Cuma Suresi`nde Mehdi Hakkında Verilen Haber

advertisement
Cuma Suresi'nde Mehdi Hakkında Verilen Haber
Hak Te’ala (c.c.) Kur’an-ı Kerimi’nde Cuma Suresinde şöyle buyurmuştur:
“Ümmilere içlerinden, kendilerine ayetlerimizi okuyan, onları temizleyen, onlara Kitabı ve hikmeti
öğreten bir peygamber gönderen O’dur. Kuşkusuz onlar önceden apaçık bir sapıklık
içindeydiler. (Peygamberi) müminlerden henüz kendilerine katılmamış bulunan diğer insanlara
da göndermiştir. O, azizdir, hâkimdir.” (62.3–5)[1]
Şüphe yoktur ki Hz. Muhammed Resulüllah (S.A.V.) bütün müfessirlerden daha üstündür. Eğer
müfessirlerimizin tefsirleri, Resulüllah’ın (S.A.V.) tefsiriyle çelişki halinde olursa, şüphesiz Hz.
Resulüllah’ın (S.A.V.) tefsiri benimsenecek ve diğer bütün tefsirler reddedilecektir.
Hz. Resulüllah (S.A.V.) “Aharin” hakkında şöyle buyurmuştur:
Yani Ebu Hüreyre (R.A.) şöyle rivayet eder:
"Biz [ashab-ı kiram (r.a.)] Hz. Resulüllah’ın (S.A.V.) huzurunda otururken, kendisine Cuma
süresinin: 'Veaharıne minhum lemma yelhagubihim' ayeti kerimesi nazil oldu. Bunun üzerine
Ebu Hüreyre, Hz. Resulüllah’a (S.A.V.): 'Onlar kimlerdir' diye sordu. Hz. Resulüllah (S.A.V.)
cevap vermedi. Ebu Hureyre (R.A.) aynı soruyu üç defa tekrarladı. Aramızda (yani ashaplar
arasından) Selman-ı Farisî (R.A.) de vardı. Hz. Resulüllah (S.A.V.) mübarek elini Hz. Selman’ın
(R.A.) üzerine koydu daha sonra: “Eğer iman Süreyya ( Ülker ) yıldızına kadar yükselmiş olursa
(ve dünyadan tamamen kalkmış olursa) bunlar arasından öyle erler veya er, olacak ki ona
yetişirler.” [2]
Yani: Eğer iman Ülker yıldızında bile olursa Fars oğullarından bir er kişi peşine mutlaka ona
erişecektir.
Bu hadiste müjdesi verilen “er” yahut “erler” kimlerdir?
1/3
Cuma Suresi'nde Mehdi Hakkında Verilen Haber
Sahih-i Buhari’nin şarihi Kirmani (R.A.) ile Kurtile (R.A.) bunların Farslı olduklarını ileri sürerler.
Kâmil Miras; Diyanet İşleri Başkanlığının yayınladığı Sahıh-i Buhari Muhtasarı Teczide-i Sarih
Tercümesi ve Şerhi adlı eserinden bu izahın, (yahut) zatların Türkler olduğunu ileri sürmüştür.
[3]
Hadis’te bu zatın imanın dünyadan tamamen kalkmış olacağı bir zamanda zuhûr edeceği
bildirilmiştir. Buda ancak Hz. Resûlüllah (S.A.V.)’in ümmetinin değişik hiziplere bölüneceği, hata
bu hiziplerin sayısının da, hadislerde belirtildiği gibi yetmiş üçe ulaşacağı bir zamana
rastlayacaktır. Şüphe yoktur ki Osmanlı Türkler devrinde böyle bir durum söz konusu değildi ve
bu durum ortaya çıktığı zaman Osmanlı İmparatorluğu yıkılmış oldu.
Bundan da açık olarak anlaşıldığı gibi bu hadis ancak Hz. Mehdi (A.S.) ve onun halifelerinden
bahsedilmiştir. Hz. Mehdinin (A.S.) Farisî bir sülaleden geldiği ve Türk olduğu, daha sonra
ispatlanmıştır.
Hak Te’ala (c.c.) Saff süresinde şöyle buyurmuştur: Yani:
“Müşrikler istemeseler de dinini bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak
üzerine gönderen O’ dur.” [4]
Hz. Resûlüllah (S.A.V.) zamanında İslam dini, bütün dinlerle bir yarışmaya girip üstün
çıkmamıştır. Hindu dini; Budızm; Sanata dini vb. ile İslâm dininin Hz. Resûlüllah (S.A.V.)
hayatında hiçbir teması dahi olmamıştır. Onun için eski müfessirlerimiz İslam dininin, diğer
dinlerden üstün çıkacağı müjdesinin, Hz. Resûlüllah (S.A.V.) manevi bir evladı olan H.z. Mehdi
(A.S.) zamanında gerçekleşeceğini bildirmişlerdir. Mesala İbn-i Cerer’in tefsirinde:
“Bu müjde (İslam dininin diğer dinlere üstün çıkması) Hz. Mehdinin ortaya çıkışından sonra
gerçekleşecek. Şii kaynakları bile bu müjdenin Hz. Mehdinin (A.S.) zatıyla gerçekleşeceğini
bildiriyorlar.[5]
“Nezelet Filgaimi Min Ali Muhammed’in” denmiştir.
2/3
Cuma Suresi'nde Mehdi Hakkında Verilen Haber
Yani bu ayet Âl-i Muhammed (S.A.V.) arasından çıkacak olan (Mehdi) hakkında nazil olmuştur.
Yine başka bir eserde:
Bu ayeti kerimedeki “Resul” kelimesinden murat Vadedilen Mehdi İmamdır. [6] denmiştir.
[1] Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali; Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, No: 86; s.552
[2] Sahih-i Buhari; Kitab-üttefsir; bab-ül Cum’a Kavlühu: Ve Aharıne Minhüm
[3] A.G.E.; C.11;Ankara 1983;Diyanet Sayı No: 123- S.201-202
[4] Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meâli; Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları; No;86 Ankara; 1993
[5] Bihar-ül Emvar C.13’te
[6] Gaye-tül Maksûd; C.2:123
3/3
Download