Otomasyona gelen yeni bir bakış açısı

FABRİKA OTOMASYONU
Otomasyona gelen yeni bir bakış açısı
HMI Mühendislik Otomatik Kontrol Sistemleri
İlhan Yıldırım
Kontrol Elektirik Yüksek Mühendisi
HMI Mühendislik Otomatik Kontrol Sistemleri tüm çalışanlarıyla
birlikte tasarım noktasında gerçek bir mühendislik hizmeti sunuyor.
‘4T’ ilkesi ile hareket eden, proseste çimento, atık su, kimya, cam ve
demir-çelik sektörlerine hizmet veren HMI Mühendislik Otomatik
Kontrol Sistemleri, müşterileri için uygulanabilir çözümler sunuyor.
HMI Mühendislik bünyesinde sorularımı cevaplayan Kontrol Elektrik
Yüksek Mühendisi İlhan Yıldırım, “Sektörde özgünlük ve farklılık bizim
temel düşüncemiz. Tesadüfe inanan bir firma değiliz. Çünkü kalite
tesadüf değildir.” diyor.
İ
lhan Bey röportajımıza hoş geldiniz.
Öncelikle sizi kısaca tanıyalım ve
HMI Mühendislik Otomatik Kontrol
Sistemleri bünyesindeki çalışmalarını kısaca
öğrenelim.
Ben İlhan Yıldırım. HMI Mühendislik
Otomatik Kontrol Sistemleri bünyesinde
Kontrol Elektrik Yüksek Mühendisi olarak
görev alıyorum. 2006 yılında İstanbul
Teknik Üniversitesi Kontrol Mühendisliği
Bölümünden mezun oldum. 2010 sonunda HMI Kontrol Sistemlerini kurduk.
Kontrol sistemlerinin bulunduğu her
alanda varız. Buna süreç otomasyonu,
haberleşme konuları, dağınık sistemler,
ulaşım&bina&enerji otomasyonu, makine otomasyonu, robotik sistemler ve
diğer mevcut sistemleri de içinde ba-
34
/ Mart 2015
rındıran mühendislik hizmetleri ile çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Bu hizmetleri hangi sektör kollarına
sunuyorsunuz?
Proseste çimento, atık su, kimya, cam
ve demir-çelik sektörlerine hizmetler
verdik. Makine otomasyonu alanında
hidrolik ve istifleme makinaları konusunda çalışmalar yaptık. Enerji ve bina
konusunda en büyük projemiz İstanbul
Metro M2 çalışması oldu. Projenin SCADA sistemlerini yaptık. Raylı sistemlerde
çok büyük bir alt yapımız var, buna uygulamalı teorik sisyalizasyon sistemleri
de dahildir. Veri transferi, raporlama ve
haberleşme konularında da çalışmalarımız oldu.
“Uygulanabilir
çözüm taraftarıyız”
HMİ Mühendislik Otomatik Kontrol
Sistemleri deyince artık akla gelen ilk şey
‘4T’ oldu. Nedir ‘4T’? Sizden dinleyelim.
Firmamızın sahip olduğu değerleri 4T
olarak özetliyoruz. Bunlar, ‘Teori, Teknik,
Teknoloji, Tecrübe’ ve Teori, “Hiçbir şey iyi
bir teoriden daha pratik değildir.”(Lewin)
Teknik, uygun yöntem tasarımın temelidir. Teknoloji, birikimi kavramak çözümün
aracıdır. Tecrübe, teknik konulara tam
hâkimiyet yaşanmışlığa atılan sorgulardır.
Çalışma vizyonunuz hakkında neler
söylemek istersiniz?
Bizler HMI Mühendislik Otomatik Kontrol
Sistemleri olarak hiçbir zaman astronomik
çözümlerin yanında olmadık, aksine uygulanabilir çözüm taraftarıyız. Müşterilerimizin aldıkları hizmette gerçek bir ihtiyacın
giderilmesini sağlıyoruz. Bu nedenle teknik konularda daha gerçekçi davranıyoruz.
Sadece iş teslimatından ziyade firmalara
danışmanlık hizmeti de veriyoruz.
FABRİKA OTOMASYONU
Bu sözlerden yola çıkarak müşterilerinize verdiğiniz
hizmetlerin neler olduğunu öğrenebilir miyiz?
Gerek arıza gerekse acil proje nedeniyle gittiğimiz birçok
yerde, müşterin ihtiyacı olmayan bir donanımı kendi bünyesinde barındırdığını görüyoruz. Bu konuda verdiğimiz çözüm
önerileri oluyor. Bu da müşterilerimiz ile bizim aramızdaki diyaloğu kuvvetlendiriyor. ‘4T’ anlayışından yola çıkarak müşteriye gerçek ihtiyacının ne olduğunu belirterek elimizdeki
tecrübe ile çözümü arttırıyoruz. Onlar da kendilerini bir adım
öne taşıyınca maliyetlerin ikinci planda kaldığını görüyorlar.
Peki, hangi yönleriniz ile sektörde fark yaratıyorsunuz?
Sektörde özgünlük ve farklılık bizim temel düşüncemiz. Bunu
hayatın tüm kademelerine yaymakla bunu sağladık. Farkımız
alt yapının sağlam bir zemin üzerinde olması. Tesadüfe inanan bir firma değiliz. Çünkü kalite tesadüf değildir.
“Robotik çalışmalarımız
akademik düzeyde”
Sizlerle asıl ele almak istediğimiz konu ‘otomasyon’. Konu
kapsamında öncelikle sizden proses otomasyon kontrol
çalınmalarınızdan bahsedelim.
Proses otomasyon kontrol çalışmalarımız arasında çimento
sistemlerinde değirmen yazılımlarının hazırlanması bulunuyor. Ham madde manipülasyonu da çimento ve demir çelik
gibi süreçlerde mevcuttur. Genel ve lokal kontrolün yapıldığı
bir çok noktada uyumlu çalışma modunda yazılımlar geliştiriyoruz. Bunu mevcut kütüphanelere ve mevcut standartlara
uyarak da geliştirebiliyoruz. Şişe cam ve düz cam konularında ise fabrikanın kendine ait proses konularında hizmetler
verdik ve enerji geri kazanım sistemlerinin de otomasyonunu gerçekledik. Demir çelik sektöründe kendi kontrolör
tasarımımızla ‘dom’ kontrol gerçekleştirdik. Burada büyük bir
buhar kazanının sıvı seviye kontrolü sağlanmıştır. Proseste
çalışmalarımız devam ediyor. Hala ağır sanayiden teklifler
alıyoruz. Robotik çalışmalarımız şu sıralar akademik düzeyde.
Hareket kontrol ve tahrik konularında da oldukça iddialıyız.
36
/ Mart 2015
İlhan Bey, otomasyon üretim verimliliği nasıl sağlanır?
Türkiye’nin bu konuda geldiği nokta size göre nedir?
Otomasyon ve otomatize etmek bugün bir ihtiyaç. Ürün üretimi
açısından piyasanın her konuda rekabetleri var. Otomatize etmeden ve gerekli alt yapı sağlanmadan fabrikalarınızı istenen maliyetlere indiremezsiniz. Bu nedenle devamlılık söz konusu olmaz.
Otomasyon bugün Türkiye’de birçok üretimde özellikle büyük
üreticilerde uygulanıyor. Küçük üreticilerde konvansiyonel olarak
paket sistemlerini daha otomatik daha az insan ihtiyacı duyan sisteme çevirmeye çalışıyorlar. Firmalar teknik adamalara bağımlılığı
azaltmaya çalışıyorlar. Bu nedenle firmalar büyüdükçe güvenilir
şirketlerle otomasyon çözümlerine gidiyorlar. Bu noktada en büyük sıkıntı makina üreticilerinde yaşanıyor. Makine üreticileri makine tasarımlarını sıfırdan yapmak yerine Avrupai bir cihazı kopyalıyor. Oysaki birikime önem veren bir dünyanın içindeyiz. Firmalar
makinalarını daha fazla otomatize sistem ve yazılım alt yapısıyla
Know-how’larını korumaya çalışıyorlar. Bu da makine sektörünü
kopya modellerden dolayı rekabet edememe sürecine sürükledi.
Bu noktada bizden ve bizim gibi şirketlerden destek istiyorlar. Otomasyon bir zorunluluk fakat en iyisi diye müşterilere yanlış yönlendirmeler çok fazla. Bu yaklaşım müşteriye hiçbir fayda sağlamıyor.
Çünkü en iyi diye bir kavram yok. İhtiyacın cevap görmesi diye bir
kavram vardır.
“Güvenlikte asıl husus zincirin
zayıf halkasıdır”
Değinmek istediğimiz bir diğer önemli konu da otomasyon
güvenliği? Bu konuda en çok dikkat edilmesi gereken konular
nelerdir?
Otomasyon ve kontrol teknolojileri gerçekten iş kazalarının engelleyen sistemleri içinde barındırıyor. Her türlü iş kazasını hem
engelliyor hem de kaza sırasında da önleyici tedbir uyguluyor. Güvenlikte asıl husus zincirin zayıf halkasıdır. Otomasyon teknolojileri
içinde barındırdığınız tüm cihazlarda güvenlik sıkıntılarını nitelendirmek gerekiyor. Çok güvenli bir PLC veya SCADA kullanmanız
çözüm değil. En güvenli sistemler mekanik sistemlerdir. Mekanik
kilitleme sistemleri çok önemlidir. Bir diğer emniyet sistemleri de
elektrik veya elektromekanik kilitleme sistemleridir. Birçok uygulamada hala röleli devrelere ihtiyacımız var.
İlhan Bey, WIN Automation-Uluslararası Endüstriyel Otomasyon
Fuarı’nda müşterilerinizi sizi hangi yönleriniz ile tanıyacak?
WİN Uluslararası Endüstriyel Otomasyon Fuarı’nı yıllardır ziyaret
ediyorduk. Bu sene HMI Mühendislik olarak ilk kez stant açacağız.
Kim olduğumuzu sektördeki farkımızı, neler yapıyoruz ve hedeflerimiz neler gibi konuları anlatacağız, iş dünyasına kendimizi
tanıtacağız. İnsanların sorularını yüz yüze konuşacakları bir ortam
hazırlıyoruz. Kendimizi ifade edecek sunum ve slaytlarımız olacak.
Bizim hizmet verdiğimiz konular yazılım üretimi, danışmanlık tasarım ve taahhüt. Mühendislik anlayışı içindeyiz. Fuarda biz kimiz
noktasında farklılığımızı ortaya koymak istiyoruz.