bu kitabın mübelliği Sevgili Efendimiz de İslam’dan
döndüğü için kimseye idam cezası vermemiştir. Daha Allah Rasulü hayattayken İslam dininden
çıkanlar olmuş, ama bunlardan sadece birisi için ölüm cezası verilmiştir. O da, bu kişi dinden çıktığı
için değil, o zamanın medyası mesabesindeki şiir ve hitabeler yoluyla İslam’a ağır saldırılar ve
hakaretler yaptığı, kara propaganda faaliyeti yürüttüğü içindir.
“İran’da yaşasaydım idam edilirdim”
9 Ekim 2015 Cuma Akabe Vakfı mescidinde irad ettiği hutbesinde Hüsamettin Ferzizade olayını
gündeme taşıyan Mustafa İslâmoğlu Hoca, özetle şu hususlara vurgu yaptmıştır[2]:
“… Allah Rasulu Kur’an ile karşı karşıya gelmez. Ben İran’da olsam çoktan idam edilmiştim. Şia’ya
karşı çıkan Sünniler, sizin de ondan farkınız yok. mezhepçiliğin vicdanı yoktur. Hiç kimse mezhepçi
duygularını tatmin etmesin, bu işin Şiisi Sünnisi yok, bu iş her yerde. Mahkeme kararına göre Ali
oğlu Hüsamettin Ferzizade, yazdığı kitabı internet ortamında yaymak sebebiyle idama mahkum
edildi.
“… Önemli olan ferdin takvasıydı. Hüseyin’in peygamber torunu olması sebebiyle kendisini halife
görmesi sonradan çıkarılmıştır. Peygambere yakınlık soy meselesi değil adalet ve ahlak meselesidir.
‘Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır’ sözü sonradan uydurulmuştur. Hem şia hem de sunnilikte
fırkaların ortaya çıkmasının sebebi sahte hadislerdir. Medine müslümanları ile Sasani ülkeleri
müslümanları birbirinden farklılaştı. Yahudilik İslam’ı kendine benzetti. Hadis rivayetçilerinin şifahi
olarak anlattıklarını vahiy olarak gördüler. Hadisbazların bu rivayetleri, birbiriyle çelişen hadislerin
ortaya çıkmasına yol açtı. Kur’an’ın ‘Yalnızca Allah’tan yardım istenir’ ayetine rağmen imamlardan
ve şeyhlerden imdat dilemek yaygınlaştı. Uhud savaşında peygamberin dostları şehit oldu. Ama,
Peygamber ve sahabe, başlarını ve vücutlarını zincirle dövmedi…”
Bu sözlerden Şia’ya, imamlara, Peygamber’e hakaret çıkıyormuş! Bir de ‘fıtri mürted’ ya, tevbeye de
davet edilmiyor! İran yargısına soruyorum: ‘Rabbim Allah’tır’ dediği için bir insanı öldürecek misiniz?
Bu Kur’an talebesini öldürecek misiniz? Peygambere hakaretin cezası 74 kırbaç, imamlara hakaretin
cezası 5 yıl hapis ha?! Masum imam ha?! Masum olan insan var mı? Kur’an Âdem için “yoldan çıktı”
diyor. Hz. Musa haksız yere adam öldürmüştür. Âdem de Musa da, “Ya Rabbi ben kendime
zulmettim” dediler. Yusuf Sûresi’nin 24. ayetini açın bakın; ‘Eğer Rabbinin yardımı olmasaydı Yusuf
meyledecekti’ diyor. Hz. Davut’un ve Hz. Yunus’un tevbesinden bahsediyor Kur’an. Peygamberimize
8 kez “günahından tevbe et” deniyor Kur’an’da. Peki imamlar kim oluyor?
Baba yüzünden torpil olsaydı Allah Azer’e ve Kenan’a torpil geçerdi. Rasulün ve imamların ismet
sıfatına hakaret etmekle suçluyorlar. Allah Rasulü bir tane münafığın başını vurmadı. İlmi ledünne
sahip olduklarını inkâr, Şia’yı inkâr küfür müdür?…
Diyelim ki, bu genç mürteddir. Bakara Sûresi’nde mürtedin hükmü nedir? Onun dünyada bir cezası
yok. Rivayet kültürüne bakın ‘dinden döneni öldürün’ diyor. Özgürce seçmediğin dinden değilsin.
Ensende silah şehadet getirse bu adam müslüman olur mu? Bu rivayet Allah Rasulü’ne iftiradır.
Düşüncesinden dolayı insan katletmek yeni bir şey değil. Şia’ya veryansın edenler de masum değil.
Din adına düşünceye kuduz köpek muamelesi yapmaya ne kadar alışmışız. İmam Azam’ın
katledilmesine en fazla sevinen hadisçiler olmuştu…
Bir müslüman olarak İran yargısına sesleniyorum. Bu idamdan vazgeçin. Bu çocuk yüzde yüz yanlış
olsa da vazgeçin. Kaldı ki, yüzde doksan haklı. Eğer bu çocuğu öldürürseniz beni öldürmüş
olursunuz. İran yönetimi, eğer yargıda sözünüz varsa bu idamı durdurun, bu konuda cehaletin önüne
geçin. Afganistan’lı Ferhunde’yi öldürdük. Bunda bizim de payımız vardı. Bu yobazlık, bu çarpıklık, bu
uydurulmuş dincilik… Bu idam durdurulsun diyorum. Hepimiz Hüsameddin Ferzizade’yiz. Bu davayı
takip edeceğiz.”
Mustafa hoca meseleyi sosyal medya araçlarından da duyurmaya devam ediyor: “Mezhebini din
edinmemiş her vicdan sahibini var gücüyle haykırmaya, bu Kur’an talebesini savunmaya davet
ediyorum. Ferzizade olayı üzerinden içindeki mezhep canavarını doyurmaya kalkanlar! İdam
hükmünü veren Şii kafayla mezhepçi Sünni kafa ruh ikizidir…”
İbadilik öldürülmeyi gerektiren bir suç mudur?
Bir internet sitesi, özetle iktibas ettiğimiz hutbeye ve idama karşı durma kampanyasına atıfta
bulunarak, Zehra Ak’ın olayı İran nezdinde araştırdığını, söz konusu makaleyi okuduğunu ve
izlenimlerini yazdığını duyurdu. ‘İran nezdinde’ bu kadar hızlı araştırma yapabilen yazarı tebrik
etmemek elde değil! Özetle şu savunmayı yapıyor:
“Bizim araştırmalarımıza göre, haberin kaynağı İran Hıristiyanlarının internet sitesi. Vocir.org.
Hüsamettin Ferzizade sanıldığı gibi Kur’an İslam’ını savunmuyor. Söz konusu makalede Ebaziliği
savunmaktadır. “Alevi ve Sünnilikden önce Ebazi mezhebi ortaya çıkmıştı. Bu yüzden Ebazilik Kur’an
ve akılla çelişmez, ya da istisnai durumlarda çelişir. Ancak Şia Kur’an ve akılla açıkça çelişerek
Kuran’ın dışına çıkmıştır.” demektedir.
Hüsamettin Ferzizade Şii ve Sünni hadis anlayışını eleştiren makalesinden dolayı tutuklu olarak
yargılanıyor. Hüsamettin Ferzizade’nin, yazdığı makalede yer alan bazı ifadeler, İslam
Peygamberi’ne ve ehlibeyt imamlarına hakaret kabul edildiği için kırbaç ve hapis cezasına
çaptırılmış. Yazısında Hüsamettin Ferzizade; “Maydanoz Şiası Yahudiliğin ve zerdüştliğin uzantısıdır.
Şiiler Peygamber’e “deyyus” lakabı takmışladırlar. Hintlilerin dini görüşleri incelenirse, çağımız
Şia’sının İslam’la bağlantısının olmadığı, Hint Zerdüştliğinin bir altkümesi olduğu ortaya çıkar… Şiilik
kadar olmasa da, Sünnilik de kısmen Kur’an’la çelişmekte, karşı karşıya gelmektedir. Fakat hiçbirisi
Ebaziye kadar Kur’an’a yakın değiller.” gibi ifadeler kullanıyor. Bu ifadeler için hapis ve kırbaç cezası
verilmiş.
Amma dinden çıktığı yani mürted olduğu için ve sapık inançları tebliğ/davet etme, fitne çıkarma
suçlarından dolayı da idam cezasına çaptırılmış. Yani sadece mürted olduğu için değil, fitne çıkarma
ve fitne düşüncelerini yaygınlaştırma çabası içerisinde olduğu gibi bir suçlama ile idam cezası
verilmiş. Ya da savcı talep ediyor, ama henüz verilmiş bir karar yok. Bu konuda kesin bir bilgiye
ulaşamadık…”
“Elbette geleneksel Sünni ve Şii düşüncenin mürtedin öldürülmesi hükmü tartışılabilir, eleştirilebilir
ve eleştirilmeli de. Kanaatimizce insanların inanma haklarının olduğu gibi inkâr etme hakları da
olmalı. İran İslam Cumhuriyeti’nin mahkemelerinin bu kararları bizce de eleştirilmeli, ama biz bu
eleştirinin kırıcı ve dışlayıcı olmadan yapılması gerektiğine inanıyoruz…”[3] Diğer yorumları bir yana,
Zehra Ak’a bu insaflı ve dengeli değerlendirme cümlesi için teşekkür ediyorum.
Rabbim, aklımızı kullanma ve açık vahyini en doğru şekilde kavrayabilme çabamızda bizlere liyakat
ihsan eylesin. Hüsamettin Ferzizade’yi idam etme kararı alan zevatı, Kur’an’ın hüküm ve
tavsiyelerini tarih boyunca küllenen kültürel müktesebata tercih etmeye davet ediyoruz. Zira Allah
insanları mahşer gününde mezheplerinin müktesebatından değil, Kendi Kitab-ı Kerim’inden sorguya
çekecek!
“Zorlama (ikrah) dinde yoktur. Artık doğru ile yanlış birbirinden seçilip ayrılmıştır. Şu halde kim
şeytani güç odaklarını reddeder de Allah’a inanırsa, kesinlikle kopmaz bir kulpa yapışmış olur: zira
Allah her şeyi sınırsız işitendir, her şeyi limitsiz bilendir..” (Bakara 2:256).
[1] https://www.change.org/p/cabinet-of-iran-hassan-rouhani-eshaq-jahangiri-mostafapourmohammadi-islamic-consultative-assembly------ministry-of-justice-iran-hüsameddin-idamedilmesin-stop-execution-of-husameddinferzizade?recruiter=365160120&utm_source=share_petition&utm_medium=whatsapp#petitionletter
[2] http://www.hilalhaber.com/islam-dunyasi/iran-da-yasasaydim-idam-edilirdim-h6828.html
[3] http://www.ekrangazetesi.com/haber/5295/husamettin-ferzizade-kurana-cagirdigi-icin-miidama-mahkum-oldu.html
Bu dökümanı orjinal adreste göster
Mezhebin müktesebatını Kur’an’a arzedebilmek
Download